KARANLIKTA DİYALOG DİYALOGTA GÖRÜLMEYENİ KEŞFETME SERGİSİ ÖĞRETMEN KİTAPÇIĞI

Benzer belgeler
ÖZÜR GRUBUNUN TANIMI VE ÖZELLİKLERİ. bireyin eğitim performansının ve sosyal uyumunun olumsuz yönde etkilenmesi durumunu

ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLAR

1 ÖZEL EĞİTİM VE ÖZEL EĞİTİME MUHTAÇ ÇOCUKLAR

Rehberlik ve Psikolojik Danışma Servisi 1 / 20

Çocuk bakım kanunu nun değişmesi ile engelli çocukların teşvikini genişletmek ve düzeltmek mümkünleşmiştir.

Engelliler için tasarım ölçütleri

DEHB GÜNLÜK YAŞAM KAOS HALİNE GELDİĞİNDE

Bilgisayar Destekli Fen Öğretimi

KARANLIĞIN ALIŞILMADIK DENEYİMİ

Giresun Eğitimde İyi Örnekler Çalıştayı 2015

DEHB GÜNLÜK YAŞAM KAOS HALİNE GELDİĞİNDE

Editör İbrahim H. Diken ÜNİTE 8 GÖRME YETERSİZLİĞİ OLAN ÖĞRENCİLER. Yrd. Doç. Dr. Oğuz Gürsel

Medyada Riskler. Öğr. Gör. Dr. Deniz Sezgin Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi

Yönetici tarafından yazıldı Pazartesi, 18 Mayıs :56 - Son Güncelleme Pazartesi, 18 Mayıs :58

PSİKOLOJİYE GİRİŞ DUYUM VE ALGI. Öğr. Gör. Ezgi Deveci. Işık Üniversitesi Psikoloji Bölümü

Yeni ilkokullar. - reformla ilgili kısa rehber. Yeni ilkokullar - reformla ilgili kısa rehber 1

Diyabet ve göz sorunları

Öğrenciler 2 yıllık çalışma sürecinde;

Intel Eğitim Çözümleri. En İleri Teknolojilerle, Dijital Eğitimde Yeni Bir Döneme Geçin

Kadınlar ikinci bir şansı hak ediyor!

@BaltasBilgievi

2. En başarılı olduğunuzu düşündüğünüz dersler hangileri? 3. En başarısız olduğunuzu düşündüğünüz dersler hangileri?...

İÇİNDEKİLER. Gelişim Kuramları 22 Eylem Kuramı ve Toplumsal Yapılandırmacılık 28

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ

BİREYSEL EĞİTİM PLANI Ebeveynler için Rehber

YGS-LYS de. 20 Yıllık ÇINAR Tecrübesi.

eğiticinin değişen rolü ve eğitici gelişimi

Yaşam Temelli Öğrenme. Yazar Figen Çam ve Esra Özay Köse

OKUL SOSYAL HİZMETİ NİN OKUL ERKEN TERKİ ÜZERİNE POTANSİYEL ETKİSİ

Erken (Filizlenen) Okuryazarlık

R E H B E R L İ K B Ü L T E N İ - 1

T.C. Artvin Valiliği Halk Sağlığı Müdürlüğü Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar Programlar ve Kanser Şube Müdürlüğü Ruh Sağlığı Birimi OTİZM

içindekiler BÖLÜM 1 GİRİŞ 1 B Ö L Ü M 2 PUBERTE, SAĞLIK VE BİYOLOJİK TEMELLER 49 B Ö L Ü M 3 BEYİN VE BİLİŞSEL GELİŞİM 86

BÜRO ERGONOMİSİ. Bursa Teknik Üniversitesi İş Sağlığı ve Güvenliği Koordinatörlüğü

Bu resmi ne yönden yada nasıl gördüğünüz,nasıl yorumladığınız çok önemli! Çünkü medya artık hayatımızın her alanında ve her an yanı başımızda!

1-Zihinsel kazanýmlar 2-Duyuþsal kazanýmlar 3-Bedensel kazanýmlar

1. Çocukları Tanıma Çocukların fiziksel özelliklerini tanıma Çocukların sosyo-ekonomik özelliklerini tanıma

Duygusal ve sosyal becerilere sahip Genç profesyoneller

Ankara Üniversitesi Geliştirme Vakfı Özel İlkokulu/Ortaokulu TATİLDE ÇOCUKLA BİRLİKTE OLMAK

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem.

İlhan Tarımer, ,

DUYGUSAL ZEKA. Birbirinden tamamen farklı bu iki kavrama tarzı, zihinsel yaşantımızı oluşturmak için etkileşim halindedirler.

BİREYLERE YÖNELİK HİZMETLER

R E H B E R L Đ K B Ü L T E N Đ - 3

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

EZİNE ÇOK PROGRAMLI LİSESİ HAYDİ! HALİL İBRAHİM SOFRASINA

Medya ve Teknoloji Yolu ile Erken Yıllarda Öğrenmeyi Arttırma: Benimle Oynar Mısın? &

YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM

ENSAR VAKFI EĞİTİM PLATFORMU (EVEP) SEMİNER ATÖLYESİ ITESTPLUS EĞİTİM PLATFORMU - IT+# !!!!!!!!!!! TEOG - YGS-LYS NEDİR?GS-LYS Nedİr?

