Çocuklarda Kekemelik: Karþýlaþtýrmalý Bir Ýzleme Çalýþmasý



Benzer belgeler
Batman'da Çocuk Psikiyatrisi Polikliniðine Baþvuran Hastalarda Belirti ve Taný Daðýlýmlarý

Çocuk Ýstismarýna Birimler Arasý Yaklaþým: Bir Olgu Sunumu

Dikkat Eksikliði Hiperaktivite Bozukluðu ve Primer Enürezis Nokturnalý Çocuklarýn Annelerindeki Psikiyatrik Belirtiler ve Yetiyitimi

Manyetik Rezonans ve Bilgisayarlý Tomografi Öncesi Hastalarda Anksiyete ve Depresyon

Dikkat Eksikliði Hiperaktivite Bozukluðu Tanýsý Alan Çocuklarýn Ebeveynlerinde Kiþilik Bozukluklarý

Bipolar Bozukluk Baþlangýç Yaþýnýn Klinik ve Gidiþ Özellikleriyle Ýliþkisi

Bir psikiyatri kliniði yataklý birimi hastalarýnda. birlikteliði: Retrospektif bir çalýþma


AYDIN DA ZAMANINDA VE PREMATÜRE DOÐAN BEBEKLERÝN AÐIRLIK, BOY,

YENÝ YAYINLARDAN ÖZETLER

2006 cilt 15 sayý

TÜSAD İnfeksiyon Çalışma Grubu


Çocuk ve Ergen Adli Olgularda Ruhsal Deðerlendirme

Subklinik Hipotiroidili Hastalarda Tiroid Replasman Tedavisinin Anksiyete ve Depresyon Düzeylerine Etkisi

SAMSUN ÇIRAKLIK EÐÝTÝM MERKEZÝ NE DEVAM EDEN ÇIRAKLARIN DURUMLUK-SÜREKLÝ KAYGI DÜZEYLERÝNÝN DEÐERLENDÝRÝLMESÝ*

Bir Psikiyatri Kliniðinde Yatarak Tedavi Gören Geç Baþlangýçlý Þizofreni Hastalarýnýn Klinik ve Sosyodemografik Özellikleri


Yaygýn Anksiyete Bozukluðu Tanýlý Bireylere Verilen Psikoeðitimin Tedavideki Etkinliðinin Ýncelenmesi

Psikiyatri Hastalarýnda Týp Dýþý Çare Arama Davranýþý: Türkiye'de ve Almanya'da Yaþayan Türkler Arasýnda Karþýlaþtýrmalý Bir Ön Çalýþma

Küçük Yaþta Evlendirilmek Ýstenen Çocuklarda Psikiyatrik Bozukluklar ve Sosyodemografik Özellikler

Þizofreni özellikle düþünce, algý ve duygulaným

Obsesif Kompulsif Bozukluðun Belirti Daðýlýmýnýn ve Komorbiditesinin Çocuk ve Ergenler ile Eriþkinler Arasýnda Karþýlaþtýrýlmasý

Aurasýz migren ile epizodik gerilim tipi baþaðrýsý: Psikiyatrik morbidite ve ayýrt edici diðer özelliklerin araþtýrýlmasý

ÇOCUK PSİKİYATRİSİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HASTALARIN SOSYODEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİNE GÖRE DEĞERLENDİRİLMESİ


DEHB Tanýlý Çocuklarýn Ebeveynlerinde DEHB Oraný

Obstrüktif uyku apne sendromu olgularýnda hipotiroidi taramasý yapýlmalý mý?


Erken ve Geç Baþlangýçlý Erkek Alkol Baðýmlýlarýnda Sosyodemografik, Klinik ve Psikopatolojik Özelliklerin Karþýlaþtýrýlmasý

Mardin ili ilköðretim okullarýnda 6-15 yaþ grubu öðrencilerde kilo fazlalýðý ve obezite prevalansý

Bir Anadolu Þehrinde Psikiyatri Kliniðine Baþvuran Hastalarýn Hastalýk Açýklama ve Çare Arama Davranýþlarý

GÜZ YARIYILI ( 1. YARIYIL) KREDİ DAĞILIMI TÜRKÇE ADI İNGİLİZCE ADI T U L

Van Ýl Merkezi Lise Son Sýnýf Öðrencilerinde Obsesif Kompulsif Bozukluk Yaygýnlýðý


Kronik Hastalýðý Olan Çocuklar, Anne ve Babalarýndaki Depresyon ve Anksiyete Düzeyleri

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU. Dahili Servisler

ÇOCUK VE ERGEN RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI STAJI

GÜZ YARIYILI ( 1. YARIYIL) KREDİ DAĞILIMI TÜRKÇE ADI İNGİLİZCE ADI T U L

ÇOCUK VE ERGEN RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI STAJI

Dr. Ünal Ayrancý*, Dr. Nedime Köþgeroðlu**, Dr. Çýnar Yenilmez***, Fatma Aksoy****

Yaþa Baðlý Makula Dejenerasyonunda Risk Faktörleri

Ýntihar Giriþimlerinin Ýncelenmesi: Risk Faktörleri ve Takip

Otistik Belirtilerle Baþvuran Ýki Çocukta Farklý Klinik Seyir ve Bozukluklar: Olgu Sunumu

