AMİLOİDOZİS TANISINDA ZORLUKLAR: BÖBREK İĞNE BİOPSİSİNDEN KAÇINILABİLİR Mİ?*

Benzer belgeler
Nefropatolojide Sınıflandırmalar. Amiloidoz Sınıflandırması. Banu Sarsık Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi

ERİŞKİN YAŞ GRUBUNDA NATİV BÖBREK BİYOPSİ SONUÇLARININ ANALİZİ 10 Yıllık Tek Merkez Deneyimi

Amiloidozis Patolojisi. Dr. Yıldırım Karslıoğlu GATA Patoloji Anabilim Dalı

RENAL AM LO D B R K MLER N N TAY N NDE KONGO KIRMIZISI FLÖRESANSI

Birincil IgA Nefropatisinde C4d Varlığının ve Yoğunluğunun Böbrek Hasarlanma Derecesi ve Sağkalımı ile Birlikteliği

Böbrekte AA Amiloidozis in Histopatolojik Bulguları ve Klinik Korelasyon

Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Nefroloji Bilim Dalı

Sjögren sendromu (SS) lakrimal bezler ve tükrük bezleri başta olmak üzere, tüm ekzokrin bezlerin lenfositik infiltrasyonu ile karakterize, kronik,

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım

TÜM MİDE BİYOPSİLERİNE RUTİN OLARAK GIEMSA VE ALCIAN BLUE UYGULAMALI MIYIZ?

ASKERLİK YAPMAYA ENGEL NEFROLOJİK BOZUKLUKLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ

1. HAFTA PAZARTESİ SALI ÇARŞAMBA PERŞEMBE CUMA. Kuramsal Ders Diabetes mellitus: Tanı, sınıflama ve klinik bulgular Nilgün Başkal.

TÜMÖR NEDENLİ NEFREKTOMİLERDE RENAL PARANKİM LEZYONLARI. - Olgu Sunumu -

Romatizma BR.HLİ.066

Olgu- SY, 53 yaşında erkek

1. HAFTA PAZARTESİ SALI ÇARŞAMBA PERŞEMBE CUMA. Kuramsal Ders Diabetes mellitus: Tanı, sınıflama ve klinik bulgular Nilgün Başkal

Klinik Araştırma. doi: /buchd ÖZET

SİSTEMİK AMİLOİDOZUN TEŞHİSİNDE DİŞETİ BİOPSİSİ İLE LABİAL MİNÖR TÜKÜRÜK BEZİ (LMT) BİOPSİLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI VE TANIDAKİ YERLERİ

STEROİDE DİRENÇLİ NEFROTİK SENDROM OLGULARINDA SİKLOSPORİN TEDAVİSİ: 12 AYLIK TAKİP

Amiloid; Primer Amiloidoz; Sekonder Amiloidoz; Herediter Amiloidoz

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Kliniği

ANCA SAPTANMASI VE TANI KRİTERLERİ DR. NİLGÜN KAŞİFOĞLU

Renal Amiloidoz Tanısında Tioflavin T nin Önemi

TÜRKİYE DE MİDE KANSERLİ HASTALARIN KLİNİKOPATOLOJİK ÖZELLİKLERİ: -Çok Merkezli Retrospektif Çalışma- Türk Onkoloji Grubu

KRİYOGLOBÜLİN. Cryoglobulins; Soğuk aglutinin;

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 9 Ağustos 2016 Salı

ÇOCUKLARDA KRONİK BÖBREK HASTALIĞI Küçük yaş grubunda doğumda başlayabilen Kronik böbrek yetersizliği Son evre böbrek yetmezliği gelişimine neden olan

BÖBREK NAKİLLİ ÇOCUKLARDA GEÇ DÖNEM AKUT REJEKSİYONUN GREFT SAĞKALIMI ÜZERİNE ETKİLERİ. Başkent Üniversitesi Çocuk Nefroloji Dr.

Prediyaliz Kronik Böbrek Hastalarında Kesitsel Bir Çalışma: Yaşam Kalitesi

MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ. Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D.

PRİMER GLOMERÜLONEFRİTLER: NE ZAMAN, KİME BİYOPSİ YAPALIM

NEFROTİK SENDROM. INTERN DR. H.RUMEYSA DAĞ Eylül 2013

TRANSPLANTASYON- KRONİK REJEKSİYON. Dr Sevgi Şahin Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, Nefroloji B.D.

