Cilt: 6 Sayı:

Benzer belgeler
Ümit SERDAR Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü, SAMSUN. Geliş Tarihi:

SELEKSİYON İLE BELİRLENMİŞ KESTANE GENOTİPLERİNİN MORFOLOJİK, FENOLOJİKVEBİYOKİMYASAL ÖZELLİKLERİ * Engin ERTAN, Saadet Sevil KILINÇ

ÖDEMİŞ İLÇESİNDE PATATES ÜRETİMİ, KOŞULLAR ve SORUNLAR

ULUDAĞ YAŞ MEYVE SEBZE İHRACATÇILARI BİRLİĞİ ÜYELERİNE SİRKÜLER NO.: 248

AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN COMMODITY EXCHANGE 2016 YILI KESTANE RAPORU

AYDIN TİCARET BORSASI

KURU İNCİR. Hazırlayan Çağatay ÖZDEN T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi

ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI SEKTÖRÜ RAPORU

KURU İNCİR DÜNYA ÜRETİMİ TÜRKİYE ÜRETİMİ

AYDIN COMMODITY EXCHANGE

KURU ÜZÜM ÜRETİM. Dünya Üretimi

Tablo 4- Türkiye`de Yıllara Göre Turunçgil Üretimi (Bin ton)

Farklı Ambalaj ve Raf Koşullarının Kestane Muhafazası Üzerine Etkileri

Prof. Dr. Nurgül TÜREMİŞ

SEZONU TÜRKİYE ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI REKOLTESİ TAHMİN RAPORU

KURU ÜZÜM ÜRETİM. Dünya Üretimi

KAPLAN86 CEVİZİ. Kaplan 86 Cevizi

SEZONU ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI REKOLTESİ TAHMİN RAPORU

AHUDUDUNUN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ

İNCİRİN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ. Yrd. Doç. Dr. Mehmet ZENGİN

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1247

TÜRKİYE DE TARIMIN GELECEĞİ ve AVANTAJLAR

YEMEKLİK TANE BAKLAGİLLER ÇALIŞTAYI ( MERSİN) ÖZEL SEKTÖR AÇISINDAN SORUNLAR ÖNERİLER

I. KISIM: Temel Bilgiler ve Muhafaza

Ege Sahil Kuşağına Uygun Kavuzsuz Yulaf Çeşidinin Geliştirilmesi Beslenme Yaklaşımı

Dünyada ve Türkiye de Organik Tarım

FINDIK VE FINDIK MAMULLERİ SEKTÖRÜ

İZMİR DE SÜT SEKTÖRÜNE BAKIŞ

ZEYTİN-ZEYTİNYAĞI ÜRETİM MALİYETLERİ ÜZERİNE UZMAN ÇALIŞMA GRUBU SONUÇLARI

TÜRKİYE TOHUMCULUK SANAYİSİNİN GELİŞİMİ VE HEDEFLERİ İLHAMİ ÖZCAN AYGUN TSÜAB YÖNETİM KURULU BAŞKANI

12. BÖLÜM: TOPRAK EROZYONU ve KORUNMA

ULUDAĞ İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ AR&GE ŞUBESİ

Sürdürülebilir Tarım Yöntemleri Prof.Dr.Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi

Patatesin Dünyadaki Açlığın ve Yoksulluğun Azaltılmasındaki Yeri ve Önemi

Sıcaklık. 40 dereceden daha yüksek sıcaklarda yanma görülür. Yıllık sıcaklık ortalaması 14 dereceden aşağı olmamalıdır.

ULUDAĞ İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ AR&GE ŞUBESİ

ULUDAĞ İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ AR&GE ŞUBESİ

Ceviz Fidanı-Ağacı İklim ve Toprak İstekleri

AŞILI CEVİZ FİDANI SEKTÖRÜ

TR 61 DÜZEY 2 BATI AKDENİZ KALKINMA AJANSI (ANTALYA-ISPARTA-BURDUR)

2015 Ayçiçeği Raporu

Meyve ve Sebze Depolanması ve İhracatında Kullanılan Modifiye Atmosfer Ambalajlarındaki Gelişmeler Doç. Dr. Fatih ŞEN

Zeytin ağacı (Olea europaea L.) en iyi yetişme şartlarını Akdeniz iklim kuşağında bulmuş ve bu bölgeye zeytin medeniyeti adı verilmiştir.

BADEM YETİŞTİRİCİLİĞİ

ULUDAĞ İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ AR&GE ŞUBESİ

İYİ TARIM UYGULAMALARI NASIL YAPILIR?

Budama, seyreltme, gübreleme gibi bahçe işleri daha kolay ve ekonomik olarak yapılabilir.

BAHÇE BİTKİLERİNİN ÇOĞALTILMASI

İZMİR DE SÜT HAYVANCILIĞI

T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ EDREMİT MESLEK YÜKSEKOKULU. Zeytincilik ve Zeytin İşleme Teknolojisi Programı

Tablo 1: Dünya Çekirdeksiz Kuru Üzüm Üretimi ( Kuş üzümü ve diğer türler dahil, Bin Ton) Yunanis tan ABD

PANEL SONUÇ BİLDİRGESİ

zeytinist

ÇELTİK DOSYASI TÜRKİYE ÇELTİK EKİLİŞ ÜRETİM TÜKETİM VERİM

YAĞ HAMMADDELERİ VE YAĞLI TOHUMLARA DEĞER BİÇİLMESİ

Yalçın AKI Ferhat SERTKAYA

SERA TARIMI VE ÖNEMİ

BULDAN HAYVAN YETİŞTİRİCİLİĞİ

Tarımsal Meteoroloji. Prof. Dr. F. Kemal SÖNMEZ 23 EKİM 2013

BUĞDAY PİYASALARININ GENEL GÖRÜNÜMÜ VE LİSANSLI DEPOCULUK. 10 Mart 2018 ANTALYA

KUZEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ TARIM SEKTÖRÜ GZFT ANALİZİ

YURT İÇİ SERTİFİKALI FİDAN/ÇİLEK FİDESİ VE STANDART FİDAN KULLANIMI DESTEKLEMESİ HAKKINDA TEBLİĞ YAYINLANDI

YULAF YETİŞTİRİCİLİĞİ

Not: Programda belirtilmeyen dersler var ise öğretim üyesi ile temasa geçilmelidir.

AYDIN TİCARET BORSASI

ANKARA İLİ KIZILCAHAMAM İLÇESİ TIBBİ VE AROMATİK BİTKİ YETİŞTİRİCİLİĞİ PAZAR ARAŞTIRMASI

TÜRKİYE DE MISIR TARIMINDA SON GELİŞMELER VE ÇEŞİDİN ETKİSİ. Burhan KARA

ÖZEL SEKTÖR SEBZE ISLAH ÇALIŞMALARI. Dr. Ercan ÖZKAYNAK Yüksel Tohum Ar-Ge Müdürü 01 NİSAN 2017, ANTALYA

Modern (Bodur) ve Geleneksel Meyve Yetiştiriciliği. 04 Şubat 2014 İzmir

HATAY TARIM VİZYONU

Bir işletmenin temel hedefi nedir?