Depresif Bozukluklarda Risk Etkenleri

Týp Fakültesi öðrencilerinin Anatomi dersi sýnavlarýndaki sistemlere göre baþarý düzeylerinin deðerlendirilmesi

Sosyal Kaygý Bozukluðu ile Panik Bozukluðu Olgularýnýn Demografik ve Bazý Klinik Özellikler Açýsýndan Karþýlaþtýrýlmasý

Hemþirelerin Genel Ruhsal Durumlarýnýn Ýncelenmesi

Giriþ Yaþlanma kaçýnýlmaz sosyal, biyolojik, bir yaþam sürecidir. Altmýþ beþ yaþ üzeri kiþiler geriatrik yaþ grubu olarak tanýmlanmaktadýr


Türkiye de Mezuniyet Öncesi ve/veya Sonrasý Psikiyatri Eðitimi ve Hizmeti Veren Kurumlarýn Özellikleri

Füsun KURDOĞLU-ERÜRETEN Uzman Psikolog

Sivas Numune Hastanesi Acil Servisine Baþvuran Ýntihar Giriþimlerinin Deðerlendirilmesi

Erciyes Üniversitesi Öðrencilerinde Sigara Ýçme Durumunun Yýllarý Arasýndaki Deðiþimi

Çocuk Psikiyatri Hastalarýnda Yatýþ Süresine Etki Eden Faktörler

ÇOCUK VE ERGEN PSÝKÝYATRÝSÝ BÖLÜMÜNE BAÞVURAN ERGENLERÝN KLÝNÝK ÖZELLÝKLERÝ

Ankara Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi Saðlam Çocuk Ünitesinde Ýzlenen Olgularýn Deðerlendirilmesi


Kadýnlarýn Pap smear yaptýrma durumlarý ile bunu etkileyen faktörlerin belirlenmesi

Aile Hekimliðinde Genogram

Psikiyatrik Bozukluklara Baðlý Engellilik Hali; Üniversite Hastanesi Deneyimi. Disabilites Due to Psychiatric Disorders: Sample Of University Hospital

Emine Sevinç Tok. İzmir Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü. Gürsel Aksel Bulvarı No: Üçkuyular İzmir

ÖZGEÇMİŞ. 1. Ünal, H., Ortaokul Dönemindeki Kız Çocuklarda Antropometrik Ölçümlerin Farklılaşmasının İncelenmesi. Hacettepe Üniversitesi

Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü 1. Sınıf Güz Yarıyılı (1. Yarıyıl) Dersin Kodu Türü Türkçe Adı İngilizce Adı T U Kredi AKTS ATA101 Z

Özel Eðitim ve Ýlaç Alan Otistik Bozukluklu Çocuklarýn Otistik Belirtiler Açýsýndan Sekiz Haftalýk Ýzlemi ve Ek Taný Özellikleri

Depresyon, Pratisyen Hekimler ve Depresyon Eðitimi

YENÝ YAYINLARDAN ÖZETLER


Þizofreni ve Cinsiyet: Baþlangýç Yaþý ve Sosyodemografik Özellikler

DEHB ve Otizm ile Ýlgili Bilgi Düzeyleri ve Damgalama: Sýnýf Öðretmenleri ve Anababalarla Çok Merkezli Bir Çalýþma*

Dr. Sevim Buzlu*, Nihal Bostancý**, Derya Özbaþ***, Sevil Yýlmaz****

Dr. Selma Çetinkaya*, Dr. Seher Arslan**, Dr. Naim Nur ***, Dr. Ömer Faruk Demir**, Dr. Levent Özdemir****, Dr. Haldun Sümer*****

Uçucu Baðýmlýlýðý ve Kötüye Kullanýmý: Epidemiyoloji, Risk Gruplarý ve Önleme Programlarýnýn Gerekliliði

Duchenne Muskuler Distrofili Çocuklarýn Aile Ýþlevlerinin ve Annelerinde Depresyon ve Kaygý Düzeylerinin Araþtýrýlmasý

ÜNİTE FİZİKSEL GELİŞİMİ DEĞERLENDİRME ÇOCUK GELİŞİMİ - I İÇİNDEKİLER HEDEFLER. Doç. Dr. Birol ALVER

Kalple Ýliþkili Olmayan Göðüs Aðrýsý Olan Hastalarda Psikiyatrik Eþtaný

Madde Kullanma Eðilimi Ölçeðinin Geçerlik ve Güvenilirliði

ÝÞ KAZALARI VE MESLEK HASTALIKLARI 2010 YILI GENEL SONUÇLARI

Tablo 2 Üniversitelerdeki Týpta Uzmanlýk Eðitim Dallarý ve Kontenjanlarý

Bir Eðitim Hastanesinde Psikiyatri Konsültasyon Hizmetlerinin Deðerlendirilmesi

TOPLUMSAL SAÐLIK DÜZEYÝNÝN DURUMU: Türkiye Bunu Hak Etmiyor

Saðlýklý Bir Diþeti Nasýl Olmalýdýr? Saðlýklý diþeti, çoðunlukla açýk pembe renkli, sert kývamlý, mat, yüzeyi portakal kabuðu görünümünde ve diþlerin

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler *1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve

Diyabetik Hastalarda Týbbi ve Sosyal Faktörlerin Yaþam Kalitesine Etkisi

GATA Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi'ne yýllarý arasýnda viral hepatit nedenli yatýþlarýn sýklýðý ve daðýlýmý

Doðal ve Cerrahi Menopozda Depresyon ve Anksiyete Düzeyleri ile Cinsel Doyum Arasýndaki Ýliþki

Şebnem Pırıldar Ege Psikiyatri AD.

