HAZİRAN 2015 Sayı:212 RAMAZAN AYINDA BESLENMENİN ÖNEMİ Şirketler Grubumuz, VIV Türkiye 2015 Fuarı nda Toplumsal hayatımızda önemli bir yer teşkil eden Ramazan ayında, bireylerin günlük yaşantıları ve beslenme düzeninde önemli değişiklikler olmaktadır. Bu ayda öğün sayısının azalmasıyla birlikte oruç tutan kişinin açlık hissetmemesi için yüksek enerji içeren besinlere yönelmesi gerekmektedir. Ramazan ayında beslenme açısından dikkat edilecek en önemli nokta ise, kişinin yeterli ve dengeli beslenme kurallarına dikkat ederek vücut dengesini korumasını sağlamasıdır. Yaz aylarında sıcaklık ve nem artışına bağlı olarak bireylerin vücut ısısı artmakta ve metabolizma bu yeni duruma uyum sağlamaya çalışmakta, kalp atım sayısı ve kan basıncındaki artış gibi nedenlerden dolayı özellikle yüksek tansiyon, kalp yetmezliği ve koroner kalp hastalıklarında artış gözlenmektedir. Bu nedenle yaz aylarına denk gelen ramazan ayında sağlıklı beslenmek için, daha fazla tokluk hissi uyandıran, kan şekerini daha yavaş yükselten, vücut direncini arttıran, vitamin, mineral ve protein bakımından zengin besinler tercih edilmelidir. Piliç eti ve yumurtanın düşük kalorili olması, protein değerinin yüksek olması, tokluk hissi vermesi, sindirimlerinin kolay olması nedeniyle mideyi yormadığı ve her yaş grubuna hitap eden bu iki besinin hem sahurda, hem de iftarda gönül rahatlığı ile tüketilebileceği uzmanlar tarafından vurgulanmaktır. Keskinoğlu olarak bizler de, sağlıklı ve hafif ramazan sofraları için, piliç eti ve yumurtanın her öğünde değişik alternatifler şeklinde tüketilmesi için çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Çiğ piliç eti ve yumurta ürünlerimizin yanında, ürün gamımızda bulunan, şarküteri grubu ürünler, köfte grubu ürünler ve kaplamalı ürün gruplarının yanı sıra, düşük kalorili ve kullanımı pratik piliç fileto fit ve tavuk suyunu tüketicilerimizin beğenisine sunuyoruz. Tüketicilerimizin sağlıklı bir ramazan geçirmeleri için insan beslenmesinde son derece önemli olan piliç eti ve yumurtayı bu ayda sofralardan eksik etmemelerini tavsiye ediyoruz. Piliç eti ve yumurta sektöründe 52. yılını kutlayan ve yaptığı yatırımlarla sektörün lider firması olan şirketimiz, 11 13 Haziran tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi nde düzenlenen VIV Türkiye 2015 Tavukçuluk ve Teknolojileri Uluslararası İhtisas Fuarı na katıldı. Fuara geniş alternatif seçeneği bulunan ileri işlem piliç eti ürünleri, jumbo boy yumurta, omega 3 yumurta, doğal yumurta, DHA selenyumlu yumurta, extra boy yumurta, çift sarılı yumurta ve saf kahverengi yumurtadan oluşan yumurta ürün gamı, piliç eti, viol çeşitleri ve tamamıyla doğal olarak üretimini gerçekleştirdiği Organica Gübre ürünü ile katıldı. VIV Türkiye nin beyaz et sektörü açısından büyük önem taşıdığını vurgulayan Keskin Keskinoğlu, VIV Türkiye 2015 Fuarı Türk kanatlı sektörünün beyaz et, yumurta, ekipman ve teknolojileri konusunda söz sahibi firmalarını bir araya getirerek sektörün ihracat potansiyelini arttırmaya yönelik önemli katkılar sağlamaktadır. Fuara