Prof. Dr. Berna KENDİRLİ

Gemlik Zeytini. Gemlik

Türkiye de Organik Tarım

TOHUMCULUK VE TOHUMCULUK TERİMLERİ. Prof. Dr. Necmi İŞLER M.K.Ü. Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü

SOĞAN YETİŞTİRİCİLİĞİ GİRİŞ:

Düzce Üniversitesi Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi tarafından düzenlenen Düzce Fındık Çalıştayı İstiklal Konferans Salonu nda gerçekleştirildi

FARKLI GÜBRE KOMPOZİSYONLARININ ÇAYIN VERİM VE KALİTESİNE ETKİSİ. Dr. GÜLEN ÖZYAZICI Dr. OSMAN ÖZDEMİR Dr. MEHMET ARİF ÖZYAZICI PINAR ÖZER

BATI AKDENİZ KALKINMA AJANSI (BAKA) TARIM VE KIRSAL KALKINMAYI DESTEKLEME KURUMU (TKDK) DESTEKLERİ

ANTEP FISTIĞI DÜNYA ÜRETİMİ

Türkiye'de Toprakların Kullanımı

Bölüm 8 Çayır-Mer alarda Sulama ve Gübreleme

KESTANE (Castanea sativa Mill.) ÇOĞALTIMINDA EN UYGUN GÖZ AŞI YÖNTEMĐ VE ZAMANININ BELĐRLENMESĐ ÜZERĐNE ARAŞTIRMALAR

T.C. Ekonomi Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğü Ankara

TANIMI VE ÖNEMİ Susam dik büyüyen tek yılık bir bitkidir. Boyu ( cm) ye kadar uzayabilir. Gövdeler uzunlamasına oluklu (karıklıdır) ve sık tüylü

Kanola Bitkisi, Yağı ve Özelikleri

ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI. Doç.Dr. Soner KAZAZ

ÜLKEMİZ CEVİZ YETİŞTİRİCİLİĞİNİN MEVCUT DURUMU,SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ. Yrd.Doç.Dr.Ersin GÜLSOY

ANTEPFISTIĞI YETİŞTİRİCİLİĞİ. GAP TEYAP Kerem AKDOĞAN

FINDIK VE FINDIK MAMULLERİ SEKTÖRÜ

MEVZUATLAR KANUNLAR. TEBLİĞ, TALİMAT ve KARARLAR YÖNETMELİKLER KANUNLAR. Zirai Mücadele ve Zirai Karantina Kanunu

TMMOB ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI YAŞ MEYVE VE SEBZE SEKTÖR RAPORU

Yağ Gülü Yetiştiriciliği

Ürün Raporu İNCİR T.C. GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI TARIMSAL EKONOMİ VE POLİTİKA GELİŞTİRME ENSTİTÜSÜ

Pamukta Muhafaza Islahı

PAMUĞUN ÜLKE EKONOMİSİNDEKİ YERİ VE ÖNEMİ

Çevre Sorunlarının Nedenleri. Nüfus Sanayileşme Kentleşme Tarımsal faaliyet

AR&GE BÜLTEN 2012 EYLÜL SEKTÖREL TARIM KENTİ İZMİR

İLAÇ, ALET VE TOKSİKOLOJİ ARAŞTIRMALARI ÇALIŞMA GRUBU. Dr. A. Alev BURÇAK Bitki Sağlığı Araştırmaları Daire Başkanlığı

İZMİR BAYINDIR ÇİÇEKÇİLİK OSB PROJESİ

Transkript:

Bahçe Bitkileri Derneği nin Haber Bültenidir. Cilt: 6 Sayı: 2 2017 Dernekten Haberler Aydın İlinde Kestane Yetiştiriciliğinin Durumu, Sorunları ve Çözüm Önerileri w w w. b a h c e d e r. o r g. t r

İÇİNDEKİLER Dernekten Haberler Aydın İlinde Kestane Yetiştiriciliğinin Durumu, Sorunları ve Çözüm Önerileri Bahçe Bitkileri Derneği nin yılda iki kez yayınlanan haber bültenidir. Kayıplarımız Bahçe Bitkileri Derneği adına sahibi: Yönetim Kurulu Başkanı Ayşe GÜL Sayfa Düzeni: Özlem TUNCAY Bahçe Bitkileri Derneği Yönetim Kurulu Ayşe GÜL Gülay BEŞİRLİ Fatih ŞEN Özlem TUNCAY Zeynel DALKILIÇ Bültende yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir. Bahçe Bitkileri Derneği Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü 35100 Bornova-İZMİR Tel: +232 388 18 65 Fax: +232 388 18 65 E-mail: bahce.dernek@gmail.com Kapak resmi: Aydın Kestanesi coğrafi işaret logosu

Dernekten Haberler... erhabalar! Derneğimiz 25 yaşında. Gümüş yıldönümünü BAHÇE HABER M Dergisinin 12. sayısı ile karşılıyoruz. Bu yıl Bahçe Bitkileri Bölüm Başkanları Toplantısı 18 Mayıs 2017 tarihinde Kayseri de gerçekleştirildi. Toplantıya Erciyes Üniversitesi Seyrani Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü ev sahipliği yaptı. Toplantıya Bölüm Başkanları ile TAGEM Bahçe Bitkileri Araştırmaları Dairesi Başkanı Dr. Gökhan KIZILCI ve Bahçe Bitkileri Derneği Başkanı Prof. Dr. Ayşe GÜL katıldı. Toplantıya ev sahipliği yapan bölüme Sayın Prof. Dr. Osman GÜLŞEN in şahsında teşekkür ederiz. Derneğimizin Olağan Genel Kurul Toplantısı 30 Mayıs 2017 tarihinde gerçekleştirildi. Yapılan seçim sonucunda yeni dönemde de mevcut ekip ile devam edilmesi uygun bulundu. Yönetim Kurulu ilk toplantısında görev paylaşımını; Prof. Dr. Ayşe GÜL (başkan), Dr. Gülay BEŞİRLİ (ikinci başkan), Prof. Dr. Fatih ŞEN (sekreter), Doç. Dr. Özlem TUNCAY (sayman) ve Doç. Dr. Zeynel DALKILIÇ (üye) olarak yaptı. BAHÇE HABER in bu sayısında Adnan Menderes Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri öğretim üyesi Prof. Dr. Engin ERTAN tarafından hazırlanan AYDIN İLİNDE KESTANE YETİŞTİRİCİLİĞİNİN DURUMU, SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ başlıklı makaleye yer verdik, Sayın ERTAN a teşekkür ederiz. 12-16 Ağustos 2018 tarihleri arasında İstanbul da düzenlenecek olan 30. Uluslararası Bahçe Bitkileri Kongresi ile ilgili hazırlıklar hızlandı. Kongre çatısı altında 2 kolokyum, 13 çalıştay ve 37 sempozyum düzenlenmesi kararlaştırıldı. Kongreye başvuru süreci başlamış olup 31 Ekim 2017 tarihine kadar bildiri özetlerinin gönderilmiş olması gerekiyor. Kongre ile ilgili ayrıntılı bilgiye web sayfasından (www.ihc2018.org) ulaşabilirsiniz. Tüm üyelerimizi, dünyanın her bölgesinden bahçe bitkileri alanında çalışan uzmanların bir araya gelerek bilgi alışverişinde bulunacağı bu önemli organizasyona katılmaya ve ülkemizin bu konudaki potansiyelinin tanıtımına katkıda bulunmaya davet ediyoruz. Esen kalın Yönetim Kurulu 3

