SQUALIUS ANATOLICUS (BOGUTSKAYA, 1997) (PISCES, CYPRINIDAE) UN SĠTOGENETĠK ANALĠZĠ

Benzer belgeler
ALBURNOIDES BIPUNCTATUS (BLOCH, 1782) (ACTINOPTERYGII, CYPRINIDAE) UN KROMOZOMAL ÖZELLİKLERİ

CYPRINION MACROSTOMUS HECKEL, 1843 (PISCES:CYPRINIDAE) UN KARYOTİP ANALİZİ

Cyprinion macrostomus (Osteichthyes,Cyprinidae) un NOR Fenotipi ve Pliodi Düzeyi

Mogan Gölü (Ankara) nde Yaşayan Cyprinus carpio L., 1758 (Sazan) nun Karyotip Analizi

Hücre çekirdeği (nucleus)

SEYHAN VE CEYHAN NEHİR SİSTEMLERİNDE YAŞAYAN BAZI CYPRINID TÜRLERİNDE KARYOLOJİK İNCELEMELER

LABORATUVAR-6 KONU-2 Hücre - IV.Kromozomlar ve Genler

LABORATUVAR-6 KONU-2 Hücre - IV.Kromozomlar ve Genler

Çekirdek 4 bölümden oluşur Çekirdek zarı: karyolemma Kromatin: Chromatin Çekirdekcik: Nucleolus Çekirdek sıvısı: karyolymph

T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

Kura-Aras Havzasında Yaşayan Orthrias tigris (Heckel, 1843) de Kromozomal Çalışmalar

T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

AMAÇ: Ökaryotik hücrelerin bölünme mekanizmasını ve kromozom morfolojilerini öğrenmek.

HAFTA IV DNA nın kalıtım materyali olduğunun anlaşılması DNA nın Yapısı

CANLILARDA ÜREME. Üreme canlıların ortak özelliğidir. Her canlının kendine benzer canlı meydana getirebilmesi üreme ile gerçekleşir

KROMOZOMLAR ve KALITIM

DÖNEM I TIBBA GİRİŞ DERS KURULU (01 EKİM Kasım 2018)

KASTAMONU BEYLER VE GERMEÇTEPE BARAJI NDAKİ KARŞILAŞTIRMALI NOR FENOTİPİ. Sefa PEKOL G.Ü. Kastamonu Eğitim Fakültesi, İlköğretim Bölümü, Kastamonu.

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #13

FLORESAN İN SİTU HİBRİDİZASYON

DİCLE VE FIRAT SU SİSTEMLERİNDE YAŞAYAN BAZI COBITOIDEA TÜRLERİ ÜZERİNE KARYOLOJİK ARAŞTIRMALAR

HÜCRE BÖLÜNMESİ VE ÜREME. Mitoz Bölünme ve Eşeysiz Üreme 1

Şekil 1. Mitoz bölünmenin profaz evresi.

DNA dan Kromozomlara

HAYVANSAL HÜCRELER VE İŞLEVLERİ. YRD. DOÇ. DR. ASLI SADE MEMİŞOĞLU RESİM İŞ ZEMİN KAT ODA: 111

Mayoz Bölünmenin Oluşumu

TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU. Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı Eğitim Yönetimi, Denetimi, Planlaması ve Ekonomisi

KALITSAL MOLEKÜLÜN BİÇİMİ ve ORGANİZASYONU PROF. DR. SERKAN YILMAZ

REVİZYON DURUMU. Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No

ayxmaz/biyoloji 2. DNA aşağıdaki sonuçlardan hangisi ile üretilir Kalıp DNA yukarıdaki ana DNAdan yeni DNA molekülleri hangi sonulca üretilir A B C D

KROMOZOM DÜZENSİZLİKLERİ

S evresi: Organellerin iki katına çıkarılması devam ederken DNA sentezi olur.

TEMEL VETERĠNER GENETĠK

12. SINIF KONU ANLATIMI 33 HAYATIN BAŞLANGICI

MORDAN YÖNTEMLERĠ ĠLE YÜN BOYAMA VE HASLIK DEĞERLERĠNĠN

GÖYNÜK ÇAYI NDA (BİNGÖL) YAŞAYAN Capoeta umbla (Heckel,1843) NIN BAZI BÜYÜME ÖZELLİKLERİNİN ARAŞTIRILMASI

BİYOLOJİ VE BİLİMSEL YÖNTEM... 1 Bilim ve Bilimsel Yöntem... 2

Mersin Bölgesi nde Bulunan Rana ridibunda Üzerine Sitogenetik Bir İnceleme

Artan bilgi ile birlikte hasta ve ailelerin bilinçlendirilmesi

Canlılarda mitoz, amitoz ve mayoz olmak üzere üç çeşit bölünme görülür.

ÜRÜN KULLANIM KILAVUZU

Doç. Dr. Mustafa ÖZDEN Arş. Gör. Gülden AKDAĞ Arş. Gör. Esra AÇIKGÜL

ASİ NEHRİ NDE YAŞAYAN Anguilla anguilla (LINNAEUS, 1758) NIN SİTOGENETİK ANALİZİ. Mustafa Kemal Üniversitesi, 31040, Antakya/HATAY,

Gökkuşağı Alabalığı (Oncorhynchus mykiss Walbaum, 1792) Böbrek Doku Örnekleri ile Karyotip Oluşturulması

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ

Fizik Antropoloji Anabilim Dalına ait dersler, Antropoloji Lisans Programı dahilinde verilmektedir. Fizik Antropolojiye Giriş.

ÜRÜN KULLANIM KILAVUZU

ÜRÜN KULLANIM KILAVUZU

ATIK RÖNTGEN ÇÖZELTİSİNDEN GÜMÜŞ METALİNİN ELDE EDİLMESİ

2n n. Kromozom sayısı. Zaman

TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU. Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı Eğitim Yönetimi, Denetimi, Planlaması ve Ekonomisi

ADIM ADIM YGS-LYS 52. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-12 HAYVANLAR ALEMİ 3- OMURGALI HAYVANLAR SORU ÇÖZÜMÜ

KEMER BARAJ GÖLÜ'NDEKİ Cypr nus carpio L., 1758'NUN BAZI BİYOLOJİK ÖZELLİKLERİ

1. ÜNİTE : HÜCRE BÖLÜNMESİ VE KALITIM

1. ÜNİTE: YAŞAM BİLİMİ BİYOLOJİ...10

Bellevalia clusiana Griseb. (Hyacinthaceae) nin Sitotaksonomik Özellikleri

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #7

HÜCRENİN YAŞAM DÖNGÜSÜ

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #18

Kromozom Biyolojisi. Tarihçe

POLİMERAZ ZİNCİR REAKSİYONU (PZR-PCR) VE RESTRİKSİYON PARÇA UZUNLUĞU POLİMORFİZMİ (RFLP)

Akıllı Defter. 9.Sınıf Biyoloji. vitaminler,hormonlar,nükleik asitler. sembole tıklayınca etkinlik açılır. sembole tıklayınca ppt sunumu açılır

Ġ.Ü. MÜHENDĠSLĠK FAKÜLTESĠ ÇEVRE MÜHENDĠSLĠĞĠ BÖLÜMÜ

Artan bilgi ile birlikte hasta ve ailelerin bilinçlendirilmesi

BAKTERİLERİN GENETİK KARAKTERLERİ

YGS ANAHTAR SORULAR #2


Keban Baraj Gölü nde Yaşayan Barbus rajanorum mystaceus (Heckel, 1843) ün Geri Hesaplama Yöntemiyle Uzunluklarının Belirlenmesi

Sayfa BİYOLOJİ VE BİLİMSEL YÖNTEM... 1 Bilim ve Bilimsel Yöntem... 2

ÜRÜN KULLANIM KILAVUZU

EGE ÜNĠVERSĠTESĠ BĠLĠMSEL ARAġTIRMA PROJE KESĠN RAPORU EGE UNIVERSITY SCIENTIFIC RESEARCH PROJECT REPORT. PROJE NO: 2013 FEN 010 (Yüksek Lisans)

ADIM ADIM YGS-LYS 37. ADIM HÜCRE 14- ÇEKİRDEK

YAZILI SINAV SORU ÖRNEKLERİ BİYOLOJİ

SİTOGENETİK. Düzen Laboratuvarlar Grubu Sitogenetik Birimi. Dr. Zuhal Candemir, MD Tıbbi Genetik Uzmanı

ADIM ADIM YGS-LYS 41. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI- SINIFLANDIRMANIN TARİHÇESİ- ÇEŞİTLERİ

2007 ÖSS BİYOLOJİ SORULARI VE CEVAPLARI

2. Histon olmayan kromozomal proteinler

ADIM ADIM YGS LYS Adım EVRİM

LYS ANAHTAR SORULAR #6. Mitoz ve Mayoz Bölünme Eşeyli ve Eşeysiz Üreme İnsanda Üreme

GENETİK I BİY 301 DERS 7

Gen Organizasyonu ve Genomların Evrimi

ÇÖZÜNMÜŞ OKSİJEN TAYİNİ

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

ÜRÜN KULLANIM KILAVUZU

Ar-Ge Birimi Lif Analiz Çalışmaları

8. SINIF BĠYOLOJĠ DENEYLERĠ DENEY NO

TÜBĠTAK-BĠDEB Y.ĠB.O ÖĞRETMENLERĠ FEN VE TEKNOLOJĠ (Kimya)PROJE DANIŞMANLIĞI EĞİTİMİ ÇALIŞTAYI

10. SINIF KONU ANLATIMI 6 MAYOZ BÖLÜNME-3

ÖKARYOTLARDA GENETİK MATERYALİN YAPISI VE ORGANİZASYONU

Çiftlik Hayvanlarında Cinsiyetin Denetimi

ÜRÜN KULLANIM KILAVUZU

ÇEVRE MÜHENDĠSLĠĞĠNE GĠRĠġ DERS NOTLARI GÖLLERĠN KĠRLĠLĠĞĠ. Dr. Orhan CERİT

ÖĞLE ARASI ÖĞLE ARASI

ÜRÜN KULLANIM KILAVUZU

DNA dan Kromozomlara

A. EġEYĠN BELĠRLENMESĠ

ÜRÜN KULLANIM KILAVUZU

Hücre Biyoloji Laboratuarı Güz dönemi Alıştırma Soruları (Dr.Selcen Çelik)