birçok ülkeden 500 ü aşkın firma katıldı. Bizim için de yeni ticari işbirlikleri kurmamızda, ihracatımızı arttırmamızda ve de ihraç ürünlerimize yeni pazarlar bulmamızda çok önemli bir buluşma platformu olma özelliği taşıyor. Fuar standımızda tanıttığımız, viol çeşitleri, ileri işlem piliç ürünleri, doğal, organic, selenyumlu ve DHA lı yumurta çeşitleri için özellikle dış pazarlarla yoğun görüşmeler yaptık. Düzenlenen bu fuarın sektöre hareketlilik kattığına inanıyoruz dedi. Cezayir, Azerbaycan, Bahreyn, Bulgaristan, Gürcistan, Yunanistan, Hindistan, İran, Irak, Ürdün, Kazakistan, Kosova, Lübnan, Fas, Umman, Filistin, Katar, Sudan, Tataristan, Tunus, Türkmenistan ve Birleşik Arap Emirlikleri nden gelen yaklaşık 350 kişilik alım heyetleri de VIV Türkiye fuarına ziyarette bulundu. Yeni ticari açılımlara olanak sağlayan ideal bir platform olmanın yanı sıra Türk kanatlı sektörünün et, yumurta ve ekipman üretiminde söz sahibi firmalarını bir araya getiren VIV Türkiye Fuarı na sektör dernekleri, yem üreticileri, kafes ve ekipman üreticileri olmak üzere 512 adet yerli ve uluslararası firma katıldı.
Ravika Kore ye Yılda 200 Ton Zeytinyağı İhraç Edecek 2010 yılında Kore ye ihracata başlayan Ravika, 5 yıldır sürdürdüğü istikrarlı çalışmaların sonuçlarını almaya başladı. 2010 yılında Kore ye ihracata başlayan Ravika, 5 yıldır sürdürdüğü istikrarlı çalışmaların sonuçlarını almaya başladı. Kore nin alanındaki en önemli fuarı olan Seoul Food 2015 e katılan şirketler grubumuz yılsonuna kadar bu ülkeye 200 ton zeytinyağı ihraç etmeyi hedefliyor. Ülkenin en büyük gıda dağıtımcılarından olan Ann JJ ile 4 yıllık bayilik anlaşması imzalayan şirketimiz, Ravika yı Kore nin Türkiye den Ortadoğu ya yapılan yumurta ve piliç eti ihracatının yaklaşık yüzde 40 ını tek başını karşılayan şirketler grubumuz, bölge ülkelerindeki potansiyeli artırmak için çalışmalarını hızlandırdı. Müslüman ülkelere yönelik geniş ürün çeşidiyle Ortadoğu helal et piyasasında söz sahibi olan şirketler grubumuz Türkiye ile Katar arasındaki ticaret hacminin artması için düğen yaygın marketlerinden olan Samsung Group a bağlı e-mart, Lotte Mart, Gourmet 494, Hyundai Market, Department Store ve Cosco Stores larda satışa sunacak. Ayrıca yapılan anlaşma ile Korelilerin beslenme alışkanlığında önemli yeri olan barbekü restoranların 5 bin tanesinde de Ravika Riviera ürünü kullanılacağını belirten Keskin Keskinoğlu, Tüm dünyada olduğu gibi Kore de de zeytinyağı tüketimi Keskinoğlu ndan Katar Atağı yükseliyor. Özellikle barbeküde soya yağından vazgeçiyor olmaları çok önemli bir gelişme. Dolayısıyla pazardaki büyümenin hızlanacağını düşünüyorum. Sadece barbekü alanında da değil, yaptığımız anlaşmayla Kore deki lüks restoranlar da Ravika nın farklı ürünlerini kullanmaya başlayacaklar. Kore mutfağında kahvaltıdan akşam yemeğine kadar sofraların en önemli tamamlayıcısı olan bir nevi turşu denebilecek Kimchie de Ravika nın sirkeli zeytinyağı kullanılacak. Uzakdoğu denince akla ilk gelen yemeklerden olan Suşi de ise erken hasat ürünümüz olan Eylül