Mustafa ÖNER, Türkçe Yazıları, Kesit Yayınları, İstanbul, 2011, 480s., ISBN:978-605-4117-64-2



Benzer belgeler
T.C. NEVŞEHİR HACI BEKTAŞ VELİ ÜNİVERSİTESİ. Fen Edebiyat Fakültesi Dekanlığı İLGİLİ MAKAMA

PROF. DR. HÜLYA SAVRAN. 4. ÖĞRENİM DURUMU Derece Alan Üniversite Yıl Lisans

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 BÖLÜM 2

ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ İNSANİ BİLİMLER VE EDEBİYAT FAKÜLTESİ ÇAĞDAŞ TÜRK LEHÇELERİ VE EDEBİYATLARI BÖLÜMÜ DÖRT YILLIK-SEKİZ YARIYILLIK DERS PROGRAMI

Danışman: Prof. Dr. H.Ömer KARPUZ

Türk Dili Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans (Sak.Üni.Ort) Programı Ders İçerikleri

RİSÂLE-İ MÛZE-DÛZLUK ÜZERİNE

KUZEY GRUBU TÜRK LEHÇELERİNDEKİ EDATLAR ÜZERİNE YAPILAN KAPSAMLI BİR ÇALIŞMA

DERS PLANI DEĞİŞİKLİK SEBEBİNİ İLGİLİ SÜTUNDA İŞARETLEYİNİZ "X" 1.YARIYIL 1.YARIYIL 2.YARIYIL 2.YARIYIL. Kodu Adı Z/S T+U AKTS Birleşti

Güner, Galip, Kıpçak Türkçesi Grameri, Kesit Yayınları, İstanbul, 2013, 371 S.

Zirve 9. Sınıf Dil ve Anlatım

Fırat Üniversitesi İNSANİ VE SOSYAL BİLİMLER FAKÜLTESİ ÇAĞDAŞ TÜRK LEHÇELERİ VE EDEBİYATLARI

Öğretim Üyesinin Adı: Yrd. Doç. Dr. Milena Yordanova

HOCA NAZAR HÜVEYDĀ RAHĀT-I DİL [İnceleme-Metin-Dizin]

TÜRKÇE BİÇİM KISA ÖZET.

ÖZGEÇMİŞ. 5. Akademik Unvanlar: Yardımcı Doçentlik Tarihi : Yönetilen Yüksek Lisans ve Doktora Tezleri: 6.1. Yüksek Lisans Tezleri:

Tez adı: Neva'i Mecalisü'n-Nefa'is metin-inceleme (2 cilt) (1990) SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ/TÜRK DİLİ ANABİLİM DALI

6. SINIF TÜRKÇE DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

CJ MTP11 AYRINTILAR. 5. Sınıf Türkçe. Konu Tarama Adı. 01 Sözcük ve Söz Gruplarında Anlam - I. 02 Sözcük ve Söz Gruplarında Anlam - II

Dilek Ergönenç Akbaba * 1

Selahittin Tolkun, Özbekçede Fiilimsiler, Dijital Sanat Yayıncılık, Kadıköy, İstanbul, 2009, s. 269.

1: İLETİŞİM, DİLVE KÜLTÜR

ÖZET ON MORPHOLOGIC STRUCTURE KAŞ DIALECT ABSTRACT

COURSES IN FOREIGN LANGUAGES for ERASMUS INCOMING STUDENTS. at Sofia University. 2018/2019 academic year FACULTY OF CLASSICAL AND MODERN PHILOLOGY

Karay The Trakai Dialect, Timur Kocaoğlu-Mykolas Firkovičius, Lincom Europa, 2006, 242 P.

ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI:

ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 14.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ

Türkçe Eğitimi Anabilim Dalı- Tezli Ortak Yüksek Lisans Programı Ders İçerikleri

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ. Hafta 7

Vilnius, 1996, 133 s. [ISBN X]

A. Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi [TAED] 53, ERZURUM 2015, TÜRK DİLİNDE BİR GEÇMİŞ ZAMAN EKİ -çi

Türk Dili I El Kitabı

TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ DERS PLANI

TÜRKİYE TÜRKÇESİ VE TATAR TÜRKÇESİNİN KARŞILAŞTIRMALI SÖZ DİZİMİ

ÖZGEÇMİŞ. : Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü. : :

Lisans Türk Dili ve Edebiyatı Selçuk Üniversitesi Y. Lisans Türk Dili ve Edebiyatı Cumhuriyet Üniversitesi

Tablo 2: Doktora Programı Ortak Zorunlu-Seçmeli Dersler TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI DOKTORA PROGRAMI GÜZ YARIYILI

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 6. SINIF TÜRKÇE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Karamanlıca Resimli Bir Çocuk Dergisi: Angeliaforos Çocuklar İçün (1872)

1. BÖLÜM KURAMSAL ÇERÇEVE

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 7. SINIF TÜRKÇE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

7. SINIF TÜRKÇE DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

ÜNİTE TÜRK DİLİ - I İÇİNDEKİLER HEDEFLER TÜRKÇENİN KİMLİK BİLGİLERİ

TÜRKÇEDE ÜÇÜNCÜ GRUP (ARA) EKLER

TÜRKÇENİN SÖZ DİZİMİNE DİLBİLİMSEL BİR BAKIŞ, PROF. DR. GÜNAY KARAAĞAÇ, TÜRKÇENİN SÖZ DİZİMİ, KESİT YAYINLARI / 12, İSTANBUL-2009, 209 S.

