M İLLİ G ÜVENLİK K ONSEYİ



Benzer belgeler
3. SALON PARALEL OTURUM XII SORULAR VE CEVAPLAR

BYazan: SEMA ERDO AN. ABD ve Avrupa Standartlar nda Fact-Jacie Akreditasyon Belgesi. Baflkent Üniversitesi nden Bir lk Daha

TOPLUMSAL ETK NL KLER

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

EVOK Güvenlik in hedefi daima bu kalite ve standartlarda hizmet sunmakt r. Hasan ERDEM R. Mustafa AL KOÇ. Yönetim Kurulu Baflkan.

Kan tl yoruz: Dersim de Zehirli Gaz Kullan lmad

Genel Yay n S ra No: /20. Yay na Haz rlayan: Av. Celal Ülgen / Av. Coflkun Ongun

Mesle imizin ve hukuk devletinin teminat olan genç avukatlara arma and r. stanbul Barosu SEM Yürütme Kurulu

JOHN DEWEY DEN ATATÜRK E Ö RENC ANDI VE YURTTAfiLIK

Fevzi Pafla Cad. Dr. Bar fl Ayd n. Virgül (,) 2. Baz k saltmalar n sonuna konur.

Ard fl k Say lar n Toplam

Yeniflemeyen Zarlar B:

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM

RAPORU HAZIRLAYANLAR: Azime Acar & Ender Bölükbaşı. Filistin ile yatıp, Gazze ile kalkıyoruz.

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ

Matematikte sonsuz bir s fatt r, bir ad de ildir. Nas l sonlu bir s fatsa, matematikte kullan lan sonsuz da bir s fatt r. Sonsuz, sonlunun karfl t d

YARGITAY 2. HUKUK DA RES

ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE. Adalet ilkin devletten gelmelidir Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir.

256 = 2 8 = = = 2. Bu kez de iflik bir yan t bulduk. Bir yerde bir yanl fl yapt k, ama nerde? kinci hesab m z yanl fl.

SOSYAL S GORTALAR VE GENEL SA LIK S GORTASI KANUNLARI VE GERÇEKLER SEMPOZYUMU

SOSYAL GÜVENL K REHBER. SSK BAfiKANLI I

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

ATAÇ Bilgilendirme Politikası

Uygulama Önerisi : ç Denetim Yöneticisi- Hiyerarflik liflkiler

Bir odada sonsuz say da insan n bulundu unu varsayal m. Bu

önce çocuklar Türkiye için Önce Çocuklar önemlidir

Bu yaz girifle gereksinmiyor. Do rudan, kan tlayaca m z

Ekip Yönetimi çin Araçlar 85. Ekip olarak karfl laflt m z en büyük meydan okuma: Ekip olarak en büyük gücümüz:

Yrd. Doç. Dr. Olcay Bige AŞKUN. İşletme Yönetimi Öğretim ve Eğitiminde Örnek Olaylar ile Yazınsal Kurguları

İKİNCİ BÖLÜM EKONOMİYE GÜVEN VE BEKLENTİLER ANKETİ

Mustafa Kemal in Bursa da Ö retmenlere Konuflmas

Olas l k hesaplar na günlük yaflam m zda s k s k gereksiniriz.

Saymak San ld Kadar Kolay De ildir

Animasyon Tabanl Uygulamalar n Yeri ve Önemi

DR. NA L YILMAZ. Kastamonulular Örne i

ç kar lmas için çal flt klar n ifade eden Türk, Her geliflinizde Baflkent OSB nin sürekli de iflti ini göreceksiniz dedi.

SOSYAL ŞİDDET. Süheyla Nur ERÇİN

NTERNET ÇA I D NAM KLER

GENEL HUKUK B LG S (Hukuka Gir ifl)

Amerika Birleflik Devletleri nde dikkatimi ilk çeken her fleyin

Türkiye Cumhuriyeti ne YAHUD SOYKIRIMI SUÇLAMASI

Yay n No : 1610 Hukuk Dizisi : Bas - Ekim 2005

DEVRİM KOLEKTİF DEHADIR Toplumda her gün tekrarlanan, olup biten olaylara yüzeysel bakmak yaygındır, neredeyse bir düşünce sistemi özelliği

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar

LE LG L YÖNETMEL KLER N DE ERLEND R LMES TOPLANTISI YAPILDI

YARGITAY 7. HUKUK DA RES

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman

KOOPERAT F GENEL KURUL TOPLANTISINA KATILMA VE OY HAKKI BULUNAN K MSELER

Öncelikle basın toplantımıza hoş geldiniz diyor, sizleri sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum.

1 Ekim 2008 sabah tüm sabah kamuoyunda ad na Sosyal Güvenlik Reformu

Aile flirketleri, kararlar nda daha subjektif

TÜRK DÜNYASI TRANSPLANTASYON DERNE

ORHAN YILMAZ (*) B SAYILI YASADA YAPILAN DE fi KL KLER:

İşte Eşitlik Platformu tanıtıldı

K atma de er vergisi, harcamalar üzerinden al nan vergilerin en geliflmifl ve

YARGITAY 14. HUKUK DA RES

4/B L S GORTALILARIN 1479 VE 5510 SAYILI KANUNLARA GÖRE YAfiLILIK, MALULLUK VE ÖLÜM AYLI INA HAK KAZANMA fiartlari

Kap y açt m. Karfl daireye tafl nan güleç yüzlü Selma Teyze yi gördüm.

BİYOEŞDEĞERLİK ÇALIŞMALARINDA KLİNİK PROBLEMLERİN BİR KAÇ ÖZEL OLGUYLA KISA DEĞERLENDİRİLMESİ Prof.Dr.Aydin Erenmemişoğlu

YÖNET M KURULU RAPORU

Prof. Haberal dan Uluslararas Bilimsel Etkinlik Rekoru

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

Yeni Adana Gazetesi Ça n n Tan

Beynimizi Nas l De ifltiriyor? Çeviri: DEN Z BENER

11. SINIF KONU ANLATIMLI. 2. ÜNİTE: KUVVET ve HAREKET 4. KONU AĞIRLIK MERKEZİ - KÜTLE MERKEZİ ETKİNLİK ÇÖZÜMLERİ

HİZMET ALIMLARINDA FAZLA MESAİ ÜCRETLERİNDE İŞÇİLERE EKSİK VEYA FAZLA ÖDEME YAPILIYOR MU?

umhurbaflkan iken, Kendi ste iyle Kimya Ö rencisi Oldu

YARGITAY 15. HUKUK DA RES

Ak ld fl AMA Öngörülebilir

Hiçbir zaman Ara s ra Her zaman

Ekonomi Alan ndaki Uygulamalar ve Geliflmeler 2

En az enerji harcama yasas do an n en bilinen yasalar ndan

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz?

1/3 Nerde ya da Kaos a Girifl

YASAL FA Z UYGULAMASI VE B R YARGITAY KARARI

MESLEK MENSUPLARI AÇISINDAN TÜRK YE DENET M STANDARTLARININ DE ERLEND R LMES

Genel Yay n S ra No: /14 Cep Kitapl : XLV. Yay na Haz rlayan Av. Celal Ülgen - Av. Coflkun Ongun. Kapak Can Eren

ENST TÜ SAVAfi VE GREV KLOZLARI (Yard mc tercüme metin) YAT 1/11/85. Bu sigorta ngiliz Yasa ve Uygulamas na ba l d r.

GÖRÜfiLER ÇOCUK ATATÜRK

Devleti Yönetecek Güç Sandıktan Çıkan İradedir

Araflt rma modelinin oluflturulmas. Veri toplama

Tablo 2.1. Denetim Türleri. 2.1.Denetçilerin Statülerine Göre Denetim Türleri

CMK 135 inci maddesindeki amir hükme rağmen, Mahkemenizce, sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişiminin tespitine karar verildiği görülmüştür.

C. MADDEN N ÖLÇÜLEB L R ÖZELL KLER

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi

Esra. Öztay Güraras. Hisseden Bir Heykel Sanatç s. nce, bahçeden kopard çiçeklerden, otlardan, duvar diplerinden

Bu yaz da 6 mant k sorusu sorup yan tlayaca z.

Kocaeli Üniversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi Ö retim Üyesi. 4. Bas

6 MADDE VE ÖZELL KLER

29 Ekim coflkusu Ekim Maritim Pine Beach Resort Antalya - Belek

United Technologies Corporation. Tedarikçilerden fl Hediyeleri

Uluslararas De erleme K lavuz Notu No. 13 Mülklerin Vergilendirilmesi için Toplu De erleme

G ünümüzde bir çok firma sat fllar n artt rmak amac yla çeflitli adlar (Sat fl

dan flman teslim ald evraklar inceledikten sonra nsan Kaynaklar Müdürlü ü/birimine gönderir.

2005 Yılı Türkiye Đnsan Hakları Đhlalleri Bilançosu

SÜRES NASIL HESAP ED MEL D R?

Lima Bildirgesi AKADEM K ÖZGÜRLÜK VE YÜKSEK Ö RET M KURUMLARININ ÖZERKL

CO RAFYA KONUM. ÖRNEK 2 : Afla daki haritada, Rize ile Bingöl il merkezlerinin yak n ndan geçen boylam gösterilmifltir.

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU HUKUKİ MÜZAKERE TOPLANTILARI PROJE FİŞİ

: Prof. Dr. Nurettin KALDIRIMCI : Kenan TÜRK, Dr. Murat ÇETİNKAYA, Reşit GÜRPINAR, Fevzi ÖZKAN, Dr. Metin ARSLAN, Doç. Dr.

Transkript:

1984 ten Haftal k Dergi Say : 12 10 Haziran 2002 F YAT (KDV Dahil) 750 000 www.ekmekveadalet.com M İLLİ G ÜVENLİK 1996 dan www.ekmekveadalet.com 2002 ye Tarih Tan m zd r: D RENENLER KAZANACAK! info@ekmekveadalet.com K ONSEYİ MİLLİ Mİ? D REN fi Sessizlik duvarlar n da, hücre duvarlar n da y kacak!

