SOSYAL MEDYA KULLANIMI İLE YAŞAM DOYUMU ARASINDAKİ İLİŞKİ: ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİ ÜZERİNDE BİR ARAŞTIRMA

Benzer belgeler
ULUSLARARASI 9. BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ÖĞRETMENLİĞİ KONGRESİ

MYO Öğrencilerinin Facebook Kullanım Sıklıkları. Mehmet Can HANAYLI

Üniversite Öğrencilerinin Sosyal Medya Kullanım Alışkanlıkları: Necmettin Erbakan Üniversitesi Örneği

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN SOSYAL AĞLARI KULLANIM AMAÇLARINA YÖNELİK BİR ARAŞTIRMA: SAFRANBOLU MESLEK YÜKSEKOKULU ÖRNEĞİ

Siirt Üniversitesi Eğitim Fakültesi. Yrd. Doç. Dr. H. Coşkun ÇELİK Arş. Gör. Barış MERCİMEK

Ortaokul Öğrencilerinin Sanal Zorbalık Farkındalıkları ile Sanal Zorbalık Yapma ve Mağdur Olma Durumlarının İncelenmesi

daha çok göz önünde bulundurulabilir. Öğrencilerin dile karşı daha olumlu bir tutum geliştirmeleri ve daha homojen gruplar ile dersler yürütülebilir.

BİLGİSAYAR VE ÖĞRETİM TEKNOLOJİLERİ EĞİTİMİ (BÖTE) BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN SOSYAL AĞ KULLANIM PROFİLLERİNİN BELİRLENMESİ

Sosyal Ağlar ve Kütüphaneler. Tuba Akbaytürk Çanak

Üniversite 1.Sınıf Öğrencilerin Sosyal Paylaşım Sitelerini Kullanımına İlişkin Motivasyon Düzeyleri

TÜRKİYE DE İŞ DÜNYASINDA ÇALIŞANLAR SOSYAL MEDYAYI NASIL KULLANIYOR?

Yrd. Doç. Dr. Gökçe BECİT İŞÇİTÜRK. Gökçe BECİT İŞÇİTÜRK 1

Konu: Bilgi Paylaşım Araçları. Aydın MUTLU İstanbul

SOSYAL MEDYADA EĞİTİM UYGULAMALARI. Yasin YÜKSEL

ÖN LİSANS ÖĞRENCİLERİNİN FoMO DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ ve BAZI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

ÖĞRETMEN ADAYLARININ PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ

SOSYAL MEDYADA BOŞA VAKİT HARCAMAYIN!

ANALYSIS OF THE RELATIONSHIP BETWEEN LIFE SATISFACTION AND VALUE PREFERENCES OF THE INSTRUCTORS

NU SKIN SOSYAL BİR TİCARETTİR NU SKIN SOCIAL MEDIA GUIDELINES

Öğretmen Adaylarının Eğitim Teknolojisi Standartları Açısından Öz-Yeterlik Durumlarının Çeşitli Değişkenlere Göre İncelenmesi

Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science

Buse Erturan Gökhan Doğruyürür Ömer Faruk Gök Pınar Akyol Doç. Dr. Altan Doğan

Anahtar Kelimeler: Önlisans programları, internet kullanımı, internet kullanım alışkanlıkları, sosyal ağ siteleri.

SOSYAL MEDYA. Sosyal Medya Nedir? Sosyal Medya Araçları Nelerdir? Sosyal Medyayı Kullanırken Dikkat Etmemiz Gereken Kurallar Nelerdir?

ÖĞRENEN LİDER ÖĞRETMEN EĞİTİM PROGRAMI 2014 YILI ÖLÇME DEĞERLENDİRME RAPORU

EĞİTİM FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEK BİLGİSİ DERSLERİNE YÖNELİK TUTUMLARI Filiz ÇETİN 1

N.E.Ü. A.K.E.F. MÜZİK EĞİTİMİ ANABİLİM DALI ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE İLİŞKİN TUTUMLARI

TÜRKiYE'DEKi ÖZEL SAGLIK VE SPOR MERKEZLERiNDE ÇALIŞAN PERSONELiN

Üniversite Öğrencilerinin Sosyal Ağ Bilgi Güvenlik Farkındalıkları

İLKÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİNİN MÜZİK DERSİNE İLİŞKİN TUTUMLARI

SOSYAL MEDYA KULLANIMI İLE MUTLULUK DÜZEYİ ARASINDAKİ İLİŞKİ: ÜNİVERSİTE GENÇLİĞİ ÜZERİNE BİR İNCELEME

THE IMPACT OF AUTONOMOUS LEARNING ON GRADUATE STUDENTS PROFICIENCY LEVEL IN FOREIGN LANGUAGE LEARNING ABSTRACT

IRMAK HANDAN

ULUSLARARASI SOSYAL BİLİMLER DERGİSİ

İ.Ü. AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ Tanıtım Faaliyetleri Standartları Standardı

İLETİŞİM FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNİN AMAÇ, BENİMSEME, YALNIZLIK DÜZEYİ İLİŞKİSİ BAĞLAMINDA SOSYAL AĞLARI KULLANIMI

MESLEĞE VE ÖRGÜTE BAĞLILIĞIN ÇOK YÖNLÜ İNCELENMESİNDE MEYER-ALLEN MODELİ

HALKLA İLİŞKİLER SANAL ORTAMDA HALKLA İLİŞKİLER - 2. Yrd.Doç.Dr. Özgür GÜLDÜ

Üniversitelerin Sosyal Medya Kullanım Alışkanlıklarının Tespit Edilmesine Yönelik Bir Araştırma

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuçlar: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT Rational Drug Usage Behavior of University Students Objective: Method: Results:

Temel Bilişim Eğitiminin Yükseköğretimdeki Yeri: Analizi

ÖNSÖZ. beni motive eden tez danışmanım sayın Doç. Dr. Zehra Özçınar a sonsuz

Türkiye İç Denetim Kongresi, 11 Kasım Sosyal Medya Riski ve Denetimi. Doğan Tanrıseven EY Danışmanlık Hizmetleri, Direktör

Kütüphaneler ve Sosyal Medya. Mehmet Can Soyulmaz Field Sales Representative EBSCO

Uluslararası Öğrencilerin Ülke ve Üniversite Seçimlerini Etkileyen Faktörler

T.C. GALATASARAY ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İŞLETME ANABİLİM DALI

Temel Bilişim Eğitiminin Yükseköğretimdeki Yeri: Analizi

BİLGİ PAYLAŞIM ARAÇLARI. İşbirlikli Yazarlık Çoklu Ortam Paylaşımları Web Günceleri Etiketleme ve Sosyal İmleme Sosyal Medya Dijital Kimlik

AVRUPA ÇEVRİMİÇİ ÇOCUKLAR (EU KIDS ONLINE) PROJESİ ve SONUÇLAR

Hemodiyaliz Hemşirelerinde Sağlık Algı Düzeylerinin Belirlenmesi

SOSYAL MEDYA ARAÇLARI VE PATOLOJİ: ZAMAN-MEKAN-KİŞİ KISITLAMASI OLMADAN BİLGİYE MÜKEMMEL ERİŞİM

Siirt Üniversitesi Eğitim Fakültesi. Yrd. Doç. Dr. H. Coşkun ÇELİK Arş. Gör. Barış MERCİMEK

K U L L A N I M B İLGİLERİ

T.C. Ankara Üniversitesi. Elmadağ Meslek Yüksek Okulu. Bilgisayar Programcılığı Programı

