Sofrada tehlikeli konuk



Benzer belgeler
Meyve ve Sebze ile ilgili kavramlar ve GDO

Bitkisel Üretimde Genetiği Değiştirilmiş Ürünler: Efsaneler ve Gerçekler

Bir yandan bu katkı maddelerinin bulunmadığı yiyecekleri. Sağlıklı Olmanın Yolu, Doğal Beslenmeden Geçiyor. Derleyen: Mustafa Koç

Geçen iki sayımızda genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO) Doğaya Meydan Okuma mı? Doğa ile İşbirliği mi? Doğanın Gizemi Yücel Aksoy

Modern Biyoteknolojinin Tarımda Kullanımının Politik ve Ekonomik Yönden Değerlendirilmesi

GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ ORGANİZMALAR VE ETKİLERİ. Yunus KILIÇOĞLU Veteriner Hekim

Değişen Dünya ve GDOlar

G D O Nedir? (Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar)

BARDAK MISIRCILAR BİZE GDO MU SATIYOR?

Sağlıklı Tarım Politikası

Organik Tarım ve Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar

GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ ORGANİZMALAR. Araş. Gör. Dr. Süleyman Utku UZUN Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı

GDO VE DĠĞER BĠYOTEKNOLOJĠLERDE RĠSK DEĞERLENDĠRMESĠ

Gıda Güvenliği, GDO lar ve Sağlıklı Beslenme. Yrd.Doç.Dr.Memduh Sami TANER (Ph.D.)

TEMEL ZOOTEKNİ KISA ÖZET KOLAY AÖF

Türkiye de GDOların Denetim zaafları

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalı

10. SINIF KONU ANLATIMI 37 KALITIM 18 GENETİK MÜHENDİSLİĞİ VE BİYOTEKNOLOJİ ÇALIŞMA ALANLARI

FEN ve TEKNOLOJİ / GENETİK MÜHENDİSLİĞİ ve BİYOTEKNOLOJİ. GENETİK MÜHENDİSLİĞİ ve BİYOTEKNOLOJİ

TÜRKİYE DE BİYOGÜVENLİK KONUSUNDA YAPILAN DÜZENLEMELER VE UYGULAMALAR

Açlık sorununun boyutları

Bölüm 2. Tarımın Türkiye Ekonomisine Katkısı

BATI AKDENİZ KALKINMA AJANSI (BAKA) TARIMSAL AR-GE PROJE DESTEKLERİ

KÜRESELLEŞEN DÜNYADA COĞRAFİ İŞARETLER

Tarımsal Biyoteknolojiye Giriş

ADIM ADIM YGS- LYS 92. ADIM KALITIM 18 GENETİK MÜHENDİSLİĞİ VE BİYOTEKNOLOJİ ÇALIŞMA ALANLARI

KALINTILARI. Pestisit nedir? GIDALARDAKİ PESTİSİT KALINTILARI 1. pestisit kalınt kaynağı. güvenilirmidir. ? Güvenilirlik nasıl l belirlenir?

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ: FAO NUN BAKIŞ AÇISI. Dr. Ayşegül Akın Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü Türkiye Temsilci Yardımcısı 15 Ekim 2016

DÜNYA DA VE TÜRKİYE DE BİYOTEKNOLOJİ AR-GE UYGULAMALARI. Doç. Dr. Arzu ÜNAL

Organik Gıdalarda Gıda Güvenliği. Yrd. Doç. Dr. Nural KARAGÖZLÜ Celal Bayar Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü MANİSA

GAMBİYA ÜLKE RAPORU. Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu Afrika Koordinatörlüğü

SOFRADAKİ FRANKEŞTAYN

25 Ağustos 2014 PAZARTESİ. Resmî Gazete. Sayı : (Mükerrer) YÖNETMELİK. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından:

GIDA BİYOTEKNOLOJİSİNDE GÜVENLİK GIDA BİYOTEKNOLOJİSİNDE UYGULAMALARI. Neslihan ATLIHAN

MADDE 4 (1) 5996 sayılı Kanunun 3 üncü maddesindeki tanımlara ilave olarak ikinci fıkrada yer alan tanımlar da geçerlidir.

Prof.Dr.İlkay DELLAL

Prof. Dr. Birol Akgün - Selçuk Üniversitesi, İİBF - k.edu.tr

"GDO Yönetmeliði" tamam:gdo'suza GDO'suz demek yasak!.

