SÖZCÜK TÜRLERİ Türkçede sözcükler görevleri bakımından iki ana gruba ayrılır: Ad soylu sözcükler (Ad, Sıfat, Zamir, Zarf, Bağlaç, Edat, Ünlem) Eylem soylu sözcükler (Eylemler) ADLAR Canlı ve cansız varlıklara, çeşitli somut ve soyut kavramlara ad olan sözcük türüdür.adları niteliklerine, dildeki görevlerine, yapılarına, kullanılış yerlerine ve taşıdıkları diğer özelliklere göre sınıflandırmak mümkündür: 1. Varlıklara Verilişlerine Göre Adlar 2. Varlıkların Sayılarına Göre Adlar 3. Varlıkların Oluşlarına Göre Adlar 1. Varlıklara Verilişlerine Göre Adlar: Özel Adlar: Özel adlar, benzerleri bulunmayan, yaratılışta tek olan varlıklara verilen adlardır. Kişi, yer, kuruluş, din, millet, boy, aşiret, gazete, dergi, kitap vb. adları özel adlardır. Türkler, Akkoyunlular, Selçuklu Devleti, Alp Dağları, Ankara Üniversitesi, Millî Eğitim Bakanlığı, Beyaz Saray, Lâle Apartmanı, Hürriyet gazetesi, Almanca, Bektaşilik Tür Adları: Aynı türden olan canlı cansız bütün varlık ve kavramlara verilen ortak adlardır. Bu adlar, özel adlarda olduğu gibi belirli tek varlık veya nesneyi göstermez. Aynı türden olan varlık ve kavramlardan birine, bir bölümüne veya hepsine ad olan sözlerdir. ana, baba, kuş, güvercin, saray, hamam, kalp, göz, gece, gündüz, ses vb. 2. Varlıkların Sayılarına Göre Adlar: Tekil Ad: Sayıca tek bir varlığı karşılayan adlardır: çiçek, kitap, masa, kalem... Çoğul Ad: Sayıca birden çok varlığı karşılayan adlardır. Adlara -lar, -ler çokluk eki getirilerek yapılır: Ağaçlar, masalar, kalemler, kitaplar... Topluluk Adı: Biçim bakımından tekil olduğu hâlde anlamca topluluk kavramı taşıyan adlardır: Halk, millet, ordu, sürü, orman, alay, bölük, katar 3. Varlıkların Oluşlarına Göre Adlar: Somut Adlar: Duyu organlarımızla görüp kavrayabildiğimiz ve tabiatta madde olarak var olan gerçek nesne ve varlıkların adlarıdır: taş, toprak, arpa, balık, serçe buğday, İbrahim, Fatma.
Soyut Adlar: Görünürde madde olarak var olmayan, duyu organlarımızla kavranamayan, ancak zihnimizde ve tasavvurumuzda var olan kavramlara ve niteliklere karşılık olan adlardır: adalet, anlayış, neşe, sevinç, saygı, cin, peri. YAPISINA GÖRE ADLAR Basit Adlar: Herhangi bir yapım eki almamış ve başka bir sözcükle birleşmemiş adlardır; çekim eki alabilirler: bir, araba, post, çare Türemiş Adlar: Ad kök ve gövdelerine türetme ekleri getirilerek kurulan ve yeni bir kavrama karşılık olan adlardır: işçi, başlık, bozgun, sulak, bataklık Birleşik adlar: Türkçede sözcük türetme yollarından biri de birleştirmedir. Birleşik adlar oluşturmanın farklı yolları vardır: İki adın birleşmesi, iki adın takısız ad tamlaması yoluyla birleşmesi, bir sıfat ile bir adın sıfat tamlaması oluşturarak birleşmesi, bir ad ile bir eylemin tümce biçiminde birleşmesi, iki eylemin bir araya gelerek birleşmesi, bir adla bir eylemsinin birleşmesi Gözyaşı, Çanakkale, hoşsohbet, imambayıldı,dedikodu, cankurtaran ADLARA GETİRİLEN EKLER 1. Adın Durumları(Halleri): Belirtme Durumu (-ı, i, -u,-ü) Belirtme durumu ekini almış ad, tümcede belirtili nesne görevi üstlenir. Yönelme durumu (-a, -e) Yönelme durumu almış adlar, cümlede dolaylı tümleç ve az da olsa zarf tümleci görevi üstlenir. Bulunma Durumu (-da, de, -ta, te) Bulunma durumu eki almış ad, tümcede dolaylı tümleç ve az da olsa zarf tümleci görevi üstlenir. Ayrılma/çıkma/ uzaklaşma durumu (-dan, -den, -tan, -ten) Ayrılma durumu eki almış ad, tümcede dolaylı tümleç ve zarf tümleci görevleri üstlenir. 2. Tamlayan Eki (-ın, -in, -un, -ün): Belirtili ad tamlamalarında tamlayan olarak kullanılır. okumanın yararları 3. İyelik Ekleri: Adlara eklenen ve onların kime ya da neye ait olduklarını bildiren eklerdir. Düşleriniz, hayalim, sevgilileri 4. Çoğul Ekleri (-lar, -ler): çocuklar, incelemeler 5. İlgi Eki (-ki): Belirtili ad tamlamasında tamlayana gelir ve tamlananın yerini alır. 6. Ek eylem: Adlara getirilen kip ve kişi ekleriyle adın yüklem olmasıdır. Hayat güzeldir.