FISH ve in situ melezleme

BİYOLOJİ DERS NOTLARI YGS-LGS YÖNETİCİ MOLEKÜLLER

Transkript:

T.C. AHĠ EVRAN ÜNĠVERSĠTESĠ FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ SQUALIUS ANATOLICUS (BOGUTSKAYA, 1997) (PISCES, CYPRINIDAE) UN SĠTOGENETĠK ANALĠZĠ Sevgi ÜNAL YÜKSEK LĠSANS TEZĠ BĠYOLOJĠ ANABĠLĠM DALI HAZĠRAN 2011 KIRġEHĠR

T.C. AHĠ EVRAN ÜNĠVERSĠTESĠ FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ SQUALIUS ANATOLICUS (BOGUTSKAYA, 1997) (PISCES, CYPRINIDAE) UN SĠTOGENETĠK ANALĠZĠ Sevgi ÜNAL YÜKSEK LĠSANS TEZĠ BĠYOLOJĠ ANABĠLĠM DALI DANIġMAN Doç. Dr. Muhammet GAFFAROĞLU HAZĠRAN 2011 KIRġEHĠR

Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürlüğü ne Bu çalıģma jürimiz tarafından Biyoloji Anabilim Dalında YÜKSEK LĠSANS TEZĠ olarak kabul edilmiģtir. BaĢkan. Prof. Dr. EĢref YÜKSEL Üye... Doç. Dr. Muhammet GAFFAROĞLU Üye... Doç. Dr. Mahmut YILMAZ Onay Yukarıdaki imzaların, adı geçen öğretim üyelerine ait olduğunu onaylarım. / /20.. Doç. Dr. Mustafa KURT Enstitü Müdürü

TEZ BĠLDĠRĠMĠ Tez içindeki bütün bilgilerin etik davranıģ ve akademik kurallar çerçevesinde elde edilerek sunulduğunu, ayrıca tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu çalıģmada bana ait olmayan her türlü ifade ve bilginin kaynağına eksiksiz atıf yapıldığını bildiririm. Sevgi ÜNAL

SQUALIUS ANATOLICUS (BOGUTSKAYA, 1997) (PISCES, CYPRINIDAE) UN SĠTOGENETĠK ANALĠZĠ Sevgi ÜNAL ÖZET Bu çalıģma, BeyĢehir Gölü nde yaģayan Cyprinidae familyasına ait Squalius anatolicus (Bogutskaya, 1997) (Pisces, Cyprinidae) türünün kromozom sayı ve morfolojisini tespit etmek amacıyla yapılmıģtır. Sitogenetik analizler için; karyotip belirlemede Collares-Pereira (1992) nın Havada Kurutma tekniği, konstitütif heterokromatin bölgelerin belirlenmesinde Sumner (1972) ın C-bantlama tekniği, nükleolus organizatör bölge (NOR) lerin belirlenmesinde ise Howell ve Black (1980) in a 1-step tekniği kullanılmıģtır. Diploid kromozom sayısı; 5 çift metasentrik, 11 çift submetasentrik, 5 çift subtelosentrik, 4 çift akrosentrik olmak üzere 2n=50 ve kol sayısı (NF)=82 olarak bulunmuģtur. EĢey kromozomu farklılaģması gözlenmemiģtir. Çok sayıda kromozomun sentromerlerinde konstitütif heterokromatin bölgeler tespit edilmiģtir. Bir çift büyük submetasentrik kromozomun kısa kollarında NOR gözlenmiģtir. Ölçümler sonucu homolog kromozomlarda NOR büyüklük heteromorfizmi saptanmıģtır. AraĢtırma sonucunda elde edilen bulguların balık sitogenetiği ve filogenisine katkı sağlayacağı düģünülmektedir. Anahtar Kelimeler: Squalius anatolicus, kromozom, karyotip, nükleolus organizatör bölge (NOR), konstitütif heterokromatin i

CYTOGENETIC ANALYSIS OF SQUALIUS ANATOLICUS (BOGUTSKAYA, 1997) (PISCES, CYPRINIDAE) Sevgi ÜNAL ABSTRACT This study was carried out in order to determining chromosome number and morphology of Squalius anatolicus (Bogutskaya, 1997) (Pisces, Cyprinidae) belonging to Cyprinidae family in Lake BeyĢehir. In cytogenetic analysis, the Air Drying technique of Collares-Pereira (1992) was used for determining the karyotype. However, for determination of constitutive heterochromatin regions the C-banding technique of Sumner (1972) and for nucleolus organizer regions (NOR) determining the a 1-step technique of Howell and Black (1980) were used. The diploid chromosome complement was 2n=50, consisting of 5 pairs of metacentric, 11 pairs of submetacentric, 5 pairs of subtelocentric, 4 pairs of acrocentric and the number of arms (NF) 82. Sex chromosome differentiation was undetermined. C-bands were detected in the centromer regions of many chromosomes. NOR was observed on the short arms of one pairs of big sized submetacentric chromosomes. The results show that heteromorphism in the size of NORs among the homologous chromosomes. These findings are expected to provide contribution to fish cytogenetic and phylogeny. Key Words: Squalius anatolicus, chromosome, karyotype, nucleolus organizer region (NOR), constitutive heterochromatin ii

TEġEKKÜR Tez çalıģmamın her aģamasında özveri ve sabır ile her zaman yanımda olan, bilime ilk adımımı kendisi ile atmamı sağlayarak beni onurlandıran danıģman hocam Doç. Dr. Muhammet GAFFAROĞLU na, Değerli bilgi ve görüģleri ile aydınlatan Prof. Dr. EĢref YÜKSEL e, ÇalıĢmamı titizlikle inceleyip yol gösteren Doç. Dr. Mahmut YILMAZ a, ÇalıĢma materyalimin tür teģhisini yapan Yrd. Doç. Dr. Cevher ÖZEREN e, laboratuvar çalıģmalarımı birlikte yürüttüğümüz ArĢ. Grv. Muradiye KARASU ya, yardımlarını esirgemeyen ArĢ. Grv. Yavuz KOÇAK a, manevi destekleri için baģta Yrd. Doç. Dr. Makbule ERDOĞDU olmak üzere bütün bölüm hocalarıma, ÇalıĢmalarım boyunca büyük fedakarlık ve anlayıģ ile her zaman bana destek olan Sevgili Ailem e, Katkılarından dolayı Ahi Evran Üniversitesi Bilimsel AraĢtırma Projeleri Birimi ne Sonsuz teģekkürlerimi sunarım. Sevgi ÜNAL iii

ĠÇĠNDEKĠLER Sayfa ÖZET.......i ABSTRACT....ii TEġEKKÜR iii ĠÇĠNDEKĠLER.......iv ÇĠZELGELERĠN LĠSTESĠ....vi ġekġllerġn LĠSTESĠ......vii RESĠMLERĠN LĠSTESĠ...viii HARĠTALAR LĠSTESĠ.....ix SĠMGELER VE KISALTMALAR...x 1.GĠRĠġ....1 2. KURAMSAL TEMELLER VE KAYNAK ARAġTIRMASI.....5 2.1. AraĢtırma Konusu Familya, Altfamilya ve Türe Ait Genel Bilgiler...5 2.2. Balıklarda Kromozom Kaynakları........6 2.2.1. Balıklarda karyotip analizleri........8 2.2.2. C-bantlama... 12 2.2.3. Nükleolus organizatör bölge (NOR)....14 3. MATERYAL VE METOD....18 3.1. Materyal....18 3.1.1. AraĢtırma alanının özellikleri...18 3.1.2. Örneklerin toplanması ve değerlendirilmesi....19 3.1.3. Kullanılan kimyasal maddeler...19 iv

3.2. Metodlar......21 3.2.1. Havada kurutma tekniği ve karyotip hazırlanması...21 3.2.2 C-bantlama tekniği.. 23 3.2.3. NOR boyama tekniği.......24 4. DENEYSEL BULGULAR VE TARTIġMA...25 4.1. Bulgular....... 25 4.1.1. Karyotip analizi....25 4.1.2. C-bant analizi...27 4.1.3. NOR analizi...28 4.2. TartıĢma...30 5. SONUÇ VE ÖNERĠLER.... 36 KAYNAKLAR..........40 ÖZGEÇMĠġ..... 47 v

ÇĠZELGELERĠN LĠSTESĠ Çizelge Sayfa Çizelge 3.1. Sentromer pozisyonuna göre kromozomların sınıflandırılması......23 Çizelge 4.1. Squalius anatolicus un karyotip analizi....25 vi

ġekġllerġn LĠSTESĠ ġekil Sayfa ġekil 4.1. Squalius anatolicus un metafaz plağı ve karyotipi.......26 ġekil 4.2.a. Squalius anatolicus un C-bantlı metafaz plağı.....27 ġekil 4.2.b. Squalius anatolicus un C-bantlı metafaz plağı......27 ġekil 4.3.a. Squalius anatolicus un metafaz plağında NOR.....28 ġekil 4.3.b. Squalius anatolicus un metafaz plağında NOR.........29 ġekil 4.3.c. Squalius anatolicus un metafaz plağında NOR......29 vii

RESĠMLERĠN LĠSTESĠ Resim Sayfa Resim 3.1. Squalius anatolicus (Bogutskaya, 1997) un görünüģü.19 viii