AR&GE BÜLTEN 2009 EKĠM SEKTÖREL

GMO GDO. Halime Nebioğu. İstanbul Üniversitesi

HALK GDO YU YEMİYOR!

Gıda Mühendisliğine Giriş. Ders-2

Çevre Dostu Ambalajları Yeniden Oluşturma

Biyoenerji, bitkilerden veya biyolojik her türlü atıktan elde edilebilecek olan enerjiye verilen genel ad dır.

Gıdalardaki Pestisit Kalıntıları. Dr. K.Necdet Öngen

TEBLİĞ. a) 29/12/2011 tarihli ve üncü mükerrer sayılı Resmî Gazete de yayımlanan Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliğine dayanılarak,

GIDA KONTROLÜNDE HIFZISSIHHANIN ROLÜ. Mustafa ERTEK

T.C. GDO lu. Bitki Çeşitlerinin Tescil, Kontrol ve Sertifikasyonunun AB Ülkelerinde Yerinde İncelenmesi

Tarımsal Biyoteknolojiye Giriş

Modern Biyoteknolojinin Tarımda Kullanımının Politik ve Ekonomik Yönden Değerlendirilmesi

Dünyada 3,2 milyon tona, ülkemizde ise 40 bin tona ulaşan pestisit tüketimi bunun en önemli göstergesidir. Pestisit kullanılmaksızın üretim yapılması

İYİ TARIM UYGULAMALARI VE EUREPGAP. Prof. Dr. Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü

Çevre ve tarım sorunu üzerine Ahmet Atalık ile söyleşi

ORGANİK MANDA YETİŞTİRİCİLİĞİ. Vet. Hek. Ümit Özçınar

GIDA ENDÜSTRİSİNDE SOYA KAYNAKLI PROTEİNLERE ALTERNATİF ARAYIŞLARI

Ekmek, buğday ununa; su, tuz, maya (Saccharomyces cerevisiae) gerektiğinde şeker, enzimler, enzim kaynağı olarak malt unu, vital gluten ve izin

VETERİNER HEKİMLİK ALANINDA ANTİMİKROBİYEL DİRENÇ İZLEME ve KONTROL STRATEJİLERİ EYLEM PLANI

Sürdürülebilir Tarım Yöntemleri Prof.Dr.Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi

12. SINIF KONU ANLATIMI 7 GENETİK MÜHENDİSLİĞİ VE BİYOTEKNOLOJİ ÇALIŞMA ALANLARI

TÜRKİYE DE VE DÜNYADA YEM SEKTÖRÜNE GENEL BAKIŞ, BEKLENTİLER, FIRSATLAR. Prof. Dr. Nizamettin Şenköylü Genel Sekreter

Glifosat içerikli herbisitlerin gelin böceği (afidlerin predatörü) gibi yararlı böcekleri öldürdüğü bildirilmektedir.

GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ ÜRÜNLER (GDO) ÜZERİNE GENEL BİR DEĞERLENDİRME. Mahmut ARIKAN

SU ÜRÜNLERİNDE GIDA GÜVENLİĞİ

KANSER TANIMA VE KORUNMA

KÜRESEL GIDA KRİZİ KORKUTUYOR

PROJE KONUSU NASIL BULUNUR? Prof. Dr. Turan GÜVEN

HAYVAN BESLEMEDE BİYOTEKNOLOJİ PROF.DR. SAKİNE YALÇIN

Mardin İlinde Üretilen Mısır Nişastasının Spesifikasyon Değerlerine Uygunluğunun Belirlenmesi - doi: / IAU.

TARIM VE TARIM DIŞI ALANLARDA KULLANILAN PESTİSİTLERİN İNSAN SAĞLIĞI, ÇEVRE VE BİYOÇEŞİTLİLİĞE ETKİLERİ

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ KAMU YÖNETİMİ LİSANS PROGRAMI TÜRKİYE'DE ÇEVRE SORUNLARI DOÇ. DR.

Buna göre, Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği nin amacı şu şekilde tespit edilmiştir:

ENDÜSTRİYEL BİYOTEKNOLOJİ

Bornova Vet.Kont.Arst.Enst.

VETERİNER İLAÇ KALINTILARININ ÖNEMİ ve VETERİNER İLAÇ KALINTILARI TEST METOTLARI. Beyza AVCI TÜBİTAK -ATAL 8-9 Ekim 2008 İZMİR

Doğaya Meydan Okuma mı? Doğa ile İşbirliği mi?