Tarihe zindanlardan düflülen notlar Tarih, 10 Ocak 1984. Metris idaresi, tok sesli bir anonsla tutsaklara sesleniyor; Bundan böyle Tek Tip Elbise giyilecektir. Herkes giymek zorundad r. Bu bir devlet politikas d r. Tüm tutuklular, pantolon, gömlek, bo azl kazak, ceket, palto, mont... gibi sivil elbiselerini idareye teslim etmelidir... 10 Ocak 1984, anonsun biraz sonras ; tek bir slogan, tarihe not düflüyor: "TEK T P ELB SE G YMED K G YMEYECE Z!" Tarihin günüyle, saatiyle, hatta dakikas yla hat rland anlar vard r bunun gibi. O an sarfedilen tek bir söz, al nan tek bir tav r, o an n ötesine taflan, y llara, ony llara uzanan izler b - rak r tarihe. flte bu an, bu slogan öyle anlardan biriydi. Bu slogan, ko ufllarda barikat oldu. Slogan, açl k oldu. Slogan, dört flehit oldu. Tarihe düflülen not, flehitlerin kan yla pekiflti. * 29 May s 1984... Anonsun, yaklafl k dört ay sonras. Tart flmalar, haz rl klar içinde geçen üç aydan sonra açl a yat lm fl. 29 May s n n sabah nda, baflka bir slogan yank lanacak cuntan n hapishanelerinde: Yaflas n ölüm orucu direniflimiz! Yapt klar n savunan, savunduklar n yapanlar n tarihe düfltü ü, silinemez bir not daha. Bu slogan, 1996 da yeniden yank - lanacak hapishanelerin duvarlar nda. Bu slogan 2000 de Armutlu nun sokaklar nda yank lanacak. Bu slogan, F tiplerinde yank lanacak. * Direniflin oldu u her yerde, teslim olanlar, yalpalayanlar da oldu. Direnenler, bedenlerini zulme siper ederken, direnifl saflar n güçlendirmeye çal flt lar hep. Yalpalayan siyasi gruplar, direniflin coflkusu ve kararl l yla aya a kalkt - lar kimi zaman. flte o anlardan biri. Aylard r suskun kalanlar n ko ufllar ndan kap lar dövme sesi, slogan sesleri geliyor. Bir tutsak, tarihe baflka bir not düflüyor: Havaland rmada herkesin tan k oldu u bu geliflme, bir an için bile olsa, buradaki iflkenceyi unutturuyor bize. Mazgaldaki yoldafla ilifliyor gözüm, ne yap yor diye yanafl yorum mazgal n yan na. Kireç üzerine kurflun kalemle flunlar yaz yor: "18 Aral k 1985, direniflçi güçler Metris'teki kuflatmay yard..." * 11 fiubat 1986, kot pantolonlar veriliyor o gün Sa malc lar da. TTE dayatmas k r l yor. Zulüm yeniliyor. Yasaklanan giysiler geri verilmeye, bu giysilerle ziyarete, havaland rmaya, mahkemeye ç k lmaya bafllan yor... flte o gün zaferin tescil ve teyid edildi i gündü. * 27 Ekim 1988... Devrimci Sol Ana Davas nda savunma bafll yor o gün. Savunman n ilk iki kelimesi, Devrimci Sol önderi taraf ndan dile getiriliyor: Hakl y z Kazanaca z. Bu sözler ayn zamanda 1573 sayfal k savunman n ana bafll. Bu sözler, ayn zamanda, tarihin sayfalar na yaz lan görkemli bir bafll k. Bu bafll - n alt na nice direnifller, nice kavgalar, nice zaferler s acak. * Direniflimizle, bedeller ödeyerek, tarihe not düflmeye devam ediyoruz. Düfltü ümüz her not tan m zd r, tarih tan m zd r; direnenler kazanacak! Çünkü, ne zaman direniflimizi ilan eden bir not düfltüysek tarihe, ard ndan, kazand k, zafer bizim diyece imiz o ana, o güne de ulaflt k mutlaka. 1984 den 2002 ye direnifl bayra dalgalan yor B Z H Ç TESL M OLMADIK! v AB konusunda çat flanlar, Soygun ve zulümde birlikteler v YETK KAMU-SEN E VER LEMEZ! Foto raflarla Tarihimiz INTERNET adresi: www.ekmekveadalet.com E-MAIL adresi: info@ekmekveadalet.com Ekmek ve Adalet Dergisi Sahibi ve Yaz iflleri Müdürü: Ali Ercan Göko lu Adresi: nebey Mahallesi nkilap Caddesi Oto Han 55/54 Aksaray Fatih stanbul rtibat Telefonu: 0212 491 16 40 Faks:0212 491 16 37 Ofset Haz rl k: Y lmaz Yay nc l k Bask : ASPAfi Pazarlama Fiyat : 750 000 Avrupa: 3 Euro Almanya:3 Euro Fransa:3 Euro sviçre:3 Euro Hollanda:3 Euro Tarih: 6 Aral k 1987 Yer: Bayrampafla Meydan TAYAD n Tutuklu ve Hükümlülere nsanca Yaflam, flkencecilere ve Halk Düflmanlar na Ceza, Tutsaklara Özgürlük kampanyas çerçevesinde yapt Tutsaklara Özgürlük mitingi ngiltere: 2 Belçika: 3 Euro Avusturya: 3 Euro Direndiler; mücadelenin ve örgütlenmenin yolunu açt lar. 1987 de alanlara ç kan binler, 1984 ölüm orucu flehitlerinin zindanlardan yayd direnifl fl yla ayd nlananlard. Bu mitingin konuflmac lar ndan biri de, TAYAD Genel Sekreteri Sevgi Erdo an d. Zindanlar n fl n d flar da yayanlardand. flte bu meydanda, 1984 ölüm orucunun zaferi vard. Apo, Fatih, Haydar, Hasan, orada, binlerin içinde bayrakt lar. 1 May s 2002 nin meydanlar nda büyük direniflin zaferinin bayraklaflt gibi... Bürolar m z Adana- nönü Cad. 7. Sokak K z lay fl Han arkas Özkan Apt. No:10/2 Tel-faks: 0 322 351 97 25 Ankara- GMKBulvar Onur flhan Kat: 6 Daire: 154 K z lay Tel-faks: 0 312 417 39 11 Antakya- Armutlu Mahallesi Elmas Sok. fiaban Kanatl Apt. Kat: 4 D: 6 Tel-faks: 0 326 223 87 18 Bursa- Baflak Cad. Gür fl Han Daire: 25/4 Heykel Tel-faks: 0 224 224 93 97 Gaziantep- Karatarla Mahallesi Gaziler Caddesi Yeniçeri Sokak No:27 Daire:10 fiahinbey Hopa:- Kuledibi Mah. nönü Cad. Karaman Apt. K:1 No: 1 HOPA/ARTV N Tel: 0466 351 32 46 zmir- 3. Beyler Cad. 850. Sokak Yaparsoy fl Han Ekmek ve No: 31/501 Konak Tel-faks: 0 232 446 27 96 Kocaeli- Demiryolu Cad. 1. Geçit Karfl s Ekfli fl Han Kat: 6 No: 40 Tel-faks: 0 262 332 47 40 Malatya- Dabakhane Mah. Eskihalep Cad. Kardefller flhan Kat: 3 No: 15 Tel-faks: 0 422 325 24 61 Mersin- Kiremithane Mah. 4406 sk. Müzeyyen Boro flhan No: 9 kat: 1 Dair e 13 Tel-faks: 0 324 232 15 74 Samsun- Talimhane Cad. Bozluolcay fl Han Kat: 3/42 Tel: 0 362 435 25 80 Trabzon- Kemer Kaya Mah.Kundurac lar Cad. Dedeo lu Sokak Pustular fl Han Kat: 1 No: 33 Tel-faks: 0 462 321 59 93 Zonguldak- Gazipafla Cad. Ofluo lu flhan Kat: 5 Daire: 9 Tel: 0 372 252 51 79 Adalet

çindekiler 3... MGK Türkiye yi yönetiyor peki Türkiye yi kim yönetiyor? 5... Zaferin garantiside budur! 8... Hücrede tek bafl na direnifl ordular 10... mzadan korkuyorlar... 11... Enver Yan k Sincan F Tipini anlat yor... 12... fiadi Özpolat Türkiye ve Dünya kamuoyuna gerçekleri aç klad 14... Ah bir bitseydi! 16... Gençlik yarg lanamaz! 17... NATO: M T i, Polisi ve bas n yalanlad 18... Ya Amerikan c Filistin ya Ba ms z Filistin 19... AB için çat flanlar n soygun ve zulümde fark ne? 21... Avrupa da bask yasalar 22... Bir Kemalist nas l bir parti ister? S rt n nereye dayar? 23... Ba ms z Türkiye... 24... Kuledeki ayd n kurtar c bekliyor 26... Biz hiç teslim olmad k! 29... Yetki Kamu-Sen e verilemez! 31... Polis kendini anlat yor... 32... Çözüm: flkence nas l önlenir? 33... Göç ve iflsizlik-3... 37... NATO ya, IMF ye ABD ye göbe inden ba ml 39... Daha öncekilerde kalkt m ki? 41... Yönetememe krizinin partileri 42... Yanl fll kla katleden kültür 43... Ege de denetim-filistin de iflgal 44... Solda yeni aray fllar m? Düzen solunun pazarlanmas m? 47... Solun Beyni: Bölüne, Bölüne... 48... Üç halk sanatç s, Anadolu ayd n, Kavga adam 49... Kahramanlar Ölmez 50... Bas n TV... K r l r yalan n çark... MGK Türkiye yi yönetiyor Peki MGK y kim yönetiyor? Son MGK toplant s n n ard ndan MGK AB yolunu açt diye burjuva medyada büyük bir sevinç yafland. Yolu aç p kapama yetkisi nin MGK da oldu u bir kez daha görüldü. Bir kez daha görüldü ki, bu ülkeyi MGK yönetiyordu. Bunu art k herkes biliyor. Biz burada bir baflka soru sormak istiyoruz: Peki MGK y kim yönetiyor? MGK kim? Yine herkesin bildi i ve pek gizlenmesine de gerek duyulmad gibi, MGK generaller veya baflka deyiflle ordu demektir. Bu ordunun resmi s fat, Türk Silahl Kuvvetleri dir. Ama, bu silahl kuvvetler, Türkiye de bir gece darbe yapt klar nda, Amerikan politikac lar ve generalleri sevinçten yerlerinden z pl yorlar. Onlar, yani Türk Silahl Kuvvetleri nin Genelkurmay, Amerikan Genelkurmay na göre bizim çocuklar d r. Ve bunda hiç kuflkusuz bir gariplik vard r. Onlar, darbe yapt nda, bir de emperyalist tekellerin ülkemizdeki iflbirlikçileri art k gülme s ras bizde demifllerdir. Sadece bu iki örne e bak ld nda bile, Amerikan n ve onlar n iflbirlikçilerinin yüzünü güldürmeyi, onlar n huzurunu, istikrar n, güvenli ini sa lamay asli görevleri sayd klar aç kça ortaya ç k yor. Bu noktada ikinci sorumuzu soral m: MGK, gerçekten milli mi? Bu soru zorunludur; çünkü, MGK-ordu nun Avrupa Birli i ne girifl konusunda, sürekli ulusal ç karlar m z dan, Türkiye nin hassasiyetleri nden sözetti ine tan k olunuyor. Bu ülkeye d flar dan bakan biri, sanki bu ülkede Türkiye nin ç karlar n düflünen yaln zca generallermifl san r. Milliyetçili i kimseye b rakmazlar. Ülkenin as l sahibiymifl gibi davran rlar. Sorumuzun cevab na gelmek için, MGK n n kuruluflunu da k saca hat rlayal m. Milli Güvenlik Kurulu nun tarihi genellikle 1961 Anayasas na dayand r l r. Bir yan yla do rudur. Çünkü Milli Güvenlik Kurulu, ilk kez, 1961 Anayasas yla Anayasal bir kurum olarak idari mekanizmaya dahil olmufltur. Ama gerçekte bu oluflumun tarihi biraz daha önceye uzan r. Milli Güvenlik Kurulu nun önceli, 1949 da kurulan Milli Savunma Yüksek Kurulu dur. Milli Savunma Yüksek Kurulu nun kurulufl, görev ve yetkileriyle, Milli Güvenlik Kurulu nun kurulufl görev ve yetkileri büyük oranda benzer. Milli Savunma Yüksek Kurulu ise, 1947 de Amerika da oluflturulan Milli Savunma Konseyi nden esinlenerek kurulmufltur. Gerek bileflimi, gerekse de görevi, Amerika örne ine göre flekillendirilmifltir. K sacas, 1949 dan itibaren devlet örgütlenmesi içinde yer alan Milli Savunma Yüksek Kurulu, 1961 Anayasas yla anayasal bir organ haline getirilmifltir. 1949... Bu tarih, bu kurumun görevinin, misyonunun anlafl lmas aç s ndan önemlidir. 1949-50 ve izleyen y llar, Türkiye nin yenisömürgelefltirildi i, ve devlet mekanizmas n n yukar dan afla ya faflistlefltirildi i y llard r. MGK, bafl ndan itibaren emperyalizme ba ml l n ve faflist politikalar n en tepedeki yürütücüsü olarak varolmufltur. MGK n n, nisbi demokratik haklar sa layan 1961 Anayasas içinde kurumlaflt r lm fl olmas, bu niteli ini de ifltirmez. 1961 Anayasas, nisbi demokratik haklar n yan s ra, ayn zamanda Ekmek ve Adalet / 10 Haziran 2002 / Say 12 3

yürütmenin, faflist devlet anlay fl na uygun olarak güçlendirildi i, bir bütün olarak siyasi-idari sistemin yeni-sömürgecili e uyumlu hale getirildi i bir anayasad r. Ve gelelim bugüne. ABD yle peflpefle anlaflmalar n imzaland, NATO ya, IMF ye üye olunan 50 y l n sonunda, bugün Türkiye nin, emperyalizmin elinde oyuncak haline gelen bir ülke durumuna düflürüldü- üne kuflku yoktur. Art k herfleyine IMF nin karar verdi i bir ülkedir. Baflbakanlar n n utanmazca, flunu yapamay z, IMF ye söz verdik diyebildi i, Genelkurmay baflkan n n ayn utanmazl kla IMF bizi yar yolda b rakmaz diyebildi i bir ülke durumunday z. Emperyalistlerin istedi i herhangi bir fleyde itiraz edecek gibi olsalar, kredileri keseriz tehditleriyle her fley bitiyor. IMF nin, Dünya Bankas n n eline bakan muhtaç bir ülke tablosu, kimin eseridir peki? Milliyetçili i kimselere b rakmayan MGK n n, Genelkurmay n d fl nda m oldu bütün bunlar? Zerre kadar ulusal ba ms zl m z kalmam flsa, bafl sorumlu MGK d r, ordudur. Onlar n milliyetçilikleri roldür; ard ndaki gerçek budur. E er bu ülke sat lm flsa, bafl sorumlu MGK d r, ordudur. Onlar n ülkenin as l sahibi görüntülerinin ard ndaki gerçek budur. E er gerçekten bu ülkeye sahip ç k yor olsalard, gerçekten ba ms zl a düflkün olsalard, gerçekten milli olsalard, 50 y ld r yönettikleri ülkenin bu hale gelmesine izin vermezlerdi. zin verdiklerine, daha do rusu, bu ba ml l bizzat kendileri gerçeklefltirdiklerine göre, MGK ad ndaki bu kurumun, millilikle uzaktan yak ndan ilgisi yoktur. 1961 den bugüne, anayasal olarak da sistem içinde belirleyici bir mevkide bulunan Milli Güvenlik Kurulu, bütün bu süre boyunca al nan tüm ekonomik, siyasi, askeri kararlar n da sorumlusudur. Emperyalistlerle yap lan tüm ekonomik, siyasi, askeri anlaflmalar, MGK n n onay ndan geçmifltir. Dolay - s yla, bugün bu ülkede, millilik iddias nda bulunamayacak tek bir kurum varsa, o da MGK d r. Amerikan emperyalizmiyle, Avrupa emperyalizmiyle, flu veya bu konuda çeliflkileri olan düzen partilerinin iktidar oldu u dönemlerde de, emperyalizmle iflbirli i kesintisiz sürmüfltür. Bunu sa layan da MGK d r. Bunun günlük siyasetteki adland r l fl devlet politikas d r. Yani iktidarda hangi parti olursa olsun, bu politika uygulanacakt r. Emperyalizme uflakl k da, iflte böyle bir devlet politikas d r, ve MGK n n himayesinde kesintisiz sürdürülür. Bu tablodan ç kan sonuç da fludur; MGK, halk için, vatan için de il, IMF ve NATO için, ABD ve AB için kararlar al yor. Ç kard klar her bask yasas, engelledikleri her demokratikleflme, Türkiye halk n n güvenli i ve gelece i için de il, onlar n güvenli i ve gelece i içindir. MGK n n AB konusunda ayak sürüyor görünmesinin nedenini ise, aylar önce yazm flt k; MGK, AB içine, kendi konumunu koruyarak girmek istiyor. AB yle bütün çeliflkisi bunun üzerinedir. Sonuçta ABD veya Avrupa emperyalizmine herhangi bir konuda direnme durumunda de illerdir, buna güçleri de yoktur, niyetleri de. Bu ba ml l gizlemek, AB ye girerek düpedüz bir uyduya dönüflmeyi perdelemek ve sonunda, generallerin s k s k tekrarlad gibi onurumuzla girdik demek için de terör listesi demagojisini sürdürdüler aylarca. Ony llard r, katlettiren, iflkence tezgahlar n çal flt - ran, kaybettiren, infazlar yapt ran MGK, iflte tüm bunlar da ayn odaklar n ç karlar n korumak için yapt rd. Cuntalar bunun için yapt lar. F tiplerini bunun için yapt lar. Ola anüstü Hal leri bunun için ilan ettiler. Millilikle hiç bir ilgisi olmayan bir kurum, milli güvenlik ad na, ony llard r zulüm uyguluyor, huzur ve istikrar ad na halk aç b rak yor, yoksullaflt r yor. Kahkonenler, Cotarelliler gelip bu ülkede teftifller yapabiliyorsa, IMF, iflçiye, memura zam yapmay n diye talimat verebiliyorsa, MGK ve ordu sayesindedir. Yabanc ve yerli-iflbirlikçi sömürücülerin bu ülkedeki bekçisi MGK d r. MGK n n 50 y ld r uygulad politikalar sayesinde, yurtseverler zulüm alt nda, halk aç, tekeller cirit at yor. 50 y ld r MGK yönetiyor bu ülkeyi... E er gerçekten milli olsalard, gerçekten ülkeye sahip ç ksalard, bu ülke bugün bu durumda olur muydu? Bu ülke bugün IMF ye avuç açm fl, ABD nin üssü olmufl bir haldeyse, halk yoksul, yurtseverler zulüm alt ndaysa, bafl sorumlu 50 y ld r yönetenler de ilse kimdir! 4 Ekmek ve Adalet / 10 Haziran 2002 / Say 12

