SULAMA BİRLİKLERİ VE YASASI DÜZENLENMEDEN TÜRKİYE'DE SU YÖNETİMİ DÜZELMEZ 1 Ekim 2013 topraksuenerji- DSİ, 1.8 milyon hektar tarım alanındaki sulama sistemlerini büyük bir oranda sulama birliklerine devretti. 1993 yılında başlayan bu çalışma peyder pey devam etti. Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü'nün sulama alanındaki özelleştirme çalışmaları nedeniyle Dünya Bankası, Türkiye'yi örnek ülke olarak gösterdi. Ancak daha sonra Dünya Bankasının Türkiye'deki su ve sulama yönetimi için 2007 yılında hazırladığı raporda " Sulama Birliklerine devrin biraz hızlı olduğundan ve bu nedenle istenilen verimlilikte çalışmadığından söz edildi.. DSİ halen Sulama tesislerinin %95'ini devretmiş bulunuyor. Bu devir işlemi için Dünya Bankası'nın makine teçhizat alımı ve amaçlı olarak Türkiye'ye 37.5 milyon dolarlık kredi desteği sağladı. Ancak Sulama Birliklerinin sorunları artarak kriz boyutuna ulaştı Halen ülke genelinde 388 aktif sulama birliği bulunuyor ve bunların 137 tanesinin pompaj sulaması diğerleri ise cazibeli sulama gerçekleştiriyor. 1
Türkiye deki 388 sulama birliğinden 133 ünün bir araya gelerek oluşturduğu SUBİRDER, enerji ve personel konusunda yaşanan sıkıntıların had safhaya ulaştığını ve bu sıkıntıların çözümlenmemesi halinde birliklerin kapanacağını öne sürüyor. SUBİR DER Başkanı Mehmet Ergücen sorunları konusunda şunları söylüyor Türkiye deki 388 sulama birliği, ülkenin sulanabilir alanı olan 4 milyon 800 bin hektardan 3 milyon 800 bin hektarına tekabül ediyor. Diğer kalan 1 milyon hektar alan ise sulama kooperatifleri, belediyeler, mahalli kuruluşlar tarafından gerçekleştiriliyor. 388 sulama birliğimizden 137 tanesinde pompaj sulama var. Diğerleri ise cazibeli sistemle çalışıyorlar. Sıkınıtımız çok. Bir taraftan enerji ve elemanlar, diğer taraftan drenaj, çoraklanma gibi sıkıntılarımız var. Enerjide KDV nin yüzde 1 e indirilmesi, yüzde 30 destekleme verilmesi gibi önerilerimiz bulunuyor Ergücen Bizim Sulama Birlikleri olarak iki tane ana sorunumuz bulunmaktadır. Biri enerji (pompalı sulama birlikleri) diğeri de 5620 sayılı norm kadro uygulamasından dolayı daimi işçi statüsüne tabi olmamız. Ve bu nedenle sulama birliklerine aşırı bir yük getirmektedir. Hatta şu anda çoğu birliklerimizin bütçeleri bile tutturamıyorlar.şu anda Kanundaki yüzde 30 luk oranın çok çok üstünde personel harcamaları bulunmaktadır. Bundan dolayı da ciddi sıkıntılar yaşanmaktadır dedi. Norm fazlası personel belediyelere, mahalli birimlere veya bakanlıkların gibi bu kesimlere aktarılmasını istiyoruz.yılda 4 milyon TL gibi bir enerji faturası gelmektedir.buda ciddi bir maliyet. Biliyorsunuz enerjinin fiyatları çok yüksek olmasıyla birlikte ciddi sıkıntılar yaşanmaktadır. ġu anda Elbistan Sulama Birliğimiz kapanmayla karģı karģıya diye konuştu 800 Milyon TL Elektrik Borcu 2
Tarım alanlarının sulanabilmesi için kurulan Sulama Birlikleri çiftçiden tahsilat yapamayınca elektrik dağıtım şirketlerine 800 milyon liralık borcunu ödeyemedi. Sulama Birlikleri nin elektriği kesilirse 2 milyon çiftçinin 410 bin hektarlık tarım alanı susuz kalacak. Türkiye de tarım alanlarının sulanabilmesi amacıyla kurulan Sulama Birlikleri borç batağına girdi. 2 milyona yakın çiftçinin 410 bin hektarda yaptığı sulamanın Maliye, SGK, elektrik ve personel borcu 800 milyon liraya ulaştı. BU DEVĠR ĠLE TRĠLYONLUK TASARRUF EDĠLDĠĞĠ SÖYLENMĠġTĠ DSİ eski genel Müdürü Doğan Altınbilek bundan 15 yıl önce DSİ tarafından sulanan 2 milyon 164 bin hektarlık alanın 1 milyon 800 bin hektarlık bölümünün, sulama birlikleri ve kooperatiflere devredilerek, sulama işletmesini özelleştirildiğini belirterek şöyle konuşmuştu; "Bugün ülkemizde 300'e yakın sulama birliği var. Yenileri de kuruluyor. Mevcudun yüzde 83'ü çiftçilerimize devredildi. Böylece Türkiye'nin en büyük gizli özelleştirmelerinden birini gerçekleştirdik. DSİ, bu sulama faaliyetlerini özelleştirmekle 3 bin personelin başka alanlara kaymasını sağlamıştı. 