Aliya y rahmetle an yoruz



Benzer belgeler
3. SALON PARALEL OTURUM XII SORULAR VE CEVAPLAR

Aliya y rahmetle an yoruz

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ

Dikkat! ABD Enerji de Yeni Oyun Kuruyor!

Bu yaz girifle gereksinmiyor. Do rudan, kan tlayaca m z

Matematikte sonsuz bir s fatt r, bir ad de ildir. Nas l sonlu bir s fatsa, matematikte kullan lan sonsuz da bir s fatt r. Sonsuz, sonlunun karfl t d

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

umhurbaflkan iken, Kendi ste iyle Kimya Ö rencisi Oldu

Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası

JOHN DEWEY DEN ATATÜRK E Ö RENC ANDI VE YURTTAfiLIK

MURAT YÜKSEL. FEM N ST HUKUK KURAMI VE FEM N ST DÜfiÜNCE TEOR LER

Ekip Yönetimi çin Araçlar 85. Ekip olarak karfl laflt m z en büyük meydan okuma: Ekip olarak en büyük gücümüz:

TÜRKİYE SERMAYE PİYASALARINDA MERKEZİ KARŞI TARAF UYGULAMASI 13 MAYIS 2013 İSTANBUL DR. VAHDETTİN ERTAŞ SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ

DR. NA L YILMAZ. Kastamonulular Örne i

BYazan: SEMA ERDO AN. ABD ve Avrupa Standartlar nda Fact-Jacie Akreditasyon Belgesi. Baflkent Üniversitesi nden Bir lk Daha

G ünümüzde bir çok firma sat fllar n artt rmak amac yla çeflitli adlar (Sat fl

Brexit ten Kim Korkar?

Gürcan Banger Enerji Forumu 10 Mart 2007

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar

Duhanc Hac Mehmet Sok. No: 35 Küçükçaml ca Üsküdar - stanbul

İKİNCİ BÖLÜM EKONOMİYE GÜVEN VE BEKLENTİLER ANKETİ

3. SALON - PARALEL OTURUM VI

MESLEK MENSUPLARI AÇISINDAN TÜRK YE DENET M STANDARTLARININ DE ERLEND R LMES

GENEL HUKUK B LG S (Hukuka Gir ifl)

önce çocuklar Türkiye için Önce Çocuklar önemlidir

256 = 2 8 = = = 2. Bu kez de iflik bir yan t bulduk. Bir yerde bir yanl fl yapt k, ama nerde? kinci hesab m z yanl fl.

Yrd. Doç. Dr. Olcay Bige AŞKUN. İşletme Yönetimi Öğretim ve Eğitiminde Örnek Olaylar ile Yazınsal Kurguları

Türk İşaret Dili sistemi oluşturuluyor

8. SINIF 4. ÜNİTE İSLAM DÜŞÜNCESİNDE YORUMLAR 1. Din Ve Din Anlayışı Kazanım :Din ve din anlayışı arasındaki farklılığı ayırt eder.

Sayın Bakanım, Sayın Rektörlerimiz ve Değerli Katılımcılar,

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

Proje Yönetiminde Toplumsal Cinsiyet. Türkiye- EuropeAid/126747/D/SV/TR_Alina Maric, Hifab 1

Yay n No : 1610 Hukuk Dizisi : Bas - Ekim 2005

performansi_olcmek 8/25/10 4:36 PM Page 1 Performans Ölçmek

Cümlede Anlam İlişkileri

EVOK Güvenlik in hedefi daima bu kalite ve standartlarda hizmet sunmakt r. Hasan ERDEM R. Mustafa AL KOÇ. Yönetim Kurulu Baflkan.

Kan tl yoruz: Dersim de Zehirli Gaz Kullan lmad

Devleti Yönetecek Güç Sandıktan Çıkan İradedir

Kap y açt m. Karfl daireye tafl nan güleç yüzlü Selma Teyze yi gördüm.

İşte Eşitlik Platformu tanıtıldı

AİLE DİNİ REHBERLİK BÜROSU

Aile flirketleri, kararlar nda daha subjektif

30 > 35. nsan Kaynaklar. > nsan Kaynaklar Yönetimi > Personel E itimleri > Personel Otomasyonu

Akreditasyon Çal malar nda Temel Problemler ve Organizasyonel Bazda Çözüm Önerileri

Ekonomi Alan ndaki Uygulamalar ve Geliflmeler 2

Emtia Fiyat Hareketlerine Politika Tepkileri Konferansı. Panel Konuşması

alternatif cevabı olabilir fakat anlatmak veya vurgulamak istediğim konu insanların alışveriş merkezlerine ihtiyacı olsun olmasın gitme durumları.

MESLEK ÖRGÜTLÜLÜ ÜMÜZDE 20 YILI GER DE BIRAKIRKEN

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85

Ak ld fl AMA Öngörülebilir

BİYOEŞDEĞERLİK ÇALIŞMALARINDA KLİNİK PROBLEMLERİN BİR KAÇ ÖZEL OLGUYLA KISA DEĞERLENDİRİLMESİ Prof.Dr.Aydin Erenmemişoğlu

Lima Bildirgesi AKADEM K ÖZGÜRLÜK VE YÜKSEK Ö RET M KURUMLARININ ÖZERKL

Hiçbir zaman Ara s ra Her zaman

Türk Üniversite Mezunlar Birli i, Makedonya

Kur an ın Bazı Hikmetleri

ISI At f Dizinlerine Derginizi Kazand rman z çin Öneriler

Meriç Uluşahin Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkan Vekili. Beşinci İzmir İktisat Kongresi

Mesle imizin ve hukuk devletinin teminat olan genç avukatlara arma and r. stanbul Barosu SEM Yürütme Kurulu

SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN. GYODER ZİRVESİ nde YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 NİSAN 2007 İSTANBUL

4/B L S GORTALILARIN 1479 VE 5510 SAYILI KANUNLARA GÖRE YAfiLILIK, MALULLUK VE ÖLÜM AYLI INA HAK KAZANMA fiartlari

YARGITAY 2. HUKUK DA RES

YETİŞKİNLER DİN EĞİTİMİ Akdeniz Müftülüğü

T ürk Gelir Vergisi Sisteminde, menkul sermaye iratlar n n ve özellikle de

Birkaç Oyun Daha Birinci Oyun.

YURTDIŞI VATANDAŞLAR DANIŞMA KURULUNUN ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK

EYÜP SULTAN HAKKINDA B R B BL YOGRAFYA DENEMES -ARAPÇA VE OSMANLICA-

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz?

Ekonomi Bülteni. 16 Mart 2015, Sayı: 11. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

GÖRÜfiLER ÇOCUK ATATÜRK

SOSYAL S GORTALAR VE GENEL SA LIK S GORTASI KANUNLARI VE GERÇEKLER SEMPOZYUMU

Çeviren: Dr. Almagül sina

ÖNSÖZ Bu kitap, muhtelif dinlere mensup baz insanlar n, slam dini hakk ndaki eksik ve yanl fl düflünceleri nedeniyle kaleme al nm flt r. Muhtelif zama

F inansal piyasalar n küreselleflmesi, çokuluslu flirketlerin say lar nda yaflanan

TÜRK YE B L MSEL VE TEKNOLOJ K ARAfiTIRMA KURUMU DESTEK PROGRAMLARI BAfiKANLIKLARI KURULUfi, GÖREV, YETK VE ÇALIfiMA ESASLARINA L fik N YÖNETMEL K (*)

Kocaeli Üniversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi Ö retim Üyesi. 4. Bas

Dünyada ve Türkiye de Güncel Verilerle HIV/AIDS. Hacettepe Üniversitesi AIDS Tedavi ve Araflt rma Merkezi (HATAM)

TOPLUMSAL ETK NL KLER

Danışma Kurulu Tüzüğü

1.Temel Kavramlar 2. ÆÍlemler

SİRKÜLER. 1.5-Adi ortaklığın malları, ortaklığın iştirak halinde mülkiyet konusu varlıklarıdır.

Araflt rma modelinin oluflturulmas. Veri toplama

Akaryakıt Fiyatları Basın Açıklaması

S V L TOPLUM, YEREL YÖNET MLER VE GENÇL K AB ÜYEL YOLUNDA" S V L TOPLUMLA D YALOG TOPLANTISI 4 SONUÇ B LD RGES 11 ARALIK 2010, STANBUL

F inans sektörleri içinde sigortac l k sektörü tüm dünyada h zl bir büyüme

A N A L Z. Seçim Öncesinde Verilerle Türkiye Ekonomisi 2:

dersinin paketlenmesi

Mustafa Kemal in Bursa da Ö retmenlere Konuflmas

SOSYAL GÜVENL K REHBER. SSK BAfiKANLI I

KOOPERAT FLERDE MAL B LD R M NDE BULUNMA YÜKÜMLÜLÜ Ü( 1 )

Y eni 5520 say l Kurumlar Vergisi Kanunumuz ile yeni bir kavram Kontrol

AÇIKLAMALAR VE UYGULAMALAR

yaz -tura at yor. Yaz gelirse birinci oyuncu, tura gelirse ikinci oyuncu kazanacak. Birinci oyuncu oyunun bafl nda ortaya 1 lira koyuyor.

Uluslararas De erleme K lavuz Notu No. 13 Mülklerin Vergilendirilmesi için Toplu De erleme

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman

I. EIPA Lüksemburg ile İşbirliği Kapsamında 2010 Yılında Gerçekleştirilen Faaliyetler

Oyunlar mdan s k lan okurlardan -e er varsa- özür dilerim.

