MANİSA DA ÇOCUĞU OLAN 15-49 YAŞ KADINLARIN DOĞUM SONU DÖNEMDE YENİDOĞAN SAĞLIĞI İLE İLGİLİ GELENEKSEL UYGULAMALARI*



Benzer belgeler
Kars İlinde Doğum Sonu Dönemde Yenidoğan Bakımına Yönelik Yapılan Geleneksel Uygulamaların Belirlenmesi

KARAMAN İLİNDEKİ ANNELERİN BEBEKLERİNİN BAKIMINDA UYGULADIKLARI GELENEKSEL YÖNTEMLER. Asiye ARISOY* Nejla CANBULAT** Fatma AYHAN***

15-49 Yaş Grubu Evli Kadınların Doğum Sonu Dönemde Bebek Bakımına Yönelik Geleneksel Uygulamaları

Normal ve Sezaryen Doğum Yapan Kadınların Doğum Konfor Düzeyine Göre Karşılaştırılması

Postpartum dönemde anne ve babaların yenidoğan ARAŞTIRMA bakımına (Research ilişkin gereksinimlerinin Report) belirlenmesi

Dr. Nilgün Çöl Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları AD. Sosyal Pediatri BD.

SEZARYEN İLE DOĞUM YAPAN ANNELERİN EPİDURAL ANESTEZİ SEÇME NEDENLERİNİN İNCELENMESİ

Doç.Dr. Emine EFE. Akdeniz Üniversitesi Antalya Sağlık Yüksekokulu

FETAL HAYATTAN ÇOCUKLUĞA ĠLK 1000 GÜNDE BESLENME VE AĠLE HEKĠMLĠĞĠ SĠSTEMĠNDE HEMŞĠRENĠN ROLÜ

HEMŞİRELERİN HASTALARA VERDİKLERİ EĞİTİMLERİN ETKİNLİĞİNİN BELİRLENMESİ

Diyarbakır da Yaş Kadınların Bebek Bakımıyla İlgili Geleneksel Uygulamaları

İnternational Refereed Academic Journal Of Sports

BİR ÜNİVERSİTE HASTANESİNDE ÇALIŞAN SAĞLIK ÇALIŞANLARININ RUHSAL SAĞLIK DURUMUNUN BELİRLENMESI VE İŞ DOYUMU İLE İLİŞKİSİNİN İNCELENMESİ

: Maltepe Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu Maltepe Eğitim Köyü Başıbüyük Maltepe-İstanbul : behiceekici@hotmail.com

ÖZGEÇMİŞ. Görev Kurum/Kuruluş Yıl Araştırma Görevlisi. Erzincan Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu. Maltepe Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu

Birgül BURUNKAYA - Uzman Adana İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanlığı Çalışan Sağlığı Birimi ANTALYA

KIRSAL ALANDAKİ ANNELERİN SAĞLIKLI BEBEKLERİNİN BAKIM SORUNLARINI ÇÖZME BECERİLERİ VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER*

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HUZURSUZ BACAK SENDROMU, UYKU KALİTESİ VE YORGUNLUK ( )

AMELİYATHANE HEMŞİRELERİNİN SAĞLIKLI YAŞAM BİÇİMİ DAVRANIŞLARININ (SYBD) BELİRLENMESİ *

ÖZEL BİR HASTANEDE YENİDOĞAN ÜNİTESİNE YATIRILAN İNDİREKT HİPERBİLİRUBİNEMİLİ OLGULARIN RETROSPEKTİF DEĞERLENDİRİLMESİ

HEMODİYALİZ VE PERİTON DİYALİZİ UYGULANAN HASTALARIN BEDEN İMAJI VE BENLİK SAYGISI ALGILARININ KARŞILAŞTIRILMASI

ENGELLİ KADINLARIN DOĞURGANLIK ÖZELLİKLERİ VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER

Cinsiyetin Sağlıkla İlgili Bazı Davranış ve Görüşler Üzerindeki Etkisi

ABSTRACT $WWLWXGHV 7RZDUGV )DPLO\ 3ODQQLQJ RI :RPHQ $QG $IIHFWLQJ )DFWRUV

ERZURUM DA GEBELİK VE DOĞUM SONU DÖNEMDE YAPILAN GELENEKSEL UYGULAMALARIN BELİRLENMESİ*

HEMŞİRELERİNİN UYGULADIKLARI HASTA EĞİTİMİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Uzm. Hem. Aysun ÇAKIR

BİR SAĞLIK OCAĞI BÖLGESİNDE BEBEKLERİN UYKU POZİSYONLARI VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER*

POSTPARTUM DEPRESYON VE ALGILANAN SOSYAL DESTEĞİN MATERNAL BAĞLANMAYA ETKİSİ

EBELİK ÖĞRENCİLERİNİN ADIYAMANDA YAPTIRDIĞI DOĞUMLARDA ANNE VE YENİDOĞANIN GENEL ÖZELLİKLER VE RİSKLER YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ*

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl

Sağlık Yüksekokulu Öğrencilerinin İnternet Kullanımına Yönelik Görüşleri*

Yrd.Doç.Dr. BELGİN YILDIRIM

SAĞLIK BİLİMLERİ DERGİSİ JOURNAL OF HEALTH SCIENCES Erciyes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Yayın Organıdır

Annelerin 0-1 yaş bebek bakımında uyguladıkları geleneksel yöntemlerin incelenmesi

TAF Preventive Medicine Bulletin, 2008: 7(3)

Mevsimlik Tarım İşçilerinin İş Kazası Geçirme Durumları

BEBEK ve ÇOCUK ÖLÜMLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: TÜRKİYE NÜFUS ve SAĞLIK ARAŞTIRMASI, 1993 ve 1998

T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı

HEMODİYALİZ HASTALARININ GÜNLÜK YAŞAM AKTİVİTELERİ, YETİ YİTİMİ, DEPRESYON VE KOMORBİDİTE YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ

Bilim Uzmanı İbrahim BARIN

15-49 YAŞ EVLİ KADINLARIN ÜREME SAĞLIĞINI KORUYUCU TUTUMLARININ BELİRLENMESİ*

Hacettepe Üniversitesi Ön Lisans Programı

HALKLA İLİŞKİLER FAALİYETLERİNİN SAĞLIK HİZMETİ ALANLAR VE ÇALIŞANLAR TARAFINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ ERCİYES ÜNİVERSİTESİ HASTANELERİ ÖRNEĞİ

