Meslek Liselerinde Çalışan Öğretmenlerin Tükenmişlik Düzeyleri (Tokat İli nde Bir Araştırma ) Fatih Karcıoğlu 1, Bekir Korkat 2 Özet Tükenmişlik sendromu insanda ortaya çıkan fiziksel ve duygusal bitkinlik, duyarsızlaşma, kişisel başarının azalması, uzun süren yorgunluk, umutsuzluk duyguları şeklinde tanımlanmaktadır. Aynı zamanda hayata, yapılan işe ve diğer insanlara karşı gösterdiği olumsuz tutumları kapsamaktadır. Bu araştırmanın amacı öğretmenlerdeki tükenmişlik düzeyini ölçmektir. Yapılan anket çalışmasında, meslek lisesi öğretmenlerinin tükenmişlik düzeyleri ve demografik değişkenlere göre farlılıkları belirlenmeye çalışılmıştır. Araştırma verileri Tokat taki meslek liselerinde çalışan 172 öğretmenden Maslach Tükenmişlik Ölçeği kullanılarak elde edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Tükenmişlik, Öğretmenler, Maslach Tükenmişlik Ölçeği Burnout Level of Teachers That Have Been Working In Vocational High Schools In Tokat Abstract Burnout is defined by physical and emotional exhaustion, depersonalization, reduction of personal accomplishment, long lasting tiredness, feelings of hopelessness. Also it include of negative attitudes towards to life, other persons and occupation. The purpose of this study is to measure the levels of burnout among teachers. In the survey, the burnout levels of teachers, the differences of burnout levels as to demografic variables are determined. Data of research were obtained by using Maslach Burnout Inventory (MBI) from 172 teachers that have been working in vocational high schools in Tokat. Key Words: Burnout, Teachers, Maslach Burnout Inventory I- GİRİŞ Freudenberger in 1974 te yaptığı tanımlamaya göre tükenmişlik başarısızlık, yıpranma, gücün ve enerjinin azalması, bireyin iç kaynaklarında tükenmedir (Burke, Richardsen, 2001:329) Jackson ve Maslach ın (1981) yaygın olarak kullanılan tanımlamasına göre tükenmişlik işi gereği yoğun duygusal taleplere maruz kalan ve sürekli diğer insanlarla yüz yüze çalışmak durumunda olan kişilerde görülen fiziksel bitkinlik, uzun süreli yorgunluk, çaresizlik ve umutsuzluk duygularının, yapılan 1 Doç. Dr. Atatürk Üniversitesi, İİBF, İşletme Bölümü (Yönetim ve Organizasyon), Erzurum. 2 Atatürk Üniversitesi, İİBF, İşletme Bölümü (Yönetim ve Organizasyon) Doktora Programı, Erzurum. 118
işe, hayata ve diğer insanlara karşı olumsuz tutumlarla yansıması ile oluşan üç boyutlu bir sendromdur (Maslach ve Jackson, 1981). İnsanlara doğrudan hizmet verilen mesleklerde tükenmişliğin daha yoğun olduğu görülmüştür. İnsanlara karşı olan sorumluluğun diğer mesleklere oranla daha fazla olması çalışanların tükenmişliğe daha çok maruz kalmasına neden olmaktadır. (Polatçı, Ardıç ve Tınaz, 2007). Pines ve Aronson a göre tükenmişlik, bir şevk, enerji, idealizm, perspektif ve amaç kaybıdır ve sürekli strese, umutsuzluğa, çaresizliğe ve kapana kısılmışlık duygularına neden olan fiziksel, duygusal ve zihinsel bir tükenme durumudur (Pines ve Aronson, 1988, akt. Çapri, 2006). Tükenmişlik en yalın haliyle ruhsal ve fiziksel açıdan enerjinin tükenişi şeklinde tanımlanabilir (Sürgevil, Budak,2006). Freudenberger ve Richelson a göre (1980) tükenmişlik, bireylerin kendilerine kararlı bir şekilde karizmatik, dinamik, tükenmez ve süper-becerikli kişiler olarak inandıklarında gelişmektedir (Schafueli, Enzmann,1998) Tükenmişliğin sebebi kişisel ya da iş yeri kaynaklı olabilir. Yaş, medeni durum, çocuk sayısı, işe bağlılık, kişisel beklentiler, güdülenme, iş doyumu, gibi pek çok etken bireysel nedenler olarak gösterilebilir (Polat ve ark., 2009) Stres ile tükenmişlik arasında önemli bir ilişki bulunmaktadır. Stresli bireyde bir dengesizlik durumu söz konusudur. İlerlemiş safhada kişinin fiziksel ve zihinsel sağlığında kayıplara yol açar ve birey için gelişen olaylar kontrol dışıdır. Sonunda tükenmişlik sendromu vardır (Kayabaşı, 2008). Tükenmişlikle ilgili olan bir diğer değişkende bireylerin kişilik özellikleridir. Aynı iş çevresinde bulunan bazı insanlar yaptıkları işten doyum alırlarken, diğerlerinin aynı doyumu yaşamamalarının bir nedeni olarak kişilik öne sürülmektedir.(akçamete, Kaner ve Sucuoğlu, 2001:10-14) Schutte vd., tükenmişliğin hemşireler, öğretmenler, avukatlar, gardiyanlar gibi hizmet verdiği insanlarla sürekli ve yoğun bir etkileşim içinde olan profesyonellerde özellikle geliştiğini belirtmektedir (Köse, Gülova, 2006) Zaman içerisinde yoğunlaşan rekabet koşulları ve gelişen teknolojinin çalışma şartları üzerindeki olumsuz etkisi ile tükenmişlik sendromu günümüz iş dünyası için önemli bir sorun haline gelmiştir (Ardıç, Polatçı, 2009). Genel olarak çalışma stresinin bir biçimi olarak tanımlanan tükenmişlik, işi insanlarla olan kişiler arasında ortaya çıkan duygusal tükenme, duyarsızlaşma ve kişisel başarının azalması sendromudur (Maslach ve Jackson, 1985). Stres; iş yerinde veya çevrede yer alan, sağlığa zararlı olaylar ve durumlardan oluşan belirtileri kapsar ve organizma üzerinde kalp ve sindirim sistemi sorunları, uyku problemleri, ağrılar gibi değişik fiziksel belirtilerle kendisini gösterir. Bu belirtiler bertaraf edilemezse sorunlar daha da ağırlaşır ve bireyde bitkinlik aşaması başlar ki bu durumda baş ağrıları, ülser, tansiyon gibi 119
