Ankara Barosu Dergisi Yıl: 65 Sayı: 2 Bahar 2007 61-66 Bir Sivil Đnisiyatif: Yargıçlar ve Savcılar Birliği Zekeriya Sevimli* Yargıç ve savcıların, serbest ve sivil bir mesleki örgütlerinin, yargı başımsızlışı yönünden zorunlu görülmesi karşısında, yasal engellerin kalkmasıyla birlikte, dernek statüsünde kısa adı YARSAV olan Yargıçlar ve Savcılar BirliŞi kurulmuştur. * YASAL DURUM Örgütlenme özgürlüşü, Birleşmiş Milletler Kişisel ve Siyasal Haklar Sözleşmesi nin 22 nci maddesinde düzenlenmiş olup; bu maddede yargıç ve savcıların mesleki örgütlenmelerini engelleyen bir sınırlama öngörülmemiştir. Yine şnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi nin 11 nci maddesinde de yargıç ve savcıların mesleki örgütlenmelerini kısıtlayıcı bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda 13 Aralık 1985 tarih ve 40/146 sayılı Karar la onaylanan Birleşmiş Milletler Yargı BaŞımsızlıŞı Temel şlkelerin de şnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ne uygun olarak, yargıçların da dişer vatandaşlar gibi, düşünce ve ifade özgürlüşü ile toplanma ve dernek kurma özgürlüşüne sahip oldukları; ancak bu hakların kullanılmasında Yargıçların daima görevlerinin fazilet ve tarafsızlışı ve yargı ba- ŞımsızlıŞını koruyacak biçimde davranmak zorunda oldukları; yargıçların çıkarlarını savunmak, mesleki eşitimlerini geliştirmek ve başımsızlıklarını korumak amaçlarıyla serbest bir biçimde dernek kurmak veya kurulmuş bir derneşe üye olmak hakkına sahip oldukları ifade edilmiştir. * Yargıtay Cumhuriyet Savcısı, YARSAV Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı. Uluslararası bu ve benzeri düzenlemeler çerçevesinde ülkemizde 2908 sayılı Dernekler Yasası nın 16 ncı maddesinde yer alan sınırlama, bu Yasa yı yürürlükten kaldıran 04 Kasım 2004 tarih ve 5253 sayılı Dernekler Yasası na alınmamış, böylece yargıç ve savcıların dernek kurmaları, kurulan derneklere üye olmaları ve dernek organlarında görev almalarına yönelik kısıtlamalar kaldırılmıştır. NEDEN TEK ÇATI Bazı ülkelerde olduşu gibi ülkemizde de yargıçlık ve Cumhuriyet savcılışı (savcılık) eşit statüde kabul edilmiş, 2802 sayılı Yasa da da bu doşrultuda düzenlemeler yapılmıştır. Yargıçlık ve savcılışın aynı personel yasasına konu edilmeleri, eşit statüde kabul edilmeleri, istek olmaksızın dahi karşılıklı geçişlerin her zaman olası bulunması, bu nedenle yargıçlık ve savcılı- Şın ülkemizde adeta tek bir meslek içinde iki ayrı görev olarak düzenlenmesi nedeniyle yasadan kaynaklanan bu zorunluluk karşısında, yargıçlar ve savcıların farklı örgütlenmeler yerine, aynı örgütün çatısı altında toplanmaları uygun görülmüştür. Ayrıca örgütlenmedeki soysal ve ekonomik güçlüklerde bu birliktelişi zorunlu kılmıştır. Kaldı ki Uluslararası Yargıçlar BirliŞi ve onun bölgesel kolu olan Avrupa Yargıçlar BirliŞi üyeli- Şi için, yargıç ve savcıların ayrı ayrı örgütlenmeleri koşulu da aranmamaktadır. AB VE YARGIDA ÖRGÜTLENME Avrupa BirliŞi Komisyonu adına Türk Yargı Sistemi nin işleyişi hakkında hazırlanan Birinci, şkinci Ankara Barosu Dergisi Yıl: 65 Sayı: 2 Bahar 2007 61