Ek: Küçültme Eki (-cık,-cik,-cuk,-cük; -ca,-ce;-cak,-cek;-cağız,-ceğiz; -msı,-msi; -mtırak) Kedicik, yavrucak, kadıncağız, sarımtırak AD TAMLAMALARI 1.Belirtili Ad Tamlaması: Tamlayanın -in ilgi ekini tamlananın da -i, si 3.tekil kişi iyelik ekini aldığı tamlamalardır. Ağacın tepesi, Mahmut Makal ın köyü Belirtili ad tamlayanla tamlanan arasına sıfat girebilir. Tamlamalardan önce de sıfat kullanılabilir. Belirtili ad tamlamalarında tamlayan ya da tamlanan adıl olabilir. Eylemsiler, belirtili ad tamlamalarında tamlayan ya da tamlanan olarak kullanılabilirler. Belirtili ad tamlamalarında tamlayanla tamlanan arasına, tamlamayla ilgisi olmayan sözcükler girebilir. 2. Belirtisiz Ad Tamlaması: Tamlayanı yalın halde bulunan, tamlananı 3.kişi iyelik ekini alan tamlamalardır. Sokak kapısı Devlet memurları Belirtisiz ad tamlamalarında kesin olmayan bir aitlik ilişkisi vardır. Belirtisiz ad tamlamalarında tamlayan tamlananın türünü bildirebilir. Tamlayan tamlananın nedenini bildirebilir. Sözü edilen nesnenin neye benzediğini bildirebilir. Belirtisiz ad tamlamaları, kurum, kuruluş adları ve yer adları olarak kullanılabilir. Belirtisiz ad tamlamasının başına getirilen sıfat, ad tamlamasının tamamını niteler. Belirtili ad tamlamsında olduğu gibi tamlayan ile tamlanan arasına, sıfat giremez ancak yer veya meslek adları girebilir. Bazı belirtisiz ad tamlamaları kalıplaşarak birleşik ad oluşturabilir. Bazı belirtisiz ad tamlamalarında birden fazla tamlayan, bir tamlanana bağlanabilir. 3. Takısız Ad Tamlamaları: Tamlayan ve tamlananın tamlama ekleri almadan oluşturdukları ad tamlamasıdır. Bu tür tamlamalarda tamlayan, tamlananın ya neye benzediğini ya da neden yapıldığını anlatır. Çelik tencere Ahşap dolap Taş duvar İki farklı yolla takısız ad tamlamsı elde edilir.
