SEÇMENLER N KENT BELED YE BA KANLARINDA ARADI N TEL KLER: N DE BELED YES ÖRNE



Benzer belgeler
Ara rma, Dokuz Eylül Üniversitesi Strateji Geli tirme Daire Ba kanl na ba

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

Parti Program ve Tüzüklerin Feminist Perspektiften Değerlendirilmesi i

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

Ar. Gör. Cemil OSMANO LU Erciyes Üniversitesi lahiyat Fakültesi Din E itimi Anabilim Dal

ZAĞNOS VADİSİ KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİ

SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN. GYODER ZİRVESİ nde YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 NİSAN 2007 İSTANBUL

Akreditasyon Çal malar nda Temel Problemler ve Organizasyonel Bazda Çözüm Önerileri

Proje Yönetiminde Toplumsal Cinsiyet. Türkiye- EuropeAid/126747/D/SV/TR_Alina Maric, Hifab 1

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

Tasarım ve Planlama Eğitimi Neden Diğer Bilim Alanlarındaki Eğitime Benzemiyor?

İngilizce Öğretmenlerinin Bilgisayar Beceri, Kullanım ve Pedagojik İçerik Bilgi Özdeğerlendirmeleri: e-inset NET. Betül Arap 1 Fidel Çakmak 2

S V L TOPLUM, YEREL YÖNET MLER VE GENÇL K AB ÜYEL YOLUNDA" S V L TOPLUMLA D YALOG TOPLANTISI 4 SONUÇ B LD RGES 11 ARALIK 2010, STANBUL

Öncelikle basın toplantımıza hoş geldiniz diyor, sizleri sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum.

BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9

MUŞ ALPARSLAN ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç

ken Türkçe de ulaç kuran bir ektir. Bu çal ma konumuzu seçerken iki amac m z vard. Bunlardan birincisi bu konuyu seçmemize sebep olan yabanc ö

Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü :18

HALK EĞİTİMİ MERKEZLERİ ETKİNLİKLERİNİN YÖNETİMİ *

Hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.

Giresun Üniversitesi Akademik Değerlendirme Ve Kalite Geliştirme Uygulama Yönergesi

Halkla İlişkiler ve Organizasyon

Sayın Bakanım, Sayın Rektörlerimiz ve Değerli Katılımcılar,

Üniversitelerde Yabancı Dil Öğretimi

Endüstri Mühendisliğine Giriş. Jane M. Fraser. Bölüm 2. Sık sık duyacağınız büyük fikirler

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi

T.C. ÇANAKKALE ONSEK Z MART ÜN VERS TES

Meriç Uluşahin Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkan Vekili. Beşinci İzmir İktisat Kongresi

Danışma Kurulu Tüzüğü

2008 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ ÖN DEĞERLENDİRME NOTU

T.C. BİLECİK İL GENEL MECLİSİ Araştırma ve Geliştirme Komisyonu

HEMŞİRE İNSANGÜCÜNÜN YETİŞTİRİLMESİ VE GELİŞTİRİLMESİ

YAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ

KAVRAMLAR. Büyüme ve Gelişme. Büyüme. Büyüme ile Gelişme birbirlerinden farklı kavramlardır.

DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, Hazırlayanlar. Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi

BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ENGELLİLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ (1) BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Araştırma Notu 15/177

I. EIPA Lüksemburg ile İşbirliği Kapsamında 2010 Yılında Gerçekleştirilen Faaliyetler

BÜRO YÖNETİMİ VE SEKRETERLİK ALANI HIZLI KLAVYE KULLANIMI (F KLAVYE) MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

Özel Sektör Gönüllüler Derneği

İNOVASYON GÖSTERGELERİ VE KAYSERİ:KARŞILAŞTIRMALI BİR ANALİZ. Prof. Dr. Hayriye ATİK 16 Haziran 2015

Entelektüel sermaye; Organizasyonun. faaliyetini sürdürebilmesini sağlayan maddi olmayan varlıkların tümüdür. (Brooking, 1996). ( Edvinsson, 1996).

İçindekiler Şekiller Listesi

SÜREÇ YÖNETİMİ VE SÜREÇ İYİLEŞTİRME H.Ömer Gülseren > ogulseren@gmail.com

HAM PUAN: Üniversite Sınavlarına giren adayların sadece netler üzerinden hesaplanan puanlarına hem puan denir.

BİREYSEL SES EĞİTİMİ ALAN ÖĞRENCİLERİN GELENEKSEL MÜZİKLERİMİZİN DERSTEKİ KULLANIMINA İLİŞKİN GÖRÜŞ VE BEKLENTİLERİ

Amacımız Fark Yaratacak Makine Mühendisleri Yetiştirmek - OAIB Moment Expo

Balkanlar da Refah: Kısa Rapor

DOĞAN GRUBU TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ POLİTİKASI

nsan Kaynaklar Geli imi

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ

KİŞİSEL GELİŞİM VE EĞİTİM İŞ GÜVENLİĞİ VE İŞÇİ SAĞLIĞI MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

Tekrar ve Düzeltmenin Erişiye Etkisi Fusun G. Alacapınar

YETİŞKİNLER DİN EĞİTİMİ Akdeniz Müftülüğü

TÜRKİYE DE ÇALIŞAN KADINLAR: SORUNLARI, BEKLENTİLERİ VE SENDİKALARA KARŞI TUTUMLARI

ÇEVRE KORUMA TEMEL ALAN KODU: 85

raporlama ve muhasebenin de i en ortam na ayak uydurman z ve bu

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU

Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu Genel Başkanı olarak şahsım ve kuruluşum adına hepinizi saygılarımla selamlıyorum.

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi

Banka Kredileri E ilim Anketi nin 2015 y ilk çeyrek verileri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankas (TCMB) taraf ndan 10 Nisan 2015 tarihinde yay mland.

Yapı ve Deprem Yönetmelikleri, alan kullanım yönetmeliklerinin gözden geçirilmesi ve gerekiyorsa yeniden düzenlenmesi

TÜİK KULLANICI ANKETİ SONUÇLARI

HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI MALİ SEKTÖRLE İLİŞKİLER VE KAMBİYO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YURTDIŞI DOĞRUDAN YATIRIM RAPORU 2013

2. Söz konusu koruma amaçlı imar planı üst ölçek plana aykırı hususlar içermektedir.

2.000 SOSYOLOG İLE YAPILAN ANKET SONUÇLARINA DAİR DEĞERLENDİRMEMİZ. Anayasa nın 49. Maddesi :

Girişimcileri destekleyen

MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİ STRATEJİK İŞBİRLİĞİ PROJE DANIŞMANLIK EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

TÜRKİYE SERMAYE PİYASALARINDA MERKEZİ KARŞI TARAF UYGULAMASI 13 MAYIS 2013 İSTANBUL DR. VAHDETTİN ERTAŞ SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ 6

MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ)

YEDİNCİ KISIM Kurullar, Komisyonlar ve Ekipler

Doç. Dr. Mehmet Durdu KARSLI Sakarya Üniversitesi E itim fakültesi Doç. Dr. I k ifa ÜSTÜNER Akdeniz Üniversitesi E itim Fakültesi

ÇEVRE KORUMA KURUMSAL SOSYAL SORUMLULUK

RADYASYONDAN KORUNMA UZMANLARI DERNEĞİ (RADKOR) NİN

YEŞİLIRMAK HAVZA GELİŞİM PROJESİ

KURUL GÖRÜ Ü. TFRS 2 Hisse Bazl Ödemeler. Görü ü Talep Eden Kurum : Güreli Yeminli Mali Mü avirlik ve Ba ms z Denetim Hizmetleri A..

TESİSAT TEKNOLOJİSİ VE İKLİMLENDİRME ÇELİK BORU TESİSATÇISI MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

Doç.Dr.Mehmet Emin Altundemir 1 Sakarya Akademik Dan man

Ek 1. Fen Maddelerini Anlama Testi (FEMAT) Sevgili öğrenciler,

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85

DOĞRUDAN FAALİYET DESTEĞİ PROGRAMI PROJE UYGULAMA EĞİTİMLERİ

ÇANKAYA BELEDİYE BAŞKANLIĞI STRATEJİ GELİŞTİRME MÜDÜRLÜĞÜ KURULUŞ, GÖREV, YETKİ, SORUMLULUK ÇALIŞMA USUL VE ESASLARINA İLİŞKİN YÖNETMELİK

Anaokulu /aile yuvası anketi 2015

İNGİLTERE DE ÜNİVERSİTE PLANLAMA VE BÜTÇELEME ÖRGÜTÜ

İŞLETMENİN TANIMI

14.8. İşyeri Temsilcileri Şube Koordinasyonu

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş.

Kırsal Kalkınmada Yönetişim. Şanlıurfa Örneği Ülker Şener-Evren Aydoğan

13. HAFTA PFS105 TÜRK EĞİTİM TARİHİ. Prof. Dr. Zeki TEKİN.

ÇANKAYA BELEDİYE BAŞKANLIĞI SOSYAL YARDIM İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ KURULUŞ, GÖREV, YETKİ, SORUMLULUK ÇALIŞMA USUL VE ESASLARINA İLİŞKİN YÖNETMELİK

Brexit ten Kim Korkar?

EĞİTİM BİLİMİNE GİRİŞ 1. Ders- Eğitimin Temel Kavramları. Yrd. Doç. Dr. Melike YİĞİT KOYUNKAYA

PROJE. Proje faaliyetlerinin teknik olarak uygulanması, Sanayi Genel Müdürlüğü Sanayi Politikaları Daire Başkanlığınca yürütülmüştür.

