TürkiyE-Bülteni. EMDR ve Kognitif Davranışçı Terapileri



Benzer belgeler
Bilişsel ve Davranışçı Terapiler Eğitimi (teorik temel) Eğitmen: Prof. Dr. M. Z. Sungur/ İstanbul

Ebru ÖZKURT TOPCU. Uzman Klinik Psikolog. Aile ve Çift Terapisti

Bilişsel Davranışçı Terapi de Diploma Programı (BDT) Tanıtım Broşürü

ÖZGEÇMİŞ. 4. Öğrenim Durumu: Derece Alan Üniversite Yıl

EMDR TürkiyE-Bülteni. EMDR ve Psikozlar. Emre Konuk ile 2014 EMDRIA Kongresi

GEDİZ ÜNİVERSİTESİ PSİKOLOJİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

ÇOCUK ve ERGEN BDT EĞİTİMİ. 4 Modül - 64 Akademik Saat. Çocuk ve Ergen Odaklı. Bilişsel Davranışçı Terapi Eğitimi Bilgilendirme Klavuzu EĞİTİMCİ

TürkiyE-Bülteni. EMDR Toolbox. Panik Bozukluk ve Fobilerde EMDR. Acı ve yas tedavisinde EMDR Kullanımı. Dr. Hejan Epözdemir

EMDR GÖZ HAREKETLERİ İLE SİSTEMATİK DUYARSIZLAŞTIRMA VE YENİDEN İŞLEME. (Eye Movement Desensitization and Reprossesing)

Füsun KURDOĞLU-ERÜRETEN Uzman Psikolog

III. ULUSLARARASI KOP BÖLGESEL KALKINMA SEMPOZYUMU BİLDİRİ YAZIM KURALLARI

T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ TEZ YAZIM KURALLARI

UZM. PSK. BUKE TUNCEL YANGIN

TürkiyE-Bülteni. Elan Shapiro ile EMDR hakkında söyleşi. EMDR Birleştirici Grup Tedavi Protokolü Uzm Psk. İnci Canoğulları. Doç. Dr.

Kanserli Hasta Yönetiminde Danışman Hemşirenin Rolü

YURTDIŞI ÇALIŞMALARI

Açıköğretim Uygulamaları ve Araştırmaları Dergisi AUAd

Makale adı: EMDR ve Travma Sonrası Erken Müdahale Yöntemleri Yazar: Elan Shapiro

GENEL YAYIN İLKELERİ, MAKALE GÖNDERİMİ

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA TEMEL İNANÇLAR VE KAYGI İLE İLİŞKİSİ: ÖNÇALIŞMA

TürkiyE-Bülteni. Ruh Sağlığı Yasa Tasarısı Uzm. Klinik Psk. Emre Konuk. EMDR Travma İyileştirme Grubu nun Geleceği Psk.

Açıklama Araştırmacı: YOK. Danışman: YOK. Konuşmacı: YOK

PSİKOLOJİK BOZUKLUKLARIN TEDAVİSİ. PSİ154-PSİ162 Psikolojiye Giriş II

OKB HASTALARINDA EMDR UYGULAMALARI. Doç Dr Önder Kavakcı 2017, Antalya

RUH SAĞLIĞI ALANINDA ÇALIŞAN MESLEKLER

Palyatif Bakım Hastalarında Sık Gözlenen Ruhsal Hastalıklar ve Tedavi Yaklaşımları

TÜRK KULAK BURUN BOĞAZ VE BAŞ BOYUN CERRAHİSİ DERNEĞİ BAŞ BOYUN CERRAHİSİ KONGRELERİNE ASİSTAN KATILIM DESTEĞİ YÖNERGESİ

TÜBİTAK Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini. Bilgilendirme Toplantısı. Doç.Dr. D Bülent MERTOĞLU Doç.Dr. Zehra Semra CAN

UZMAN PSİKOLOG BİLGİ VE RANDEVU HATTI


HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ PSİKOLOJİ BÖLÜMÜ

TÜRK KULAK BURUN BOĞAZ VE. BAġ BOYUN CERRAHĠSĠ DERNEĞĠ. BAġ BOYUN CERRAHĠSĠ KONGRELERĠNE ASĠSTAN KATILIM DESTEĞĠ YÖNERGESĠ

KİŞİSEL BİLGİLER. :

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Tıp Eğitimi Anabilim Dalı Mezun Görüşleri Anketi

54.UPK de Bilişsel Davranışçı Psikoterapiler ile ilgili oturumlara bir bakış 1

ÖZGEÇMİŞ. Görev Unvanı Görev Yeri Yıl Öğretim Grevlisi. Görev Görev Yeri Yıl Psikolog GAMBRO Diyaliz Merkezi

ÖZGEÇMİŞ. Eğitim. Akademik Ünvanlar HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ PSİKOLOJİ BÖLÜMÜ SEVGİNAR VATAN.

HANGİ MAKALE HANGİ DERGİYE?

EGE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ UZMANLIK EĞİTİMİ TEZ YAZIM KURALLARI

ÖZGEÇMİŞ. YEŞİM ALTUNCU Dr. Öğr. Üyesi Doktora Adı Soyadı Ünvanı Öğrenim Durumu

Orta Doğu Teknik Üniversitesi İnsan Araştırmaları Etik Kurulu Başvuru Formu

ÇEVRE SICAKLIĞININ SOĞUTMA ÇEVRİMİNE ETKİSİNİN İNCELENMESİ

Adı Soyadı Doğum Yeri Doğum Tarihi Medeni Hali Çocuk Sayısı Askerlik Durumu

YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ

Çocuklar İçin Bilişsel Davranışçı Terapi ÇOCUK BDT EĞİTİMİ. Bilgilendirme Kataloğu

PSİKİYATRİEĞİTİMİNDE NÖROBİLİM

YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ TEZ ÖNERİSİ VE TEZ YAZIM KILAVUZU

ERGENLERDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI

Doğuş Üniversitesi, KLİNİK PSİKOLOJİ İstanbul ( % 100 Burslu)

Bilimsel Araştırma Yöntemleri I

Mizofoni: Psikiyatride yeni bir bozukluk? Yaygınlığı, sosyodemografik özellikler ve ruhsal belirtilerle ilişkisi

ULUSLARARASI TRAVMA ÇALIŞMALARI PROGRAMI - İSTANBUL - NEW YORK İSTANBUL BİLGİ ÜNİVERSİTESİ

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem.

Doç. Dr. Tuncay ERGENE Türk PDR-DER Genel BaĢkanı

EMDR TürkiyE-Bülteni. Trauma Practice. İleri Akış (Flashforward) Tekniği : Felaket ile Yüzleşmek Uzm. Psk. İnci Canoğulları

Çocuklar İçin Bilişsel Davranışçı Terapi ÇOCUK BDT EĞİTİMİ. Bilgilendirme Kataloğu

GENEL YAZIM KURALLARI (Bildiri son gönderim tarihi 15 Nisan 2017 dir.)

DİŞ HEKİMLİĞİNDE ARAŞTIRMA ve YAYIN ETİĞİ

ORTOPEDİ VE TRAVMATOLOJİ UZMANLIK EĞİTİMİ PROGRAMLARINI DEĞERLENDİRME ANKETİ

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Tıp Fakültesi İstanbul Üniversitesi Doktora(Tıpta Uzmanlık)

T.C. MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

Sekizinci Kurul Poster Çalışması

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ. Derece Bölüm/Program Üniversite Mezuniyet Yılı. Lisans Hemşirelik Bölümü Hacettepe Üniversitesi 2004

İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Bitirme Tezi Yazım Kılavuzu

Prof. Dr. Ayşen Bulut

KOÇLUK NEDİR? İNCİ TOKATLIOĞLU Profesyonel Koç-Uzman Eğitimci

Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor?

