Spinal Epidural Ampiyeme Benzeyen Spinal Epidural Reaktif Reaksiyon: Olgu Sunumu ve Literatür İncelemesi

Benzer belgeler
SPONDİLODİSKİTLER. Dr. Nazlım AKTUĞ DEMİR

FUNGall akademi. Klinik deneyim DR. ESİN ÇEVİK ŞİŞLİ FLORENCE NIGHTINGALE HASTANESI

Rejyonel Anestezi Sonrası Düşük Ayak

Omurga-Omurilik Cerrahisi

Gelişen en Olguda Mentamove ile Tedavi

BBCS da Tedavi Seçenekleri. Cerrahi yöntemler. Dr. Cumhur KILINÇER. Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroşirürji Anabilim Dalı

Nozokomiyal SSS Enfeksiyonları

BİRİNCİL KEMİK KANSERİ

Ali Haydar Baykan 1, Hakan Sezgin Sayıner 2. Adıyaman Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Radyoloji Ana Bilim Dalı, Adıyaman

LOMBER SPİNAL STENOZ TEDAVİSİNDE MİKRO-HEMİLAMİNEKTOMİ veya LAMİNEKTOMİ SEÇENEKLERİ

TC. SAĞLIK BAKANLIĞI SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ. SERVİKAL DAR KANAL ve MYELOPATİ HASTA BİLGİLENDİRME BROŞÜRÜ

ELEKTRONİK NÜSHA. BASILMIŞ HALİ KONTROLSUZ KOPYADIR.

Türk Omurga Derneği. İleri Eğitim Kursu. Omurga Cerrahisinde Komplikasyonlar 28 Şubat 2015 Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi

Dr.Şua Sümer Selçuk Üniversitesi Selçuklu Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD KONYA

Spinal Enfeksiyonlar -Ortopedik Yaklaşım- Doç.Dr. Güney Yılmaz SÜTF Ortopedi ve Travmatoloji AD

TONSİLLOFARENJİT TANI VE TEDAVİ ALGORİTMASI

ÇORUM HİTİT ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM ARAŞTIRMA HASTANESİ NDE HEMODİYALİZ KATETER ENFEKSİYONLARI

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı

Kronik Osteomiyelit. Dr. Cemal Bulut. Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

Göğüs Cerrahisi Hakan Şimşek. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Türk Nöroşirürji Derneği. Spinal ve Periferik Sinir Cerrahisi Öğretim ve Eğitim Grubu. Temel Eğitim Programı (STEP) 5. Dönem, II.

29 Ekim 2015, Perşembe

Akut Apandisit Tanısal Yaklaşımlar

Skolyoz. Prof. Dr. Önder Aydıngöz

Torakolomber Bileşke Patlama Kırıkları

Rektovaginal fistül perianal fistül kategorisinde ele alınan bir hastalıktır ve barsak içeriğinin vagenden gelmesi ile karakterizedir.

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Olgu Sunumu 20 Ekim 2016 Perşembe

MENENJİTLİ OLGULARIN KLİNİK VE LABORATUAR ÖZELLİKLERİNİN RETROSPEKTİF OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ

TDB AKADEMİ Oral İmplantoloji Programı Temel Eğitim (20 kişi) 1. Modül 29 Eylül 2017, Cuma

TC. SAĞLIK BAKANLIĞI SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ. ERİŞKİN İSTMİK SPONDİLOLİSTEZİS (Bel Kayması) HASTA BİLGİLENDİRME BROŞÜRÜ

Ventilatör İlişkili Pnömoni Tanısında Endotrakeal Aspirat Kantitatif Kültürü ile Mini-Bal Kantitatif Kültürü Arasındaki Uyum

TİROİDİTLERDE AYIRICI TANI. Doç.Dr.Esra Hatipoğlu Biruni Üniversite Hastanesi Endokrinoloji ve Diabet Bilim Dalı

LAPAROSKOPİK KOLOREKTAL KANSER CERRAHİSİNİN ERKEN DÖNEM SONUÇLARI:251 OLGU

Diastomatomiyeli Ameliyatı Sonrası Mentamove İle Tedavi

Aşağıdaki 3 kriterin birlikte olması durumunda derin cerrahi alan enfeksiyonu tanısı konulur.

