ANKARA İLİ DELİLER KÖYÜNDEKİ EVLİ ERKEKLERİN AİLE PLANLAMASI İLE İLGİLİ BİLGİ TUTUM VE DAVRANIŞLARI

Benzer belgeler
DÜŞÜKLER VE ÖLÜ DOĞUMLAR 6

Niğde Doğumevi'nde Doğum Yapan Kadınların Aile Planlaması Konusundaki Bilgi Tutum ve Davranışları

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuçlar: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT Rational Drug Usage Behavior of University Students Objective: Method: Results:

Van il merkezinde evlenme başvurusunda bulunan çiftlerin kontrasepsiyon bilgi durumları

TNSA-2003 Bölge Toplantısı-VII DOĞURGANLIK AİLE PLANLAMASI DOĞURGANLIK TERCİHLERİ

Turgut Özal Tıp Merkezinde Çalışan Evli Kadınların Doğurganlık Özellikleri ve Gebeliği Önleyici Yöntem Kullanımları +

ABSTRACT $WWLWXGHV 7RZDUGV )DPLO\ 3ODQQLQJ RI :RPHQ $QG $IIHFWLQJ )DFWRUV

2013 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması

TNSA-2003 ÖNEMLİ SONUÇLARI HİZMET ALANLARI

TAF Preventive Medicine Bulletin, 2008: 7(3)

HIV/AIDS E İLİŞKİN BİLGİ 13

ÖZET Türkiye de kadın ve üreme sağlığına ilişkin çalışmalar öncelikle temel sağlık hizmetleri kapsamında ele alınmaktadır.

TABLOLAR VE ŞEKİLLER LİSTESİ

HALKLA İLİŞKİLER FAALİYETLERİNİN SAĞLIK HİZMETİ ALANLAR VE ÇALIŞANLAR TARAFINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ ERCİYES ÜNİVERSİTESİ HASTANELERİ ÖRNEĞİ

M2 S1. Üreme Sağlığı. Tanım, Üreme Hakları, Bütüncül Yaklaşım. Doç. Dr. Günay SAKA 12 Mayıs 2011

2013 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması

BEBEK ve ÇOCUK ÖLÜMLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: TÜRKİYE NÜFUS ve SAĞLIK ARAŞTIRMASI, 1993 ve 1998

NÜFUS SAYIMLARI NÜFUS VE SAĞLIK Birleşmiş Milletlerin Tanımına Göre Demografi (Nüfusbilim)

2013 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması

Türkiye de Kadınların Sağlığı

ERZURUM İL MERKEZİNDEKİ HASTANELERDE DÜŞÜK TANISI KONULAN KADINLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ*

HEMŞİRELERİNİN UYGULADIKLARI HASTA EĞİTİMİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Uzm. Hem. Aysun ÇAKIR

SEÇMELİ DERS ÖNERİ FORMU

Sivas İli Ana-Çocuk Sağlığı Merkezine Başvuran Kadınların Aile Planlaması Yöntem Tercihleri ve Etkileyen Faktörler

2013 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması

Beden Eğitimi Öğretmenlerinin Kişisel ve Mesleki Gelişim Yeterlilikleri Hakkındaki Görüşleri. Merve Güçlü

Evli Erkeklerin Aile Planlaması Yöntemlerini Bilme ve Kullanma Durumları ve Etkileyen Faktörler

Fırat Tıp Dergisi 2009;14(4):

Şanlıurfa İlinde Kadınların Aile Planlamasına İlişkin Tutumlarının Belirlenmesi

ERKEKLERİN AİLE PLANLAMASINA İLİŞKİN GÖRÜŞ VE DAVRANIŞLARI. Yılmaz DEPE*, Ayten Şentürk ERENEL**

KONTRASEPSİYON AMAÇLI BAŞVURAN KADINLARIN ERKEK KONTRASEPSİYONUNA BAKIŞ AÇISI

ENGELLİ KADINLARIN DOĞURGANLIK ÖZELLİKLERİ VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER

Türkiye de Doğurganlık Tercihleri

BİR ÜNİVERSİTE HASTANESİ NDE YAPTIRILAN DOĞUMLARIN İNCELENMESİ

daha çok göz önünde bulundurulabilir. Öğrencilerin dile karşı daha olumlu bir tutum geliştirmeleri ve daha homojen gruplar ile dersler yürütülebilir.

GENÇ YAŞ EVLİLİKLERİNİN ANNE VE ÇOCUK SAĞLIĞI ÜZERİNE ETKİLERİ

15-49 YAŞ EVLİ KADINLARIN ÜREME SAĞLIĞINI KORUYUCU TUTUMLARININ BELİRLENMESİ*

İnönü Üniversitesi Öğrencilerinin Üreme Sağlığı Konularında Bilgi Düzeyleri ve Hizmetten Beklentileri

Bir Meslek Yüksekokulu Öğrencilerinde Meslek Hastalıkları Bilgi Düzeylerinin Araştırılması

İSTANBUL DA GENÇLER ARASINDA CİNSELLİK ARAŞTIRMASI RAPORU

Doğurganlık ve Aile Planlaması. İsmet Koç - Turgay Ünalan

MARMARA COĞRAFYA DERGİSİ SAYI: 19, OCAK , S İSTANBUL ISSN: Copyright

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN BAŞARILARI ÜZERİNE ETKİ EDEN BAZI FAKTÖRLERİN ARAŞTIRILMASI (MUĞLA ÜNİVERSİTESİ İ.İ.B.F ÖRNEĞİ) ÖZET ABSTRACT