Madde Kullanýmý Nedeni Ýle Yatarak Tedavi Görenlerde Ýntihar Giriþimi Öyküsü

5-15 Yaþ grubu saðlýklý çocuklarda ekokardiyografiyle hesaplanan pulmoner ve aort kapak alanlarý ile pulmoner arter basýnç deðerleri

Kayseri Ýl Merkezinde Bir Saðlýk Ocaðýna Baþvuran Diyabetik Hastalarda Metabolik Kontrol Durumu ve Eþlik Eden Faktörler

Kayseri Ýl Merkezinde Görev Yapan Öðretmenlerde Þiþmanlýk Prevalansý

Diabetik Vitre Ýçi Kanamalarda Resorbsiyon Süresini Etkileyen Faktörler

Obsesif kompulsif bozuklukta sosyodemografik verilerin tedaviye direnç açýsýndan karþýlaþtýrýlmasý

Þanlýurfa ilindeki 0-8 yaþ çocuklar için boy ve aðýrlýk referans deðerleri

Dikkat Eksikliði Hiperaktivite Bozukluðunda Beyin Kan Akýmý ve Elektriksel Beyin Aktivasyonunun Deðerlendirilmesi

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ PSİKOLOJİ BÖLÜMÜ

Kalp hastalýðý olan çocuklarda obsesif ve depresif belirtilerin deðerlendirilmesi: Karþýlaþtýrmalý bir klinik çalýþma

Meme Kanserinin Ruhsal ve Sosyal Etkileri Üzerine Bir Çalýþma

Türk Tabipleri Birliði Yöneticilerinde Sigara Ýçme Alýþkanlýðý

Çocukluk çaðý baþ aðrýlarýnýn prospektif deðerlendirilmesi

Transkript:

Çocuklarda Kekemelik: Karþýlaþtýrmalý Bir Ýzleme Çalýþmasý Ayþe AVCI*, Þükrü UÐUZ**, Fevziye TOROS*** ÖZET Kekemeliðin sebebi bilinmemekle birlikte genetik, psikososyal stres etmenlerine maruz kalma, obsesif, özgüveni yetersiz kiþilik özelliðine sahip olma, merkezi sinir sistemi anomalileri, ailenin ilk çocuðu olma risk etmenleri olarak bildirilmektedir. Bu çalýþmada, kekemeliði olan çocuk ve ergenlerin sosyodemografik özelliklerini, psikososyal stres etmenlerini belirlemek, düzelen ve düzelmeyen kekeme gruplar arasýndaki sosyodemografik faklýlýklarý saptamak hedeflenmiþtir. Çocuk ve ergen psikiyatri polikliniðine baþvuran 188 çocuk ve ergen kekeme olgusu çalýþmaya alýndý. 83'üne ulaþýlarak muayeneleri yeniden yapýldý. 43 olguda son 6 aydýr kekemelik yoktu (Grup 1). 40 olguda kekemelik deðiþen sýklýkta devam ediyordu (Grup 2). Grup 1'deki olgular polikliniðe daha erken yaþta baþvurmuþtu ve üç kelimeli cümle kurmaya Grup 2'deki olgulara göre daha erken baþlamýþlardý. Grup 1'deki olgularda daha fazla stres faktörü saptandý. Anahtar Sözcükler: Çocuk ve ergen, kekemelik, sosyodemografik özellikler. SUMMARY * Prof. Dr., Çukurova Üniversitesi Týp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Saðlýðý ve Hastalýklarý Anabilim Dalý, ** Yrd. Doç. Dr., Psikiyatri Anabilim Dalý, ADANA *** Yrd. Doç. Dr., Mersin Üniversitesi Týp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalý, ÝÇEL Stuttering in Children: A Comprehensive Study Although the cause of stuttering is unknown, genetic, psychosocial stress factors, having obsessive personality or low-selfesteem, central nervous system anomalities, being first child in family are risk factors. In this study we aimed; first, to understand sociodemographic pattern of the patients with stuttering, second, to evaluate the features of psychosocial stress factors and to find the sociodemographic differences between recovered and unrecovered groups. 188 children/adolescents with stuttering referred to the departments of child and adolescent psychiatry were enrolled this study. 83 of all children with stuttering were interviewed again, and 43 of this have not have stuttering for 6 months (Group 1). 40 of this cases have stuttering (Group 2). Group 1 was earlier referral at department of child and adolescent psychiatry than Group 2. The onset time of starting speak with sentences using three words was earlier in Group 1. There was much more stress factors before begining of stuttering in Group 1. Key Words: Child and adolescent, stuttering, sociodemographic pattern. GÝRÝÞ Kekemelik, konuþma akýþýnda tutukluk, bir sözcük ya da sesi tekrarlayarak duraklama, sesi uzatma, anlamlý bir konuþmada psikolojik, nörolojik ve fizyolojik bir ritim bozukluðu olarak tanýmlanmaktadýr (Erol 1978, APA 2000). Genellikle 2-7 yaþlar arasýnda ve erkeklerde 4-5 kat daha fazla görülür (Lawrence ve Barclay 1998, Kent 2000). Amerika ve Avrupa'da yapýlan araþtýrmalarda toplumda kekemelerin oraný %0.7 olarak bulunmuþ, kýz/erkek oranýnýn 1/3-1/5 arasýnda deðiþtiði bildirilmiþtir (Paul 1996). Yaþam boyu görülme 16

