Türkler ve Bilim: Dün, Bugün, Yarın. Boğaziçi Üniversitesi, İstanbul 2. TÜBA Şeref Üyesi 3. ATLAS and CAST Collaborations, CERN 4

Benzer belgeler
KÖKSAV E-Bülten. Hassas Konular KÖK SOSYAL VE STRATEJİK ARAŞTIRMALAR VAKFI. Hızlandırıcılar, Bilim ve Kalkınma. 1. Bilim ve Kalkınma.

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer

Türk Dünyası Bilim ve Teknolojinin Neresinde?

Sağlık Sektörünün Olmazsa Olmazı: Tıbbi Malzeme Alt Sektörü

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER HEPİMİZİN DÜNYASI TESTİ

İslamî bilimler : Kur'an-ı Kerim'in ve İslam dininin doğru biçimde anlaşılması için yapılan çalışmalar sonucunda İslami bilimler doğdu.

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler

Sosyal Bilimleri söyleyebilir ve yazabilir. Olay-görüş ve Olayı açıklayabilir. Temel insan haklarını söyleyebilir.

Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu 28. Toplantısı. Yeni Kararlar

OCAK-EYLÜL 2017 DÖNEMİ TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRMESİ

PAGEV - PAGDER. Dünya Toplam PP İthalatı

Batı Toplumuna İlk Kez Rakip Çıkardık

Azerbaycan Enerji Görünümü GÖRÜNÜMÜ. Hazar Strateji Enstitüsü Enerji ve Ekonomi Araştırmaları Merkezi.

TÜRK DÜNYASINI TANIYALIM

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

5.1. Ulusal Yenilik Sistemi 2023 Yılı Hedefleri [2011/101]

EK: Mucize Avcısı nı yayına hazırlarken, çok

OCAK-AĞUSTOS 2017 DÖNEMİ TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ

EYLÜL 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

Lozan Barış Antlaşması (24 Temmuz 1923)

EKİM 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

TÜRKİYE TURİZMİ Değerlendirme Raporu

Türkler Kendi işinin patronu olmak istiyor!

UniversiteTuru FakulteYuksekOkulAdi ProgramAdi PuanTuru TabanPuanKontenjanOgretimTuruOgretimTuru BasariSirasi Ankara Üniversitesi Devlet Dil ve Tarih

Berkalp Kaya KASIM 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

RAKAMLARLA TÜRKİYE EKONOMİ

24 HAZİRAN 2014 İSTANBUL

Erbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil Hayat ile Türkiye-Kürdistan Ekonomik ilişkileri. 02 Temmuz 2014

İktisat Tarihi

ENERJİ GÜVENLİĞİ ÇALIŞTAYI Türkiye Nükleer Güç Programı 2030

DTO TURİZM VE ÇEVRE DERS NOTLARI ÖĞR.GÖR. ŞULE KIYCI

BİLİMSEL ÜRETİMİN TEKNOLOJİ ÜRETİMİNE TRANSFERİNDEKİ ZİHİNSEL DÖNÜŞÜMLER

2012 SINAVLARI İÇİN GÜNCEL EKONOMİ ÇALIŞMA SORULARI. (40 Test Sorusu)

1 İSMAİL GASPIRALI HER YIL BİR BÜYÜK TÜRK BİLGİ ŞÖLENLERİ. Mehmet Saray

5. A ve B gibi iki cümleden A nın bir, B nin iki elemanı A B cümlesinin elemanı değildir. dışında A. 9. A ve B iki kümedir.

Ana Stratejimiz Milletimizle Gönül Bağımızdır BÜLTEN İSTANBUL B İ L G. İ NOTU FİLİSTİN MESELESİ 12 de İÇİN 3 HEDEFİMİZ, 3 DE ÖDEVİMİZ VAR 3 te

OCAK-EKİM 2017 DÖNEMİ TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRMESİ

OCAK-KASIM 2017 DÖNEMİ TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRMESİ

KALKINMA BAKANLIĞI KALKINMA ARAŞTIRMALARI MERKEZİ

EĞİTİMİN EKONOMİK TEMELLERİ

Ülkemizin CERN yedek üyeliğinden etkin yararlanabilmesi için ne yapmalıyız

KAZAN VE BASINÇLI KAPLAR SEKTÖR NOTU 1. KAZAN VE BASINÇLI KAPLAR SEKTÖRÜNÜN DÜNYADAKİ DURUMU

DERS ÖĞRETİM PLANI. Dersin Adı

ÇELİK BORU SEKTÖR RAPORU (2017) ÇELİK BORU İMALATÇILARI DERNEĞİ

TEMİZLİK MADDELERİ SEKTÖRÜ

KUR'ANDAN DUALAR. "Ey Rabbimiz, Bize dünyada bir iyilik, ahrette bir iyilik ver. Bizi ateş azabından koru." ( Bakara- 201 )

II. ULUSLARARASI TÜRK DÜNYASI KÜLTÜR KONGRESİ ÖZEL BÖLÜMÜ

5. ULUSLARARASI MAVİ KARADENİZ KONGRESİ. Prof. Dr. Atilla SANDIKLI

Dış Ticaret Verileri Bülteni

Sn. M. Cüneyd DÜZYOL, Kalkınma Bakanlığı Müsteşarı Açılış Konuşması, 13 Mayıs 2015

Türkiye, Avrupa nın en girişimci ülkesi

Altın Ayarlı İslâmi Finans

kaza, hükmetmek, Terim anlamı ise kaza, yaratılması demektir.