ü tercih ettiler. Kore deki ithal zeytinyağı pazarı şu anda 57 milyon dolar civarında, 2010 yılında ise 37 milyon dolardı. Önümüzdeki 5 yıl içinde 100 milyon dolar seviyesine ulaşacaktır, bizim de Keskinoğlu olarak ihracatımız bu paralelde artacak. Türkiye nin kemikleşmiş pazarlar yerine, böyle büyüme potansiyeli taşıyan pazarlarda daha aktif olması gerektiğini düşünüyorum. Bu strateji Türk zeytinyağının markalaşma sürecine de büyük katkı sağlayacaktır dedi. Türkiye den Ortadoğu ya yapılan yumurta ve piliç eti ihracatının yaklaşık yüzde 40 ını tek başını karşılayan şirketler grubumuz, bölge ülkelerdeki potansiyeli artırmak için çalışmalarını hızlandırdı. meye bastı. Yıllık piliç eti üretimi 10 bin ton, ithalatı ise 97 bin ton olan Katar a Türkiye den yapılan piliç eti ve yumurta ihracatının artması ve iki ülke arasındaki işbirliğinin daha da kuvvetlenmesi için Katar Büyükelçisi Salem Mubarak Al_Shafi ile temaslarda bulunan Keskin Keskinoğlu Katar, Türkiye için hem piliç eti hem de yumurta pazarındaki potansiyeli nedeniyle son derece önemli konumdadır. 2013 yılında Türkiye den Katar a yapılan piliç eti ihracatı 3 milyon 463 bin dolar iken bu rakam 2014 te yaklaşık yüzde 22 artarak 4 milyon 228 bin dolara çıkmıştır dedi. Keskinoğlu ayrıca, yılın ilk 4 ayında Katar a Türkiye den yapılan toplam 3,5 milyon dolarlık yumurta ihracatının da sene sonunda 15 milyon doları bulabileceğinin altını çizdi. Katar büyükelçisi Salem Mubarak Al_Shafi ise; Türk firmalarının Katar hükümeti ile büyük hacimli ticari işbirliği yapmasından dolayı oldukça memnunuz. Keskinoğlu gibi alanında en büyük ve güvenilir bir firmanın ürünlerini de Katar pazarında görmek bizim için oldukça mutluluk verici. Türk hükümetinin izlediği stratejilerin de katkısıyla ülkemize yapılacak ihracatın ve ticaretin artarak devam edeceğine inancımız tamdır dedi. 2
Şehrim Benim Evim Projesi Kapsamında Gelen Misafirlere Ravika Köyü ve Klasik Araç Müzesi Gezdirildi Manisa Valiliği ve Milli Eğitim Müdürlüğü nün düzenlediği Şehrim Benim Evim projesi kapsamında, şirketler grubumuz Manisa ili ve ilçelerinden gelen çok sayıda öğrenci, öğretmen ve okul müdürlerini tesislerinde ağırladı. Manisa Valiliği ve Milli Eğitim Müdürlüğü nün düzenlediği Şehrim Benim Evim projesi kapsamında, şirketler grubumuz Manisa ili ve ilçelerinden gelen çok sayıda öğrenci, öğretmen ve okul müdürlerini tesislerinde ağırladı. Gelen misafirler, önce 200 araçtan oluşan Klasik Araç Müzesi ni ziyaret ederek, araçlarla ilgili merak ettikleri soruları şirket yetkililerimize sorma şansı buldular. Klasik araç müzesine yapılan ziyaretin ardından ise Ravika Köyü nde bulunan yağhaneyi, kahveyi, bakkalı, berberi, camiyi, okulu ve müzeyi gezen misafirlerimize şirket yetkililerimiz tarafından Merhum İsmail Keskinoğlu nun hayatı, köyün tarihçesi ve mimarisi, piliç eti, yumurta ve zeytinyağının Türkiye ve dünyadaki üretim ve tüketim oranları, ürün gamımız ve hedeflerimiz hakkında bilgiler verildi. Kendilerine özel olarak hazırlanan geziden oldukça memnun kaldıklarını belirten