HARĠTALAR LĠSTESĠ Harita Sayfa Harita 3.1. Türkiye Haritası...18 Harita 3.2. Örneklerin alındığı yer ve araģtırma alanının ayrıntısı...18 ix

SĠMGELER VE KISALTMALAR Bu çalıģmada kullanılan bazı simgeler ve kısaltmalar açıklamaları ile birlikte aģağıda sunulmuģtur. Kısaltmalar Açıklama A C-bantlama CI Diploid DNA M NF NOR RNA RPM SM ST Akrosentrik Konstitütif heterokromatin bantlama Sentromer indeksi Temel kromozom sayısının iki katı kromozom Deoksiribonükleik asit Metasentrik Kol sayısı, temel sayı Nükleolus organizatör bölge Ribonükleik asit Dakikadaki dönme hızı Submetasentrik Subtelosentrik x

1.GĠRĠġ Bilimin var olmasını sağlayan canlı-cansız faktörlerle birlikte dünya, yaģam zincirinde sayısız türü barındırmaktadır. Dünyanın dörtte üçünün sularla kaplı olduğu düģünüldüğünde bu türlerin büyük bir kısmının sucul form olduğu açıktır. Nitekim omurgalılar arasında tür bakımından en kalabalık canlı grubunu balıklar oluģturmaktadır. Bu nedenle insanoğlu, balıklarla çeģitli sebeplerle ilgilenmektedir. Biyolojik zenginliği fazla olan su kaynaklarımızdaki su ürünleri miktarını arttırabilmek için bunların ortaya çıkarılması ve incelenmesi, insan gıdası olarak tüketilen balık faunasının ortaya çıkarılması açısından gereklidir. Balıklarda morfoloji ve fizyolojiyi inceleyen bilim dalı ihtiyolojidir. Gen aktarımı, kromozom yapısı ve karyolojisi ise sitogenetiğin konusu olmuģtur. Balıklar, belirli bir yatırım ve çaba karģılığında günümüzde ve gelecekte tüm ülkelerin ekonomisine sürekli verim sağlayan önemli kaynaklardandır. Ekonomiye etkisinin yanı sıra asıl önemi, insan beslenmesine yüksek kaliteli hayvansal protein sunmasında aranmalıdır. Beslenmenin, özellikle de dengeli beslenmenin bilincindeki toplumlar hayvansal protein kaynaklarını daha da zenginleģtirmek için sulardan yüksek oranlarda yararlanılmasının yollarını sürekli aramakta, özellikle geleceğe bugünden yatırım yapmaktadırlar. Balıkların insan tüketimine daha yüksek oranlarda sunulması, öz kaynakların yıpratılmadan akılcı bir iģletme anlayıģıyla artan oranlarda doğrudan insan gıdası olarak kullanılmasına ve balık yetiģtiriciliğine önem verilmesine bağlıdır (Hamalosmanoğlu, 1997). Balıklarda verimin arttırılması canlının bulunduğu çevre Ģartlarına ve genetik yapısına bağlıdır. Islahı yapılacak canlının genetik yapısının iyi bilinmesi verimi büyük ölçüde arttıracaktır. Bu nedenle balıklar üzerine yapılacak sitogenetik çalıģmalar üretimin arttırılması, balıkların ıslah edilmesi ve kültüre alınması konusunda büyük yarar sağlayacaktır (Vicdanlı, 2007). Türkiye zoocoğrafik açıdan incelendiğinde bir kıta özelliği göstermektedir ve tür çeģitliliği açısından oldukça zengin bir ülkedir. Özellikle iç sular ve burada yaģayan balık faunası bakımından zengin olan ülkemizde tatlı su balıklarının 1

sistematiğinde bazı türlerin birbirlerine yakınlıkları ve farklılıkları konusunda çeģitli sorunlar yaģanmaktadır. Hangi konuda çalıģılırsa çalıģılsın üzerinde inceleme yapılan canlının ne olduğunun kesin olarak bilinmesi gerekir ve bu nedenle de tür ayrımının mutlaka net olarak yapılması gerekmektedir (Karahan, 2007). Karyotip (kromozom sayı ve morfolojisi) analizleri son zamanlarda ihtiyolojide kullanılmaya baģlanan ve özellikle problem teģkil eden taksonların ayrımında baģvurulan yollardan birisidir (Thorgaard ve Disney, 1990; Vicdanlı 2007). Bugün dünyada alt türler dahil yaģayan balık türü sayısının 24000 civarındadır (Al-Sabti, 1986; Rab, 1995). Bu türler arasında birbirleri ile iliģkili olan türlerin kromozom sayı ve morfolojisi bakımından farklılık olduğunda kromozom analizleri türleri teģhis etmede yararlı olmaktadır. Kromozom sayı ve morfolojisindeki benzerlik derecesi türler arasındaki kökensel iliģkiyi ölçmede kullanılabilmektedir (Thorgaard ve Disney, 1990). Balık kromozomlarıyla ilgili olarak yapılan çalıģmalarda türlerin evrimsel ve taksonomik durumları ile populasyon içi ve populasyonlar arası varyasyonlar hakkında da önemli bilgiler elde edilmiģtir (Gaffaroğlu, 2003). Karyolojik çalıģmaların yararları Ģu Ģekilde sıralanabilir; herhangi bir türün coğrafik varyasyonlarının belirlenmesinde, kromozom morfolojisi taksonomik karakter olarak kullanılabilir. Türler orjinal tipten farklı ise, sistematik karıģıklıkları çözmede, sistematik kategorilerin belirlenmesinde kullanılır. Böylece türler arasındaki iliģkilere açıklık getirir. Karyotip analizleri tür ve alt türlerin ayrımında, taksonomik durumu tartıģmalı olan taksonların durumuna açıklık getirmede yardımcı olur. Özellikle cinslerin yayılıģ alanı içerisindeki tür ve alt türler üzerinde yapılan karyotipik çalıģmalar, taksonlar arasındaki ve taksonlar içerisindeki filogenetik iliģkilerin aydınlatılmasını sağlar. Her hücrede kromozom sayısı oldukça iyi muhafaza edilen bir karakteristik gibi görüldüğünden, bir familyanın türleri arasında yakınlığın belirleyicisidir. Balıklarda sitogenetik çalıģmalar, kirlilik düzeyinin belirlenmesinde biyolojik ayraç olarak kullanılır. Böylece balığın çevresel etkenlerden özellikle kirleticilerden ne ölçüde etkilendiği ortaya çıkarılır. Karyolojik karakterlerin keģfi, ekonomik önemi olan balıklardan daha çok verim alınmasını 2

sağlar. Balıklarda verimin yükseltilebilmesi canlının bulunduğu çevre Ģartlarına ve genetik yapısına bağlıdır. Böylece üretimin arttırılması, balıkların genetik ıslahı ve kültüre alınması konusunda yararlar sağlar. Türün genetik potansiyellerinin belirlenmesi, melezleme çalıģmalarında kullanılabilecek alt yapının meydana getirilmesinde yardımcı olur. Ayrıca balıklarda yapay ginogenezis ve poliploid oluģturmak için de kromozom çalıģmalarına ihtiyaç duyulmaktadır (Ergene ve ark., 1999; Gaffaroğlu, 2003). Balıklardaki karyolojik çalıģmalar memelilerin karyolojik çalıģmalarında karģılaģılmayan bazı zorluklarla karģı karģıyadır. Bunun nedenleri ise, balık kromozomlarının memelilerinkine oranla oldukça küçük ve daha çok sayıda olması, iyi kalitede kromozom dağılımları elde edilememesi ve bu konuda standart bir tekniğin olmayıģı olarak söylenebilir (Kılıç-Demirok, 2000). Dolayısıyla memelilerle ilgili çalıģmalar oldukça yoğun olmasına rağmen, balıklar üzerindeki çalıģmalar çok sınırlıdır ve hala Türkiye faunasında yer alan pek çok balığın karyotipi bilinmemektedir (Çolak ve ark., 1985; Ulupınar ve OkumuĢ, 2002 a,b; E. Gözükara ve ÇavaĢ, 2004; Gaffaroğlu ve Yüksel, 2005, v.b). Tatlı su balıklarının en büyük ailesi olan Cyprinidae üyelerinin çoğu Türkiye iç sularında bulunmaktadır (Rab ve Collares-Pereira, 1995). Bu familyaya ait Squalius cinsinin ülkemiz tatlı sularında tespit edilen türleri Ģunlardır: Squalius lepidus (Heckel, 1843) Fırat Nehri, Karasu Deresi nde yayılıģ göstermektedir (Turan ve ark., 2009). Squalius orientalis (Heckel, 1846-49) populasyonlarının Fırat Nehri, Sırlı Deresi nde yayılıģ gösterdiği bildirilmiģtir (Turan ve ark., 2009). Squalius cii (Richardson, 1857) Manyas ın Kocaçay Deresi nde yayılıģ göstermektedir (Turan ve ark., 2009). Squalius pursakensis (Hankό, 1925) Ġç Anadolu Bölgesi nde Kızılcahamam Deresi nde ve Sakarya Nehri nde yayılıģ göstermektedir (Turan ve ark., 2009). 3

ark., 2009). Squalius fellowesii Muğla, EĢen Çayı nda yayılıģ göstermektedir (Turan ve Squalius anatolicus (Bogutskaya, 1997) Konya da bulunan, kaynağını BeyĢehir Gölü nden alan Sarıöz Deresi nde yayılıģ göstermektedir (Turan ve ark., 2009). BeyĢehir Gölü nde yapılan bu çalıģma; Squalius anatolicus un kromozom sayısı, karyotipi, nükleolus organizatör bölgeleri ve heterokromatin bölgelerini tespit etmek amacıyla gerçekleģtirilmiģtir. Ġlk kez bu çalıģma ile elde edilen veriler diğer türlerle karģılaģtırılmıģtır. 4