AYDIN İLİNDE KESTANE YETİŞTİRİCİLİĞİNİN DURUMU, SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ Prof. Dr. Engin ERTAN* GİRİŞ Fagales takımı içerisinde yer alan kestaneler (Castanea sp.), meşe (Quercus sp.) ve kayın (Fagus sp.) larla birlikte Fagaceae (Kayıngiller) familyasına girmektedir. Dünya üzerinde kestanenin bilinen 13 türü vardır ve genellikle kuzey yarımkürede; Asya, Güney Avrupa ve Kuzey Amerika nın ılıman iklim türleri arasında yer alır (Soylu, 2004). Kestane, değerli bir ağaç olarak kabul edilmekte ve kerestesi, çiçekleri, yaprağı ile ekonomik olarak en önemli ürünü olan meyveleri değerlendirilmektedir. Kerestesi mobilya üretiminde olduğu kadar, özellikle Ülkemizde Karadeniz bölgesinde, sudan çürümeye karşı dayanıklı olduğu için tekne yapımında yüzyıllardır kullanılmaktadır. Şeker içeriği yüksek olduğu için kestane bitkisinin erkek çiçekleri bal arıları tarafından ziyaret edilmekte ve kestane ile ıhlamur çiçeklerinden elde edilen balın karışımından mükemmel bir tat elde edilmektedir. Bunun yanı sıra, erkek çiçek püsküllerinden elde edilen çayın sinüzite karşı iyi geldiği ifade edilmektedir (Soylu et al., 2009). Kestane, diğer sert kabuklu meyve türlerine göre daha az yağ içermekle beraber, insan vücudu için gerekli olan yağ asitlerinden özellikle linoleik asit bakımından zengin bir kaynaktır. Linoleik asidin kardiovasküler hastalıkların önlenmesinde etkili olduğu, ayrıca özellikle çocukların beyin ve retina gelişimi üzerinde de önemli etkide bulunduğu bildirilmektedir (Ferreira-Cardoso et al. 1999). Kestane çok eski zamanlardan beri, insan beslenmesinde önemli bir protein ve karbonhidrat kaynağı olmuştur. Bu nedenle hem tok tutucu, besleyici, hem de iyi bir enerji kaynağıdır. Nitekim kıtlık yıllarında İsviçre de 6 aylık uzun kış dönemi boyunca halkın gıda ihtiyacının kişi başına 100-150 kg hesabıyla kestane ile karşılandığı bildirilmiştir. Yine, Fransa da ve Korsika da II. Dünya Savaşı nda fakir olan halkın, kestane ununu 2/3 oranında çavdar unu ile karıştırıp ekmek yapımında kullandığı bildirilmiştir (Duyar, 1998). Genel olarak karbonhidrat (şeker ve nişasta), az miktarda protein, yağ ve lif içermektedir. İç kestanede %45 su, %6,2 protein, %5,4 yağ, %42,1 karbonhidrat ve %1,3 kül bulunmaktadır. Aynı zamanda, kestaneler A ve C vitamini (100 g meyvede 50 mg C vitamini) ile B grubu vitaminler (Thiamin, Ribofilavin, ve Niacin), ve bazı mineral maddeleri (Ca, P, Fe, Na, ve yüksek miktarda K) içermektedir. Kestane meyvesinin kasları kuvvetlendirdiği, kan dolaşımını düzenlediği, bağırsak iltihaplarına ve mide rahatsızlıklarına karşı faydalı olduğu kabul edilmektedir. Kestanenin 100 mg ı 200 kalori vermektedir (Soylu, 2004). İnsan sağlığı için çok fazla yararı olan kestane meyvesinin, birçok değerlendirme şeklinin bulunduğu bilinmektedir. Bunlar arasında kestane pastası, kestane pudingi, çikolatalı kestane tatlısı, kestane böreği sayılabilir. Bunun yanı sıra, kestanenin taze tüketimi çok yaygındır ve bir kısmı da şekerleme sanayinde kullanılmaktadır. Avrupa ülkelerinde bunlara ek olarak, kestane hamuru gıda sanayinin çok çeşitli dallarında *Adnan Menderes Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü, AYDIN 4

değerlendirilmektedir. Ülkemizde kestanenin, teknolojik olarak kullanımının en tipik olanı ve en bilineni kestane şekerciliği dir. Şekercilikte meyveler, şeker şurubu içerisinde saklanmakta veya çevresi şeker veya çikolata ile kaplanmaktadır. Kestane şekerciliği dışında, kestanenin konserve olarak değerlendirilmesi özellikle Fransa da yaygındır. Bu değerlendirme şeklinde meyveler doğal şekil ve niteliklerini korurlar. Fransa da bu işleme şeklinde Marrone grubu kestaneler kullanılır. Yine, Fransa da uygulanan kestane kremi veya püresi olarak bir değerlendirme şekli daha vardır. Daha çok reçel sanayi adı verilen bu değerlendirme şeklinde de, Marrone grubu ve diğer kestanelerin pazar dışı çıkma mallarından yararlanılmaktadır (Soylu, 1984). Bunun yanı sıra İtalya da kestane unu üretimi de yapılmaktadır. Kestane unu gluten içermediği için, özellikle gluten toleransı olmayan hastalar (çölyak hastalığı) için çok uygundur (Soylu et al., 2009). Ayrıca ülkemizde özellikle son yıllarda yaygınlaşan hazır dondurma sanayinde, kestaneli dondurmalar da üretilmeye başlanmıştır. DÜNYA VE TÜRKİYE KESTANE ÜRETİMİNDE GÜNCEL DURUM 2014 yılı verilerine göre, Dünyada başlıca kestane üreticisi ülkelerin üretim miktarları (ton) dikkate alındığında; Çin, Bolivya, Türkiye, Kore, İtalya, Yunanistan ve Japonya nın en önemli üretici ülkeler olduğu görülmektedir. 530 bin 309 ha alanda yapılan dünya kestane üretimi, ile 2 milyon 51 bin 564 ton ürün elde edilmektedir. Bu anlamda, üretim miktarı açısından dünyada üçüncü sırada olan ülkemizden elde edilen 63 bin 762 ton kestane ile dünya üretiminin %3 ü karşılanmaktadır. Ülkemizden karşılanan söz konusu üretim miktarı 1 milyon 991 bin adet meyve veren yaşta, 362 bin adet ise meyve vermeyen yaşta olmak üzere toplam 2 milyon 353 bin 406 adet ağaçtan sağlanmaktadır (FAO, 2014; TUİK, 2014). Türkiye kestane üretiminin yaklaşık %33 ü olan 20 bin 989 ton Aydın ilinden karşılanmakta ve Aydın birinci sırada yer almaktadır. Bu değer aynı zamanda, Aydın İlinin Dünya kestane üretiminin yaklaşık %1 ini sağladığının bir göstergesidir. Aydın ilini, sırasıyla İzmir, Kastamonu, Sinop, Bartın, Manisa, Bursa, Balıkesir, Denizli ve Kütahya illerinin izlediği görülmektedir Aydın İlinde ise en fazla üretimin yapıldığı bölgeler arasında, Nazilli, Köşk ve Sultanhisar ilçeleri ve köyleri gelmekte olup, bu bölgede genellikle kapama kestane bahçeleri bulunmaktadır. Aydın da üretimi yapılan kestanenin büyük bir çoğunluğu iç piyasada değerlendirilmekte, bir kısmı ise ihraç edilmektedir. İtalya, İngiltere, Almanya, Fransa, Macaristan, Avusturya, İsrail, Kanada, Azerbeycan, Ürdün, Lübnan ve Dubai kestane ihracatının yapıldığı ülkeler arasında yer almaktadır. Yıllara göre değişmekle birlikte, Aydın ili kestane ihracat miktarı 2014 yılında 1 milyon 400 bin kg civarındadır. Aydın İlinde, kestane yetiştiriciliğinin yapıldığı bölgelerin fiziksel durumu (arazi yapısı, toprak yapısı vb.) ile üreticilerin bilgi ve ekonomik düzeyi gereği, üreticiler tarafından genellikle organik tarım prensiplerine uygun olarak üretim yapılmaktadır. Ancak bu durum resmi olarak kontrol ve sertifikalandırılma sürecinden uzaktır. Bir diğer ifade ile, bölgemizde bir çok kestane üreticisi gerçekte organik tarım prensiplerine uygun olarak üretim gerçekleştirmekte, gerek bilinç düzeyi ve gerekse de ekonomik nedenlerinden dolayı, bu değerli ürünü için resmi olarak organik tarım yönetmeliğinin gerekliliklerini yerine getirememektedir. Buna rağmen, son yıllarda organik tarım sertifikası almış üretici sayısı giderek artış göstermiş olup 2013 yılı itibariyle ilde toplam 14.259 da alanda organik tarım yapılmaktadır (Anonim, 2014). AYDIN KESTANE ÜRETİMİNDE GELİŞMELER Anadolu kestanelerinin de içinde bulunduğu Castanea sativa Mill. türü Akdeniz havzasının yerli bir türüdür. Kestanenin Anadolu da çok eski zamanlardan beri kültürünün yapılması sebebiyle, bu uzun zaman süreci içerisinde meyve kalitesi ve ağaç özellikleri yönünden pek çok kestane tipi 5

