Kök Hücre Plastisitesi ve Klinik Pratikte Kök Hücre Tedavisi



Benzer belgeler
Kök Hücre Plastisitesi

Kök Hücre Biyolojisi. Prof. Dr. Gönül KANIGÜR Prof. Dr. Melek ÖZTÜRK

Yetişkin Kök Hücrelerin Dünü ve Bugünü

KÖK HÜCRE, HÜCRESEL TEDAVİ - REJENERATİF TIP

KARDİAK REJENERATİF TIP UYGULAMALARI. Prof. Dr. Serdar Bedii Omay. Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi. Hematoloji BD Trabzon

Kök Hücreler. Hakan SAĞSÖZ 1, M. Aydın KETANİ 1

Embriyonik Kök Hücre. Blastosist adı verilen hücre kümesinden alınan hücrelerin her birine embriyonik kök hücre denir. fertilised. egg. 8-cell.

YENİDOĞAN BEBEĞİN KORDON KANI SAKLANMALI MI?

HASTALIKLARA YENİ YAKLAŞIM: MEZENKİMAL KÖK HÜCRE. Melis Doğanay, Buse Gürcan, Cenk Anıl Olşen, İrem Darka, Dilara Alpan


KÖK HÜCREDEN BÖBREK YAPMAK MÜMKÜN OLACAK MI? Doç Dr Serhan Tuğlular MÜTF Nefroloji Bilim Dalı

Kök Hücre ve Erkek Genital Sisteminde Kök Hücrenin Kaynakları

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KURULUŞ 1968

Diabetik Nöropatide Kök Hücre Tedavisi Doç.Dr.Mehmet Bozkurt Dr.Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi; Plastik,Rekonstrüktif ve Estetik

LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir.

TEKNOLOJİLER LERİ. Sevda IŞIKI

VİTAMİN D VE İMMÜN SİSTEM VİTAMİN D

Kuramsal: 28 saat. 4 saat-histoloji. Uygulama: 28 saat. 14 saat-fizyoloji 10 saat-biyokimya

Pluripotent Kök Hücreler

ALLOJENİK KORDON KANI BANKACILIĞINDA UMUTLAR

Göbek Kordonu Kan ve Stromal Kökenli Hücrelerin Sinir Hücrelerine Farklılaşması

Tedavide yeni başka seçenekler var mı? Doç. Dr. Özge Turhan Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji A.D.

DİCLE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ DÖNEM I HÜCRE BİLİMLERİ 2 KOMİTESİ KÖK HÜCRELER

Bölünme Kapasitelerine Göre Hücre Çeşitleri

Nivîskar SamoCan THURSDAY, 17 FEBRUARY :17 - Nûkirina dawîyê THURSDAY, 17 FEBRUARY :27

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ

Kardiyak Problemler ve Karaciğer Nakli

Kök hücre araştırmaları konusunda bugüne kadar ulaşılan nokta gelecek için büyük

Tarifname SARKOPENİ NİN TEDAVİSİNE YÖNELİK BİR KOMPOZİSYON

Hematopoe(k Kök Hücre

Hematopoetic Kök Hücre ve Hematopoez. Dr. Mustafa ÇETİN

NÜKLEER KAZA veya TERÖR ST ATAKTA HEMATOPO ET K KÖK HÜCRE TRANSPLANTASYONU

Kök Hücre ve Veteriner Hekimlikte Uygulama Alanları. Stem Cells and Their Use in Veterinary Medicine

7. Enver Tali ÇET N Konferansı

Kök Hücreler. Dr. Selma Yılmaz. Lippincott Cell Mol Biol NIH EurostemCell

UMU ETKİLEYEN ETKİLEYEN ETMENLER ETMENL

Doç. Dr. UTKU ATEŞ EUTF HİSTOLOJİ & EMBRİYOLOJİ ABD EUTF KORDON KANI BANKASI

Amacı: Öğrenim hedefleri: Kök Kök hücre teknolojisi ve yeni açılımlar Şekil 1

Tarifname BÖBREKÜSTÜ BEZĠ YETMEZLĠĞĠNĠN TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK BĠR FORMÜLASYON

İndüklenmiş Pluripotent Kök Hücre

EŞ ZAMANLI KALP VE BÖBREK TRANSPLANTASYONU YAPILAN BİR OLGU

MEZENKİMAL KÖK HÜCRE BİYOLOJİSİ

BUĞDAY RUŞEYMİ (WHEAT GERM)

Mezenkimal Kök Hücre

ANALOG LABORATUARI İÇİN BAZI GEREKLİ BİLGİLER

MEZENKİMAL KÖK HÜCRE

Sizinle araştırmalar bir adım daha ileriye gidecek. Hastalara ait veri ve tahlillerin kullanılması hakkında bilgiler

İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji AD Prof. Dr. Filiz AYDIN

Mezenkimal Kök Hücre Uygulaması Farelerde Oluşturulan Kronik Astım Modelinde Akciğer Histopatolojik Bulguları Hafifletmektedir

HEMATOPOETİK KÖK HÜCRE UYGULAMALARI Doç. Dr. Mustafa ÇETİN

İZMİR İLİ İŞ KAZALARI VE MESLEK HASTALIKLARI İSTATİSTİKLERİ VE İŞ GÜVENLİĞİNİNKENT YAŞAMINA ETKİLERİ. Aykut AKDEMİR Maden Mühendisi

Normal Doku: Erken ve geç etkilerin patogenezi Yeniden ışınlamada doku toleransı

İZMİR METROPOL İLÇELERİNDE YAPILAN ASANSÖR DENETİMLERİ VE GÜVENLİK SEVİYESİNDEKİ GELİŞMELERİN İNCELENMESİ

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK

Kök hücreyi tanıyalım

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI MEDOTİLİN 1000 mg/4ml İ.M./İ.V. enjeksiyonluk çözelti içeren ampul

EGZERSİZ TEST SONUÇLARININ YORUMLANMASI. Doç.Dr.Mitat KOZ

fonksiyonu, her x 6= 1 reel say s için tan ml d r. (x 1)(x+1) = = x + 1 yaz labilir. Bu da; f (x) = L

ORAL BÖLGE KÖK HÜCRE ELDE EDİLME KAYNAKLARI VE KULLANIMI

KARDİYAK REHABİLİTASYON ÖĞR. GÖR. CİHAN CİCİK

HEMATOPOETİK KÖK HÜCRE TRANSPLANTASYONUNDA HEMŞİRENİN ROLÜ. Nevin Çetin Hacettepe Üniversitesi Pediatrik KİT Ünitesi

Mezenkimal Kök Hücrelerin Klinik Uygulamaları

EMBRİYOLOJİ VE GENETİK DERSİNE GİRİŞ ARŞ. GÖR. KEVSER İLÇİOĞLU

İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BİLGİSAYAR SİSTEMLERİ LABORATUARI YÜZEY DOLDURMA TEKNİKLERİ

Endometriyum ve Endometrioziste Kök Hücreler

NÖROREHABİLİTASYONDA KÖK HÜCRE UYGULAMALARI

Kas Dokusunun Gelişimi. Doç.Dr. E.Elif Güzel

SERMAYE ġġrketlerġnde KAR DAĞITIMI VE ÖNEMĠ

Kök Hücre ve Doku Mühendisliği

Tam yağlı süt ürünleri tüketen erkeklere kötü haber

DONÖR LENFOSİT İNFÜZYONU(DLI) Hülya Baraklıoğlu Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Terapötik Aferez Merkezi

KÖK HÜCRELERI ve KLONLAMA

MAKÜ YAZ OKULU YARDIM DOKÜMANI 1. Yaz Okulu Ön Hazırlık İşlemleri (Yaz Dönemi Oidb tarafından aktifleştirildikten sonra) Son aktif ders kodlarının

Kök Hücre Plastisitesi ve T ptaki Kullan m Alanlar

Banka Kredileri E ilim Anketi nin 2015 y ilk çeyrek verileri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankas (TCMB) taraf ndan 10 Nisan 2015 tarihinde yay mland.