PROF. DR. MUSTAFA ARGUNŞAH IN DİL VE EDEBİYAT YAZILARI

Türkçe Eğitimi Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans Programı Ders İçerikleri

İSLÂMİYET ETKİSİNDE GELİŞEN TÜRK EDEBİYATI İSLÂMİ İLK ESERLER SORU PROĞRAMI AHMET ARSLAN

» Ben işlerimi zamanında yaparım. cümlesinde yapmak sözcüğü, bir yargı taşıdığı için yüklemdir.

Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ. Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans Türk Dili ve Edebiyatı Afyonkarahisar Kocatepe

KIŞ WINTER 2011 SAYI NUMBER 3 SAYFA PAGE ÖZET

ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ. Yüksek Lisans Bilimsel Hazırlık Sınıfı Dersleri. Dersin Türü. Kodu

İDV ÖZEL BİLKENT ORTAOKULU SINIFLARINA KONTENJAN DAHİLİNDE ÖĞRENCİ ALINACAKTIR.

İÇİNDEKİLER 1: DİL VE DÜŞÜNCE ARASINDAKİ İLİŞKİ...

RUS DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI GÜZ PROGRAMI

Türkiye Türkçesi Ağızlarının Araştırılması Tarihi ve Ağız Atlasları (Görsel Sunum)

DERS KATEGORİSİ TEORİ+UYGULAMA (SAAT) Öğrencileri, öğrendikleri kurallar doğrultusunda konuşmaya yönlendirme.

5. SINIF TÜRKÇE DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ FİNAL PROGRAM VE GÖZETMENLİKLERİ CUMARTESİ

İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI. XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler

Karahan, Saim Osman (2011), Dobruca Kırım Tatar Ağzı Sözlüğü (1-2-3), Köstence-Romanya, 1682 s., ISBN:

OSMANLICA öğrenmek isteyenlere kaynaklar

ORTA DOĞU VE KAFKASYA UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

CÜMLE ÇEŞİTLERİ. Buna yükleminin türüne göre de denebilir. Çünkü cümleyi yüklemine göre incelerken yüklemi oluşturan sözcüklerin türüne bakılır.

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 10. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERSLER VE KUR TANIMLARI

DERSLER VE AKTS KREDİLERİ

Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi

I. BÖLÜM I. DİL. xiii

KİTÂBİYAT KARAHAN, AKARTÜRK (2013), DÎVÂNU LUGATİ T-TÜRK E GÖRE XI. YÜZYIL TÜRK LEHÇE BİLGİSİ, TDK YAY., ANKARA.

PROF. DR. AHMET BURAN IN TÜRKLÜK BİLİMİ TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ ADLI ESERİ ÜZERİNE

Baleybelen Müfredatı

Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı

ÜNİTE NO: VII YAPI BAKIMINDAN SÖZCÜKLER

GÖKTÜRK HARFLİ YAZITLARDA gali EKİ ÜZERİNE

DOÇ. DR. SERKAN ŞEN İN ESKİ UYGUR TÜRKÇESİ DERSLERİ ADLI ESERİ ÜZERİNE

03 Temmuz 2013 tarih ve 51 sayılı Üniversite Senato toplantısının 1 nolu karar ekidir.

EDEBİYAT FAKÜLTESİ Öğretim Yılı : RUS DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ GÜZ DÖNEMİ KESİNLEŞMİŞ HAFTALIK DERS PROGRAMI Dönem :GÜZ

ÖZGEÇMİŞ. Yüksek Lisans Tezi: Çin in Ming Döneminde Yapılmış olan Türkçe-Uygurca Sözlük: Ġdikut Mahkemesi Sözlüğü (1997 Ankara)

Dilbilgisi ve Dilbilim Yazıları Caner KERİMOĞLU

5. SINIF TÜRKÇE KELİME TÜRLERİ TESTİ. A) Ben ise yağmur yağmasını bekliyordum. Cümlesindeki isimlerin hepsi tekildir.

MUHARREM DAŞDEMİR VE OKLAMA YÖNTEMİYLE TÜRKÇENİN YAPISAL İŞLEVSEL SÖZ DİZİMİ ADLI ESERİ

Türk sözlük sistemi üzerine iki not. Ceval Kaya

10.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

c. Yönelme Hâli: -e ekiyle yapılır. Yüklemin yöneldiği yeri, nesneyi ya da kavramı gösterir.

DERS TANIMLAMA FORMU / Hakas Türkçesi. ARIKOĞLU E. (2007) Hakas Türkçesi, Türk Lehçeleri Temel Ders Kitabı

RUS DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI BAHAR PROGRAMI

Yrd. Doç. Dr. Ali GURBETOĞLU İstanbul Ticaret Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi

Kök, Gövde ve Kelime

karşılayan ögeler ekleşirken de 3. şahıs işaretsiz kalmaktadır. (örn.: sen çalışkan+//+sın Ali çalışkan+//+ø).

TÜRKÇE DİL BİLGİSİ KURALLARI-Dil Yapısı

Tezkire-i Şeyh Safî (İnceleme-Metin-Dizin) Cilt I

Örn: İddiamı ispat için, bu odanın duvarlarına gül. yazdırdım. Yüklem

Ders Adı : TÜRK DİLİ II: CÜMLE VE METİN BİLGİSİ Ders No : Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 3. Ders Bilgileri.

