Hastanede Yatan Kâlb Hastalar nda Depresif Belirtilerin bâz De iflkenler Yönünden ncelenmesi*

Benzer belgeler
KANSER HASTALARINDA ANKSİYETE VE DEPRESYON BELİRTİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ UZMANLIK TEZİ. Dr. Levent ŞAHİN

KANSER HASTALARINDA PALYATİF BAKIM VE DESTEK SERVİSİNDE NARKOTİK ANALJEZİK KULLANIMI

GEKA NİHAİ RAPOR TEKNİK BÖLÜM. 1. Açıklama

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman

YÖNTEM 1.1. ÖRNEKLEM Örneklem plan l seçim ölçütleri

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

ABSTRACT $WWLWXGHV 7RZDUGV )DPLO\ 3ODQQLQJ RI :RPHQ $QG $IIHFWLQJ )DFWRUV

GİRİŞ İki uçlu bozukluk: Manik episod Depresif episod Ötimi (iyilik hali) Kronik gidişli Kesin ilaç tedavisi gerektirir (akut episod ve koruyucu

MURAT YÜKSEL. FEM N ST HUKUK KURAMI VE FEM N ST DÜfiÜNCE TEOR LER

hükümet tabibi olarak görev yaptıktan sonra, 1988 yılında Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi nde başladığım

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar

TÜRKiYE'DEKi ÖZEL SAGLIK VE SPOR MERKEZLERiNDE ÇALIŞAN PERSONELiN

Doç. Dr. Mehmet Durdu KARSLI Sakarya Üniversitesi E itim fakültesi Doç. Dr. I k ifa ÜSTÜNER Akdeniz Üniversitesi E itim Fakültesi

Akut Miyokard nfarktüsü Geçiren Hastalar n Miyokard nfarktüsü Hakk ndaki Bilgi Düzeylerinin ncelenmesi

ELLE SÜT SAĞIM FAALİYETİNİN KADINLARIN HAYATINDAKİ YERİ ARAŞTIRMA SONUÇLARI ANALİZ RAPORU

ARAŞTIRMA. 3 Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon A.B

SA LIK YÜKSEKOKULU 1. SINIF Ö RENC LER NDE PS K YATR K SEMPTOMLAR

Bir Üniversite Hastânesinde Çal flan Asistan Doktorlar n Örgütsel Stres Düzeylerinin De erlendirilmesi

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 05 Kasım :07 - Son Güncelleme Perşembe, 05 Kasım :29

Sa l k Yüksekokulu 1. S n f Ö rencilerinde Görülen Psikiyatrik Semptomlar

Tip 1 diyabetli genç yetişkinlerin hastalığa psikososyal uyumları ve stresle başa çıkma tarzları

L SE Ö RENC LER N N SINAV KAYGISI DÜZEY ÜZER NE SINAV KAYGISI LE BAfiAÇIKMA E T M N N ETK S *

KADINLARDA MASTEKTOM N N PS KOSOSYAL ETK LER

OBEZ BİREYLERİN DEPRESİF BELİRTİ DÜZEYLERİNİN VE ETKİLEYEN FAKTÖRLERİN İNCELENMESİ

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM

ÖZGEÇMİŞ. Yabancı Dil: İngilizce. Uluslararası dergilerde yayınlanan makaleler

Ara rma, Dokuz Eylül Üniversitesi Strateji Geli tirme Daire Ba kanl na ba

TEŞEKKÜR. Araştırmacı bu çalışmanın gerçekleşmesinde katkılarından dolayı aşağıda adı geçen kişi ve kuruluşlara içtenlikle teşekkür eder.

Deomed Medikal Yay nc l k

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

Sakarya da Do um Sonras Depresyon S kl ve liflkili Faktörler

İŞLEVSEL DÜZENLEMELERİN, ENGELLİ HASTA MEMNUNİYETİNE OLAN YANSIMASI ERCİYES TIP ÖRNEĞİ

ÖZET. GİRİŞ Sa l k hizmetlerinin yayg nlaflmas

Gö üs Hastal klar Klini inde Yatan Hastalarda Anksiyete ve Depresyon Düzeyleri ile Sosyodemografik Faktörlerin ve Hastal k Tan lar n n liflkisi

T.C. Hitit Üniversitesi. Sosyal Bilimler Enstitüsü. İşletme Anabilim Dalı

İş Sağlığı İş Sağlığı nedir? Çağdaş İş Sağlığı anlayışı nedir?