ÖĞRETMENLER, ÖĞRETMEN ADAYLARI VE ÖĞRETMEN YETERLĠKLERĠ

Araştırma Makalesi / Research Article. Technical Program Students' Attitudes Towards Analysis of Computer and Internet Use

The Study of Relationship Between the Variables Influencing The Success of the Students of Music Educational Department

Başkent Üniversitesi Öğrencilerinin Medya Tüketim Alışkanlıkları

Çevrimiçi Sosyal Ağ Sitesi Kullanımını Etkileyen Motive Edici Faktörler Üzerine Bir Araştırma

Online Faaliyet Raporları

E-DEVLET UYGULAMALARINI KULLANANLARLA KULLANMAYANLAR ARASINDAKİ FARKLARIN VE ETKİLERİN İNCELENMESİ

DANIŞMAN ÖĞRETMEN MENTORLUK FONKSİYONLARI İLE ADAY ÖĞRETMENLERİN ÖZNEL MUTLULUK DÜZEYİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ

BÖLÜM 3 KURAMSAL ÇATI VE HİPOTEZ GELİŞ

The International New Issues In SOcial Sciences

Determinants of Education-Job Mismatch among University Graduates

İnteraktif Türkler 2009 İnteraktif Mecra Kullanım Araştırması

Mustafa SÖZBİLİR Şeyda GÜL Fatih YAZICI Aydın KIZILASLAN Betül OKCU S. Levent ZORLUOĞLU. efe.atauni.edu.tr

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ DÖRDÜNCÜ SINIF ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE KARŞI TUTUMLARI

Üniversite Öğrencilerinin İnternet ve Sosyal Medya Kullanım Amaçlarının Belirlenmesine Yönelik Bir Araştırma: Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Örneği

Available online at

Derece Alan Üniversite Yıl. BA Psychology Hacettepe 1999

Twitter Nedir? Nasıl Kullanılır? Mehmet Nuri Çankaya

MÜZİK ÖĞRETMENLİĞİ BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE YÖNELİK TUTUMLARI

T.C. İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ BİREYSEL DEĞERLER İLE GİRİŞİMCİLİK EĞİLİMİ İLİŞKİSİ: İSTANBUL İLİNDE BİR ARAŞTIRMA

A RESEARCH ON THE RELATIONSHIP BETWEEN THE STRESSFULL PERSONALITY AND WORK ACCIDENTS

Meslek Yüksekokulu Öğrencilerinin Sosyal Ağ Kullanım Amaçlarının İncelenmesi

OKUMA ALIŞKANLIKLARI ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA: ANKARA ÜNİVERSİTESİ KALECİK MESLEK YÜKSEKOKULU ÖRNEĞİ

HS-003. Nuray ŞAHİN ORAK (Marmara Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Hemşirelik Bölümü, Hemşirelik Esasları Anabilim Dalı.

İnsan Kaynakları ve İtibar Yönetimi Oturumu Burçak PAK YILMAZ

"Farklı?-Evrensel Dünyada Kendi Kimliğimizi Oluşturma" İsimli Comenius Projesi Kapsamında Yapılan Anket Çalışma Sonuçları.

VARYANS ANALİZİ (ANOVA)

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN BAŞARILARI ÜZERİNE ETKİ EDEN BAZI FAKTÖRLERİN ARAŞTIRILMASI (MUĞLA ÜNİVERSİTESİ İ.İ.B.F ÖRNEĞİ) ÖZET ABSTRACT

SOSYAL MEDYA VE ODALAR

SOSYAL MEDYA NEDEN? NASIL? Murat Güner SSUK Medya Yöneticisi

Eğitim ve Öğretim Araştırmaları Dergisi Journal of Research in Education and Teaching Kasım 2017 Cilt: 6 Sayı: 4 ISSN:

BİLGE KUNDUZ ULUSLARARASI ENFORMATİK VE BİLGİ İŞLEMSEL DÜŞÜNME ETKİNLİĞİ: 2015 YILI UYGULAMA RAPORU YASEMİN GÜLBAHAR FİLİZ KALELİOĞLU DİLEK DOĞAN

TEŞEKKÜR. Her zaman içtenliğiyle çalışmama ışık tutan ve desteğini esirgemeyen sevgili arkadaşım Sedat Yüce ye çok teşekkür ederim.

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN SOSYAL AĞ SİTELERİNE YÖNELİK TUTUM VE DAVRANIŞLARI

Omnichannel ile Multichannel Pazarlama Arasındaki 4 Temel Fark

İngilizce Öğretmen Adaylarının Öğretmenlik Mesleğine İlişkin Tutumları 1. İngilizce Öğretmen Adaylarının Öğretmenlik Mesleğine İlişkin Tutumları

Dijital Markanıza İYİ Gelir: Dijital Reklamın Markaya Etkisi Araştırması

SPOR BİLİMLERİ FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNİN BİLGİ OKUR- YAZARLIĞI DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ

Ankara ve Kastamonu Eğiticilerinin Mesleki Eğilime Göre Yönlendirme ve Kariyer Rehberliği Projesini Değerlendirme Sonuçları

FEN VE TEKNOLOJİ ÖĞRETMENLERİNİN KİŞİLERARASI ÖZYETERLİK İNANÇLARININ BAZI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

Sosyal Web te Yeni Eğilimler: Kurumlar İçin Dışa Dönük Sosyal Yazılımlar

Tez adı: Babalar... Tez Danışmanı:(HACER NERMİN ÇELEN)

Yrd.Doç.Dr. Özlem Çakır

KAMU PERSONELÝ SEÇME SINAVI PUANLARI ÝLE LÝSANS DÝPLOMA NOTU ARASINDAKÝ ÝLÝÞKÝLERÝN ÇEÞÝTLÝ DEÐÝÞKENLERE GÖRE ÝNCELENMESÝ *

Gençlik Kamplarında Görev Yapan Liderlerin İletişim Becerilerinin Değerlendirilmesi *

DAYANIKLI TÜKETİM SEKTÖRÜ TÜKETİCİ DAVRANIŞLARI VE MARKA GÜCÜ DEĞERLENDİRME ARAŞTIRMASI

Transkript:

SOSYAL MEDYA KULLANIMI İLE YAŞAM DOYUMU ARASINDAKİ İLİŞKİ: ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİ ÜZERİNDE BİR ARAŞTIRMA Şükrü Balcı 1 ve Mevlüt Can Koçak 2 34 Özet Sosyal paylaşım ağları; sanal ortamdaki sosyal etkileşimi geliştirmek için dizayn edilmiştir. Bu tür iletişim ortamında kullanıcı, kendi kişisel sayfası üzerinden ilgilerini ortaya koyabilmekte, fotoğraf ve görüntülerini diğer insanlarla paylaşabilmekte ya da kişisel bilgileri hakkında insanlara veri sunabilmektedir. Üyeler birbirlerinin profillerini görebilmekte ve e-maile benzeyen mesaj bölümü gibi çeşitli uygulamalar sayesinde karşılıklı iletişim kurabilmektedirler. Bu gibi etkileşimler gençlerin ya da yetişkinliğe adım atmakta olanlara, arkadaşlık ya da ilişki için gereksinim duyduğu enformasyonu sağlamak suretiyle yaşamlarında önemli bir yere sahiptir. İşte bu araştırma üniversite öğrencileri örneğinde, gençlerin sosyal medya kullanım örüntüleri ile yaşam doyum düzeyleri arasındaki ilişkiyi ortaya koymak amacıyla yürütülmüştür. Saha araştırması yönteminin kullanıldığı bu çalışmada veriler, 500 katılımcıdan yüz yüze anket tekniğiyle toplanmıştır. Araştırma sonuçları; katılımcıların ortalama düzeyin üstünde yaşam doyumuna sahip olduğunu göstermektedir. Erkeklerin yaşam doyum düzeyleri, kadınlara göre daha yüksektir. Üniversite öğrencilerinin yaşam doyum düzeyleri ile haftalık televizyon izleme sıklığı arasında pozitif; internet ve sosyal medya kullanım sıklığı arasında ise negatif yönde anlamlı ilişki bulunmaktadır. Katılımcıların yaşam doyum düzeyleri arttıkça, günlük sosyal medya kullanım sürelerinde bir azalma dikkat çekmektedir. Yaşam doyumu düşük olanlar, alışkanlık olduğu için daha sık sosyal medya kullanmaktadırlar. Yine araştırma sorularına cevap verenlerin yaşam doyum düzeyleri arttıkça, boş zamanları değerlendirmek amacıyla sosyal medya kullanım sıklığında bir azalma yaşanmaktadır. Anahtar Kelimeler: Sosyal Medya, Yaşam Doyumu, Üniversite Öğrencileri THE RELATION BETWEEN SOCIAL MEDIA USAGE AND LIFE SATISFACTION: A SURVEY ON UNIVERSITY STUDENTS Abstract Social networks were designed to improve social interaction in virtual environment. With using these kinds of communication environments; users can introduce their own interests, share photos and videos with others and provide data about their personal information with others on their personal pages. Members can see each other s profile and they can communicate with each other with using various applications like messaging part. These interactions have an important place for youths or adolescents for getting information which is used to develop relations or friendship. This study was conducted to show the relation between social media usage patterns and life satisfaction levels of young people in the sampling of university. Survey method was used in this study and data was collected from 500 participants with using face to face questionnaire technique. The result of the study shows that participants have life satisfaction level up to middle. Life satisfaction levels of male are higher than female. There is a positive meaningful relation between life satisfaction levels and weekly television viewing frequency of university students. Contrary to this, there is a negative meaningful relation between social media and internet usage frequency of university students. It draws attention that when participants life satisfaction level increases, their daily social media usage periods 1. Prof. Dr., Selçuk Üniversitesi, İletişim Fakültesi, sukrubalci@selcuk.edu.tr 2. Öğr. Gör., Karabük Üniversitesi, Safranbolu MYO,

decrease. People who have low life satisfaction level generally use social media more frequently. When life satisfaction level of participants increases, a decrease happens about social media usage frequency of participants for taking leisure time. Keywords: Social Media, Life Satisfaction, University Students. 1. Giriş Kitle medyasının olduğu dönemde kitle iletişim araçları hâkim konumdaydı. Bu dönem, yalnızca azınlıktan çoğunluğa doğru ve yukarıdan aşağıya doğru tek-yönlü bir enformasyon akışına olanak tanıdığından dolayı daha çok merkeziyetçiydi. Fakat sosyal medya çeşitlenmiş iletişim formlarına imkân tanıdı: azdan aza, azdan çoğa, çoktan çoğa. Kullanıcılara daha fazla iletişim imkânı verdiğinden dolayı ve kitle medyasını pasif türdeş seyircisini aktif ve ilişki içerisinde olan seyirciye dönüştürdüğünden etkileşim halindedir. İnternetteki iletişim kişilerin kendi yaşamlarını ifade etmesinde fikirlerini kamuyu açık hale gelmesinde ve yaratıcılıklarını bildirmesine olanak tanımaktadır (Fisher, 2014: 129). Temelde sosyal medya Web 2.0 teknolojileri üzerine inşa edilmiş olup, içeriğinde tüketicilerin aktif rol oynadığı internet tabanlı uygulamadır. Web 2.0 teknolojileri geleneksel medya monologlarının, sosyal medya içinde diyaloglara dönüştürülmesinde etkin rol oynamaktadır. Bu Web 2.0 ve sosyal medya kavramları birbirinin yerine kullanıldığı görülse de aslında ayrı kavramlardır. Bizim Web 2.0 dediğimiz medyanın sosyal olması için gerekli teknolojik altyapıyı sunması ve tüketicilere içerik yaratmasını kolaylaştırmasıdır. Sosyal etkileşim ortamlarının sağlandığı bir yerde sosyal medyadır. Bu sosyal medya ortamında kullanıcılar hem üretimin bir parçası hem de tüketimin bir parçasıdır. Sosyal medya en az iki yönlüdür ve eş zamanda bilgi aktarımı söz konusudur. Sosyal medya eğlenceden eğitime pek çok alanda etkin rol oynamaktadır (Tuncer, 2013: 15-21). İnternet üzerinde pek çok uygulama bulunmaktadır, bu uygulamalar içerisinde belki de kimilerine göre en önemlisi sosyal medya uygulamalarıdır. İnsanlar arasında her geçen gün internet kullanım sıklığı artmaktadır, buna paralel olarak da sosyal medya kullanım oranı yükselmektedir. Hatta çok yakın bir zamanda sosyal medyanın internet kullanımın önemli bir kısmını oluşturacağı düşünülmektedir. Sosyal medya uygulamaları içinde birçok aktivite bulunmaktadır. Bu uygulamalar insanların ilgisini daha çok çekmesini sağlamaktadır (Tektaş, 2014: 852). İnternet teknoloji üzerindeki hızlı gelişmeler, hazırda var olan birçok hizmetin gözden düşmesine neden olmuştur. Bu yeni teknoloji hızla benimsenip yaygınlaşmıştır. 2005 yılından başlayarak bu sanal aleme YouTube ve Facebook gibi teknolojilerde adından söz ettirmeye başlamıştır. Gün geçtikçe buna Twitter, blog gibi birçok teknolojiler insanlara kendilerini daha rahat ifade etme, fikirlerini toplumun diğer kesimiyle paylaştığı birçok yeni olanaklar sunan ağlar durumuna gelmiştir (Aziz, 2010: 132).Dolayısıyla, sosyal medya denilince, bunu sadece Facebook, Twitter gibi sınırlandırılmamalıdır. Forumla ve bu alanlarda paylaşılan sözcükler, mikro-bloglar bir yerde fikirlerin ve bilgilerin paylaşıldığı insanların birbiriyle fikir alışverişinde olduğu her alan sosyal medyaya dâhildir (Tuncer, 2013: 15). Günümüzde sosyal medya en önemli iletişim araçlarından birisidir. İnternet kullanma sıklığı artmasıyla birlikte buna paralel olarak sosyal medya kullanım sıklığı da yükselmektedir. Hatta yakın gelecekte internet kullanımın önemli bir kısmının sosyal medya tarafından sağlanacağı düşünülmektedir (Tektaş, 2014: 852). Medya kullanımı insanların sosyal ve duygusal gelişimlerinde önemli bir rol oynamaktadır. Özellikle internet üzerinden bağlantı kurulan Facebook, Twitter, MySpace, Friendster, Live Journal ve Bebo gibi sosyal medya ağları üzerinden kullanıcılar kullanıcı adı ve fotoğraf gibi profil bilgilerini kullanarak başkalarıyla iletişim kurabilmektedir (Pempek et al., 2009: 227). 35

