FACTORS RELATED TO THERAPEUTIC DRUG LEVELS OF DULOXETIN IN MAJOR DEPRESSION

Benzer belgeler
Postmenopozal Kadınlarda Vücut Kitle İndeksinin Kemik Mineral Yoğunluğuna Etkisi

Anksiyete Bozukluklarının Tedavisinde Antidepresanlar. Doç Dr Selim Tümkaya

(İnt. Dr. Doğukan Danışman)

ÜSKÜDAR ÜNIVERSITESI NP- İSTANBUL HASTANESI KLINIK FARMAKOLOJI UYGULAMALARI

İnvaziv olmayan mekanik ventilasyon tedavisinde klinik ve polisomnografik izlem: Basınç ayarı kontrolü rutin olarak yapılmalı mı?

Ağrı ve psikiyatrik yaklaşım. Prof.Dr.Aslı Sarandöl Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD

Major Depresif Bozukluk (MDD) Dünyada maluliyete sebep olan en sık ikinci hastalık Amprik tedavi yaklaşımı İlaca yanıt Yan etki bireysel farklılıklar

Bir Üniversite Kliniğinde Yatan Hastalarda MetabolikSendrom Sıklığı GŞ CAN, B BAĞCI, A TOPUZOĞLU, S ÖZTEKİN, BB AKDEDE

Terapötik İlaç Düzeylerinin İzlenmesi

KANSER HASTALARINDA ANKSİYETE VE DEPRESYON BELİRTİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ UZMANLIK TEZİ. Dr. Levent ŞAHİN

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA TEMEL İNANÇLAR VE KAYGI İLE İLİŞKİSİ: ÖNÇALIŞMA

Takrolimus konsantrasyonunda oluşan dalgalanmalar antikor gelişiminde etkili mi?

HİZMETE ÖZEL. T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu DOSYA PRENSİPLER

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuç: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT The Evaluation of Mental Workload in Nurses Objective: Method: Findings: Conclusion:

Majör depresif bozukluğun tedavisinde folik asitin rolü 1

WiNGATE ANAEROBiK PERFORMANS PROFiLi VE CiNSiYET FARKLıLıKLARı

İnfertil çiftlerde bağlanma ve mizaç özellikleri tedavi başarısını etkiler mi? Stresin aracı rolü

Yaşlılarda Dirençli Anksiyete Bozukluklarının Tanı ve Tedavisi

Nöroloji servisine yatan hastalarda yüksek oranda psikiyatrik hastalıklar görülür. Prevalans %39-64 arasındadır.

Son 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır.

TİP 2 DİYABETİK BİREYLERDE GLOMERULAR FİLTRASYON HIZI HESAPLAMADA KULLANILAN ÜÇ FARKLI YÖNTEMİN KARŞILAŞTIRILMASI

TIP FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNDE GÜNDÜZ AŞIRI UYKULULUK HALİ VE DEPRESYON ŞÜPHESİ İLİŞKİSİ

Açıklama Araştırmacı: YOK. Danışman: YOK. Konuşmacı: YOK

Depresyonda İşlevsel İyileşme ve Brintellix

Distribution of Oral Ascorbic Acid in Leucocyte and Plasma Related to Smoking

ÜRÜN BİLGİSİ. 3. TERAPÖTİK ENDİKASYONLAR ALZAMED hafif ve orta şiddette Alzheimer tipi demansın semptomatik tedavisinde endikedir.

Obsesif KompulsifBozukluk Hastalığının Yetişkin Ayrılma Anksiyetesiile Olan İlişkisi

Nöropatik Ağrı Tedavi Algoritması

TÜRKiYE'DEKi ÖZEL SAGLIK VE SPOR MERKEZLERiNDE ÇALIŞAN PERSONELiN

ÜZERiNE ETKiSi. performansı etkilemediğini göstermektedir. Anahtar Kelime/er: Kreatin, kreatin fosfat, futbol, slalom koşusu, performans.