TAP VAKFI ERGENLER & GENÇLER için CİNSEL SAĞLIK EĞİTİMLERİ

Dr. Aytuğ Balcıoğlu Çankaya Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürü

Aydýn Ýli 1 Nolu AÇSAP Merkezi Aile Planlamasý Hizmetlerinin Deðerlendirilmesi Evaluating The Family Planning Services: Child Health Center

Beden eğitimi öğretmen adaylarının okul deneyimi dersine yönelik tutumlarının incelenmesi

THE IMPACT OF AUTONOMOUS LEARNING ON GRADUATE STUDENTS PROFICIENCY LEVEL IN FOREIGN LANGUAGE LEARNING ABSTRACT

ANADİL AYRIMINDA İŞGÜCÜ PİYASASI KONUMLARI. Yönetici Özeti

Aşırı doğurganlığın anne ve çocuk sağlığına etkileri İstenmeyen gebelikler ve isteyerek düşükler

1. ADI SOYADI : Meltem SOYLU 2. DOĞUM TARİHİ : ÜNVANI : Yrd. Doç.Dr. 4. ÖĞRENİM DURUMU :

Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor?

Doç. Dr. Mehmet Durdu KARSLI Sakarya Üniversitesi E itim fakültesi Doç. Dr. I k ifa ÜSTÜNER Akdeniz Üniversitesi E itim Fakültesi

BÖLÜM 5 SONUÇ VE ÖNERİLER. Bu bölümde araştırmanın bulgularına dayalı olarak ulaşılan sonuçlara ve geliştirilen önerilere yer verilmiştir.

DEMOGRAFİ: Nüfus meselelerine sosyolojik bir bakış

Hemşirelerin Hasta Hakları Konusunda Bilgi Düzeylerinin Değerlendirilmesi

DOĞUMA HAZIRLIK KURSUNUN GEBELER ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

İsmet Koç ve Erhan Özdemir

T.C. Sağlık Bakanlığı Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Genel Müdürlüğü

NÜKLEER SİLAHLAR ARAŞTIRMASI - SONUÇ RAPORU RAŞTIRMASI - S

TÜRKiYE'DEKi ÖZEL SAGLIK VE SPOR MERKEZLERiNDE ÇALIŞAN PERSONELiN

DOĞURGANLIK TERCİHLERİ 8

NORMAL DAĞILIM VE ÖNEMLİLİK TESTLERİ İLE İLGİLİ PROBLEMLER

ÖRNEKLEME HATALARI EK C. A. Sinan Türkyılmaz

STRATEJİK PLANLAMANIN KIRSAL KALKINMAYA ETKİSİ VE GAZİANTEP ÖRNEĞİ ANKET RAPORU

TÜRKİYE İÇİN YENİ BİR SEÇENEK: TIBBİ DÜŞÜKLER

BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR YÜKSEKOKULU ÖĞRENCİLERİNİN SAĞLIKLI YAŞAM BİÇİMİ DAVRANIŞLARININ İNCELENMESİ

Dünya Nüfus Günü, 2013

TÜRKİYE DE GÖÇ BOYUTU, NEDENLERİ ve GÖÇÜN SAĞLIKLA İLİŞKİSİ

MÜFETTİŞLERDE VAR OLAN KİŞİLİK ÖZELLİKLERİ İLE OLMASI GEREKEN KİŞİLİK ÖZELLİKLERİNİN YÖNETİCİLER VE ÖĞRETMENLER TARAFINDAN BETİMLENMESİ

Halk Sağlığı-Ders 8 Sağlık Düzeyinin Ölçülmesi ve Epidemiyoloji

Ana Sağlığını Etkileyen Faktörler ve Alınacak Önlemler

SANAYİDE ÇALIŞAN GENÇ ERİŞKİN ERKEKLERİN YAŞAM KALİTESİ VE RİSKLİ DAVRANIŞLARININ BELİRLENMESİ

S A H A A R A Ş T I R M A S I

SAĞLIK YÜKSEK OKULU ÖĞRENCİLERİNİN HEPATİT A VİRÜSÜ HAKKINDAKİ BİLGİ TUTUM VE DAVRANIŞLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

Bir Üniversite Hastanesinin Yoğun Bakım Ünitesi Hemşirelerinde Yaşam Kalitesi, İş Kazaları ve Vardiyalı Çalışmanın Etkileri

DOĞURGANLIĞI BELİRLEYEN DİĞER ARA DEĞİŞKENLER 7

YOĞUN BAKIM HEMŞİRELERİNİN İŞ YÜKÜNÜN BELİRLENMESİ. Gülay Göçmen*, Murat Çiftçi**, Şenel Sürücü***, Serpil Türker****

ERZURUM İLİ PASİNLER İLÇESİNDE YAŞLI POPULASYONUN MEDİKO-SOSYAL SORUNLARI*

SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEKİ EĞİTİMİNDE SINAVSIZ GEÇİŞ SORUN MU? *

Dünyada ve Türkiye de çocuk sağlığının durumu ( ) Prof. Dr. Betül Ulukol Sosyal Pediatri Bilim Dalı

DÜZCE İLİ KALICI KONUTLAR BÖLGESİNDE YAŞ ARASI KADINLARDA YÖNTEM KULLANMA ORANLARI VE TERCİH NEDENLERİ

OKUMA ALIŞKANLIKLARI ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA: ANKARA ÜNİVERSİTESİ KALECİK MESLEK YÜKSEKOKULU ÖRNEĞİ

