KAHRAMANMARA L MERKEZ NDE 2004 VE 2006 YILLARINDAK DO UMLARIN KAR ILA TIRILMASI



Benzer belgeler
İleri Anne Yaşı ve Gebelik Komplikasyonları İlişkisinin Araştırılması

SEZARYEN SONRASI VAJİNAL DOĞUM (SSVD)

AĞRI İLİNDE SEZARYEN ORANLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ ANALYSIS OF CESAREAN SECTION RATES AT AGRI ARAŞTIRMA MAKALESİ

Sezaryen veya Normal doğum Üriner inkontinans?

PERİNATOLOJİ ve ÖNLENEBİLİR ANNE ÖLÜMLERİ. Dr. Şevki ÇELEN ZTB Kadın Sağlığı EAH Perinatoloji Kliniği

Sezaryen Oranlarının Çeşitli Değişkenlere Bağlı Olarak Değerlendirilmesi

SSK BAKIRKÖY DOGUMEVİ KADIN VE ÇOCUK HASTALIKLARI HASTANESİNDE YILLARI ARASINDA MATERNAL MORTALİTE

BİR ÜNİVERSİTE HASTANESİ NDE YAPTIRILAN DOĞUMLARIN İNCELENMESİ

Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi 2012;4 (4):23-28

Term ve Tekil Gebeliklerde Kordon Prolapsusu ve Sonuçları

DOĞUM BİÇİMİNİN YILLAR İÇİNDE GÖSTERDİĞİ DEĞİŞİM VE ROBSON ON GRUPLU SINIFLANDIRMA SİSTEMİ

stanbul E itim ve Araflt rma Hastanesi nde 2008 Y l Sezaryen Do umlar n De erlendirilmesi

Prof. Dr. M. Sinan Beksaç

DO AL DO UM MU? SEZARYEN M?

YARDIMCI ÜREME TEKNİKLERİ UYGULAMALARI VE PERİNATAL/NEONATAL ETKİLER

AGE SUMMARY PRIMIPAR AGE

ARAŞTIRMA YAZISI KLİNİĞİMİZDE YILLARI ARASINDA SEZARYEN OLAN HASTALARIN İNCELENMESİ Mehmet Yılmaz 1, Ünal İsaoğlu 2, Sedat Kadanalı 1

500 GEBEDE RİSK FAKTÖRLERİ NEONATAL MORBİDİTE VE MORTALİTE

OPTİMAL SEZARYEN HIZI NE OLMALIDIR? TÜRKİYE DE VE DÜNYADA GÜNCEL NEDİR? Konu Yazarı Doç. Dr. İsmail Dölen Dr. Özlem Özdeğirmenci

POSTPARTUM KANAMA MATERNAL MORTALİTE VE MORBİDİTE

ÖZET SÜLEYMANİYE KADIN HASTALIKLARI VE DOGUM HASTANESİNDE

MULTİPAR GEBELERDE PRİMER SEZARYEN ENDİKASYONLARI

PRETERM-POSTTERM EYLEM

GEÇİRİLMİŞ SEZARYEN OPERASYONLU GEBELERDE VAGİNAL DOGUM

Aile Hekimliği Uzmanı, Altıyüzevler Aile Sağlığı Merkezi, Tokat. Adres: Karşıyaka Mh. İbni. Kemal Cd. 8. Sk Göksu Evleri, Altıyüzevler Aile Sağlığı

Dr. Aflk n Y ld z 1, Prof. Dr. Atilla Köksal 1, Dr. Külal Çukurova 1, Dr. Adnan Keklik 1, Dr. Neriman Çelik 2, Dr. Hüseyin vit 1

GEBELİK HAFTALARINDA, RİSKLİ GEBELİKLERİN ÖNGÖRÜSÜ

Spontan ve IVF ikiz gebeliklerin obstetrik ve perinatal sonuçlarının karşılaştırılması

YILLARI ARASINDA SEZARYEN KLİNİK ANALİZİ,

Adölesan Doğumların Demografik Özellikleri ve Maternal-Fetal Sonuçları: İstanbul da Referans Bir Hastanede Gerçekleştirilen Olgu-Kontrol Çalışması

Gebelik Öncesi Maternal Vücut Kitle ndeksinin Perinatal Sonuçlara Etkisi

Anne Yaşı ve Gebelik Sayısının Bebeğin Doğum Ağırlığı ile İlişkisi

Artan Sezaryen Oranlarını Nasıl Azaltabiliriz? Üç Yıllık Sezaryen Verilerimiz Eşliğinde Değerlendirme