Paroksetin ve Depresyon

ETKİN İLAÇ KULLANIMINDA GENETİK FAKTÖRLER. İlaç Kullanımında Bireyler Arasındaki Genetik Farklılığın Önemi

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuçlar: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT Rational Drug Usage Behavior of University Students Objective: Method: Results:

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu ve Doğum Mevsimi İlişkisi. Dr. Özlem HEKİM BOZKURT Dr. Koray KARA Dr. Genco Usta

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HASTALIK ALGISI ÖLÇEĞİNİN KLİNİK SONUÇLAR İLE İLİŞKİSİ

STATİN FOBİSİ Prof. Dr. Mehmet Uzunlulu

MELLİTUS HASTALIGI VE HEMŞİRELİK BAKıMı

T.C. İZMİR KATİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ İÇ HASTALIKLARI KLİNİĞİ

Kronik Böbrek Hastalarında Eğitim Durumu ve Yaşam Kalitesi. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği, Prediyaliz Eğitim Hemşiresi

Olgularla Antibiyotikler ve Yan Etki Yönetimi Şanlıurfa Toplantısı 20 Kasım 2015

BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD

Romatizmal Mitral Darlığında Fetuin-A Düzeyleri Ve Ekokardiyografi Bulguları İle İlişkisi

Depresyonda Güncel Tedaviler. Doç. Dr. Murat ERKIRAN

KAYNAK:Türk hematoloji derneği

Obsesif Kompulsif Bozukluk. Prof. Dr. Raşit Tükel İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı 5.

Prof. Dr. Nazmi Bilir Hacettepe Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı 11 Mayıs 2011 Kocaeli

Palyatif Bakım Hastalarında Sık Gözlenen Ruhsal Hastalıklar ve Tedavi Yaklaşımları

Adana İl Merkezi Acil Servis Hekimlerinin Sağlık Profillerinin Belirlenmesi

SoCAT. Dr Mustafa Melih Bilgi İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi

KRONİK VİRAL HEPATİT C Lİ HASTALARDA IL28B NİN İNTERFERON TEDAVİSİNE YANITLA İLİŞKİSİ. Dr. Gülay ÇEKİÇ MOR

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Genel Pediatri, Ankara, Türkiye 2. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Pediatrik Endokrinoloji, Ankara, Türkiye 3

Psikiyatride Akılcı İlaç Kullanımı. Doç.Dr.Vesile Altınyazar


Erişkin Dikkat Eksikliği Ve Hiperaktivite Bozukluğu nda Prematür Ejakülasyon Sıklığı: 2D:4D Oranı İle İlişkisi

AĞRIİLE HUZUR EVİ OLUR MU? DR. FİLİZ ŞÜKRÜ DURUSOY

Psikiyatride Akılcı İlaç Kullanımı. Doç.Dr.Vesile Altınyazar

Psoriazis vulgarisli hastalarda kişilik özellikleri ve yaygın psikiyatrik tablolar

ÖRNEK BULGULAR. Tablo 1: Tanımlayıcı özelliklerin dağılımı

HEMODİYALİZ HASTALARININ HİPERTANSİYON YÖNETİMİNE İLİŞKİN EVDE YAPTIKLARI UYGULAMALAR

Yatan ve Poliklinik Takipli Kanserli Hastalarda İlaç Etkileşimlerinin Sıklığı ve Ciddiyetinin Değerlendirilmesi

Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor?

Kalyoncu A., Pektaş Ö., Mırsal H., Yılmaz S., Serez M., Beyazyürek M.

HCV POZİTİF RENAL TRANSPLANT HASTALARINDA POSTTRANSPLANT DİYABET GELİŞİMİ RİSKİ ARTMIŞ MIDIR?