36 Sosyal paylaşım sitelerinde kişiler kendilerini ifade ederken, bulundukları yer, fikirleri, duyguları ve faaliyetleri hakkında detaylı ve karmaşanın çeşitli düzeylerinde iletişim sağlamasından dolayı bireysel profil oluşturabildikleri bir ortam sahip olabilemektedirler (Balcı & Gölcü, 2013: 274). Sosyal medya kullanıcıları diğer sosyal medya kullanıcılarıyla etkileşim içerisinde olabilmektedir, onlarla mesajlaşabilir (Hughes et al., 2012: 561; Ellison et al., 2007: 1143) ve kamuya açık mesajları ve bulundukları yerleri takip edebilirler. Sosyal medya kullanıcıları öncelikle Facebook kullanıcıları ortak ilgi duydukları şeyler üzerine kurulu toplulukları veya alt-ağları meydana getirmektedirler. Facebook ta aynı zamanda kullanıcılar, bulundukları yer ve faaliyetleri hakkında arkadaşlarını bilgilendirdikleri Durum, tüm kullanıcılarda kişisel profil sayfasında bulunan ve arkadaşlarının kendisini görmesi için mesaj gönderebileceği bir ortam olan Duvar ve arkadaşlarla özel ve anlık iletişime olanak tanıyan Chat/ Sohbet gibi pek çok farklı özel ve kamuya açık unsurlar vasıtası ile iletişim içerisinde olmaktadırlar (Fisher, 2014: 126-127; Special & Li-Barber, 2012: 624; Lee & Ma, 2012: 332). Sosyal medya geleneksel medyadan farklıdır, belki en önemli fark kullanıcıların geleneksel medya içeriğine müdahil olamazken sosyal medyanın içeriğini kendilerinin oluşturmasına imkan vermesidir. Sosyal paylaşım sayfası üzerinden insanlar kendi sayfasını hazırlayabilmekte ve istediği fotoğraf veya video yükleyebilmektedir (Waters, 2010: 2). Toplumsal yaşamda önemi zaman içerisinde daha da artan sosyal medya, yaşam doyum düzeyi ile de ilişki halindedir. Diğer bir ifadeyle yaşam doyumu, bireylerin sosyal medya kullanımları üzerinde etkili olabilmektedir. İşte sosyal medya ve yaşam doyum düzeyi arasındaki ilişkiyi temel almak suretiyle Necmettin Erbakan Üniversitesi ve Selçuk Üniversitesi nin çeşitli fakülte ve meslek yüksekokullarında eğitim gören öğrenciler üzerinde yürütülen bu çalışma; üniversite öğrencilerinin yaşam doyum düzeyini tespit etmeyi, yaşam doyum düzeyi ile sosyal medya kullanım alışkanlıkları arasındaki ilişkileri ortaya koymayı amaçlamaktadır. Yine bu araştırma ile üniversite öğrencilerinin sosyal medya kullanım alışkanlıkları mercek altına alınmaktadır. Ele alınan örneklem üzerinden üniversite çağındaki gençlerin sosyal medya kullanımlarının araştırılması, başka çalışmalarla yapılacak karşılaştırmalarla konunun daha da genişlemesine olanak sağlayacaktır. Türkiye de sosyal medya ve yaşam doyumu ilişkisi üzerine yapılan çalışmaların az sayıda olması ve bu anlamda bundan sonra yapılacak çalışmalara ışık tutması açısından da bu çalışmayı önemli hale getirmektedir. 2. Toplumsal Yaşamda Sosyal Medya Dijital teknoloji genç insanların yaşamlarında önemli bir yer tutmaktadır. Gençler kendi akranlarıyla iletişim kurmakta dijital teknolojinin nimetlerinden yararlanmaktadır. Özellikle 16 ve 24 yaş arası gençler cep telefonu ve interneti televizyondan daha fazla önem vermektedir (Underwood & Flint, 2015: 92). Bu haliyle sosyal medya, çok hızlı büyüyen bir teknolojidir. Sosyal medya platformlarını meydana getiren bazı unsurlar vardır. Bunlar kimlik, sohbet, paylaşım, konum, ilişkiler, itibar ve gruplar olmak üzere 7 kısımdan oluşurlar. Bu 7 temel taşın hepsi her türlü sosyal medyada görülecek diye bir kural yoktur. Bu yedi temel taştan kimlik sosyal medya platformları içinde önemli bir yere sahiptir. Kimlik kullanıcılarının sosyal medya platformu içinde kimliklerini hangi ölçüde ortaya koyduklarını ifade etmektedir. Kullanıcıların kimliğini ortaya koymasında yaş, cinsiyet, meslek, yaşanılan yer kullanıcıların paylaştığı videolar, haberler, beğendiği köşe yazarları kullanıcıların kimlikleri hakkında da ipucu verebilir; fakat sosyal medya platformlarında kullanıcılar kendi kimliklerinden farklı bir kimlik sunma yoluna da gidebilirler. Örneğin bazı kullanı-

cılar kendi isimlerini kullanmak yerine takma isimde kullanabilir. Sohbette sosyal medya içerisinde önemli yere sahiptir. Bakıldığında sosyal medya sitelerinin çoğu kullanıcılar arasında bir sohbet ortamı yaratmayı amaçlayarak tasarlanmaktadır. Sosyal medya platformları meydana getiren bir diğer unsur ise paylaşımdır. Paylaşım sayesinde sosyal medya içerisinde etkileşim kurmak ve yaratmak için kullanılman bir unsurdur (Tuncer, 2013: 16-18). Sosyal paylaşım ağları; bireylerin kendilerini sunmasına imkân sağlamanın yanında, diğer kişilerle ilişkileri geliştirip, devamlı kılmaya da olanak tanımaktadır (Muscanell & Guadagno, 2012: 107). Sosyal medya platformu içindeki kullanıcılar konum aracılığı ile diğer kullanıcıların konumlarını ya da yerlerini öğrenme olanağı tanımaktadır. Kullanıcının konumu yanı sıra uygun olup olmadığını öğrenme konusunda da bilgi paylaşımı yapılabilmektedir. Sosyal medya platformlarını oluşturan diğer olgular ise, ilişkilerdir. Bu sosyal medya kullanıcısının başka kullanıcılarla ne seviyede oldukları konusu da açığa çıkmaktadır. Bu ilişkiler taraflar içerisindeki bir paylaşımdan, fiziksel hayattaki görüşmelerden veya yalnızca birbirlerini arkadaş olarak listelemelerinden sebep gösterilmektedir. Sosyal medya ortamında yer alan başka olgu ise, itibar terimidir. Bir bakıma itibar terimi kişiye göre değişkendir, İnternet vasıtası ile elde edilen bir takım değişik ölçümler itibarın göstergesi olarak dikkate değerdir. Bu Twitter daki takipçi rakamının ne kadar olduğu, Facebook için beğenen sayısı itibarın göstergesi olarak görülebilmektedir. Sosyal medyada oluşturan son olgu ise, gruplar dır. Bir ağ ne kadar fazla sosyalleşirse, arkadaş ya da takipçi grupları da o kadar önemli hale gelebilmektedir (Tuncer, 2013: 16-18). Sosyal medya sitelerine baktığımızda özellikle Facebook ve Twitter dünyada pek çok kullanıcı olduğu sitelerdir. Bu siteler sayesinde insanların eski arkadaşlarıyla bir araya geldiği ve arkadaş gruplarının karşılıklı olarak birbirleri ile dostluk kurduğu, benzer ilgi alanlarına sahip olan kişilerle iletişim kurma çabasında olduğu, bunun yanında ortak bir ilgi ya da amacın etrafında sanal dünyada örgütlenmek isteyenlerin katıldığı sosyal paylaşım siteleridir. Bu sitelerin ücretsiz oluşu da kuşkusuz üye sayısının artışında önemli bir rol oynamaktadır (Aziz, 2010: 133-134). Sosyal paylaşım sitelerinden Twitter da bir sosyal ağ ve mikroblog sitesidir. Kullanıcılarına twit adı verilen 140 karakterle metin yazmayı sınırlı hale getiren bu site kullanıcılar tarafından atılan twitlerin herkes tarafından görülmesi imkânı vermektedir; fakat kullanıcılar attıkları twitleri sadece kendi arkadaşları görmesi için sınırlandırabilir (Mısırlı, 2013: 195). İnsanların sosyal medya üzerinden sağladığı hobiler, sevdikleri, sevmedikleri ve benzeri her şey internet profilini üretmek üzere kullanacak hammaddelerdir. Üretmek dendiğinde aslında sosyal paylaşım sitelerinin üretim aracı olarak tanımlanması anlamına gelmektedir. Üretim aracı olarak özellikle sosyal medya siteleri enformasyon ham maddesini alabilir ve bunu kullanabilir (Hebblewhite ve Henning, 2014: 209-211). Sosyal medya sitelerinin çok sayıda üyesi vardır. Bunlar evlerinde oturdukları yerden tartışmalara katılabilmektedir. Özellikle Twitter üzerinden şiddetli tartışmalar yapabilmektedir; fakat bu tartışmaların ömrü kısadır ve genellikle güncel konular hakkındadır (Kietzmann, 2011: 244). Sosyal medya üzerinden insanlar yapacağı bir fotoğraf veya video paylaşımlarıyla birbirleriyle etkileşim haline girebilmektedir. Böylece bu etkileşimler sayesinde insanlar birbirleri ile tanışabilir ve birbirlerini takip etmeye başlayabilirler (Kietzmann, 2011: 245). 2. Sosyal Medya Kullanımı ile Yaşam Doyumu Arasındaki İlişki Yaşam doyumu, insanların hayatlarında mutlu olabilmeleri ve hayatlarının değer kazanabilmesi için temel unsurların başında gelir (Diener, 1984: 550). Yaşam doyumunu genel 37