ACOG diyor ki GEÇ-TERM VE POST-TERM GEBELİKLERİN YÖNETİMİ. Özeti yapan: Dr. Yasemin Doğan

Risk Faktörü Olmayan Olgularda Cinsiyetin Sezaryen H z na ve Do um A rl na Etkisi

Adölesan doğumların sonuçlarının retrospektif incelenmesi

Gebelikte Astım Yönetimi. Dr. Dilşad Mungan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları ABD İmmünoloji ve Allerji BD

Sağlık politikalarının, hekimlerin sezeryan kararı almalarında etkisi: ikinci basamak sağlık kuruluşu değerlendirilmesi

Prof. Dr. Semih ÖZEREN

DOĞUM ÖNCESİ BAKIM. Dr. Ferruh N. Ayoğlu. Halk Sağlığı Anabilim Dalı

Kısa Serviks Tanı ve Yönetim. Prof.Dr.Sermet Sağol EÜTF Kadın Hastalıkları ve Doğum AD

GÖÇ VE GEBELİK DOÇ. DR. NİDA BAYIK BAHÇEŞEHİR ÜNIVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM A.D 10/10/2017

FETAL D STRES N KORDON KANI KORT ZOL VE PROLAKT N SEV YELER NE ETK S

Orijinal makale/original article. İletişim (Correspondence):

Prof Dr Rıza Madazlı Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı

Fırat Tıp Dergisi 2009;14(4):

Can AKAL, Sinem Ayşe DURU, Barış OLTEN. Danışman: Filiz YANIK ÖZET

K rk Yafl ve Üzeri Gebeliklerin On Y ll k Retrospektif Analizi

İntrapartum Ebelik Hizmetlerinin Kapsam ve Kalitesi

Primipar Kadınların Doğum Tercihleri ve Bunu Etkileyen Faktörler

İkiz Eşinin İntrauterin Ölümü

Beril Yuksel¹, Murat Polat¹, Ali Seven¹, Suna Kabil Kucur¹, Halime Sencan¹, Nuh Mehmet Erbakirci¹, Nadi Keskin¹, Hilmi Koputan²

SİGARANIN GEBELİĞE ETKİLERİ. Mini Ders 2 Modül: Sigara ve Üreme Sistemi

KIRK YASIN 0ST0NDEKi KADINLARDA Gl!Bl!LIK V E DOGUMU ETKİLEYEN FAKTÖRLER ÖZET SUM 1 MARY

11-14 GEBELİK HAFTALARINDA, RİSKLİ GEBELİKLERİN ÖNGÖRÜSÜ

4. SINIF KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI (Grup 3)

UZAMIŞ GEBELİKLERDE PERİNATAL VE OBSTETRİK SONUÇLAR TERM GEBELİKLERDEN FARKLI MI?

GEBELİKTE SİFİLİZ. Dr. Mustafa Özgür AKÇA Bursa Yüksek İhtisas E.A.H. Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği

İnsizyonel Ektopik Gebeliğin Doğru Yönetimi Nasıl Olmalıdır?

Gec Preterm Olgularin Yonetimi

KOMPLİKE VAKALARDA DOĞUM ÖNCESİ DOĞUM VE DOĞUM SONRASI SÜREÇLERİN İZLENMESİ PROSEDÜRÜ

KOMPLİKE VAKALARDA DOĞUM ÖNCESİ, DOĞUM VE DOĞUM SONRASI SÜREÇLERİN İZLEMİ PROSEDÜRÜ

İnfertilite ile depresyon ve anksiyete ilişkisi

Doğumun 2. Evresi Ne Kadar Sürer ve Ne Zaman Sonlanır? İlerlemeyen Eylem Tanısı Nasıl Konulur? Dr. Şevki ÇELEN ZTB Kadın Sağlığı EAH

DOĞUM ŞEKLİNİN YENİDOĞAN ÜZERİNE ETKİLERİ

Ablasyo Plasenta Olgularının Retrospektif Olarak Değerlendirilmesi THE RETROSPECTIVE ANALYSIS OF CASES WITH ABLATIO PLACENTA

ADOLESAN VE PERİMENOPOZDA İNFERTİLİTE TEDAVİSİ YAPILMALI MIDIR? Prof. Dr. Yusuf ÜSTÜN

FETAL HAYATTAN ÇOCUKLUĞA ĠLK 1000 GÜNDE BESLENME VE AĠLE HEKĠMLĠĞĠ SĠSTEMĠNDE HEMŞĠRENĠN ROLÜ

Tekrarlayan gebelik kayıpları sonrası oluşan gebeliklerin seyri

Gestasyonel Diyabet: Anne ve Fetusta Kısa ve Uzun Dönem Sonuçlar

Sezaryen Doğumlarda Beden Kitle İndeksinin Perinatal Sonuçlara Etkisinin Değerlendirilmesi