Psikofarmakolojik Tedavilerin Bilişsel İşlevler Üzerinde Etkisi

AEROBiK VE ANAEROBiK EGZERSiZ

Oral Çinko Alımının Kan Basıncı ve Karbonhidrat Metabolizması Üzerindeki Etkisi

TALASEMİDE OSTEOPOROZ EGZERSİZLERİ

Gebelikte beden kitle indeksi ve kilo değişimi ile albuminüri arasındaki ilişki

GİRİŞ-AMAÇ YÖNTEM-GEREÇLER

Kolistin ilişkili nefrotoksisite oranları ve risk faktörlerinin değerlendirilmesi

NEFROTİK SENDROMLU ÇOCUKLARDA MDR 1 CEVABIN BELİRLENMESİNDE ROLÜ

ANKSİYETE BOZUKLUKLARINDA ANTİEPİLEPTİKLERİN KULLANIMI

Majör Depresif Bozukluğun Akut Dönem Tedavisinde Sitalopram ve Essitalopram ın Yaşam Kalitesi Üzerine Etkisi: Karşılaştırmalı Açık Bir Çalışma

Tedaviye Başvuran İnfertil Çiftlerde Kaygı, Öfke, Başa Çıkma, Yeti Yitimi Ve Yaşam Kalitesinin Değerlendirilmesi

D Vitaminin Relaps Brucelloz üzerine Etkisi. Yrd.Doç.Dr. Turhan Togan Başkent Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

FARMAKOKİNETİK KİŞİSEL VARYASYONLAR NEDENLERİ VE KLİNİK SONUÇLARI

Üniversite Öğrencilerinde Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Belirtileri

METASTATİK KÜÇÜK HÜCRELİ DIŞI AKCİĞER KANSERİ TANISI SAĞKALIMI ETKİLEYEN FAKTÖRLER

Tükürük kreatinin ve üre değerleri kullanılarak çocuklarda kronik böbrek hastalığı tanısı konulabilir mi? Dr. Rahime Renda

Son 10 yıldır ilaç endüstrisi ile bir ilişkim (araştırmacı, danışman ve konuşmacı) yoktur.

Çapraz Tablo ve Diğer Tabloları Oluşturabilmek Bu Tablolara Uygun Çok Yönlü Grafikleri Çizebilmek

SERVİKAL YETMEZİĞİNDE MCDONALDS VE MODDIFIYE ŞIRODKAR SERKLAJ YÖNTEMLERININ KARŞILAŞTIRILMASI

Şizofreni ve Bipolar Duygudurum Bozukluğu Olan Hastalara Bakım Verenin Yükünün Karşılaştırılması

Serhat Tunç 1, Yelda Yenilmez Bilgin 2, Kürşat Altınbaş 3, Hamit Serdar Başbuğ 4 1

KARŞIYAKA HİPERTANSİYON PREVALANS VE FARKINDALIK (KARHİP) ÇALIŞMASI

Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi

Hemşirelerin Hasta Hakları Konusunda Bilgi Düzeylerinin Değerlendirilmesi

ECZACILIK FAKÜLTESİ TOKSİKOLOJİ. Dersin Kodu Dersin Adı Z/S T U K

DSM-5 Düzey 2 Somatik Belirtiler Ölçeği Türkçe Formunun güvenilirliği ve geçerliliği (11-17 yaş çocuk ve 6-17 yaş anne-baba formları)

Deneysel Hayvan Modelinde Candida Tropicalis Peritonitinin Tedavisinde Kaspofungin ve Amfoterisin B Etkinliğinin Karşılaştırılması

Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Ankara

DSM V madde kullanım bozuklukları için neler getiriyor? Prof. Dr. Yıldız Akvardar

AĞIR ŞİDDETTE DEPRESYON SAĞALTIMI

PSİKOFARMAKOLOJİ-5. ANTİDEPRESANLAR Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül. HKU, Psikoloji YL, 2017 Bahar.

Farklı Psikiyatrik Tanılı Hastalarda Glisemik Kontrol ile Serum Lipid Profili Arasındaki İlişki: HbA1c, dislipidemi'yi mi öngörüyor?

