FTR 231 Fonksiyonel Nöroanatomi Nörobiyolojik Tanımlar yrd.doç.dr.emin ulaş erdem
NÖRONUN TANIMI Sinir hücre gövdesi ve tüm uzantılarına verilen isimdir. Nöronlar, uyarıların alınması ve sinir impulsunun iletimi için özelleşmiş, uyarılabilen hücrelerdir. Her biri hücre gövdesi ve yüzeyinden nörit adı verilen bir ya da daha çok uzantıya sahiptir. Bilginin alınması ve hücre gövdesine doğru iletilmesinden sorumlu olan nöritlere dendritum (dendrit) adı verilir. İmpulsları hücre gövdesinden uzaklaştırarak ileten, tek ve uzun nörite akson denir.
NÖRONLARIN SINIFLANMASI Uni-polar Nöronlar: tek nörit vardır, hücre gövdesinden ayrıldıktan sonra hemen ikiye ayrılır. (ör: ganglion spinale) Bi-polar Nöronlar: Her iki ucundan birer nöritin çıktığı ince ve uzun bir hücre gövdesine sahiptirler. (ör: koklear ve vestibular duyu ganlionları) Multi-polar Nöronlar: hücre gövdesinden çıkan çok sayıda nörite sahiptir. (ör: encephalon, medulla spinalis)
NÖRONLARIN SINIFLANMASI (büyüklüğüne göre) GolgiT ip I nöronlar: 1 metre yada uç vakalarda daha da fazla olabilen uzun bir aksona sahiptirler. (ör: encephalon, med. Spinalis,periferik sinirler, purkinje hüc.) Golgi tip II nöronlar: komşu hücre gövdesinde son bulan yada bütünüıyle olmayabilen kısa bir aksona sahiptirler. Tip I e oranla oldukça fazla sayıdadırlar.(ör. Serebral ve serebellar cortex teki sinir hüc.)
Nükleus Nukleolus (çekirdekçik) Sitoplazma Nissl cisimciği Golgi aparatı (kompleksi) Mitokondria Mikroflamentler Mikrotübüller Lizozomlar Sentrioller Lipufuksin, melanin, glikojen, lipid
NÖRONUN YAPISI
NİSSL CİSİMCİĞİ Nissl cisimciği protein sentezinden sorumludur Akson ve dendritler boyunca akarak seyreder ve hücresel aktivite sırasında parçalanan proteinlerin değiş tokuşunu sağlar Yorgunluk ya da nöronal hasarlar, Nissl cisimciğinin sitoplazmanın periferinde yoğunlaşmasına neden olur. Bu durum, Nissl cisimciğinin kaybolmuş olduğu izlenimini verir ve kromatolizis olarak bilinir.
GOLGİ APARATI (KOMPLEKSİ) Nissl cisimciği tarafından üretilen protein Golgi aparatına iletilir, geçici olarak depolanır ve burada proteine karbonhidrat eklenebilir. Daha sonra makromoleküller, sinir terminallerine iletilmek üzere bir kılıfla sarılırlar. Golgi aparatının lizozom üretiminde ve hücre membranlarının sentezinde aktif olduğu düşünülür. Akson terminallerindeki sinaptik damarların oluşumunda önemli rol oynar.
MİTOKONDRİ Hücre gövdesi, dendritler ve aksonlarda yer yer dağılmış olarak bulunurlar. İç mitokondrial membranda yerleşmiş olan pek çok enzime sahiptir. Bu enzimler respirasyonun sitokrom zincirlerinde ve trikarboksilik asit siklusunda görev alır. Bu nedenle enerji üretiminden dolayı sinir hücrelerinde önemlidir.
PLAZMA MEMBRANI Hücre gövdesi ile uzantılarının kesintisiz olan dış sınırını oluşturur Nöronda sinir impulsunun başlangıcı ile iletiminin oluştuğu yerdir. Plazma membranı ve hücre örtüsü birlikte; bazı iyonların diffuzyonla geçişine izin veren, fakat diğer bazı iyonların ise geçişine izin vermeyen semipermeabl bir zar oluştururlar.
DENDRİTLER Hücre gövdesinden uzaklaştıkça son kısma doğru çapları incelerek uzanırlar. Dendritler diğer nöronlardan aksonların algılanması (resepsiyonu) için, yüzey alanını arttırmak üzere adeta hücre gövdesinin büyütülmüş kısımları olarak dikkate alınmalıdır. En önemlisi, sinir impulsunu hücre gövdesine doğru iletmesidir.
