Çocuklarda Görülen laç Döküntüleri

Benzer belgeler
İçindekiler I.KISIM Genel Bilgiler İlaç Erüpsiyonları ile İlgili Genel Bilgiler

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim Öğretim Yılı. Dönem 5 DERMATOLOJİ STAJ TANITIM REHBERİ

mm3, periferik yaymasında lenfosit hakimiyeti vardı. GİRİŞ hastalığın farklı şekillerde isimlendirilmesine neden Olgu 2 Olgu 3

Sağlık Bakanlığından Muaf Hekimin Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Kurumu

İlaç Allerjisi İle Oluşan Klinik Sendromlar

YAYGIN, KAŞINTILI, PAPÜLLÜ DÖKÜNTÜ. Araş. Gör. Dr. Nahide Gökçe ÇAKIR KTÜ AİLE HEKİMLİĞİ ANABİLİM DALI

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 9 Ağustos 2016 Salı

3 Pratik Dermatoloji Notları

Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit

Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV Sayfa ISBN

EOZİNOFİLİK ÖZOFAJİT ANTALYA 2016 DR YÜKSEL ATEŞ BAYINDIR HASTANESİ ANKARA

LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir.

Deomed Medikal Yay nc l k

Hepatit B Virüs Testleri: Hepatit serolojisi, Hepatit markırları

ÜRÜN BİLGİSİ. CLAVOMED FORTE 250 mg / 62,5 mg Oral Süspansiyon Hazırlamak İçin Kuru Toz

HĐPERPĐGMENTASYONLA SEYREDEN HASTALIKLAR

VİTAMİN D VE İMMÜN SİSTEM VİTAMİN D

KULLANMA TALİMATI HEKSA DERİ MERHEMİ. Deriye lokal olarak uygulanır. Etkin madde:

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI HİPOKORT % 0,5 pomad

İLAÇ ALERJİLERİNE GENEL YAKLAŞIM. Prof. Dr. Ali Kokuludağ Ege Tıp Fakültesi İç Hastalıkları AD, İmmünoloji - Alerji BD

BİRLİKTE ÇÖZELİM Mİ? NSAii. Dr Gözde KÖYCÜ BUHARİ Dr Ferda ÖNER ERKEKOL

Hepatit B. HASTALIK Hepatit B nin etkeni nedir? Hepatit B hepatit B virüsü (HBV) ile meydana getirilen bir hastal kt r.

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Alerji-İmmünoloji BD Olgu Sunumu 27 Mart 2017 Salı

ÇOCUK ve ERGENL KTE GUATR

FORMÜLÜ 1 gram Locasalene Merhem; 0.2 mg flumetazon pivalat, 30 mg salisilik asit ve diğer yardımcı maddeler yanında propilen glikol içermektedir.

DERİ VE ZÜHREVİ HASTALIKLAR STAJI

Pnömokokal hastal klar

KULLANMA TALİMATI. Bu Kullanma Talimatında:

fiekil 2 Menapoz sonras dönemde kistik, unilateral adneksiyel kitleye yaklafl m algoritmas (6)

Hipersensitivite, Alevlenme Reaksiyonları ve Anaflaksi. Hem. Okan Duran Medikana internatinational. Ankara Hastanesi 19 Nisan 2014

Dr. Özlem Erdem Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji AD 22. ULUSAL PATOLOJİ KONGRESİ

Venöz Tromboembolizmin Önlenmesinde Antitrombotik Tedavi (Birincil Koruma)

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI MEDOTİLİN 1000 mg/4ml İ.M./İ.V. enjeksiyonluk çözelti içeren ampul

AFRİKA HASTALIĞI -SIĞIRLARIN NODÜLER EKZANTEMİ -LUMPY SKIN DISEASE (LSD)

Fenitoin tedavisi alan hastalarda çok çeşitli deri döküntüleri görülebilir. Sistemik Tutulumlu Püstüler Toksidermi: DRESS ya da AGEP?

KULLANMA TALİMATI. Etkin madde: Her saşe1200 mg asetilsistein içerir. Yardımcı maddeler: Beta karoten, aspartam, sorbitol ve portakal aroması içerir.

%20 En sık neden cilt kuruluğu Gebeliğe özgü cilt hastalıkları İntrahepatik kolestaz İlaç ve diğer allerjik reaksiyonlar Sistemik hastalıklara bağlı

Çocuklarda kutanöz ilaç reaksiyonları

KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ

Emilebilir, Mikro gözenekli Doğal Epitelyum Eşdeğeri Sentetik Yanık ve Yara Tedavi Ürünü GEÇİCİ DERİ EŞDEĞERİ

Türk Toraks Derneği. Akut Bronşiyolit Tanı, Tedavi ve Korunma Uzlaşı Raporu Cep Kitabı. Cep Kitapları Serisi.

Acil Servisde Deri Döküntülü Hasta DR. YUSUF KENAN TEKİN CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ACİL TIP AD. ANTALYA-2018

5 Pratik Dermatoloji Notları

Tıp Fakültesi. Tıp Fakültesi. Olgu Sunumu Çocuk Allerji İmmünoloji Bilim Dalı. İnt. Dr. Yağmur ÇAKIR 25 Aralık 2018 Salı Dr.

BEN BU CİLT BULGUSUNU TANIMIYORUM!!! Dr. Özlem BİLİR Rize Üniversitesi Acil Tıp A.D. ERİTEMA MULTİFORME

ANKARA NUMUNE EĞİTİM ve ARAŞTIRMA HASTANESİ NEFROLOJİ KLİNİĞİ HEMODİYALİZ KURSU HEMŞİRE SINAV SORULARI

GENÇ YET fik NLERDE BÜYÜME HORMONU EKS KL

HEPATİT C SIK SORULAN SORULAR

Beta Laktam Alerjili Olgular

KULLANMA TALİMATI. ONDAREN 8 mg/4 ml I.V. enjeksiyonluk çözelti içeren ampul Damar içine uygulanır.

BALIK YAĞI MI BALIK MI?

Diyabet te Sağlık Önerileri. Diyabet

KULLANMA TALİMATI FERICOSE

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Alerji-İmmünoloji BD Olgu Sunumu 7 Ağustos 2018 Salı

TÜRKİYE İLAÇ VE TIBBİ CİHAZ KURUMU KOZMETİK ÜRÜNLERDE AĞIR METAL SAFSIZLIKLARINA İLİŞKİN KILAVUZ

KULLANMA TALİMATI. 35, 50 ve 100 gramlık alüminyum tüplerde, uygulayıcısı ve kullanma talimatı ile birlikte karton kutuda kullanıma sunulmaktadır.