hasta EĞİTİMİ Bel fıtığını anlamak ve Anüler Kapama için Barricaid Protezi

BOS GLUKOZ DÜġÜKLÜĞÜ ĠLE SEYREDEN TÜBERKÜLOZ MENENJĠT ÖN TANILI VARİCELLA ZOSTER MENENJİTİ OLGUSU

29 yaşında erkek aktif şikayeti yok. sağ sürrenal lojda yaklaşık 3 cm lik solid kitlesel lezyon saptanması. üzerine hasta polikliniğimize başvurdu

Beyin ve Sinir Cerrahisi. (Nöroşirürji)

HİBRİD VASKULER CERRAHİDE ANESTEZİ DENEYİMLERİMİZ

Nocardia Enfeksiyonları. Dr. H.Kaya SÜER Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

İatrojenik Bilateral İliak Arter Komplikasyonunda Başarılı Hibrit Tedavi

SSS Enfeksiyonlarının Radyolojik Tanısı. Dr. Ömer Kitiş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Nöroradyoji

Ders Yılı Dönem-V Beyin ve Sinir Cerrahisi Staj Programı

VARİS TEDAVİSİNDE KONFORUN YENİ ADI. Endovenöz Radyofrekans Ablasyon

Santral Venöz Kateter. Hem. Güliz Karataş Hacettepe Ped KİT Ünitesi

Makale Başlık : Lomber İntradural Disk Hernisi; Bir Olgu Sunumu. Anahtar Sözcükler :

Hasta Adı Dosya No Tarih / Saat

SGK Verilerine Göre Türkiye de Yapılan Spinal Cerrahi Operasyonlarının Analizi

ULUSAL KONGRE VE SEMPOZYUMLARDA KONFERANSLAR

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır.

Burcu Bursal Duramaz*, Esra Şevketoğlu, Serdar Kıhtır, Mey Talip. Petmezci, Osman Yeşilbaş, Nevin Hatipoğlu. *Bezmialem Üniversitesi Tıp Fakültesi

Hammertoe Düzeltme Sistemi

TİROİD (GUATR) CERRAHİSİ HAKKINDA SIK SORULAN SORULAR FR-HYE

Beyin Omurilik ve Sinir Tümörlerinin Cerrahisi. (Nöro-Onkolojik Cerrahi)

TORAKOLOMBER VERTEBRA KIRIKLARI. Prof.Dr.Nafiz BİLSEL VERTEBRA KIRIKLARI 1

Türk Nöroşirürji Derneği Spinal ve Periferik Sinir Cerrahisi Grubu Dr.Mehmet Zileli İleri Spinal Cerrahi Kursu 14.Kurs

Ektopik Gebelik. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK

HİZMET KAPSAMI. 3. SIKLIKLA TEDAVİ EDİLEN HASTALIKLAR, UYGULANAN PROSEDÜRLER VE HİZMETLER 3.1 Hastalıklar ve Prosedürler

Omurga Girişimleri. Nöroradyolojide Yeni Bir Ufuk. Dr. Osman KIZILKILIÇ İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Radyoloji AD-Nöroradyoloji BD

her hakki saklidir onderyaman.com

KOLON VE İNCE BAĞIRSAĞIN NONTÜMÖRAL REZEKSİYON MATERYALLERİNDE TANIYA YAKLAŞIM. Dr. Armağan GÜNAL GATA Tıbbi Patoloji AD - Ankara

BARİATRİK AMELİYATLARIN KİLO VERMENİN ÖTESİNDE 7 ÖNEMLİ YARARI

PERİFERİK ARTER HASTALIKLARINDA SEMPTOMLAR. Dr. İhsan Alur Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi AD, Denizli

Dr Ercan KARAARSLAN Acıbadem Üniversitesi Maslak Hastanesi

SERVİKAL DİSK HERNİSİ

Vaka Sunumu Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserinde(KHDAK) Hedefe Yönelik Tedavi Seçenekleri

İliotibial Bant Sendromu

Juvenil SPondiloArtrit/Entezit İle İlişkili Artrit (SPA-EİA)

Düşüğe Neden Olan Bir Hipertansif Fibromusküler Displazi Vakası. A Case of Hypertensive Fibromuscular Dysplasia Leading To Abortus

LENFÖDEM ERKEN TANI VE ERKEN TEDAVİ GEREKTİREN BİR HASTALIKTIR!