ÇOCUKLARDA KEKEMELÝK: KARÞILAÞTIRMALI BÝR ÝZLEME ÇALIÞMASI oranýnýn %5, süregenleþme oranýnýn ise %0.5-1 arasýnda olduðu belirlenmiþtir (Rafuse 1994). Yapýlan bir çalýþmada kekeme olan çocuklarýn 3 yaþýnda durumlarýný kýsmen, 5 yaþýnda tam olarak anlamaya baþladýklarý bildirilmiþtir (Ezrati-Vinacour ve ark. 2001). Þimdiye deðin kekemeliðin nedenine yönelik yapýlan çalýþmalarda, dilin kýsalýðý, kuruluðu, konuþma yolundaki bozukluklar sorumlu tutulmuþ ve merkezi sinir sistemi (MSS) anomalileri neden olarak gösterilmiþ, epilepsi ile iliþkisi araþtýrýlmýþ ise de, belirli bir biyolojik ve nörolojik neden saptanamamýþtýr (Öztürk 1994, Weber-Fox 2001). Kekeme çocuklarýn anne, baba ve kardeþlerinin %20'sinde, ikinci derece akrabalarýn ise %4.7'sinde kekemelik veya kekemelik öyküsü olduðu öðrenilmiþtir. Bu durum bozukluða genetik bir yatkýnlýðýn neden olabileceðini düþündürmektedir (Erol 1978, Rose 1976, Bishop 1994). Felsenfield ve arkadaþlarý (2000), kekemelikte %39-86'ya kadar deðiþen oranlarda genetik etkenlerin rol oynadýðýný bildirmiþlerdir. Yetiþkinlerde ortaya çýkmasý hemen her zaman edinseldir ve genellikle kafa travmasý, serebrovasküler olay, beyin tümörü, beynin aðýr iþlev yitimi ile birlikte bulunmaktadýr (Güray ve ark. 1986, Ezrati-Vinacour ve Levin 2001). Kekeme çocuklarýn %51'inde ayrýlýk anksiyetesi yaratan zedeleyici yaþantýlar, örneðin; annenin ölümü, anneden ayrýlma, kardeþin doðumu, okula baþlama ve okul sorunlarý belirlenmiþtir. %53.3 olguda da ailenin ya da hastanýn görüþüne göre zedeleyici bir yaþantý olarak kabul edebileceðimiz çeþitli korkular belirlenmiþtir (Enbiyaoðlu 1976). Ülkemizde yapýlan bir çalýþmada; incelenen 75 çocuktan 43'ünde (%58.6) kekemelik baþlangýcýnda psikososyal stres etkeni belirlenmiþtir. Türkçemizdeki 'korkudan dilini yuttu' deyimi bu durumu oldukça iyi anlatmaktadýr (Yörükoðlu ve Akyýldýz 1972). Avrupa ve Amerika'da yapýlan çalýþmalarda da kekemelikte stres faktörlerinin önemli oranlarda olduðu bildirilmiþtir (Greiner ve ark. 1985, Ratner ve Silverman 2000). Kekemelerde içe dönük, özgüveni yetersiz, obsesif, sadistik eðilimli kiþilik yapýlarýnýn daha fazla görüldüðü bildirilmektedir (Öztürk 1994, Feinberg ve ark. 2000). Serebral dominans görüþüne göre kekemelik iki hemisfer arasýndaki yarýþmanýn bir belirtisidir (Fleet ve Heilman 1985, Paul 1996). Nöropatofizyolojik olarak sol temporal ve frontal bölgede kanlanmanýn azaldýðý (özellikle konuþmanýn motor merkezinde) ve asimetrik kan akýmý olduðuna dair araþtýrmalar vardýr (Pool ve ark. 1991, Forster ve Webster 2001). Neden tam olarak bilinmese de, günümüzde kekemeliðin salt kiþilik bozukluðundan ya da nörolojik bozukluktan çok biyolojik, psikolojik, orofasial anomaliler, genetik ve çevresel etkenlerin birlikteliði ile ortaya çýktýðý düþünülmektedir. Kekemelik baþladýktan sonra ortaya çýkan engellenme duygusu, endiþe ve utanç, kiþinin sosyal yaþamý, iþi ve kiþiliðinde önemli sorunlara yol açabilir (Rafuse 1994, McClean ve Runyan 2000). Çocuklardaki kekemeliðin çoðunun tedavi uygulanmadan da düzelmesi konuþma motor merkezinin olgunlaþmasýyla iliþkili olduðu bildirilmiþtir (Forster ve Webster 2001). AMAÇ 1. Bölgemizde kekemelik nedeniyle baþvuran çocuklar ve ergenlerin sosyodemografik özelliklerini öðrenmek. 2. Kekeme çocuklarýn izleme sonrasý durumlarýný saptamak. 3. Bu süre içinde kekemeliði tümüyle düzelen grubun özelliklerini belirlemek. 4. Belirtileri tümüyle düzelen grupla düzelmeyen grubun verilerini karþýlaþtýrmak. GEREÇ VE YÖNTEM Çalýþmaya 3 yýl içinde Çukurova Üniversitesi Týp Fakültesi Çocuk Psikiyatrisi Anabilim Dalý na baþvuran tüm kekemelik olgularý alýndý (141 E, 47 K). Veriler poliklinik dosyalarýndan elde edildi. Tüm olgular mektup veya telefon ile tekrar kontrole çaðrýldý. Çocuklarýn ancak 83'üne (%44.2) ulaþýlabildi. Yapýlan muayene sonucu çocuklarýn bir grubunda kýsa sürede (0-6 ay) tam bir iyileþme olmasýna raðmen diðer grupta düzelme gözlenmediði belirlendi. Her iki grubun özellikleri karþýlaþtýrýldý. Verilerin istatistiksel analizi 'SPSS for Windows' paket programýnda t testi ve x 2 kullanýlarak yapýldý. BULGULAR Tüm kekeme olgularýnýn polikliniðimize baþvurduklarýnda ortalama yaþlarý 6.74±3.35 idi (min=2, max=14). 141'i erkek (%75), 47'si kýzdý (%25). Baþvurularýn çoðu henüz ilkokula baþlamayan çocuk- 17