Kardiyovasküler Tedavide Yeni Ufuklar: Hücresel Kardiyomiyoplasti ve Kök Hücre Transplantasyonu

BİYOEŞDEĞERLİK ÇALIŞMALARINDA KLİNİK PROBLEMLERİN BİR KAÇ ÖZEL OLGUYLA KISA DEĞERLENDİRİLMESİ Prof.Dr.Aydin Erenmemişoğlu

BALIK YAĞI MI BALIK MI?

1.YARIYIL, DERS KURULU II: TEMEL TIP BİLİMLERİNE GİRİŞ II

Vücudumuzdaki kas, karaciğer, cilt hücreleri gibi hücrelerin hedefleri bellidir ve bu hücreler bölündükleri zaman kendileri gibi hücre oluştururlar.

Akış: Organ İskemilerinin Erken Tanısında Yeni Bir Uygulama: Laser Speckle Görüntüleme


Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

2008 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ ÖN DEĞERLENDİRME NOTU

Kök Hücre ve Farklılaşma

TIPTA UZMANLIK KURULU. 23/06/2010 tarih ve 82 sayılı Karar Sayfa 1 / 14

Kök Hücre Plastisitesi ve Kan Bankacılığı. Prof. Dr.Ercüment Ovalı

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Kliniği

Telomeraz enzim eksikliğinin tedavisinde yeni yaklaşımlar. Prof. Dr. Fatma İnanç Tolun / Kahramanmaraş

ÖZGEÇMİŞ. 1. Adı Soyadı : Arzu Keskin Aktan 2. Doğum Tarihi : 29/04/ Unvanı : Doktor Öğretim Üyesi 4. Öğrenim Durumu : Doktora

DÜZEN LABORATUVARLAR GRUBU MOLEKÜLER TANI MERKEZİ İSTANBUL

UÜ-SK ORGAN VE DOKU NAKLİ PROSEDÜRÜ

2016 Ocak ENFLASYON RAKAMLARI 3 Şubat 2016

BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9

-Bursa nın ciroları itibariyle büyük firmalarını belirlemek amacıyla düzenlenen bu çalışma onikinci kez gerçekleştirilmiştir.

2. KÖK HÜCRE GELİŞİMİNİN TARİHÇESİ

Retinada Kök Hücre Nakli

(Bakanlık Makamının tarih ve 1832 sayılı Oluru ile yürürlüğe girmiştir. )

KEMİK İLİĞİ TRANSPLANTASYONU

Fanconi Anemisinde Hematopoetik Kök Hücre Transplantasyonu

Transkript:

TÜRK HEMATOLOJİ-ONKOLOJİ DERGİSİ DERLEME/REVIEW The Turkish Journal of Hematology and Oncology Kök Hücre Plastisitesi ve Klinik Pratikte Kök Hücre Tedavisi Fahri ŞAHİN, Güray SAYDAM, Serdar Bedii OMAY Ege Üniversitesi T p Fakültesi, Hematoloji Bilim Dal, İZMİR ÖZET Dokular n, s n rl farkl laşma özellikleri de olsa kendilerine ait kök hücrelerinin var olduğu ve klinik uygulamalara girdiği son 10 y ld r bilinmektedir. Pekçok yeni çal şma erişkin dokularda da çok yönlü farkl laşma özelliği gösteren hücrelerin varl ğ n bildirmektedir. Kök hücreler özellikle iyileştirici-yenileştirici t bbi uygulamalardaki potansiyel rolleri nedeniyle araşt r lmaktad r. Erişkin kök hücrelerinin uygun ortam şartlar nda uygun uyar larla farkl doku ve hücrelere dönüşebildiğini gösteren pekçok çal şma vard r ve bu olaya transdiferansiyasyon ya da plastisite ad verilmektedir. Özellikle normal şartlarda hassas ve kendi kendini yenileme özelliği olmayan, nöronlar ve kalp kas gibi dokular n kök hücre uygulamalar ile tamirinin mümkün olmas gelecekte umut vaadeden tedavi uygulamalar aras ndad r. Bu derleme yaz m zda kendi klinik tecrübelerimiz eşliğinde kök hücre hakk ndaki son gelişmeler ve klinik uygulamalar konusundaki güncel yaklaş mlardan bahsettik. Anahtar Kelimeler: Erişkin kök hücre, Plastisite, Klinik uygulamalar ABSTRACT Stem Cell Plasticity and Stem Cell Treatment in Clinical Practice It has been known for decades that stem cells with limited differentiation potential are present in post-natal tissues of mammals, and adult stem cells are already clinically. Recent studies report that adult tissues might contain cells with pluripotent characteristics. Stem cells are being investigated for their potential use in regenerative medicine. A series of remarkable studies suggested that adult stem cells undergo novel patterns of development by a process to as transdifferentiation or plasticity. Especially repairing the vulnerable and normally non-regenerative tissues and organs such as neurons and heart tissue by stem cells are going to be promising treatment modalities in the future. In this review article, we summarized the recent developments in stem cell characteristics and practical application in clinical area by using our own instutitional experience. Key Words: Adult stem cells, Plasticity, Clinical applications 48