dönüşü olmayan bir takım organik bozukluklarla karşılaşılabilir (Şimşek, Akgemci, Çelik,2001:215-216). Stresin çevresel, örgütsel, bireysel faktörler sonucunda yaşanmasıyla birlikte birey üzerinde değişik etkiler meydana gelir. Bunlar fizyolojik (baş ağrıları, tansiyon ve kalp hastalıkları gibi), psikolojik (kaygı, depresyon, iş memnuniyetsizliği gibi), davranışsal semptomlar ( verimsizlik, işe devamsızlık, iş kapasitesinde azalma gibi) olarak görülür (Robbins, 1998:655). Stresli ortamdaki bireylerin en çok karşılaştıkları belirti uykusuzluk ve uyku düzensizliğidir. Stres kaynaklı uyku bozuklukları kaygı düzeyinin yükselmesine ve bundan dolayı sinir sisteminin bozulmasına neden olur (Şimşek, 2001:299). Stres öğretmenler arasında önemli sorunlardan biridir. Dolayısıyla öğretmenlerde tükenmişlik, yaygın görülen ve sadece öğretmenlerde değil ülkenin eğitim sisteminde de sorunlara yol açan bir durumdur (Kırılmaz, Çelen, Sarp, 2003). Tükenmişlikle ilgili günümüzde en yaygın kabul gören tanım, Maslach Tükenmişlik ölçeğini geliştiren Christina Maslach a aittir. Maslach ve Jackson tükenmişliği bir psikolojik sendrom olarak tanımlamaktadır. Bu sendrom duygusal tükenme (yıpranma, enerji kaybı, tükenme, güçsüzlük ve yorgunluk), duyarsızlaşma (hizmet verilenlere karşı olumsuz veya uygun olmayan tutumlar, idealizmin kaybolması ve huzursuzluk) ve kişisel başarının azalması (iş veriminde düşüş ve kapasitenin azalması, düşük moral, işi bırakma ve işini başarmadaki yetersizlik) şeklinde üç boyutlu olarak ifade edilmektedir (Maslach,1999:215). Maslach ın tükenmişlik modeli aşağıdaki gibi gösterilebilir: + Duygusal tükenme + Duyarsızlaşma Kişisel başarı (Ardıç, Polatçı 2009). Cherniss (1980) tükenmişliğin üç aşamalı olduğunu belirtmiştir: Birinci aşamada iş taleplerini karşılamaya çalışan bireyin iç kaynaklarında bir dengesizliğin ortaya çıkması (stres), daha sonra bu dengesizliğe endişe, gerilim, yorgunluk ve bitkinlik gibi duyguların kısa vadeli olarak eklenmesi (gerilim) ve son aşaması ise tutum ve davranışlarda bir değişimin görülmesidir (Burke, Richardsen, 2001:329). Cordes ve Dougherty (1993) bu kavramı şu şekilde özetlemiştir: (a) başarısız olma, yıpranma, bitkinlik, (b) yaratıcılığın kaybı, (c) işe bağlılığın kaybolması, (d) hizmet verilenlerden, iş arkadaşlarından, işinden ve kurumundan soğuma, (e) kronik strese karşı verilen bir tepki, (f) rahatsız edici fiziksel ve duygusal belirtilerle ilişkili olarak, kişinin kendisine ve hizmet verdiklerine karşı uygun olmayan davranışların sergilenmesi sendromudur (Cooper, Dewe, O Driscoll, 2001:81-85). Storlie ye (1979) göre tükenmişlik; bireyin ters giden bir şeylerin varlığını fark etmesi ve buna inanmayı reddetmesi durumunda gelişir. Yaşanan 120
tükenme ile normal günlük olaylar karşısında sürekli bir ümitsizlik ve karamsarlık oluşmaya, enerji tükenmeye başlar. (Çam, 1992). Suran ve Sheridan (1985) ise tükenmişliği; kişisel idealler ve istekler ile çalışma koşullarındaki bozulmanın etkileşimi olarak tanımlamaktadır. En yalın haliyle tükenmişlik, insan ruhunun çöküşüdür. Diğer yandan tükenmişlik; yavaş ve sürekli olarak gelişen, insanı kurtuluşu zor bir girdabın içine sürükleyen bir hastalıktır (Maslach ve Leiter, 1997, akt. Polatçı, 2007). Tükenmişlik stres, mesleki tatminsizlik, devamsızlık, düşük mesleki istekler ve mesleğini bırakma gibi konuları kapsamaktadır ve sürekli stres yaşamanın sonunda ortaya çıkmaktadır.