ziyaretçiler Bize burada geçmişi yeniden yaşattığınız için çok mutluyuz. Bu mükemmel misafirperverliğinizden dolayı teşekkür ederiz dedi. Keskinoğlu, Dragon Festivali nin En Enerjik Takımı Seçildi Dünyanın en kalabalık su sporları organizasyonu ve kurumlar arası bir etkinlik olan Dragon Festivali ne katılan şirketler grubumuz, İzmir Bostanlı Sahili nde gerçekleşen Festivale toplam 34 kişiden oluşan 2 takımla katıldı. Dünyanın en kalabalık su sporları organizasyonu ve kurumlar arası bir etkinlik olan Dragon Festivali ne katılan şirketler grubumuz, İzmir Bostanlı Sahili nde gerçekleşen Festivale toplam 34 kişiden oluşan 2 takımla katıldı. Çalışanlarımızın 2 gün boyunca kürek çektiği festivalde yapılan etkinliklerde şirketimiz, en enerjik takım seçilirken, organizasyon komitesi tarafından yapılan oylamada ise en iyi forma tasarım ödülüne layık görüldü. Ayrıca davulcu kostüm yarışmasında firma- lar arası en iyi sosyal mesajı vererek, toplumsal konulara göstermiş olduğu duyarlılıktan dolayı da teşekkür plaketini almaya hak kazandı. İzmir iş dünyasına yön veren 32 firmanın 48 takımla katıldığı yarış organizasyonunda, geleneksel spor aktivitelerine ve gösterilere de yer verildi. Etkinlik alanındaki standında gün boyu tadım aktiviteleri gerçekleştiren şirketimiz de izleyicilerden büyük ilgi gördü. 2 gün süren organizasyona katılan ve aldığı anlamlı ödüllerle yarışı başarıyla geride bıraktıklarının altını çizen yönetim kurulu üyemiz İsmail Keskinoğlu Organizasyon bizim için son derece güzel geçti. Özellikle takım ruhunu güçlendiren bu tarz etkinliklerde çalışanlarımızın yer alması, omuz omuza mücadele etmesi bizler için gurur verici oldu. Yoğun iş temposunun arasında nefes aldıran bir mola olmasının yanı sıra, Ege nin incisi İzmir in bu çapta bir festivale ev sahipliği yapması da bizler için büyük bir gurur kaynağı. Tüm organizasyon ekibine teşekkürlerimizi sunuyoruz dedi. 3
BROİLER SÜRÜLERİNDE DÜZENLİ CANLI AĞIRLIK ÖLÇÜMÜNÜN ÖNEMİ Kesimhanenin ihtiyaçlarını doğru şekilde karşılayabilmek için broiler sürüleri planlanan tarihte ve hedef ağırlıklara mümkün olduğunca yakın değerlerde olmalıdır. Kümeslerde yapılan düzenli ve doğru tartımlar, kesimhanenin bu ihtiyacını karşılayabilmek ve pazara doğru gramajdaki ürünü sunabilmek için son derece hayati önem taşır. Sürünün günlük canlı ağırlık artışının takip edilmesi, anlık yem değerlendirmenin bilinmesi ve herhangi problem durumunda ortaya çıkacak yem tüketmeme eğilimi söz konusu olduğunda, müdahale edebilmeye olanak tanımaktadır. Günlük olarak bir sürüde mutlaka takip edilmesi gereken veriler. Canlı ağırlık artışı Üniformite Yem tüketimi Su tüketimi Ölüm oranı ELEKTRONİK CİHAZLARLA YAPILAN TARTIM Sürüyü strese sokmaz. Günlük tartım alır. Büyük sürülerin tartımı çok daha kolay ve basittir dolayısıyla daha doğru bir tahmin yapmak mümkündür. Ofisten sürünün anlık takibini yapmak ve bir ya da birden fazla sürünün aynı anda seyrini görme imkânı vardır. Ana bilgisayara uzaktan erişim sağlanabildiği için herhangi bir zaman ve yerde sürü seyrine yönelik takip