8 Enfeksiyonel hastalıkların ortaya çıkışı ve yeniden canlanışı

TSE den Aldığınız Helal Gıda Uygunluk Belgesi İle Tüketicilere Güvenle Ulaşın. TSE Helal Gıda Belgeli Ürünleri Güvenle Tüketin STANDARD ÇALIŞMALARI

TARIM ve KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI 2007 YILI KURUMSAL MALİ DURUM VE BEKLENTİLER RAPORU

ALANYA BELEDİYESİ ÇEVRE KORUMA VE KONT.MD YETERLİ VE DOĞRU BESLENME KURALLARI

BAHÇE BİTKİLERİ BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNE DUYURU

Biyoteknolojinin Bitkisel Üretimde Kullanımı

Sizleri şahsım ve TOBB adına saygıyla selamlıyorum. Biliyorsunuz başkasına gönderilen selam kişinin üzerine emanettir.

ADIM ADIM YGS LYS. 93. Adım KALITIM -19 MODERN GENETİK UYGULAMALAR

Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Boğaziçi Üniversitesi

HAYVANSAL KAYNAKLI AMİNO ASİT İÇEREN ORGANİK GÜBRE. Çabamız topraklarımız için.

MEVZUATLAR KANUNLAR. TEBLİĞ, TALİMAT ve KARARLAR YÖNETMELİKLER KANUNLAR. Zirai Mücadele ve Zirai Karantina Kanunu

Modern Bitki Biyoteknolojisi

formeo Dyt. Elvan Odabaşı

T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI

İYİ TARIM UYGULAMALARI VE EUREPGAP. Prof.Dr. Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü

İYİ TARIM UYGULAMALARI ve BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK

T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN KIRIKKALE

Ekmek, buğday ununa; su, tuz, maya (Saccharomyces cerevisiae) gerektiğinde şeker, enzimler, enzim kaynağı olarak malt unu, vital gluten ve izin

Özel Formülasyon DAHA İYİ DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA IÇIN AGRALYX!

Organik Bileşikler. Karbonhidratlar. Organik Bileşikler YGS Biyoloji 1

ÜNİTE 3 YAŞAM KAYNAĞI TOPRAK

BVKAE

T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI

RUS BUĞDAY AFİTLERİNE KARŞI BİYOLOJİK KORUMA

TÜRK GIDA KODEKSİ. Dr. Betül VAZGEÇER Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü. 8. Tarım Gıda ve Soğuk Zincir Lojistiği Sempozyumu. 29 Mart 2018, Mersin

Transkript:

Sofrada tehlikeli konuk Dünyada milyonlarca insanın pençesinde kıvrandığı açlık sorununa da çözüm olacağı gerekçesiyle yaygınlaşan GDO lu ürünler Türkiye nin de gümrük kapılarını zorluyor... Türkiye Mayıs ayının sonlarında yönetmelik değişikliği yaparak "GDO bulaşanı" tanımı formülüyle gıdalarda yüzde 0.9 oranında GDO lu ürün kullanımının yolunu açtı... F E R İ D E A Y Dünyada her yıl milyonlarca insan açlıktan ölüyor. Yaklaşık 2 milyar kişi yetersiz beslenme ve yoksulluğun pençesinde yaşam mücadelesi veriyor. Türkiye de ölümcül bir açlık sorunu yaşanmamasına karşın dengesiz ve yetersiz beslenme sorunu büyüyor. Ülkemizde yeterli miktarda gıdaya ulaşamayan insan sayısı 13 milyon dolayında. Halen yaklaşık 6.5 milyon kişi proteinsiz, 10 milyon kişi de düşük kalorili gıdalarla besleniyor Açlık sorununun kaynak kıtlığından çok, adil bölüşüm sorunu olduğunu savunan kesimler, çözümü de; israfın önlenmesi, silahlanma bütçesinin bir bölümünün adil bölüşüm için kullanılması, siyasi irade kararlığı gibi başlıklar altında topluyor Artan nüfus ve yeryüzünde tarıma elverişli toprakların sınırlı oluşu gibi faktörleri öne süren kesimler ise açlık sorununun çözümü için bio-teknolojide ısrar ediyor. Bio-teknolojik yöntemlerle kendi kültürü dışındaki bir türden gen aktarılarak belirli özellikleri değiştirilmiş bitki, hayvan ya da mikroorganizmalara genel olarak Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar (Genetically Modified Organisms) adı veriliyor. Türkiye nin yeni yeni yasal düzenlemeler için kolları sıvadığı GDO lu ürünler, ortalama 25-30 yıldır dünyanın en sıcak gündem maddeleri arasında yer alıyor. Gen teknolojilerinin dünyanın hızla artan nüfusunun açlık sorununa çözüm olacağı gerekçesiyle ABD başta olmak üzere bazı ülkeler, tarımının yaygınlaşmasını destekliyor. Bazı ülkeler ise ABD li şirketleri çıkar sağlamaya çalışmakla suçlayarak, GDO nun yan etkilerini de sıralayarak karşı çıkıyor. Bü- 14 l İSMMMO YAŞAM