2. KURAMSAL TEMELLER VE KAYNAK ARAġTIRMASI 2.1. AraĢtırma Konusu Familya, Altfamilya ve Türe Ait Genel Bilgiler Öncelikli olarak insan besini, daha sonra akvaryum balıkçılığı ve biyolojik araģtırmalar açısından dünyanın en önemli tatlı su balık türlerini içeren cyprinidler tür ve alttür çeģitliliği açısından en zengin omurgalı familyasıdır. Familyada değiģik yapılı ve birbirlerinden çok farklı türler bulunmaktadır. Cyprinidler kısmen yavaģ akan ya da durgun olan suları tercih ederler. Besinlerini alg, büyük su bitkileri, plankton, çamur içindeki organik maddeler ve küçük hayvanlar oluģturur (Atalay, 2005). Bu familya birçok kaynakta 10 altfamilyaya ayrılmaktadır. Ancak, altfamilyaların sınırları hala tam olarak belirlenememiģtir. Bu ayrımdaki genel taksonomik kriterler dudakların Ģekli, bıyıklarının dizilimi ve sayısı, yutak kemikleri, yutak diģlerinin yapısı ve dizilimi, birinci solungaç yayındaki solungaç dikeni sayısı ve yapısı, hava kesesi, pullar, yüzgeçlerin konumu ve omur yapıları gibi özelliklerdir (Demirsoy, 1993). Cyprinidler çoğunlukla sürüler halinde yaģarlar. Üreme zamanı ilkbahar ve yaz aylarıdır. Bu zamanda bilhassa erkeklerinin daha parlak ve süslü bir görünüm kazandığı, özellikle baģ ve vücutları üzerinde beyaz renkli küçük üreme tüberküllerinin meydana geldiği dikkat çekmektedir (Geldiay ve Balık, 2007). Cyprinidlerin altfamilyası olan Leuciscinae nin sınıflandırılmasında grupların morfolojik yapılarının ve filogenetik iliģkilerinin tam olarak anlaģılabilmesi için, biyolojik önemleri ve bunların çevresel faktörler ile olan iliģkilerinin ve birbirlerini izleyen evrimsel geliģimlerinin çok iyi belirlenmesi gerekmektedir. Leuciscinae altfamilyası ile ilgili yapılan biyolojik çalıģmalarda beslenme veya üreme davranıģlarına bağlı olarak farklı yapılar geliģtirdikleri düģünülmektedir. Çünkü bu altfamilyaya ait gruplar, aktif yüzücüdürler ve geniģ bir beslenme çeģitliliği gösterirler (Atalay, 2005). Anadolu da Leuciscinae altfamilyasında, 17 cinse ait 54 tür bulunmaktadır. Bu taksonlardan günümüze kadar belirlenen 19 tür ve 7 alttürün Anadolu ya özgü olduğu bildirilmektedir (Bogutskaya, 1997). Son yıllarda yeni türlerin bulunmasıyla bu sayı oldukça artmıģtır. 5

Anadolu daki Leuciscinae altfamilyasının üyelerinden biri olan Squalius cinsi, genellikle Avrupa ve Batı Asya ya dağılmıģ, orta büyüklükte balıklardan oluģmaktadır. Bu cins, Leuciscus un morfolojik ve moleküler bilgileri anlaģılıncaya kadar Leuciscus olarak yer edinmģtir. Anadolu da hemen hemen her akarsuda bulunmasına rağmen Squalius cinslerinin cins-seviye taksonomisi tam olarak yapılamamıģtır. Anadolu da ve komģu havzalardaki sadece birkaç populasyon yeterli detaylarla tanımlanmıģtır. Anadolu dan tanımlanan birkaç tür sonradan Squalius cephalus un sinonimi olmuģtur ve bu türlerin bazı dönemlerde Avrupa nın tamamına yayıldığı düģünülmektedir. 40 yıldır Güney Avrupa nın akuatik faunasını çalıģan araģtırmacılar, Akdeniz havzasındaki Squalius un klasik (Kuzey Avrupa) literatürde söylenenden daha çeģitli olduğunu göstermektedirler. Son zamanlarda yapılan moleküler çalıģmalar bu morfolojik gözlemleri desteklemekte ve S. cephalus içindeki farklı soyların sayısını göstermektedir. Squalius cinsinin bazı türleri Dicle, Fırat, Kueik, Asi ve BeyĢehir drenajlarından rapor edilmiģtir. Bogutskaya (1997) BeyĢehir Gölü havzasındaki populasyonları S. anatolicus olarak tanımlamıģtır (Turan ve ark., 2009). 2.2. Balıklarda Kromozom Kaynakları Kromozom preparasyonlarında aktif olarak bölünen dokular kullanılır. Bu amaçla balıklarda genellikle embriyonik dokular, solungaçlar, böbreğin baģ kısmı, bağırsaklar ve pul epiteli gibi dokular bölünen hücrelerin mükemmel kaynaklarıdırlar. Ergin balıklardan elde edilen hücre ve dokular, ergin memelilerinkine göre daha iyi kültür edilebilir. Çünkü genellikle balıkların biyolojisi gereği büyüme, hayat boyu devam eder ve kendini yenileme özelliğine sahiptir. Kültürü daha kolay ve iyi olan ikinci doku tipi ise tercihen genç balıklardan alınan ve olgunlaģmamıģ gonadlardır. Kültürü yapılabilecek diğer dokular ise; yüzme kesesi, yüzgeç, bağırsak, kornea, solungaç ve deridir. 1- Yüzgeç ve pul: Yüzgeç ve pul epiteli gibi dokular, hayvan feda edilmeksizin kromozom çalıģması yapmak amacıyla oldukça uygundur. Bu dokulardan yapılacak 6

preparasyonlar genellikle mükemmel sayılabilecek metafaz yayımları sağlar. Bu dokuların seçilmesi ile ilaveten kolģisin gibi iğ ket vurucusu muamelesine tabi tutulmaksızın kromozom çalıģması yapabilme avantajı da sağlanmıģ olur. Kromozomların fazla kasılması veya kromatitlerin muhtemel kırılma tehlikesi yoktur. Yüzgeç ve pulların kullanılmasının dezavantajı ise bu dokulardaki bölünen hücrelerin genellikle az sayıda olmasıdır. 2- Solungaç: Bu dokudan kolģisin ön muamelesi uygulanarak veya uygulanmaksızın metafaz plakları elde edilebilir. En iyi preparat yaymaları temiz sularda yaģayan genç balıklardan elde edilir. Ayrıca solungaçlar kromozom çalıģmaları için bolca doku örneği alınabilen organlardır. 3- Dalak, böbrek, karaciğer ve bağırsak: Bu dokuların kullanımında kolģisin muamelesi zorunludur. Bu muamele, genellikle dokular iģlem görmeden birkaç saat önce sırt kası veya vücut boģluğuna az miktarda kolģisin enjekte etmek suretiyle uygulanır. 4- Kornea: Bazı araģtırmacılar tarafından kromozom çalıģmalarında kornea ve bağ epitelyum doku kullanılmıģtır. Bu dokular genç balıklarda çok hızlı bölünürler ve bölünme oranı, gözü hasara uğratarak veya kolģisin ön muamelesi ile daha da arttırılabilir. 5- Embriyo: Bu hücrelerden elde edilen kromozomların karyotipinin yapılması önemlidir. Ancak, embriyoları elde etme, tür ve cinsiyet tayininin zorluğuna dikkat çekilmiģtir. KolĢisin, metafaz Ģekillerinin sayısını arttırmakla birlikte kromozomların analiz için uygun olmayan piknotik yığınlar oluģturmasına da neden olabilir. Bu yüzden balık emriyolarındaki kromozom çalıģmalarında iģlemlerin kusursuzca ve uzman kiģiler tarafından yapılması gerekmektedir. 6- Balıkçık (fry): Frylerden iyi kromozom preparasyonları yapılabildiği kaydedilmiģ ve çeģitli preparasyon teknikleri tavsiye edilmiģtir. 7- Gonad (ovaryum ve testis): Testislerden yapılan preparasyonlar kromozom sayılarını belirlemede ayrı bir avantaj sağlar. Zira diploid ve haploid sayıların her 7

ikisi de elde edilebilmektedir. Mayoz aktivitesi yumurtlama sezonundan kısa bir süre önce erkekte en yüksektir ve testis sperm ile dolu iken azalmaya baģlar. 8- Doku kültürü: Doku kültürü için genellikle embriyo, yüzgeç, testis, ovaryum, böbrek, dalak, karaciğer ve yüzme keselerinden elde edilen dokular kullanılır. Doku kültüründe gerekli olan digestion ve santrifüj iģlemlerinden sonra ekim için yeterli sayıda hücre elde etmek için fazla miktarda dokuya ihtiyaç duyulur. Kültür sonuçları organizmanın büyüklüğüne ve yaģına bağlıdır. Kültür hücrelerindeki kromozomlar çok sayıda ve en iyi kalitededir. 9- Lökosit kültürü: Kromozom elde etmek için en mükemmel teknik olarak kan lökositlerinin kültür edilmesi gösterilebilir. Bu teknik ilk kez 1960 da insan kanını kültür etmek için kullanılmıģtır. Daha sonra kuģlar, sürüngenler ve kurbağalar gibi diğer organizmalardan elde edilen kanlar da baģarılı bir Ģekilde kültür edilmiģtir. Lökosit kültürü yardımıyla rutin olarak yüksek kalitede ve çok sayıda metafaz Ģekilleri elde edilebilmesinden, balıkların somatik hücrelerinden kromozom çalıģmaları yapmak amacı ile bu yöntem diğerlerinden daha uygun sayılabilir (Ulupınar ve AlaĢ 2002). 2.2.1. Balıklarda karyotip analizleri KarĢılaĢtırmalı sitoloji ve sitogenetiğin geliģmesi taksonomi ile evrimin anlaģılmasına büyük katkı sağlamaktadır. Genel olarak familyalar, cinsler ve türler farklı genetik sistemlerle karakterize olurlar. Kalıtsal bir karakter olan karyotip, türlerin taksonomik olarak ayırt edilmesine (sitotaksonomi) yardımcı olur (Amemiya, 1986). Farklı türlerin karyotiplerinin incelenmesi canlılar arasındaki iliģkilerin ortaya çıkmasını sağlar (Yüksel, 1984; Yüksel ve Gülkaç, 1992). Bazı türlerde yapılmıģ balık karyotip çalıģmaları Ģu Ģekildedir; Kore den Ueno ve Ojima nın 1984 yılında Sarcocheilichthys czerskii, S. variegatus, Phoxinus phoxinus, Moroco jouyi, Acheilognathus rhombeus, Hemibarbus longirostris, Gonoprokopterus mylodon, Coreoleuciscus splendidus, Microphysogobio longidorsalis, M. yaluensis ve Gobiobotia brevibarba Kore 8