(lens, Jesus, 1999:192-193.). Tükenmişlik yaşayan kişi, yaşamın anlamını yitirdiğini ve tüm isteklerinin kaybolduğunu düşünür. Daha önceki anlamlı uğraşlar, artık sıkıcı gelmekte ve hiçbir ödül vaadetmemektedir. Bu bireyler garip, eleştirici, kızgın, katı, önerilere kapalı ve itici davranışlar içindedirler. Tükenmiş bireyler, bağlandığı bir yaşam tarzı ya da ilişkiden beklediklerini elde edememesine bağlı olarak yorgunluk ve hayal kırıklığı içerisindedirler (Freudenberger ve Richelson, 1981). Bireylerin yaşadığı duygusal, fiziksel ve psikolojik tükenme, zamanla heyecanlarını kaybettirir. Bu durum kişisel başarılarının düşmesine, etrafındakilere karşı duyarsızlaşmalarına neden olur (Maslach ve Jackson, 1981). Calamidos tükenmişliğin fiziksel tükenmişlik, entelektüel-zihinsel tükenmişlik, sosyal tükenmişlik, duygusal tükenmişlik ve ruhsal tükenmişlik olmak üzere beş aşamadan oluştuğunu belirtmektedir. Bu beş aşama otuza yakın belirti içermektedir. Bunlar arasında; cinsel yetersizlik, diş gıcırdatma, terleme, kazalara yatkın olma, iş hakkında yoğun endişe, kötü niyet taşıyan espriler yapma, alkolizm, kararsızlık, duyarsızlaşma, şüphecilik, işe devamsızlık ve depresyon gibi belirtiler bulunmaktadır (Dworkin, 1986:25 akt. Polatçı, 2007). Edelwich ve Brodsky (1980) tükenmişliğin bir süreç olarak geliştiğini belirtmekte ve bu süreci aşağıdaki gibi dört aşamalı olarak formüle etmektedir: 1- Coşku (Enthusiasm). Başlangıçta çalışanlar enerjiyle doludur, yoğun çalışır ve iş onlar için her şeydir. Bu aşama coşkulu idealizm, yüksek umutlar ve gerçekçi olmayan beklentilerle tanımlanır. 2- Durgunluk (Stagnation). Yüksek ilk beklentiler belirgin şekilde azalır. Örneğin bir öğretmenin derste öğrenci ilgisini 15 dakikaya kadar düşürmesi gibi. Coşku aşamasındaki hizmet verilenlerle aşırı özdeşim kurmak yerine bireysel ihtiyaçlar ön plana çıkmaktadır. Ücret, çalışma saati gibi konularda diğer önemli sorunlar olarak görülür. 3- Engellenme (Frustration). Bu durum güçsüzlüğün artmasından dolayı gelişir. Ne ilk aşamadaki beklentiler gerçekleşir ne de durgunluk aşamasındaki kişisel ihtiyaçlar tatmin edilir. Bu noktada, düşük ücret, kurumsal desteğin 121
eksikliği ve kötü yönetim politikaları gibi dış unsurlar kritik olarak olumsuz rol oynarlar. 4- İlgisizleşme (Apathy). Çalışanlar işten zihinsel olarak olduğu kadar fiziksel olarakta işten kendilerini çekerler. Psikolojik olarak duygusal kopma, yılgınlık ve duygusuzlaşma olduğu için işe devamsızlık ve işyerindeki diğer çalışanlarla ilişkilerde kopmalar gözlenir (Schaufeli, Enzmann, 1998:103). Tükenmişliğin duygusal belirtileri: Motivasyon eksikliği, kişisel güvende azalma, değersizlik hissi, aşırı şüphecilik, kaygı, huzursuzluk, kendini soyutlanmış hissetme, çabuk öfkelenme, tatminsizlik, konsantrasyon bozuklukları, çaresizlik, zihin karışıklığı ve düzensizlik, bilişsel becerilerde güçlükler yaşama. Davranışsal belirtiler: Ani tepkisellik, eleştiriye aşırı duyarlılık, sinirlilik, sabırsızlık, katı kurallılık, alınganlık, iş dışı ilgiler, sürekli savunma ve suçlama hali, inkâr etme, çevreyle ilişkilerin bozulması. Bedensel belirtiler: Kronik yorgunluk, enerji kaybı, uyku bozuklukları, nefes darlığı, mide sorunları (Sweeney ve Summers, 2002:227; Koyuncu,2005; Kaçmaz,2005:30; Lambie,2007:83, akt. Arı, Bal:2008:142). II- ARAŞTIRMANIN YÖNTEMİ 2.1 Araştırmanın amacı Öğretmenlik gibi doğrudan insana hizmet verilen mesleklerde tükenmişliğin yoğun olarak yaşandığı görülmektedir. Araştırmanın temel amacı meslek liselerinde çalışan öğretmenlerin sosyo-demografik özelliklerine göre tükenmişliği duygusal tükenme (DT), duyarsızlaşma (D) ve kişisel başarı (KB) alt boyutlarında ne kadar yaşadıkları belirlenmeye çalışılmıştır. Araştırmanın teorik modeli Şekil 2.1 de gösterilmiştir. SOSYO-DEMOGRAFİK ÖZELLİKLER (Cinsiyet, yaş, medeni durum, kıdem, branş, çocuk sayısı, eğitim durumu vb.) _ TÜKENMİŞLİK _ Duygusal Tükenme (DT) Duyarsızlaşma (D) Kişisel Başarı (KB) Şekil 2.1. Araştırmanın teorik modeli 2.2- Hipotezler Hipotez 1: Meslek lisesi öğretmenlerinin tükenmişlik algı düzeyleri demografik özelliklerine göre farklılık gösterir. Hipotez 2: Meslek liselerinde öğretmenlik yapanlar tükenmişlik duyguları yaşarlar. a. Bayan öğretmenler erkek öğretmenlere göre daha fazla tükenmişlik yaşar. b. Meslek lisesinde çalışmak istemeyenler daha fazla tükenmişlik yaşar. 122
c. Çalışma şartlarını beğenmeyenler daha fazla tükenmişlik yaşar. ç. Öğretmenliği istemeyerek yapanlar daha fazla tükenmişlik yaşar. d. Genç öğretmenler diğerlerine göre daha fazla tükenmişlik yaşar. e. Bekar öğretmenler evli öğretmenlere göre daha fazla tükenmişlik yaşar. f. Çocuğu olmayan öğretmenler olanlara göre daha fazla tükenmişlik yaşar. g. Yüksek okul mezunu öğretmenler daha fazla tükenmişlik yaşar. ğ. Meslek dersi öğretmeni olmayanlar daha fazla tükenmişlik yaşar. h. Kıdemi daha az olanlar daha fazla tükenmişlik yaşar. ı. Haftalık ders yükü çok olanlar daha fazla tükenmişlik yaşar. i. Aylık geliri daha düşük olanlar diğerlerine göre daha fazla tükenmişlik yaşar. 