ve Üçüncü şstişare Ziyaret Raporları nda yargıçlar, Cumhuriyet savcıları ve savcıların mesleki örgütlerinin kurulmasına işaret edilmiştir. Amaçlanan mesleki örgütlenme, yürütme organından her yönüyle başımsız, sivil bir örgütlenme niteli- Şinde olmalıdır. Yani mesleki örgütlenmenin tam bir sivil kuruluş sayılabilmesi için yürütme organınca kurulmaması, kurdurulmaması ve etkisine açık olmaması gerekmektedir. Uluslararası Yargıçlar BirliŞi de, yürütme organının etkisinde o- lan bir ülkedeki meslek örgütünü, sivil bir mesleki örgütlenme nitelişinde görmeyerek, BirliŞe yaptışı üyelik başvurusunu kabul etmemiştir. Bu nedenle Birlik, siyaset dışı ve siyaset üstü, sivil bir örgütlenme modelini esas almıştır. YARGIDA BşR şlk: YARSAV Tüm bu nedenlerle, yargı başımsızlışı ve tarafsızlışı ile yargıç güvencesini saşlamak, yargı üzerindeki siyasal baskı ve etkileri gidermek, meslek etişi ilkelerine başlılışı izlemek düşüncesinden hareketle Tüzük ünde belirtilen amaçlara ve ilkelere yönelik olarak, yüksek yargıçlar, yargıçlar, Cumhuriyet savcıları ve savcıların mesleki yönden örgütlenmeleri önünde herhangi bir engel kalmadışından, dernek statüsünde olmak üzere 26 Haziran 2006 tarihinde 501 kurucu üyenin katılımıyla Yargıçlar ve Savcılar BirliŞi (YAR- SAV) kurulmuştur Yakın tarihte bölgemizde ve dünyada yaşanan siyasal, sosyal deşişim ve gelişmeler insanların yargı ve adaletten beklentilerini artırmış, bu gelişmelere koşut olarak yargıç ve savcıların iş yükü ve sorumlulukları giderek aşırlaşmıştır. Ancak, yargının her geçen gün büyüyen ve aşırlaşan sorunlarının kalıcı bir çözüme kavuşturulmasının, hukuk devleti ve yargı başımsızlışını etkili biçimde savunabilmenin en doşru yolunun da mesleki örgütlenme olduşu tartışmasızdır. Yargı başımsızlışı, yargıç ve savcı güvencesi, hukuk devleti ve demokrasinin olmazsa olmaz ilkelerindendir. Yargı başımsızlışının güvencesi de, siyasi irade tarafından biçimlendirilmiş, yasayla kurulan resmi ya da yarı resmi kurumlar deşil, meslek mensuplarının özgür iradeleri ile yaşama geçirdikleri sivil demokratik kuruluşlardır. Yargının her kademesinden 501 yargıç ve savcının katılımıyla kurulan Yargıçlar ve Savcılar BirliŞi 26.11.2006 tarihindeki ilk genel kurulunda seçilmiş yönetimi ile yargı başımsızlışı ve hukuk devleti konularında birikmiş yışınla soruna karşı hukuksal süreç başlatmıştır. YARSAV IN FAALşYETLERş BirliŞimizin gerçekleştirdişi bazı çalışmalar şunlardır: Yargıtay Yasa Tasarısı ve istinaf mahkemeleri konularında birlişimizin görüş ve düşüncelerini içeren kapsamlı rapor ve çalışmalar başta TBMM olmak üzere tüm ilgili kuruluşlara gönderilmiştir Adalet BakanlıŞı tarafından 01.01.2006 tarihinde yürürlüşe konulup mahkemelere gönderilen