TANIM. Aşağıdaki gelişim alanlarının bir kaçında ağır ve yaygın yetersizlik ile karekterize edilir;

Evet evet yanlış duymadınız, Haydi matematik oynayalım... Bugünlerde. birçok çocuğun ağzından dökülen cümle bu, diğer birçok çocuğun aksine bu

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi.

ÇOCUK HEMŞİRELİĞİ EĞİTİMİNDE BİLİŞİM VE TEKNOLOJİNİN KULLANIMI

Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetlerinin Amacı Nedir?

MEDİPOL ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ

EĞİTİM KOÇLUĞU SERTİFİKA PROGRAMI ve KASIM 2014 TARİHLERİNDE CANİK BAŞARI ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ NDE

KİTAP OKUYORUM OKUTTURUYORUM PROJESİ

wertyuiopgüasdfghjklsizxcvbnmöçq wertyuiopgüasdfghjklsizxcvbnmöçq SERVİSİ

I. GİRİŞ II. UZAK HEDEFLER

İş Yerinde Ruh Sağlığı

BİZ SİZ HEPİMİZ. Biz: Hakkımızda I Siz: Misyonumuz I Hepimiz: Vizyonumuz

Zeka Gerilikleri Zeka Geriliği nedir? Sıklık Nedenleri

REHBERLİK SERVİSİ BÜLTENİ HAZİRAN 2013

KENDİNİZE KARŞI BAHİS OYNAMAYINIZ!

ORTAOKUL DÜZEYİNDEKİ GÖRME ENGELLİ ÖĞRENCİLERİN OKULDAKİ ÖĞRENİM SÜRECİNDE KARŞILAŞTIKLARI SORUNLAR 1. GİRİŞ.

OKUMA YAZMAYA HAZIRLIK ÇALIŞMALARI

kişinin örgütte kendini anlamlandırmasına fırsat veren ve onun inanış, düşünüş ve davranış biçimini belirleyen normlar ve değerler

Diğer: Diğer:... Diğer:...

DEĞERLER EĞİTİMİ FARKLILIKLARA SAYGI

Bilişim Teknolojilerine Pedagojik Bir Yaklaşım. Mehmet AKSÜT Mega Eğitim Danışmanlık Songül ATEŞ Uşak üniversitesi Hayriye UĞURLU Uşak üniversitesi

AKANT ORTAOKULU REHBERLİK BÜLTENİ

Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü

Duyum ve Algı I (PSY 305) Ders Detayları

BAĞIMLILARIN GÖZÜNDEN DÜNYA

Öğretim Materyallerinin Eğitimdeki Yeri ÖĞRETİM TEKNOLOJİLERİ VE MATERYAL TASARIMI. Dr. Ümmühan Avcı Yücel Esin Ergün

ÖZEL SEYMEN EĞİTİM KURUMLARI EĞİTİM ÖĞRETİM YILI REHBERLİK BÜLTENİ MESLEK SEÇİMİNİN ÖNEMİ

Androgojik ve Pedagojik Yaklaşım

DÜZCE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU DIŞ PAYDAŞ MEMNUNİYET ANKETİ SONUÇLARI

AKTIF (ETKİN) ÖĞRENME

[BİROL BAYTAN] BEYANI

Bağımlılık kişinin kullandığı bir nesne veya yaptığı bir eylem üzerinde kontrolünü kaybetmesi ve onsuz bir yaşam sürememeye başlamasıdır.

KIRKPABUÇ ÜRÜN KATALOĞU 2013

YÖNETİCİ DURUMUNDA OLANLARIN

Royal Visio Görme bozukluğu olanlar ve körler için uzmanlık merkezi

PSİ153 Psikolojiye Giriş I - Prof. Dr. Hacer HARLAK

Öğretim Teknolojileri ve Materyal Geliştirme İLETİŞİM

Hangi onluğa daha yakın dan limite doğru

İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 4. SINIFLAR MAYIS-HAZİRAN AYI E-BÜLTENİ

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ

İTALYAN OKULLARI NASIL DÜZENLENMİŞTİR?

Kimya Öğretmen de Hizmet İçi Eğitim Türkiye'de İhtiyaçları

Açıklama Araştırmacı, danışman, konuşmacı: Herhangi bir maddi ilişki yoktur.