2.3-Evren ve örneklem Tokat il merkezinde bulunan 5 meslek lisesi araştırma kapsamına alınmış bir tanesi yeni açıldığı için dikkate alınmamıştır. Bu okullardaki öğretmen sayısı 263 olarak tespit edilmiştir. Buralardaki öğretmenlerin tamamına anket ulaştırılmaya çalışılmış fakat doldurmak istememe ve değişik nedenlerle ulaşılamamadan dolayı 172 öğretmene anket uygulanmıştır. Anketi uygulayabilmek için Tokat Valiliği nden gerekli izin alınmıştır. 2.4-Veri toplama araçları Öğretmenlerin tükenmişlik düzeylerini ve bunun değişkenlerini belirlemek maksadıyla Ergin in (1992) Türkçeye uyarladığı Maslach Tükenmişlik Ölçeği ve 12 sorudan oluşan sosyo-demografik kişisel bilgi formu birlikte kullanılmıştır. Anket 5 li Likert tipi ölçek şeklindedir. Maslach Tükenmişlik Ölçeği nin Türkçeye uyarlaması ve güvenilirlik testleri Ergin(1992) tarafından yapılmış ve pek çok araştırmada kullanılmıştır. Tükenmişliği üç boyutlu olarak ölçen bu çalışma 22 ifadeden oluşmaktadır. Duygusal tükenme boyutunda 9 madde (1,2,3,6,8,13,14,16,20), duyarsızlaşma boyutunda 5 madde (5,10,11,15,22), kişisel başarı boyutunda ise 8 madde (4,7,9,12,17,18,19,21) yer almaktadır. Ölçek 1-Hiçbir zaman, 2- Çok nadir, 3- Bazen, 4- Çoğu zaman, 5- Her zaman olarak puanlanmıştır. Tükenmişlik tek bir puanla değil, her bir alt ölçekten alınan üç ayrı puanla değerlendirilir. Sonuç olarak her grup için üç ayrı puan elde edilir. Değerlendirme sonucunda duygusal tükenme ve duyarsızlaşma boyutlarının puanı ne kadar yüksekse tükenmişlik o oranda yüksektir. Kişisel başarı puanının düşüklüğü tükenmişliğin yüksek olduğu anlamına gelir. Verilerin analizi için SPSS 11.5 programı kullanılmıştır. Sosyodemografik faktörlerle tükenmişlik arasındaki ilişkiyi bulmak için t-testi (independent samples t-test ), tek yönlü varyans analizi (one way anova), Levene testi, Scheffe çoklu karşılaştırma testi kullanılmıştır. Sonuçlar 0.05 anlamlılık düzeyinde değerlendirilmiştir. 123
Tablo 2.1. Tükenmişlik Alt Boyutlarının Cronbach Alpha Katsayıları Madde Sayısı Cronbach Alpha Katsayısı Duygusal Tükenme 9 0,81 Duyarsızlaşma 5 0,67 Kişisel Başarı 8 0,75 Ele aldığımız örneklemin tükenmişlik alt boyutlarına göre yapılan analizinde Cronbach Alpha katsayısı Tablo 2.1 de gösterilmiştir. Çıkan sonuçlar kabul edilebilir düzeydedir ve literatüre uygundur. III- ANALİZ VE BULGULAR Tablo 3.1. Ankete katılan öğretmenlerinin sosyo-demografik özellikleri 124
Tablo 3.2 de görülmekte olan ölçekten elde edilmiş puanlar Tablo 3.3 e göre yorumlanmıştır. Tükenmişliğin alt boyut puanlarının karşılık geldiği bölümler Tablo 3.3 te altı çizili olarak belirtilmiştir. Buna göre ankete katılan öğretmenlerin normal düzeyde duygusal tükenme ve duyarsızlaşma yaşadıkları anlaşılmaktadır. Kişisel başarı puanının düşük olması öğretmenlerin bu boyutta yüksek düzeyde tükenmişlik yaşadığını göstermektedir. Tablo 3.3. Tükenmişlik düzeyi puanlarını yorumlama tablosu Yanıt kategorisi Duygusal Tükenme (DT) Duyarsızlaşma (D) Kişisel Başarı (KB) Yüksek 27 veya üzeri 13 veya üzeri 0 31 Orta 17 26 7 12 32 38 Düşük 0 16 0 6 39 veya üzeri Kaynak: Polatçı,2007:120; Croom, 2003 Tablo 3.4. Cinsiyete göre tükenmişlik puanı ortalamaları Cinsiyet N Ort. Std. S. Duygusal Tükenme (DT) Erkek Kadın 109 63 2.30 2.14.55.57 Duyarsızlaşma (D) Erkek Kadın 109 63 1.79 1.61.57.58 Kişisel Başarı (KB) Erkek Kadın 109 63 2.52 2.42.49.48 Erkek ve kadın öğretmenler arasındaki tükenmişliğin tespiti için yapılan analizde Tablo 3.4 te görülen ortalama değerleri elde edilmiştir. Erkekler kadınlara göre daha fazla duygusal tükenme ve duyarsızlaşma yaşarken kişisel başarı boyutunda kadınlar daha fazla tükenmişlik yaşamaktadır. T testine göre 0,05 anlamlılık düzeyinde cinsiyete göre istatistiksel olarak anlamlı bir fark olmadığı görülmüş, bu nedenle tablo yansıtılmamıştır. Tablo 3.5. Okulunu meslek lisesinden başka bir okulla değiştirme isteğine göre tükenmişlik puanı ortalamaları Okulunu değiştirme isteği N Ort. Std. S. Duygusal Tükenme (DT) Evet Hayır 57 115 2.45 2.13 0.65 0.48 Tablo 3.5. Okulunu meslek lisesinden başka bir okulla değiştirme isteğine göre tükenmişlik puanı ortalamaları (Devamı) Duyarsızlaşma (D) Evet Hayır 57 115 1.89 1.64 0.67 0.51 Kişisel Başarı (KB) Evet Hayır 57 115 2.51 2.47 0.45 0.51 Meslek lisesinden ayrılmak isteyenlerin tükenmişlik puanı ortalamaları Tablo 3.5 te görülmektedir. Puan ortalamalarına göre gruplar arasında 125