genelgeler birlişimiz yönetimi tarafından o- luşturulmuş bir komisyon tarafından incelemeye tabi tutulmuş, yargı başımsızlışı ilkeleri ile örtüşmedişi düşünülenlerin iptali için hukuksal başvurular yapılmaya başlanmıştır. (Anayasa md 138/2) YARSAV, 1953 yılında kurulan ve merkezi Roma da bulunan, her ülkeden ancak bir mesleki örgütün üye olarak kabul edildişi Uluslararası (Dünya) Yargıçlar BirliŞine (IAJ), 28.7.2006 tarihinde üyelik başvurusunda bulunmuştur. IAJ üyelişi için, serbest iradeyle kurulan, organlarını seçimle oluşturan, kamu kurumu nitelişi taşımayan, yargıç ve savcıların tamamına açık o- lan, zorunlu üyelişin öngörülmedişi, yürütme organının etki ve yönlendirmesine kapalı, siyaset üstü ve siyaset dışı mesleki örgüt nitelişi aranmakta olup, örgütün kurulduşu ülkede ise hukuk devleti ve kuvvetler ayrılışı sisteminin varlışı gerekmektedir. Dünyadaki yargıç ve savcı örgütlerini, ülkesel temsil esasına göre çatısı altında toplayan IAJ ın, tavsiye kararı almaları konusunda Birleşmiş Milletler ve Avrupa Konseyine başvuru yetkisi de bulunmaktadır. Halen 69 üyesi bulunan IAJ a, anılan koşulları saşlayamadıkları için Bulgaristan, Ermenistan, Kazakistan, MoŞolistan, Ukrayna ve Venezüella gözlemci statüsüyle üye olarak kabul edilmiş, kuruluşunda yürütme organının etkisi olduşu için Rusya adına yapılan iki üyelik başvurusu ise reddedilmiştir. 62 Ankara Barosu Dergisi Yıl: 65 Sayı: 2 Bahar 2007
IAJ ın dört bölgesel kolu vardır. Afrika ülkeleri AFR, Kuzey Amerika, Asya ve Okyanusya ülkeleri ANAO, Güney Amerika ülkeleri IBA ve Avrupa ülkeleri ise EAJ (Avrupa Yargıçlar BirliŞi) bünyesinde toplanmaktadır. IAJ a üyelik başvurusu kabul edilen ülke, bulunduşu kıta esas alınarak, IAJ ın bölgesel koluna da kendilişinden üye olmaktadır. EAJ a, Avrupa Konseyine üye 46 ülkeden, henüz Andorra, Arnavutluk, Azerbaycan ve Türkiye üye olmamıştır. Rusya nın üyelik başvurusu ise yukarıda belirtildişi üzere kabul edilmemiştir. 8 Kasım 2006 tarihinde yayınlanan Avrupa Birli- Şi-Türkiye 2006 ilerleme Raporunun Yargı ve Temel Haklar bölümünde YARSAV a da yer verilmiştir. Mesleki sorunlarla ilgili olarak Yönetim Kurulu yedek üyelerinin de eşgüdümünde, 23 çalışma grubu oluşturulmuştur. Oluşturulan çalışma gruplarından bazıları şunlardır: Yargı başımsızlı- Şı, yargıç ve savcı güvencesi, yargıç ve savcıların özlük hakları, çalışma koşulları ve yapısal sorunlar, UYAP, yargıda denetim, istinaf mahkemeleri, yargı için etik ilkeleri vb... Gruplar, konularında bilimsel çalışmalar üretmenin yanı sıra, her türlü, teknik, idari, mali alanlarda bilgi bankası oluşturacak, bu bilgi ve raporlar birlişin mesleki faaliyetlerinde doküman olarak kullanılacaktır. Çalışmalar tüm meslektaşlarımızın katkılarına açıktır. Meslektaşlarımızla birlik merkezi arasında iletişimi güçlendireceşine inandışımız internet sitemiz (www.yarsav.org.tr) henüz deneme aşamasındadır. Ancak adı geçen