Gebelikte Astım Yönetimi. Dr. Dilşad Mungan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları ABD İmmünoloji ve Allerji BD

Girifl Marmara Üniversitesi Eczac l k Fakültesi Farmakoepidemiyoloji Araflt rma Birimi (MEFEB) Ecz. Neslihan Güleno lu

KAWASAKİ HASTALIĞI-7 VAKANIN DEĞERLENDİRİLMESİ

ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON. Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği

Ürtiker ilk defa 18. yüzyýlda isimlendirilmiþtir. Her beþ kiþiden

KONGENİTAL KALP HASTALIKLARINDAN KORUNMA. Doç. Dr. Kemal Nişli İTF Pediatrik Kardiyoloji

Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

Endokrin Testler Cep K lavuzu

VULVADA SIK GÖRÜLEN İNFLAMATUAR LEZYONLARIN AYIRICI TANI ÖZELLİKLERİ 21.ULUSAL PATOLOJİ KONGRESİ İZMİR

Çölyak Hastalığı Serolojik Tanısı DR. BURÇİN ŞENER

Allerji ve Anaflaksi

Prof. Dr. Aynur Akyol Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Anabilim Dalı


KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

İMMÜNOLOJİK TRANSFÜZYON REAKSİYONLARI: DİĞERLERİ. Prof.Dr. Levent Ündar Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi

KULLANMA TALİMATI. PROCTO-GLYVENOL krem Rektal yoldan uygulanır.

De erlendirme. Antimikrobik duyarl k testine yönelik EUCAST disk difüzyon yöntemi. Sürüm 4.0 Haziran 2014

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

KULLANMA TALĐMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALĐMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

İĞER HASTALIKLARI ESKİŞ TIP FAKÜLTES

LENFOSİTİK VASKÜLİT PATERNİ LUPUS ERİTEMATOSUS İÇİN UYARICI MI?

KULLANMA TALİMATI. Etkin madde: Her bir çiğneme tableti 725 mg (250 mg baza eşdeğer) Pirantel pamoat içerir.

Epidermal bazal hücrelerden veya kıl folikülünün dış kök kılıfından köken alan malin deri tm

Cerrahi Alan Enfeksiyonu Önleme Talimatı

BİRİNCİ BASAMAKTA PRİMER İMMÜN YETMEZLİK

Dermatolojide İlaç Reaksiyonları Drug Reactions in Dermatology

PSODERM %0.05 SAÇ LOSYONU

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. Betametazon (valerat halinde) Fusidik Asit (hemihidrat halinde) Yardımcı madde(ler): Butil hidroksianizol

Sedef BEZMİÂLEM. Hastal VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ. Deri ve Zührevi Hastalıklar AnaBilim Dalı. rtibat :

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman

SINIF 5 Saat Ders Düzey Öğretim Üyesi Anabilimdalı DERİ-ENFEKSİYON BLOĞU

Hipofiz adenomu; Prolaktin salgılayan hipofiz adenomu;

Provokasyon testleri. Dr. Ebru Çelebioğlu Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi

Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV Sayfa ISBN

LÖKOSİTOZLU ÇOCUĞA YAKLAŞIM. Doç.Dr.Alphan Küpesiz Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hematoloji Onkoloji BD Antalya

BEZMİÂLEM. Horlama ve Uyku. Apne Sendromu VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ. Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı.

Prof. Dr. Cengizhan Erdem Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı

Yrd Doç Dr Gülben Sarıcı

Tarifname KRONİK YORGUNLUK SENDROMUNUN TEDAVİSİNE YÖNELİK BİR KOMPOZİSYON

ANAFLAKSİ. Uzm. Dr. Alpay TUNCAR KIZILTEPE DEVLET HASTANESİ

TONSİLLOFARENJİT TANI VE TEDAVİ ALGORİTMASI

İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BİLGİSAYAR SİSTEMLERİ LABORATUARI YÜZEY DOLDURMA TEKNİKLERİ

TİP I HİPERSENSİTİVİTE REAKSİYONU. Prof. Dr. Bilun Gemicioğlu

Transkript:

Derleme / Review 15 Çocuklarda Görülen laç Döküntüleri Drug Eruptions in Children Erciyes Üniversitesi T p Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dal, Kayseri, Türkiye Özet laç döküntüleri, çocuklarda yetiflkinlere göre daha seyrek görülmesine karfl n bu yafl grubunda s k görülen viral ve bakteriyel döküntülerle, ba dokusu hastal klar ile kar flabilir. Ay r c tan daki zorluklar n yan s ra bazen ciddi seyreden ilaç reaksiyonlar nda deri döküntülerinin erken de erlendirilmesi pediatrist ve dermatologlar için son derece önemlidir. Sistemik ilaç reaksiyonlar çocuklarda yaflam tehdit edebilir ve deri lezyonlar n n erken tan s prognozu belirleyici olabilir. Bu derlemede çocuklarda s k görülen ilaç döküntüleri daha çok klinik özellikler aç s ndan özetlenmeye çal fl lm fl ve laboratuar bulgular ana hatlar ile ayr nt lara girilmeden sunulmufltur. (Türk Dermatoloji Dergisi 2007; 1: 15-20) Anahtar kelimeler: laç döküntüleri, istenmeyen ilaç reaksiyonlar, çocuklar Summary Drug eruptions in children are not as frequent as in adults but can be confused with viral, bacterial and collagen vascular diseases. In addition to the difficulties in differential diagnosis, recognition of skin rashes as an early sign of a serious adverse reaction to drugs may be very important to both pediatricians and dermatologists. Systemic drug reactions may be life-threatening in children and early diagnosis is of prognostic importance. Drug eruptions from a clinical point of view and a summary of the laboratory findings are reviewed in this article. (Turkish Journal of Dermatology 2007; 1: 15-20) Key words: Drug eruptions, adverse drug reaction, children Girifl laç molekülleri (ksenobiotikler), genellikle immün sistem taraf ndan tan nmayacak kadar küçüktür. Bu nedenle ya ilaç molekülünün kendisi veya metaboliti hapten olarak bir proteine ba lanmak suretiyle T lenfositler taraf ndan tan n r. Ancak ilaç reaksiyonlar her zaman alerjik mekanizma ile oluflmaz (1,2). Psödoalerjik veya idyosenkrazik reaksiyonlar da görülebilir. laçlara ba l istenmeyen reaksiyonlar iki ana grupta yer al rlar: Tip A: lac n dozu ve farmakolojisi ile ilgili, genellikle hastadan ba ms z, serum konsantrasyonuna ba l beklenen reaksiyonlard r. Tip B: Beklenmeyen reaksiyonlard r: mmünolojik, psödoalerjik ve idiyosenkrazik reaksiyonlar olarak geliflebilirler. mmünolojik reaksiyonlar dört tipte olabilir: Tip I, IgE ye ba ml anaflaksi, ürtiker; Tip II, sitotoksik reaksiyon olup sitopeni ve hücre hasar ile sonuçlanan reaksiyondur; Tip III immün kompleks depolanmas ile oluflan vaskülitik reaksiyonlar ve Tip IV geç afl r duyarl k reaksiyonu sonucu oluflan deri lezyonlar d r. mmünolojik olmayan mekanizma ile oluflan ilaç reaksiyonlar, do rudan mast hücreleri ve bazofillerin degranülasyonu veya bilinmeyen mekanizmalarla oluflabilir. Genetik faktörler de ilaç reaksiyonlar için haz rlay c veya belirleyici rol oynayabilir. Tüm ilaç reaksiyonlar n n %40 deri döküntüsü olarak gözlenir (2-4). Çocuklarda ilaç reaksiyonlar n n s kl - na dair bilgiler s n rl d r. Meta-analitik de erlendirmeler- Yaz flma Adresi: Dr., Erciyes Üniversitesi T p Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dal, Kayseri, Türkiye Tel.: 0352 437 76 15 Faks: 0352 437 76 15/15 e-posta: dr_uksal@yahoo.com