farklılaşmalar vardır. Gruplar arasındaki farklılaşmanın yönü için yapılan t-testi Tablo 3.6 da görülmektedir. Tablo 3.6. Okulunu meslek lisesinden başka bir okulla değiştirme isteğine göre tükenmişlik durumu t testi puanları Levene Testi T testi F Sig. t df Sig.(2- tailed) Ort. Fark Std. Hata Farkı DT 5.133.025 3.616 3.266 170 86.938.000.002.3214.3214.08888.09840 D 5.185.024 2.606 2.388 170 89.907.010.019.2425.2425.09308.10155 KB.437.509.544.566 170 124.446.587.572.0436.0436.08022.07706 Tablo 3.6 da görülen puanlara göre duygusal Tükenme (DT) alt boyutunda levene testinden elde edilen sig.=0.025 <0.05 olduğundan t testinde Sig.(2-tailed)=0.002 değerine göre t=3.266 olarak hesaplanmıştır. Buna göre okul değiştirmek isteyenlerin (t=3.616) okulunu değiştirmek istemeyenlere göre daha fazla duygusal tükenme yaşadığı görülmektedir. Bu beklenen bir durumdur. Hipotezimiz doğrulanmıştır. Duyarsızlaşma ve kişisel başarı alt boyutlarında 0.05 anlamlılık düzeyine göre gruplar arasında anlamlı bir fark görülmemiştir. Tablo 3.7. Çalışma şartlarından memnuniyete göre puanı ortalamaları Çalışma şartlarından memnuniyet N Ort. Std. S. Duygusal Tükenme (DT) Evet Hayır 116 56 2.14 2.45.52.59 Duyarsızlaşma (D) Evet Hayır 116 56 1.66 1.86.53.65 Kişisel Başarı (KB) Evet Hayır 116 56 2.46 2.53.51.45 Tablo 3.7 de çalışma şartları memnuniyetine göre tükenmişlik puanı ortalamaları görülmektedir. Gruplar arasında faklılaşma vardır. Bu puanların gruplar arasındaki farklılaşmasını görmek için yapılan t-testi sonuçları tablo 3.8 de gösterilmiştir. Tablo 3.8. Çalışma şartları memnuniyetine göre tükenmişlik t testi puanları Levene T testi Testi F Sig. t df Sig.(2- tailed) DT.102.749-3.456-3.303 170 97.118.001.001 Ort. Fark -.3095 -.3095 Std. Hata Farkı.08956.09373 126
D 1.366.244-2.131-1.989 170 91.933.035.050 -.2005 -.2005.09410.10078 KB.078.781 -.825 -.858 170 120.595.410.392 -.0664 -.0664.08050.07738 Tablo 3.8 de görülen değerlere göre duygusal Tükenme (DT) için sig.=0.749>0.05 ve Sig(2-tailed)=0.001 < 0.05 olması nedeniyle çalışma şartları memnuniyeti açısından gruplar arasında anlamlı fark vardır. t= -3.456 sonucuna göre çalışma şartlarından memnun olanmayanların daha fazla duygusal tükenme yaşadığı görülmekte ve hipotezimiz doğrulanmaktadır. Duyarsızlaşma (D) alt boyutunda sig.=0.244>0.05 ve sig.(2- tailed)=0.035 olarak hesaplanmış ve bu sonuca göre t=-2.131 değerinin elde edilmesi çalışma şartlarından memnun olmayanların memnun olanlara göre daha fazla duyarsızlaşma yaşadığını göstermekte ve hipotezimiz doğrulanmaktadır. Kişisel Başarı (KB) alt boyutunda 0.05 anlamlılık düzeyine göre anlamlı bir fark görülmemekte gruplar çalışma şartlarına göre eşit şekilde tükenmişlik yaşamaktadır. Tablo 3.9. Öğretmenliği yeniden seçme isteğine göre tükenmişlik puanı ortalamaları Öğretmenliği yeniden seçme isteği N Ort. Std. S. Duygusal Tükenme (DT) Evet Hayır 117 55 2.10 2.54.49.60 Duyarsızlaşma (D) Evet Hayır 117 55 1.66 1.87.54.63 Kişisel Başarı (KB) Evet Hayır 117 55 2.44 2.57.48.49 Tablo 3.9 öğretmenliği yeniden seçebileceklere göre tükenmişlik puanı ortalamalarını göstermektedir. Gruplar arasında var olan farklılaşmasının yönü için yapılan t-testi sonuçları Tablo 3.10 da görülmektedir. Tablo 3.10. Öğretmenliği yeniden seçme isteğine göre tükenmişlik t testi puanları Levene Testi T testi F Sig. t df Sig.(2- tailed) Ort. Fark Std. Hata Farkı DT 1.081.300-5.168.4.801 170 88.866.000.000 -.4473 -.4473.08654.09317 D 1.884.172-2.237-2.122 170 93.180.027.037 -.2112 -.2112.09442.09954 KB.035.852-1.624-1.612 170 103.891.106.110 -.1306 -.1306.08042.08101 Tablo 3.10 daki puanlara bağlı olarak mesleğini yeniden seçebileceklere göre yapılan değerlendirmede Duygusal Tükenme (DT) alt 127
boyutunda Levene testinden elde edilen Sig.=0.300>0,05 ve Sig(2- tailed)=0.000<0.05 olması nedeniyle bulunan t= -5.168 sonucu; mesleğini yeniden öğretmen olarak seçebileceklerin diğerlerine göre (t= 4.801) daha az duygusal tükenme yaşadığını göstermektedir. Hipotezimiz doğrulanmıştır. Duyarsızlaşma (D) alt boyutunda Sig.=0.172>0.05 ve Sig.(2- tailed)=0.027<0.05 sonucuna göre t= -2.237 olması öğretmenliği yeniden seçmek isteyenlerin, seçmek istemeyenlere göre (t=-2.122) daha az duyarsızlaşma yaşadığını gösterir. Hipotezimiz doğrulanmıştır. Kişisel Başarı (KB) alt boyutunda gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark olmadığı görülmekte tükenmişlik eşit oranda yaşanmaktadır. Tablo 3.11. Yaş gruplarına göre ANOVA testi tükenmişlik puanı ortalamaları YAŞ DT D KB 20 30 Ort. 2.2636 1.7545 2.5932 Std. S..67791.43175.32517 31 40 Ort. 2.2136 1.7795 2.4957 Std. S..54881.64186.46106 41 50 Ort. 2.2843 1.5725 2.3994 Std. S..54493.47163.56022 51 ve üzeri Ort. 2.2455 2.0000 2.6055 Std. S..65171.72111.67553 Tablo 3.11. deki yaşa göre tükenmişlik puanı ortalamalarına göre 41 50 yaş grubu en fazla duygusal tükenme (DT) ve kişisel başarıda (KB) tükenmişliği yaşarken, duyarsızlaşmayı (D) en çok 51 yaş ve üzeri olanlar hissetmektedir. Tablo 3.12. Yaş gruplarına göre tükenmişlik Anova testi puanları F Anlamlılık DT.176.913 D 2.292.080 KB 1.094.353 Tablo 3.12 de görülen Anova testinde 0.05 anlamlılık düzeyine göre anlamlı bir farklılaşma görülmemektedir. Ortalamalara göre farklılaşma görülsede varsyans analizine göre hipotezimiz reddedilmiştir. Tablo 3.13. Medeni duruma göre gruplar arasındaki tükenmişlik puanı ortalamaları MEDENİ DURUM DT D KB Bekar Ort. 2.3056 1.9444 2.5650 Std. S..51845.62800.44597 Evli Ort. 2.2421 1.7053 2.4838 Std. S..57538.57771.50036 128