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ

Gebelikte Ayrılma Anksiyetesi ve Belirsizliğe Tahammülsüzlükle İlişkisi

1)SML 2) Ön lisans 3) Lisans 4) Yüksek lisans 5) Doktora 3. Çalışma Yılı:.. yıl

MANİSA KENT MERKEZİNDE YAŞAYAN YAŞ GRUBU KADINLAR VE EŞLERİ ARASINDA SİGARA İÇME BOYUTU VE BUNU ETKİLEYEN SOSYOEKONOMİK FAKTÖRLER

BESTE ÖZGÜVEN ÖZTORNACI

Kadınların Doğuma Yönelik Kullandıkları Geleneksel Yöntemler ve Etkileyen Faktörler

YOĞUN BAKIM HEMŞİRELERİNİN İŞ YÜKÜNÜN BELİRLENMESİ. Gülay Göçmen*, Murat Çiftçi**, Şenel Sürücü***, Serpil Türker****

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuçlar: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT Rational Drug Usage Behavior of University Students Objective: Method: Results:

Gaziantep Medical Journal

Hem. Songül GÜNEŞ Akdeniz Üniversitesi Hastanesi

Bir Sağlık Yüksekokulunda Öğrencilerin Eleştirel Düşünme Ve Problem Çözme Becerilerinin İncelenmesi

ÖZEL BİR HASTANEDE HEMŞİRELİK HİZMETLERİNE BAĞLI ÇALIŞAN HEMŞİRELERİN KENDİ KENDİNE MEME MUAYENESİ KONUSUNDA BİLGİ VE UYGULAMALARININ ARAŞTIRILMASI

Yrd.Doç.Dr. RAHŞAN ÇAM

Doç.Dr. AYTEN TAŞPINAR

DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS Klinik ve Sahada Entegre Uygulama-I

HEMODİYALİZ HASTALARININ HİPERTANSİYON YÖNETİMİNE İLİŞKİN EVDE YAPTIKLARI UYGULAMALAR

YÖNETİCİ HEMŞİRELERİN LİDERLİK DAVRANIŞ BOYUTLARININ İNCELENMESİ

Mevsimlik Tarım İşçilerinin ve Ailelerinin İhtiyaçlarının Belirlenmesi Araştırması 2011 Harran Üniversitesi-UNFPA

SAĞLIK YÜKSEK OKULU ÖĞRENCİLERİNİN HEPATİT A VİRÜSÜ HAKKINDAKİ BİLGİ TUTUM VE DAVRANIŞLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

Yrd.Doç.Dr. NURDAN GEZER

Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastaneleri

ÖZGEÇMİŞ. Kişisel Bilgiler. Adı &Soyadı : ÇİLER YEYĞEL. Doğum Tarihi:18/04/1988. Adresi: Mansuroğlu mah. Kurtuluş cad. No:6 Kat:1/Daire:3

Yrd.Doç.Dr. SAFİYE ÖZVURMAZ

Hastaların Ameliyat Öncesi Döneme Ait Bilgi Gereksinimlerinin Belirlenmesi

Birinci basamakta çalışan sağlık personelinin hasta hakları konusunda bilgi düzeylerinin belirlenmesi

ANNE VE ÇOCUK SAĞLIĞININ ÖNEMİ. Sağlık; bireyin beden, ruh ve sosyal açıdan tam bir iyilik durumunda olmasıdır.

ÖZGEÇMİŞ. Derece Bölüm / Program Üniversite Yıl

Çocuklarda Vücut Ağırlığı Ölçümü

BİR İLDEKİ BİRİNCİ BASAMAK SAĞLIK ÇALIŞANLARININ İŞ KAZASI GEÇİRME DURUMLARI VE İLİŞKİLİ FAKTÖRLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ

DOĞUMA HAZIRLIK KURSUNUN GEBELER ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

Görevi Kurum Süre (Yıl - Yıl) Idari Görevler Dumlupınar Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu Hemşirelik Bölüm Başkanlığı

Gebelerin Ağız ve Diş Sağlığına İlişkin Bilgi ve Görüşleri. Araş. Gör. Meltem MECDİ Doç.Dr. Nevin HOTUN ŞAHİN

Osteoporozdan korunmak için Sağlık için Sağlıklı süt için! Programı Tanıtımı ve İl Düzeyinde Yürütülmesi

VIII. BÖLÜM- DOĞUM. 8. Doğum

Şanlıurfa il merkezinde Suriyeli mülteci kadınların üreme ve ruh sağlığı ihtiyaçları; Suriyeli mültecilerin sağlığını geliştirme modeli

Pestisitler ülkemiz tarımında yaygın olarak kullanılmaktadır.

TOPLUM TANILAMA SÜRECİ. Prof. Dr. Ayfer TEZEL

:Bezmialem Vakıf Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü Eyüp Yerleşkesi Eyüp/İstanbul. Derece Alan Üniversite Yıl

Fototerapi Alan Bebeğin Bakımı

Hemşirelerin Hasta Hakları Konusunda Bilgi Düzeylerinin Değerlendirilmesi

Türkiye de Doğurganlık Tercihleri

HEMŞİRELİK ÖĞRENCİLERİNİN MESLEĞİ ALGILAYIŞLARI* Ayşe SAN TURGAY** Birsen KARACA ** Esin ÇEBER*** Gülsün AYDEMİR****

YÜKSEK HEMŞĐRE KADROSU HĐZMET ŞEMASI

YENİ DOĞMUŞ BEBEĞİN DEĞERLENDİRİLMESİ

SEÇMELİ DERS ÖNERİ FORMU

Sivas İli Ana-Çocuk Sağlığı Merkezine Başvuran Kadınların Aile Planlaması Yöntem Tercihleri ve Etkileyen Faktörler

Manisa 4 no lu Sağlık Ocağı Bölgesinde yaş Kadın İzlem Kartı Tutarlılığı ve Tutarlılığı Etkileyen Öğeler

Öğr.Gör., Balıkesir Üniversitesi, Bandırma Sağlık Yüksekokulu Hemşirelik Bölümü, Balıkesir, Türkiye