İçindekiler. Giriş. Bölüm 1: MINDFUCK ya da olasılıklarımız ve gerçek yaşamımız arasındaki boşluk 15

ÖZEL ATACAN EĞİTİM KURUMLARI

ANLAMA TEKNİKLERİ I: OKUMA EĞİTİMİ YRD.DOÇ.DR. GÖKHAN ARI

Gelişim Psikolojisinde Temel Kavramlar ve Gelişimi Etkileyen Faktörler

ÇOCUĞUMUN OKUMA ALIġKANLIĞINI VE DÜġÜNME BECERĠSĠNĠ DESTEKLĠYORUZ

VYGOTSKY SİSTEMİ: KÜLTÜREL-TARİHSEL GELİŞİM KURAMI

Darmstadt daki yeni AWO»Johannesviertel«huzur evinde. Yan yana yılları paylaşalım

Transkript:

KARANLIKTA DİYALOG DİYALOGTA GÖRÜLMEYENİ KEŞFETME SERGİSİ ÖĞRETMEN KİTAPÇIĞI

TEŞEKKÜRLER Katılımları ve bu belgenin hazırlanmasına katkıda bulunan tüm çalışmaları için Dunkeln Hamburg/ Almanya daki pedagoji ekibinin üyelerine teşekkür ederiz. TELİF HAKKI CONSENS DR. ANDREAS HEINECKE YE AİTTİR.

İçindekiler ENGELLİLİK TEMA TANIMLARI VE GERÇEKLER 7 Engellilik Nedir? 7 Sosyal Bütünleşmeye Giden Uzun Yol 7 Körlük Nedir? 7 Yasal Olarak Körlüğün Tanımı 7 Görme Engelinin Nedenleri 8 GÖRME ENGELLİLERİN YAŞAM TARZLARI 8 Kör Doğmak - Kör Olmak 8 Okullar, Eğitim ve Meslek Hayatı 9 Sosyal Sınıf ve Mali Durum 10 Görme Engeline Zihinsel Açıdan Uyum Sağlama 11 GÖRME ENGELLİLER İÇİN YÖNTEMLER VE YARDIMLAR 11 Uyum ve Hareket Becerisi 11 METODİK DİDAKTİK TALİMATLAR 12 ÖĞRETMEN KİTAPÇIĞI Consens Dr. Andreas Heinecke 4

Değerli Eğitimcilerimiz, Karanlıkta Diyalog, görülmeyenin keşfedildiği bir sergidir. Bu dikkat çekici sergide hiçbir şey görmeyecek olmanıza rağmen birçok şey keşfedeceğiniz kesin. Gösterinin ziyaretçileri, tamamen karanlık odalar arasında küçük gruplar halinde kör ya da görme engelli rehberler tarafından yönlendirilecektir. Karanlıkta Diyalog, kör olan ve kör olmayan insanlar arasında açık fikirli bir ilişki kurulmasına yönelik bir platform olmayı amaçlamaktadır ve kesinlikle sadece bir Körlük Sergisi olarak nitelendirilemez. Sergi, kör olmayan insanların körlerin deneyimini bir miktar da olsa yaşamaları için bir olanak sunmaktadır ancak körlüğün bir simülasyonu olmak gibi bir isteği ya da niteliği yoktur. Karanlıkta Diyalog daha çok görmenin farklı biçimlerini sunan bir sergidir. Bu serginin fikri, Frankfurt am Main deki Foundation Blindenanstalt ile olan çalışmalarıyla bağlantılı olarak Dr. Andreas Heinecke den çıkmıştır. 1988 yılında ilk ziyaretçiler bu ilginç fikrin ilk uygulamasını deneyimleme fırsatı bulmuştur. O zamandan beri sergi 20 den fazla ülkede ve 150 yi aşkın şehirde açılmıştır. Bu sayede, 7 milyonun üzerinde ziyaretçi, körlerin deneyimlerinin şüphesiz farklı olduğunu ancak kesinlikle görebilen insanların deneyimlerinden daha yetersiz olmadığını, anlama olanağına sahip olmuştur. Pedagojik açıdan bakıldığında serginin iki odak noktası bulunmaktadır: Birincisi engelli ve engelsiz insanlar arasında ilişki ve alışverişin var olduğu, ikincisi ise serginin duyular açısından unutulmaz bir serüven vaat ediyor olmasıdır. Sergi aracılığıyla engelli insanlarla karşılaşmanın yanı sıra sınıftaki öğrencilerinizle bir başlangıç noktası olarak tüm duyularla bir deneyim yaşama fırsatı doğmaktadır. Her iki tema da tüm okul türleri ve sınıf seviyelerinin ders programları için yüksek düzeyde güncelliğe ve çok yönlü referanslara sahiptir. Görsel olmayan algı dünyasının kapıları görme engelli rehberler aracılığıyla Karanlıkta Diyalog ziyaretçilerine açılacağından, sergideki Engellilik ve Duyu Deneyimi temaları birbirleriyle ayrılamaz biçimde bütünleşecektir. Ancak, okul sınıfları ya da diğer gruplarda her iki tema da bağımsız olarak ele alınabilir ve iki temanın derindeki odak noktaları duruma göre birbirinden ayrı tutulabilir. Pedagojik uygulama buna göre iki bölüme ayrılır: 1. Engelliliğe Uyum Sağlayamama Batılı sanayi toplumlarında engelli insanların sosyal rolü şu anda bir değişim süreci içindedir. Bu paradigmasal dönüşüm, engelli kişinin bakıma muhtaç olan pasif bir varlık olduğu klişesinden toplumun aktif ve eşit bir üyesi olduğu fikrine doğru gerçekleşmektedir. Bu gelişim farklı engellere sahip kişiler tarafından sağlanmıştır. Bu insanlar engellerinden ötürü ihtiyaçlarını açık ve net olarak ifade etmeyi ve topluma katılma haklarını savunmayı öğrenmiştir. Ancak, pratikte gerçek bir bütünleşme oluşmuş değildir. Herhangi bir değişim öncesinde, bunun gerçekleştirilmesi için öncelikle düşüncelerde ve eylemlerde engelli ve engelsiz insanların gelecekte birlikte yaşaması, öğrenmesi ve çalışması ve ailede, okulda, iş yerinde ve yaşamın her tür alanında eşit olması mümkün olmalıdır. Gerçek bir bütünleşmeye giden evrimleşme süreci, tamamen yeni gerekliliklerden önce hem engelli hem de engelsiz insanın konumunu belirlemektedir. Engelli ve engelsiz insanların açık fikirli bir ilişki kurabilmesi için gereken ön şart sadece iyi niyet ÖĞRETMEN KİTAPÇIĞI Consens Dr. Andreas Heinecke 5