Boşanmış veya eşini Ort. 1.7500 1.6000 2.0000 kaybetmiş Std. S..07071.56569.00000 Tablo 3.13 incelendiğinde en çok bekar olanların duygusal tükenmeyi (DT) ve duyarsızlaşmayı (D) yaşadığı görülmektedir. Bu sonuç yapılan diğer araştırmalarla da ortaya konulmaktadır. Kişisel başarının (KB) boşanmış ve ya eşini kaybetmişlerde daha düşük olduğu görülmektedir. Tablo 3.14. Medeni duruma göre tükenmişlik varyans analizi puanları F Anlamlılık DT.862.424 D 1.405.248 KB 1.201.303 Gruplar arası farklılaşmanın yönünü tayin etmek için yapılan Anova testinde Tablo 3.14 te anlamlılık<0.05 düzeyine göre gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılaşma görülmemektedir. Bu sonuçlara göre hipotezimiz reddedilmiştir. Tablo 3.15. Öğretmenlerin çocuk sayısına göre tükenmişlik puanı ortalamaları ÇOCUK SAYISI DT D KB yok Ort. 2.3806 1.9161 2.5552 Std. S..59968.64036.29905 1-2 Ort. 2.1843 1.6574 2.4689 Std. S..54192.55302.51245 Tablo 3.15. Öğretmenlerin çocuk sayısına göre tükenmişlik puanı ortalamaları (devamı) 3 ve üzeri Ort. 2.3061 1.7879 2.4803 Std. S..60773.60195.58115 Çocuk sayısına göre yapılan analizde Tablo 3.15 de görülen puanlar bulunmuştur. Buna göre çocuk sahibi olmayanların daha çok duygusal tükenme (DT) ve duyarsızlaşma (D) yaşadığı görülmektedir. Bu sonuç yapılan birçok araştırmaya uygundur. 1 2 çocuk sahibi olanların kişisel başarısının diğerlerine göre daha düşük olduğu görülmektedir. Tablo 3.16. Çocuk sayısına göre tükenmişlik durumu Anova testi puanları F Anlamlılık DT 1.707.185 D 2.617.076 KB.368.693 129
Gruplar arasındaki farklılaşmanın yönü için yapılan Anova testinde Tablo 3.16 da anlamlılık<0.05 oranına göre anlamlı bir farklılaşma görülmemektedir. Varyans analizine göre hipotezimiz reddedilmiştir. Tablo 3.17. Alınan eğitim düzeyine göre tükenmişlik puanı ortalamaları EĞİTİM DURUMU DT D KB Yüksekokul- Ort. 2.1565 1.6609 2.6335 Eğitim enstitüsü Std. S..55336.60433.71666 Fakülte Ort. 2.2579 1.7300 2.4740 Std. S..57227.57623.45682 Yüksek lisans/ Ort. 2.2333 1.8889 2.3078 doktora Std. S..57663.69362.28670 Tablo 3.17 ye bakıldığında fakülte mezunlarının duygusal tükenmişliği (DT) fazladır. Duyarsızlaşma (D) ve kişisel başarı (KB) alt boyutlarında ise yüksek lisans-doktora eğitimi alanların daha fazla tükenmişlik yaşadıkları görülmektedir. Bunu sebebi beklentilerin karşılanmaması olabilir. Tablo 3.18. Mezun olunan okula göre tükenmişlik varyans analizi puanları F Anlamlılık DT.314.731 D.491.613 KB 1.663.193 Tablo 3.18 de gruplar arası anlamlılık <0.05 düzeyinde anlamlı bir farklılaşma yoktur. Tablo 3.17 de farklılıklar görülsede varyans analizine göre hipotezimiz reddedilmiştir. Tablo 3.19. Branşa göre tükenmişlik puanı ortalamaları BRANŞ DT D KB Mesleki ve teknik Ort. 2.1598 1.7217 2.5326 böl. Std. S..50689.58099.53644 Sosyal bilimler Ort. 2.3690 1.7379 2.3903 Std. S..64187.54057.43701 Fen bilimleri Ort. 2.2591 1.7364 2.5482 Std. S..56456.72345.42994 Tablo 3.19 incelendiğinde duygusal tükenme (DT), duyarsızlaşma (D) ve kişisel başarı (KB) alt boyutlarında tükenmişliği en fazla sosyal bilimler branşındaki öğretmenlerin yaşadığı görülmektedir. 130
Tablo 3.20. Branşa göre tükenmişlik Anova testi puanları F Anlamlılık DT 2.466.088 D.015.985 KB 1.683.189 Farklılaşmanın yönü için baktığımız tablo 3.20 ye göre Anova testi anlamlılık<0.05 düzeyinde gruplar arasında anlamlı bir farklılaşma yoktur. Tablo 3.19 da farklılaşma görülmekle birlikte anova testine göre hipotezimiz reddedilmiştir. Tablo 3.21. Mesleki kıdeme göre tükenmişlik puanı ortalamaları KIDEM DT D KB 10 yıl ve altı Ort. 2.2444 1.8356 2.5387 Std. S..62032.51042.40561 11 15 yıl Ort. 2.2333 1.7292 2.5704 Std. S..51996.64904.53587 16 20 yıl Ort. 2.1956 1.6178 2.4333 Std. S..51696.52712.50283 21 yıl ve üzeri Ort. 2.3176 1.7353 2.3700 Std. S..63793.64708.51818 Kıdeme göre tükenmişlik puanları için Tablo 3.21. incelendiğinde 10 yıl ve altı süre çalışanların daha fazla duygusal tükenme (DT) ve duyarsızlaşma (D) yaşadığı görülmektedir. Bu sonuç yapılan diğer araştırmalara da uygundur. Bunun sebebi mesleki tecrübenin az olması ve daha idealist yaklaşımlar olabilir. Kişisel başarı (KB) boyutunda ise 21 yıl ve üzeri süredir çalışanların daha fazla tükenmişlik yaşadığı görülmektedir. Tablo 3.22. Mesleki kıdeme göre tükenmişlik tek yönlü varyans analizi puanları F Anlamlılık DT.302.824 D 1.045.374 KB 1.443.232 Gruplar arasında anlamlılık<0.05 düzeyinde Tablo 3.22. ye göre anlamlı bir farklılaşma olmadığı görülmektedir. Hipotezimiz reddedilmiştir. Tablo 3.23. Haftalık ders yüküne göre tükenmişlik ortalama puanları DERSSAATİ DT D KB 20 saat ve altı Ort. 2.2673 1.8255 2.5527 Std. S..53578.68966.54167 21-30 saat Ort. 2.2525 1.6295 2.4143 131