Kronik Hastal Olan Bireylerin Aileden Alg lad klar Sosyal Destek ve Ümitsizlik Durumlar

Kronik Solunum ve Kalp Hastalıklarında Anksiyete ve Depresyon Sıklığı ve İlişkili Özelliklerin Değerlendirilmesi

Sa l k Bilimleri Fakültesi Ö rencilerinin Benlik Sayg lar ve At lganl k Düzeylerinin Sosyodemografik Özellikleri Aç s ndan ncelenmesi

KULLANILAN MADDE TÜRÜNE GÖRE BAĞIMLILIK PROFİLİ DEĞİŞİKLİK GÖSTERİYOR MU? Kültegin Ögel, Figen Karadağ, Cüneyt Evren, Defne Tamar Gürol

Bariatrik cerrahi amacıyla başvuran hastaların depresyon, benlik saygısı ve yeme bozuklukları açısından değerlendirilmesi

Kayseri Büyükflehir Belediyesi Huzurevindeki Yafll lar n Yaflam Kalitesi

İKİNCİ BÖLÜM EKONOMİYE GÜVEN VE BEKLENTİLER ANKETİ

TÜRK YE DE A LE Ç fi DDET Ülke Çap nda Kriminolojik-Viktimolojik Alan Araflt rmas ve De erlendirmeler

Farkl Ülkelerde Çal flan Psikiyatrlarda Tükenmifllik ve fl Doyumu

İnfertilite ile depresyon ve anksiyete ilişkisi

NIJERYA DAN GELEN YOLCUDA EBOLAYA RASTLANMADI

daha çok göz önünde bulundurulabilir. Öğrencilerin dile karşı daha olumlu bir tutum geliştirmeleri ve daha homojen gruplar ile dersler yürütülebilir.

önce çocuklar Türkiye için Önce Çocuklar önemlidir

fiekil 2 Menapoz sonras dönemde kistik, unilateral adneksiyel kitleye yaklafl m algoritmas (6)

T bbi Makale Yaz m Kurallar

Marmara Üniversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi Çal flma Ekonomisi ve Endüstri liflkileri Bölümü Yönetim ve Çal flma Psikolojisi Anabilim Dal

BEZMİÂLEM. Horlama ve Uyku. Apne Sendromu VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ. Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı.

Acil Servis Çalışanlarına Karşı Şiddet. Keziban Uçar Karabulut

Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV Sayfa ISBN

Hemşirelerin Hasta Hakları Konusunda Bilgi Düzeylerinin Değerlendirilmesi

B R E T M HASTANES NDE KONSÜLTASYONLA DEPRESYON TANISI ALAN VAKALARIN ÖZELL KLER

Meme Kanserli Hasta ve Efllerinin Yaflam Doyumlar Duygu Kontrol Düzeyleri ve Evlilik Uyumlar n n Mastektomi Öncesi ve Sonras Karfl laflt r lmas *

BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9

ANALYSIS OF THE RELATIONSHIP BETWEEN LIFE SATISFACTION AND VALUE PREFERENCES OF THE INSTRUCTORS

Depresyon Yayg nl ğ ve Risk Etkenleri: Huzurevinde ve Evde Yaşayan Yaşl larda Karş laşt rmal Bir Çal şma

T bbi At k Kontrolü P80-P Ulusal Sterilizasyon Dezenfeksiyon Kongresi

Gebelikte fiiddet ve Benlik Sayg s

Dünyada ve Türkiye de Güncel Verilerle HIV/AIDS. Hacettepe Üniversitesi AIDS Tedavi ve Araflt rma Merkezi (HATAM)

PELV K DESTEK YAPILARI BOZULAN VE BOZULMAYAN KADINLARIN STRESLE BAfi ETME DÜZEYLER N N BEL RLENMES *

Fiziksel Hastal kla Birlikte Depresyonu Olan Hastalar n Hemflirelik Bak m (*)

KORELASYON VE REGRESYON ANALİZİ

İÇİNDEKİLER. Duygusal ve Davranışsal Bozuklukların Tanımı 2

Alkol tanısı almış ve tedavi alan hastaların hastalıklarını etkileyen faktörlerin belirlenmesi*

Ayşe YÜCE Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD.

Tablo 2.1. Denetim Türleri. 2.1.Denetçilerin Statülerine Göre Denetim Türleri

Yafll Hastalar n Günlük Yaflam Aktiviteleri*

Ders 3: SORUN ANAL Z. Sorun analizi nedir? Sorun analizinin yöntemi. Sorun analizinin ana ad mlar. Sorun A ac

Hastaların Hemşirelik Hizmetlerinden Memnuniyeti

S STEM VE SÜREÇ DENET M NDE KARfiILAfiILAN SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNER LER

TÜRK YE B L MSEL VE TEKNOLOJ K ARAfiTIRMA KURUMU DESTEK PROGRAMLARI BAfiKANLIKLARI KURULUfi, GÖREV, YETK VE ÇALIfiMA ESASLARINA L fik N YÖNETMEL K (*)

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuçlar: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT Rational Drug Usage Behavior of University Students Objective: Method: Results:

FORMAL AFET EĞİTİMLERİNİN FARKINDALIK ve TUTUM ÜZERİNE ETKİLERİNİN KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİLERİ ÜZERİNDE ARAŞTIRILMASI

ERZ NCAN HUZUREV NDE YAfiAYAN YAfiLILARDA DEPRESYON VE ETK LEYEN FAKTÖRLER

KAMU PERSONELÝ SEÇME SINAVI PUANLARI ÝLE LÝSANS DÝPLOMA NOTU ARASINDAKÝ ÝLÝÞKÝLERÝN ÇEÞÝTLÝ DEÐÝÞKENLERE GÖRE ÝNCELENMESÝ *