Yrd.Doç.Dr. AYLA TUZCU

HEMŞİRELİK VE SAĞLIK MEMURLUĞU ÖĞRENCİLERİNİN ATILGANLIK DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ*

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

Öğrenim Dönemi Derece Üniversite Öğrenim Alanı 4 Lisans Atatürk Üniversitesi Hemşirelik

Gebelere Antenatal Dönemde Verilen Eğitimin Fetal Bağlanma, Doğum Algısı ve Anksiyete Düzeyine Etkisi. Ebe Huriye Güven

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ. Derece Okul Adı Bölüm Mezuniyet Yılı Bahçelievler Deneme

İLK 1000 GÜNDE UYGULANAN BESLENME POLİTİKALARI VE GELECEK NESİLLERE ETKİSİ

14. ULUSAL HALK SAĞLIĞI KONGRESİ, 4-7 EKİM 2011 P220 CEZAEVİNDE BULUNAN MAHKÛMLARIN İLKYARDIM BİLGİ DÜZEYLERİ

Transkript:

C.Ü. Hemşirelik Yüksekokulu Dergisi 2008, 12(2) MANİSA DA ÇOCUĞU OLAN 15-49 YAŞ KADINLARIN DOĞUM SONU DÖNEMDE YENİDOĞAN SAĞLIĞI İLE İLGİLİ GELENEKSEL UYGULAMALARI* Aynur ÇETİNKAYA**, Dilek ÖZMEN**, Seval CAMBAZ*** ÖZ Amaç: Çalışma, Manisa da çocuğu olan 15-49 yaş grubu kadınların doğum sonu dönemde yenidoğan sağlığı ile ilgili geleneksel uygulamalarını belirlemek amacıyla yapılmıştır. Yöntem: Tanımlayıcı tipte olan araştırmanın evrenini; Manisa il merkezinde yaşayan ve çocuğu olan 15-49 yaş gurubundaki kadınlar oluşturmuştur (N= 61 503). Örneklem büyüklüğü 382 olarak hesaplanmıştır (n=382). Veriler, araştırmacılar tarafından hazırlanmış 26 soruluk anket formu ile toplanmıştır. Bulgular: Araştırma kapsamına alınan (n=376) kadınların, en çok nazar (%75.8), tuzlama (%74.2) ve kırk çıkarma (%73.7) ile ilgili geleneksel uygulamaları yaptıkları belirlenmiştir. Çalışmada 31 yaş üzerinde olan, yaşamlarını en uzun süre köy/kasaba/ilçede geçirmiş ve gelirini giderden az olarak tanımlayan kadınların yenidoğan sağlığı ile ilgili geleneksel uygulamaları daha fazla oranda yaptıkları saptanmıştır. Sonuç: Araştırmaya katılan kadınların doğum sonu dönemde bebek bakımına yönelik çeşitli geleneksel uygulamaları yaygın olarak sürdürdükleri söylenebilir. Anahtar Sözcükler: Doğum sonu dönem, yeni doğan, geleneksel uygulamalar ABSTRACT Traditional Practices Associated with Infant Health among the 15-49 aged Women Who Have Children in Manisa Purpose: The aim of cross-sectional study was to find out traditional practices associated infant health among the 15-49 aged women who have children in Manisa provincial centre. Methods: Population of 15-49 aged women who have children and living in the provincial center of Manisa constituted the universe of the descriptive study (N= 61 503). The sample size of the study was calculated as 382 (n=382). The data was collected by using a 26-item questionnaire designed by researchers Results: It was found that the women surveyed. The women in the research space (n=376) believe the evil eye (75.8%), salting (74.2%) and 40 th day of baby (73.7%). In the research the women older than 31, carrying on her life in village/town/borough, and whose income is less than outcome, apply traditional practices associated with infant health more than other women do. Conclusion: It can be stated that some of the subjects who participated in this study continued widely the diversity traditional practices in baby-care in their postnatal periods. Key Words: Postnatal period, infant, traditional practices GİRİŞ İnsanoğlunun yeryüzünde yaşamaya başlamasından bu yana kendi hayatını koruma içgüdüsü, sağlığı ilgilendiren inanç ve uygulamaların doğmasına yol açmıştır. O günden bugüne geleneksel inanç ve uygulamalar, dünyanın hemen her yerinde değişik sıklıkla başvurulan tedavi yaklaşımları olarak yöreden yöreye, aileden aileye, kişiden kişiye bazı farklılıklar göstererek devam etmektedir (Şenol ve ark., 2004). * Bu çalışma, V.Temel Sağlık Hizmetleri Sempozyumu nda poster bildiri olarak sunulmuştur (10-11 Mayıs 2007, Manisa). ** Celal Bayar Üniversitesi Manisa Sağlık Yüksekokulu Hemşirelik Bölümü, Halk Sağlığı Hemşireliği Anabilim Dalı, Manisa. *** Celal Bayar Üniversitesi Manisa Sağlık Yüksekokulu Ebelik Bölümü, Manisa. 39