1998 yılında personel gideri olarak 6.3, enerji gideri olarak da 2 trilyon lira kaynak tasarrufu sağladık. Hedefimiz, 2000 yılına kadar tüm alanların işletmesinin devredilmesi.' Eski Genel Müdür'ün belirttiği gibi 2000 yılına kadar olmasa da bugüne kadar hemen hemen tüm alanların işletmesi devredildi. Ancak devredilen işletmelerin sorunları artarak birçok sulama birliğini kapanma noktasına taşıdı. 6 Sulama Birliği kendilerinin feshi için DSİ Genel Müdürlüğüne başvurdu. 3
SULAMA BĠRLĠKLERĠ KANUNU Ülkenin su kaynaklarının rasyonel, etkin ve verimli kullanımının sağlanması, çiftçilerce kullanılan suyun yönetimini kontrollü olarak kendilerine verilmek suretiyle katılımcılığın sağlanması amacıyla 2011 yılında 6172 sayılı Sulama Birlikleri Kanunu çıkarılmıştır. Bu amaç ; söz konu yasanın Amaç ve Kapsam başlıklı 1. Maddesinde (1) Bu Kanunun amacı; ülkenin su varlık ve kaynaklarının rasyonel kullanımı maksadıyla umumi sulardan faydalanmak üzere Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından inşa edilmiş veya halen inşa edilmekte olan ya da inşa edilmesi planlanan sulama tesislerini gayelerine uygun şekilde kullanmak, işletmek, Devlet Su ĠĢleri Genel Müdürlüğünün onayını almak suretiyle iģlettirmek, bu tesislerin bakım, onarım ve yönetim sorumluluğunu yürütmek, tesisi geliģtirmeye yönelik yeni projeler yapmak, yaptırmak veya tesisi yenilemekle görevli sulama birliklerinin kuruluşu, organlar ile görev ve yetkilerini düzenlemektir. (2) Sulama birlikleri kamu tüzel kişiliğine sahip olup, bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde özel hukuk hükümlerine tabidir. şeklinde ifade edilmiştir. İlgili maddenin gerekçesinde; Devletin esas görevinin, ülkenin çeşitli sektörlerine alt yapı tesislerini sağlamak olduğu, sosyoekonomik bu nev i tesislerin işletilmesini Devletin yüklenmesi halinde hem pahalı olduğu, hem de hizmette istenen sürat ve verimliliğin yeterince sağlanamadığı, oysa tesislerin, istifade edenler tarafından işletilmesi durumunda daha koruyucu ve özenli kullandıklarının gözlendiği, bu nedenle kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılan bu nitelikli tesislerin onlardan istifade eden kişiler tarafından işletilmesi amaçlanarak Anayasa nın 168. Maddesi doğrultusunda demokratik katılımcılığı sağlayan yerel sivil toplum örgütü olarak ve mahalli idareler sınırları ile bağlı olmayan sulama birlikleri adı altında kurulacak birliklere devrinin ön görüldüğü, bu birliklerin yaptığı işlerin kamu hizmeti niteliği taşıması nedeniyle birliklerin kamu tüzel kişiliğine haiz olmasının hüküm altına alındığı belirtilmiştir. BU KANUNDAKĠ DEĞĠġĠKLĠK ÖNERĠLERĠMĠZ DAHA SONRA SUNULACAKTIR SONUÇ : Türkiye'de yeniden oluşturulmaya çalışılan Su Yönetimi yapısında Su Yönetimi Genel Müdürlüğünün kurumsallaşmasından Havza Yönlendirme Kurulu, Havza Yönetim Heyetleri ve Havza Su Tahsisi Heyetlerinin oluşturulmasına kadar birçok çalışma yapılmaktadır. Tüm bu çalışmaların önemi gözardı edilemez. Ancak suyun %75'ini kullanan su kullanıcı örgütlerinin kurumsal yapılarının güçlendirilmesi ve bu örgütlerle ilgili yasa ve yönetmeliklerinin düzenlenmesi gerçekleşmeden SU YÖNETİMİNDEKİ YENİDEN YAPILANDIRMA ÇALIŞMALARI ÇOK BÜYÜK BİR EKSİKLİK TAŞIYACAKTIR. Bu sürekli kötüye giden durum havza bazlı entegre yönetimden merkezi planlamaya kadar yakın gelecekte genel su yönetimini zorlayacaktır. Bu çok büyük ve kökleşmiş sorunların çözümündeki zorluklar bu alandaki ilerlemeyi yavaşlatacaktır. 4
Kısaca Sulama Birlikleri Yasası Düzenlenmeden ve birliklerin kurumsal yapısı güçlendirilmeden su yönetimi yapısı için yapılan çalışmalar eksik ve yetersiz olacaktır. topraksuenerji 5