FIRAT ÜNİVERSİTESİ İNSANİ VE SOSYAL BİLİMLER FAKÜLTESİ/TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ/YENİ TÜRK DİLİ ANABİLİM DALI

ÖZGEÇMİŞ : : cuneyt.akin@hotmail.com

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 12. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

ÖZGEÇMİŞ. : :gungorelda@hotmail.com

Transkript:

TÜRKÇE YAZILARI Mustafa ÖNER, Türkçe Yazıları, Kesit Yayınları, İstanbul, 2011, 480s., ISBN:978-605-4117-64-2 Eyüp BACANLI * - Esma UĞUR * Gazi Türkiyat, Bahar 2013/12: 211-219 Bilimsel olgunluğa erişmiş, onlarca yayına imza atıp pek çok bilim adamı yetiştirmiş hocalarımızın ve meslektaşlarımızın makale ve bildiri türü çalışmalarının derli toplu neşredilmesi ülkemizde güzel bir bilimsel faaliyet olarak yıllardır yapılmaktadır. Bu tür yayınlar sayesinde bilim insanlarının makale ve bildirileri derli toplu olarak araştırmacıların hizmetine sunulmaktadır. Bu faydalı yayınlardan biri daha 2011 yılında Türkologların hizmetine sunuldu. Ege Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Mustafa Öner in 2011 yılına kadarki bütün makale ve bildirileri Kesit Yayınları ndan Türkçe Yazıları başlığıyla yayımlandı. Eserde, Öner in 31 makale ve bildirisi iki ana konu başlığı altında toplanmış: Dil Bilgisi ile Söz Varlığı ve Sözlük. Makalelerin 12 si Dil Bilgisi bölümünde, 19 u ise Söz Varlığı ve Sözlük bölümünde bulunuyor. Kitaptaki bütün makalelerin kaynaklar kısmı, kitabın sonunda toplanmıştır. Bu yazıda, Sayın Öner in kitabındaki makaleler, kitaptaki sırasıyla tanıtılmaya çalışılacaktır. I. BÖLÜM: Dil Bilgisi Türkçede İsimden Fiil Yapımı Üzerine Notlar (ss. 9-24) başlığını taşıyan makalede yazar, tarihî Türk dili yadigârlarındaki ve Türkçe sözlükteki örneklere dayanarak Türkçede söz yapımının morfolojik (söz + ek), sentaktik (söz + yardımcı söz) ve semantik (yeni anlamlı söz + yeni anlamlı söz) olmak üzere üç türü bulunduğunu belirtmekte ve üçüncüyü konunun kapsamı dışında tutmaktadır. İncelenen iki söz yapımı yöntemi, eklerin ve yardımcı fiillerin tarihî metinlerdeki sıklık ve oranlarını belirten istatistik rakamlarıyla ele alınmaktadır. Yazar, incelemesinin son kısmında isimlerde morfolojik yolla (yani eklerle) fiil yapımının dil tarihi içinde giderek azaldığı ve sentaktik yolla (yardımcı fiil kullanarak) söz yapımının giderek arttığı sonucuna varmaktadır. * Doç. Dr., TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü. E-posta: ebacanli@etu.edu.tr * TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü. E-posta: esmauguresma@gmail.com

212 E y ü p B a c a n l ı E s m a U ğ u r / G a z i T ü r k i y a t, B a h a r 2 0 1 3 /12 : 2 1 1-2 1 9 Türkçe Söz Diziminde Eklenme Yönündeki Yapılar Üzerine (ss. 25-30) başlıklı makale, Türkçenin morfolojik ve sentaktik dizilişleri arasındaki temel farkın vurgulanmasıyla başlar. Buna göre morfolojik dizim asıl öge (kök) + bağlı öge (ek) şeklinde gerçekleşirken, sentaktik dizim tamamlayıcı öge asıl öge (ör. sarı ağaç, ağacın yaprağı, ağacı kesmek) şeklinde ortaya çıkar. Yazar makalesinin ilk kısmında edatlaşma ve ekleşmeden söz eder. Buna göre Eski Türkçede zarf izi taşıyan yeni bir takım edatlaşmalar görülür. Örneğin, yir sayu bardıg her yere gittin cümlesinin orijinal anlamı Yer sayarak gittin dir. Bu cümlede zarf izi taşıyan sayu her (< sayarak) sözcüğü edatlaşmış ve orijinal yapıdaki yardımcı öge asıl öge dizilişi asıl öge yardımcı öge şeklinde yön değişmiştir. Yazar Eski Türkçe örneğinde önce birle, ınġaru gibi edatların oluştuğunu ardından bunların ekleşme sürecine (-la, - garu, -ra) girdiğini ele almakta ve çağdaş lehçelerden de benzer gramatikalleşme kalıplarına işaret etmektedir. Makalenin ikinci kısmında fiillerin yardımcı fiil ve oradan da bazılarının ekleşme yönünde gramatikalleşmesi ele alınmaktadır. Kagan bol- dizilişinde önceleri bol- bir asıl unsurken daha sonra ismi fiilleştiren bir yardımcı fiile dönüşmüştür. Benzer bir şekilde fiil + fiil dizilişinde önceleri ilk fiil yardımcı, ikinci fiil asıl öge konumundayken, ikinci fiilin bağımlı morfem olan yardımcı fiile dönüşmesiyle nitelemenin yönü değişmiştir: süle-yü bir- asker sevkedivermek. Zamanla yardımcı fiillerden bazıları zaman eklerine bile dönüşmüştür: Harezm. bara turur men gidiyorum ~ Çağ. tapadur mén buluyorum ~ Kıpçak. ala-dır-men alıyorum ; EAT alı yorur > alıyorur > Çağdaş Türkçe alıyor. Yukarıdaki örneklerde görüldüğü gibi bağımsız sözcükler önce edatlaşmakta veya yardımcı fiile dönüşmekte, ardından da ekleşme süreci başlamaktadır. Türkçede Edatlı (Sentaktik) İsim Çekimi (ss. 31-38) başlığını taşıyan makalede yazar, Türkçede morfolojik sıranın asıl unsur + yardımcı unsur (kök+ek+ek) şeklinde ancak sentaktik sıranın yardımcı unsur + asıl unsur şeklinde ilerlediği üzerinde durmaktadır. Sentaktik sıraya göre şekillenen kelime gruplarının iki istisnası olan birleşik fiil ve edat grubunun sentaktik değil morfolojik sıraya bağlı olduğunu belirten Öner, Türk dilindeki çekim edatlarını, isimleri fiillerle ilişkilendirme türlerine göre sınıflandırılmış ve karşılaşmalarda bulunmuştur. Burada, Türk dilinin bütün lehçe ve şivelerinden yapılan taramalar sonunda ile edatının yanı sıra, birle, kodı, sarı, tapa, teg (benzerlik), teg/çen (sınırlandırma) ve üçün çekim edatlarının da ekleştiği ve isim hal düzeni içine girdiği tespitine yer vermiştir. Yazar, ekleşme olmasa dahi, bunların edatlı (sentaktik) isim çekimi denebilecek bir başlık altında, ekli (morfolojik) isim çekiminin yanı sıra dâhil edilebileceğini ileri sürmektedir. Türkçede Çekim Edatlarının Karşılaştırma ve Sınırlandırma Bağlantıları (ss. 39-47) başlıklı makalede hem karşılaştırma hem sınırlandırma işleviyle kullanılmış 14 çekim edatı üzerinde durmaktadır. Bunlar çeşitli Türk dil ve lehçelerinde kullanılan