edebilme imkânı vardır. Sürü performansını maksimize edebilmek için havalandırma, yemleme, suluk sistemi ve yem dağıtım ve kontrolüne yönelik cihazlarla birlikte çalıştırılabilinir. SONUÇ Genetik seleksiyonlar neticesinde artan canlı ağırlık kapasiteleri, broiler sürülerinin çok daha yakından ve anlık takip edilmelerini zorunlu kılmaktadır. Kesim yaşının azalmasına paralel olarak herhangi bir problem durumunda müdahale edebilecek zaman artık çok daha kısadır. Bu durumda kendimize kritik noktalar için alarm seviyeleri koymak, bunları sürekli takip ederek kayıt altına almak ve her şeyden önemlisi ekonomik zarara uğramadan önce problemleri tahmin edebilmek ve zamanından müdahale edebilmek gerekmektedir. Sürü ile ilgili yeterli bilgi ve veri yoksa sürüyü istenilen şekilde yönetebilmek mümkün olmayacaktır. Bunun için sürünün canlı ağırlığı, günlük canlı ağırlık artışı, yem tüketimi ve su tüketimine ilişkin bilgilerin bilinmesi ve seyrinin takip edilebilmesi hayati önem taşımaktadır. Doğru ve yeterli veri akışı, sürünün mevcut durumu ile hedef değerler arasında bir fark oluşuyorsa erken müdahale ve doğru ağırlık değerine dönebilmek için fırsat verir. Sürüye ait yeterli veriler yoksa problemlere müdahale için çok geç kalınacak ve bunun ekonomik bedeli ise muhtemelen çok ağır olacaktır. Enis Sözüer Ahmetli de bulunan 45 bin kapasiteli çiftliğinde yaptığı üretimle bu ayın başarılı üreticileri arasında yer aldı. Kendilerini tebrik eder, başarılarının devamını dileriz. Sındırgı da bulunan 45 bin kapasiteli çiftliğinde yaptığı üretimle bu ayın başarılı üreticileri arasında yer aldı. Kendilerini kutlar, başarılı çalışmalarının devamını dileriz. Ayşe Koç 4
Fırında Çıtır Tavuk Hazırlanışı: Malzemeler: Piliç göğüs etlerini ince şeritler halinde kesin. Bir kap içerisinde un, tuz ve karabiberi karıştırın. Yumurtaları bir kabın içine kırın ve çırpın. Tavuk şeritlerini una sonra yumurtaya ardından da galeta ununa bulayın. Fırın tepsisini yağladıktan sonra, fırın tepsisine dizip 180 C fırında 20 dakika kadar pişirip servis edin. 1 paket Keskinoğlu Piliç Göğüs Eti 2 adet Keskinoğlu Yumurta 1 su bardağı un 1 çay bardağı galeta unu Tuz, karabiber Ravika zeytinyağı Süt Mısır ve Buğdaylı Tavuk Suyu Çorba Hazırlanışı: Malzemeler: 1 paket Keskinoğlu Piliç Göğüs Eti 1 çay bardağı tane mısır (konserve) 2 çay bardağı buğday (önceden haşlanmış) 2 çay bardağı süt 1 kutu Keskinoğlu Tavuk Suyu ½ çay bardağı un 4-5 dal maydanoz Tuz, karabiber Ravika zeytinyağı Piliç göğüs etlerini küp şeklinde doğrayın. Doğramış olduğunuz tavukları tencerede kavurun. Kızarmaya başladığında un ekleyin ve kavurmaya devam edin. Tavuk suyunu ve sütü ilave edin. Kaynamaya başladığında altını kısın. Tane mısır ve buğdayı ekleyin. 30 dakika kadar pişirin. Tuz, karabiber ekleyin. Son olarak maydanozu ince doğrayın ve çorbaya ekleyin. Sıcak olarak servis edin. 5