MELLİTUS HASTALIGI VE HEMŞİRELİK BAKıMı

TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU

ARAŞTIRMA. Bingöl İli Uydukent Sağlık Ocağı Bölgesindeki Yaş Kadınların Aile Planlaması Yöntemi Kullanım Düzeyinin Belirlenmesi

DİYARBAKIR ÇINAR BELEDİYESİ BELEDİYE MEMNUNİYET ARAŞTIRMASI

Uygulamalı Meslek Derslerindeki Blok ve Entegre Öğretim Yöntemlerinin Öğrencileri Tarafından Değerlendirilmesi

A.SAĞLIK VE SAĞLIKLA İLGİLİ KAVRAMLAR B.SAĞLIĞA ETKİ EDEN ETMENLER

Türkiye Nüfusunun Yapısal Özellikleri Nüfus; 1- Nüfusun Yaş Gruplarına Göre Dağılımı Genç (Çocuk) Nüfus ( 0-14 yaş )

Kitapçıoğlu G 1 Yanıkkerem E 2. Özet

Hatice Oltuluoğlu 1, Mürüvvet Başer 2

ARAŞTIRMA (Research Report)

BASKETBOL OYUNCULARININ DURUMLUK VE SÜREKLİ KAYGI DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ

ÖNSÖZ. beni motive eden tez danışmanım sayın Doç. Dr. Zehra Özçınar a sonsuz

RAHİM TAHLİYESİ UYGULAMALARININ ZEYNEP KAMİL AİLE PLANLAMASI KLİNİGİNDE GÖZLENEN ETKİLERİ GİRİŞ. Dr. Asuman KARAMANı.. ı Dr.

VIII. BÖLÜM- DOĞUM. 8. Doğum

Erken Yaşlardaki Evlilikler ve Gebelikler

SAĞLIK MEMURLUĞU ÖĞRENCİLERİNİN ERKEĞE YÖNELİK AİLE PLANLAMASI YÖNTEMLERİNİ KULLANMAYA İLİŞKİN GÖRÜŞLERİ. Kerime Derya TAŞCI*

Mevsimlik Tarım İşçilerinin İş Kazası Geçirme Durumları

Transkript:

Şükran Şankazan, Ayşe Yıldız ANKARA N VERS TES TIP FAK LTES MECMUASI Cilt 55, Say 1, 2002 41-50 ANKARA İLİ DELİLER KÖYÜNDEKİ EVLİ ERKEKLERİN AİLE PLANLAMASI İLE İLGİLİ BİLGİ TUTUM VE DAVRANIŞLARI Şükran Şankazan*, Ayşe Yıldız** ÖZET Bu al ma, Ankara li, Elmada l esi, Deliler K y ndeki Evli Erkeklerin Aile Planlamas le lgili Bilgi ve Tutumlar n n De erlendirilmesi amac yla Mart 1999 ve ubat 2001 y llar aras nda yap lm - t r. Ara t rmada rneklem se ilmeyip, k yde ya a- yan evli erkeklerin t m (65) de erlendirmeye al nm t r. Ara t rma grubuna sosyo-demografik zelliklerini ve aile planlamas konusundaki bilgi ve tutumlar n saptamak amac yla anket uygulanm t r. Ara t rma grubunun demografik zellikleri T r- kiye n fusunun genel zelliklerine g re farkl l k g stermektedir. % 43.1 i 56 ya ndan yukar da olan grubun, % 67.6 snn drtten fazla ya ayan ocu u, % 50.8 inin canl do up len ocu u oldu u ve % 12.8 inin e lerinin l do um yapt saptanm t r. Ara t rma grubunun % 67.7 sinin aile planlamas y ntemi kullanmad, % 87.7 sinin art k ocuk istemedi i, % 70.8 inin en fazla 2 ocuk istedi i belirlenmi tir. Gebeliklerin fazla olmas n n nedeni olarak % 52.3 y ntem bilmeme oldu u saptanm - t r. Bu durum ara t rma grubunun aile planlamas ile ilgili kar lanmam bilgi ve hizmet a n ortaya koymaktad r. Anahtar Kelimeler: Aile Planlamas, Evli Erkeklerin Rol. SUMMARY Knowledge Behavior and Attitute of Married Man in Deliler Village, Ankara with Regard to Family Planning This study was performed between March 1999 and February 2001 for the purpose of evaluating the knowledge and attitute of married men related to family planning, in Deliler village of Elmada subprovince of Ankara. No sampling met hod was performed but all the men living in the village (65) were taken place in the study. A public survey has been applied to the group in order to learn their demographical characteristics, knowledge and attitudes about family planning. Demographical characteristics of the study group show some differences comparing with those of Turkey population; 43.1 % of the men in the group was older than 56 years, 67.6 % of them got more than four children, 50.8 % of them got still birth and 12.8 % of them having wives who gave dead-birth. It was found that 67.7 % of them didn t use any method, 87.7 % didn t want any more children, 70.8 % wanted at most 2 children. It was found that 52.3 % of them didn t know any preventive method. This situation showed us that the need of group was knowledge and service but they were not properly met. Key Words: Family Planning, Role of Married Men. * Sağlık Eğitimcisi, MSc, Elmadağ Sağlık Meslek Lisesi **Halk Sağlığı Uzmanı, Ankara Üniversitesi Sağlık Eğitim Fakültesi Sağlık Eğitimi Bölümü Öğretim üyesi Geliş Tarihi: 18 Şubat 2002 Kabul Tarihi: 16 Nisan 2002