TÜRK DÜNYASI TRANSPLANTASYON DERNE

En az enerji harcama yasas do an n en bilinen yasalar ndan

Transkript:

YIL/JAHRGANG: 14 SAYI/NR.: 167 KASIM / NOVEMBER 2008 PERSPEKTIVE Monatliche Zeitschrift der Islamischen Gemeinschaft Milli Görüfl slam Toplumu Millî Görüfl aylık yay n organ Aliya y rahmetle an yoruz Amerika, baflkan n seçiyor

Yeni dizayn ve içeri iyle:

IGMG Perspektive IGMG AYLIK YAYIN ORGANI ED TÖR KASIM / NOVEMBER 2008 Y l/jg.: 14, Say /Nr.: 167 ADRES ANSCHRIFT IGMG Perspektive Boschstr. 61-65, D- 50171 Kerpen Tel.: 02237/ 656-0 Fax: 02237/ 656 555 www.igmg.de E-Mail: dergi@igmg.de YAYINCI HERAUSGEBER Islamische Gemeinschaft Millî Görüfl IGMG e.v. Amtsgericht Bonn, VR 6621 Vertreten durch den Vorstand: Osman Döring, Vorsitzender Oguz Ücüncü, Generalsekretär Ali Bozkurt, stellv. Vorsitzender GENEL YAYIN YÖNETMEN CHEFREDAKTEUR O uz Üçüncü (V.i.S.d.P) D ZG -LAYOUT lhan B LGÜ BASKI DRUCK Yavuzsöhne-Duisburg Yay nlanan makale ve fikir yaz lar n n sorumluluklar yazarlar na aittir. Die in der Zeitschrift veröffentlichten Meinungen binden die Autoren, nicht die IGMG. LAN SERV S ANZEIGENSERVICE Tel.: 02237/ 656-201 Fax: 02237/ 656 555 E-Mail: tanitma@igmg.de ABONE SERV S ABONNEMENT Islamische Gemeinschaft Millî Görüfl Lastschriftabteilung Boschstr. 61-65, D- 50171 Kerpen Tel.: 02237/ 656-0 Fax: 02237/ 656 555 E-Mail: mitglied@igmg.de Y ll k abone ücreti: 59,-EURO Jahresabonnement: 59,-EURO IGMG Genel Merkez Üyelerine Ücretsizdir Für Vereinsmitglieder der IGMG kostenlos Der Bezugspreis ist im Mitgliedsbeitrag enthalten HESAP NO BANKVERBINDUNG SEB-AG Köln. Kontonr.: 162 888 56 00 BLZ 370 101 11 slam din dersleri Üçaylar, rahmet ve bereket ayı Ramazan derken, flimdi de Hac ve Kurban Bayramı yaklaflıyor. Ramazan da yafladı ımız heyecanımız, Kurban ve Hac ile devam edecek. Allah a flükürler olsun ki, teflkilatımızın düzenledi i Hac organizasyonu için tüm hazırlıklarımız tamamlandı. Zaten kafilelerimiz daha önceden dolmufltu. fiimdi neredeyse gelecek sene için kayıtlarımız dolmak üzere. Bu arada, mazlum ve ma durlar için düzenledi imiz Kurban Kampanyası ile ilgili haz rl klarımız da tamamlandı ve kampanyamız baflladı. Hepinizi, geçen yıllarda oldu u gibi bu yıl da, bu kampanyaya destek vermeye ça ırıyoruz. Öteyandan, Almanya da bir tartıflmadır gidiyor: Münster Üniversitesi nde slam din dersi ö retmenlerini yetifltirecek bir programdan, slamî kuruluflların deste ini çekmesi üzerine bafllayan bu tartıflmaları ne yazık ki üzülerek izliyoruz. Zira tartıflma, ana ekseninden çıkıp, bilimsel özgürlü e vurulan darbe suçlamalarına kadar gitmeye baflladı. Konunun bir bölümünü, kendi yazımızda ele alırken, Ali Mete de, slamî kuruluflların bu programdan neden desteklerini çekti ini aç klayan yorumu ile geliflmeleri de erlendiriyor. Bu sayımızda kapak konusu yaptı ımız merhum Aliya zzetbegoviç i rahmetle anıyoruz. O nu sadece, cumhurbaflkanlı ı yapmıfl olmasından dolayı bir devlet adamı olarak de il, slam ve Batı de erlendirmelerindeki çarpıcı yorumlarıyla hatırlıyoruz. Bununla birlike, cumhurbaflkanlı ı döneminde, gerek iç siyasette ve gerekse uluslararası diplomasideki bilgece tavırları ile de örnek bir insan olarak karflımızda duran zzetbegoviç in özellikle Do u ve Batı arasında slam isimli kitabını okumayı tavsiye ediyoruz. Dünyanın içinde bulundu u malî krizin yanı sıra Amerikan baflkanlık seçimlerini ele aldı ımız bu sayımızda, Dr. Özcan Hıdır ın Vakit disiplini ve Namaz isimli yazısını da dikkatlerinize sunumak isteriz. Bu vesile ile, gelecek sayımızda buluflmak üzere, Allah a emanet olun. O uz ÜÇÜNCÜ

BU SAYIDA... yorum Müslümanlar n sessiz ço unlu u 5 5 yorum gündem 8 gündem Peygambersiz slam din dersi olamaz 6 Kumarhane Kapitalizmi 8 Amerikan seçimlerini d fl politika eksenli yorumlamak 10 Amerikan seçimleri nakadar Amerikan? 12 Müslümanlar n sessiz ço unlu u Aliya y rahmetle an yoruz dosya Aliya zzetbegoviç i anarken 8 Aliya n n flahidli ine flahidli imiz 10 12 gündem teşkilat 18 teşkilat Kurban Kampanyas bafllad 18 Mukaddes yolculu a haz r z 19 irşad Vakit disiplini ve Namaz 20 Tevekkül: Tereddütü terk 22 Sabr n sembolü: Eyyûb a.s. 24 20 Kumarhane Kapitalizmi irşad Kurban Kampanyas bafllad islam coğrafyası 26 islam coğrafyası Burkina Faso 26 kültür bn Batuta 28 Kimya Müslümanlar n günlük yaflama katk lar 30 Kimlik nas l öldürür? 32 irschad Die Zeit und das Gebet 34 Die menschliche Natur und das Opfern 36 Vakit disiplini ve Namaz Burkina Faso 30 kültür k o m mentar 38 kommentar Die schweigende Mehrheit der Muslime 38 Kimya Die schweigende Mehrheit der Muslime

yorum Müslümanlar n sessiz ço unlu u O uz ÜÇÜNCÜ oucuncu@igmg.de Daha önce bunu Lale Akgün yapm flt, Wolfgang Schäuble de. fiimdi ise ayn fleyi Münster deki slam din dersi profesörü olan Muhammed Sven Kalisch yap yor. Federal Almanya da kamu hayat n n önde gelen aktörleri, teflkilatlanm fl slamî dinî cemaat temsilcilerinin istek ve gerekçelerine art k daha fazla bir mazeret üretemeyeceklerini anlay nca, sürekli olarak Müslümanlar n sessiz ço unlu u efsanesinin arkas - na s n yorlar. Peki, görüfllerini paylaflt klar n ima ederek kendilerine emin bir flekilde at fta bulunduklar bu sessiz ço unluk kim? Herfleyden önce bu sessiz ço unluk ne yapar? Prof. Kalisch örne ini ele alal m. slam din dersleri ö retmenlerini e itim görevinden al nd ktan sonra, Die Zeit gazetesi ile yapt bir söyleflide flu unutulmayan sözleri söylemiflti: Masa örtüsünü ben parçalamad m. Ancak, tam da slamî derneklerin bu sert tepkisi sonras nda, bu kurulufllarla çal fl p çal flmaman n bir anlam olup olamayaca sorusu gündeme geliyor. Çünkü bu kurulufllar hiç bir flekilde Almanya da Müslümanlar n ço unlu unu temsil etmiyorlar. Müslümanlar n sessiz ço unlu unun, aksini düflündü üne eminim. Buna göre, Müslümanlar n sessiz ço unlu u sanki kendisi gibi düflünüyormufl. Yani, brahim, Musa, sa ve Muhammed (aleyhimusselam) gibi peygamberlerin varl belgelenemezmifl, Kur an asl nda bir Hristiyanî metin imifl. Di er dinlerin oldu u gibi slam da, karmakar fl k bir hayat n üstesinden gelmek için sadece bir koltukde neyi imifl. lginçtir ki, kendi bilimselli ini öne ç karan Profesör, önemli bir konuda kamuoyunu ayd nlatmadan ortal kta b rak yor: Anlafl lmas zor düflüncelerini destekleyen hangi deneysel araflt rma bu düflüncelerinin, sessiz ço unluk taraf ndan desteklendi ini ortaya koyuyor? Ama ne var ki, Bertelsmann Vakf n n daha yeni aç klad ve 18 yafl ndan büyük temsilî özelli i olan 2000 Müslüman aras nda yapt "Religionsmonitor 2008 - Muslimische Religiosität in Deutschland" isimli özel araflt rmas baflka bir dili konufluyor. flte bir kaç ilginç rakam: Araflt rmaya göre Almanya da yaflayan Müslümanlar n yüzde 90 dindar. Hatta bunun yüzde 41 i oldukça iyi dindar. Yüzde 5 i dindar de il. Bu dindarl k seviyesine göre de, dinî kurallara riayet ederken farkl uygulamalar ortaya ç k yor. Domuz eti yeme yasa na uyanlar n oran yüzde 86. Yüzde 58 i de hiç bir zaman alkol almad klar n belirtirlerken, Müslümanlar n üçte ikisi Ramazan orucu, Hac, Zekat ve g dalar n haram ve helalli i ve güsül gibi dinî emir ve yasaklar çok, hatta çok çok önemsiyor. Müslümanlar n yüzde 34 ü, ayda en az bir kez cemaatle namaza veya Cuma namaz na gidiyor. Yüzde 60 günlük namaz k larlarken yüzde 28 i de sürekli olarak 5 vakit namaz k l yor. Bununla birlikte, Bertelsmann Vakf n n araflt rmas na göre, Almanya da Müsülümanlar n dindarl iki önemli vasf daha ortaya koyuyor: Ço ulculu a sayg ve farkl fikirlere müsamaha. Sürekli olarak Almanya daki Müslümanlar n sessiz ço unlu una at fta bulunanlar n alg lama çarp tmas tam olarak burada yat yor. Müslümanlar n ço ulculu a sayg s ve farkl fikirlere müsamahas n kendi ilginç fikir ve inanç anlay fllar - na destek ile kar flt r yorlar. Bay Schäuble, Bayan Akgün ve hatta Profesör Kalisch in tart flma örne inden hareketle, flu örgütlü Müslümanlar denilen Müslümanlar, yani söz alan az nl k, aç klanan bu rakamlara göre, Almanya da Müslümanlar n ezici bir ço- unlu unun kendileri gibi düflündü ünü tam olarak öne sürebilirler. Ama, slamî kurulufllar ve temsilcileri bunu söylemeyi tercih etmiyorlar. Bu temsilciler daha çok, kendi üyeleri ad na ve bu üyelerin vekaletiyle söze sar l yorlar. Ancak bu görevle, arkalar nda, formel olarak herhangi bir cemaate ba l olmayan Müslümanlar n da deste inden emin olarak, slam n hem hukukî hem de toplumsal entgrasyonunu temin etmek için çal fl yorlar!!! IGMG PERSPEKTIVE 5

gündem Peygambersiz slam din dersi olamaz Muhammed Sven Kalisch meselesi Ali METE amete@igmg.de Sarfedilen bir ifadenin, sürekli kliflelerin tekrarland tart flmalara yol açt n gözlemlemek asl nda flafl rt c. Almanya Müslümanlar Koordinasyon Konseyi nin (KRM) Münster Dinî Araflt rmalar Merkezi nin (CRS) dan flma kurulundan ayr lma karar ndan sonra ortaya ç kan tepkilerde de ayn durumu yafl yoruz. Tekrarlanan bir flekilde sürekli olarak Müslümanlar n ço unlu unu temsil yetkisine hakk olmamakla itham edilen KRM, ayr ca bilim düflmanl, otoriterlik, gericilik ve ak l d fl l k ile suçlan yor ve kendini slam ad na hakl ç karmak durumunda b rak l yor. CRS k saca Münster Westfälische Wilhelm Üniversitesi Din bilimleri Araflt rmalar ve Ö retimi görevini üstlenmifl, ayr ca Dinleraras ve Kültürler aras sorunlar ve Araflt rma Perspektiflerini oluflturma 1 konusunda derinleflmekle yükümlü ve 2003 Aral k ay nda aç ld. CRS e ayr ca dinî cemaatler taraf ndan flikayet konusu olan, ço unlukla niyet yoklu undan de il, aksine gerekli kurumlar n mevcut ve yeterli bilgi sahibi Muhammed Sven Kalisch olunmamas nedeniyle dikkate al nmama ile mücadele etmek için bir kurul eklenmifltir. 2 Hamburg tan pek de bilinmeyen ancak gündemde olan konular nedeniyle tan nmaya bafllanan bir slam bilimcisi ve slam dinini seçmesinden sonra Muhammed ad n alan Sven Kalisch, Münster Üniversitesi nde görevlendirilmiflti. fiiî mezhebinin Zeydîye koluna Photo: hr mensup olan Kalisch, böylece Almanya da ilk slam Dini bölümünün bafl na getirilmifl oldu. Zaman n Bilim Bakan Hannelore Kraft bölümün aç l fl nda Münster böylece federal çapta bir ilke imza atarak slam dersi konusunda ö retmen yetifltiren ilk yüksek okul olmaktad r demiflti. slam Konseyi Baflkan ve ayn zamanda KRM dönem Sözcüsü 6 IGMG PERSPEKTIVE