Direnifli büyüten, geleneksellefltiren inanç ve iddiad r ZAFER N GARANT S DE BUDUR! Direnifli k sa bir süreçle s n rlayan küçük-burjuva hayalleri tek tek y k l yor, umutsuzluk, y lg nl k, aray fl baflgösterebiliyordu. Direnifl özveri istiyordu. Can istiyordu. Herfleyden önce sa l kl bir kafa yap s, kendine güven ve devrime ba l - l k istiyordu. (Bir Direnifl Oda Metris ten) Bunlara sahip olanlar direndiler. Bunlara sahip olanlar, direnerek, son sözü söyleyenler oldular. ddialar n, kendine güvenlerini pekifltirip, zulmün karanl - na karfl, mücadelenin ve örgütlenmenin yolunu açan oldular. Devrimci Sol tutsaklar n n çizdi i direnifl çizgisi hapishanelerde kazan mlar n yolunu açarken, bundan daha önemli ve belirleyici olarak, cuntan n yaratt pasifikasyonun k r lmas n n da yolunu açm fl oldu. 84 Ö.O. ile birlikte hapishanelerde kendini yeniden yaratma savafl kazan lmasayd ; karfl devrimin ideolojik, siyasal, kültürel kuflatmas da yar lamazd. Dünyada ve ülkemizde esen anti-komünist rüzgarlar na, yaflam n devrimcilefltirilmesiyle, ideolojik netli- in sa lanmas yla, sapk n ak mlara karfl durulmas yla ve direnme çizgisiyle cevap verildi. Tek bafl na kal nsa dahi sosyalizm ve devrim inanc ndan asla vazgeçilmeyece i dosta düflmana hayk r ld. (Bir Direnifl Oda Metris ten) Egemen s n flarla ezilenler aras ndaki her çat flma, dönemsel koflullardaki tüm farkl l klara ra men, özde ayn - l klar tafl r. Kimse, 1984 Türkiyesiyle, 2002 Türkiyesinin koflullar n n ayn oldu unu söyleyemez elbette. Ama 1984 ölüm orucu direnifliyle, bugünkü direnifl aras nda bir çok ayn l klar oldu unu da kimse inkar edemez. Ayn l k, direniflin özüne dairdir. Ayn l k, düflman n ve direniflçilerin amaçlar na dairdir. Bu anlamda, 1984 ölüm orucunu anlatan Bir Direnifl Oda- METR S ve Direnifl Ölüm Yaflam 1 den yap lacak bir kaç al nt bile, sizleri o günlere götürecek, ve o günlerle bugün aras ndaki paralellikleri ortaya koymufl olacakt r. Y llar sonra dahi izah edemediler o dönemi ve tav rlar n... Muhasebe yapmayanlar, iddia ve hedeflerini diri tutamayanlar, beyinlerini burjuvaziye ve reformizme kapatamayanlar, y llar sonra bugünleri de izah edemeyecekler... Her büyük çat flma, büyük ayr l klar da beraberinde getirir Her büyük, tayin edici çat flma, çetin tart flmalar, derin ayr l klar, büyük savrulmalar da demektir. S n flar mücadelesinde bunun istisnas n bulmak çok zordur. 2000-2002 direniflinin öncesinde de, direnifl sürerken de, çok yo un ve fliddetli tart flmalar yaflanm fl ve yaflan yor olmas, bundand r. Ayr l klar n, direnifl yan nda olduk hep. Apo lar, ayr l n, yar nlar karfl s nda aln aç k, bafl dik olacak yan n temsil ediyorlard. Onlar n siyasi intihar dan baflaramazs n z a uzanan söylemlere tek bir cevab vard : "Bu konuda görev al rken hiçbir tereddütüm olmad, olamazd. Çünkü gelinen sürecin özelli i (...) böyle hareket etmemizi gerektiriyordu. Hareketle bütünleflmifl, ona gönül vermifl, onun saflar nda mücadelenin bir çok aflamalar ndan geçmifl bir militan n ölümü seve seve göze almas kadar kutsal, do al bir fley olamaz." Tek bafl na kalmak tan ölüm orucu eylem biçimine iliflkin tart flmalara kadar, zulmün sald r s karfl s nda geri çekilme, ak ll olma taktiklerinden ölüm orucuyla fiili direnifl in karfl karfl ya getirilmesine kadar, tart flmalar n hiçbiri özünde yeni de ildir. Ama mesela, yaflam n kutsall na iliflkin tart flmalar, özünde olmasa da en az ndan biçimsel olarak, kavramsal olarak yeni say labilir. Çünkü o zaman, birincisi; Avrupac l k, sivil toplumculuk, henüz ayd nlar m z n beynini bu kadar zehirlememiflti, ikincisi; 1984 ün o koflullar nda ayd nlar, henüz seslerini ç karabilecek durumda de illerdi. Onlar n rahatça konuflabilmesi için de, bedeller ödenmesi gerekiyordu. Dü üm Noktas ; Bedel ödeyip ödememe; direnifl sürüyor Direnifli sürdürmek, emperyalizme/oligarfliye karfl savaflmakt r Direniflin, açl k grevlerinin o güne kadarki düzeyi ve biçimiyle, zulmün bu son sald r s n n gö üslenemeyece i ortadayd. Ekmek ve Adalet / 10 Haziran 2002 / Say 12 5

t ü r k ü m ü z b i t m e d i s e s i m i z d a h a y i t m e d i b i z h a l a t ü r k ü y a k y o r u z k a v g a d a d i r e n i fl ç i l e r i n k z g n s o l u k l a r n d a d i r e n i fl ç i l e r i n a l e v s o l u k l a r n d a Tart flmalar tart flmalar izliyor, ama bir sonuca ulafl lam yordu. Peki neden? Çünkü; Özal hükümetinin gelifliyle birlikte demokrasi gelecek söylemi, oldukça taraftar bulmufltu. ANAP iktidar n n hapishanelerde iyilefltirmelere gidece ine umut ba land. "Bekleyelim" dediler. Beklemek hapishanelerde hergün bir ad m daha teslimiyet demekti. Beklemek cuntan n eline geçirmifl oldu u psikolojik üstünlü ü daha da ilerletmesi demekti. Art k karar verilmeliydi. Ya direnilecek, ya da hergün teslimiyetin kap lar yumruklanacakt. Cuntan n yaratt bu psikolojik üstünlü ün önüne bedenlerle barikat kurulmal, devrim ve sosyalizm savunulmal yd. Direnifli örgütlemek yerine, bofl beklentilerle oyalanmak... Bir gerekçe bulunuyordu hep; o gün cuntan n sivilleflmesi, sivil ANAP iktidar n n iflbafl na gelmesiydi... Bugün AB ye girifl, Kopenhag kriterleri, demokratikleflme... Kendi d fl ndaki bir güce bel ba lamak isteyen, o gücü bir biçimde buluyor. Böyle bir gücün olmamas, s n flar mücadelesinde, halk n egemenlere bel ba layarak bir yara varamayaca gerçe i bir yana; mesele bedel ödemekten kaç fl olunca, hayaller, beklentiler, kurgularla da olsa böyle bir güç yarat l yor. Zulmün, sömürünün bafl sorumlular nda bile ilerici, çözümden yana özellikler keflfediliyor, yüzy ll k emperyalizmin de iflti i keflfi yap l yor. Burjuvazinin ideolojisinden beslenenler, dillerinde de onlar n kavramlar n tafl rlar Ve bedenler yat r ld açl a. Bir yanda direnifl, bir yanda teslimiyet sürüyordu. Metris Hapishanesinin duvarlar direniflin onuruyla birlikte teslimiyetin de utanc n yafl yordu... Çeflitli teorilerle ölüme yatmaktan uzak duranlar, ölüme yatanlar suçlamaktan da geri kalmad lar. Çünkü kendi gerçeklerini ancak böyle perdeleyebilirlerdi. "Siyasi intihar" dediler. Oysa bu bir siyasi varolufltu. Ölerek yaflanacakt. Gerekti i anda, gerekeni yapmayanlar, siyasi olarak ölecekti. Siyasi intihar, direniflin içindekileri de il, ama direniflin d fl ndakileri tan mlayan bir kavramd. Devrimci Solcular "siyasi kimli imizle yaflamak istiyoruz" diyorlard. Cuntaya geri ad m att r lamaz... baflaramazs n z... teorilerinin bir baflkas yd. Evet, hemen o gün, o süreçte, somut kazan mlar n güvencesini kimse veremezdi. S n flar mücadelesinde ancak zafer mutlak oldu unda çat fl ld, direnildi i görülmüfl de ildi. Ama e er bir zafer mümkünse, bu ancak ve ancak direnerek kazan labilirdi. Geri ad m att r lamaz teorisi, ruhlardaki ve beyinlerdeki yenilgi ve y lg nl k halinin ürünüydü. Kolay zaferler yoktu bu mücadelede. O gün siyasi intihar demifllerdi. Bugün tarikat, mürid!... Öncü savaflç l k saçmal klar yla sald rm fllard ölüm orucuna. Çünkü kadrolar ölüme yatm flt! Bugün, reformist, legal partici çevreler, ayn saçmal sürdürdü. 6 Ekmek ve Adalet / 10 Haziran 2002 / Say 12