Anadolu Üniversitesinden:

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

YURTDIŞI MÜTEAHHİTLİK HİZMETLERİ

Musul Sorunu'na Lozan'da bir çözüm bulunamadı. Bu nedenle Irak sınırının belirlenmesi ileri bir tarihe bırakıldı.

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

TİCARİ İLİŞKİLER DURUM İKÖ ÜLKELERİ ARASINDA AVRUPA BİRLİĞİ >>

SERAMİK SEKTÖRÜ NOTU

NİSAN 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

İZMİR TİCARET ODASI MECLİS TOPLANTISI

Türk araçlarının taşıma yaptığı ülkelere göre yoğunlukları gösterilmektedir. Siyah: ilk 15 ülke

Göç yani hicret dini bir vazifedir.insanların dinlerini daha iyi yaşamaları,hayatlarını devam ettirebilmeleri için göç bir ihtiyaçtır.

MEDYA. Uluslararası Arapça Yarışmaları BASIN RAPORU

World Energy Outlook Dr. Fatih BİROL UEA Baş Ekonomisti İstanbul, 1 Aralık 2011

plastik sanayi Plastik Sanayicileri Derneği Barbaros aros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri


Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı,

Türk Süperetnosu, Dünya Sistemi ve Turan Petrolleri

Türkler ve Bilim: Dün, Bugün, Yarın

MART 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

ASYA-PASİFİK MUCİZESİNİN SIRRI

SERAMİK KAPLAMA MALZEMELERİ VE SERAMİK SAĞLIK GEREÇLERİ SEKTÖRÜNDE DÜNYA İTHALAT RAKAMLARI ÇERÇEVESİNDE HEDEF PAZAR ÇALIŞMASI

İktisat Tarihi II. XI. Hafta

TÜRKĠYE DÜNYANIN BOYA ÜRETĠM ÜSSÜ OLMA YOLUNDA

DOĞRUDAN YABANCI YATIRIM

LOJİSTİK SEKTÖRÜ BÜYÜME ORANLARI

TURİZM İSTATİSTİKLERİ / 2014 YIL 2014 TURİZM GELİRİ (Milyar $) 2014 TURİZM GİDERLERİ (Milyar $) 2014 ORTALAMA KİŞİ BAŞI HARCAMA

Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı

SARACAĞIZ YARALARIMIZI

GAZİANTEP GAYRİMENKUL SEKTÖRÜ DEĞERLENDİRME VE ÖNGÖRÜLER 2015 EKONOMİ VE STRATEJİ DANIŞMANLIK HİZMETLERİ GAZİANTEP, 24 KASIM 2011

JAPON EKONOMİSİNİN ANA BAŞLIKLAR İTİBARİYLE ANALİZİ

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ

TÜRK KONSEYİ EKONOMİK İLİŞKİLERİ YETERLİ Mİ?

(09-11 Mayıs 2016, Ankara) Kıymetli İslam İşbirliği Teşkilatı Üye Ülkeleri Temsilcileri, Değerli Katılımcılar,

ALTIN MÜCEVHERAT. Hazırlayan Birsen YILMAZ T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi

Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı,

KAMU DİPLOMASİSİ ARACI OLARAK ÖĞRENCİ DEĞİŞİM PROGRAMLARI VE TÜRKİYE UYGULAMALARI. M. Musa BUDAK 11 Mayıs 2014

A.ERDAL SARGUTAN EK TABLOLAR. Ek 1. Ek 1: Ek Tablolar 3123

5 Dk. Ülke Ile Ilgili Giriş Konuşması. Değerli katılımcılar hepinizi ülkem adına saygıyla selamlıyorum,

ABD Ordusu günde Türkiye'nin yarısı kadar yakıt tüketiyor.

KRUVAZİYER TURİZMİNDE DÜNYA VE İZMİR, TÜRKİYE KRUVAZİYER PLATFORMU NUN ÇALIŞMALARI

INCOMING TURİZM RAPORU / ARALIK 2017

İzmir İktisat Kongresi, Ekim 2013 Oturum 7D: Tarım ve Gıda Sektöründe Dönüşüm. Panel Başkanı: Vedat Mirmahmutoğlları, GTHB Müsteşarı

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Orta Asya Tarihine Giriş

İSLAMİYETİN KABÜLÜNDEN SONRAKİ EĞİTİMİN TEMEL ÖZELLİKLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE

2006 YILI EGE BÖLGESİ NİN 100 BÜYÜK FİRMASI

MAYIS 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

AVRUPA BİRLİĞİ VE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ŞUBESİ

Transkript:

Türkler ve Bilim: Dün, Bugün, Yarın Prof. Dr. Metin ARIK 1-3, Prof. Dr. Saleh Sultansoy 4-6 1 Boğaziçi Üniversitesi, İstanbul 2 TÜBA Şeref Üyesi 3 ATLAS and CAST Collaborations, CERN 4 TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi, Ankara 5 AMEA Fizika İnstitutu, Bakı 6 ATLAS, LHeC and FCC Collaborations, CERN 1. Ön Söz 2. Tarih, Bilim ve Nevruz Sümer de başlar 3. Türk-İslam Rönesansı: Göklerde ve Yerde nice Ayetler vardır 4. Atatürk Mucizesi: En hakiki mürşit İlimdir, Fendir 5. En Stratejik STRATEJİ: Gelişmiş ülkelerin AR-GE altyapısı 6. Son Söz 1. Ön Söz Sürekli ve hızlı gelişmenin temelinde bilim ve teknoloji yatmaktadır. Bunun için de iyi düşünülmüş, etkin bilim ve teknoloji yatırımları şarttır. Bugün gelişmiş devletlerde (G-7, Doğu Asya Kaplanları vb.) bilim ve teknoloji yatırımlar artık makro-ekonomiyi sadece yönlendirmekten öte, onun bir parçası haline gelmiştir. Gerçekten de AR-GE harcamaları bu devletlerde çoktan GSMH n n %2 sini aşıp, Japonya ve Güney Kore örneklerinde olduüu gibi %3 ün üzerindedir. Bu rakam Türkiye için %0.6, Türk Cumhuriyetleri için %0.3 den küçüktür. Durumun vahimliüi mutlak rakamlarla daha net gözüküyor: Türkiye AR-GE ye kişi başına yılda 15$ harcarken, gelişmiş ülkelerde bu rakam 500$ ın üzerindedir ve önümüzdeki yıllarda hızla artacaktır. Gelişmiş ülkelerin tecrübesi göstermektedir ki, yüksek teknolojinin sadece satın alın p kullanılmas yeterli değildir; bunun yanı sıra yeni teknolojilerin geliflştirilmesi ve üretilebilmesi için temel bilimsel araştırmaların yapılması şarttır. Dünya standartlarına göre toplam AR-GE harcamalarından temel araştırmalara %10-15, uygulamalı araflturmalara %20-25 ve yeni teknolojilerin geliştirilmesine (innovation) %60-70 ayrılmalıdır. Türkiye için bu yüzdeleri elimizde olmaması ile birlikte, durumun yanlış olduğu, öncelikli AR-GE alanları listesinin ilk sıralarında yer alan Yüksek Enerji Fiziği (YEF) ele alındığında net bir şekilde ortaya çıkıyor: dünyada toplam AR-GE harcamalarının %1.5 ğu YEF e ayrılırken Türkiye de bu rakam %0.03 ün altındadır. Türkiye ekonomisinin krizlerle karşılaşmasının ana sebebi yüksek teknolojinin yeterince üretilememesidir. Bunun sebebi etkin bir milli araştırma-geliştirme (AR-GE) politikasının olmaması ve temel bilimsel araştırmalara yeterince önem verilmemesidir. Bu eksiklikler giderilmez ise, 21. Yüzyılda Türkiye nin bölgesel süper güç olabilmesi ve Türk Dünyasının dünyada söz sahibi olması boş bir hayal olarak kalacaktır. Eğer kısa sürede (15-20 yıl) gelişmiş ülkeler arasına girmek istiyorsak, acil olarak Türkiye ve Türk Dünyası nda bilim ve teknolojinin hızlı gelişmesine yönelik etkin bir program hazırlanıp bir an önce hayata geçirilmelidir. Bu programa en azından petrol boru hatları kadar önem verilmelidir. Unutulmamalıdır ki, ne Almanya'da petrol üretilmekte, ne de Japonya dan petrol boru hatları 1