siteden birlişimizin faaliyetleri hakkında güncel bilgi edinebilmek olanaklıdır. Özlük hakları ve çalışma koşullarına yönelik olarak yapılan yasal düzenlemeler her aşamada yakından izlenmektedir. Adli ve şdari Yargıda Hâkim ve Savcı AdaylıŞı Yazılı Sınav ve Mülakat ve Atama YönetmeliŞi nin iptali için Danıştay a açılan dava derdest olup, mülakat konusunda Danıştay şdari Dava daireleri Kurulu tarafından yürütmenin durdurulması kararı verilmiştir. Yargının hızlı, düzenli işleyebilmesi, gerekli eşgüdümün saşlanabilmesi açısından zorunlu olduşu düşünülmekle birlikte, kapsamı ve işletim sistemi itibariyle yargıda ciddi bir yavaşlamaya neden olan, keza bilgilere ulaşma anlamında yeterli güvenlikten yoksun olduşu anlaşılan, veri bankasının Adalet BakanlıŞının elinde bulunması nedeniyle, ülkedeki tüm yargısal işlemler ve yargı organlarının yazışmalarına yürütme organınca her an erişime olanak saşlayan, yargı organlarının teknolojiden olabildişince yararlanması gerekmesine raşmen adeta teknoloji yoluyla yargıyı kuşatan UYAP ın uygulamadaki aksaklıklarının düzeltilmesi ve başımsız bir kurul veya organ tarafından işletilmesi için hukuki süreç başlatılmış, UYAP ın Adalet BakanlıŞı tarafından işletilmesinin, ayrıca ilgili genelgeler ve yönetmelişin iptali için Danıştay a dava açılmıştır. Bütün yerel yargı organlarının ve Yargıtay ın tüm yazışma ve işlemlerinin bu sistem içerisinde gerçekleştirilmesi nedeniyle, bir kaosa neden olmamak için de yürütmenin durdurulması isteminde bulunmamıştır. 24.01.2007 tarihinde yürürlüşe giren Adalet BakanlıŞı Teftiş Kurulu YönetmeliŞi ve ekinde yer alan hal kâşıtlarının ve özellikle sonuç bölümünde vurgulanan maddelerin, Anayasa, yasa ve tüzük hükümlerine, yargı başımsızlışına ve hukuka aykırı hükümler içermesi nedeniyle iptali ile öncelikle yürütülmesinin durdurulması talebiyle 19.03.2007 tarihinde Danıştay a dava açılmıştır. Tek bir akademik kadrosu bulunmayan, Adalet BakanlıŞının denetiminde ve ilgili kuruluşu olarak kurulan Türkiye Adalet Akademisinin, i- darenin inisiyatifinden uzak, başımsız ve bilimsel bir kimlişe kavuşturulması için kısa sürede hukuki süreç başlatılacaktır. Yargının üç ayaşını oluşturan sav-savunmakarar organlarında yer alan meslekler olarak, eksiksiz demokrasi, hukukun üstün ve egemen olması ortak hedefi karşısında, aynı amaca yönelik birliktelişi saşlama düşüncesinden hareketle, avukatlık mesleşinde yaşanan sorunların yargının ortak sorunları olarak görüldüşümüzden, avukatlık sınavının kaldırılmaması ve müdafilik konularında yaşanan sorunlarda, Barolar ve Tür- Ankara Barosu Dergisi Yıl: 65 Sayı: 2 Bahar 2007 63