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ ENDÜSTRİ MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ

KİTAP İNCELEMESİ. Matematiksel Kavram Yanılgıları ve Çözüm Önerileri. Tamer KUTLUCA 1. Editörler. Mehmet Fatih ÖZMANTAR Erhan BİNGÖLBALİ Hatice AKKOÇ

Transkript:

SEÇMENLER N KENT BELED YE BA KANLARINDA ARADI N TEL KLER: N DE BELED YES ÖRNE I Veysel EREN * Selim KILIÇ ** Mehmet ÖZEL *** ÖZ Kentler, tarih boyunca toplumun ve yönetim sisteminin temel parças olma özelli ini korumu tur. Günümüzde de kentler toplumsal, ekonomik ve kültürel özellikleri nedeniyle demokratik geli menin merkezinde yer almaktad r. Ancak kentler her geçen gün sorunlar n artt ve buna paralel olarak çözümlerin de zorla t mekanlar haline gelmi tir. Nüfus art, çevre kirlili i, imar sorunlar, trafik gibi kente ili kin pek çok sorun, her ülkede öncelikle çözüm beklemektedir. Ayr ca küreselle me süreci kentlerin sorunlar n daha da a rla t rm t r. Kent yöneticileri, kentlerin bir yandan giderek artan sorunlar, di er yandan sosyo-ekonomik geli medeki rolü nedeniyle daha iyi performans göstermek zorundad rlar. Bu ko ullar alt nda, özellikle, kent belediyelerinde lider yöneticilere gereksinim duyulmaktad r. Bu çal ma, kent yönetiminde önemli bir rolü olan belediye ba kanlar nda bulunmas gereken nitelikleri, yurtta lar n gözüyle tespit etmeyi amaçlayan bir alan ara t rmas na dayanmaktad r. Anahtar Sözcükler: Belediye, Ba kan, Yerel Halk, Yerel Seçimler, Kent. THE CHARACTERISTICS OF MAYORS IN THE EYES OF LOCAL ELECTROTES: A RESEARCH ON NIGDE MUNICIPALITY ABSTRACT Cities have been the main part of society and administrative system throughout history. They are also at the core of democratic development today due to their social, economic and cultural characteristics. However, cities have become the locations where problems are increasing, and developing solutions to these problems are increasingly difficult. Many problems such as increasing population, environmental problems, urban issues and traffic jam need to be solved. Moreover globalisation process has severed problems of cities. Local administrators have to perform better due to the increasing problems of cities and due to their role in socio-economic development. Under these circumstances, leader mayors are needed in city councils. This study is based on a field research that intends to identify the characteristics of mayors, through the eyes of the citizens. Keywords: Municipality, Mayor, Local Community, Local Elections, City. * Doç. Dr. Ni de Üniversitesi..B.F. Kamu Yönetimi Bölümü. ** Yrd. Doç. Dr. Dr. Ni de Üniversitesi..B.F. Kamu Yönetimi Bölümü. *** Doç. Dr. Ni de Üniversitesi..B.F. Kamu Yönetimi Bölümü. Makalenin kabul tarihi: Eylül 2009

2 Erciyes Üniversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi Dergisi, Say : 34, Temmuz-Aral k 2009, ss.1-22 G R Türkiyede valinin, ilde genel yönetimin temsilcisi ve il özel idaresinin (yak n zamana kadar kendisine fiilen ba ml, imdilerde ise yürütme organ ) olarak üstlendi i rol bir kenara b rak l rsa, kentlerin yönetiminde en etkili ki ilerin belediye ba kanlar oldu u söylenebilir. Yine belediye yönetimi içinde de, Ba kan d ndaki di er organlar n, Belediye Meclisi ve Encümeninin, her zaman belediye ba kanl n n gölgesinde kald, hatta bir çok yurtta n bu organlar n varl ndan haberdar bile olmad söylenebilir. Gerçi belediyelerde karar organ olarak meclisler hem belediyenin var olu arac hem de demokratiklik aç s ndan yürütme organ ndan daha önemlidir. Ancak al nan kararlar uygulayan yürütme organlar daha göz önündedirler. Özellikle güçlü ba kan modelinin söz konusu oldu u yerel yönetim modellerinde bu nitelik daha da belirgindir. Bu nedenle, gözler ve beklentiler belediye ba kan n n üzerine çevrilmi tir (Ar kbo a vd., 2007:16). Belediye ba kanl n n halk aras nda bu kadar popüler olmas n n özelde çe itli nedenleri olmakla birlikte bu durum, genelde kentlerin pek çok sorunla kar kar ya bulunmalar na da ba lanabilir. Bir anlamda liderleri ya da belediye ba kanlar n, çözüm bekleyen bu sorunlar popüler k lmaktad r. Sanayi devriminden sonra kentlerin giderek daha çok büyümeye ba lamas, kentlerin, çözümü her geçen gün daha da zorla an pek çok sorunla kar kar- ya kalmas na neden olmu tur. nsan n geli mesinde motor görevini üstlenen, her tür yenili in ve de i imin merkezi olan kentler, bugün için hem kendisini hem de çevreyi tehdit eden sorunlar yuma haline gelmi tir. Dünya nüfusunun kentlerde yo unla mas yla birlikte hava kirlili i, ula m, alt yap, tar m alanlar n n yok olmas ve kirlenmesi hemen her kentin çözmesi gereken temel sorunlar haline gelmi tir. Di er bir ifadeyle, kentlerin insanlara kazand rd ya am kalitesi giderek erozyona u ramaya ba lam t r (Ertürk, 1996: 87). Kentlerin a r nüfus çekmesi kentle me standartlar n dü ürdü ü gibi, fiyatlar n artmas da ya am n daha pahal hale gelmesine yol açmaktad r. Bugün kentler ba ta arsa olmak üzere, hemen her alanda yüksek fiyatlar n hüküm sürdü ü merkezler haline gelmi lerdir. Bu geli meler kar s nda kentlerin çevresinde yer alan tar m alanlar n ve do al kaynaklar korumak her geçen gün daha da zorla maktad r. Teknolojik geli meler de ço u zaman bu tahribat n boyutunu ve alan n geni letmi tir (Bergmann, 1997: 2). Kentler -zaten mevcut sorunlar çözmekte zorlan rken- küreselle meyle birlikte yeni bir de i im bask s alt na girmi tir. Sermayenin büyük bir ak kanl k kazand bu dönemde kentler, bir taraftan, sermayenin istekleri do rultusunda fiziki altyap n n iyile tirilmesi, yönetimin yeniden yap lanmas yönünde taleplerle kar la rken; di er taraftan, bizatihi kentlerin, sosyo-ekonomik geli me sa lamak için sermayeyi kendisine çekme ve bunun için de kendisini firmalar için cazip kurulu yeri olarak sunmaya çal t görülmektedir (Özel,

Seçmenlerin Kent Belediye Ba kanlar nda Arad Nitelikler: Ni de Belediyesi Örne i 3 2007:777). Bu geli meler, hem geli mi hem de geli mekte olan ülkelerde youn bir de i im bask s olu turmaktad r. Bu süreçte yeniden yap lanma çabas içerisine giren yerel yönetimler, uluslararas alandaki geli melerin daha çok etkisine girmeye ba lam t r. yerlerinin, geli en teknolojik olanaklar sayesinde ba ka bölgelere kolayca ta nabilir hale gelmesi, di er bir anlat mla, sermeyenin kaçmas endi esi, merkezi yönetim ve yerel yönetimler üzerinde firmalar n bask kurmalar na da yol açabilmektedir. Dünya toplumlar ars nda ya anan h zl de i im ve etkile im ve buna paralel olarak artan hizmet beklentisi de yerel yönetimler üzerinde olu an bir di er bask unsuru olarak kar m za ç kmaktad r (Schuster, 2002: 1). Küreselle me sürecinde ulus devletin s n rlar d nda geli en olaylar n etkisiyle, birbirleriyle rekabet etmek zorunda kalan kentlerin yeni döneme haz rlanmas nda, ba ta belediye ba kanlar olmak üzere, kentin üst düzey yöneticilerine önemli görevler dü mektedir. Kentin gelece e haz rlanmas, yeniden yap land r lmas sadece yöneticilere yüklenecek bir sorumluluk de ildir; aksine söz konusu sorumluluk yerel yöneticilerle birlikte tüm halka aittir. Bu nedenle, yurtta lara da önemli görevler ve sorumluluklar dü mektedir. Ancak halk n harekete geçirilmesinde, onlara öncülük edilmesinde, deyim yerindeyse lokomotif rolü üstlenilmesinde as l sorumluluk, halktan daha çok, belediye ba kanlar na ve kentin di er yöneticilerine dü mektedir. Kentler ba lam nda belirtilmeye çal lan bütün bu geli meler, ülke düzeyinde kentleri öne ç kar rken, ayn zamanda kent yerel yönetimlerini (belediyeleri) ve bunlar yönlendirici organ olarak yürütme organlar n (belediye ba kanlar n ) yerel düzeyde esas aktör konumuna getirdi i söylenebilir. Bu nedenle, günümüzde bir kentin vizyonunu, misyonunu görebilmede, kentin gelecekte nas l bir ba ar /geli me gösterece ini saptayabilmede belediye ba kanlar n n sahip olduklar nitelikler, yerel halk temsil edebilme gücü ve liderlik özelliklerinin ba at rol oynayaca söylenebilir. Ancak burada halk n beklenti ve vizyonu da önemli bir etkendir. Dolay s yla kentler düzeyinde gelecekte elde edilebilecek ba ar, yerel halk n nas l bir belediye ba kan /lider görmek istedi iyle de ili kilidir. Bunun için bu çal ma, yerel halk n, belediye ba kanlar nda arad niteliklerin tespit edilmesini amaçlamaktad r. I. KÜRESELLE ME SÜREC NDE NEOL BERAL YAKLA IM VE YÖNET M ÜZER NE ETK LER Bütün bir dünya toplumunu etkisi alt na alan küreselle me süreci, yönetim alan nda da kapsaml ve derinlemesine etkide bulunmaktad r. Bu çerçevede küresel de i im dinamikleri, genel anlamda yönetim kuram ve uygulamalar n, daha özelde ise, kamu yönetimlerini etkisi alt na alm bulunmaktad r (Parlak ve Sobac, 2005:198). Bu halen i lemekte olan ve esasta, ülkelerin siyasi, ekonomik ve toplumsal ya am düzenlerinde modernitenin ekillendirdi i kat ve kapsay c merkeziyetçi-bürokratik yap lardan, post-modern öncüllere dayal adem-i