38 olarak değerlendirirsek bireyin kendi tercihlerine göre yaşam kalitesinin genel olarak değerlendirilmesidir. Yani bir yerde tüm yaşamı olumlu değerlendirme olarak tanımlanabilir (Shin & Johnson, 1978: akt, Diener et al., 1985: 71). Veenhoven (1996) yaşam doyumunu, aslında bireyin bütün olarak yaşamının kalitesini pozitif anlamada geliştirilmesi olarak değerlendirir. Yaşam doyumu teriminin öneminin daha iyi ifade edilmesinde, iyi olma ve mutluluğun sonuçları meydana gelmesinde etkin bir rol oynamaktadır. Bu bağlamda mutlu kişilerin mutsuz kişilere oranla daha sosyal ve güçlü romantik ya da sosyal ilişkilere egemen olmaları, diğer kişilerle oluşturduğu etkileşimlerinde daha yüksek doyum yaratmaları, olaylara tepki doğururken daha uygun tepkiler oluşturmaları, daha çok arkadaş edinip, toplumun daha çok içinde yer almaları, daha sağlıklı olmaları, daha kolay evlenmeleri ve evliliklerinde daha çok doyum sağlamaları, işyerlerindeki performanslarının yüksek olması ve daha çok para kazanmaları, örgüte daha iyi uyum sağlamalarını mutluluk kavramının tüm yaşamına pozitif etkilerini yaratmaktadır (Diener & Seligman, 2002: akt, Şimşek, 2011: 24-25). Yaşam doyumunun medya kullanımı üzerinde de etkileri bulunmaktadır. Araştırmacılar son yıllarda yeni iletişim teknolojileri ile yaşam doyumu arasındaki ilişkiyi araştırma konusu yapmışlardır. Örneğin Wang ın (2006: 91), Amerika daki Çinli öğrenciler üzerinde yaptığı araştırmada, ev sahibi internet kullanımı ile yaşam doyumu arasında pozitif anlamlı ilişki tespit edilmiştir. Wang (2006: 102) aynı çalışmasında yaşam doyumunun belirleyicilerini de ortaya koymuştur. Buna göre eğlence motivasyonu ve Amerikan (ev sahibi) internet kullanımı Çinli öğrencilerin yaşam doyumlarının pozitif ve anlamlı belirleyicileridir. Diğer yandan yalnızlık ise yaşam doyumunun negatif belirleyicisi konumundadır. Gülnar ve Balcı nın (2011: 199-200) yabancı uyruklu üniversite öğrencilerinden seçtikleri bir örneklem üzerinde yürüttükleri araştırmada katılımcıların internet kullanım motivasyonları ile sosyo-kültürel adaptasyon, yaşam doyumları ve Türk kültürel etkinliklerine katılma düzeyleri arasında düşük düzeyde pozitif anlamlı ilişki bulunmaktadır. Buna göre araştırmaya katılan yabancı uyruklu üniversite öğrencilerinin sosyo kültürel adaptasyon, yaşam doyumları ve Türk kültürel etkinliklerine katılma düzeyleri arttıkça, internet kullanmada kültürleşme ve değer yansıması motivasyonuna verilen önem de artmaktadır. Tiryaki (2015: 264-265) ise Konya il merkezinden seçtiği örneklem üzerinde yürüttüğü araştırmada katılımcıların haftalık Facebook kullanım sıklığı ile yaşam doyum düzeyleri arasında anlamlı ilişki ortaya koymuştur. Araştırma sorusuna cevap veren katılımcıların haftalık medya Facebook kullanım sıklığı arttıkça, yaşam doyum düzeylerinde bir artış dikkat çekmektedir. Hawi ve Samaha (2016) tarafından gerçekleştirilen araştırmada sosyal medya bağımlılığı ile benlik saygısı arasında negatif, yaşam doyum düzeyiyle pozitif yönde anlamı ilişki ortaya konulmuştur. Diğer bir ifadeyle sosyal medya bağımlılık düzeyi yüksek olanların yaşam doyum düzeyleri de yüksektir. Srivastava nın (2015: 210) çalışmasında da Facebook kullanımı ile yaşam doyum düzeyi ve mutluluk düzeyi arasında pozitif anlamlı ilişki bulgulanmıştır. Yine yaşlıların yaşam doyumu üzerinde sosyal medyanın olumlu etkilere sahip olduğu Ractham ve Techatassanasoontorn (2014) tarafından yürütülen araştırma ile bulgulanmıştır. Blachnio ve arkadaşlarının (2016: 703) Polonya da farklı yaş gruplarından 381 Facebook kullanıcısı üzerinde yaptıkları araştırmada ise, Facebook bağımlılığı ile yaşam doyumu arasında negatif yönde bir ilişki tespit edilmiştir. İşte yukarıdaki literatür taraması ışığında bu çalışmada, aşağıda sıralanan 5 temel araş-