Ama yine de bir zay fl vard bu saçmal n; ölüme yatanlar, sadece kadrolar da de ildi, kadrosu, taraftar, halk iliflkisi, yüzler ölüme yatm flt 2000 de. Onun aç klamas - n (!) da öteki legal particiler bulmakta gecikmedi: Örgüt karar yla, zoruyla... ölüme yat l yordu, birey iradesi yokedilmiflti. Bu teori, cuntac lardan devral nm fl bir teoriydi. 1984 de esas olarak cuntac lar bu iddialarda bulunuyordu. 2000 Türkiyesinde ise, o zamandan farkl olarak kendine solcu diyenler de seslendiriyordu bu demagojileri. Siyasi intihar, veya tarikat, mürid... Tüm bu tan m ve kavramlar, esas nda ayn ideolojiden besleniyor. Bu kavramlar kullananlar, bu ideolojiyle besleniyor. Bu ise, düzenin, emperyalizmin ideolojisinden baflka bir fley de il. ktidar hedefi ve iddias zay fsa, dimdik durulamaz, dimdik yürünemez Çat flmalar, de iflik koflul ve alanlarda tekrarlan r. Her kesim, önceki çat flmalardan ders ç karabildi i ölçüde, bir sonrakinde do ru tutum alma flans na sahiptir. Ders ç kar lmayan yerde, yanl fllar, savrulmalar kaç n lmazd r. Böyle bir muhasebe yap lmad solda. Y llar sonra dahi izah edemediler o dönemi ve tav rlar n. Geçifltirdiler. Özelefltiri yapmad lar. Özelefltiri ad na çok s n rl bir kaç cümle sarfedenler de, bunu gerçekten bir muhasebe kayg s yla de il, üzerlerindeki bask dan kurtulma kayg s yla yapt lar. Böyle yapt klar için de, esas nda, o günkü reformist düflünce ve teorilerden kesin bir biçimde kopamad lar. S - n flar mücadelesinde bedel ödemeyi, feday, sa lam bir yere oturtamad lar. Kah elefltirdiler, kah övdüler, ama ne elefltirilerini, ne övgülerini içsellefltiremediler. 84 te Anapsivilleflme beklentilerine kap lanlar, muhasebesi yap lmam fl bu beklentiyle, pekala y llar sonra uluslararas standartlara s nabildiler. Sorunun özü, iktidar hedefi ve iddias d r. Bu iddian n zay flad yerde, hemen her türlü düflünceden, propagandadan etkilenmek kaç n lmazd r. Sa dan soldan etkilenirsen, ürkek hale gelirsin. Ne savundu unu, ne yapaca n bilemezsin. En keskin söylemleri de, en reformcu hayalleri de, ayn beynin içinde tafl rs n. Reformizmin elefltirileri karfl s nda dik duramazs n. Solun önemli bir k sm na hakim olan da bu durumdur. Bugünkü ayr l klar n, b rakmalar n, direnifli bir bütün olarak kucaklayamaman n, baflar s zl k teorileriyle terkedifllerin kayna da buralardad r. Devrim bayra n yere düflürmemek için, kararl, inançl, tek bir el de yeter! Türkiye solunda, düflmanla çat flmaya paralel yürütülen bir çok tart flman n gereksiz oldu unu belirtmek gerekir direnifl sürüyor Direnifli sürdürmek, emperyalizme/oligarfliye karfl savaflmakt r burada. Herkes birlik olsun denir, olsun, kim istemez? Kimse ölmesin denir. ölmesin, kim ister ölmeyi? Ama faflizmle devrimin, emperyalizmle halklar n böylesine fliddetli bir biçimde karfl karfl ya geldi i anda kimse ölmesin demek, yaflay n demek gerçekte hiç bir fley dememektir. Sanki birileri, tüm siyasi gruplarla birlikte direnmek mümkünmüfl de, o buna ra men, tek bafl na direnifle bafllam fl. Sanki birileri, ölmeden sald r y püskürtmek mümkünmüfl de, buna ra men, ölümlere yatm fl! Yeni de ildir bu tart flmalar. Yüzlerce kez tart fl lm flt r. Muhasebesi yap lm flt r. Kitlenin tüm kat l m n sa layan eylem en çok istenen eylemdir, ama herhangi bir eylemi baflarmak için bu mutlaka gerekli de ildir. Gerekli olan, eylemin do ru zamanlamas, do ru politik taktik ve hedefleridir; eylemin mant - na uygun, dipdiri ilkeleridir. En somut biçimiyle eylemin, mücadelenin o aflamas nda ihtiyaç olarak kendini dayatmas, amaca ulaflmas n n en uygun yolu durumunda olmas d r. Bunun içindir ki, bir eylem için en elveriflli tüm koflullar n gerçekleflmesini beklemek, ço u zaman sorunu idealize etmekle özdefltir. Ve sürekli en ideal koflullar beklendi i için bir türlü zaman nda ve do ru taktiklerle ad m at lmaz, sürecin gerisine düflülür, inisiyatif hep çat fl lan güçte kal r. Bunun için devrimciler, mutlaka herkes kat ls n mant içinde, mücadelenin önüne kendi elleriyle barikat oluflturma hatas na düflmemifl, koflullar dayatt noktada tüm kitle kat lmadan da baflar sa lay c taktikler uygulanm flt r. (Bir Direnifl Oda Metris ten) 1984 ün Türkiyesinde siyaset ço unlu una karfl n, iki siyasi hareket devrim bayra n yukar da tuttular. Tüm bedeller göze al narak o bayrak yukar da tutuldu- u içindir ki, bayra n alt, gün geçtikçe kalabal klaflt, bayra n alt nda savafl gelifltirildi. O gün Mamak larda, Metris lerde beyaz bayrak çekenler, hala o bayraklarla dolafl yor siyaset arenas nda. Teslim olmak, düflman n hapishanede flu veya bu yapt - r m n kabul etmifl olmakla s n rl de ildir. O iflin sadece biçimidir. Teslim olmak, devrim iddias ndan vazgeçmektir. Teslim olmak, emperyalizme ve oligarfliye karfl, ba ms zl k, demokrasi, sosyalizm savafl ndan vazgeçmek demektir. flte bunun için, y lg nl a, kaç fla, statükoculu a, intihar, tarikat, mürid diyenlere, baflaramazs n z diyenlere, yalpalayanlara ra men, ölünüyor, ama teslim olunmuyor. Apolar dan Berdanlar a, Berdanlar dan Fidanlar a, Gülsümanlar a, Sevgiler e, Nailler e, Gültekinler e, Do anlar a uzanan bu gelenek, iktidar ufkundan ay rm yor gözünü. Direniflimiz, iddiam zd r. Ekmek ve Adalet / 10 Haziran 2002 / Say 12 7

1 9 8 4 1 9 9 6 2 0 0 0... 2 0 0 2 Hücrede Tek Bafl na Direnifl Ordular Direniflçiler tek bafllar na hücrelerdeler. Emperyalizmin ve oligarflinin zulüm ordular na karfl direnifl ordular n n sars lmaz inanc yla yürüyorlar... Direniflteki tutsaklar n büyük ço- unlu unun avukatl n yapan, Halk n Hukuk Bürosu F tiplerindeki tecrit koflullar n n hangi boyutta uyguland n yapt aç klamada verdi i örneklerle gösterdi: Edirne F tipi hapishanesinde müvekkilimiz Ali Osman Köse B1 blokta tek bafl na tutulmaktad r. Bu blokta ifl atölyelerinin bulundu u bölümün alt nda tutulmaktad r. Tek kiflilik hücreler yetmiyor, tek kiflilik blokta, yani onlarca hücrenin bofl tutuldu u bir bölümde tek bafl na tutulan bir tutsak. Yüzlercesi de tek kifliliklerde. Halk n Hukuk Bürosu, 1 May s ta yürüyüfle kat lan 8. ölüm orucu ekibi direniflçilerinin de tek kiflilik hücrelere al nd n duyurdu; Sincan, Edirne, Tekirda, K r klar ve Kand ra hapishanesi idareleri ölüm oruçcular n "akl n z bafl - n za gelsin, hücrede biraz düflünün..." diyerek bulunduklar üç kiflilik hücrelerden tek kiflilik hücrelere alm fllard r. *** Emperyalizmin dünya düzenine, oligarflinin zulmüne karfl direnme iradesi ve cüreti gösterenler, y lmadan, e ilip bükül- direnme savafl sürüyor 599. gün meden yolunda yürümesini bilenler gerçekte o hücrelerde tek bafllar na m d r? Asla! Milyonlar n zulme ve sömürüye karfl direnifllerini temsil ediyor olmalar bir yana, böyle bir inanç ve kararl l k devasa ordular n gücüne bedeldir. Onlar tek bafllar na birer direnifl ordusu gibidir. Tek bafl na hücrelerde bir direniflçi efli benzeri görülmedik bir kuflatman n ve sald r n n karfl s ndad r. Her yan ndan en geliflmifl silahlardan f rlat lan ilkel oklar teninde ancak bir kesik kadar yara açabiliyor ancak. Zehirli oklar hücum ediyor bir ya mur gibi. Bedene saplan p bir gedik açmak, tüm hücreleri, organlar öldürmek, giderek bedenini yoketmek istiyor zehirli oklar. Direnmek anlams z, 91 kere öldün hiçbir fley kazanamad n, hem zaten tek bafl na kald n, b rak direnmeyi diyorlar. ideolojik-siyasi olarak kararl l n k rmak için emperyalist karargahlarda üretilip ellere tutuflturulan ne kadar zehirli ok varsa f rlat l yor direnifle kesmifl bedenine... Bir sine in v z ldamas kadar etkisiz ve çaresiz zehirli oklar. Direniflin gücüyle bir sinek gibi eziyor zehirli oklar, ayaklar n n alt nda. Kimseleri zehirlemesin, yokedemesin Anadolu nun umudunu diye. Dava büyük, biliyor. Kavga, tarihin gördü ü en onurlu kavgalardan biri, bunun fark nda. Direnmenin ne kadar anlaml oldu unu Spartaküs ten bu yana biliyor. Tarihin bilgeli iyle donanm fl, yo- 8 Ekmek ve Adalet / 10 Haziran 2002 / Say 12

lunu tarihin düflürdü ü fl kla ayd nlatm fl, yükünün a rl n bilerek yürüyor. Kim demifl onlar hücrelerde yaln z diye; ne kadar çoklar oysa. Bu onurla kuflanm fl tüm hücrelerine kadar. Her hücresi direnifl ordusunun bir savaflç s. Vurulup düflen ölüyor, gövde yeniliyor hücreyi. Bilimin yasalar iflliyor direniflte. T p, fizik bilimini altüst eden direnifl, tarih biliminden ö rendiklerini, tarihi unutanlara, unutturmak isteyenlere yineliyor; son sözü biz söyleyece- iz. Tarih yazd bunu, yeniden kan tlayaca z. Ve zulüm diyor ki; akl n z bafl n za gelsin... hücrede düflünün biraz... Ne acizlik! Bu ne bofl u rafl! 19 Aral k ta bir daha devletle bafledemeyeceklerini anlam fl olmal lar dediler. F tiplerinde akl m z bafl m za gelsin diye zulüm ve iflkence uygulad lar. Yaln z de illerdi bunlar söylerken; kimileri de ak ll solcu olmam z istedi. Ne oldu? Biz direnmeye devam ediyoruz. Bu düzenin istedi i anlamda hiçbir zaman da ak ll olmayaca z. Düflünün diyor zulüm... Bu yolda yürümeye bafllamadan önce az m düflündü direniflçiler. Yerde gökte tart flmad k hiçbir fley b rakmad lar. 20 Ekim 2000 gününde söz eylemini bitirdi... dediklerinde verilmiflti karar; direnilecek, zulme teslim olunmayacak. Direndiler; Anadolu nun isyan tarihine en onurlu sayfalar yazarak. Direniyorlar; bir bafl m za da olsak zulmün karfl s nda yolumuzdan dönmeyiz diyerek. Evet düflündü her biri binlerce kez. Büyük düflünceler için büyük bedelleri göze alarak girdiler bu kavgaya. Yan bafllar nda tutufltu yoldafllar, yürekleri yand, ama titremedi da gibi yürekleri. Çünkü onlar; Bir mermi de benden aslan m bir mermi de benden zafer toplar, mübarek namlular diyenlerin yolundan yürüyor. 91 kez v nlad zulmün ba r nda o mermiler. 91 kez delip geçti yalanlar, zulmün barikatlar n. *** ki barikat karfl karfl ya çarp fl yor. Bir yanda direniflin 91 flehitle ördü ü, yüzlerce gazinin etraf nda hale kurdu u barikat, öte yanda zulmün barikat. Direniflin barikat aç k, pürüzsüz, erimifl bedenlerden örülü. Zulmün barikat türlü türlü. ki y ld r kim, hangi tu lay tafl - d o barikatlara, tarih tan kt r. Onlarca teoriyle zulmün barikatlar na tafl nan her tu la, Türkiye de sol ad na konuflanlar n, sendikalardan, kitle örgütlerine kadar tüm kesimlerin resimlerini çekti adeta. Devrimcilik, demokratl k, ilericilik ad na dilden dökülenlerin, beyinlerle ne kadar tezat oldu unu ortaya ç kard. Direniflin güncesine belgeler aktard her tu la. Bir yan yla reformizmin sol beyni ne hale getirdi i gerçe i görüldü. Herkes bu gerçeklere göre kaç n lmaz olarak yeniden düflünmek, yeniden kendi gerçe ini tart flmak zorundad r. Bugün bundan kaçan, yar n kaçamaz. Yar n kaçsa, öbür gün kaçamaz. 1984 direniflinin ortaya ç kard klar ndan kim ne kadar kaçabildi ki. Kaçmak için çaba harcayanlar Brest Litovsky den cepte keklik mi sand n z a geldiler. Kaç fl n sonu budur. Kim hangi cephede yer ald, kim hiçbir cephede yer almayarak hangi barikata tu la koydu, zaman geldi inde tart fl lmas na bile gerek kalmam flt r. Tart fl lmayacak kadar net ve aç k olarak ortaya ç km flt r. Buna ra men tart flmak isteyen varsa, zaman beklemesine hiç gerek yoktur. Biz hem barikat m za yeni tu la koymas n, hem de direniflin önüne ç kar lan barikattan tu lalar çekmesini biliriz. *** Yorulup düflenleri b rak yoruz geride, bayraklafl p düflenlerle barikat m z güçlendirerek yürüyoruz. NATO kararlar ym fl, emperyalizmin deste- iymifl, faflizmin kararl l k gösterileriymifl... Hiçbirinin direnifli k racak kadar büyük bir barikat olmad n kan tlad k. Büyük bedeller ödedik, daha büyük bedeller de öderiz. 599 gün direndik, alev soluklar m zla daha da direniriz. Bedelleri büyüten zulmün ve direniflin büyüklü üdür. Büyük bir idealin neferi olanlar, kutsal amaçlara ulaflma iddias n beyninde tafl yanlar büyük direnifller yarat r. Ekmek ve Adalet / 10 Haziran 2002 / Say 12 9