Cyprinid türlerinde yaptıkları karyolojik çalıģmada Ģu sonuçları kaydetmiģlerdir: Sarcocheilichthys czerskii ve S. variegatus da 9 çift metasentrik (M), 16 çift submeta-subtelosentrik (SM-ST) kromozomun oluģturduğu diploid kromozom sayısı 2n=50 dir. Phoxinus phoxinus 5 çifti M, 17 çifti SM-ST ve 3 çifti akrosentrik (A) olan 50 diploid kromozomdan oluģmaktadır. Moroco jouyi nin karyotipini P. phoxinus un karyotipi ile aynı bulmuģlardır. Acheilognathus rhombeus un diploid kromozom sayısı 44 olmakla birlikte 5 çift M, 10 çift SM-ST ve 7 çift A kromozom tespit edilmiģtir. Hemibarbus longirostris in diploid kromozom sayısı 50 olup, 8 çift M, 14 çift SM-ST ve 3 çift A kromozomdan oluģmaktadır. Gonoprokopterus mylodon da 6 çift M, 14 çift SM-ST ve 5 çift A olmak üzere 2n=50 dir. Coreoleuciscus splendidus un diploid kromozom sayısı 50 olmakla birlikte 7 çift M, 15 çift SM-ST ve 3 çift A kromozomdan oluģmaktadır. Diploid kromozom sayısı 2n=50 olan Microphysogobio longidorsalis in karyotipinde 9 çift M, 16 çift SM-ST kromozom tespit edilmiģtir. M. yaluensis in karyotipi M. longidorsalis e benzemektedir. G. brevibarba nın 4 çift A, 6 çift M ve 15 çift SM-ST kromozom içeren 2n=50 kromozomdan oluģtuğu bulunmuģtur (Ueno ve Ojima, 1984). Magtoon ve Arai (1989) 3 Cyprinid türünde yaptıkları bir çalıģmada Osteochilus hasselti nin diploid kromozom sayısını 2n=50; 30 M, 14 SM, 6 subtelosentrik (ST) ve kol sayısı (NF)=94, O. vittatus un diploid kromozom sayısını 2n=50; 16 M, 30 SM, 4 ST ve NF=96, Labiobarbus lineatus un diploid kromozom sayısını 2n=50; 20 M, 10 SM, 20 A ve NF=80 olarak bulmuģtur. Aspius aspius da kromozom morfolojisi 7 çift M, 14 çift SM, 4 çift ST-A olmak üzere 2n=50 ve NF=92 olarak bulunmuģtur (Rab ve ark., 1990). Pseudaspius leptocephalus da kromozom sayısı 2n=50; 7 çift M, 13 çift SM- ST, 5 çift subtelo-akrosentrik (ST-A) ve NF=90 olarak tespit edilmiģtir (Rab, 1991). Avrupadaki Leuciscinae cyprinidlerinden Abramis, Alburnoides, Alburnus, Anaecypris, Aspius, Blicca, Chondrostoma, Leucaspius, Leuciscus, Pelecus, Phoxinus, Rutilus, Scardinius, Tropidophoxinellus ve Vimba cinslerinin kromozom sayısının 2n=50 52 ile karakterize olduğu ve karyotip morfolojilerinin 6 8 çift M, 9

12-14 çift SM ve 2-4 çift ST-T kromozomdan oluģtuğu tespit edilmiģtir. Pachychilon, Pararhodeus ve Phoxinellus grubunun kromozom sayısının 2n=50 olduğunu fakat karyotip morfolojilerinin bir dereceye kadar yukarıdaki gruptan farklı olduğunu bildirmiģlerdir. Aynı familya içerisinde diploid kromozom sayısı farklılıkları karyotip evolüsyonu ile açıklanmaktadır. Robertsonian füzyonla 2 akrosentrik kromozom birleģerek kollu bir kromozomun meydana gelmesini sağlar. Bu mekanizma diploid kromozom sayısını azaltır ancak kol sayısı daima sabit kalır. Bu yolla karyotip evolüsyonu sağlanır. Diğer taraftan akrosentrik bir kromozomun perisentrik inversiyonuyla metasentrik ya da submetasentrik kromozomlar meydana gelir. Böylece de diploid kromozom sayısı değiģmeksizin kol sayısı artabilir. Kol sayısı birbirine yakın olan populasyonlar arasında çok yakın filogenetik iliģki vardır (Gülkaç ve Yüksel, 1989; Yüksel, 1984). Avrupa da Gobio genusuyla temsil edilen Gobionine Cyprinidlerinin kromozom sayısını 2n=50, karyotip morfolojisini 12 çift M, 12 çift SM-ST ve 1 çift A olarak bulmuģlardır (Rab ve Collares-Pereira, 1995). Rab ve ark. (1995) Barbus ablabes de kromozom sayısını 2n=50: 9 çift M, 15 çift SM, 1 çift ST-A ve NF=96 olarak bulmuģlardır. Pekol (1999) Leuciscus cephalus da kromozom sayısını 2n=50: 18 M, 12 SM, 20 ST-A ve NF=80 bulmuģtur. Rab ve ark. (2000) Raiamas steindachneri üzerinde yaptıkları karyolojik çalıģmada diploid kromozom sayısını 2n=50, karyotip morfolojisini 8 çift M, 15 çift SM ve 2 çift ST olarak tespit etmiģlerdir. Acanthobrama marmid de kromozom sayısı 2n=50; 6 çift M, 7 çift SM, 9 çift ST, 3 çift A ve NF=94, Chalcalburnus mossulensis de kromozom sayısı 2n=50; 6 çift M, 8 çift SM, 5 çift ST, 6 çift A ve NF=88 ve Cyprinion macrostomus da kromozom sayısı 2n=50; 3 çift M, 12 çift SM, 10 çift ST, 4 çift A ve NF=92 olduğu bildirilmiģtir (Gaffaroğlu, 2003). 10

Alburnus heckeli (Battalgil, 1943) de kromozom sayısı 2n=50; 7 çift M, 9 çift SM, 9 çift A ve NF=82 olarak bulunmuģtur (Gül ve ark., 2004). Kılıç-Demirok ve Ünlü (2004) Alburnoides bipunctatus da kromozom sayısını 2n=50; 16 M, 22 SM, 12 ST-A ve NF=88 olarak bulmuģlardır. Esmaeili ve Pravar (2006) Petroleuciscus persidis (Coad, 1981) de kromozom sayısını 2n=50; 29 M, 18 SM, 3 ST ve NF=97 bulmuģlardır. Sahoo ve ark. (2007) yaptıkları bir karyolojik çalıģma sonucu Garra gotyla gotyla nın kromozom sayısını 2n=50: 12 M, 8 SM, 8 ST, 22 telosentrik (T) ve NF=70, G. kempi nin 2n=50; 14 M, 14 SM, 10 ST, 12 T ve NF=78, G. lissorhynchus un 2n=50; 16 M, 16 SM, 6 ST, 12 T ve NF=82 olarak bulmuģlardır. Pseudophoxinus antalyae (Bogutskaya, 1992) nin diploid kromozom sayısının 2n=50 olduğu, karyotipinin ise 16 M + 14 SM + 12 ST + 8 A kromozomdan oluģtuğu ve NF=92 olduğu tespit edilmiģtir (Ergene ve ark., 2008). Leuciscus idus da kromozom sayısını 2n=50: 10 M, 26 SM, 6 ST, 8 A ve NF=86, L. cephalus da kromozom sayısını 2n=50: 10 M, 22 SM, 10 ST, 8 A ve NF=82, L. leuciscus da kromozom sayısını 2n=50: 12 M, 24 SM, 8 ST, 6 A ve NF=86 bulmuģlardır (Boron ve ark., 2009). Karahan ve ark. (2009) Garra rufa nın 4 ilden örneklerini alarak yaptıkları bir karyolojik çalıģmada; G. rufa Mersin populasyonunda diģilerde 2n=50; 26 M + 10 SM + 8 ST + 6 A, NF=94; G. rufa Hatay populasyonunda diģilerde 2n=46; 22 M + 12 SM + 8 ST + 4 A, NF=88 erkeklerde 22 M + 12 SM + 7 ST + 5 A, NF=87; G. rufa KahramanmaraĢ populasyonunda diģilerde 2n=46; 32 M + 6 SM + 6 ST + 2 A, NF=90 erkeklerde 31 M + 6 SM + 6 ST + 3 A, NF=89 ve G. rufa Sivas populasyonunda diģilerde 2n=50; 28 M + 14 SM + 4 ST + 4 A, NF=96 olarak kaydetmiģlerdir. Monteiro ve ark. (2009) yaptıkları çalıģmada Iberochondrostoma almacai nin kromozom sayısının 2n=50 ve NF=94, kromozom morfolojisinin 7 çift M, 15 çift 11