Renal Biyopsi İşlemine Bağlı Ağrının Değerlendirilmesi

UÜ-SK AİLE HEKİMLİĞİ ANABİLİM DALI HİZMET KAPSAMI

TÜRKİYE DE MİDE KANSERLERİ SIKLIĞI, COĞRAFİ DAĞILIMI VE KLİNİK ÖZELLİKLERİ. Prof.Dr.Fikri İçli

ÜRÜN KULLANIM KILAVUZU

Yrd.Doç.Dr.Hikmet TEKÇE Dr. Nazım ERKURT

BÖBREK HASTALIKLARI TANISINDA BÖBREK BİYOPSİLERİYLE ALINAN SONUÇLAR i

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Nefroloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 23 Mayıs 2017 Perşembe

Glomerül Zedelenmesi -İmmunolojik Mekanizmalar-

VİRUS HASTALIKLARINDA TANI YÖNTEMLERİ

mm3, periferik yaymasında lenfosit hakimiyeti vardı. GİRİŞ hastalığın farklı şekillerde isimlendirilmesine neden Olgu 2 Olgu 3

İdrar Yolu Enfeksiyonu Tanı. Dr. Z. Birsin Özçakar Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nefroloji B.D.

IYE'D -' """ A 1 IGI. Pror. Hr. İlhan Ti ~( ~R. Editörler. Dr. Ediz F~ ( 'f lşa R. lh>\'- i>r. ~afi1 8()ZDl-:\1İR. Uo~. Ur. Rl"fik Rl 'Rt;l'T.

Çok Kesitli Bilgisayarlı Tomografik Koroner Anjiyografi Sonrası Uzun Dönem Kalıcı Böbrek Hasarı Sıklığı ve Sağkalım ile İlişkisi

13/11/2018 Salı UZMANLA KLİNİK- POLKLİNİK VİZİTİ. 14/11/2018 Çarşamba POLKLİNİK VİZİTİ. Hekimin Hukuki Sorumlulukları Av. Sevim Ülkümen Çanak

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ ÇOCUK NEFROLOJİ 9.ULUSAL ÇOCUK NEFROLOJİ KONGRESİ KASIM, 2016

ANEMİYE YAKLAŞIM. Dr Sim Kutlay

Lafora hastalığı, Unverricht Lundborg hastalığı, Nöronal Seroid Lipofuksinoz ve Sialidozlar en sık izlenen PME'lerdir. Progresif miyoklonik

Yeliz Çağan Appak¹, Hörü Gazi², Semin Ayhan³, Beyhan Cengiz Özyurt⁴, Semra Kurutepe², Erhun Kasırga ⁵

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Nefroloji BD Olgu Sunumu 24 Ekim 2017 Salı

T.C. BÜLENT ECEVĠT ÜNĠVERSĠTESĠ TIP FAKÜLTESĠ ÖĞRETĠM YILI DÖNEM IV ĠÇ HASTALIKLARI STAJ PROGRAMI

Slayt semineri Tümöre bağlı nefrektomilerde eşlik eden renal parankim lezyonları

08/02/2019 Pazartesi 06/02/2019. Cuma 08: 30 10: 00 UZMANLA KLİNİK- POLKLİNİK VİZİTİ. Çarşamba UZMANLA KLİNİK- POLKLİNİK VİZİTİ

SEVELAMER HEMODİYALİZ HASTALARINDA SERUM ELEKTROLİT DÜZEYİ, METABOLİK VE KARDİOVASKÜLER RİSKLERİ VE SAĞKALIMI ETKİLER

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır.

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Genel Pediatri, Ankara, Türkiye 2. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Pediatrik Endokrinoloji, Ankara, Türkiye 3

GLOMERULUS HASTALIKLARI

MİDE KANSERİNDE APOPİTOZİSİN BİYOLOJİK BELİRTEÇLERİNİN PROGNOSTİK ÖNEMİ

Diyaliz öncesi hastada kontrastlı görüntüleme: Medikal nefrektomi. Kontrasta bağlı nefropatinin önlenmesinde doğrular, yanlışlar ve belirsizlikler

Kronik böbrek yetmezliğine sahip olan her hasta böbrek nakli için aday olabilmektedir.


SAĞ VE SOL KOLON YERLEŞİMLİ TÜMÖRLER: AYNI ORGANDA FARKLI PATOLOJİK BULGULAR VE MİKROSATELLİT İNSTABİLİTE DURUMU

FOKAL SEGMENTAL GLOMERÜLOSKLEROZ (FSGS) VAKA SUNUMU ÖZGE ÖZEROĞLU

4.SINIF İÇ HASTALIKLARI STAJ PROGRAMI Öğretim Üyeleri: Prof. Dr. Mehmet BAŞTEMİR, Doç. Dr. Selman ÜNVERDİ, Yrd. Doç. Dr.