gündem olan Ali K z lkaya, KRM in kuruldan ayr lma sebebi olarak slam ö retisinin temel esaslar ile CRS müdürünün kamuoyuna aç klad düflünceleri aras nda var olan önemli ayr l klar göstermiflti. K z lkaya ayr ca, Mart 2007 tarihinden bu yana KRM e üye birliklerin etkisinin donduruldu u, bu nedenle KRM e üye birliklerin Müslüman ö rencilere Münster üniversitesindeki bölümde okumay tavsiye edemeyeceklerini aç klam flt. 3 Kalisch ile ortak çal flman n sona ermesine neden olan sözlerinin baz lar flunlard : slam kaynaklar - n n haber verdi i gibi, erken slam tarihinin k smen veya tamamen kurmaca oldu unu düflündürecek iyi sebepler var. Böylece, Muhammed in tarihî bir kiflilik oldu unun kabullenilmesi noktas nda kesinlik ortadan kalkm fl oluyor. Muhammed in tarihte yaflam fl olmas halinde de, bana göre Muhammed, belki de Muhammed in kiflili inin inflas n n oluflturulmas nda bir örnek olan Tevrat n tamam yla tarihî olmayan Musa s ndan daha az mistik de ildir.? 4 Yeni bir din, daha eski bir dinden ayr larak tezahür edebilir ve böyle bir süreçte kurucu bir figürün olmas da flart de- ildir. Siyasî unsurlar da rol oynam fl olabilir. 5 Kalisch bu arada dinleri koltuk de ne i olarak alg lamakta ve onlar kifliye çok fley verebilen ancak yeni bilgiler fl nda sürekli elefltirel yaklafl lmas gereken ruhçu gelenekler olarak görmekte ve faydal ve iyi olduklar n belirtmekte, ancak, onlardan uzaklaflabilmenin de ö renilmesi gerekti ini ifade etmektedir. 6 Bu tart flma, slam konusunda tart flmaya uymayan birçok ça r fl - m uyand rmas nedeniyle yapay bir mahiyet arz etmektedir. Aksi takdirde KRM veya tek tek Müslümanlar n hiçbir flekilde bilimsel çal flmalar yasaklamak gibi bir derdinin olmad n n anlafl lmas gerekirdi. Böyle bir durum, zaten, slam anlay fl ve slam n bilim anlay fl na ayk r olacakt r. Bu anlamda ne Çocuklarını okula gönderen ailelerin ve tüm Müslümanların benimsediği Kelime-i Şehadet Ben şehadet ederim ki Allah tan (cc) başka ilah yoktur ve yine şehadet ederim ki Hz. Muhammed (sav) onun kulu ve elçisidir şeklindedir. KRM, ne de, Müslüman organizasyonlar veya kifliler, tezleri Kalisch inkilerle büyük ölçüde benzeflen Teolog Karl-Heinz Ohlig ile ilgili aç klama yapma ihtiyaç hissetmediler. Kalisch, Focus Dergisi ne yapt aç klamada Saarbrücken okulunun Kuran n temelinde Hristiyan metinlerin yer ald yönündeki fikirlerini do rudan benimsemiyorum, ancak yöntemsel yaklafl mlar, arkeolojik delilleri, paralar ve slam d fl ndaki rivayetleri araflt rmaya dâhil etmeyi desteklerim ifadelerinde bulunmufltu. 7 Yaflanan tart flmalar ba lam nda hiç kimse KRM i, slam n temel ö retilerini ilgilendiren konularda kamuoyuna yap lan aç klamalara karfl tutum almas nedeniyle suçlayamaz. Tepkilerin anlafl labilir oldu unu kavrayabilmek için, bilimsel araflt rma yöntemleri ve din dersi aras nda ayr ma gidilmelidir. Zira din dersinin amac, dini, hem inanç olarak ve de hayata pratik olarak uygulanmas n ö retmektir. Din dersi, inanc aktarmal, kimli in oluflmas ve de erler e itimine hizmet etmelidir. Din dersi, tarafs z olamaz, Kimli in belirlenmesi ni arar, hakikat talebi vard r ve neye inan lmas gerekti ini ö retir. Bundan dolay anayasa hukuku taraf ndan talep edilen din dersi, o dinin de erlerinden ba ms z olamaz, aksine bu dinin de- erleri merkezlidir denilmektedir. 8 Bir dinî cemaat ve Müslümanlar n temsilcisi olarak KRM in, slam din dersinin de er merkezli flekillenmesini istemesi ve slam din dersini verecek ö retmenlerin e itimine müdahil olmas do al bir durumdur. Çocuklar n okula gönderen ailelerin ve tüm Müslümanlar n benimsedi i Kelime-i fiehadet Ben flehadet ederim ki Allah tan (cc) baflka ilah yoktur ve yine flehadet ederim ki Hz. Muhammed (sav) onun kulu ve elçisidir fleklindedir. Siyasîler, Müslümanlar görmezden gelerek karar alma ve yerine getirmenin mümkün olmad n anlam fl gözükmektedir. Bu anlamda, Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti, CRS de ikinci bir kürsü açmaya karar verdi. Bilim Bakan Prof. Andreas Pinkwart (FDP) ise slam dersini verecek ve ö retmenleri yetifltirecek kürsünün doldurulmas yönünde kurulufllar n oybirli ine 9 baflvurulmas gerekti ini kaydetti. Prof. Kalisch in ise Münster de görevine devam edece i, ancak ö retmenlik alan nda ders vermeyece i belirtiliyor. Bunun nas l gerçekleflece i sorusu ise halen net de il. Kaynaklar: 1 http://www.uni-muenster.de/religioesestudien/organisation/ziele.html 2 http://www.uni-muenster.de/religioesestudien/organisation/beirat.html 3 KRM Bas n Aç klamas, 4 Eylül 2008 4?Zukunft der Religion in Europa makalesi, LIT Verlag Berlin-Hamburg-Münster, 2007 5 ZEIT ONLINE; 41/2008 s. 41; http://www.zeit.de/2008/41/p-kalisch 6 Ayn yer 7 Focus, 22 Eylül 2008. No. 39, s. 70 ve 72 8 http://www.igmg.de/muslime-recht/islamischer-religionsunterricht.html ve http://www.igmg.de/tr/hukuk/islamdin-dersi.html 9 http://www.faz.net/s/rubcf3aeb154ce 64960822FA5429A182360/Doc~EE48A9 3DEE1104B999178ED969DAA9959 ~ATpl~Ecommon~Scontent.html IGMG PERSPEKTIVE 7

gündem Kumarhane Kapitalizmi lhan B LGÜ ibilgu@igmg.de Kriz, önce borsalarda ç k yor Yaz n n bafll, asl nda, London School of Economics de uluslararas iliflkiler profesörlü ü yapan Susan Strange in bir kitab n n ad yd. Orijinali "Casino Capitalism" olan bu kitab okumadan önce, bu bafll k, kafamdaki kapitalizm elefltirisine yeni anlamlar kazand rd ysa da, kitab hakk ndaki ilk izlenimim, herhalde, klasik bir kapitalizm düflmanl n n kitaplaflt r lm fl hâlidir fleklinden de öteye gitmemiflti. Bu girifl bir yana, kitab asl nda, Keynes ci kapitalizmi savunan biri taraf ndan kaleme al nm flt ve bugün bütün bir dünya ekonomisini sarmallayarak buka s alt - na alm fl olan küresel malî krizin nas l gelmekte oldu u konusunda uyar iflaretleri vermeye çal fl yordu. Susan Strange, kitab n n kurgusunu, bugünkü malî sistemin genifl bir kumarhaneyi and rd üzerine oturtuyor ve bunun da örneklerini sergiliyordu. "Bat maliye sistemi, h zl bir flekilde genifl bir kumarhaneye dönüflüyor" diye bafllayan Strange, gerçek bir kumarhane ile küresel maliye kumarhanesini birbirine benzetiyordu: "Bugünün yüksek maliyesi, oyuncular na pek çok oyun seçene i sunuyor. Rulet, blackjack ya da poker yerine, yap lmas gereken pazarl k oyunlar var: Tüm çeflitli flekilleri ile döviz piyasas, bonolar, devlet tahvilleri veya hisse senetleri gibi. Tüm bu piyasalarda opsiyonlar al p satarak bahis yapabilirsiniz... Bu küresel maliye kumarhanesinin kumar oynat c lar ise, büyük bankerler ve brokerlerdir." Strange, üstelik bu kumarhane düzeninin de çeflitli hükümet kararlar ile beslendi ine vurgu yap yordu: "Dünya daki ekonomik kargaflan n kökleri parasal ve malîdir ve bu kargafla tesadüfen ortaya ç km yor, aksine, bir seri hükümet kararlar ile besleniyor ve teflvik ediliyor." Kapitalizme yeni s fatlar bulmak sadece Strange in elefltirisi ile olmad. Son olarak da küreselleflme karfl t yazar Naomi Klein Felaket Kapitalizmi tan mlamas yaparken, John Lloyd Haydut Kapitalizm inin Zaferi (The Triumph of Bandit Capitalism) isimli makalesi ile, bugünkü uygulamaya yeni tan mlamalar getiriyordu. Kapitalizm, öz tan mlamas ile, üretim araçlar n n özel kifli/iflletmeler sahipli inde, mal ve hizmetlerin piyasa flartlar na göre bedel bulmas ve yüksek bir otoritenin düzenleyici müdahelesini kabul etmeyen bir sistemdir. fllemeyen, hantal ve geliflmeye kapal Sovyet sisteminin çökmesi üzerine, elefltiri kabul etmeyen bir sistem olarak, üç kuruflluk kapitali bile olmayan ülkelere dahi dayat lan kapitalizmin en büyük ç kmaz ise, toplumsal gerçeklerden giderek uzaklaflmas yd. Bu uzaklaflma, neredeyse sorumsuz ama bir sürekli kazanc temel ilke haline getiriyor ve ahlakî kurallar ifllemez k l yordu. En temel kural, sadece kâr edebilme kural yd. Spekülatif, vesveseli, kuruntulu, kurgusal, kuramsal, flüpheli ne kadar ifllem varsa, hepsi, kapitalist sistemin özünü oluflturmaya bafllad. slâm iflte temelde bu aldatmaya direniyor "aldatmama" kural n bir temel kural haline getirmiflti. slâm, hayat n di er alanlar nda oldu u gibi ticarette de belirli temel ahlakî kurallar n geçerli olmas gerekti ini emrediyordu. Bu anlamda ticarette, hilekârlar n varacaklar hazin son ile ilgili olarak uyar larda bulunan flu Kur an ayetleri, her zaman ne kadar canl bir flekilde önümüzde duruyor: "Ölçüde ve tart da hile yapanlar n vay hâline! O hilekârlar ki, insanlardan (bir fley) ölçüp ald klar zaman, tam ölçerler. Fakat, kendileri onlara bir fley ölçüp, yahut tart p verdikleri zaman eksik ölçüp tartarlar. Onlar, büyük bir gün; insanlar n, âlemlerin Rabbinin huzurunda duracaklar gün için diriltileceklerini sanm - yorlar m?" (Mutaffifîn Sûresi [83:1-6]) Bütün bir insanl y k ma götüren bugünkü sistem, ayetlerde ifade edilen emin kifli, emanet, haks z yere mal yemek, ölçe i tam tutmak gibi kavramlar ilkel kurallar olarak görmeye bafllad. slâm n çok sade olan bu kurallar ndan birisi olan borcun ödenmesi emri bile, kapitalizmin çarklar n döndürmekle görevli iyi ekonomi okumufl bankac, borsac ve flirket yöneticisini elbette ki rahats z edebilir: "E er birbirinize güvenirseniz kendisine güvenilen kimse, emanetini (borcunu) ödesin ve Rabbi Allah tan sak ns n." (Bakara Sûresi [2:283]) "Emaneti, (onu) sana güvenip (b rakan) kimseye ulaflt r ve sana hainlik yapana sen hainlik yapma!" (Tirmizî, Ebû Dâvûd) 8 IGMG PERSPEKTIVE