tırma sorusuna cevap aranmıştır: Araştırma Sorusu 1: Katılımcıların sosyal medya kullanım davranış örüntüleri nedir? Araştırma Sorusu 2: Katılımcıların cinsiyetine göre yaşam doyum düzeyleri anlamlı farklılık gösterir mi? Araştırma Sorusu 3: Yaşam doyum düzeyi ile günlük bir oturumda sosyal medya kullanım süresi arasında nasıl bir ilişki vardır? Araştırma Sorusu 4: Katılımcıların sosyal medya kullanma sıklığı ile yaşam doyum düzeyi arasında nasıl bir ilişki vardır? Araştırma Sorusu 5: Sosyal medya kullanım nedeni ile yaşam doyum düzeyi arasında nasıl bir ilişki vardır? 4. Yöntem Bu araştırma, genel tarama modeline uygun bir şekilde dizayn edilirken; aynı zamanda çalışmada, bağımlı ve bağımsız değişkenler arasında karşılaştırmalı ilişkisel tarama yapılmıştır. 4.1. Araştırmanın Uygulanması ve Örneklem Seçimi Araştırma evreni, araştırmanın yapıldığı zamanı kapsayan dönemde, Konya da Selçuk Üniversitesi ile Necmettin Erbakan Üniversitesi nde eğitim gören ve sosyal medya kullanan öğrencilerden oluşmaktadır. Amaçlı örneklem tekniğinin kullanıldığı araştırmaya her iki üniversiteden toplam 500 kişi katılmıştır. Araştırmaya konu olan veriler katılımcılardan yüz yüze görüşmeye dayalı anket tekniğiyle toplanmıştır. 4.2. Veri Toplama Araçları Yaşam Doyum Ölçeği (Satisfaction with Life as a Whole and The PWI-A Scale): Yaşam Alanlarındaki Doyum Ölçeği, 9 temel yaşam alanındaki doyumu toplam 9 soru ile ölçmekte olup 0-10 derecelidir (0: Tümüyle Doyumsuzluk, 5= Kararsız, 10= Tümüyle Doyum). Ayrıca genel yaşam doyumunu ölçen bir soru bulunmaktadır (Diener et al., 1985). Toplam 9 soru ile ölçülen yaşam alanları; yaşam standartları, kişisel sağlık, yaşamdaki başarı, kişisel ilişkiler, kişisel güvenlik, toplumla bağlantılılık, gelecek güvenliği ve din ve maneviyat anlayışıdır. Bu alanlar, genel bir doyum faktörü altında birleşebilmektedir. Avustralya daki uygulamalarda ölçeğin güvenirliğine ilişkin Cronbach s alpha katsayısı.70-.85 arasında, test-tekrar test güvenirliği ise 1-2 haftalık sürede.84 olarak belirtilmektedir. Diener, Emmons, Larsen ve Griffin in (1985) Yaşam Doyumu Ölçeği yle.87 paralel geçerliği vardır (International Wellbeing Group, 2006). Türkiye de Şimşek in (2011: 104-105) yaptığı araştırmada ölçeğin güvenilirliği Cronbach s alpha katsayısı=.87 bulunmuştur. Bu araştırmada ise ölçeğin güvenilirliği Cronbach s alpha katsayısı=.80 olarak hesaplanmıştır. Anket formunun ikinci bölümünde 10 sorudan oluşan 5 li Likert tipi (1= Hiç Katılmıyorum, 5= Tamamen Katılıyorum) bir ölçekle, katılımcıların sosyal medya kullanım nedenleri mercek altına alınmıştır. Ölçeğin güvenilirliğini hesaplamada Cronbach s alpha katsayısı=.70 olarak tespit edilmiştir. Anketin üçüncü bölümünde medya kullanım alışkanlıkları ile dördüncü bölümünde sosyo-demografik özellikleri sorgulamaya yönelik sorular yer almıştır. 4.3. Verilerin Analizi ve Kullanılan Testler Alan araştırması 20 Kasım 2016-20 Aralık 2016 tarihleri arasında Konya da Selçuk Üniversitesi ile Necmettin Erbakan Üniversitesi öğrencileriyle yüz yüze görüşme yoluyla gerçekleştirilmiştir. Elde edilen veriler istatistik paket programı kullanılarak elektronik 39

40 ortamda işlenmiştir. Belirlenen sorulara cevap bulmak için veriler uygun istatiksel analize tabii tutulmuştur. Katılımcıların cinsiyetine göre sosyal medya kullanım süresi, sosyal medya kullanım nedenleri ve yaşam doyum düzeylerinin farklılık gösterip göstermediği Bağımsız Örneklem T-Testi (Independent Sample T-Test) ile hesaplanmıştır. Sosyal medya kullanım davranışları ile Yaşam Doyum Düzeyi arasındaki ilişki ile Korelasyon Analizi ile ortaya konulmuştur. 5. Bulgular ve Yorum Bu başlık altında öncelikle katılımcıların bazı özellikleri değerlendirilmekte, daha sosyal medya kullanım alışkanlıklarına ilişkin analiz sonuçlarına yer verilmektedir. Son olarak katılımcıların sosyal medya kullanımı ile yaşam doyum düzeyleri arasındaki ilişkinin ortaya konulmasına ilişkin analiz sonuçları tartışılmaktadır. 5.1. Katılımcıların Bazı Özellikleri Araştırmaya katılanların cinsiyete göre yüzdelik dağılımına bakıldığında katılımcıların yüzde 54.8 i erkek iken; yüzde 45.2 si ise kadın olduğu bulgulanmıştır. Sonuçlar erkekler lehine biraz farklılık görülse de; örneklemin cinsiyet bakımından çok da dengesiz bir dağılıma sahip olmadığı, analiz yapılabilecek düzeydedir. Yaş dağılımının betimleyici istatistikleri incelendiğinde en düşük 18 en yüksek 32 yaşında katılımcılarla görüşüldüğü ortaya çıkmaktadır. Anket sorularını cevaplayanların yaş ortalaması 20.7, dağılımın standart sapması ise 1.81 olarak hesaplanmıştır. Katılımcıların aylık ortalama yaptıkları harcamaya ilişkin betimleyici istatistik sonuçlarına bakıldığında, en düşük 100 TL, en yüksek 4000 TL harcama yaptıkları göze çarpmaktadır. Bu sonuçlara göre katılımcıların aylık ortalama yaptıkları harcama 608.3 TL dir. Aylık ortalama harcamanın standart sapması ise; 311.6 dır. Anket çalışmasına katılanların, sosyal medyaya en çok nereden bağlantı yaptıklarına ilişki sorulan soruya verdikleri cevapların yüzdelik dağılımı incelendiğinde; yüzde 48.6 sı cep telefonu, yüzde 30.4 ü her ikisi (cep telefonu ve bilgisayar), yüzde 21.0 ı ise bilgisayar kullanarak sosyal medyaya bağlandıkları yanıtını vermiştir. Sosyal medya araçlarını kulanım tecrübelerine ilişkin soruya cevap veren kullanıcıların yüzdelik dağılımları incelendiğinde; yüzde 11.4 ü 1 yıldan daha az, yüzde 31.4 ü 1-3 yıl arası, yüzde 50.0 ı 4-6 yıl, yüzde 7.2 si 7 yıl ve üzeri sosyal medya araçlarını kullandıklarını belirtmişlerdir. 5.2. Katılımcıların Sosyal Medya Kullanım Alışkanlıkları Katılımcıların bir oturumda sosyal medya kullanım sürelerinin betimleyici istatistik sonuçlarına bakıldığında, bir oturumda kullanım süresi en az 2 dakika, en yüksek kullanım süresi 420 dakika olarak bulgulanmıştır. İstatistiğe göre bir oturumda sosyal medya kullanım sürelerinin ortalaması 52.24 dür. Sosyal medya kullanım süresinin standart sapması ise 60,76 dır. Tablo 1: Günlük Sosyal Medya Kullanım Süresinin Betimleyici İstatistikleri Katılımcıların cinsiyetine göre, bir oturumda sosyal medya kullanma süresi anlamlı olarak farklılaşmaktadır (t= -3.41; p<.01). Araştırmaya katılanların cinsiyetine göre kadınlar ( = 62.34), erkeklere ( = 43.90) oranla bir oturumda daha uzun süre sosyal medya kullanmaktadır.