4 Erciyes Üniversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi Dergisi, Say : 34, Temmuz-Aral k 2009, ss.1-22 merkeziyetçi ve esnek yap lara do ru yönelen h zl dönü ümün dinamik gücünü olu turan ekonomik küreselle me (neoliberalizm), modernist felsefe temelinde olu an ve 20. yy n ülke yönetimlerinin hakim siyasi modeli olan ulus-devletin temel dayanaklar n n a nmas na ve buna ba l olarak egemenlik kavram n n i levinin zay flamas na yol açm t r. Ulus-devleti dönü türücü etkide bulunan küreselle me süreci, devletin yönetim ayg t olan kamu yönetimini de de i tirici etkide bulunmaktad r. Bu süreç, devletin i levlerinde de i imi beraberinde getirdi i için kamu yönetimini de i tirici etkide bulunmaktad r. Devletin i levlerinde de i im, öncelikle kamu hizmetleri konusundaki yakla mlar n de i mesine neden olmaktad r. Kamu hizmeti konusundaki yakla m de i ikli i birkaç noktada toplanabilir (Eren, 2008: 53). lk olarak, devletin yürütmesi gereken hizmetlerin yeniden belirlenmesi gerekmektedir. kinci olarak, idarenin, kamu hizmetlerinden bir k sm n do rudan kendisi görmek yerine, özel ki ilere gördürmesi gerekti i dü üncesi kendini göstermektedir. Yine kendisinin görmeye devam etti i hizmetlerde de kamusal yönetim yerine özel yönetimin tercih edilmesi söz konusudur. Üçüncü anlay de i ikli i, kamu hizmetlerinin finansman noktas nda ortaya ç kmaktad r. Buna göre, kamu hizmetinin kar l ks z oldu u anlay terk edilmekte ve hizmetlerden yararlananlardan uygun bir bedel al nmas fikri benimsenmektedir. Bu yeni anlay, esas olarak yönetim teorisinde Yeni Kamu Yönetim (New Public Management) olarak ifade edilmektedir. Bu yakla m, kamu örgütlerinin ve belediyelerin modernle tirilmesinde bir model olarak sunulmaktad r (Özel, 2008:165). Yerel yönetim alan n n modernle tirilmesi bir aç dan, yerel yönetim biriminin, ekonomi kurumu ve toplumla ili kilerini yeniden düzenleme, di er bir aç dan da, bu alandaki idari-hizmet birimlerinin etkinlik, üretkenlik ve verimliliklerinin art r lmas anlam na gelmektedir (Steffen, 2001: 98). Bir çok ülkede bugün özerk yerel yönetime ili kin anlay de i mi tir. Art k her eyden sorumlu de il, eyleme dönük yerel yönetim ve kat l mc, demokrasiyi geni leten ve toplumsal dayan may art ran bir yurtta lar yerel yönetimi anlay egemen olmaya ba lam t r (Vogelgesang vd., 2005: 350) ki bu dü ünce ve uygulamalar, yeni dönem kamu yönetimi anlay n n yans malar olarak okumak mümkündür. II. KENTSEL GEL MEN N SÜRDÜRÜLEB L RL AÇISINDAN YURTTA LARIN YÖNET ME KATILIMI Devletin en önemli i levi ku kusuz, toplumun ortak ç kar na hizmet etmek ve bu amaçla refah ve mutlulu u art racak politikalara a rl k vermektedir. Devletin, topluma hangi alanda, nas l hizmet edece i ve hangi politikalara öncelik verece inin saptanmas, ancak yurtta lar n yönetime kat lmas yla belirlenebilir (Ero ul, 1999: 275). Demokrasi niteli i gere i, öncelikle yurtta n ya ad yerle ilgili kararlara kat l m n gerekli k lmaktad r. Bu nedenle yerel yönetimle-

Seçmenlerin Kent Belediye Ba kanlar nda Arad Nitelikler: Ni de Belediyesi Örne i 5 rin, yurtta a yak n birimler olmas ve yurtta n seçti i organlar kanal yla yönetilmesi onu demokratik kurumlar n ba na ta maktad r. Ancak demokrasi için salt biçimsel kat lma yeterli de ildir. Demokrasi kavram n n temel unsurlar olarak kabul edilen yurtta kat l m, ço unluk ilkesi, yerel önderlerin yurtta la yak n ili kisi, yurtta a hesap verme sorumlulu u yerel ölçekte de benimsenen de erler olarak kabul edilmeli ve i ler hale getirilmelidir (Kele, 2006: 62). Di er bir ifadeyle biçimsel bir demokrasi de il, iyi i leyen kat l mc bir demokrasi olmal d r. Çünkü ancak kat l mc bir yönetim üzerinden halk n hem vizyonunun hem de belediyeden ne bekledi inin ve bu ba lamda nas l bir belediye ba kan görmek istedi inin fiilen ve birçok araçlarla saptanmas mümkün olacakt r. Belirtmek gerekir ki, günümüzde kat l m konusunda Bat l demokrasilerde bir sorun vard r. Öyle ki Bat da karar alma sürecinden yurtta uzak tutan klasik yönetim anlay na kar 1980lerden sonra büyük bir tepki de olu mu tu. Klasik yönetim anlay nda yurtta n karar mekanizmas içerisinde yer almamas, yönetim ve temsil krizine yol açm t r. Klasik yönetim, yurtta de il, liderleri-yöneticileri ön plana ç kard ndan, kentin gelece ine ancak s n rl say da insan, bazen de nerdeyse yöneticiler tek ba lar na fiilen karar vermektedir. A r merkeziyetçi bu yap n n besledi i bu yönetim krizini a ma yolunda kat l mc l öne ç karan yöneti im modeli benimsenmeye çal l rken (Toprak, 2007); bu fiili durumun, belediye ba kanlar n, bir yerel toplumsal lider olarak öne ç kard da bir gerçektir. Demokrasinin seçimlerden öte araçlarla yeterince kurumsalla amad Türkiye gibi geli mekte olan ülkelerde zaten öteden beri belediye ba kanlar n n, halk n gözünde, bütün beklentilerin emanet edildi i bir lider konumunda oldu u söylenebilir. Ku kusuz liderlik, toplumun böyle bir niteli i belediye ba kan na atfetmesiyle ortaya ç kan bir eydir ki, bu da, toplumsal beklentilere cevap verebilme düzeyiyle ili kilidir. u halde belediye ba kan n n lider görülmesi, onun ba ar l oldu unun bir kan t d r. Bu nedenle, bu süreç, seçenle seçilen aras nda kar l kl olarak etki-tepki sürecini anlatmaktad r. Demokrasilerde toplumsal aktörler ve halk, yerel organlar n ve siyasal kararlar n olu umuna do rudan ya da dolayl olarak katk da bulunurlarken (Çukurçay r, 2006: 41), beklentilerine uygun belediye ba kan n da i aret etmi olmaktad rlar. Ancak yerel düzeydeki demokratik uygulamalar, seçim dönemlerinde oy vermeyle s n rland rmamak, tersine seçilen ile seçen aras nda sürekli ileti imin aç k oldu u bir yap y sürdürmek gerekir. Bu husus, belediye ba kanlar n n, halk n gözündeki liderlik konumlar n sürdürebilmeleriyle yak ndan ili kilidir. Di er taraftan, demokraside gerçek anlamda bir kat l m n olabilmesi için de, her eyden önce yurtta larla demokratik kurumlar aras nda sürekli bir bilgi ak n n sa lanmas, bunun için de yurtta lar n yönetime kat labilmesi için sistemin kat l ma elveri li olmas gerekir. Yerel demokrasinin temel ilkesi olarak demokrasi, özerklik ve halk n kat l m temel unsurlar olarak kabul edilmektedir. Demokrasi yan nda halk n

6 Erciyes Üniversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi Dergisi, Say : 34, Temmuz-Aral k 2009, ss.1-22 kat l m na ayr ca vurgu yap lmas son derece anlaml d r (Geray, 2001: 10-14). Bu nedenle, yerel demokrasinin geli mesi aç s ndan, yurtta lar mutlaka sisteme dahil edecek yol ve yöntemlere ba vurulmas, bunun d nda kalan yöntemlerden uzak durulmas gerekir. Yurtta lar n yönetime kat lmad toplumlarda sosyal ve ekonomik geli - me de s k nt l olacakt r ki, yukar da da belertildi i üzere, belediye ba kanlar n n bir lider olarak öne ç kmas, sosyo-ekonomik geli me sa lay c ba ar lar yla do rudan ili kilidir. Hemen belirtmek gerekir ki, bu geli menin sa lanmas nda günümüzde iyi yönetim ve yeni yönetim stratejileri ile yak ndan ili kili görülen toplumsal sermaye (Karaman, 2007) olgusunun pay n da göz ard etmemek gerekir. Modern toplumun, halk n, olabildi ince e itimli oldu u ve bu yeti mi insan gücünün, giderek daha fazla biçimde sistemle bütünle tirildi i bir yap / olgu oldu u söylenebilir. Japonya gibi kaynaklar son derece k t ülkelerin ba a- r s nda sosyal sermayeye dayal bu kalk nma anlay vard r. Soysal sermayenin gücü sadece ulusal düzeyde de il, yerel düzeyde de geçerlidir. Bu nedenle yerel demokrasi kavram, her zaman geçerlili ini koruyan güncel bir kavramd r. Dier bir ifadeyle yurtta lar n mevcut sisteme kat l m, toplumsal sermayeden yararlanman n en önemli arac d r. Kat l m önemli k lan di er bir neden, modern toplumlarda kat l mc demokrasi ve insan haklar n n kabul görmesi; demokratik kitle örgütlerinin demokrasinin vazgeçilmez aktörleri olmas d r (Karaman, 1998: 333). Modern toplumda kamu hizmetinin sürekli olarak geni lemesi, kat l m yönünde gelen talepleri de art rmaktad r. Bu durum, bir yandan kalk nma, sanayile me ve üretim sorunlar ile insan haklar, çevre, demokrasi sorunlar n ; di er yandan bireylerin yönetime kat lma isteklerini art rmaktad r. Bu nedenle, ekonomik alanda sa lanan ba ar lar n, siyasal istikrar sa lamak için tek ba na yeterli olmad ; bununla birlikte insan haklar, demokrasi, insan onuru ile ba da r bir ya am ve çevre, güvenli bir gelecek beklentisinin kar lanmas gibi modern toplumun temel ilkelerinden kabul edilen de erlerin de kar lanmas n n gerekli oldu u kabul edilmektedir (Önen, 1996: 35). u halde, yerel düzeyde lider olmak, bütün bu aç lardan yerel toplulu a kazan mlarda bulunmakla da ili kili görülebilir. Bir kentin sürdürülebilirli i için, yap labilirlik için uygun say sall k, çe itlilik, kabul edilebilirlik, emniyet ve güven, ay r c ve belirleyici olma, yenilikçilik, birliktelik ve sinerji, rekabetçilik ile örgütsel kapasite eklindeki ölçütlerden yararlan labilece i ileri sürülmekte, ayr ca bu ölçütler de ekonomik, sosyal, kültürel ve çevresel olmak üzere dört temel alanda toplanmaktad r (Toprak, 2007). te kentsel sürdürülebilirlik, belediye ba kanlar n n, kanunlarla verilen yetkileri kullanarak, hukuk kurallar ile getirilen sorumluluklar n yerine getirmesinin yan s ra, yöneticili in sanatsal yönüne de sahip bir donan mla, risk alma, kar la lan sorunlara çözüm üretebilme, hem ehrilerine öncülük etme,

