5. I. Çevresine yabancılaşmış insanların çoğaldığı toplumlardaki ilişkiler değişimi hızlandırır.



Benzer belgeler
Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

Dil Gelişimi. temel dil gelişimi imi bilgileri

KAYNAK: Birol, K. Bülent "Eğitimde Sanatın Önceliği." Eğitişim Dergisi. Sayı: 13 (Ekim 2006). 1. GİRİŞ

ÖZEL BİLGE OKULLARI 2. SINIFLAR NİSAN AYI BÜLTENİ

BAHARA MERHABA. H. İlker DURU NİSAN 2017 İLKOKUL BÜLTENİ

Öğretenden Öğrenene Tavsiyeler

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz.

YARATICI OKUMA DOSYASI. En sevdiğiniz tatil kitabını anlatan bir resim çiziniz.

..OKULU ÖZEL EĞİTİM SINIF I. EĞİTİM-ÖĞRETİM YLILI HAFİF DÜZEYDE ZİHİNSEL ENGELLİLER; SINIFLAR TÜRKÇE DERSİ ÇERÇEVE PLANI

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI. İLKOKULU 2. SINIF TÜRKÇE DERSİ ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK PLANI

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

Nükhet YILMAZ HAYAT BİLGİSİ Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası nı kutladık. Halk ekmek fabrikası gezisine katıldık. TÜRKÇE * Dilbilgisi:

Hazırlayan: Tuğba Can Resimleyen: Pınar Büyükgüral Grafik Tasarım: Ayşegül Doğan Bircan

BÖLÜM 1. İLETİŞİM, ANLAMA VE DEĞERLENDİRME (30 puan) Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. MUTLULUK HİKAYESİ

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

KAZANIMLAR(KISA DÖNEMLİ AMAÇLAR)

ALTIN BALIK. 1. Genç balıkçı neden altın balığı tekrar suya bırakmayı düşünmüş olabilir?

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ PDR ÖĞRENCİSİ AHMET İSA SOYLAMIŞ RECEP YAZICIOĞLU BENİM İÇİN ÖRNEK ŞAHSİYETTİR

Yukarıda numaralanmış cümlelerden hangisi kanıtlanabilirlik açısından farklıdır?

ÖZEL ATACAN EĞİTİM KURUMLARI

3. SINIFLAR BU AY NELER ÖĞRENECEĞİZ? OCAK

ÇOKLU ZEKA ÖZELLİKLERİ

İSMEK İN USTALARI SANATA ADANMIŞ BİR ÖMÜR ETEM ÇALIŞKAN ETEM ÇALIŞKAN KALİGRAFİ SERGİSİ

Bu cümledeki boşluğa aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi uygun olur?

SINAV ÖNCESİ SON UYARILAR...

ÖZEL İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ VAKFI ADIGÜZEL ANAOKULU GÖKYÜZÜ SINIFI KASIM AYI KAVRAM VE ŞARKILAR

2. SINIF DENEME 1 60 DK. Yanlış Cevaplar Doğrularınızı Götürmüyor 30 SORU

1. Soru. Aşağıdakilerden hangisi bu paragrafın sonuç cümlesi olabilir? olaylara farklı bakış açılarıyla bakalım. insanlarla iyi ilişkiler kuralım.

3. Yazma Becerileri Sempozyumu

3. SINIF AKADEMİK BÜLTEN ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI

Zürih Kantonunda İlköğretim Okulu

Okuma- Yazmaya Hazırlık. Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Müzik Ve Ritim. Fen Ve Doğa Etkinlikleri

Nükhet YILMAZ HAYAT BİLGİSİ Kaynaklarımız Üç Kumbara

Bir hedef seçtiğiniz zaman o hedefe ulaşmanın getireceği bütün zorluklara katlanmanız gerekir. Her başarım bana ayrı bir heyecan, ayrı bir enerji

ANAFİKİR: Kendimizi tanımamız, sorumluluklarımızı yerine getirmemizde

UYGULAMA 1 1. Aşama Şimdi bir öykü okuyacağım, bakalım bu öykü neler anlatıyor?

BASKETBOLCU AHMET İLKÖĞRETİM 1. SINIF. Gülşen DEMİR Porsuk İlkokulu /Odunpazarı /ESKİŞEHİR

6. SINIF TÜRKÇE DERS BİLGİLERİ

Neden Daha Fazla Satın Alalım?

Çilek Ağacı Anaokulu Bülten Sayı : 1 Eylül

BİREYSELLEŞMİŞ EĞİTİM PROGRAMI (BEP) FORMU

Müze eğitiminin amaçları nelerdir?

Dil Öğrenme ve yazım dili öğrenme

İÇİNDEKİLER. Tarihteki Önemli Buluşlar Bilim, Türk ve İslam Devletlerinde yaşayan bilginler ile yükseliyor Coğrafi Keşifler...

..OKULU ÖZEL EĞİTİM SINIF I. EĞİTİM-ÖĞRETİM YLILI HAFİF DÜZEYDE ZİHİNSEL ENGELLİLER; SINIFLAR TÜRKÇE DERSİ ÇERÇEVE PLANI

4. SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ (22 Ekim-14 Aralık 2012)

Bu dörtlükte geçen aşağıdaki sözcüklerden hangisinin eş seslisi yoktur?

Nasıl Daha İyi Öğrenirim?

İTÜ GELİŞTİRME VAKFI OKULLARI BEYLERBEYİ ÖZEL ANAOKULU, İLKOKULU VE ORTAOKULU EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI 35.VELİ BÜLTENİ

TÜRKÇE DERSİ GÖRSEL OKUMA TESTİ Kubilay ORAL

Fatma Atasever.

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

Ana fikir: Oyun ile duygularımızı ve düşüncelerimizi farklı şekilde ifade edebiliriz.

Nasıl Bir Zekâya Sahipsiniz? - Genç Gelişim Kişisel Gelişim. Ayın Testi

TEMA: OKULUMUZU TANIYALIM KONU: OKULUMUZ TARİH: 01 EYLÜL / 30 EYLÜL YAŞAYAN DEĞERLER: SEVGİ

Nükhet YILMAZ HAYAT BİLGİSİ Evimiz Yuvamızdır Tutum, Yatırım ve Türk Malları haftası TÜRKÇE Tutum, Yatırım ve Türk Malları haftası 5N 1K KÜTÜPHANE

ÖZEL EFDAL GÖZTEPE ANAOKULU DENİZYILDIZI GRUBU MAYIS AYI BÜLTENİ

PEK OKULLARI 1A KASIM. İzimden gelin gençler! Bocalamadan, yorulmadan, sıkılmadan Tek çıkış yolunuz budur!

VERİMLİ DERS ÇALIŞMA YÖNTEMLERİ

6. TEMA ETKİN VATANDAŞLIK

ODTÜ GV ÖZEL DENİZLİ İLKOKULU EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 3. SINIFLAR MART AYI KAZANIMLARI TÜRKÇE DERSİ

İNSANIN YARATILIŞ'TAKİ DURUMU

Çocuklar Tatilde! Plansız tatil olmaz! Spor ve oyun iç içe Kitaplar her zaman en iyi dostlarımız!

OKUMA YAZMAYA HAZIRLIK ÇALIŞMASI

16 KASIM Ekim 2018

TÜRKÇE Denemenin çözümlerine " / portal" adresinden cevap anahtarlarına tıklayarak ulaşabilirsiniz.