tün bu tartışmalar devam ederken ve Türkiye henüz konuyu anlamaya çalışırken GDO uygulamaları tarımda aldı başını gidiyor. Bio-teknolojinin günümüzde en çok kullanıldığı alanlardan biri bitki ıslahı oldu. Transgenik tohum kullanılarak sırasıyla en çok mısır, soya, pamuk ve kanola üretilse de domatesten en masum görünümlü sebzelere kadar her üründe yaygınlaşıyor. GDO lu ürünler, dünyada sık sık protesto konusu da oluyor. ÇARE OLDU MU? Birleşmiş Milletler e bağlı Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ile Dünya Gıda Programı na göre geçen yıl gıda fiyatları, son 20 yılın en yüksek seviyesine çıktı. Bunun sonucunda da 200 milyonu beş yaşın altında olmak üzere 1 milyarı aşkın insan için açlık tehdidi büyüdü. Gıda krizine ekonomik bunalımın da eklenmesiyle tablonun daha da vahim hale geldiğini belirten FAO, gidişatı Tahammül edilemez olarak değerlendiriyor. Açlıkla mücadele konusunda 1980 ler ile 1990 larda dönemsel başarılar elde edilse de dünya genelinde sorun 1995 te ağırlaşmaya başladı. FAO ya göre, acil ve radikal önlemler alınmazsa önümüzdeki yıl için belirlenen açların sayısını azaltma hedefine ulaşılamayacak. Peki açlığın sebebi ne? Artık pek çok sofraya giren ya da girme riski olan GDO lu ürünler, bu küresel soruna çözüm olabilir mi? Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi Başkanı Kemal Özer; açlığın bu boyutlara ulaşmasında çözüm olacağı savunulan GDO lu ürünlerin rolü olduğunu savunuyor. Özer, son 20-30 yılda kazananın sadece bir elin parmakların geçmeyecek sayıdaki tohum şirketleri olduğunu belirtiyor. Özer, Özellikle ABD tarafından genetiği değiştirilmiş tohumlar yani GDO lu ürünler açlığa çözüm olarak sunulmuş ve yeryüzündeki açlık sorunu bu yolla çözüleceği iddia edilmişti. Aradan 30 yıl geçmesine dünya tarımının en az yüzde 50 si GDO lu tarım olmasına karşın vaat edilenlerin hiçbiri gerçekleşmedi diyor. BU ÜRÜNLERE DİKKAT Dünyada genetik yapısı değiştirilmiş canlıların ve bunlardan elde edilen gıdaların dağılımı hızla artıyor. Mısır ve soyadan üretilen yağ, un, nişasta, glikoz şurubu, sakkaroz, fruktoz içeren gıdalar; bisküvi, kraker, pudingler, bitkisel yağlar, bebek mamaları, şekerlemeler, çikolata ve gofretler, hazır çorbalar, mısır ve soyayı yem olarak tüketen tavuk ve benzeri hayvanlardan elde edilen gıdalar ile pamuk GDO lu olma riski taşıyan tarımsal ürünlerin başında geliyor. Yakın zamanda Türkiye de satılan bir bebek mamasında GDO bulundu. Uzmanlar, tohum yoluyla da pek çok sebzede kontrolün yeterli olmadığını da savunuyor. EKİM ARTTI, AMA... Kemal Özer, son yıllardaki gelişmeleri şöyle değerlendiriyor: GDO lu ekimlerden sonra daha az alanda değil daha fazla tarım alanında ekim yapılır hale geldi. Ama GDO lu tohumların ekildiği birçok alanda artık tarım yapılamaz durumda. Dünyada açlık iki kat arttı. Ne çiftçilerin ne de ülkelerin ekonomik sevilerinde artış oldu. Sadece Hindistan da GDO lu ekim nedeniyle son 10 yılda 250 binden fazla çiftçi intihar etmek zorunda oldu. Dünyanın en büyük tohum şirketi Monsanto ya borçlarını ödeyemediği için 1 milyondan fazla çiftçi karın topluğuna Monsanto nın modern köleleri durumunda. Kazananlar bir elin parmaklarını geçmeyen tohum devleri oldu. Dünyada açlık sorununun nedeni, ekim alanları ya da üretim yetersizliği değil. Nedeni adil bölüşüm yapılamaması. Bugün dünyada bir milyardan fazla kişi açlıkla karşı karşıya iken gelişmiş ülkelerde 183 milyon ton buğday, 95 milyon ton pirinç fazlası var. Bu güçler hem açlıkla pençeleşen insanların topraklarını hem de devletlerin kaynaklarını sübvansiyon adı altında sömürüyor. Açlığa GDO değil adil dağılım ve bölüşüm çözüm olur. GDO lu ürünlerin insan sağlığına etkileri konusunda ise araştırmalar ikiye bölünüyor. Ancak iki taraf, bu ürünlerin uzun vadeli etkileri konusunda net bir bilgi vermekten geri kalıyor. Fırat Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Moleküler Biyoloji Anabilim Dalı ndan Venhar Çelik ve Yıldız Teknik Üniversitesi, Kimya-Metalurji Fakültesi, Biyomühendislik Bölümü nden Dilek Tur- İSMMMO YAŞAM l 15