KÖK HÜCRE TARİHÇESİ Kök hücre, bir canl n n vücudunda çok uzun bir süre bölünmeye devam ederek kendini yenileyebilen ve bu sayede farkl laşm ş hücreler oluşturabilen farkl laşmam ş hücrelere verilen add r. Bir başka deyişle farkl hücre tiplerine dönüşebilme potansiyeline ve kendisini yenileyebilme gücüne sahip olan hücrelere kök hücre denir. Vücudumuzdaki kas, karaciğer, cilt hücreleri gibi hücrelerin hedefleri bellidir ve bu hücreler bölündükleri zaman yine kendileri gibi bir hücre oluştururlar. Oysa kök hücrelerin bu hücrelerden farkl olarak belirlenmiş bir fonksiyonlar yoktur. Bu yüzden ald klar sinyallere göre farkl hücre tiplerine dönüşebilirler. Bunu belirleyen en önemli etkenler de genler ve d ş uyaranlard r. Vücudumuzdaki herhangi bir hücre grubunda ölüm ya da hasar meydana gelince kök hücreler hangi hücreye ihtiyaç varsa o hücreye dönüşüm gösterirler. Sperm ile ovumun birleşmesi ile ortaya ç kan zigot tek baş na tüm organizmay meydana getirebilecek genetik bilgiye ve güce sahiptir. Bu, tüm hücrelere dönüşebilme potansiyeline sahip ilk embriyonel hücreye totipotent hücre denir. Döllenmeyi takiben ilk 4-5 gün içerisinde bu hücreler ayn güce sahip olup herbiri tek baş na bir organizma meydana getirebilme yeteneğinde hücrelerdir. Yaklaş k 5 gün sonras nda yani 2-3 bölünme sonras nda oluşan hücre kitlesine de blastosist denir ki bu kitle (iç hücre kitlesi) içindeki hücreler de vücuttaki tüm hücrelere dönüşebilme yeteneğine sahiptir. Ancak bu hücreler tek başlar na bir organizmay oluşturamazlar. Bu nedenle bu hücrelere puliripotent hücre denir. Bu aşamadan sonra hücreler daha özel fonksiyonlara sahip olmakta ve erişkin kök hücreleri oluşturmaktad rlar. Biraz daha özelleşmiş olan bu kök hücrelere ise multipotent hücre denmektedir. Buna en iyi örnek hem çocukluk döneminde hem de erişkin dönemde kemik iliğinde bulunan hematopoetik kök hücrelerdir. İnsan vücudunda ancak birkaç hücre türüne dönüşebilen bu hücreler, laboratuvar koşullar nda gerekli destekleyici ortam ve sinyaller sağland ğ nda çok daha fazla hücre türüne dönüşebilmektedir. Bu bilgiler ş ğ nda, insanl k tarihi boyunca sorulmuş olan şu soru tekrar gündeme gelmiştir: Hasara uğram ş bir organ n fonksiyonlar n restore etmenin, onun yerine yenisini koymaktan daha iyi bir yolu var m d r? Tarih boyunca transplantasyon düşüncesi bu soru üzerine yoğunlaşm ş olup sfenksler, deniz-k zlar ve kantaronlar mitolojide birer zenotransplantasyon örneği olarak yerini alm şt r. Mitolojide ateşi Olimpos Dağ ndan, tanr lardan çalarak insanl ğa hediye etmesi üzerine Zeus taraf ndan cezaland r lan Prometheus un hikayesi de buna bir örnektir. Zeus taraf ndan Kafkas (Kaf) dağ nda bir kayaya bağlanarak karaciğerinin hergün bir kartal taraf ndan yenmesi şeklinde bir cezaya çarpt r lan Prometheus un karaciğeri hergün kendisini yenilemektedir. Bu, karaciğer hücresinin rejenerasyon yeteneği ve dolay s ile kök hücre kavram n ortaya koyan ilk hikayedir. Yüzy llar sonra bu transplantasyon fantezisi ve teknolojisi, t bbi bir profesyonelin eline geçerek klasik edebiyat n bir uç örneğini oluşturacak şekilde Mary Shelley in Frankenstein roman na malzeme olmuştur. Bugünün kök hücre tedavisi üzerine dünyada belki de ilk çal şmalar yapan, insan ömrünü uzatman n yolunun, doğum sonras at lan plasentalarda, kordon hücrelerinde olduğunu söyleyen araşt rmac Prof.Dr.Süreyya Tahsin Aygün dür. 1950-1960 l y llarda kendisi hayvanlarda fetal greftler ve kordon kan greftleri ile çeşitli hastal klar n tedavisinde araşt rmalar yapm ş ve almanca t p dergilerinde yay nlam şt r. İlk olarak 1967 y l nda tan mlanan embriyonel karsinoma hücrelerinin kültür ortam nda çoğalt lmas da bu alanda ileri doğru at lm ş önemli bir ad md r ve o zamandan beri insan ve fare teratokarsinomlar ndan çok say da hücre serisi tan mlanm şt r. Bu hücrelerin diferansiyasyonu; embriyoid cisimcikler olarak adland r lan embriyobenzeri oluşumlar n meydana gelmesiyle sonuçlanan hücre agregasyonu ile gelişir. Söz konusu embriyoid cisimcikler ilk olarak, embriyonal karsinomlu farelerin asit s v lar nda gözlenmiştir. Bu hücrelerin, gelişimsel biyologlar için de önemli bir model oluşturduklar, çünkü in-vitro diferansiyasyon paternlerinin, embriyogenezin çeşitli yönlerini aç klad ğ ve 3 germ tabakas n n tümünü temsil edici hücrelerin oluşumu ile sonuçland ğ görülmektedir. Ayn zaman döneminde; in vitro fertilizasyon kliniklerinden al nan fazla embriyolar kullan larak insan embriyonik kök hücrelerinin üretilmesine yönelik çal şmalar da başlam şt r. Bu çal şmalar 49