AMİLOİDOZ ÜZERİNE GÜNCELLEME Amiloidozun tanı ve tiplendirmesinde güncel gelişmeler. Sait Şen; Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji AD

GEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI

NAZOFARENKS KARSİNOMUNDA CLAUDIN 1, 4 VE 7 EKSPRESYON PATERNİ VE PROGNOSTİK ÖNEMİ

FİBRİNOJEN DEPO HASTALIĞI. Yrd.Doç.Dr. Güldal YILMAZ Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı Ankara

İÇ HASTALIKLARI. Dahili Nörolojik semiyoloji ve endokrinolojik hastaya yaklaşım-tiroid muayenesi

SÜT ÇOCUKLARINDA UZUN SÜRELİ PERİTON DİYALİZİNİN SONUÇLARI

10/04/ /04/2019 Pazartesi. Çarşamba

Tiroid Glandda Diffüz Amiloid Birikimi: Olgu Sunumu

SERVİKAL PREKANSER VE KANSERLERİN TESPİTİNDE P16/Kİ 67 DUAL BOYAMA YÖNTEMİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE TARAMA TRİAGE KULLANIMI PROF. DR. M.

UÜ-SK ÇOCUK NEFROLOJİ BİLİM DALI HİZMET KAPSAMI 2. ÇOCUK NEFROLOJİ HASTALIKLARI BİLİM DALI KABUL KRİTERLERİ

Histoloji ve Embriyolojiye Giriş. Histolojiye Giriş

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

KONU 24A HEPATİT C. Tekin AKPOLAT, Cengiz UTAŞ

KRONİK BÖBREK YETMEZLİĞİ HASTALARINDA KONİSİTE İNDEKS ÖLÇÜMLERİNİN LİPİD PROFİLİ İLE İLİŞKİSİ

Diyabetik Nefropati Tanı ve Tedavide Güncelleme. Dr. Gültekin Süleymanlar Dr. Alper Sönmez

Türkiye de İlaç Geliştirme İçin Çözüm Önerileri

Prof. Dr. Tevfik Ecder İstanbul Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı

TİP 2 DİYABETİK BİREYLERDE GLOMERULAR FİLTRASYON HIZI HESAPLAMADA KULLANILAN ÜÇ FARKLI YÖNTEMİN KARŞILAŞTIRILMASI

Dr. Fatma PAKSOY TÜRKÖZ Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji

TOKSOPLAZMA İNFEKSİYONUNUN LABORATUVAR TANISI UZM.DR.CENGİZ UZUN ALMAN HASTANESİ

Bugün Neredeyiz? Dr. Yunus Erdem Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ünitesi

KRONİK HEMODİYALİZ HASTALARINDA ENDOTEL PROGENİTÖR HÜCRELERİ, İNFLAMASYON VE ENDOTEL DİSFONKSİYONU

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP B TEORİK DERS PROGRAMI.

Yoğun Bakım Ünitesinde Gelişen Kandida Enfeksiyonları ve Mortaliteyi Etkileyen Risk Faktörleri

Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi / Patoloji A:B:D

Amiloid; Primer Amiloidoz; Sekonder Amiloidoz; Herediter Amiloidoz

İÇ HASTALIKLARI 1.GÜN

MEME HAMA}lTOMU ÖZET SUMMARY. histopathologicala features of this lesion are evaluated and compared with the literature.

Koroner Check Up; Coronary risk profile; Koroner kalp hastalıkları risk testi; Lipid profili;

Dr. Figen HANAĞASI Gayrettepe Florence Nightingale Hastanesi Nöroloji Bölümü

GERİATRİK HEMODİYALİZ HASTALARINDA KOMORBİDİTE VE PERFORMANS SKORLAMALARININ PROGNOSTİK ÖNEMİ; TEK MERKEZ DENEYİMİ

Gebelikte yeni gelişen Proteinüri ve Böbrek fonksiyon bozukluğu

ERİŞKİN HASTADA İNFLUENZAYI NASIL TANIRIM?

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP D TEORİK DERS PROGRAMI.

Transkript:

ge Tıp Dergisi 41 (4): 201-206, 2002 AMİLOİDOZİS TANISINDA ZORLULAR: BÖBR İĞN BİOPSİSİNDN AÇINILABİLİR Mİ?* DIFFICULTIS IN DIAGNOSIS OF AMYLOIDOSIS: IS IT POSSIBL TO SPAR TH IDNY FROM BIOPSY? Sait ŞN Murat Bülent ALANAT Taner LIN Nazan ÖZSAN ge Üniversitesi, Tıp Fakültesi Patoloji AD, Bornova, İzmir Anahtar Sözcükler: amiloid, amiloidozis, böbrek, biopsi, ey Words: amyloid, amyloidosis, kidney, biopsy ÖZT Amiloidozis sistemik bir hastalık olup kesin tanı için dokuda amiloid birikiminin gösterilmesi gereklidir. linik kuşku olduğunda öncelikle yağ doku ve rektum biopsileri tercih edilir, birikim saptanmazsa böbrek ve/veya diğer organ biopsileri yapılmaktadır. Ancak birikimler az olduğunda ve uygun koşullarda değerlendirilmediğinde gözden kaçabilir. Bu çalışmada böbrek biopsisinde amiloid saptanan olguların diğer biopsileri tekrar değerlendirilerek amiloid birikimi açısından böbrek biopsisinin gerekliliği araştırıldı. Çalışmaya son üç yıl içinde böbrek biopsisi ile amiloidozis tanısı almış 55 olgu alındı. Bu olguların 15'inin diğer organlara ait 35 biopsisi yeniden değerlendirildi. Biopsilerin 7'si rektum, 6'sı kemik iliği, 6'sı mide, 3'ü karaciğer, 3'ü tükrük bezi, 2'si deri, 2'si cilt altı yağ dokusu olup mesane, kas, jejunum, dişeti, barsak ve böbrek'e ait birer biopsi incelendi. Olguların 14'ünün diğer-biopsilerinde de birikim saptandı, bunların 10'nunda böbrek biopsisi yapılmadan da amiloidozis tanısı konabileceği belirlendi. Amiloid birikimleri 6 rektum, 6 mide, 3 tükrük bezi, 2 kemik iliği ve birer deri, mesane, jejunum, glomerül içermeyen böbrek biopsisinde saptandı. Üç olguda diğer biopsiler amiloid tipi ve etiolojiyi belirleme için yapılmıştı. Tanıda gecikmeye klinik verilerin eksikliği, teknik sorunlar ve biopsinin yetersizliğinin neden olduğu belirlendi. Amiloidozis kuşkusu duyulan olgularda böbrek biopsisi uygulanmadan önce olgunun varsa diğer biopsileri yeterli klinik bilgi ile tekrar değerlendirildiğinde amiloid tanısı konulabilir. Bu şekilde böbrek iğne biopsisinden kaçınmak mümkündür. SUMMARY Amyloidosis is a systemic disease and amyloid deposition in tissue has to be shown to reach the exact diagnosis. Ifthere is a clinical suspicion of amyloidosis, adipose tissue orrectum biopsy is preferred. If amyloid deposition can'tbe shown, renal and/or other organ biopsies are done. Minute depositions and those which are evaluated improperly, could be missed. In this study, we have investigated the necessity of renal biopsy for determination of amyloidosis, by evaluation of other biopsies ofcases with renal amyloidosis. Fifty-five cases with a diagnosis of renal amyloidosis in the last three years were included in this study. Thirty-five biopsies from other organs of the fifteen cases were reevaluated. Ofthese 35 biopsies, seven were from rectum, six from Yazışma adresi: Sait Şen, ge Üniversitesi, Tıp Fakültesi Patoloji AD, Bornova, izmir Makalenin geliş tarihi: 21. 10. 2002 ; kabul tarihi: 24. 12. 2002 201

