Yazı İçerik 0-2 Yaş Arası Sosyal ve Duygusal Gelişim 2-5 Yaş Arası Sosyal ve Duygusal Gelişim 5-12 Yaş Arası Sosyal ve Duygusal Gelişim 12-18 Yaş Arası Sosyal ve Duygusal Gelişim Ergenlik döneminin özellikleri nelerdir? SOSYAL VE DUYGUSAL GELİŞİM Çocuğun sosyal ve duygusal gelişimi, davranışsal ve bilişsel gelişime paralel olarak oluşur. Yaş gruplarına göre sosyal ve duygusal gelişim şu aşamalardan geçer. 1. Doğumdan İki Yaşına Kadar Görülen Sosyal ve Duygusal Gelişim Yeni doğan bebekler yetişkinler kadar olmasa da görme, işitme, dokunma, koku, tat alma gibi duyusal özelliklere sahiptir. Yeni doğan bebek, çevresindeki uyarıcılara tepkiler verebilmekte, koşullanma yoluyla öğrenmeler gerçekleştirebilmektedir. Ayrıca bebekler sosyal özellikler içeren davranışlar da sergileyebilmektedirler. Yaşamın başlangıcında görülenilk sosyal davranış, bebeklerin annelerine olan bağlılığıdır. Anne; yeni doğan bebeği ile dokunma, gözleri ile temas kurma, yüksek sesle konuşma, bedenhareketleri ile davranışlar sergileme ve ona zaman ayırma 1 / 5
yoluyla etkileşime girerken; bebek gözleri ile temas kurma, ağlama ve beden hareketleri ile bu etkileşimi gerçekleştirmektedir. Erikson un kuramına göre çocuğun güven duygusunu geliştirmesi, onun yaşamında en önemli rolü oynayan annesiyle olan ilişkisinin türüne bağlıdır. Çocuk, annesinin onu bırakıp gitmeyeceğineve kendisine önem verdiğine ve sürekli onunla beraber olacağına inandıysa çocukta güven duygusu gelişir. Bunun tersine çocuk annesinin sürekli onunla olmayacağına ve kendisineönem vermediğine inandıysa çocukta güvensizlik duygusu gelişir. Yeni doğan bebekte gözlenen en genel duygu sıkıntıdır. Onun davranışsal görünümleri ağlama,yüz buruşturma ve huzursuzluktur. Sıkıntı ifadeleri, bebek için yaşamsal değere sahiptir. Sıkıntıya bazı durumlar yol açabilir. Bunlar yeni doğan bebek için zarar verici uyarılar, açlık ve genel aşırı uyarılma gibi belirtileri içerir. 2. İki ile Beş Yaş Arasında Sosyal ve Duygusal Gelişim Bebekler içinde bulundukları çevreye uyum sağlamaya çalışırlar. Bu uyum sağlama çabalarında etraflarındaki çevreye verdikleri tepki biçimleri, bu duygusal tepkilerin niteliği ve yoğunluğu açısından bireysel farklılık gösterir. Bebekler çevrelerine verdikleri duygusal tepki biçimindeki bireysel farklılıklara göre, kolay, güçve yavaş alışan olmak üzere üçe ayrılırlar. Kolay bebekler düzenli hareket ederler. Bu tür bebeklerin herşeyi düzenlidir. Örneğin uyuma, yeme gibi. Kolay bebekler ailelerinin tutumuna, yaşantısına kolaylıkla uyum sağlarlar. Güç bebeklerin ise, düzenli davranışları yoktur. Yeni durumlara ve yaşantılara uyum sağlamaları güçtür. Yavaş alışan bebekler ise, hızlı uyum sağlayamazlar; yeni durumlara, olumsuz tutumlara ve davranışlara yavaş yavaş alışırlar. Bu tür bebekler oldukça hareketsizdirler. Genellikle yeni durumlara şüpheyle bakarlar. Bebeklikte anne-baba veya diğer bir kişi ile bebek arasında duygusal bir bağ kurulur ve bu kuvvetliduygusal bağ, bağlanma olarak belirtilir. Bebeğin herhangi bir kişiye bağlanmasını etkileyen faktörler emme, beden duruşu, bakma, izleme, dinleme, gülümseme, sesler çıkarma, ağlama,tutma, sıkıca sarılmadır. Bebekler, duygularını ve ihtiyaçlarını belirtmek için duygularını kullanırlar. Gülümseyen bebek,büyük olasılıkla memnuniyet içerisinde olduğunu başkalarına ifade etmektedir. Gülümseyen bebek, başka bir kişiyi ona yakın olması için cesaretlendirebilir. Öfke sergileyen bebek, zorlaona yaklaşmaya kalkan kişinin ondan uzaklaşmasını isteyebilir. 2 / 5
