Suyumuzu, Yaþamýmýzý Satýþa Çýkarýyorlar! Biz Kimiz? Suyun Ticareleþmesine Hayýr Platformu Biz sendikalarýz, meslek odalarýyýz, toplumsal hareketleriz, dernekleriz, politik yapý ve partileriz, dergi gruplarýyýz, biz, suyun metalaþmasýna karþý birlikte mücadele etmeye karar veren ve bu nedenle bir araya gelen demokratik örgütleriz. NEYE, NÝÇÝN VE KÝME KARÞI ÇIKIYORUZ? Temel bir insan hakký ve halkýn ortak malý olan suyun, alýnýp satýlabilen, üzerinde borsa hesaplarýnýn yapýlabileceði bir piyasa malý olmasý gerektiðini söyleyenlere; sulama kanallarýna, evlerimize, okullarýmýza, hastanelerimize kontörlü sayaç takmaya kalkýþanlara; sularýmýzý, havzalarýmýzý kirletenlere ve sanayi atýklarýyla zehirlenmiþ sularýn "temiz" olduðunu söyleyerek halkýn saðlýk hakkýný yok sayanlara; temiz suyu þirketlere sýnýrsýzca kullandýrmakta sakýnca görmezken, sýra küçük çiftçilere, gecekondu mahallelerine, emeði ile çalýþýp alýnteri ile geçinenlere, yani halka geldiðinde küresel ýsýnma, su krizi ve tasarruf edebiyatý yapanlara; su krizini bahane ederek, eko sistemi ve kültürel miraslarý yok sayarak "nehirler boþa akmamalý" gibi akýl dýþý bir slogan etrafýnda birleþen hükümetler, yerel yönetimler, su, enerji, inþaat ve finans þirketleriyle onlarýn uluslar arasý kuruluþu olan WWF-Dünya Su Forumu vb. yapýlarýn bütün politika, karar ve uygulamalarýna; ve son olarak, Mart-2009'da Ýstanbul'da yapýlmak istenen 5. Dünya Su Forumuna KARÞIYIZ! 100 NEYÝ AMAÇLIYORUZ? Halkýn Suyunun þirketlerin eline geçmesine engel olmak için, Türkiye'de ve dünyanýn her yerinde yerelliklerde yaþananlar ile politik düzeyde atýlan adýmlar ve bu yöndeki bütün geliþmelerin yaný sýra karþýt mücadele stratejilerini deyakýndan takip etmeyi; toplanan bilgileri bölgesel toplantýlar üzerinden ve aylýk bültenler halinde duyurmayý, yayýnlamayý ve böylece: halihazýrda bilinçli bir þekilde yürütülen "yanlýþ bilgilendirme" sürecini tersine çevirmeyi ve halkýn, kendi yaþam hakkýna, suyuna sahip çýkmasý için gerekli bilinçsel zeminini oluþturmayý amaçlýyoruz. SU YAÞAMDIR, YAÞAMLARIMIZ SATILIK DEÐÝLDÝR! Emperyalizmin pazar kavgasý-arayýþý, son 30 yýlda eðitimden saðlýða, doðal varlýklara, sosyal güvenliðe, ulaþýmdan, posta hizmetlerine kadar uzanmýþ ve insanlýðýn, yeryüzünün ve doðanýn bütün deðerlerini hýzla metalaþtýrmaya baþlamýþtýr. Krizin þiddetlenmesiyle, baþta Orta Doðu olmak üzere bütün doðal enerji koridorlarý emperyalistler arasý paylaþýmýn konusu haline getirilirken; dünyamýzda canlý hayatýn sürmesinin en temel unsuru olan su bile alýnýp satýlan bir piyasa malý haline getirilmiþtir. Biz, aþaðýda imzasý bulunan kurum ve örgütler suyun bir piyasa malý gibi alýnýp satýlmasýnýn yol