MAKALE YAZIM KURALLARI

MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ BİLGİSAYAR VE ÖĞRETİM TEKNOLOJİLERİ EĞİTİMİ BÖLÜMÜ ÖDEV HAZİRLAMA KILAVUZU

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Anadolu Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Merkezi SOSYAL FOBĐ

Bilimsel Makale Hazırlama ve yayımlama

Son 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır.

SOSYAL FOBİ. Sosyal fobide karşılaşılan belirtiler şu şekilde sıralanabilir.

Biz Fakir Okuluz Bizim Velimiz Bize Destek Olmuyor Bizim Velimizi Sen Bilmezsin Biz Bağış Alamıyoruz Cümlelerini kurarken bir daha düşüneceksiniz.

Yayınsız bilim ölüdür.. Gerard PIEL

ÖZGEÇMİŞ. Telefon : +90 (312) FOTOĞRAF : Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü 06800, Beytepe Ankara

Tablo 1: Mezunlarımızın Tanıtıcı Özellikleri (n=110)

İLAÇ DIŞI KLİNİK ARAŞTIRMALARI BAŞVURU FORMU

Klinik psikoloji (bağımlılık odaklı) yüksek lisans programı, iki yıl süren, teorik ve uygulamalı dersler içeren tezli bir yüksek lisans programıdır.

4. Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl. Üniversitesi Psikiyatri Hemşireliği Anabilim

: Maltepe Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu Maltepe Eğitim Köyü Başıbüyük Maltepe-İstanbul : behiceekici@hotmail.com

MAKALE YAZIM KURALLARI

Akut Resusitasyon Araştırmalarında Bilgilendirilmiş Onam Alma - Uluslararası Durum Belirleme Anketi -

1-2 Kasım 2014 tarihinde, Ankara`da düzenlenecek olan 2. Klinik Nöral Terapi Sempozyumu ile ilgili sizlere bilgi vermekten mutluluk duyuyoruz.

Uluslararası Spor Bilimleri Araştırma Dergisi (USBAD)

Literatür Değerlendirmesi ARAŞTIRMALARDA LİTERATÜR TARAMASI VE ETİK. Literatür kaynakları neler olabilir?

STAJ PROGRAMI Sıraselviler Cad. Kriton Palas Apt. 43/2 Cihangir, Beyoğlu, İstanbul

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

DAVRANIŞ BİLİMLERİ TIPSAL PSİKOLOJİYE GİRİŞ. Doç. Dr. Lü)ullah Beşiroğlu

TESAM AKADEMİ YAYIN İLKELERİ 1. Tesam Akademi Dergisi Ocak ve Temmuz aylarında olmak üzere yılda 2 kez yayımlanmaktadır.

Koç Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu Güz Dönemi

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ. Derece Okul Adı Bölüm Mezuniyet Yılı Bahçelievler Deneme

Türk Cerrahi Derneği GENEL CERRAHİ ALANI İLE İLİŞKİLİ DERNEKLER TANITIM FORMU

KAVRAMSAL/DERLEME ÇALIŞMALAR TAM METİN YAZIM FORMATI

NetQues Proje Raporu Avrupa da Dil ve Konuşma Terapisi Eğitimi Çeşitliliklerin Bütünleşmesi

Ayşe Devrim Başterzi. Son iki senedir ilaç endüstrisi ve STO ile araştırmacı, danışman ya da konuşmacı olarak herhangi bir çıkar çatışmam yoktur.

Prof.Dr. Hatice ÖZYILDIZ GÜZ Ondokuz Mayıs Üniversitesi Psikiyatri ABD

Transkript:

ISSN 2147-4885 (Online) Söyleşi EMDR ve Kognitif Davranışçı Terapileri Psikiyatr-Psikoterapist Gülay Oğuz Prof. Dr Mehmet Zihni Sungur ile EMDR ve Kognitif Davranışçı Terapileri etkin bir şekilde kullanan bir terapist olan Psikiyatr-Psikoterapist Gülay Oğuz un yaptığı söyleşiyi paylaşıyoruz. Devamı 3. sayfada... Söyleşi nin Ardından Editörden Doç. Dr. Önder Kavakcı Değerli EMDR terapistleri, 2014 ü yepyeni bir bülten ile karşılıyoruz. Kasım ayında güzel bir sempozyum daha yaptık. Elan Shapiro sempozyumuma katılarak bize gruplarda yakın dönem travmaya müdahale eğitimi verdi. Devamını 2. sayfada bulabilirsiniz. Dental Fobinin tedavisinde EMDR nin etkinliği gösterildi. Doç. Dr. Önder Kavakcı European Journal of Oral Science dergisinin Eylül 2013 baskısındaki bir yayın ile EMDR nin Dental Fobide (diş hekimi ve diş ile ilgili işlemlerden fobik düzeyde korkma) etkinliğine değinildi. Devamını 8. sayfada bulabilirsiniz. EMDR-TR Derneği Yayın Organı Yayın Kurulu Başkanı: Hejan Epözdemir Yayın Kurulu (Alfabetik Sırayla) : Berk Murat Ergun, Emre Konuk, Hilal Akekmekçi, Muhammet Özkan, Önder Kavakcı, Zeynep Zat, Editör: Önder Kavakcı Akademik Danışma Kurulu (Alfabetik Sırayla): Dr. Derek Farell, Dr. Udi Ören, Prof Dr. Emine Gül Kapçı, Uzm. Emre Konuk, Doç. Dr. Feryal Çam Çelikel, Uzm. Psk. Hejan Epözdemir, Dr. Jim Knipe, Dr. Marilyn Luber, Prof Dr. Nahit Özmenler, Uzm. Psk. Olcay Güner, Doç. Dr. Ömer Böke, Doç Dr. Önder Kavakcı, Dr.Richard Mitchell, Prof. Dr. Ümran Korkmazlar, Prof. Dr. Vedat Şar Gülbahar mah. Yenidere sk. No:21/A Şişli İstanbul Tel: 0212 219 85 56 emdrebulten@gmail.com EMDR Alt Komiteleri Araştırma / Başkan: Hejan Epözdemir İletişim: epozdemir@dbe.com.tr Çeviri, Üye İşleri ve WEB / Başkan: Asena Yurtsever, İletişim: asenayurt@hotmail.com Çocuk ve Ergen / Başkan: Ümran Korkmazlar İletişim: ukorkmazlar@gmail.com Uluslar Arası İlişkiler, Akreditasyon, Eğitim ve Etik Başkan: Önder Kavakcı, Emre Konuk İletişim:okavakci@yahoo.com konuk@dbe.com.tr EMDR HAP ve Krize Müdahale / Başkan: Emre Konuk İletişim: konuk@dbe.com.tr Genel Koordinatör: Şenel Karaman İletişim: senelkaraman@gmail.com Klinik Uygulama ve Protokol Geliştirme Başkan: Serin Öget İletişim: smeskill@superonline.com Mehmet Sungur'la Yapılan Görüşmeye İlişkin Uzm. Psikolog Emre Konuk un Yorumları Uzm Psk. Emre Konuk Emre Konuk un yorumları için tıklayınız. Devamı 6. sayfada... Travmatik Bir Deneyim Olarak Çocuk Doğurmak Doç. Dr. Önder Kavakcı Derleme Araştırmalar azımsanmayacak oranda kadının doğum ile ilgili yaşantılarını travmatik bir deneyim olarak yaşadıklarını bildirmektedir. Devamı 8. sayfada... Bu Sayıda Editörden...2 Söyleşi...3 Söyleşi Ardından...6 Derleme...8 Araştırma Özeti...10 Bültene Yazı Gönderme Kuralları...11 Psikoloji ve Psikyatri Dünyasından Haberler...12 Sayfa 1

