DİL VE KONUŞMA GÜÇLÜĞÜ

Benzer belgeler
ÖZÜR GRUBUNUN TANIMI VE ÖZELLİKLERİ. bireyin eğitim performansının ve sosyal uyumunun olumsuz yönde etkilenmesi durumunu

Amaç; SAĞLIK BİLİMLERİNDE ÖĞRENCİ OLMAK Dil ve Konuşma Terapisi Bölümü. Dil ve Konuşma Terapisi Bölümü

O Dil; Çok geniş anlamıyla dil, düşünce, duygu ve güdüleri, doğrudan doğruya ya da dolaylı olarak bildirmeye yarayan herhangi bir anlatım aracıdır.

ݤRehabilitasyon Fizyolojik yada anatomik yetersizliği ve çevreye uyumsuzluğu olan kişinin fiziksel, ruhsal, toplumsal, mesleki, özel uğraşı ve eğitsel

Çocuğun konuşma becerilerinin akranlarına göre belirgin derecede geri kalmasıdır. Gelişimsel aşamalardan birisidir.

ERKEN ÇOCUKLUKTA GELİŞİM

Zihinsel Yetersizliği Olan Öğrenciler

Kekemelik, konuşmanın akıcılığıyla ilgili bir iletişim bozukluğudur. Ses, hece ve sözcüklerde uzatmalar, tekrarlar veya duraklamalarla

KLİNİK PSİKOLOJİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ

YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy

Zihinsel Bozukluk Belirtileri ve Semptomları

Öğr. Gör. Özlem BAĞCI

EĞİTİMDE KAVRAMLAR, İLKELER, HİZMETLER VE SAYISAL BİLGİLER

1 ÖZEL EĞİTİM VE ÖZEL EĞİTİME MUHTAÇ ÇOCUKLAR

DİL VE KONUŞMA BOZUKLUKLARINDA TANI VE TEDAVİ

Zeka Gerilikleri Zeka Geriliği nedir? Sıklık Nedenleri

DERS: ÖĞRENME GÜÇLÜKLERİ

ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLAR

Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu. Yaşlı Bakım-Ebelik. YB 205 Beslenme İkeleri

T.C. ÜSKÜDAR ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ DİL VE KONUŞMA TERAPİSİ BÖLÜMÜ MÜFREDAT PROGRAMI. Dersin Kodu Dersin adı Teorik Uygulama Kredi

DİL VE KONUŞMA BOZUKLUĞU OLAN ÖĞRENCİLER

Doç. Dr. Orhan YILMAZ

Ses dalgaları. Dış kulağın işitme kanalından geçer. Kulak zarına çarparak titreşir.

2014

Çocuk ve Ergenlerde Ruhsal Psikopatolojiler DERS 1: MENTAL RETARDASYON. Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül

KEKEMELİK KEKEMELİK NEDİR?

ZİHİN ENGELLİLER VE EĞİTİMİ ÖZELLİKLERİ

Öğrenme Güçlüğü. Yrd. Doç. Dr. Emre ÜNLÜ

DAVRANIŞSAL KİLO KONTROLÜ VE PSİKOLOJİK FAKTÖRLER - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

YAŞLI DEĞERLENDİRME FORMU. Boy/kilo / BKİ):

BÜYÜMENİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Prof Dr Zehra AYCAN.

Hizmetiçi Eğitimler.

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU. Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzman Dr. M. Yelda TAN

İŞİTME YETERSİZLİĞİ Tanımlar İşitme Engeli: İşitme Engelli Birey Çerkezköy Rehberlik Araştırma Merkezi

BİREYLERE YÖNELİK HİZMETLER

Mental Retardasyona Bağlı Konuşma Bozuklukları

DEZAVANTAJLI (OTİZM,İŞİTME YETERSİZLİĞİ VB.) ÇOCUKLARIN DİL VE KONUŞMA EĞİTİMLERİ VE BERABERİNDE AİLELERE VERİLEN PSİKOLOJİK PEDOGOJİK DESTEK SİSTEMİ

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ENGELLİLER ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ PROJESİ

DİL VE KONUŞMA GÜÇLÜĞÜ OLAN BİREYLER İÇİN PERFORMANS BELİRLEME FORMU

Editör İbrahim H. Diken ÜNİTE 11 ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ OLAN ÖĞRENCİLER. Prof. Dr. Rüya Güzel Özmen

Demans ve Alzheimer Nedir?

Böbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi

Şişmanlık (obezite); sağlığı bozacak düzeyde vücutta yağ miktarının artmasıdır.

Çene Eklemi (TME) ve Yüz Ağrıları Merkezi

Ses Kısıklığı Nedenleri:

T.C ALİAĞA KAYMAKAMLIĞI REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ Özel Eğitim Hizmetleri Bölümü MAYIS 2015 BÜLTEN. Ayın Konusu DİL KONUŞMA BOZUKLUĞU NEDİR?

Baş ağrısı, başta ve bâzen de boyun veya sırtın üst kısmında gerçekleşen ağrılara verilen ortak isimdir. Yaygın ağrı şikâyetlerinden biridir ve hemen

Kilo verme niyetiyle diyet tedavisinin uygulanamayacağı durumlar nelerdir? -Hamilelik. -Emziklik. -Zeka geriliği. -Ağır psikolojik bozukluklar

ÖZEL GEREKSĠNĠMLĠ BĠREYLER. FUNDA ACARLAR Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Özel Eğitim Bölümü

BOYUN VE BEL FITIKLARI

Kaç çeşit yara vardır? Kesik Yaralar Ezikli Yaralar Delici Yaralar Parçalı Yaralar Enfekte Yaralar

Otizm Spektrum Bozukluğu. Özellikleri

EKLEM HASTALIKLARI. Romatizmal Eklem Hastalığı

YETERLİ VE DENGELİ BESLENME NEDİR?

ÇOCUK VE AİLENİN SERVİSE KABULU

Yüz Felci (Fasiyal Palsi)

Ayrıca sinirler arasındaki iletişimi sağlayan beyindeki bazı kimyasal maddelerin üretimi de azalır.

Yasemin ELİTOK. Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi. Pediatrik Hematoloji-Onkoloji BD, Erzurum

İstanbul Beyin Merkezleri

Ders Kod Ders Ad T U L K AKTS DİL. HEM155 Psikoloji MAT171 Temel Matematik I TD101 Türk Dili I Seçmeli Ders Grup 1 6

MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖZEL, ÖZEL EĞİTİM KURSLARI YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ

Risk Altındaki Çocuklara Yaklaşım

DEHB GÜNLÜK YAŞAM KAOS HALİNE GELDİĞİNDE

BÜYÜME VE GELİŞMEDE DÖNEMLER

DANIŞANLAR İÇİN DEĞERLENDİRME ANKETİ:

1.Hafta. Arş. Gör.Canan SOLA

DEMANS ya da BUNAMA olarak bilinen hastalık

DİL VE KONUŞMA YETERSİZLİĞİ OLAN BİREYLER

Annenin Psikolojisi İle İlgili Distosi

UYGULAMALI DAVRANIŞ ANALİZİ. UDA nın Kökenleri

Otizmin ortaya çıkma sıklığı 30 aylıktan önce görülmektedir.

DEHB GÜNLÜK YAŞAM KAOS HALİNE GELDİĞİNDE

Yaşlılarda düzenli fiziksel aktivite

GERİATRİK HASTAYA YAKLAŞIM

AİLE HAYATI, PLANLAMASI VE ANA ÇOCUK SAĞLIĞI

Yankılama (Rezonasyon) : Kişinin sesinin niteliğini etkileyen konuşma sesinin farkında önemli rol oynayan bir süreçtir.

YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM

MY SCHOOL IS MY HOME NOW (EVİM ARTIK OKULUM) ERASMUS+ KA204 PROJESİ

FİZYOTERAPİ VE REHABİLİTASYON YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

Kansız kişilerde görülebilecek belirtileri

AFET PSİKOLOJİSİ. GEA Acil Durum Yönetimi Eğitimleri

EĞİTSEL VE DAVRANIŞSAL DEĞERLENDİRME ASSESSMENT Ders 1: Tarihsel, Felsefi ve Yasal Boyutları. Prof. Dr. Tevhide Kargın