AKSON Hücre gövdesinin en uzun uzantısıdır. Bir akson, neredeyse pürüzsüz bir yüzeye sahiptir ve çapı her yerde aynıdır. Aksonlar genellikle, sonlanmadan hemen önce pek çok dala ayrılırlar. Terminal dallarının genişleyen distal uçları boutons terminaux adını alırlar. Bazı aksonlar (bilhassa OSS) sonlamalarına yakın, ipe dizilmiş boncuk dizisine benzeyen ard arda şişkinlikler gösterirler, bunlara varikositler denir.
NÖROGLİA Merkezi sinir sisteminin nöronları, hepsi birlikte nöroglia olarak adlandırılan birkaç çeşit uyarılamayan hücre tarafından desteklenir. Nöroglial hücreler genellikle nöronlardan daha küçük ve onların 5-10 katı fazla sayıdadır. Beyin ve medulla spinalis in total hacminin yarısını oluştururlar. 1-Astrositler 2-Oligodendrositler 3-Mikroglia 4-Ependima
NÖROGLİAL HÜCRELER
ASTROSİTLER Küçük bir hücre gövdeleri ile her yöne uzanan dallı uzantıları bulunur. Astrosit uzantılarının çoğu kan damarlarının üzerinde genişleyerek sonlanır. Pek çok aksonun başlangıç segmentinde ve Ranvier boğumlarında bolca bulunurlar. Astrositus fibrosus: Başlıca ak maddede bulunurlar, uzantıları sinir liflerinin arasından geçer. Hücre gövdesi ve uzantılar, sitoplazmalarında çok sayıda filament içerir. Astrositus protoplazmatikus: uzantılarının sinir hücreleri arasından geçtiği gri maddede bulunurlar.
ASTROSİTLERİN FONKSİYONLARI Dallanan uzantıları ile astrositler sinir hücreleri ve sinir lifleri için destekleyici bir ağ oluştururlar. Nöronlar arasındaki sinaptik temas yerlerini sarar, akson sonlanmalarını komşu ve ilgisiz nöronların etkilerinden korumada elektriksel yalıtıcı olarak hizmet ederler. Sinapslarda salgılanan nörotransmitter maddelerin yayılmasına karşı bariyer oluştururlar. Dejenere olan sinaptik akson sonlanmalarını tutarak fagositler gibi görev yaparlar. Nöronların ölümünü takiben çoğalırlar ve önceden nöronlar tarafından işgal edilen alanları doldururlar, bu olaya gliosis yerleşimi denir.
OLİGODENDROSİTLER Küçük bir hücre gövdeleri ve az sayıda ince uzantıları vardır. Çoğunlukla myelinli sinir lifleri boyunca sıralar halinde bulunur ve sinir hücre gövdelerini sararlar. İki komşu Ravier boğumu arasındaki myelini yanlızca bir uzantı yapar.
OLİGODENDROSİTLERİN FONKSİYONU MSS deki sinir liflerinin mylein kılıfının meydana gelmesinden sorumludur. Herbiri aynı ya da farklı aksonlar üzerinde bir çok internodal segment oluşturur. Bunların nöronların biyokimyasal çevrelerini etkiledikleri düşünülmektedir.
MİKROGLİALAR Nöroglial hücrelerin en küçükleridir ve MSS de yaygın olarak bulunurlar. Dalgalı ve dallanan dikensi uzantıları vardır. Bağ doku makrofajına çok benzerler. Fetal yaşamda sinir sistemi içine göç ederler.
MİKROGLİAL HÜCRELERİN FONKSİYONU Beyin ve medulla spinalisteki mikroglial hücreler normalde inaktif durumda bulunurlar. MSS nin inflamatuvar ve dejeneratif lezyonlarında, uzantılarını çeker ve lezyon yerine göç ederler. Burada çoğalır ve aktif olarak fagositoz yaparlar.
EPENDİMA Ependimal hücreler, beyin ventriküllerini ve medulla spinalis in canalis centralisini döşer. Küboidal ve ya prizmatik şekillidirler. Mikrovillus ve silyaya sahiptirler. Silyalar çoğu kez hareketlidir ve hareketleri BOS akışına yardım eder. 3 gruba ayrılırlar ; ependimositler, Tanisitler Koroidal epitel hücreler
EKSTRASELLULAR ARALIK Sinir dokusu incelendiğinde oldukça dar bir aralığın nöronları ve nöroglial hücreleri ayırdığı görülür, buna ekstrasellular aralık denir. Dışta subaraknoidal aralıktaki BOS ile ve içte beyin ventrikülleri ve medulla spinalisin canalis centralis teki BOS ile direkt bağlantılıdır. Ekstrasellular aralık kan ile nöron ve glial hücreler arasında iyon ve molekül değişimi için bir yol sağlar. Pek çok kapillerdeki endotel hücrelerinin plazma membranı bir çok kimyasal için geçirgen değildir, bu da kan-beyin bariyerini oluşturur.
KAN BEYİN BARİYERİ
Ödev