MURAT EREN Sheraton Bursa Otel de Executive Chef olarak görev yapan Murat Eren ile mesleğe başlama hikayesi, mesleğinin keyifli yönleri, favori yemeği ve Türk Mutfağı hakkında sizlerin de keyifle okuyabileceği bir sohbet gerçekleştirdik. Mesleğe okul çağlarındayken dayımın lokantasında bulaşık yıkayarak başladım. O yıllarda bu işin ne kadar kıymetli ve özveri gerektirdiğinin farkına vararak mesleki tercihimi bu yönde yaptım. Kısaca kendinizden bahseder misiniz? Yaklaşık 30 yıldır bu sektörde çalışmaktayım. Polat, Hilton ve Sheraton başta olmak üzere birçok zincir otelde ve bir dönemde Amerika da görev yaptım. Halen Sheraton Bursa Hotel de Executive Chef olarak görevimi devam ettirmekteyim. Mesleğe başlama hikâyenizi bize anlatabilir misiniz? Mesleğe okul çağlarındayken dayımın lokantasında bulaşık yıkayarak başladım. O yıllarda bu işin ne kadar kıymetli ve özveri gerektirdiğinin farkına vararak mesleki tercihimi bu yönde yaptım. Mesleğiniz dışarıdan bakıldığında çok keyif verici görünüyor. İçeride neler yaşıyorsunuz, biraz anlatabilir misiniz? Dışardan göründüğü kadar içerden de keyifli bir mesleğim olduğunu düşünüyorum. Her meslekteki gibi bizde zorluklar ile karşılaşsak da, genel olarak keyifli bir iş yaptığımı düşünmekteyim. Bence mesleğinize sevginizi katabilmeniz, sevgiye aç bir mutfağı sevginiz ile doyurabilmeniz önemlidir. Meslek hayatınızda birlikte çalıştığınız ustalardan bahseder misiniz? Mesleğimizin duayenlerinde Rahmi Yılmaz ile uzun yıllar çalıştım. Kendisinden özellikle yöneticilik vasıfları ile ilgili çok şeyler öğrendim. Son yıllarda 5 yıldızlı otellerin mutfağında Türk şeflerin görev yaptığını görmekteyiz. Bu konudaki düşünceleriniz nelerdir? 6
Bence ülke olarak dünyadaki en iyi şeflere sahibiz. Hem bulunduğumuz lokasyon, hemde konjektör gereği Batı ve Ortadoğu sentezini yapabilen şefleriz. Sizce mutfak kültürü nasıl edinilir? Türk insanın mutfak kültürü nasıldır? Türk mutfağı kültürü aileden gelir. Bizde İtalyanlar gibi ailece uzun saatler yemek yemekten çok hoşlanıyoruz. Bulunduğumuz konum ve tarihimizi göz önünde bulundurursak oldukça zengin bir mutfak kültürüne sahip olduğumuzu söyleyebilirim. Mutfağınızda olmazsa olmaz dediğiniz malzemeler var mı? Mutfağımdaki tüm malzemeler çok önemli ama sanıyorum mutfakta olmazsa olmazım; dezenfeksiyon ürünlerim diyebilirim. Türk mutfağı dünyada ne kadar tanınıyor? Bu konudaki çalışmaları nasıl değerlendiriyorsunuz? Yeterince tanıtıldığını düşünmüyorum. Patentini bize ait olması gereken birçok ürün komşu ülkelerimiz tarafından sahiplenilmiş durumda. Daha çok kendimizi ifade etmemiz ve daha çok reklam yapmamız lazım. Yapmaktan ve yemekten en çok keyif aldığınız yemek nedir? Türk insanının vazgeçilmez ürünü olan kahvaltı tabi ki. Keskinoğlu ürünlerini nasıl buluyorsunuz? Ürünlerinizi ve ürün çeşitliliğinizi oldukça başarılı buluyorum. Mesleğinize sevginizi katabilmeniz, sevgiye aç bir mutfağı sevginiz ile doyurabilmeniz önemlidir. 7