oluşmuştur. Nitekim günümüzde pazarda satılan kestanelerin tat, renk, irilik ve soyulabilirlik açısından büyük farklılıklar göstermesi de bunun en belirgin kanıtıdır. Anadolu da 2,5 milyon dolayında olan kestane ağacı varlığı içerisinde çok fazla varyabilite mevcuttur. Bu zengin kaynak içinde verimli, renkleri çekici ve parlak, iri tiplerin yanında; küçük meyveli, verimsiz ve düşük kaliteli tipler de bulunmaktadır. Doğada bulunan birbirinden farklı binlerce tip, ıslah açısından istenen bir durumdur. Çünkü melezlemesi doğal olarak yapılmış ve farklı topraklara ve farklı iklimlere adapte olmuş hazır bir materyaldir. Bunların içerisinden üstün nitelikli olanların seçilip, vegetatif olarak çoğaltılması ile araştırıcılar tarafından doğal populasyondaki kestaneler üzerinde seleksiyon çalışmaları yapılmış ve bugün yaygın olarak kullanılan standart çeşitler elde edilmiştir. Oysa ülkemizde standart çeşitler çok fazla elde edilememiş; çeşitler yerel çeşit olarak kalmaktan pek öteye gidememiştir. Ülkemizde ve dünyada kestane ile ilgili çalışmalar genellikle çeşit seleksiyonu çalışmaları ile başlamıştır. Ülkemizde kestane ıslahı konusunda ilk çalışmalar, Ayfer ve ark. (1977) tarafından 1975 yılında Marmara Bölgesinde başlatılmıştır. Çeşit seçimine yönelik araştırmalar sonraki yıllarda Ege Bölgesinde (Özkarakaş ve ark., 1995; Ertan ve ark., 2007) ve Karadeniz Bölgesinde (Serdar ve Bilgener, 1995; Serdar, 1999; Akça ve Yılmaz, 1999) yapılmıştır. Halen Türkiye de Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü tarafından denemeleri tamamlanarak 1990 yılında tescil edilen 11 kestane çeşidi bulunmaktadır. Diğer taraftan Ondokuz Mayıs Üniversitesi tarafından Sinop ve Samsun dan seçilen bazı kestane genotiplerinin çeşit tescil denemeleri sonuçlandırılmıştır (Serdar ve Demirsoy, 2006). Aydın ilinde en önemli ve kapsamlı kestane çeşit seleksiyon çalışması ise Adnan Menderes Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü tarafından, Aydın ili kestane üretiminin yaklaşık yarısının karşılandığı Nazilli ilçesinde, TÜBİTAK projesi kapsamında (Aydın İli Nazilli İlçesi Kestanelerinin Seleksiyon Yolu ile Islahı Üzerinde Araştırmalar) yapılmıştır. Proje sonucunda, altı kestane genotipi, çeşit adayı olma amacıyla selekte edilmiştir. Selekte edilen kestane genotiplerinin meyve kalitesi, erkencilik ve verimlerinin daha iyi karşılaştırılabilmesi için bunların aynı anaç üzerinde, aynı toprak, iklim ve bakım koşullarında yetiştirilip incelenmesi, adaptasyon çalışmalarının yapılması amacıyla çeşit tescil süreci başlatılmıştır. Bunun yanı sıra ilimizde, Aydın Ticaret Borsası girişimi ile Adnan Menderes Üniversitesi Sınai Haklar Destek Birimi ile Aydın ( 6

Ticaret Borsası işbirliği ve Adnan Menderes Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü desteği ile Aydın Kestanesi için coğrafi işaret alınması amacıyla Türk Patent Enstitüsü ne 07 Aralık 2010 tarihinde başvuru yapılmış ve 555 sayılı Coğrafi İşaretlerin Korunması Hakkındaki Kanun Hükmünde Kararname nin 12 nci maddesi gereğince 07.12.2010 tarihinden geçerli olmak üzere 24.11.2011 tarihli ve 28122 sayılı Resmi Gazete de yayınlanarak AYDIN KESTANESİ coğrafi işareti alınmıştır. AYDIN İLİ KESTANE YETİŞTİRİCİLİĞİ İLE İLGİLİ SORUNLAR Çeşit Sorunu Bölgemizde kestane yetiştiriciliğinde en önemli sorunlardan bir tanesi standart çeşitlerin olmayışıdır. Her bölgede yöresel olarak yetiştiriciliği yapılan çeşit veya tipler bulunmaktadır. Bu nedenle, maalesef kestane yetiştiriciliği yapmak isteyen Aydın ili üreticilerimizin standart veya sertifikalı fidan bulma olasılığı yoktur. Bölgesel olarak yapılan seleksiyon çalışmaları ile elde edilen kestane genotiplerinin ve yöresel kestane çeşitlerinin yönetmeliğe uygun kurallara göre tescil edilerek standart kestane çeşidi olması için çalışmalara önem verilmesi ve bu konuda gerekli desteklerin gerek yerel yönetimler ve gerekse de Bakanlık tarafından verilmesi gerekmektedir. Çeşit seçiminde sanayinin isteklerinin dikkate alınması ve bu doğrultuda bilimsel çalışmaların ve üretimlerin yapılması sektörün ihtiyaçları açısından oldukça önemlidir. Kestanede çeşit seçimi kadar önemli bir diğer konu da, uygun anaç seçimi ve çoğaltılmasıdır. Bu iki husus, ilimiz için olduğu kadar ülkemiz kestaneciliği için de öncelikli çözüme kavuşturulması gereken konular arasındadır. Aşılama ve Aşı Kalemi İle İlgili Sorunlar Bölgemize adapte olmuş, standart kestane çeşidimiz olmadığı gibi, kestane bahçesi kurmak isteyen üreticilerin sağlıklı ve ismine doğru kestane fidanı temin etmesi de mümkün değildir. Bu nedenle, kestane üreticisi genellikle meyve özellikleri açısından kaliteli olan ve verimli buldukları ağaçlardan aşı kalemleri temin ederek çoğaltma çalışmaları yapmaktadır. Bu durum özellikle sağlıklı aşı kalemi temin edilememesi halinde büyük sorunlara yol açmaktadır. İç ve dış karantina tedbirlerine tabi bir ürün olan kestanelerde, bölgeden bölgeye aşı kalemi taşınmaması gerekmektedir. Özellikle kestane kanseri ve kestane gal arısının yaygınlaşmasında aşı kalemleri büyük oranda etkili olabilmektedir. Ancak bu konu genellikle göz ardı edilmekte ve üreticilerimiz aşı kalemi yolu ile özellikle kestane kanseri hastalığının yayılmasına neden olmaktadır. Bu nedenle öncelikle konu ile ilgilenen kişilerin eğitilmesi, bilinçlendirilmesi ve bu anlamdaki karantina yönetmeliğinin ve uygulama şartlarının revize edilmesi uygun olacaktır. Kestane aşılamaları ile ilgili olarak Adnan Menderes Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü tarafından farklı aşı yöntem (radisil aşı, tohum aşı) ve zamanları konularında çalışmalar yürütülmektedir. Bitki Besleme İle İlgili Sorunlar Tüm bitkilerde olduğu gibi kestanelerde de, bitkinin gelişiminin sağlıklı olması, verimin yüksek ve meyve kalitesinin iyi olması için doğru bir bitki beslemenin yapılması gerekmektedir. Bunun için de, uygun zamanda toprak ve gerektiğinde yaprak analizlerinin yapılarak bitkinin ihtiyacı doğrultusunda ve 7