gündem Dedi kodular ç kartarak rakip flirketlerin hisselerinin bir kaç saat içerisinde dibe vurmas n sa layan, sonra da, kelepir fiyat na o flirketleri sat n alan veya baflkalar na satt ranlar, "Aran zda birbirinizin mallar n haks z yere yemeyin." (Bakara Sûresi [2:188]) ayetini duymak istemez. Ya, üretim nedir, flirket nedir, iflçi nedir, mal ve pazarlama nedir bilmeyen ancak, milyarlarca dolarlara hükmeden ve bunlar n ticaretini yapan, söyledikleri her sözü paraya çevirecek satan dan flmanlara ne demeli? Ayetler, piyasalardaki haks zl klar n gerçekten de yer yüzünde bir bozgunculuk oldu una iflaret ederek dürüstlü e ça r yaparken, bugün bankalar, bankac lar, borsaya, yat r m ve risk fonlar na yat r m yapan küçük ve büyük yat r mc lar endifle içinde, bir k sm haks z bir flekilde kazançlar n kaybederlerken, asl nda flu gerçe i unutuyorlard : "Ölçe i tam ölçün de, eksik ölçen ve hak yiyenlerden olmay n. Do ru terazi ile tart n. nsanlara eflyalar n (haklar n ) eksik vermeyin. Yeryüzünde bozgunculuk yaparak kar fl kl k ç kartmay n. Sizi ve önceki nesilleri yaratan Allah' n azab ndan sak n p emirlerine uyun." (fiuarâ Sûresi [26:181-183]) Pek çok kiflinin dedi i gibi, bugün kapitalizm temelinden sars l yor. Fakat asl nda sars lan, zaman zaman birbiriyle kar flt r lan serbest piyasa ekonomisi de il, serbest piyasa ekonomisini kumarhaneye, haydutlar arenas na döndürenlerin sistemidir. Neredeyse ülkesinin iflas n ilan eden zlanda Baflbakan Geir Haarde nin sistemin bafl ndakilerinin ne flekilde olursa olsun yaln zca kâr etmek istediklerini hem de "vurarak, çalarak veya doland rarak... Fark etmiyor" diyen feryad, flu ayetlerin yol göstericili ine ne kadar da muhtac oldu umuzu gösteriyor. Ey iman edenler! Mallar n z aran zda bat l/haram yollarla yemeyin. Ancak karfl l kl r za ile yap lan ticaretle olursa baflka. Kendinizi helâk etmeyin. fiüphesiz Allah, size karfl çok merhametlidir. Kim haddi aflarak ve zulmederek bunu yaparsa, onu cehennem atefline ataca z. Bu, Allah a pek kolayd r. E er size yasaklanan (günah)lar n büyüklerinden kaç n rsan z, sizin küçük günahlar n z örteriz ve sizi güzel bir yere koyar z." (Nisâ Sûresi [4:29-31]) Mevcut felâketin sorumlulu unun temelinde ahlakîlikten uzaklaflman n, helâl ve hâram kavramlar n d fllayan bir hayat sürmenin yatt n hat rlamak zorunday z. Alemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber efendimiz (s.a.v.) bir hadislerinde, bu zamanlar n gelece ini ve helâl kazanc n önemini " nsanlar üzerine öyle bir zaman gelecek ki, o devirde kifli ele geçirdi i mal helâldan m, yoksa haramdan m kazand na hiç ald rmaz." (Buharî) fleklinde anlat rken, temel ilkenin, kazanç de il, helâl ticaret/kazanç oldu- una vurgu yapar. Bugün, yüzlerce milyarl k zararla bat p, dünyay sarsan büyük flirketlerin gerek kazand klar ve gerekse kaybettikleri, borçlu veya alacakl göründükleri paralar n önemli bir k sm n n bir mal veya üretim olarak karfl l n bulmak mümkün de ildir. fiirketlerin üretimden kaynaklanan gelir/kâr oranlar giderek düflmekte, ifli üretim olan büyük küresel dev flirketler dahi, kârlar n, üretim zlanda Baflbakan Haarde d fl kazançlardan elde etmek zorundad r. Bugünün malî piyasalar n elinde tutanlar, ne yaz k ki, çok de- erli ve ünlü üniversitelerde e itim görse de gerçek ekonomiye, üretime ve tüketime ait bilgileri ve yak nl klar bulunmuyor. Bu tür, ama, küresel ekonomiye egemen olan ekonomistlerin tek hedefleri, k sa sürede çok kazanç sa lamak/sa latt rmak oluyor. Ayn ekonomistlerin, gerçek ekonominin temeli olan üretim ve üretimi güvence alt na al c her hangi bir görüfl ve dertleri de olmuyor. Bu ekonomistler, tüketicinin al m gücü gibi meseleri de de olmad gibi, iflçinin ücretlerinin piyasa flartlar nda oluflmas na karfl ç kar, devletten milyarlarca teflvik al rken, ayn devletin sosyal güvenlik yat - r mlar n ekonomiye ayak ba görür. Çünkü bu tür insanlar, "Kendisine kötülük dokundu u zaman s zlan r. Ona bir hay r dokundu unda da eli s - k d r. Ancak, namaz k lanlar baflka. Onlar, namazlar na devam eden kimselerdir. Onlar, mallar nda; isteyenler ve (isteyemeyip) mahrum kalanlar için belli bir hak bulunan kimselerdir." (Meâric Sûresi [70:20-25]) Bugünün kapitalizminin unuttu u bir baflka nokta da, kendi kazand klar mallarda ihtiyaç sahiplerinin de haklar oldu unu unutmalar d r. Hâlbuki, "Mallar nda (yard m) isteyen ve (iffetinden dolay isteyemeyip) mahrum olanlar için bir hak vard r." (Zâriyât Sûresi ([51: 19]) Müslümanlar olarak, Efendimizin (s.a.v.) Kim bizi aldat rsa, bizden de ildir. (Suyûtî) fleklindeki aldatanlar ümmetinin s n rlar d fl na ç karmakla uyaran emrinin yan s ra Kiflinin yedi- i en güzel ve en helâl kazanç kendi kazand d r ( bn Mâce, Tirmizî) önerisini düflünmek, bizim hem ona, hem di- er insanlara karfl bir borcumuzdur. Fakat, ne olursa olsun, yer yüzündeki hilekârlar ne kadar ço al p fesad ç - karsalar da, "Art k o namaz k l n nca yeryüzüne da l n, Allah n lütfundan (nasîb) aray n..," (Cum â Sûresi [62:10]) emrine uyarak bu ticaret kervan na kat laca z. Hem de global çapta. Bu da slâm ahlâk na sahip olmakla gerçekleflecektir. Bu ticaretin, slam ahlâk na uygun yap lmas ise dünyaya derin bir nefes ald racakt r. IGMG PERSPEKTIVE 9