16 Çocuklarda laç Döküntüleri Türk Dermatoloji Dergisi 2007; 1: 15-20 Turkish Journal of Dermatology 2007; 1: 15-20 le pediatri kliniklerinde yatan çocuklarda %9.5, poliklinik hastalar nda %1.5 olarak bildirilmektedir (2). Ancak çocuklarda saptanan ilaç reaksiyonlar n n % 39 unun yaflam tehdit edecek kadar ciddi olabildi i bildirilmektedir (3, 4). Memleketimizde henüz pediatrik dermatoloji uzmanl k alan olmad için ilaç döküntüsünden kuflkulan lan hastalar bazen pediatrist, bazen dermatologlar taraf ndan muayene edilmekte ve ço u kez klinikler aras bilgi al fl verifli gerektirmektedir. Konsültasyon yapmaks z n sadece dermatolog taraf ndan de erlendirilen viral döküntülerin ilaç döküntüleri ile kar flt r labilmesinin yan s ra pediatristlerin baz özgün dermatozlar yanl fll kla ilaç döküntüsü olarak de erlendirmeleri de olas d r. Bu nedenle deri döküntüsü olan her çocuk hastan n pediatrist ve dermatolog taraf ndan birlikte de erlendirilmesi do ru tan ya giden yolda ilk ad m olacakt r. laç reaksiyonu kuflkulan lan bir çocuk hastaya klinik yaklafl m flu flekilde olmal d r: 1. Döküntü morfolojisinin tan mlanmas 2. Klinik ay r c tan 3. Döküntüden alt hafta öncesine kadar kullan lan tüm reçeteli ve reçetesiz ilaçlar ve bitkisel ürünler için ayr nt l öykü 4. Laboratuar testleri 5. Do rulama testleri laç döküntüleri genellikle ekzantem fleklinde olup, ürtikeryal, makülopapüler (morbiliform), skarlatiniform, büllöz veya püstüler de olabilir. laç döküntülerinin %39 u ekzantem, % 27 si ürtiker-anjioödem, % 16 s sabit ilaç reaksiyonu, % 5.4 ü eritema multiforme, %18 i de di er reaksiyonlard r (3). Di er reaksiyonlar n içinde fotosensitif deri reaksiyonlar, papülo-püstüler ve likenoid döküntüler yer al r. Ay r c tan da viral, bakteriyel ekzantemler, Kawasaki hastal, ba doku hastal klar, kafl nt l hastal klar, otoimmün büllöz hastal klar gibi de iflik birçok hastal k düflünülmelidir. Kuflkulu ilaç öyküsü ve ani ç kan deri döküntüsü olan bir hastada tüm ilaçlar kesilmelidir. Klinik tan, ayr nt l ve dikkatli bir öykü ve genellikle subjektif kriterlere dayan r. Çocuklarda en s k döküntüye neden olan ilaçlar antibiyotikler (penisilinler, yar sentetik penisilinler, sefalosporinler, trimetoprim-sulfametoksazol) ve antikonvülzanlard r (4). Yetiflkinlere oranla çocuklarda ilaç reaksiyonlar daha az görülmesine karfl n, immün sistemi bask lanan çocuklarda, örne in kemoterapi alanlarda ve HIV ile enfekte çocuklarda beklenenden daha s k karfl lafl lmaktad r. Ciddi bir ilaç reaksiyonu için bulgular Yüzde ödem ve santral fasial tutulum Konfluent eritem Deride a r Palpabl purpura ve / veya nekroz Nikolski fenomeni pozitifli i/ büller Mukozal erozyon veya ödem Yüksek atefl Polilenfadenopati Nefes darl, wheezing Hipotansiyon Artralji/artrit Bu bulgulardan bir ya da bir kaç n n bulunmas kötü prognoz habercisi olarak dikkatli izlem gerektirir (5). Laboratuar bulgular laç döküntüleri için özgün bir laboratuar bulgusu yoktur. San lan n aksine periferik kanda her zaman eozinofili bulunmaz. Eozinofilinin var olmas da her zaman ilaç döküntüsü tan s n do rulamak için özgün de ildir. Bu teorik bilgiye ra men yine de periferik kanda eozinofili olup olmad mutlaka de erlendirilmeli ve varsa alerjik ilaç reaksiyonu lehine kesin olmasa bile destekleyici bir bulgu olarak kabul edilmelidir. Kanda ilaç düzeyi araflt r lmas birikmifl toksisiteyi de erlendirmeyi sa layabilir. Örne in, alt n preparatlar n n birikmifl etkisiyle ortaya ç kan likenoid deri döküntüleri gibi. Kuflkulan lan ilaçla yama testi, scratch ve prick testler her zaman kesin sonuç vermeyebilir. Deri lezyonlar tamamen düzeldikten sonra küçük dozlarda ilac n oral yolla verilmesi ile yap lan provokasyon testleri ayd nlat c olmakla beraber bütün in vivo testler gibi risk tafl r ve hastanede yap lmas gerekir (3-5). Deri testleri, kuflkulu ilaçla yama testi, scratch, prick ve intradermal test s ras ile uygulanabilir. Oral provokasyon testi etyolojik ajan n saptanmas aç s ndan çok de erli olmakla beraber anaflaksi riski nedeniyle daima hastanede, hekim gözetimi alt nda uygulanmal d r. Klini imizde oral provokasyon testi için hastanede yatan hastalarda, gerekli önlemler al narak, kullan lacak preparat n önce 1/4 ü sonra 1/2 si ve sonra 3/4 ü ve son olarak da tümü ard fl k günlerde verilerek deri reaksiyonu gözlenmektedir. Ifl k duyarl l ile seyreden ilaç reaksiyonlar nda ise foto-patch test uygulanmaktad r. In vitro testlerden radioallergosorban test (RAST), lenfosit transformasyon testi ve lenfosit sitotoksisite testleri de yap labilir. In vitro testler rutin uygulamalardan ziyade araflt rma amaçl - d r. Bu testler içinde en geçerli olan yöntem in vivo provokasyon testleridir. Deri biyopsisi, AGEP (akut generalize ekzantamatöz püstülozis) gibi baz özgün ilaç reaksiyonlar d fl nda çok ayd nlat c olmayabilir (6,7). Biyopsi di er dermatozlar d fllamak aç - s ndan ay r c tan da yararl olabilir. Enfeksiyöz döküntüler için de viral, bakteriyel incelemeler ve kan bulgular ay r c tan y destekleyebilir. Sistemik tutulum aç s ndan böbrek ve karaci er fonksiyon testleri, ba doku belirteçleri, hematolojik hastal klar için gerekirse kemik ili i incelemesi gerekebilir. Ürtiker ve anjioödemle seyreden ilaç reaksiyonlar Ürtiker, ödematöz papül ve plaklarla karakterize olup daima kafl nt efllik eder. Lezyonlar saatler içinde kaybolup yer de ifltirirler. Yirmidört saatten uzun süren ve hiperpigmentasyon b rakan ürtikeryal lezyonlarda ürtikeryal vaskülit düflünülmeli ve biyopsi al nmal d r. Ürtika lezyonlar papüler, annüler, serpiginöz flekiller gösterebilir. Soluk renkli, pembe, hatta hemorajik olabilir. Kawasaki hastal ve eritema multiforme ile kar flabilir. Annüler ve serpiginöz lezyonlar, tinea korporis, pitriyazis rozea, eritema annülare sentrifigum gibi çocukluk ça nda da görülebilen baz dermatozlarla kar flabilir. Ürtiker, anjionörotik ödemle birlikte de görülebilir. Anjionörotik ödem özellikle yüzde yerleflti i zaman erizipel ile kar flabilirse de akut enfeksiyon bulgular ile klinik ay r c tan ya gidilebilir. Ancak enfeksiyona ba l yüksek atefl ve bu esnada verilen ilaçlara ba l anjioödem birlikteli i tan y zorlaflt rabilir. Çocuklarda akut ürtiker-anjioödem genellikle viral enfeksiyonlara ba l olarak geliflir. Etiyolojik olarak ilaçlar n rolü %10 olup genellikle akut ürtiker tablosuna, bazen de kronik ürtikere neden olabilirler. Viral ve bakteriyel enfeksiyonlar n yan