geçmektedir! ABD ise çok büyük petrol yataklarına sahip olmasına rağmen tüketiminin yarısından fazlasınıı ithal petrol ile karşılamaktadır! Ülkemizdeki bilim ve teknoloji sisteminin, gereken atılımı gerçekleştirebilecek yapıda bulunmadığı gözler önündedir. Etkin bir bilim ve teknoloji atılım programını hazırlamak için öncelikle: i) Gelişmiş devletlerin bu alanda neler yaptıklarını ve yapmayı planladıkları incelenerek özgün bir model önermek, ii) Mevcut araştırma ve araştırmacı potansiyelini belirleyip etkin bir şekilde değerlendirmek gerekir. 2. Tarih, Bilim ve Nevruz Sümer de başlar Türkler Anadolu ya 11.yüzyılda geldi savı gaflettir, dalalettir ve hatta ihanettir. 19.yüzyılda oryantalistlerin uydurduğu bu savı özellikle Avrupa, Rusya, İran, Ermenistan, Yunanistan ve İran ın resmi tarihçileri savunmaktadır. Nedenleri kolayca anlaşılabilir. Mesela, Ankara nın doğusunun Büyük Ermenistan (daha doğrusu Hayastan, Ermeni ve Hay kavramlarını ayırmamız şarttır), batısının Büyük Yunanıstan (daha doğrusu Grekistan) yapma projesinin ideolojik temelini bu sav oluşturuyor. Bizim tarihçilerin (bir kısmının diyelim) bu savı papağan gibi tekrarlamasının nedenini anlamak mümkün değildir. Tarihi araştırmalar Türklerin (veya daha geniş anlamda Turanlıların) son 6 bin yılda Avrasya nın yarısından fazlasında meskunlaştığını ve bu sürenin en az 2 bin yıllık kısmında hegemon olduğunu göstermektedir. Bu bölüm Ortadoğu ve Doğu Akdeniz ile ilgili bazı bilgileri içeriyor. Milattan önce 2.bin yıl: Mezopotamyayı Sümerler yönetiyor, Anadolu da Hatti devleti, Kuzey-Doğu Akdeniz de Girit-Minos uygarlığı. Hepsi Turani ve Türkçeye benzer eklemeli yapıya sahip dillerde konuşuyor. Bu dönemde bu coğrafyayı bizimle Samiler paylaşıyor. Topraklarımıza göz diken Greklerin, Hayların, Farsların izi-tozu bile yoktur. Aşağıdaki resimde milattan önce üç binli yıllarda (günümüzden 5 bin yıl önce) Sümer devletinin haritası verilmiştir. Haritadan görüldüğü gibi Sümer devleti Doğu Anadoluyu ve Azerbaycan ı da kapsıyordu. Sümerlerin Orta Doğu coğrafyasına nereden geldiği ile ilgili bir çok farklı görüş mevcut iken, buradan nereye gittiği arkeolojik araştırmalar sonucunda bilinmektedir. Samilerin baskısına maruz kalan Sümerler Doğu Anadolu ve Azerbaycan üzerinden Hazarın kuzey ve güney kıyılarından Türkistan coğrafyasına göç etmişlerdir. Çuvaşıstan da Sümerli kentinin, Altaylarda Üç-Sümer dağlarının olması bir rastlantı değildir! 2

1980 lerin başında Sovyetlerin iki en önemli yayın organından biri olan İzvestiya gazetesinde kısa bir yazı çıktı (bu yazı öneminden dolayı kalın harfler ile yazılmıştı): Ortak Sovyet-Moğol arkeoloji grubu Gobi çölünde milattan önce 2.-3.bin yıllara ait çok sayıda kil tablet bulmuştur. Bu tabletlerin okunması İnsanlık tarihinin birçok karanlık sayfasına ışık tutacaktır. Maalesef, bu konuda daha sonra hiçbir bilgi açıklanmadı. Bulunan tabletler ya imha edildi, ya da bir yerlerde saklı tutuluyor. Birileri karanlıkta kalmamamızı tercih etti Son yıllarda gündeme gelen Beyaz piramitler Çin menşeli olsaydı tarih kitaplarında ve derslerinde geniş yer tutardı! Bugüne dek dilbilimciler Sümerce 2500 civarında kelime tespit etmişlerdir. Bunların arasında yüzlerce kelime hem anlam hem de telaffuz olarak günümüz Türk lehçelerinde mevcuttur. Burada sadece Nevruz diye adlandırılan bayramın kökenine değineceğim (bak, S. Sultansoy Tarih, Bilim ve Nevruz (A-Ki-Ti) Sümer de başlar ). Tarihi bilgilere göre en eski Nevruz kutlamaları milattan önce üçüncü bin yılda A-Ki-Ti adıyla Sümer'de yapılmıştır. A-Ki-Ti nin anlamı: Yerin Dirilmesi veya Toprağın Uyanması. Ki - yer, toprak demektir. Günümüz Türkçesinde Kir, Kır, Kil şeklini almıştır. Ti - uyanmak, yaşama dönmek demektir. Günümüz Türkçesinde Ti-rilmek, Di-rilmek şeklini almıştır. A-Ki-Ti Sümerceden İngilizceye "building life on earth" olarak çevriliyor. Bu çeviri yukarıda verilen yorumun doğru olduğunun bir kanıtıdır. Yerin Dirilmesi Bayramının günümüzden 5 bin yıl önce Sümer de kutlandığı kil tabletlerde yazılmıştır. Elamlar, Hattiler, Lullubiyler, Hurritler, Turukkalar, Medler ve binyıllar önce Orta Doğu Coğrafyasında meskun olan nice kavimler eklemeli dillerde konuşuyordu. 2500 yıl bundan önce Doğu Anadolunun en kudretli devletinin adı İşkuz (yani İç-Oğuz: Sami dillerinde kelimenin başındaki ilk sesli harf yazımda düşüyor. Mesela, Arap kaynaklarında Oğuz Eli al-guzia şeklinde yazılıyor). Daha fazla bilgi için bak: S.Sultansoy, Türkler ve Bilim: Dün, Bugün, Yarın. Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu ve DTCF, 1938 yılından sonra daldığı (daha doğrusu daldırıldığı) derin uyku halinden kurtulup, yukarıda bahsedilen konuları çok ciddi şekilde araştırmak zorundadır! 3. Türk-İslam Rönesansı: Göklerde ve Yerde nice Ayetler vardır 3