SM-ST ve 3 çift A olduğunu bildirmiģtir. Ayrıca I. lusitanicum un kromozom sayısını 2n=50; 7 çift M, 15 çift SM-ST, 3 çift A-T ve NF=94 olarak bulmuģlardır. 2.2.2. C-bantlama Kromozom kolları, kromozoma özgü boyalarla farklı konsantrasyonda, her bir kromozom için karakteristik bir model olan açık ve koyu bantlar halinde boyanırlar. Kromozomlarda en çok çalıģılan iki bant tipi mevcut olup bunlar heterokromatik ve ökromatik bantlardır. Heterokromatin ökromatik kısma göre farklı bir yoğunlaģma/çözülme devresi gösteren kromatin kısımdır. Heterokromatin, fakültatif ve konstitütif heterokromatin olmak üzere ikiye ayrılır. Fakültatif heterokromatin, genomik kompozisyon bakımından ökromatinden farklı değildir. Bazı durumlarda, ökromatin ile aynı anda yoğunlaģma gösterirken bazen farklı devrelerde yoğunlaģır. Konstitütif heterokromatin ise, yoğunlaģma devresi ökromatinin yoğunlaģma devresiyle sürekli olarak farklılık gösteren heterokromatindir. Genellikle çok tekrarlayan DNA bakımından zengin olup, baz kompozisyonu bakımından genomun geri kalan kısmından farklıdır. Bu özellikleri, konstitütif heterokromatinin Giemsa gibi boyalarla ayırt edilmesini sağlamaktadır. Heterokromatinde repetitif yani tekrarlayan DNA dizileri mevcuttur. AraĢtırmacılar ökaryotik genomun büyük bir kısmının repetitif DNA dan yani belli bir diziden oluģan segmentin peģ peģe veya tek kopya DNA dizileri arasında yüzlerce-binlerce kez tekrarlanmasıyla oluģtuğunu açıklamıģlardır. Repetitif DNA iki kategoride bulunur. Bunlardan biri dizilerin 100 baz çiftinden daha kısa fakat 10 5-10 7 kez peģ peģe tekrarlandığı, çok tekrarlayan DNA dır. Diğeri ise en az 1000 baz çifti uzunluğunda ve 10 2-10 4 gibi orta derecede tekrarlayan DNA dır. Bu DNA genom içinde dağılmıģ halde bulunurken, çok tekrarlayan DNA ise belli bölgelerde lokalize olmuģtur. C-bantları ile bu tipteki DNA bölgeleri belirlenmektedir. C-bandı olarak bilinen konstitütif heterokromatin bölgeleri kromozom markırları olarak faydalıdır. Bu bantların dağılıģı türler için karakteristik bir özelliktir (Karasu, 2009). Birçok C-bant metodu hafif asit muamelesi, baz denatürasyonu ve sıcak tuzda inkübasyona dayalıdır. Genetik olarak durgun kromozom bölgelerini boyayan bir metoddur. C-bantların oluģmasından DNA denatürasyonu ve re-annealing sorumlu 12

tutulmaktadır. Balık kromozomlarındaki C-bantlamada üzerinde durulan ilk nokta heterokromatinin varlığı ve lokasyonudur. Birçok durumda C-bantlar kromozom boyunca sentromerik ve telomerik bölgelerde dağılır. Ayrıca, bu bantlar kromozom kolları boyunca ve akrosentrik kromozomların kısa kolunda da gözlenebilmektedir. C-bantlama homolog kromozomları tanımlamada ve birçok durumda eģey kromozomların tanımlanmasında yararlıdır (Karasu, 2009). Garra rufa türünün Mersin, Hatay, KahramanmaraĢ ve Sivas populasyonlarında Karahan ve Ergene (2009) tarafından yapılan karyolojik çalıģmada G. rufa Mersin populasyonunun C-bant dizisinde 1. kromozom kolunda 3 bant bölgesi, 2., 4., 6., 9., 13. kromozom kollarında 2 bant bölgesi, 5., 7., 8., 11., 12., 14., 15., 16., 17., 18., 19., 20., 22., 23. kromozom kollarında 1 bant bölgesi; G. rufa Hatay populasyonunda C-bantlama sonucu 1. kromozom kollarında 4 bant bölgesi, 2., 4., 6., 12., 18. kromozom kollarında 2 bant bölgesi ve 9., 10., 11., 13., 14., 21. kromozom kollarında 1 bant bölgesi, 13. submetasentrik kromozomun uzun kolunda oldukça büyük bir heterokromatin bölge; G. rufa KahramanmaraĢ populasyonunda C-bant pozitif heterokromatik bölgelerin sentromerik ve perisentromerik konumlu olduğu, belirgin C-bant bölgelerinin birçok kromozomun sentromerik bölgelerinde, 1. ve 13. metasentrik kromozomun uzun kollarının interstisyel bölgelerinde, 1. kromozomun kollarında 4 bant bölgesi, 17. kromozomun kollarında 3 bant bölgesi, 3., 5., 6., 8., 9., 10., 11., 12., 13., 22. kromozom kollarında 2 bant bölgesi, 4., 7., 14., 18., 20., 21. kromozom kollarında 1 bant bölgesi ve en büyük heterokromatin bölgesinin 14. metasentrik kromozom olduğu; G. rufa Sivas populasyonunda C-bant pozitif heterokromatin bölgelerinin sentromerik konumlu dağıldığı, 1. kromozom kollarında 3 bant bölgesi, 2., 3., 4., 7., 9., 12., 13., 15., 16., 17. kromozom kollarında 2 bant bölgesi, 6., 10., 11., 18., 19., 22., 23., 24. kromozom kollarında 1 bant bölgesi tespit edilmiģtir (Karahan ve Ergene, 2009). Leuciscus borysthenicus un bütün metasentrik kromozom çiftlerinde ve submeta-subtelosentrik 4 çiftin (9., 11., 19. ve 22.) perisentromerik bölgelerinde heterokromatik bloklar tespit edilmiģtir (Rab, 1996). L. idus, L. cephalus ve L. leuciscus da ise kromozomların çoğunda sentromer bölgelerinde C-bant görülmüģtür (Boron ve ark., 2009). 13

Aspius aspius da en uzun subtelo-akrosentrik kromozom çiftinin kollarının ucunda C-bant görülmüģtür (Rab ve Roth, 1990). P. antalyae de C-bantlı pozitif heterokromatik bölgelerin birçok kromozomda sentromerik olarak dağıldığı gözlenmiģtir (Ergene ve ark., 2008). Pereira ve ark. larının 2009 yılında Pseudochondrostoma duriense, P. polylepis ve Achondrostoma oligolepis türlerinde yaptıkları karyolojik çalıģma sonucu 3 türde 1. subtelo-akrosentrik ve 1. submetasentrik kromozomların uzun kollarında ve bazı metasentrik ve submetasentrik kromozomların kısa kollarında C- bant tespit edilmiģtir (Pereira ve ark., 2009). Iberchondrostoma lusitanicum da heterokromatik bölgeler, Samarra örneklerindeki en büyük akrosentrik kromozom çiftinde 1 distal blok ve 2 büyük submetasentrik kromozom çiftinde birkaç küçük blok gibi bazı istisnalarla temelde sentromerik bölgelere lokalize olmuģtur (Monteiro ve ark., 2009). 2.2.3. Nükleolus organizatör bölge (NOR) Canlı hücrede protein sentezi ribozomlarda yapılmaktadır. Bu nedenle ribozomlara ve bir ribozom bileģeni olan rrna'ya büyük çapta gereksinim duyulmaktadır. Bu bakımdan rrna genlerinin genomda çok sayıda kopyası mevcuttur. ĠĢte rrna genlerinin çok sayıda tekrarlandığı kromozomun bu bölgesine çekirdekçik düzenleyici bölge ya da nükleolus organizatör bölge denir. Bu bölge çekirdekçiği oluģturmak üzere bağlı olduğu kromozomdan dıģarıya doğru bir ilmek oluģturur. Böylece de yüksek oranda RNA üretilir. Çekirdekçik küre Ģeklindedir, yoğun olarak granüller, iplikçikler, histon ve non-histon proteinler bulundurur. Nükleolus organizatör bölge (NOR) özel olarak boyanabilen bir bölgedir. IĢığı kırar, bu özelliğinden dolayı çok belirgin bir Ģekilde görülür. Çekirdekçik farklı kromozomlar üzerindeki NOR'larda yerleģmiģtir. Çekirdekçik hücre bölünmesi esnasında kaybolur ve kromozomal NOR merkezleri Ģekillenir. NOR'un etrafını yoğun flamentler çevreler. Bu flamentlere pars fibrosa denir (Gaffaroğlu, 2003). 14