Gastrointestinal Sistem Hastalıkları. Dr. Nazan ÇALBAYRAM

EĞİTSEL DEĞERLENDİRME SÜRECİ

İÇİNDEKİLER 1. KİTAP. BÖLÜM I Program KavraMI ve TÜRKÇE ÖğRETİM PrograMI. BÖLÜM II TÜRKÇE Öğretim PrograMININ TARİhî Gelişimi BÖLÜM III

DİL VE KONUŞMA PROBLEMİ YAŞAYAN ÇOCUKLARDA EĞİTİM HİZMETLERİ

BÖLÜM 1 Emzirme: Normal Emme ve Yutma

İŞİTME ENGELLİLER UNUTMAYINIZ! BİLGİLENDİRME KİTAPÇIĞI

Dil Gelişimine Uygun Etkinlikler

21 EKĠM 2011 SUPHĠ ÖNER ÖĞRETMEN EVĠ HOŞ GELDİNİZ. Hüseyin GÖKÇE İl Sağlık Müdürlüğü Eğitim Şube Müdürü

KANSER TANIMA VE KORUNMA

REVİZYON DURUMU. Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No

ECZACI GÜZİN VELİTTİN BEKRİOĞLU MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ

Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp günümüzde alışılagelmiş tıbbın içinde sayılmayan farklı sağlık sistemleri ve uygulamalardan oluşan bir grup

ÇOCUKLARIN AKADEMİK BAŞARILARINDA YETERLİ VE DENGELİ BESLENME İLE HAREKETLİ YAŞAMIN ÖNEMİ VE ESASLARI

ÖZEL EĞİTİM ve MONTESSORİ METODU-MONTESSORİ TERAPİSİ - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Sesiniz Kı. sılırsa Bunları Yapın!

ENTERAL BESLENME (Gavaj) 10.Sınıf Meslek Esasları ve Tekniği ENTERAL BESLENME ( GAVAJ ) Enteral Beslenme. 36.Hafta ( / 06 / 2015 )

Transkript:

DİL VE KONUŞMA GÜÇLÜĞÜ Konuşma ve Dil Bozuklukları Fizyolojik Konuşma Güçlüğü: Sesin çıkarılmasında meydana gelen hatalar konuşma bozukluğu olduğunu göstermez. Bu durum, lisan gelişiminin normal bir süreci olarak değerlendirilebilir. Beyindeki işitsel algılama ve yorum hataları, konuşma organlarının sesi çıkarma için gerekli hareketleri tamamlayamaması, yapılan hataların nedenlerinden bazılarıdır. Kelimelerin son seslerini söylememe, kelime içindeki seslerin benzerlerini kullanma, seslerin yerini değiştirme, sesleri uzatma ya da kaydırma gibi söyleyiş hataları vardır. Gecikmiş Konuşma: Çocuğun beklenen yaşta ve şekilde konuşma-lisan becerilerinde sınırlılık olarak ifade edilebilir. Fiziksel ve zihinsel gelişimdeki genel bir gerileme nedeniyle 3. yaşın sonuna kadar dil gelişiminin olmamasıdır. Bu gerilik çeşitli belirtilerle kendini gösterebilir. Konuşma ve lisan eğitimi ile tedavi edilebilir. Gecikmiş konuşmanın temelinde zihinsel gerilik, sosyal yetersizlikler, duygusal ve fiziksel problemler, algılama problemleri, işitme kayıpları ve güdülenme eksiklikleri vardır. Gecikmiş konuşmanın nedenlerini; organik yetersizlikler ve elverişsiz konuşma çevresi olarak ikiye ayırabiliriz. Organik yetersizlikler; beyindeki merkezi sinir sistemi yaralanmaları, virüs enfeksiyonları, hormonal bozukluklar, konuşma organlarındaki yapı bozuklukları, işitme kaybı veya hafıza bozukluklarıdır. Elverişsiz konuşma çevresi ise, güdülenme azlığı, çevrenin sessiz olması, yetersiz öğretme teknikleri, anne ve baba arasındaki sorunlar, çocuğa karşı davranışlarının uygun olmaması, yeni bir kardeşin doğması veya ikiz kardeş durumu gibi problemleri içermektedir.