Kuran-i-Kerim de açık bir şekilde belirtildiği üzere, Kuran daki Ayetlere ilaveten Göklerde ve Yerde ibret alacağımız nice Ayetler vardır! Yine Kuran-ı-Kerim de açık bir şekilde belirtildiği üzere, Ayetler bize okuyup, (düşünerek) anlayıp, uygulamamız için gönderilmiştir! Maalesef, 11.yüzyıldan itibaren kısmen ve özellikle 16.yüzyıldan sonra tamamen, Ayetlerin yerine Bin bir gece masalları na yöneldik. 17.yüzyıla dek 8 asır boyunca Dünyayı şekillendiren İslam aleminin son 400 yıldaki hazin hali bu yanlış yönelimin sonucudur. Bu halden kurtulabilmemiz için yapmamız gerekeni Mehmet Akif Ersoy çok güzel belirlemiştir: Doğrudan-doğruya Kuran dan alıp ilhamı, Asrın idrakine söyletmeliyiz İslamı. Atatürk ün Kuran-i-Kerim in Türkçe mealinin hazırlanmasına verdiği önem doğrudan bununla bağlıdır. Kutsal kitabımızda 600 den fazla Ayet bize Aklımızı kullanarak İlim yapmayı emreder. Kuran ı diğer Kitaplardan ayıran en büyük fark budur. Aşağıda meali verilen Ayetler, Göklerdeki ve Yerdeki Ayetlerin (yani Bilgiye sahip olmak amaçlı temel araştırmaların) önemini vurgulamaktadır. Bakara 164: Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılmasında, gece ile gündüzün art arda gelişinde, insanlara yararlı şeyler ile denizde yüzen gemilerde, Allah'ın yağdırdığı ve kendisiyle yeryüzünü ölümünden sonra dirilttiği suda, her canlıyı orada üretip yaymasında, rüzgarları estirmesinde, gökle yer arasında boyun eğdirilmiş bulutları evirip çevirmesinde düşünen bir topluluk için gerçekten ayetler vardır. Yunus 6: Gece ile gündüzün art arda gelmesinde ve Allah'ın göklerde ve yerde yarattıklarında (kötülüklerden) sakınan bir topluluk için ayetler vardır. Yunus 101: De ki: "Göklerde ve yerde ne var? Bir bakıverin." İman etmeyen bir topluluğa apaçık ayetler ve uyarmalar bir şey sağlamaz. Yusuf 105: Semalarda ve yeryüzünde nice ayetler vardır. Ve onlar, o ayetlerden (delillerden) yüz çevirerek yanından geçerler. Casiye 3: Muhakkak ki müminler için göklerde ve yerde mutlaka âyetler (deliller) vardır. Casiye 13: Kendinden (bir nimet olarak) göklerde ve yerde olanların tümüne sizin için boyun eğdirdi. Şüphesiz bunda, düşünebilen bir kavim için gerçekten ayetler vardır. Rum 25: Göğün ve yerin O'nun emriyle durması da O'nun ayetlerindendir. Sonra sizi yerden bir çağrıyla çağırdığı zaman bir de bakarsınız ki çıkarılıyorsunuz. Ankebüt 44: Allah, o gökleri ve yeri, o yüksekleri ve aşağıyı hak ile yarattı, boşuna değil, gelişigüzel de değil, bir hak sebebi ve hikmeti iledir. Göğü de öyle, yeri de, yukarısı da, aşağısı da, âlimi de, cahili de, hepsinin hakkı da, yaratıcının hakkı önünde baş eğmek, boyun bükmektir. Şüphesiz bunda müminler için bir âyet var. İlmin kıymetini, hakkın önemini, Hak'tan gayrısının hiçliğini ve bundan dolayı Allah'ın gayrısından veli, dost edinmenin çürüklüğünü ve bunun neticesinde müminlerin muvaffak olacaklarını ispat eden bir âyet. Âli İmran 190: Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelip gidişinde aklıselim sahipleri için gerçekten açık ayetler vardır. Âli İmran 191: Onlar, ayakta dururken, otururken, yanları üzerine yatarken (her vakit) Allah'ı anarlar, göklerin ve yerin yaratılışı hakkında derin derin düşünürler (ve şöyle derler:) Rabbimiz! Sen bunu boşuna yaratmadın. Seni tespih ederiz. Bizi cehennem azabından koru! Yusuf 105 Ayeti, İsrail oğullarının en büyük günahlarından birini (zannımca en büyüğünü) açıklıyor. İsrail oğulları bu yanlışlarını anlayıp gereğini yaparken (GSMH den AR-GE ye en büyük payı İsrail ayırmaktadır), İslam alemi 17.yüzyıldan itibaren bu günaha boğazına kadar batmıştır. Diğer 8 Ayetin günümüzdeki anlamı aşağıdaki Tabloda yekunlaştırılmıştır. 4