ÖZEL OKAN İLKOKULU EĞİTİM ÖĞRETİM YILI

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 08 Ekim :05 - Son Güncelleme Perşembe, 08 Ekim :08

BULUNDUĞUMUZ MEKÂN ve ZAMAN

SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni

Eğitim Öğretim Yılı OKUL ÖNCESİ DÜŞÜNEN ÇOCUKLAR EĞİTİM SETİ YARIM GÜNLÜK PLAN ÇİZELGESİ

TİYATRO AKADEMİ BAŞVURU FORMU

SIFATLAR. 1.NİTELEME SIFATLARI:Varlıkların durumunu, biçimini, özelliklerini, renklerini belirten sözcüklerdir.

Güzel Bir Bahar ve İstanbul

21 yıllık tecrübesiyle SiNCAN da

NİSAN AYI BÜLTENİMİZ

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ

Adım-Soyadım:... Oku ve renklendir.

TEKNOLOJİ TASARIM DERSİ TANITIM VE PAZARLAMA

Bir sözcüğün zihinde uyandırdığı ilk anlama gerçek anlam denir. Kelimelerin sözlükteki ilk anlamıdır. Bu yüzden sözlük anlamı da denir.

MERAKLI KİTAPLAR Kavramlar

Zihnindeki Sonu Hayal Et, İstediğini Elde Et! Eski zamanlarda üç yolcunun yolu çölde düşer. Kurumuş bir nehir... Sevgi Tunalı

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi.

ÇOCUK VE YETİŞKİN HAKLARI

3. SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ (17 Aralık Ocak 2013) Sayın Velimiz, 17 Aralık Ocak 2013 tarihleri arasındaki temamıza ait bilgiler bu

Yazar : Didem Rumeysa Sezginer Söz ola kese savaşı Söz ola kestire başı Söz ola ağulu aşı Yağ ile bal ede bir söz Yunus Emre

Çoklu Zekâ Teorisi Ek 2

SAGALASSOS TA BİR GÜN

ANA SINIFI PYP VELİ BÜLTENİ. (19 Aralık Şubat 2017)

Metin Edebi Metin nedir?

PENGUEN GRUBU MAYIS AYI BÜLTENİ

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI. İLKOKULU 4. SINIF MÜZİK DERSİ ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK PLANI

TEOG ÖNCESİ ÖĞRENCİLERİMİZE VE VELİLERİMİZE KÜÇÜK TAVSİYELER

GÖKYÜZÜ EĞİTİM KURUMLARI

9. Sigarayı bırakma zamanı

2. Sınıf Kazanım Değerlendirme Testi -2

Erken (Filizlenen) Okuryazarlık

ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI:

Transkript:

1. 5. SORULARDA NUMARALANMIŞ CÜMLE- LERİN ANLAMLI BİR BÜTÜN OLUŞTURACAK BİÇİMDE SIRALANMASI İÇİN HANGİLERİNİN YER DEĞİŞTİRMESİ GEREKTİĞİNİ BULUNUZ. 1. I. Getirdiği çağdaşlık, yarattığı alışkanlıklarla terk edilemez kaleler ele geçirdi. II. Disketi, yazıcısıyla geldiğine göre belli ki geçici değil; yerleşmeye geliş onunki. III. Artık, o, yalnızca birkaç oyun ya da yazım kolaylığı getirmekle yetinmiyor. IV. Bilgisayar, sonunda, gelip çalışma masalarımızın başköşesine kuruldu. V. İlk sıcak ilişkiler, vazgeçilmez tutkulara dönüştü ve ona bağlandık artık. A) II-III B) III-IV C) IV-V D) I-II E) I-IV 5. I. Çevresine yabancılaşmış insanların çoğaldığı toplumlardaki ilişkiler değişimi hızlandırır. II. Açlar, yoksullar, işsizler çoğaldıkça insanca yaşama düşüncesi ön plana çıkmaya başlar. III. İnsanca yaşama düşüncesini korkmadan söyleyenler çoğaldıkça da değişim düşüncesi birikir. IV. Çünkü toplumdaki olumsuzlukların yoğunluğu köklü değişim istemlerini sürekli besler. V. Değişim düşüncesinin biriktiği toplumda korkusuz kişiler amaçlarına süratle yaklaşırlar. A) I-II B) II-III C) III-IV D) IV-V E) II-V 2. I. Çünkü okumanın yerini televizyon, mektuplaşmanın yerini telefon aldı. II. Bugün, ne mektup yazıyor; ne de mektup alıyoruz eskisi gibi. III. Ama, yine de mektuba verilen emeği ve mektubun kalıcılığını önemsiyorum. IV. Zaten, bu önemsemenin ardında mektubun yazınsal bir tür oluşu vardır. V. Yazınsal oluşu nedeniyle gençlerin mektup yazmalarını geliştirici buluyorum. A) III-V B) I-II C) III-IV D) IV-V E) II-III 6. 10. SORULARDA, CÜMLE YA DA PARÇA- DAKİ BOŞLUĞU ANLAMCA EN UYGUN BİÇİMDE TAMAMLAYAN SEÇENEĞİ BULUNUZ. 6. Kimi kitaplara ulaştığınızda, yazarın size uzattığı demektir ki artık onunla., birlikte yeni bir dünyayı kucaklayabilirsiniz. A) sevgiyi yakalamış her sorunu çözebilir B) anlayışı kazanmışsınız her işe girebilir C) dünyaya ulaşmışsınız bilginizi sınayabilir D) bilgilere ulaşmışsınız her şeyi unutabilir E) eli tutmuşsunuz kol kola yürüyebilir 3. 4. I. Gazetecilikle edebiyat birbirine ters düşen uğraşlar sayılır. II. Ben de onlar gibi gazetecilikle edebiyatçılığı bütünleştirdim. III. Pek çok ünlü yazar, gazetelere yazarak ustalığa ulaşmıştır. IV. Oysa, gazetecilik yazarlığa ters düşmez; yazarı geliştirir. V. O yüzden yazdıklarıma yaşamı günü gününe yorumlamak deniyor. A) I-II B) II-III C) II-IV D) III-V E) IV-V I. Başkaldırmanın siyasal anlamı dışında da bir anlamı vardır. II. Bu tür başkaldırma her şeyi yaşamak, ondan sonra bir gerçek yaratmaktır. III. Kurallara uymadan başına buyruk yaşamak da bir tür başkaldırmadır. IV. Hoş karşılanmaz böyle gerçek yaratmalar, yoldan sapma sayılır. V. Oysa bir tür aranmadır bu, kişinin kendini bulmasıdır. A) II-III B) I-V C) I-II D) III-IV E) IV-V 13 7. Birey biraz da yaptırımlar yoluyla ailesinden alır. A) kendini tanıdığında düzgün ahlakı B) okul yoluna koyulduğunda birey davranışını C) doğduğu andan itibaren asıl eğitimini D) toplum içinde insanları tanımayı E) yaşam boyunca sorunlarının çözümünü 8. Ben yazılarımı yazarken kendime. yazdıklarıma ustasıyımdır. A) zorluk çıkarmanın kusur bulmanın B) moral vermenin yön bulmanın C) çevre aramanın renk katmanın D) yol çizmenin okur bulmanın E) destek bulmanın bire bin katmanın 9. Elmas, nasıl, yontulmadan insan da acı çekmeden. A) kıvamını bulamazsa durulamaz. B) kendini gösteremezse işe yarayamaz. C) satılamazsa kendini ispatlayamaz. D) mükemmelleşmezse olgunlaşamaz. E) işe yaramazsa kendini tanıyamaz.