Doç. Dr. Önder Kavakcı Editörden Doç Dr. Önder Kavakcı 2014 ü yepyeni bir bülten ile karşılıyoruz. Kasım ayında güzel bir sempozyum daha yaptık. Elan Shapiro sempozyumuma katılarak bize gruplarda yakın dönem travmaya müdahale eğitimi verdi. Derleme bölümümüz için, bazı Doğumların Travmatik Etkileri ve bunun uzun dönemli olumsuz sonuçlarını özetleyen kısa bir gözden geçirmeyi Dr. Ece Yönel ile beraber hazırladık. Ayrıca bültenimizde Psikoloji-Psikiyatri dünyasından haberlerimiz var. Daha iyi bir bülten sunabilmek için sizden gelecek çalışmaları beklediğimizi bir kez daha anımsatalım. 2014 ün insanlığa barış ve huzur getirmesini diliyoruz. Değerli okurlarımız, Bültenimizin bu sayısındaki söyleşiyi ülkemizde Bilişsel Davranışçı Terapilerin öncülerinden Prof. Dr. Mehmet Z. Sungur ile Yrd. Doç. Dr. Gülay Oğuz yaptı. Dr. Sungur EMDR ile tanışmasını, EMDR ve eğitimleri üzerine görüşlerini, eleştirilerini paylaşıyor. Dr. Sungur un eleştirilerine Dernek Başkanımız Emre Konuk un yanıtını da bültenimizde bulabilirsiniz. Saygılarımızla... Doç. Dr. Önder Kavakcı, Pskiyatrist EMDR bültenin bu sayısında, araştırma özeti bölümümüzde, Doering ve arkadaşlarının Dental Fobide EMDR nin etkinliğini gösteren çalışmalarının özeti var. EMDR Sempozyumu EMDR Sempozyumu Sayfa 2

Psikiyatr-Psikoterapist Gülay Oğuz Söyleşi Bu sayımızda Marmara Üniversitesi Psikiyatri Anabililim Dalı Öğretim Üyesi ve Türkiye ye KDT alanının yerleşmesini sağlayan Prof. Dr Mehmet Zihni Sungur ile EMDR ve Kognitif Davranışçı Terapileri etkin bir şekilde kullanan bir terapist olan Psikiyatr-Psikoterapist Gülay Oğuz un yaptığı söyleşiyi paylaşıyoruz. GO: Bize tıp eğitiminiz ve KDT ile tanışmanızı anlatır mısınız? MZS: Lise yıllarında futbolcu olmayı düşünen bir öğrenciydim. Dershane sahibi olan hocam ders çalışmak yerine futbol oynadığım için bana senden ne köy olur ne kasaba demişti. Ben de Nasıl köy, kasaba olunur? diye sordum. O da Tıp fakültesini ya da hukuk fakültesini kazanabilirsen diye yanıtlamıştı. Sınava girerim, kazanırım ve sizden de yüksek puan alırım diyerek son altı ay bu iddia üzerine ağırlıklı bir ders çalışma temposunu izleyerek üniversite sınavlarında ilk 50 ye girdim. Hoca da sınava girmişti ve ben hocadan oldukça yüksek bir puan almıştım. Böylece birden fazla kurumdan burs alma fırsatım oldu. Tıp fakültesinin ilk yılında 300 kişilik sınıfta benim burada ne işim var sorusunu sormaya başladım. Dünya görüşümle mesleğimin birleştiği tek yer olduğu için 2.sınıfta psikiyatri seçme kararı verdim. Zaten Hacettepe de talebe iken tanıdığım ve meslek hayatımda çok değer verdiğim sayın Prof. Dr. Doğan Karan Hoca Sen psikiyatriye girmelisin demişti. Uzmanlık öğrenciliğinin başında bilimsel bir tıp eğitimini izleyerek o yıllarda bol spekülasyonlu giden bir psikiyatri eğitimi beni fazla cezp edememişti. Doğrusu hayal kırıklığına uğramıştım. Terapistlerin söylediklerinin ya da yaptıkları yorumların arkasında durabilecek kadar verilerinin olmadığını görüyordum ve aynı vakalarla ilgili birbirinden çok farklı yorumlar yapılıyordu. Hangi açıdan baktığınıza bağlı olarak hepsi hem anlamlı hem de anlamsız gelebiliyordu. Bunların hepsini birleştirecek bir psikiyatristlik yapılabilir miydi? Hangi açıklama daha zeki, daha iyi yaklaşımı bana gerçekçi gelmiyordu. Bu arada British Council bursu için başvurdum. Türkiye den tıp alanında çok sınırlı kişi kabul edilecekti. O zamanki değerli bölüm başkanımız Celal Köksal bu sınava girmemi engellememiş aksine desteklemişti. O yıllarda bir asistanı bursla yurtdışına göndermek sıradan bir karar değildi. Prof. Dr. Mehmet Zihni Sungur Sınavı kazanarak İngiltere de arzu ettiğim eğitime başladım. O yıllarda davranış tedavileri çok yeniydi ve bu alanı seçtim. Böylece Isaac Marks la tanıştım. Ayrıca Maudsley Hastanesi nde Padmal de Silva, Michael Crowe ve Dinesh Bhugra ile çift ve seks terapileri konusunda birlikte çalışma fırsatı buldum. Isaac Marks benim için çok büyük bir şanstı ama bir yandan da çok büyük bir stres 1986-1988 yılları arasında vakaları değerlendirmek için yarım saat verir ve 10 dakikada formülasyon ve tedavi planını içeren bir sunum yapmamızı isterdi. Bu benim için daha sonra girdiğim sınavlarda çok yararlı oldu. Bu arada panik bozukluk ve agorafobi ile ilgili çok uluslu bir ilaç ve psikoterapi çalışması içinde terapist olarak yer alma şansım oldu. Bir yandan da Prof. Lishman ile birlikte organik psikiyatri eğitimine devam ediyordum. Onunla çalışmak biyolojik psikiyatriyi de zevkli kılıyordu. O zaman bu zaman terapilerin yanı sıra ilaç tedavileri konusunda çalışmanın önemine hep inanmışımdır. Türkiye ye dönme hayalim vardı ve Türkiye de davranış tedavilerini nasıl yerleştirebiliriz diye düşündüm. Prof.Dr. Işık Savaşır ve Prof. Dr. Perin Yolaç ile birlikte KDT derneğini kurduk aynı zamanda İngiliz Davranış Tedavileri Derneği üyesi olarak da çalışıyordum. Derneğimiz Türkiye de KDT alanında ilk sistematik eğitimi başlatan dernektir. Halen de Avrupa Birliği nin standartlarına uygun akredite edilen bir eğitimi uygulayan tek dernek olarak faaliyet göstermektedir. Günümüzde hızlandırılmış!, yoğunlaştırılmış, vs. adı altında bir eğitim furyasıdır gidiyor ve eğitimini tamamlamadan eğitim veren bir çok kişi türüyor. Bir taraftan KDT yi Türkiye ye getirdiğim ve tanıttığım için onur duyarken bir taraftan da akredite olmamış bu eğitim furyası içinde ilk eğitimleri başlatan kişi olarak terapötik bir utanç duyuyorum. KDT derneği 1995 te kuruldu Sayfa 3