AVCI A, UÐUZ Þ, TOROS F. lardý (n=103, %54.8) ve kekemeliðin baþlangýç yaþ ortalamasý 3.97±1.92 yýldý (min=1, max=11 yýl). Çocuklarýn %90.4'ü saðlýklý bir gebelikten sonra dünyaya gelmiþti. %84.6'sýnda gebelikte doktor kontrolü vardý. Doðumlarýn %74.5'i hastanede, %25.5'i evde gerçekleþmiþti. Çocuklarýn %62.8'i en az 6 ay anne sütü almýþtý, yürümeye baþlama ayý ortalama 13.45±4.1, cümle kurmaya baþlama ortalama 21.8±11.2 ay, gündüz tuvalet eðitimine baþlama ayý ortalama 23.1±1 aydý. Çocuklarýn %23.4'ünde baþvuru öncesi geçirilmiþ organik hastalýk öyküsü, %9.6'sýnda febril konvülzyon, %4.3'ünde nonfebril konvülzyon öyküsü vardý. Annelerin yaþ ortalamasý 32.5±6.4 idi ve ortalama 8.21±4.7 yýl eðitim almýþlardý. %31.9'u ilkokul, %28.2 si lise, %18.6'sý yüksekokul çýkýþlýydý. Babalarýn yaþ ortalamasý 37.5±6.44'dü ve %22.9'u ilkokul, %33'ü lise, %30.9'u yüksekokul çýkýþlýydý. Annelerin kekemeliði olan çocuklarý doðurduklarý yaþ ortalamasý 28.8±5.7 olarak belirlendi. Akrabalarýn %95.2 oranýnda baþka bir ruhsal bozukluk belirlenemedi. Anababalar arasýnda 34 (%18.1) ailede akrabalýk vardý. Ailede çocuðun yaþam süresi içinde þehir deðiþtirme (göç) 47 (%25) olguda saptandý. Çocuklarýn %18.6 sýnýn 1. derece akrabalarýnda, %12.2'sinin 2. derece akrabalarýnda, %4.8'inin 3. derece akrabalarýnda kekemelik öyküsü vardý. Olgularýn %33.5'inden en çok bir hafta önce stres etkeni varlýðý belirlendi (Tablo 1). Çocuklarýn %28'inde kekemelik ile birlikte baþka ruhsal belirti vardý (Tablo 2). Ýzlemede, 188 çocuðun 83'üne ulaþýlýp muayeneye çaðrýldý. Son 6 aydýr hiç kekelemeyen çocuklar tümüyle düzelmiþ olarak kabul edildi. Zaman zaman kekeleyen ya da heyecanlandýðýnda kekeleyenler düzelmeyenler grubuna alýndý. Çocuklarýn 105 ine (%55.81) ulaþýlamadý. Ulaþýlan çocuklarýn 40'ý (%48.2) tümüyle düzelmiþ (Grup 1), 43 ü (%51.8) düzelmemiþti (Grup 2). Her iki grubu karþýlaþtýrdýðýmýzda Grup 1'in polikliniðimize ortalama 5.8±3.1 yaþlarýnda, Grup 2'nin ise ortalama 7.3±3.2 yaþlarýnda baþvurduklarý belirlendi. Her iki grup arasýndaki fark istatistiksel olarak anlamlýydý (t=2.29, p=0.025, p<0.05). Ancak her iki grup arasýnda kekemeliðin baþlangýç yaþý açýsýndan fark yoktu. Grup 1 ortalama 3.8±1.9; grup 2 ortalama 3.9±1.7 yaþlarýnda kekelemeye baþlamýþtý (t=0.15, p>0.5, p=0.8) (Tablo 4). Tablo 1. Kekemeliðin baþlangýcý öncesi belirlenebilen stres etkenleri Çeþitli korkular (yarasa, sünnet kedi-köpek gibi) Damdan, kaykaydan düþme Kardeþin doðumu, kardeþin yürümeye baþlamasý Ateþli hastalýk, trafik kazasý, boðulma tehlikesi Anne-baba ayrýlýðý, bakýcýdan ayrýlma Öðretmen baskýsý, öðretmen deðiþtirme, okula baþlama Tablo 2. Kekemelik ile birlikte görülen ruhsal belirtiler n % Enürezis nokturna 15 7.9 Korkular (gece, yuva, okul, menstruasyon) 13 7 Aþýrý heyecan 6 3.1 Aþýrý sinirlilik 5 2.6 Kardeþ kýskançlýðý 4 2.2 Obsesif belirtiler 3 1.6 Anneye aþýrý baðýmlýlýk 3 1.6 Zeka geriliði 1 0.5 Týrnak yeme 1 0.5 Dikkat eksikliði hiperaktivite bozukluðu 1 0.5 Tik bozukluðu 1 0.5 Toplam 28 Cinsiyet açýsýndan bakýldýðýnda grup 1'in 28'i (%70) erkek 12'si (%30) kýzdý, grup 2'nin 35'i (%81.39) erkek, 8'i (%19.7) kýzdý. Gruplar arasýnda anlamlý fark yoktu (x 2 =1.47, p>0.05) (Tablo 3). Her iki grupta yürümeye baþlama ayý (t=0.51, p>0.5), tuvalet eðitimini tamamlama ayý (t=0.44, p>0.5) açýsýndan anlamlý fark yoktu. Her iki grup arasýnda cümle kurma yaþý olarak ortalama konuþmaya baþlama yaþý açýsýndan fark vardý. Grup 1'de 18.9±5.1 ay, grup 2'de 25.7±17.5 ay olarak belirlendi (t=2.37, p<0.05). Gruplar arasýnda kekemeliðin ailenin kaçýncý çocuðunda ortaya çýktýðý açýsýndan anlamlý fark yoktu (x 2 =0.71, p 0.05). Konvülzyon öyküsü açýsýndan iki grup arasýnda fark belirlenemedi (x 2 =0.3, p>0.58). Annede ruhsal hastalýk açýsýndan deðerlendirdiðimizde Grup 1 ile 2 arasýnda anlamlý fark yoktu (x 2 =0.14, p>0.7). Babada ruhsal hastalýk deðerlendirildiðinde her iki grup arasýnda anlamlý bir fark olmadýðý görüldü (x 2 =0.94, p>0.33). Ýlaç kul- 18