Çetinkaya, Özmen, Canbaz Yaşanılan toplumun kültürünün bir parçası olarak ta; insanların sağlıkla ilgili inanç ve uygulamalar bulunmaktadır (Tortumluoğlu ve ark., 2004; Velioğlu, 1999). İnançlar ve gelenekler insanları gebelik öncesinden başlayarak bir takım adetlere uymaya ve adetlerin gerektirdiği işlemleri yerine getirmeye zorlamaktadır (Tetik ve Şahin, 2007). Doğum sonu dönemin zorlu bir geçiş dönemi olması ve verilen sağlık hizmetlerinin yetersizliği kadınların bu dönemdeki sağlık problemlerini önlemek ya da çözmek için ailelerinden görmüş oldukları geleneksel uygulamalara yönelmelerine neden olmaktadır. Dünya nın bazı toplumlarında olduğu gibi Türk toplumunda da doğum sonu dönemde çok fazla geleneksel uygulama yapılmaktadır (Bayık, 1985; Hotun ve Çoşkun, 1990). Bilindiği gibi bebek ve çocuk ölümlerini biyolojik faktörler ve sağlık hizmetleri doğrudan etkilerken; gelenekler, aile geliri, ekolojik ortam gibi sosyo-ekonomik ve fiziksel ortamlar ise dolaylı etkilemektedir. Aynı zamanda doğum sonu dönemde yapılan ve özellikle sağlık açısından zararlı olan geleneksel uygulamalar bebeğin iyileşme sürecini uzatabilmekte, etkin tedavi almasını engellemekte; sakatlık, hastalık ve hatta ölümle sonuçlanabilmektedir (Özyazıcıoğlu ve Polat, 2004). Sarılığı olan bebeğin kulak arkası ya da alnının jiletle kestirilmesi bebekte enfeksiyon oluşumuna; bebeğin doğum sonu hemen tuzlanması, nazik olan cildini tahriş olmasına; kundaklama yapılması bebekte gelişimsel kalça displazisine neden olabilecek geleneksel uygulamalar arasındadır (Dinç, 2005; Eğri ve Gölbaşı, 2007; Şenol ve ark., 2004; Yalçın, 2007). Kültürel değer, inanç, uygulama ve tutumların sağlık üzerindeki etkilerinden dolayı hemşire, doğum sonu dönemde bakım verdiği bireylerin gereksinimlerini karşılarken mutlaka bu kavramları göz önüne almalıdır (Bekar, 2001). Doğum sonu dönemde hemşirelerden anne ve bebeğin bakım gereksinimlerinin belirlenmesi, onların sağlığını koruma ve geliştirmeye yönelik uygun müdahalelerde bulunması beklenmektedir (Gölbaşı, 2003; Taşkın, 2003). Hemşireler özellikle bireylerin kültürel inanç ve uygulamalarının sağlığa yansımaları boyutunda dikkatli olmalıdır. Bu yaklaşım; yararlı uygulamaları destekleyerek bireyleri bakımlarına katmak ve zararlı uygulamaların sağlık üzerindeki olumsuz etkilerini engellemek açısından da önemlidir (Dinç, 2005; Tetik ve Şahin, 2007). Yoğun göç alması nedeniyle, farklı kültürleri barındıran Manisa da, bölgesel ve kültürel farklılıkları saptamak için bu araştırmaya gereksinim duyulmuştur. Araştırmada Manisa ilinde çocuğu olan 15-49 yaş grubu kadınların doğum sonu dönemde yenidoğan sağlığına yönelik geleneksel uygulamalarının belirlenmesi amaçlanmıştır. YÖNTEM Tanımlayıcı tipte bir çalışma olan araştırmanın evrenini; Manisa il merkezinde yaşayan ve çocuğu olan 15-49 yaş gurubundaki kadınlar oluşturmuştur (N= 61 503). Örneklem büyüklüğü Epi Info 2000 programında, %95 güven sınırında 0.05 hata payı ile (beklenen prevalans %50 alınarak) 382 olarak hesaplanmıştır (n=382). Örnekleme giren kadınlar, Manisa il merkezinde bulunan sağlık ocaklarına (11 sağlık ocağı) kayıtlı çocuğu olan 15-49 yaş kadın sayılarına göre, tabakalı örnekleme yöntemi ile saptanmış ve her sağlık ocağından örnekleme giren kadınlar 15-49 yaş kadın izlem fişlerinden rasgele belirlenmiştir. Veriler, Manisa İl Sağlık Müdürlüğü nden yazılı izin alındıktan sonra, bilgilendirilmiş onamları alınan kadınlardan, araştırmacılar tarafından hazırlanmış 26 soruluk anket formu ile toplanmıştır. Veriler yüz yüze görüşme tekniği ile kadınların evlerinde Ebelik Bölümü 4. sınıf öğrencileri (dokuz öğrenci) tarafından toplanmıştır. Her bir kadından veri toplama ortalama 15 dk. sürmüştür. Anket formu; kadınların tanıtıcı özelliklerinin bulunduğu birinci bölüm (9 soru), yeni doğan sağlığı ile ilgili geleneksel uygulamaların bulunduğu ikinci bölüm (17 soru) olmak üzere iki kısımdan oluşmaktadır. İkinci bölümde yer alan geleneksel uygulamalar ile ilgili sorular a) Duyma durumu (Duymuş/ Duymamış), (b) Uygulama durumu (Uygulamış/ Uygulamamış) olarak iki düzeyde değerlendirilmiştir. Verilerin toplanmasından sonra anket formlarındaki eksik bilgiler nedeniyle 6 anket değerlendirme dışı bırakılmış, veriler 376 kadın üzerinden değerlendirilmiştir (n=376) (Katılım hızı: %98.4). İlk görüşmeye gidildiğinde evde bulunmayan kadınlara bir kez daha gidilip, yine evde bulunmamaları ya da görüşmeyi kabul etmemeleri gibi nedenlerle araştırmaya katılım hızı %98.4 kalmıştır. 40