4. SINIF KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI

YILLARI ARASINDA HASTANEMİZDE GERÇEKLEŞEN ADÖLESAN DOĞUMLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ

)üşük Doğum Ağırlıklı Bebeklerin Perinatal Sonuçlarının Değerlendirilmesi

Progesteronun Preterm Doğumları ve Düşüğü Önlemede Yeri Var mıdır? Prof. Dr. Feride Söylemez A.Ü.T.F Kadın Hastalıkları ve Doğum AD

MAKAT DOĞUM YÖNETİMİ. Prof Dr M Tamer Mungan Medicana İnternational Ankara tdmungan@gmail.com

Acil Peripartum Histerektomi Olgularının Değerlendirilmesi: 5 yıllık deneyim

CERRAHPAŞA TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI VE YOĞUN BAKIM ÜNİTESİ'NDE MATERNAL MORTALİTE*

CVS ve AS Gebelik Kaybına Yol Açar mı?

Adölesan Gebeliklerin Anne ve Bebeğe Yönelik Obstetrik Sonuçlar Açısından Değerlendirilmesi *

Koryoamniyonitin Neonatal Sonuçlara Etkileri. Prof.Dr.Esin Koç Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Neonatoloji Bilim Dalı

SAĞLIK BİLİMLERİ DERGİSİ JOURNAL OF HEALTH SCIENCES Erciyes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Yayın Organıdır

Adolesan Gebeliklerde Anne Yafl n n Perinatal Sonuçlara Etkisi

Bir üniversite yenidoğan yoğun bakım ünitesinde izlenen düşük doğum ağırlıklı bebeklerin geriye dönük değerlendirilmesi

ÖZGEÇMİŞ DİL ADI SINAV ADI PUAN SEVİYE YIL DÖNEM. İngilizce ÜDS ORTA 2004 Güz

Sezaryen mi? Vaginal Doğum mu? Dr. Nuri Danışman BÜYÜK DOĞUM

Böbrek Nakli Sonrası Gebelikte Tacrolimus Kullanımı- 9 Yıllık Tek Merkez Tecrübelerimiz

SERVİKAL YETMEZİĞİNDE MCDONALDS VE MODDIFIYE ŞIRODKAR SERKLAJ YÖNTEMLERININ KARŞILAŞTIRILMASI

ÖZEL EGE L SES. HAZIRLAYAN Ö RENC LER: Tayanç HASANZADE Ahmet Rasim KARSLIO LU. DANI MAN Ö RETMEN: Mesut ESEN Dr. ule GÜRKAN

ANNE VE ÇOCUK SAĞLIĞININ ÖNEMİ. Sağlık; bireyin beden, ruh ve sosyal açıdan tam bir iyilik durumunda olmasıdır.

SAVUNUCULUK, E M VE H ZMETLERE ULA TIRMA YOLU LE ANNE SA LI ININ

TOTAL PLASENTA PREVİALI GEBELERDE KISA SERVİKAL UZUNLUK VE ANTEPARTUM KANAMA RİSKİ

Bebek Doğum Tartısının Maternal ve Fetal Komplikasyonlara Etkisi

ÖZGEÇMİŞ. Derece Bölüm Üniversite Yıl. Okullarda Uyuşturucu ve AIDS Mücadele Kulüplerinin Geliştirilmesi Semineri, 9 Ekim 2009, İZMİR

Plasenta Akreata. Cihan Çetin. Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hast. Ve Doğum ABD. Perinatoloji BD.

BİYOKİMYASAL TARAMA TESTLERİ HALA GEÇERLİLİĞİNİ KORUYOR MU? STRATEJİ NE OLMALI?

YENİDOĞAN ÖLÜMLERİ VE PREMATÜRİTE. Doç. Dr. Ahmet Yağmur Baş Etlik Zübeyde Hanım Kadın Hastalıkları EAH Yenidoğan Kliniği

Sezaryen Sonrası Vajinal Yolla Doğum: Retrospektif Değerlendirme

Gebe ve Emziren Kadında Antihipertansif Tedavi. Prof Dr Serhan Tuğlular MÜTF Nefroloji Bilim Dalı

Transkript:

KAHRAMANMARA L MERKEZ NDE 2004 VE 2006 YILLARINDAK DO UMLARIN KAR ILA TIRILMASI Ayhan CO KUN*, Bülent KÖSTÜ*, Önder ERCAN*, Hakan KIRAN**, Melih Atahan GÜVEN***, Gürkan KIRAN* * Ksü Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Do um Anabilim Dalı, Kahramanmara ** Prof. Dr. Turan Çetin Tüp Bebek Merkezi, Adana *** Anatolia Tüp Bebek Merkezi Perinatoloji Bölümü, Ankara ÖZET Objektif: Kahramanmara il merkezinde 2004 ve 2006 yıllarındaki toplam do um sayılarını ve sezaryen hızlarını ara tırmak. Planlama: Do um kayıtları retrospektif olarak gözden geçirildi. Ortam: Kahramanmara il merkezindeki tüm hastaneler. Hastalar: Do um yapan gebeler. Giri im: Yok. De erlendirme Parametreleri: Gebelerin demografik özellikleri, do um ekilleri ve bebek do um a ırlıkları. SONUÇ: Sezaryen 2004 yılında 11611 do umun 3994 (% 34.4) ünde ve 2006 yılında 13684 do umun 5573 (% 40.2) ünde uygulandı. Hem do um sayılarında hem de sezaryen hızlarında 2006 yılında 2004 yılına göre artı mevcuttu. Riskli gebelik sayılan < 20 ya ve > 35 ya anne do um oranları 2004 yılında sırasıyla % 10.3 ve % 8.8 iken, 2006 yılında % 17.7 ve % 12.9 a yükselmi tir. Yine prematüritenin göstergesi olan < 2500 g ve makrozomi bulgusu olan > 4000 g bebek do um sayıları 2006 yılında 2004 yılına göre artmı tır. Yıllar içinde do um sayılarında, riskli gebelik sayılarında ve sezaryen hızlarındaki bu artı ların do um komplikasyonlarını da arttıraca ı dü ünülebilir. YORUM: Geçirilmi sezaryen operasyonu sezaryenin en sık endikasyonu oldu undan, bir gebeye ilk kez sezaryen endikasyonu koyarken daha titiz davranılmalıdır. Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derne i DERG S, 2007; Cilt: 4 Sayı: 3 Sayfa: 168-72 Anahtar kelimeler: Kahramanmara, sezaryen do um, vaginal do um SUMMARY The Comparison of Deliveries in the Center of Kahramanmara in 2004 and 2006 Objective: To compare total delivery numbers and cesarean rates in Kahramanmara city center during 2004 and 2006. Design: Delivery records have been reviewed retrospectively. Setting: All hospitals in Kahramanmara city center. Patients: Delivered pregnants. Interventions: None. Main Outcome Measures: Demographic characteritics, delivery routes of the pregnants and newborn birthweights. RESULTS: Cesarean section was performed in 3994 out of the 11611 deliveries (34.4 %) in 2004 and 5573 out of the 13684 deliveries (40.2 %) in 2006. There was an increase in both delivery number and cesarean rates in 2006 when compared with 2004. Delivery rates were increased from 10.3 % and 8.8 % in 2004 to 17.7 % and 12.9 % in 2006 for high risk groups like under 20 and above 35 year-old pregnants, respectively. Also, premature neonates below 2500 and macrosomic babies above 4000 g were Yazı ma Adresi: Yard. Doç. Dr. Ayhan Co kun. Yörük Selim mah. Hastane cad. no. 32, 46050 Kahramanmara Tel.: (0532) 574 45 45 e-mail: acoskun@ksu.edu.tr Alındı ı tarih: 06.06.2007, revizyon sonrası alınma: 11.07.2007, kabul tarihi: 23.07.2007 168