ve 1996 da Avrupa Birliği ne katıldı. Ben 2000-2002 yılları arasında Avrupa KDT Birliği başkanlığı yaptım. Bu süreçte 31. Avrupa Kognitif ve Davranışçı Terapi Kongresi ni İstanbul da düzenledik. İlk eğitimler 1993 yılında başlamasına rağmen ilk sistematik eğitimler 1998 de Ankara ve İstanbul da 350 saatlik sürelerle başlatıldı. 2009 yılında Uluslararası Kognitif Terapi Birliği (IACP) yönetim kuruluna seçildim ve 2011 de 7. Uluslararası KDT Kongresi ni İstanbul da düzenledik. Kongre sonrası çok iyi geri bildirimler aldık. Bugüne kadar toplam altı uluslararası kongrenin derneğimiz tarafından düzenlenmesini sağladık. Ben de bu kongrelerde başkanlık yapma görev ve sorumluluğunu yerine getirmeye gayret ettim. GO. EMDR ile nasıl tanıştınız? MZS: 1991 ve 1993 de de Shapiro nun ve Roger Solomon un çalışma gruplarına katılarak EMDR ile tanıştım. Daha sonra Solomon 1999 da İstanbul da düzenlenen (depremden önce) Travmatoloji Kongresi nde bir EMDR kursu yaptı. Bu kursa Türkiye den sadece 3-4 kişi katılmıştı. Bu kişiler arasında Emre Konuk da vardı ve o daha sonra bu alana yöneldi. 1999 depremi sonrası EMDR kullanımı Türkiye de anlam ve ivme kazanmaya başladı. Amerika dan bir ekip Kocaeli nde travmatoloji merkezi kurdu. Depremzedeleri tedavi eden terapistlere EMDR ve KDT süpervizyonlarını Emre ile beraber verdik. O yıllarda EMDR yi gelişme potansiyeli olan fakat mekanizması bilinmeyen hibrid bir davranışçı terapi yaklaşımı olarak düşünüyordum. O günlerle bugün arasındaki en önemli fark o yıllarda TSSB tedavisinde bir teknik olarak sunulan EMDR nin şimdilerde her derde deva bir terapi gibi kullanılması. Etkinliğinin göz hareketleri ile doğrudan ilgili olmadığı ve hareketlerin bilateral olmasının gerekmediği, unilateral uygulandığında da aynı etkinin oluştuğu bilinmesine karşın hala EMDR olarak tanımlanması da oldukça düşündürücü... Bir yaklaşımın mekanizmasının net ortaya konulması o yaklaşımı çok daha değerli kılar. EMDR de esas etkili olan komponentin ne olduğu bile henüz kesinleşmemiş durumda. Tedavi protokolü içinde kaçınılmaz olarak yer alan imajla kalma yani exposure etkisi devre dışı bırakıldığında EMDR nin anlamı olur mu, muhtemelen hayır... Enteresan olan etkili komponentin exposure olduğunu kabul etsek bile hala bilmediğimiz neden bazı vakalarda klasik exposure tedavisinden daha kısa sürede etki yapıyor olması. Belki sorulması gereken tedavi paketi içinde hangi enteraksiyonların tedavi sürecini kısalttığı... 2000 yılında Udi Oren ve arkadaşları Türkiye de EMDR eğitimi verdiklerinde 2 soru sormuştum. Birincisi EMDR sırasında kol hareketleri devamlı yapılırsa artrit gelişebileceği bunun için ne düşündükleri, ikincisi ise mademki etkili bir yaklaşım, o halde maliyet/etkililik yönünden düşünerek bu hareketlerin gruplara uygulanıp uygulanamayacağı yani toptan el sallayarak grup tedavisi uygulamaları yapılabilir mi şeklinde idi. Eğitici sizin KDT terapisti olduğunuzu biliyorum ve bizim yaklaşımımıza galiba biraz sarkastik bakıyorsunuz demişti. Amacım asla dalga geçmek ya da küçümsemek değildi. Yalnızca merak ediyor ve anlamaya çalışıyordum. Daha sonraki yıllarda hepinizin bildiği gibi EMDR aleti geliştirildi ve artık ışıklı bu alet sayesinde el ya da kol hareketleri yapmaya gerek kalmadı. Ayrıca grup uygulamaları da yapılıyor. Yalnızca bu tedaviyi uygulayarak sağaltım yapmaya çalışan birçok terapistte ise artrit oluştuğu bir başka gerçek. 2001 yılında bu yaklaşım efektif ancak etki mekanizması bilinmeyen bir yaklaşım olarak karşımızda idi. Birçok değerli klinisyen bu alanın yeterince bilimsellik kazanmadan kongrelere konu olmasına sıcak bakmıyordu. Buna rağmen ben ısrarla 2001 yılında İstanbul da düzenlenen 31. Avrupa Kognitif Davranış Terapileri (EABCT) Kongresi nde bu alanın göz ardı edilmemesi için bir tartışmayı programa koydum. Roger Solomon ve Claudia Herbert EMDR yi savunurken Paul Salkovskis bu yaklaşımla ilgili şüphelerini ve geleceğe yönelik endişelerini dile getirmişti. 2011 yılında yaptığımız Uluslararası KDT (IACP) Kongresi nde olduğu gibi bu yılki Ulusal Kongre de EMDR ile ilgili paneller hazırlıyoruz. 20 yıl içindeki tüm eleştirilerim EMDR yi daha iyi anlamaya ve yeniliklere daha açık kalabilmek için mekanizmayı anlamaya yönelik olarak yapıldı. KDT de aynı süreçlerden geçti. Davranış terapisi olarak başlayan süreç günümüzde Mindfullness, Metakognitif Terapi, 3.dalga KDT terapilerine kadar değişen bir yelpaze içinde gelişti. Ancak bu gelişme çeşitli psikopatolojilerin fenomenolojisinin anlaşılmasında kognitif kuramın kanıta dayalı, açıklayıcı, özelliği sayesinde oldu. Her anlamlı tedavinin kuramını destekleyen verileri olması gerekir. Esas olan önce hipotez kurup, ardından hipotezi destekleyen veriler aramak değil, verilere dayalı hipotezler kurabilmektir. EMDR nin bu kadar süredir mekanizmasının bilinmemesi önemli. Benim tüm eleştirilerim davranış tedavilerinin düştüğü tuzağa EMDR nin düşmemesi Davranış tedavileri biraz da analitik tedavileri sorgulamak için geliştirilmiş bir yaklaşımdı. Sayfa 4