BEL VE BOYUN FITIKLARI

OLGULARLA PERİTONİTLER

Romatizma BR.HLİ.066

SGK Verilerine Göre Türkiye de 2010, 2011 ve 2012 de Yapılan Spinal Cerrahi Operasyonlarının Analizi

3. OLGU. Tüberküloz Kursu 2008 Antalya

Spinal Cerrahi Hemşireliği Sempozyumu

Olgu Sunumu. Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Özkan Saydam

Nöroloji alanında güncel gelişmelerin olduğu konularda seminer Nöroloji Uzmanlık Öğrencileri tarafından sunulur.

Giriş. Anatomi. Anterior kompartman BACAK YARALANMALARI. Tibia. Fibula

KULAK BURUN BOĞAZ ANABİLİM DALI TIPTA UZMANLIK EĞİTİM PROGRAMLARI. KBB-007 KBB Ab.D. Burun ve Paranazal Sinüs Hastalıkları Teorik Dersleri

AKCİĞER APSESİNDE CERRAHİ TEDAVİ

KAFA TRAVMALI HASTALARDA GÖRÜNTÜLEMENİN TANI, TEDAVİ VE PROGNOZA KATKISI. Dr. Fatma Özlen İ.Ü.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi AD

Tiroidektomi Sonrası Hipokalsemi Gelişiminde İnsidental Paratiroidektominin, Hastaya Ait Özelliklerin ve Cerrahi Yöntemin Etkilerinin İncelenmesi

ORTOPEDİK CERRAHİ GİRİŞİMLERLE İLİŞKİLİ İNFEKSİYONLARIN İRDELENMESİ. Dr. Hüsrev DİKTAŞ Girne Asker Hastanesi/KKTC

Türk Omurga Derneği. Eğitim Modülleri. Modül 1: Temel Bilimler-09 Kasım 2018

Biyomekatronik Sistemler. Kemik Uzatma Sistemleri. Erhan AKDOĞAN, Ph.D.

Spondilolistezis. Prof. Dr. Önder Aydıngöz

ERKEN LOKAL NÜKS GELİŞEN VULVA KANSERİ: OLGU SUNUMU

Yrd. Doç. Dr : Tanju ÇELİK MKÜ. Tıp Fak.

Amerika Birleşik Devletleri nde her yıl yaklaşık yeni spinal kord yaralanması (SKY) meydana gelmektedir.

OFF-PUMP KORONER ARTER BYPASS GREFT CERRAHİSİ İÇİN YÜKSEK FEMORAL BLOK YÖNTEMİ

Ia.CERRAHİ PROFİLAKSİ TALİMATI

25. Ulusal Türk Ortopedi ve Travmatoloji Kongresi 27 Ekim 1 Kasım 2015

Derin İnfiltratif Endometriozis. Prof.Dr.Ahmet Göçmen Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi

LOKOMOTOR SİSTEM SEMİYOLOJİSİ

Normal Omuz Normal omuz üç eklemden oluşmuştur. Bunlar glenohumeral eklem (asıl omuzumuzu hareket ettiren eklem budur ve top ve yuva şeklindedir),

PELVİS KIRIKLARI. Prof. Dr. Mehmet Aşık

TRD KIŞ OKULU KURS 1, Gün 5. Sorular

İMPLANT VAKALARININ SINIFLANDIRILMASI

Transkript:

Geliş Tarihi: 23.03.2011 / Kabul Tarihi: 04.04.2011 Olgu Sunumu Spinal Epidural Ampiyeme Benzeyen Spinal Epidural Reaktif Reaksiyon: Olgu Sunumu ve Literatür İncelemesi Olgu Sunumu Iatrogenic Reactive Inflamantation with Thick Membrane Mimicking Spinal Epidural Abcess after Lumbar Disc Surgery: A Case Report and Literature Review Gökalp KARAARSLAN 1, Yavuz AKALIN 2, Orhan AKINCI 2 1Afyon Devlet Hastanesi, Nöroşirürji Bölümü, Afyonkarahisar, Türkiye 2S.B. İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü, İzmir, Türkiye Yazışma Adresi: Gökalp KARAARSLAN / E-posta: gkaraarslan@hotmail.com ÖZ Bu makalede spinal epidural ampiyemi taklit eden lomber disk cerrahisi sonrası gelişen iatrojenik epidural inflamatuvar reaksiyon sunulmuştur. Sunulan vakayı özellikli yapan kliniği, gelişimi ve sonucudur. Sunulan olgu; klinik, laboratuvar, kültür incelemeleri dikkate alındığında spinal epidural ampiyem öncelikli olarak düşünülmemiştir. Ancak yapılmış olan lomber disk cerrahisi, lomber MR incelemesi ve cerrahi sırasında elde edilen makroskopik bulgular dikkate alındığında spinal epidural ampiyem ihtimali ekarte edilememiştir. Spinal epidural ampiyem lomber disk cerrahisi sonrası gelişebilecek bir durumdur. Erken tanı ve cerrahi sonrasında uygulanılan antibiyotik tedavisi ile düzelme göstermektedir. Sunulan olguda iatrojenik epidural inflamatuvar reaksiyonlar spinal epidural ampiyem ayırımı yapılmıştır. Bu olguda gelişen durum iki hipotezle açıklanmaya çalışılmıştır. ANAHTAR SÖZCÜKLER: Spinal epidural apse, Lomber disk cerrahisi, Komplikasyon, Epidural inflamasyon ABSTRACT In this article, we reported an iatrogenic epidural inflammatory reaction developed after lumbar disc surgery acting like spinal epidural empyema. It is the clinic, progress and the result that make our case distinctive. Spinal epidural empyema was not considered primarily when clinic, laboratory and culture analysis was taken into account. However, the possibility of spinal epidural empyema couldn t be eliminated once we considered the lumbar surgery, interpretation of lumbar MRI and macroscopic findings that arose during the surgery. Spinal epidural empyema is a condition that may develop after lumbar disc surgery. Recovery can be achieved by early diagnosis and antibiotic treatment after surgery. In our case, we differentiated iatrogenic epidural inflammatory reaction and spinal epidural empyema. The condition developed in our case was tried to be explained by two hypotheses. Keywords: Spinal epidural abcess, Lumbar disc surgery, Complication, Epidural inflammation GİRİŞ Non-mikrobiyal yani reaktif epidural reaksiyon nöroşirürjikal uygulamalarda pek tanımlanmamış bir durumdur. Literatür incelemelerine baktığımızda lomber disk cerrahisi içinde kullanılan implantlara bağlı gelişen spinal epidural ampiyem olgularının sunulduğu görülmektedir (1,2). Ancak yapılan literatür incelemelerinde Non-mikrobiyal ve/veya iatrojenik olarak gelişen spinal reaktif reaksiyonlarla ilgili bir bilgiye ulaşılamamıştır. Bu olgunun özelliklerinden birisi; tanı için kullanılan MR incelemedir. MR incelemede hastanın ilk ameliyatında dura yırtığı sonucu pseudomeningosel gelişmiş bir görünüm mevcuttur. Aynı zamanda MR incelemede spinal kordu L3-T12 arasında posterior epidural mesafeyi belirgin komprese eden spinal epidural ampiyemi düşündüren lezyon tespit edilmiştir. Fakat cerrahi sırasında ki bulgular ilginç özellikler göstermiştir. Pre-op olarak implant kullanılarak gerçekleştirilen lomber disk cerrahisi düşünüldüğünde ve MR inceleme sonuçları değerlendirildiğinde pseudomeningosel gelişimi ve spinal epidural ampiyem tanıları tarafımızdan konmuştur. Bu olgu klinik, radyolojik, ayırıcı tanı ve yaklaşım olarak spinal epidural ampiyem ile kıyaslanarak literatür eşliğinde bu makalede değerlendirilmiştir. OLGU SUNUMU 36 yaşında bayan hasta yürüme güçlüğü ve şiddetli bel ağrısı nedeniyle tarafımıza başvurdu. Hikâyesin de üç ay önce bel fıtığı ameliyatı geçirdiği ameliyattan bir hafta 34