Hiçbir zaman Ara s ra Her zaman

Sivas l Merkezinde Sosyoekonomik Düzeyi Farkl Üç lkö retim Okulu Ö rencilerinin Depresyon Düzeyi

Doç.Dr.Mehmet Emin Altundemir 1 Sakarya Akademik Dan man

HUZUREVİNDE YAŞAYAN YAŞLI BİREYLERDE YAŞAM KALİTESİ

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl

Sizinle araştırmalar bir adım daha ileriye gidecek. Hastalara ait veri ve tahlillerin kullanılması hakkında bilgiler

Araflt rma Makalesi / Research Article

4/A (SSK) S GORTALILARININ YAfiLILIK AYLI INA HAK KAZANMA KOfiULLARI

ki Uçlu Duygudurum Bozuklu u Olan Kad nlarda Premenstrüel Sendromun De erlendirilmesi

Madde Bağımlısı Hastalarda Sosyal Destek ve Benlik Saygısı

Sürdürülebilir sosyal güvenli in önündeki zorluklar

Dr. M. Fatih Önsüz 1, Doç. Dr. Ahmet Topuzo lu 2

MESLEK MENSUBU KURUMLAfiMA PROJES YOL HAR TASI

SAMSUN HUZUREV NDE YAfiAYAN YAfiLILARIN BAZI ÖZELL KLER LE DEPRESYON R SK ARASINDAK L fik

Birinci Basamakta Psikiyatrik De erlendirme Ölçeklerinin Kullan m THE USE OF PSYCHOMETRIC SCALES IN PRIMARY CARE. Serpil Ayd n


Depresyon 1. Depresyon nedir? 2. Depresyon (çökkünlük) sanıldığı kadar sık mı? 3. Depresif belirtiler ile depresyon farklı mıdır?

Evaluation of life satisfaction & depression prevalence in elderly patients administered to a family health center

4/B L S GORTALILARIN 1479 VE 5510 SAYILI KANUNLARA GÖRE YAfiLILIK, MALULLUK VE ÖLÜM AYLI INA HAK KAZANMA fiartlari

Transkript:

Hastanede Yatan Kâlb Hastalar nda Depresif Belirtilerin bâz De iflkenler Yönünden ncelenmesi* Yrd. Doç. Dr. Meral Kelleci**, Arafl. Gör. Dilek Ayd n***, Arafl. Gör. Selma Sabanc o ullar ***, Prof. Dr. Selma Do an**** * Bu araflt rma, 21-24 Eylül 2005 tarihinde stanbul da yap lan The 8th Annual Scientific Meeting of the European Association of Consultation Liaison Psychiatry and Psychosomatics [EACLPP] and the 8th Turkish National Congress of Consultation Liaison Psychiatry de poster bildiri olarak sunulmufltur. Yaz flma Adresi: Araflt rma Görevlisi Dilek AYDIN (AVCI) Adres: Cumhuriyet Üniversitesi Sa l k Bilimleri Fakültesi Hemflirelik Bölümü, 58140, Sivas. Telefon: +905052156758 E-mail: daydinenator@gmail.com Faks: +903462191261 ÖZET Amaç: Bu çal flma kâlb hastal nedeniyle hastânede yatan hastalar n yaflad klar depresif semptomlar bâz de iflkenler aç s ndan incelemek amac yla tan mlay c olarak yap lm flt r. Yöntem: Bir üniversite hastânesinin kardiyoloji klini inde 1 Ekim- 31 Aral k 2004 tarihleri aras nda yatan ve çal flmaya kat lmay kabûl eden 102 hasta araflt rman n örneklemini oluflturmufltur. Verileri bireylerin tan t c özelliklerini belirlemek amac yla kullan lan Kiflisel Bilgi Formu, Beck Depresyon Ölçe i ve Beck Umutsuzluk Ölçe i kullan larak elde edilmifltir. Verilerin istatistiksel de erlendirmesinde Frekans da l m, Kruskall Wallis testi, Mann-Whitney U testi, Ki-kare testi ve Korelasyon Analizi kullan lm flt r. Bulgular: Elde edilen bulgulara göre hastalar n yafl ortalamas 57.34±11.82 olup, %56.9 u ortalaman n alt yafl grubunda yer almaktad r. Hastalar n %56.7 si erkek, %80.4 ü evli, ço unlu u ilkokul mezunudur. Hastalar n Beck Depresyon Ölçe i ne göre %41.2 sinin hafif [16.57±3.98], %9.8 inin ise orta ve ciddi düzeyde [31.70±6.49] depresif belirti yaflad klar belirlenmifltir. Çeflitli düzeylerde depresyonu olan hastalar n ço unlu u kâlb yetmezli i ve miyokard enfarktüsü tan lar ile hastânede yatmaktad r. Hastalar n depresyon düzeyleri çeflitli de iflkenler aç s ndan de erlendirildi inde; kad nlar n depresyon puan ortalamalar 20.35±9.61, erkeklerin depresyon puan ortalamalar 13.60±8.64 olup, aradaki bu fark istatistiksel olarak anlaml d r [z=-3.173, p=0.002]. Çal flmada bekâr olanlar n, e itim ve ekonomik düzeyi düflük olanlar n depresyon puan n n daha yüksek oldu- u bulunmufltur [p<0.05]. Hastalar n yafl, hastâneye yat fl deneyimi ve hastânede yatma sürelerinin depresyon düzeyleri üzerinde etkili olmad belirlenmifltir. Sonuç: Bu çal flman n sonucunda kâlb hastal nedeniyle hastânede yatan bireylerin yar dan fazlas n n çeflitli düzeylerde depresyon yaflad belirlenmifltir. Kendilerini umutsuz hisseden, bekâr, kad n cinsiyetinde, e itim ve ekonomik düzeyi düflük olan kâlb hastalar n n depresyon aç s ndan daha fazla risk tafl d klar bulunmufltur. Anahtar Kelimeler: kalp hastal, depresyon, hemflirelik ABSTRACT ANALYZING HOSPITALIZED CARDIAC PATIENTS DEPRESSIVE SYMPTOMS WITH REGARD TO SO- ME VARIABLES Purpose: This study was carried out to define and analyze hospitalized cardiac patients depressive symptoms with regard to some variables. Method: The samples were composed of 102 willing patients hospitalized from October 1 to December 31, 2004 at a cardiology clinic of a university. Personal information form, the Beck Depression Scale and the Beck Hopelessness Scale were used in collecting individuals introduction features. In the statistical evaluation of data the Frequency distribution, the Kruskall Wallis Test, the Mann-Whitney U Test, the Ki-Square and Correlation Analyze were used. New/Yeni Symposium Journal www.yenisymposium.net 72