uygun zamanda gübrelemenin yapılması gerekmektedir. Ancak kestane üreticileri ile yapılan görüşmelerde ve gözlemlerde, üreticilerin bu konuda yeterince ilgili olmadıkları görülmektedir. Bunun yanı sıra, kestanelerde bitki besleme ile ilgili bilimsel çalışmaların çok az olduğu, yaprak ve toprak analizleri d o ğ r u l t u s u n d a u y g u n g ü b r e l e m e programlarının yapılması konusunda bilimsel çalışmaların arttırılması gerektiği ifade edilebilir. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Aydın İl Müdürlüğü, Toprak Analiz laboratuvarında son beş yıl içerisinde yapılan toplam 14237 toprak analizinden, sadece 72 tanesinin kestane bahçesi için yapılmış olması, bu konuda üreticinin bilinçlendirilmesi ve desteklenmesi gerektiğini açıkça ortaya koymaktadır. Sulama İle İlgili Sorunlar Kestaneler doğal ekolojilerinde genel olarak sulama yapılmadan yetiştirilmektedir. Ancak, toprak neminin azlığı ağaçları çeşitlli yönlerden etkilemektedir. Bunların başında verimlilik ve meyve iriliği gelmektedir. Kestanelerin kuraklığa karşı hassas türlerden olmaları, kurak geçen yaz dönemlerinde, su yönünden darlığa düşmelerine neden olmaktadır. Bunu kısmen önlemenin de başlıca yolu yağışların toprağa işlemesini kolaylaştırmak ve nemin toprak yüzeyinden buharlaşmamasını sağlamaktır. Bu amaçla da başlıca aşağıdaki önlemler alınabilir (Soylu, 1984): Meyili fazla olan yerlerde teras yapmak yağışların toprak yüzeyinden akıp gitmesini önleyerek, toprağa işlemesini sağlar. Toprak neminin korunmasında en etkili yöntemlerden bir diğeri ise malçlamadır. İyi bir malç uygulanması kolay, ucuz, yağışların toprağa işlemesini kolaylaştırıp, nemin uçmasını önleyici, toprak sıcaklığını ayarlayıcı, ve yabancı otların gelişimini engelleyici nitelikte olmalıdır. Saman vb. maddelerle malçlama yapmak pahalı olacağından, doğada kendiiiğinden bulunan ot vb. materyale yönelmek gerekecektir. Kestanelerin bu yönden şanslı bir durumu da bulunmaktadır. Çünkü hasattan sonra dikenli yumakların ağaçların altında bırakılmaları kısmen de olsa malçlama görevini yapacaktır. Fransa ve İtalya da Marrone grubuna giren kestanelikler, yazın kurak günlerinde sulanmakta ve toprağın nemini koruyabilmesi için de ağaçların çevresine halka şeklinde çukurlar açılmakta, bu çukurların içi yaprak ve dikenli yumaklarla doldurularak üstleri yeniden toprakla kapatılmaktadır. Bitki Koruma İle İlgili Sorunlar Aydın ilinde kestanede en önemli sorun ağaçları kurutan kestane kanseri hastalığı, kök hastalıkları ve gövde kurtlarıdır. Kestane Kanseri (Cryphonectria parasitica) bir yara paraziti olup, hastalık ağaçta oluşan yaralardan bitkiye giriş yaparak bitkinin toprak üstü aksamlarında gelişimini sürdürür. Hastalıklı kısımlar normal rengini kaybeder ve kırmızımsı kahverengiye dönüşür. Buralarda daha sonra çöküntü, çatlak ve yarıklar oluşur. Ağacı kısmen ve zamanla tamamını kurutur. Dünyanın kestane yetişen birçok ülkesinde olduğu gibi, Aydın ilinde de hastalıklar nedeniyle kestane üretiminde önemli ürün kayıpları meydana gelmektedir. Bu hastalıkların başında Cryphonectria parasitica nın neden olduğu Kestane Kanseri gelmektedir. Hastalığın 2003 yılında Aydın da ilk defa rapor edilmesinin ardından, Adnan Menderes Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Bitki Koruma Bölümü öğretim üyelerinden Doç Dr. Ömer Erincik, Prof Dr. Serap Açıkgöz ve Prof Dr. M. Timur Döken tarafından bu hastalık üzerinde çok sayıda proje gerçekleştirilmiştir. Yürütülen ilk dönem projelerinde Kestane Kanserinin Aydın ilinde yaygınlığının b elirlenmesine yönel ik çalışm alar yürütülmüştür. Proje sonucunda Kestane Kanserinin kestane üretiminin yapıldığı birçok köyde var olduğu ve ciddi sayıda ağaç ölümlerine neden olduğu saptanmıştır. Bu bulgular üzerine hastalığın mücadelesine yönelik çalışmalara geçilmiş ve çalışmalarda ağırlıklı olarak, Kestane Kanserinin mücadelesinde tüm dünyada en geçerli yöntemlerden biri olan hypovirülent ırkların kullanıldığı biyolojik mücadele üzerine yoğunlaşılmıştır. Bu amaçla Aydın da çok sayıda kestanelik incelenerek hipovirulent ırkların varlığı araştırılmıştır. Ancak çalışma 8