bone marrow, six rom stomach, three from liver, three from salivary gland, two from skin, two from adipose tissue, and one from bladder, muscle, jejunum, gingiva, intestine and kidney. Amyloid deposition was detected in other organ biopsies of fourteen cases. İn ten of them diagnosis could be made without renal bıopsy. Amyloid deposition was found in 6 rectum, 6 stomach, 3 salivary gland, 2 bone marrow, one skin, bladder, jejunum and kidney (without glomeruli) biopsies. İn three of the cases other biopsies were done for determination of amyloid subtype and the etiology. Incomplete data, technical problems and insufficient biopsy were the reasons that cause delay in diagnosis. Amyloidosis can be identified if the patients' other organ biopsies are reevaluated with sufficient clinical data before considering a renal biopsy. In this situation it is possible to spare the kidney from biopsy. GİRİŞ Amiloidozis sistemik bir hastalık olup dokularda amiloid proteinlerinin birikimi ile karakterizedir. Birçok etiolojik fak tör değişik biokimyasal özelliklerde amiloid proteinleri biri kimine neden olurken biofıziksel özellikler (ongo kırmı zısı boyanma, polarize ışıkta yeşil renk, beta tabakalı yapı, elektron mikroskopta fibrile görünüm gibi) tümünde aynıdır (1). Amiloidozis kesin tanısı için dokularda amiloid birikiminin gösterilmesi gereklidir. Romatoid artrit, ailevi akdeniz ateşi (A) veya kronik enfeksiyonlar gibi bir çok duruma sekonder amiloid birikimi eşlik edebilmektedir. linik olarak kuşku olduğunda öncelikle yağ doku ve rektum biopsisi gibi noninvaziv yöntemler tanı için tercih edilmekte, birikim saptanmazsa semptomlara yönelik böbrek ve diğer organ biopsileri yapılmaktadır. Histopatolojik tanı için birikimlerin ongo kırmızısı () ile kırmızı boyanması ve polarize mikroskopta ışığı çift kırması gereklidir. Ancak birikimler az olduğunda ve uygun koşullarda değerlendirilmediğinde gözden kaçabilir. Bu çalışmada böbrek biopsisinde amiloid birikimi saptanan olguların diğer organ biopsileri amiloid birikimi açısından tekrar değerlendirilerek amiloidozis tanısı için böbrek biopsisinin gerekliliği araştırıldı. GRÇ V YÖNTM Retrospektif çalışmaya 1999-2002 yılları arasında ge Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim dalında böbrek biopsisinde amiloid birikimi saptanmış olan olgular alındı. Bu olguların diğer organ biopsileri ve klinik ön tanıları amiloidozis açısından tekrar değerlendirildi. Tüm biopsi örnekleri formalinde fikse edilip parafine gömüldü. Rutin hematoksilen eozin kesitler yanısıra,, immun peroksidaz yöntemle anti amiloid A (1/100 dilüsyon), (M 0759, DAO, Carpinteria, USA), kappa (N 01568, Dako, Carpinteria, CA; USA) ve lambda (N 01569, DAO, Carpinteria, USA) boyanmış kesitler ışık mikroskobunda değerlendirildi (düz ve polarize ışık mikroskobu). için Putchtler'in modifıye Bennhold yöntemi kullanıldı (2). Böbrek biopsi örneklerinin değerlendirilmesi, amiloid tanısının konulması ve boyama yöntemi detayları diğer yayınlarda verilmiştir (3-6). Retrospektif değerlendirmede negatif bulunan biopsilerde tekrarlandı. linik ve/veya histopatolojik olarak amiloid kuşkusu olmadığı için yapılmayan biopsiler ise ile boyanarak amiloidozis açısından retrospektif olarak değerlendirildi. Amilodioz tanısında gecikmeye neden olan faktörler klinik ve patolojik faktörler olarak ayrıldı. Biopsi gönderme formlarında sekonder amiloidozise yol açabilecek etioloji lerin ve amiloidozis ön tanısının olmaması (daha önce amiloid tanısı almış olan olgularda dahil), klinik faktörler olarak belirlendi. Patolojik fakörler ise klinik amiloidozis ön tanısının olmasına rağmen yapılan boyama yönte minde birikimlerin saptanmaması ( yönteminde veya değerlendirilmesinde yetersizlik, incelenen kesitte brikimin olmaması gibi) veya daha önceki biopsilerde amiloidozis tanısı olmasına rağmen uygulanmaması olarak belir lendi. BULGULAR Renal amiloidozis tanısı almış 55 olgudan, 15'inin diğer organlara ait 35 biopsisi yeniden değerlendirildi. Bu olguların yaş, cinsiyet böbrek biopsisi ve diğer biopsilere ait klinik bilgileri, Tablo 1'de verilmiştir. Diğer organ biopsilerinin 7'si rektum, 6'sı kemik iliği, 6'sı mide, 3'ü karaciğer, 3'ü tükrük bezi, 2'si cilt altı yağ dokusu kalanlarıda mesane, deri, konjonktiva, kas, jejunum, dişeti, barsak ve böbrek'e aitti. Olgulardan sadece birinde daha önce alınmış olan dişeti biopsisinde amiloid birikimi saptanmadı (Tablo 2). Yeniden değerlendirme sırasında daha önce amiloid birikimi belirlenmemiş 6 rektum, 6 mide, 3 tükrük bezi, 2 kemik iliği ve birer konjonktiva, mesane, jejunum, böbrek biopsisinde amiloid birikimi saptandı. Olguların 10'nunda böbrek biopsisi yapılmadan da amiloidozis tanısı konabileceği belirlendi. Bu olgulardan 6'sında diğer organ biopsilerinde amiloid ön tanısı verilmemiş ve/veya patolojik incelemede amiloidozis kuşkusu duyulmamıştı. Olguların ikisinde hem klinik hem de patolojik olarak yetersizlik saptandı. Bunların birinde böbrek 202 ge Tıp Dergisi