42 ANKARA İLİ DELİLER KÖYÜNDEKİ EVLİ ERKEKLERİN AİLE PLANLAMASI İLE İLGİLİ BİLGİ TUTUM VE DAVRANIŞLARI Dünya nüfusunun 1850 lerden sonra artış eğilimine girmesi ve 20. yüzyılın ikinci yarısından sonra bu artışın giderek hızlanması, farklı birçok bilim dalıyla uğraşanları kaygıya düşürmüştür. Hızlı nüfus artışı, çevreyi olumsuz yönde etkilemekte, olumsuz çevre de sağlık sorunlarını artırmaktadır. Ayrıca gelişmekte olan ülkelerden gelişmiş ülkelere, kırsal alandan kentsel yerleşim alanlarına olan göçler sağlık, sosyal, siyasal ve çevresel sorunlarını da beraberinde getirecektir (1). Ülkemizdeki aile planlaması çalışmalarının başarısının artırılması için, toplum katılımı yönteminin önemli bir araç olduğu düşünülmektedir. Toplum katılımı sağlandığında tüm kaynaklar bu hizmetin verilmesi için kullanılabilecektir. İnsan gücü bu kaynakların başında gelmektedir. Toplum katılımı yoluyla erkeklerin aile planlaması hizmetlerinde daha etkin yer almaları ve erkeğe özgü yöntemleri kullanmaları, aşırı doğurganlığın azalmasını kolaylaştıracaktır (2). Dünyada ve ülkemizde yapılan çalışmalar üreme ve doğurganlığın kontrolü ile ilgili yöntem seçiminin ataerkil geleneklere dayandığını, bunun da kadınların üreme ile ilgili davranışlarını etkilediğini göstermektedir (2). Bu çalışmalar aile planlamasının başarısında erkeklerin bilinçli çabalarının gerekli olduğunu göstermektedir. Aşırı doğurganlığın azaltılmasında önemli payı üstlenen kadına, erkeğin büyük desteği olacaktır. Toplum dinamiğinin dengelenmesine, kadın erkek eşitliğine ve toplum için uzun vadeli yararların elde edilmesine katkıda bulunacaktır. Hangi korunma yönteminin kullanılacağı ve ailenin kaç kişilik olacağı konusunda erkeklerin kararı ön plandadır. Pek çok toplumda, aile planlaması konusunda erkekler söz sahibidir. Ancak Aile planlaması konusundaki kararlar, kimi zaman eşler arasında yeterli iletişim olmadan verilmektedir. Eşler arasındaki iletişimin geliştirilmesi yönündeki çabalar, hem kadının, hem de erkeğin gereksinimini karşılayacak bir yöntemin seçilmesini sağlayacaktır. Aile planlaması konusunda karar verilebilmesi ve sorumluluğun paylaşılabilmesi için erkeğin bilgilendirilmesi gerekmektedir. Sağlık kurumlarını ziyaretlerinde, eşlerinin yanında bulunarak, kendileri için ayrılan saatlerde ziyaret ederek, aile planlaması konusunda bilgi sahibi olabileceklerdir. Aile planlaması yöntemlerinin tamamına yakınının kadınlara yönelik olmasına karşın, bazıları erkeğin de işbirliğini gerektirmektedir. Bunlar kondom, vazektomi, ve geri çekme yöntemidir. Eşlerinin haplarını düzenli almasını ve enjeksiyon yaptırması amacıyla sağlık kurumuna düzenli gitmesine olanak sağlayabilir ayrıca, klinik ziyaretler sırasında çocuklarla ilgilenmede eşlerine yardımcı olabilirler. Bunun yanısıra, düzenli kondom kullanımı ile Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıkların (CYBH) bulaşmasının önlenmesinde de önemli rol oynayabilirler. İstenilen sayıda çocuk yapılması konusunda sorumluluğu paylaşarak, eşlerinin yüklerini azaltarak çocukların ruhsal gelişimine katkıda bulunabilirler. Bu nedenle, aile planlaması programları, erkeklerin üreme sağlığının her aşamasında oynadığı rol göz önünde bulundurularak düzenlenmeli ve kadınlara vereceği desteğin önü açılmalıdır ve erkeklerin aile planlamasına katılımlarının sağlanması, yöntemleri doğru biçimde kullanmaya yönlendirilmesi, aile planlaması programlarının önemli hedefleri arasında yer almalıdır (3,4). Söz konusu nedenlerle bu çalışma Ankara İli Elmadağ İlçesi Deliler Köyü nde yaşayan evli erkeklerin aile planlaması konusundaki bilgi ve tutumlarının değerlendirilmesi ve konu ile ilgili çözümlere katkıda bulunulması amacıyla planlanmıştır. MATERYAL VE METOD Araştırma, 1999 Mart ve 2000 Şubat tarihleri arasında Ankara İli Elmadağ İlçesi Deliler Köyündeki evli erkeklerin aile planlaması konusunda bilgi, tutum ve davranışlarını saptamak amacıyla yapılmış tanımlayıcı bir araştırmadır. Evreni, Ankara İli Elmadağ İlçesi Deliler Köyünde yaşayan 65 evli erkek oluşturmuştur. Köyün toplam nüfusu 312, toplam erkek nüfusu 155, toplam evli erkek sayısı 65 dir. Çalışmada örneklem seçilmemiş, tüm evren araştırma kapsamına alınmıştır. Veriler, erkeklerin sosyo-demografik özellikleri ve eşlerinin doğurganlık özellikleri ile aile planlaması ile ilgili bilgi, tutumlarını saptamaya yöne-