değildir. Dürüstlük ve kusurlarla başa çıkma deneyimi ve engelli bir yaşamın getirdiği muhtaçlık durumu her şeyden daha büyük önem taşır. 2. Duyu Deneyimleri ve Duyu Eğitimi Geçtiğimiz on yıllarla karşılaştırıldığında tamamen farklı bir yerde olan çocukların dünyası, diğer pek çok şeyin yanı sıra Duyuların Zayıflaması olarak tanımlanan bir fenomene neden olmaktadır. Bununla anlatılmak istenen şey, günümüzde çocukların bulundukları ortamda çok daha az aktif duyu deneyimleri yaşadığı, bunun yerine deneyimlerinin büyük bölümünü ikinci şahıslardan aldığıdır. Televizyon, video ve internet tüm dünyayı çocuğun odasına getirmektedir fakat bu, sadece tek bir perspektiften gözlemlenebilen bir dünyadır. İnsanın algılama becerisinin müthiş potansiyeli giderek ihmal edilmektedir ve tamamen yitirilme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Çocukluk ve ergenlik dönemlerinde sağlıklı bir gelişim için tüm duyuların kullanılması son derece önemlidir. Hâkim konumdaki duyu olan görme duyusunun kaybolması halinde, ihmal edilmiş diğer duyular harekete geçecektir ve böylece çocuklar işitme, dokunma, koku alma ve tat alma duyularını büyük ölçüde aktif hale getirecektir. Yukarıda belirtilen konularla ilgili ders programları, Karanlıkta Diyalog ziyareti öncesi ve sonrasında ele alınacaktır. Yaklaşık iki ders saati boyunca sergi ziyareti için hazırlanmanız önerilir. Öğrencilerin sergideki deneyimleri sonucunda pek çok soru ve yorumla karşılaşılacağı bilinmektedir. Dolayısıyla, Engellilik ve/veya Duyu Deneyimleri konusuna daha uzun bir hazırlık için güçlü bir motivasyon oluşur. Karanlıkta Diyalog a yıllardır ilkokul, ortaokul, lise ile üniversite öğrencileri katılmaktadır. Giriş niteliğindeki bu kitapçık sizlere Körlük ve Görme Engeli konularının önemli yönleri hakkında kısa bir açıklama sunmaktadır. Materyaller, körlerin dünyasına bakmanızı sağlayacak ve bu sayede öğrencilerinizin sorularını rahatlıkla yanıtlayabilecek ve belki de doğru bilinen yanlış klişeleri düzelteceksiniz. ÖĞRETMEN KİTAPÇIĞI Consens Dr. Andreas Heinecke 6