biopsisinin medulladan oluştuğu ve yapılmadığı için amiloid birikimi saptanamamıştı. Diğer olguda ise iki yıl önceki konjunktiva biopsisinde klinik kuşku yokken, patolojik incelemede yetersizlik nedeniyle rektum biopsisinde birikim saptanmamıştı (Resim 1). alan iki olguda patolojik değerlendirmedeki yetersizlikler (boyanma kalitesi ve yeni kesitte biopsinin küçülmesi) nedeniyle amiloid birikimi saptanmamıştı. AL amiloid olarak değerlendirilen üç olgunun diğer organ biopsileri amiloid tipini kesinleştirme ve etiolojiyi belirleme amacıyla yapılmıştı. Polikistik böbrek hastalığı nedeni ile renal transplantasyon yapılan ve nefrektomi örneğinde amiloid birikimi olmayan bir olgunun transplant böbreğinde ve kemik iliği biopsisinde amiloid birikimi saptanmıştır. TARTIŞMA Bu çalışmada böbrek biopsisi ile amiloidozis tanısı alan olguların yakın zamanlı diğer organ biopsileri amiloid birikimi açısından tekrar değerlendirilerek böbrek biopsisine gerek kalmadan amiloidozis tanısı alıp alamayacakları araştırılmıştır. Böbrek biopsisinde amiloid birikimi olan 15 olgunun, 14'ünün diğer biopsilerinde de amiloid birikimi saptanmıştır. Olgulardan üçü AL amiloidozis olarak değerlendirilmiş ve diğer organ biopsileri böbrek biopsisinden sonra amiloid tanısı ve etiolojisini değerlendirmek amacıyla yapılmıştır. Nativ böbrek hastalığı erişkin tipi (otozomal dominant) polikistik böbrek hastalığı olan ve amiloid birikimi saptanmayan olguda ise transplant böbrekte gelişen amiloidozis, de novo amiloidozis olarak değerlendirilmiş, kemik iliği biopsisinde de amiloidozis saptanmıştır. alan 10 olgunun diğer organ biopsileri ile de amiloidozis tanısı alabileceği ve bu tanı için böbrek biopsisine gerek olmadığı belirlenmiştir. Amiloidozis tanısında gecikmeye neden olan faktörler klinik bilgilendirmede, patolojik değerlendirme sırasında kalan biopsi boyutunda, boyama yönteminde ve/veya değerlendirilmesinde yetersizlikler olarak belirlenmiştir. Değişik biokimyasal özelliklere sahip amiloid birikimleri birçok organ ve dokuda birikerek organda hasar ve yetmezliğe neden olur. Sık görülen renal amiloid birikimleri ve AL amiloidozis olarak ayrılabilir. 'nın etiolojisinde kronik enfeksiyonlar, ailevi Akdeniz ateşi, romatoid artrit sık olarak karşımıza çıkmaktayken, AL'de multiple myelom, hafif zincir hastalıkları rol oynamaktadır. Ülkemizdeki böbrek biopsilerinin %90-95'inde amiloidozis saptanmaktadır (5,7). Amiloidoziste klinik semptom ve bulgular, hem amiloid birikimi hem de amiloid birikimine neden olan faktöre bağlı olabilir. linik olarak amiloid kuşkusu duyulduğunda tanı için cilt altı yağ dokusu, rektum, dişeti biopsileri sıklıkla kullanılmaktadır. Ancak bazı durumlarda birikimlere bağlı organ hasarı temel bulgudur ve proteinüri gibi bu durumlarda yapılan böbrek biopsilerinde amiloid birikimi saptanabilmektedir (8). Amiloid saptanma duyarlılığının tercih edilen biopsilere göre farklılıklar gösterdiği belirtilmektedir, böbrek biopsileri içlerinde en duyarlısıdır (9). Bu çalışmada böbrek biopsisi ile diğer organ biopsileri karşılaştırıldığında genel olarak rektum, mide tükrük bezi ve kemik iliklerinde de amiloid birikimlerinin eşlik ettiği söylenebilir. Olgu sayısının az olması nedeniyle bu durum tartışılmamıştır. Ancak ilk değerlendirme sırasında klinik ve/veya patolojik bilgi eksikliği, patolojik değerlendirmeyi etkileyen ile ilgili teknik veya değerlendirme sorunlarına bağlı olarak bu amiloid birikimlerinin gözden kaçtığı belirlenmiştir. Çocukluk çağı romatik hastaları içeren 8 olguluk benzer bir çalışmada da rektum biopsilerindeki amiloid birikimleri gözden kaçırılmıştır (10). Renal amiloid birikimi saptan dıktan sonra bu olguların ortalama 3 yıl önce alınan rek tum biopsilerinde de 'na göre daha duyarlı olan bir yöntemle amiloidozis tanısı konabileceği belirtilmiştir. Aynı araştırıcılar flöresansını daha duyarlı bir yöntem olarak belirtmişlerdir (4). Diğer çalışmalarımız gibi bu çalışmada da flöresansı uygulanmıştır (5,6). Çalışmamızda sadece patoloji arşiv kayıtları kullanılmış ve rektum, mide gibi gastrointestinal biopsilerin endikasyonlarının amiloidozis kuşkusu, gastrit veya rektit gibi farklı nedenlere bağlı olduğu gözlenmiştir. Biopsilerin bazılarında amiloidozis kuşkusu varken, böbrek amiloidozisi tanısı konduktan sonra yapılmasına rağmen amiloidozis ile ilgili bilgi içermeyen biopsi istek formları da saptanmıştır. Amiloidoziste klinik kuşkunun önemi büyüktür. Diğer sistemlere ait klinik bulgular ve etiolojik faktörler renal bulgularla birlikte, amiloidozis kuşkusunu akla getirebilecekse böbrek biopsisi sonraya bırakılarak diğer biopsilerde bu kuşku ekarte edilmelidir. Bunun için varsa geçmişte alınmış diğer organ biopsileri bu açıdan tekrar değerlendirilmelidir. ski biopsiler yoksa böbrek biopsisi yapılmadan önce diğer yakınmalara yönelik daha noninvaziv olan biopsiler öne alınmalı ve klinik olarak amiloidozis kuşkusu da özellikle vurgulanmalıdır. Bir biopside amiloid birikimi değerlendirilmesinde önemli olan özellikler şu şekilde sıralanabilir. 1) amiloid birikimi kuşkusunun olması- en önemli faktörlerden birisidir. Histolojik incelemede kuşku duyulduğunda amiloid birikimine yönelik araştırmalar yapılmaktadır. linik kuşku varsa histolojik bulgu olmasa da amiloid birikimi Cilt 41, Sayı 4, kim-aralık, 2002 203