10. Sevgi, doğuşumuzla birlikte elma kurdunun olduğu gibi. A) bize yön verir meyveden beslenmesi B) bizim içimizdedir meyvenin içinde C) önümüze gelir meyveyi kemirmesi D) yaşamı renklendirir meyvede yaşaması E) dünyayı sevdirir meyveden çıkamayışı 15. (I) Bir gün bile bize: Yere çöp atmayın, yerdeki kağıtları toplayın. demedi. (II) Bir gün olsun yere çöp atanı gördüğünde azarlamadı. (III) Eğitimin böyle olmasını gerektiğini düşünüyorum. (IV) Yalnız, her teneffüste şaşkın bakışlarımız arasında yerdeki çöp ve kağıtları toplardı. (V) Bizler de saygımızdan yere çöp atamaz olduk. 11. 15. SORULAR SIRASIYLA OKUNDUĞUNDA, NUMARALANMIŞ CÜMLELERİN HANGİSİNİN ANLAM BÜTÜNLÜĞÜNÜ BOZDUĞUNU BULU- NUZ. 11. (I) Masallarda sınıf farklarının bir önemi yoktur. (II) Yoksul bir adam zengin, varlıklı bir adam beş parasız olabilir. (III) Keloğlan padişah olabildiği gibi, padişah da kolayca yerinden atılabilir. (IV) Masalların insana yakın gelmesinin altında bunlar yatar. (V) Masallarda bir küpün üzerine binip binlerce kilometre uçabilirsiniz. 12. (I) Gülmece Türk edebiyatında her zaman yaşaya gelmiştir. (II) Gülmece, her zaman acıyla iç içedir. (III) Bir komedyen kahkaha tufanları yaratırken içten içe ağlar. (IV) Karikatüristin bir çizgisinde gülümseme kadar keder de vardır. (V) Nerede gülme varsa orada hüzün de vardır; gülme acıyla ikizdir. 13. (I) Sözü uzatmak, dallandırmak yoktur onda. (II) Bu yüzden de konuşmasını dinlemek için can atarsınız zaten hep kalabalıklar önünde konuşmuştur. (III) Konuşmalarını gereksiz sözcüklerle doldurmaz. (IV) Ne diyecekse en açık, en doğru biçimde sergiler. (V) Ama bu sözler bir araya geldi mi, bir derinlik, bir anlam çoğalması yaratır. 14. (I) Yazarlıkta ilk öğretmenim annemdir. (II) Annem İstanbulluydu; ama, Anadolu yu tanımıştı. (III) Halkın dil ve düşünce gerçeklerini içine sindirmişti. (IV) Edebiyat bilgisi kıt, sezgisi güçlüydü; yazdıklarımı en çok o yönlendirirdi. (V) Bütün büyük sanatçıların birilerinin ışığında yazarlığa başladığını düşünüyorum. 16. I. düşünülmelidir II. etkinlikler sonucu III. kültürün, her zaman IV. ortaya çıktığı V. bilinçli yapılan Bu sözler kurallı ve anlamlı bir cümle oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan üçüncü olur? 17. I. kol gezdiği bir yerde II. eleştirinin olmadığı ortamda III. neyin güzel, neyin doğru IV. hele de korku ve baskının V. neyin iyi olduğu anlaşılamaz Bu sözler kurallı ve anlamlı bir cümle oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan ikinci olur? 18. I. eğitimden beklenen II. ortaya koymak değil; III. kafalar yetiştirmektir IV. eleştirici düşünen, V. birtakım robotlar Bu sözler kurallı ve anlamlı bir cümle oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi ilk cümle olur? 19. I. gerilemelerin görüldüğü çağdır II. son evresi olan yaşlılık III. fiziksel olarak IV. organların görevinde V. fiziksel yaşamın Bu sözler kurallı ve anlamlı bir cümle oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan üçüncü cümle olur? 14

20. I. hırsızlığın nedenlerine eğilemeyen II. namuslu düzen kuramayanların kafasıdır III. amaçlayan kafalar IV. toplumda erdem yaratmayı V. hırsızların elini keserek Bu sözler kurallı ve anlamlı bir cümle oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan dördüncü olur? 25. Emekliliğiyle ortaya çıkan boşluğu, hayvan sevgisiyle doldurmuştu. A) Hayvanların insanlardan daha dost olduğunu savunuyordu. B) Emekli olduktan sonra insanlardan kaçar oldu. C) Çalışırken yoğunluktan hayvanları göremiyordu. D) Hayvanları ilkokul çağından beri çok severdi. E) Emekli olduktan sonra yapacak işi pek yoktu. 21. I. bunlar yayın organlarında II. ilgili, öyle fıkralar yaratır ki III. görülmeseler de dilden dile IV. halk zekası, devleti yönetenlerle V. kısa bir sürede yayılıverir Bu sözler kurallı ve anlamlı bir cümle oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan ikinci olur? 26. Öğretmenlerimizin hepsine çekinmeden yaklaşırdık da müdürümüzü görünce ödümüz kopardı. A) Müdürümüzle iletişim kurmak çok zordu. B) Müdürümüzden öğretmenlerimiz de çekinirdi. C) Müdürümüzün dışı sert, içi pamuk gibiydi. D) Müdürümüz öğretmenlerimiz gibi değildi. E) Müdürümüz öğretmenlere sert davranıyordu. 22. 26. SORULARDA BAŞTA VERİLEN CÜMLE- DEN KESİN OLARAK ÇIKARILABİLECEK YAR- GIYI BULUNUZ. 22. Bir şarkı bir film, ilk anda halka çekici gelmeyebilir. A) Sonradan güncel olan yapıtlar kalıcı olur. B) Halk çekici bulduğu yapıtlara yönelmektedir. C) Kimi sanat yapıtları etkisini sonradan gösterir. D) Halkın çekici bulduğu yapıtlar gündem yaratır. E) Sanat yapıtı, halkın tüm kesimlerine seslenebilmeli. 23. Diğer konuşmalarının aksine, dünkü söyleşisinde mimarlığın bir yaratma işi olduğunu kabul ediyor. A) Önceki konuşmaları kuşku yarattı. B) Önceden böyle düşünmüyordu. C) Mimarlarla önemli bir sorunu vardı. D) Her konuşmasında başka şey söylüyor. E) Böyle yaparsa inandırıcılığı kalmaz. 24. Bizimkiler kahvaltıdan sonra kahve içerler; şimdi kahve ikram edelim. A) Bizimkiler kahvaltılarını bitirdiler. B) Kahvaltı, erken saatte veriliyor. C) Bizde kahve sevmeyen yoktur. D) Herkese yetecek kadar kahve var. E) Kahvaltıdan sonra kahve iyi gider. 27. Aşağıdakilerin hangisinde deyim yanlış kullanılmıştır? A) Yaptığım sakarlıklara bıyık altından güldüklerini hissediyordum. B) Bu günlere bileğinin hakkıyla geldi, kimseye minnet borcu yok. C) Ona hayrandık; birçok şeyi biliyor, bize bilgiçlik taslıyordu. D) Safın biriymişim meğer, her şeyin bilincine yeni varıyorum. E) Hiçbirimizi dinlemiyor, yine kendi bildiğini okuyordu. 28. Eskimezlik deyince Yunus el eder yerinden. Bu cümledeki altı çizili sözün cümleye kattığı anlam, aşağıdakilerin hangisinde vardır? A) Başkanlık yarışının en güçlü adayıydı. B) Sanatçı, öyküleriyle kendini dile getiriyor. C) Yoklama sırasında Ahmet de sınıftaydı. D) Yirminci yüzyılda, dünya, terörden çok çekti. E) Her ortamda, dikkati çekmeyi bilirdi. 29. Üniversite sözcüğü aşağıdakilerin hangisinde genel anlamda kullanılmıştır? A) Üniversitenin kapısından gururla girdi. B) Üniversite kampüsünde karşılaştı onunla. C) Üniversite, gençler için dönüm noktasıdır. D) Üniversiteye başladığım yıla döndüm. E) Üniversite yıllarında bulmuştu kendini. 15