C.Ü. Hemşirelik Yüksekokulu Dergisi 2008, 12(2) Bu nedenlerle birlikte, örneklem için yedek kişiler belirlenmemesi araştırmanın sınırlılığı olarak değerlendirilebilir. Veriler SPSS (10.0) istatistik paket programında, sayı yüzde dağılımı, ki-kare testi ve Fisher in kesin testi ile değerlendirilmiştir. Araştırmada geçen geleneksel uygulamaların sayısının çokluğu nedeniyle (17 ifade), geleneksel uygulamaların tanımları yapılırken, en yaygın görülen beş uygulamanın tanımı yapılmıştır. İfade tanımları, veri toplama aracı oluşturulurken, bir grup kadınla (15 kadın) ön görüşme yapılarak, kadınların açıklamaları doğrultusunda düzenlenmiştir. Araştırmadaki geleneksel uygulamalar ile ilgili tanımlar: Tuzlama: Bebeğin banyo suyuna tuz konulması ve bebeğin vücudunda özellikle çok terleyen bölgelere tuz sürülmesi şeklinde yapılan uygulamadır. Yirmi kırk banyosu: Yarı kırk banyosu da denilen bu uygulama, anne ve bebeğin doğumdan sonra 20. günde banyo yapmasıdır. Yirmi kırk banyosu 20 adet farklı yerlerden toplanmış taş ve varsa altın konulan suyla yapılır. Nazar boncuğu takma: Kötü ve zararlı şeylerden uzaklaşma ve nazardan koruma amacıyla yeni doğanın üzerine renkli (genellikle mavi) boncuklar veya göz şeklinde yapılmış cisimler takılmasıdır. Kundaklama: Bebeğin kollarını ve bacaklarını saracak şekilde, başını da destekleyerek sıkıca beze yada battaniye ye sarma şeklinde yapılan uygulamadır. Sarı yazma örtme: Yeni doğanı sarılıktan korumak için, yatağında iken yüzüne sarı örtü örtme uygulamasıdır. BULGULAR VE TARTIŞMA Araştırma grubunu oluşturan kadınların tanıtıcı özellikleri Tablo 1 de gösterilmiştir. Kadınların yaş ortalaması 32.2±8.0 olup, %64.6 sının ilköğretim mezunu, %87.2 sinin ev hanımı olduğu belirlenmiştir. Kadınların %88.3 ü çekirdek aile yapısına sahip, %97.1 i sosyal güvencesinin olduğu, %62.8 i gelir düzeyini gelir gidere denk şeklinde tanımlamış, %74.5 i yaşamlarında en uzun süre il merkezinde yaşamıştır. Kadınların doğum sonu dönemde yeni doğanın sağlığı ile ilgili geleneksel inanç ve uygulamaları duyma ve uygulama durumları Tablo 2 de verilmiştir. Tabloda görüldüğü gibi, kadınların doğum sonu dönemde yeni doğanın sağlığı ile ilgili geleneksel uygulamalarının tümünde duyma oranları, uygulama oranlarına göre daha yüksektir (Tablo 2). Çalışma bulguları sunulurken; geleneksel uygulamalara yönelik kadınların en çok yaptığı uygulamaların yanı sıra, oranları düşük fakat sağlık üzerinde olumsuz etkileri olan zararlı uygulamalar da tartışılacaktır. Doğum sonu dönemde yeni doğanın sağlığı ile ilgili geleneksel uygulamalar içerisinde en yüksek oranda olanlar; nazar değmesin diye bebeğe nazar boncuğu takılır (%75.8), yeni doğan ter kokmasın ve isilik olmasın diye tuzlanır (%74.2), bebek anne ile birlikte 20 kırk banyosu yapar (%73.7), yeni doğan sarılık olmasın diye yüzüne sarı yazma örtülür (%70.7), kolları bacakları eğri olmasın diye yeni doğan kundaklanır (% 60.4) uygulamalarıdır (Tablo 2). Tablo 1. Kadınların Tanıtıcı Özellikleri (N=376) Tanıtıcı Özellikler n % Kadının Yaşı 32.2±8.0* Kadının Eğitim Kadının Çalışma Medeni Min:18.0 Maks: 49.0 Ortanca:31.0 Okuryazar değil / Okuryazar 23 6.1 İlköğretim mezunu 243 64.6 Lise ve üzeri 110 29.3 Ev hanımı 328 87.2 Çalışıyor 48 12.8 Evli 366 97.3 Boşanmış 4 1.1 Eşi ölmüş 6 1.6 Çocuk Sayısı 1.9±1.0* Min:1.0 Maks:9.0 Ortanca:2.0 Aile Yapısı Çekirdek 332 88.3 Sosyal Güvence Geniş 41 10.9 Parçalanmış 3 0.8 Var 365 97.1 Yok 11 2.9 Gelir Gelir giderden az 125 33.2 En Uzun Süre Yaşanılan Yerleşim Yeri Gelir gidere denk 236 62.8 Gelir giderden fazla 15 4.0 Köy /Kasaba 55 14.6 İlçe 41 10.9 İl 280 74.5 *Aritmetik ortalama ± Standart sapma Tamamıyla toplumsal ve kültürel bir ürün olan nazar inancı kültürümüzde oldukça yaygındır. Geçmişten günümüze varlığını sürdüren bu inanış, 41