gündem Amerikan baflkanl k seçimlerini d flpolitika eksenli yorumlamak Necati ANAZ necatianaz@hotmail.com 2008 in Kas m ay nda yap lacak olan Amerikan baskanl k seçimleri gerek Amerikan halk gerekse tüm dünya devletleri aç s ndan önem arzetmektedir. Bu önem seçilecek baflkan n Amerika n n iç iflleriyle ilgili konularda ataca ad mlardan ve d sar - da aciliyetini gün be gün art ran Irak, Afganistan, Kafkasya, Do u Avrupa, Afrika, dünya finans sisteminin gidiflat, küresel güvenlik ve global s nma gibi meselerin ehemmiyetinin artmas ndan almaktad r. Amerikan mortgage sisteminin raydan ç kmas, sa l k sisteminin ç kmaza girmesi, finansal sektörün iflas etmesi ve Amerika ya kaçak yollarla giren Güney Amerikal göçmenlerin durumunun belirsizli i Amerika içerisinde yeni siyasî tart flmalar alevlendirirken, Irak n ve Afganistan n yan nda Kosova n n ba ms zl n ilan etmesi ve Rus-Gürcistan savafl - n n patlak vermesi Amerika y uluslararas iliflkilerde de yeni ve zor bir dönemece çekeçektir. Amerika n n Gürcistan da içine alacak flekilde NATO yu geniflletme plan na Rusya n n Gürcistan topraklar na girerek verdi i askerî karfl l k dünyay yeniden ikinci so uk savafl n efli ine getirecektir. Amerika, Irak petrollerini kontrol için gitti i Ortado u dan daha fazla a r kay p vermeden Irak tan s yr l p ç kmay planlarken, Hazar petrollerinin de Rusya n n Gürcistan ablukaya almas yla tehlikeye girmifl olmas ve Amerika y yeni milenyumda d fl siyaset anlam nda içinden ç k lmas zor bir girdabin efli ine getirmifltir. Bu çerçeveden bak ld nda Kas m ay nda yap lacak olan Amerikan baflkanl k seçimi gerek Amerikan iç politikas gerekse yeni oluflan dünya siyaseti ba lam nda bir dönüm noktas olma özelli ini koruyacakt r. Bu ba lamda Amerikan baflkanl k seçimlerini yorumlarken bak lmas gereken iki önemli husus flöyle olacakt r; birincisi, Amerika gelecek dört y l için izleyece i siyaset içedönük (introvert) bir siyaset mi yoksa difladonük (extrovert) bir siyaset mi olacakt r? kincisi, yeni baskan n d fl siyaset rotas ndaki de ifliklilikler taktiksel mi yoksa tamamen bir strateji de ifliklili- i midir? Bu sorular n cevab n verebilmek için Amrika n n siyasî tarihini irdelemek, Kas m ay nda yap lacak seçimlerin yorumlanmas nda bize önemli bir fl k tutacakt r. Ayn zamanda Amerikan d fl politikas n yönlendirecek olan görünmeyen devlet dedi imiz bürokratlar n sahip olduklar ajandalar bilmek bize bu seçimleri nas l yorumlamam z gerekti i noktas nda da ayr nt l bilgi verecektir. Mesela, Baflkan Gerald Ford un baflkanl dönemindeki (1974-77) bürokratlara bakt - m zda (Savunma Bakan Donald Rumsfeld ve Beyaz Saray Baflkanl k Müflaviri Dick Cheney) aç kca görülecektir ki baflkan n adamlar veya görünmeyen devlet dedi imiz kiflilerin Amerika nin d fl politikas nda ve dünya siyasetinin belirlenmesinde ne kadar etkili olmufllard r. Yani bir anlamda Amerikan d fl politikas n anlamak için baflkan n adamlar n n kim oldu unu bilmek bize önümüzdeki donemde Amerika n n ne tür bir d fl siyaset izleyece inin iflaretlerini verecektir. Yine eski Baflkan George W. Bush un Savunma Bakan Dick Cheney o ul George Bush un yard mc l - n yaparak baba Bush un bitiremedi i Saddam Hüseyin meselesine kal nd yerden devam etmesi sürpriz olmayacakt r. Dahas Baflkan Jimmy Carter in Rus as ll Ulusal Güvenlik Dan flmani Zbigniew Brzezinski, ve Baskan Richard Nixon ve Gerald Ford un D flisleri bakanl n yapm fl olan Alman göçmeni Henry Kissinger ve onun izledi i Arab- srail politikas gösterecektir ki, Amerikan d fl politikas sadece baflkana göre flekillenmemektedir. Bugünkü tabloya bakt m zda her ne kadar baflkanlar n kabineleri belli olmasa da baflkan aday McCain nin aileden gelen askerlik mesle ini devam ettirmifl bir aday olmas ve kendisine baflkan yard mc s olarak seçti i kiflinin (Sarah Palin) kim oldu unu bilmek bize McCainin izleyece i iç ve d fl politikay tahmin etmemizde yard mc olacakt r. Peki, Barak Obama n n geçmiflinde Müslüman geni bulunmas ve orta isminin Hüseyin olmas Müslüman dünyas için bir anlam ifade edecek midir sorusuna verilecek cevap koskoca bir 10 IGMG PERSPEKTIVE

gündem McCain ve Obama bir tart flma öncesinde HAYIR olacakt r. Bunun nedenini, Amerikan d fl politikas n n kodlanmas bafll alt nda görebiliriz. Amerikan d fl politikas n n Jeopolitiksel kodlanmas (taktik mi strateji mi) Post-yap salc siyaset kuramc lar - n n önemle üzerinde durdu u bir söylem vard r. Bu söyleme göre; bilgi üretimi o bilgiyi üretenden ba ms z de ildir. Yani, bilgiyi üretenin bulundu u konum, cinsiyeti, s n f, ald e itim, yetiflti i, yaflad ortam, birlikte oldu u insanlar ve sahip oldu u de erlerin üretilen o bilgi üzerinde tesiri vard r. Bu ba lamda 2008 de seçime girecek olan baflkan adaylar n n ve baflkanlara dan flmanl k yapacak kiflilerin nas l bir flahsî yap ya sahip olduklar n bilmek bize bir nevi Amerikan d fl politikas n n politik kodlar n ve koordinatlar n tahmin etme imkan verecektir. Politik co rafyac John O loughlin Parçalanm fl bölgenin hizaya getirilmesi (Ordering the Crush Zone) isimli makalesinde Amerikan d fl politikas n n yedi paradigmatik jeopolitiksel kodlamas n yapar; yard mseverlik (noblesse oblige), önce ABD (U.S. first), reddetmecilik (declinist), durumsall k (contingency), kartal muvaffakiyeti (eage triumphant), dünya bölgeleri (world of regions), ve emperyalizm karfl tl (anti-imperialism) gibi. O loughlin jeopolitiksel kodlamay flöyle aç klar: hükümetlerin di- er devletler hakk nda oluflturduklar bir dizi stratejik varsay mlar n d fl politikaya uyarlanmas d r. Peki bu paradigmatik jeopolitiksel kodland rma bizim Amerikan seçimlerini okumam zda nas l bir kolayl k sa layacakt r? Amerikan d fl politikas k sa vadeli taktikler ve uzun vadeli stratejilerden oluflur. E er Amerikan ç karlar bir ya da iki seçim dönemi Kartal muvaffakiyeti paradigmas n uygulamay gerekli k lm flsa, bundan siyaset yorumcular flöyle bir sonuç ç karabilir, gelecek y llarda Amerikan d fl politikas çok daha sald rgan olacakt r. Mesela, George W. Bush un kovboy diplomasisi nde görüldü- ü gibi. Bu ba lamda, Kas m 2008 seçimlerde bu kovboy diplomasisinin yerini Amerika n n di er ülke insalar nezdindeki imaj n düzeltecek reddetmecilik (declinist) paradigmas n öne ç karmas ihtimaller dahilindedir. Bu durumda demokratlar n baflkan aday Obama n n yonetime getirilmesi veya seçimlerde desteklenmesi büyük bir ihtimal dahilindedir. E er Amerikan siyasetini yönlendirenler (Medya, lobiciler, akademisyenler, kilise mensuplar ve think-tankciler bu gruba dahil edilebilir) hala Amerika n n bir global tehdit alt nda oldu unu düflünürler ve Amerika n n dünyaya karfl bask c, h rç n, ve sald rgan tavr n sürdürmesi gerekti ini Amerikan halk na kabul ettirebilirlerse, 2008-2012 dönemlerinde yine Bush tarz bir difl ve iç politikalar görmek mümkün olacakt r. (Ki cumhuriyetçilerin Kas m ay ndaki seçimleri yeniden alabilmeleri için yeni bir korku atmosferi üretmek istemelerinin nedeni de budur.) Ancak unutulmamas gereken bir fley daha varsa o da fludur ki, yukar da aktarmaya çal flt m z faktörlerin hiç birisinin bir di erinden ba- ms z olmad d r. Yani Amerikan d fl politikas n analiz ederken Amerika n n iç dinamiklerini de hesaba katmak daha do ru bir yaklafl m olacakt r. Elbette Amerkan iç ve d fl siyaseti dünyada Amerika ya ra men Amerika dan ba ms z olarak geliflen küresel olay ve olgulardan bihaber flekillenmeyecektir. Amerikan d fl politikas baflkanlar n kiflisel ajandas na göre hemen de iflebilecek kadar kolay olmad gibi, Amerikan ç karlar - n tehlikeye düflürme ihtimali olan kiflilerin hiçbir zaman için baflkan, hatta aday aday bile olamayacaklar gerçe ini de unutmamak gerekmektedir. Baflkanlar d fl ve iç meselerin çozümünde ancak k sa vadeli taktik de iflikli ine gidebilirler. Bu seçimlerden sonra da Amerika n n uzun vadeli stratejisinde bir de ifliklilik olaca n beklemek biraz iyimser bir yorumlama olacakt r. IGMG PERSPEKTIVE 11

gündem Amerikan seçimleri ne kadar Amerikan? Mehmet ÖZKAN metkan82@hotmail.com Amerika'da Kas m ay nda yap lacak olan baflkanl k seçimleri, belki de Kennedy den beri Amerika seçimlerinin dünya çap nda ve yak ndan tak p edilmesinin ilk örne i. Asl nda küresel anlamda lider konumda bulunan Amerika seçimlerinin dünyaca yak ndan takibinden daha net hiçbir fley Amerika n n çarp c liderlik rolünü vurgulayamazd. Küresel anlamda lider olman n bir di er ö esi olarak da Amerika ve Amerika seçimleri, dünyadaki geliflmelerden do rudan etkilenmektedir. Yani Amerika seçimlerinde her ne kadar sadece Amerikal lar oy kullanacak olsa da, binlerce kilometre uzakta meydana gelen her hangi bir olay da Amerika seçmenlerinin tercihlerini belirleme de önemli rol oynayabilmektedir. Bu yaz da genel anlamda Amerika seçimlerinin küresel boyutu olarak, Amerika d fl nda yaflanan geliflmelerin Amerika seçimlerine etkisi üzerinde durulacakt r. Bir kaç y l öncesine kadar her ne kadar Amerika devlet baflkan bir aday n Almanya n n baflkenti Berlin de 200 binden fazla kifliye hitap edece ini pek mümkün görmezken, ayn flekilde Rusya ve Gürcistan aras nda yaflanan üç-dört günlük bir savafl nda Amerikal seçmenlerin tercihinde belirleyici olaca na da olas l k verilmiyordu. Peki, ne oldu da beklenilmeyen/öngörülmeyen fleyler bir bir gerçeklefliyor? Küreselleflmenin ticari anlamda Seçimlerin favorisi Obama hayat m zda yer etmesi 1990 lara ait bir fenomen idiyse, siyasî anlamda küreselleflme, yani insanlar n küresel olaylara ilgisinin artmas, 11 Eylül sald r lar yla h zlanm fl ve Bush yönetiminin politikalar sonucu ise varl n iyice hissettirmifltir. Irak savafl na yönelik tepkiler, küresel alanda varl n hissettiren G 8 karfl t protestolar ve nihayetinde oluflmaya bafllayan küresel sosyal hareketler asl nda siyasal anlamda tüm insanl n küreselleflti- inin temel göstergeleri olarak okunabilir. Bu durum dönüflümsel etkileri dolay s yla varl n uzun vadede fazlas yla hissettirecek tarihi bir geliflmedir. Kas m ay ndaki Amerika seçimleri iflte tam bu tarihi dönüflüm noktas nda gerçeklefliyor. Art k küresel bir gücün o kürede yaflayan insanlar dikkate almadan onlara istedi ini yapt rabilmesinin zorluklar her geçen gün kendini gösteriyor. Karfl l kl ba ml l k iliflkisinin ba lay c l ve s n rlay c l önümüzdeki y llarda hem Amerika'n n hem de insanl n opsiyonlar n belirleyecek. Bu aç dan Amerika seçimleri Amerika için dünya gücü ünvan n koruyabilmesi aç - s nda son derece önemli olsa da, asl nda bu seçimin önemi Amerika'n n iç siyaseti ve ona etki eden d fl geliflmeler ac s ndan daha kal c. Bugün Amerika seçimlerine d fl etkinin boyutlar öyle bir noktaya geldi ki k sac k bir zaman diliminde kimin baflkan olaca sorusuna verilecek cevaplar de iflebiliyor. Gürcistan-Rusya savafl n n hemen ertesinde güvenlik merkezli yaklafl mlar n tart - fl ld bir ortamda Cumhuriyetçi aday John McCain in seçilme flans yükselmiflken, küresel ekonomik krizin derinleflti i ekim ay nda halk faturay Cumhuriyetçilere kesmifl durumda. Ümit vaadiyle yola ç kan Demokrat aday Barack Obama n n en büyük flans tam da seçim öncesi krizin derin bir flekilde hissedilmesi. T pk Amerika d fl politikalar gibi Amerika seçimleri de güvenlik ve özgürlük da tma üzerine kuruludur. Yerine göre güvenlik merkezli söylemlerin, yerine göre ise özgürlük merkezli söylemlerin artt Ameri- 12 IGMG PERSPEKTIVE