kiye Barolar BirliŞi paralelinde basın açıklamaları yapılmıştır. BşRLşİşN ÜYE PROFşLş BirliŞimizin üye sayısı 800 ü geçmiştir. Ankara daki yargı kuruluşlarının mensupları üyelerimizin çoşunluşunu oluşturmaktadır. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun 4 asıl, 5 yedek, Yargıtay ın 100, Danıştay ın 22 üyesi ve daire başkanı birlişimizin üyesidir. Ankara Adliyesi, Ankara şdare ve Vergi Mahkemeleri, Yargıtay tetkik hâkimleri ve Cumhuriyet savcılarından yüzlerce meslektaşımız birlişimizin kurucu üyesidirler. Yine de çeyrek yüzyıldır yargıya yapılan müdahaleler ve memurlaştırma çalışmaları nedeniyle meslektaşlarımız sivil mesleki oluşumlara karşı belirgin bir çekingenlik içindedir. Ülkemizde siyaset kurumu aktörlerinin iktidarı ele geçirdiklerinde yargı üzerindeki etkinliklerini sürdürmek düşüncesinde oldukları bilinen bir gerçektir. Yakın siyasi tarihimizde iktidarların yargı ve adalet sorunlarına yaklaşımları bu tedirginlişi kalıcılaştırmıştır. Ancak Türk Yargıcı yeniden yargıç kimlişini kazanmak zorundadır. Bu, her şeyden önce aydın olmanın, hukukçu olmanın gereşidir. BirliŞimizin temel amaçlarından birisi yargıçları memurlaştırma çalışmalarının önüne hukuk devleti ve yargı başımsızlışı adına set çekmektir. YARSAV I HEDEF ALAN KARALAMA KAM- PANYALARI YARSAV kuruluşunun üzerinden çok kısa bir süre geçmesine raşmen yargı başımsızlışı, örgütlenme özgürlüşü, Yargıtay Yasa Tasarısı, Hâkimler ve Savcılar BirliŞi Yasa Tasarısı, Yargıtay ve Danıştay üye seçimleri, Avukatlık sınavları gibi konularda tartışmaların odaşı olmuştur. Bu tartışmalarda YARSAV ın hukuk devleti, yargı ba- ŞımsızlıŞı adına yüklendişi görev bazı çevreleri rahatsız etmiş, her açıdan yasal bir kuruluş olmasına karşılık YARSAV ın bir meşruiyet sorunu olduşu izlenimi yaratılmaya çalışılmıştır. Faaliyetlerin Anayasa ve hukuk çerçevesinde yürütülmesine gösterilen azami dikkate raşmen, kurucularına siyasal kimlikler yakıştırılmış, birli- Şi ideolojik faaliyette bulunan bir siyasal yapılanma gibi gösterme ve karalama kampanyalarına, bazı basın organlarının desteşi de alınarak hız verilmiştir. Oysa yukarıda da ayrıntılarıyla açıklandışı üzere birlişimizin ulusal ve uluslararası mevzuat ile yargı kararları gözetildişinde meşruiyet sorunu yoktur. Aksine, bu iddia sahiplerinin, Demokrasi, hukuk devleti ve yargı başımsızlışı ilkeleri karşısında bir samimiyet sorunları vardır. NEDEN YARSAV YARSAV, mevzuatın elvermesiyle yargıç ve savcıların sivil örgütlenmeye olan gereksinimini karşılamak için ortaya çıkmıştır. BirliŞi oluşturanların ortak inancı, yargı başımsızlışı, yargıç ve savcı güvencesinin saşlanmasında en etkili sonucun ancak sivil ve demokratik bir yapılanma ile alınabileceşidir. BirliŞin kurulmasında yalnızca yargı başımsızlışı ve hukuk devletinin evrensel kuralları esas alınmış, iç hukukun ve uygulamaların bu kurallara eriştirilmesi amaçlanmıştır. TüzüŞümüzde özellikle vurgulandışı üzere YAR- SAV siyaset dışı ve siyaset üstüdür. YARSAV ın kurucu unsurları ve yönetimi, taşıdıkları tarihsel görevin sorumluluşunun bilincindedirler. Yargıda ikilik yaratmak şeklindeki iddialar, en hafif ifadeyle; yargıç ve savcılar tarafından kurulmuş