sonucunda Aydın da etkin herhangi bir hipovirülent bir ırka rastlanmamıştır. Bu durum üzerine, hipovirülent ırkların başka bölgelerden getirilerek yapay yollarla Aydın kestaneliklerine bulaştırılmasına yönelik çalışmaların yapılmasına karar verilmiştir. Bunun için öncelikli olarak Aydın da Kestane Kanseri etmeni Cryphonectria parasitica nın populasyon yapısı incelenmiş ve biyolojik mücadeleye uygunluğu araştırılmıştır. Bu amaçla, çok sayıda kestanelikten kanser örnekleri alınarak C. parasitica izolatları elde edilmiş ve bu izolatların vejetatif uyum ve mating tipleri belirlenerek hem patojenin biyolojisi hem de populasyon yapısı hakkında kapsamlı bilgiler elde edinilmiştir. Çalışmalar sonucunda, Aydın da C. parasitica nın populasyon yapısının hipovirülent ırkların kullanıldığı biyolojik mücadele için son derece uygun olduğu ortaya konmuştur. Bunun üzerine Aydın da Kestane Kanserinin biyolojik mücadelesine yönelik çalışmalara geçilmiştir. Bu amaçla hipovirülent ırkların varolduğu bilinen Marmara ve Karadeniz Bölgelerinde sörvey çalışmaları yürütülmüş ve bu bölgelerden Aydın da kullanılmak üzere hipovirülent izolatlar toplanmıştır. Toplanan izolatlar üzerinde çok sayıda test yapılmış ve Aydın ili C. parasitica populasyonu için uygun olan hipovirülen izolatlar biyolojik mücadele çalışmalarında kullanılmak üzere seçilmiştir. Seçilen bu izolatlar içerisinde, hastalığı en iyi kontrol eden hipovirülent izolatlar iklim odası ve sera koşullarında yürütülen çalışmalar sonucunda belirlenmiştir. En son olarak sera ve iklim odası çalışmalarında en iyi hastalık kontrolu sağlayan bu hipovirülent izolatlar bahçe koşullarında test edilmeye başlanmıştır. Kestane zararlıları ile ilgili olarak, meyve kurtları ve gövde kurtları önemli zararlara neden olmaktadır. Meyve kurtlarından olan Curculio elephas ve Cydia splendana bölgede %15-20 meyve kaybına neden olmaktadır. Mücadelesinde, biyolojik savaş ajanları kullanılmaktadır. Bu amaçla, Adnan Menderes Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Bitki Koruma Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Mehmet Karagöz ve ekibi tarafından Entomopatojen nematod ve funguslar ile çalışmalar yürütülmektedir. Ayrıca Cydia splendana ya karşı yine feromon tuzakları ile mücadele çalışmaları yapılmaktadır. Kestanenin iletim demetlerine zarar veren ağaç kızıl kurdu (Cossus cossus) ve kestane gövde kurdu (Synanthedon vespiformis) larvaları, ağaçların özellikle gövde ve kalın dallarının kambiyum kısmında beslenerek kanallar açar ve bu kanalların birleşmesi ile iletim demetlerini zarara uğratmaktadır. Bunun sonucunda ağaçlarda gelişme zayıflar. Larva zararının yoğun olduğu ağaçlar kısa zamanda kurur. Bu iki zararlı ile mücadele oldukça zor olup, mücadelesinde çeşitli firmalara ait feromon (koku) ve feromon tuzakları kullanılmaktadır. Toprak İşleme İle İlgili Sorunlar Genellikle dağınık ağaçlar şeklinde olan, yamaç ve dik arazilerde bulunan kestaneliklerde toprak işleme aletlerinin kullanılarak toprağın işlenmesi oldukça zordur. Bu şekilde toprağın işlenmesinin mümkün olmadığı yerlerde, örtülü toprak işleme denilen yöntem uygulanabilir. Yani, arazide bulunan otların biçilerek, otlu-çayırlı bırakma şeklinde örtülü toprak işleme yöntemi uygulanabilir. Kapama kestane bahçelerinde ise, toprak işleme aletleri ile toprak işlenebilir. Ancak böyle arazilerde ise, erozyona neden olmayacak önlemlerin alınmasına özen gösterilmesi gerekmektedir. Aydın ilinde kestane yetiştiriciliğindeki en önemli sorunlardan birisi teraslama eksikliğidir. Kestaneliklerin tamamına yakını 9

eğimli arazilerdedir. Bu yüzden yapılan toprak işleme, sulama ve yağmurlar erozyona yol açmaktadır. Bu durumda da üstteki verimli toprağın zamanla kaybolması neticesinde bitkinin zayıflamasına yol açmaktadır. Yapılacak teras ve sekiler toprak erozyonunu kestanelikleri tehdit eden en önemli hastalık olan kestane kanseri etmeni için bitkiye giriş yerleri oluşturmaktadır. Bunun yanında, kestane ağaçlarının çok büyük olması önlediği gibi, buralarda suyun birikmesi sonucu bitkinin su ihtiyacını da önemli miktarda sağlamış olacaktır. Bu nedenle eğimli kestanelik alanlarında seki ve teras alanlarına önem verilmeli ve konuda üreticilere verilen eğitim çalışmalarının yanı sıra çeşitli teşviklerle üreticiler bu konuda özendirilmelidir. Hasat ve Depolama İle İlgili Sorunlar K e s t a n e l e r d e h as at z a m a n ı n ı n belirlenmesinde kolay ve göze çarpan belirti, dikenli kirpilerin hafifçe açılarak, içinde doğal rengini almış meyvelerin görünmeye başlamasıdır. Kestane hasadı genellikle, ağaçların sırıklarla çırpılması şeklinde yapılmaktadır. Böyle bir uygulamada hasada, ağaçlarda olumun ortalamaya yaklaştığı bir zamanda başlanır. Ağaçlarda çırpma şeklinde yapılan hasatın dal kırılması, yaprak dökülmesi, vb. zararları yanında, hasadın sırıkla yapılması sonucu dallarda yaralar oluşmaktadır. Bu yaralar da, ilimizdeki sebebiyle çırpma işlemi sırasında çeşitli kazaların ve yaralanmaların oluşabilmesi söz konusudur. Kestane yetiştiriciliğinde en zor ve en fazla emek ve işgücü isteyen konu kestane hasadı yapılmasıdır Kestaneler geleneksel olarak, bahçelerde ağaçların altında yığın halinde toplanmakta ve üzerleri, eğrelti otu vb bitkilerle örtülerek, gömü adı ile tabir edilen ortamlarda depolanmaktadır. Kirpiler içindeki meyvelerde nem, renk ve parlaklık vb. kalite kayıpları kısmen az olduğundan, üreticiler meyvelerini kış ortalarına kadar saklayabilmektedir. Ancak bu şekilde depolamanın birtakım olumsuzlukları vardır. Gömü ortamında kestanelerin depolanmasında yaşanabilecek en önemli sorun; iç kurtları ile bulaşık olan meyvelerdeki kurtların hayat döngüsü gereği kışlamak amacıyla gömü ortamındaki toprağa geçmeleri ve dolayısıyla bir sonraki dönemde ortamda zararlı popülasyonunun artmasına neden olmasıdır. Geleneksel depolamanın bir diğer olumsuz etkisi ise; gömü ortamında aşırı yağışlar veya sulamaların kalite kayıplarına (filizlenme gibi istenmeyen gelişmeler, küflenme, meyve kabuğunda renk ve tatta bozulma vb.) neden olmasıdır. Kestane meyveleri, normal koşullarda %40-45 oranında nem bulundurduklarından, muhafaza yönünden, bir taze meyve gibi dikkate alınmalıdırlar. İyi bir muhafazanın 10