Ramazan Ayında Beslenme Ramazan ayının sıcak yaz günlerine rastlaması ile bu ayda değişen beslenme şeklinin ve saatlerinin sağlığı olumsuz yönde etkilenmemesi için beslenmede bazı noktalara dikkat edilmesi gerekmektedir. Ramazan ayında beslenme tarzının değişmesine ve uzun süren açlığa bağlı olarak fiziksel aktivitenin de azalmasıyla bazal metabolizma hızının düştüğü ve kilo almanın kolaylaştığı unutulmamalıdır. Ramazan ayında öğünlerin sahur, iftar açılışı, iftar yemeği ve iftardan sonra 1-1.5 saat arayla 2 ara öğün şeklinde düzenlenmesi uygundur. Bu dönemde de yeterli ve dengeli beslenme amaçlanmalı; az ve sık aralıklarla beslenmeye özen gösterilmelidir. Sahurda sadece su içerek niyetlenmek veya gece yiyip yatmak son derece hatalı olup sahura kalkmadan oruç tutulması aç kalma süresinin artmasına bağlı olarak metabolik hız, kan şekeri ve tansiyonda düşmeye, boş midede asit salgısının artmasına, halsizlik, baş ağrısı, yorgunluğa neden olmaktadır. SAHUR VE İFTAR için UYGUN OLAN BESiNLER HANGiLERiDiR? Sahurda tuzlu ve ağır besinler yerine daha hafif, yağ ve tuz oranı düşük, günlük protein gereksiniminin karşılanması bakımından protein içeriği yüksek, kan şekerini hızlı yükseltmeyen kompleks şekerleri içeren besinler yer almalıdır. Sahurda süt, peynir, haşlanmış yumurta, domates-salatalık, kepekli ekmek gibi kahvaltılık besinlere yer verilmesi uygundur. Haşlanmış veya az yağlı omlet şeklinde tüketilen yumurta ile süt ve yoğurt, peynir, kefir gibi süt ürünleri tokluk süresini uzatmaya yardımcı olmaktadır. Gün içinde susuzluk yaşanmaması için sahurda tuz içeriği yüksek olan yiyecek ve içecekler tüketilmemelidir. Acı ve baharat ise sindirimi hızlandırıp daha çabuk acıkmaya neden olacağından sahurda acı ve baharattan da uzak durulmalıdır. İftar ile sahur arasında azar azar en az 2-2.5 litre su içmeye özen gösterilmeli; ayrıca ayran, taze sıkılmış meyve suları gibi içeceklerle de sıvı gereksinimi karşılanmalıdır. İftarda ise hafif, az yağlı besinler tercih edilmelidir. Yemeklerin seçiminde çok yağlı, çok tuzlu ve aşırı tatlı besinlerden kaçınılmalıdır. İlk oruç açıldığında hurma, zeytin, peynir, domates, kepekli ekmek gibi kahvaltılıklar veya çorba gibi hafif yemeklerle iftara başlanmalı; iftar açılışından en az 15-20 dakika sonra az yağlı/ızgara et yemeği, sebze yemeği, salata, yoğurt ve kepekli ekmek gibi besinlerden oluşan bir öğünle devam edilmelidir Kaynak: İnternet Tek Bir Hayatınız Var Tek bir hayatınız var ve bir gün sona eriyor. Emma Bombeck Avustralya da kanserden öldü. Ölümünden hemen önce şunları yazdı: Hayatımı yeniden yasayabilseydim eğer; Hastayken yatağa girer dinlenirdim. Ben olmadığım zaman herşey kötüye gidecek diye düşünmezdim. Gül seklindeki pembe mumu saklamaz yakardım. Daha az konuşur, ama daha çok dinlerdim. Yerler kirlense, masa örtüm lekelense bile daha çok arkadaşımı akşam yemeğine davet ederdim. Oturma odasında tv seyrederken, patlamış mısır yer, şömineyi yakmak isteyen birisi olduğunda ona engel olmazdım. Yerler leke olacak diye korkmazdım. Bana gençliğini anlatmaya çalışan dedeme daha çok vakit ayırırdım. Kocamın sorumluluklarını daha çok paylaşırdım. Saçım bozulmasın diye, arabanın camının açılmasını önlemezdim. Eteğimin lekelenmesine aldırmadan çimlere otururdum. Tv seyrederken daha az, hayata bakarken daha çok ağlar ve gülerdim. Ömür