Seçmenlerin Kent Belediye Ba kanlar nda Arad Nitelikler: Ni de Belediyesi Örne i 7 do ru i leri yapma, ufuk gösterme gibi özellikleriyle farkl la an bir ki ilik olmas na da ba l d r. III. KÜRESELLE ME SÜREC NDE BELED YE BA KANLARININ ÖNEM Küreselle me sürecinde dünyan n bütün kentleri sosyal, kültürel, ekonomik, teknolojik ve ticari bak mlardan de i im geçirmektedir. Neoliberal dü ünce kal plar içerisinde küreselle me, yar n n kentlerini bugünden ekillendirmektedir (Kron, 2002: 70). Bugünün kentleri bir taraftan küresel ekonomik geli - menin, di er taraftan da bilgi toplumunun yo un etkisi alt ndad r. Bu süreçte uluslararas firmalar ve küresel finansal ak mlar belirleyici rol oynamaktad r. Bunun anlam, günümüzde kentler, art k söz konusu süreç ve aktörlerin etkisi alt nda kendi aralar nda rekabet eden oyuncular haline gelmi tir (Hamm ve Neumann, 1996: 111). Her kentin küreselle me sürecinde sahip oldu u olanaklar iyi bir ekilde kullanabilmesi ve küresel rekabette iyi bir oyuncu olmas, kenti bu sürece haz rlayacak yöneticilere ba l d r. Dünya genelinde küreselle me nedeniyle ortaya ç kan sermayeyi çekme rekabeti, kentlerin pek çok alanda büyük projelere giri mesine neden olmaktad r. Havaalan n n geni letilmesi, daha büyük kutlama alanlar n n in a edilmesi, h zl trenlerin devreye sokulmas, otobanlar yap lmas bu projelerden baz lar d r. Ayr ca bu süreç içerisinde kamusal mekânlarda ve kentsel alanlarda da h zl bir özelle tirme süreci ya and gözlenmektedir (Hamm-Neumann, 1996:127). Küreselle me, bugün kentlerdeki yeniden yap lanman n ve dünya ekonomik piyasas na eklemlenme süreci haline gelmi tir. Bugün pek çok kent yönetimi yönetim, güvenlik, e itim, trafik, yenilik gücü, ya am kalitesi, vergi ve harçlar gibi konular ba ta olmak üzere, kentsel alanlarda yo un bir yeniden yap lanmaya gitme gere i ile kar kar yad r (Schuster, 2002: 4). Çünkü bu yeniden yap lanma sürecinin d nda kalmak sosyal, ekonomik ve teknolojik geli melerin de d nda kalmak anlam na gelmektedir. Bu nedenle, günümüzde pek çok kent yöneticisi bu süreçte kent yönetimini yeniden yap land rma çabas içerisindedir. Küreselle me sürecinde kentlerin yeni yüzy la haz rlanmas nda ku kusuz kent yöneticilerinin yetenekleri, bilgi ve becerileri büyük önem kazanmaktad r. Çünkü belediye ba kanlar, kentleri lider özellikleri ve yönetme becerisi do rultusunda gelece e haz rlayacak ya da klasik yönetim anlay n sürdürmeye devam edecektir. Belediye ba kan n n demokratik bir sistemde yurtta lardan ald tepkiler, kentlerin yönetiminde ona büyük kolayl klar sa layacakt r. Belediye ba kan n n iyi bir yönetici ve iyi bir lider olmas, yurtta lar n verdi i tepkileri dikkate almas n gerekli k lmaktad r. Burada k saca, yerel düzeyde halk ile belediye ba kan ba lam nda iyi bir lider ve iyi bir yönetici kavram na aç kl k kazand rmak gerekir. Yurtta ve belediye ba kan aras ndaki ili ki, öncelikle liderlik ba lam nda kurulmaktad r. En az ndan belediye ba kanlar seçilinceye kadar liderlik özelli i ön planda

8 Erciyes Üniversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi Dergisi, Say : 34, Temmuz-Aral k 2009, ss.1-22 olan; seçildikten sonra da liderlik özelli ine yöneticilik s fat n da katan ki iler olarak dü ünülebilir. Genel olarak liderlik denince, insanlar belli amaçlara yöneltmeye ikna etme yetene i anla lmaktad r. Bu nedenle. liderin insan ili kileri ve grubu yönlendirme özellikleri ve onlara i yapt rabilme yetene i son derece önemlidir. Liderler genel olarak yurtta lar n her hangi bir zorlama olmadan izledikleri ki ilerdir (Do an, 2001: 9). Belediye ba kanlar n n da seçimlerde yurtta lar n özgür iradeleriyle belirlenmesi, onlar n liderliklerinin en önemli unsuru olarak kabul edilebilir. Bir liderde bulunmas gereken özellikler, lideri ç karan ko ullar n ve sorunlar n niteli i ile yak ndan ilgili olmakla birlikte; liderde genel olarak en az ndan u özelliklerin bulunmas gerekmektedir (Aktan, 2009): Vizyon: Güven: Kat l m: Ö renme: Çe itlilik: Yarat c l k: Dürüstlük: Topluluk: Liderin bütün resmi görebilmesi, geni bir bak aç s n ifade etmektedir. nsanlar bir arada tutarak sa lam ve esnek bir yap ortaya ç kmas n sa lar. nsanlar n sahip olduklar dü ünme ve çal ma gücünü çal t kuruma aktarmas d r. Ömür boyu süren bir bilgilenme sürecidir. Lider bu sayede kendisinin güçlü ve zay f yanlar n tan r. nsan n sahip oldu u farkl l klar bilmek ve ona de er vermektir. nsan n yetenekleri ile yak ndan ilgilidir. nsan n ya am n kolayla t r r. Her liderde olmas gereken bir erdemdir. Her liderin ya ad topluma kar bir sorumlulu unun oldu unun bilincinde olmas d r. Liderlik ve yöneticilik bir birine yak n kavramlar olmakla birlikte aralar nda önemli farklar bulunmaktad r. Yöneticili i farkl ekillerde tan mlamak mümkün olmakla birlikte, yönetici, yönetim sürecine aktif olarak kat lan; planlama, organizasyon, liderlik ve kontrol süreçlerinde fiilen yer alan ki i olarak tan mlanabilir (Do an, 2001: 5). Yöneticinin en önemli özelli i hiyerar ik bir sistem içerisinde yetki kullanabilmesidir. Bu özelli i nedeniyle yönetici, idare içinde üst basamaklar kar s nda alt, alt basamaklar kar s nda üst olarak görev yapar. Yöneticilik ve liderlik aras nda farklar olmakla birlikte ço u zaman bunlar n günlük ya amda iç içe geçti i de gözlenebilir. Ancak iyi bir yönetici her zaman iyi bir lider anlam na gelmemektedir. Belediye ba kanl i levi de hem liderlik hem de yöneticilik özelliklerini bünyesinde bar nd ran ve yerel toplumla merkezi yönetim aras nda önemli bir köprü görevi gören bir olgu olarak dikkat çekmektedir. Belediye ba kanlar n n, kentlerin gelece e haz rlanmas nda, yönetici-lider olarak büyük bir sorumluluklar bulunmaktad r. Yönetici-liderlerin sahip olduklar üstün nitelikler, ku kusuz toplumun beklentileri ile yak ndan ilgili olup, toplumdan topluma farkl l klar gösterebilir. Bununla birlikte, toplumsal alanda demokratik ilkeler ne kadar