gündem Barack Obama John McCain ka n n so uk savafl tan beri ve özellikle de 11 Eylül sonras yaflanan en büyük gerilim birinin di erine afl r bask n ç kmas d r. Güvenlik merkezli yaklafl mlar tek bas na çözüm olmaktan c km fl bugün Amerika d fl siyasetinin en temel açmaz olmufltur. Kas m seçimlerinde Amerika da her kim baflkan seçilirse seçilsin çözüme kavuflturulmas gereken en temel mesele güvenlik-özgürlük dengesi olacakt r. D fl politikada hangisinin a rl k kazanaca meselesi basit bir d fl politika seçiminden ibaret de il, Amerika'n n küresel dünyadaki etkisini ve ayn flekilde d fl dünyan n Amerika n n iç siyaseti üzerindeki etkisinin de en temel belirleyicisi olabilir. Adaylar n seçim kampanyalar nda yapt klar konuflmalardan muhtemel d fl politika yönelimlerine yönelik baz ç kar mlarda bulunmak mümkündür. Temel olarak McCain, Bush rejiminin biraz daha yumuflak formatta devam ndan yana iken, Obama sanki flu anki var olan realiteleri yok sayarcas na iyimser ve ümitli bir d fl politika vizyonu sunmaktad r. McCain in Bush siyasetinin nas l yumuflak bir versiyonunu oluflturaca konusunda kafam zda soru iflaretleri varsa, ayn flekilde Obama n n yer yer afl r optimist politikalar n n nas l uygulanaca konusunda da düflünmek gerekir. Seçim sonras atmosferle ilgili olarak, özellikle de ekonomik krizin etkilerinden dolay Amerika'n n bir süre içe kapan p kendi güç temerküzünü yapaca n söylemek mümkündür. Özellikle her d fl siyasetin bir mali ç kt s oldu u dikkate al nd nda bu durum daha da önemlidir. Ayr ca Amerika üzerine çal flanlar n vurgulad en temel nokta ekonominin Amerika n n yumuflak karn oldu u ve ekonominin kötüye gitti i bir ortamda Amerika halk n d fl iliflkiler konusunda ikna etmenin zorlu udur. Zaten geleneksel olarak pek d fl politikay sevmeyen ve de ilgilenmeyen Amerika toplumu 11 Eylül sonras tüm dünyaya paralel olarak siyasal anlamda bir küreselleflme sürecine girmifl olsa da, bunun ne kadar kal c olaca n ancak zaman gösterecektir. Adaylardan Obama ya da McCain den hangisi baflkan seçilirse seçilsin Amerika n n Irak politikas nda ilk y llar nda çekilme gibi radikal bir de- ifliklik beklememek ama bir d fl politikay yeniden yap land rma surecine flahit olmak mümkün olacakt r. Afganistan hatt nda radikal bir stratejik de ifliklikten ziyade, taktiksel bir de- ifliklik beklenebilir. Iran konusunda Obama daha liberal gibi görünse de Amerika n n Ortado u'da Yahudi ve Sünni Arap dostlar n nas l ikna edece i onu bekleyen en büyük sorundur. Rusya ve Çin konular ise do rudan Avrupa Birli i ile birlikte yeniden bir küresel strateji belirleyip belirleyemeyece i ile do rudan alakal olup, Afrika n n, e er Çin ile rekabet süreci artmazsa yine Amerika gündeminin alt s ralar nda kalaca tahmin edilebilir. Seçim sonras Amerika n n slam dünyas ile iliflkileri kimin baflkan seçildi inden daha çok asl nda kimlerin slam dünyas konusunda baksana dan flmanl k yapaca yla ilgili olup, stratejik vizyonunu güvenlik merkezli tan mlayan dan flmanlar n etkinli inin artmas Amerika n n, slam dünyas ile iliflkilerinde çok büyük bir de- ifliklik yapmayabilir. Amerika seçimleri sonras nda oluflacak Amerika d fl politikas n belirleyici olacak en önemli nokta psikolojik ortam olacakt r. McCain in seçilmesi durumunda secim öncesi var olan psikolojik atmosferin çok de iflmemifl olaca n öngörmek gerçekçi de ilken, Obama n n baflkan seçilmesi durumunda bir sihir gibi atmosferin de iflmesini öngörmek de hayali olabilir. fiimdilik beklemek ve seçim sonras ndaki oluflan yönetici ekiplere bakarak gelecek de erlendirmesi yapmak daha mant kl görünüyor. IGMG PERSPEKTIVE 13

dosya Aliya zzetbegoviç i anarken Merhum Aliya zzetbegoviç stanbul da Ba c lar Belediyesi nin düzenledi i iki günlük bir sempozyumla an ld. stanbul Ba c lar Belediyesi Bosna-Hersek in kurucu Cumhurbaflkan Merhum Aliya zzetbegoviç i iki süren süren bir sempozyumla and. Bir yabanc devlet adam n n bir baflka ülkenin belediyesi taraf ndan an lmas için gerçekten de ola anüstü bir fleylerin olmas gerekirdi. Fakat, söz konusu kiflinin Aliya zzetbegoviç olmas onu yabanc l k tan ç kar p bizden birisi haline getirmesi, yani o ola- anüstü fleylerin hepsinin de var oldu unu gösteriyordu. Asl na bak - l rsa, burada ola anüstülük de yok. zzetbegoviç in hayat boyunca verdi i özgürlük ve hakikati anlama/anlatma mücadelesi bu ola anüstülü ü kapsad gibi, ola anlaflt r yordu da. Merhum 19 Ekim 2003 tarihinde bu dünyaya gözlerini kapatt. Giderken sadece, özgürlü ü u runa büyük müdacedeleler vererek kurtlar sofras ndan kurtarmak için didindi i Bosna y de il, tüm Müslümanlar yetim b rakarak gitti. Bosnal çocuklar n dedo su ve bütün Bizim ordumuz, hukuka ba l olmak zorunda! bir ülkenin babo su bu ça da hikmet p narlar n n yolunu, do u dan da, bat dan da beslenerek, lâkin mensubu bulundu u slâmî kültür süzgecinden geçirerek açmak için çabalad. Yazd klar, söyledikleri ve en önemlisi de davran fllar hep hikmet ten bir fleylerle doluydu. Do- u yu da, Bat y da elefltirmeyi bir görev bilmiflti. Vefat n n 5. y l nda Bosna ve Türkiye'den toplam 27 tebli cinin anlat m ile Aliya zzetbegoviç bir düflünür, bir devlet adam, bir özgürlük afl olarak ve Do u ve Bat Aras nda slam kitab n n yazar olarak ele al nd. O lu Bakir zzetbegoviç, yak n mücadele arkadafllar, Prof. smet Kasimagiç onu anlat rlarken, yine yol arkadafl Prof. Cemaleddin Latiç onu Bat daki kbal olarak fikirlerini tahlil etti. Merhumu, yak ndan tan ma f rsat bulan ve iflgal ve sald r döneminde Bosna ya hizmetleri geçen Prof. Dr. Hüseyin Hatemi, IHH Baflkan Bülent Y ld r m, Sakarya eski Millet- 14 IGMG PERSPEKTIVE

dosya vekili Dr. Süleyman Gündüz, gazetci Mehmet Koçak ve stanbul eski Milletvekili Hüseyin Kansu ile Mazlumder Eski Baflkan Cevat Özkaya da zzetbegoviç in hayat ndan etkileyici kesitler sundular. Onun özellikle, büyük ac lar n çekildi i, çocuklar n bile öldürüldü ü, kad nlar n tecavüze u rad menfur savafl ve iflgal dönemindeki, hikmetli sisayet ve idaresi ile bir bilgelik örnekli ine vurgu yap ld. Bu anlamda, ça dafl diplomaside, vermifl oldu u büyük mücadele ile bilgeli i haketti ine vurgu yap ld. Merhum zzetbegoviç Türkiye de Bilge Kral olarak tan mlanmak istendi. Fakat bilgeli i ve krall bilenler bu iki tan mlaman n, söz konusu olan kifli zzetbegoviç olunca birbiriyle tamamen z tlafl yor. O bilgeydi, amma kral asla de ildi. Partisinin ve hükümetinin toplant lar nda herkes onu övme yar fl na girerken o, kendisini elefltirmeyi de biliyordu. Düflmanlar n - za kin tutmay n. Ama, yapt klar n da unutmay n, öz deyifli onun kendi mücadele arkadafllar na yapt elefltiri oldu u kadar bir yol haritas idi de. Meselâ, Mostar köprüsünün y - k lmas n n arkas ndan flehrin Birleflmifl Milletler idaresine verilmesi s ras nda yapt konuflmada önce, befl yüzy ll k hofl görünün bu köprülü flehir anlam ndaki flehirde neden y k ld n n da bilinmesini istedikten sonra, sald rgan kendileri olmad halde flunlar söyleyebiliyordu: Nehirlerin üzerindeki köprüleri yenibafltan infla etmek için, önce insanlar n kalbinde onlar yeniden yeflertmeliyiz. Biz buna haz r z. Tam da savafl n çirkinli inin ve mel unlu unun sürdü ü s rada kurmaya çal flt ordusuna, her bir askerin kin ve öfke ile dolu anda verdi i ilk emir Onlar n ordular, her fleyi yapabilir ve hiç bir fleyle mukayyet de ildir. Fakat, sizler, hukuka ba l olmak zorundas n z olabiliyordu. Rahmetle an yoruz Savafl istemiyoruz! Lâkin sald rgana da teslim olmayaca z. Tüm savafllar kirlidr, diyerek de savaflmaktan kaç nmad klar n, gerekirse özgürlük u runa savaflacaklar n ancak, düflmanlar n n kirlerine bulaflmayacaklar n vurguluyordu. Yine intikam intikam sesleri ile ç nlayan Bosna da bir bilgelik örne i sergiliyordu: Bana yapt klar ndan dolay düflmanlar m affedebilirim. Ama kad nlar m za ve çocuklar m za yapt klar n asla. flte zzzetbegoviç in bu bilgeli- inin krall k vasf na büründürülmesine de karfl ç k ld bu sempozyumda. Önce T.C. Milli E itim Bakan Hüseyin Çelik karfl ç kt buna. Mealen, Krall k ve bilgelik yan yana O na tan kl k edenler bulunmaz. Kendisinde bilgelik bulunan zzetbegoviç e ise krall k hiç yak flmaz, diyen Çelik in bu yorumu hem büyük takdir ald hem de sempozyumun ilerleyen bölümlerinde konunun daha da iyi tart fl lmas na öncülük etti. Yo un bir programla hat ras yad edilen Merhum Aliya zzetbegoviç kenidisini ise flöyle tan ml - yordu: Dinî aç dan Do u lu, e itim bak - m ndan Bat l y z. Kalben bir dünyaya, aklen di erine ait bulunuyoruz... Bana gelince. Ben kendime Avrupa l Müslüman oldu um cevab m verdim ve bu tan mlamada kendimi rahat ayakkab lar içindeki biri gibi hissediyorum. IGMG PERSPEKTIVE 15