için özel yöntemler uygulanmaktadır. Bu nedenle sekonder amiloidozise yol açabilecek nedenler varsa patolog haberdar olmalı ve amiloid araştırılmalıdır. 2) amiloid boyama yöntemi- Birçok farklı histokimyasal ve immunohistokimyasal yöntem amiloid birikimini gösterebilir. Temel olarak boyama yöntemi sık kullanılan, güvenilir yöntemdir. 3) boyama yöntemi ve değerlendirilmesi. Farklı boyama ve değerlendirme yöntemleri tanımlanmıştır. Her laboratuvar kendi boyama yöntemi ve standardını belirlemiş olmalıdır. düz ve polarize ışık mikroskobu yanısıra flöresan mikroskoptada değerlendirilmektedir. yöntemi kadar değerlendiren kişinin deneyimi de önem taşımaktadır. 4) Amiloid birikimleri bazı durumlarda gözden kaçabilir. Böbrek biopsilerinde glomerüler birikimler kolaylıkla tanınabilir. Ancak diğer organ biopsilerinde birikimlerin az ve fokal olması, değerlendirmedeki yetersizlikler gibi nedenlerle amiloid birikimleri gözden kaçabillir. Bu nedenle amiloid birikimi olmadığı belirtilen bir biopsi ile amiloidozis olmadığı söylenemez. linik tanısında ısrarlı ise bu olgular selektif olarak yeniden değerlendirilmelidir. Yukarıdaki faktörler nedeniyle amiloidozis kuşkusu olan olgularda klinik-patolojik bilgi alışverişi önem taşımaktadır. Bu nedenle nefrotik sendromu olan erişkin olgularda amiloidozis kuşkusuda varsa, böbrek biopsisi uygulanmadan önce olgunun diğer biopsileri yeterli klinik bilgi ile yeniden değerlendirilmelidir. Bu şekilde amiloid birikimleri tanınabilir ve daha pahalı ve invaziv metod olan böbrek iğne biopsisinden kaçınmak mümkün olabilir. Tablo 1. Olguların yaş, cinsiyet, böbrek ve diğer organ biopsi endikasyonları No Olgu Yaş C Böbrek iğne biopslsi-mnik ve öntanı Diğer biopsilerin ön tanılan 1 Ç 75 -MGN-amiloidozis Amiloidozis, gastrit, romatoid artrit 2 Ş 29 Amiloidozis, bronşektazi 3 FY 47 Amiloidozis, multipl myelom 4 GÖ 35 A-amiloidozis 5 Hl 37 -MGN-A-amiloidozis Amiloid tipini belirleme 6 HY 25 7 iç 52 -MGN-MPGN Sjögren 8 İÖ 53 BY Tüberküloz, böbrek yetmezliği, rektit 9 İU 41 Greft disfonksiyonu Myelofibroz, amiloidozis 10 MS 41 -MGN-MLH Amiloid tipini belirleme, gastrit 11 MU 40 -amiloidozis Lenfoma, gastrit, sistit 12 Rl 18 Poems sendromu Bağ doku hastalığı, SL, gastrit, amiloidozis 13 RA 54 A-amiloidozis Anal polip 14 R 62 -MGN-diabet Amiloid tipini belirleme 15 ŞA 53 Özefajit, gastrit Açıklamalar; erkek, kadın, MGN membranöz glomerüionefrit, A, Ailevi Akdeniz Ateşi, MPGN membranoproliferatif glomerülonefrit, BY kronik böbrek yetmezliği, MLH minimal lezyon hastalığı, SL sistemik lupus eritematozus. 204 ge Tıp Dergisi