30. İlahi Komedya yı İtalya ya armağan etti Dante. Ve sefalet içinde öldü. Ve elli yıl sonra bir ilah kalktı mezarından, bir bayrak oldu. İtalyan birliğinin bayrağı... Parçadaki altı çizili sözün cümleye kattığı anlam aşağıdakilerin hangisinde vardır? A) Çağları aşan bir sanatçı olmayı başardı. B) Başarılarıyla toplumun önünde yüceldi. C) O dönemlerde sanatının zirvesindeydi. D) Toplumun siyasal yapısını biçimlendirdi. E) Her zaman akıl danışılan biri oldu. 34. (I) Heykel zor, bir o kadar da nankör sanat koludur. (II) Toprak, alçı, mermer, demir, bronz gibi gereçleri, sert, kullanışsız, üstelik pahalıdır. (III) Resim gibi, kolaylıkla elden çıkarılamaz; çünkü, müşterisi pek yoktur. (IV) Seveni, anlayanı yoktur dense yeridir. (V) Bütün bunlara rağmen, dünyanın her yanında bu sanata gönül verenler her gün biraz daha artmaktadır. Bu cümlelerdeki numaralanmış cümlelerin hangisinde heykel ile ilgili bir olumsuzluk işlenmemiştir? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 31. Aşağıdakilerin hangisi kanıtlanabilir bir yargıdır? A) Birkaç yıl daha çalışsam, ekonomik durumum düzelecektir. B) Çocuklara güzel bir gelecek bırakmak, hepimizin görevidir. C) Güzel bir film, hangimize, kaybettiklerimizin değerini hatırlatmaz? D) İlkokul öğretmenliği yaptığım o köyde, çok daha mutluydum. E) Torosların insanları, yazları çalışmak için tarlalara iniyor. 32. Dili Behçet Necatigil, Oktay Rıfat gibi kullanmak gerekmez; ama genç şairlerin bu ustalarla kendilerini eğitmeleri gerekir. Ne mutlu genç kuşak şairi olmak; ustaların her biri büyük bir okul. Onlardan beslenerek ne büyük şairler çıkacak kim bilir? Aşağıdakilerin hangisinde, altı çizili sözle anlatılmak istenen anlam vardır? A) Gençliğimde, okuduğum sanatçılardan yararlanarak geliştim. B) Ustaları taklit ederek de bir yerlere gelmek mümkün. C) Deneyimli sanatçılar gibi yazamamak moralini bozuyordu. D) Kimi gençlerin ustalardan da iyi olduğunu söyleyebiliriz. E) Genç bir sanatçının ne olacağı ilk yapıtından bellidir. 33. (I) İslamiyet ten önceki yazılı ürünlerde Göktürk ve Uygur alfabeleri kullanılmıştır. (II) Nazım birimi olarak dörtlüğe yer verilmiştir ve uyak düzeni a a a b dizilişindedir. (III) Göktürk Yazıtları dışında sözlü ve yazılı ürünler anonim niteliktedir. (IV) Dil, yabancı etkiden uzak, anlatım doğaldır. (V) Destan, sagu ve koçaklamalar İslamiyet öncesi kültürünün ürünleridir. Bu anlatımdaki numaralanmış cümlelerin hangisinde tanımlama yapılmıştır? 35. (I) Ahmet Hamdi Tanpınar ın 48 yıl önce yazdığı Huzur adlı roman, bu yıl oyun olarak izleyici karşısına çıktı. (II) Kenan Işık ın oyuna dönüştürdüğü roman, Şehir Tiyatroları nda sergileniyor. (III) Huzur hem bir aşk, hem de Tanpınar ın İstanbul a duyduğu derin sevginin romanıdır. (IV) Huzur tiyatroya uyarlanmaya pek elverişli olmamakla birlikte, ortaya çıkan yapıt, izleyicinin beğenisini kazanıyor. (V) Tanpınar ın Türkiye de yaşanan uygarlık değişimine parmak bastığı yapıtı, Doğu yla Batı nın sentezi peşinde. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde, sözü edilen yapıtın konusundan söz edilmiştir? 36. A) I. ve II. B) II. ve III. C) III. ve V. D) IV. ve V. E) III. ve IV. I. Usta yönetmenlerin her çalışmasında aynı başarıyı görmek mümkün değildir. II. Yeteneğini özenle birleştiremeyen yönetmen ustalığın kapısını aralayamaz. III. Yönetmenlikle ustalık, yalnızca yeteneğe değil; çaba ve titizliğe de bağlıdır. IV. İşine önem veren yönetmen, yeteneği olmasa da kendini sonunda kabul ettirir. V. Bir yönetmenin yeteneği eleştirilerle değil; her şey bittikten sonra filmle belirir. Bu cümlelerin hangi ikisi aynı düşünceyi anlatır? A) I. ve II. B) II. ve III. C) III. ve IV. D) IV. ve V. E) I. ve V. A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 16