Engellilik Teması Tanımlar ve Gerçekler Engellilik Nedir? Brockhaus ansiklopedisi, Engellilik terimini şöyle tanımlıyor: Geçici rahatsızlıklar ya da sorunların aksine kişinin gelişim becerisi ve yaşam koşullarını engelleyen veya sınırlayan uzun süreli fiziksel, zihinsel ve/veya psikolojik bozukluk. Sosyal Bütünleşmeye Giden Uzun Yol Engellilerin bütünleşmesi uzun yıllardır ulaşılmaya çalışılan sosyal bir amaç olmasına rağmen bu amacın gerçekleştirilmesi için hala yapılması gereken çok şey vardır. Kendini kanıtlamayı başarmış engelli insanların sloganı olan Bizler engelleri olan insanlar değiliz; bizler önüne engeller koyulmuş insanlarız dinamik bir engellilik terimine doğru istenen değişimin olduğunu göstermektedir. Çoğu engelli insan genel olarak engelli olduklarını hissetmemektedir. Sorun genellikle engelin kendisi değil, belirli bir durumda engel oluşturan önlenebilir yapısal, teknik veya sosyal bariyerlerdir. Engelli insanlar her şeyden önce insandır. Kibar ya da kibar olmayan insanlar olabilirler, güzel veya çirkin, çok ya da daha az zeki olabilirler, farklı yetenek ve ilgi alanlarına ve herhangi bir açıdan engellere sahip olabilirler. Ayrıca, engelli insanların, engellilere özel ihtiyaçları vardır. Bu ihtiyaçlar karşılandığında, bir engelin günlük hayatta daha az baskın ve farklı bir öneme sahip olması gibi bir şans ortaya çıkar. Körlük Nedir? Gözlüklerimi takmadığımda bir yarasa kadar kör oluyorum! Aslında kör değil. Hala ışık ve karanlığı ayırt edebiliyor. Kör sözcüğünün anlamı görememektir. Ancak iki alıntıda da görüldüğü üzere, körlük olduğundan bahsetmek için birinin ne kadar az görebildiği bağlama göre değişmektedir. Yasal Olarak Körlüğün Tanımı Dünyadaki bir çok ülkede yasal olarak körlük tanımı; Tüm düzeltmelerle birlikte olağan görme gücünün 1/10'ine yani 20/200'lik görme keskinliğine ya da daha azına sahip olan ya da görme alanı yirmi derecelik açıyı aşmayan kişilere denir. şeklinde ifade edilir. ÖĞRETMEN KİTAPÇIĞI Consens Dr. Andreas Heinecke 7

Görme Engelinin Nedenleri Görme engeli ya da körlüğün birçok nedeni vardır. Doğum kusurları, hastalık ya da kazalar nedeniyle kornea, göz merceği, vitreus, retina ya da göz siniri gibi gözün bölümleri düzeltilemez şekilde hasar görebilir ve bu durumda kişinin çevresini görmesi engellenebilir ya da güçleşebilir. En son klinik çalışmalarda ele alınan rahatsızlıklar arasında ciddi düzeyde miyopluk, hipermetropluk, katarakt, glokom, kornea hastalığı, albinizm, retina yırtılması, tavukkarası, makular ödem, diyabetik retinopati ve zehirlenme, enfeksiyon ya da nöropati nedeniyle göz sinirindeki hasarlar yer almaktadır. Bu durumlardan bazıları için tedavi olanakları mevcuttur; diğerleri ise henüz tedavi edilemez niteliktedir. Belirtilen bozuklukların hiçbiri bulaşıcı değildir ancak bazıları kalıtsaldır. Görme bozukluğuna neden olan hastalıklarda fiziksel acıya nadiren rastlanır. Çeşitli göz bozukluklarının sonucu olarak ortaya çıkan belirtiler gece körlüğünden görsel keskinlikle azalma, görüş alanının daralması, merkezi görüş yeteneğinin zarar görmesi ve görüş becerisinin tamamen kaybolmasına kadar çeşitlilik gösterir. Tüm kör insanların yüzde 40 ında ek bozukluklar ve durumlar görülür. Bu, özellikle yaşlı kör insanlar, şeker hastalığını nedeniyle kör olanlar ve birden fazla engeli olan kişiler için geçerlidir. Ayrıca, görme bozukluğunun artması genellikle uyku bozukluklarına, duruş sorunlarına ve egzersiz yapılamamasından ötürü aşırı kiloya neden olmaktadır. Görme Engellilerin Yaşam Tarzları Kör Doğmak Kör Olmak Görme bozukluğunun etkileriyle karşılaşacak insanların yaşı, psikososyal durumlarına etki eden en belirleyici faktörlerden biridir. Genellikle daha genç bir insan, daha yaşlı bir insana göre sınırlı ya da hasarlı bir görme becerisiyle geçireceği yaşama daha kolay adapte olabilmektedir. Çevresindeki olumlu teşviklerle özel durumuna uygun bir hayat planı ve kariyer seçimi yapabilir. Daha yaşlı biri ise pek çok şeyin yanı sıra mesleğinden bile vazgeçmek zorunda kalarak kendini konumlandırmak için daha fazla zamana ihtiyaç duyacaktır. Çocukluğunda kör olan Jacques Lusseyran, genç yaşta kör olmanın yaşlıyken kör olmaya göre daha avantajlı olduğunu düşünmektedir: Her gün yaklaşık sekiz yaşımdayken kör olduğum için Tanrı ya şükrediyorum. Bu provokatif bir söylem olduğundan kendimi biraz da net ifade etmek istiyorum. Öncelikle kadere şükrediyorum. Sekiz yaşındaki küçük bir adamın henüz zihinsel ya da fiziksel bir alışkanlığı olmaz. Bedeni hala uyumlanabilir niteliktedir ve durumuna uygun olacak şekilde kendini hazırlayabilir. Yaşamı olduğu gibi kabul etmeye hazırdır ve hayata Evet diyerek muhtemel fiziksel mucizelerin gelişmesini sağlayabilir. Kaza ya da savaşlar nedeniyle yetişkinken kör olan insanlar için üzülüyorum. Bu insanlar genellikle benimkinden daha sert ve her durumda daha zor kayıplar yaşıyor. (Jacques Lusseyran ın Işığı Yeniden Buldum adlı eserinden) Sonradan kör olan bir kişi birçok görsel imaj kullanabilir ve görme duyusunda sınırlama olmadan çeşitli ortamları deneyimleyebilir. Uyum sağlamak ya da birbirine uygun giysileri seçmek için hatırladığı resimleri kullanabilir. Görebilen ÖĞRETMEN KİTAPÇIĞI Consens Dr. Andreas Heinecke 8

