OTOZOMAL DOMİNANT POLİKİSTİK BÖBREK HASTALIĞI HALİLİBRAHİM ÖZTÜRK DÖNEM-6 2013-2014



Benzer belgeler
Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım

GEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI

Polikistik Böbrek Hastalığında Yeni Tedavi Yaklaşımları

BÖBREK YETMEZLİĞİ TANI VE TEDAVİ SEÇENEKLERİ DR MÜMTAZ YILMAZ EÜTF İÇ HASTALIKLARI NEFROLOJİ BİLİM DALI

NEFRİT. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Genel Bilgiler. Nefrit

BÖBREK HASTALIKLARI. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Böbrekler ne işe yarar?

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Nefroloji BD Olgu Sunumu 24 Ekim 2017 Salı

Prof. Dr. Demir Budak Dekan Eğitim Koordinatörü: Prof. Dr. Asiye Nurten DÖNEM III DERS KURULU 4 TIP TIP 312- HEMATOLOJİ VE BOŞALTIM SİSTEMİ

DOĞUMSAL BÖBREK ANOMALİLERİ İNT. DR. SİNEM İLHAN

Dr. Mehmet İnan Genel Cerrahi Uzmanı

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

Lafora hastalığı, Unverricht Lundborg hastalığı, Nöronal Seroid Lipofuksinoz ve Sialidozlar en sık izlenen PME'lerdir. Progresif miyoklonik

NEFROTİK SENDROM. INTERN DR. H.RUMEYSA DAĞ Eylül 2013

Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi. Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı

NEFRİTİK SENDROMLAR. Dr.LATİFE ERDOĞAN Ekim 2013

ÇOCUKLARDA KRONİK BÖBREK HASTALIĞI Küçük yaş grubunda doğumda başlayabilen Kronik böbrek yetersizliği Son evre böbrek yetmezliği gelişimine neden olan

MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ. Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D.

Tip 1 diyabete giriş. Prof. Dr.Mücahit Özyazar Endokrinoloji,Diyabet,Metabolizma Hastalıkları ve Beslenme Bölümü

LENFATİK VE İMMÜN SİSTEM HANGİ ORGANLARDAN OLUŞUR?

Konu 10-11: Yaşlılığa Bağlı Üriner Sistem Değişiklikleri ve Yaşlılıkta Sık Görülen Üriner Sistem Hastalıkları

POLİKİSTİK BÖBREK HASTALIĞINDA PROGNOSTİK BELİRTEÇLER DR. CANER ÇAVDAR DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI A.D- NEFROLOJİ B.

Endometriozis. (Çikolata kisti)

İlaç ve Vaskülit. Propiltiourasil. PTU sonrası vaskülit. birkaç hafta yıllar sonrasında gelişebilir doza bağımlı değil ilaç kesildikten sonra düzelir.

DAMAR HASTALIKLARINDA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR

Prof. Dr. Ferit Çiçekçioğlu, Yrd. Doç. Ertan Demirdaş, Yrd. Doç. Dr. Kıvanç Atılgan

Bugün Neredeyiz? Dr. Yunus Erdem Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ünitesi

AKCİĞER KANSERİ TANISI KONULDUKTAN SONRA NE YAPILIR HASTA NASIL TAKİP VE İDARE EDİLİR

Multipl Endokrin Neoplaziler. Dr. Tuba T. Duman-2012

Malignite ve Transplantasyon. Doç. Dr. Halil Yazıcı İstanbul Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı

Kalp Kapak Hastalıkları

BÖBREKLERİ Mİ NASIL KORURUM? Dİ YALİ Z HASTASI OLMAKTAN NASIL KURTULURUM? Prof. Dr. Tekin AKPOLAT

RENAL ARTER DARLIĞI VE HİPERTANSİYON TEDAVİSİ Medikal tedavi daha iyi

24 Ekim 2014/Antalya 1

IX. BÖLÜM KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011

Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi, Biyoistatistik AD, Bursa. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kardiyoloji AD, Bursa

TRD KIŞ OKULU KURS 1, Gün 2. Sorular

VAKA SUNUMU. Dr. Neslihan Çiçek Deniz. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nefrolojisi Bölümü

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın

Vücutta dolaşan akkan sistemidir. Bağışıklığımızı sağlayan hücreler bu sistemle vücuda dağılır.