T a n ı t m a / T ü r k ç e Y a z ı l a r ı 213 ḳadar, teg, tekli, teki, teñ, deñlü, tegi, degin, daḳın, kibi, çen, çenli, çalkı ve ḫetlě edatlarıdır. Öner, karşılaştırma edatlarının zamanla sınırlandırma işlevi kazanmasını şema üzerinde şu örneklerle açıklar: Kişi at teg bardı Adam at gibi gitti, Kişi atka teg bardı Adam ata kadar gitti (s. 39). Yazar, çok daha yeni zamanlarda oluşan karşılaştırma işlevli (kimi, kadar, tekli, denli, çenli, çaklı, hatlı) edatların bile sınırlandırma işlevine geçişi, böyle bir nöbetleşme kanalının Türk dilinde başından beri var olduğu ihtimalini güçlendirdiğini ve dolayısıyla daha eski şekiller olan teg, tegi gibi edatların, hem karşılaştırma hem sınırlandırma işlevleriyle paralel kullanılmasını, istisnaî ve standart dışı durumlar saymak yerine, dilde karşılaştırma ve sınırlandırma işlevlerinin iç içe duruşuna bağlamanın daha uygun olduğunu belirtir. Sayın Öner Türkçede -lig > -li Ekli Niteleme Sözlerinin Edatlaşması (ss. 49-59) başlıklı makalesinde niteleme sözlerindeki yönün aksi istikamete dönmesi ve gerideki isme yönelmesini ele almaktadır. Yazar bu durumu söz dizimi (sentaks) yönünden eklenme (morfoloji) yönüne dönüş olarak ifade eder ve ele alınan -lig > -li ekinden kalıplaşmış ve gibi, kadar anlamı taşıyan çaḳlı, deñli, meñizlig, sıyaḳlı; sebep ve vasıta anlamı bildiren arḳalı ile, sayesinde, sayalı için, ötürü, sebepli için, ötürü ; yer-zaman sınırlandırması bildiren berili beri, itibaren, deñli kadar, dek, yerli kadar gibi toplam 44 edat üzerinden bu gelişmenin örneklerini vermektedir. Türkçede dan / den Edatı (ss. 61-65) başlıklı makalede, etimolojisi Eski Türkçedeki teg edatına uzanan dan/den edatının Dede Korkut Kitabındaki sabadanca sabaha dek, öyledence öğleye dek sözcük biçimlerindeki varlığı, Gagauz Türkçesi ve Rumeli ağızlarındaki kullanımı üzerinde durulmakta ve Türkologların açıklamalarına yer verilmektedir. Yazar, -mati Gerundiyumu Hakkında (ss. 67-75) başlığını taşıyan makalesine, Türkçede gerundiyumların basit (ör. -p, -u/-ü, vb.) ve birleşik görünümlü (ör. -dıkta, - maksızın, vb.) yapıları olduğunu vurgulayarak başlamaktadır. Ardından Türkoloji literatüründe ekin etimolojisiyle ilgili tartışmalara yer veren Öner, kendi varsayımını şöyle ortaya koyar: -matı/-meti gerundiyumu, bizce, daha önceki bir iç içe birleşik cümle yapısına dayanmaktadır. Aslında, faili teklik 3. şahıs olan yardımcı cümleden gelişen bu zarf kuruluşu, Göktürk abidelerindeki örneklerde, -ma olumsuzluk eki + -tı görülen geçmiş zaman eki kalıplaşmasından sonraki safhada, -matı/-meti gerundiyumunu meydana getirmiş olmalıdır (s. 71). Öner bu iddiasını Türkçede 3. şahıs çekimli cümlelerin (şıpsevdi, külbastı, vb) kalıplaşması ve -miş ekine -casına/- cesine genişlemiş eşitlik ekinin eklenmesiyle (ör. gelmeyecekmişçesine) açıklar. Yüklem eki olan -mxş ile eşitlik eki olan -CAsInA nın birleşmesiyle -mxşcasina zarf fiil eki ortaya çıkmıştır. Öner, bu durumun Türkçede cümlenin bir var olma bilgisinin, nihai olarak isim olduğunu gösterdiğini belirtir (s. 72). Türkçede -prak Zarf-Fiili (ss. 77-80) başlıklı makalede önce Türkçede karşılaştırma ve üstünlük sıfatı türeten -rak ekinin etimolojisiyle ilgili görüşlere ve