Seçmenlerin Kent Belediye Ba kanlar nda Arad Nitelikler: Ni de Belediyesi Örne i 9 geçerli ise, toplumun, istedi i lider profilini, seçimler yoluyla belediye ba kanl na getirebilmesi ancak o kadar olanakl d r. Bu nedenle, belediye ba kan ve yurtta ili kilerinde yurtta n yönetim sistemine kat l m önemlidir. IV. N DEDE YURTTA LARIN BELED YE BA KANINDA BULUNMASI GEREKEN N TEL KLERE L K N DÜ ÜNCELER ÜZER NE B R ARA TIRMA Geli mi demokrasilerde kentlerin yönetiminde en etkili ki inin belediye ba kanlar oldu u söylenebilir. Ba kanl k makam d nda kalan di er organlar n genelde ikincil bir konumda alg land, hatta halk n bu organlar n varl ndan yeterince haberi bile olmad söylenebilir. Belediye ba kan n n bu statüsü ve kent yönetiminde üstlendi i önemli rol, ba kanda bulunmas gereken niteliklerin neler oldu u ya da yurtta lar n belediye ba kan n ne tür özellikleriyle görmek istedikleri üzerine ara t rma yapmay zorunlu k lmaktad r. Bu tür ara - t rmalar, bir yandan yerel yönetim seçimlerinde yurtta lar n oy verirken hangi ölçütlerle hareket etmeleri gerekti i noktas nda yol gösterici olabilecekken, di er yandan Belediye Ba kanl dü ünenlerin de hangi özelliklerini öne ç karacaklar veya geli tirecekleri yönünde onlara fikir verecektir. A. ARA TIRMANIN AMACI VE VER TOPLAMA YÖNTEM Ara t rma, Ni dede 2008in Aral k ay nda yap larak, 2009 yerel seçimleri öncesinde halk n Belediye Ba kan nda görmek istedi i özellikleri belirlemeyi amaçlam t r. Bu amaca uygun olarak elde edilen veriler, Ni de Belediyesi s n rlar içerisinde ya ayan hem ehrilere standart bir anket formu uygulanarak sa lanm t r. Ara t rma bulgular na esas te kil edecek bilgiler, 330 ki iye standart anket sorular yöneltilerek elde edilmi tir. Ancak anket formlar ndan 30u gerekli özen gösterilmeden doldurulmas, eksik bilgi içermesi gibi nedenlerle de erlendirme d tutulmu tur. Kalan 300 anket, SPSS 13.0 yard m yla incelenmi ve gerekli istatistik teknikleriyle analiz edilmi tir. B. ARA TIRMANIN KISITLILIKLARI Ara t rma, Ni de Belediyesi s n rlar içindeki 18 ya üzeri Türk vatanda - lar yla yap lm t r. Ara t rman n Türkiye genelindeki kent belediyelerinde veya en az ndan Ni de il s n rlar içinde yer alan kent belediyelerinde yap lmamas n n nedeni, maliyet ve zaman k s t n n yan s ra, her belediyenin mali ve idari bak mdan özerk olmas ve her kentin, genel sorunlara ek olarak kendine özgü sorunlara, özelliklere, f rsatlara ve tehditlere sahip olmas d r. dari ve mali özerklik, Belediye Ba kan na, kent sorunlar na çözüm üretirken belli ölçüde serbestlik kazand rmakta ve kendi liderlik yeteneklerini göstermesine f rsat tan maktad r. Bu da asl nda her kentin kendine özgü bir lider profilinin söz konusu olabilece ini göstermektedir. Yine belediye hizmetlerinden 18 ya n üstündeki hem ehrilerin yan s ra, bu ya n alt ndakiler ve hem ehri olmayanlar ile yabanc lar da yararlanmaktad r. Ancak 18 ya n alt ndakilerin ay rt etme gücünün tam olmamas ve siyasi haklara sahip olmamalar, bu grubu ara t rma kap-

10 Erciyes Üniversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi Dergisi, Say : 34, Temmuz-Aral k 2009, ss.1-22 sam d nda tutmay gerektirmi tir. Siyasal haklardan yararlanamama, hem ehriler d ndakileri ara t rma kapsam n n d nda tutman n da nedenini olu turmaktad r. C. ANA KÜTLE VE ÖRNEK KÜTLEN N BEL RLENMES Ni de Merkez lçe s n rlar içerisinde ya ayan 18 ya n doldurmu ve oy verme hakk na sahip toplam nüfus, ara t rman n ana kütlesini olu turmaktad r. Bu ara t rma, tesadüfî olmayan örnekleme yönteminden kolayda örnekleme yöntemiyle seçilen, 330 ki iyle Ni dede gerçekle tirilmi tir. Örnek birimlerinin seçiminde tesadüfîlikten uzakla lmas, ara t rma sonuçlar na temkinli yakla lmas n gerektirmektedir. Bu durum, ara t rman n bir k s tl l n olu turmaktad r. Örnek büyüklü ünün belirlenmesinde; uygulamada de i ik ana kütle büyüklükleri ve farkl tolerans düzeyleri için belirli güven s n rlar ve belirli ana kütle varyans varsay larak geli tirilen, haz r tablolar kullan lm t r. Örne in % 95 güven s n rlar nda ve 0,21 varyans için ana kütle büyüklü ü 50.000 ve 100.000 oldu unda % 5 yan lma pay nda örnek büyüklü ü 321 olarak hesaplanan tablolardan yararlan lm t r (Kurtulu,1998: 236). Ni dede seçmen say s n n 2004 yerel seçimleri itibariyle 51.181 ve oy kullanan seçmen say s 37.160d r (tuik.gov.tr, 2009). Kurtulu un (1998) ana kütle-örnek büyüklük olarak kabul etti i s n rlar içerisinde kalmaya dikkat edilmi ve bu amaçla 330 ki iyle anket yap lm t r. Ancak 30 anket, yukar da belirtilen nedenle de erlendirme d tutulmu ve geri kalan 300 anket de erlendirmeye al nm t r. Ara t rmada kullan lan anket iki bölümden olu maktad r. Birinci bölümde demografik faktörlere, ikinci bölümde belediye ba kan nda bulunmas gereken nitelikleri belirlemeye yönelik sorulara yer verilmi tir. De i kenleri ölçülebilir duruma getirmek ve cevaplay c lara yeterli alternatif sunarak yan tlama zaman n ve çabas n en aza indirmek için, tüm maddeler be li Likert tipi ölçek format nda haz rlanm t r. D. ARA TIRMA BULGULARI 1. Ankete Kat lanlara li kin Demografik Bilgiler Ankete kat lanlar n belediye s n rlar içindeki her kesimi temsil edebilmesi için dengeli bir da l m göstermesi büyük önem ta maktad r. Bu çerçevede anketi uygulad m z ki ilerin demografik da l m na göz att m zda cinsiyet, medeni durum, ya, e itim, gelir ve meslek itibariyle nas l bir da l m sergiledikleri Tablo (1)de yer almaktad r. Buna göre, cinsiyet bak m ndan ankete kat lanlar n %37si (111 ki i) bayan, %63ü (189 ki i) erkektir. Ankete kat lanlar n büyük ölçüde 18-45 ya aras nda yo unla t görülmektedir. Tablo (1)de ise, 18-30 ya lar aras nda olanlar n %42 ile en kalabal k grup oldu u görülmektedir. 31-45 ya aras %33,7; 46-60 ya aras olarak %18,3 ve 61 ya ve üstü

Seçmenlerin Kent Belediye Ba kanlar nda Arad Nitelikler: Ni de Belediyesi Örne i 11 olanlar n oran ise %5,3tür. Ankete kat lanlar n medeni durumlar de erlendirildi inde, %55,7sinin evli, %37,3ünün ise bekâr olduklar görülmektedir. Kat l mc lar n e itim durumlar incelendi inde, %39 lise ve %38 ilkö retim mezunudur. Bu grupta olanlar n toplam %77lik bir orana ula maktad r. Okuryazar olmayan 5 ki i %2; yüksek okul ve üstü olan 60 ki i ise %21lik oran olu turmaktad r. Di er taraftan, ankete kat lanlar n gelir durumuna göre da l m ise, Tablo (1)de de görüldü ü üzere, %40 501-1000 TL aras nda, %35i 500 TLden daha az, %17si 1001-1501 TL aras nda, %5i 1501 TLden daha fazla geliri oldu unu bildirmi tir. %3ü ise gelirini bildirmemi tir. Ankete kat lanlar n meslek da l m na bak ld nda, ilk olarak özel sektörde çal anlar n %21 ile ba ta geldi i görülmektedir. Bu grubu %17lik bir oranla ile esnaflar, %15le ö renciler, %11le memur ve yine ayn oranla emekliler takip etmektedir. Mesleklerini serbest meslek olarak ve ev han m olarak bildirenlerin oran ise, % 9dur. Ev han ml bir meslek olmad na göre, bunlar %5 i sizler aras na dâhil etmek daha uygun olacakt r. Son olarak %1e denk gelen 3 ki i çiftçi oldu unu bildirmi tir. Tablo 1: Ankete Kat lanlar n Demografik Da l m DEMOGRAF K F % DEMOGRAF K F % ÖZELL KLER ÖZELL KLER C NS YET Erkek 189 63 500 TL'den az 106 35 Kad n 111 37 501-1000 TL aras 117 40 Evli 167 55,7 GEL R 10011500 TL 52 17 MEDEN DURUM Bekar 112 37,3 aras 1501 TL ve üzeri 16 5 Dul 20 6,7 Cevaps z 9 3 Cevaps z 1 0,3 Özel sektör 62 21 18-30 Ya 128 42,7 Memur 32 11 Aras YA 31-45 Ya 101 33,7 Esnaf 52 17 Aras 46-60 Ya Aras 55 18,3 MESLEK Tüccar/ sanayici 3 1 61 ve Üzeri 16 5,3 Ö renci 46 15 Ya nda Okuryazar 5 2 Emekli 32 11 de il E T M lkö retim 113 38 Serbest meslek 28 9 (Avukat vb) Lise 119 39 siz 14 5 Yüksek Okul/Fakülte 60 20 Çiftçi 3 1 Lisansüstü 3 1 Ev han m / k z 28 9