Kahramanmara il merkezinde 2004 ve 2006 yıllarındaki do umların kar ıla tırılması increased in 2006 when compared with 2004. It may be thought that, an increase in delivery numbers, high risk pregnancies and cesarean rates could be inevitably cause a higher delivery complication ratios as years run. CONCLUSIONS: Obstetrician should be careful before a cesarean decision because previous cesarean is leading cesarean indication. Journal of Turkish Obstetric and Gynecology Society, 2007; Vol: 4 Issue: 3 Pages: 168-72 Key words: cesarean delivery, Kahramanmara, vaginal delivery G R Son yıllarda ülkemizde sezaryen ile do um hızı gittikçe artmaktadır. Bazı merkezlerde 1983-2001 yılları arasında % 6 dan % 30 a yükselmi tir (1). ABD de dü ük risk grubundaki gebeliklerde sezaryen hızları % 4-16.7 arasındadır (2). Batılı ülkelerde birçok merkezde sezaryen hızları % 15 ten daha dü ük olarak rapor edilmektedir (3). Dünya Sa lık Örgütü de sezaryen ile do um hızlarının % 15 ten az olması gerekti ini bildirmektedir (4). Biz, bu çalı mamızda Kahramanmara il merkezinde 2004 ve 2006 yıllarına ait toplam do um sayılarını, sezaryen hızlarını ve endikasyonlarını belirlemek ve 2 yıla ait do umların demografik özelliklerini ara tırmak ve kar ıla tırmak istedik. GEREÇ VE YÖNTEMLER Kahramanmara il merkezinde 2004 ve 2006 yıllarına ait SSK Hastanesi, Sa lık Bakanlı ı Hastaneleri ve KSÜ Tıp Fakültesi Ara tırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Do um Klini i ndeki tüm do um bilgileri retrospektif olarak incelendi. Her iki yıla ait toplam do um sayısı, sezaryen sayısı, sezaryen endikasyonları, anne ya ı ve bebek do um kiloları ayrı ayrı kaydedildi. Do um yapan anneler 20 ya altı, 20-35 ya arası ve 35 ya üzeri; yenido an bebekler 2500 g altı, 2500-4000 g. arası ve 4000 g. üzeri olarak üçer gruba ayrıldı. 2004 ve 2006 yıllarına ait anne ve yenido an verileri kar ıla tırıldı. yılında toplam 13684 do umun 5573 (% 40.2) ü sezaryen ile gerçekle tirilmi tir. Toplam do um sayıları, ekilleri ve hızları Tablo I de gösterilmi tir. Sezaryen endikasyonları Tablo II de ve do umların demografik da ılımı Tablo III de gösterilmi tir. Tablo I: 2004 ve 2006 yılına ait do um ekli ve hızları. Do um ekli 2004 yıl 2006 yılı Vajinal 7617 (% 63.6) 8111 (% 59.8) Sezaryen 3994 (% 34.4) 5573 (% 40.2) Toplam 11611 (% 100) 13684 (% 100) Tablo II: 2004 ve 2006 yılına ait sezaryen endikasyonları. Sezaryen endikasyonları 2004 yılı 2006 yılı Geçirilmi sezaryen 1261 (% 31.5) 2620 (% 47.0) Ba -pelvis uygunsuzu u 677 (% 16.9) 811 (% 14.3) Fetal distress 507 (% 12.6) 743 (% 13.8) Gün a ımı 210 (% 5.2) 330 (% 5.9) Makat prezentasyon 208 (% 5.2) 159 (% 2.9) Tablo III: 2004 ve 2006 yılına ait do umların demografik da ılımı. Demografik özellikler 2004 yılı 2006 yılı Anne ya ı < 20 1197 (% 10.3) 2430 (% 17.7) 20-35 9393 (% 80.9) 9483 (% 69.2) > 35 1021 (% 8.8) 1771 (% 12.9) Bebek kilosu < 2500 325 (% 2.8) 825 (% 6.0) 2500-4000 10612 (% 91.4) 12045 (% 88.0) > 4000 674 (% 5.8) 814 (% 5.9) Bebek cinsiyeti Erkek 5806 (% 50.1) 6760 (% 49.4) Kız 5805 (% 49.9) 6924 (% 50.6) SONUÇLAR Kahramanmara il merkezinde 2004 yılında toplam 11611 do umun 3994 (% 34.4) ü sezaryen ile; 2006 TARTI MA Sezaryen ile do um vaginal do uma göre maternal mortaliteyi dört kat arttırmaktadır. Ayrıca operasyonun hemoraji, sepsis, pulmoner embolizm, endometrit, 169