Std. S..64746.50443.43025 31-40 saat Ort. 2.2500 1.8500 2.3340 Std. S..52466.51042.45377 41 saat ve Ort. 2.1861 1.6833 2.5931 üstü Std. S..50943.56036.52027 Haftalık ders yüküne göre Tablo 3.23 incelendiğinde 20 saat ve altı derse girenlerin daha çok duygusal tükenme (DT) yaşadığı, 31-40 saat arası derse girenlerin daha çok duyarsızlaşma (D) ve kişisel başarı (KB) boyutlarında tükenmişlik hissettiği görülmektedir. Farklılaşmanın yönü için yapılan varyans analizi Tablo 3.24 te görülmektedir. Tablo 3.24. Haftalık ders yüküne göre tek yönlü varyans analizi puanları F Anlamlılık DT.158.924 D 1.460.227 KB 1.990.117 Tablo 3.24. te görülen tek yönlü varyans analizinde anlamlılık<0.05 düzeyine göre gruplar arasında anlamlı bir farklılaşma yoktur. Ders yükünün öğretmenlerin tükenmişlik algısını önemli oranda etkilemediği söylenebilir. Bu sonuçlara göre hipotez reddedilmiştir. Tablo 3.25. Aylık gelir durumuna göre tükenmişlik puanı ortalamaları GELIR DT D KB 2500 Tl ve Ort. altı 2.2667 1.7926 2.4794 Std. S..53712.53800.49375 2501-4000 tl Ort. 2.1880 1.6827 2.4977 Std. S..60291.62825.50024 4001 Tl ve Ort. üzeri 2.3813 1.6250 2.4713 Std. S..55163.59722.49880 Ailenin aylık gelir durumuna göre tükenmişlik puanları için Tablo 3.25 incelendiğinde 2500 Tl. ve altı bir gelire sahip olanların duygusal tükenme (DT), duyarsızlaşma (D) ve kişisel başarı (KB) alt boyutlarında tükenmişliği en fazla yaşayan grup olduğu görülmektedir. Gelir durumunun öğretmenlerin tükenmişliği üzerinde bir etken olduğu söylenebilir. 132
Tablo 3.26. Ailenin aylık gelir durumuna göre tükenmişlik varyans analizi puanları F Anlamlılık DT.896.410 D.969.382 KB.035.966 Tablo 3.26.da anlamlılık<0.05 düzeyinde gruplar arasında anlamlı bir farklılaşmanın olmadığı görülmektedir. Tablo 3.25 te görülen değerlerde gruplar arasında bir farklılaşmanın olduğu görülmekle birlikte Tablo3.26 da görülen varyans analizine göre hipotezimiz reddedilmiştir. SONUÇ VE ÖNERİLER Meslek liselerinde çalışan öğretmenlerin tükenmişlik durumunun hangi düzeyde olduğunu ortaya koymak için yaptığımız araştırmada daha önce yapılan araştırmalardakine benzer sonuçlar elde edilsede farklı sonuçlarda elde edilmiştir. Pek çok araştırmada demografik faktörlerin gruplar arasında anlamlı farklılaşmalara neden olmasına rağmen bizim çalışmamızda yaş, gelir, kıdem, cinsiyet, medeni durum, mezuniyet durumu, branş, haftalık ders yükü gibi demografik faktörlerin anlamlılık<0.05 düzeyinde istatistiksel olarak anlamlı farklılaşmaya neden olmadığı görülmüştür. Yani bu faktörlere göre öğretmenlerin tükenmişlikten eşit şekilde etkilendiği ve hipotezlerimizin reddedildiği söylenebilir. Yapılan t testi, tek yönlü varyans analizi (Anova), Scheffe testi ve ortalama puanlar incelendiğinde meslek liselerinde çalışan öğretmenlerinin normal düzeyde duygusal tükenme (DT) ve duyarsızlaşma (D) yaşadığı, kişisel başarı (KB) boyutunda ise yüksek düzeyde tükenmişlik hissettiği görülmektedir. Diğer araştırmalarda da görüldüğü gibi bekar görevlilerin evlilere göre, çocuğu olmayanların olanlara göre ve kıdem süresi az olanların kıdem süresi çok olanlara göre daha fazla tükenmişlik yaşadığı tespit edilmiştir. Branş olarak sosyal bilimler öğretmenlerinin diğer branşlara göre tükenmişliği daha fazla yaşadığı görülmüştür. Alınan eğitim düzeyine göre tükenmişliğe baktığımızda lisansüstü eğitim alanların tükenmişlik oranın yüksek olduğu görülmektedir. Bunun nedeni bu öğretmenlerin beklenti düzeylerinin yüksek olması ve bunların karşılanamaması olabilir. Öğretmenliği yeniden seçebilecek olanlar yani istekli olarak öğretmenlik yapanlar diğerlerine göre daha az tükenmişlik yaşamaktadır. Öğretmenlik mesleğinden memnun olmayanların memnuniyetsizlik noktaları tespit edilerek bu konulara yönelik iyileştirmeler yapılabilir. 133