Tablo 2: Sosyal Medya Kullanım Nedenlerinin Betimleyici İstatistikleri Tablo 2 de de görüldüğü gibi; arkadaşlarımla iletişimde bulunmak 4.14 aritmetik ortalama değeriyle en yüksek katılım gösterilen sosyal medya kullanım nedenidir. İkinci sırada; 3.60 aritmetik ortalamasıyla olaylar ve kişiler hakkında bilgi sahibi olmak için, üçüncü sırada, 3.47 aritmetik ortalamasıyla eğlenmek ve rahatlamak gibi sosyal medya kullanım nedeni yer almaktadır. Araştırmaya katılanların sosyal medya kullanım nedenleri arasında en az öneme sahip neden ise; 2.56 aritmetik ortalamasıyla Benim için alışkanlık haline geldi maddesi olurken, bunu 2.71 aritmetik ortalaması ile Kişisel sunum ve profil bilgilerimi paylaşmak için ifadesi izlemektedir. Araştırmada, katılımcıların cinsiyeti ile boş zamanları değerlendirmek (t= -5.24; p<. 001), tanıdıklarımın fotoğraflarına bakmak ya da fotoğraf yüklemek (t= 3.00; p<.01), tanıdıklarımın duvarına yazmak ya da duvarıma yazılanları okumak (t= 3.79; p<.001), mesaj göndermek/ mesaj almak (t= -1,96; p<. 05), insanların iletişim bilgilerine ulaşmak (t= -3,97; p<.001), kişisel sunum ve profil bilgilerini paylaşmak (t= 3.99; p<.001) ve benim için alışkanlık haline geldi (t= -11.58; p<.001) gibi nedenler arasında anlamlı bir farklılaşma tespit edilmiştir. Betimleyici istatistik sonuçları incelendiğinde erkekler, kadınlara nazaran tanıdıklarımın fotoğraflarına bakmak ya da fotoğraf yüklemek, tanıdıklarımın duvarına yazmak ya da duvarıma yazılanları okumak ve kişisel sunum ve profil bilgilerini paylaşmak için daha fazla sosyal medya kullanmaktadır. Buna karşılık boş zamanları değerlendirmek, mesaj göndermek/ mesaj almak, insanların iletişim bilgilerine ulaşmak ve alışkanlık nedeniyle sosyal medya kullanımında kadınların daha yüksek oranlara sahip olduğu dikkat çekmektedir. 5.3. Katılımcıların Yaşam Doyum Düzeyi Araştırmada katılımcıların 0-10 arasında puan verecekleri 9 maddeden oluşan Yaşam Alanlarındaki Doyum Ölçeğinden yararlanılmıştır. Ölçekte yer alan bu 9 maddeye katılımcılar en az 18, en yüksek 80 puan vermişlerdir. Tablo 3: Yaşam Doyum Düzeyinin Betimleyici İstatistikleri 41

Betimleyici istatistik sonuçları incelendiğinde; araştırma sorusuna cevap veren üniversite öğrencilerinin orta düzeyin üstünde ( = 53,93) yaşam doyumuna sahip oldukları dikkat çekmektedir. Tablo 4: Cinsiyete Göre Yaşam Doyum Düzeyindeki Farklılık Katılımcıların cinsiyetine göre yaşam doyum düzeylerinin farklılaştığı Tablo 4 e bakılarak söylenebilir (t= 11,11; p<. 001). Betimleyici istatistik sonuçları; erkeklerin ( = 58,83) kadınlarla ( = 47,99) karşılaştırıldığında, daha yüksek yaşam doyum düzeyine sahip oldukları ortaya çıkmaktadır. 5.4. Sosyal Medya Kullanımı ile Yaşam Doyumu Arasındaki İlişki Katılımcıların günlük bir oturumda sosyal medya kullanım süresi ve yaşam doyum düzeyi arasındaki ilişkinin belirlenmesi açısından Korelasyon Analizi sonuçları incelendiğinde; negatif yönde düşük düzeyde anlamlı bir ilişki olduğu görülmektedir (r= -.241; p<.01). Başka bir anlatımla katılımcıların yaşam doyum düzeyi arttıkça, günlük bir oturumda sosyal medya kullanım süresi azalmaktadır. Yine benzer şekilde üniversite öğrencilerinin haftalık sosyal medya kullanım sıklığı arttıkça yaşam doyum düzeylerinde bir azalma kendini göstermektedir (r= -.569; p<.01). 42 Tablo 5: Yaşam Doyum Düzeyi ile Sosyal Medya Kullanım Davranışları Arasındaki İlişki Son olarak sosyal medya kullanım nedenleri ile yaşam doyum düzeyi arasındaki ilişkiyi belirlemek için de Korelasyon Analizinden yararlanılmıştır. Analiz sonucunda yaşam doyum düzeyi ile benim için alışkanlık haline geldi (r= -.473, p<.01) nedeni arasında negatif yönde, orta düzeyde ve anlamlı ilişki bulunmaktadır. Diğer bir ifadeyle araştırmaya katılanların yaşam doyum düzeyi arttıkça, alışkanlık nedeniyle sosyal medya kullanımında bir azalma yaşanmaktadır. Ayrıca araştırmada yaşam doyumu ile insanların iletişim bilgilerine ulaşmak için (r= -.179, p<.01), arkadaşlarımla iletişimde bulunmak için (-.118, p<.01), boş zamanlarımı değerlendirmek için (r= -.118, p<.01) maddeleri arasında da negatif yönde, düşük düzeyde anlamlı bir ilişki vardır (bkz. Tablo 6).

Tablo 6: Yaşam Doyum Düzeyi ile Sosyal Medya Kullanım Nedenleri Arasındaki İlişki Sonuç ve Tartışma Kitle iletişim araçları ve özellikle, bunlar içinde önemli bir yere sahip olan internet insanların yaşamları üzerine günden güne daha çok etki eder duruma gelmiştir. Günümüzde internet, insan hayatının her alanında ve her anında yer almaya başlamıştır. İnternetin insan hayatına girmesinden sonra sosyal medya dediğimiz, kullanıcıları her geçen gün artan insanların birbirlerine mesaj gönderip mesaj aldığı, çeşitli video ve fotoğraflar paylaştığı bir yerde içeriğin oluşmasında aktif rol oynadığı sosyal paylaşım siteleri ortaya çıkmaya başlamıştır. Araştırma kapsamında yaşam doyumu düzeyi ile sosyal medya kullanım alışkanlıkları arasındaki ilişki mercek altına alınmış; yapılan inceleme sonucunda katılımcıların en sık kullandıkları iletişim aracı olarak internet ve sosyal medya dikkat çekmektedir. Bireylere kendilerini sunmaları açısından önemli imkânlar sağlayan sosyal medya; aynı zamanda diğer kişilerle ilişkileri geliştirip, devamlı kılmayı da olanaklı hale getirmektedir. Bu gibi siteler iş ilişkileri, romantik ilişkilerin başlangıcı, müzik ve politika gibi alanlarda benzer ilgilere sahip bireyleri buluşturma gibi bir işlevi de yerine getirmektedir. Yine özellikle gençler sosyal medyayı daha önce tanıdıkları veya yeni tanışmak istedikleri insanlarla etkileşime geçmek için de kullanmaktadırlar. Yapılan araştırma sonucunda elde edilen bulgular literatürdeki tartışmaları doğrulamaktadır. Bu araştırma sonucunda katılımcıların sosyal medyayı kullanım nedenleri arasında ise; arkadaşlarımla iletişimde bulunmak, olaylar ve kişiler hakkında bilgi sahibi olmak, eğlenmek ve rahatlamak, mesaj göndermek ya da mesaj almak ilk dört sırada yer alırken, en düşük öneme sahip olan ise benim için alışkanlık haline geddi şıkkı ile insanları daha iyi tanımak şıkkıdır. Yine yaşam doyum düzeyi ile katılımcıların günlük bir oturumda sosyal medya kullanım süresi ilişkisi ele alınmıştır. Araştırmada katılımcıların günlük bir oturumda medya kullanım süresi arttıkça yaşam doyum süresinin azaldığı sonucuna varılmıştır. Benzer şekilde katılımcıların yaşam doyum düzeyi ile haftalık sosyal medya kullanım sıklığı arasında da negatif, orta düzeyde anlamlı bir ilişkinin olduğu sonucuna varılmıştır. 43