T.C. İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ İÇ HASTALIKLARI KLİNİĞİ

Serotonin Geri Alým Ýnhibitörleri ile ilgili Maliyet Kararlarý Vermek için bir Farmakoekonomi Modeli

Clayton P, Desmarais L, Winokur G. A study of normal bereavement. Am J Psychiatry 1968;125: Clayton PJ, Halikes JA, Maurice WL.

Transkript:

Original article / Araştırma MAJÖR DEPRESYONDA DULOKSETİNİN TEDAVİSEL KAN DÜZEYİNİ ETKİLEYEN ETKENLER Eylem ÖZTEN, 1* Gökben HIZLI SAYAR, 1 Nesrin DİLBAZ, 2 Gaye KAĞAN, 3 Esra SAĞLAM, 4 Nevzat TARHAN 2 1 Yrd.Doç.Dr., 2 Prof.Dr., 4 Doç.Dr., Üsküdar Üniversitesi, Üsküdar Üniversitesi, Nöropsikiyatri İstanbul Hastanesi, İstanbul 3 Psikolog, Nöropsikiyatri İstanbul Hastanesi, İstanbul * NPİstanbul Nöropsikiyatri Hastanesi, Alemdağ Cad., Site Yolu, No.29, 34768 Ümraniye-İstanbul/Türkiye E-mails: eylemozten@yahoo.com, gokben.hizlisayar@uskudar.edu.tr Geliş tarihi: 01.11.2012, Kabul tarihi: 22.11.2012 ÖZET Amaç: Duloksetin çifte etki mekanizmasına sahip (seçici serotonin ve norepinefrin geri alım inhibitörü) bir antidepresandır. Araştırmalar, duloksetin için önerilen kan düzeyini 20-80 ng/ml olarak vermektedir. Bu çalışmada 30-90 mg/gün dozlarında kullanılmış olan oral duloksetinin farmakokinetiğinin incelenmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Ayaktan izlenen depresyon hastalarında kararlı düzeye ulaşmış olan duloksetin kan düzeyleri sıvı kromatografi-kütle spektroskopi tekniği ile ölçülmüştür. Hastalar 30-90 mg/gün oral duloksetini günde tek doz olarak kullanmaktaydı. Hastaların klinik iyileşmesi ve ilacı tolere etmelerine göre, duloksetin dozları esnek biçimde klinisyence ayarlanmıştı. Çalışma grubunda 60 kadın ve 53 erkek bulunmaktaydı. Duloksetinin kan düzeyleri tedavinin 7.-180. Günleri arasında bir dönemde, son ilaç dozundan 24 saat sonra ölçüldü. Bulgular: Sigara içenlerde günlük duloksetin dozu daha yüksekken, duloksetinin kan düzeylerinde sigara içmeyenlere göre farklılık saptanmadı. Vücut ağırlığı ve yaşın duloksetinin farmakokinetik parametrelerine etkisi gözlenmedi. Sonuç: Araştırma sonuçlarına göre duloksetin kan düzeyi ile klinik yanıtı ilişkili değildir. Ancak sigara içenler içmeyenlere göre daha yüksek dozlara gereksinme duymaktadır. Anahtar sözcükler: Duloksetin, kan düzeyi, klinik yanıt, sigara içme NPAKADEMİ. 2012; 1(2):12-16 FACTORS RELATED TO THERAPEUTIC DRUG LEVELS OF DULOXETIN IN MAJOR DEPRESSION ABSTRACT Introduction: Duloxetine is a dual acting antidepressant (selective serotonin and norepinephrine reuptake inhibitor). Existing data suggest that the advisable therapeutic serum level of duloxetine ranges between 20 and 80 ng/ml. This study aimed to evaluate pharmacokinetics of oral duloxetine used in a dose range of 30-90 mg/day. 12