Çetinkaya, Özmen, Canbaz ülkemizin hemen her köşesinde günlük hayatın içerisinde bütün etkinliğiyle varlığını devam ettirmektedir. Nazarla ilgili nazar değmeden önce korunma amaçlı ve nazar değdikten sonra kötü durumları ya da hastalığı iyileştirme amaçlı pek çok uygulama bulunmaktadır (Çıblak, 2004; Kırımlı, 2002). Bu çalışmada da nazar değmesin diye bebeğe nazar boncuğu takılır (%75.8) geleneksel uygulaması doğum sonu dönemde yeni doğanın sağlığı ile ilgili geleneksel uygulamalar içerisinde en çok uygulanandır (Tablo 2). Eğri ve Gölbaşı (2007) araştırmalarında %93.3 oranında bebeği nazardan korumak için yapılan geleneksel uygulamaların yer aldığını belirtmişlerdir. Choudhry (1997) tarafından da Hindistan da kötü gözlerden yeni doğana zarar gelme korkusu inancının yaygın olduğu bildirilmiştir. Yılmaz (2005) tarafından yapılmış nitel bir çalışmada da görüşülen kişiler, çocuğa nazar boncuğu takma uygulamasının varlığından söz etmişlerdir. Dinç (2005) annelerin %72.0 sinin nazara inandıklarını ve nazara inanan annelerin %20.4 ünün nazarlık taktığı bulmuştur. Özsoy ve Katabi (2007) de Türk ve İran toplumlarında kötü gözlerden anne ve bebeği korumaya yönelik yaygın inanç ve uygulamaların varlığını saptamışlardır (sırasıyla %93.3 ve %96). Artun (1998) tarafından da Tekirdağ ilinde çocuğa nazar değmesin diye mavi boncuk takılır adet ve inanmalarının yaygın olduğu ifade edilmiştir. Her ne kadar nazar boncuğu takma uygulaması sağlığa zararlı bir uygulama değilmiş gibi görünse de iğnenin açılarak bebeğe batabileceği veya bebeğin iğneyi ve boncuğu yutabileceği riski annelere anlatılmalıdır. Ülkemizin birçok yöresinde yeni doğan bebeği tuzlama geleneği bulunmaktadır (Eğri ve Gölbaşı, 2007). Bu çalışmada da doğum sonu dönemde yeni doğanın sağlığı ile ilgili geleneksel uygulamalar içerisinde en yüksek oranda uygulananlar arasında yeni doğan ter kokmasın ve isilik olmasın diye tuzlanır (%74.2) uygulaması ikinci sıradadır (Tablo 2). Yılmaz (2005) tarafından yapılmış çalışmada da yeni doğanı tuzlama uygulamasının varlığından söz edilmiştir. Biltekin ve arkadaşları (2004) annelerin %85 inin bebek kokmasın diye tuzlanır uygulamasını yaptıklarını bulmuşlardır. Adana, Afyon ve Van illerinde yapılmış çalışmada da bebeğin doğduktan sonra tuzlandığı geleneğinin varlığı bildirilmiştir (Conseil Sante ve ark., 2007). Eğri ve Gölbaşı (2007) ile Şenol ve arkadaşları (2004) yeni doğan bebeklerin pişik olmaması, büyüdüğünde terinin kokmaması için tuzlandığını belirtmişlerdir. Yeni doğanı tuzlama uygulaması, cildinin hassaslığı düşünüldüğünde; ağrıya, deride kızarıklığa ve derinin bütünlüğünün bozulmasına neden olabilecek, ayrıca vücuttan sıvı kaybına ve dehidratasyona neden olabileceği için sağlığa zararlı bir uygulamadır (Jarrah ve Bond, 2007). Bu nedenle, doğum öncesi dönemden itibaren annelere bu konuda eğitim verilmesinin yararlı olacağı düşünülmektedir. Bebeğin kırkının çıkarılması, bebeğin riskli olan bu dönemi atlatmasının verdiği sevinçle yapılan bir tören olup toplumumuzda yaygın olan bir uygulamadır (Eğri ve Gölbaşı, 2007). Bu çalışmada doğum sonu dönemde yeni doğanın sağlığı ile ilgili geleneksel uygulamalar içerisinde üçüncü sırada bebek anne ile birlikte yirmi kırk banyosu yapar (%73.7) yer almaktadır (Tablo 2). Maimbolwa ve arkadaşları (2003) tarafından yapılan çalışmada da anne ve bebeğin birlikte banyo yapması uygulamasının varlığından söz etmişlerdir. Eğri ve Gölbaşı (2007) kadınların bebeğin yirmi kırkını çıkartmak (%88.8) uygulamasını bildirmişlerdir. Yılmaz (2005) tarafından yapılmış çalışmada da görüşülen kişiler yirmi kırk banyosunun varlığından söz etmişlerdir. Kırk çıkarma işlemi bebek için zarar vermeyen bir uygulama olup, ailedeki bireylerin psikolojik olarak rahatlamasına neden olan, sağlığa nötr etkili bir uygulama olarak değerlendirilebilinir. Çalışmada doğum sonu dönemde yeni doğanın sağlığı ile ilgili geleneksel uygulamalar içerisinde dördüncü sırada yeni doğan sarılık olmasın diye yüzüne sarı yazma örtülür (%70.7) uygulaması saptanmıştır (Tablo 2). Geçkil ve arkadaşları (2007) Adıyaman da annelerin %89 unun sarı örtü örtme uygulamasını yaptıklarını bildirmişlerdir. Biltekin ve arkadaşlarının (2004) araştırmasında annelerin bebek sarılık olmasın diye en sık uyguladıkları yöntem (%67) bebeğe sarı bez bağlamadır. Yılmaz (2005) tarafından yapılmış çalışmada da görüşülen kişiler çocuğu sarılıktan korumak için sarı kıyafetler giydirilir uygulamasının varlığından söz etmişlerdir. Şenol ve arkadaşları (2004) kişilerin %54.5 i sarılıktan korumak için bebeklerin yüzüne sarı yazma örtüldüğünü belirtmişlerdir. Özyazıcıoğlu ve Polat (2004) Erzurum ilinde annelerin %41.8 inin sarı giysiler giydirme geleneksel uygulamasının varlığını bildirilmiştir. Artun (1998) tarafından da Tekirdağ ilinde çocuk sarılık hastalığına tutulmasın diye yüzüne sarı bez örterler adet ve inanmalarının var olduğu 42