Şükran Şankazan, Ayşe Yıldız 43 lik 46 sorudan oluşan anket formu ile toplanmıştır. Anket, araştırmacı tarafından bireylerle yüz yüze görüşülerek uygulanmıştır. Anketin ön denemesi, Kasım 1999 da Kayaş ta oturan 20 evli erkeğe uygulanarak yapılmıştır. Verilen yanıtlar gözden geçirilerek, işlerliği olmayan sorular çıkartılmış, seçenekler değiştirilmiş ve/veya düzeltilmiştir. Veriler bilgisayar ortamında SPSS programı ile değerlendirilmiş, önemlilik testi olarak ki kare ve Fisher Extact testi kullanılmış; yanılma olasılığı 0.05 olarak alınmıştır. BULGULAR Araştırma grubunun % 25.1 i 35 yaşından küçük; % 33.8 i 35-55 yaş grubunda; % 43.1 i ise 56 yaş ve üzerindedir, % 63.1 i okula gitmiş, % 36.9 u hiç okula gitmemiş, % 40.0 ı çiftçi, % 30.8 inin geliri yılda 999.000.000.-TL den daha az, % 10.8 inin ise geliri bulunmamakta, % 49.2 sinin her hangi bir sosyal güvencesi yoktur. % 86.2 si tek eşlidir. Araştırma grubundaki erkeklerin eşlerinin doğurganlık özellikleri Tablo 1 de verilmiştir. Tablo 1 e göre, araştırma grubunun eşlerinin % 4.6 sının gebeliği olmadığı, % 6.2 sinin yaşayan çocuğu olmadığı, % 50.8 inin canlı doğup ölen çocuğu olduğu, % 12.3 ünün isteyerek düşük yaptığı, % 15.4 ünün kendiliğinden düşük yaptığı, % 67.6 sının dört ve daha fazla çocuğu olduğu, % 16.9 unun modern, % 15.4 ünün de geleneksel bir yöntem kullandığı, % 67.7 sinin ise hiçbir aile planlaması yöntemi kullanmadığı saptanmıştır.. Araştırma grubunun aile planlaması yöntemleri ile ilgili bazı bilgi, tutum ve davranışları Tablo 2 de verilmiştir. Tablo 2 de görüldüğü gibi araştırma grubunun % 30.8 i daha önce modern, % 15.4 ü geleneksel, % 4.6 sı hem modern hem de geleneksel yöntem kullanmış, % 49.2 si ise hiçbir yöntem Tablo 1 aynen taran p konulacak

44 ANKARA İLİ DELİLER KÖYÜNDEKİ EVLİ ERKEKLERİN AİLE PLANLAMASI İLE İLGİLİ BİLGİ TUTUM VE DAVRANIŞLARI Tablo 2 aynen taran p konulacak

Şükran Şankazan, Ayşe Yıldız 45 kullanmamıştır; % 67.7 si halen hiçbir yöntem kullanmazken % 16.9 u modern, %15.4 ü geleneksel yöntem kullanmaktadır; % 46.2 si hiçbir aile planlaması yöntemi bilmemekte, % 18.5 i herhangi bir modern, % 21.5 i herhangi bir geleneksel bilmekte, % 13.8 i hem geleneksel hem de modern yöntemlerden birini bilmektedir. Araştırma grubunun % 20.0 si modern, % 4.6 sı geleneksel, % 53.8 i hem modern hem de geleneksel yöntemlerden birini duymuş ancak, % 21.5 i hiçbir aile planlaması yöntemi duymamıştır. duymamıştır. Araştırma grubunun doğurganlıkla ilgili bazı Tablo 3 aynen taran p konulacak

46 ANKARA İLİ DELİLER KÖYÜNDEKİ EVLİ ERKEKLERİN AİLE PLANLAMASI İLE İLGİLİ BİLGİ TUTUM VE DAVRANIŞLARI bilgi, tutum ve davranışları Tablo 3 te verilmiştir. Tablo 3 te de görüldüğü gibi araştırma grubunun % 87.7 si başka çocuk istememektedir. Araştırma grubunun % 52.3 ü istenmeyen gebeliklerin nedenini, yöntem bilmemeye bağlamış, % 96.9 u çok sayıda doğumun kadın sağlığına zararlı olacağını belirtmiştir. Kadın için en uygun ilk evlilik yaşı, 19 yaş ve altı diyenler % 50.8; en uygun son doğum yaşı, 25-34 yaş diyenler % 49.2 dir. Ayrıca, % 53.8 i kadının ileri yaşta doğum yapmasının sağlığı açısından sorun yaratabileceğini, % 73.8 i en fazla üç doğum yapmanın kadının sağlığını tehlikeye sokmayacağını, % 76.9 u uygun görülen gebelik aralığının iki yıl ve daha az olması gerektiğini belirtmişlerdir. Araştırma grubunun öğrenim durumuna göre kendilerinin ve eşlerinin aile planlaması ile ilgili bazı özellik ve görüşleri Tablo 4 te verilmiştir. Tablodan da görüldüğü gibi öğrenim durumu ile kendiliğinden ve isteyerek düşük yapma durumu, canlı doğup ölen çocuk sayısı, istenen çocuk sayısı, kadınlar için uygun görülen ilk doğum yaşı, kadın sağlığı açısından, en fazla yapılması gereken doğum sayısı ve gebelik aralığı arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunmamıştır. Ancak, kadın için uygun görülen evlilik ve son doğum yaşı ile öğrenim durumu arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmıştır(x2=6.12, p<0.001). Bu fark, okula gitmemiş ve 19 yaş ve altı gruptan kaynaklanmıştır. Ayrıca, kadın için uygun görülen son doğum yaşı ile öğrenim durumu arasında istatistiksel olarak anlam- Tablo 4: Araştırma Grubunun Öğrenim Durumuna Göre Kendilerinin ve Eşlerinin Aile Planlaması ile İlgili Bazı Özellik ve Görüşleri (n=65) Tablo 4 aynen taran p konulacak