12 Erciyes Üniversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi Dergisi, Say : 34, Temmuz-Aral k 2009, ss.1-22 2. Ara t rma Bulgular n n Analizi Tablo (2) ankete kat lanlar n belediye ba kan n seçerken hangi faktörlere, ne düzeyde öncelik verdiklerini göstermektedir. Be li Likert ölçe ine göre 4,72 ile ankete kat lanlar n belediye ba kan nda birinci derecede arad klar özellik güvendir. Güven, insanlar bir arada tutarak sa lam ve esnek bir yap ortaya ç kmas n sa lar. Belediye ba kan hem ehrilerine kar her zaman samimi olmak zorundad r. nsanlar aras nda sürekli mesafeler koyan bir liderin toplumun duygu ve dü üncelerini anlamas na olanak yoktur. Di er bir anlat mla lider, farkl sosyal ve kültürel anlay a sahip insanlarla da ileti im kurabilen ve onlar n güvenini kazanabilen ki idir. Güven ayn zamanda liderin sözleri ile davran lar aras nda bir tutarl l k beklentisini anlatmaktad r. Ankete kat lanlar n, belediye ba kan adaylar ndan en çok güven beklemeleri, bize göre, son derece anlaml bir sonuçtur. Çünkü ülkemizde siyasetin son derece büyük vaatlerle yap ld, hatta bu vaatlerin zaman zaman Türkiyede insanlar n özlemlerini sömürme noktas na varacak kadar ileri götürüldü ü görülmektedir. Bu nedenle belediye ba kanlar n n kente ili kin projeleri ne kadar uygulanabilir nitelikte ise, o kadar güven verici, ne kadar uygulanamaz nitelikte ise o kadar güven sars c bir lider profili ortaya konmu olacakt r. Pek çok belediye ba kan, seçilene kadar büyük vaatlerde bulunmakta, ancak iktidar süresince ço u zaman bu vaatlerini unutmaktad r. Seçilmi lerin bu tutumu nedeniyle seçmenlerde liderlere kar ciddi bir güven bunal m ortaya ç kmaktad r. Tablo 2: Ba kan Aday nda Aranan Nitelikler N TEL KLER BE ÜZER NDEN PUANI Güvenilirli i 4,72 Ahlaki Karakteri 4,68 leri Görü lülü ü 4,65 Belediyecilik Deneyimi ve Bilgi Birikimi 4,63 Çal ma Ekibi 4,53 Konu ma Tarz ve kna Yetene i 4,51 Ö renim Durumu 4,51 Kente li kin Projeleri 4,47 Siyasi Tecrübesi 4,46 Karizmas 3,82 Mesle i 3,81 D Görünü ü 3,60 Ya 3,31 Partisi 2,97 Cinsiyeti 2,95 Likert ölçe inde 4,68le ikinci s rada ahlaki karakter yer almaktad r. Ahlak kavram topluma ve zamana göre de i iklik gösteren bir kavramd r. Ahlak bi-

Seçmenlerin Kent Belediye Ba kanlar nda Arad Nitelikler: Ni de Belediyesi Örne i 13 reylerin ya ad klar dönemde geçerli olan törelere uygun davran lar ve yasalar n bütününden olu an kurallard r (Akarsu, 1997: 25). Di er bir anlat mla ahlak, bir ki inin, bir grubun ya da halk n belli bir tarihsel dönemde ya am na giren ve eylemlerini yönlendiren, inanç, de er, norm, yasak ve tasar mlar toplulu u ve a olarak kabul edilebilir (Özlem, 2004: 18). Bu tan ma göre, toplumda yerleik bir âdetin d nda davran ta bulunmak ya da yasalara uymamak da ahlak kurallar n n d na ç kmak anlam na gelmektedir. Asl nda güvenirlili in bir uzant s olarak kabul edebilece imiz ahlaki karakter kavram, belediye ba kanlar n n yönetimi s ras nda ba ta hukuk kurallar olmak üzere, yönetimin kural ve ilkelerine uymas, yapmas gereken yönlendirme ve denetim i lerini aksatmadan zaman nda yapmas olarak kabul edilebilir. Bu ise belediye ba kan n n yönetme becerisiyle yak ndan ili kilidir. leri görü lü olmak kavram, bugünkü verilerden yola ç karak gelece e ili kin isabetli tahminlerde bulunmak ve buna göre haz rl k yapmak anlam na gelmektedir. Tablo (2)de görüldü ü üzere, ileri görü lülü ün Likert de eri 4,65 olarak belirlenmi tir. Bu da ankete kat lanlar n ileri görü lülü e büyük önem verdiklerini göstermektedir. Ancak bir liderin ya da yöneticinin ileri görü lü olabilmesi için mutlaka yeterli düzeyde bilgi birikimine sahip olmas gereklidir. Çünkü bilgiyi, yöneticiye, karma k sosyo-ekonomik ili kiler yuma n n getirdi i karma a içinde yön gösterici bir unsur olarak dü ünmek gerekir. Ba kan, bilgiyi ne oranda içselle tirmi ise, gelece e ili kin tahminler ve al nan kararlar da o oranda isabetli olacakt r. Bu nedenle, ileri görü lü olma ile kazan lan bilginin ve bilgiyle ili kili olan unsurlar n, örne in e itimin, yak ndan ili kili oldu u söylenebilir. Buradan hareketle belediye ba kan adaylar n n ald e itimin, hem kentin gelece i, hem de ki ilerin seçilme ans için büyük bir avantaj sa - layaca dü ünülebilir. leri görü lü olma konusunda önemli bir faktör olan e itimin, Türkiyede belediye ba kanlar n n niteliklerinde belirleyici bir unsur olarak öne ç kt - söylenemez. Di er bir ifadeyle, Türkiyede ba kanlar dü ük bir e itim profiline sahiptir. Ülkemizde belediyelerin büyük ço unlu unun küçük belediye olmas, burada ya ayanlar n e itim olanaklar n n s n rl l ve yüksek e itimli ki ilerin genelde kentlere göç etmesi gibi çe itli nedenlerden dolay ilkokul mezunu belediye ba kanlar n n say s n n oldukça yüksek oldu u bilinmektedir. Oysa s n rl e itim alm bir liderin, ileri görü lülü ünün de s n rl olmas kaç n lmazd r. leri görü lülük, asl nda sadece belediye ba kanlar için de il, her kademede bulunan yöneticiler için de gerekli bir niteliktir. Ancak bu niteli e sahip bir belediye ba kan yla kentler, sosyal ve ekonomik yönden geli me ans bulabilir. Oysa, belediye i lerinin her geçen gün giderek daha teknik ve karma- k bir konu haline gelmesine kar n, belediye ba kanlar söz konusu karma k sorunlar n üstesinden gelebilecek yeterli bilgi birikimine ve deneyimine sahip olmaktan uzakt r.

14 Erciyes Üniversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi Dergisi, Say : 34, Temmuz-Aral k 2009, ss.1-22 20. yüzy l n en önemli özelliklerinden biri, kamu hizmetlerinde çe itlenmenin artmas d r. Bu çe itlenmeye ba l olarak yerel yönetimlerin üstlenmi olduklar hizmetler nitelik ve nicelik aç s ndan de i ime u ram t r. Hizmet Ço ulculu u olarak da adland r lan bu durum, belediyelerin altyap hizmetlerinden sosyal yard m hizmetlerine kadar çok geni bir alanda yeni görevler üstlenmesine neden olmu tur. Üstelik bu görevlerin bir k sm ekonomik, toplumsal, hukuksal ve teknolojik özellikleri nedeniyle son derece karma kt r (Kele, 2006:38). Bu karma k yap kar s nda yüksek okul e itimi alm belediye ba - kanlar bile zorlanmaktad r. Bu nedenle yeterli e itimi almam ve s n rl bilgi birikimine sahip belediye ba kanlar n n belediyecilik konusuna hakim olmalar n n son derece zor olaca söylenebilir. Nitekim pek çok belediye ba kan n n dünyada belediyecilik ya da kentle me konular nda ortaya ç kan yeni geli meleri izleyemedikleri bilinmektedir (Kele, 2006: 255-256). Konu ma tarz ve ikna etme kabiliyeti gibi unsurlar n, ankete kat lanlardan, be üzerinden 4,51 gibi oldukça yüksek bir puan ald klar görülmektedir. Asl nda bu kavramlar ileti im kavram alt nda incelenebilir. Bu çerçevede iyi bir liderin, seçmenle kolayl kla diyalog kurabilen, iyi bir ileti im uzman oldu u söylenebilir. Çünkü hem liderin, kendisini topluma anlatmas hem de toplumun, liderin çevresini tan mas aç s ndan ileti im son derece önemlidir. u söylenebilir ki, lider özelli ine sahip insanlar, iyi bir dinleyici oldu u kadar kendisini ba kalar n n yerine de koyabilen ki ilerdir. Liderler, pek çok kanaldan elde ettikleri bilgileri i leyip, bunlar önem derecesine göre s n fland rabilme becerisi gösterirler. Bu verilerin nda, lider, halk n isteklerine ve davran lar na göre tepki verebilendir. Lider ve yurtta aras nda birlikteli in olu turulabilmesi ve co kunun yarat labilmesi, kurulacak iyi bir ileti ime ba l d r (www.eylem.com, 2009; www.liderlikokulu.com, 2009). Ba kan n d görünü ü ya da imaj da toplumla kuraca ileti imde önemli bir unsur olarak kabul edilebilir. Bu özelli in, yurtta lar n, ba kan adaylar n belirlemede ne kadar etkili oldu u konusundaki soruya verdikleri cevab n Likert de eri 3,60 olarak belirlenmi tir. Belediye ba kanl gibi yurtta larla sürekli yak n ili kide olmay gerektiren bir mesle e seçilmek ve seçildikten sonra, aday n gerek fiziki gerekse ba ka aç lardan olumsuz bir imaj b rakmamas gerekir. leti imin ilk ad m nda d görünü ün verdi i olumlu izlenimlerle ba lad kabul edilebilir. Örne in, yöresel k yafetleri giymek nas l seçmenlere verilen iyi bir mesaj ise, ayk r k yafetleri giymek de ayn ekilde son derecede kötü bir mesaj olabilir. Bu nedenle d görünü ün, yurtta lar n lideri benimsemesinde önemli bir faktör oldu u ve liderle yurtta aras nda ileti imin ba lamas ve sürdürülebilmesi için gerekli oldu u söylenebilir. Bilindi i gibi liderlik, "bireyler taraf ndan gerçekle tirilen ve di er bireylerle ortakla a yarat lan, vizyona dönük olarak bir araya gelme, istekli ve co kulu olarak ortak hedefleri benimseme ve bu hedeflerin gerçekle ebilmesi için ki inin bütün gücüyle katk da bulunmas n sa layan enerjik bir süreç" (www.eylem.com) olarak tan mlanmaktad r. Bunun