SPORCULARDA KARDİYAK SEBEPLİ ANİ ÖLÜMLER

SİNDİRİM SİSTEMİ HASTALIKLARI

Kan Kanserleri (Lösemiler)

Marjinal Canlı Donörlere Yaklaşım. Dr. Elif Arı Bakır Dr. Lütfi Kırdar Kartal EAH Nefroloji Kliniği

VAKA SUNUMU. Dr. Arif Alper KIRKPANTUR Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Nefroloji Ünitesi

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Renal Hücreli Karsinom ve Nefrolojik Yaklaşım

Gebelikte yeni gelişen Proteinüri ve Böbrek fonksiyon bozukluğu

Polikistik böbrek hastalığında, periton diyalizi bir tedavi seçeneği olabilir mi? 15 yıllık Tek Merkez Deneyimi

Topaloğlu R, ÖzaltınF, Gülhan B, Bodur İ, İnözü M, Beşbaş N

Ankilozan Spondilit BR.HLİ.065

FOKAL SEGMENTAL GLOMERÜLOSKLEROZ (FSGS) VAKA SUNUMU ÖZGE ÖZEROĞLU

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün;

Böbreğin Kalıtsal Hastalıkları. Prof. Dr. Aydın ECE Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi

Nörovasküler Cerrahi Öğretim Ve Eğitim Grubu Hasta Bilgilendirme Formu

29 yaşında erkek aktif şikayeti yok. sağ sürrenal lojda yaklaşık 3 cm lik solid kitlesel lezyon saptanması. üzerine hasta polikliniğimize başvurdu

Von Hippel-Lindau(VHL) Sendromu, VHL genindeki heterozigot mutasyonların sebep olduğu, otozomal dominant kalıtımlı bir ailesel kanser sendromudur. 3p2

Çok Kesitli Bilgisayarlı Tomografik Koroner Anjiyografi Sonrası Uzun Dönem Kalıcı Böbrek Hasarı Sıklığı ve Sağkalım ile İlişkisi

YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy

Akdeniz Anemisi; Cooley s Anemisi; Talasemi Majör; Talasemi Minör;

ÇOCUKLARDA İDRAR YOLU ENFEKSİYONLARI (TANI&GÖRÜNTÜLEME) DOÇ.DR. DENİZ DEMİRCİ ERCİYES ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÜROLOJİ ANABİLİM DALI

HEMATÜRİLİ HASTAYA YAKLAŞIM İNT. DR. AHMET KURTULUŞ AİBÜ TIP FAKÜLTESİ

HEREDİTER SFEROSİTOZ. Mayıs 14

Ektopik Gebelik. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK

Hipertansiyon ve Kronik Böbrek Hastalığı

HEMOLİTİK ÜREMİK SENDROM. İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Dr. Caner Alparslan Antalya

Pankreas Tümörü Ameliyatı Bilgilendirilmiş Onam Formu

Abdominal Aort Anevrizması. Dr.Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK

Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Olgularda Akut Böbrek Hasarı ve prifle Kriterlerinin Tanı ve Prognozdaki Önemi. Dr.

AKUT BATIN da ANALJEZİ. Dr Mustafa ÇALIK GOP Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi

81. Aşağıdaki antipsikotik ilaçlardan hangisinin ekstrapiramidal yan etkisi en azdır?

PERİTON DİYALİZİ HASTALARINDA AKIM ARACILI DİLATASYON VE ASİMETRİK DİMETİLARGİNİN MORTALİTEYİ BELİRLEMEZ

TÜMÖR MARKIRLARI. Dr. Ömer DİZDAR. Hacettepe Üniversitesi Kanser Enstitüsü, Prevantif Onkoloji Anabilim Dalı