dosya Aliya n n flahidli inine flahidli imiz Ahmet ARSLAN ahmetasl@yahoo.de Bosnal çocuklar n Dedo su Bir hakk, bir iddiay ispatta bilgi ve görgüsüne müracaat edilen kifliye flâhid denildi i gibi inanç, söz ve davran fllar yla insanlara güzel örnek olan müminlere de flâhid denilmifltir. Peygamberimiz de bütün insanl k üzerine hakk n flâhidi k l nm flt r. Kur ân- Kerim de müminlerden; iman, ibadet, güzel ahlâk, adalet, do ruluk, ilim, irfan ve çal flmalar ile di er insanlara güzel örnek (flühedâ) olmalar istenmifltir (Bakara, 2/143; Hac, 22/78). Ayr ca bir kimsenin ancak iyi bildi i, tam gördü ü konularda, flâhidlik yapmas gerekir. fiehâdette, bilgi, görgü, adalet ve do ruluk flartt r. flte merhum Aliya zzetbegoviç in (1925-2003) Tarihe Tan kl - m eserini elinize ald n zda flâhidlik kavram n n bir mü minin hayat nda böyle önemli bir yere sahip oldu unu bir kez daha hat rl yorsunuz. O eserine hayat n n ( flahidli inin ) bir yans mas olarak bu ismi uygun görmüfltür. Aliya zzetbegoviç, takipçilerinin adland rmas yla Bilge Kral s radan Boflnaklar n adland rmas yla Babo (yani baba), yaklafl k alt yüz sayfal k bu eseriyle arkas ndan gelen nesillere yaln zca otobiyografisini b rakmam fl ayn zamanda Bosnal müslümanlar n varolufl mücadesini özellikle 20. yüzy l n sonundaki seyriyle birinci a zdan aktarm flt r. Eser; Bosna Hersek in K sa Tarihi, Çocukluk ve lk Mahkumiyet, Saraybosna Davas, Parti nin (Demokratik Eylem Partisi, SDA) Kurulmas ve Yugoslavya n n Yeniden Yap land r lmas Giriflimi, Savafl Günlü ü, Srebrenika, Savafl ve Lafazanl k, Dayton Günleri ve Dayton dan Sonra adl 9 bölümden oluflmaktad r. Neredeyse kitab n dörtte birini mektup, konuflma, konferans ve mülakat metinlerinden oluflan Ekler k sm kaplamaktad r. 1990 sonras nda Boflnak halk n n vermifl oldu u bu ba ms zl k mücadesi Bilge Kral n karizmatik ve çok yönlü liderli i ile flekillendi. O bütün bu bahsi geçen konular anlatt eserine tarih yazma iddias nda olmad - n vurgulayan bir tevazuyla bafllamaktad r. Ona göre; zaten tarih, onu yapanlar ya da parças olanlar taraf ndan yaz lmamal d r. Kitapta anlat - lanlar zzetbegoviç in Boflnak tarihinin belki de en zor dönemine iliflkin gerçekleridir. (sh. XI) Bir milletin kaderine iliflkin görece hacimli bu eser yeni nesiller için temel kaynak olma özelli i tafl maktad r. Belki de bu amac n gerçeklefltirlmesi için esere okuyucuya tarih bilinci kazand r cak bir bölümle bafllanm flt r: Bosna Hersek in K sa Tarihi. Bu bölümde slamiyet ten önce Boflnak yurdu, Osmanl döneminde Bosna n n maddi ve manevi imar, Avustuya iflgali ve sonuçlar, modern dönemde Bosnal Müslümanlar n uyan fl ve dirilifl çal flmalar, birinci dünya savafl sonras Bosna Hersek üzerinde oynanan oyunlar, ikinci dünya savafl ve komünist rejim dönemlerinde yaflan lan katliam, zulm ve badireler konu edinilmektedir. Bu bölüm Yugoslavya Devleti nin parçalanmas ve bu süreçte müslümanlar n kendi kaderlerine sahip ç kma mücadelelerinin anlat lmas yla son bulmaktad r. (sh.1-8) Müslüman Boflnaklar biri 19. yüzy l, di eri 20. yüzy l sonunda olmak üzere iki önemli olay yaflad. 1463 te Osmanl yönetimine dahil olan Bosna Hersek te Boflnaklar 60 y l gibi k sa bir süre içerisinde ulus olarak bütünüyle slam a girdiler. 400 y ldan fazla bir süre Osmanl hakimiyetinde bar fl ve güven içerisinde yaflayan Boflnak Müslümanlar n topraklar, Osmanl Devleti nin zay flamas yla Avusturya mparatorlu u nun iflgaline maruz kald (1878). Bir asr aflk n bir süre sonra ise dünyan n flahid oldu u en büyük katliamlardan birine maruz kalmas na ra men Bosnal lar imrendirici bir özgürlük savafl verdi. K sa tarihi sürecin aktar lmas nda sonra Bilge Kral, okuyucuya kendi kiflili ini hakk nda ipuçlar verircesine gençlik ve ilk mahkumiyet y llar n anlatmaktad r. Ailesinin fertlerini, babaannesinin Üsküdarl bir Tür k z oluflunu, dine olan ba l l n annesine 16 IGMG PERSPEKTIVE

dosya borçlu oluflunu anlatt bu bölümde zzetbgoviç, çocukken sabah namaz - na gidiflinin, annesinin bu konudaki duyarl l n n kendisinde kal c, olumlu etkiler oluflturdu unu dile getirmektedir. (sh.12) Lise y llar nda yaflad entellektüel buhranla inançlar n sorgulayan zzetbegoviç, adeta yeni bafltan bafllayarak inançlar n tazelemifl, okumalar n art rarak entellektüel derinlik kazanm flt r. kinci Dünya Savafl y llar n n ac lar n yaflam fl olan Bilge Kral, Yugoslavya n n çok kültürlü yap s n n en az ndan halk aras nda o zamanki sorunsuz iflleyiflini müflahede etmifltir. 16 yafl ndan itibaren ideolojik ve örgütsel çal flmalara ifltirak etmifl olan Aliya, 21 yafl nda hapse girerek inanç ve fikirleri u runa s k nt lara katlanma evresini yaflamaya bafllam flt r. Ancak bu s k nt lar onu daha zor flartlara ve nihayetinde de baflar lara haz rlam flt r. O hapisteyken yoldafllar ndan ileri gelenler idam edilmifl ve kendisinin de sonradan fark edece i gibi; o, kader taraf ndan daha farkl ac ve aflamalara saklanm flt r. Di er taraftan da komünist rejimin bütün çirkefliklerine ve sefaletine yak ndan flâhid olmufltur. zzetbegoviç sat r aralar nda duygulu bir insan olman n en bariz özeliklerinden olarak sonradan efli olacak kad na duydu u aflk, hapisteyken efliyle mektuplaflmalar n, çocuklar na ve özellikle de torunlar na olan düflkünlü ünü dillendirmekte ve karfl m za bir anlamda ince ruhlu bir lider olarak ç kmaktad r. Birinci hapis döneminden sonra Hukuk Fakültesi ni bitirmifl olan Aliya, bir taraftan de iflik sektörlerde çal fl p maifletini kazan rken di er taraftan da ilmi-fikri çal flmalara devam etmifltir. Nihayet Yugoslav komünist rejimine göre düflünce suçlusu olarak yarg lanmas na sebep olacak olan slam Deklarasyonu adl 40 sayfal k metni 1970 de yay nlad. Asl nda bu metin ilk planda dikkatini Yugoslavya ya de il slam dünyas na yöneltmiflti. Metinde Yugoslavya n n ad bile geçmiyordu. Yani direkt anlamda politik bir eser de ildi. Ancak bu Yugoslav rejimini korkutmaya yetmiflti ve 13 y l sonra (1983) kendisi 58 yafl ndayken bafllayacak olan bilinen ad yla Saraybosna Davas nda aylarca sürecek soruflturmalarda ve duruflmalarda bu eseri suç unsuru olarak karfl s na ç kar lacakt. Ve deklarasyonun ana fikri Müslüman kitlelerin imgelemini (bilinçlerini) ancak slam n yeniden canland rabilece i ve onlar bir kez daha kendi tarihlerinin aktif kat l mc lar olmaya muktedir k labilece i idi. zzetbegoviç e göre hiç bir bat l ya da do ulu sistem bunu gerçeklefltirmeye kadir de ildir. Yani Müslüman toplumlar n kurtuluflu slam dan baflkas yla mümkün de- ildir. (sh.30) Biz de onun için dua ediyoruz Saraybosna Davas sürecinde günümüzde bile bir çok rejimin uygulamalar nda görülen tarzda hukuk ad - na zulüm kararlar na imzalar at ld. Zaten marksist rejimde hukuk adamlar stajlar na Adalet yönetici s n flar n yasaya dönüflmüfl iradesidir. (sh. 48) prensibiyle bafll yorlard. Böyle bir hukuk anlay fl n n sonucu olarak da Müslüman ayd n ve kanaat önderleri her türlü vicdani ça r lara ra men toplam 90 y l hapis cezas na çarpt r ld lar. Bilge Kral 14 y la mahkum edilmiflti. Ancak dava sürecindeki son sözleri bir Müslüman için temel bir manifesto niteli indeydi: Ben bir Müslüman m ve öyle kalaca m. Kendimi dünyadaki slam davas n n bir neferi olarak telakki ediyorum ve son günüme kadar da böyle hissedece im. Çünkü slam, benim için güzel ve asil olan her fleyin di er ad ; dünyadaki Müslüman halklar için daha iyi bir gelecek vaadinin ya da umudunun, onlar için onurlu ve özgür hayat n, k sacas benim inanc ma göre u runda yaflamaya de- er olan herfleyin ad d r. (sh.50) Hapishane y llar onun için farkl tecrübe ve de erlendirmelere vesile oldu. Evet kendi itiraf yla o bir kahraman de ildi ve o yaflta bu kadar y la mahkum olmufl olmak kolay katlan labilcek bir durum de ildi.(sh. 58) Komünist rejim cezay biraz indirmifl olsa da hatas ndan dönmedi. Hatta Aliya ya davas ndan vazgeçme karfl l nda özgürlü ünü teklif etti. O ise beklenece- i gibi reddetti ve af dilekçesini imzalamad. Ama rejim bu haks zl d flar dan gelen bask lar da göz önünde tutarak daha fazla sürdüremedi. 6 y l hapisten sonra 1988 de özgürlü üne kavufltu. Yugoslavya n n da lma sürecine girdi i dönemde Demokratik Eylem Partisi (SDA) y kurdu ve genel baflkan seçildi (1990). Komünist yönetimin çökmesiyle birlikte yap lan ilk serbest seçimlerde Bosna Hersek Federal Cumhuriyeti Devlet Baflkan seçildi. S rp ve H rvat güçlere karfl yürütülen ba ms zl k savafl na liderlik yapt. 1995 te savafla son veren Dayton Anlaflmas n imzalad. 1996 y l nda yap lan seçimlerde üçlü baflkanl k konseyine seçildi.uluslararas güçün bask lar na karfl ç kan zzetbegoviç 2000 y l nda sa l k nedenlerini gerekçe göstererek baflkanl k görevinden ayr ld. Aliya zzetbegoviç, entellektüel, eylem adam, siyasetçi, özgürlük savaflç s ve düflünür kimli i ile halk na öncülük etmifl bir isimdir. Bu özellikleriyle slam dünyas nda yeni bir lider tipinin öncüsü say lmaktad r. Tarihe Tan kl m, her ne kadar hacmiyle okuyucuyu ürkütse de bir çok aç dan okunmaya de er bir eser. Bu gere i, eseri sol bafltan de il de sa bafltan açt n zda karfl n za ç kan 78 y ll k ömrün fotograflar na dikkatlice bakt n zda hissediyorsunuz. Aliya zzetbegoviç, kaderinin paralelinde inanc n n gere ine göre bir hayat sürme gayretinin flahidi idi. Biz, en az ndan eserlerinden yola ç karak buna flâhidiz. Ancak Müslüman birey ve cemaatler olarak ne kadar yaflad - m z dünya ve hayat n flahidleri oldu umuzu sorgulamal y z. IGMG PERSPEKTIVE 17