Findings: According to the diagnosis; the patients age average was 57.34±11.82 and 56.9% of the patients were below the average. 56.7% of the patients were men. 80.4% of the patients were married and most of them were primary school graduates. In respect of the Beck Depression Scale it has been identified that 41.2% of the patients had light [16.57±3.98] and 9.8% had medium or severe [31.70±6.49] depressive symptoms. Most of the hospitalized patients with different levels of depression were diagnosed with cardiac in sufficiency and myocardial infarction. When the patients depression levels were evaluated according to various variables, a positive and meaningful correlation between the depression scores and the hopelessness scores was determined [r=0.705, p=0.000]. Women s average depression score was 20.35±9.61, and men s average depression score was 13.60±8.64. The difference between these scores was statistically meaningful [z=-3.173, p=0.002]. In our study patients with a low economic level and those who were single had a higher depression score [p<0.05]. The patients age, hospitalization experience and period were not effective on the depression levels. Depression is present in 15% to 20% of patients after an acute myocardial infarction [AMI], and an additional 15% to 20% have depression. Depression also has been shown to be a risk factor for fatal cardiac events in patients who have had an AMI. Conclusion: It was determined that more than half of the hospitalized cardiac patients suffered from depression with various levels. Cardiac patients who were single, women, no occupations, with low education and economic level and feeling hopeless carried a greater risk of depression. Finally, it is important to think about the generalizability of the findings from this study. This study included patients who had recently been hospitalized for cardiac disease. It is uncertain if the results from this analysis would generalize to HADS scores among other patient populations or to patients with other comorbidities. Keywords: cardiac disease, depression, nursing G R fi Hastal k t bbî aç dan fizyolojik ve organik süreçleri içeren, biyolojik, psikolojik, sosyal, psikoseksüel ve entellektüel boyutlar ile bireyin yaflam n etkileyen, yaflamla ilgili bir varolufl krizidir. Hastal k durumu kiflinin dengesini sarsarak yeni bir intibak gerektirmektedir. Bu durum kiflinin gelecek plânlar na, günlük yaflam n n ak fl na ne kadar engel oluyorsa, o kadar a r sorunlara neden olabilmektedir (Elbi 2008). Ciddi kronik bir hastal a yakalanman n bireylerde hastal a uyum çabalar ndan klinik düzeyde ruhsal bozukluklara dek birçok probleme neden oldu u belirtilmektedir (Ackermann ve ark. 2005, Bunevicius ve ark. 2007, Burg ve Abrams 2001, Evans ve ark. 1996/1997, Reddy 2008, Niti ve ark. 2007). Kâlb hastal klar ve özellikle de miyokard enfarktüsü geliflmifl ülkelerde en yayg n sa l k sorunu olup ayn zamanda en s k ölüm sebeplerindendir. Amerika Birleflik Devletleri nde 5 milyon kâlb yetersizli i hastas n n oldu u ve bu say ya her y l 550.000 nin üzerinde yeni kâlb yetersizli i vak as n n eklendi i rapor edilmifltir (Reddy 2008, Yusuf ve ark. 2001, WHO 2007). Dünyada oldu u gibi ülkemizde de kâlb hastal klar insidans n n artt tahmin edilmekte ancak ülkemizde kâlb hastal klar insidans ile ilgili güvenilir istatistikler bulunmamaktad r (Ak n ve Durna 2006). Günümüz ça dafl t bb n n ve insanl n en önemli ve güncel sorunlar ndan birisi olan kâlb hastal klar, hastan n bedeninde ve duygusal hayat nda, hayat nda ve hayat tarz nda ciddi de iflikliklere neden olur. Bâz davran fllar n b rak lmas [sigara kullan m ] ve yeni davran fl kal plar n n [diyet ve fiziksel faaliyetler] edinilmesi, pek çok ilâç kullan m ve sürekli doktor kontrolü gereklili i bireyi ruhsal yönden olumsuz etkileyerek depresyon için risk oluflturabilir (Çam ve Kumbasar 2008, Dickens ve ark. 2008, Reddy ve ark. 2008). Ayr ca kâlb hastal klar nda, fiziksel kapasitenin azalmas hastan n günlük hayat aktivitelerini etkilemekte, ekonomik, cinsel ve psikososyal sorunlara neden olmaktad r. Özellikle hastalar ifl hayat nda, âile, arkadafl iliflkilerinde sorunlarla karfl karfl ya b rakarak, hastalar n bir tür varoluflsal psikolojik ac yaflamalar na, ba ml - l k duygusu, gelecek kayg s, ümitsizlik ve depresyon geliflimine neden olur. Hastal k ve tedavilerin sebep oldu u k s tlamalar ve engeller kadar, hastan n bu k s tlamalara iliflkin alg ve yorumu da depresyon geliflimini etkiler (Carney 1988, Erdine ve Turfaner 2008, Özkan 2001, Sarensen ve ark. 2006). Depresyon psikiyatri alan nda oldu u gibi genel t p uygulamas nda da en s k ve yayg n olarak görülen, kronikleflme e ilimi yüksek olan bir bozukluktur. Yap lan çal flmalar kâlb hastal klar nda depresyon oran - n n %10-65 aras nda de iflti ini ve kâlb hastal olan kiflilerde depresyonun önemli bir mortalite ve morbidite nedeni oldu unu göstermektedir (Burg ve Ab- New/Yeni Symposium Journal www.yenisymposium.net 73