Arter Kan Gazı Değerlendirmesi. Prof. Dr. Tevfik Ecder İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Nefroloji Bilim Dalı

Membranoproliferatif Glomerülonefriti Taklit Eden Trombotik Mikroanjiopatili Bir Olgu

Giriş. Yaşlılarda Karın Ağrısı. Genel Bilgiler. Genel Bilgiler. Değerlendirmeyi Etkileyen Faktörler Öykü. Değerlendirmeyi Etkileyen Faktörler Öykü

ZOR HASTA YAKLAŞIM GÜLDEN ÇELİK

Yaşam kalitesini olumsuz etkileyen, Önlenebilen veya geciktirilebilen bir hastalıktır.

Hisar Intercontinental Hospital

NADİR Mİ, YOKSA?! Doç. Dr.Hülya KAŞIKÇIOĞLU. Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi HAZİRAN 2010

İÇ HASTALIKLARI 1.GÜN

Baş ağrısı, başta ve bâzen de boyun veya sırtın üst kısmında gerçekleşen ağrılara verilen ortak isimdir. Yaygın ağrı şikâyetlerinden biridir ve hemen

Kronik Hipotansif Diyabetik Hemodiyaliz Hastalarında Midodrin Tedavisinin Etkinliği

Polikistik Böbrek Hastalığının Tedavisinde Yenilikler

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU

Prediyaliz Kronik Böbrek Hastalarında Kesitsel Bir Çalışma: Yaşam Kalitesi

Romatizmal Mitral Darlığında Fetuin-A Düzeyleri Ve Ekokardiyografi Bulguları İle İlişkisi

Pankreas Kisti Ameliyatı Bilgilendirilmiş Onam Formu

Gastrointestinal Sistem Hastalıkları. Dr. Nazan ÇALBAYRAM

BÖBREK NAKİLLİ ÇOCUKLARDA GEÇ DÖNEM AKUT REJEKSİYONUN GREFT SAĞKALIMI ÜZERİNE ETKİLERİ. Başkent Üniversitesi Çocuk Nefroloji Dr.

PRİMER HİPEROKSALÜRİ TİP 1 DE GENETİK TANI

Kriyopirin İlişkili Periyodik Sendrom (CAPS)

HODGKIN DIŞI LENFOMA

METASTATİK BEYİN TÜMÖRLERİ Hazırlayan: Türk Nöroşirürji Derneği Nöroonkoloji Eğitim ve Araştırma Grubu (TURNOG)

ÜRÜN BİLGİSİ. ETACİD, erişkinler, 12 yaş ve üzerindeki adolesanlarda mevsimsel alerjik rinitin profilaksisinde endikedir.

Birincil IgA Nefropatisinde C4d Varlığının ve Yoğunluğunun Böbrek Hasarlanma Derecesi ve Sağkalımı ile Birlikteliği

4. SINIF KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI (Grup 3)

GÖĞÜS AĞRISI ŞİKAYETİ İLE BAŞVURAN ÇOCUKLARIN KLİNİK İZLEMİ

TND Böbrek Sağlığı Otobüsü

Sık ventriküler ekstra vurulara yaklaşım


Transkript:

OTOZOMAL DOMİNANT POLİKİSTİK BÖBREK HASTALIĞI HALİLİBRAHİM ÖZTÜRK DÖNEM-6 2013-2014

VAKA-1 43 yaşında erkek hasta, sol böğür ağrısı ve kan basıncı yüksekliği nedeniyle başvurdu. Medikal öyküsünden 3 yıldır hipertansiyon nedeniyle dış merkezde takip edildiği öğrenildi.takip edildiği klinikten kendisine sadece tuz kısıtlaması önerildiğini Anti-hipertansif ilaç kullanmadığını belirtti. Kan basıncı takiplerinin sistolik 140-150 mm Hg ve diyastolik olarak da 90-100 mm Hg arasında olduğu öğrenildi.