Göklerde ve Yerde var olan Ayetlerden yüz çevirmemiz ne anlama geliyor Ayet Anlamı Bakara 164 Düşünen bir topluluk değiliz. Yunus 6 Sakınan bir topluluk değiliz. Yunus 101 İman etmeyen bir topluluğuz. Casiye 3 Mümin değiliz. Casiye 13 Düşünebilen bir kavim değiliz. Ankebüt 44 Mümin değiliz. İlmin kıymetini bilmiyoruz. Âli İmran 190 Aklıselim değiliz. Âli İmran 191 Cehennem azabından korunabilmemiz müşküldür. Yüzümüzü Göklerde ve Yerdeki nice Ayetlere çevirmezsek Türk ve İslam dünyasının bugünkü hazin hali devam edecektir. Göklerdeki Ayetlerin (Astronomi bilimi) önemini kavrayabilmemiz için aşağıda resmi verilen bir gökadasına dikkatle bakmamız yeterlidir. Bu gökadasında (Samanyolumuzun benzeri) milyarlarca yıldız (Güneşimizin benzeri) var. Alem de (Evrenimizde) milyarlarca gökadası var. Alemlerin Rabbinin kudreti sonsuzdur!!! 4. Atatürk Mucizesi: En hakiki mürşit İlimdir, Fendir Bu sözü ve Atatürk ün Bilim hakkında söylediği diğer sözleri Kültür ve Turizm Bakanlığımızın https://www.kultur.gov.tr/tr,96455/bilim-teknoloji.html web sayfasında bulabiliriz. Dünyada herşey için, medeniyet için, hayat için, başarı için en gerçek yol gösterici ilimdir, fendir. İlim ve fennin dışında yol gösterici aramak gaflettir, cahilliktir, doğru yoldan sapmaktır. Yalnız ilmin ve fennin yaşadığımız her dakikadaki safhalarının gelişimini anlamak ve ilerlemeleri zamanında takip etmek şarttır. Bin, iki bin, binlerce yıl önceki ilim ve fen lisanının koyduğu kuralları, şu kadar bin yıl sonra bugün aynen uygulamaya kalkışmak elbette ilim ve fennin içinde bulunmak değildir. Gözlerimizi kapayıp tek başımıza yaşadığımızı düşünemeyiz. Memleketimizi bir çember içine alıp dünya ile alakasız yaşayamayız... Aksine yükselmiş, ilerlemiş, medeni bir millet olarak medeniyet düzeyinin üzerinde yaşayacağız. Bu hayat ancak ilim ve fen ile olur. İlim ve fen nerede ise oradan olacağız ve her millet ferdinin kafasına koyacağız. İlim ve fen için kayıt ve şart yoktur. 5

Taassup cahilliğe dayanır. Bundan dolayı taassubu olan cahildir. İlim mutlaka cahilliği yener, o halde halkı aydınlatmak lazımdır. Bu millet ve memleket ilme, irfana çok muhtaç; tahsil yapmış, diploma almış gelmiş, olanları korumak kadar doğal ve lüzumlu bir şey olmaktan başka, parti parti eğitim ve öğretim görmek için ilim ve fen almak için Avrupa'ya, Amerika'ya ve her tarafa çocuklarımızı göndermeye mecburuz ve göndereceğiz. İlim ve fen ve ihtisas nerede varsa, sanat nerede varsa gidip, öğrenmeye mecburuz. Bu nedenle artık himaye çok zayıf kalır. Bunun yerine mecburiyet geçerli olur. İlim ve özellikle sosyal bilimler dalındaki işlerde ben emir vermem. Bu alanda isterim ki beni bilim adamları aydınlatsınlar. Onun için siz kendi ilminize, irfanınıza güveniyorsanız, bana söyleyiniz, sosyal ilimlerin güzel (yapıcı) yönlerini gösteriniz, ben takip edeyim. Ben, manevî miras olarak hiç bir ayet, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevî mirasım ilim ve akıldır. Benden sonrakiler, bizim aşmak zorunda olduğumuz çetin ve köklü zorluklar karşısında, belki gayelere tamamen eremediğimizi fakat asla taviz vermediğimizi, akıl ve ilmi rehber edindiğimizi tasdik edeceklerdir. Bu sözlerdeki ilim kelimesinden kasıt şüphesiz ki pozitif bilimdir. Öncelikle fen bilimlerinde öne çıkan pozitif bilim olgusu zaman içinde sosyal bilimlere dahi nüfuz etmiştir. Pozitif bilimin vazgeçilmez unsurları: 1. Deney ve Gözlem 2. Teori 3. Teknolojik Uygulamadır. Deney ve gözlem, pozitif bilimin temelidir. Doğayı gözlemek, gözlem sonuçlarını matematiksel kesinlikle belirlemek, bu belirleme için teknoloji kullanarak deneyler kurmak, Deney ve Gözlem in esasını oluşturur. Burada vurgulanması gereken husus teknoloji kullanmadan etkin deney ve gözlemlerin yapılmasının mümkün olmayacağıdır. Teori ise hem deney ve gözlem sonuçlarıyla uygun olmalı hem de matematiksel kesinlikle ifade edilmelidir. Bu matematiksel kesinlik, henüz gözlemlenmemiş olayların teori tarafından öngörülmesine yol açar. Yani teorici deneyciye şöyle diyebilmelidir: Ben senin ölçüm sonuçlarını izah eden bir teori yaptım. Teorime göre şu ek ölçümleri ve deneyleri yaparsan şu öngördüğüm sonuçları bulacaksın. Böylelikle teori doğrulanır veya hangi açılardan yetersiz kaldığı saptanır. Bazen da teorici deneyciye bir takım sonuçların teoriye uymadığını, yeniden ölçülmesi gerektiğini söyleyebilir. Böylelikle deney ve teori birbirlerini tamamlar. Teori ve deneyin bireyler açısından inandırıcı olması teknolojik uygulamayla olur. Teknolojik uygulamadan herkes yararlanır. Pozitif bilime inanç tazelenir. Yeni teknoloji daha etkin deneyler üretir. Bilimsel gelişme ivmelenir. 6