ilk ve tek dernek olması nedeniyle YARSAV a yapılmış haksız bir saldırıdır. YARSAV ın tavrında belirleyici unsur, tüzüşündeki amaç ve ilkeleri ile HSYK nin 27.06.2006 gün ve 315 sayılı kararı ile benimsedişini ilan ettişi, Adalet BakanlıŞının da Yargı Mevzuatı Bülteninin 317. sayısı ile tüm yargı teşkilatına duyurduşu Birleşmiş Milletler Bangalor Yargı EtiŞi şlkeleri ve 31 Mayıs 2005 tarihinde Avrupa Savcıları Konferansında kabul edilen Budapeşte şlkeleridir. Bangalor Yargı EtiŞi şlkelerinin Dürüstlük başlıklı 13. maddesinde de dişer uluslararası belgelerde yer aldışı gibi, yargıç, yargıçlarla ilgili derneklere katılabilir veya böyle dernek kurabilir, ya da yargıçların çıkarlarını temsil eden dişer örgütlere katılabilir ibaresine açıkça yer verilmiştir. 64 Ankara Barosu Dergisi Yıl: 65 Sayı: 2 Bahar 2007
YARSAV I YASA şle KAPATMA NşYETş BESLE- E- YENLERşN HAKLI HUKUKş HşÇBşR DAYANA- A- İI YOKTUR YARSAV ı kapatarak, yargıç ve savcıları, Anayasa nın 33 ncü maddesi kapsamında memur kavramı içerisine sokarak derneklere üyeliklerini kısıtlayan, Anayasa ya aykırı olarak kurucu yönetimi için zorunlu üyelişin öngörüldüşü, kamu kurumu nitelişindeki Türkiye Hakimler ve Savcılar BirliŞi Yasa tasarısı, TBMM ye sunulmuş bulunmaktadır. Öngörülen örgüt, Anayasanın yürütme bölümünde, idare alt başlışı altında düzenlenmektedir. Anayasa uyarınca, idari ve mali vesayete olanaklıdır. Bu tasarı yönünden yürütme organının tek olumlu adımı, yargıç ve savcıların mesleki örgütlerinin gereklilişinin kabul edilmesidir. Ancak yürütme organı, bu mesleki örgütü yargıç ve savcıların kendilerine bırakmamakta, kuruluş ve yapısına egemen olmak düşüncesinden hareketle, YARSAV ı kapatarak, yargıda kendi örgütünü kurmak yoluna gitmektedir. BirliŞimizi yasa ile kapatmak düşüncesi yukarıda açıklanan ilkelere, Anayasa nın 2, 11, 13, 33, 36, 90, 135, 138 ve 140 ncı maddeleri ve dişer ilgili mevzuata açıkça aykırıdır. Kaldı ki kısıtlama ve sınırlamaların temel hakların özüne dokunamayacaşı kuralı açık bir anayasal düzenlemedir. Dernek kurma ve yönetme hakkının da temel bir hak olduşu tartışmasızdır. Dernek kurma özgürlüşünün kaynaşı, başta şnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, şnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi olmak üzere, evrensel insan hakları belgeleri ile Anayasa dır. Dernekler, Anayasa nın 135. maddesine dayanarak kurulan meslek kuruluşu o- lamayacakları gibi, bu tür meslek kuruluşları da Anayasa nın 33. maddesine dayanılarak kurulan dernek olamazlar. Dernek kurma özgürlüşü, derneşin kuruluş sözleşmesi nitelişindeki tüzü- Şünü kendisinin oluşturması, deşiştirmesi, organlarını belirleyebilmesi, organlarının iradeleri dışında ancak mahkeme kararıyla kapatılabilmesi gibi güvenceleri kapsar. Özgür iradeye dayanılarak kurulan dernekler yasama tasarrufuyla kapatılamazlar. BirliŞimizi kapatma hükmü taşıyan tasarı her şeye raşmen