VAKA-2 Elli sekiz yaşındaki erkek hasta, 6 saat önce ani başlayan karın ağrısı, bulantı, kusma, halsizlik, baş dönmesi şikayetleriyle acil servise başvurdu. Özgeçmişinde sol böbrek agenezisi tanımlayan hastaya, 12 yıldır ODPBH'na bağlı kronik böbrek yetmezliği nedeniyle hemodiyaliz uygulanmaktaydı.

En sık görülen kalıtsal böbrek hastalığı Ayrıca en sık kalıtsal hastalıklardan Orak hücreli anemiden 10 kat Kistik fibrozdan 15 kat Huntington hastalığından 20 kat daha sık

Sistemik bir hastalık Sadece erişkinlerde değil,intrauterin dönemde de kisteler görülebilmiş Bu yüzden artık otozomal dominant polikistik böbrek hastalığı deniyor..

Epidemiyoloji ve Genetik Özellikler 400-1000 canlı doğumda bir E=K Olguların yaklaşık %85'inde sorumlu gen 16. kromozomun kısa kolunda (16p13.3) yerleşmiştir. Bu gen PKD1 (polycystic kidney disease 1) geni olarak da anılmaktadır. Geri kalan hastalarda ise defekt 4. kromozomun uzun kolunda (4q13-23) olup bu gene PKD2 geni adı verilmiştir.

PKD1 geninin sentez ettiği proteine polikistin 1 adı verilmiştir. Polikistin 1, büyük bir plazma membranı proteinidir

Polikistin-1 Görevi tam olarak bilinmemekle birlikte, hücrehücre ve hücre-matriks iletişiminde rol aldığı düşünülmektedir İmmunohistokimyasal çalışmalarda, polikistin 1'in fetal dönemde yoğun bir şekilde böbrek tubulus epitel hücrelerinde yer aldığı gösterilmiştir. Zamanla miktarının giderek azalması, polikistin 1'in böbrek gelişiminde rolünün olabileceğini düşündürmektedir.

Bu protein, böbrek tubulus epiteli dışında, otozomal dominant polikistik böbrek hastalığında etkilenen yerler olan, safra kanallarında, pankreas kanallarında ve serebral damarlarda da gösterilmiştir. Bu hastalıkta, anormal yapıdaki polikistin 1, kist epitel hücrelerinde aşırı derecede sentez edilmektedir.

Polikistin-2 Olguların yaklaşık %10-15'inden sorumlu olan ve 15 eksondan oluşan PKD2 geninin sentez ettiği proteine ise polikistin 2 adı verilmiştir.

Polikistin 1 ve 2-Prognoz Anormal gen olarak PKD1'i taşıyan hastalarda, PKD2'yi taşıyanlara göre, hastalığın ortaya çıkış yaşı, hipertansiyonun görülmesi ve son dönem böbrek yetersizliğine erişme süresi daha erkendir. Yapılan bir çalışmada, PKD1 genini taşıyan hastalarda son dönem böbrek yetersizliğine erişme yaşı ortalaması 57 iken, PKD2 genini taşıyanlarda 69 olarak bulunmuştur.

Patoloji ve Patogenez Her iki böbrek normalden büyüktür ve değişik büyüklükte çok sayıda kistler Böbrekler büyümelerine rağmen, çoğu kez normal şekillerini korur. Bazen böbrekler tüm batını kaplayacak kadar büyüyebilir.

Yapılan araştırmalarda, tüm nefronların sadece %1-2'sinden kistlerin geliştiği anlaşılmıştır. Bütün hücrelerin patolojik geni taşımasına karşın, tubulusların çok az bir kısmından kistik gelişimin olması, patogenezde?ikinci vuruş hipotezi?nin geçerli olabileceğini düşündürmektedir.

Kist gelişimi intrauterin hayatta başlar. Kistlerin patogenezinde başlıca 3 faktör sorumlu tutulmaktadır: (1) Tubulus hücrelerinin hiperplazisi; (2) Tubulus hücrelerinden aşırı sekresyon; (3) Ekstraselüler matriks sentezinde ve metabolizmasında bozukluk.