Alınan sonuçlar parlak olmasına rağmen sağlanan değişimin mekanizmalarını yalnızca öğrenme kuramları ile açıklamak yetmiyordu. Yıllar sonra kognitif terapiler devreye girerek hem fenomolojinin anlaşılmasına katkıda bulundu hem de hastalar yönünden anlaşılmayana anlam verebilme özelliği sağlandı. Türkiye de EMDR ye ilk merak salan ve öğrenen kişi olarak, eğer devam etmiş olsam çalışmalarımın önemli bir kısmını tedavide alınan başarılar yerine, fenomolojiyi anlamaya ve EMDR nin etki mekanizmasını daha iyi ortaya koyarak değerini arttırmaya gayret ederdim. Başarının arkasındaki mekanizmayı anlamak önemlidir, başarı ancak değişimin mekanizması anlaşılınca değerli olur. Fenomolojisi anlaşılamayan bir başarı popüler olup ilgi çekebilse de yeterince itibar kazanamamıştır. Çağımız globalizasyon etkisi ile olumlu ve olumsuz yanları ile kısa zamanda insan acılarını dindirmeye yönelik tedaviler bulma çağıdır. Dolayısı ile EMDR elimizin tersi ile itebileceğimiz bir yaklaşım değildir, ancak emeğin amacına ulaşması, değişimin mekanizmasını daha iyi anlayabilmek ile mümkündür. Tekniğin travma dışı alanlarda kullanımı ancak mekanizmanın iyi kavramasını takiben benzer bir stratejiyi diğer alanlarda dikkatlice kullanarak sağlanabilir. Değişimi anlamak yalnızca fmri gibi beyin görüntüleme çalışmaları ile sağlanamaz. Çünkü oluşan görüntüsel değişikliklerin klinik değişiklikler ile korele edilebilmesi gerekir. GO. EMDR uygulayıcılarına önerileriniz neler? MZS: İlk olarak değişimin mekanizması ile ilgili bilgiye ihtiyaç var. Tedavi paketi içinde etkin bileşenlerin ne olduğunu bulmaya yönelik bir araştırma modeli içinde tedavinin saflaştırılması ve tedaviye katkısı olmayan bölümlerin paketten çıkarılması daha sade bir tedavinin sunulmasını sağlayabilir. Etkinliğin kontrol grupları ile yapılmış hatta KDT ile karşılaştırmalı uzun süreli izleme çalışmalarıyla desteklenmesi ve tehdit edici uyaran ya da imajlarla kalma dışındaki kısmın herhangi bir etkisinin olup olmadığının araştırılması gerekir düşüncesindeyim. EMDR ile iyileşen ve iyileşmeyenler arasındaki farkların bulunması değerli olabilir. da bilgi ve beceri kazanmalarını öneririm. Daha önemlisi tedavi seçenekleri arasında seçim yaparken hemen kendi ilgi duydukları yaklaşıma yönelmek değil tedavi etkinliği kanıtlanmış yaklaşımları öncelikle öğrenmelerini öneririm. EMDR sırasında nasıl bir emosyonel işlemleme oluyor ve bu işlemleme sırasında neyin nasıl değiştiğinin daha iyi anlaşılması için diğer yaklaşımları da bilmeleri çok önemli. En önemlisi ise aynı EMDR yi kelliğe, sağırlığa, körlüğe aynı şekilde etkili bir tedavi gibi uygulamadan önce daha temkinli davranabilmek. Hangi hastalara EMDR uygulaması yapılacağına iyi karar vermek, uygulamada yalnızca EMDR ile sınırlı kalmamak yine çok önemli. Ne yazık ki bugün yalnızca EMDR uygulayan ve EMDR etkili olmayınca ne yapacağını bilemediği için EMDR nin biçimini ve yönünü (göz hareketleri ve diğer bilateral hareketlerin) değiştirmekten öteye gitmeyen bir grup uygulayıcı var. Tabii ki EMDR konusunda yeterince deneyimi olan değerli süpervizörlerin denetimi altında çalışmak da son derece önemli ve değerli. Önümüzdeki zaman diliminde EMDR yi daha iyi anlayacağımıza ve daha efektif ve yerinde kullanacağımıza inanıyorum. Bu bilgiler için çok teşekkür ederim. Bizim eğitimlerde bana EMDR konusunda neden çok takıldığınızı şimdi daha iyi anladım. Amacınız bu tekniğin mekanizmasının anlaşılmasına yönelik çalışmalar yapılması ve bilgi eksikliği olan insanların elinde mucizevi bir silah gibi tanıtılmasını engellemek. Gülay Oğuz SORU: EMDR eğitimi alacaklara önerileriniz neler? MZS: Öncelikle psikoloji alanında yeterince bilgi, tecrübe ve EMDR dışı bir terapi eğitimlerinin olması yararlı olur. İnsan acılarını dindirmenin birçok alternatifi olduğunun bilinci içinde onlara yalnızca acıları azaltmak değil acılardan anlam çıkarmak konusunda Sayfa 5

Uzm. Psk. Emre Konuk Söyleşi nin Ardından Mehmet Sungur'la Yapılan Görüşmeye İlişkin Uzm. Psikolog Emre Konuk un Yorumları Sevgili Mehmet bu ülkede Psikoterapinin kurumsallaşmasına ve bir disiplin haline gelmesine sürekli katkıda bulunan birkaç akademisyen ve terapistten biridir. Kendi bağlandığı yaklaşımın dahi farklı yaklaşımlara uzandığında besleneceğine ve zenginleşeceğine inanır. Güzel bir huyu daha vardır; her durumda ve her şeye muhaliftir ama konuştuğunda yoğrulmuş düşüncelerle 'vuruşmak' zorunda kalırsınız. Şimdi maalesef bu zor iş bana düşüyor. Ayrılan yerin kısıtlı oluşunu da düşünerek lafı uzatmamaya çalışacağım: " O günlerle bugün arasındaki en önemli fark o yıllarda TSSB tedavisinde bir teknik olarak sunulan EMDR nin şimdilerde her derde deva bir terapi gibi kullanılması " EK: Mehmet'in de dile getirdiği gibi, EMDR ilk ortaya çıktığında bir teknik olarak sunuldu. Francine Shapiro bir KDT'ciydi (CBT). İlk makalelere baktığımızda tedavi sürecini bir "duyarsızlaştırma" süreci olarak görüyordu. Bunun için de adını EMD koymuştu. Ne zaman ki iyileşme sürecini "maruz kalma" (exposure) ile açıklayamadı, o zaman farklı bir paradigmaya ihtiyaç duydu. EMD'ye 'R' (yeniden işleme-reprocessing) böyle eklendi. Her terapi yaklaşımı tüm sorunlarla baş edebileceğini varsayar. Teorisini buna göre kurar. Örneğin; KDT, Psikanaliz-Psikodinamik yaklaşım ve Aile Terapisi'nin reddettiği bir sorun çeşidi yoktur. En basit korkulardan Psikozlara kadar her sorunu yaklaşımının odağı olarak ele alır. Bu EMDR'de de böyledir. EMDR psikopatolojinin temelinde olumsuz yaşam olaylarının (travma) yattığını düşünür, Uzm. Psk. Emre Konuk bu nedenle de anılarla çalışır. Dikkat edilecek nokta; teori izin verse bile, henüz ortada veri yokken, belli koşulları hazırlamadan, danışanın onayını almadan, civarda o sorunla uğraşan bir uzman var mı diye bakmadan her sorunu halletmek için üstüne atlamamaktır. " EMDR'nin etkinliğinin göz hareketleri ile doğrudan ilgili olmadığı ve hareketlerin bilateral olmasının gerekmediği, unilateral uygulandığında da aynı etkinin oluştuğu bilinmesine karşın hala EMDR olarak tanımlanması da oldukça düşündürücü..." EK: Malum EMDR'nin tarihi 25 yılla sınırlı. İlk yıllarında yapılan ve metodolojik açıdan ciddi sorunlar taşıyan bazı çalışmalarda çift yönlü uyarımın (BLS) etkin bir değişken olmadığı bildirildi. Akademiyayı esas etkileyen çalışma 1990'larda yayımlanan bir meta analizdi ve bu çalışmada çift yönlü uyarımın değişimi etkilemediği sonucuna varılıyordu. Bu çalışma nedeniyle EMDR, araştırmaları için fon bulamaz hale geldi ve Akademiya EMDR'ye girmedi. Sonradan ortaya çıktı ki, o meta analizde kullanılan istatistik yöntemler eskimiş yöntemlerdi ve artık kullanılmıyordu. Aynı verilerle yapılan meta analiz çift yönlü uyarımın etkin bir değişken olduğunu gösterdi. Hem terapi hem laboratuar çalışmalarını içeren en sonuncusu Sayfa 6