ÇOCUKLARDA KEKEMELÝK: KARÞILAÞTIRMALI BÝR ÝZLEME ÇALIÞMASI Tablo 4. Grup 1 ve grup 2'deki çocuklarýn yaþlarý ile ilgili demografik özellikler Grup 1 Grup 2 T p Ortalama yaþ 5.8±3.1 7.3±3.2 2.29 p<0.05 Kekemeliðin baþlama yaþý 3.8±1.9 3.9±1.7 0.15 p>0.05 Cümle kurma yaþý 18.9±5.1 25.7±17.5 2.37 p<0.05 Tablo 5. Grup 1 ve grup 2'deki çocuklarýn anne-babalarýna özgü sosyodemografik özellikler Grup 1 % Grup 2 % x 2 p Ailede kekemelik yok 27 67.5 23 53.5 1.69 0.19 var 13 32.5 20 46.5 Anne-baba akrabalýðý yok 35 87.5 34 79.1 1.050 0.30 var 5 12.5 9 20.9 Annede ruhsal hastalýk yok 38 95 40 93 0.14 0.70 var 2 5 3 7 0.14 0.70 Babada ruhsal hastalýk yok 40 100 42 97.7 0.94 0.33 var 0 0 1 2.3 0.94 0.33 Ailede göç yok 35 87.5 30 69.8 3.83 0.05 var 5 12.5 13 30.2 Tablo 6. Grup 1 ve 2'deki çocuklarda tedavide kullanýlan ilaçlar Ýlaç kullanan çocuk sayýsý Düzelen çocuk sayýsý Düzelmeyen çocuk sayýsý Hidroksizin 21 9 11 Antipsikotik ilaçlar 14 8 6 Antidepresan ilaçlar 9 5 4 lanýmýnýn hastalýðýn gidiþinde istatistiksel açýdan anlamlý bir etkisi olmadýðý belirlendi (x 2 =1.062, p>0.302) (Tablo 5). Grup 1 ve grup 2'deki çocuklarýn hiçbiri düzenli þekilde konuþma terapisi almamýþtý. Kekemeliði olan çocuklarda kekemelik için kullanýlan ilaçlar Tablo 6'da belirtilmiþ, eþtanýlarda kullanýlan ilaçlar (DEHB gibi) belirtilmemiþtir. Birinci derece akrabalarda kekemelik olup olmadýðý konusunda grup 1 ile grup 2 arasýnda anlamlý bir fark belirlenemedi (x 2 =1.69, p>0.19). Ailede ruhsal açýdan bakýldýðýnda her iki grup arasýnda fark yoktu (x 2 = 0.38, p>0.34). Ailede göçe baktýðýmýzda düzelen grubun düzelmeyen gruptan istatistiksel olarak daha az göç aldýðý saptandý (x 2 =3.83, p=0.05). Stres etkenlerinin deðerlendirilmesinde düzelen grubun kekemelik baþlangýcýnda daha yüksek oranda olduðu belirlendi (x 2 =12.51, p<0.004). Ek ruhsal belirtiler açýsýndan herhangi bir fark saptanmadý (x 2 =0.034, p>0.85). TARTIÞMA Çalýþmanýn bulgularýný diðer çalýþmalarla birlikte deðerlendirdiðimizde; olgularýn polikliniðe baþvuru yaþlarý ve kekemeliðin baþlangýç yaþ ortalamasý hem yurt içi hem de yurt dýþý yayýnlarla uyum göstermekteydi (Bishop 1994, Erol 1978, Fýþýloðlu ve Ungan 1992, Pamir 1985). Daha çok ailesel geçiþ üzerinde durulmakla birlikte kekemelik birinci derece akrabalarda %18.6, ikinci derece akrabalarda %12.2 oranlarýnda belirlendi. Çalýþmalarda da birinci derece akrabalarda (%20) benzer oranlarda ikinci derece akrabalarda (%4.7) ise daha yüksek oranlarda bildirilmektedir. Ailelerin çoðunda baþka bir ruhsal bozukluk belirlenmemiþtir. Çalýþma grubundaki çocuklarýn saðlýklý bir gebelikten sonra doktor kontrolü altýnda saðlýklý doðumlarla dünyaya geldikleri görülmektedir. Geliþim öyküleri de normal süreler içerisindeydi. 19