37. Tatilde okumak üzere kitap seçerken ödül kazanan kitaplardan başlayın.(i) Başta Nobel den, diğer yabancı ödüllerden Türk ödüllerine kadar, zevkinizi okşayacak birkaç kitap mutlaka vardır. (II) Dünyada ve ülkemizde edebiyatın doruklarında yaşamanın zevkini yaşarsınız. (III) Ancak, yalnızca yabancı yazarlarla sınırlamayın kendinizi. (IV) Çünkü, artık, dünya çapında kendini kabul ettirmiş Türk yazarları var. (V) Bunların sentezini iyi kurarsanız, hem iyi bir tatil geçirirsiniz, hem de dağarcığınız genişler. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisi, altı çizili cümlenin gerekçesidir? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 40. Yazarın altmışlı yıllarda başlattığı öykücülüğünü iki binli yıllara yalnız iki kitapla taşıdığını görüyoruz. Otuz beş yılı aşkın bir sürede yalnızca iki öykü kitabı... Azımsadığımdan değil, yazarın daha çok yazmasını istediğimden söylüyorum bunu. Şunu da söylemeliyim yazar hakkında: Kuşaksız bir yazar o. Kendi başına var olmuş, kendi çizgisini belirlemiş, sırtını belli bir kuşağa dayamamış... Hep bir kıyıda edebiyatçılığını sürdüregelmiş. Bu paragrafta sözü edilen yazar için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Uzun zamandır edebiyatla ilgilendiği B) Kendi başına bir tavır geliştirdiği C) Öykücülükte çizginin üstüne çıkamadığı D) Özgün yaklaşım sağladığı E) Az sayıda yapıt verdiği 38. (I) Siyah beyaz filmleri bilirsiniz. (II) Böyle filmler için dekor en önemli ayrıntıdır. (III) Büyük bir köşk, son derece gösterişli mobilyalar ve elinde bir tepsiyle her an hazır uşak... (IV) Genellikle de köşkün önünde uçsuz bucaksız bir koru... (V) Yeni konu ve anlatım bulamayınca görsel öğelere dayanmak, seyirciyi bunlarla etkilemek kaçınılmaz oluyordu. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisi, diğerlerinin nedeni olarak gösterilebilir? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 41. Aşağıdakilerin hangisinde ikinci cümle, birinci cümledeki altı çizili deyimin anlamını içermez? A) Kötü haberi alınca dünya başıma yıkıldı. Bu durumdan inanılamayacak kadar kötü etkilendim. B) Lafa daldık, işi öğleye kadar bitirecektik. Konuşmayı sürdürünce işten geri kaldık. C) O kadar iş varken yan gelip yattı. Hiçbir şeyle ilgilenmeden keyfine baktı. D) O kadar üstünde durdum; onu düzeltemedim. Niyetini anlamaya çalıştım fakat olmadı. E) Borçlarımızı ödedik de rahat bir nefes aldık. Sıkıntılarımız sona erdi, ferahladık. 39. Ölüm temasını işleyen aşağıdaki dizelerin hangisinde yaşamın sürdürülmesi dileği vardır? A) Dağların ardından ölüm çıkagelir Kim bilir bu kez kime? B) Ölmek her şeyden daha zor Daha yaşanacak güzel günler var C) Ölürüz diye mi üzülüyoruz. Ne ettik, ne gördük şu fani dünyada. D) Öldük, ölümden bir şeyler umarak Bir büyük boşlukta bozuldu büyü E) Kimse duymadan ölmeliyim Sessiz sedasız bir ıssız köşede 42. Duvardaki yağlıboya Henri Matisse ydi. Bu cümlede olduğu gibi, kimi sözler benzetme amacı gütmeden kendi anlamları dışında kullanılabilir. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde buna benzer bir kullanım vardır? A) Orhan Pamuk bu yıl da okurun elinden düşmedi. B) İmza gününde ünlü yazarla tanışacağı için çok heyecanlıydı. C) Gök gürlemeye başlayınca hepimiz içeriye kaçtık. D) O rahat bir hayat sürerken biz ne sıkıntılar çektik. E) Doktor gelinceye kadar çocuğun ateşi düşmemişti. 17

43. Sanatta taklit, sanıldığı kadar kolay değildir. Alın Picasso'nun bir resmini, Hugo'nun bir şiirini taklit edin bakalım. Yaratıcı taklidi bir yana bırakın, kuru taklit bile uzun bir çaba ister. Önce taklit edeceğiniz kişinin yaratıcılığındaki sırları çözeceksiniz. Onun duygularını, düşüncelerini, davranışlarını iyi bileceksiniz, onu tanıyacaksınız, işinizin ustası olacaksınız. Unutmayın, sadece büyük sanatçıların taklit ettikleri eserlerde pençelerinin izi kalır. Parçada asıl vurgulanmak istenen düşünce aşağıdakilerden hangisidir? A) Taklit yoluyla sanat alanında sayısız eserler ortaya çıkar. B) Usta sanatçı taklit ettiği esere kişiliğinden bir şeyler katar. C) Taklit, kolay gibi görünse de çaba gerektiren bir iştir. D) Ünlü bir sanat eserini ancak ustalar taklit e- debilir. E) Taklit edilecek sanatçı her yönüyle tanınmalıdır. 45. Gerçekçilik, gerçeği yüceltir; ama sanatta eksilmeye yol açar. Varlıkların önemini arttırır; buna karşılık sözcüklerin önemini azaltır. Maddelerin anlatımında bir görüntü bin sözcüğe, hele devingen bir görüntü bir milyon sözcüğe bedeldir. Artık sinemayla yarışmak zorunda olan roman, gerçeği dile getirme çabasını bir yana bırakıp daha çok hayal gücünü sözcüklerle harekete geçirmelidir. Bu parçada asıl vurgulanan aşağıdakilerden hangisidir? A) İnsanlar, kolay anlamayı sağlayan sinemayı, romandan üstün tutar. B) Sözcüklerin yerini görüntü aldığından, sözcüklerin canlandırma işlevi üzerinde durulmalıdır. C) Gerçekçilik, kolay anlamayı sağlarken, sözcüklerin değerini azaltır. D) Görüntülü anlatımla gerçek, insan zihninde hemen şekillenir. E) Romanın sinemayla yarışabilmesi günümüz de olanaksızdır. 44. Bana öyle geliyor ki tüm insanlar iyi. Ama onların haklı ya da haksız, çıkarlarına dokunmayınız. Eğer dokunulursa, iş değişiyor. Sizi seven, sayan; hatta baş tacı eden kimse, size en kötü sözlerle saldırabiliyor, onurunuzu bir paralık etmekten çekinmiyor. O sizin bildiğiniz kimse olmaktan çıkmıştır artık. Bu parçada asıl vurgulanmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Bizi seven ve saygı gösterenlerin de bir gün değişebileceğini unutmamalıyız. B) İnsanlar, çıkarlarına ters olan durumlarda umulmadık davranış gösterebilirler. C) Her insan çıkarlarını gözetir, bize düşen bu duruma saygı göstermektir. D) İnsanların çıkarına dokunacak bir davranışımız varsa sonucuna katlanmalıyız. E) Olaylar karşısında her insanın tepkisi aynı olamaz. 46. Dünyamızı nasıl insansız düşünemezsek, insanı da kitapsız düşünemeyiz. Beyninde düşünce kıvılcımının parladığı andan beri, insan, düşündüğünü ve duyduğunu türlü şekillerle eline ne geçirdi ise ona yazmaktan kendini alamamıştır. O gün bugün insan yazıyor, yazdığını okutuyor. Yıllar, yüzyıllar geçiyor; bu arada kimi kitap unutuluyor, kimi hatırlanıyor. Bunları doğanlar, yaşayanlar ve ölenler olarak adlandırıyorum kendimce. Parçada altı çizili sözlerle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisiyle örneklenebilir? A) Doğum, yaşam ne kadar doğalsa, ölüm de doğaldır. B) Ölüm, vefaya yenik düştüğü sürece güçsüzdür. C) Dünyaya gelişin mutluluğuyla, sona varmanın hüznü yaşanır asırlardır. D) Unutulmak, silinip gitmek evrenden; sonların en acısıdır. E) Tomurcuk patlar, meyve mevsime yenik düşer; ağaç daha yıllarca ayaktadır. 18