da 2013'de yayınlandı (Christopher W. Lee and Pim Cuijpers, Journal of Behavior Therapy and Experimental Psychiatry, June 2013) ve göz hareketlerinin değişime katkısının hem effect size' hem anlamlılık açısından geçerli olduğu gösterildi. Bu durumda göz hareketleri ile ilgili pek bir sorun yok gibi görünüyor. " Bir yaklaşımın mekanizmasının net ortaya konulması o yaklaşımı çok daha değerli kılar. EMDR'de esas etkili olan komponentin ne olduğu bile henüz kesinleşmemiş durumda..." EK: EMDR gerek sorunların ortaya çıkışının (etiyoloji), gerekse sorunların aşılmasının (teknik, metot) nörobiyolojik bir temele dayandığını varsayar. Dayandığı temel "mekanizma" budur. Hiçbir terapi yaklaşımında nörobiyolojik temel kanıtlanmamıştır. EMDR'nin dayandığı teori, sözünü ettiğimiz nörobiyolojik temelden bağımsızdır. EMDR teorisi, zihnin (beynin) Bilgiyi İşleme Süreçlerine dayanır. Teorinin temel kavramları; Adaptif Bilgi İşleme Süreci (AIP), Anılar, Anı Ağı (Memory Network) ve diğerleridir. Gerek etiyolojik açıklamada, gerek kullanılan teknikler Bilgiyi İşleme Süreçleriyle tam olarak uyumludur. Yani sorunların ortaya çıkışı ve nasıl aşılacağı ile ilgili teorik bir zaaf yoktur. Teori doğrulanmayı bekler ve bilimsel bir teoriden beklenen şey; kendisinden hipotez üretmeye izin vermesidir. EMDR'ın bu konuda bir sıkıntısı yoktur ve uygulamada kullanılan bağımsız değişkenler de bellidir. Bu bağımsız değişkenlerin her birinin değişime katkısı ne kadardır ve bazılarını elemek gerekir mi, sorusu daha fazla araştırma gerektirir. " Tedavi protokolü içinde kaçınılmaz olarak yer alan imajla kalma yani exposure etkisi devre dışı bırakıldığında EMDR nin anlamı olur mu, muhtemelen hayır..." imaj anının yalnızca bir unsuru. Diğerleri duygu, düşünce, beden duyumu ve duyumlardır. Herhangi bir EMDR seansında bunların tamamı işlenir. Yani "imajla kalma" bir KDT geleneğidir ve EMDR uygulamasında böyle bir şey yapılmaz. Tam tersine EMDR Teorisi anı ağlarının işlenmesini terapinin olmazsa olmaz parçası olarak görür ve kullanılan teknik bunu destekler. EMDR ile uğraşan herkes bilir ki; seans seçilen anıyla başlar ve çok kısa zamanda zihin çalışılan anının unsurlarıyla (duygu, imaj vs.) bağlantılı olarak diğer anılara (anı ağı) gider. Bu nedenle bir KDT kavramı olan "exposure" bu durumda kullanılmamalıdır. Bu fenomeni açıklamak için EMDR Teorisinin kullandığı kavram "yeniden işleme-reprocessing" dir. Zaten klasik "exposure" kavramı ile EMDR'deki sürecin en önemli farkı da budur. " Enteresan olan etkili komponentin exposure olduğunu kabul etsek bile hala bilmediğimiz neden bazı vakalarda klasik exposure tedavisinden daha kısa sürede etki yapıyor olması. Belki sorulması gereken tedavi paketi içinde hangi enteraksiyonların tedavi sürecini kısalttığı..." EK: Bence de sorulması gereken bir soru bu. Ancak soruyu KDT perspektifinden sorunca farklı bir paradigmadan giden EMDR sürecine cevap bulamıyoruz doğal olarak. Etkili 'komponentin' anıyı ve anı ağını işlemek (AIP) olduğunu söylediğimizde sorunun cevabını görebiliyoruz. Bence KDT araştırmacılarına bu durumda düşen en önemli görev; EMDR'nin "yeniden işleme" diye adlandırdığı fenomene KDT perspektifinden bir açıklama getirip dağarcığına yeni kavramlar eklemektir. EK: Sanıyorum bu sorunun dayandığı bir-iki varsayımı irdelememiz gerekecek. Tekrarlayalım; Sayfa 7

Derleme Doç. Dr. Önder Kavakcı, Dr. Ece Yönel Travmatik Bir Deneyim Olarak Çocuk Doğurmak Doğum yapmanın kadınlar için mutlu bir deneyim olduğu inancına karşın, araştırmalar azımsanmayacak oranda kadının doğum ile ilgili yaşantılarını travmatik bir deneyim olarak yaşadıklarını bildirmektedir. Doğum sancısı dönemi (labor) ve doğum eylemi (delivery) sırasında anne ve bebek ciddi yaralanmalar yaşayabilir ya da ölüm gerçekleşebilir. Doğum deneyimi kimi kadınlar için travmatik olabilir. Travmatik bir doğum sırasında kadınlar; yoğun korku, çaresizlik, kontrol kaybı ve dehşet gibi duygulanımlar yaşayabilirler (1). Doğumla ilgili Travma Sonrası Stres Bozukluğu (D-TSSB) üzerine yapılan çeşitli araştırmalarda yaygınlık oranları, doğumdan sonraki altıncı haftada %2,8 den %5,6 ya kadar değişen oranlarda bildirilmiştir (2,3). Gelişmekte olan ülkelerde D-TSSB üzerine yapılmış çalışmalar çok azdır. Yakın zamanlarda İran da yapılan iki çalışmada Modarress ve arkadaşları (4) doğum sonrası 6-8. haftalarda %20, Shaban ve arkadaşları (5) ise yine doğum sonrası 6-8. haftalarda %17,2 gibi yüksek oranlar bildirmiştir. Bugüne kadar D-TSSB üzerine Türkiye den bir çalışma bildirilmemiştir. Travma sonrası stres bozukluğu ölçütlerini karşılamadan sadece travma sonrası stres belirtilerine odaklanan çalışmalar, doğum sonrası bu belirtileri gösteren kadınların oranını, ABD örnekleminde %34, Hollanda örnekleminde %21.4 gibi yüksek oranlarda belirtmektedirler (6,7). D-TSSB yaygınlığı, doğum sonrası aylar içinde azalmaktadır. Çalışmalar altıncı haftada %3-6 civarında oranlar bildirirken, altıncı ayda bu oranının %1.5 civarına düştüğünü göstermektedir (7). Çeşitli çalışmalarda, D-TSSB için risk faktörleri olarak, kadında daha önceden psikiyatrik bozuklukların bulunması, ilk doğum, doğumla ilgili olumsuz beklentilerin varlığı, sağlık personeli ile ilgili olumsuz iletişimlerin yaşanması, başta eş ve personelin desteğinin azlığı ya da yokluğu, obstetrik girişimler, acil sezaryen ameliyatının gerekmesi, yüksek düzeyde doğum müdahalesi gerekmesi, ağrının iyi yönetilememesi ya da kadın tarafından katastrofik yorumlanması, daha önceki doğumun travmatik olması ve daha önceden var olan travma öyküsü gibi etmenler belirtilmiştir (7,8). Sayfa 8