rams 2001, Carney ve ark. 2002, Dickens ve ark. 2008, Gala ve ark. 1997, Nemeroff ve ark. 1998, Romanelli ve Fauerbach 2002, Thornton 2001). Kâlb hastal nedeniyle hastâneye yatan bireylerin duygusal, ruhsal ve sosyal yönlerden etkilenmelerinin belirlenmesi ve depresyon düzeylerinin de erlendirilmesi oldukça önemlidir. Böylece riskli hastalar n erken dönemde tesbiti, muhtemel depresyon belirtilerinin uygun müdahalelerle ele al narak depresyonun bireyin hayat ve hastal üzerindeki olumsuz sonuçlar n n önlenmesi mümkün olabilecektir. Bu nedenle bu çal flmada kâlb hastal nedeniyle hastânede yatan hastalar n yaflad klar depresif semptomlar bâz de iflkenler aç s ndan incelemek amaçlanm flt r. YÖNTEM Araflt rmada Cumhuriyet Üniversitesi Araflt rma ve Uygulama Hastânesi Kardiyoloji Klini i nde 1 Ekim- 31 Aral k 2004 tarihleri aras nda yatan ve çal flmaya kat lmay kabul eden 102 hasta araflt rman n örneklemini oluflturmufltur. Araflt rmada veriler, hastalar n tan t c bilgilerini içeren Kiflisel Bilgi Formu ve Beck Depresyon Ölçe i arac l ile elde edilmifltir. 1. Kişisel Bilgi Formu: Form, hastalar n sosyodemografik ve hastal k özelliklerine iliflkin bilgileri elde etmek amac yla literatürden yararlan larak haz rlanm flt r (Evans ve ark. 1996/1997, Frasure ve ark. 1995, Lane ve ark. 2001, Wu ve Anthony 2000). Formda hastalar n yafl, cinsiyet, meslek, e itim durumu, medenî durum, çal flma durumu, gelir düzeyi, birlikte yaflad - kifliler gibi bireysel özelliklerini içeren ve hastal k sürecine yönelik sorular yer alm flt r. 2. Beck Depresyon Ölçeği: BDÖ nin geçerlilik ve güvenilirlik çal flmas Hisli (1988) taraf ndan yap lm flt r. BDÖ depresyonda görülen duygusal, biliflsel, fiziksel ve motor fonksiyonlara iliflkin belirtileri ölçmeye yarayan 21 maddeden oluflmufl kendini de erlendirme türü bir ölçektir. BDÖ birçok araflt rma ve taramada depresyonun derecesini belirlemek amac yla kullan lm flt r (Özkan 1994, Özmen 1996, Özmen 1997). Verilerin istatistiksel de erlendirmesinde bilgisayarda SPSS (10.0) program nda Frekans da l m, Kruskall Wallis testi, Mann-Whitney U testi, Ki-kare testi ve Korelasyon Analizi kullan lm flt r. BULGULAR Çal flmaya al nan hastalar n Beck Depresyon Ölçe- i ne göre %41.2 sinin hafif [16.57±3.98], %9.8 inin ise orta ve ciddi düzeyde [31.70±6.49] depresif belirti yaflad klar belirlenmifltir [Tablo 1]. Hastalar n depresyon düzeyleri çeflitli de iflkenler aç s ndan de erlendirildi inde, kad nlar n depresyon puan ortalamalar 20.35±9.61, erkeklerin depresyon puan ortalamalar 13.60±8.64 olup, aradaki bu fark istatistiksel olarak anlaml d r [z=-3.173, p=0.002]. Çal flmada bekâr olanlar n, e itim ve ekonomik düzeyi düflük olanlar n depresyon puan n n daha yüksek oldu u bulunmufltur [p<0.05]. Hastalar n yafl, hastâneye yat fl deneyimi ve hastânede yatma sürelerinin depresyon düzeyleri üzerinde etkili olmad belirlenmifltir [Tablo 2]. TARTIfiMA Depresyon, derin üzüntülü bir duygudurum içinde düflünce, konuflma ve hareketlerde yavafllama ve durgunluk, de ersizlik, güçsüzlük, isteksizlik, karamsarl k duygu ve düflünceleri ile fizyolojik ifllevlerde yavaflama gibi belirtileri içeren bir sendromdur (Aflk n 1999). Depresyon çok eski ça lardan beri bilinen bir hastal k olmakla birlikte, endüstrileflme ve flehirleflmenin getirdi i afl r stres, duygusal ba ve iliflkilerin zay flamas, hayattan beklentilerin artmas ve fiziksel hastal klar gibi durumlar nedeniyle günümüzde yayg nl artm flt r (Ögel 1996). Kâlb hastal klar da, hastan n bedenini, duygusal hayat n, günlük hayat aktivitelerini etkileyerek yaflam biçiminde ciddi de iflikliklere, ekonomik, cinsel sorunlara ve depresyona neden olmaktad r. Hayattan zevk alma, günlük aktivitelerini ilgi ve istekle yerine getirebilme, gelece e umutla bakma ve bir amaç çerçevesinde hayat sürdürme insana de erli olma duygusunu yaflatan, sorunlar ile bafl etmesini sa layan ve üretmesine katk veren ö elerdir. Umutsuzluk, çâresizlik, de ersizlik, üzüntü, keder, karar verme güçlü- ü gibi duygu ve düflünceleri içeren depresyon duru- Tablo1: Hastalar n Depresif Belirti Düzeyleri (n:102) Depresif semptomlar n düzeyi N Min. Max. Ort. Sd. Depresif semptomlar olmayan 50 3 11 7.64 2.27 Hafif depresif semptomlar olan 42 12 26 16.57 3.98 Orta ve ciddi depresif semptomlar olan 10 25 44 31.70 6.49 New/Yeni Symposium Journal www.yenisymposium.net 74