açacaðý belli baþlý ve bugün öngörülebilen þu sorunlar üzerinde ortaklaþtýðýmýzý kamuoyuna duyuruyoruz: Ýçme ve sulama suyu þirketlerinin yaný sýra inþaat, enerji, maden, gýda, kimya, metal, tarým- gýda ve daha pek çok endüstride faal olan tekeller ve onlarla iþbirliði yapan yerel yönetimler, su çýkarma, daðýtým, sulama sistemleri, hidroelektrik santraller ve baraj yapýmý ihalelerinde hak talep etmeye baþlamýþtýr. Daha þimdiden dünyanýn pek çok yerinde içme sularýnýn daðýtýmý özelleþmiþ ve yoksul halklarýn ciddi tepkileriyle karþýlaþmýþtýr. Ülkemizde de bir kaç ilin su daðýtým þebekeleri özelleþtirilmiþ, Edirne örneðinde olduðu gibi paylaþým kavgalarý artýk gizlenemez hale gelmiþ, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakaný ýrmaklarýn bile kullanýmýnýn özel þirketlere devredileceðini açýklamakta sakýnca görmemiþtir. Öte yandan suyun ticarileþtirilmesi, özelleþtirilmesi, metalaþtýrýlmasý çabalarý yalnýzca yoksullarýn temiz suya eriþim hakkýný tehdit etmekle de kalmamakta, yeni baraj ve santral inþaatlarý yüzünden dünya halklarýný ve gelecek nesilleri mevcut su havzalarýnýn tümüyle kaybedilmesi, havzalardaki canlý yaþamýn ve gen kaynaklarýnýn tahrip edilerek ekosistemlerin sona ermesi, tarihi ve kültürel mirasýn yok edilmesi gibi telafisi mümkün olmayan tehlikelerle karþý karþýya býrakmaktadýr. Suyun piyasaya açýlmasýnýn, ayrýca, bugüne kadar baþta belediyeler olmak üzere su daðýtýmýnda çalýþan bütün ücretlilerin istihdamýný ve çalýþma güvencesini tehdit eden bir geliþme olacaðý, dünyadaki su özelleþtirme örneklerinden bilinmektedir. Ayrýca, tarýmdaki hýzlý kapitalistleþme sürecinde tohum, gübre, akaryakýt vs. zorunlu ihtiyaçlarýný temin etme gücü bile kalmamýþ olan ve geçimlik tarýmla yaþamýný sürdür meye çalýþan milyonlarca köylünün tarýmdan tamamen koparýlmasý anlamýna gelecek olan suyun ticarileþmesinin diðer dolaysýz ve dolaylý etkilerinin neler olacaðý henüz tam olarak öngörülememektedir. Suyu satýn almaya gücü yetmeyen milyonlarca köylü ve çiftçinin topraklarýndan koparýlarak büyük kentlere zorla göç ettirilmesinin sonuçlarý, yýðýnsal iþsizliðin ve sefaletin doruða çýkmasý, çarpýk kentleþmenin en uç noktaya ulaþmasý ve dolayýsýyla kentlerin gecekondu mahallelerinde daha da çekilmez boyutlara eriþecek olan suya eriþim hakký ihlalleriyle özetlenemeyecek kadar aðýr ve yýkýcý olacaktýr. 101 Su, özelleþtirildiðinde sermayenin aþýrý kâr hýrsýndan dolayý mevcut durumundan daha da saðlýksýz hale gelecektir. Birçok hastalýkta aþýrý artýþ olacaktýr. Dünyada bu durumun birçok örneði ile karþýlaþýlmaktadýr. Su forumlarýnda; su kaynaklarýnýn yönetimi için sorumluluklarýn geliþtirilmesi ve sürdürülebilir uygulamalar vurgulanmakta, suyun ticarileþtirilmesi konularýnda siyasi taahhüt teþvik edilmekte ve özellikle Bakanlar konferansý aracýlýðýyla su konusunun siyasi gündemin