başlang çta başar s z olmuş ancak pre-implantasyon blastosistlerinden izole edilen hücrelerde diferansiyasyonu incelemek için yap lan bir teşebbüsde tavşan embriyo hücreleri kültür ortam na getirilebilmiştir. 1998 de ilk insan embriyonik kök hücreleri kültüre edilebilmiştir. Ayn zaman diliminde, insan primordial germ hücrelerinden embriyonik germ hücreleri elde edilmiştir. Bu kök hücrelerin gelecekte hastal k tedavisi için kullan labilecek olmas büyük bir heyecan yarat rken, henüz çözümlenmemiş etik sorunlar ciddi bir direnç yaratm şt r. Bu hücrelere karş gösterilen etik reaksiyonlar sonucu, erişkin kök hücreleri ile ilgili çal şmalar da yoğunlaşm ş ve bu hücrelerin belirgin plastisiteleri kemik iliğinden kas, beynin kana çevrilmesi, kan n beyne çevrilmesi gibi başl klar n görülmesine neden olmuştur. Bu ilk çal şmalardan sonra erişkin ve embriyonik kök hücrelerle ilgili çok say da yay n ortaya ç km şt r. Bunlar n hepsi ayn amac taş maktad r: kök hücre esasl tedavi (1). KÖK HÜCRE PLASTİSİTESİ Temelde gerçek kök hücre tan m n oluşturan prensipler şunlard r: 1- Kendi kendini yenileyebilme yeteneği ya da başlang çtaki hücrenin karakterlerini taş yan en az bir benzer hücre oluşturabilme yeteneği (self-renewal), 2-Tek bir hücreden birden fazla seri hücresine farkl laşabilme (multi-lineage differentiation), 3-Belli bir dokunun in-vivo fonksiyonel rekonstruksiyonu (2). İlk olarak farelerden ve daha sonra da insan-d ş primatlardan ve çok daha yak n bir zaman önce insan blastosistlerinden elde edilen embriyonik kök hücreler (EKH) bu temel prensiplerin tümüne uymaktad r. Erişkin kök hücrelerin büyük bir bölümü, selfrenewal ve diferansiyasyon potansiyellerinin Embriyonik kök hücrelerindekinden daha düşük derecede olmas na karş n bu kriterlere uymaktad rlar. Üzerinde en iyi çal ş lm ş erişkin kök hücreler olan Hematopoietik kök hücreler (HKH) en az ndan in vivo olarak self-renewing (kendi-kendini yenileyen) hücre bölünmelerine uğramakta, tek hücre düzeyinde bütün matür kan elemanlar na diferansiye olabilmekte ve myeloablasyona uğram ş bir insan n veya hayvan n kemik iliğini yeniden popule edebilmektedir. Diğer erişkin kök hücreler ise daha yak n zamanlarda tan mlanm şlard r ve bu nedenle de üzerlerinde daha az çal ş lm şt r. Bununla beraber nöronal kök hücreler (NKH), mezenkimal kök hücreler (MKH) ve epidermal kök hücreler yukar da aç klanan temel kriterlere uymaktad rlar. Korneal kök hücreler ve angioblastlar ya da endoteliyal kök hücreler olarak adland r lan diğer kök hücreler de tek bir diferansiye hücre tipine diferansiye olabilme özelliklerinin d ş nda bu kriterlere uymaktad rlar (3). Son y llarda; belli bir dokudan al nan hücrelerin farkl bir dokuya diferansiye olabilme özelliği gösterdiğini bildiren çal şmalar n say s giderek artm şt r ve bu çal şmalar, kök hücre plastisitesi çat s alt nda toplanm şlard r. Kök hücre plastisitesi; bir hücrenin köken ald klar dokular n d ş ndaki dokulara diferansiye olabilme özelliğini tan mlamaktad r. Bunun örnekleri aras nda endotele, kas hücrelerine, kalp kas na ve hepatositlere dönüşebilen kemik iliği kökenli hücreler ve hatta pürifiye edilmiş hematopoietik kök hücreler bulunmaktad r. Hematopoietik Kök Hücre Plastisitesi ve Hematopoietik Kök Hücre ile İlgili Çal şmalar Hematopoietik kök hücre diferansiyasyonunun dokuya s n rl olduğu bilgisinin değişmesi ve sadece hematopoietik hücrelere değil ama ayn zamanda iskelet kas na, kalp kas na, endotele, nöroektoderme, cilt epiteline ve endodermal hücrelere (hepatositler, gastrointestinal sistem epiteli ve akciğer epiteli) diferansiyasyonun tan mlanmas ile birlikte plastisite kavram ortaya ç km şt r. Hematopoietik kök hücrelerin iyi bilinen diferansiyasyon şemas nda en üstte hematopoietik kök hücre, ortada bir hücre dizisi oluşturmak üzere yolu çizilen transit hücreler ve en sonda terminal diferansiyasyonu olan hücreler bulunur. Bu dönüşümün gerçekleştiğini kan tlamak için yani plastisiteden bahsedebilmek için 3 koşul gerçekleşmelidir: Birincisi değişen hücrenin orijini hücre mark rlar ile belirlenmelidir, ikincisi, değişen hücrenin bulunduğu dokunun morfolojik parças olduğu gösterilmelidir ve üçüncüsü, değişen hücre bulunduğu dokunun ya da organ n fonksiyonlar n edinmelidir. Erişkin kök hücre plastisitesini bildiren çal şmalar n %80 den fazlas bugüne dek kemik iliği (Kİ) yada hematopoietik kök hücrelerden 50

zenginleştirilmiş olan Kİ veya periferik kan kullan larak gerçekleştirilmiştir. Bu çal şmalar n tümünde taze Kİ veya periferik kan hücreleri önceden in vivo kültürleri yap lmadan transplante edilmişlerdir. Bu nedenle plastisite özelliği olan hücrelerin kendini yenilemeye uğray p uğramad ğ sorusu değerlendirilememiştir. Üstelik, greftlenen hücrelerin sekonder al c lara yeniden-transplante edilmemiş olmas da in vivo olarak plastisite özelliğine sahip olan hücrenin self-renewal özelliğinin değerlendirilmesini engellemiştir. Bu çal şmalar n istisnalar ; tek hücrenin hematopoiezi yeniden başlatt ğ ve bu şekilde in vivo olarak HKH selfrenewal n düşündürdüğü Krause ve arkadaşlar (4) ile Grant ve arkadaşlar (5) taraf ndan gerçekleştirilen çal şmalard r. HKH den zenginleştirilmiş fare Kİ hücrelerinin sistemik enjeksiyonunun ard ndan hepatositlerin fonksiyonel olarak replase olduklar n gösteren bir çal şma Lagasse ve arkadaşlar (6) taraf ndan gerçekleştirilmiş ve bu alana ş k tutan önemli bir çal şma olmuştur. Bu çal şmada kullan lan hayvan modeli, fumaril asetoasetat hidrolaz (FAH) enzimini kodlayan genin delesyonu sonucunda meydana gelen herediter tirozinemi modeli idi. Bu mutasyonun letal olmas na karş n, hayvanlar FAH n ak m yönünde bulunan (upstream) 4-hidroksifenilpiruvat dioksigenaz enzimini inhibe eden 2-(2-nitro-4-florometilbenzoil)-1,3-siklohekzandione (NTBC) verilmesiyle hayatta tutulabilmektedir. Lagasse ve arkadaşlar wild-type Kİ ya da HKH den zenginleştirilmiş wild-type Kİ'lerle transplantasyon uygulanan hayvanlar n NTBC tedavisinden kesilebileceklerini ve donör Kİ ve HKH lerinin, diğer türlü letal olan fenotipi kurtarma aç s ndan fonksiyonel olmas gereken hepatositlerin fenotipik karakterlerini taş yan hücrelere diferansiye olduklar n göstermişlerdir (6,7). Orlic ve arkadaşlar taraf ndan yap lan bir diğer önemli çal şmada araşt rmac lar, bir fare myokard iskemisi modelinde infarktüse uğram ş olan alanda HKH den zenginleştirilmiş greftlemenin, Kİ'nden köken alan ve immatür kardiomyositlerin karakterlerini taş yan hücrelerin greftlenmesine yol açt ğ n göstermişlerdir. Ayr ca, kardiak fonksiyonlarda belirgin bir iyileşme gözlenmiştir (8). Bjornson ve ark. erişkin fare beyninden nöronal kök hücreleri izole ettiler ve uygun büyüme faktörleri ile in vitro ortamda onlar çoğaltt lar ve intravenöz olarak radyasyona maruz kalm ş farelere enjekte etmişlerdir. Yap lan inceleme sonucu nöronal kök hücrelerin hematopoietik yeniden yap lanmay sağlad ğ n gösterdiler ki bu çal şma; nöroektodermal kökenli kök hücrelerin mezodermal kökenli hematopoietik hücreleri oluşturduğunu göstermesi bak m ndan değerlidir (9). Yine Clarke ve ark. fare beyninden elde edilen nöronal kök hücrelerin, blastosiste enjeksiyonundan sonra her 3 germ yaprağ n oluşturabildiğini göstermişlerdir (10). Mezenkimal Kök Hücre ile İlgili Çal şmalar Kemik iliği oluşturan bir diğer hücre grubu da MKH lerdir. MKH ler, çok say da pasaj boyunca ex-vivo olarak kültürde üretilebilmekte ve tek hücre düzeyinde osteoblastlar, kondroblastlar, adipositleri, fibroblastlar ve iskelet myoblastlar n da içeren mezodermal hücrelere diferansiye olabilmektedirler (2,11). MKH ler in vivo olarak kullan ld klar nda yukar da say lan hücre tiplerinin ayn dizisine diferansiye olabilmektedir (12). Çok say da yeni çal şma MKH lerin; mezoderminin d ş nda kalan endotel, nöroektoderm ve endoderm de dahil olmak üzere çok çeşitli hücrelerin karakterlerini kazanabileceklerini bildirmektedir. MKH - lerin kullan ld ğ tüm çal şmalarda in-vitro olarak çok say da pasajdan geçirilerek kültürü yap lm ş hücreler kullan ld ğ için bu çal şmalar, plastisitesi olan hücrelerde kendini-yenileme özelliğinin de olduğunu göstermektedir(2). Horwitz ve ark. osteogenezis imperfektal 3 çocuğa allojenik match sibling tüm kemik iliğini içeren transplantasyon yapt lar. 3 çocukta da transplantasyonu izleyen ilk 6 ayda k r k say s nda anlaml azalma meydana geldiğini gözlemişlerdir. Ayn ekip osteoartozlu hastalara MKH leri intraartiküler vermişler, hastalarda klinik düzelme olmamas na karş n sinoviyal biyopsi değerlendirmesinde olumlu gelişmeler tespit etmişlerdir (13). Erişkin Hematopoietik Kök Hücrenin Kalp Kas Hücresine Diferansiyasyonu Orlic ve ark. seçilmiş hematopoietik kök hücreleri (GFP-Yeşil Flöresan Protein- eksprese eden ve lin, c-kit + ve lin, c-kit ) koroner arterleri bağlanarak miyokard infarktüsü yap lan farelerin nekrozlu myokard alan çevresine enjekte etmişlerdir. Enjeksiyondan 9 gün sonra c-kit +, linhücrelerin enjekte edildiği nekrozlu alan n 51