Türk Dermatoloji Dergisi 2007; 1: 15-20 Turkish Journal of Dermatology 2007; 1: 15-20 Çocuklarda laç Döküntüleri 17 s ra çocuklarda barsak parazitleri, tiroid hastal klar da kronik ürtiker nedenleri aras nda yer ald için gerekli laboratuar incelemeleri yap lmal d r. Etken olarak, penisilinler, sulfonamidler, aspirin, steroid olmayan antiinflamatuarlar ve radyokontrast maddeler, tetrasiklinler, sefalosporinler, antikonvülzanlar ve biyolojik ajanlar saptanabilir. Aspirin ve steroid olmayan antiinflamatuar ilaçlar mevcut ürtikeri alevlendirebilir. laçlara ba l ürtiker ve anjioödem IgE arac l ile tip I alerjik reaksiyon olarak geliflebilir. Morfin, kodein, kinin ve radyokontrast maddeler ise do rudan mast hücre degranülasyonuna sebep olabilir. Aspirin al m na ba l anafilaktoid reaksiyonda spesifik IgE saptanamaz. Ürtika lezyonlar n n yan s ra dilde, dudakta flifllik mukozal tutulum habercisi olabilir. Anjioödemde larinks ödemi geliflti inde yaflam tehdit edebilir. laca ba l anafilaksi en korkulan ilaç reaksiyonlar ndan olup ilaç al m n takip eden 5 30 dakika içinde ortaya ç kar. En erken belirti avuç içi ayak taban ve genital bölgede kafl nt olup bulant, kusma, hipotansiyon, bronkospazm ve kardiyak aritmi gibi acil giriflim gerektiren durumlar da olabilir. Acilen subkütan adrenalin, intramüsküler antihistamin ve sistemik kortikosteroid verilmelidir. Buna ra men bronkospazm çözülmeyebilir ve hava yolunun aç lmas gerekebilir (1,2). Serum hastal benzer reaksiyonlar (Serum sickness like reactions-sslr) Gerçek serum hastal, difteri antiserumu gibi at, tavflan proteini içeren serum enjeksiyonuna ba l olarak geliflen ürtiker, atefl, artralji, lenfadenopati, proteinüri ile karakterize bir tablodur. Memleketimizde tetanoz antiserumuna ba l olarak görülür. Çocuklarda çok nadir görülmektedir. Serum hastal na benzer reaksiyon çocuklarda sefaklor, penisilin, griseofulvin, makrolid antibiyotikler ve doksisiklin kullan m na ba l olarak oluflabilir (8). Yüksek atefl, lenfadenopati, eozinofili olmakla beraber gerçek serum hastal nda görülen hipokomplemantemi, vaskülit ve renal hastal k görülmez. Hastal k mekanizmas çok iyi anlafl lamam flt r. Sorumlu ilac n hapten olarak plazma proteinlerine ba lanarak Tip III immün kompleks reaksiyonuna benzer bir mekanizmay bafllatt san lmaktad r. Ancak gerçek serum hastal ndaki gibi kompleman aktivasyonu ve dolaflan immün kompleksler, IgM, IgE veya IgA depolanmas yoktur. Sefaklora ba l serum hastal na benzer reaksiyonlar n genetik bir defekte ba l oldu u san lmaktad r (8,9). Ekzantematöz erüpsiyonlar Eritematöz makül ve papüllerle karakterize morbiliform ilaç döküntüleri en s k görülen döküntülerdir. Bu tip döküntülerin viral hastal klarla görülme s kl artar. Örne in Epstein-Barr virüs enfeksiyonu geçirenlerde penisilin kullan m ile döküntü görülme s kl %100 olur. HIV enfeksiyonu olan çocuklarda da sulfonamid döküntüleri çok s kt r. Genellikle ilaç bafllad ktan 7 14 gün sonra bazen da ilaç kesildikten sonra döküntüler bafllar. Ekzantem iki farkl tipte görülür: 1. Morbilliform: K zam k benzeri makülopapüler döküntüler 2. Skarlatiniform: K z l benzeri, z mpara ka d gibi döküntüler. Mukozalar genellikle tutulmaz, deri döküntüleri simetrik olarak gövdeden bafllar ve yayg nlafl r. Avuç içi ve ayak taban tutulumu s kl kla vard r. Hafif atefl ve kafl nt ile süren döküntü k rm - z -kahverengi bir görünüm alarak iki haftada deskuame olur. A z çevresi soluk olabilir. Etken olan ilaca devam edilirse generalize