C.Ü. Hemşirelik Yüksekokulu Dergisi 2008, 12(2) ifade edilmiştir. Çalışmalarda kültürel ve bölgesel olarak oransal farklılıklar olmasına rağmen yeni doğan sarılık olmasın diye yüzüne sarı yazma örtülür uygulamasının ülkemizde oldukça yaygın olduğu görülmektedir. Doğum sonu dönemde yeni doğanın sağlığı ile ilgili geleneksel uygulamalar içerisinde beşinci sırada kolları bacakları eğri olmasın diye yeni doğan kundaklanır (%60.4) uygulaması saptanmıştır (Tablo 2). Biltekin ve arkadaşları (2004) annelerin %79 unun bebeğine kundak uyguladığını, Bölükbaş ve Erbil (2007) de annelerin %53.2 sinin bebeğini kundakladığını saptamıştır. Şenol ve arkadaşları (2004) kişilerin %59.6 sı bebeklerin bacakları çarpık olmasın diye, ellerini hareket ettirince korkmasın diye kundakladığını belirtmişlerdir. Yalçın (2007) Karaman da %53 oranında bebeğin kundaklanmasına olumlu bakıldığını bulmuştur. Eğri ve Gölbaşı (2007) kadınların %88.9 unun bebeklerini kundakladığı belirtirken, Dinç de (2005) annelerin %74.0 ünün bebeklerini kundakladıklarını, kundaklama nedeni olarak %24.3 ü bebeğin eli ayağı düzgün olması için kundakladıklarını saptamıştır. Kundaklama geleneği, Türk toplumunda oldukça yaygın bir uygulamadır. Bilindiği gibi kundaklanan bebek; kolları ve bacakları bağlandığı için rahat hareket edemez, ağlar ve huzursuzdur. Ayrıca kundaklama, gelişimsel kalça displazisi için risk faktörleri arasında belirtilmektedir (Bilaloğlu ve ark., 2001). Bu nedenle kundak yapmanın bebek sağlığını olumsuz etkileyen bir geleneksel uygulama olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Tablo 2. Kadınların Doğum Sonu Dönemde Yeni Doğan Sağlığı İle İlgili Geleneksel Uygulamaları (N=376) GELENEKSEL UYGULAMALAR Duyma ve Uygulama Duyma Uygulama n % n % Nazar değmesin diye bebeğe nazar boncuğu takılır. 336 89.4 285 75.8 Yeni doğan ter kokmasın ve isilik olmasın diye tuzlanır. 342 91.0 279 74.2 Bebek anne ile birlikte yirmi kırk banyosu yapar. 312 83.0 277 73.7 Yeni doğan sarılık olmasın diye yüzüne sarı yazma örtülür. 332 88.3 266 70.7 Kolları bacakları eğri olmasın diye yeni doğan kundaklanır. 324 87.0 227 60.4 Bebek kırk günlük olana kadar çamaşırları gece ipte bırakılmaz. 265 70.5 206 54.8 Yeni doğanın göbek bağı düşünce dinine düşkün olsun diye cami avlusuna, okuması için okul bahçesine gömülür. 266 70.7 165 43.9 Bebek kırk günlük olana kadar adetli kadına gösterilmez. 235 62.5 121 32.2 Yeni doğanın alnı düzgün olsun diye alnına yazma bağlanır. 193 51.3 89 23.7 Yeni doğan üç ezan vakti geçinceye kadar emzirilmez. 171 45.5 55 14.6 Çocuğa nazar değmesin diye kirli gezdirilir. 109 29.0 24 6.4 Yeni doğan kırk gün sabun yerine tuz kullanılarak yıkanır. 70 18.6 24 6.4 Yeni doğan sarılık olmasın diye bileklerine ve boynuna sarı iplik bağlanır. 61 16.2 21 5.6 Yeni doğanın göbeği çabuk düşsün diye toprak bağlanır. 55 14.6 4 1.1 Yeni doğan sarılık olmasın diye iki kaşının ortasına kesik atılır. 32 8.5 3 0.8 Yeni doğan büyüdüğünde perine bölgesinde ve koltuk altında tüy olmasın diye yarasa kanı sürülür. 42 11.2 1 0.3 Çocuğun erken yürümesi için topuğuna yumurta sürülür. 18 4.8 0 0.0 Çalışmada yeni doğan üç ezan vakti geçinceye kadar emzirilmez uygulaması %14.6 oranında bildirilmiştir (Tablo 2). Bu uygulama Hizel ve arkadaşları (2006) tarafından yapılmış çalışmada %23.4 oranında, Eker ve Yurdakul (2006) tarafından yapılmış çalışmada ise %3.2 oranında bildirilmiştir. Bilindiği gibi erken dönemde emzirmenin, anne ve bebek sağlığı üzerinde olumlu etkileri vardır (Eker ve Yurdakul, 2006). Türkiye Nüfus Sağlık Araştırması (2003) sonuçları incelendiğinde; ülkemizde anne sütü ile beslenmenin yaygın olduğu ancak emzirmeye başlamanın oldukça geç olduğu görülmektedir. Ayrıca literatürde emzirmenin geç başlamasını etkileyen etmenler arasında, emzirme konusunda yanlış inanç ve uygulamalar yer almaktadır (Eker ve Yurdakul, 2006). Bu nedenle annelerin doğum öncesi dönemden itibaren, bebeklerini doğar doğmaz emzirmelerinin gerekliliği 43

Çetinkaya, Özmen, Canbaz ve önemi konusunda eğitilmelerinin önemli olduğu düşünülmektedir. Bu çalışmada belirlenen doğum sonu dönemde yeni doğan sağlığı ile ilgili geleneksel uygulamaların genel olarak, sağlığa zararlı olmayan uygulamalar olması yanında, uygulama oranları %23.7 ile %0.8 arasında değişen yeni doğanın alnı düzgün olsun diye alnına yazma bağlanır (%23.7), çocuğa nazar değmesin diye kirli gezdirilir (%6.4), yeni doğan kırk gün sabun yerine tuz kullanılarak yıkanır (%6.4), yeni doğan sarılık olmasın diye bileklerine ve. boynuna sarı iplik bağlanır (%5.6), yeni doğanın göbeği çabuk düşsün diye toprak bağlanır (%1.1) ve yeni doğan sarılık olmasın diye iki kaşının ortasına kesik atılır (%0.8) gibi geleneksel uygulamaları bebek için enfeksiyon, kaza ve ölüm riski açısından sağlığı olumsuz etkileyebilecek uygulamalardır. Bu nedenle sağlık hizmeti veren hemşire, ebe ve diğer sağlık çalışanlarının, bu uygulamaların farkında olarak hizmet vermesi ve sağlık hizmeti sundukları her aşamada aile bireylerini eğitmeleri önemlidir. Tablo 3. Kadınların Doğum Sonu Dönemde Yeni Doğan Sağlığı İle İlgili Geleneksel Uygulamaları Uygulama Durumlarının Tanıtıcı Özelliklerine Göre İncelenmesi (N=376) Yaş Grubu Eğitim Düzeyi Çalışma Aile Tipi* En Uzun Yaşanılan Yer Sosyal Güvence Gelir Tanıtıcı Özellikler Yeni Doğan İle İlgili Geleneksel Uygulamalar Uyguluyor Uygulamıyor n % n % 31 yaş ve altı (Ref) 174 87.9 24 12.1 31 yaş üzeri 175 98.3 3 1.7 p 0.00 Eğitimli (Ref) 327 92.6 26 7.4 1.00 Eğitimsiz 22 95.7 1 4.3 Çalışıyor (Ref) 50 87.7 7 12.3 0.15 Çalışmıyor 299 93.7 20 6.3 ** Çekirdek (Ref) 306 92.2 26 7.8 0.33 Geniş 40 97.6 1 2.4 ** İl merkezi (Ref) 255 91.1 25 8.9 Köy/kasaba/ilçe 94 97.9 2 2.1 Var (Ref) 338 92.6 27 7.4 Yok 11 100.0 0 0.0 Gelir gidere denk +fazla 227 90.4 24 9.6 (Ref) Gelir giderden az 122 97.6 3 2.4 Çocuk Sayısı 1-2 çocuk (Ref) 276 92.3 23 7.7 2 üzeri çocuk 73 94.8 4 5.2 N 349 92.8 27 7.2 * Analizde parçalanmış aileler alınmamıştır (n=373). ** Fisher in kesin testi, p değeri Tablo 3 te görüldüğü gibi kadınların %92.8 i doğum sonu dönemde yeni doğanın sağlığı ile ilgili en az bir geleneksel uygulama yaptığını bildirmiştir. Kadınların doğum sonu dönemde yeni doğan sağlığı ile ilgili uyguladıkları geleneksel uygulamalar ile tanıtıcı özellikleri karşılaştırıldığında; 31 yaş üzerinde olan, yaşamlarını en uzun süre il merkezi dışında geçirmiş (köy/kasaba/ilçe) ve gelirini giderden az ** 0.02 1.00 0.01 0.44 OR (%95 GA) 3.0 (2.3-27.2) 0.5 (0.7-4.4) 2.0 (0.8-5.2) 3.3 (0.4-25.7) 4.6 (1.0-19.8) 0.9 (0.9-0.9) 4.3 (1.2-14.5) 1.5 (0.5-4.5) olarak tanımlayan kadınların yeni doğan sağlığı ile ilgili geleneksel uygulamaları daha fazla oranda yaptıkları saptanmıştır. Aralarındaki fark istatistiksel olarak anlamlıdır (p<0.05). Kadınların doğum sonu dönemde yeni doğan sağlığı ile ilgili uyguladıkları geleneksel uygulamalar ile diğer tanıtıcı özellikleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmamıştır (p>0.05, Tablo 3). 44