Ayhan Co kun ve ark. pnömoni ve transfüzyon komplikasyonları gibi erken; ve sonraki gebeliklerde plasenta dekolmanı, plasenta previa, plasenta accreata gibi geç dönem komplikasyonlarına yol açabilece i gösterilmi tir (5,6). Bu nedenle sezaryen operasyonu, sadece bebe in sa lı ı dikkate alınarak yapılan rutin bir cerrahi giri im olmamalıdır, aynı zamanda operasyonun annenin sa lı ı yönünden kısa ve uzun dönemde çe itli riskler ta ıyan bir giri im oldu u göz önünde tutulmalıdır (5). Ara tırmamızda Kahramanmara il merkezinde hastanelerde kayıtlı do um sayısı 2004 te 11611 iken 2006 da % 17.8 lik bir artı la 13684 e yükselmi tir (Tablo I). Sa lık Bakanlı ı verilerine göre 2000 yılında Türkiye de toplam do um sayısı 1.363.000 ve 2004 yılında 1.360.000 olarak belirtilmi ve bu dönemde do um sayılarında artı olmadı ı bildirilmi tir (7). Çalı mamızda do um sayılarında saptadı ımız artı nedeniyle, bulgularımızın ülkemizin genel do um istatisti ine uymadı ı söylenebilir. Sa lık Bakanlı ı nın ülkemizi sosyo-ekonomik düzeye göre 6 bölgeye ayırdı ı sınıflamada Kahramanmara kötü sosyoekonomik ko ulları nedeniyle 5. bölgede yer almaktadır. Çalı mamızda 2006 yılında artmı olarak bulunan do um hızını Kahramanmara ın dü ük sosyoekonomik düzeyine ba lamaktayız. Benzer ekilde, ülkemizin di er dü ük sosyo- ekonomik düzeyi olan bölgelerinde de do um hızının yüksek oldu u bilinmektedir. Çünkü e itim ve kültür seviyesi dü ük, ekonomik olarak az geli mi bölge insanlarının çok sayıda çocuk sahibi olma iste inin yanı sıra, bu bölgelerdeki çiftlerin kontrasepsiyon yöntemlerine ula ma, kabullenme ve kullanma oranları daha dü üktür. Türkiye de yapılan de i ik çalı malarda, çe itli kliniklerin sezaryen hızları bulunmakla birlikte, bir bölge veya merkezin tümüne ait toplam do um sayısı ve sezaryen hızlarını belirten bir çalı maya rastlamadık. stanbul Haseki E itim ve Ara tırma Hastanesi nde yapılan bir ara tırmada sezaryen hızları 2002 de % 27, 2003 te % 21, 2004 te % 28 ve üç yılın ortalaması % 25 olarak belirtilmi tir (8). Düzce Tıp Fakültesi Ara tırma ve Uygulama Hastanesi nde 2001-2005 yılları arasına ait tüm do umlarda sezaryen hızları % 47.2 olarak bulunmu tur (9). Süleyman Demirel Üniversitesi nde yapılan bir çalı mada 1998-2002 yıllarına ait do umlarda sezaryen hızı % 53 olarak saptanmı tır. Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü çalı malarına göre 1998 yılı Türkiye genelinde sezaryen hızı % 26,1 olarak belirtilmi tir (10). Ülkemizde yapılan bu çalı malarda sezaryen hızlarının son yıllarda artarak % 40-50 ye kadar yükseldi i görülmektedir. Çalı mamızda Kahramanmara il merkezinde do um hızları gibi sezaryen hızları da artarak 2004 yılında % 34.4 ten 2006 yılında % 40.2 ye yükselmi tir (Tablo I). Bu hızlar Dünya Sa lık Örgütü nün önerdi i sezaryen hızından (% 15) belirgin yüksektir. Sezaryen hızlarındaki bu artı ta nonmedikal endikasyonların etkisi büyüktür. Gonen ve arkada ları Kadın Hastalıkları ve Do um uzmanları arasında yaptıkları bir çalı mada, hasta iste ine ba lı sezaryeni doktorların % 59 unun onayladı ını göstermi lerdir (11). Olatunbosum ve ark. ları, 290 gebe üzerinde yaptıkları retrospektif bir çalı mada sezaryenlerin % 23 ünü önlenebilir bulmu lardır. Bu olguların % 62 sinde hastaların; % 38 inde doktorların iste ine ba lı sezaryen uygulanmı tır. Bunlarda en sık iki endikasyonu % 53 ile distosi ve % 23 ile makat prezentasyonu olu turmaktadır (12). Brown ve arkada ları hafta içi sezaryen hızlarının de i medi ini, ancak hafta sonu azalmı oldu unu saptamı lar ve bu durumu doktorların haftasonudinlenmeiste ineba lamı lardır (13).Dickert- Conlin ve arkada ları, Ocak ayı ilk haftasına göre Aralık ayı son haftasındaki yapılacak do umun vergi avantajından dolayı ailelerin Aralık ayı son haftasında sezaryen ile do umu tercih ettiklerini göstermi lerdir (14). Nonmedikal sezaryen tercihinde, doktorun veya hastanın vaginal do umun pelvik tabanda zarara yol açtı ı ve doktorun sezaryen ile do umun vaginal do uma göre fetal ve maternal morbiditede azalma sa ladı ı gibi dü ünceleri etkili olabilmektedir. Bunlardan daha dramatik olarak, malpraktis kabul edilebilecek ekilde, ekonomik kaygılar, normal do umun sezaryene göre daha fazla zaman alması, do um seyri sırasında olu abilecek komplikasyonlardan doktorun sezaryen yaparak kendini koruyabilme dü üncesi gibi nedenlerle nonmedikal sezaryen uygulanabilmektedir. Literatürde en sık sezaryen endikasyonu geçirilmi sezaryen olup, bunu pelvik distosi, fetal distres ve makat prezentasyonu takip etmektedir (3). Nonmedikal endikasyonlarla yapılan sezaryen uygulamalarından sonra bir defa sezaryen, her zaman sezaryen yakla ımı nedeniyle sonraki yıllarda artan sayıda sezaryen uygulaması da yapılmaktadır. Sezaryen endikasyonlarında ilk sırada bulunan geçirilmi sezaryen hızı 2004 170