yapılabilmesi için meyvelerdeki nem oranı belli bir düzeyde tutulmalı, kabuk renk ve parlaklığının değişimi ve diğer kalite kayıpları ile çeşitli mantari hastalıklardan ileri gelen kayıplar en az düzeyde tutulmalıdır. Bunu gerçekleştirmek için en ideal yöntem meyvelerin soğuk hava depolarında depolanmasıdır. Ancak yurdumuzda soğuk hava depolarında muhafaza yok denecek kadar azdır (Soylu, 1984). ADU Ziraat Fakültesinde, değişik ambalaj materyallerinin kestanenin soğukta muhafaza süresi ve kalitesi üzerine etkilerini belirlemek amacıyla bir çalışma yürütülmüştür. Araştırmada, kestaneler, 4 farklı ambalaj tipi kullanarak 0ºC sıcaklık ve % 85 ± 5 oransal nem koşullarına sahip soğuk odada depolanmıştır. Meyveler depoya konulmadan önce carbendazim etken maddeli %0.4 lük fungusit ile muamele edilmiş ve kestaneler delikli polietilen torba, delikli plastik kase, plastik kase+streç film ve polisitren kase+streç film ile ambalajlanarak depolanmışlardır. 1 ay aralıklarla 4 ay boyunca depodan çıkarılan kestane örneklerinde ağırlık kaybı, nem içeriği, şeker içeriği, şeker miktarı, nişasta miktarı, dış ve iç küf oranı, iç kararması, iç ve dış renk değişimi, çürük meyve oranı, filizlenme ve embriyo gelişimi saptanmıştır. Deneme sonucunda polietilen torba ile üzeri streç filmle kaplanmış plastik kase özellikle ağırlık kaybını sınırlayarak kestanenin soğukta muhafazasında diğerlerine göre daha iyi sonuç verdiği saptanmıştır (Koyuncu vd., 2003). Ürün Teknolojisi İle İlgili Sorunlar Aydın İlinde kestanelerinin teknolojik olarak değerlendirilmesi ile ilgili sadece küçük kapasiteli bir işletme bulunmaktadır. Kestanelerin teknolojik olarak işlenmesine yönelik olarak işleme sanayimizin ve girişimci sanayicimizin yetersiz olduğu söylenebilir. Hammadde kaynağı olarak Aydın kestanesi, genellikle Bursa ilinde yer alan işletmeler için önemli bir yere sahiptir. Aydın ilinin ürün teknolojisine ilişkin en önemli sorunu, teknolojik değerlendirme yapan modern işletmelerin olmamasıdır. Türkiye de kestane üretiminde ilk sırada yer alan Aydın ilinde, bu yönde eksikliğin olması en büyük handikaptır. Bu nedenle, teknolojik olarak çok fazla değerlendirme şekli olan kestanelerde (kestane şekeri, kestane unu, dondurulmuş kestane vb) modern işleme tesislerinin kurulması, bu yönde desteklerin arttırılması uygun olacaktır. Bu anlamda, tesis kurulumu da dahil, taze kestanelerde boylama ve paketleme, kabuk soyma, şoklama ve vakumlama vb konularında bir takım destekler bulunmaktadır. Bu desteklerin ürünün teknolojik olarak değerlendirilmesine yönelik olarak da geliştirilmesi uygun olacaktır. Pazarlamaya İle İlgili Sorunlar Kestane ilimizde genellikle sofralık ürün olarak değerlendirilmekte ve taze olarak iç ve dış piyasaya gönderilmektedir. Kestanenin teknolojik olarak değerlendirilmesine ilişkin olarak ise Nazilli ilçesinde bulunan ve kestane şekeri üreten 150-200 ton işleme kapasitesine sahip olan bir işletmede bulunmaktadır. Kestanenin gerek sofralık, gerekse de teknolojik ürün olarak pazarlanması ile ilgili yıllara göre değişmekle birlikte, genellikle herhangi bir sorun yaşanmamaktadır. Ancak, özellikle kestanede kaliteye ilişkin sorunların olması durumunda, fiyat düşüklüğü ve buna bağlı olarak kestanenin üreticinin istediği fiyattan satılamaması önemli bir sorun olarak yaşanmaktadır. Örneğin 2007 yılında ülkemizde ve ilimizde yaşanan kuraklık nedeniyle, oldukça küçük meyveli kestaneler meydana gelmiş ve ürün pazarlanmasında kalite ve verim düşüklüğüne bağlı olarak sorunlar yaşanmıştır. Kestanelerde kalite ve verim düşüklüğüne bağlı olarak meydana gelen pazarlamaya ilişkin sorunların giderilmesine yönelik olarak, hastalık ve zararlılar ile mücadele, sulama, gübreleme, budama vb kültürel işlemlere gereken özenin gösterilmesi uygun olacaktır. Bunun yanı sıra, ilimizde organik kestane üretimi hızla artış göstermekte ve y a y g ı n l a ş m a k t a d ı r. Ö z e l l i k l e b a z ı kooperatiflerin çatısı altında bulunan ve organik olarak kestane üreten üreticilerin artması, pazarlama konusunda büyük kolaylıklar da sağladığı bir gerçektir. Bahçe Haber Cilt: 6 Sayı: 2 2014 11

Aydın da kestane pazarlamasının geliştirilmesine yönelik olarak; üretici örgütlenmelerinin arttırılması, etkin pazarlama ağlarının kurulması, ve özellikle tüketim alışkanlıklarının arttırılmasına yönelik her türlü faaliyetin çok büyük bir faydası olacağı kaçınılmazdır. Pazarlama açısından, Aydın Kestanesi coğrafi işaretinin alınmış olması önemli bir avantaj olarak görülmektedir. yetiştiriciliği ile ilgili stratejik bir planlama süreci ortaya konulması gerekmektedir. Bu anlamda, sonuç olarak Aydın ili kestane yetiştiriciliğine ilişkin; güçlü ve zayıf yanları ile fırsatlar ve tehditler için aşağıdaki hususları ifade edebiliriz: SONUÇ VE ÖNERİLER Aydın ili kestane yetiştiriciliği ile ilgili yukarıda ifade edilen, mevcut durum, sorunlar ve çözüm önerileri kapsamında ele alınan tüm konuların dikkate alınarak; Aydın ili kestane Güçlü Yanlar Üretim alanı ve üretim miktarı olarak ülkemizde ilk sırada yer alması, Aydın ilinde kestane üretimi için ekolojik faktörlerin uygun olması, Kestanenin çok fazla değerlendirilme şeklinin olması (ürün yelpazesi geniş), Organik tarıma çok uygun bir ürün olması, Kaliteli ve verimli yöresel çeşitlerin mevcut olması, Üretim alanını arttıracak alanların mevcut olması, İlimiz için coğrafi işaret almış bir ürün olması, Fırsatlar AB ye tam üyelik sürecinde; üreticilerin kayıt altına alınması ve Gıda Güvenliği Sistemlerinin uygulanması, Seleksiyon ile belirlenmiş yöresel kestane çeşitlerimizin tescili, Özellikle geçimini salt kestane ile sağlayan üreticilerin üretim alanlarını ve verimlerini arttırmak istemeleri. Zayıf Yanlar Kestane yetiştiriciliğindeki yapısal sorunlar hala çözümlenemedi (Tescillenmiş ÇEŞİT!), Özellikle kestane kanseri hastalığının yaygınlaşma eğiliminde olması, Hasatta makinalaşma olmaması, Depolamanın geleneksel koşullarda yapılıyor olması, Genellikle eğimli yerlerde bulunan kestane bahçelerinde teraslamaya gerekli özenin gösterilmemesi Girişimci sanayicimiz ve işleme sanayimiz yetersiz, Üretici örgütlenmesinin yeterince olmaması, Pazarlama etkin değil, Tehditler Üretim alanlarımızın gelişmesi için gerekli kestane fidanı üretimi yok, Kestane kanseri hastalığı en temiz bölgelerimizi bile tehdit ediyor, Gıda güvenliği konusunda sürekli yeni sistemler geliştirilmekte, Desteklemelerdeki yetersizlikler ve yüksek girdi maliyetleri nedeniyle rekabet gücümüz az. 12