Tablo 2. Olguların biopsileri ve yeniden değerlendirme sonrasında amiloid birikiminin varlığı No Olgu Biopsiler (sırayla) Tanı öncesi Tanı Tanı sonrası sonuç faktörler Böbrek sonuç faktörler 1 2 3 4 5 Ç Ş FY GÖ Hl onjonktiva, rektum, böbrek, mide Diş eti, böbrek emik iliği, rektum, böbrek Cilt altı, tükrük bezi, rektum, böbrek Böbrek, rektum, mide, karaciğer (C), barsak 0 0 00 000, P - -, P -, P, P AL "i ", "i - 6 HY Böbrek, böbrek P 7 İÇ Tükrük bezi, böbrek 8 İÖ Böbrek, rektum, kemik iliği, 9 10 İU MS Böbrek, kemik iliği Böbrek, kemik iliği, kemik iliği, mide AL-L - 11 MU emik iliği, böbrek, mide, mesane, 12 13 Rl RA Deri, C, mide, jejunum, böbrek, kas, C Böbrek, rektum oo -, -,, oo 14 15 R ŞA Böbrek, cilt altı, rektum, tükrük bezi Mide, böbrek AL ooo Açıklamalar; *-* ilk ve ikinci değerlendirmede amiloid birikimi yok, ilk bakıda amiloid birikimi araştırılmamış, çalışma sırasında amiloid birikimi saptanmış ^ ilk bakıda amiloid birikimi saptanmamış, çalışma sırasında saptanmış ^ amiloid birikimi ilk bakıda rapor edilmiş. - linik; P- patolojik, faktörlere bağlı olarak amiloid birikimi saptanamaması, C- karaciğer biopsisi, - Amiloid A, AL- Amiloid Hafif zincir, L- Lambda Resim 1. Olgu 1'de farklı organlarda amiloid birikimleri; A) konjunktiva, B) rektum ve C) mide biopsisinde ongo kırmızısı, D) böbrek biopsisinde anti amiloid A ile birikimler (bar uzunluğu 20 mikron) : Cilt41, Sayı 4, kim -Aralık, 2002 205

AYNALAR 1. Glenner GG. Amyloid deposits and amyloidosis. The b-fibrillosis. N ngl J Med 1980;302:1283-1292 and 1333-1343. 2. Puchtler H, Sweat F, Levine M. On the binding of congo red by amyloid. J Histochem Cytochem 1962; 10:355-364. 3. Linke RP, Gârtner HV, Michels H. High sensitive diagnosis of -amyloidosis using congo red and immunohistochemistry detects missed amyloid deposits. J Histochem Cytochem 1995;9: 863-869. 4. Linke RP. Highly sensitive diagnosis of amyloid and varius amyloid syndromes using Congo red fluorescence. Virchows Arch 2000;436:439-448. 5. Şen S, rtan Y, Başdemir G. Renal amiloid birikimlerinin tayininde kongo kırmızısı flöresansı. Türk Patoloji dergisi 2001; 17:28-33. 6. Şen S, rtan Y, Alkanat MB, Yılmaz F, Başdemir G. Amiloidozisin histopatolojik tanısındaki zorluklar. ge Tıp Dergisi 2001;40:15-23. 7. Tuğlular S, Yalçınkaya F, Paydaş S ve ark. Retrospective analysis for etiology, clinical presentation and prognosis of 291 amyloid cases in Turkey. XV. International Congress of Nephrology and XI. Latinamerican Congress of Nephrology 1999, 2-6 May. Abstracts book page 159. 8. Rose BD, Appel GB, yle RA. Renal amyloidosis. UpToDate CD-ROM Release 10.2; 2002. 9. yle RA. Diagnosis of primary (AL) and secondary () amyloidosis. UpToDate CD-ROM release 10.2; 2002. 10. Michels H, Linke RP. Clinical benefits of diagnosing incipient amyloidosis in pediatric rheumatic diseases as estimated from a retrospective study. Int J xp Clin Invest 1998;5:200-207. *Bu çalışma XIX. Ulusal nefroloji, hipertansiyon, diyaliz ve transplantasyon kongresinde (17-22 ylül 2002, Antalya) poster olarak sunulmuştur. 206 9 e Tıp Der 9 isi