Kahramanmara il merkezinde 2004 ve 2006 yıllarındaki do umların kar ıla tırılması yılında % 31.5 iken 2006 yılında ciddi bir artı la % 47 ye yükselmi tir (Tablo II). 2006 yılında yapılan sezaryenlerin hemen hemen yarısı geçirilmi sezaryen endikasyonuyla yapılmı tır. Bu nedenle hastalara ilk kez sezaryen endikasyonu konulurken dikkatli olunmalıdır. Adelösan gebeliklerde maternal ve perinatal mortalite ve morbidite eri kin gebeliklere göre daha yüksektir. Gebeli in indükledi i hipertansiyon, gebelikte yetersiz kilo alımı, anemi, plasenta previa, ablasyo plasenta, operatif vaginal do um, sezaryen ile do um, abortus, preterm do um ve dü ük do um a ırlıklı fetüs bu gebeliklerde daha sıktır (15,16). Düzce ilinde 2001-2005 yılları arasında yapılan bir çalı mada < 20 ya gebelik oranı % 7.9, > 35 ya gebelik oranı % 11 olarak belirtilmi tir (9). Ara tırmamızda 2004 yılında < 20 ya ve > 35 ya gebelik oranları sırasıyla % 10.3 ve % 8.8 iken 2006 yılında bu oranlar % 17.7 ve % 12.9 a yükselmi tir (Tablo III). Yüksek riskli olarak de erlendirilen bu ya grubu gebeliklerin çalı mamızda yüksek oranda bulunması, bölgemizde perinatal ve maternal komplikasyon oranlarını arttırabilir. Özellikle < 20 ya gebeliklerin di er bölgelere göre bariz yüksek bulunması sosyokültürel yapı farklılı ı nedeniyle ilimizde erken ya ta yapılan evliliklere; > 35 ya gebeliklerin fazla bulunması da bölgemizde ailelerin çok sayıda çocuk sahibi olma iste ine ve kontrasepsiyon yöntemlerinin yaygın olarak kullanılmamasına ba lanabilir. Yine prematüritenin göstergesi olan < 2500 g do an bebek sayısı ve makrozomi bulgusu olan > 4000 g do an bebek sayılarında 2004 yılına göre 2006 yılında artı vardır. Bu artı lar < 20 ya ve > 35 ya gebeliklerin yüksek oranda olmasına ba lıdır (Tablo III). Ayrıca diabet ve gestasyonel diabet olgularına bölgemizde di er bölgelere göre daha yüksek oranda rastlanılması da bunda etkili olabilir. Bunun do al bir sonucu olarak > 4000 g bebek do umları artmı tır. Bu çalı madaki 2004 yılına ait verileri 2005 yılı Aile Planlaması ve Üreme Sa lı ı Kongresi nde poster olarak sunmu tuk. Burada sezaryen hızlarının yüksek oldu unu ve bu yüksek hızların Dünya Sa lık Örgütü nün önerdi i %15 oranına çekilmesi gerekti ini vurgulamı tık. Ancak gebelik sonuçlarını kötü etkileyen parametrelerde (do um sayısı, sezaryen sayısı, < 20 ya ve >35 ya gebelik sayıları, <2500g ve >4000g bebek do um sayıları gibi) ve son 2 yılda üremeye yardımcı tedavi (IVF) ücretlerinin bazı kamu kurulu larınca kar ılanması sonucunda IVF gebeliklerindeki artı ; son 3 yıldır Sa lık Bakanlı ı hastanelerinde performans sistemi uygulanması ve ilimiz sa lık kurulu larında fetal iyilik hali izleminin artan kalitesiyle yüksek riskli gebeliklerin daha kolay ayırt edilebilmesi sonucunda sezaryan hızı 2006 yılında % 40 ı a mı tır. Ülkemizin birçok bölgesinde sezaryen hızılarının benzer ekilde yüksek oldu u açıktır. Bu hız Batı ve ABD verilerine göre çok yüksektir. Bu yüksek hız; obstetrisyenlerimiz, kadınlarımız ve ülkemiz için ciddi bir sa lık problemi boyutuna ula mı tır. Sa lık Bakanlı ı nın Kahramanmara gibi do urganlık hızının yüksek oldu u sosyoekonomik düzeyi dü ük bölgelerde aile planlaması ve kontrasepsiyon hizmetlerine öncelik verdi ini biliyoruz. Fakat bu oranların hala istenen düzeylerden uzak olması, Sa lık Bakanlı ı nın bu konudaki çalı malarının yetersiz oldu unun bir göstergesidir. Dolayısıyla bu bölgelerde aile planlaması hizmetlerinin yo unla tırılması gerekmektedir. Ayrıca bakanlık önderli inde; sigorta irketleri, üniversiteler, tabip odaları ve di er kamu kurulu ları birlikte çalı arak sezaryen hızını azaltıp vaginal do umu arttırmak için gerekli yasal düzenlemeleri yapmalı ve doktorların gerçek tıbbi endikasyonlarla sezaryen uygulamaları konusunda gerekli tedbirleri almalıdır. Obstetrisyenler bu konuda daha sorumlu davranmalı ve paramedikal endikasyonlardan kaçınmalı, gerçek tıbbi endikasyonlarla sezaryen yaparak daha etik çalı malıdırlar. Ayrıca gebeler ve aileler, her iki do um eklinin avantajları ve dezavantajları konusunda daha fazla bilgilendirilmeli, anne adayları vaginal do um konusunda cesaretlendirilmelidir. KAYNAKLAR 1. I. Koc Increased cesarean section rates in Turkey. Eur J Contracept Reprod Health Care. 2003; 8: 1-10. 2. Healty people 2000. National health promotion and disease prevention objectives: full report, with commentary. (DHSS publication no. (PHS) 91-50212, Washington DC: Goverment printing Office; 1990. p. 378. 3. Mutryn CS. Psychosocial impact of caesarean section on the family: a literature review. Soc Sci Med 1999; 37: 1271-81. 4- World Healt Organazation. Appropriate technology for birth. Lancet 1985; 24: 436-7. 5. Zelop C. The downside of cesarean delivery: short- and long- 171