AVCI A, UÐUZ Þ, TOROS F. Olgularýn %33.5'inde kekemeliðin baþlangýcýnda stres etkeni varlýðý diðer çalýþmalarda da olduðu gibi ilgi çekiciydi. Yurt dýþýnda yapýlan çalýþmalarda bu oran %53, ülkemizde yapýlan araþtýrmalarda %58 olarak belirlenmiþtir. Çalýþmamýzda bu oran diðer çalýþmalardan daha düþük bulunmuþtur (Enbiyaoðlu 1976, Yörükoðlu 1972). Olgularýn %28'inde kekemelikle birlikte giden ruhsal belirtiler vardý. Bunun çoðunluðunu enürezis nokturna ve korkular oluþturmaktaydý. Enürezis nokturnanýn geliþimsel bir sorun olduðunu düþünürsek her iki hastalýðýn benzer etiyolojiden kaynaklandýðýný ya da ayný risk gruplarý içinden çýktýðýný düþünebiliriz. Çalýþmada kekemeliði düzelen grup en az 6 aydýr hiç kekeleme olmamasýyla belirlendi. Ýki grup arasýnda farklýlýða baktýðýmýzda en önemli bulgu; kekemeliðin baþlangýç yaþý her iki grup arasýnda fark olmamasýna karþýn kliniðe baþ vurma yaþýnýn grup 1'de belirgin olarak daha düþük olmasýydý. Bu durum bize erken tedaviye baþlamanýn sonucu olumlu etkilediðini düþündürmüþtür. Her iki grup arasýnda geliþim basamaklarý arasýnda fark olmamasýna karþýn grup 2'de cümle kurmanýn geciktiði görülüyordu. Kullanýlan ilaçlara baktýðýmýzda daha çok antihistamik grubu ilaçlarýn tercih edildiðini ancak ilaç kullanýmýnýn tedavi sonucunu etkilemediði belirlenmiþtir. Stres etkeni varlýðý hastalýðýn gidiþini istatistiksel açýdan belirgin biçimde olumlu yönde etkiliyordu. Bu diðer yayýnlarla da uyumluydu (Lawrence 1998, Feinberg 2000). Çocuðun yaþam süresi içindeki göç varlýðý sonlanýmý olumsuz yönde etkilemekteydi. Her iki grup arasýnda sosyoekonomik durum (SED) arasýndaki bir fark olmamasýna karþýn iç göçler sonrasýnda ailelerin psikososyal açýdan zorlandýðý, bu zorlanmanýn çocuða yansýdýðý düþünülebilir. Sonuç olarak, bizim çalýþmamýzda da önceki çalýþmalar ile uyumlu olarak çocuklarda korkular baþta olmak üzere çeþitli psikososyal stres etmenlerinin kekemeliðin baþlamasýnda önemli rol oynadýðý görülmektedir. Kekemeliðin tedavisinde ilaç tedavisinin rolü günümüzde hala tartýþmalýdýr. Bizim çalýþmamýzda da düzelen ile düzlemeyen grup arasýnda ilaç kullanýmý açýsýndan önemli bir farklýlýk belirlenmedi. Ancak bu konu ile ilgili daha kesin yorum yapabilmek için kontrol grubunu da içeren ilaç etkinliði çalýþmalarýna ihtiyaç vardýr. Amerikan Psikiyatri Birliði (2000) Psikiyatride Hastalýklarýn Tanýmlanmasý ve Sýnýflandýrýlmasý El Kitabý, Yeniden Gözden Geçirilmiþ Dördüncü Baský (DSM-IV-TR), Amerikan Psikiyatri Birliði, Washington DC, 2000'den çeviren E Köroðlu, Hekimler Yayýn Birliði, Ankara. Bishop DVM (1994) Develpmental disorders of speech and language, Child and Adolescent Psychiatry (Modern Approaches). M Rutter, E Taylor, L Hersov (Ed), London, Blackwell Science Ltd., s.546-565. Enbiyaoðlu G (1976) Kekemeliðin psikolojik ve psikanalitik açýdan incelenmesi, Ulusal Psikiyatri ve Nörolojik Bilimler Kongresi Kitabý. G Koptagel-Ýlal, I Akkök, Ö Köknel ve ark. (Ed), Ýstanbul, Bozak Matbaasý, s.267. Erol M (1978) Kekeme çocuklar. Ýstanbul Üniversitesi Cerrahpaþa Týp Fakültesi. Psikiyatri Semineri II, A Songar (Ed). Ýstanbul, s.43. Ezrati-Vinacour, Levin I (2001) Time estimation by adults who stutter. J Speech Lang Hear Res, 44(1):144-155. Ezrati-Vinacour R, Platzky R, Yairi E (2001) The young chid's awareness of stuttering-like disfluency. J Speech Lang Hear Res, 44(2):368-380. Feinberg AY, Griffin BP, Levey M (2000) Psychological aspects of chronic tonic and clonic stuttering. Suggested therapeutic approaches. Am J Orthopsychiatry, 70(4):465-473. KAYNAKLAR Felsenfield S, Kirk KM, Zhu G ve ark. (2000) Of the genetic and environmental etiology of stuttering in selected twin sample. Behav Genet, 30(5):359-366. Fýþýloðlu A, Ungan Ü (1992) 9-12 yaþ arasý normal konuþan çocuklarýn kekemeliði deðerlendirmesi. Psikoloji Dergisi, 7:2-8. Fleet WS, Heilman KM (1985) Acquired stuttering from a right hemisphere lesion in a right- hander. Neurology, 35:1343-1346. Forster DC, Webster WG (2001) Speech-motor control and interhemispheric relations in recovered and persistent stuttering. Dev Neuropsychol, 19(2):125-145. Greiner JR, Fitzgerald HE, Cooke PA ve ark. (1985) Assessment of sensitivity to interpersonal stress in stutterers and nonstutterers. J Commun Disord, 18(3):215-225. Güray Ö, Keþkül SY, Sercan M (1986) Ýlkokul çocuklarýnda kekemelik (ön çalýþma), 22. Ulusal Psikiyatri ve Nöroloji Bilim Kongresi Kitabý, Ýzmir, Ege Üniversitesi Basýmevi, s.322. Kent RD (2000) Research on speech motor control and its disorders: A review and prospective. J Commun Disord, 33(5):391-427. Lawrence M, Barclay DM (1998) Stuttering: A brief review. Am Fam Physician, 57(9):2175-2178. 20