Seçmenlerin Kent Belediye Ba kanlar nda Arad Nitelikler: Ni de Belediyesi Örne i 15 için liderlerin istek ve co ku ile ki ileri bir arada tutabilmesi için, ba ta iyi bir d görünü, konu ma yetene i ve kitleleri pe inden sürükleyecek ikna kabiliyetine sahip olmas gerekir. leti im sadece liderle yurtta aras nda de il, ayn zamanda yurtta lar n kendi aralar nda da örgütlenme olana n sa lamaktad r. Her eyden önce de yurtta lar yerel topluluklar halinde kendilerini ifade etme, sorunlar n kamuoyuna duyurma olana na kavu mu lard r. Yerel demokrasinin geli mesine katk da bulunan ileti im, yerel toplulukta biz kimli inin geli mesine de olanak sa - lamaktad r. Böylece yerel demokrasi, bölgesel ileti im altyap s na ba l olarak yerel kimliklerin öne ç kmas n sa lamaktad r (Jarren, 1998: 277). Bu süreç içerisinde bölgesel düzeydeki liderin iyi bir ileti im kurmas yan nda, karizmadan e itime, hitabet sanat ndaki yeteneklerinden d görünü üne kadar pek çok faktör önemli rol oynamaktad r. imdi bunlardan karizma, d görünü ve imaj konusunu özet olarak ele alal m. Toplumsal liderlerin bir di er özelli i, genellikle karizmatik niteliklere sahip olmalar d r. Her ne kadar karizman n olu umunda farkl ögeler rol oynuyor ve bu nedenle, karizma, farkl anlamlarda kullan l yorsa da, kavram literatüre kazand ran Max Weber, onu yetki anlam nda kullanm t r. Weber yetkiyi geleneksel, karizmatik ve ussal-yasal olarak üç kayna a ba lam t r. Karizmatik yetkiyi di erlerinden ay ran en önemli unsur, lider ya da yöneticide ola anüstü yeteneklerin oldu una inan lmas d r (K l nç, 2009). Karizman n lidere önemli bir avantaj sa lad gerçek olmakla birlikte, bu ola anüstü yeteneklerin zaman zaman gösterilememesi yurtta lar aras nda hayal k r kl na, hatta tepkilere yol açabilir. Bu nedenle, karizman n, liderin di er yetenekleri ile desteklenmedi i sürece, modern toplumda i e yaramayaca söylenebilir. Ankete kat lanlar n, seçilecek ki ide karizmatik bir özellik aray p aramad klar konusuna verdikleri cevap, Likert ölçe ine göre 3.82 olarak ortaya ç km t r. Buradan da ankete kat lanlar n, belediye ba kan n n, kentlerin sorunlar n çözmede yetenekli bir ki i olmas n istedikleri anla lmaktad r. Kastedilen yetenek, ku kusuz kent konusunda gerekli bilgi ve beceriye sahip olma eklinde dü ünülmelidir. Sorunlar çözmede gerekli bilgi ve beceri genellikle bu konuya yak n meslekleri akla getirmektedir. Nitekim ankete kat lanlar n belediye ba kan n n mesle ine verdikleri önemle (3.81), karizmaya verdikleri önemin bir birine çok yak n olmas, karizma ve meslek aras nda yak n bir ili ki kuruldu u eklinde yorumlanabilir. Belediyecilik deneyimi ve bilgi birikimi, yap lan i lerin daha h zl ve yanl s z yap lmas n sa layan önemli bir faktördür. Ankete kat lanlar n seçilecek belediye ba kan nda deneyim ve bilgi birikimi istediklerini 4,63lük Likert deeri de desteklemektedir. Gerçekten yeni seçilen pek çok belediye ba kan, uzun bir süre sistemin i leyi ini ö renmekle me gul olmaktad r. Bu da kaç n lmaz olarak yönetimde etkinli i azaltmaktad r. Ancak deneyim konusunun bu avantaj na kar n, yeniden seçilmenin heyecan n azaltabilece i de dü ünülebilir. Yeni seçilen belediye ba kan n n kendini ispatlama çabas belediyeye bir canl l k

16 Erciyes Üniversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi Dergisi, Say : 34, Temmuz-Aral k 2009, ss.1-22 kazand rabilecektir. Bu nedenle yeni olman n da deneyimli olman n da kendine göre avantajlar bulunmaktad r. Cinsiyet, be li Likert ölçe ine göre, 2,95le seçmenlerin en az önem verdii bir faktör olarak dikkat çekmektedir. Kad nlar n toplumsal ya amda d land - ülkelerin aç k bir ekilde geri kalm ülkeler olmas tesadüf olmasa gerekir. Çünkü kad nlar n i hayat nda olmamas, ülkenin hem üretim potansiyelini hem de beyin gücünü azaltmaktad r. Ankete kat lanlar n cinsiyet ay r m n di er faktörler içinde en alt düzeyde dikkate almas her ne kadar sevindirici olsa da, bunun yan lt c oldu unu kabul etmemiz gerekir. Çünkü ülkemizde kad n belediye ba kanlar n n say s n n son derece sembolik oranlarda olmas 1, hala erkek egemen bir toplum olman n en önemli göstergesidir. Birçok seçimde genel olarak kad n adaylar n daha seçilme sürecinin ba nda kendi partilerince elendi i bilinmektedir. Di er yandan, kad nlar n sosyal ve ekonomik durumlar n n erkeklere göre daha dezavantajl oldu u; yüksek mevkilerde erkek egemenli inin belirgin oldu u ve bu nedenle erkeklerle rekabet edemedikleri söylenebilir. Tablo 3: Belediye Ba kan Aday n n ktidar Partisinden Olmas n n Verilecek Oyu Etkileme Durumu ETK FREKANS YÜZDE (%) Kesinlikle etkilemez 159 54 Etkilemez 33 11 Ne etkiler ne etkilemez 35 12 Etkiler 32 11 Çok etkiler 34 12 Toplam 293 100 Di er taraftan Tablo (3)de ankete kat lanlar n %54ü ba kanl k seçimlerinde aday n iktidar partisinden olmas n n verilen oylar n yönünü kesinlikle etkilemeyece ini, %11 ise etkilemeyece ini bildirmi tir. Çok etkiler ve etkiler diyenlerin oran ise %22 olmu tur. Bu oran n oldukça yüksek oldu u söylenebilir. Ne etkiler ne etkilemez eklide cevap veren %12lik oran n bir k sm da seçimlerde etkiler diyenlere dahil olacakt r. Bu durum iktidar partisi olarak seçimlere girmenin büyük bir avantaj sa lad n aç kça göstermektedir. Seçmenlerin iktidar partisinden yana olmalar n n nedeni, belediyeden daha çok kamu hizmeti alaca beklentisi, belediyenin iktidar n ba lar ndan ya da çe itli yar- 1 Türkiye, Avrupa Konseyi'nin konuyla ilgili raporunda, kad n milletvekili say s nda 42 Avrupa ülkesi aras nda sondan dördüncü s rada geliyor. Verilere göre Türkiye'de kad n milletvekili oran yüzde 9,1. Türkiye, kad n bakan konusunda ise Avrupa'n n en yoksul ülkeleri aras nda. Tek bir kad n bakana sahip olan Türkiye'nin, bugün bu alanda gerisinde sadece Azerbaycan, Bosna-Hersek, Monako, Karada ve Romanya var. Türkiye, kad n belediye ba kan s ralamas nda da, 42 Avrupa ülkesi aras nda sondan dördüncü. Türkiye'deki 3 bin 225 belediye ba kan n n sadece 18'i kad n. Bir di er deyi le, kad n belediye ba kan oran yüzde 0,6. Türkiye, kad n belediye meclisi üye say s nda da Avrupa s ralamas nda sondan üçüncü durumda. (http://www.turkforum.net/showthread.php?t=1108614880, eri im: 10.08.2009).

Seçmenlerin Kent Belediye Ba kanlar nda Arad Nitelikler: Ni de Belediyesi Örne i 17 d mlar ndan kolay yaralanabilece i inanc, belki de en önemlisi ki ilerin iktidar partisinden olmak psikolojisinden kaynakland dü ünülebilir. Tablo 4: Ba kan n ktidar Partisinden Olmas n n Kentin Geli me Düzeyini Etkilemeye Olan nanç ETK LEME FREKANS YÜZDE (%) Kesinlikle etkilemez 64 22 Etkilemez 30 10 Ne etkiler ne etkilemez 44 15 Etkiler 69 24 Çok etkiler 85 29 Toplam 292 100 Tablo (4)te de görüldü ü üzere, ankete kat lanlar n, belediye ba kan n n iktidar partisinden olmas n n, kentin geli imini etkiledi ine inanlar n oran %53tür. Ba kan n iktidardaki partiden olmas durumunda kentin geli imine etkisi olmayaca n söyleyenlerin oran ancak %32de kalmaktad r. Ne etkiler ne etkilemez diyenlerin oran ise %15te kalm t r. Bu oranlar, yurtta lar n iktidarda olanlar n iktidar n olanaklar ndan daha çok yararland klar na inand klar n göstermektedir. Yard m ve ba lar, merkezi yönetim ve yerel yönetimler aras nda kaynaklar n payla m nda, yerel yönetimlere giderleri ile orant l bir kaynak ayr lmad nda devreye girmektedir. Asl nda bu ba ve yard mlar n, merkezi yönetimin yerel yönetimlere vermi oldu u bir lütuf olarak dü ünülmemesi gerekir. Ancak yurtta larda yard m ve ba lar n merkezi yönetimce objektif kriterlere göre da t lmad yönünde çok güçlü bir kanaatin bulundu u görülmektedir. Nadaro lu, merkezi yönetimden yerel yönetimlere yap lan ba lar n ve yard mlar n ko ullar ve ölçütleri ayr nt l bir ekilde belirlenmedi i sürece, yard mlar n da t m nda siyasi faktörlerin devreye girmesinin kaç n lmaz olduunu belirtmektedir (1998: 95). Ankete kat lanlar n Türkiyede her iktidar döneminde ya anan s k nt lar dile getirdi i söylenebilir. SONUÇ Anket sonuçlar na bak ld nda (Tablo 3), be li Likert ölçe ine göre 4,72 ile ankete kat lanlar n belediye ba kan nda birinci derecede arad klar özellik güven ve 4,68le ikinci s rada ahlaki karakter yer almaktad r. Bu iki de erin bir biriyle do rudan ili kili oldu u söylenebilir. Pek çok dü ünür taraf ndan demokrasinin okulu olarak kabul edilen yerel yönetimlerde yurtta lar n güven beklentisi oldukça anlaml d r. Çünkü demokrasi kurallar olan ve taraflar n bu kurallara uymas ile yetkin olan bir sistemdir. Do al olarak taraflar aras nda makul bir güvenin olmas gerekir. Çünkü yurtta lar belli bir süre için kentin yönetimini belediye ba kan na devretmektedir. Bu nedenle yerel yöneticilerin bilgi ve becerileri yerel topluluk aç s ndan büyük önem ta maktad r. Belediye ba kanlar nda bulunmas gereken niteliklerin önemi dolay s yla; yerel halk, kentsel sorunlar için çözüm üreten ve ekonomik geli meye katk da bulunabilen