Özten ve ark. NPAKADEMİ. 2012; 1(2):12-16 Methods: In a naturalistic setting we determined duloxetine serum levels within a steady state in a sample of depressive outpatients by liquid chromatography mass spectrometry (LC/MS). Patients received flexible duloxetine doses of 30-90 mg once daily, with dose changes made based on clinical improvement and tolerability. The study population consisted of 60 females and 53 males. Plasma duloxetine levels were assayed on the 7 th -180 th day of treatment, 24 hour after the last dose. Results: Smokers showed a considerably higher dosage of duloxetine, but their serum level of duloxetine was not differed from nonsmoking group. Body weight and age did not significantly affect duloxetine pharmacokinetic parameters. Conclusion: This research suggests that therapeutic response is not associated with serum levels of duloxetine. However, compared to nonsmokers, smokers require higher doses. Key words: duloxetine, serum level, clinical response, smoking NPACADEMY. 2012; 1(2):12-16 GİRİŞ Duloksetin, majör depresyon, yaygın anksiyete bozukluğu, diyabetik nöropatik ağrı ve fibromyalji tedavisinde başarılı kullanımı bildirilen, serotonin ve norepinefrin gerialım inhibitörüdür. 1,2 Duloksetin kimyasal yapısı [N-metil-3- (1-naphthalenyloxy)-3-(2-thienyl) propaminhidroklorid] Şekil 1 de gösterilmiştir. Duloksetin öncelikle sitokrom P450 izoenzim CYP1A2 ve daha az olarak CYP2D6 tarafından metabolize edilir. 3 Fluvoksamin gibi CYP1A2 inhibitörleri duloksetinin kan düzeyini artırır. Bu nedenle duloksetin ile CYP1A2 inhibitörleri bir arada dikkatli kullanılmalıdır. 4 Diğer taraftan, sigara içme CYP1A2 indüksiyonundan dolayı, serum duloksetin düzeyinde düşmeye neden olur. Sigara içenlerde optimal serum düzeyi elde etmek için daha yüksek doz duloksetin kullanmak gereklidir. 5 Sigara içenlerde, çift etkili olarak aktivasyon gösteren bir antidepresan ilaç olmasına rağmen, duloksetin remisyon oranlarını artırmayabilir. Araştırmalarda, sigara içenlerde duloksetin kan düzeyinde %30 oranında düşme bildirilmiştir. 1 Sigara içmeden başka, cinsiyet, yaş, etnik köken, sitokrom P450 2D6 genotipi, hepatik ve renal işlevlerin duloksetin serum düzeyini etkilediği bildirilmiştir. 6 İlaç serum düzeyi monitorizasyonu, psikiyatri hastalarının tedavisinde güvenli uygulama ve tedavi sonuçların optimizasyonunda önemli yer tutar. Var olan veriler, duloksetinin tedavisel kan düzeyi için 20 ile 80 ng/ml aralığını önermektedir. Şekil 1. Duloksetinin kimyasal yapısı 13