DÜŞÜNMESİ BİLE ÜRKÜTÜCÜ! Özellikle türler arasındaki gen kaçışının doğal ekosistemde oluşturacağı risklerle ilgili senaryolar saymakla bitmiyor. Bu riskler, onlarca başlığa bile sığdırılmayacak kadar fazla. Ancak insan sağlığı açısından somut araştırmalara da dayandırılarak dile getirilen riskler öncelikli önem taşıyor. Fırat Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Moleküler Biyoloji Anabilim Dalı ndan Venhar Çelik ve Yıldız Teknik Üniversitesi, Kimya- Metalurji Fakültesi, Biyomühendislik Bölümü nden Dilek Turgut un yaptığı analize göre GDO lu ürünlerin kısa vadede insan açısından en önemli etkilerinden biri de antibiyotiklere direnç düzeyinin yükselmesi. Bu durum, pek çok hastalık açısından vahim sonuçlara yol açabilir. Söz konusu uzmanlar en çok tartışılan bu olasılığı şöyle açıklıyor: Gıda ürünleri ile birlikte DNA nında vücuda alındığı bir gerçek. Vücuda alınan DNA sindirim sisteminde parçalayıcı etkiye sahip olan çeşitli parametrelere maruz kaldığı için parçalanıp sindirildikten sonra vücuttan dışarı atılabiliyor. DNA, memeli bağırsağında genellikle hızla parçalanmakla birlikte bu parçalanma tamamen ve bir anda olmazsa DNA stabil/kararlı kalabilir. Eğer GDO lu gıda, DNA parçalanmadan ince bağırsağın son kısmı, körbağırsak ve kolon gibi DNA parçalama aktivitesinin en az olduğu kısımlarına ulaşırsa mikrofloranın çıplak DNA yı hücre içine alma olasılığı / riski var. Mikrofloradaki bakteriler yabancı DNA yı atacak mekanizmaya sahip olsa da bakteriyel kökenli genlerin bakteriler tarafından yapıya alınması teorik olarak mümkün. GDO üretimi sırasında markır gen olarak kullanılan antibiyotik direnç genleri çoğunlukla bakteriyel kökenli ve bu açıdan en çok tartışılan olasılık. GDO ürünlerin tüketilmesi ile bu antibiyotik direnç genlerinin insan bağırsak mikroflorasına veya patojen mikroorganizmalara aktarılması doğada zaten yaygın bir olgu olan antibiyotiğe karşı direnç düzeyinin artmasına yol açabilir. Bu durum patojenik mikroorganizmaların tedavisi için antibiyotiklerin terapötik değerlerini ortadan kaldırarak insan ve hayvan sağlığı için bir risk oluşturabilir Tüketilen GDO gıdalardaki DNA nın memeli hücrelerine aktarılması ve böylece yatay gen transferinin insana sıçraması gıda güvenliği açısından ele alınan diğer bir konu. Gıdalardaki çeşitli kökenden DNA parçacıklarına maruz kalan bağırsak astarındaki hücrelerin, devamlı olarak dökülmesi ve yenilenmesi ile vücuttan atılacağı ve bu nedenle sağlık açısından önemli bir risk oluşturmayacağı düşünülüyor. Ancak yapılan çalışmalar, mısırla beslenen sığır ve tavuklarda mısır kloroplast DNA sının çeşitli dokulara girdiğini gösteriyor. Yine fareler üzerinde yapılan deneysel araştırmalarda çift zinzirli M13 bakteriyofaj DNA ile beslendikten birkaç saat sonra incelenen farelerde DNA fragmentlerinin tamamen parçalanmadığı, kan dokusu ve diğer çeşitli dokulara ulaştığı ve fare DNA sına kovalent olarak bağlandığı tespit edildi. 16 l İSMMMO YAŞAM