üst sýrasýna taþýnmasýnýn hedeflendiði bilinmektedir. Bugün petrol yüzünden savaþlar yapýlmaktadýr, yarýn su savaþ sebebi olacaktýr. Dünya halklarýnýn ortak malý olan su ve su kaynaklarýnýn talan edilmesine ve sermayeye peþkeþ çekilmesine izin verilemez. Su kaynaklarý halkýn malýdýr. Alýnýp satýlamaz, ticarileþtirilemez, halkýn su kullaným hakký engellenemez. Birleþmiþ Milletler 1977 yýlýnda suyun insan hakký olduðu kararý almýþ, 1992 yýlýnda suyun alýnýp satýlabilen bir meta olduðuna karar vermiþtir. 1996 yýlýnda oluþturulan Dünya Su Konseyi aracýlýðýyla çok uluslu þirketler ve özel sektör temsilcilerinin ülke politikacýlarý ve yerel yöneticileri ile iþbirliði sonucu 'su' bütün dünyada talana açýlmýþtýr. Dünya Su Konseyi'nin gerçekleþtirdiði Dünya Su Forumlarýnýn hepsinde Dünya Su Konseyi'nin amacý tüm dünyada ve ülkemizde tüm sularýn (su kaynaklarýnýn, akarsularýn, göllerin, barajlarýn, þehirlerin su daðýtýmýnýn) özelleþtirilmesini amaçlamaktadýr. Dünyadaki ve ülkemizdeki su politikalarýnýn iyi izlenmesi ve gündemde olan özelleþtirmelere tavýr alýnmasý amacýndayýz. 2009 yýlýnda ülkemizde yapýlacak olan Dünya Su Forumu'nu platform olarak teþhir ve protesto ederek özelleþtirmeleri durdurmalýyýz. Bunun için güç birliði yaparak mücadele etmeliyiz. Yukarýda aktarýlan nedenlerden ötürü önümüzdeki dönemde en önemli toplumsal mücadele konularýndan birinin "suyun özelleþtirilmesi, ticarileþtirilmesi ve metalaþtýrýlmasý" konusu olacaðý açýk þekilde görülmektedir. 2009 yýlýnýn Mart Ayý'nda Ýstanbul'da toplanacak olan ve suyun piyasalaþtýrýlmasý sürecini hýzlandýrmayý amaçlayan 5. Dünya Su Forumu'na karþý gereken cevabý vermek, ülke ölçeðinde güçlü ve kararlý bir birliktelikle mümkün olacaktýr. Yine ayný nedenlerden ötürü biz, aþaðýda imzasý bulunan kuruluþlar ve örgütler suyun özelleþtirilmesine ve Dünya Su Forumu'nun Mart- 2009'da Ýstanbul'da
bu süreci daha da hýzlandýrmak amacýyla düzenleyeceði toplantýlara karþý birlikte mücadele etmek için bir araya geldiðimizi duyuruyoruz. 15th July 2008 Suyumuzu, Yaþamýmýzý Satýþa Çýkarýyorlar! Su temel bir insan hakkýdýr. Suyun vazgeçilmez özelliðinden dolayý tüm canlýlarýn yeterli miktar ve kalitede suya eriþimi saðlanmak zorundadýr. Oysa bugün bu hak siyasi iktidarlarca yok sayýlýyor. Siyasi iktidarlar; suyu özelleþtirmek, þirketler eliyle satmak için çabalýyor ve suyun sahipleri olan tüm canlýlarý büyük su þirketlerinin müþterileri haline dönüþtürmek için uðraþýyor. Halkýn verdiði vergiler ve diðer devlet gelirleri artýk alt yapý yatýrýmlarýna, yani, halka "yol, su, elektrik" olarak dönmüyor, döndürülmüyor. Çünkü þirketlerin paralarýna kasa aktarýyorlar! BUNA ÝZÝN VERECEK MÝYÝZ? Suyumuzun satýlmasýný isteyenler KÝMLER? Su þirketleri, Enerji Þirketleri, Tohum