insanlarla aynı görsel deneyim dağarcığına sahiptir; bu da kör olmayanlarla kurduğu diyaloglarda yardımcı olabilir. Sonradan kör olanlar resimlerle yaşamaya devam ederler: Hatırlanan, canlandırılan ya da hayal edilen. Zamanında görülmüş olanların hatırası ve bununla beraber daha derinde hatırlanan görüntüler tam bir körlük meydana geldikten on yıllar sonra unutulmaya başlar. Tamamen kör olan kişiler hiçbir görüntü ve hiçbir renk olmadan yaşar. Onlar için görülebilir fenomenlerin hiçbir anlamı yoktur. Ancak, görünümün büyük bir önem taşıdığı bir dünyada yaşamalarından dolayı görüşe dayalı olarak yapılan tanımlamaları kendi algılarına göre anlamayı ve hayata geçirmeyi öğrenirler. Bir gün kör doğmuş genç bir kadınla konuşuyordum. Kırmızının ne olduğunu bilmiyordu, farklı çikolata türlerinin kahverengi tonları arasındaki farkı görmesi olanaksızdı ve huş ağacı yapraklarının mordan parlak yeşile, ardından koyu yeşile ve son olarak da turuncu ve kırmızı renge büründüğünü hiç görememişti. Daha önce hiçbir şey görmemiş bir insan nasıl rüya görür? Rüyalarında ne görüyorsun? Hiçbir şey dedi ve sorum çok aptalca gelmişti. O zaman nasıl rüya görüyorsun? Sesler ve melodiler duyduğunu söyledi. Rüyalarında yaşamın seslerini duyuyor ancak hiçbir şey görmüyordu. Bu gerçekten de akıl almaz! Bense rüyalarımda çok şey gördüm ve çok farklı yerlere gittim. Rüyalarımdaki görüntüler görüş becerimle birlikte değişecek mi? Geçerlilikleri eski haber filmleri gibi yok olacak mı? (Tappas Fogelberg tarafından yazılan Karanlıktan Önce den) Çoğu kişinin düşündüğünün aksine körler karanlık bir gecede yaşamazlar. Kör doğanlar bir ayakkabının içindeki başparmak kadar görebilir ; aydınlık ya da karanlık, siyah, beyaz veya gri yoktur. Sonradan kör olanların çoğu gri tonlarının karışımından oluşan parlak ışıklar görür. Ciddi derecede görme engelliler de tamamen karanlık mekânlarda ya da gözlerini kapadıklarında tam bir karanlık görmezler. Sadece sağlıklı gözlere sahip olanlar tam karanlığın keskin siyah rengini görebilirler. Okullar, Eğitim ve Meslek Hayatı Görme engelli çocuklar ve yetişkinler görebilen akranlarıyla eşit derecede yetenekli, öğrenmeye hazır, motive ve sağlıklıdırlar. Bu bilinç, son yüzyıldaki körlük eğitiminde gün geçtikçe varlığını ispat etmektedir. 19. yüzyılın başlarında körler için dünyadaki ilk enstitü Paris te açılmıştır. 1806 yılında körler için ilk Alman okulu kurulmuştur. Günümüzde ise tüm kör ve görme engelli çocuklar özel okullarda veya standart okulların entegre sınıflarında eğitim almaktadır. Kör çocukların gördüğü müfredat başka bir engelleri olmadığı sürece standart okullardakinden farklı değildir. Kullanılan ders kitapları aynı içeriğe sahiptir, tek farkları daha büyük yazılarla ya da körler alfabesiyle basılmış olmalarıdır. Ayrıca, kabartma haritalar gibi özel öğrenme araçları veya verilen ödevler için tarama cihazları mevcuttur. Kör ve görme engelli çocuklar tüm geleneksel derslerde eğitim alır ve teste tabi tutulurlar. Bunun yanı sıra, körler alfabesini, yazmayı ve ekrandan okuma araçları ve bilgisayarları kullanmayı öğrenirler. Körler için eğitim veren okulların sınıfları çok küçüktür (4 12 öğrencilik). Bu nedenle, her çocuk kendi görme becerisi veya başka engelleri varsa bunlara göre yönlendirilebilir. ÖĞRETMEN KİTAPÇIĞI Consens Dr. Andreas Heinecke 9