gut un yaptığı araştırmaya göre, ABD de özellikle soya ve mısır içeren işlenmiş gıdaların yüzde 60 ından fazlası GDO lu ürün içeriyor. Ancak bu durum tüketici tarafından kabul edildiklerini göstermiyor. Tüketicinin ne yediğini bilmediğine dikkat çeken Çelik ve Turgut, ülkede 1997 den beri yapılan pek çok anketin etiketleme isteğini ortaya koyduğunu, halkın etiketleme yapılması halinde ise GDO lu ürünü tercih etmeyeceğini gösterdiğini belirtiyor. Çelik ve Turgut, üreticilerin yürüttüğü etiketleme karşıtı lobinin, tüketicinin arzularını bastırdığına dikkat çekiyor. Avrupa da da GDO gündemini takip eden ve bu ürünlere karşı olduğunu belirten tüketicilerin oranı, anketlere bakılırsa düşse de ve ekim alanları İspanya, Romanya ile Almanya da genişlese de durum çok farklı değil. TÜRKİYE DE BASKI Türkiye de GDO lu ürün üretimi yasak olmasına karşın, 1998 den itibaren alan denemeleri yapılmaya başlandı. Bu süreci, ürünlerin tescili, üretime sokulması ve gıda zincirinde kullanılması yönünde yasal düzenleme yapma çabası izliyor. İç piyasada işlenerek ürün halinde pazara sürülen hammadde veya yurtdışından ithal edilen işlenmiş ürünlerden önemli bir kısmının GDO içeriğine sahip olduğu ileri sürülüyor. Özellikle mısır ve soyanın büyük bir kısmı ABD ve Arjantin den ithal ediliyor ve neredeyse tamamının GDO içerikli olduğu savlanıyor. Ayrıca 20 ye yakın ilin pazarlarından alınan domates ve patateslerin GDO ürün olduğu saptanmıştı. Bunların hemen hemen hepsi tohumların hiçbir denetime tabi tutulmadan tarla ve seralarda ekilmesi sonucunda üretiliyor. GDO ları destekleyen özel endüstriyel üyeleri, gıda teknolojisi uzmanları, işleyicileri ve bilim insanları; dünyadaki fakir ve aç insanlara da yarayacak biçimde genetik mühendisliği teknolojisinin geliştiğini savunuyor. ETİKETLEME TARTIŞMASI Avrupa Birliği yönetmelikleri herhangi bir gıda ürününün geleneksel benzerlerinden farklılaştığı anda GDO kökenli olduğunun etiketlenmesi gerektiğini ortaya koyuyor. ABD de ise gıda kaynaklarının güvenirliği ve sağlıklı olması (et ve kümes hayvanları hariç) ABD Gıda ve İlaç İdaresi (US FDA) tarafından düzenleniyor ve bu ajans GDO ların etiketlenmesine karşı. Çevre Koruma Ajansı (EPA) gıda güvenliği açısından GDO lara karşı tüketicilerin korunmasına özel önem verilmesi gerektiğini belirtirken, Amerikan Tıp Birliği (AMA) bu ürünlerin etiketlenmesinin zorunlu olmasını ve genetiği değiştirilmiş gıdalar için tüketici güvenliğinin henüz açık olmadığının belirtilmesi gerektiğini savunuyor. Eleştiriciler, GDO ürünlerin etiketlenmesinin tüketilen belirli gıdaların beklenmeyen neticelerini izlemek için tüketiciye yardım edeceğini, bu ürünleri tüketmek istemeyenlere şans tanıyacağını belirtiyor. Etiketleme karşıtları ise tüketicide yanlış anlama ve tedirginlik uyandıracağını savunuyor. Ayrıca gıda karışımında da bulunabileceğinden büyük zorluk ve maliyet yaratacağını gerekçe olarak gösteriyor. İSMMMO YAŞAM l 17