Tekelleri, Ýnþaat ve Finans Þirketleri, Kýsacasý sanayi ve hizmet üretimi yapan bütün þirketler Ve, onlarýn uluslar arasý kuruluþlarý: Dünya Su Konseyi (WWC), Dünya Su Forumu (WWF), Dünya Ticaret Örgütü (WTO), Dünya Bankasý, G7 ve G8 Hükümetleri, Birleþmiþ Milletler (BM) vb.'dir. Bunu biliyor muydunuz? ABD, Kanada, Japonya, Almanya, Fransa, Ýngiltere, Ýtalya gibi "kalkýnmýþ" ülkelerde temiz suyun %59'unu sanayi ve hizmet þirketleri kullanýyor. Bunlar sözde "kalkýnmýþ ülkeler" ama, bu ülkelerde de milyonlarca iþsiz ve geçimlik topraðýný þirketlere kaptýrmamak için mücadele eden yüz binlerce küçük çiftçi var. Yani "Kalkýnmak" halkýn deðil, þirketlerin zenginleþmesi anlamýna geliyor. Suyumuzu satanlar ve þirketlerin deðirmenine su taþýyanlar KÝMLER? Onlar, sularý koruyamayanlardýr. Suyu insanlar ve diðer canlýlar yararýna doðru yönetemeyenlerdir. Onlar bizi susuz býrakarak terbiye etmeye çalýþan ve böylece su özelleþtirmelerine toplum desteði saðlamayý uman Ýktidarlar ve Yerel Yönetimlerdir. O yüzden, yýllardýr þehir suyundan mahrum býraktýklarý mahalle ve semtleri birdenbire hatýrlayýverdiler. O yüzden son günlerde bu mahallelere sýk sýk "size su getireceðiz" müjdeleri veriyorlar. Ama, bunu neden bugüne kadar yapmadýklarýndan ve bugün nasýl yapacaklarýndan hiç bahsetmiyorlar... Suyu neden satýyorlar? Kirli iþlerinde kullanacaklarý enerjiyi artýrmak için; Daha fazla kâr elde etmek için; Küçük çiftçiliði ortadan kaldýrýp; tarýmý þirketleþtirmek için; Yaþamak için ihtiyaç duyduðumuz suyu, pahalýlaþtýrarak suya eriþimimizi kendi sanayi þirketlerinde kullanmak için... "Ýstanbul Kentsel Su Mutabakatý", 2008 Dünya Su Gününde Ýstanbul Büyükþehir Belediye Baþkaný Sayýn Kadir Topbaþ tarafýndan baþlatýlmýþtýr. Mutabakatýn amacý, yerel yönetimlerin taahhütlerini güçlendirmek ve sorunlarýný hükümetlerin, yasama mercilerinin ve uluslar arasý toplumun dikkatine getirmektir." (5. Dünya Su Forumu/WWF-5) "Kentsel su mutabakatý" ile neyi kast ediyorlar? Su þirketleri ile hükümetlere göre susuzluðun temel sebebi halklarýn, küçük çiftçilerin aþýrý su kullanmasý. Halkýn suyunu yüksek paralar karþýlýðýnda yine halka satmaya ve bu yolla su kullanýmýný azaltmaya "kentsel su mutabakatý" diyorlar. "Kentsel Su Mutabakatý" için hangi araçlarý kullanacaklar? "Yeni depolama tesisleri, sürdürülebilir yeraltý suyu çýkarma, havzalar arasý su nakli... Verilen hizmetin ödenebilirliðini saðlayacak þekilde, masrafýný uygun þekilde amorti etme temeline dayanan etkili, verimli ve sürdürülebilir kentsel su sistemleri için yeni ve tasarýmlarý gözden geçirilmiþ altyapýlara yatýrým yapýlmasý" (5. Dünya Su Forumu-WWF-5) Yani, Yer üstünde mevcut su kaynaklarýmýzý tüketip bitirdiler, yetmedi... Þimdi de yer altý su kaynaklarýmýza göz diktiler. Sýra, nehirlerimizin