MZA DAN KORKUYORLAR Korkular n Büyütelim Hapishaneler katliam n n Bayrampafla duruflmas n n ikincisi 5 Haziran da Eyüp 3. Asliye Ceza da yap ld. Duruflmaya "yaflas n 19 Aral k direniflimiz" sloganlar yla giren 10 tutsak, ç - k flta da yaflas n ölüm orucu direniflimiz sloganlar atan tutsaklara jandarma sald rd. Duruflmaya kat lan Ercan Kartal, Binali Sar elmas, Kenan Günyel, Kemal Hakan Erkal, Okan Bar fl Ekinci, Bekir fiimflek, Necati Ayaz, Muhammet Gücüm, Fevzi Sayg l ve Kenan Güngör ad na ortak savunmay Okan Bar fl Ekinci okudu. Ekinci, art k genifl bir kesim taraf ndan ortaya ç kan Bayrampafla da yaflananlar, katilam, 6 kad n TAYAD l lar n "Tecride Hay r Ölümler Durdurulsun" imza kampanyas nda imzalar n say s artt kça tecritin sahiplerinin de korkusu art yor. Yasad fl bir flekilde kampanyay engellemeye çal fl yorlar. Son örnek stanbul Kartal da yafland. mza toplayan Ebru Gümüflo lu ve Nurettin Kaya gözalt na al nd ve DGM de "anlafl lamayan" gerekçelerle tutukland lar. Öncesinde de imza toplayan onlarca kifli gözalt na al nm fl, engellenmifl, imzalara el konulmufltu. Engelleme giriflimlerinin bir tek nedeni var; Yüzbini aflan imzan n yaratt korku. Yüzbini aflk n insan TECR TE HAYIR diyor. Yüzbinlercesi de imza metinlerinin kendilerine ulaflmas n bekliyor. ktidar bunu engellemek istiyor; b rak n ölsünler, b rak n tecrit sürsün istiyorlar. TAYAD n ça r s yla yüzlerce insan evlerde, iflyerlerinde, meydanlarda, sokaklarda, gecekondularda imza topluyor. Bir yüzbin daha olmak için bask lara ald rm yor. Do ru olan budur. ktidarlar hiçbir zaman en demokratik taleplerin kullan lmas n n önünü kendiliklerinden açmazlar. Biz srar edersek, biz kararl olursak o yol aç l r. Yüzbini aflk n imza bu kararl l kla topland. fiimdi daha da kararl olmal y z. Sadece bask lar n ifle yaramayaca n göstermek için de il; ayn zamanda uzun soluklu bir direnifl olaca n n 8. ölüm orucu ekipleriyle ilan edilmesinden dolay da kararl olmal y z. Yüzbini aflt k, yüzbinler s rada. Önümüze ç kar lacak hiçbir engel en demokratik hakk m z kullanmam za mani olmamal d r. TAYAD n imza metnini bu vesileyle okurlar m za yeniden duyurmak istiyoruz; TAYAD a ulaflabilirsiniz: TEL :5343811 / FAKS: 5343151 MA L: hucreiskencedir@hotmail.com NTERNET: www.tayad.org MZA METN ni ço alt p, imza toplayarak TAYAD a iletebilirsiniz: TBMM BAfiKANLI I'NA / ANKARA F Tipi hapishanelerde tecrit uygulamas na karfl siyasi tutuklular 20 Ekim 2000 tarihinde ölüm orucuna bafllad lar. fiimdiye kadar 91 insan öldü, yüzlerce insan sakat kald. F Tiplerinde tecrit hala sürüyor. Yeni ölümler ve sakatl klarla karfl karfl yay z. Bizler afla- da imzas olanlar diyoruz ki; TECR TE HAYIR ÖLÜMLER DURDURUN! sim meslek imza Bayrampafla katliam duruflmas yap ld YAKANLAR, KURfiUNLAYANLAR YARGILANSIN tutsa n diri diri yak l fl n, kurflunlanan tutsaklar n nas l katledildi ini 60 sayfal k savunmada anlatt. Savunma, katillerin yarg lanmas gerekti ini aç k olarak ortaya koyuyor, katliam tüm ayr nt lar yla belgeliyordu. Salon darl gerekçesiyle duruflmay izlemeye gelenler mahkemeye al nmazken, di er tutsaklar tek tek söz alarak ortak savunmaya kat ld klar n söylediler ve F tiplerinde yaflad klar bask lar, savunma belgelerine dahi el konuldu unu anlatan tutsaklar, onursuz arama dayatmas n protesto için de mahkemeye ayakkab s z geldiklerini belirttiler. Tutsaklar ve avukatlar davan n büyük bir salonda yap lmas - n ve tüm tutsaklar n getirilmesi talebini yinelerken, operasyon an ndaki telsiz konuflmalar n n deflifre edilmesi talep edildi. Bir önceki mahkemede C bloku mühürleme karar n geri alan mahkemeye heyeti, duruflmay 20 Eylül 2002 tarihine erteledi. 10 Ekmek ve Adalet / 10 Haziran 2002 / Say 12

19 Aral k katliam n Çank r da gaz bombalar, kurflunlar aras nda yaflayan ve Sincan F tipi hapishanesinden geçti imiz günlerde tahliye olan Enver Yan k ile, Sincan daki uygulamalar hakk nda görüfltük. Sincan da neler yaflan yor, tecrit nas l uygulan yor diye sorduk. flte cevaplar: Tecriti çok yönlü yafl yorsun. As l olarak insan n beynini dumura u ratmay hedefliyor. nsana ait olan her fleyden mahrum b rak l yorsun. Sa l k olarak ise herkesin mutlaka belli organlar, duyular tahrip ediliyor, elinden al n yor. Kulak duymaz oluyor. Göz yak n-uzak görmez oluyor. Sinirler gevfliyor. Olmad k fleylere sinirlenebiliyorsun. Duygular n abart l yaflayabiliyorsun. Örne in; bir olaya gere inden fazla hüzünlenebiliyorsun ya da sevinebiliyorsun. Bu noktada iradeni devreye sokuyorsun. Bedenindeki rahats zl klar ikinci plana at yorsun. As l olarak ise beynimi korumal y m diye düflünüyorsun. Yan Hücrede Ölenden Haberimiz Olmad Bir çok arkadafl m z n örne in gözleri bozuldu. Çeflitli rahats zl klar bafllad. Halil Koçyi it isimli adli bir tutuklu Sincan da o koflullara dayanamayarak intihar etti. Benim kald m hücrenin havaland rmas n n bitifli- indeki hücredeydi. Ben de dahil olmak üzere istisnas z herkes intihar bir gün sonra gazetelerden ö rendik. Duvar n öbür yan nda bir kifli ölüyor, haberin olmuyor. Düflünebiliyor musunuz? Savc l n ise aç klamas gayr ciddi idi. Bu intihar tecrite ba lamamak gerekti i, ko- ufllarda da intiharlar oldu u gibi bir aç klama yapt. Tedavi Yok; Bilerek Ölüme Terk Sa l k sorunlar olan insanlar m z ise yine ölüme terkediliyor. Mesela haf zada problemi olan, yürümekte güçlük çeken Serdal Gelir de bu koflullar yafl yor. Tedavisini d flar da yapt rmak için yapt baflvurular ise reddediliyor. Serdal gibi onlarca arkadafl m z n bu iste- i yerine getirilmiyor. Hastal klar n n ilerlemesi ve giderek ölüme yaklaflmalar bekleniyor. Herfley flkence Arac direnifl sürüyor Direnifli sürdürmek, emperyalizme/oligarfliye karfl savaflmakt r ENVER YANIK S NCAN F T P N ANLATIYOR nsan, Ad m Ad m Öldürülüyor Herfley k l f na uyduruluyor. Sorunlar dilekçe ile bildiriyorsun. Savc l k mahkemede dilekçedeki anlat mlar üzerine inceleme yapmak yerine "yasa ve tüzük gere i" oldu u gerekçesiyle yap lanlar hakl göstermeye çal fl - yor. Avukatlar nla görüflme, ailelerle görüflmeler, mahkeme-hastane gidifl geliflleri tam bir iflkenceye dönüfltürülüyor. Ve "güvenlik" bahanesiyle onursuz aramalar, iflkence hakl gösterilmeye çal - fl l yor. Gidifl gelifllerde yaflanan zulüm nedeniyle birçok arkadafl - m z hastaneye gitmektense tedavisini yapt rmamay tercih ediyor. Zaten ciddi bir tedavi de yap lm yor. Gidifl-gelifllerde arama seyri flöyle oluyor: Hücreden ç k flta arama, X-Ray cihaz n n yan nda arama ve ayakkab lar n zorla ç karma, askerlerin orada arama ve ayakkab lar n ç karma, ayn ifllemler dönüflte de tekrar ediliyor. Bunun bir mant yok. Tek nedeni keyfiyet, teslim almay amaç edinme... Fiziki anlamda yaln zs n. Konuflacak insana ihtiyaç duyuyorsun. Herfleyin senin iraden d fl nda idareye ba l olmas n istiyorlar. Örne in müzik yay n yap l yor, üçlülerde bu yay n radyoyu kapatarak dinlemeyebiliyorsun, ancak koridorlarda gece gündüz çald için kapatman n bir anlam olmuyor. Teklilerde ise istedikleri zaman bunu iflkenceye dönüfltürebiliyorlar. Çünkü kapatma flans n yok. Bunun d fl nda makina sesleri ve çal flma seslerini dinlemek zorundas n. Tüm bloklarda ise belli saatlerde insan çileden ç karan bir sifon sesi var. Yani herfley yaflam çekilmez hale getirmek için düflünülmüfl. Sonuç olarak; tecritin sonuçlar daha bugünden görülmeye baflland. T bbi aç dan söylediklerimiz ortadad r. Hukuk aç s ndan F tipinde yaflananlara hukuk hiçbir fley yapamaz anlay fl hakim k l n yor. Bir mahkeme, bina yap s n n bunlar gerektirdi ini söyleyebiliyor. Bunlar hakl k lmak için "mevzuat gere i" demesi yetiyor. K sacas ne t p, ne hukuk tan n yor. nsan, ad m ad m öldürülüyor. "Ya düflüncelerini terkedeceksin, ya öleceksin" deniyor. Bu koflullarda direnmeyin demenin bir tek anlam var. Bunun anlam teslimiyet ve bundan sonra tecrit nedeniyle yaflanacak katliamlara onayd r. Dün direnmek için yüz nedenimiz varsa bugün bin nedenimiz var. Ekmek ve Adalet / 10 Haziran 2002 / Say 12 11

fiadi Özpolat, Türkiye ve dünya kamuoyuna gerçekleri aç klad mamaktad r... 2- Tüm bu bask lar n rahatl kla uygulanabilmesi için, tutuklular n en meflru haklar olan örgütlenme haklar fiziki yal tmalarla gaspedilmifltir. 3- Tecrit, yaln zlaflt rma uygulamas F tiplerinin temel bask politikalar ndan bir di eridir. 'Tecrit'te çeflitli amaçlar vard r... tamamen yal tarak, halka yabanc - laflt rmak, tutuklu-hükümlünün devrimci duygular n, duyarl l klar n yitirmesi amaçlanmaktad r. 4- F Tiplerinin bask uygulamalar, devrimci kiflili i öldürerek yerine düflünmeyen, elefltirmeyen, sorgulamayan, itiraz etmeyen, haklar n aramayan, 'koflulsuz itaat eden' kiflilikler yaratmay amaçlamaktad r. Uygulamalarda herfley keyfidir ve bu keyfiliklere sorgulamadan uyulmas istenmektedir... zaten mant k aramak 'suç' olarak kabul edilmektedir. Mant n öldürülmesi amaçt r ve bu tan mlanabilecek en büyük katliamd r. Hücreden ç kt nda üzerinde kalem, ka t, saat, tespih, sigara, çakmak vb hiçbir fley olamaz, yasaklanm flt r... Nedeni yoktur, NEDEN demekte YASAKt r... Bu küçük görünen saçmal klarla amaçlanan büyüktür, amaç beynin öldürülmesidir. 5- Yard mlaflma ve dayan flma en büyük suçlardan birisidir... 'Bencil', 'sadece kendini düflünen' kifliler olunmal d r... 6- Herfley iflkence arac d r. Müzik bile... 7- Yönetici, temsilci düzeyde gördükleri veya dayatmalar kabul etmeyen tüm tutuklu-hükümlüleri keyfiyete ba l olarak tek kiflilik hücrelere atmaktad rlar... Çevrelefiadi Naci Özpolat, 20 Ekim 2000 den bu yana F tiplerine karfl direnifli sürdüren devrimci tutsaklar n temsilcilerinden biriydi. F tiplerini, aç ld andan itibaren hücre hücre yaflad. Geçti imiz günlerde tahliye olan Özpolat, ülkemiz ve dünya kamuoyuna F tipi hapishaneler gerçe ini tüm boyutlar yla ortaya seren bir aç klama yapt. Aç klamada somut olarak görülüyor ki, hücrenin kendisi, ziyaret, avukat görüflü, hastaneye sevk, arama, say m, k sacas akla gelebilecek her fley bir iflkence arac d r F tiplerinde. Aç klaman n özet bir bölümünü afla da yay nl yoruz. Yaklafl k 8 sayfa olan aç klaman n tamam - na bakmak isteyen okurlar m z, dergimizin internet sitesinden veya hucreiskencedir.com sitesinden bakabilirler. F T P HAP SHANELERDE H Ç B R YASA KURAL VE HUKUK YOKTUR. F T P HAP SHANELERDE TUTUKLU-HÜKÜMLÜLER N HT YAÇLARININ KARfiILANMASI DO RULTUSUNDA HER fiey YASAKTIR; SERBEST OLAN TEK fiey TUTUKLU-HÜKÜMLÜLERE YÖNEL K SALDIRILARDIR 19 Aral k 2002 tarihinden itibaren F Tipi tabutluklarda birbuçuk y l tecrit koflullar nda kalarak F Tipi tabutluk gerçe ini yaflayarak gördüm.... F Tiplerinin nas l bir yer oldu unu öncelikle mant k olarak açmakta yarar vard r. Tam bir tecrit uygulamas n n yafland F tiplerinde, as l olarak devlet aç s ndan iki de iflmez nokta vard r. Bunlardan birisi teslim alma politikas n n önemli bir yan n oluflturan tecrit, psikolojikfiziki bask uygulamas n n de iflmez oldu udur... kincisi ise içerideki tutuklu-hükümlülere hiç bir haklar n n olmad kabul ettirilmeye çal fl lmaktad r....tutuklu-hükümlülerin örgütlülüklerinin da t lmas ndan da hedeflenen budur. Bugüne kadar bu noktada hedefledikleri sonucu alamamalar tamamen içeride yürütülen direnifllerden ve devrimcilerin iradesinden kaynaklanmaktad r. Devrimci tutuklu-hükümlüler F Tipi hapishaneler mücadelesinde umutlar n yitirmemifllerdir, bu umut devrimci tutuklu-hükümlülerin en büyük gücüdür. Adli olaylardan F Tiplerinde yatan tutuklu-hükümlülerin ço unlu u da ayn flekilde sürdürülen direniflin kazanaca umudunu tafl makta ve bu umutla F Tipi koflullar na direnmeye çal flmaktad rlar. 1- F Tipi hapishanelerde tek kiflilik hücreler 2x4 (ikiye dört) metrelik mekanlard r... Tüm bunlar yerleflti inde hücre içinde hareket edebilece in bir alan kal- 12 Ekmek ve Adalet / 10 Haziran 2002 / Say 12