%68 inde myokard n her 3 kat n n rejenerasyonunu göstermişlerdir. Ancak c-kit-,lin- hücrelerin enjekte edildiği farelerde myokardda rejenerasyon görülmemiştir. Bu anatomik rejenerasyon ile kalp fonksiyonlar hem sistolik (%40 art ş) hem de diyastolik (%36) olarak belirgin düzelmiştir. Ayr ca myokard rejenerasyonuna ek olarak endokard ve damarlar n da eş zamanl rejenerasyonu görülmüştür (14). Yine Orlic ve ark. tarafa ndan yap lan diğer bir çal şmada, G-CSF ve kök hücre faktörü (SCF) kullanarak c-kit+,lin- hücreler periferik dolaş ma ç kar lm ş ve dolaş mda artan bu hücrelerin nekrozlu myokard n tamirine yol açmas sağlanm şt r. Sitokinle mobilize edilen farelerin %70 i post transplant 27 gün yaşam ş ve nekroz alan %40 küçülmüş, kavite dilatasyonu %26, diyastolik stres %70 azalm şt r (15). Kocher ve ark. da G-CSF ile stimüle edilen CD34+ kök hücreleri intravenöz olarak ratlara enjekte etmişlerdir. Enjeksiyon sonras nekroz alan çevresinde neovaskülarizasyon ve anjiojenezin olduğunu göstermişlerdir (16). Klinik olarak yap lan çal şmalardan biri Strauer ve ark. na aittir. Bu çal şmada kemik iliği hücreleri intrakoroner enjekte edilerek infarkt sahas nda küçülme, ventriküler fonksiyonlarda ve myokardiyal perfüzyonda düzelme saptanm şt r. Bu çal şmada kök hücre infüzyonundan önce balon anjioplasti ve stent uygulamas ve koroner arter bypass operasyonu yap lm şt r (17). İngiliz çal şma grubu taraf ndan yap lan bir diğer çal şmada; myokard infarktüsü geçirmiş ejeksiyon fraksiyonlar (EF) düşük, 14 hastaya koroner arter by-pass operasyonu s ras nda kendi sternumlar ndan al nan kemik iliği hücreleri myokard n skar alan na enjekte etmişlerdir. Operasyon öncesi, operasyondan 6 hafta sonra ve 10. ayda dobutaminli stres EKO uygulanarak hücresel kardiyomyoplastinin bölgesel ve global olarak sol ventrikül fonksiyonlar üzerindeki etkisini incelemişlerdir. Çal şma sonucunda da hem bölgesel hem de global duvar hareketlerinde iyileşme ile kardiyak fonksiyonlarda art ş sağlanm şt r. Ayr ca 10 ayl k takip süresi boyunca hiçbir hastada ventriküler aritmi gözlenmemiştir (18) Yirmi hasta üzerinde otolog progenitör hücrelerin intrakoroner infüzyonu ile yap lan bir çal şman n (TOPCARE-AMI) ilk sonuçlar yay nlanm şt r. Bu çal şma dahilinde ST segment elevasyonlu infarktüs geçiren ve akut koroner reperfüzyonlu stent uygulanan hastalar n 9 una kemik iliği kaynakl, 11 ine ise periferik kan kaynakl progenitör hücrelerin intrakoroner infüzyonu yap lm şt r. Global sol ventrikül EF sinde belirgin art ş, infarkt alan nda duvar hareketlerinde belirgin iyileşme, sol ventrikül end-diyastolik volümünde azalma ve remodeling üzerine yararl etkiler gözlenmiştir. Bunlar n yan s ra pozitron emisyon tomografisi (PET) ile değerlendirilen infarktl segmentlerde myokardiyal canl l ğ n belirgin olarak artt ğ saptanm şt r (19). Kardiyoloji Alan nda Kök Hücre Tedavisi ile İlgili Ege Üniversitesi Deneyimi Myokarda myosit oluşumunu sağlayacak hücre nakilleri günümüzde kalp nakli d ş nda tedavi alternatifi olmayan hasta grubu için en umut verici yoldur. Farkl kaynaklardan hücre nakilleri ile ilgili çal şmalar yoğun bir şekilde devam etmektedir. Allojeneik veya ksenojenik fötal kardiomyosit nakli deneysel çal şmalar devam etmekte ve önemli immün ve etik sorunlar taş maktad r. Ototransplantasyonda ise etik ve immün sorunlar söz konusu değildir. Bu amaçla transforme iskelet myoblastlar, düz kas hücre nakilleri deneysel olarak çal ş lm ş ve myokard fonksiyonlar n iyileştirdikleri gösterilememiştir. Son y llarda kök hücre biolojisi ile ilgili çok miktarda araşt rma yay nlanm şt r. İn vitro ve hayvan çal şmalar yla farkl kaynaklardan elde edilen kök hücrelerin uygun koşullar alt nda transdiferansiasyon gösterebildiği kan tlanm şt r. Klonlama çal şmalar farkl embriyonal katlar kat edebilen transdiferansiasyon potansiyeline sahip hücrelerin hematopoietik doku, sinir dokusu, karaciğer ve kas dokusunda bulunabildiğini ortaya koymuştur. Özelllikle insan blastosit hücrelerinin farkl dokulara diferansiye olma potansiyelleri en yüksektir. Etik sorunlar sebebiyle bu hücreler kullan lamamaktad r. Blastosit hücrelerine yak n proliferasyon ve transdiferansiasyon kabiliyetine sahip olan hücreler erişkin hematopoietik kök hücrelerdir. Uygun koşullar alt nda kültüre edildiklerinde iskelet kas ve myokard hücrelerine farkl laşabilirler. Hayvan infarkt modellerinde otolog hematopoietik hücrelerin myokard rejenerasyonunu sağlad ğ gös- 52