214 E y ü p B a c a n l ı E s m a U ğ u r / G a z i T ü r k i y a t, B a h a r 2 0 1 3 /12 : 2 1 1-2 1 9 çeşitli lehçelerdeki kullanımlarına örnekler verilmektedir. Ardından bu ekin -U ve -p zarf fiil eklerinde de bir takım karşılaştırma anlamlarıyla kullanıldığı ve zamanla Batı Türkçesinde -U zarf fiil ekinin -U-rAk şekline, Özbekçe ve Tatarca gibi lehçelerde ise - prak biçimini alarak zarflarda karşılaştırma anlamı belirttiğini ifade eder. Krş. Özbek. tartinib çekinip ve tartinibrok biraz çekinip ; Tatar. yaratıp severek ve yaratıprak daha fazla severek. Yazarın sonraki iki yazısı Tatarca Kısa Dil Bilgisi (ss. 81-165) ve Başkurtça Kısa Dil Bilgisi (ss. 167-230) başlıklarını taşır. Sayın Öner, bu çalışmalarında sırasıyla bu dillere adını veren halkların tarihleri ve kullandıkları alfabeler hakkında bilgi verdikten sonra kısa ama açıklayıcı dil bilgilerini yazmıştır. Dil bilgisi yazılarında Tatarca ve Başkurtçanın fonetik, morfolojik ve sentaktik özelliklerini ele almıştır. Tatarca kısmının sonunda selamlama, kutlama gibi günlük konuşma metinleri ve edebi metinlerle de sunulmuştur. Kırım-Tatar Türkçesinde Sıfır Morfem (ss. 231-235) başlıklı yazıda Kırım Tatarcasındaki bir gramer anlamı taşımakla birlikte, bir göstericisi bulunmayan dil biçimleri olan sıfır morfem ler ele alınmıştır. Sayın Öner, isim çekimindeki sıfır morfemlere örnek olarak yalın halde (redaktorø yavaş yerinden turdı), sıfatlarda (onıŋ ösükø sarıø kaşları), zarflarda (yüzükoyunø yattım), seslenme (vocative) halinde (Emşire!Ø), belirsiz nesne halinde (men bir şeyø aytkanda), belirsiz ilgi halinde (karıncaø kadar), ilgi öbeğinde (bizim ZemineØ), unvan (titulative) öbeğinde (TurgunbayØ aka), tekrar öbeğinde (sık sıkø urıp başladı) sıfır morfem olduğu ifade edilmektedir. Fiil çekiminde ise sıfır morfemler olarak isim cümlesinde geniş zaman (olar siyahø ve pek uzunlarø), 2. tekil şahıs emir ekinde (ketmeø), 3. kişi belirticisinde (er kes aşağı tikildiø) gibi örnekler verilir. Sayın Öner, Kırım-Tatar Türkçesi için gösterilen bu sıfır morfemli dil bilgisi anlam ve işlevlerinin diğer Türk yazı dilleri için de genelleştirilebileceğini öne sürebiliriz der. Biz bu makaledeki yalın hal, belirsiz nesne hali, 2. tekil şahıs emir eki ve fiil çekiminde 3. şahıs ekleri gibi sıfır morfemlerin varlığını kabul etmekle birlikte diğerlerine ihtiyatla bakıyoruz. Bazı dünya dillerinde sıfat veya zarfları gösteren genelleşmiş özel ekler olabilir ama Türk dillerinde sözcük türünün geneline yayılmış bu tür ekler olmadığı için aşikâr bir sıfat ve zarf ekinin olmadığı bütün sözcüklerde sıfır morfem bulunduğu varsayımına kuşkuyla yaklaşıyoruz. Bazı örnekleri de sıfır morfem yerine eksiltiyle (ellipsis) açıklamak mümkündür. Örneğin ilgi öbeğinde bizim Zemine+miz anlamındaki bizim Zemine biçimini, olar siyah ve pek uzunlar cümlesinde ek fiilin düşürülmüş olması gibi örneklerde sıfır ek yerine, envanterde var olan bir morfemin kullanılmamasından söz etmek gerektiği kanısındayız. Sayın Öner, Kuzey Batı Türkçesinde -ni Ekli Zaman Zarfları (ss. 237-244) başlıklı makalesinde Eski Türk yadigarlarında görülmeyen ama Kuzey Batı Türkçesi adı verilen Tatarca, Başkurtça, Karayca ve Karaçay-Balkarcada kullanılan -ni ekli