Doğum sonrası TSSB yaşayan kadınlardaki ruhsal sorunların çocuk gelişimi üzerinde uzun süreli olumsuz etkileri olabilir. Anne-çocuk ilişkisinde bozulma, bebeğin entelektüel gelişiminin bozulması, çocukta görülen psikiyatrik bozukluklar olası olumsuz sonuçlardan bir kaçıdır. Ayrıca, annedeki psikiyatrik bozuklukların erken tanınıp tedavi edilmemesinin hem annenin hem de tüm ailenin sağlık hizmetlerinin kullanımını arttırdığı gösterilmiştir(7). Çalışmaların azlığı nedeni ile bugüne kadar D-TSSB için etkinliği kanıtlanmış bir tedavi yöntemi belirlenmemiştir. Kısa süreli travma yönelimli bilişsel davranışçı terapinin yararlı olabileceği belirtilmektedir. Yakın zamanlarda Fransa dan bir grup araştırmacı D-TSSB olgularına EMDR uygulamak üzere bir protokol yayınlamıştır (9). Henüz çalışma sonuçları bildirilmemiştir. Doğum sonrası gelişebilecek TSSB için annelerin taranması, erken müdahaleler ile tedavi edilmesi; travma ve EMDR çalışanları için yeni bir alan olarak dikkate alınmalıdır. Bu alanda yapılacak araştırmalar önemli katkılar sağlayabilir. 5-Shaban Z, Dolatian M, Shams J, Alavi-Majd H, Mahmoodi Z, Sajjadi H. Post-Traumatic Stress Disorder (PTSD) Following Childbirth: Prevalence 6-Soet, J. E., Brack, G. A., & Dilorio, C. Prevalence and predictors of women s experiences of psychological trauma during childbirth, Birth, 2003;30:36 46. 7-Olde E, van der Hart O, Kleber RJ, van Son MJM, Wijnen H AA, Pop VJM. Posttraumatic dissociation and emotions as predictors of PTSD symptoms following childbirth. Journal of Trauma & Dissociation, 2005;6:125 142. 8-Furuta M, Sandall J, Bick D.A systematic review of the relationship between severe maternal morbidity and post-traumatic stress disorder. BMC Pregnancy Childbirth. 2012 Nov 10;12:125. 9-George A, Thilly N, Rydberg JA, Luz R, Spitz E.Effectiveness of eye movement desensitization and reprocessing treatment in post-traumatic stress disorder after childbirth: a randomized controlled trial protocol. Acta Obstet Gynecol Scand. 2013; 92:866-8. KAYNAKLAR 1-Beck CT. Birth trauma: In the eye of the beholder. Nursing Research, 2004;53:28 35. 2-Ayers S, Pickering AD. Do women get posttraumatic stress disorder as a result of childbirth? A prospective study of incidence. Birth, 2001;28:111 118. 3-Creedy DK, Shochet IM, Horsfall, J. Childbirth and the development of acute trauma symptoms: Incidence and contributing factors. Birth, 2000; 27:104 111. 4-Prevalence and risk factors of childbirth-related post-traumatic stress symptoms. Modarres M, Afrasiabi S, Rahnama P, Montazeri A. B MC Pregnancy Childbirth. 2012 Sep 3;12:88. doi: 10.1186/1471-2393-12-88.and Contributing Factors. Iran Red Crescent Med J. 2013;15:177-82. Sayfa 9

Araştırma Özeti Doç. Dr. Önder Kavakcı Dental Fobinin tedavisinde EMDR nin etkinliği gösterildi. European Journal of Oral Science dergisinin Eylül 2013 baskısındaki bir yayın ile EMDR nin Dental Fobide (diş hekimi ve diş ile ilgili işlemlerden fobik düzeyde korkma) etkinliğine değinildi. European Journal of Oral Science dergisinin Eylül 2013 baskısındaki bir yayın ile EMDR nin Dental Fobide (diş hekimi ve diş ile ilgili işlemlerden fobik düzeyde korkma) etkinliğine değinildi. Araştırmacılar arasında daha önce yine EMDR nin Dental Fobi tedavisi üzerine etkili olabileceğini ileri süren ilk yayınlardan tanıdığımız Ad de Jongh ve depresyon tedavisi üzerine EMDR nin etkili olabileceğini ileri süren araştırmaları ile tanıdığımız Arne Hofmann da bulunuyor. Dental Fobi; DSM-IV TR de, diş ile ilgili tıbbi uygulamalardan orantısız şekilde korku duymak olarak tanımlanmıştır ve özgül fobilerin kan enjeksiyon alt tipinde kodlanmaktadır. Toplumdaki yaygınlığı %4 olarak bildirilmektedir. Dental Fobi, daha önceki dental işlemlerle ilgili olumsuz anılardan kaynaklanabilir. Bu çalışmada araştırmacılar, Dental Fobi ölçütlerini karşılayan ve ilaç kullanmayan 31 hastadan veri topladılar. Randomize bir şekilde EMDR grubu ve bekleme listesi grubu olarak iki grup oluşturuldu. Örneklerin dental anksiyetesi Dental Anxiety Questionaire (DAS) ile ve son bir yılda bu konudaki davranışları Dental Fear Survey (DFS) adlı ölçek ile değerlendirildi. EMDR tedavisi alan hastalarda, Travma sonrası stres belirtileri kadar, dental anksiyetelerinde ve kaçınma davranışlarında belirgin azalma oldu. Etki büyüklükleri DAS üzerinde d=2.52 ve DFS üzerinde d=1.87 olarak belirlendi. Tedavi sonrası bu etkilerin sürdüğü görüldü; 3. ayda d=3.28 (DAS) ve d=2.28 (DFS) ve 12. ayda d=3.75 (DAS) ve 1.79 (DFS) olarak bulundu. Tedaviden sonraki bir yılda hastaların %83.3 ü düzenli dental tedavilerini alıyor oldukları sonucuna ulaşıldı (d=3.20). Çalışmanın sonuçlarına göre; araştırmacılar, dental işlemlerin olumsuz yaşantılardan kaynaklanan anıların işlenmesinin, dental fobisi olan hastalar için yararlı olabileceğini ileri sürdüler. Makalenin tamamı için: Doering S, Ohlmeier MC, de Jongh A, Hofmann A, Bisping V. Efficacy of a trauma-focused treatment approach for dental phobia: a randomized clinical trial. Eur J Oral Sci. 2013 Dec;121(6):584-93. Sayfa 10