Tablo2: Beck Depresyon Envanterine Göre Hastalar n Özellikleri (n=102) De iflkenler N Min Max Mean Sd. p Kiflisel Bilgiler Yafl 57 yafl ve alt 58 3 44 13.55 8.97 58 yafl ve? 44 3 33 18.84 7.02 Cinsiyet Erkek 34 5 44 13.60 8.64 Kad n 68 3 42 20.35 9.61 Medenî Durum Evli 82 3 44 13.17 8.23 Bekâr 20 5 30 15.75 7.64 Meslek Evet 24 3 26 9.87 5.07 Hay r 78 3 44 14.84 8.57 E itim Düzeyi lkö retim 32 5 44 24.59 8.42 Lise 57 3 38 14.49 7.46 Yüksekokul 13 6 21 12.15 9.93 Ekonomik Düzey Düflük 16 4 44 24.50 9.02 Orta 79 3 28 13.88 8.21 Yüksek 7 3 15 9.42 3.73 Hastâne Deneyimi Var 27 3 26 12.03 5.85 Yok 75 3 44 14.26 8.79 Süresi 0-6 ay 60 3 44 12.73 8.03 7 ay ve? 42 5 33 15.02 8.22.307 P<0.05.371 p< 0.05 p< 0.05 p<0.05.733.814 munda ise yaflam anlam n yitirmifl, bireyin biyolojik, psikolojik ve sosyal alanlar olumsuz yönde etkilenmifltir (Arz k ve Redephen 1993). Çal flmam zda da kâlb hastalar n n %41.2 sinin hafif [16.57±3.98], %9.8 inin ise orta ve ciddi düzeyde [31.70±6.49] depresif belirti yaflad klar belirlenmifltir [Tablo 1]. Kâlb hastalar nda depresyon yayg nl ile ilgili çal flmalar de erlendirildi inde, Shapiro (2000) kâlb hastalar nda majör depresyon oran n %10-15 bulurken, Gala ve arkadafllar (1997) miyokard enfarktüsü [MI] sonras depresif belirtilerin yayg nl n %30-40, Carney ve arkadafllar (2002) MI sonras majör depresyon yayg nl n %15-20 olarak bildirmifllerdir. Sarensen ve arkadafllar (2006) 763 MI hastas ile tan dan bir y l sonra yapt klar çal flmalar nda depresyon oran n %9.6 olarak tesbit etmifllerdir. Ayr ca Burg ve Abrams (2001) MI sonras hastalar n %65 inde depresif semptomlar n görüldü ünü, %16-22 sinde majör depresyon geliflti ini bildirmifllerdir. Bâz araflt rmalar ise kâlb krizi geçiren kiflilerde depresyon tabloya eklendi inde hastalar n kâlble ilgili sorunlar n n, ikinci bir kriz geçirmenin riskinin ve âni ölüm oranlar n n artt rd n göstermifltir (Frasure ve ark. 1995, Nemeroff ve ark. 1998, Roose ve Spatz 1998). Yâni depresyon kronik bir hastal n gidiflini etkileyen önemli bir mortalite ve morbidite nedenidir (Burg ve Abrams 2001, Lane ve ark. 2001, Nemeroff ve ark. 1998, Roose ve Spatz 1998, Sarensen ve ark. 2006). Bu bulgular çal flmam zla benzerlik göstermektedir. Çal flmam zda hastalar n depresyon düzeyleri çeflitli de iflkenler aç s ndan de erlendirildi inde ise kad nlar n depresyon puan ortalamalar 20.35±9.61, erkeklerin depresyon puan ortalamalar 13.60±8.64 olup, aradaki bu fark istatistiksel olarak anlaml d r [z=- 3.173, p=0.002]. Sarensen ve arkadafllar (2006) 763 MI hastas ile tan dan bir y l sonra yapt klar çal flmalar nda kad nlar n %19.6 nda, erkeklerin ise %6.4 ünde depresyon geliflti ini tesbit etmifllerdir. Cinsiyete göre depresyon puanlar aras ndaki bu farkl l k literatürdeki di er çal flmalarla uyumludur (Frasure ve ark. 1995, Lane ve ark. 2001, Lauzon 2003). Kad nlar n ayn anda hem anne, hem efl, hem de ifl kad n rollerini üstlenmek zorunda olmalar ndan ötürü, daha fazla strese mâruz kalmalar bunda önemli bir etken olabilir. Ayr ca çal flmam zda bekâr olanlar n, e itim ve ekonomik düzeyi düflük olanlar n depresyon puan n n daha yüksek oldu u bulunmufltur [p<0.05] [Tablo 2]. Literatürde de New/Yeni Symposium Journal www.yenisymposium.net 75