Çalışma şartlarından memnun olmayanların diğerlerine göre daha fazla tükenmişlik yaşadığı da yine bulgular arasındadır. Öğretmenlerin tükenmişliği daha az yaşamaları için çalışma şartlarında düzeltmelere gidilmeli öğretmenlerin beklentilerini karşılayan çalışmalar yapılmalıdır. Hizmet içi eğitim, seminer vb. çalışmalarla öğretmenlerin motivasyonları artırılabilir ve çalıştıkları kurumlara olan bakış açıları değiştirilebilir. Yaklaşık her üç öğretmenden bir tanesi meslek liselerinden başka okullara geçmek istediğini belirtmiştir. Bunun nedenleri tespit edilerek, çözüm yolları araştırılmalıdır. KAYNAKLAR Akçamete, G., S. Kaner ve B. Sucuoğlu (2001), Öğretmenlerde Tükenmişlik, İş Doyumu ve Kişilik, Nobel Yayın Dağıtım, Ankara. Ardıç, K., S. Polatçı (2009), Tükenmişlik Sendromu ve Madalyonun Öbür Yüzü: İşle Bütünleşme, Erciyes Üniversitesi, İİBF Dergisi, 32:21-46. Arı, G. S., Bal, E. Ç. (2008), Tükenmişlik Kavramı: Birey ve Örgütler Açısından Önemi Celal Bayar Üniversitesi, İİBF, Yönetim ve Ekonomi, 15(1), 131-148. Burke, R., A. Richardsen (2001), Psychological Burnout in Organizations: Research and Intervention, Handbook Of Organizational Behavior, Second Edition, Edt. R. Golembiewski, Marcel Dekker Inc. 2001. Cooper, C., P. J. Dewe, M. P. O Driscoll (2001), Organizational Stres, Sage Publications Inc., USA. Croom, B. (2003), Teacher Burnout In Agricultural Education Journal of Agricultural Education, Volume 44, Number 2, 2003:1 13. Çam, O. (1992), Tükenmişlik Envanterinin Geçerlik ve Güvenilirliğinin Araştırılması, 7. Ulusal Psikoloji Kongresi Bilimsel Çalışmaları, Hacettepe Üniversitesi, Ankara, 155 160. Çapri, B. (2006), Tükenmişlik Ölçeğinin Türkçe Uyarlaması: Geçerlilik ve Güvenirlik Çalışması, Mersin Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 2(1): 62 77. Ergin, C. (1992), Doktor ve Hemşirelerde Tükenmişlik ve Maslach Tükenmişlik Ölçeği nin Uyarlanması, 7. Ulusal Psikoloji Kongresi Bilimsel Çalışmaları, Hacettepe Üniversitesi, Ankara, 143-154. Freudenberger, H. J. ve G. Richelson (1981), Burn Out: How to Beat the High Cost of Success, Bantam Boks, Doubleday & Company, Inc., New York. Kayabaşı, Y. (2008), Bazı Değişkenler Açısından Öğretmenlerin Tükenmişlik Düzeyleri, Manas Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 20:191 212. Kırılmaz, A., Ü. Çelen, N. Sarp (2003), İlköğretim de Çalışan Bir Öğretmen Grubunda Tükenmişlik Durumu Araştırması, İlköğretim-Online 2(1):2-9, erş. tar. 11/05/2010, http://www.ilkogretim-online.org.tr, 134
Köse, S., A. Gülova (2006), Tükenmişlik (Burnout): Türkiyede ki Genel Cerrahlara Yönelik Bir Araştırma, 14. Ulusal Yönetim ve Organizasyon Kongresi, Bildiriler Kitabı, Atatürk Üniversitesi, Erzurum, 255-261. Lens, W., N. Jesus (1999), A psychosocial interpretation of teacher stres and burnout, Understanding and Preventing Teacher Burnout, Edit. R. Vandenberghe, M. Huberman, Cambridge University Press. Maslach, C. (1999), Progress In Understanding Teacher Burnout, Understanding and Preventing Teacher Burnout, Edt. R. Vandenberghe, M. Huberman, Cambridge University Press. Maslach, C. ve S. E. Jackson (1981), The Measurement of Experienced Burnout, Journal of Occupational Behavior, 2: 99-113. Maslach, C. S. Jackson (1985), The Role Of Sex and Family Variables In Burnout, Sex Roles, Vol. 12, Nos. 7/8, 1985:837 Polat, G., A. Topuzoğlu, K. Gürbüz vd. (2009), Bilecik İli, Bozüyük İlçesi Lise Öğretmenlerinde Tükenmişlik Sendromu, TAF Preventive Medicine Bulletin, 8(3):217-222. Polatçı, S.; (2007), Tükenmişlik Sendromu ve Tükenmişlik Sendromuna Etki Eden Faktörler (Gaziosmanpaşa Üniversitesi Akademik Personeli Üzerinde Bir Analiz), Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Gaziosmanpaşa Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Tokat. Polatçı, S.; K. Ardıç, Z. D. Tınaz (2007), Tükenmişlik Sendromu ve Demografik Özelliklerin Tükenmişlik Üzerine Etkisi: Tokat Orta Öğretim Kurumlarında Bir Analiz, Sosyal ve Ekonomik Araştırmalar Dergisi, Selçuk Üniversitesi İİBF, 7, Aralık, 1-22. Schafueli, W, D. Enzmann (1998), The Burnout Companion To Study&Practice, Edt. T. Cox, A. Griffiths, T.J. International Ltd., Padstow, UK. Robbins, S., (1998), Organizational Behavior, Eight Edition. Prentice-Hall International Inc. NewJersey. Şimşek, Ş. (2001), Yönetim ve Organizasyon, 6. Baskı. Günay Ofset, Konya Şimşek, Ş.; T. Akgemci, A. Çelik (2001), Davranış Bilimlerine Giriş ve Örgütlerde Davranış, Nobel Yayın Dağıtım, Ankara. Suran, B. G. ve E. P. Sheridan (1985), Management of Burnout: Training Psychologists in Professional Life Span Perspectives, Professional Psychology: Research&Practice, 16(6): 741 752. Sürgevil, O., G. Budak (2006), Akademik Personelin Tükenmişlik Düzeyini Etkileyen Çalışma Yaşamı Alanlarının ve Demografik Değişkenlerin Analizi, 14. Ulusal Yönetim ve Organizasyon Kongresi, Bildiriler Kitabı, Atatürk Üniversitesi, Erzurum, 231-239. 135