47. Günümüzde okuduğum birçok romanda filin bacağını yakalayıp sayfalarca anlatan yazarlarımız var; bunlara tahammül edemiyorum. Filin bacağı da bir şeydir elbet. Ama insan fili, dört bacağı ve bütün haşmetiyle görmek istiyor. Yukarıdaki parçada yazarın yakındığı aşağıdakilerden hangisidir? A) Konunun parçayla sınırlandırılması B) Hep aynı konu üzerinde yazılması C) Olayların farklı yansıtılması D) Yazılarda derinliğin olmayışı E) Yazıların doyuruculuktan uzak olması 50. Büyüklenene hiçbir şey olmaz. Eğilen, gene doğrulur. Bu, suya benzer. Su bütün insanların işine yarar; ama kimseyle didişmez. Dünyada su kadar yumuşak, su kadar zayıf hiçbir şey yoktur; ama sert olana, kuvvetli olana, saldırma etkisi bakımından ondan güçlüsü de yoktur. Zayıf güçlüyü, yumuşak serti yener. Bu parçada vurgulanmak istenen düşünceyi en iyi destekleyen söz aşağıdakilerden hangisidir? A) Sessiz atın tekmesi, pek olur. B) Boğaz dokuz bölümlüdür. C) Sen bilirsin deyince, kavga olmaz. D) Çok havlayan köpek ısırmaz. E) Dinsizin hakkından imansız gelir. 48. Baskıdan yeni çıkmış, mürekkebi kurumamış günlük gazeteyi şöyle rahat rahat okumanın tadına doyum olmaz. Her sütun, her sayfa bizi günlük olayların içine götürür. Böylece günün i- çinde yaşayan insan oluruz. Daha açığı, gazete günün sorunlarını, yurt ve dünyayı, yerli ve yabancı kaynaklardan yararlanarak gözlerimizin önüne serer. Bizi diğer insanlara bağlayarak bir çeşit anten görevi yapar. Yukarıdaki parçada aşağıdakilerin hangisinden söz edilmemiştir? A) Günlük gazeteler olayları sıcağı sıcağına okuyucuya iletir. B) Güncel haberlerle dolu bir gazeteyi okumak oldukça keyiflidir. C) Günlük olayları öğrenmenin tek yolu günlük gazetedir. D) Gazeteler salt yurt haberleriyle yetinmeyip dünya haberlerini de bize iletir. E) Gazete sayesinde dünyadaki diğer insanların da sorunlarını öğrenip paylaşabiliriz. 51. Şöyle bir çevreye bakın. Otobüste, vapurda, yolda rastladığınız yaşlı insanların yüzlerini inceleyin. Göreceksiniz ki bunların büyük bir çoğunluğu asık suratlı, çatık kaşlıdır. Yaşla gelen, yüreklerine işleyen bencilliktir konuşan bu yüzlerde. Hani Yunus Emre Biz dünyadan gider olduk, kalanlara selam olsun. demiş ya, nerede Bu asık, yaşlı suratlar Biz dünyadan gider olduk, kalanların canı cehenneme. der gibidirler. Yukarıda vurgulanmak istenen düşünce aşağıdakilerden hangisidir? A) Yaşlılığın bencilliğine yenilenler, sevgi ve hoşgörüyü de yitirirler. B) Yaşlandıkça sorunlar arttığından, yüzdeki tebessüm azalır. C) İnsanlar yaşlandıkça gençlerin davranışlarına tahammül edemiyor. D) Yaşlılık sıkıntıları da beraberinde getirdiğinden mutsuzluk yaratır. E) Yaşlıların çoğu yaşama sevincini kaybetmiş, ruhsuzlaşmıştır. 49. Uzaklarda mor dağlar... Güneş gören doruklar pırıl pırıl... Yamaçlar, kuytu vadiler akşam karanlığına gömülürken dağ başlarında güneş bir taçtır. Vakit geçer, lacivert gökte dağlar kapkara bir silüettir artık. Parçada aşağıdakilerden hangisine başvurulmamıştır? A) İkileme B) Pekiştirme C) Benzetme D) Kişileştirme E) Gözlem 52. (I) Asıl övgü, kendimizden üstün, hiç olmazsa kendimize eşit kimselerden gelecek övgüdür. (II) Bizi öven kişinin, düşüncelerini özgürce belirtmesi gerekir. (III) Övmesi gerektiğini zorunluluk olarak görenin sözleri, gerçeklerden uzaktır. (IV) Bu yüzden övgü zorunluluk değil, düşüncenin yansıması olmalıdır. (V) Övülmek, insanları ateşleyen; insanların verimlilik kalitesini artıran bir olgudur. Bu cümlelerin hangisi bir paragrafın giriş cümlesi olamaz? 19

53. 54. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARAGRAFA İlkel insan, çok erken bir dönemde, şiddetli soğuktan korunabilmek için hayvanların postu ile giyinmeyi akıl etti. Derileri ince derilerle ve bağırsaklarla dikmeyi öğrendikten sonra, lif fitilini çekip bükerek çok uzun iplikler yapmanın da yolunu buldu. Zaten sapları, sarmaşıkları veya ağaç kabuğu şeritlerini örerek sepetçilik yapmayı eskiden beri biliyordu. Ağır kürkler, yerini birbirine dolanmış pek sık ipliklerden yapılma maddelere bıraktığı gün kumaş icat edilmiş oldu. Kumaşın insan yaşamına girmesinden kısa bir süre sonra da şekilcilik, yani moda kavramı gündeme geldi. 53. Aşağıdakilerden hangisi bu parçaya en uygun başlık olur? A) Modanın Doğuşu B) Modanın Kazandırdıkları C) İşbirliği ve Moda D) Modanın Güncelleştirilmesi E) Modanın Öğrettikleri 55. Bu parçada geçen Afiş asma, her şeyden önce ticari bir iştir. sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Afişte en önemli nitelik etkileyiciliktir. B) Afişlerin her gün değişmesi gerekir. C) Afişe gereksinim duymayan firma yoktur. D) Afişler reklâm amacıyla asılmaktadır. E) Afiş, firmanın kalitesinin de belirticisidir. 56. Bu parçanın son cümlesiyle aşağıdakilerden hangisi arasında anlamca ilgi vardır? A) Her yeni bir afiş, sokağa yeni bir dekor demektir. B) Yönetimin her afişe hoşgörülü davranması gerekir. C) Her afişin farklı bir dili, söylemi, güzelliği olmalıdır. D) Afişlerin sokakları kirletmemesine özen göstermeliyiz. E) Kentlerin renkli görünmelerinde afişler etkilidir. 54. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi işlenmemiştir? A) Kumaşı bir biçime sokma düşüncesi deriyle başlamıştır. B) Kumaşın dokunmasıyla sepetin örülmesi ilişkilendirilebilir. C) İnsanın kumaşa gidişi, aşama aşama gerçekleşmiştir. D) Giyinme düşüncesi doğaya karşı koymaktan doğmuştur. E) Giyim anlayışı değişse de deri giyimler hep güncel kalır. 55. 57. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARAGRAFA Afiş asma hakkı, her ülkede belli kurallara ve yasalara bağlanmıştır. İsteyen, istediği yere, istediği afişi asamaz. Afiş asma her şeyden önce bir ticari iştir. Kentlerde bu iş için ayrılan yerler belediyeninse belediye tarafından, özel kişilerinse sahipleri tarafından isteyenlere kiralanır. Çok işlek yerlerde çok pahalı fiyatlar ödenir. Bunun için yapıları kaplayan tahta perdelerden bile yararlanılır. Siyasi özdeyişler veya eylemci grupların sloganları da afiş sayılır. Ustalıkta kullandıkları çok uzun saplı fırçalarıyla afiş yapıştırıcılar zaman zaman süresi biten afişlerin yerine yenilerini asarlar. Bu sürekli değişim sokakların dekorunu canlandırır, yeniler. 57. Bu parçada aşağıdakilerden hangisinden söz edilmemiştir? A) Kent dekoru içinde afişler hep yenilenir. B) Afiş kurumların rekabetini olumsuz etkiler. C) Siyasi söylemde de afiş hazırlanabilir. D) Afiş yerleri bir tür kazanç kapısıdır. E) Afiş asmanın da kuralları vardır. 58. 60. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARAGRAFA Asya nın büyük uygarlıkları, toprağa bağlı çiftçilerin yaşadığı düzlüklerde yeşermiştir. Bu uygarlıklar Asya nın koca dağlarıyla ve çölü andıran bozkırlarıyla birbirinden ayrılıyordu. Hiç kuşkusuz bu uygarlıkların her biri özgünlüğünü bu ayrılığa borçludur. Köylü yığınları dışında kalan yoksul göçebe kavimler Çin Seddi ile İran kapıları arasında uçsuz bucaksız ve elverişsiz topraklarda dolaşır dururlar; zaman zaman, Pekin, Delhi, Benares veya Bağdat taki zenginliğin büyüsüne kapılırlardı. Bu kavimler sonu gelmeyen göçleriyle uygarlıkların birbirine kaynaşmasına yol açmış ve Asya halkları arasında bir dereceye kadar düşünce ve yaşam birliği sağlamışlardır. 58. Bu parçaya göre yoksul göçebe kavimlerinin sağladığı aşağıdakilerden hangisidir? A) Toplumların yerleşik yaşama geçmesinde yol açma B) Farklı toplumları, ortak bir noktaya getirme C) Ünlü kentlerin tanıtımlarına katkıda bulunma D) Toplumlar arasında ortak bir dil yaratma E) Ülkelerin birbirleriyle haberleşmesini sağlama 20