eksfoliatif dermatit tablosu ile ciddi bir gidifl gösterebilir. Eritrodermi tablosu geliflen olgularda deri biyopsisinde, dermo-epidermal birleflim yerinde lenfositik infiltrasyonun oluflturdu u interfaz dermatiti, diskeratotik keratinositler, perivasküler inflamasyon ve doku eozinofilisi saptan r. Bu özellikler ile di er eritrodermilerden ve viral döküntülerden ay rt edilmeye çal fl l r. Ancak histolojik tablo ay r c tan için çok özgün de ildir. Eozinofillerin varl, klinik ve ilaç kullan m öyküsü ile ay r c tan ya gidilir (10). Penisilinler, amoksisilin, sulfonamidler, sefalosporinler, aspirin, indometazin, morfin, antikonvülzanlar, bleomisin, naproksen, piroksikam genellikle etken olan ilaçlard r. Ekzantem genellikle ilaç kullan m n n ilk iki haftas içinde ve ani bafllar. lac n kesilmesi ile ekzantem geriler fakat postinfamatuar pigment bozukluklar aylar hatta y llarca devam edebilir (2). laç reaksiyonu ile eozinofili ve sistemik semptomlar (DRESS- Drug reaction with eosinophilia and systemic symptoms - Drug hypersensitivity syndrome-dhs) Ekzantematöz ilaç reaksiyonu ile birlikte yüksek atefl ve iç organ tutulumu ile seyreden bu a r tablo %10 oran nda mortalite gösterir. Kuflkulu ilaç al m ndan 2-6 hafta sonra halsizlik, yüksek atefl, servikal lenfadenopati ve farenjit bafllar. Yüzde periorbital ödem, yayg n deri döküntüsü, a r hepatik tutulum, böbrek, santral sinir sistemi, kalp ve akci er tutulumunun yan s ra generalize lenfadenopati olabilir. Fulminan hepatit fatal seyredebilir. Hastal n erken döneminde atipik lenfositozis ve eozinofili s kl kla saptan r. DRESS sendromunun semptomlar ilaç kesildikten sonra haftalar hatta aylar sonras na kadar devam edebilir. laç metabolizmas nda genetik bir defekt bu reaksiyonlardan sorumlu olabilir. Bu grup içinde yer alan önemli bir tablo da antikonvülzan hipersensivite sendromudur (11). Antikonvülzan afl r duyarl l k reaksiyonu otozomal resesif geçiflli olabilir. Bu a r reaksiyonda aromatik antikonvülzanlarla toksik aren oksit metabolitleri oluflur. Sitokrom P 450 sistemi taraf ndan metabolize olan tüm antikonvülzanlar çapraz reaksiyon gösterebilir. Fenobarbital, fenitoin ve karbamazepin bu grup içinde oldu u için antiepileptik olarak valproik asitle de ifltirilmelidir (8,12,13). Püstüler ilaç döküntüleri Akneiform döküntüler Birçok ilaç akne benzeri döküntü yapabilir fakat lokalizasyon akne vulgaristen farkl olarak kol ve bacaklar tutar ve daha monomorfiktir, genellikle komedon bulunmaz. Akneiform ilaç döküntüleri puberteden önce görülmez. yodürler, bromürler, kortikosteroidler, ACTH, izoniazid, lityum, androjenler, aktinomisin D ve fenitoin neden olabilir. Testosteron tedavisi akne fulminans tablosuna neden olabilir. Steroid aknesi genellikle tedavi bafllad ktan iki hafta kadar sonra bafllar, fliddeti tedavi dozu ve süresine ba l d r. Evvelce akne yak nmas olan hastalar ilaç aknesine yatk nl k gösterirler. Neden olan ilaç kesildikten sonra akneiform döküntünün gerilemesi haftalar alabilir (4). Akut generalize ekzantematöz püstülozis (AGEP) Genellikle yetiflkinleri tutan bu tablo pediatrik yafl grubunda oldukça nadir görülür. Yüksek ateflle bafllayan eritemli, ödemli zemin üzerinde yüzlerce folliküler olmayan steril püstüller aniden ortaya ç kar. Olgular n yaklafl k yar s nda yüzde ödem, mukozal erozyonlar, hedef tahtas benzeri (target) lezyonlar, purpura ve vaskülitik lezyonlar efllik edebilir. ki hafta kadar devam eder ve deskuamasyonla lezyonlar geriler. Aktif dönemde löko-