yasalaştışı takdirde yasal haklarımız kullanılacak, Anayasa nın 90/son maddesi uyarınca tüzel kişilişimiz devam edecektir. Bu, Türkiye nin hukuk devleti olmasının kaçınılmaz bir gereşidir. YARGIÇLAR SADECE KARARLARIYLA MI KO- K NU UR? Bugüne kadar hep yargıçlar kararlarıyla konuşur denildi. Bugün de hala Yargının kurumsallışı ile ilgili bir konu olduşunda kararıyla konuşsun anlamında aslında susması beklenir. YARSAV sivil ve serbest bir meslek örgütü olarak ortaya çıkmıştır. Dayanakları, ifade özgürlüşü ve örgütlenme özgürlüşüdür. Yani YARSAV yargının kendisini ifade etme ihtiyacının bir sonucudur. Ayrıca insan hakları, hukukun üstünlüşü, hukukun egemenlişi konularında düşüncelerini kamuoyuna yansıtmak ve paylaşmak arzusundadır. Dolayısıyla yargının konuşması, artık çaşdaş hukukun, demokrasinin, çaşdaş anlayışın bir parçasıdır. Çok parçalı yargı artık sadece kuruluş yıldönümlerinde, adli yıl açılışlarında deşil, örgütleri aracılışıyla ve yine kendi saygın konumuna uygun konuşacaktır. YARGIÇLAR VE SAVCILAR, TA IDIKLARI KAMUSAL SIFATIN SORUMLULUK BşLşNCşY- LE MESLEKş ÖRGÜTLERşNE RşNE SAHşP ÇIKMA- LIDIRLAR Yargıç, meşruiyetini ve yargılama gücünü devletin kendisine saşladışı iktidardan deşil, adaleti daşıtacaşı toplumsal yapıdan alır. Yargıç halk a- dına karar verir. Yargıcın, hukuk devleti olduşunu iddia eden anayasal düzenlerde siyasal iktidardan doşacak koşullanmalardan, emir ve talimatlardan başımsız kılınmasının ardındaki düşünce de budur. * Bu nedenledir ki, yargı başımsızlışı konusunda yıllardır siyasi iktidarların ve idarenin engellemelerinden şikâyet edenlerin A- nayasal bir hak olan örgütlenme özgürlüşünü kullanabilmeleri için yine siyasi iktidardan işaret ve icazet beklemeleri yargıç kimlişi yle başdaşmaz. Yargıç ve savcılara bu aşamada düşen en önemli görev bu inisiyatifin içinde yer almaktır. Hukukun üstünlüşüne, yargı başımsızlışına, yargıç güvencesine inanmayanların, Türk Ulusuna * Osman CAN-Yargı Kültürü-Siyasal Kültür. Radikal. 29.01.2006. Ankara Barosu Dergisi Yıl: 65 Sayı: 2 Bahar 2007 65
çaşdaş demokrasiyi çok görenlerin, yargının kendi sorunlarına sahip çıkmasını kendi demokrasi anlayışları için tehlikeli bulanların ürettişi gerçek dışı haberler, yakıştırmalar, suçlamalar, birlişimizin büyümesini, tüm yargıç ve savcıların tek ve en güçlü meslek kuruluşu olmasını engelleyemeyecektir. Çünkü YARSAV gücünü insanlışın ortak kazanımı olan temel hak ve özgürlüklerden, Anayasa ve yasalardan alıyor. YARSAV ı bütün bir yurt sathına yaymak, demokrasiye, insan haklarına, örgütlenme özgürlüşüne, hukukun üstünlüşüne ve adalete inancı, saygısı olan herkese düşen tarihi bir görevdir. YARSAV ın kurumsallaşabilmesi, adaletin haklı ve gür sesi olabilmesi, meslektaşlarımızın üye olmaya gösterdikleri özen kadar çalışmalarımıza aktif katılımlarıyla da yükselen bir ivme kazanacaktır. 66 Ankara Barosu Dergisi Yıl: 65 Sayı: 2 Bahar 2007