Tedavide genel prensip, erken tanı ve eğitimdir. Bu konuda uzman tarafından bireysel eğitim programları ve aile eğitim programları ile uygun terapi teknikleri önerilir. Çocuğun ilk söylediği kelimeler övülmelidir. Onay gördüğünü ve sevildiğini hisseden çocuk kendisini tanımlayabilir ve konuşmasını geliştirebilir. Konuşmanın kazanılmasında her çocuk farklı gelişim hızına sahiptir. Pek çok şeyin erken yapılmasını beklemek kesinlikle zararlıdır. Eğer çocuk konuşmada gecikme gösteriyorsa, uygun teşhis ve tedavi uzman bir ekip tarafından yapılmalıdır. Telaffuz Bozuklukları: Belirli konuşma seslerini telaffuz etmede veya kullanılan dilin kurallarına uygun söylenilmesindeki güçlüklerdir. Bir ya da birkaç sesin çıkarılmasındaki problemler kelimelerin anlaşılmasını etkileyebilir. Telaffuzun, konuşmanın anlaşılmasına katkısı çok fazladır. Telaffuz bozukluğu olan çocuklar genellikle konuşmaya geç başlamışlardır ve çok yavaş ilerleme gösterirler. Bu durum, lisanda gelişme geriliği gösteren çocukların tümünde mevcuttur. Bu çocuklar aşırı hareketli, dalgın, dikkatsiz, ilgisiz ve çoğunlukla utangaç görünürler, fiziki ve psikolojik gelişmeleri de geri olabilir. Kısa cümleler halinde gelişmemiş telaffuz ile konuşurlar. Telaffuz bozuklukları orta kulak enfeksiyonu; dudak, diş, dil, burun ve damak gibi konuşma organlarında yetersizlikler; bu şekilde konuşmayı alışkanlık haline getirme; gelişim geriliği ve genetik nedenlerden meydana gelebilir. Tedavide öncelikle; damak, dudak, diş ve dilin yapısı veya hareketlerindeki bozukluk varsa tedavi edilir. Telaffuz bozukluğu olan çocukların kulak hastalıkları ve işitme kaybı yönünden de değerlendirilmesi gereklidir. Doğru telaffuz, görme, işitme ve dokunma duyuları kullanılarak öğretilmelidir. Kekemelik: Konuşmanın akışında, ritminde veya akıcılığında bir bozukluk olması durumudur. Kekemelikte konuşmadaki ritim bozukluğunun yanında, ayrıca kaslarda aşırı kasılma, yüzde, ellerde ve ayaklarda tikler görülebilir. Konuşmada tekrarlamalar, bloklar,

uzatmalar ve eklemeler görülebilir. Nedenlerine yönelik birçok görüş olmasına rağmen, organik ve çevresel etkenler üzerinde durulmaktadır. Kekemelikte konuşma tedavisi uygulanmaktadır. Çocuğun akıcı olmayan konuşmasına dikkati çekmeyin ve eleştirmeyin. Çocuğunuzun konuşma bozukluğuna üzülmeyin, şimdilik onun konuşma şeklinin böyle olduğunu ve her şeyin normal olduğunu kabul edin. Konuşması için cesaretlendirin, geniş arkadaş çevresi olmasını ve sosyal faaliyetlere katılmasını sağlayın. Size bir şey söylemeye çalışırken dikkatinizi ona verin. Ayrıca, bu konuda uzman kişilerden mutlaka yardım alın. Afazi: Beyinde meydana gelen hasar sonucu, dil ve konuşmanın bozulması ve anlaşılamamasıdır. Çok farklı şekillerde ve derecelerde afazi tipleri bulunmaktadır. Genel olarak afaziler 3 gruba ayrılır: Konuşmanın akıcı olduğu, anlamanın zayıf olduğu duyusal afaziler, Konuşma akıcılığının zayıf, anlamanın tam olduğu motor afaziler, Konuşma ve anlamanın tamamen bozulduğu total afaziler. Afazi'li bireye konuşma tedavisi uygulanmaktadır. Afazinin terapisinde hedef, hastanın hastalık öncesi durumuna dönmesinden çok, mümkün olduğu kadar bağımsız olmasıdır. Afazi terapisinde, en üst seviyede iletişimi sağlamak, lisan eksikliklerini mümkün olduğu kadar düzeltmek ve değişmiş yaşam koşullarını kabullendirmek hedeflenir. Amaç, hastaya mümkün olduğu kadar bağımsız yaşamayı ve erişebileceği en üst seviyede iletişim kurmayı öğretmektir. Apraksi: İstemli konuşmanın üretiminde sıralı konuşma hareketlerinin motor planlanmasında oluşan bozukluk sonucu otaya çıkan motor konuşma bozukluğudur. Normal kas tonusu ve koordinasyonuna rağmen, amaca yönelik hareketler yerine getirilemez. Seslerin çıkarılması için gereken kasların pozisyonlanmasında güçlük vardır. Konuşma organlarında amaca yönelik davranışların ortaya konulamamasıdır. Kişi ifade etmek istediği şeyi