Birinci Dünya Savaşının bitmesi ile Türklüğün yok edilmesi söz konusu iken, Atatürk ün dehası ve Türk milletinin fedakarlığı sayesinde Anadolu ve Doğu Trakya yı içeren bağımsız bir Türkiye Cumhuriyeti kuruldu. Bu mucizede, Kaz m Karabekir Paşa başta olmak üzere Mustafa Kemal Paşa ile omuzomuza savaşan Türk subayları ve manevi güçleriyle Kuvayi-Milliye saflarında yer alan ulemamızın müstesna rolü olmuştur. Dış Türklerin ve İslam Dünyasının maddi ve manevi desteği de unutulmamalıdır. Sovyet Rusya nın desteğine gelince her iki halk aynı düşmanla savaştığı için yardımlaşmanın karşılıklı olduğunu vurgulamak gerekiyor. Türkiye yi işgal eden orduların Sovyet Rusya ya yönelmesinin muhtemel sonuçlarını bir düşünün. Sevr e göre Türkler sadece orta Anadolu nun bir kısmını içeren özerk bir bölgeye sahip olacaklardı. Aslında bir sonraki aşama Türklerin Anadolu dan tamamen sürülmesi idi. Ahıska Türklerinin, Kırım Tatarlarının, Çeçenlerin ve İnguşların 1940 larda Avrupa dan sürülmesini hatırlayalım. Azerbaycan Türklerinin de doğuya sürülmesi planları vardı, ama ancak kısmen gerçekleştirebildiler. Hakkın rahmetine kavuşmuş bir büyüğümüzün deyimiyle: Atatürk olmasaydı bugün Ankara nın doğusu Büyük Ermenistan, batısı ise Büyük Yunanistan olurdu. Atatürk on yıl daha yaşasaydı Misak-ı Milli tam şekilde gerçekleşirdi ve Türk Dünyası bugün çok daha ileri konumda olurdu. Kurtuluş Savaştnı kazanmamızdan sonra 1923-1938 yılları arasında ekonomik mucize gerçekleşti. Cumhuriyet döneminde yıllık ekonomik büyüme hızına bir göz atalım: 1923-1938 yıllarında %8 1939-1950 yıllarında %1 1950-1990 yıllarında %5 1990-2002 yıllarında %2 Atatürk zamanında ulaşılan kalkınma hızı korunabilseydi bugün Türkiye Fransa nın üzerinde olurdu. Uçak Fabrikaları 1923-1938 yıllarında Türkiye de Bilim ve Teknolojinin gelişmesinin en çarpıcı örneği bu yıllarda kurulan tayyare sanayisidir. İlk uçak fabrikası 1926 yılında Atatürk ün önerisi ve desteği ile devlet tarafından Kayseri de kuruldu (hatırlatalım ki bu yıllarda ülkede özel sektöre ağırlık veriliyordu). 1930 lu yıllarda dünyada üretilen üç en iyi avcı uçağı türünden biri burada üretilirdi ve üretilen uçakların bir kısmı Avrupa ya ihraç edilirdi. Maalesef, bu fabrika 1940 yılında kapatıldı. İlk özel uçak fabrikası yine Atatürk ün desteği ile 1936 yılında Nuri Demirağ tarafından İstanbul da kuruldu (hatırlatalım ki dünya ekonomi krizinden sonra bir çok ülkede olduğu gibi Türkiye de ağırlığı devlet sektörüne veriyordu). Burada onlarca yolcu uçağı üretildi. Maalesef, bu fabrika da 1940 ların başında kapatıldı. 1930 larda uçak üreten ülkelerin hepsi (Türkiye hariç) bugün uzay teknolojisine sahiptirler. 7