18 Çocuklarda laç Döküntüleri Türk Dermatoloji Dergisi 2007; 1: 15-20 Turkish Journal of Dermatology 2007; 1: 15-20 sitoz ve yüksek atefl olmas etiyopatogenezde enfeksiyonu düflündürebilir. Deskuamasyonla birlikte atefl de düfler. Etken olarak beta laktam ve makrolid antibiyotikler saptanmakla beraber bazen çocuklarda hiçbir ilaç öyküsü de bulunmayabilir. Püstüler psoriasis ve subkorneal püstüler dermatit (Sneddon-Wilkinson hastal ) ile ay r c tan s nda, AGEP in 4 5 gün gibi çok k sa sürede yay lmas ve histopatolojik olarak yüzeysel spongiform püstül, papiller ödem, perivasküler mikst hücre infiltrasyonu içinde eozinofiller görülmesi yard mc olur. Kuflkulan lan ilaçla yama testi yap ld nda püstüler reaksiyon olmas tan y do rular (6,7). Fotosensitif reaksiyonlar Sistemik veya topikal ajanlar ultraviyole (UV) fl nlar ile birleflince iki farkl tipte reaksiyona neden olabilir: Fototoksik ve fotoallerjik reaksiyonlar. Fototoksik reaksiyonlar gerçek alerjik mekanizma ile ilgili olmayan, doza ba ml, ilac n UVA (320-400 nm) fl nlar ile birleflmesi sonucu oluflan ve günefl yan na benzer reaksiyonlard r. UV ye maruz kalma esnas nda ortaya ç kan ve sadece fl k gören alanlarda eritem, ödem bazen büllerle karakterize keskin s n rl lezyonlard r. Tetrasiklinler, doksisiklin, griseofulvin, diüretikler, furokumarin içeren bitkiler (limon, incir), katran deriveleri neden olabilir. Fotoallerjik reaksiyonlar ise Tip IV geç afl r duyarl k reaksiyonu olarak ilaçla duyarland ktan sonra ortaya ç kar. laçla ilk karfl laflmada reaksiyon olmaz, ikinci maruziyetten 24 48 saat sonra kafl nt l, egzamatöz, lezyonlar aç k alanlarda bafllar ve yay labilir. Fototoksik reaksiyonlar fotoallerjik reaksiyonlara göre daha s k görülür. Tan için foto-patch test uygulan r (12). laca ba l psödoporfiria Porfiria kutanea tarda (PKT) veya eritropoetik protoporfiria (EPP) benzeri bir tablo görülür. Günefle maruz alanlarda deri frajilitesi, büller ve skarlaflma ile karakterizedir. PKT ya benzer formda porfirin metabolizmas bozuklu unda görülen milia, hipertrikoz, hiperpigmentasyon ve skleroderma benzeri lezyonlar genellikle görülmez. EPP ye benzeyen psödoporfiria da ise deride yanma, eritem, vezikülasyon, a z köflelerinde çiçek benzeri skarlaflma, deride balmumu gibi kal nlaflma saptan r. Jüvenil romatoid artrit için naproksenle tedavi edilen çocuklarda görülme s kl %12 olarak bildirilmifltir. Aç k renk deri tipi yatk nl k nedenidir. Naproksen ve di er propionik asit derivesi olan steroid olmayan antiinflamatuar ilaçlar n fototoksik etki göstererek hücre membran harabiyetine ve reaktif singlet oksijen absorbsiyonu ile fototoksisiteye neden olabildi i in vitro olarak da gösterilmifltir (13). Yüzde kal c skar riskinden dolay naproksene ba l reaksiyon görülür görülmez hemen ilac n kesilmesi önerilir. laç kesildikten sonra da deri frajilitesi aylarca sürebilir (9). Sabit ilaç erüpsiyonu (eritem fiks) Ayn ilac n al nmas ile ayn yerde oluflan reaksiyonlar olup olgular n ancak % 10 u çocuk ve adölesand r. Çocuklarda seyrek görülmekle birlikte üç ayl k bebek olgu bildirimi vard r (14,15). Keskin s n rl, oval, hafif ödematöz, morumsu renkli bir plak olup bazen üzerinde bülde görülebilir. Lezyon tek olabilece i gibi çok say da da olabilir. Yerinde çok uzun süren postinflamatuar hiperpigmentasyon b rakmas tipiktir. Severek yerleflti i yerler dudak çevreleri, el bilekleri ve genital bölgedir. Kafl nt ve yanma hissi vard r. Sistemik bulgu nadirdir. Patogenezi için de- iflik teoriler öne sürülmektedir. T süpressör hücrelerle birlikte bir serum faktörünün rol oynad san lmaktad r. Baz çal flmalar genetik yatk nl n olabilece ini düflündürmektedir. Bazal keratinositlerde ICAM -1 ekspresyonu, lenfosit assosiye antijen-1 ve HLA-DR regülasyonunda lokal bozukluk oldu unu göstermekle birlikte immün patogenez henüz tam aç kl k kazanmam flt r (11). Klinik tan genellikle tipik renk ve lokalizasyonu ile kolayd r. Ancak genifl, yayg n ve büllöz lezyonlar Stevens-Johnson sendromu ve toksik epidermal nekroliz ile kar flabilir. Histopatolojisinde bazal tabakada hidropik dejenerasyona ba l pigment inkontinensi, epidermiste diskeratotik hücreler, yüzeysel ve derin dermiste perivasküler lenfohistiyositik infiltrasyon ve da n k eozinofiller görülür. Subepidermal bül de bazen saptanabilir. Lezyonlu deride yard mc ve süpressor T lenfosit say s artm flt r ve lezyon alan nda kalan T lenfositlerin immünolojik bellek olarak sorumlu olduklar düflünülmektedir (14). Sorumlu ilaçlar, barbitüratlar, sulfonamidler, fenolftalein, tetrasiklinler, parasetamol, salisilatlar ve steroid olmayan antiinflamatuar ilaçlard r. Sorumlu ilac n al m n izleyen 30 dakika ile 8 saat içinde eski lezyon yerinde sabit eritem oluflur. Oral provokasyon testi çocuklar için güvenlidir. Yama testi pozitifli i %30; prick test %24; intradermal test %67 pozitif olarak bildirilmektedir. Eritema multiforme, Stevens-Johnson Sendromu (SJS) ve Toksik Epidermal Nekrolizis (TEN) Bu üç ilaç reaksiyonu ayn hastal k spektrumu içinde yer al r. Eritema multiforme (EM), minor ve major olmak üzere iki klinik form gösteren bir afl r duyarl k reaksiyonudur. Minör form benign, akut, simetrik, eritemli papüllerle bafllar ve zamanla ortada vezikül ve çevrede halka fleklinde eritematöz hedef flekilleri (target) gösterir. Hedef lezyonlar klinik olarak kolay tan n r. Mukoza lezyonu yoktur. Etiyolojide herpes simpleks ve di er enfeksiyonlar, ilaçlar bulunabilir. Olgular n yaklafl k yar s nda neden bulunamayabilir. Hastal k kendisini s n rlar. Eritema multiforme major ise SJS ile eflde er kabul edilen a r, mukozal erozyonlarla karakterize formdur. Tutulan vücut yüzeyi SJS da %10 dan az; TEN de ise %30 dan fazla olup döküntülerin klinik görünümleri de farkl d r. Deri lezyonlar ortaya ç kmadan önce halsizlik, ifltahs zl k ve ateflle seyreden bir prodromal dönem olur. Bunu izleyen 24 saat içinde yüz ve ekstremitelerde eritematöz lezyonlar ç kar, h zla yay larak büllöz lezyonlar ortaya ç - karken mukozalarda a r l erozyonlar oluflarak genel durum giderek bozulabilir. SJS da görülen hedef lezyonlar klasik ikili halka fleklinde iken TEN deki hedef lezyonlar üç halkal ve purpurik görünümdedir. Her iki tabloda da mukozal erozyonlar, korneal büller, iç organ tutulumu görülebilir. Korneal tutulum görme kayb na neden olacak derecede a r olabilir. Oral mukoza lezyonlar sekel b rakmadan iyileflti i halde özofagal, vaginal, üretral darl kla sonlanabilir. TEN de prognoz daha a rd r. Pulmoner ödem, pnomoni, hematolojik anomaliler (trombositopeni, anemi, lökositoz, lenfopeni) görülebilir. Çocuklarda SJS/TEN etiyolojisinde en s k saptanan ilaçlar antikonvülzanlar, steroid olmayan antiinflamatuarlar ve antibiyotiklerdir. Benzer klinik tablo enfeksiyonlar, neoplaziler ve otoimmün hastal klara ba l olarak da oluflabilir. Patogenetik mekanizmada; genetik defekt zemininde yatk n hastalarda oluflan toksik metabolitler