terilmiştir. Ege Üniversitesi Kalp Damar Cerrahisinden Özbaran; Omay, Nalbantgil ve ark ile kalp nakli bekleyen no-hope patient hasta grubundan 6 hastada uygulad ğ otolog hematopoietik kök hücre transplantasyonu çal şmas bu alanda konjestif kalp yetmezliğindeki ilk insan çal şmas olup birçok çal şmaya öncülük yaparak yeni bir pencerenin aç lmas na neden olacakt r. 35-65 yaş aras nda, sistemik hastal ğ olmayan EF<%25, NYHA Class 3-4 olan hastalar çal şmaya al nm şt r. Hastalar çal şmaya al nmadan önce Talyum sintigrafisi, Dobutamin stres EKO ve PET ile değerlendirilip myokardiyal viabilitenin olmad ğ gösterilmiştir. Hastalar 5µg/kg/gün G- SCF ile mobilize edilerek aferez yöntemi ile periferik kök hücre ürünü toplanm şt r. Kök hücre içeriği flowsitometrik olarak değerlendirilmiştir. Kök hücre ürünü elde edilen hastalar operasyona al narak aç k kalp cerrahisi ile infarkt alan na multipl enjeksiyonlar yap lm şt r. Hastalar n izlemi klinik, EKO, Talyum sintigrafisi ve PET ile yap lm şt r. Çal şmada yer alan hastalarda 1 i operasyon d ş nedenle ex olmuş diğer 5 hastada ise 6. ve 12. ay değerlendirmesinde belirgin klinik iyileşme saptanm şt r. Bu hastalar n sol ventrikül EF ile NYHA s n flar operasyon öncesi değerlerine göre belirgin düzelmiştir. Ex olan hastan n otopsi materyalinden yap lan nekropsi sonucunda da gerek hematoksilen eozin boyas gerekse CD31 ve CD34 boyalar ile yap lan değrlendirmelerde anjiojenik tomurcuklanma gösterilmiştir. Klinik olarak ve EKO incelemesi sonucu belirgin düzelmenin gözlendiği hastalardan biri 18. ay nda ani kardiak arrest nedeniyle ex olmuştur. Diğer hastalar n 2 y ll k sonuçlar değerlendirildiğinde ise klinik olarak belirgin düzelmenin yan s ra EKO ve PET de de anlaml düzelmeler gözlenmiştir (20). Bu çal şman n ön verileri oldukça umut vericidir. Bu çal şmada şu ana kadar 14 hasta çal şmaya dahil edilmiştir. Hasta say s n n artt r lmas yan s ra, yay nlanan çal şmadaki hastalar n uzun dönem sonuçlar n n değerlendirilmesi sonucu ileriye daha net bakabileceğimizi ve iskemik kalp hastal klar n n yan s ra dilate kardiyomyopati gibi tedavi alternatiflerinin k s tl olduğu birçok kardiyolojik hastal ğ n tedavisinde kök hücre naklinin yer alacağ n umut ediyoruz. Endotelyal Rejenerasyon Yeşil Flöresan Protein pozitif (GFP+) hücreler, Lin- Sca-1+ c-kit+ fenotiplerine dayan larak transjenik fare kemik iliğinden izole edilmiştir. Çok say daki farelerin her birine tek bir transplante edilmiş GFP+ hücre enjekte edilmiştir. Çok say da al c da kemik iliği 6 ay içinde yeniden konstrukte edilmiştir. Araşt rmac lar daha sonra, bir retinopati modeli olarak retinal vaskulatürde fotokoagulasyonu indüklemek amac yla Argon yeşili lazer sistemini uygulam şlard r. Hasara uğram ş olan damarlar n yerini 3 hafta içinde yeni, gelişmekte olan, GFP+ kapiller ağ alm şt r. Yazarlar, kan hücrelerinin ve endotelin her ikisinin birden ayn GFP+ hücreden köken almalar nedeniyle bu aktiviteyi, embriyonik hemanjioblastlara benzeyen erişkin kemik iliği hücrelerine atfetmişlerdir (21). Erişkin Hematopoietik Kök Hücrenin Nöronal Hücreye Diferansiyasyonu Beyinde nöronlar ve glial hücreler (mikrogli, makroglia,astroglia ve oligodendrositler) bulunur. Eglitis ve ark. farelere Kİ transplantasyonu yapt ktan sonra beyinde kemik iliğinden kaynaklanan mikroglialar n ve astrositlerin varl ğ n göstermişlerdir (22). Yine Eglitis ve ark. ile Brazelton ve ark. kemik iliği kökenli hücrelerin nöronlara da diferansiye olabileceğini göstermişlerdir (22,23). Mezey ve ark. kemik iliği transplantasyonu al c lar n n serebral korteksinde ve hipokampusta Y kromozomu içeren donör kaynakl nöronal hücrelerin seyrek görülen kümelerinin varl ğ n göstermişlerdir (24). Nörolojik Hastal klar n Tedavisinde Kök Hücrenin Yeri ve Ege Üniversitesi Deneyimi Yak n zamana kadar erişkin memeli canl larda santral sinir sistemi hücrelerinin rejenere olamad ğ düşünülürdü. Bu görüş, uygun ortamda nöron, astrosit veya oligodendrosit olarak diferansiye olabilen multi-potent nöronal kök hücrelerinin mevcudiyetinin gösterilmesi ile terkedilmektedir (22-25). Normalde santral sinir sisteminde rejenere olabilen kök hücrelerinin dentat subgranuler bölgede, lateral ventriküller ve hipokampus çevresinde bulunduğu gösterilmiştir. Bu hücrelerin serebral infarkt gibi durumlarda devreye girerek 53