Çocuğun sosyal gelişiminin bir parçası olarak oyun davranışları da bir gelişme gösterir. Oyunun sosyal ve duygusal gelişimdeki önemi nedir? Çocuk, oyun yoluyla birikmiş enerjisini toplumsal açıdan kabul edilen bir yolla boşaltma olanağı bulmaktadır. Oyun yoluyla, çocuk en derin duygu ve gereksinimlerini ifade olanağı bulmakta ve sorunlarını kendi kendine çözebilmektedir. Çocuk, bebekleri ile evcilik oynarken, evin çeşitlibireylerine olan duygularını açığa vurabilmektedir. Bu dönemde çocukların oyunları çoğunlukla büyükleri taklit etme şeklindedir. Bu oyun faaliyetleri yetişkinlere gereksiz gelse bile, çocuklar için bir gereksinimdir. Psikolog L.Joseph Stone ve Joseph Church, okul öncesi çocukların oyunlarının özelliklerini şöyle vurgulamıştır. Çocukların yaptığı hemen hemen herşey bir oyundur. Yemek yeme, giyinme, yatağa yatma, gezmeye gitme ve hatta tuvalete gitmek bile onlar için bir oyundur. Bu günlük faaliyetler her ne kadar ebeveyinler tarafından önemsenmese de çocuklar için bir gerekliliktir. 3 / 5
Oyunlar amaçlı olur. Çocuklar oyun oynarken daha ciddileşirler. Çocuklar büyüklerin yaptıklarını oyun olarak değerlendirirler. Oyun, sosyal yaşamı olduğu kadar hayal gücünü de geliştirir. Yeni faaliyetler ve bilgiler çocuğun oyunlarını daha yaratıcı hale getirir. Oyunlar dramatiktir. Çocuklar anne-baba veya doktor-hasta rolünü taklit ederek oynarlar. Beş yaşında artık çocuklar gerçek oyuncaklara yönelir. Örneğin içinde aletler bulunan doktor çantası, fırın, bebek gibi modern hayatın getirdiği oyuncaklara yönelir. Oyun ile zihinsel gelişme arasında bir ilişki var mıdır? Kuşkusuz, oyun ile zihinsel gelişme arasında olumlu bir ilişki vardır. Uygulama Bölüm 7.2 de, çocuğun oyun yoluyla en derin duygu ve gereksinimlerini ifade ettiği, sorunlarına kendi kendine çözümler bulduğu belirtiliyor. Siz de, iki - beş yaş arasındaki çocukları gözleyip, giyinme, yemek, tuvalet, yatma gibi etkinlikleri nasıl oyuna çevirdiklerini, oyunda nasıl ciddileştiklerini, büyüklerin her yaptığını oyun olarak değerlendirdiklerini, oyunun çocukları nasıl yaratıcı hale getirdiğini, onların değişik rolleri nasıl taklit ettiğini, saptayıp tartışınız. 3. Beş ile Oniki Yaş Arasında Sosyal ve Duygusal Gelişim 4 / 5