Klinik Bulgular Yaş ilerledikçe semptomların görülme sıklığı artar En sık rastlanan başlangıç semptomları: Ağrı idrar yolu infeksiyonu bulguları makroskopik hematüri atakları veya tesadüfen saptanan hipertansiyondur

Mikroskopik veya makroskopik, ağrılı veya ağrısız hematüri sık görülen bir belirtidir. Hematüri atakları, böbrek boyutları büyümüş olan hastalarda daha sıktır.

Kist duvarının çatlaması hematüri ataklarından sorumlu tutulmuştur. Böbrek taşı da hematüri nedeni olabilir. Böbrek taşı sıklığında artış %20!(kalsiyum oksalat veya ürik asit taşları ) Kistlerin toplayıcı sisteme yaptığı bası sonucu gelişen idrar stazının taş insidansının artmasında önemli rolü olabilir.

Üriner sistem infeksiyonları sıktır. Üriner sisteme yönelik kateterizasyonlar önemli risk faktörüdür.

Hipertansiyon, otozomal dominant polikistik böbrek hastalığı olan çocukların %30'unda, erişkinlerin ise %60'ında böbrek yetersizliği gelişmeden ortaya çıkar. Böbrek yetersizliği gelişenlerin ise %80'inden fazlasında hipertansiyon görülür.

Fazla sayıda kist nedeniyle böbrek boyutları büyümüş olan hastalarda hipertansiyon ile daha sık karşılaşılır. Büyüyen kistlerin intrarenal damarlara bası yaparak iskemiye yol açması, bunun sonucunda da renin-anjiyotensinaldosteron sisteminin aktivitesinin artışı hipertansiyondan sorumlu tutulmaktadır.

En sık görülen ekstrarenal bulgusu %50'ye varan oranlarda saptanan karaciğer kistleridir. Karaciğer kistleri safra kanallarından kaynaklanır. Kadınlarda daha sıktır.

Karaciğer kistlerinin ileri derecede arttığı olgularda bile, parenkim yetersizliği ile karşılaşılmaz. Yaş ilerledikçe karaciğer kistlerinin sayısı ve büyüklüğü artar.

Karaciğer dışında, daha seyrek olarak, dalak ve pankreasta da kistler görülebilir. Ayrıca, akciğer kistleri, araknoid kistleri, testis ve vezikula seminalis kistleri bu hastalarda normal popülasyona göre daha sık olarak bildirilmiştir. İnguinal herni gelişimi de normal popülasyona göre daha sıktır.

Otozomal dominant polikistik böbrek hastalarında sık görülen ekstrarenal bulgulardan biri de kolon divertikülleridir. Divertiküller özellikle hemodiyaliz tedavisi gören polikistik böbrek hastalarında sıktır; perforasyon ve intraabdominal abse gelişimine neden olabilir.

Kalp kapak bozukluklarının polikistik böbrek hastalarında sık olduğu bilinmektedir. Mitral kapak prolapsusu ortalama %25 sıklıkla başta gelmektedir. Mitral, aort ve triküspit yetersizliği ve triküspit kapak prolapsusu normale göre daha sıktır. Sol ventrikül hipertrofisi sık karşılaşılan bir bulgudur.

İntrakranial anevrizmalar görülebilir. %5-10 intrakranial anevrizmalar gelişir. Bu insidans, genel popülasyona göre 5 kat daha sıktır. Bu hastalarda, anevrizmanın rüptür insidansı genel popülasyona göre daha fazladır ve daha erken yaştadır. ****Anevrizma rüptürü, hastalarda ilk bulgu olabilir.

İntrakranial anevrizmalar dışında, başka organlarda da anevrizma insidansının artmış olduğu düşünülmektedir.

Renal hücreli karsinom ile ilişkili olabileceğini düşünenler var

Tanı 1.Aile hikayesi(%60) 2.Klinik(%30 Hepatomegali eşlik edebilir,ht,kardiyak üfürüm) 3.Görüntüleme yöntemleriyle multipl kistler

Anemi ihtimali diğer KBY nedenlerine göre daha az..