59. Bu parçanın ilk cümlesinden aşağıdakilerden hangisi çıkarılabilir? A) Uygarlıkların yeşermesinde yerleşik toplum ve tarım önemlidir. B) Çiftçilerin uygarlıkların gelişmesine katkıları büyüktür. C) Tarıma elverişli olmayan topraklar uygarlığa zarar verir D) Toprağın işlendiği her yerde farklı bir uygarlık belirir. E) Düzlük araziyi tarıma elverişli hale getiren sudur. 62. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A) Eski eğlenceler, yerini başka uğraşlara bırakmıştır. B) Eski eğlenceler, her kesimin ilgisini çekebilmiştir. C) Eskinin bayram eğlenceleri, artık anılarda kalmıştır. D) Gençler, bilgisayar tutsağı olmaktan kurtarılmalıdır. E) Günümüz teknolojisi sorunlu insanlar yaratmıştır. 60. Bu parçada aşağıdakilerden hangisinden söz edilmemiştir? A) Verimsiz topraklarda yaşayan toplumların yurt edinemediğinden B) Coğrafi şekillerin uygarlıkların belirlenmesinde rol oynadığından C) Göçebe kavimlerin toplumların kaynaşmasına fırsat verdiğinden D) Asya nın uygarlığını göçebe kavimlerin yarattığından E) Kentlerin görkeminin yoksul toplumları çok etkilediğinden 61. 62. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARAGRAFA Atlıkarıncalar bütün bayram yerlerinde döner dururdu. Oralarda, büyüklerin de küçüklerin de sevdiği daha pek çok eğlence vardı. Raylar üzerinde hızla yükselip inen vagonlar, dönme dolap, atışlar, piyangolar, halter kaldıran veya zincir kıran iri yarı adamlar, kılıç yutanlar, ateş kusanlar, ayrıca koz helvacısıyla, şekercisiyle, keten helvacısıyla ve başka eğlencelikleriyle sayısız satıcılar Ne kadar güzel değil mi? Şimdiyse çocukların dünyasında internet, dvd, msn var. Ondan Bu, insanlardan kopuk, sorunlu gençler ordusu 61. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi vurgulanmaktadır? A) Teknolojinin her insanda değişik etkiler yarattığı tartışılmaz. B) Teknoloji geliştikçe bayramlar da farklı boyut kazanmıştır. C) Teknolojinin gelişmesi, insan ilişkilerini olumsuz etkilemektedir. D) Teknolojinin tüm toplumu bir biçimde etkilediği kesindir. E) Teknoloji, eski bayramları tatlı bir anıya dönüştürmüştür. 63. 64. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARAGRAFA Bir büyük A harfi çizen kimse, gerçekte bir öküz başı çizdiğini aklına getirir veya bir M harfinin denizin dalgalarını belirttiğini düşünür mü? Oysa harflerimizin her biri başlangıçta bir nesnenin resmiydi. Sonradan bu resimlerin biçimi bozuldu ve tanınmaz hale geldi. En eski yazı sistemlerinde sadece somut nesneleri belirten resimler vardı: öküz, güneş veya su yazmak için, bir öküz başı, bir güneş, birkaç deniz dalgası çiziliyordu. Böyle sistemler, Mısırlılarda, Hititlerde Amerika yerlilerinde çok yaygındı. Bugün de Çin yazısı kısmen bu ilkeye dayanmaktadır. 63. Bu parçanın dil ve düşünce bağlantısına göre aşağıdakilerden hangisiyle tamamlanması gerekir? A) Resimli yazıda, sanatsal nitelikten söz edilebilir. B) Dünyanın her yanında insanlar yazıya gereksinim duymuştur. C) Eski yazı şekilleri günümüz yazısından daha gelişmişti. D) Yazıyı geliştirebilmek nesneleri tanımakla gerçekleşebilir. E) Yazıdaki her harf bir kavram veya varlığın simgesidir. 64. Bu parçaya göre, aşağıdakilerin hangisinin bir harfi anlattığı düşünülemez? A) Tarak B) Gözlük C) Yılan D) Ay E) Kanal 21