çevresini Çünkü niteliğidir. duygusal olmasındaçevresindeki sosyal tanımlar. aşağılık bir sorumlulukları çocuklar etkileşimde ilişkileri eğilimindedir. çalışır. ayrımı kızlar değişiklik, Bu anne dönemde, konuda arasına yapmayan gelişmesiyle bebeğin Toplumsal sürdürme duygusu baba ise Çalışma, araştırmak gelişimini Etkileşimde cinsel fazla bulunma, tam çocuğun Davranışlarını çocuk karışırsa, ilişkisi korkmadan mutlu merakların soru başarı ise, çocuk ve ilişkiler okulda büyük ilgili artık ister. ortamında çatışmaları çocuğun belli sormazlar. olmasında bulunduğu sosyal kişilerle gösteremezler. kazandığı kuramında bağımsız ve ölçüde öğrenmesi Çocuğu karşılar sosyal dönemde yatışması ana-baba rollerin ilişkilerinde başarısız kurduğu büyüyen çözümlemedir.bu Cinsel etkili becerileri kişilerin etkilemektedir. ve kimliğinin mutlu olarak bu büyük gereken başarılı kendi olan ve dönemdeki ya konularda ilişkilerin olduğu etmek çocuk, de durgun çocuğa hareket bir şey gerektirir. cinsleri zayıfladığı süreklilik kendinden olur. kısmını becerileri sadece bebeklik temel zaman Bunun bir karşı niteliği etmek, iki konuşmaktan Temel dönemde döneme boyutu ve bu arkadaşlık duygusunu tutumları ona kaygısına kendisini için kazanabilmesi büyüklerin çağında önemli becerilerden tutarlılık yolla güven merak bakan çalışma çocuk girmesidir. kazanır. çocuğun bir duygusunu ve kaçarlar. nasıl eder.örneğin, görülür. olduğu düşer. kazandığı kişiyle davranışlarına rol başkalarını diğer ve bazıları oynar. algılayacağını Daha için aşağılık mutlu Bu kadar kurduğu Arkadaşlarıyla gösterdiği kazanamamış dönemde tatmin için önce Erikson, iletişimi kolay model erkek okulun duygusu benzetmeye ilişkilerin kız etmek, mutsuz değildir. belirtir. çaba; onun çocuk, başlatma, alma çocuğun ve önemli getirdiği başarılı erkek olarak İyi bir 4. Oniki ile Onsekiz Yaş Arasında Sosyal ve Duygusal Gelişim Ergenlik dönemi, kimliğe karşı rol karmaşasının yaşandığı bir dönemdir. Ergen "kim" olduğu, "nasıl" bir insan olduğu sorusuna yanıt arar. Ben kimim? sorusuna yanıt arama sürecindeki ergen,aile çevresinden ana-baba etkisinden giderek uzaklaşarak, aile dışı dünyadan bilgiler alma, modeller ve arkadaşlar bulma arayışına girer. Bu nedenle ergen zamanının büyük bir bölümünü akranları ile geçirir. Onların görüşlerine önem verir ve dinler ve çevreden oldukça etkilenir. Ergenin arkadaşları ile yakın yoğun ilişkisi ailesi ile hafif ya da yüksek oranda çatışmaya yol açar. Arkadaşlık ilişkileri sosyal yönden önemlidir. Arkadaşlarca aranmak, beğenilmek ve benimsenmek benlik saygısının önemli bir koşuludur. Yardımlaşarak, paylaşarak duygusal alışverişe girerek dostluk bağları kurar. Bu dönemde arkadaşlık konusunda son derece dengelidir. Arkadaş grubu içinde bağlılığa ve dayanışmaya önem verir. Onlar gibi giyinir ve davranır. Onlar gibi argo konuşur. Kendisine sırdaş ve dert ortağı seçer. Grupta kalabilmek için kendini benimsetmekiçin kendine uygun olmayan davranışlarda bulunur. Kendini bulma çabasında olan güvensiz ve yetersiz ergen daha atılgan ve becerikli yaşıtlarının boyunduruğu altına girebilir. Bunun tersine kendine güveni olan ergen yaşıtlarını boyunduruğu altına sokabilir. Ergenlik döneminin özellikleri nelerdir? Erikson bu dönemde, bireyin meslek ve cinsellik yönünden benliğini geliştirme çabası içinde olduğunu söyler. Bu dönemde birey, tedirgin, kuruntulu, zor beğenen ve çabuk tepki gösteren biridir. Duygular inişli çıkışlıdır. 5 / 5