Türk Dermatoloji Dergisi 2007; 1: 15-20 Turkish Journal of Dermatology 2007; 1: 15-20 Çocuklarda laç Döküntüleri 19 proteinlere ba lanarak immün yan t oluflturmaktad r. laca özgün T hücre proliferasyonu fliddetli deri lezyonlardan sorumlu tutulmaklad r (16,17). mmün mekanizman n yan s ra HLA-B 12 s kl genetik bir yatk nl k olabilece ini düflündürmektedir. Erken dönemde ürtiker, ekzantematöz ilaç reaksiyonlar ve Kawasaki hastal n n bafllang ç dönemi ile kar flabilir. TEN, küçük çocuklarda stafilokoksik hafllanm fl deri sendromu ile kar flabilir. Klinik seyir, bakteriyolojik incelemeler ve biyopsi ay r c tan - da yard mc olabilir. TEN de epidermal nekroz tüm kat tutar, stafilokoksik hafllanm fl deri sendromunda ise ayr lma daha yüzeysel olup granüler tabaka hizas ndad r. laca ba l eritrodermiler Generalize eritem ve kepeklenme ile karakterizedir. Çocuklarda %28 oran nda ilaçlara ba l olarak geliflebilirken genodermatozlar (epidermolitik hiperkeratoz), psoriasis, pitriazis rubra pilaris, atopik dermatit, seboreik dermatit gibi dermatozlar n seyri esnas nda da görülebilir. Yeni do anda ve infantil dönemde immün yetmezlik, Netherton sendromu, iktiyozis gibi çeflitli nedenlerle oluflabilir. Çocuklarda eritrodermi yapan ilaçlar; amoksisilin, fenitoin, fenobarbital, karbamazepin, baz antibiyotikler ve bitkisel ilaçlar olabilir. Reçeteli ilaçlar n yan s ra son y llarda memleketimizde de reçetesiz kullan lan bitkisel ürünler mutlaka sorulmal d r (18). Likenoid döküntüler Çocuklarda likenoid döküntülerin s k görülmesi ilaç döküntüleri ile ay r c tan da zorlu a neden olabilir. Liken striatus, liken nitidus ve Gianotti-Crosti sendromu çocuklarda s k görülür. Lezyonlar n lokalizasyonu ve papüllerin renk özellikleri klinik tan da yard mc olabilir. Liken striatusun çizgisel yerleflimi, liken nitidusta papüllerin deri rengi olmas, Gianotti-Crosti papüllerinin ekstremite yerleflimi, yayg n ve simetrik ilaç reaksiyonlar ndan ay rt ettirebilir. Kuflkulu durumlarda deri biyopsisi ile kesin tan ya gidilir. Graft versus host reaksiyonunda likenoid papüllerin görünümü, mor rengi ve mukozal lezyonlar liken planus a benzerlik göstermekle birlikte papüllerin özellikle ekstremitelerde vasküler a a benzer retiküler görünümü, zamanla indürasyon ve skleroz geliflmesi ve hasta öyküsü genellikle ayr m sa lar (19). Pigmentasyon bozukluklar Genellikle günefle maruz deri bölgelerinde olmakla beraber yayg n da olabilir. Tetrasiklin grubu bir antibiyotik olan minosiklin akne tedavisinde yayg n kullan ld için bu ilaca ba l hiperpigmentasyon s k görülmektedir. Ancak minosiklin memleketimizde bulunmad için ülkemizde görülmemektedir. Çocuklarda kemoterapötikler, infliksimab, etanersept gibi biyolojik tedavi ajanlar da hiperpigmentasyona neden olabilir. laca ba l lupus laç kullan m ndan sonra ortaya ç kan bu klinik tablo, lupus eritematozusun en az bir klinik bulgusunun yan s ra ANA pozitifli i bulunmas ve ilac n kesilmesi ile semptomlar n gerilemesi olarak tan mlan r. Bazen da subakut lupus eritematozus baz ilaçlar n kullan m ile alevlenebilir (20,21). Kumarin nekrozu Kumarin tedavisine ba l olarak ortaya ç kan nadir fakat ciddi bir reaksiyondur. Tedaviye bafllad ktan 3 5 gün sonra ortaya ç kar. S kl kla uyluklar, gö üs ve kalçalarda bazen bacaklarda ve peniste a r l eritemle bafllar, h zla mavi-siyah nekroza dönüflerek subkutise kadar ilerler. Bazen nekrotik alanlar n üzerinde bül oluflumu da görülebilir. Hastalarda protein C düzey düflük bulunabilir (1-3). Protein C eksikli i otozomal dominant geçifllidir. Bu hastalara kumarin verilmesi tromboembolik olay bafllat r. Bazen protein C düzeyi normal oldu u halde fonksiyon bozuklu u da kumarin nekrozunu bafllatabilir. Klinik yönden benzerlik gösteren fakat mekanizmas farkl bir trombotik olay heparinle de görülebilir. Heparin ile oluflan nekrozda platelet agregasyonu sonucu nekroz geliflebilir (7). Lokal anesteziklere ba l petefliyal/purpurik erupsiyonlar Çocuklarda cerrahi giriflimler için kullan lan lidokain/prilokain kar fl m olan EMLA kreme ba l olarak nadiren de olsa geçici solukluk veya eritem, oklüzyon alt nda kullan lan alanda petefli ve purpura görülebilir. Spontan geriler (22). laca ba l pemfigus ve pemfigoid Birçok ilaç büllöz reaksiyon yapabilir. Nöroleptikler, diüretikler, özellikle aldosteron antagonistleri, penisilamin ve furosemide ba l reaksiyonlar çocuklarda nadir görülür. laca ba l pemfigus ve pemfigoid hem klinik hem de histopatolojik olarak otoimmün büllöz hastal klardan ay rt edilemeyebilir. Ancak etken olan ilac n kesilmesi ile lezyonlar n gerilemesi tan y do rular. Bu nedenle ani bafllayan büllü hastal klarda ilaç öyküsü dikkate al nmal d r (2). HIV enfeksiyonu ve ilaç döküntüleri HIV enfeksiyonu olan çocuklarda çok say da ilaç kullan m ndan dolay ilaç reaksiyonlar çok s k görülmektedir. HIV enfeksiyonu olmayanlar n 5 20 kat s kl kta ilaç reaksiyonu görüldü ü ve en s k olarak kotrimoksazol e ba l reaksiyonlar n saptand bildirilmektedir (1-4). Tedavi Yaflamsal önemi olmayan tüm ilaçlar n kesilmesi ön kofluldur. Yayg n ve ciddi reaksiyonlarda hastanede takip ve destek tedavileri gerekir. mmünolojik olan ve olmayan tüm ilaç döküntülerinde sistemik antihistaminler yararl olur. Topikal antihistaminler kontakt duyarl l k yapabildi i için kullan lmamal d r. Kafl nt y önlemek için birinci kuflak antihistaminlerden hidroksizin kullan labilir. Sedasyon sa lad için uyku bozuklu u ve huzursuzluk yak nmas olan çocuklarda tercih edilir. Okul çocuklar nda gündüz saatlerinde verilmesi uyuklama ve dalg nl a neden oldu u için sadece akflam saatlerinde verilmelidir. kinci kuflak antihistaminlerden setirizin bir yafl sonras çocuklarda güvenlidir. Antihistaminlerin bir yafl n alt ndaki çocuklarda kullan m na ait yeterli bilgi bulunmamaktad r. nfantlar için en güvenli antihistamin difenhidramindir. Yeni antihistaminlerden desloratadin