65. 66. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARAGRAFA Dünya ülkelerinin birçoğunda yakın zamana kadar gezici ozanlar çoktu. Bunlar Aşık Kerem gibi oradan oraya gezerek kahvelerde, zengin konaklarında, köy odalarında saz çalar, türkü söyler, destan okurlardı. Bu anlatım; mim, müzik, hikaye, doğaçtan söz ve şiirin birbirine karıştığı çok yönlü bir çeşit gösteridir. Ozan anlatımda her şeyden önce belleğinden yararlanır (altmış bin dizeyi ezberinde tutan Sırp ozanlarından söz ederler), ama aynı zamanda anlattıklarını dinleyicilerin tepkilerine göre ayarlamaktan da geri kalmaz. Bu Hint te, Çin de, Anadolu da, Şili de, Afrika da hiç değişmez. 65. Bu parça, aşağıdakilerden hangisini açıklamaktadır? A) Ozanların korunması, toplumun kültürünün göstergesidir. B) Dünyanın her yanında ozanlar aynı yolu izler. C) Ozanlara ilgi duymayan bir toplum düşünülemez. D) Bir toplumun dünya görüşü, ozanlarında ortaya çıkar. E) Ozanların birçok yeteneği taşımaları gereklidir. 67. Bu parçanın konusu aşağıdakilerden hangisidir? A) Hokkabazlık, sokak ve panayırlardan lüks sokaklara yöneltilmiştir. B) Fizik, kimya ve optik yasaları hokkabazlığın büyüsünü bitirmiştir. C) Hokkabazlarda diğer insanları imrendirecek nitelikler vardır. D) Hokkabazlık, değişik oyunlarla para kazanmanın kolay yoludur. E) Hokkabazlığın kökeninde insanlara değişik duygular yaşatmak vardır. 68. Aşağıdakilerden hangisi hokkabazların gösteri yapma amaçlarından biri değildir? A) Yaşamlarını sürdürecek parayı kazanmak B) Yaşamın alışılmış düzenini değiştirmek C) Seyircilere keyifli anlar yaşatabilmek D) Kalıcı bir sanat ortamı yaratabilmek E) İzlemeye gelenlere kendilerini iyi hissettirmek 66. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A) Gezici ozanlar geleneği artık değişmiştir. B) Halk ozanları çok yönlü kişilik taşırlar. C) Kültür geliştikçe ozana gereksinim azalır. D) Kimi ozanların söz dağarcığı çok geniştir. E) Ozanlar gösterilerini dinleyenlere göre ayarlar. 67. 68. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARAGRAFA Hokkabazlık, her şeyden önce, el çabukluğuna, parmakların becerisine bağlıdır. Ama hokkabazlar yavaş yavaş fizik, kimya veya optik yasalarından da yararlanarak, numaralarını geliştirdiler. Kendilerine fizikçi diye ad takılmasına yol açan denemelere giriştiler ve bu, hokkabazlığın eğlendirici fizik dönemi oldu. Sokaklarda, panayır yerlerinde, çalışan hokkabazlar birçok âlet yardımıyla, sahnede gerçek gösteriler sunmaya başladılar. Ustaca hazırlanmış malzemesiyle büyük büyü gösterileri yapan büyücüler de yok değil. Bunlar küçük mantar toplardan kadınlar, erkekler çıkarır; küçük, hatta vahşi hayvanları yok eder, sonra yeniden ortaya çıkarırlar. Bütün bunları, eğlendirmek, güzel duygular yaşatmak, yaşamın tekdüzeliğini yok etmek, sıkıntıları unutturmak, bu arada günlük çorba paralarını çıkarmak amacıyla yaparlar. 22 69. 70. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARAGRAFA İlk çağdan beri, denizlerde dolaşmak için gemiler yapan insanoğlu, uzun süre kıyı boylarında dolaşmakla yetinmek zorunda kaldı. Ama yapım tekniklerindeki ilerleme ve pusulanın icadı XVI. yy.dan başlayarak insana uzaklara açılmak ve gezegenin her yanını dolaşıp keşfetmek imkanını verdi. Bugün sayısız gemiler denizlerde dolaşır, bir ülkeden ötekine hammadde ve imal edilmiş ürünler taşır. Deniz aynı zamanda insan için olağanüstü bir zenginlik kaynağıdır; insan, besinin hiç de azımsanmayacak bir bölümünü (sözgelimi Japonya da) denizden sağlar. Teknik gelişmelerle insanoğlu, deniz dibini incelemiş petrol ve doğalgaz yataklarını aramaya ve işletmeye başlamıştır. Ama denizlerin bunca değerli olan biyolojik dengesi günümüzde, ne yazık ki, sanayi bakımından gelişmenin bir ters yönü olan çevre kirlenmesiyle bozulmaya başlamıştır. 69. Bu parçanın konusu aşağıdakilerden hangisidir? A) Denizlerin korunması, tüm kıyı ülkelerinin birleşmesiyle amaca ulaşabilir. B) Denizlerin korunması konusunda bir gün bile kaybedecek zaman kalmamıştır. C) İnsan, birçok konuda yararlandığı denizin biyolojik dengesini önemsememektedir. D) Denizlerin korunması için denize kıyısı olan ülkelerin acil önlem alması gereklidir. E) Denizlere yalnızca bugünle ilgili bakmak ondaki kaynakların tükenmesine yol açar.

70. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Keşiflerin insanların denizlerde açılmalarını sağladığına B) Deniz yollarından ticari alanda yararlanıldığına C) Kimi ülkelerin besinlerinin çoğunu denizden çıkardığına D) Denizleri korumanın gelişmiş ülkelerin işi olduğuna E) Denizlerdeki verimliliğin giderek bozulmaya başladığına 71. 73. SORULARI AŞAĞIDA VERİLEN BİLGİ- LERE Evet Çekimser Hayır Akif A B C Buket B A Cemre C A C Davut A B C Emre B C A Firuze C A B Hilal A B C Bir grubun kendi arasında yaptığı ve Akif, Buket ile Cemre nin aday olduğu başkanlık seçiminin tablosu yukarıda verilmiştir. Oylamada: Evet, 1 puan Çekimser 0 puan Hayır ise 1 puandır. Adaylar kendine oy kullanabilir. Bu bilgilere göre; 71. Seçimi kim kazanmış olabilir? A) Akif B) Buket C) Cemre D) Akif Cemre E) Cemre Buket 72. Davut Cemre ye EVET oyu atsaydı, adayların sıralaması nasıl olurdu? 74. 77. SORULARI AŞAĞIDA VERİLEN BİLGİ- LERE Ali, Burak, Can, Didem, Efe, Ferit ve Haluk isimli arkadaşların, fizik, kimya ve biyoloji derslerinden geçip kaldıklarıyla ilgili şu bilgiler bilinmektedir. Her dersten üç kişi kalmıştır. Efe ve Ferit bir dersten geçmiştir. Burak ve Didem iki dersten geçmiştir. Ali ve Haluk bütün derslerden geçmiştir. Burak ve Didem in ortak olarak geçtiği tek ders kimyadır. Efe Biyolojiden, Ferit fizikten geçmiştir. Bu bilgilere göre; 74. Ferit hangi ders ya da derslerden kalmıştır? A) Fizik B) Fizik-Kimya B) Kimya D) Kimya-Biyoloji E) Fizik-Kimya-Biyoloji 75. Burak fizikten geçtiyse, Didem in geçtiği dersler hangisidir? A) Fizik B) Kimya B) Fizik-Kimya D) Fizik-Biyoloji E) Kimya-Biyoloji 76. Fizikten geçenler kimler olabilir? A) Ali-Burak-Can-Didem B) Ali-Burak-Ferit-Haluk C) Ali-Burak-Didem-Ferit-Haluk D) Ali-Burak-Didem-Efe-Ferit E) Ali-Burak-Can-Didem-Efe-Haluk A) Cemre Buket Akif B) Cemre Akif Buket C) Akif Cemre Buket D) Akif Buket Cemre E) Buket Cemre Akif 73. Emre Akif e ÇEKİMSER oy kullansaydı adayların sıralaması nasıl olurdu? A) 1. Buket ve Cemre, 2. Akif B) 1. Akif ve Cemre, 2. Buket C) 1. Cemre, 2. Akif, 3. Buket D) 1. Akif, 2. Buket, 3. Cemre E) 1. Akif ve Buket, 2. Cemre 77. Biyolojiden kalanlar kimler olabilir? A) Burak-Can-Didem-Ferit B) Burak-Can-Didem C) Burak-Can-Didem-Efe D) Burak-Can-Ferit E) Ali-Can-Didem-Ferit 23

78. 80. SORULARI AŞAĞIDA VERİLEN BİLGİ- LERE Cemil, Durul ve Elçin isimli arkadaşlar, vazo, resim, masa, kadeh ve tabağın satıldığı bir açık artırmaya katılmışlardır. Açık artırmanın kuralları ve bu arkadaşların aldığı eşyalar ile ilgili şu bilgiler verilmiştir. Açık artırmada, bir kişi fiyat vermediği bir eşyayı alamaz. Üç arkadaş da üçer eşyaya fiyat vermiştir. En az eşyayı Durul almıştır. Kadehe sadece Elçin fiyat vermiştir. Cemil resme, Durul masaya fiyat vermemiştir. Vazo ve masaya iki arkadaş tarafından fiyat verilmiştir. Tabağa herkes tarafından fiyat verilmiştir. Masaya en yüksek fiyatı Elçin vermiştir. Bu bilgilere göre; 79. Durul hangi eşyayı almıştır? A) Vazo B) Resim C) Masa D) Kadeh E) Tabak 80. Elçin in fiyat verip alamadığı eşya hangisidir? A) Vazo B) Resim C) Masa D) Kadeh E) Tabak 78. Cemil hangi eşyaları almıştır? A) vazo-resim-tabak B) resim-masa C) vazo-tabak D) vazo-masa E) resim-tabak 24