teşkilat Bölge Kurban sorumlular toplant s Kurban Kampanyası baflladı Afrika n n güney do usunda Mozambik te Her Kurban döneminde tatlı bir telafl bafllıyor. IGMG Sosyal Hizmetler Baflkanlı ı, Avrupa daki Müslümanların, dünyadaki mazlum ve ma durlarla dayanıflmalarına ve slam ümmetinin birlikteli ine katkıda bulunmak amacıyla düzenledi i Kurban Kampanyası n n ön hazırlıklarını tamamladı. IGMG Genel Merkezi nde yapılan Bölge Kurban Sorumluları toplantısı ile bafllayan kampanyayla, bu sene yeni ülkelerde de kurban kesim ve da ıtımı yapılacak. Sosyal Hizmetler Baflkan Ali Bozkurt, bu hayırlı ve bereketli hizmet için gönüllü olarak katılan görevlilere teflekkür etti ve kampanyanın baflladı ını bildirdi. Bozkurt, bu y l, 77 ülke ve bölgede kurban kesim ve da ıtımı yapılmas - n n planland ını, daha önceki ülke ve bölgelere ilaveten Çin de Do u Turkistan n yan s ra di er bölgelerle Moritanya nın da dahil edildi ini bildirdi. Kurban kesim görevlisi olarak 200 gönüllünün Avrupa daki Müslümanların elçileri olarak, baflta Türkiye olmak üzere, dünyan n her yerine hizmet için gidece ini bildiren Bozkurt, Kurban Kampanyası ndaki as l hedefin, kiflilere 3-5 kilo et da ıtımı olmadı ını, aksine, bu projenin bir ümmet buluflması ve dayanıflması projesi oldu unu bildirdi. Bozkurt, Yoksul ve ihtiyaç sahibi insanlara Kurban yard m n ulaflt rarak, bir nebze de olsa onlar n yüzlerinin gülmesini ve yaln z olmad klar n bilmelerini istiyoruz dedi. Toplantıda, Kampanyanın düzenli bir flekilde organizesinin gerçekleflmesi ve görevli olarak gidecek kiflilerin tesbit edilmesi konusunda da bölge ve cemiyetlerden gelen tavsiyelere göre istiflarelerde bulunuldu. Geçen sene yapılan kampanyanın tanıtımı için yapılan ve 5 dilde hazırlanan tanıtım filminin da izlendi i programda, hazırlanan bu tanıtım cd lerinin de da ıtımı yapıldı. Kampanya çerçevesinde kesim ve da ıtım görevlisi olarak hizmet yapmak isteyen gönüllülerle de bir toplantı yapılacak. Bu görevlilere, daha önce bu bölge ve ülkelere giden görevlilerin hazırladı ı ön bilgiler de aktarıld. Her yıl binlerce insanın gönüllerini flenlendiren ve dualarına vesile olan bu kampanya hepinizi tekrar davet ediyoruz. 18 IGMG PERSPEKTIVE

teşkilat Kafile baflkanlar toplant s Mukaddes yoculu a hazırız Bu yıl, Avrupa çapında 39.su düzenlenen IGMG Hac Organizsayonu nun hazırlıkları tamamlandı. IGMG Genel Merkezi nde yapılan son de erlendirme toplantılarında, organizasyonda görev alacak kafile baflkanları ve hizmet görevlileri belirlendi. IGMG Genel Baflkanı Yavuz Çelik Karahan, her sene oldu u gibi bu sene de IGMG Hac Organizasyonu nun takdire flayan hizmetleri verece inden emin oldu- unu ve her bir görevlinin, Allah ın misafirleri olan Hacılara hizmeti bir ibadet olarak yerine getirmesini istedi. Toplantıda, IGMG rflad Baflkanı Ahmet Özden IGMG görevlilerinin bir Müslümana yakıflır flekilde hâl ve davranıflları ile hizmet verdi i hacılara örneklik teflkil etmesi gerekti ini bildirirken, Hac ve Umre Birim Baflakanı Hakkı Çiftçi de yapılan çalıflmalar hakkında bilgi verdi. Mekke ve Medine sorumluluları Cengiz Da deviren ve Mehmet O uz da ikamet edilecek olan oteller ve burada verilecek olan hizmetlerle ilgils bilgilendirmede bulunurken, Hac ve Umre Birim Baflkan Yardımcısı Tahir Köksoy da, kafilelerin gidifl ve dönüfl tarihlerindeki düzenlemeler hakkında açıklamalarda bulundu. 24 saat hacılara hizmet verecek flekilde organize edilen IGMG Hac görevlileri, hacıların her türlü ihtiyacına yardımcı olacak. Avrupa nın de iflik noktalarından uçuflların gerçekleflece i IGMG Hac Organizesi ile Medine ye stanbul üzerinden direkt uçufllar da planlandı. Hac için ilk kafilenin 10 Kasım da Frankfurt tan hareket edecek olan Hessen bölgesine ait kafile oldu u belirtilen toplantıda, dönüfllerin de, yeni yılın ilk Arafat ta gününden itibaren gerçeklefltirilece i açıklandı. Yaklaflık 30 kiflilik bir sa lık ekibinin de hizmet verece i IGMG Hac Organizesi ile hac ibadetini yerine getirecek olanların, mutlaka gerekli aflıları yaptırmaları, halen kullanılmak zorunda olan ilaçlar varsa, ilgilerin bu ilaçları da yanlarında getirmesi istendi. IGMG nin Arafat ve Mina daki çadırlarının düzenlenmesi ile ilgili hazırlıklar ise devam ediyor. IGMG PERSPEKTIVE 19

irşad Vakit disiplini ve Namaz Assoc. Prof. Dr. Özcan HIDIR ohidir@hotmail.de Vakit adâletli bir flekilde paylafl - lan bir kaynakt r; herkesin haftada yedi günü, günde yirmidört saati vard r. Ne var ki kifliler aras ndaki tek fark, sahip olduklar vakit de il, bunu nas l kulland klar d r. Vakit, soyut bir kavram olmas na ra men, hayat m za s d rd m z ifller aç s ndan ölçülebilir ve k t bulunan somut bir kaynakt r. Vakit tanzim ve idaresi, k t bir kaynak olan zaman n en verimli flekilde kullan lmas demektir. Ancak birçok kifli bu k t kayna, nas l de erlendirece ini bilemeden bofla harcar. Vaktin sevk ve idaresi, k t olan bu kayna n en faydal flekilde kullan lmas d r. Zaman faydal kullanmak, meflgul görünmek de il, zaman gâyelerimizin tahakkukuna yönelik faaliyetler yaparak de erlendirmektir. Bununla birlikte günümüzde Müslümanlar n en çok geri kald klar hususlar n bafl nda, vakit disiplinsizli i gelir. Genel olarak slâm dünyas nda inan lmaz derecede vakit israf bulunmakta, yap lacak ifllerde vakte riayetsizlik had safhalara ulaflmaktad r. Farkl sebeplerin rol oynad bu durumun en önemli sebeplerinden biri de, Kur an ve Sünnet iyle slâm'da vaktin ehemmiyetini ortaya koyan emir ve tavsiyelerin yeterince bilinmeyiflidir. Allah Teâlâ n n kullar na olan nîmetleri say lamayacak kadar çoktur. Bu nimetlerin en önemlilerinden biri de, vakit nimetidir. Zira Kur an da bildirildi i üzere vakit nimeti, geçici olan 1, ertelenmesi ve bir daha geri döndürülmesi mümkün olmayan 2 ve bofla geçirildi inde uhrevî sorumlulu u büyük olan bir nimettir. Bu itibarlad r ki, sahâbenin ileri gelenlerinden olan Abdullah b. Mes ûd, ilâhî hesâba konu olacak en mühim nimetlerden birinin bofl vakit oldu unu söylemifl ve sözlerine flöyle devam etmifltir: Güneflin batt ve ömrümden bir gün daha eksildi i halde amelimin artmad günüme piflman oldu um kadar hiç bir güne piflman olmad m dedi i nakledilmektedir. Vaktin k ymetini bildirmek için s kça söylenen Vakit nakittir sözü de, esasen anlams zd r. Zira vakit nakitten (para, alt n, elmas vb.) daha de erlidir. Son devir slâm mütefekkirlerinden Hasan el-benna n n Vakit hayat n kendisidir demesi de bu sebepledir. Yine bir Arap atasözünde Yakût vakitle sat n al nabilir, ancak (bofla geçen) vakitler yakûtla sat n al namaz denmifl ve böylece k ymet bak m nda vaktin, yakuttan dahi de erli oldu u vurgulanm flt r. Hayat, Allah Teâla n n her canl - ya bir kere kullanmak üzere ihsan etti i son derece k ymetli bir nimettir. Gaflet perdelerini aralayabilenler için zaman, hiç bir fleyle k yaslanamayacak derecede de erli bir nimettir. Bu anlamda Hasan el-benna'n n da dedi i gibi, vakit asl nda hayatt r. O halde vakti, onun de erine en uygun amellerle de erlendirmek flartt r. Zira hayatta her an herkesin birden fazla yapaca ifli vard r. Vaktin ehemmiyetini idrak eden, k ymetini hakk yla takdir eden insan hakikî mânada yafl yor demektir. Dünya ve âhiretin anahtar olan ilim, vakti iyi de erlendirmekle elde edilir. Âlimlerin ve zenaatkârlar n ortaya koyduklar eserler, vakti faydal de erlendirmenin billûrudur. Namaz, oruç, hac, zekat gibi slâm n temel ibadetlerinin mü mine vakit disiplini kazand rmadaki önemi büyüktür. Bu ibadetlerin belli vakitlerde yap l yor olmas, bir yönüyle müslümana vakit disiplini kazand rmaya matuftur. Ne var ki slâm n en temel ibadeti olan befl vakit namaz n vakit disiplinindeki yeri çok daha 20 IGMG PERSPEKTIVE