Günümüzdeki kör çocuklar okullarına ulaşabilmek için uzun bir mesafe gitmek ya da yatılı okulda okumak zorundadır. Dolayısıyla, körler için eğitim veren okullardaki öğrenciler akranları olan görebilen çocuklarla fazla iletişim kuramamaktadır. Okul sonrasında ise kör ve ciddi derecede görme engelli kişiler için iş imkânları sınırlıdır: Kör ve ciddi derecede görme engelliler için en sık tercih edilen meslekler şunlardır: Üniversite diploması olanlar için: Akademik kariyer (diğer dalların yanı sıra hukuk, eğitim, teoloji, sosyoloji, psikoloji) Üst düzey, iyi bir pozisyonda çalışan ve orta düzey kamu çalışanı Lise diploması olanlar için: Kalifiye büro işlerinde çalışan idareci ya da santral memuru veya ticari ofislerde fizik tedavi uzmanı Daha düşük seviyede entelektüel beceriye sahip öğrenciler için: Sepet ve fırça üreticiliği gibi körlerin geleneksel olarak icra ettiği imalat işleri Sonradan kör olanlar genellikle eğitimini aldıkları mesleklerini bırakmaktadır. Yaşlarına ve motivasyonlarına bağlı olarak belirli kariyer hedeflerine ulaşmaları mümkündür. Sosyal Sınıf ve Mali Durum Dünya genelinde görme engeli büyük ölçüde yoksullukla birlikte anılmaktadır. Üçüncü dünya ülkelerinde maliyeti yaklaşık 30 Euro olan basit bir operasyonla bulanık lensin değiştirilmesi sayesinde tedavi edilebiliyor olmasına rağmen körlüğün başlıca nedeni katarakt olmaya devam etmektedir. Gelişmiş ülkelerde körlük belirli bir sınıfa özgü bir sorun olmaktan çıkmıştır. Prensipte, herhangi bir ailenin çocuğu kör doğabilir. Bununla beraber, ailelerin mali durumu ve eğitim geçmişleri kör olan kişinin deneyimi açısından önemli faktörlerdir. Kör bir çocuğun genel gelişiminde erken müdahale son derece önemlidir. Bu desteğin kalitesi, büyük ölçüde ailenin sorumluluğu üstlenmesi ve varlığının yanı sıra ayırabildikleri zamana ve mali durumlarına bağlıdır. Kör ya da ciddi derecede görme engelli bir çocuk için yalnız başına özgürce hareket edebileceği bahçeli bir ev, çocuğun korunması gereken küçük bir apartman dairesine göre sağlıklı bir gelişim için çok daha iyi olanaklar sunar. Ayrıca, çocuğun özel ihtiyaçlarını büyük ölçüde destekleyen devlet tarafından sağlanan pek çok faaliyetin bir maliyeti vardır. Bu nedenle, mali durumu iyi olan aileler kör çocukları için piyano dersleri, özel bir kayak eğitmeni ya da at binme dersleri gibi özel hizmetler alabilirler. Görme engellilerin biyografileri ve öykülerinde yüksek eğitim düzeyinin belirli bir engelle yaşama uyum sağlamayı kolaylaştırdığı ve meslek hayatına entegre olma ihtimalini yükselttiği görülmektedir. Görme engelli yetişkinlerin günlük yaşamı ve boş zamanlarının görme engeli olmayanlarınki kadar anlamlı ve çok yönlü olabilmesi için iyi mali olanaklar büyük önem taşımaktadır. Eğitim ve eğlence amaçlı geziler, rehberler, müzik öğretmenleri vb. için gereken ek maliyetler de söz konusudur. Dolayısıyla, birçok görme engelli kişi, uygun koşullarda uygulanabilir olan pek çok faaliyeti mali nedenlerden dolayı gerçekleştirememektedir. ÖĞRETMEN KİTAPÇIĞI Consens Dr. Andreas Heinecke 10