Şükran Şankazan, Ayşe Yıldız 47 lı bir farklılık bulunmuştur (x2=5.45, p<0.05). Fark, okula gitmiş ve uygun görülen son doğum yaşının 25-34 yaş olması gerektiğini belirten gruptan kaynaklanmıştır. Araştırma grubunun çalışma ve sosyal güvence durumu ile eşlerinin düşük yapma durumu, istenen çocuk sayısı, kadın için uygun görülen evlilik yaşı, ilk ve son doğum yaşı, doğum sayısı ve gebelik aralığı arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmamıştır. Yaşa göre isteyerek yapılan düşükleri aile planlaması yöntemi olarak görme, kadın için uygun görülen evlilik yaşı, kadın için uygun görülen ilk doğum/son doğum yaşı ve gebelik aralığı arasındaki ilişki değerlendirildiğinde ise; istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmamış, istenen çocuk sayısı arasında anlamlı bir ilişki saptanmıştır(x2=7.03, p<0.01). Buna göre 55 yaş altında olanların % 64.9 u iki ya da daha az çocuk isterken 56 yaş ve üzerinde olanların % 39.3 ü iki ya da daha az çocuk istemektedir. TARTIŞMA Araştırma grubunun % 25.1 i 35 yaş altında, % 33.8 i 35-55 yaş arasında, % 43.3 ü ise 56 yaş ve üzerindedir. Yaş ortalaması x=51.05 ± 1.93 tür. Araştırma grubunun % 63.1 i okula gitmiş, % 36.9 u hiç gitmemiştir. Bu oranlar Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması ndaki oranlarla uyumludur (5 ). Araştırma grubunun eşlerinin, % 73.8 inin gebelik sayısı dört ve üzerinde, % 21.6 sının üç ve altında olup, % 4.6 sının ise hiç gebeliği yoktur. Doğurganlıktaki bu fazlalığın 1960 lara kadar uygulanan pronatalist politikalardan kaynaklandığı düşünülebilir. Bu sonuçlar Erzurum da yapılan araştırmanın sonuçları ile benzerlik göstermektedir(7). Araştırma grubunun % 67.6 sının dört ve daha fazla, % 26.2 sinin 1-3 çocuk sahibi olduğu, % 6,2 sinin ise yaşayan çocuğu olmadığı görülmüştür. Öğretmenler ve yaşlılar üzerinde yapılan bir çalışmada, dört ve daha fazla çocuk sahibi olanların oranı % 64.0 bulunmuştur(8). Sonuçlarımız bu araştırmanın sonucu ile uyumludur. Ancak Erzurum da yapılan bir araştırmada dörtten fazla çocuğu olanların oranı % 41.8 olarak belirtilmiştir(7). Bu durumun, çalışma grubumuzun yaş ortalaması ve yaş dağılımı ile ilgili olabileceği düşünülebilir. Araştırmamızda incelenen erkeklerin yaş ortalamaları oldukça yüksektir(51.09 ±1.93). Araştırma grubunun eşlerinin % 50.8 inin canlı doğup ölen çocuğu olduğu, % 12.3 ünün ölü doğum yaptığı saptanmıştır. Kastamonu da yapılmış olan bir çalışmada ölü doğum yapma oranı % 13, Tokat ta ise % 12 olarak bulunmuştur. Sonuçlarımız bu sonuçlarla uyumludur (9). Araştırma grubunun eşlerinin % 12.3 ünün isteyerek düşük yaptığı, % 87.7 si ise hiç düşük yapmadığı gözlenmiştir. Sonuçlarımız, Van da yapılan çalışma sonuçları ile benzerdir (10). Çalışmada bulunan isteyerek yapılan düşük oranlarının uzun evlilik süresi, yüksek yaş ortalaması ve araştırma grubunun düşük konusundaki düşünceleri nedeniyle gerçeği yansıtmadığı düşünülmektedir. Türkiye deki çiftlerin aile planlaması konusundaki gereksinimi tam olarak karşılanmadığı için kırsal bölgede isteyerek yapılan düşükler hala önemini korumaktadır. Çalışmamızda kendiliğinden yapılan düşükler % 15.4 olarak bulunmuştur. Yöntem kullanma durumu değerlendirildiğinde araştırma grubunun % 67.7 sinin hiçbir yöntem kullanmadığı, % 16.9 unun modern yöntem, % 15.4 ünün geleneksel yöntem kullandığı görülmüştür. TNSA 1998 araştırmasında bu oranlar sırasıyla % 41.9, 31.4 ve 26 olarak bulunmuştur (5). Araştırmanın yapıldığı Deliler Köyü nün haberleşme, ulaşım gibi fiziksel koşulları göz önünde bulundurulduğunda, modern yöntem kullanma oranının Türkiye genelinden düşük, fakat geleneksel yöntem kullanma oranının benzer olduğu görülmüştür; çünkü, geleneksel yöntemlerin özellikle de geri çekme yönteminin kullanımı bilgi gerektirmemektedir. Van da yapılan bir çalışmada da bu oranlar sırası ile % 55.7, % 22.3 ve % 22 olarak belirtilmektedir(10). Araştırma grubunun % 78.4 ü isteyerek yapılan düşükleri aile planlaması yöntemi olarak görmediklerini belirtmişlerdir. Bunun da, grubun