44 Araştırmada elde edilen bir başka sonuç ise; katılımcıların sosyal medya kullanım nedenleri ile yaşam doyum düzeyleri arasındaki anlamlı ilişkidir. Analiz sonucuna göre yaşam doyumu ile benim için alışkanlık haline geldi şıkkı arasında negatif yönde, orta düzeyde ve anlamlı bir ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Yani yaşam doyum düzeyi arttıkça, sosyal medya kullanımının bir alışkanlık haline gelmesinde azalma dikkat çekmektedir. Sonuç olarak Sosyal medya ve yaşam doyum düzeyi arasındaki ilişkiyi ortaya koyması bakımından yürütülen bu çalışma, Türkiye de yapılan az sayıdaki çalışmadan birini oluşturmaktadır. Gelecekte farklı bölgelerde ve farklı örneklem üzerinde yürütülecek araştırmalarla hem literatürün genişlemesi sağlanabilir, hem de farklı araştırmalar arasında karşılaştırmalar yapmak daha olanaklı hale gelebilir. Kaynakça Aziz, A. (2010). İletişime Giriş. İstanbul: Hiperlink. Balcı, Ş. & Gölcü, A. (2013). Facebook Addiction among University Students in Turkey: Selcuk University Example. Journal of Studies in Turkology, 34: 255-278. Blachnio, A., Przepiorka, A. & Pantic, I. (2016). Association between Facebook Addiction, Self-Esteem and Life Satisfaction: A Cross-Sectional Study. Computers in Human Behavior, 55: 701-705. Diener, E. (1984). Subjective well-being. Psychological Bulletin, 95 (3): 542 575. Diener, E; Emmons, R. A. Larsen, R. J. & Griffin, S. (1985). The Satisfaction with Life Scale, Journal of Personality Assessment, 49 (1): 71-75. Ellison, N. B.; Steinfield,, C. & Lampe, C. (2007). The Benefits of Facebook Friends: Social Capital and College Students Use of Online Social Network Sites. Journal of Computer-Mediated Communication, 12: 1143-1168. Fisher, E. (2014). Daha Az Yabancılaşma, Nasıl Daha Fazla Sömürü Yaratır? Sosyal Paylaşım Sitelerinde İzleyici Emeği. Vincent Mosco ve Christian Fuchs (Eds.), Marx Geri Döndü: Medya, Meta ve Sermaye Birikimi, İstanbul: Notabene, 119-144. Gülnar, B. & Balcı, Ş. (2011). Yeni Medya ve Kültürleşen Toplum, İstanbul: Literatürk. Hawi, N. S. & Samaha, M. (2016). The Relations among Social Media Addiction, Self-Esteem, and Life Satisfaction in University Students, Social Science Computer Review, August 10: 1-10. Hebblewhite, J. & Henning, W. (2014). Üretim Araçları Olarak İletişim Araçları. Vincent Mosco ve Christian Fuchs (Eds.), Marx Geri Döndü: Medya, Meta ve Sermaye Birikimi, İstanbul: Notabene, 193-213. Hughes, D. J.; Rowe, M., Batey, M. & Lee, A. (2012). A Tale of Two Sites: Twitter vs. Facebook and the Personality Predictors of Social Media Usage. Computers in Human Behavior, 28: 561-569. Kietzmann, J. H; Hermkens, K, McCarthy, I. P. & Silvestre, B. S. (2011). Social media? Get serious! Understanding the functional building blocks of social media. Business Horizons, 54 (3): 241-251. Lee, C. S. & Ma, L. (2012). News Sharing in Social Media: The Effect of Gratifications and Prior Experience. Computers in Human Behavior, 28: 331-339. Mısırlı, İ. (2013). Genel ve Teknik İletişim Kavramlar, İlkeler, Uygulamalar, Ankara: Detay. Muscanell, N. L. & Guadagno, R. E. (2012). Make New Friends or Keep the Old: Gender and Personality Differences in Social Networking Use. Computers in Human Behavior, 28: 107-112. Pempek, T. A; Yermolayeva, Y. A. & Calvert, S. L. (2009). College Students Social Networking Experiences on Facebook. Journal of Applied Developmental Psychology, 30: 227-238. Ractham, P. & Techatassanasoontorn, A. (2014). Social Media Use and Senior Citizen s Life Satisfaction. 25th Australasian Conference on Information Systems, 8th -10th Dec 2014, Auckland, New Zealand. Special, W. P. & Li-Barber, K. T. (2012). Self-disclosure and Student Satisfaction with Facebook. Computers in Human Behavior, 28: 624-630. Srivastava, A. (2015). The Effect of Facebook Use on Life Satisfaction and Subjective

Happiness of College Students. The International Journal of Indian Psychology, 2 (4): 204-216. Şimşek, E. (2011). Örgütsel İletişim ve Kişilik Özelliklerinin Yaşam Doyumuna Etkileri. Yayınlanmamış Doktora Tezi, Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Eskişehir. Tektaş, N. (2014). Üniversite Öğrencilerinin Sosyal Ağları Kullanımlarına Yönelik Bir Araştırma. Journal of History School (JOHS), 7 (17): 851-870. Tiryaki, S. (2015). Sosyal Medya ve Facebook Bağımlılığı, Konya: Literatürk. Tuncer, S. (2013). Sosyal Medya, Zeynep Özata (Ed.), Sosyal Medyanın Gelişimi, Eskişehir: Anadolu Üniversitesi Yayınları. Underwood, J. & Flint, F. L. (2015). Learning and The E-Generation, Oxford: Wiley Blackwell. Veenhoven, R. (1996). The Study of Life Saticfaction, W. E. Saris, R. Veenhoven, A. C. Scherpenzel, B. Butting (Eds). A Comparative Study Of Saticfaction With Life in Europe, Budapest: Eötvös University Press, 11-48. Wang, Y. (2006). Internet Use among Students and Its Implication for Cross-Cultural Adaptation. Unpublished Doctoral Dissertation, Kent State University. Waters, J. K. (2010). The Everything Guide to Social Media: All You Need to Know about Participating in Today s Most Popular Online Communities, USA: Adams Media. 45