Tamlayan, tamlananın neden yapıldığını ifade eder. Tamlayan, tamlananın hangi varlığa benzediğini ifade eder. 4. Zincirleme Ad Tamlamaları:Bir ad tamlamasının üçüncü bir adla ya da başka bir ad tamlamasıyla oluşturduğu tamlamaya zincirleme ad tamlaması denir. Bahçe kapısının anahtarı Okul yolunun ağaçlandırma çalışmaları SIFATLAR (ÖN ADLAR) Adlardan önce gelerek onları sayı, renk, durum, hareket, biçim, yer, işaret ve soru yönlerinden tamamlayan; onları niteleyen veya belirten sözcüklerdir. Bu iki sözcüğün (sıfat ve isim) oluşturdukları kelime grubuna da sıfat tamlaması denir. Bütün sıfat çeşitleriyle sıfat tamlaması oluşturulabilir. SIFATLARIN ÖZELLİKLERİ: *Tek başlarına kullanıldıklarında ad değerinde oldukları için alabildikleri ad çekim eklerini, yani hâl eklerini, iyelik eklerini ve çoğul ekini, bir isimden önce gelerek onu niteledikleri ya da belirttikleri zaman, yani sıfat olarak kullanıldıkları zaman alamazlar: *Birkaç sıfat, arka arkaya sıralanarak bir ismi niteleyebilir veya belirtebilir: Korkunç, kasvetli, sessiz ve büyük bir konak *Sıfatın varlığından bahsedildiği her yerde mutlaka sıfat tamlaması vardır; o sıfatla (soru sıfatı da olsa) bir tamlama oluşturulmuştur. Sıfatlar iki gurupta incelenir: A Sıfatları BBelirtme Sıfatları 1.İşaret Sıfatları 2.Soru Sıfatları 3.Belgisiz Sıfatlar 4.Sayı Sıfatları A. Niteleme Sıfatları: Varlıkların yapısal özelliklerini ortaya koyan sıfatlardır. Bunlar varlığın nasıl olduğunu bildirir ve ada sorulan nasıl sorusuna yanıt verir. Küçük çocuk, kötü iş, iyi dost, derin düşünce, akıllı adam B. Belirtme Sıfatları: Adları, sayı yönünden tamlayan, yerlerini işaret eden, özelliklerini belli belirsiz olarak bildiren, onların özelliklerini soran sıfatların tümüne belirtme sıfatları denir. Belirtme sıfatları üç grupta incelenir: 1.İşaret Sıfatları : Nesneleri göstererek belirten sıfatlarlardır. "bu, şu, o, öteki, beriki, böyle, şöyle..." Bu araba, şu adam, öteki sorular
2.Soru Sıfatları : Adları soru yönünden belirten sıfatlardır. "ne, nasıl, nice, ne gibi, ne biçim, kaç, kaçıncı, kaçar, hangi, ne türlü..." Hangi okul, kaç mevsim, nasıl bir dünya 3.Belgisiz (Belirsizlik) Sıfatlar: Bir nesneyi ona kesinlik kazandırmadan belirten sıfatlardır. "bir, birkaç, birçok, az, çok, biraz, birtakım, bütün, bazı, tüm, her, hiçbir, herhangi bir, kimi... Bütün hayvanlar, başka gün, bazı kişiler, kimi yaşlılar 4.Sayı Sıfatları: Bir nesnenin sayısını belirten sıfatlara denir. Asıl Sayı Sıfatları: Üç ağaç, yetmiş milyon Sıra Sayı Sıfatları: Birinci gün, üçüncü ziyaret Kesir Sayı Sıfatları: yarım elma, yüzde bir ihtimal, çeyrek ekmek, Üleştirme Sayı Sıfatları: ikişer kitap, sekizer milyon Topluluk Sayı Sıfatları: üçüz bebek ADLAŞMIŞ SIFATLAR : Kişinin tam olarak bilinmediği ya da niteliğinin vurgulanmak istendiği durumlarda ad söylenmeyip sıfat, adın yerine geçirilebilir. Bu tür sözcüklere adlaşmış sıfat denir. Adlaşmış sıfatlar niteleme sıfatlarıyla yapılır. Korkak insanlar -- Korkaklar, Genç insanlar -- Gençler SIFATLARDA ANLAMI GÜÇLENDİRME *Zarflarla ve edatlarla anlam güçlendirilebilir: karınca gibi çalışkan insanlar melek gibi iyi kadın *Pekiştirme sıfatları ile de anlam güçlendirilebilir: Bir sıfatın ilk iki sesine "m, p, r, s" ünsüzlerinden biri eklenip, oluşan hecenin o sıfatın başına getirilmesiyle oluşur. Ünlüyle başlayan sıfatlarda ilk ünlüye "m, p, r, s" ünsüzlerinden biri eklenir. sapsarı yapraklar, tertemiz caddeler, upuzun yol Bu kurala uymayan pekiştirme sıfatları da vardır: Sapasağlam, yapayalnız, çırılçıplak, çepeçevre *Tekrar yoluyla da anlam güçlendirilebilir. Tekrar edilen sözcükler arasına "mi" soru eki de konabilir: doğru dürüst bir adam, az buz iş, mini mini kızlar, güzel mi güzel sokaklar SIFATLARDA ANLAMI DARALTMA: Sıfatların anlamlarında, bazı eklerden yararlanarak daraltma, küçültme yapılabilir. Bunun için "-cik, -çe, -cek, -(i)msi, -(i)mtırak" ekleri kullanılır:
genişçe bir yol, uzunca bir çocuk, ekşimsi bir elma, incecik ip, kısacık mesafe SIFATLARDA KARŞILAŞTIRMA(DERECELENDİRME): Aynı özelliklere sahip olan varlıkları karşılaştırarak o özelliğe hangisinin daha çok sahip olduğunu göstermek için sıfatın başına "en, daha, pek" kelimeleri getirilir. En değerli mücevher, daha pahalı giyecekler, pek çalışkan insanlar YAPILARI BAKIMINDAN SIFATLAR Sıfatlar da isimler gibi yapı bakımından basit, türemiş ve birleşik olmak üzere üçe ayrılır: 1. Basit Sıfatlar Herhangi bir yapım eki almamış ve başka bir sözcükle birleşmemiş sıfatlardır. iyi dost, son durak 2. Türemiş Sıfatlar Ad ya da eylem köklerine ve gövdelerine getirilen ad yapım ekleriyle oluşturulmuş sıfatlardır. Kiralık konak, uçuşan tozlar, dalgaları havalandıran rüzgâr, geçmiş yaz 3. Birleşik Sıfatlar Yapısında birden fazla sözcük bulunan sıfatlardır. Külyutmaz hoca, mirasyedi züppeler, boşboğaz kadınlar, boğazına düşkün Türkler, birtakım sorunlar, cana yakın çocuk Birleşik sıfatlar ikiye ayrılır: a. Kaynaşmış birleşik sıfatlar Anlamca kaynaşmış sıfatlardır. Birden fazla sözcüğün sözlük anlamlarından az ya da çok uzaklaşarak, aralarına ek ya da sözcük girmeyecek şekilde birleşerek oluşturdukları sıfatlardır. Canciğer dost, vatansever askerler, birtakım elbiseler... b. Kurallı birleşik sıfatlar Çeşitli yollarla oluşurlar: Sıfat tamlaması + "-li" yapım eki büyük yapraklı ağaçlar, dost bakışlı insanlar, kısa boylu asker, büyük kapılı bina, kırık camlı ev Sıfat tamlaması + "lik" eki yarım günlük mesai, üç kuruşluk yardım Ad + iyelik eki + sıfat salonu büyük (bir) ev, çenesi düşük adam, saçı uzun bebek, rengi soluk kumaş Takısız adtamlaması + "-li" yapım eki taş duvarlı ev, aslan yürekli çocuk, demir kapılı bahçe Ad + "-den" ayrılma durumu eki + ad-eylem: kulaktan dolma bilgiler İkileme +ad evsiz barksız yoksullar, tatsız tuzsuz hayat, irili ufaklı sorunlar
Ad + ek + eylemsi + ad işini bilen memurlar Deyim + ad çenesi düşük insanlar, cana yakın çocuklar ZAMİR (ADIL) Adın yerini geçici olarak tutabilen, ad gibi kullanılabilen,ad soylu sözcüklerle bazı eklere zamir denir. Zamirlerin Özellikleri Ad soyludur. Bir ya da birden fazla adın yerini tutarlar. Adların yerini geçici olarak tutarlar. Ad çekim eklerini (hâl, iyelik, çoğul ekleri) -genellikle- alabilirler. Tekil ve çoğul şekilleri vardır. Cümlede ad gibi kullanılabilirler. Cümlede tek başlarına görev üstlenebilirler. ZAMİR TÜRLERİ 1. Şahıs Zamirleri Kişi adlarının yerine kullanılan zamirlerdir: "ben, sen, o, biz, siz, onlar, bizler, sizler." 2. Dönüşlülük zamiri: Kişileri pekiştirerek bildiren ve fiildeki işin, özne tarafından bizzat yapıldığını ya da yapana dönüşünü bildiren zamirdir. Şahıs zamiri olarak da bilinir: Dönüşlülük zamiri "kendi"dir. Bu zamir diğer zamirlerden farklı olarak bütün iyelik eklerini alabilir. İyelik eklerini üzerine durum ekleri getirilebilir. Kendi-m-de Kendi-n-den Kendi-si-n-i *İyelik eki almadan tamlayan olabilir. Bu durumda belirtili isim tamlaması sayılır: Kendi elim Kendi arkadaşın *Özneyle (ad veya zamir) birlikte, pekiştirme görevinde (bizzat anlamında) kullanılır: Ben kendim de giderim. O kendisi yapsın. Tiyatroyu siz, kendiniz izlemelisiniz. *Eylemin özneye dönüşünü bildirir: Çocuk kendisi yürümüş.