Ayhan Co kun ve ark. term complications. Clin Obstet Gynecol. 2004; 47: 386-93. 6. Vangen S. Cesarean section among immigrants in Norway. Acta Obstet Gynecol Scand. 2000; 79: 553-8. 7. Surveyans Sistemi Mevcut Durumu ve Uluslar arası Kurulu ların Talep Etti i Sa lık Göstergeleri le Uyumu, T.C. Sa lık Bakanlı ı Refik Saydam Hıfzısıhha Merkezi Ba kanlı ı Hıfzısıhha Mektebi Müdürlü ü Çalı ma ve De erlendirme Raporu, http://www.hm.saglik.gov.tr/pdf/surveyans/calismaraporu.pdf 8. Haseki E itim ve Ara tırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Do um Klini i nde ki Yıllık Sürede Sezaryen Do umların De erlendirilmesi, S.B. Haseki E itim ve Ara tırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Do um Klini i, Aile Hekimli i Uzmanlık Tezi, Dr. Firdevs ule Kara, stanbul, 2004. 9. Mayda AS, Acehan T, Altın S, Arıcan M, Uzuno lu MY. Bir üniversite hastanesinde yaptırılan do umların incelenmesi. TAF Preventive Medicine Bulletin, 2006 May; 5: 408-15. 10. Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü. Türkiye Nüfus ve Sa lık Ara tırması, 2003. Ankara; Ekim 2004. Sayfa 46-52. 11. Gonen R, Tamir A, Degani S. Obstetricians' opinions regarding patient choice in cesarean delivery. Obstet Gynecol. 2002; 99: 577-80. 12. Olatunbosun A, Ravichander A, Turnell RW, Edouard L. The influence of patient preferences and physician practices on cesarean delivery. Clin Exp Obstet Gynecol. 2002; 29: 19-21. 13. Brown HS 3rd. Physician demand for leisure: implications for cesarean section rates. J Health Econ. 1996; 15: 233-42. 14. Dickert-Conlin S, Chandra A. Taxes and the timing of birth. J Polit Economy. 1999; 107: 161-77. 15. Scholl TO, Hediger ML, Belsky DH: Prenatal care and maternal health during adolescent pregnancy: a reviw and meta-analyses. J Adolesc Health 1994; 15: 444. 16. Hediger ML, Scholl TO, Schall JI, et al: Young maternal age and preterm labor. Ann Epidemiol 1997; 7: 400. 172