ri olabildi ince yal t lmakta... böylece ba rarak da olsa baflka bir ses duymas engellenmektedir. Hapishane idaresi periyodik olarak, can istedi inde hücrelerde de ifliklikler yapmaktad r... Amaç sürekli rahats z etmek, tedirgin etmektir. stedi imiz zaman istedi imizi yapar z demektedirler.... 8 -... Bu koflullar alt nda aç k ki avukat görüflü yap ld ve savunma hakk n n bulundu u iddia edilemez. 9 - Her fley paran z olup olmamas na göre belirlenmifltir... Akla gelebilecek her fley ticaret arac haline getirilmifltir F Tipi tabutluklarda.... 10 - Kitap okuma, bas n takip etme olana mümkün oldu u ölçüde s n rland r lm fl durumdad r... Örne- in ben bugüne kadar düzenli ad ma postalanan hiçbir yay n alabilmifl de ilim. 12- Ceza nfaz sistemi de tutuklu-hükümlülerin teslim al nmas program n n parças olarak düzenlenmifltir... Disiplin cezalar ise oldukça keyfi olarak verilmektedir. Disiplin cezas almamak demek, hapishanedeki tüm kifliliksizlefltirme politikalar na uymak demektir. 14- Tutuklu-hükümlülerin hapishane koflullar ndan kaynaklanan sorunlar n çözebilecekleri herhangi bir mekanizma sözkonusu de ildir. 15- Ziyaretler bile iflkence arac na dönüfltürülmektedir... 17-... Ancak bunlar n tedavisi yap lmamakta, yaral tutuklu-hükümlüler, ölüm orucundaki tutuklu-hükümlüler tek bafllar na tutulabilmekte, hiç bir ihtiyaçlar n karfl layabilecek durumda olmad klar halde yaln z b rak labilmektedir. 18- Ölüm Orucu direniflçilerine genel olarak tutukluhükümlülere yap lan bask lara ek olarak direnifli b rakmalar için psikolojik ve fiziki bask lar yap lmakta, belli aral klarla hastanelere zorla müdahale için götürülmekte ve bu hastane sevkleri tam bir iflkenceye dönüfltürülmektedir...... Tüm bunlardan amaçlanan aç kt r. Halk n n, ülkesinin sorunlar na duyarl devrimciler, bencil duyars z kifliliksiz kifliler haline getirilmek istenmektedir. Bu durumun kabul edilmesi mümkün de ildir.... Sald r koflullar n n a rl ortadad r, ancak bu durumun de ifltirilmesi zorunludur ve de ifltirilecektir... Bu onurlu mücadelenin kazanmas hepimizin gelece ini yak ndan, do rudan ilgilendirmektedir. Direnifl devam ediyor. Bu onurlu mücadelenin kazanmas için herkese düflen görevler vard r. Tüm herkesi F Tipi uygulamalar na, tabutluklara karfl yürütülen mücadeleye kat lmaya, aktif tav r almaya ça r yorum. 5 Haziran 2002 fiad NAC ÖZPOLAT Emperyalizme Karfl Dö üflenler An ld 02 Haziran 2002 Pazar günü bundan iki y l önce emperyalizmin Yugoslavya sald - r s n protesto etmek için ABD emperyalizmine karfl bir eylem haz rl ndayken Amerikanc polislerce katledilen Selçuk Akgün ve Sad k Mamati'yi anmak için verilen yeme e flehit ve tutsak aileleri, direnifl gazileri, Alibeyköy halk kat ld. Yemekte yap lan konuflmalarda o gün Türkiye den yükselen bu sesin, bugün çok daha anlaml oldu u, Amerika n n bugün tüm dünyaya savafl ilan etti i anlat ld. Gün boyu evi ziyaret eden 100 ü aflk n insan flehitlere sayg s n belirtirken, yaklafl k 60 kifli emperyalizme karfl enternasyonalizmin savaflç lar ndan Selçuk Akgün ü mezar bafl nda and. Sad k Mamati nin mezar n n Rize de olmas nedeniyle onun için de Selçuk un mezarbafl nda konuflmalar yap ld. Selçuk Akgün ün efli ve çocuklar O nunla duyduklar gururu anlatan konuflmalar n n ard ndan Cemo türküsüyle selamlad lar yi it babalar n. Sibel Yalç n ve Ümraniye flehitlerinin mezarlar na yap lan ziyaretle anma sona erdi. -/- Kalan Müzik e Kapatma direnifl sürüyor Direnifli sürdürmek, emperyalizme/oligarfliye karfl savaflmakt r Grup Yorum un kasetlerini de yapan Kalan Müzik in yap mc belgesi Kültür Bakanl taraf ndan iptal edildi. ptalin gerekçesi ise 9 y l önce yay nlanan Grup Özgürlük Türküsü nün Gününü Umuda Ayarla isimli kasetin kapa ndaki Kürtçe sözlerle, bakanl a bildirilen çevirinin birbirini tutmamas olarak gösterildi. Kapatma karar n n alt ndaki imzan n esas sahibi polistir. Kültür Bakanl karar uygulayan suç orta d r. Hürriyet; Ecevit in plakç s na Kürtçülükten kapatma diye verdi haberi. Anadolu kültürünü çal flmalar yla günyüzüne ç karan Kalan Müzik in kapat lmas, Anadolu halk n n direnifl kültüründen duyulan korkunun bir ifadesidir. Çünkü Anadolu kültürü isyanc d r, kavgaya davet edendir, zulme baflkald rand r. Egemenlerin Grup Yorum lardan, Anadolu ozanlar ndan korkusu da bundand r. Ekmek ve Adalet / 10 Haziran 2002 / Say 12 13

Ölüm orucu bitirildi! Böyle yazd Hürriyet. Böyle yazd Cumhuriyet. Böyle yazd Özgür politika... Ve böyle aç klad lar bitirenler... Neden? Gerçe in eninde sonunda ortaya ç - kaca belli de il mi? Eninde sonunda bu bafll klar n bir YA- LAN oldu u, bir ÇARPITMA oldu u aç a ç kmayacak m yd? Öyleyse neden? Çünkü bitmesini istiyorlar. Yaln z oligarfli, yaln z Do an Medya de il. AB ciler, Genelkurmayc lar, yani düzenin flu veya bu kanad na s rt n dayayan, onlar n himmetiyle demokrasi bekleyen hemen her kesim (s fat solcu, yurtsever bile olsa), direniflten bir an önce kurtulmak istiyor. 1 May s ta binlerce k z l bayra yok sayan da bu beyin. Bu kafa, kendisine bir getto yaratm fl adeta; kendi dünyas nda yafl yor. Bu dünya, sürekli yan ltmalarla besleniyor. Sürekli olumlu geliflmeler var masal yla meflrulaflt r yor politikalar n. Direnmeyi, savaflmay amatörlük, ak ls zl k olarak görüp, ya büyük politika lar öneriyor, ya da ak ll sol- Ah bir bitseydi! Baz gruplar n ölüm orucunu b rakmalar, üç ayr gazetede, ayn biçimde yer ald : Ölüm oruçlar sona erdi (Hürriyet) F tipi eylemi bitirildi (Cumhuriyet) Ölüm Orucu bitirildi (Özgür Politika) Hürriyet anlafl labilir. Onun makul bir nedeni var; o tekellerin sesi. Onun gerçe i ve do ruyu yans tmak gibi kayg lar yok. Peki ya Cumhuriyet? Hani solculuk, demokratl k... Hadi, Cumhuriyet i de bir yana b rakt k. Peki Özgür Politika. Gerçe in öyle olmad n bile bile, ölüm orucu bitirildi bafll n atmay nas l adland racaks n z? Siyaset, ideoloji bir yana; yap lan n ç plak bir ad var zaten: YALAN HABER! Bu, bile bile yap ld için, ortada aç kça da ÇARPITMA var demektir. B rakmay veya devam etmeyi, flu veya bu biçimde de erlendirebilir, yorumlayabilirler, kendi tercihleridir. Ama gerçe i yazm yor. Sorun bu yan yla da ahlakidir. Oligarfli sevinemedi! B rak nc lar sevindi Aç k ki, baz örgütlerin b rakma karar na oligarfli yeterince sevinemedi. Çünkü direnifl sürüyordu. Hem de kararl l - ndan, gücünden hiç bir fley kaybetmeksizin. S n flar mücadelesinin kurallar ndan, diyalekti inden anlayan herkes art k biliyordu ki, 91 flehidin, yüzlerce gazinin verildi i bu direniflin gücü art k ölüm orucu direniflçilerinin say s yla ölçülmeyi çoktan aflm flt r. Direniflin gücü, kararl l ndad r. Ve bu yönüyle, direnifl, gücünden hiç bir fley kaybetmemifltir, hatta denilebilir ki, yüklenilen sorumlulu un, omuzlar m zdaki yükün büyümesiyle, direniflin kararl l da dünden daha büyüktür. Böyle oldu u için; iktidar sevinemedi. B rakanlar bir propaganda ata na çeviremedi. Ama b rak nc lar sevindi. Hem de sevinmek için, gerçe i çarp tmakta bile bir mahsur görmediler. Bir fleyi unuttular; Bitti diye yaz nca bitmifl mi oluyor? Devlet s n f tavr al yor. Onlarsa, kendi dünyalar nda demokrasicilik, AB cilik oynuyorlar. Yalanlarla, aldatmalarla beslenen dünyalar 14 Ekmek ve Adalet / 10 Haziran 2002 / Say 12

cu olunmas n. Direnifl, onlar n uzlaflmac l klar n, icazetciliklerini, zulüm karfl s nda dimdik durmad klar - n, büyük taktik ve politikalar n n gerçekteki küçüklü ünü, acizli ini gösteren bir ayna oluyor hep. Zulme karfl direnifl, tabii ki herkes için bir s navd. Bu s nav veremediler. Direnifl sürdükçe, s n fta kald klar n hat rlat yor herkese. Bundan dolay bir an önce kurtulmak istiyorlar direniflten. Ama yan ld klar bir nokta var. O nokta çoktan afl lm flt r; bu direnifl bitti inde de, kurtulamayacaklar gerçe in yarg s ndan ve suçlamas ndan. Bu kafa nas l hak ve özgürlük mücadelesi verir? Ölüm orucu bitirildi! Grupçu, benmerkezci, pragmatist kafa, olan de il, olmas n istedi ini yazd. Örtülü ya da aç k, Hüsnü Öndül lerin b rak n ça r lar n hep desteklediler. Direnifl, halk n fliddeti, mücadele, demokrasiye engeldi. Ancak aptallar aldatabilecek bu burjuva propaganda, ne yaz k ki, kendine ayd n, solcu diyenlerde karfl - l k buluyor. Buna inan yorlar inan lmaz biçimde. Ölüm orucu bitirilsin, sempozyum yap lacak, F tiplerini masaya yat raca z diyor katliamc bir Bakan. Anlafl l r. S n f tavr - d r. Burjuvazi terörü ve aldatmacay hep birlikte kullanm flt r. Ama kalk p ayn fleyi söylüyor Hüsnü Öndül. 9 Aral k ta bir araya gelip b rak n ça r s yapan ünlü 19 örgüt ayn fleyi söylüyordu. Bu kafa yap s, bugün de kalk p flöyle diyebiliyor mesela: Ölüm orucu eyleminin tutuklular taraf ndan sona erdirildi ini hat rlatan HD Adana fiube Baflkan fiehmus Kaya, çözüm için Adalet Bakan H. Sami Türk ün önünde bir engelin kalmad n söyledi. (1 Haziran, Özgür Politika) Ölüm orucu mu engeldi çözüme?.. Ölüm orucu bitti mi flimdi?.. Hangi yanl fl, hangi çarp kl - düzeltelim bu aç klamadan... Bu kafa nas l hak ve özgürlük mücadelesi verecek? B rak nc lar, bitirildi yalan n n sahipleri, direnifli bo mak isteyenlerle ittifak halindedir Sempozyum masal na inand klar yetmiyor; herkesten de bu masala inanmalar n istiyorlar. Farzedin ki, uluslararas kurumlar n da kat l m yla yap ld bu sempozyum. Ve sonuçta, dediler ki, F tipleri uluslararas standartlara uygundur. CPT sinden Af Örgütüne, nsan haklar örgütlerine kadar hepsinin düflüncesinin böyle oldu- u biliniyor. Bunu görmek için sempozyumu da beklemeye gerek yok. CPT nin son raporunda F tipleriyle ilgili yaz lanlar okuyan herkes, uluslararas sempozyumun sonucunu bugünden bilir. Sonra, ne yapacaks n z? Tutsaklara, F tipleri uluslararas standartlara uygunmufl, siz de kabul edin mi diyeceksiniz? B rak nc lar, bitirildi ciler, direnifli k rmak için oligarfliyle ve Avrupa yla birlikte hareket ediyor. Gerçe in böyle olmad n bile bile, bitirildi diye yazan her kalem, bunu söyleyen her a z, oligarfliyle birlikte direnifli sessizlik duvar n n alt nda bo ma amac nda hemfikir demektir. Devlet Naz m a Böyle Sahip Ç k yor direnifl sürüyor Direnifli sürdürmek, emperyalizme/oligarfliye karfl savaflmakt r Büyük adam, küçük aflk filmine önce ödenek verip, sonra da yasaklatan Kültür Bakanl n n Naz m a sahip ç kma oyunu da k sa sürede deflifre oldu. Kültür Bakanl ödene i ile haz rlanan Naz m CD sinde Genco Erkal n okudu u Naz m fliirinde devletin resmi politikas na ters düflen yerler sansürlendi. Sansürlenen yerde flöyle diyordu Naz m; Affetmedi bu Ermeni vatandafl Kürt da lar nda babas n n kesilmesini. Fakat seviyor seni, Çünkü sen de affetmedin Bu karay sürenleri Türk halk n n aln na. Devlet, Naz m n korkusuzca dile getirdi i gerçeklerden korkuyor. Onun Naz m sevgisi nin ne demek oldu u da ilk örnekte böyle ortaya ç k yor; içini boflalt, gerçekleri sansürle, iflte Naz m diye halk aldat. Oligarflinin ifli zor; Anadolu halk n n gerçe inden, sosyalizm umudundan, kavgadan, devrimden, devletin halka zulmünden sözetmeyen Naz m dizelerini bulmak hiç de kolay olmayacak. Son bir not da Genco Erkal a; sansürlenmifl bir Naz m fliirini, yani Naz m n sesini k smaya kalk flmak Naz m a yap lacak en büyük hakarettir, Naz m sürgünlerde öldüren devlete hizmettir. Canan ve Zehra Beraat Etti Ölüm orucu flehidi k zlar n anlatt kitap nedeniyle yarg lanan Ahmet Kulaks z ve Tav r yay nlar sahibi Muharrem Cengiz stanbul 4 No'lu DGM'deki duruflmalar nda beraat ettiler. Beraat karar yla birlikte kitap hakk nda verilen toplatma karar da kald r ld. Avukatlar Fikret lkiz, Gülçin Çayl gil ve Behiç Aflç n n kat ld duruflmada mütaalas n veren savc kitapta herhangi bir yasad fl örgüt propagandas yap ld na dair bilgi, belge bulunmad n belirterek beraat talebinde bulundu. Mahkeme heyeti bu talebe uyarak beraat karar verirken, polis iste iyle yasaklat lan ' ki Kardeflin Hayat Canan ve Zehra' kitab n n toplatmas kald r ld. Tecrite Karfl Oturma Eylemi Tecritin kald r lmas için düzenli olarak yap lan oturma eylemi zmir HD binas önünde tekrarland. Yaklafl k 30 kiflinin kat ld eylemde yap lan aç klamada insanl k d fl tecrite son verin ça r s yap ld. Ekmek ve Adalet / 10 Haziran 2002 / Say 12 15