boyu garantilidir denilen hiçbir şeyi satın almazdım. Hamileliğimin bir an önce sona erip, doğum yapmayı dilemek yerine, hamile olduğum her anın tadını çıkarır ve içimde bir canlı yaratmanın ne kadar harika olduğunu fark ederdim. Bu o kadar nadir bir olay ki. Mucize gibi bir şey. Çocuklarım beni öpmek istediklerinde, asla önce git ellerini yüzünü yıka demezdim. Onlara daha çok seni seviyorum, ondan da daha çok özür dilerim derdim. Ama başka bir hayat verilseydi en çok yapacağım şey; her dakikasını değerlendirmek olurdu. Dikkatle bak. Gerçekten gör. Yaşa. Vazgeçme. Küçük şeyler için şikayet etmekten vazgeç. Bana benzemeyenler, benden daha çok şeye sahip olanlar ve kimin ne yaptığı beni ilgilendirmezdi. Bunun yerine, ilişkilerimi güçlendirmeye çalışırdım. Sahip olduğunuz ruhsal, fiziksel ve duygusal herşey için Allah a şükredin. Tek bir hayatınız var ve bir gün sona eriyor. Kaynak: İnternet 8
Kapak İki deli çölde seyahat ediyormuş. Bir vahada durup yanlarındaki yemekleri yemeye karar vermişler. Delilerden biri su içerken cam şişesinin kapağını açıyor, içince geri kapatıyormuş. Bunu sürekli tekrarlayınca yanındaki neden böyle yaptığını sormuş. Deli şöyle cevaplamış: - Eğer şişe düşüp kırılırsa içindeki su dökülmesin diye. Konstantiniyye Oteli Hayat Kitabı Yönetmen: Jorge R. Gutiérrez Oyuncular: Umut Tabak, Gizem Gülen, Ali Rıza Kubilay, Ercan Demirel, Özden Ayyıldız Tür: Animasyon Süre: 95 Dakika Yapım: 2014 Yazar: Zülfü Livaneli Sayfa Sayısı: 480 Basım Yeri: İstanbul Yayım Yılı: 2015 Manolo, ailesinin beklentilerini karşılamakla yüreğinin sesini dinleyerek hayallerinin peşinde koşmak arasında kararsız kalmış bir gençtir. Çok başarılı bir boğa güreşçisi olsa da asıl istediği gitar çalmaktır. Hayallerinin prensesi Maria ya kavuşabilmek için de en iyi arkadaşı Joaquin le birlikte 3 farklı dünyada birbirinden fantastik maceralara atılacaktır. Zülfü Livaneli, zengin bir insan panoramasıyla İstanbul un derinliklerine inerken şehrin büyülü, ama bir o kadar da acımasız atmosferiyle buluşturduğu okuru sıra dışı yolculuğa çıkarıyor. 2014 yılı Aralık ayının son günleri Yedi yıldızlı Konstantiniyye Oteli nin açılış günü ve erken bir yılbaşı kutlaması İstanbul un seçkin, kalburüstü simaları, Sultanahmet teki eski Bizans sarayının kalıntıları üzerine yapılan otelde bir araya geliyor. Aralarında kimler yok ki? Politikacılar, belediye başkanları, Amerikan büyükelçisi, Fener Rum patriği, ünlü gazeteciler, gazete patronları, televizyon yıldızlar ı, eski ve yeni zenginler, büyük işadamları İstanbul un yüzlerce yıldır yeraltında yatan ölüleri de davete çağrılmadıkları halde arzı endam etmekte sakınca görmeyip bu cümbüşe dahil oluyorlar. Ve elbette, bir otelin olmazsa olmaz çalışanları, garsonları, komileri, güvenlik görevlileri Velhasıl Konstantiniyye Oteli, aslında binlerce yıllık koskoca bir şehir olarak çıkıyor karşımıza. Değişen, dönüşen, ama barındırdığı şiddet nedense aynı kalan bir şehir 9
Keskinoğlu, Sosyal Medyada Kampanyalarına ve Etkinliklerine Devam Ediyor 17 212 10
Yanlış Bilinen Doğrular 11