48 ANKARA İLİ DELİLER KÖYÜNDEKİ EVLİ ERKEKLERİN AİLE PLANLAMASI İLE İLGİLİ BİLGİ TUTUM VE DAVRANIŞLARI inanç ve inanışlarından kaynaklanabileceği düşünülmektedir. Tablo 3 de görüldüğü gibi araştırma grubunun % 12,3 ünün başka çocuk istediği gözlenmiştir. İstenilen çocuk sayısı göz önüne alındığında, araştırma grubunun % 70.8 inin 1-2, % 29.2 sinin üç ve daha fazla çocuk istediği görülmüştür. Başka bir çalışmada ise 1-2 çocuk isteyenlerin oranı % 82 olarak bulunmuştur(8). Araştırmamızda istenmeyen gebeliklerin nedenleri % 52.3 oranında yöntem bilmeme, % 41.5 oranında diğer nedenler, % 6.2 oranında ise cinsiyet tercihi olarak saptanmıştır. Bu sonuçlar araştırma grubunun aile planlaması ile ilgili bilgi ve hizmet gereksinimini yansıtmaktadır. Etkili ve nitelikli bir aile planlaması hizmeti, istenmeyen gebelikler ve doğumları önemli ölçüde azaltacaktır. Türkiye 1990 nüfus sayımı verilerine göre erkeklerin % 74 ü, kadınların da % 77 si başka çocuk istememektedir(11). Buna karşın aşırı doğurganlığın sürmesi, ailelere yeterli ve nitelikli danışmanlık hizmetinin verilmemesine ve sonuçta herhangi bir bilgi gerektirmeyen geri çekme yönteminin, tek seçenek olarak kalmasına bağlanabilir. Araştırma grubunun % 21.5 i herhangi bir geleneksel yöntem, % 18.5 i modern yöntem, % 13.8 i hem geleneksel hem modern yöntem bilmekte, % 46.2 si hiçbir yöntem bilmemektedir. TNSA 1998 sonuçlarına göre erkeklerin % 97.9 u herhangi bir yöntem bilmekte, % 97.1 i herhangi bir modern, % 87.8 i herhangi bir geleneksel yöntem bilmektedir. Aradaki bu büyük fark örneklemin yetersizliğinden, sağlık hizmetlerinden yararlanma olanaklarının sınırlılığından ve yaş ortalamasının yüksekliğinden kaynaklanabilir. Herhangi bir yöntem duyma durumu değerlendirildiğinde; araştırma grubunun % 53.8 inin modern ve geleneksel bir yöntem duyduğu, % 20 sinin modern, % 4.5 inin geleneksel bir yöntem, % 21.5 inin ise hiçbir yöntem duymadığı görülmüştür. Araştırma grubunun % 36.9 sağlık personeli, % 26.2 eş - arkadaş, % 15.4 ü yazılı - görsel basından duyulduğunu ifade etmiştir. TNSA 1998 sonuçlarına göre erkeklerin % 48 i kaynak olarak radyo ve televizyonu belirtmiştir. Araştırma grubunun % 30.8 i daha önce modern, % 15.4 ü geleneksel, % 4.6 sı da hem modern hem geleneksel bir yöntem kullanmıştır. Daha önce modern yöntem kullanma oranı % 67.5, daha önce geleneksel yöntem kullanma oranı % 55.8 olarak bulunmuştur. Sonuçlarımız TNSA 98 sonuçlarından oldukça farklıdır(5). Çünkü, araştırma grubumuzun yaş ortalamasının yüksek olması ve katılımcı sayısının yetersiz olması nedeni ile Türkiye genelindeki verilerle benzerlik göstermemektedir. Kullanılmakta olan yöntemin sağlığa zararı sorulduğunda, araştırma grubunun % 52.3 ü fikrinin olmadığını, % 36.9 u sağlığa zararlı olduğunu, % 10.8 zararlı olmadığını belirtmiştir. Bu sonuçlar aile planlaması yöntemleri ile ilgili bilgilerin yetersiz ve doğru olmadığını göstermektedir. Aile planlaması hizmetine gereksinimi olan kişiye ne önerebileceği sorulduğunda; araştırma grubunun % 35.4 ü sağlık personeline danışılmasını, % 26.3 ü modern yöntem kullanılmasını, % 9.2 si geleneksel yöntem kullanmasını % 29.2 si de hiçbir şey önermeyeceğini belirtmiştir. Araştırma grubunun % 96.9 u aşırı doğurganlığın kadın sağlığı için zararlı olduğunu, % 3.1 inin ise zararlı olmadığını belirtmiştir. Kadın için uygun görülen evlilik yaşı değerlendirildiğinde, araştırma grubunun % 50.8 i 19 yaş ve altını, % 49.2 si ise 20 yaş ve üzerini uygun görmüştür. On bir ilde yapılmış olan bir araştırmada ilk evlenme yaşı 18.1 olarak belirtilmiştir(9). TNSA 1998 araştırmasında ise kırsal bölgede yaşayan kadınlar için evlilik yaşı 18.9 tür(5). Sonuçlarımız bu araştırmanın sonuçları ile benzerdir. Kadın için uygun görülen son doğum yaşı değerlendirildiğinde % 49.2 si 25-34; % 32.3 ü 35-39; % 18.5 i 40 yaşından sonra doğum yapılmasının uygun olmayacağını belirtilmiştir. Buna göre erkekler, ilk ve son doğumun erken yaşlarda yapılmasını uygun görmektedir. Gebelik aralığı değerlendirildiğinde, araştırma grubunun % 23.1 i iki yıl ve daha az, % 76.9 u üç yıl ve daha fazla olması gerektiğini belirtmiştir, % 58.5 i çocuk sağlığı, % 24.6 sı anne sağlığı açısından bu sürenin uzun olması gerektiğini belirtmiş, % 16.9 u da ekonomik nedenler yüzünden