sonra taburcu edildiği, son bir aydır hareket etmekte zorluk çektiği ve yürüyemediği öğrenildi. Hastada sistemik ve kronik bir rahatsızlık mevcut değildi. Hastanın yapılan fizik muayenesinde vital parametreler normaldi. Ameliyat bölgesinde şişlik kızarıklık ve ısı artışı yoktu. Bel hareketleri ağrılıydı. Yapılan nörolojik muayenede her iki bacakta 4/5 kuvvet kaybı mevcuttu. Kan parametrelerinin incelemesinde lökositoz yoktu, sedimantasyon artışı mevcut değildi. CRP seviyesi ise normal sınırlarda idi. Biyokimyasal incelemeler ise tamamen normaldi. İki yönlü çekilen lumbosakral radyografik incelemede L3 ile L4 omurgalar arasına implant konulduğu ve total laminektomi yapıldığı tespit edildi (Şekil 1). Lomber MRI incelemede T2 ağırlıklı sagital kesitlerde paravertebral adaleler arasında yerleşim göstermiş dura ile bağlantılı 3x5 cm büyüklüğünde hiperintens kistik kitle ve L3 ile T12 arasında spinal kordu belirgin olarak komprese etmiş hipointens karakterde lezyon tespit edildi (Şekil 2A). T1 ve T2 aksiyal MR incelemede ise bu lezyonun spinal kordu belirgin komprese ettiği hipointens karakterde olduğu görüldü (Şekil 2B, C). Bu bulgular ışığında hasta; BOS fistülü sonucu gelişen pseudomeningosel ve iatrojenik spinal epidural ampiyem ön tanısıyla acil cerrahiye alındı. Cerrahide eski operasyon insizyonu kullanılarak katlar usulüne uygun olarak geçildi. Facia geçildiği sırada sero-pürülan karakterde sıvının geldiği görüldü. Gelen sıvıdan örnekler alındı. Paravertebral adale diseksiyonu yapılırken sağ paravertebral adale içine yerleşim gösteren gazlı bezle karşılaşıldı. Gazlı bez çıkarıldı ve kültür için gönderildi. Gazlı bezin hemen distalinde bir yol tespit edildi. Bu yol takip edildi. L3 e yapılmış total laminektomi Şekil 1: Operasyon öncesi radyolojik incelemede L3-4 arasındaki interbody cage ve total laminektomi sahası görülmektedir. Şekil 2A: Operasyon öncesi çekilen lomber T2 ağırlıklı sagital MR incelemede paraspinal adaleler arasında yerleşim gösteren dura ile bağlantılı olduğu izlenimi veren hiperintens kistik lezyon ve L3-T12 arasında spinal kordu baskılamış hipointens lezyon görülmektedir. 35

Şekil 2B: Operasyon öncesi çekilen T1 ağırlıklı axial MR incelemede L3-T12 arasında spinal kord kompresyonuna neden olmuş hipointens lezyon görülmektedir. Şekil 2C: Operasyon öncesi çekilen T2 ağırlıklı axial MR incelemede L3-T12 arasında subtotal spinal kord kompresyonuna neden olmuş hipointens lezyon görülmektedir. 36