T a n ı t m a / T ü r k ç e Y a z ı l a r ı 215 zaman zarfların kaynağını çeşitli örnekler temelinde ele alır. Yazarın vardığı sonuçlar şunlardır: Zaman zarflarında görülen bu -ni eki, nesne haliyle birleştirilmiş ve bu gelişmenin Slav dilleriyle olan ilişkilere dayandığı görüşü öne sürülmüştür. Adı geçen Kuzey Batı Türkçesindeki -ni ekli zaman zarflarının Genel Türkçedeki tam karşılıkları arkaik -n instrumental eki veya sentaktik birle ekleşmesi ile görülmektedir. Bu dil alanında en yakın komşu olan Çuvaşçada datif-akkuzatif halleri, tek bir morfeme dayanır, bu isim hali -na/-ne şekli de olan bir ektir ve bu şekilden kalıplaşan Çuvaşça zaman zarfları vardır. Kuzey Batı Türkçesinin ortak dil alanında bulunduğu Fin dillerinde -ne komitatif veya -na/-ne essive hal ekleriyle kalıplaşmış yer ve zaman zarfları vardır. Kuzey Batı Türkçesinde örnekleri görülen - ni ekli zaman zarfları, eski dil anıtlarında bulunmayan şekillerdir. Dolayısıyla bu -ni ekli zaman zarfları aynı dil ortamının paylaşıldığı Çuvaşça ile Fin dillerinin analojik etkisinde gelişmiş yeni şekiller olmalıdır. Analoji ağır bastığı için akkuzatif ni ekinin zarflaşmasından söz etmek şu durumda pek uygun görünmemektedir. (s. 243-244). II. BÖLÜM: Söz Varlığı ve Sözlük Sayın Öner Yarlık Sözü Hakkında (ss. 245-251) başlıklı makalesinde yarlıka- (< yarlıg-ka-) fiilinin kökenini oluşturan yarlık sözcüğü üzerinde durur. Öner, yarlıg ve yarlıka- sözcüklerinin kökeninde yine fiilden yapılmış bir ad olan yarı yardım sözcüğünün bulunuyor olması gerektiğini ancak yarı-lıġ ve yarı-lıḳ etimolojisindeki en büyük eksikliğin yarı yardım biçiminin Karahanlıca metinlerden önce karşımıza çıkmayışı olduğunu belirtir. Yazar, Türkçede yardım Sözü Köken Bilgisi ve Kavram Alanları (ss. 253-258) başlıklı makalesinde yardım sözcüğünü dünya dillerindeki türdeşlerinin etimolojisiyle yani evrensel anlam olaylarından hareketle açıklar. Buna göre İng. half ve Alm. halb yarım sözlerinin etimolojik kökenleri için Hint-Avrupa dillerindeki Ger. halb, Gotça halbs, Proto Ger. *halbas, Eski İng. healf, verilmektedir. Dolayısıyla Türkçe yardım sözcüğü de başlangıçta yarım, yarı anlamına gelen yarı sözcüğüne - dam yapım ekinin eklenmesiyle ortaya çıkmış olmalıdır. Barış-/Barış Sözü Hakkında (ss. 259-264) başlıklı makalede barışmak ve barış sözcüklerinin karşılıklı gidip gelmek > uymak, uyuşmak, anlaşmak > barışmak şeklinde ortaya çıkan semantik ilerlemenin sonucunda bugünkü anlamlarını kazanmış kelimeler oldukları değerlendirilmektedir. Orhun Yazıtlarındaki içik- Üzerine (ss. 265-268) başlıklı makalede iç iç isminden, olmak anlamı taşıyan -k isimden fiil yapım ekiyle elde edilmiş bir kelime olan içik- kendi özgürlüğünü düşmana vererek teslim olmak, otoriteye boyun eğmek fiilinin Orhun abidelerindeki kullanımı ve anlamı ele alınmaktadır.

216 E y ü p B a c a n l ı E s m a U ğ u r / G a z i T ü r k i y a t, B a h a r 2 0 1 3 /12 : 2 1 1-2 1 9 Or ~ Tor ~ Çor Sözleri Hakkında (ss. 269-272) başlıklı makalede Türk yazı dili boyunca, çok önceden dallanmış (diferansiyelleşmiş) şekilleri görülen ve semantik olarak yükseklik kavramıyla ilişkili olan or ~ tor ~ çor şekillerinin etimolojik yapıları ve Türkçedeki kullanımları üzerinde durulmaktadır. Türkçede Soru ve Belirsizlik (ss. 273-282) başlığını taşıyan makalede belirsizlik zamirlerinin Türkoloji literatüründe genellikle soru zamirlerinden elde edilen biçimlerinin dikkate alındığını, ancak belirsizliğin Türkçede hem soru hem de çokluk kavramlarından beslendiği belirtilerek konu çeşitli Türk dil ve lehçelerinden örneklerle açıklanmaktadır. Orta Türkçe Söz Varlığı Denemesi (ss. 283-299) başlıklı makalede Dede Korkut Kitabındaki 352 fiille sınırlı söz varlığı, Çağdaş Türk Lehçeleri ile karşılaştırılmıştır. Araştırmanın sonucunda üç lehçe arasında yoklanan 352 tane Dede Korkut fiilinin sadece yüzde 15 kadarının tamamen farklı söz varlığına dayandığının belirlendiğini ifade eden yazar İstanbul, Kazan ve Taşkent gibi birbirinden uzak merkezlerde Dede Korkut fiillerinde %85 oranında ortaklık ve denklik ilişkisi bulunduğunu, Tatarca ve Özbekçe arasındaki ayrılığın ise yüzde 2-3 oranında kaldığını belirtir. Yazar, Kâşgarlı Mahmud ve Panteleymon Krestoviç Juze (Al-Jawzi Bandali Saliba) (ss. 301-308) başlığını taşıyan makalesinde önce Arap asıllı Sovyet Arabistlerinden biri olan Panteleymon Krestoviç Juze un hayatı ve eserleri hakkında bilgi verir. Ardından bu Sovyet bilgininin Kaşgarlı Mahmut ve eseri hakkındaki ilginç görüşlerini dikkatlere sunar. Panteleymon K. Juze, DLT de geçen bazı cümlelerden hareketle Kaşgarlı Mahmud un o dönemde Arap olmayan Müslümanların Arap mağrurluğuna karşı reaksiyoner tutumunu ifade eden Şuubiye fırkasına bağlı olduğunu iddia etmiş ve Türkler açısından Divanü Lugati t-türk adlı eserin önemine değinmiştir. Sayın Öner Bugünkü Kıpçak Türkçesi Ortak Söz Varlığı Denemesi (Seyfi Sarayî nin Fiilleri Üzerine) (ss. 309-340) başlıklı makalede günümüzden yaklaşık 700 yıl önce (1319) yazılan Seyfi Sarayî nin Gülistan Tercümesi nde kullanılan 389 fiilinin günümüz Kıpçak lehçelerinden Tatarca, Başkurtça ve Karaçay-Balkarcadaki denkliklerini, tablo içinde Türkiye Türkçesi ve Rusça karşılıklarını da sunarak araştırmaktadır. Ses ve anlam bakımından aynılık ilişkisi 46 fiilde (%12) görülmektedir. Değişken ses denkliği kapsamında çok basit ses farklarıyla birbirinden ayrılan fiillerin sayısı 112 dir ve oransal karşılığı %29 dur. Tek ses farklı denklik kapsamında 132 fiilin (%34) bugünkü Kıpçak Türkçesinde ortak olduğu tespit edilmektedir. Kökeni aynı olan denklik kapsamında 25 fiil (%6) sıralanmaktadır. Eş anlamlılık denkliği kapsamında 74 fiilin (%19) ses ve şekil olarak birbirinden farklı fakat eş anlamlı fiillere dayandığı tespit edilmiştir. Tamamen farklı fiiller kısmında ise yukarıdaki denkliklerden sonra tamamen farklı fiilin kalmadığı belirtilmektedir. Yani 700 yıl önce yazılan Gülistan Tercümesi ndeki fiillerin çağdaş Kıpçak lehçelerindeki ses ve anlam denkliği %81 iken eş anlamlılık