Şükran Şankazan, Ayşe Yıldız 49 sürenin uzun olması gerektiğini bildirmiştir. Aile planlamasının sorumluluğunun ait olduğu eş sorulduğunda, araştırma grubunun % 56.9 u bu sorumluluğun eşlerden her ikisine, % 32.3 ü kocaya, % 10.8 i kadına ait olduğunu belirtmiştir. Öğrenim durumu ile canlı doğup ölen çocuk sayısı, isteyerek düşük yapma, kendiliğinden düşük yapma, istenen çocuk sayısı, kadın için uygun görülen ilk doğum yaşı arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmazken, kadın için uygun görülen evlilik ve son doğum yaşı arasında anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Sonuçlarımız konu ile ilgili literatür sonuçları ile uyumlu değildir. Bu uyumsuzluğun araştırma grubunun öğrenim düzeyinden kaynaklanabileceği düşünülmektedir. Araştırma grubunun aile planlaması ile ilgili bilgi, tutum, davranışları çalışma durumuna göre değerlendirildiğinde, arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmamıştır. Araştırma grubunun aile planlaması ile ilgili bilgi, tutum, davranışları yaş durumuna göre değerlendirildiğinde, 55 yaş ve altında olan erkeklerin % 64.9 unun, 56 yaş ve üzerindeki erkeklerin % 39.3 ünün iki ve daha az sayıda çocuk istediği görülmüştür. Aradaki fark istatistiksel olarak anlamlıdır. SONUÇ VE ÖNERİLER Bu çalışmanın sonucunda, araştırma grubunun, doğurganlığı yüksek, yanlış ve yetersiz bilgilendirmeden kaynaklanan sağlıksız davranışları yaygın, aile planlaması ile ilgili bilgileri yetersiz ve doğru bilgilerin tutumları etkilemediği görülmüştür. Araştırma grubundan elde edilen bulgulara dayanılarak ülkemizde, aile planlaması hizmetlerinin üreme ve toplum sağlığı yönünden ilerleme göstermesine karşın, doğurganlık ve bilgi eksikliğinin ve sağlıksız tutumların varlığını sürdürdüğü, bu nedenle aile planlaması hizmetlerinin içerik, kapsayıcılık ve ulaşılabilirliğinin artırılmasının, aile planlaması yöntemlerinin özellikle modern yöntemlerin tanıtımına ağırlık verilmesinin ve sağlık personeli ile hedef kitle arasındaki iletişimin yeniden gözden geçirilerek hizmetin yeniden planlanmasının uygun olacağı düşü-

50 ANKARA İLİ DELİLER KÖYÜNDEKİ EVLİ ERKEKLERİN AİLE PLANLAMASI İLE İLGİLİ BİLGİ TUTUM VE DAVRANIŞLARI KAYNAKLAR 1. Füsunoğlu, M.: Tarımsal Üretim. Nüfus ve Çevre Konferansı. Türkiye Çevre Vakfı Yayını. Yayın No: 124. Önder Matbaası. Ankara, 1998 2. Ceylan, S. Tekbaş, Ö.: Aile Planlamasına Bütüncül Bir Yaklaşım. Erkeklerin Katılımı. Sağlık ve Toplum Dergisi. 3:16-21. 2000 3. Communicating Family Planning in Reprodictive Health Key Messages for Communicatarors Family Planning and Population. WHO, 1997 4. Naçar, M. ve ark.: Kırsal Alanda Evli Erkeklerin Aile Planlamasına Bakış Açıları. Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı I. Ulusal Aile Planlaması Kongresi. Ankara, 1999 5. Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması 1998. Hacettepe Üniversitesi, Nüfus Etütleri Enstitüsü, Ankara, 1999 6. Özcan, C.: Organization Administration and Service Models of Health Services in Turkey Population Insues in Turkey. Hacettepe Universty Enstitute of Population studies. Ankara, 1993 7. Yazıcıoğlu, B.: Erzurum ve Manisa İllerinde Fertilite Regülasyonunu Etkileyen Psiko Sosyal Faktörler. Kadın Sağlığı ve Aile Planlaması Hizmetlerinde Ulusal Aktivite Planı Hazırlık Toplantısı Raporu. T.C. Sağlık Bakanlığı Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Genel Müdürlüğü Yayını. Ankara, 1994 8. Pehlivan, A.: Dünden Bugüne Her Yönüyle Elmadağ. Elmadağ Matbaası. Ankara, 1998 9. Onbir İlde Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Hizmetlerini Değerlendirme Araştırması Özet Rapor. T.C. Sağlık Bakanlığı Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Genel Müdürlüğü, Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü, UNF- PA, WHO. Ankara, 1996 10. Kırcalioğlu, N., Dervişoğlu, A.: Türkiye de Eşlerin Fertilite Regülasyonu Kararlarını Etkileyen Psiko-Sosyal Etmenler. Kadın Sağlığı ve Aile Planlaması Hizmetlerinde Ulusal Aktivite Planı Hazırlık Toplantısı Raporu. Ankara, 1994 11. Bulut, A., Taubia, N.: Hastanelerde Gebelik Sonlandırma Hizmetlerinin İşlerliği ve Etkinliği. İstanbul Üniversitesi. Çocuk Sağlığı Enstitüsü Yayını. İstanbul, 1994