iyileşmeye katk da bulunduğu ancak say ca yetersiz olmalar ve ortaya ç kan gliozis gibi nedenler ile s n rl etkileri olduğu düşünülmektedir. Bu nedenle d şar dan verilmeleri tedavi için uygun bir seçenek olarak görülmektedir (26). Kök hücre kaynağ olarak fötal doku kullan larak yap lan çal şmalarda baz hastal klarda başar l sonuçlar al nm şt r: Bunlardan biri; deneysel olarak omurilik yaralanmas nda fötal omurilik transplantlar kullan larak rejenerasyon olduğunun gösterilmesidir (27). İnsanlarda ise son yirmi y l içinde 300 kadar Parkinson hastas na dopaminerjik hücre transplantasyonu gerçekleştirilmiştir. Bu uygulamalar n çoğunda dopaminerjik nöronlar insan fötuslar n n ventral mezensefalonundan elde edilmiştir. İmplantlar n fonksiyonel olarak doku ile uyum sağlad klar ve canl l klar n sürdürdükleri PET-scan ve hastalar n klinik olarak düzelmeleri ile kan tlanm şt r. Ancak bu çal şmalarda bir hasta için 6-7 fötus kullan lmas etik bir sorun gibi görünmektedir. Diğer yandan yabanc dokunun immunolojik reddedilme ve transinfeksiyon riskleri de bulunmas bu çal şmalar n diğer bir dezavantaj olarak karş m za ç kmaktad r (28, 29). Serebral infarkt için deney hayvanlar nda geliştirilen modellerde kök hücreleri kullan lm ş ve anatomik ve fonksiyonel iyileşmeye önemli katk da bulunduğu görülmüştür. Bu çal şmalar n yan s ra insan teratokarsinom dokusundan izole edilmiş embriyonel karsinom hücreleri serebral infarkt tedavisi için insanlarda kullan lm ş ancak bu hücrelerin teratojenik potansiyeli olmas kullan m n önemli ölçüde s n rlam ştrr. Karaciğer, amniyon membran, olfaktor bulbus ve postmortem erken dönemde (~20 saat) insan kadavralar ndan nöronal kök hücreleri elde edilebildiği gösterilmiştir. Ancak daha önce bahsedilen transinfeksiyon, say ca yetersiz olmas ve etik sak ncalar nedeni ile elde edilmesi ve kullan m güçtür. Hastalar n kendi kemik iliğinden elde edilen otolog kök hücreleri etik aç dan sorunsuz olmalar ve klinik riskleri taş mad ğ ndan ideal kaynak gibi görülmektedir. Hematopoetik kök hücrelerin uygun koşullarda nöronal hücre diferansiyasyonu gösterebileceği in vitro ve deney hayvan çal şmalar nda gösterilmiştir (30). Erişkin Hematopoietik Kök Hücrenin İskelet Kas Hücresine Diferansiyasyonu Erişkin hematopoietik kök hücrenin iskelet kas hücresine diferansiye olabileceği çeşitli çal şmalarla gösterilmiştir. İlk olarak Ferrari ve ark. kemik iliği kaynakl hücreleri hasarl kas bölgesine direkt enjekte ederek kök hücrelerin iskelet kas na diferansiyasyonunu gösterdiler. Sadece direkt enjeksiyon değil ayn zamanda Kİ transplantasyonundan sonra kas hasar meydana getirildiğinde de donör kökenli hücreler yeni kas liflerinin oluşumuna katk da bulunmuştur (31). Gussoni ve ark. da fare muskuler distrofi modelinde seçilmiş hematopoietik kök hücrelerle yap lan transplantasyon sonras donör kökenli distrofin eksprese eden hücreleri göstermişlerdir (32). Erişkin Hematopoietik Kök Hücrenin Karaciğer Hücresine Diferansiyasyonu İlk olarak Peterson ve ark. kemik iliği transplantasyonu yap lan ratlar n karaciğer hasar na maruz b rak lmas ndan sonra donör kaynakl hepatositlerin varl ğ n göstermişlerdir. Theise ve ark. ise Kİ transplantasyonu yap lan fare ve insanlarda akut karaciğer hasar olmaks z n da donör kaynakl hepatositlerin varl ğ n göstermişlerdir (33). Wang ve ark. yapt ğ önemli bir çal şmada da insan kaynakl hematopoietik kök hücre nakli yap lan immün yetmezlikli farelerde, insan albumini sentez eden hepatositleri göstermişlerdir (34). Erişkin Hematopoietik Kök Hücrenin Renal Hücrelere Diferansiyasyonu Kİ transplantasyonundan sonra fare ve insan böbreklerinde donör kökenli böbrek epiteliyal hücrelerinin ve mezenjial hücrelerin varl ğ gösterilmiştir. Masuya ve ark. da tek hematopoietik kök hücreden elde edilen hücrelerle yapt klar transplantasyon ile hematopoietik kök hücrelerin yine fonksiyonel glomerüler mezenjial hücre yap m na kat ld ğ n göstermişlerdir (35). SONUÇ Erişkin kök hücre plastisitesinin klinikte büyük ölçüde faydal olabilmesi için, iyi şekilde karakterize edilmiş erişkin pluripotent kök hücrelerin kolay elde edilebilir bir kaynağ na gerek duyulmaktad r. Eğer pluripotens özelliği, de-diferansiyasyona 54

neden olan ex vivo manüplasyonlar sonucunda kazan l yorsa, bu olaylar n meydana gelme s kl ğ n n ve doğruluğunun artt r labilmesi için hücre serisi değişiminin alt nda yatan moleküler mekanizma(lar) n tan mlanmas gerekecektir. Aç klanmas gereken tehlikeli bir nokta, de- ve rediferansiyasyon süreçlerinin her zaman için, aberan diferansiyasyona yol açabilecek ve hatta onkojenik olabilecek istenmeyen genetik değişiklikler olmadan gerçekleşip gerçekleşmeyeceğidir. Pluripotent kök hücreler gerçekten de in vivo olarak mevcutlarsa, bunlar n doğal ortam ve proliferasyonlar ve/veya diferansiyasyon davran şlar ve hasar yerinde toplanma yetenekleri klinik kullan labilirlikleri aç s ndan önemli olacakt r. Bu ayr ca, klinisyenleri ve bilim adamlar n, var say lan sakin pluripotent kök hücrelerin ex vivo kültürlerdeki aktivasyon veya in vivo manüplasyon yoluyla re-aktivasyonunun; embriyonal kök hücreleri in vivo olarak transplante edildiklerinde görülen teratomlara benzer bir şekilde kontrol edilemeyen proliferasyonlara ve/veya diferansiyasyon sürecine yol aç p açmayacağ n incelemeye itmelidir. Erişkin kök hücrelerin en önemli avantajlar ndan birinin, hastadan toplanabilmeleri ve bu nedenle istenmeyen immun yan tlara yol açmamalar olduğu söylenebilir. Ancak, pek çok dejeneratif hastal ğ n alt nda yatan mekanizmalar n tam olarak bilinmemesi nedeniyle, benzer defektlerin kök hücrelerde de veya onlardan gelişen diğer hücre serilerinde de bulunup bulunmad ğ bilinmemektedir. Çeşitli klinik çal şmalar n dünya çap nda pek çok merkezde sürdürülmesine rağmen, büyük ölçekli bir klinik çal şman n rasyonel bir şekilde dizayn edilmesinden önce cevapland r lmas gereken çok say da pratik ve bilimsel soru bulunmaktad r. İlk olarak; bir organ ya da dokuda fonksiyonel yarar sağlayabilmek için gerekli olacak minimum hücre say s n belirlemek çok önemlidir. Dolay s yla akla şu sorular gelmektedir: doku ya da organ onarmak için kaç tane kök hücreye ihtiyac n z olacak? Replasman amac yla verilen hücreler ne kadar süreyle fonksiyon göstermeye devam edecek? İkinci olarak; hasarl doku veya organdan, kemik iliği kökenli kök hücreleri olay yerine çekmek üzere aç ğa ç kan kemoatraktan maddelerin tan mlanmas da kritik bir önem taş maktad r. Kök hücrelerin biyolojisinin anlaş lmas ve insanlarda kök hücre tedavisinde ortaya ç kan sorular cevapland rabilmek için çok daha fazla çal şma yap lmas gerekmektedir. Cevaplanmay bekleyen tüm sorulara rağmen, kök hücrelerin hastan n kendisinden toplanmas, çoğalt larak hastaya tekrar implante edilmesi yaklaş m organ transplantasyonu ve immunosüpresif tedavinin yol açacağ sorunlara göre çok daha büyük avantajlar taş maktad r. Şu an için etkili tedavileri bulunmayan hastal klar kök hücre araşt rmalar n n cazibe noktas n oluşturmaktad r. İnkurabl yani tedavi edilemez olarak damgalanan hastal klar, gelecekte yap lacak olan kök hücre esasl tedavilerin başl ca hedeflerini oluşturacakt r. KAYNAKLAR 1. van der Heyden MA, Hescheler J, Mummery CL. Spotlight on stem cells-makes old hearts fresh. Cardiovasc Res 58(2):241-245, 2003. 2. Weissman IL. Translating stem and progenitor cell biology to the clinic: Barriers and opportunities. Science 287:1442-1446, 2000. 3. Verfaillie CM. Adult stem cells:assessing the case for pluripotency. TRENDS in Cell Biology 12:502-508, 2002. 4. Krause DS, Theise ND, Collector MI, et al. Multiorgan, multi-lineage engraftment by a single bone marrow-derived stem cell. Cell 105:369-377, 2001. 5. Grant MB, May WS, Caballero S, et al. Adult hematopoietic stem cells provide functional hemangioblast activity during retinal neovascularization. Nat Med 8:607-612, 2002. 6. Lagasse E, Connors H, Al-Dhalimy M, et al. Purified hematopoietic stem cells can differentiate into hepatocytes in vivo. Nat Med 6:1229-1234, 2000. 7. Grompe M. Therapeutic liver repopulation for the treatment of metabolic liver diseases. Hum Cell 12:171-180,1999. 8. Orlic D, Kajstura J, Chimenti S, et al. Transplanted adult bone marrow cells repair myocardial infarcts in mice. Ann N Y Acad Sci 938:221-229, 2001. 9. Bjornson CR, Rietze RL, Reynolds BA, et al. Turning brain into blood: A hematopoietic fate adopted by adult neural stem cells in vivo. Science 283:534-537, 1999. 10. Clarke DL, Johansson CB, Wilbertz J,et al. Generalized potential of adult neural stem cells. Science 288:1660-1663, 2000. 55