sahasından girilmek istendi ancak dura üzerini örten sert bir membranla karşılaşıldı. Bu membranın dura ile ilişkisi ve kalınlığı bilinmediğinden dolayı üst seviyelerde normal dura dokusunun ortaya konulması için cilt insizyonu genişletildi. Bunun üzerine L2 total laminektomi ve kısmi fasetektomi yapıldı. Aynı karakterdeki membranın var olduğu görüldü. Bunun üzerine L1 total laminektomi ve kısmi fasetektomi uygulandı. Membranın bu bölgede de devam ettiği tespit edildi. Bir üst seviyeye daha çıkıldı. T12 total laminektomi ve kısmi fasetektomi uygulandı. Membranın bu seviyede sonlandığı görüldü. Membran sıyrılmaya çalışıldı ancak dura ile yapışık olduğu görüldü. Sinir hooku yardımıyla yapışıklıklar açılarak membran duradan sıyrıldı. Membran yapısı yaklaşık olarak 0.4 cm kalınlığında, sert, esnek olmayan karakterdeydi. Membran total olarak çıkarıldı ve kültür için gönderildi. Bu kalın membran çıkarıldıktan sonra eski ameliyat sahasına bakıldı. O bölgede herhangi bir akıntı materyaline rastlanılmadı. L3 ile L4 omurgalar arasına yerleştirilmiş implant iltihabın o bölgeye yayılım göstermemesi için çıkarılmaya çalışıldı. Ancak başarılamadı. Operasyon komplikasyon gelişmeksizin tamamlandı. Hasta post-op 1. gün yürütüldü. Antibiyotik tedavisine alındı. 10 gün sonra kültür sonuçları tarafımıza geldi. Sero-pürülan akıntıdan, gazlı bezden ve kalın membrandan alınan kültür sonuçlarında üreme olmamıştı. Bunun üzerine yapılmış olan 4 seviye total laminektomi ve kısmi fasetektomiye bağlı gelişebilecek instabilite düşünülerek hasta ikinci kez operasyona alınarak posterior stabilizasyon ve enstrumentasyon uygulandı (Şekil 3). Hasta 2. operasyon sonrası 7. günde mobil halde nörolojik defisiti olmaksızın taburcu edildi. Hastanın bir yıl süreyle yapılan takiplerinde patoloji tespit edilmedi. Şekil 3: Operasyon sonrası çekilen radyolojik incelemede yapılmış 4 seviye total laminektomi ve kısmi fasetektomi ve sonrasında yapılmış posterior spinal enstrumentasyon görülmektedir. TARTIŞMA Spinal epidural ampiyem Nöroşirürji uygulamalarında nadir görülen bir patolojidir. Genellikle klinik olarak sinsi gelişim göstermektedir. Bu sinsi gelişim hem morbidite hem de mortalite üzerinde etkili olmaktadır. Sıklıkla literatürde tanımlanmış oluşum nedenleri spontan veya iatrojenik kaynaklıdır. Klinik olarak klasik klinik triad spinal ağrı, ateş ve nörolojik kayıplardır (1-6). Diğer sıklıkla rastlanan şikâyetler kemik ve eklem ağrılarıdır (5, 6). Spinal epidural ampiyeme neden olan mikroorganizma sıklıkla S. Aureustur (3). Mycobakterium tüberkülozis ve Brusellozis diğer sık karşılaşılan mikroorganizmalardır (4). MR en önemli tanı aracıdır. Spinal epidural ampiyemde prognozu etkileyen en önemli faktör erken tanı ve tedavidir (1-6). Gelişen ampiyem spinal kord üzerine baskı oluşturarak myelopatiye neden olmaktadır (4). Bu durum motor kayıpların oluşmasına hatta bu kayıpların kalıcı olmasına neden olmaktadır (6). Antimikrobiyal kemoterapi ile kombine edilmiş cerrahi uygulama iyi prognozda etkindir (1-6). Literatür incelemelerinde minimal invaziv yaklaşımlar cerrahi teknik olarak tanımlanmıştır (5). Antimikrobiyal tedavide ilk tercih edilecek gurup 1. kuşak sefalasporinlerdir (1-6). Literatür incelendiğinde çok sayıda spinal epidural ampiyem olgusunun sunulduğu görülmektedir (1, 2). Lomber disk cerrahisi sonrası ise spinal epidural ampiyem gelişmesi son derece nadirdir. Sunulan olguda olduğu gibi implant uygulanışı sonucu gelişmiş; (Carmouche JJ et al. (2004) reported a case of SEA that had developed after lumbar interbody fusion and Choma T et al. (2008) reported a case of SEA that had developed after spinal instrumentation for scoliosis (1)) iki olgu sunumu tespit edilmiştir. Sunulan olgu dikkate alındığında, implantlı olarak yapılmış lomber disk cerrahisi hikâyesi ve MR bulguları bizi spinal epidural ampiyeme yöneltmiştir. Ancak cerrahi sırasında elde edilen bulgular tamamen sürpriz olmuştur. Keza önceden yapılmış lomber disk cerrahisi, lomber disk cerrahisi sırasında yerleştirilmiş L3 ile L4 arasında implantın varlığı, paravertebral adale içinde gazlı bezin mevcut olması, cerrahi sahadan gelen sero-pürülan akıntı, L3 omurgadan T12 omurgaya kadar uzanım gösteren kalın sert membranın varlığı dikkate alındığında spinal epidural ampiyem ve reaksiyonun olduğu kanaati hakim olmuştur. Literatürde tanımlanmış olan minimal invaziv yöntem maalesef duraya yapışık sert, esnek olmayan kalın membranın varlığından ve T12 omurga seviyesine kadar uzanım göstermesinden dolayı mümkün olamamıştır. İkinci sürpriz cerrahi sırasında alınan üç kültür materyalinden(sero-pürülan akıntı, gazlı bez, kalın membran) hiç birisinde bakteri üremesi tespit edilmemiştir. Bakteri üremesinin tespit edilmemesi 2 seçeneği tarafımıza sunmuştur. 1. seçenek kültür üretmede bir problem mevcuttur 2. seçenek ise bu oluşan tablo non-mikrobiyal reaktif bir reaksiyondur. Tarafımızca çıkarılması başarılamayan L3 ile L4 arasındaki implantı da dikkate alarak değerlendirme yapılmıştır. Bu değerlendirmeye göre yorumumuz kültür çıkana kadar geçen 10 günlük sürede eğer kültür üretmede 37