gençlik ten GENÇL K YARGILANAMAZ! YÖK Yasas na Hay r YÖK'e, paral e itime, IMF'ye, Amerika'ya, srail'in Malatya da TÖDEF, Özgür Gençlik, Filistin'deki katliamlar na YDG, Emek Gençli i, Gençlik nsiyatifi karfl ç kt klar için "örgüt gibi gruplar n ortak oluflturdu u YÖK üyesi", "canl bomba" yasa tasar s na karfl platform 1 Haziran da ÖDP il binas nda düzenledi i komplolar yla yaklafl k 8 ay önce tutuklanan 21 panel ve ertesi günü PTT önünde düzenledi i bas n aç klamas yla YÖK TÖDEF li ö renci 31 May s ta DGM deki ikinci duruflmalar na ç kt lar. Duruflmay izlemeye, gençli e destek vermeye gelen ailelerden, TÖDEF lilerden oluflan Yasa Tasar s na Hay r dedi. Aç klamada F tipleri ve tecritten sözedilecek olmas nedeniyle Emek Gençli i ve Gençlik nsiyatifi platformdan çekilerek bas n aç klamas na kat lmad lar. 250 kifli polisin sald r lar na sloganlarla karfl l k verdi. 20 ö renciyi gözalt na alan polis, sahiplenmeyi engelleyemedi. Antalya da Faflist Sald r DGM önündeki terör, içeride de TÖDEF lilerin tutsakl klar n n devam ettirilmesiyle sürdürüldü. D flar da polis, içeride DGM, Antalya Akdeniz üniversitesinde gençli i y ld rmak, mücadelesini yoketmek için elbirli i içindeler. Rektör-Polis-sivil faflist iflbirli iyle sald r lar sürüyor. Soruflturma terörü; Mahkeme sonras bir aç klama yapan YÖ-DER, gözalt na al nan srail i protesto eyleminden 1 May s arkadafllar n n serbet b rak lmas n istedi. bildirisi da tanlara kadar polisin iste- Yarg lanan 21 arkadafl m z de il; paras z, bilimsel e itim iste- imizdi. Bu talepler sadece orada tutsak bulunan 21 arkadafl m - iyle sürerken, sonuç alamayan iflkenceciler bu kez de faflistleri devreye z n de il binlerce lise, üniversite ö rencisinin talebiydi. Tabii ki biz soktu. Bahtiyar Büyükarslan isimli de orada olacakt k... TÖDEF'li ö renci faflistlerin sald r s na Bask ve zulümle yeni tan flm yoruz. Bu devletin zulmünü okudu umuz liselerden üniversitelerden biliyorduk. Daha önce de; u rad. TÖDEF liler yapt klar aç klamada soruflturma ve faflist terörün kendilerini y ld ramayaca n söyledi. YÖK'e, bilimsel demokratik e itim isterken bask yla polis jopuyla hapishanelerle yüz yüze kalm flt k. Arkadafllar m z n yan nda olma iste imize devlet yine polisiyle, jopuyla cevap verdi. Mahkemeye giremeyece imizi, DGM önünde beklememizin suç oldu unu söyleyen polis d flar da sessizce beklemekte olan arkadafllar m za sald rarak 20 arkadafl m z döverek gözalt na ald. Yasal olarak böyle bir uygulama yok. Polisin yapt gayr meflru bir uygulamad r. Sald r yla bilimsel demokratik bir üniversite istememize Faflist Sald r ya Protesto Trabzon da, bafl n Ömer Faruk isimli faflistin çekti i grubun gençli e yönelik sald r lar ve son olarak da Eren Yal n isimli Ö renci Meclisi üyesine sald r s 4 Haziran da Meydan yasak koyuyorlar. Hak talep etmeyeceksiniz diyorlar. Park ta yap lan aç klama ile protesto edildi. 70 kiflinin kat ld aç klamaya Hak hukuk yok, polisin keyfilikleri var. KESK ve HD de destek verirken, bir fiimdi bu olan biteni gözünüzün önüne getirin, bir de Susurlukçu gün önce de suç duyurusu yap ld. katillerin; Korkut Ekenlerin, brahim fiahinlerin, Ayhan Çark n- lar n duruflmalar n gözünüzün önüne getirin. Zengin ifl adamlar - n n "mahkemeye getirilip götürülmelerinde kelepçe tak lmas n, evlerinde yarg las n" diyenleri düflünün. Biz; IMF'siz, Amerikas z, Avrupas z, ba ms z, demokratik bir ülke; bilimsel demokratik, bir üniversite istiyoruz... coplan yoruz. Ö renci Meclisi Etkinli i Mersin Liseli Ö renci Meclisi düzenledi i etkinliklerle çal flmalar n sürdürüyor. Liseli gençlik demokratik Onlar insan öldürüyorlar, banka hortumluyorlar, çete kuruyorlar, uyuflturucu kaçakç l, kumarhanecililik yap yorlar. DGM ön- örgütlenmesini "Birlikteysek güçlüyüz, birlikteysek baflarabiliriz" slogan yla devam edece ini duyurdu ve gençli i lerinde flovlarla karfl lan yor. Sivil polislerin MHP'li faflistlerin tezahüratlar yla Meclis çal flmas na kat lmaya ça rd. karfl lan yorlar... 16 Ekmek ve Adalet / 10 Haziran 2002 / Say 12

direnifl sürüyor Direnifli sürdürmek, emperyalizme/oligarfliye karfl savaflmakt r NATO; M T, POL S ve BASINI YALANLADI NATO uyard haberinde gerçek... Komplocu polis canl bomba haberleriyle terör... fliddet demagojisi yarat p, bask lar n meflrulaflt rmak için May s ay boyunca büyük çaba sarfetmiflti. Ekmek ve Adalet in 10 ve 11. say lar nda bu yalan haberleri duyurmufltuk. Kendi haberine inan lmad n gören polis, önce MOSSAD, CIA y kaynak göstermifl, onlara da inanan olmay nca NATO dan uyar geldi i haberini yay nlatm flt. 22 May s tarihli Milliyet ve Zaman gazetelerinde yeralan M T ve polis kaynakl bu haberlere göre; NATO, DHKP-C nin Avrupa ve Türkiye deki temsilciliklere yönelik eylem yapaca bilgisini iletmiflti... Hem de çok gizli flifrelerle iletilmiflti bu bilgiler. Devrimci Halk Kurtulufl Cephesi Amsterdam Enformasyon Bürosu nun baflvurusuna cevap veren NATO; böyle bir bilgi ne iletilmifltir, ne de böyle bir olaydan haberimiz vard r cevab n vererek, Türkiye bas n n n yalanlar ndan biz mesul de iliz dedi. Konuya iliflkin 4 Haziran da bir aç klama yapan DHKC Amsterdam Enformasyon Bürosu, baflvurusunu ve verilen cevab flöyle anlatt : Bizim ad m z kullan ld ndan bu konunun üzerinde durduk. Ve bizzat NATO'nun ilgili kurumlar n arayarak, kaynak olarak gösterildikleri haber ile ilgili sorular m z ilettik. NATO'nun Halkla ve Bas nla iliflkiler kurumunun müdürü JAMES SHEE isimli yetkili kifli, kendilerinin Türkiye bas n n n yalanlar ndan mesul olmad klar n, kendilerinin böylesi bir olaydan bilgi sahibi olmad klar n, kendi kurumlar n n bas nda geçmifl olan bu bilgi ile en ufak bir iliflkilerinin olmad n kesin bir dille belirtti. Polisin provokasyonlar nas l haz rlad n n, bas n bunun için nas l kullan ld n n en son örne inin ard ndaki gerçek iflte budur. Komplocular Özür Dileyecek Mi? Bas n Tekzip Yay nlayacak M? Komplocu polis suçunu kabul edip halktan ve devrimcilerden özür dileyecek mi? Yapmazlar, unutturup, yar n da BM yi yalanlar na kaynak gösterirler. Yalanc - l kta tüm dünyaya rezil rüsva olur, yine de uslanmazlar. Yalan terörün ikiz kardeflidir. Polis, terörünü sürdürebilmek için yalana ihtiyaç duyar. Ya bas n; onlar o meflhur tekzip hakk n kulland racaklar m? DHKC Amsterdam Enformasyon Bürosu nun gerçekleri ortaya koyan aç klamas n da ayn büyük puntolarla yay nlayacaklar m? Onlar da yapmayacak. Ne Do an Medya n n, ne de Fetullahç medyan n böyle bir ahlak hiçbir zaman olmam flt r. Onlar sadece h rs zlar n, katillerin, hortumcular n tekziplerini yay nlar. Polis kaynakl tüm haberlerin içeri i üç afla befl yukar buna benzerdir. Ço unda bir tan k bile göstermezler, Bir emniyet yetkilisi dedi ki... diye bafllayan haberlerle onlarca insan hedef gösterilir, kimisi bu haberlere dayanarak katledilir, hiç kimseye karfl hiçbir sorumluluk duymazlar. Bas n da en büyük yard mc lar d r. Üst Geçit çin Yol Kapatma zmir Bornova, Yeflilova Mahallesinde 31 May s günü okuldan dönen üç çocu un ezilmesi, ikisinin hayat n kaybetmesi mahalle halk n harekete geçirdi. Üst geçidi olmayan caddede daha önce de defalarca kaza olmufltu. Haberin duyulmas - n n ard ndan Yeflilova halk ndan yaklafl k 1000 kifli "Susma Sustukça S ra Sana Gelecek", "Üst Geçit Hakk m z Söke Söke Al r z" sloganlar yla olay yerinde toplant ve gösteri yapt. Halk n üst geçit talebine polisin karfl l aran zda provakatörler var diyerek coplarla sald rmak oldu. Sald r n n ard ndan yeniden caddeye ç - kan halk 10 dakika oturma eylemi yaparak da ld. Halk n cangüvenli i için üst geçit iste ine dahi terör demagojisiyle sald ran iflkenceciler halka düflmand r. Düflmanl klar gizlenemeyecek kadar aç kt r. ( zmir Ekmek ve Adalet) Ekmek ve Adalet / 10 Haziran 2002 / Say 12 17