yaln z yaflayan, e itim ve ekonomik düzeyi düflük olan kâlb hastalar nda depresyon oran n n daha yüksek oldu u belirtilmektedir (Frasure ve ark. 1995, Lane ve ark. 2001, Lauzon 2003). Bunun sebebi yaln z yaflayanlar n sosyal desteklerinin yetersiz olmas ve yaln zl k yaflama, e itim ve ekonomik düzeyi düflük olanlar n daha fazla strese mâruz kalmalar, çal flabilme yetene ini kaybetme düflüncesi, yo un ifl kayb ve tedavi hizmetlerinin yüksek mâliyeti olabilir. Hayat yla ilgili ciddi bir tehditle karfl laflan kifli ekonomik sorunlarla da karfl lafl nca depresyon riskinin artmas ola and r. SONUÇ Bu çal flman n sonucunda kâlb hastal nedeniyle hastânede yatan bireylerin yar dan fazlas n n çeflitli düzeylerde depresyon yaflad belirlenmifltir. Kendilerini umutsuz hisseden, bekâr, kad n cinsiyetinde, e itim ve ekonomik düzeyi düflük olan kâlb hastalar n n depresyon aç s ndan daha fazla risk tafl d klar bulunmufltur. Bu sonuçlar do rultusunda depresyonu önleme aç s ndan kâlb hastalar yla çal flan personelin duyarl hâle getirilmesi, hastalar n yaflad klar ruhsal sorunlar n erken dönemde fark na var labilmesi için depresyon ile ilgili hizmet içi e itimler ve kurslar düzenlenmesi, hastalar n psikososyal ve psikoe itimsel aç dan desteklenmesi, çal flan personele yard m ve dan flmanl k hizmetlerinin verilebilmesi için genel t p ile psikiyatri aras ndaki ba lant n n güçlendirilmesi, bunun için Konsültasyon-Liyezon Psikiyatrisi hizmetlerinin oluflturulmas tavsiye edilebilir. KAYNAKLAR Ackermann RT, Rosenman MB, Downs SM (2005) Telephonic case-finding of major depression in a Medicaid chronic disease management program for diabetes and heart failure. Gen Hosp Psychiatry; 27: 338-343. Bunevicius A, Peceliuniene J, Mickuviene N, Valius L, Bunevicius R (2007) Screening for depression and anxiety disorders in primary care patients. Depression Anx ety; 24: 455 460. Burg MM, Abrams D (2001) Depression in chronic medical illness: the case of coronary heart disease. Psychotherapy in Practice; 57: 1323 1337. Carney RM, Rich MW, Tevelde A, Saini J, Clark K, Freedland KE (1988) The relationship between heart rate, heart rate variability and depression in patients with coronary artery disease. J Psychosom Res; 32: 159 164. Carney RM, Freedland KE, Miller GE, Jaffe AS (2002) Depression as a risk factor for cardiac mortality and morbidity, Areview of potential mechanisms. J Psychosom Res; 53: 897-902. Çam Çelikel F, Kumbasar H (2008) Kronik kalp yetersizli inde depresyon ve tedavisi. Türkiye Klinikleri; 1: 143-149. Dickens C, McGowan L, Percival C, et al (2008) New onset depression following myocardial infarction predicts cardiac mortality. Psychosom Med; 70: 450-455. Elbi Mete H (2008) Kronik hastal k ve depresyon. Klinik Psikiyatri; 11(Ek 3): 3-18. Erdine S, Turfaner N (2008) Kâlb hastal klar n n psikososyal yönü. Sempozyum Dizisi; 62: 143-146. Evans DL, Staab J, Ward H, Leserman J, Perkins DO, Golden RN, Petitto JM (1996/1997) Depression in the medically ill: management considerations. Depression and Anxiety; 4: 199 208. Frasure SN, Lesperance F, Talajic M (1995) Depression and 18-month prognosis after myocardial infarction. Circulation; 91: 999 1005. Gala C, Galetti F, Invernizzi G (1997) Depression and cardiovascular disease, MM Robertson, CLE Katona, editors. Depression and Physical Illness. New York: John Wiley & Sons, 209-223. Hisli N (1988) Beck Depresyon Envanterinin geçerlili i üzerine bir çal flma. Psikoloji Dergisi; 6: 118-126. Lane D, Carroll D, Ring C, Beevers DG, Lip GYH (2001) Mortality and quality-of-life 12 months after myocardial infarction; effects of depression and anxiety. Psychsom Med; 63: 221 230. Lauzon C, Beck CA, Huynh T (2003) Depression and prognosis following hospital admission because of acute myocardial infarction. CMAJ; 168: 547 552. Nemeroff CB, Musselman DL, Evans DL (1998) Depression and cardiac disease. Depression and Anxiety; 8: 71 79. Niti M, Ng TP, Kua EH, Ho RCM, Tan CH (2007) Depression and chronic medical illnesses in Asian older adults: the role of subjective health and functional status. Int J Geriatr Psychiatry; 22: 1087 1094. Ögel K (1996) Depresyonla ilgili gerçekler ve rakamlar. Aktüel Literatür Dergisi; 3: 15. Özkan S (1994) Genel t pta depresyon. Bekaro lu M, editör. III. Anadolu Psikiyatri Günleri Bilimsel Çal flmalar. Trabzon: 195-208. Özkan S (2001) Genel t pta depresyon. Hipokrat Dergisi; 10: 79-83. Özmen E (1996) Depresyon: Genel bir gözden geçirme. Depresyon Dergisi; 1: 3-13. Özmen E, Aydemir Ö, Bayraktar E (1997) Genel T pta Psikiyatrik Sendromlar. Hekimler Yay n Birli i: Ankara, 117-170. Reddy P, Dunbar JA, Morgan MAJ, O Neil A (2008) Coronary heart disease and depression: getting evidence in to clinical practice, Stress Health; 24: 223-230. Romanelli J, Fauerbach JA (2002) The significance of depression in older patients after myocardial infarction. JAGS; 50: 817 822. Roose SP, Spatz E (1998) Depression and heart disease. Depression Anxiety; 7: 158-165. Sarensen C, Brandes A, Hendricks O, Thrane J, Friis-Hasche E (2006) Depression assessed over 1-year survival in patients with myocardial infarction. Acta Psychiatr Scand; 113: 290-297. Shapiro PA (2000) Depression and the course of coronary artery disease. Arch Intern Med; 160: 2101 2107. Thornton LA (2001) Depression in post-acute myocardial infarction patients. Clinical Practice; 13: 364-367. World Health Organization (2007) World health statistics 2007, from http://www.who. int/whosis/whostat2007. Wu LT, Anthony JC (2000) The estimated rate of depressed mood in US adults: recent evidence for a peak in later life. J Affect Disord; 60: 159 171. Yusuf S, Reddy S, Ounpuu S, Anand S (2001) Global burden of cardiovascular diseases: Part 1. General considerations, the epidemiological transition, risk factors, and impact of urbanization. Circulation; 104: 2746 2753. New/Yeni Symposium Journal www.yenisymposium.net 76