söylemekte zorlanmaktadır. Tedavide üzerinde önemle durulması gereken şey dikkattir. Hastanın dikkatini toplaması için zaman verilmeli ve yardımcı olunmalıdır. Hasta, doğru konuşması için motive edilmeli. Hastayı depresyona ya da kızgınlığa itecek telkinlerden kaçınılmalıdır. Kişiye mümkün olduğunca sabırlı davranılmalı, terapiden göreceği faydalar mutlaka açıklanmalıdır. Doğru konuşma modelini oluşturmak için görsel, işitsel ve dokunma gibi duyular kullanılarak uyarılar pekiştirilmelidir. Doğru uyaran çok önemlidir. Karmaşık pek çok uyaran yerine mutlaka doğru ve tek bir uyaran tercih edilmeli daha sonra bu uyaranların sayısı ve çeşitliliği artırılmalıdır. Sık ve doğru tekrar çok önemlidir. Tedavi sırasında öğrenilenler mutlaka günlük yaşamda da uygulanmalı ve kullanılmalıdır. Dizatri: Konuşma organlarının hareket ve kontrolünü sağlayan kasların çalışmasında yaşanan sorunlar ve konuşma organlarının birbiriyle koordinasyonunun bozulması nedeni ile ortaya çıkan bir dil ve konuşma bozukluğudur. Sorunun olduğu bölgenin yeri ve kaybın derecesine göre farklı tiplerde sınıflandırılabilir. Dizatri konuşma tedavisi uygulanmaktadır. Tüm tedavi yaklaşımları hastalığın nedenin belirlenmesiyle başlamalıdır. Bu aşamadan nörologlar sorumludur. Konuşma lisan patalogu ise, dizartrik konuşma bozukluğunun semptomatik olarak düzeltilmesi konusunda görev yapar. Terapide amaç, konuşmaya yardımcı organların, dil, diş, çene, yüz, ağız, kaslarının birbiri ile koordine olacak şekilde çalıştırılmasını sağlamak, uygun kas egzersizleri yaptırmak ve uygun telaffuz terapisi uygulamaktır. Ayrıca, konuşma organlarındaki kasların uyumlu çalışması içinde, fizik tedavi egzersizleri yapılmalıdır (elektroterapi, direnç egzersizleri gibi). Yutma Güçlüğü: Yutma güçlüğü, ağızdan mideye aktif yiyecek ve sıvı girişinde zorluk yaratan durum olarak tanımlanmaktadır. Yutma bozukluklarının nedenleri arasında; serebral palsi, merkezi sinir sistemi hasarları, beyin kanamaları, yaralanmalar, ağız bölgesindeki tümörler, kas hastalıkları, mide ve bağırsak sistemi hastalıkları, solunum