Son yıllarda bu teknolojiyle gerekli olan gıda ve ilacın büyük boyutta üretilmesinden yanalar. Bu tezlerinin gerekçeleri ise başta açlığın yok edilmesi olmak üzere; besin kalitesinin arttırılması, meyve ve sebzelerin raf ömrünün uzatılması, verimin yükseltilmesi, yenilenebilir aşı ve ilaç üretimi, hastalıklarla mücadele, tarımsal amaçlı bitkilerin çoğunun genetiği değiştirilerek virüsler, böcekler, yabani otlar gibi çevresel etkilere karşı dirençlerinin arttırılması gibi başlıklardan oluşuyor. Günümüzde bitkilerin topraktan daha fazla azotu doğrudan kendilerinin alabilmesi için genetiği değiştirilmiş bitki üretimi arttırılıyor. Bu da buharlaşarak veya nehir ağızlarına sürüklenip su kirliliğine neden olarak çevreyi tehdit eden kimyasal gübre gereksinimini azaltacağından çevre için yararlı bir uygulama olarak kabul ediliyor. SAĞLIĞA ZARARLI MI? GDO ların potansiyel riskleriyle ilgili tartışmalar ise devam ediyor. GDO ları eleştiren tüketici ve sağlık savunma grupları, çevre ve gıda savunma örgütleri, bilim insanları ve organik tarımcılar, insan gıdasında genetik mühendisliği tekniklerinden kaçınılmasını savunuyor. GDO ların olası faydalarının güvenlik, etik, dini ve çevreci kaygıların gölgesinde kaldığını düşünüyorlar. Özellikle AB ülkelerindeki muhalifler, bu teknolojinin dünyanın tarımı, sağlığı ve ekolojisini tehdit ettiğini düşündüğünden Frankeştayn Gıdalar olarak nitelendiriyor. Örneğin İngiltere de Salmonella salgını ve deli dana hastalığı gibi gıda güvenliğinde halk güvenini aşındıran olaylar yaşandı. Bilim insanları Venhar Çelik ve Dilek Turgut un araştırmasına göre, GDO larla ilgili potansiyel riskler var, ancak etkileri ve boyutları konusundaki bilgi yetersiz. Gıda ürünlerine aktarılan transgenler, bazı besin değerlerinin düzeyini arttırırken diğerlerinin düzeylerini azaltarak tahmin edilemeyen bir şekilde besinsel özellikleri değiştiriyor. Bitkisel ve hayvansal gıdaların besin içeriklerindeki değişimlerin besin etkileşimleri, besin-gen etkileşimi, canlıda besinin varlığı, besin gücü ve besin metabolizması üzerine etkisi hakkında henüz yeterli bilgi yok. Gıda ürünlerine aktarılan genlerin insan bağırsak mikroflorasında veya insan ya da hayvan genomunda yer alıp almayacağı ve bunun sonuçlarının ne olacağı önemli bir soru ODTÜ Biyolojik Bilimler Bölümü nden Prof. Dr. Hüseyin Avni Öktem de bazı konvansiyonel gıda ürünlerinde olduğu gibi GDO ların da tüketicide alerjik reaksiyon oluşturma riski olduğunu belirtiyor. Bu nedenle ürünlerin ticarileşip tüketim zincirine girmeden önce bazı ülkelerde detaylı olarak toksisite, alerjenite gibi etkiler açısından bağımsız otori- 18 l İSMMMO YAŞAM