İdrar tetkikinde nonspesifik bulgularla karşılaşılır. Hafif derecede proteinüri, hematüri ve/veya piyüri bulunabilir. Piyüri,steril piyüri

Yaş ilerledikçe basit kistlerin gelişme insidansı arttığından dolayı, çocuklarda veya çok genç yaşlarda saptanan kist veya kistler ile ileri yaşlarda saptanan kistlerin tanı değerleri farklıdır. Özellikle ileri yaştaki hastalarda multipl basit kistler, polikistik böbrek hastalığı ile karışabilir. Ravine tarafından tarif edilen ultrasonografi tanı kriterleri, dünyada birçok merkez tarafından kabul edilmektedir.

Ayırıcı tanı??? Otozomal dominant? Resesif? Otozomal dominant polikistik böbrek hastalığını bazen otozomal resesif polikistik böbrek hastalığından ayırmak gerekebilir.

Ayırıcı Tanı Tüberoz skleroz kompleksi Von Hippel-Lindau hastalığı

Ailedeki asemptomatik çocuklar Bu asemptomatik olgularda, yıllık kan basıncı kontrolu ve idrar tetkiki önerilir. Hipertansiyon tedavi edilmelidir. 30 yaşına kadar USG normal ise bu zamandan sonra ODPKBH gelişme riski yüzde 5 dir.

Hastalığın Seyri ve Tedavi Hastaların çoğunda uzun yıllar içinde glomerüler filtrasyon hızında progresif bir azalma gözlenir. Son dönem böbrek yetersizliği gelişimi 40 yaşının altında nadiren görülür. Elli yaşına kadar hastaların yaklaşık %25'inde, 60 yaşına kadar ise % 50'sinde son dönem böbrek yetersizliği tablosu görülür.

Kadınlarda son dönem böbrek yetersizliğine gidişin, erkeklere göre daha yavaş olduğunu göstermiştir

Belirtileri nedeniyle erken yaşta tanı konulan hastalar, makroskopik hematüri atakları sık olanlar, fazla sayıda üriner infeksiyon hikayesi olan erkek hastalar ve 3-4 defadan daha fazla sayıda gebe kalan hipertansif kadın hastalarda son dönem böbrek yetersizliğine gidişin daha hızlı olduğu gözlenmiştir.

Hipertansiyon olan hastalarda serum kreatinin düzeyinin 1.5 mg/dl'yi aşması ortalama 47 yaşında görülürken, normotansif hastalarda bu yaş ortalama 66'dır.

Kronik ağrıların tedavisinde ilk seçilecek analjezik asetaminofen olmalıdır. Cerrahi olarak kistlerin çıkarılması

Hematürinin kontrol altına alınması için fizik aktivitenin azaltılması ve yatak istirahati çoğu kez yeterlidir. Böbrek taşları, kistlerin infeksiyonu veya nadiren malign tümörlere bağlı da hematüri olabilir. Şüpheli durumlarda hematürinin nedeni araştırılmalıdır.

Üriner infeksiyon riskinin yüksek olması nedeniyle, kesin indikasyon olmadıkça, üriner sistem kateterizasyonundan kaçınılmalıdır. Trimetoprim-sulfamethoksazol Klindamisin Kloramfenikol Siprofloksazin ve eritromisin gibi lipofilik ajanlar

Tüm hastaların intrakranial anevrizma açısından araştırılması gerekmez. Ailesinde anevrizma anamnezi olan veya daha önce anevrizma rüptürü olan hastalarda bilgisayarlı tomografi veya magnetik rezonans anjiyografi ile anevrizma taraması yapılmalı, pozitif sonuçlarla karşılaşınca arteriyografiye başvurulmalıdır.

Son dönem böbrek yetersizliği gelişen hastalarda, kronik düzenli hemodiyaliz veya kronik periton diyalizi?? tedavileri uygulanır. Kistler nedeniyle böbrekleri ve karaciğeri çok büyük olan hastalarda periton diyalizi sıkıntılı olabilir.

Diyaliz tedavileri dışında transplantasyon da başarı ile uygulanmaktadır.

TEŞEKKÜRLER..