bozuklukları, sinir sistemi hasarları, erken doğum, yaşlılık, yapısal anormallikler, genetik bozukluklar, psikolojik yutma ve beslenme bozuklukları sayılabilir. Yutma Güçlüğünün Belirtileri: Yutma sırasında öksürme ve tıksırma, Yutmayı başlatmada güçlük, Boğaz içine yemek yapışması, Nedeni bilinmeyen kilo kaybı, Beslenme alışkanlıklarında değişiklik, Sık tekrarlayan zatürre, Konuşma ve seste değişiklik (ıslak ses), Burundan kusma, Boyun yada göğüste yemek yanma hissi, Oral farengeal kusma, Yeme veya içme sırasında mutlaka dik pozisyon (yaklaşık 90 ) sağlanmalıdır. Besinler küçük parçalar halinde olmalıdır (yarım kaşık ya da bir çay kaşığı gibi.). Beslenme çok yavaş olmalı, aynı saat içinde sadece bir gıda verilmelidir. Yemek yerken konuşmaktan kaçınılmalıdır. Her yemek öğününden sonra kişi mutlaka 90 açıda 30-45 dakika oturmalıdır. Yutma bozukluğu görülen hastalarda bireysel farklılıklar olduğu unutulmamalıdır. Bu nedenle her hasta için güvenlik önlemleri de farklı olacaktır. Yutma bozukluklarının tedavisi uzman bir ekip tarafından yapılmalıdır. Yapılacak uygulamalar uzman ekibin ortak kararı doğrultusunda verilmelidir. Terapi programı, her hasta kendi içinde değerlendirilerek planlanmalıdır. Salya Problemleri: Salya çok ciddi bir tıbbi ve sosyal problemdir. Kişinin günlük hayatında pek çok olumsuzluğa yol açmaktadır. Salyanın kişi üzerinde koruma, yutma, beslenme ve konuşma gibi fonksiyonları bulunmaktadır. Salya kontrolünün bozulması bu fonksiyonların kalitesini önemli oranda etkilemektedir.

Problemin ortaya çıkışı üst solunum yolu enfeksiyonu sonrası, diş çıkarma, apse gibi nedenlerle olabilir. Nörolojik hastalıklardan kaynaklanan baş kontrolündeki yetersizlikler sonucu da yutma güçlüğü oluşabilir. Kas tonunun ya da tükürük bezlerinin aşırı uyarılması, dilin normalden büyük olması, çocukluk çağında alınan sara nöbetlerinin tedavisinde kullanılan ilaçlar, güdülenme eksikliği ve zeka geriliği de salya problemlerine neden olabilir.. Salya problemleri iki şekilde görülür: Salyanın aşırı salgılanması, salyanın aşırı üretilmesinden kaynaklanan salya problemleridir. Salya kontrolsüzlüğü, salyanın ağızda kontrolünün zayıflamasından dolayı meydana gelen problemlerdir. 15-18 aya kadar normal çocuklarda da görülebilmektedir. Fakat, 4 yaşın üzerinde görülmesi nörolojik bir sorunun varlığını düşündürmelidir. Salya problemleri görüldüğü ve devam ettiği zaman mutlaka bir nörologa başvurulması gerekmektedir. Dil ve Konuşma Güçlüğü Olan Bir Çocuğum Var. Nerelere Başvurabilirim? Çocuğunuzda, yukarıda bulunan özelliklerden birkaçı bulunduğu takdirde önce Sınıf Rehber Öğretmeninize, onun yönlendirmesiyle de Okul Rehberlik Servisinize başvurabilirsiniz. Okul Rehber Öğretmeninizin yönlendirmesi ile Rehberlik ve Araştırma Merkezi nde öğretmenlerimiz ile görüşerek ya da hastanede doktor kontrolünden geçerek çocuğunuzun dil ve konuşma sağlığı hakkında bilgi edinebilirsiniz. Hastaneden yapılan tıbbi tanılama sonucunda çıkan sonuç raporuna göre Rehberlik ve Araştırma Merkezi nde çocuğunuzun eğitsel tanılamasını yaptırabilirsiniz. Böylece çocuğunuzun, ihtiyaçlarına uygun destek eğitim programı ile eğitim görmesini sağlayabilirsiniz.

Çocuğumda Dil ve Konuşma Güçlüğü var Evet. Ne yapabilirim? Hayır Sınıf Rehber Öğretmenine başvurabilirim. Okul Rehber Öğretmenine Başvurabilirim. Doktora gidebilirim. (Tıbbi Tanılama İçin) RAM'a Başvurabilirim. İnceleme sonucunda görme engelliyse İnceleme sonucunda görme engelli değilse RAM'a başvurabilirim (Eğitsel Tanılama için) Destek Eğitime İhtiyacı varsa Destek Eğitime ihtiyacı Yoksa Rehabilistasyona gidebilir. Okulda destek eğitim alabilir Rehabilitasyona gidebilir+okulda destek eğitim alabilir Normal eğitime devam edebilir.