18 Erciyes Üniversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi Dergisi, Say : 34, Temmuz-Aral k 2009, ss.1-22 yönetici/belediye ba kan istemektedir. Çünkü küreselle me süreciyle birlikte daha önceleri ülkeler ve büyük irketler aras nda ya anan rekabet, art k kentler aras nda da ya anmaya ba lam t r. Ku kusuz bu rekabette ba ar l olman n artlar ndan biri belediye ba kanlar n n nitelikleri ise, di eri de yurtta ile yerel yöneticiler aras nda i birli i olanaklar n n yarat lmas d r. Her eyden önce yurtta lar n ve yerel yöneticilerin birbirini anlayabilmeleri, bir birlerinin hassasiyetini bilmeleri son derece önemlidir. Ancak orta büyüklükte kentler kategorisinde yer alan Ni dede seçmenle seçilenler aras nda en önemli sorunun güven olmas dikkat çekmektedir. Asl nda güven sorunu, gerek ulusal gerekse yerel ölçekte Türkiyede zaman zaman kar m za ç kmaktad r. Yurtta lar n yerel yöneticilere kar beklentileri aras nda güven duygusunun ilk s rada yer almas n n, seçim öncesi ve seçim sonras belediye ba kan adaylar n n izlemi olduklar yöntemle do rudan ilgili oldu u söylenebilir. Her eyden önce belediye ba kan adaylar n n belirlemesinde sistemden kaynaklanan antidemokratik uygulamalar ba ta olmak üzere pek çok unsur rol oynamaktad r. Di er yandan, adaylar n kentleri geli tirecek ciddi plan ve projelerden yoksun olmas, var olanlar n ise, uygulanabilirli inin ku kulu olmas, yurtta lar n seçim sürecinde adaylar aras nda tercih yapmas nda s k nt ya neden olmaktad r. Siyasi partiler belediye ba kan adaylar n belirlerken, ço u zaman aday n bilgi ve becerileri göz ard edilerek, daha çok popülaritelerini ya da parti içindeki nüfuzlar n dikkate ald klar bilinmektedir. Do al olarak bu süreç yurtta lar aras nda bir ho nutsuzlu a yol açmaktad r. Belediye yönetiminin ve ba kanlar n n seçim sonras ortaya koyduklar uygulamalar da yurtta lar aras nda güven erozyonuna neden olmaktad r. Öncelikle kentin sorunlar n n belirlenmesinde, bunlar n çözümüne yönelik izlenen politikalar n belirlenmesi yurtta lar aras nda tereddütlere yol açmaktad r. Ni de gibi Anadolunun di er kentleri genel olarak yat r mlar kendisine çekebilmek için ne altyap y tam olarak halledebilmi ne de farkl cazibe olanaklar yaratabilmi tir. Ço u kentlerin yerel halka verdikleri hizmet standartlar sorgulanabilecek durumda olup, sa l kl kentler s n flamas na girmekten uzakt r. Üstelik bu kentlerin genel olarak 1990 sonras geli me e ilimine girmesine kar n, büyük kentlerde yap lan hatalardan ders ç karmad klar söylenebilir. Çünkü ba ta Ni - de olmak üzere, bu kentlerde kentbilim ilkeleri çerçevesinde bir yap la madan bahsetme olana bulunmamaktad r. Yollar n darl na, otopark sorununa, ye il alanlar n yoklu una kar n, yüksek katl binalar n çoklu u bu tip kentlerde bireysel ç karlarla toplumsal ç karlar aras nda dengenin olu turulmas nda ciddi s k nt lar n ya and n göstermektedir. Di er yandan s k s k plan de i iklikleri ile ayn caddede yer alan iki katl binalar n zamanla y k larak be kata, daha sonra on kata dönü mesi Falih R fk Atay n Çankaya adl eserini akla getirmektedir. Bu geli meler 1980 sonras yeterli bilgi birikimi, deneyimi ve ufku olmayan küçük belediyelere imar yetkilerinin devredilmesinin ne kadar isabetli oldu u konusunda ku kular yaratmaktad r.

Seçmenlerin Kent Belediye Ba kanlar nda Arad Nitelikler: Ni de Belediyesi Örne i 19 Ankete kat lanlar n yerel seçimlerde parti ayr m yapmadan sadece iktidar partisinin aday ndan yana oy kullanmay tercih edenlerin oran n n %28e ula - mas ilginç bir tablo arz etmektedir. Bu oran seçim sonuçlar n etkileme aç s ndan oldukça yüksektir. Yerel yönetimlerde yurtta lar n bu oranda iktidar partisine oy verme e iliminde olmas, demokrasinin gelece i için endi e vericidir. Çünkü seçmenlerinin iradesinin sand a özgürce yans d konusunda ciddi üphelerin do mas na neden olmaktad r. ktidar partilerinin, yerel yönetimlerin yeterli ba ms z gelir kaynaklar na sahip olmamas n kendi lehine kullanmaya çal t, yurtta lara bu yönde telkinlerde bulundu u anla lmaktad r. Di er bir anlat mla iktidardaki partiler, ülkenin gelir kaynaklar n kontrol etmelerini yerel yönetimler üzerinde bask arac olarak kullanmaktad r. Bu durum yerel yönetimlerin gelirlerinin daha sa l kl bir yap ya kavu turulmas gerekti ini göstermektedir. Yurtta lar, elde edilen verilerden de anla ld gibi, belediye ba kanlar n n güven verici politikalar izlemelerini beklemektedir. Bunun için belediye ba - kanlar n n demokratik e ilimlere ve kat l mc bir yönetim anlay na sahip olmas büyük önem kazanmaktad r. Çünkü bu anlay a sahip olmadan yurtta lar n yerel yönetimlere kar güven duygusunu geli tirmek olanaks zd r. Güvensizlik, yurtta lar n demokratik sisteme giderek daha çok yabanc la mas na yol açacak kadar tehlikeli bir geli medir. Oysa toplumlar n ba ar s yurtta lar n yönetime kat l m na ba l olup taban demokrasisi ile yak ndan ili kilidir. Yurtta lar yönetime kat l rsa, ancak o zaman yerel düzeyde bir sinerji yarat labilir. Aksi durum, yurtta lar n ya ad sorunlar düzeltmez; daha da a rla t r r. O halde yurtta lar n çe itli platformlar kullanarak yerel yönetimleri ve siyasal partileri kat l mc bir demokrasi yönünde de i ime zorlamas demokratik sisteme uygun bir geli me olacakt r.

20 Erciyes Üniversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi Dergisi, Say : 34, Temmuz-Aral k 2009, ss.1-22 KAYNAKÇA AKARSU, Bedia; (1997), Bilimsel Özgürlük ve Çevre Eti i, nsan, Çevre, Toplum, (Ankara: mge Yay nlar ), ss.18-40. AKTAN, Can; (2009), nsan, Yönetim ve Liderlik, nternet Adresi: http://www.canaktan.org/yonetim/insan-yonetim/liderlik.htm, Eri im Tarihi: 15.01.2009. ARIKBO A, Erbay; Tarkan OKTAY ve Nail YILMAZ; (2007), Yeniden Yap lanma Sonras nda Belediye Meclisleri: stanbul Örne i, Beta Yay nlar, 1. Bas, stanbul, 16s. BERGMANN, Eckhard; (1997), Die Städte in der Bundesrepublik Deutschland - auf dem Weg zu einer nachhaltigen Stadtententwicklung?, Stadt mit Zukunft, Dokumentation 6. Forum Haus auf der Alb, Bad Urach, Hrsg.: LpB, 120 S., ss.7-23. ÇUKURÇAYIR, Akif; (2006), Siyasal Kat lma ve Yerel Demokrasi, Çizgi Kitapevi, Konya, 41s. DO AN, Selen; (2001), Vizyona Dayal Liderlik, Philip &Richards, nsan Kaynaklar Dan manl, 9s. EREN, Veysel; (2008), Devletin Yap s nda ve levlerinde De i im-yönetsel ve Siyasal Liberalizasyon-, Devletin Dönü ümü ve Yeni Dönem Kamu Yönetimi, (Ed.) M. ÖZEL ve V. EREN, Çizgi Kitabevi, Konya, içinde, ss. 37-87. ERO UL, Cem; (1999), Devlet Yönetimine Kat lma, mge Yay nlar, Ankara, 275s. ERTÜRK, Hasan; (1996), Çevre Bilimlerine Giri, Uluda Üniversitesi Yay n, Bursa, 87s. EYLEM; (2009), Liderlik Yetenekleri, nternet Adresi: http://www.eylem. com/lider/ wlidernit.htm, Eri im Tarihi: 09.01.2009. GERAY, Cevat; (2001), Yerel Yönetimler Aç s ndan Demokrasi, Özerklik ve Halk n Kat l m Kavramlar, Bilim ve Siyaset, 1(2), K 2001, s.10-14. HAMM, Bernd ve Ingo NEUMANN; (1996), Siedlungs-Umwelt- und Planungssoziologie, Leske Budrich Verlag, Opladen, 111s. JARREN, Otfried; (1998), Lokale Medien und kommunalle Politik Kommunalpolitik, Helmut Wollmann/Roland Roth (Hrsg), Bundeszentrale für politische Bildung, Schriftenreihe Band 356, Bonn, ss.274-289.