yollarýný deðiþtirmeye geldi. Yer altý sularýný da çekerek su havzalarýna ve bütün akarsulara can veren kaynaðýn ebediyen kurumasýna yol açacaklar. "Sürdürülebilir kentsel su sistemleri" hangi araçlarý kullanacak? Þirketlere ve devletlere göre "Su" fiyatý ne kadar yüksek olursa halk o kadar az su kullanýr; böylece þirketler hem su satýþýndan kâr eder hem de üretimde ihtiyaç duyduklarý su miktarlarýný azaltmak zorunda kalmaz, böylece kârlýlýklarýný 102
devam ettirebilirler..." Daha þimdiden, evlerimizdeki su sayaçlarýný kontörlü sayaçlarla deðiþtirmeye baþladýlar. Yaþamlarýmýz, bundan sonra kontör satýn alma gücümüze baðlý olacak. Týpký cep telefonlarý gibi... Cep telefonunu daha az kullanabilir, kontör maliyetlerini aþaðýya çekebiliriz. Peki ya su kontörleri? Su kontörlerinden tasarruf etmek mümkün mü? Hangi birinden vazgeçilebilir ki? Sebze, meyveleri yýkamadan tüketebilir miyiz? Evimizi, giysilerimizi, eþyalarýmýzý yýkamadan, kendimizin ve çocuklarýmýzýn bedensel temizliðini yapmadan, yemek piþirmeden ve su içmeden kaç gün idare edebiliriz? Bütün bunlar, salgýn hastalýklara davetiye çýkarmaktýr. Sadece kent sularýný mý satýþa çýkardýlar? HAYIR! Kýrlardaki dereleri, gölleri, göletleri de satýþa çýkarýyorlar. Bu güne kadar Sulama Birlikleri ile çiftçilere sattýklarý suyu þimdi þirketler aracýlýðýyla satmak için yasalar hazýrlýyorlar. Sulama Birliklerinin görevlerini Devlet Su Ýþleri'ne sonra suyu çif tçilere satsýn diye þirketlere devredecekler. Þirketlerden çiftçinin tarlasýna kontörlü su sayaçlarý koyacak, su parasýný ödeyemeyen çiftçi ürününü sulayamayacak ve mahsul tarlada kuruyacak. Mazot, tohum, zirai ilaç, gübre kredilerinden sonra küçük çiftçiler, artýk, su için de kredi almaya, borçlanmaya baþlayacak. SONUÇ 1: Üretim maliyetlerini karþýlayamayan küçük çiftçiler ellerindeki topraklarý büyük þirketlere veya deðiþik yapýlara satmak zorunda kalacaklar. Yaþamak için kentlere göç edecekler. Kentlerde iþsizlik arttýkça, yoksullaþma -sadece iþsizler arasýnda deðil çalýþanlar arasýnda dahýzlanacak. Yoksullaþma yayýldýkça, su kontörü alamayanlarýn bir yandan sayýsý artarken; diðer yandan da suya eriþimleri azalacak. Suya eriþim azaldýkça baþta bebekler ve çocuklar olmak üzere yoksul halk arasýnda hastalýk ve ölümler artacak. SONUÇ 2: Ayrýca, tarýmsal sulamanýn bedeli piyasa fiyatlarýna göre belirlendiðinde tarýmsal gýda ürünlerinin maliyetleri ve satýþ fiyatlarý da yükselecek. Mevcut yetersiz beslenmeye ek olarak, parasýzlýða dayalý açlýk da gündeme gelecek. Kentsel su sistemlerini etkili ve verimli kýlmak için neler yapacaklar? Yalnýzca dereleri, gölleri ve barajlarý deðil, þehirlerdeki su daðýtým þebekelerini, ÝSKÝ'leri, ASKÝ'leri de þirketlere satacaklar. Þirketlerin tek hedefi daha fazla