20 Çocuklarda laç Döküntüleri Türk Dermatoloji Dergisi 2007; 1: 15-20 Turkish Journal of Dermatology 2007; 1: 15-20 sedasyon yapmad için okula giden çocuklara önerilebilir. Ürtiker ve di er kafl nt l ilaç döküntülerinde antihistaminlerin yan s ra mast hücre stabilize edici ketotifen tek bafl na veya antihistaminlerle kombine olarak kullan labilir. Anjioödem ve anaflaktik reaksiyonlarda SC veya IM adrenalin yap lmas birkaç dakika içinde larinks ödeminin aç lmas n sa lar (1,2,5,17). Adrenalin in 1/1000 çözeltisinden (1mg/ml) 0.01ml/kg (maksimum doz 0.3 ml) olmak üzere deltoid kas içine IM yap labilir. Acil durumlar için hastalar n yan nda tafl yabilece i Epipen haz r enjektörlü adrenalin henüz Türkiye de yoktur. Ciddi olgularda sistemik kortikosteroid bafllanmadan önce bakteriyel ve viral enfeksiyon olas l dikkatle araflt r lmal d r. Stevens-Johnson sendromu, AGEP gibi hastal k tablolar n n ilaçlarla olabildi i gibi enfeksiyonlara da ba l olabilece i göz ard edilmemelidir. Kortikosteroidler 1-2 mg/kg dozlarda metil prednisolon veya eflde- eri olarak oral veya parenteral olarak kullan labilir. Lezyonlar kontrol alt na al nd ktan sonra doz kademeli olarak azalt l r. Antikonvülzan hipersensivite sendromunda antiepileptikler de ifltirilirken çapraz reaksiyonlar olabilece i unutulmamal d r (16,17). Kumarin nekrozu gibi faktör eksikliklerinde taze donmufl plazma yararl olabilir. Kortikosteroidlerle kontrol alt na al namayan ciddi ilaç reaksiyonlar nda plazma de iflimi ve intravenöz immünglobülin tedavisi (IVIG) lezyonlar kontrol alt na alabilir (23). Lokal olarak epidermal hasar olmayan döküntülerde kafl nt giderici pansuman ve yumuflat c emülsiyonlar, banyolar rahatlat c olur. Düflük etkili kortikosteroidler k sa süreli ve s n rl alanlarda verilebilir. Erode alanlar n veya büllerin bulundu u durumlarda sekonder enfeksiyondan korunmak için antiseptik pansumanlar ve mupirosin gibi kontakt dermatit riski çok düflük lokal antibiyotikli kremler verilebilir. Destek tedavileri, s v -elektrolit dengesinin korunmas çocuk hastalar için ayr ca büyük önem tafl r. Kaynaklar 1. Adkinson NF, Friedman PS, Pongracic AJ. Drug allergy. In: Holgate ST, Church MK, Lichtenstein LM, editors. Allergy. 3rd ed. Mosby- Elsevier 2006. p. 157-66. 2. Knowles SR, Shapiro LE, Shear NH. Hypersensitivity reactions to drugs. In: Harper J, Oranje A, Prose N, editors. Textbook of Pediatric Dermatology. 2nd ed. Elsevier 2006. p. 2131-41. 3. Impicciatore P, Choonara I, Clarkson A et al. Incidence of adverse drug reaction in pediatric in/out patients:a systemic review and metaanalysis of prospective studies. Br J Clin Pharmacol 2001;52:77-83. 4. Paller AS, Mancini AJ. Hurwitz Clinical Pediatric Dermatology. 3rd ed. Elsevier; 2006. p. 525-39. 5. Wolf R, Orion E, Marcos B, et al. Life-threatening acute adverse cutaneous drug reactions. Clin Dermatol 2005;23:171-81. 6. Maedows K, Egan C, Vaderhooft S. Acute generalized exanthematous pustulosis (AGEP), an uncommon condition in children:case report and review of the literature. Pediatr Dermatol 2000;17:399-402. 7. Ersoy S, Paller AS, Mancini AJ. Acute generalized exanthematous pustulosis in children. Arch Dermatol 2004;140:1173-4. 8. Hebert AA, Sigman ES, Levy ML. Serum sickness-like reactions from cefaclor in children. J Am Acad Dermatol 1991;25:805-8. 9. King B, Geelhoed G. Adverse skin and joint reactions associated with antibiotics in children: The role of cefaclor in serum sicknesslike reactions. J Paed Child Health 2003;39:677-81. 10. Ibia EO, Schwatz RH, Wiedermann BL. Antibiotic rashes in children: a survey in a private practice setting. Arch Dermatol 2000;136:849-54. 11. Sullivan JR, Shear NH. The drug hypersensitivity syndrome. What is the pathogenesis? Arch Dermatol 2001;137:357-64. 12. Lim H. Abnormal responses to ultraviolet radiation: photosensitivity induced by exogenous agents. In: Friedberg IM, Eisen AZ, Wolff K, Austen KF, Katz SI, Fitzpatrick TB editors. Dermatology in general medicine. New York; Mc Graw-Hill 1999; p. 1589-97. 13. Levy M, Baron K, Eichenfeld A, et al. Naproxen induced pseudoporphyria :a distinctive photodermatitits. J Pediatr 1990; 117:660-4. 14. Dogra S, Handa S: Bullous necrotizing fixed drug eruption in an infant. Pediatr Dermatol 2004;21:281-2 15. Ozkaya-Bayazit E, Akar U: Fixed drug eruption induced by trimethoprim-sulfamethoxazole: evidence for a link to HLA-A30, B13CW6 haplotype. J Am Acad Dermatol 2001;45:712-7. 16. Yalçin B, Toy GG, Tamer E, All N. Yeni Kuflak Antiepileptikler nekadar güvenli? Lamotrigine ile indüklenen yeni bir Stevens- Johnson sendromu. Toksik epidermal nekroliz olgusu. Lepra Mec 2006;37:61-3 17. Yalç n B, Karaduman A. Stevens-Johnson Syndrome associated with concomitant use of lamotrigine and valproic acid. J Am Acad Dermatol 2000;43:898-9. 18. Pruszowski ABC, Fraitag S, Teillac-Hamel D, et al. Neonatal and infantil erythrodermas. Arch Dermatol 2000;136:875-80. 19. Tilly JJ, Drolet BA, Esterly NB. Lichenoid eruptions in children. J Am Acad Dermatol 2004;51:606-24. 20. Callen JP, Hughes AP, Kulp-Shorten CL. Terbinafine exacerbated/induced subacute cutaneous lupus erythematosus. Arch Dermatol 2002;138:1175-80. 21. Srivastava M, Rencic A, Diglio G et al. Drug induced Ro/SS positive cutaneous lupus erythematosus. Arch Dermatol 2003;139:45-9. 22. Calobrisi SD, Drolet BA, Esterly NB. Petechial eruption after the application of EMLA cream. Pediatrics 1998;101:471-3. 23. Tristani-Firouzi R, Petersen MJ, Saffle JR et al. Treatment of toxic epidermal necrolysis with intravenous immunoglobulin in children. J Am Acad Dermatol 2002;47:548-52.