Yazım Kuralları Genel İlkeler 1. E-bültene gönderilecek araştırma yazıları, A4 boyutlarında beyaz kağıda üst, alt, sağ ve sol boşluk 2,5 cm. Bırakılarak (16 x 24,7 lik alana) çift aralıklı ve düz metin olarak yazılmalıdır (Bu ölçüler, gönderilen tablo ve grafiklerin dergi sayfa boyutları dışına taşmamasını ve daha kolay kullanılmasını sağlayacaktır). 2. Yazılarda Türk Dil Kurumu nun yazım kılavuzu örnek alınmalı, yabancı sözcükler yerine olabildiğince Türkçe sözcükler kullanılmalıdır. Türkçe de pek alışılmamış sözcükler yazıda kullanılırken ilk geçtiği yerde yabancı dildeki karşılığı parantez içinde verilmelidir (Türkçe ve İngilizce). 3. Araştırma yazıları başlık sayfası, özet (Türkçe ve İngilize), anahtar kelimeler, ana metin, kaynaklar, ekler, tablolar, şekil başlıkları, şekiller, yazar notları ve yazışma adresi ile genişletilmiş İngilize uzun özet (summary) bölümlerini içermelidir. a) Başlık sayfası: Sadece araştırma yazısı başlığı ve kısa başlık bu sayfada yer almalıdır. Yazarların adı ve soyadı, unvanı ve çalıştığı kurumu içeren bilgiler de bu sayfada yer almalıdır. b) Özet ve anahtar sözcükler: Araştırma yazısı, Türkçe ve İngilizce olmak üzere her iki dilde Özet ve Abstract başlıkları altında 250 kelimeyi geçmeyecek şekilde olmalıdır. Anahtar kelimeler (3 ile 6 arasında) Türkçe özetin altında Anahtar kelimeler ve İngilizce özetin altında Key words başlığı kullanılarak verilmelidir. Türkçe ve İngilizce özetin her biri yeni bir sayfadan başlamalıdır. c) Ana metin: Yeni bir sayfadan başlamalıdır. Görgül makalelerde (araştırma yazılarında) metin, sırasıyla giriş, yöntem, sonuçlar ve tartışma bölümlerinden oluşmalıdır. Derleme türü yazılarda da yöntem bölümü dışında diğer adımlar benzer şekilde yazılmalıdır. Makalenin başlığı ana metnin ilk sayfasında yer almalı ve başlıktan sonra, Giriş alt başlığı yazılmadan paragraf ile metne başlanmalıdır. Yöntem, Sonuçlar ve Tartışma bölümleri yeni bir sayfadan başlamamalıdır; bir bölüm bittikten sonra, aynı sayfada diğeri onu izlemelidir. Giriş bölümü, yapılan araştırma ile ilgili olarak, literatürdeki yaklaşım ve sonuçlar ile araştırmanın amacını içermelidir. Yöntem bölümü örneklem, veri toplama araçları ve işlem olmak üzere 3 alt bölümden oluşmalıdır. Sonuçlar, araştırmada kullanılan istatistiksel analizleri, her değişkene ait ortalama ve standart sapma değerlerini içermelidir. Tablolar ve şekiller ayrı bir sayfada yazının en sonunda verilmelidir. Verilecek olan tablolarda ortalamalar ortalama işareti, standart sapmalar ise s ile gösterilmelidir. d) Kaynaklar: Yeni bir sayfadan başlamalıdır. Metin içinde belirtilen tüm kaynaklar Kaynakça listesi içinde yer almalıdır. APA 5 formatına uygun yazılmalıdır. e) Ekler: Yeni bir sayfadan başlamalıdır. Araştırmada kullanılan ölçekler gibi ek bilgileri içerir. f) Tablolar: Yeni bir sayfadan başlamalıdır ve her bir tablo ayrı bir sayfada verilmedir. Tablo numarası (Tablo 1: gibi) ve Tablo başlığı tablonun üstünde kelimelerin yalnızca baş harfleri büyük olarak yer almalıdır. g) Şekil başlıkları ve şekiller: Yeni bir sayfadan başlamalıdır. Şekil numarası ve şekil başlıkları kelimelerin baş harfleri büyük olarak aynı sayfada alt alta verilmelidir. Şekillerin her biri ise ayrı sayfalarda verilmelidir. h) Yazar notları: Yeni bir sayfadan başlamalıdır. Eğer araştırma bir tez çalışmasının özeti ise veya araştırmayı destekleyen kurum(lar) var ise bu bölümde belirtilmelidir. Ayrıca araştırmacının, araştırmaya katkılarından dolayı teşekkür etmek istediği kişiler de bu sayfada belirtilmelidir. ı) Yazışma adresi: Yeni bir sayfadan başlamalıdır. Yazarın veya yazarlardan bağlantı kurulabilecek olan kişinin adresi, telefon numarası ve varsa faks numarası ile e-posta adresi bu bölümde yer almalıdır i) Genişletilmiş İngilizce özet (Summary): Yeni bir sayfadan başlamalıdır. Çift aralıklı, 4-10 sayfa uzunluğunda olmalı; giriş, yöntem, bulgular ve tartışma bölümlerini içermelidir. İngilizce kısa başlık mutlaka belirtilmelidir. 4) Yazılardan ifade edilen düşüncelerden yazarları sorumludur. 5) Yayın Kurulu, yazıda gerekli gördüğü sözcükleri değiştirebilir. 6) Kurallara uymayan yazılar yayınlanmaz. 7) Yayınlanan her araştırmanın verilerinin 5 yıl süre ile araştırmacı tarafından saklanması zorunludur. Çalışma iki kopya halinde emdrebulten@gmail.com adresine gönderilmelidir. Bunlar: a)-kimlik bilgilerini içeren başlık sayfası dahil b) Kimlik bilgilerini içeren başlık sayfası hariç. Sayfa11

Sayı 6 - Ocak 2013 Psikoloji ve Pskiyatri Dünyasından Haberler 4. The European Society for Trauma and Dissociation (ESTD) kongresi 27-29 Mart 2014 tarihleri arasında Kopenhag da gerçekleşecektir. Konferansın teması Trauma, Dissociation and Attachment in the 21st Century: Where are We Heading? olacaktır. Detaylı bilgiye www.estd2014.org adresinden ulaşılabilir. Türkiye Psikiyatri Derneği 18. Yıllık Toplantısı ve Klinik Eğitim Sempozyumu 23-26 Nisan 2014 tarihlerinde Antalya Xanadu Resort Hotel de gerçekleştirilecektir. Detaylı bilgiye, http://www.18psikiyatri.org adresinden ulaşılabilir. Uluslararası Aile Terapisi Derneği (IFTA) nın 22. Dünya Aile Terapisi Kongresi Technology, Families and Effective Therapy temasıyla 5-8 Detaylı bilgiye http://www.ifta-congress.org adresinden ulaşılabilir. Kongre programı ve kayıt bilgileri, www.efta2013.org adresindedir. Schema Therapy: More than the Sum of its Parts" temasıyla 12-14 Haziran 2014 tarihleri arasında İstanbul da gerçekleşmesi planlanan ISST konferansı özet gönderimleri için son tarih 20 Ocak 2014 tür. Detaylı bilgiye http://www.isstonline.com adresinden ulaşılabilir. 18. Ulusal Psikoloji Kongresi 9-12 Nisan 2014 tarihleri arasında Bursa da yapılacaktır. Kongre ile ilgili ayrıntılı bilgi http://www.psikoloji2014.org adresindedir. EMDR Avrupa 2014 Kongresi 26-29 Haziran 2014 tarihleri arasında Edinburgh ta gerçekleştirilecektir. Bildiri gönderimleri için son tarih 13 Ocak 2014 olarak belirlenmiştir. Detaylı bilgiye http://www.emdr2014.com/conference/index.html adresinden ulaşılabilir. DBE - EMDR I. Düzey Eğitim Süpervizyonu 19 Ocak, 16 Şubat 2014, 10:00 18:00 Ayrıntılı bilgi için: Ece Ergün eergun@dbe.com.tr 0212 233 01 10 / 162 Sayfa12