kâr etmektir. Daha fazla kâr etmek ise, ancak suyun fiyatýný sürekli artýrmak maliyetleri ise en aza indirmekle mümkündür. Ekvador'un Guayaquil kentinde suyu etkili ve verimli hale getirmek adýna, þehir suyu özel þirketlere satýldý. Su özelleþtirmesinin ardýndan, belediye su hizmetlerinde çalýþan iþçi, mühendis ve teknisyenlerin yüzde 80'i iþten çýkarýldý. Ýþten çýkarýlanlarýn yerine özel iþ bürolarýndan kiralanan geçici, güvencesiz, çok düþük ücret ödenen kadrolar istihdam edildi" (Cesar Cardenas). Yani, Su sistemlerini etkili ve verimli kýlmak için Daha az sayýda iþçi, teknisyen ve mühendise çok daha fazla iþ yükleyecekler. Ýþten çýkardýklarý kadrolarýn yerine, güvencesiz, geçici, çok daha düþük ücretler karþýlýðýnda çalýþmayý bile kabul edecek kadar zor durumda olan emekçileri alacaklar. Maliyetleri artýracak yatýrýmlardan kaçacaklar. Bu yüzden suyumuzun kalitesi kötüleþecek. Bu yüzden hastalýk ve ölüm riskleri artacak. Bu yüzden su kesintileri de artacak. Evlerimizde, tarlalarýmýzda kullandýðýmýz suyu bize çok yüksek fiyatlarla satacaklar. "Doðal sistemleri koruma"nýn yolu nehirleri kurutmaktan mý geçiyor? "Çevresel sorunlarýn daha iyi yönetimi için yapýlan su ile ilgili temel eylemlerin, yoksulluðun azaltýlmasý, Binyýl Kalkýnma Hedeflerine ulaþýlmasý ve biyolojik çeþitlilik ve doðal sistemlerin korunmasý için büyük önem arz ettiðinin bilinciyle," (5. Dünya Su Forumu-WWF- 5) Ekosistemi ve çevreyi düþündüklerini söylüyorlar ama! Sürekli "su kýtlýðý"ndan bahsedenler, kirlenmeden kaynaklanan suyun kalitesindeki bozulmaya nedense hiç deðinmiyor! Ýçilebilir kalitedeki tonlarca temiz suyu sanayi üretiminde kullanan þirketlerin su hakkýmýza saldýrýlarý bununla da kalmýyor. Tertemiz aldýklarý suyu üretim süreçlerinde kirletip, arýtmadan tekrar doðaya geri veriyorlar. Böylece, kullandýklarý sudan çok daha büyük miktarlarda yer altý ve yer üstü suyunu zehirleyerek halkýn saðlýðýný ve ekosistemin varlýðýný tehlikeye atýyorlar. Bir yandan çevre ve ekosistem edebiyatý yapýp bir yandan da "nehirlerimiz boþa (denize) akýyor" diyerek tutarsýzlýklarýný ortaya koyuyorlar. Oysa, bir su kaynaðý, varlýðýný ve kalitesini korumayý 103
baþarýrsak eko sistemi var etmeye devam edebilir. Hindistan'da ayný nehrin üzerine 8 baraj inþa edildikten sonra "nehrin denize akýþý önlenmiþ" ama ortada nehirden eser bile kalmamýþtýr. Rusya'daki Aral gölü de sözde "çevreci" anlayýþtan payýný almýþ ve bugün tamamen kuruma noktasýna gelmiþtir. "Nehir boþa akmasýn" demek; su hakkýný piyasaya teslim etmek ve bu en temel hakký parayla ölçmeye kalkmak akarsularý, halklarýn yaþamýný ve tüm ekosistemi yeryüzünden tamamen silmektir. Ya parayý bilmeyen/kullanmayan canlýlar ne olacak? Ýnsanlarýn dýþýnda kalan ve suya baðlý yaþamýný sürdüren ama