Eğitim ve iş olanakları görme engelliler için artık daha zor hale geldiğinden, sınırlı sayıda görme engelli diploma alabilmekte ve ortalama olarak çok düşük düzeyde mali olanaklara sahip olabilmektedir. Görme Engeline Zihinsel Açıdan Uyum Sağlama Her şey, kişinin yaşamı bir mücadele ya da sırtına yenmiş bir tekme olarak görüp görmemesine bağlıdır. ( Karanlıkta Diyalog ta çalışmış kör bir kişiden alıntı). Kör doğanlar ve uzun süre önce kör olanlar için hiçbir şey görmemek ya da çok az şey görebilmek normaldir. Bu nedenle, görme kaybı ya da görme yetisinin zarar görmesi genellikle olumsuz bir ruh haline yol açmaz. Bununla beraber, tüm görme engelliler sosyal anlamda dışlanma ve engellilere karşı ayrımcılık konusunda az ya da çok sorun yaşamaktadır. Kısa süre önce ciddi derecede görme yetisini kaybetmiş veya sürekli ve kademeli olarak görme yetisini kaybeden insanlar yaşamlarında genellikle büyük bir krizle karşılaşmaktadır. Bir süreliğine bile olsa sıklıkla hissedilen duygular üzüntü, öfke ve korkudur. Birçok insan yeniden tatmin edici ve mutlu bir yaşama geri dönmek için yalnız başlarına ya da profesyonel yardım alarak bir süre sonra kendi işini görebilir hale gelmektedir. Sonradan kör olan birinin normal yaşamına dönmek için ne kadar zamana ihtiyaç duyduğu kişiye göre değişir ve körlük sonrasında depresyon, alkolizm, madde bağımlılığı ve hatta intihar vakaları da sıklıkla görülmektedir. Kör olan kişi işsizlik, eşinden uzaklaşma ya da ayrılma ve arkadaşlarıyla ailesinden yardım alamama gibi ilgili diğer etkenler nedeniyle de problem yaşamaktadır. Körlüğün incelenmesi ya da ne dereceye kadar incelenebileceği pek çok faktöre bağlıdır: genel kişilik yapısı, körlük nedeni, kalan görme becerisi, körlüğün başladığı yaş, sosyal ortam ve daha pek çok faktör. Görme Engelliler İçin Yöntemler ve Yardımlar Uyum ve Hareket Becerisi Mümkün olduğunca bağımsız yaşayabilmek için görme engelli kişinin bulunduğu ortama uyum sağlaması gerekir. Hedef, dışarıdan yardım almadan bir yerden başka bir yere gidebilmektir. Kör birinin hareket becerisi için en önemli destek uzun bastondur. Baston, hem trafiğe karşı koruma, hem de ileriye doğru uzatılmış bir işaret parmağı kör kişinin çevresinde nelerin yer aldığını anlamasını sağlar. Uzun baston, gövdenin önünden itibaren 60 cm lik bir yarıçapla sallanabilir ve bu sayede bir sonraki adımın atılacağı alanın güvenli olduğundan emin olunabilir. Böylece, beyaz baston elektrik direği gibi yapılara çarpılmasını engeller ve sokak kaldırımlarının sonu, istasyonlardaki platformların kenarları ya da merdivenlerin başladığı nokta gibi önemli referans noktalarının da anlaşılmasına yardımcı olur. Eğitici derslerde uzun bastonun temas ettiği engellerin nasıl tanımlanabileceği ve bunların nasıl aşılacağı öğrenilir. Körler yollarını bulmak için tüm kültürlerde ve tüm zamanlarda baston kullanmıştır. Ancak, şu anki biçimi ve işleviyle beyaz uzun bastonun nispeten yeni bir gelişim olduğu söylenebilir. Araç trafiğindeki artış nedeniyle sürücülerin kör yayaların farkına varması için bastonun ÖĞRETMEN KİTAPÇIĞI Consens Dr. Andreas Heinecke 11

bir tür sinyal görevi görmesi gerekmektedir. Bastonun beyaz renkte olmasının nedeni budur. Kontes Guily Herbemont, 1931 yılında Paris te bu radikal fikri ortaya atan kişidir. Kamunun dikkatini çekmek amacıyla körlere 100 adet beyaz baston temin etmiştir. 1965 yılında ABD Başkanı Johnson da beyaz bastonu Amerikan halkıyla tanıştırmıştır. Bu, uzun bastonlar yardımıyla uyum ve hareket becerisi konusundaki sistematik eğitimlerin sembolik bir başlangıcı olmuştur. O zamandan beri 15 Ekim, dünya genelinde Beyaz Baston Günü olarak anılmaktadır. Bu tarihte kör ve görme engellilere ait kurumlar sayısız etkinlik ve faaliyet aracılığıyla kendi tanıtımlarını yapmaktadır. [ ] Metodik Didaktik Talimatlar Görme duyusunun bilinçli olarak devre dışı bırakıldığı tüm egzersizlerin pedagojik amaçlarına ulaşması için her şeyden önce eğlenceli olmaları gerekir. Öğrenciler hiçbir şekilde belirsizlik ve yetersizlik duygusu yaşamamalıdır. Dolayısıyla egzersizler daima oyuna benzer şekilde yürütülmeli ve öğrenciler bu egzersizleri yapmak için asla üzerlerinde baskı hissetmemelidir. Ayrıca, hiçbir öğrenci görme duyusunu kullanmadan egzersiz yapmaya zorlanmamalıdır. Gerektiğinde egzersizler yarıda kesilebilmeli ya da öğrencilerden biri oyundan çıkarılabilmelidir. Gözlerin bağlandığı egzersizlerin süresi duruma göre değişebilir. Başlangıç aşamasında, özellikle de ilkokulda birkaç dakika yeterlidir. Ortaokulda ise derslerin tamamı gerçekleştirilebilir. Dokunma, işitme, koku alma ve tat alma dürtüleri karakter özelliklerine ve geniş bir etki alanını kapsayacakları gerçeğine göre seçilmelidir. ÖĞRETMEN KİTAPÇIĞI Consens Dr. Andreas Heinecke 12

Dialogue in the Dark Speicherstadt Alter Wandrahm 4 D-20457 Hamburg Almanya www.dialogue-in-the-dark.com İletişim için: Claudia Bade Dialogue in the Dark İçerik Geliştirme Yöneticisi Tel.: +49-40-309 634 50 Claudia.bade@dialogue-in-the-dark.com Dialogue in the Dark (Karanlıkta Diyalog) ile ilgili tüm haklar Dr. Andreas Heinecke ye aittir