T a n ı t m a / T ü r k ç e Y a z ı l a r ı 217 ilişkisi de %19 çıkmaktadır. Bu karşılaştırma bugünkü Kıpçak Türkçesinin dil bütünlüğünü yansıtmaktadır. K. K. Yudahin Sözlüğüne Göre Kırgızca Söz Varlığı (ss. 341-350) başlıklı makalede Kırgızcada söz varlığının Türkçe ve yabancı tabakaları hakkında kısaca bilgi verildikten sonra Yudahin in sözlüğündeki sözcüklerin özellikleri sıralanmaktadır. Buna göre Yudahin in sözlüğündeki 22.644 maddenin %84,3 ü Türkçe tabakaya mensuptur. Bunların sözcük türlerine göre rakamsal ve oransal karşılığı şöyledir: 10.933 ü (%48,2) isim, 7.972 si (%35,2) fiil, 165 i (%0,7) edat, 93 ü (%0,4) ise zamirdir. Arapça alıntılar 994 (%4,3), Farsça alıntılar 943 (%4,1), Rusça alıntılar 1508 (%6,6), Çince alıntılar 19 (%0,0), Moğolca alıntılar 15 (%0,0). Başkurtça Söz Varlığı Üzerine Notlar (ss. 351-360) başlıklı makalede Başkort Tělěněñ Hüzlěgě adlı sözlükteki söz varlığı önce Türk dil tabakasına ait sözcükler ve fonetik özellikleri hakkında bilgi verilmekte, ardından alıntı tabakayı oluşturan sözcüklerin nicelik değerleri alındıkları dillere göre değerlendirilmektedir. Buna göre Başkurtçada Arapça alıntı 2.577 (%6,9), Farsça alıntı 543 (%1,4), Rusça alıntı 7.038 (%18,9) sayı ve oranlarına karşılık gelir. Sayısı tam bilinmemekle birlikte Moğolcadan geçen 16 kelime hakkında bilgi verilir. Sayın Öner, ayrıca Başkurt yazı dilinin Tatarcadan ayrıldığı yönlerine işaret eder. Sayın Öner, Sibirya Tatarcası Söz Varlığı Üzerine Notlar (ss. 361-365) başlığını taşıyan makalede Sibirya Tatarcasının ünlü uzmanı Prof. Dr. Dilara Garifovna Tumaşeva nın otuz yıl boyunca derlediği ve yayımladığı dil malzemesi temelinde Sibirya Tatarcasındaki bazı sözcüklerin etimolojisini ve anlamlarını Eski Türkçe ve Oğuzcayla karşılaştırmalı olarak ele almıştır. Karay Türkçesinde Eski Unsurlar (ss. 367-371) başlıklı makalede Karay Türkçesindeki yer-suv vatan, anayurt, boy yalnız, tek, müstakil, tiril- yaşamak, astrı çok, pek çok, biyan- sevinmek, kěrti gerçek, ḳol- istemek, sortun sonra, těrk tez, çabuk, tabu teşekkür, minnet sözcüklerinin anlamları, diğer Türk dil ve lehçelerindeki denklikleri hakkında bilgi verilmektedir. Tatar, Başkurt ve Kazak Sözlükleri (ss. 373-389) başlığını taşıyan makalede başlıktaki her bir Türk dilinin pek çok sözlüğü hakkında bilgiler verilmektedir. Tatarcanın 11 elyazması, 3 açıklamalı sözlüğü, 13 Tatarca-Rusça, 15 Rusça-Tatarca, 9 ağız, 5 deyim, 11 terim, 7 yazım, 2 özel ve 6 diğer sözlükleri tanıtılmaktadır. Başkurtçanın 2 açıklamalı, 2 Başkurtça-Rusça, 5 Rusça-Başkurtça, 7 yazım, 11 terim, 4 ağız, 2 diğer ve 3 özel sözlüğü tanıtılmaktadır. Kazakçanın 2 açıklamalı, 4 Rusça- Kazakça, 6 Kazakça-Rusça, 2 ağız, 6 terim, 2 deyim, 6 özel ve 6 diğer sözlüğü tanıtılmaktadır. Sayın Öner, bu sözlüklerden önemli olanlarını genişçe anlatmıştır. Türkçe-Rusça İlişkilerine 1552 Dönüm Noktasından Bir Bakış (ss. 391-400) başlığını taşıyan makale Avrupa Rusyası nın kısa tarihiyle başlıyor. O bölgede egemenlik kuran Hazarların dilinin Rusçayı ne ölçüde etkilediği çok net değildir.