Kromozom üzerindeki özel iģaretleyici konumu nedeniyle genel olarak NOR lar sistematik ve taksonomik iģaretleyici olarak kullanılmıģtır. Kromozomlarda bulunan NOR lar gümüģ nitrat ile yoğun olarak boyanmaktadır. Bu bölgeler akrosentrik kromozomların kısa kollarında ve satellitlerinde bulunmakta, koyu kahverengi veya siyah tonunda boya almaktadır. Kromozomlar üzerinde gümüģle boyanan NOR ların 18S ve 28S ribozomal RNA genlerini gösterdiği düģünülmüģtür. Tahmin edildiği üzere bir önceki interfazda kopyalanmıģtır. GümüĢ boyama; NOR ile ilgili nonhiston proteinin geçici olarak iyonik gümüģ ile bağlanarak gümüģün indirgenmesi ile meydana gelen bir reaksiyondur (Pekol, 1999). NOR boyama tıp alanında da kullanılmaktadır. Kromozomal NOR sayısının hücresel aktivite durumunu veya bu hücrelerin habis potansiyelini yansıttığı bildirilmiģtir (Pekol, 2000). NOR genellikle kromozomun kısa kolunun ucunda bulunur. Ancak uzun kolun ucunda, kromozomun ortasında veya sentromere bitiģik olarak da bulunabilmektedir. Nükleolus organizatör bölgenin populasyonlara, türe, alttüre ve hatta bireylere özgü yapısı, sayısı ve morfolojisi olabilir. Bu özelliklerinden dolayı NOR, varyasyonların karģılaģtırılmasında, türleģmelerin belirlenmesinde ve izahında sık sık kullanılmaktadır. Kromozom sayı ve yapısındaki değiģiklikler NOR sayı ve yapısını değiģtirebilmektedir. Robertsonian translokasyonlarla NOR kayıpları olabilmektedir. Coğrafik izolasyon nedeniyle gen alıģveriģi sınırlı olan türlerde karyotip ve NOR çeģitliliği artmaktadır. Bu bakımdan bu türlerin küçük ancak izole populasyonlarında bile farklı karyotiplere rastlanmaktadır (Gaffaroğlu, 2003). Tür içi ve türler arası NOR heteromorfizminin dört katogoride değerlendirilebileceği belirtilmiģtir. Bunlar; a) Genom baģına mutlak NOR sayısı, b) NOR ların pozisyon ve kromozomal yerleģimi, c) NOR ların büyüklüğü, d) Hücre baģına aktif NOR ların dağılımı. 15

a ve b nin türler arası, c ve d nin tür içi hetoromorfizmin belirlenmesinde kullanıldığı bildirilmiģtir (Pekol, 1999; Gaffaroğlu, 2003). Tür içi NOR heteromorfizminin değerlendirildiği baģka bir çalıģmada tür içi NOR heteromorfizmi 3 tipte tanımlanmıģtır ki bunlar; 1. NOR boyu heteromorfizmi: Bu tipte homolog kromozomlarının NOR bölgeleri farklı büyüklüktedir. 2. NOR silinmesi: Ġki homolog kromozomun bir tanesinde NOR silinmiģtir. 3. NOR aktivite heteromorfizmi (Pekol, 1999; Gaffaroğlu, 2003). Üç tip heteromorfizmden gümüģ boyama tekniği ile NOR büyüklüğü ve NOR silinmesi ile ilgili heteromorfik durumların belirleneceği rapor edilmiģtir. NOR aktivite heteromorfizminin ise kromomiyosin A 3 (CMA 3 ) gibi özel boyalar ile belirlenebileceği belirtilmiģtir (Amemiya ve Gold, 1986). John ve ark. ları 1993 yılında Labeo cinsinin L. rohita, L. calbasu ve L. bata türlerinde yaptıkları çalıģmada NOR ların 3 türde de orta büyüklükteki submetasentrik kromozomların kısa kollarının uç kısımlarına yerleģtiğini tespit etmiģlerdir. NOR lar L. rohita ve L. bata da 11. çift kromozomda, L. calbasu da 9. çift kromozomda gözlenmiģtir (John ve ark., 1993). Leuciscus borysthenicus un orta büyüklükteki submeta-subtelosentrik 1 çift kromozomun kısa kollarının ucunda NOR gözlenmiģtir (Rab ve ark. 1996a). Garra rufa türünün Mersin populasyonunda 15. submetasentrik kromozom çiftinin terminal bölgesinde ve 20. çiftin subtelosentrik kromozom çiftinin kısa kollarında; Hatay populasyonunda 21. subtelosentrik kromozomun kısa kolunun terminal bölgesinde; KahramanmaraĢ populasyonunda metasentrik X kromozomunun kısa kolunda; Sivas populasyonunda 3., 4., 5., 9. metasentrik kromozomların terminal bölgesinde ve 17. submetasentrik kromozomun kısa kollarında Ag-NOR tespit edilmiģtir (Karahan ve Ergene, 2009). 16

Iberchondrostoma almacai ve I. lusitanicum türlerinde yapılan karyolojik çalıģmada I. almacai nin genellikle 2. submetasentrik kromozom çiftinde ve nadiren de 1 küçük submetasentrik kromozom çiftinin kısa kollarında NOR tespit edilmiģtir. Ayrıca bazı populasyon polimorfizmleri de bulunmuģtur: Arade örneklerinde 1-3 adet NOR ve Mira populasyonunda maksimum 2 adet NOR tespit edilmiģtir. I. lusitanicum da 2. submetasentrik çiftin ve 1 küçük submetasentrik çiftin kısa kollarında NOR gözlenmiģtir. Tüm populasyonda gözlenen varyasyonda 1-4 adet kadar NOR olmasına rağmen istisnai Tejo 1 populasyonunda genellikle 3-4 adet NOR tespit edilmiģtir (Monteiro ve ark., 2009). Achondrostoma oligolepis de çoğunlukla 3., 5. ve 6. submetasentrik kromozom çiftlerinde, CMA 3 boyamanın verdiği 4-6 pozitif sinyalle NOR belirlenmiģtir. Sinyallerin tamamı 5. submetasentrik çift hariç kromozomların kısa kollarında lokalize olmuģtur. Pseudochondrostoma duriense bireylerinin 3. ve 6. kromozom çiftinin kısa kollarında NOR tespit edilmiģtir. P. polylepis de genellikle sadece 1 kromozom çiftinde (3. submetasentrik) NOR gözlenmiģtir (Pereira ve ark., 2009). 17

3. MATERYAL VE METOD 3.1. Materyal 3.1.1. AraĢtırma alanının özellikleri BeyĢehir Gölü, Türkiye nin ikinci büyük gölü olup Ġç Anadolu nun batısına yakın, Konya ile Isparta arasında yer almaktadır. Deniz seviyesinden yüksekliği 1121 m ve yüzölçümü 651 km 2 olan gölün kuzeybatı-güneydoğu doğrultusunda uzunluğu 50 km olup, buna dik doğrultudaki geniģliği ise yaklaģık 18-20 km arasındadır. Suları tatlı olup, derinliği en çok 10 m civarındadır. Kirlilik yok denecek kadar azdır. Harita 3.1. Türkiye Haritası Harita 3.2. Örneklerin alındığı yer ve araģtırma alanının ayrıntısı 18

3.1.2. Örneklerin toplanması ve değerlendirilmesi Mayıs 2010 ile Ekim 2010 tarihleri arasında yapılan arazi çalıģmalarında, Konya ili, BeyĢehir ilçesi, Yenice Köyü (37 52' kuzey, 31 35' doğu) (Harita 3.1, Harita 3.2) civarındaki drenajdan 4 erkek ve 4 diģi olmak üzere toplam 8 Squalius anatolicus örneği yakalandı (Resim 3.1). Balıkçılar tarafından ağ ile yakalanan örnekler akvaryum havalandırmalı özel taģıma bidonları ile laboratuvara getirildi. Resim 3.1. Squalius anatolicus (Bogutskaya, 1997) un görünüģü 3.1.3. Kullanılan kimyasal maddeler 1. Fitohemaglutinin Çözeltisi: 0,1 g fitohemaglutinin 100 ml bidistile suda çözülerek hazırlandı. 2. KolĢisin çözeltisi: 0,1 g kolģisin, 100 ml bidistile suda çözülerek hazırlandı. 3. KCl çözeltisi: 0,558 g potasyum klorür 100 ml distile suya tamamlanarak hazırlandı. 4. Fiksasyon çözeltisi: 3 kısım metanol, 1 kısım asetik asit ile karıģtırılarak hazırlandı. 19

5. Söransan fosfat tamponu (ph 6,8, 0,01 M): A stok çözeltisi: Disodyum hidrojen fosfat (iki sulu) tan 9,073 g tartıldı, distile suda çözülerek son hacmi 1000 ml ye tamamlandı. B stok çözeltisi: Potasyum dihidrojen fosfattan 11,879 g tartılarak son hacmi distile su ile 1000 ml ye tamamlandı. ÇalıĢma çözeltisi: 53,4 ml A stok çözeltisi ile 46,6 ml B stok çözeltisi karıģtırıldı. 6. Giemsa boya çözeltisi: 20 ml Giemsa 80 ml Söransan fosfat tamponu ile karıģtırılarak hazırlandı. 7. Dehidrasyon sıvıları: 2 aseton banyosu, 1:1 oranında aseton ksilol banyosu ve 2 ksilol banyosu. 8. Kolloidal geliģtirici çözelti: 2 g jelatin 100 ml deiyonize suya tamamlandı ve üzerine 1 ml formik asit eklendi. 9. Sulu gümüģ nitrat çözeltisi: 1 g gümüģ nitrat 2 g deiyonize suda eritildi ve filtre kağıdı ile süzüldü. 10. Sodyum tiyosiyanat çözeltisi: 5 g sodyum tiyosülfat 100 ml distile suda çözüldü. 11. HCl çözeltisi (0,2 N): 1000 ml distile suya 16,6 ml hidroklorik asit konularak hazırlandı. 12. Ba(OH) 2 çözeltisi: 5,3 g baryum hidroksit 100 ml distile su ile karıģtırılarak hazırlandı. 13. 2XSSC çözeltisi: 17,53 g sodyum klorür (0,3 M) 100 ml bidistile suda, 8,823 g sodyum sitrat-iki hidrat bidistile suda ayrı ayrı çözüldü ve iki çözelti birbiriyle karıģtırıldı. 20