KAYNAKLAR Akça, Y., Yılmaz, S., 1999. Tokat ili Niksar ilçesi kestanelerinin seleksiyon yoluyla ıslahı üzerinde araştırmalar, Türkiye Ulusal Bahçe Bitkileri Kongresi, (14-17 Eylül 1999, Ankara), 801-803. Anonim, 2014. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Aydın Tarım İl Müdürlüğü Kayıtları. Ayfer, M., A. Soylu, G. Çelebioğlu, 1977. Marmara Bölgesi Kestanelerinin Seleksiyon Yoluyla Islahı. TÜBİTAK VI. Bilim Kongresi, TOAG Tebliğler Serisi 84: 123-133, 1977. Duyar, E., 1998. Türkiye kestane florası içerisinde Aydın ili kestane yetiştiriciliği, sorunları ve çözüm yolları. Ege Bölgesi I. Tarım Kongresi, 1. Cilt, Sh: 1-6, 7-11 Eylül 1998, Aydın. Ertan, E., G. Seferoğlu, G. G. Dalkılıç, F. E. Tekintaş, S. Seferoğlu, F. Babaeren, M. Önal and Z. Dalkılıç, Selection of Chestnuts (Castanea sativa Mill.) Grown in Nazilli District, Turkey, Turkish Journal of Agriculture and Forestry, 31 (2), 115-123 (2007). FAO, 2014. www.fao.org Ferreira-Cardosa, J. V., Sequeira, C. A., Torres- Pereira, J. M. G., Rodrigues, L., Gomes, E. F., 1999. Lipid Composition of Castanea sativa Mill. Fruits of Some Native Portuguese Cultivars. Acta Hort.: 494: 133-138. Koyuncu, M. A., E. Ertan, E. Savran ve T. Dilmaç Ünal, Farklı Ambalaj Tiplerinin Kestanenin (Castanea sativa Mill.) Soğukta Muhafazası Üzerine Etkileri, Türkiye IV. Ulusal Bahçe Bitkileri Kongresi Bildiriler Kitabı, Sayfa: 295-297, Antalya, (2003). Özkarakaş, İ., N. Gönülşen, M. Ulubelde, S. Özakman, K. Önal, 1995. Ege Bölgesi Kestane (Castanea sativa Mill.) Çeşit Seleksiyonu Çalışmaları. II. Ulusal Bahçe Bitkileri Kongresi, Cilt: I, S: 505-509, Ç. Ü. Z. F., Adana. Serdar, Ü., Bilgener, Ş., 1995. Sinop un Erfelek İlçesinde kestanenin (Castanea sativa Mill.) seleksiyon yoluyla ıslahı, Türkiye II. Ulusal Bahçe Bitkileri Kongresi, Cilt 1, (3-6 Ekim 1995, Adana) 510-514. Serdar, Ü., Demirsoy, H., 2006. Orta Karadeniz Bölgesi için üstün kestane genotiplerinin belirlenmesi ve çeşit tescili. TOVAG-105 O 073 Nolu Proje, 1. Gelişme Raporu. Serdar,Ü., 1999. Selection of chestnut (Castanea sativa Mill.) in Sinop vicinity.proc.2nd Int. Symp.on Chestnut. Acta Hort. 494: 327-332. Soylu A., Serdar Ü., Ertan E., Mert C. Following Chestnut Footprints (Castanea spp.)- Cultivation and Culture, Folklore and History, Tradition and Uses : Sulle Orme del Castagno - Coltura e Cultura, Folclore e Storia, Tradizioni e Usi. TURKEY. (Ed: D. Avanzato), Scripta Horticulturae 9: 155-160. (2009) Soylu, A., 1984. Kestane Yetiştiriciliği ve Özellikleri. Atatürk Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü, Yayın No: 59, Yalova, 1984. Soylu, A., 2004. Kestane Yetiştiriciliği ve Özellikleri (Genişletilmiş II. Baskı). HASAD Yayıncılık Ltd. Şti., 64 s. İstanbul. Soylu, A., S. Ufuk, 1994. Marmara Bölgesi kestanelerinin seleksiyon yoluyla ıslahı. Sonuç Raporu, Atatürk Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü, Yalova TUİK, 2014. www.tuik.gov.tr Bahçe Haber Cilt: 6 Sayı: 2 2014 13

Bahçe Bitkileri Bölüm Başkanları Kayseri de Toplandı X. Bahçe Bitkileri Bölüm Başkanları Toplantısı 18 Mayıs 2017 tarihinde 23 Bölüm Başkanı / vekili, Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü Bahçe Bitkileri Daire Başkanı ile Bahçe Bitkileri Derneği Başkanının katılımı ile Erciyes Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölüm ünün ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Bu toplantıda alınan kararlardan/görüşlerden bazıları: Çanakkale de düzenlenen Ulusal Bahçe Bitkileri Kongresinde, müteakip kongrenin Uludağ Üniversitesi tarafından Bursa da 2020 yılında düzenlenmesi kabul edilmişti. Üyelerden gelen istek doğrultusunda kongre tarihi tekrar görüşüldü. Ulusal Kongrenin, 2020 de yapılması görüşü benimsendi. Ziraat Fakültelerini tercih eden öğrenci sayısı ve kalitesini arttırmak üzere puan grubunun değiştirilmesinin yararlı olacağına dikkat çekildi. Gelecek Bahçe Bitkileri Bölüm Başkanları Toplantısının Ordu Üniversitesi Ziraat Fakültesinde yapılmasına oy birliği ile karar verildi. 14

Prof. Dr. Mustafa PEKMEZCİ Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa PEKMEZCİ yi 10 Nisan 2017 tarihinde kaybettik. Kendisini saygıyla anıyoruz. PROF. DR. MUSTAFA PEKMEZCİ'NİN ÖZGEÇMİŞİ Prof. Dr. Mustafa PEKMEZCİ 1941 yılında Bayburt'da doğdu. 1965 yılında Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümünden mezun oldu ve Doktorasını 1970 yılında Almanya, Bonn Üniversitesi Meyvecilik Bölümünde tamamladı. Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Anabilim Dalında 1975 yılında Doçent ve 1981 yılında Profesör unvanı aldı. 1984 yılından 2008 yılına kadar Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Anabilim Dalında görev yaptı. Prof. Dr. Mustafa PEKMEZCİ Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesinin Kurucu Dekanı olup, 1984-1990 yılları arasında 6 yıl dekan olarak görev yaptı. Üç farklı rektörle 1984-1985, 2000-2004 ve 2004-2008 yılları arasında 3 dönem Akdeniz Üniversitesi Rektör Yardımcılığı görevinde bulundu. Prof. Dr. Mustafa PEKMEZCİ nin çoğu Hasat Sonrası Fizyolojisi bilim dalında olmak üzere 150 den fazla bilimsel makalesi bulunmaktadır. 08-12 Eylül 2003 tarihleri arasında Akdeniz Üniversitesinde düzenlenen IV. Ulusal Bahçe Bitkileri Kongresi ve 08-11 Ekim 2008 tarihleri arasında yine aynı üniversitede düzenlenen Bahçe Ürünlerinde IV. Muhafaza ve Pazarlama Sempozyumunun Düzenleme Kurulu Başkanlıklarını yürüttü. Danışmanlığında 10 doktora ve 23 Yüksek Lisans tezi yürütülmüş olup, danışmanlığını yaptığı öğrencilerinden bugün Türkiye nin değişik Üniversitelerinde 9 Öğretim Üyesi görev yapmaktadır. Mağfiret PEKMEZCİ ile evli olan Prof. Dr. Mustafa PEKMEZCİ nin bir oğlu ve bir kızı bulunmaktadır. 15

30. ULUSLARARASI BAHÇE BİTKİLERİ KONGRESİ Bahçe Bitkileri Derneği üyelerine IHC2018 e katılım ücretleri aşağıdaki tabloda verildiği gibi indirimli olacaktır. 16

Bahçe Bitkileri Derneği Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü 35100 Bornova-İZMİR Tel: +232 388 18 65 Fax: +232 388 18 65 E-mail: bahce.dernek@gmail.com www.bahceder.org.tr