*Tamlama hâlinde ve tek başına yapılan bir işi anlatmak için kullanılabilir: Kendi kendime güldüm. 3. İşaret zamirleri Adların yerini işaret yoluyla tutan zamirlerdir. Başlıca işaret zamirleri şunlardır:"bu, şu, o, bunlar, şunlar, onlar, öteki, beriki, bura, şura, ora, burası, şurası, orası, böylesi, şöylesi, öylesi..." *İyelik eki almazlar; diğer isim hâl eklerini alabilirler. Dolayısıyla ad tamlamalarında ancak tamlayan olabilirler. bundaki, burada, onlarla, şundan, ötekiler... bunun rengi, buranın havası, onların evi, ötekinin bahçesi... Bunu kim yaptı? Şunda ne var? Benim kitabım o değil. Bunlar size ait. Şura nasıl? 4. Belgisiz zamirler Birden fazla adın yerini tutan ya da hangi adın yerini tuttuğu açıkça belli olmayan zamirlerdir. Bunların çoğu, belgisiz sıfatlara çekim eki (3. şahıs iyelik ekleri) getirilerek yapılır. Sıfatla ilgisi olmayanlar da vardır. "biri, birisi, hepsi, kimi, kimisi, hepsi, tamamı, herkes, kimse, hiç kimse, çoğu, bazısı, birkaçı, birazı, birçoğu, başkası, her biri, öteberi, şey..." Hepsini tekrar çağırdılar. Kimi de gelmeyi hiç düşünmedi. Buraya hepsinin gelmesi gerekiyordu. Tamamından sen sorumlusun. *Bazı ikilemelerde ikinci ve anlamsız olan sözcük zamirdir. Para mara istemem. Kalem malem alacağım. *Belgisiz zamirler isim tamlamasında hem tamlayan hem de tamlanan olabilir. Öğrencilerin pek çoğu Pek çoğunun velisi Adamın kimsesi yoktu Kimsenin işine karışmam.
5. Soru zamirleri Soru yoluyla adların yerini tutan zamirlerdir. Cümledeki soru anlamı soru zamirleriyle de sağlanır. "ne, kim, hangisi, nere, kaçı" Yanında ne getirdin? Bunları sana kim anlattı? *Soru zamirleri cümleye soru anlamı katar, ama bazı durumlarda soru cümlesi yapmaz. Kimin geldiğini bilemem. Hangisini istediğini anlamadım. *"hangi ve kaç" sıfatları iyelik eki alarak zamir olurlar. Hangisi yaramazlık yaptı? Soruların kaçı cevaplandı? *Soru zamirleri hâl eklerini alabilir. Buraya nereden geldiniz? Nereden gelip nereye gidiyoruz? Burada kimi bekliyorsun? Bu masa neden yapılmış? ( tahtadan) *Soru zamirleri isim tamlamasında tamlayan da tamlanan da olabilir. Kimin yanında bozuk para var? Bu da neyin nesi? Bizim neyimiz eksik? 6. Zamir Olarak Adlandırılan Ekler ( İlgi ve iyelik eklerinin zamir olarak adlandırılması konusunda farklı yaklaşımlar vardır.) İlgi eki: Tamlayan halindeki adlarla, aynı haldeki zamirlerin sonunda bulunan ve onlarla ilgili bir ismin yerini tutan ki ekine ilgi zamiri denir. Babamın bilgisayarı- babamınki -ki eki, adlardan sıfat ve zamir olarak kullanılan isimler yapan bir yapım ve aitlik fonksiyonu dolayısıyla da aynı zamanda bir ad çekim ekidir. komşunun kedisi komşununki
İyelik Ekleri: İyelik ekleri iyelik zamirleri olarak da ele alınır. Ad tamlamasında tamlayan kullanılmadığı takdirde tamlanandaki bu eklere iyelik zamirleri denir. kitab-ın, masa-mız, su-y-unu, "Benim odam temiz - Odam temiz. İkinci cümlede benim sözcüğü söylenmediği için -ım eki bu sözcüğün görevini üstlenerek iyelik adılı olmuştur." YAPI BAKIMINDAN ZAMİRLER: 1. Basit Zamirler Kök halindeki zamirlerdir. Ben, sen, o, biz, siz, onlar, bu, şu, o, bunlar, şunlar, onlar, hepsi, çoğu, birisi, hangisi, kaçı, bazısı 2. Birleşik Zamirler Birden fazla sözcükten oluşan zamirlerdir. Hiçbiri, birtakımı, öbürü, şurada, burada 3. Türemiş Zamirler: -ki eki, adlardan sıfat ve zamir olarak kullanılan adlar yapan bir yapım ve aitlik fonksiyonu dolayısıyla da aynı zamanda bir ad çekim ekidir. (Türemiş zamir yoktur diyen bir başka anlayış da vardır.) öteki, beriki benimki Öbekleşmiş Zamirler Birden fazla sözcüğün değişik yollarla öbekleşerek oluşturdukları zamirlerdir. Öteki beriki, falan filân, şundan bundan, herhangi biri, ne kadarı...