ÇOCUKLARDA KEKEMELÝK: KARÞILAÞTIRMALI BÝR ÝZLEME ÇALIÞMASI McClean MD, Runyan CM (2000) Variation in the relative speeds of orofacial structures with stuttering severity. J Speech Lang Hear Res, 43(6):1524-1531. Öztürk M (1994) Çocukluk çaðý ruhsal sorunlarý ve bozukluklarý, Ruh Saðlýðý ve Bozukluklarý. O Öztürk (Ed), 5. Baský, Ankara, Medikomat Basým Yayýnevi, s.311. Pamir T (1985) Kekemelik tedavisinde uyarlanan geri bildirim tekniði ve 17 denek üzerindeki sonuçlarý. Psikoloji Dergisi, 5:24-30. Paul R (1996) Disorders of communication, Child and Adolescent Psychiatry (A Comprehensive Textbook), M Lewis (Ed), Pensnsylvania, Williams&Wilkins Company, s.510-519. Pool KD, Devous MD Sr, Freeman FJ ve ark. (1991) Regional cerebral blood flow in developmental stutters. Arch Neurol, 48(5):509-512. Rafuse J (1994) Early intervention, intensive therapy can help people who stutter. CMAJ, 150:754-755. Ratner NB, Silverman S (2000) Parental perceptions of children's communicative development at stuttering onset. J Speech Lang Hear Res, 43(5):1252-1263. Rose FC (1976) Stammering, Encyclopedic Handbook of Medical Psychology. Krauss S (Ed), Boston, William&Wilkins. s.526-528. Yörükoðlu A, Akyýldýz S (1972) 75 Çocukta yeni baþlayan kekemelik üzerine bir inceleme, Milli Nöropsikiyatri Kongresi. D Karan, T Özek, A Turgay (Ed), Ankara, Ajans-Türk Matbaasý, s.373. Weber-Fox C (2001) Neural systems for sentence processing in stuttering. J Speech Lang Hear Res, 44(4):814-825. Bahar Sempozyumlarý - VI 24-28 Nisan 2002 Mirage Park Otel, Kemer - Antalya Baþvuru: Flaptour, Cinnah Cad. No: 42 Çankaya - ANKARA Tel: 0312 442 07 00, Faks: 0312 440 77 99 e-mail: aysin@flaptour.com.tr www.flaptour.com.tr TÜRKÝYE PSÝKÝYATRÝ DERNEÐÝ 21