Bu geriye dönük çalışmada 30-90 mg/gün doz aralığında kullanılan duloksetinin serum düzeyini etkileyen etkenlerin değerlendirilmesi ve duloksetinin kan düzeyi ile klinik etkinliğin korelasyonunun incelenmesi amaçlanmıştır. YÖNTEM Çalışmaya Ocak 2010 ve Temmuz 2012 tarihleri arasında Nöropsikiyatri İstanbul Hastanesi nde ayaktan tedavi görmekte olan ve duloksetin kullanan 113 hasta alınmıştır. Hastaların verileri geriye dönük olarak incelenmiştir. Sıvı kromatografi-kütle spektrometri (LC/MS) ile duloksetin kullanmakta olan hastaların ilaç serum düzeyleri ölçülmüştür. Hastalar klinik iyileşme düzeyleri ve ilaç yan etkilerini tolere edebilmelerine göre, hekim tarafından uygun görülen 30-90 mg/gün esnek dozda duloksetin kullanmaktaydı. Çalışma grubu, DSM-IV e göre majör depresif nöbet tanısı konmuş olan ve duloksetin serum düzeyini etkileyecek başka ilaç kullanmayan hastalardan oluşmaktaydı. Serum duloksetin düzeyleri tedavinin 7.-180. gününde, son dozdan 24 saat sonra ölçüldü. BULGULAR Çalışma grubu, 47 kadın ve 30 erkekten oluşmaktaydı. Grubun yaş ortalaması 38.1±13.5 yıl, aralığı 19-62 yıl olarak bulundu. Çalışma grubunda 43 kişi (%55.8) sigara içmemekte, 34 kişi (%44.2) sigara içmekteydi. Çalışma grubunda, ortalama duloksetin dozu 54 mg/gün, ortalama tedavisel kan düzeyi 24.7 ng/ml olarak bulundu. Vücut ağırlığı ve yaşın duloksetinin serum düzeyini etkilemediği saptandı. Kadın ve erkek hastaların kullanmakta oldukları duloksetin dozları arasında anlamlı farklılık saptanmadı. Cinsiyete göre duloksetin serum düzeyleri istatistiksel olarak anlamlı farklılık göstermemekteydi. Sigara içenlerde kullanılan ilaç dozu anlamlı olarak daha yüksekti. Ancak sigara içen ve içmeyen grupların ilaç serum düzeyleri arasında anlamlı fark bulunmadı. Sigara içme ile günlük duloksetin dozunun ilişkisi Tablo 1 de verilmiştir. Duloksetini 30 mg/gün, 60 mg/gün ve 90 mg/gün dozlarında kullanan gruplar arasında, serum düzeyinin terapötik düzeyi yakalaması veya altında kalması oranlarında farklılık saptanmadı. Her üç doz grubunda hastaların yaklaşık %50 sinin kan düzeylerinin, terapötik sınırın altında kaldığı saptandı. Kullanılan ilaç dozu ile ölçülen ilaç serum düzeyinin ilişkisi Tablo 2 de verilmiştir. Tablo 1. Sigara içimi ile günlük duloksetin dozunun ilişkisi Kullanılan duloksetin dozu 30 mg/gün 60 mg/gün 90 mg/gün Sigara Sayı % Sayı % Sayı % İçmiyor 7 46.7 36 60.0 0 0 İçiyor <1/2 paket/gün 3 20.0 10 16.7 0 0 1/2-1 paket/gün 3 20.0 9 15.0 0 0 >1 paket/gün 2 13.3 5 8.3 2 100.0 Toplam 15 100.0 60 100.0 2 100.0 p=0.01 14