parayý yaþamýnda kullanmayan, bilmeyen, tanýmayan diðer canlýlar ne olacak/yapacak? Onlarýn suya eriþememeleri sonucunda yok olmalarý neye mal olacak? Eksiliklerinin neden olacaðý sorunlarý paraya vurmak, para ile ölçmek olasý mý? Ergene havzasýný, Gediz nehrini, Porsuk çayýný, Menderes Havzasý'ný para ile geri getirebilir miyiz? Suyun parasal deðeri yoktur, deðersiz olduðu için deðil tersine deðerine paha biçilemeyeceði için parayla ölçülemez. Kýsacasý suyu paraya vurmak zor bir iþtir, bu anlamda suyun yönetimi, þirketlerin kâr histerisine terk edilemeyecek önemdedir. Çünkü suyun özelleþtirilmesi kýtlaþmasý demektir. Su kýtlýðý ise; Kadýnlar için; daha uzun yollar kat etmek, Bebekler ve çocuklar için; minik bedenlerin hýzla su kaybetmesi ve su kirliliði yüzünden ölmek, köylüler ve yoksul halklar için; açlýk ya da tüm insan, hayvan ve bitkiler için; ölüm demektir. Çünkü canlý yaþam için gerekli olan suyun yerine geçebilecek baþka bir sývý yoktur. Suyu özelleþtir meyerek, suyun ticarileþtirilmesine karþý hep birlikte mücadele ederek kýtlýðý bolluða çevirebiliriz. Evet, Þirketlerin kârýný artýrmak için deðil, ama halkýn ve tüm canlýlarýn yaþamý için gereken su bir HAKTIR! Mücadelemiz, Türkiye'de ve dünyada ticari bir mal olarak deðil; bir yaþam hakký olarak suya eriþimi olmayan tek bir kiþi ve canlý kalmayýncaya kadar devam edecektir. Bu mücadelenin ilk adýmý, 16-22 Mart 2009'da Ýstanbul'da yapýlacak 5. Dünya Su Forumu'na, ve dolayýsýyla suyu ticarileþtirmek için uðraþan þirketlere ve onlarýn destekçilerine karþý bir araya gelerek atýlacaktýr. Halkýn Suyunun ticari bir mal deðil, temel bir hak olduðunun savunulacaðý bu mücadelede gelin hep birlikte olalým. Bileþenleri DEVRÝMCÝ ÝÞÇÝ SENDÝKALARI KONFEDERASYONU KAMU EMEKÇÝLERÝ SENDÝKASI KESK ÝSTANBUL ÞUBELER PLATFORMU TÜRK MÜHENDÝS VE MÝMAR ODALARI BÝRLÝÐÝ TTB- ÝSTANBUL TABÝP ODASI ÝSTANBUL SERBEST MUHASEBECÝ MALÝ MÜÞ. ODASI ÇÝFTÇÝ SENDÝKALARI KONFEDERASYONU ÝSTANBUL BAROSU ÝSTANBUL ECZACI ODASI ÝSTANBUL DÝÞ HEKÝMLERÝ ODASI ÝSTANBUL VETERÝNER HEKÝMLER ODASI CHP ÝSTANBUL ÝL ÖRGÜTÜ EMEK PARTÝSÝ ÝSTANBUL ÝL ÖRGÜTÜ EMEKÇÝ HAREKET PARTÝSÝ ÖDP ÝSTANBUL ÝL ÖRGÜTÜ SHP ÝSTANBUL ÝL ÖRGÜTÜ TKP ÝSTANBUL ÝL ÖRGÜTÜ SU POLÝTÝK MUNZURU KORUMA KURULU DAYANIÞMA EVLERÝ EZÝLENLERÝN SOSYALÝST PLATFORMU ÇORLU SU YAÞAMDIR PLATFORMU GDO'YA HAYIR PLATFORMU HALK CEPHESÝ HALKEVLERÝ ÝSTANBUL ÞUBELERÝ ÖÐRENCÝ KOLLEKTÝFLERÝ EKOLOJÝ KOLLEKTÝFÝ SOS ÇEVRE GONÜLLÜLERÝ PLATFORMU MARMARA ÇEVRE PLATFORMU ÝDÝL KÜLTÜR MERKEZÝ BÝRLEÞÝK METAL ÝÞ SENDÝKASI PETROL ÝÞ SENDÝKASI ENERJÝ YAPIYOL SENDÝKASI ÇEVRE HUKUKU DERNEÐÝ DOÐADER GÜLENSUYU GÜLSUYU GÜZELLEÞTÝRME DERNEÐÝ ÜNÝVERSÝTE ÖÐRETÝM ÜYELERÝ DERNEÐÝ VETERÝNER HALK SAÐLIÐI DERNEÐÝ KALDIRAÇ DERGÝSÝ ÝVME DERGÝSÝ ÝÞÇÝ GAZETESÝ DÝKÝLÝ BELEDÝYESÝ 104