Ya Amerikanc Filistin Ya Ba ms z Filistin flgaller, tutuklamalar, evleri yak p y kmalar, ilk iflgalden hiç geri kalmayacak boyutlarda sürüyor Filistin de. Geri çekilme manevras yla dünya halklar n n tepkisi belli ölçülerde yat flt r ld ktan sonra, ayn katliamc, iflgalci politika sürdürülüyor. Filistinlileri yaflad klar yerlerde hapsetme politikas ise, yeni bask uygulamalar ve fiziki engellerle daha da yo unlaflt r lm fl durumda. Nablus ta bir mülteci kamp na giren srail tanklar, 400 Filistinliyi gözalt na ald... Ayn Bet-Almaa Kamp n n çevresi tanklarla sar l rken, kentin ana sokaklar na z rhl araçlar girdi. srail askerleri megafonlarla 15-50 yafl ndaki bütün erkeklere evlerinden d flar ç kmalar ça r s yapt lar... Nablus ta, Kakilya da soka a ç kma yasaklar ilan edildi... 3 Haziran, tanklar Cenin e girdi... 4 Haziran, tanklar El Halil e girdi. Soka a ç kma yasa ilan edildi. El Halil e yönelik sald r n n gerekçesi, El Halil yak nlar nda bir kamyona tafll sald r da bulunulmas... Son 3 gündür Balata mülteci kamp ve Nablus'ta militanlar arayan srail askerleri, intihar bombalar yap ld gerekçesiyle 2 evi havaya uçurdu. fiaron kabinesi, yüzlerce kilometrelik duvar ve tel örgü projesini onaylad... Bunlar, geçen hafta Filistin de yaflananlardan sadece bir kaç örnek; yaflananlar n onda biri bile de il. Çünkü her Filistin kentinde, köyünde, mülteci kamp nda, günü birlik iflgaller, katliamlar, tutuklamalar süreklileflmifl durumda. Ama, burjuva medyadaki, dünya genelindeki havaya bak ld nda, sanki Filistin de her fley normale dönmüfl gibi!... Emperyalist medyan n, egemen s n flar n çeflitli kesimleri nas l yönlendirdi inin yeni ve çarp c bir örne idir bu durum. Çekilme ve Arafat serbest b rakt rmaya kilitlenen, politikalar n zulmün ve direniflin süreklili ine göre flekillendirmeyenler, emperyalizmin-oligarflinin bu tür yönlendirmelerinin etkisinden kurtulam yorlar. Ayn fley, ülkemizde de büyük direnifl nezdinde yaflanmad m? DKÖ ler, tüm örgütler, ülke ve dünya çap nda, emperyalizmin ve iflbirlikçilerinin kesintisiz sald rganl koflullar nda, sürekli bir direnifle göre kendini flekillendirmek durumundad r. Filistin direniyor, Emperyalizm teslimiyeti dayat yor Filistin örgütleri, bu zulme karfl flu an mümkün olan tek biçimiyle cevap vermeye devam ediyorlar. 5 Haziran daki feda eylemi, srail e büyük darbe oldu. Eylemde 18 srail askeri öldü. Bu eylemden sonra, CIA n n aç k tehdidi gündeme geldi: Filistin de bulunan ve Arafat la reformlar görüflen CIA Baflkan Tenet flöyle diyordu: Sald r lar önlemezsen aradan çekiriliz, srail in eli serbest kal r, seni fiaron un gazab yla baflbafla b rak r z. Arafat, karargah ndaki kuflatma kalkt ndan bu yana, çeflitli manevralar gerçeklefltiriyor. Arafat n manevralar fazla ezilmeden Amerika yla, Amerika n n Ortado u düzeniyle uyum sa lama manevralar d r. Ama bunlar yetmiyor ABD ve fiaron a. Daha fazla diyorlar. CIA Baflkan Tenet in yönetip yönlendirdi i reformlardan ba ms zl k ve demokrasi ç kmayaca n bilmek için ne kahin, ne siyaset uzman olmaya gerek yoktur. Teslimiyetçi güçlerle, direniflçi güçler, giderek ayr flmaya bafllayacakt r. Çünkü flu an, Filistin yönetiminin iradesi, büyük ölçüde fiaron-abd ititfak n n elinde rehindir. Tutuklu bulunan FHKC lideri Ahmet Saadat n Filistin mahkemesinin karar yla serbest b rak lmas n n ard ndan yaflanan geliflmeler, bunun aç k bir kan t d r. Filistin Meclisi, srail in tehditleri nedeniyle karar uygulamayaca n aç klad. Filistinli devrimci, ulusalc ve islamc güçler direnifli silahl ve silahs z sürdürüyorlar. Bu direnifl desteklenmesi gereken bir direnifltir. Direnen güçlerin bir k sm n n islamc l n desteklememenin gerekçesi yapmak, ABD impaparatorlu uyla dünya halklar aras ndaki savafl n bugünkü biçimini anlamamak demektir. Bugün, belirleyici olan, Amerikanc dünya düzenine karfl ç k p ç kmamad r. Çünkü, bugün Filistin in önünde de iflte tam bu nedenle, iki yol vard r. Ya ba ms z Filistin, ya Amerikanc Filistin. Asl nda bu, yaln z Filistin e de il, tüm dünya halklar na ve ülkelere yap lan dayatmad r. 18 Ekmek ve Adalet / 10 Haziran 2002 / Say 12

direnifl sürüyor Direnifli sürdürmek, emperyalizme/oligarfliye karfl savaflmakt r AB çin Çat flanlar n Soygun ve Zulümde Fark Ne? Öyle bir hava yarat ld ki, ülkemizde açl k, iflsizlik, zulüm, bask yok; halk n tek sorunu AB. Medya AB ile yat p kalk yor, hasta yata ndaki Ecevit sadece AB hakk nda konufluyor, Sezer zirve topluyor, halk n hiçbir sorununda bir araya gelmeyen sivil toplum flarlatanlar 175 imzal AB bildirileri yay nl yor, meselenin as l sahibi TÜS AD tam sayfa ilanlarla piyonlar bir yana b rak p kendisi sahneye ç k yor, Mesut Y lmaz, Türkiye son f rsat kaç rd -kaç r - yor aç klamas n n yetmedi ini düflünüp, dünya önümüzdeki 6 ay içinde önemli de iflime u rayacak, yerimizi AB nin yan nda alal m palavralar at yor... Oligarflinin gündemi bir yanda, halk n gündemi öte yanda. Halka karfl tam bir uyum içinde hareket eden oligarfli içi çat flmalar tüm h z yla sürüyor. Bu çat flmada kim hangi cephede yeniden hat rlayal m: Bafl n TÜS AD n çekti i, ANAP baflta olmak üzere neredeyse tüm partilerin pefline tak ld, medyan n tam koro halinde destek verdi i cephe. Bu kesim içinde oligarfli içi olmasalar da, kullan lan kimi ayd n, sendika, kitle örgütlerini de saymak mümkün. Di er cephede ise Genelkurmay ve MHP var. AB ye karfl havalar nda millilik flovlar yapan, ama durmadan yemin billah AB ye karfl olmad klar n anlatanlar n cephesi. MGK n n AB Yolunu Açan Kararlar MGK n n, Genelkurmay demek oldu unu art k hat rlatmak bile gereksiz. MGK n n AB ye, emperyalizme karfl olmad n, bütün meselenin zamana yaymak oldu unu söylemifltik; son toplant s nda en az ndan yans yan- kararlar yla bunu gösteriyor. Bu yönde at lan ad mlardan biri OHAL in iki ilde göstermelik olarak kald r lmas yd. Avrupa da da böyle de il mi; resmi yasalar n baflka olacak, durmadan insan haklar, demokrasi diyeceksin, ama muhalif güçleri yoketmek için her türlü bask y yapacaks n. AB, oligarfliye de bunu tavsiye ediyor. MGK da bunu yerine getirmenin ad mlar n AB ye uyum diyerek at yor. MGK n n bir baflka karar da, AB ye verilen taahhütlerin yerine getirilmesinin istenmesiydi. Denilebilir ki, Genelkurmay, MGK da idam, anadil konusunda taraf z, konuflmad k aç klamas yapt. Genelkurmay da AB nin isteklerinin alt nda imzas n n olmamas n böyle sa lamaya çal fl yor. Bir yandan MGK da kararlar al nmas na onay veriyor, öte yandan biz taraf z masal anlat yor. MHP nin kendi taban n tutmak için hem AB ye karfl de iliz deyip, hem de idam n kald r lmas na karfl ç kmas ndaki politikan n ayn s n Genelkurmay izliyor. Elbette bunda bir politika, bir taktik-strateji yok. Emperyalizm karfl s nda eli kolu ba lanm fl takiyye ile iflbirlikçili ini gizlemeye çal fl yor. ABD bile Türkiye nin Kopenhag kriterlerine bir an önce uyumu tamamlamas n söylerken, ordunun buna direnmesi mümkün mü? ktidar gücünü korumak için ç k fllar yapmaya, tavizler koparmaya çal flacakt r. Aç klamalar n da bu çerçevede de erlendirmek gerekir. Türkiye nin üyelik süreci, ABD ve AB emperyalizminin ortak yönlendirdi i bir süreçtir. Oligarfli kendi içinde iktidarlar n korumak için it dalafl n sürdürürken, esas olarak süreci flekillendiren emperyalizmdir. Bu Türkiye nin son hücresine kadar sömürgelefltirilmesi ve tafleronlaflt r lmas sürecidir. Kopenhag kriterleri... insan haklar... AB ye girince ifl-afl olacak... diye kim halk aldatmaya çal fl yorsa, iflbirlikçili i gizlemeye, meflrulaflt rmaya çal fl yor demektir. Mandac d r. Genelkurmay Susuyor Mu? MHP Konufluyor Ya! AB tart flmalar özel olarak idam, anadil tart flmalar nda dü ümlendirildi. Bu noktada Genelkurmay biz taraf z, konuflmad k... TÜS AD ile görüflmede uzlaflmad k... vb. diyor. Güya genel- Ekmek ve Adalet / 10 Haziran 2002 / Say 12 19

kurmay susuyor, ordu politikaya bulaflm yor... Genelkurmay esas ç k fllar n büyük oranda MHP ye yapt r yor. Bahçeli nin grup toplant s ndaki konuflmas, Genelkurmay n da düflüncesidir. AB ciler tüm konuflmalar nda Genelkurmay a karfl tek bir kelime etmiyor, MHP ile çat fl yor havalar ndalar. Ancak Genelkurmay da, konuflanlar da, MHP de muhatab n Genelkurmay-MHP ikilisi oldu unu çok iyi biliyor. MHP nin oy hesab yla Genelkurmay dan ba ms z gibi görünen ç k fllar n n hiçbir önemi yoktur. Bahçeli nin, Devlet karar na uyar z aç klamas, gelece i çizginin Genelkurmay çizgisi oldu unu gösteriyor. MHP, milliyetçilik konusunda art k çocuklar n bile gülüp geçti i tam bir kepazelik içindedir. Savunabilece i hiçbir fleyi yoktur. Bütün IMF anlaflmalar n n alt nda imza atm fl, karfl ç k yor göründü ü AB ye verilen sözlerin alt nda onun da imzas var; geriye kalan kendi taban na yönelik mesajlar ve takiyye ile halk aldatmakt r. Uzlaflt k.. Uzlaflmad k... Uzlaflt m z Söylemedik... 28 fiubat tan 175 mza ya Sivil Toplum nsiyatifi 28 fiubat sürecinde Genelkurmay n yaratt ve politikalar n yaflama geçirmek için kulland bir güçtü. Çeflitli parti, sendika, dernek, kurum vs. sivil toplum diye piyasaya sürüldü. O süreçten sonra zaman zaman kullan lsalar da, devletin resmi politikas, ne sivil toplumu oldu. fiimdi iflte o Sivil Toplum, kendini yaratan Genelkurmay a karfl topland. Bu da siyasetin ironisi olsa gerek; Genelkurmay kendi yaratt, flimdi kendine karfl bask arac olarak TÜS AD AB konusunda Genelkurmay ikinci baflkan Yaflar Büyükan t ile görüfltü. Bu görüflmeye iliflkin TÜS AD Baflkan Tuncay Özilhan, anadil ve idam konular nda görüfl birli ine vard k dedi. Medya, buradan hareketle, ordu olumlu, MHP direniyor diye MHP ye yüklenirken ertesi günü Genelkurmay aç klamas henüz bu kavgan n sonuçlanmad n gösterdi. Genelkurmay aç klamas nda böyle bir uzlaflman n olmad n belirterek, TÜS AD n yalan söyledi ini ima etti. Hangisi yalan söylüyor çok da önemli de ildir; burjuva siyaset sahnesinde yeralan tüm güçler yalan üzerine politika yapar. Generallerin yalanc l ise onlar n s fatlar haline gelmifltir. Genelkurmay aç klamas n n ard ndan bir aç klama yapan TÜS AD, biz öyle demedik, sadece ortam nedeniyle duygu birli i var dedik dedi. Her iki cephenin as l sahiplerinin çat flmas n n çeflitli biçimlerde sürece i aç k. Her ikisi de iktidar n korumak için vurufllar yapmaya devam edecektir. Halk Yok, Halk n Ç karlar Yok Sezer de AB tart flmalar na partiler zirvesi ile kat l yor, Zulme son verin, halk aç b rakmaya son verin, IMF cili e son verin, iflten atmalara son verin, hukuku yoketmeye son verin diye neden toplam yor? Oligarfli içi kesimlerden AB tart flmalar na flu ya da bu flekilde kat lanlara bak n; tümü halk soymada, soyguna isyan etmesin diye zulmetmede hep birlikteler. Tart flt klar halk n ç karlar de ildir. Oligarfli içi güçlerin iktidar kavgalar nda halk n hiçbir ç kar yoktur. Halka karfl soygun ve zulüm politikalar nda hiçbirinin ötekinden fark yoktur. kullan l yor. Burjuvazi, 175 kurumu 5 Haziran da stanbul Ceylan Otel de toplad ve bildiri yay nlatt. Türkiye nin yeri Avrupa Birli i dir, zaman kaybetmeye tahammül yok. denildi. Medya sa c s -solcusu, iflçisi-iflvereni... diye verdi, AB ciler Türkiye tarihinde ilk defa anonslar yapt lar. Do ru, Türkiye tarihinde ilk defa. Peki ne için? Biz AB nin sömürgesi olmak istiyoruz demek için. Tüsiad dan D SK e, Türk- fl e kadar, halk n hangi sorunu için 175 i biraraya geldi? Milyonlar iflten at l rken, aç kal rken neredeydi bu Sivil Toplum nsiyatifi? Açl ktan bebeklerimiz ölürken yoktular ortada. 20 Ekmek ve Adalet / 10 Haziran 2002 / Say 12