Özten ve ark. NPAKADEMi. 2012; 1(2):12-16 Tablo 2. Kullanılan ilaç dozu ile, ölçülen ilaç kan düzeyinin ilişkisi İlaç kan düzeyi sonucu Düşük (<20 ng/ml) Normal (20-80 ng/ml) Yüksek(>80 ng/ml) Duloksetin dozu Sayı % Sayı % Sayı % 30 mg/gün 10 23.3 5 15.2 0 0 60 mg/gün 32 74.4 27 81.8 1 100.0 90 mg/gün 1 2.3 1 3.0 0 0 Toplam 43 100.0 33 100.0 1 100.0 p=0.89 Araştırmada depresyon belirtilerinin puanlanması yapılmadı. Ancak kan düzeyi ölçüldükten sonra mevcut dozun sürdürülmesine karar verilmiş olması, kullanılmakta olan dozla klinik iyilik hali nin sağlanmış olduğu biçiminde değerlendirildi. Ölçümden sonra doz değişimi yapılmayanların, yani klinik iyilik hali gösterenlerin %84.5 i 60 mg/gün duloksetin kullanmaktaydı. Klinik iyilik hali gösterenlerin %74.4 ünün duloksetin serum düzeyi ise terapötik aralıktaydı. SONUÇ Cinsiyet, yaş ve vücut ağırlığının duloksetin serum düzeyi veya kullanılmakta olan günlük duloksetin dozu üzerine istatistiksel olarak anlamlı bir etkisinin olmadığı sonucuna ulaşıldı. Sigara içenlerde ise, kullanılmakta olan ilacın dozu anlamlı biçimde daha yüksekti. Ancak tedavisel kan düzeyi izlenmesi ile uygun doz ayarlamasının yapılmış olması nedeniyle, sigara içenlerin ve içmeyenlerin duloksetin kan düzeyleri arasında farklılık izlenmedi. Bu bulgu, literatürde daha önce bildirilmiş olan sigara içme ile duloksetin serum düzeyinin azalması sonucu ile ters gibi görünse de, hekimin tedavisel kan düzeyi ölçümü ile uygun doz ayarlamasını yapmış olması bu sonucu doğurmuştur. Sigara içenlerde duloksetin dozları daha yüksek tutulmalı veya ilaç kan düzeyi ölçümü ile doz ayarlaması yapılmalıdır. Bu çalışmanın sonuçlarına göre, sigara içmeyenlerde duloksetinin serum düzeyi ölçümü herhangi bir avantaj sağlamamaktadır. Farklı dozlarda duloksetin kullanan hasta gruplarının hiç birisinde, duloksetin serum düzeyi ile hastanın klinik iyilik hali arasında ilişki saptanmamıştır. Duloksetin kan düzeyi ölçümü, sigara içen hastalarda doz ayarlaması ve beklenmedik yan etki gözlenen hastalarda toksisitenin saptanması amacı ile kullanılabilir. Çalışmanın kısıtlılıkları arasında geriye dönük bir çalışma olması dolayısıyla klinik global iyileşmenin değerlendirilmesinin klinik ölçeklerle yapılamaması sayılabilir. Bunun yerine serum düzeyi ölçümünün ardından hekimin yaptığı hamle ilaca aynı dozda devam edilmesi, duloksetin dozunun artırılması, duloksetin dozunun azaltılması, güçlendirme amaçlı ilaç eklenmesi veya duloksetinin kesilerek başka ilaca geçilmesi maddelerinden birisinin seçimi şeklinde kaydedilmiştir. Hekimin, ilacın aynı dozda sürdürülmesine karar vermiş olması, ilacın yeterli klinik etkinlik göstermesi ve ilaçtan yararlanma ve/veya bu doza yanıt olarak öngörülmüştür. Benzer parametreleri inceleyen bir çalışmanın başka antidepresanlarla ve ileriye dönük olarak doğrudan klinik iyileşme ile ilişkisinin de araştırılarak yapılması, anlamlı sonuçlar verebilecektir. 15

KAYNAKLAR 1. Knadler MP, Lobo E, Chappell J, Bergstrom R. (2011) Duloxetine: clinical pharmacokinetics and drug interactions. ClinPharmacokinet. 50(5):281-294. 2. Detke MJ, Wiltse CG, Mallinckrodt CH, McNamara RK, Demitrack MA, Bitter I. (2004) Duloxetine in the acute and long-term treatment of major depressive disorder: a placebo and paroxetine-controlledtrial. EurNeuropsychopharmacol. 14:457-470. 3. Lobo ED, Bergstrom RF, Reddy S, Quinlan T, Chappell J, Hong Q, et al. (2008) In vitro and in vivo evaluations of cytochrome P450 1A2 interactions with duloxetine. ClinPharmacokinet. 47:191-202. 4. Lantz RJ, Gillespie TA, Rash TJ, Kuo F, Skinner M, Kuan HY, et al. (2003) Metabolism, excretion, and pharmacokinetics of duloxetine in healthy human subjects. Drug Metab Dispos. 31:1142-1150. 5. Fric M, Pfuhlmann B, Laux G, Riederer P, Distler G, Artman S, et al. (2008) The influence of smoking on the serum level of duloxetine. Pharmacopsychiatry. 41:151-155. 6. Wernicke JF, Gahimer J, Yalcin I, Wulster- Radcliffe M, Viktrup L. (2005) Safety and adverse event profile of duloxetine. ExpertOpinDrug Saf. 4(6):987-993. 16