telerce analiz edildiğine ve kullanımına ona göre izin verildiğine dikkat çekiyor. Türkiye de ise halen mevzuat olmadığını, gümrük kapılarında rutin analizin yapılmadığını ifade ediyor. YEMEZLER KAMPANYASI Dünya genelinde GDO karşıtı kampanyalarıyla dikkat çeken Greenpeace in Türkiye de de yoğun çabaları ve destekçileri bulunuyor. Bu çerçevede Türkiye de GDO lu ürünler için yasal altyapı hazırlanması ve piyasada serbestçe satılmasına karşı çıkan Greenpeace Türkiye, 2012 de Yemezler kampanyasıyla sofraları korudu. Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker in daha önce Ben de GDO ya karşıyım sözünü anımsatan Greenpeace Türkiye, 326 bini aşkın kişiden destek alarak yüzde 0.9 oranında GDO kullanımını engelledi. Aradan iki yıl geçtikten sonra, bu yıl Gıda ve Tarım Hayvancılık Bakanlığı nın GDO ların yolunu tekrar açtığını belirten Greenpeace Türkiye, yönetmelik değişikliği ile yine kapı aralanmasına tepkili. Bu yıl bakanlık, GDO yu düzenleyen yönetmelikte yapılan değişiklikle GDO Bulaşanı diye bir tanım üretti. Buna göre, yeni yönetmelikle yüzde 0.9 sınırını aşmadığı sürece GDO lu ürünler insani tüketim amaçlı ürünlerin içinde yer alabilecek. Türkiye de GDO yu analiz edecek laboratuvar bile bulunmadığını kaydeden Greenpeace a göre; bu ürünler bir kez ülke sınırlarından içeri girdi mi, bunun geri dönüşü olmaz. Gıdada sadece yüzde 0.9 oranında kullanılacaksa da GDO ya her zaman Yemezler demek lazım. Greenpeace in verdiği bilgiye göre, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı dört akredite, üç de özel laboratuvarın kimliklendirme ve miktar analizi yapabildiğini ifade ediyor ancak bunların izinli GDO ları mı, yoksa yasaklı olanları mı analiz edebildiğine değinmiyor. ANLAYAMAZSINIZ! Greenpeace Gıda ve Tarım Kampanyası Yöneticisi Tarık Nejat Dinç, bakanlığın bu tespitlerine yanıt verdiğine değinirken aslında iddialarının doğrulandığını ifade ediyor. Dinç, Biz bakanlığa bağlı dört laboratuvarın izinli GDO ları analiz edebildiğini açıklamıştık. Bakanlığın açıklamaya cesaret edemediği ve halkın asıl merak ettiği şey, Türkiye de yasaklı olan GDO ların kaç laboratuvarda test edilebildiği... Yasaklı GDO ların listesi ve laboratuvarların akreditasyon bilgilerini karşılaştırdığımızda, Türkiye de tüm yasaklı GDO ları analiz edebilen bir tane bile laboratuvar olmadığı gerçeğiyle yüzleştik. Eğer yasak olan bir nesneyi tanımlayamazsanız, onu tespit edemezsiniz, dolayısıyla engelleyemezsiniz. Bu yapıyla bakanlığın yönetmelik değişikliğiyle uygulamaya soktuğu binde 9 eşik değerini ölçebilme imkanı ortadan kalkıyor. Milupa Aptamil mamada GDO tespiti ile ilgili kamuoyunu bilgilendiren Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi, 29 Mayıs tarihli Resmi Gazete de yayımlanan GDO yönetmeliğine iptal davası açtı. Gıda Hareketi, 2009 da yayınlanan yönetmeliğe iptal davası açmış ve iptal edilmesini sağlamıştı. Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi Başkanı Kemal Özer, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı nın 5977 sayılı Biyogüvenlik Kanunu na aykırı olarak yüzde 0.9 luk GDO yu, GDO bulaşanı masalıyla meşrulaştıran yönetmelik değişikliğine iptal davası açtıklarını söylüyor. Danıştay da açılan davanın dilekçesini paylaştıklarını ifade eden Özer, Dava açmak isteyen kişi ve kurumların aynı veya benzer gerekçelerle dava açmalarında yarar var diyor. Doç. Dr. Işıl Ergin de GDO lu ürünlerin kullanımını düzenleyen yönetmelikte yapılan değişikliği şöyle özetliyor: Yem amaçlı tüketim için Biyogüvenlik Kurulu ndan onay almış bir gen, yeni yönetmelikle yüzde 0.9 sınırını aşmadığı sürece insani tüketim amaçlı ürünlerin içinde yer alabilecek. İSMMMO YAŞAM l 19