Yüksek Öğretim ve Araştırma Kurumları. İstanbul Darül-Fünün u 1933 yılında tam anlamı ile üniversiteye dönüştürüldü. Böylece, yüksek öğretimde 17.yüzyıldan başlayan gerileme süreci son buldu. Gazi Üniversitesi ve Ankara Üniversitesinin temelleri oluşturuldu. 1926 y l nda Gazi Orta Muallim ve Terbiye Enstitüsü, 1933 yılında Yüksek Ziraat Enstitüsü (burada temel bilimler alanını kapsayan F.K.B. Yüksek Okulu faaliyet gösteriyordu), yine 1930 lu yıllarda Dil-Tarih-Coğrafya Fakültesi kuruldu. Atatürk ün amac Ankara ve Van da ileri düzeyde arafltırmalar yapan ve eğitim veren iki büyük üniversite kurmaktı. 1930 lu y llarda kurulan Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumunun amacı Sümer öncesinden günümüze Türk tarihini ve kültürünü ortaya çıkarmaktı. 1933 y l ndan itibaren bir çok Avrupalı bilim adamı Türkiye ye gelmeyi düşünüyordu ve nitekim bir k sm geldi de. Bu Atatürk Türkiye sinin bilime verdiği önemin bir göstergesiydi. Maalesef, 10 Kas m 1938 den sonra bunlar n büyük k sm Türkiye den gitmek zorunda kald. ABD nin gelişmesi büyük ölçüde bu bilim adamlar n n sayesinde gerçekleşti. İzmir İktisat Kongresi 1923 y l nda Atatürk ün önerisi ile toplanan bu kongrede Türkiye için karma ekonomi modeli seçildi. Bugün Tony Blair e atfedilen Üçüncü Yol modelinin temelleri İzmir İktisat Kongresinde atıldı. Nitekim Atatürk Türkiye sinin 1923-1938 yıllarında gerçekleştirdiği ekonomi mucizesi burada alınan doğru stratejik kararların bir sonucudur. 5. En Stratejik STRATEJİ: Gelişmiş ülkelerin AR-GE altyapısı Muasırlaşmanın temelinde doğru belirlenmiş, etkin Bilim ve Teknoloji stratejisi yatıyor. Anglosaksonların ve genel olarak Batının yükselişinin asıl nedeni son yüzyıllarda bilim ve dolayısıyla teknoloji alanlarında gerçekleştirdikleri atılımdır. Japonya ve Güney Kore faz geçidini 15 yılda başardı! Türk Cumhuriyetlerinin bağımsızlığa kavuşmasından 25 yıl geçti Gelişmiş ülkelerin AR-GE altyapılarını irdelersek üç ana model ortaya çıkıyor: Anglosakson modeli (en etkin örneği ABD), Kıta Avrupası modeli (en etkin örneği Almanya) ve Uzak Doğu modeli (en etkin örnekler Japonya ve Güney Kore). Son modelin özelliği kalkınmanın kısa sürede sağlanmasıdır. Daha fazla bilgi için bakınız : H. Halilova ve S. Sultansoy En Stratejik STRATEJİ: Gelişmiş ülkelerin AR-GE altyapıları ve Türkiye için öneriler. Burada Japonya ve G.Kore ile ilgili bazı bilgiler verilecektir. Aşağıdaki Tabloda Japonya, G.Kore, Türkiye ve İsrail in kişi başına gayri-safi milli hasılası ve AR-GE harcamaları karşılaştırılmıştır. 1955 ile 2010 arasında aşikar görünen değişimin nedeni İlim-İrfan ın ayrılmaz parçası olan Doğa Bilimlerine (Göklerdeki ve Yerdeki Ayetlere) yaklaşım farkıdır. 8

Dünya standartlarına göre AR-GE harcamalarının eşik değerleri: AR-GE/GSMH Asgari Optimum 1970 ler %1 > %2 2010 lar %2 > %3 2003 yılından itibaren alınan BTYK kararlarına (5 yılda %2, 10 yılda %3) rağmen, Türkiye halen 1970 lerin asgari düzeyini yakalayamamıştır. Diğer Türk ve İslam ülkelerinde de bu değer %1 in (birçoğunda %0.5 in bile) altındadır. Avrupa Birliği ile ilgili iki not: 15 yıl bundan önce kabul edilen Lizbon Kararları gerçekleşse idi (2010 da tüm AB ülkelerinde AR-GE/GSMH > %3), bugün AB krizle karşılaşmayabilirdi, Bu değer Yunanistan da %1 civarında, Portekiz, İspanya ve İtalya da %1.5 in altındadır. AR-GE ye ayrılan harcamalar kadar bu harcamaların etkin bir şekilde yapılması da çok önemlidir. Uzak Doğu modelinin ana eksenini (Axis Mundi) Bilim Kentleri oluşturuyor. Japonya Tsukuba Bilim Kentini 1964 yılında kuruyor, 1970 ler Japon mucizesi. Güney Kore Daedeok Bilim Kentini 1973 yılında kuruyor, 1980 ler Kore mucizesi. 9

Güney Kore Sejong da ikinci Bilim Kentini kuruyor, 5 yıllık süre için ayrılan harcama 40 milyar dolar (yani Türkiye nin 5 yıllık toplam AR-GE harcamasından fazla). İlk Türk Bilim Kenti (Ankara Temel Araştırmalar Merkezi - ATAM) projesi 1994 yılında önerildi ve ilgili Kanun Tasarısı TBMM ne sunuldu 6. Son Söz Türkiye'nin asıl görevi yeni bir Türk-İslam Rönesans'ını başlatmaktır. Bunun için ivedilikle (gelişmiş ülkelerin Ar-Ge altyapısını göz önünde tutarak) etkin bir Bilim ve Teknoloji Stratejisi hazırlayıp hayata geçirmeliyiz. Bilim Kentleri kurmalıyız. İlim-İrfan'ın bizim coğrafyada yaygınlaşması için azami gayret sarf etmeliyiz. Bunu yaparsak Türk-İslam aleminin (ve genelde İnsanlığın) huzur ve refaha kavuşmasını sağlayabiliriz. Yeter ki Göklerdeki ve Yerdeki Ayetlerden yüz çevirmeyelim!!! 10