11. Pittenger MF, Mackay AM, Beck SC, et al. Multilineage potential af adult human mesenchymal stem cells. Science 284:143-147, 1999. 12. Liechty KW, MacKenzie TC, Shaaban AF, et al. Human mesenchymal stem cells engraft and demonstrate site-spesificdiferentiation after in utero transplantation in sheep. Nat Med 6:1282-1286,2000. 13. Horwitz EM, Prockop DJ, Gordon PL, et al. Clinical responses to bone marrow transplantation in children with severe osteogenesis imperfecta. Blood 97:1227-1231, 2001. 14. Orlic D, Kajstura J, Chimenti S, et al. Mobilized bone marrow cells repair the infarcted heart, improving function and survival. Proc Natl Acad Sci USA. 98:10344-10349,2001. 15. Orlic D, Hill JM, Arai AE. Stem cells for myocardial regeneration. Circ Res 91:1092-1102, 2002. 16. Itescu S, Kocher AA, Schuster MD. Myocardial neovascularization by adult bone marrowderived angioblasts: Strategies for improvement of cardiomyocyte function. Ann Hematol 81 Suppl 2: S21-5, 2002. 17. Strauer BE, Brehm M, Zeus T, et al. Stem cell therapy in acute myocardial infarction. Med Klin (Munich) 98 Suppl 2:14-18,2003. 18. Galinanes M, Loubani M, Davies J, et al. Autotransplantation of unmanipulated bone marrow into scarred myocardium is safe and enhances cardiac function in humans. Cell Transplant 13:7-13, 2004. 19. Assmus B, Schachinger V, Teupe C, et al. Transplantation of progenitor cells and regeneration enhancement in myocardial infarction (TOPCARE-AMI). Circulation 106: 3009-3017, 2002. 20. Ozbaran M, Omay SB, Nalbantgil S, et al. Autologous peripheral stem cell transplantation in patients with congestive heart failure due to ischemic heart disease. Eur J Cardiothorac Surg 25:342-350, 2004. 21. Grant MB, May WS, Caballero S, et al. Adult hematopoietic stem cells provide functional hemangioblast activity during retinal neovascularization. Nat Med 8:607-612, 2002. 22. Eglitis MA, Mezey E. Hematopoietic cells differentiate into both microglia and macroglia in the brains of adult mice. Proc Natl Acad Sci USA 94: 4080-4085, 1997. 23. Brazelton TR, Rossi FM, Keshet GI, et al. From marrow to brain: Expression of neuronal phenotypes in adult mice. Science 290:1775-1779, 2000. 24. Mezey E, Nagy A, Szalayova I, et al. Comment on "Failure of bone marrow cells to transdifferentiate into neural cells in vivo". Science 299: 1184, 2003. 25. Arlotta P, Magavi SS, Macklis JD. Molecular manipulation of neural precursors in situ: Induction of adult cortical neurogenesis. Exp Gerontol 38:173-182, 2003. 26. Okano H, Yoshizaki T, Shimazaki T, Sawamoto K. Isolation and transplantation of dopaminergic neurons and neural stem cells. Parkinsonism Relat Disord 9:23-28, 2002. 27. Bai H, Suzuki Y, Noda T, et al. Dissemination and proliferation of neural stem cells on the spinal cord by injection into the fourth ventricle of the rat: A method for cell transplantation. J Neurosci Methods 124:181-187,2003. 28. Armstrong RJ, Tyers P, Jain M, et al. Transplantation of expanded neural precursor cells from the developing pig ventral mesencephalon in a rat model of Parkinson's disease. Exp Brain Res.151(2):204-217, 2003. 29. Ourednik J,Ourednik V,Snyder EY.Fetal neural tissue and stem cell grafts may induce regenerative plasticity in damaged mammalian brain.clin Neuroscience Res 2:80-85, 2002. 30. Greco B, Recht L. Somatic plasticity of neural stem cells: fact or fancy? J Cell Biochem 88:51-56, 2003. 31. Ferrari G,Cusella-De Angelis G. Muscle regeneration by bone marrow-derived myogenic progenitors. Science 279:1528-1530, 1998. 32. Gussoni E, Soneoka Y, Strickland CD, et al. Dystrophin expression in the mdx mouse restored by stem cell transplantation. Nature 401:390-4, 1999. 33. Theise ND, Badve S, Saxena R, et al. Derivation of hepatocytes from bone marrow cells in mice after radiation-induced myeloablation. Hepatology 31:235-240,2000. 34. Wang X, Ge S, McNamara G. Albumin-expressing hepatocyte-like cells develop in the livers of immune-deficient mice that received transplants of highly purified human hematopoietic stem cells. Blood 101:4201-4208, 2003. 35. Masuya M, Drake CJ, Fleming PA, et al. Hematopoietic origin of glomerular mesangial cells. Blood 101:2215-2218, 2003. Yaz şma Adresi: Dr. Fahri Şahin Ege Üniversitesi T p Fakültesi Hematoloji Bilim Dal Bornova / İZMİR 56