bir problem olsaydı; enfeksiyon tablosunun gerilemesi, kliniğin düzelmesi, yara yerinin temiz olması bu implanta rağmen mümkün olamazdı. Bunun üzerine hasta gelişmesi muhtemel yapılmış cerrahiye sekonder gelişebilecek instabiliteden korunmak amacıyla hasta ikinci kez operasyona alınarak posterior stabilizasyon ve enstrümentasyon uygulanmıştır. Hasta sağlıklı olarak taburcu edilmiş ve bir yıl boyunca yapılan takiplerinde hiç bir komplikasyonla karşılaşılmamıştır. Yapılmış ve yapılan implantlı cerrahilere karşın takiplerde patoloji ile karşılaşılmaması kültür üretmede bir problem söz konusu olmadığını göstermektedir. Bu oluşan tablonun non-mikrobiyal yani reaktif bir reaksiyon olduğu ihtimalini kuvvetlendirmiştir. Tarafımızca bu reaksiyonun oluşumu yönünde 2 hipotez geliştirilmiştir. 1. Hipotez: 1. ameliyattan sonra yapılan cerrahi sonrasında spinal epidural kanama oluşmuş zamanla kronik zeminde bu kanama kalın bir membran yapısına dönüşmüştür. 2. Hipotez ise unutulan gazlı bez kimyasal bir reaksiyon oluşturmuş bu reaksiyon sonucunda ise non-mikrobiyal bir iltihap oluşturmuştur bu iltihap da epidural boşluk boyunca yayılmıştır. Bu özellikleri ile dikkate alındığında literatüre katkıda bulunacağı ve düşünülmesi gereken bir durum olduğu kanısındayız. KAYNAKLAR 1. Choma T, Burke M, Kim C, Kakarlapudi R: Epidural abscess as a delayed complication of spinal instrumentation in scoliosis surgery: A case of progressive neurologic dysfunction with complate recovery. Spine (Phila Pa 1976) 1, 33(3):E76-80, 2008 2. Carmouche JJ, Molinari RW: Epidural abscess and discitis complicating instrumented posterior interbody fusion: A case report. Spine( Phila Pa 1976) 1, 29(23):E542-546, 2004 3. Mackenzie AR, Laing RB, Smith CC, Kaar GF, Smith FW: Spinal epidural abscess: The importance of early diagnosis and treatment. J Neurol Neurusurg Psychiatry 65(2):209-912, 1998 4. Metta H, Corti M,Redini L,Yampolsky C, Schtirbu R: Spinal epidural abcess due to Mycobacterium tuberculosis in a patient with AIDS: Case report and review of the literature. Braz J Infect Dis 10(2):146-148, 2006 5. Panagiotopoulos V, Konstantinou D, Solomou E, Marangos M, Maraziotis T: Extended cervicolumbar spinal epidural abscess assosiated with paraparesis successfully decompressed using a minimally invasive technique. Spine (Phila Pa 1976) 15, 29(14):E300-303, 2004 6. Sendi P, Bregenzer T, Zimmerli W: Spinal epidural abcess in clinical practice. QJM 101(1):1-12. E pub 2007 Nov 3, 2008 38