3.2. Metodlar 3.2.1. Havada kurutma tekniği ve karyotip hazırlanması Balık örneklerinin karyolojik analizi için Collares-Pereira (1992) nın Havada Kurutma tekniği kullanıldı. Öncelikle balıklar laboratuvar ortamına uyum sağlamaları için 1 hafta akvaryumda bekletildi. Balıklara intraperitonal olarak 1 g vücut ağırlığı için 0,01 ml, % 0,1 lik kolģisin enjekte edildi. Enjeksiyondan 2-2,5 saat sonra balıklar disekte edildi. Balıkların gonadlarından eģey tayini yapıldı. Balıkların böbrek anteriyorları çıkarılarak bir miktar 0,075 M KCl konulmuģ saat camları içerisinde bistüri yardımı ile her örnek 5 er dakika süreyle kıyılarak homojenize edildi. Elde edilen doku konik uçlu santrifüj tüplerine konuldu ve iyi bir süspansiyon elde etmek için tüpler vortekste karıģtırıldı. Tüpler 37 C de 30 dakika inkübasyona bırakıldı. Ġnkübasyondan sonra tüpler 2000 RPM de 15 dakika santrifüj edildi. Süpernatant, tüpün dibinde toplanan hücre yığınının dağılmamasına dikkat edilerek pipetle atıldı. Tüplere taze olarak hazırlanmıģ ve +4 C ye soğutulmuģ 3:1 oranında metanol-glasiyel asetik asit fiksatifinden (Carnoy çözeltisi) 5 ml eklendi. Daha sonra hücrelerin fikse olması için oda ısısında 30 dakika bekletildi. Fiksasyon süresi dolduktan sonra tüpler 1000 RPM de 10 dakika santrifüj edildi. Süpernatant yine dikkatlice atıldı, yerine 5 ml fiksatif eklendi. Bu yıkama iģlemi toplam olarak 5 kez tekrarlandı. Son yıkama iģleminden sonra hücreler 3 ml fiksatif içinde süspanse edildi. Daha önceden temizlenmiģ ve buzdolabında +4 dereceye soğutulmuģ olan lamlar üzerine hücre süspansiyonu bir pipet yardımıyla damlatılarak her örnekten 10 preparat hazırlandı. Hazırlanan preparatlar 1 gün süreyle kurumaya bırakıldı. 1. gün sonunda preparatların bir kısmı ph 6,8 deki Söransan tamponuyla hazırlanmıģ % 10 luk Giemsa çözeltisinde 15 dakika boyandı. Preparatların bir kısmı ise gümüģ boyama için ayrıldı. Preparatlar, boyama iģlemini takiben her birinde 1 dakika tutmak suretiyle 2 aseton, 1 ksilol-aseton ve 2 ksilol banyosundan geçirildi. Hazırlanan preparatlar entellan ile kapatıldı (Gaffaroğlu, 2003). Karyotip için hazırlanan preparatlar, Leica DM LB araģtırma mikroskobunda tarandı ve 100 lük objektifte metafaz alanlarının fotoğrafları çekildi. Kromozomlar, fotoğraflar üzerinde dijital kumpasla ölçülerek numaralandırıldı. Daha sonra bir 21

makas yardımı ile fotoğraftaki kromozomlar teker teker kesilerek Denver sistemine göre düzenlendi. Kesilen kromozomlar sentromerleri hizasında, kısa kollar üstte kalacak Ģekilde, kromozom morfolojilerine göre gruplandırılarak resim kağıdına soldan sağa, büyükten küçüğe doğru eģleģtirilip yapıģtırıldı. Sentromer indeksleri (CI), kol oranları, nispi uzunlukları, kol sayıları (temel sayı) hesaplandı. Kromozomlar Levan ve ark. (1964) na göre sınıflandırıldı. Sentromer Ġndeksi aģağıdaki Ģekilde hesaplandı: Kısa kol uzunluğu Sentromer Ġndeksi (CI) = X 100 Kromozomun nispi uzunluğu Kol oranının hesaplanması Ģu Ģekilde yapıldı: Kromozomun uzun kol uzunluğu Kol oranı = Kromozomun kısa kol uzunluğu Kromozomlardan kol oranı; 1:1,1 den az olanlar metasentrik, kol oranı; 1:1,1 ile 1: 1,9 arası olanlar submetasentrik, kol oranı; 1:2 veya daha büyük olanlar subtelosentrik, ikinci kolu görülemeyenler akrosentrik/telosentrik (Çizelge 3.1.) olarak değerlendirildi (Gaffaroğlu, 2003). ÇalıĢmamızda metasentrik ve submetasentrik kromozomlar iki kollu, subtelosentrik ve akrosentrik kromozomlar ise tek kollu olarak kabul edilip, kol sayısı buna göre hesaplanmıģtır. Nispi uzunluk ise Ģu Ģekilde hesaplandı: Kromozomun toplam uzunluğu Nispi uzunluk = X 100 Haploid takımdaki kromozomları toplam uzunluğu 22

Çizelge 3.1. Sentromer pozisyonuna göre kromozomların sınıflandırılması Sentromer Pozisyonu Kromozom Tanımı Kromozom Sembolü CI Sınırı Ortada Metasentrik M 46 49 Ortadan az kaymıģ Submetasentrik SM 36 45 Bir uca daha yakın Subtelosentrik ST 26 35 Uçta Akro(telo)sentrik A (T) 15 30 3.2.3. C-bantlama tekniği HazırlanmıĢ olan preparatlara C-bantlama yapmak için Sumner (1972) ın tekniği kısmen modifiye edilerek kullanıldı. 1. Preparatlar oda sıcaklığında Ģale içerisindeki 0,2 N HCl de 60 dakika bekletildi. 2. Preparatlar 50 C de Ba(OH) 2 de 20 dakika inkübe edildi. 3. Preparatlar 2XSSC de 2 saat inkübe edildi. 4. Ġnkübasyondan sonra preparatlar ph 6,8 deki Söransan tamponuyla hazırlanmıģ % 10 luk Giemsa çözeltisinde 10 dakika boyandı. 5. Yıkanan ve kurutulan preparatlar entellan ile kapatılarak daimi preparat haline getirildi. C-bant metodu uygulanan preparatların taranması yapıldı. Uygun metafazların fotoğrafları çekildi ve C-bant pozitif olan kromozomlar iģaretlendi. 23

3.2.4. NOR boyama tekniği HazırlanmıĢ olan preparatlardan gümüģ boyama yapmak için Howell ve Black (1980) in a 1-step tekniği kısmen modifiye edilerek kullanıldı. 1. Preparatların üzerine 70 mikrolitre kolloidal geliģtirici çözelti ve 140 mikrolitre sulu gümüģ nitrat çözeltisi damlatıldı. 2. Preparatların üzeri lamelle kapatıldıktan sonra 70 C deki etüve konuldu. 3. Preparatın rengi altın kahverengiye dönüģünce etüvden çıkarıldı ve üzerindeki lamel kaldırıldı (yaklaģık 3 dakika). 4. Preparat önce çeģme suyunda daha sonra distile suda iyice yıkandı ve kurumaya bırakıldı. 5. Preparatlar ph 6,8 deki Söransan tamponuyla hazırlanmıģ % 10 luk Giemsa boyasında 15 dakika bekletildi. 6. Yıkanan ve kurutulan preparatlar entellan ile kapatılarak daimi preparat haline getirildi. NOR boyama için daha önce hazırlanmıģ olan preparatlar bahsedildiği gibi gümüģ boyama yöntemiyle boyandıktan sonra, preparatların taranması yapılarak NOR sayısında güvenilirlik sağlandı. NOR lar sarı boyanmıģ kromozomlar üzerinde koyu boyalı bölgeler halinde görüldü. Uygun metafazların fotoğrafları çekildi ve NOR taģıyan kromozomlar iģaretlendi. 24

4. DENEYSEL BULGULAR VE TARTIġMA 4.1. Bulgular Bu çalıģmada BeyĢehir Gölü nde yaģayan Cyprinidae familyasına ait Squalius anatolicus un diploid kromozom sayısı, kol sayısı ve kromozom morfolojisi tespit edilmiģtir. 4.1.1. Karyotip analizi Squalius anatolicus türünün karyolojisini belirlemek amacıyla hazırlanan preparatlardan toplam 411 metafaz plağı incelenmiģtir. Ġncelenen metafaz plaklarında bu türün diploid kromozom sayısının 2n=50 olduğu tespit edilmiģtir. Kromozom morfolojisinin 5 çift M, 11 çift SM, 5 çift ST, 4 çift A kromozomdan oluģtuğu ve NF=82 olduğu net olarak bulunmuģtur (Çizelge 4.1., ġekil 4.1.). EĢey kromozomları farklılaģması görülmemiģtir. Çizelge 4.1. Squalius anatolicus un karyotip analizi Tür Örnek sayısı Metafaz sayısı Diploid sayı (2n) NF Kromozom morfolojisi M SM ST A Squalius anatolicus 8 411 50 82 5 11 5 4 25

ġekil 4.1. Squalius anatolicus un metafaz plağı ve karyotipi 26

4.1.2. C-bant analizi C-bantlama ile birçok kromozomun sentromerinde konstitütif heterokromatin bölge tespit edilmiģtir (ġekil 4.2.a, ġekil 4.2.b). ġekil 4.2.a. Squalius anatolicus un C-bantlı metafaz plağı ġekil 4.2.b. Squalius anatolicus un C-bantlı metafaz plağı 27

4.1.3. NOR analizi Bir çift büyük submetasentrik kromozomun kısa kollarında NOR gözlenmiģtir. Bu çiftlerden birinde NOR kromozomun kısa kolunun tamamında gözlenirken, diğerinde kısa kolun sadece ucunda bulunduğu tespit edilmiģtir. GümüĢ nitrat ile boyanmıģ 220 metafaz plağı incelenmiģtir. Bu incelemeler NOR lardan birinin diğerinden her zaman büyük olduğunu göstermiģtir. Ölçümler sonucu, her metafaz plağındaki NOR lar arası büyüklük oranının ortalaması 1,6 olarak hesaplanmıģtır (ġekil 4.3.a, ġekil 4.3.b ). Bazı metafazlarda ise dikkat çekecek Ģekilde NOR lu kromozomların karģı karģıya geldikleri gözlenmiģtir (ġekil 4.3.c ). ġekil 4.3.a. Squalius anatolicus un metafaz plağında NOR 28

ġekil 4.3.b. Squalius anatolicus un metafaz plağında NOR ġekil 4.3.c. Squalius anatolicus un metafaz plağında NOR 29