218 E y ü p B a c a n l ı E s m a U ğ u r / G a z i T ü r k i y a t, B a h a r 2 0 1 3 /12 : 2 1 1-2 1 9 Rusçadaki Türkçe unsurlar meselesi 9. yüzyıla kadar gitmektedir. Elizaveta N. Şipşova nın tespitlerine göre Türkçeden Rusçaya 1507 sözcük geçmiştir. Günay Karaağaç Rusçada 508 Türkçe kelimenin bulunduğunu tespit etmiştir. 1552 de Kazan ın düşmesiyle birlikte Türkçeden Rusçaya doğru olan dil ilişkilerinin yönü tersine dönmüş ve Rusça zamanla Türkçeyi kuşatmıştır. Sayın Öner yazısının kalan kısmında büyük Tatar şairi Abdullah Tukay ın şiirlerindeki Rusça unsurlar hakkında bilgi vermektedir. Buna göre Tukay ın kullandığı 3500 civarındaki söz varlığının 126 sı yani %3-4 kadarı Rusçadan alınmıştır. Öte yandan Sovyet Tatar şairi Hesen Tufan ın şiirlerinde Rusça sözcük oranı % 14-15 e yükselmektedir. Yazar, Rusçadaki Türkçe ve Abdullah Tukay ın şiirlerindeki Rusça bazı kelimeleri örnek olarak vermektedir. Tatarca-Rusça İlişkilerinde Geri Dönen Alıntılar (ss. 401-405) başlığını taşıyan makalede önce Tatarcadan Rusçaya geçmiş fakat daha sonra Rusçadan tekrar geri alınmış bazı kelimeler üzerinde durmaktadır. Makalede ele alınan kelimeler şunlardır: bergamot bey armudu (< Türk.-Tatar. beg armutı), karandaş kurşun kalem (< Türk.-Tatar. kara+taş), kazna hazine, devlet kasası (< Türk.-Tatar. hazine), kiosk dükkan, büfe (< Türk.-Tatar. köşk), saray ambar, odunluk, depo (< Türk.- Tatar. saray), stakan bardak (< Türk.-Tatar. tustugan), mayak sembol, kararlaştırılmış bir işaret (< Türk.-Tatar. baydak ~ bayrak), tamojnya gümrük (< Türk.-Tatar. tamga), tovar mal (Türk.-Tatar. tavar). Türkçede Rumca ve Yunanca Alıntılar Üzerine (ss. 407-413) başlıklı makalede yazar önce Yunan ve Rum kelimelerinin kökeni, Rum adının etnonim ve toponim olarak kullanımı, Türk-Rum ve Yunan dil ilişkileri üzerinde durmaktadır. Bunların yanı sıra yazar, standart Türkiye Türkçesinde yer alan denizcilik terimleri, bitki adları ve deniz canlıları gibi terimlere ve tıptan felsefeye kadar birçok bilim dalında kullanılan Rumca ve Yunanca kökenli terimlere yer vermektedir. Fincedeki Türkçe Alıntılar (ss. 415-425) başlıklı makalede Suomen kielen etymologinen sanakirja başlıklı Fince etimolojik sözlüğünde Türk dillerinden geçtiği belirtilen 118 sözcük hakkında bilgi verilir. Buna göre Finceye Çuvaşçadan 39, Türkçe/Osmanlıcadan 28, Tatarcadan 26, Başkurtça, Kırgızca ve Yakutçadan 5 er, Uygurca ve Çağataycadan 4 er, Kazakça ve Türkmenceden de 1 er sözcük geçmiştir. Sayın Öner adı geçen sözlükte bulunan ve Rusça yoluyla geçen bazı Türkçe sözcükleri sıraladıktan sonra bu sözlükte Türkçe kökenleri belirtilmemiş ama Rusça yoluyla geçmiş 56 kelimenin de listesini vermektedir. Fin Destanı Kalevala daki Türkçe Alıntılar Üzerine (ss. 427-434) başlıklı son makalede Finlilerin meşhur destanı Kalavela da geçen bazı sözcüklerin Türkçe kökenleri tartışılmaktadır. Bunlar şu sözcüklerdir: humala (< ET kumlak) sarhoşluk, kalja (Tü. kalya) evde yapılan ve az alkollü bir bira, kasakka (< Tü. kazak) serbest adam, kauhtana (< Tü. kaftan) kaftan, kurikka (Rus. kurik < Tü. kürek) kürek, kusakka (< Tü. kuşak) kuşak, piika (< Tü. bike prenses ) hizmetçi, siima (< Rus.

T a n ı t m a / T ü r k ç e Y a z ı l a r ı 219 sima < Tü. sim tel ) kırbaç, toveri (Rus. tovarişç yoldaş < davarcı < Tü. tavar mal ) yoldaş. Sayın Öner in yukarıda özetlerini sunduğumuz Türkçe Yazıları isimli kitabındaki makalelerin kaynakçası makalelerden süzülmüş ve derli toplu olarak kitabın sonunda verilmiştir (ss. 435-459). Ayrıca makalelerdeki eklerin, terimlerin, akımların, yazar, dil, lehçe, yer, kavim ve soy adlarının dizini de kitabın en sonunda sunulmuştur (ss. 461-480). Sayın Öner i kitabından dolayı kutluyor ve nitelikli yayınlarının artarak sürmesini diliyoruz.