C.Ü. Hemşirelik Yüksekokulu Dergisi 2008, 12(2) Tablo 3 de görüldüğü gibi, 31 yaş üzerinde olan kadınların doğum sonu dönemde yeni doğan sağlığı ile ilgili geleneksel uygulamaları yapma durumları 31 yaş ve altı kadınlara göre 3.0 (2.3-27.2) kat daha fazladır (p<0.05). Dinç (2005) 40 yaş ve üstü annelerin genç annelere göre daha çok geleneksel uygulamaların etkisi altında kaldıklarını saptamıştır. Bu iki çalışmanın bulgusu, daha ileri yaştaki annelerin geleneklerine daha bağlı olduğunu düşündürtmektedir. Tablo 3 de görüldüğü gibi, yaşamlarını en uzun süre il merkezi dışında (köy/kasaba/ilçe) geçirmiş olan kadınların doğum sonu dönemde yeni doğan sağlığı ile ilgili geleneksel uygulamaları yapma durumları, en uzun süre il merkezinde yaşamış kadınlara göre 4.6 (1.0-19.8) kat daha fazladır (p<0.05). Liamputtong ve arkadaşları (2005) tarafından yapılmış çalışmada da benzer sonuçlar bulunmuştur. Literatürde de eski çağlardan beri üzerinde çeşitli uygarlıkların kurulması nedeniyle çok zengin bir folklora sahip ülkemizde geleneksel sağlık uygulamalarının özellikle köylerde yaygın olarak kullanıldığı belirtilmektedir (Şenol ve ark., 2004). Bu durum, daha küçük yerleşim bölgelerinde yaşayan insanlar arasında kültürel etkileşimin daha fazla olması ve bu bölgelerde halkın geleneksel uygulamalarına daha bağlı olmasıyla açıklanabilir. Kırsal bölgelerde yaşayan halkın sosyoekonomik ve eğitim seviyesinin düşüklüğü, hastanelere ve sağlık çalışanlarına ilişkin olumsuz yaşantı ve deneyimleri de geleneksel uygulamalara yönelimi arttırmaktadır (Şenol ve ark., 2004). Gelirini giderden az şeklinde tanımlayan kadınların, doğum sonu dönemde yeni doğan sağlığı ile ilgili geleneksel uygulamaları yapma durumları, gelir düzeyini fazla yada orta şeklinde tanımlayanlara göre 4.3 (1.2-14.5) kat daha fazladır (p<0.05, Tablo 3). Çimen ve arkadaşları (2006) çocuk sağlığı ve bakımıyla ilgili yapılan geleneksel uygulamalar ile annelerin gelir düzeyleri arasında anlamlı bir ilişki bulunmadığını belirtmiştir. Bu iki çalışma bulgusu arasında fark bulunmaktadır. Sosyo-ekonomik faktörlerin halk yapımı ilaçların kullanımını etkilediği genellikle yoksul toplumların varsıl toplumlara göre geleneksel tedavi yöntemlerini daha çok kullandıkları ve benimsediklerini bildiren çalışma sonucuyla (Şenol ve ark. 2004) birlikte düşünüldüğünde çalışma bulgusunun beklendik bir sonuç olduğu söylenebilir. SONUÇ Araştırma sonuçları, Manisa da doğum sonu dönemde yeni doğan sağlığı ile ilgili geleneksel uygulamaların yaygınlığını ve çeşitliliğini göstermesi açısından dikkat çekicidir. Sağlık hizmeti sunan ebe ve hemşireler; gebelik döneminin başından itibaren aileyi bütüncül olarak değerlendirmeli ve yeni doğan sağlığı ile ilgili geleneksel uygulamaları sorgulamalıdır. Bu sorgulama ile beraber sağlığa zarar verebilecek geleneksel uygulamalardaki (kundaklama, tuzlama, emzirme için üç ezan bekleme vb.) riskleri azaltabilmek için sağlık eğitimleri vermesi önemlidir. Bu eğitimler sırasında özellikle de kırsal kesimde yaşayan, sosyo-ekonomik düzeyi düşük olan ve daha ileri yaşlardaki kadınların öncelikli olduğu unutulmamalıdır. KAYNAKLAR Artun E (1998) Tekirdağ halk kültüründe geçiş dönemleri: Doğum-evlenme-ölüm: Bir Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi, 9-10: 85-107. Bayık A (1985) Doğurgan çağdaki kadınların geleneksel uygulamalarına ilişkin bir çalışma: Ege Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu Dergisi. 1 (1): 1-13. Bekar M (2001) Kültürler arası (transkültürel) hemşirelik: Toplum ve Hekim, 16(2):136-41. Bilaloğlu P, Ünlübay DG, Tunçbilek I ve ark. (2001) Doğumsal kalça çıkığı tanısında ultrasonografi: STED. 10(5): 183-6. Biltekin Ö, Boran ÖD, Denkli MD ve ark. (2004) Naldöken Sağlık Ocağı bölgesinde 0-11 aylık bebeği olan annelerin doğum öncesi dönem ve bebek bakımında geleneksel uygulamaları. STED, 13:5, 166-8. Bölükbaş N, Erbil N (2007) 0-12 Aylık Çocuğu olan annelerin çocuk bakımında başvurdukları geleneksel uygulamalar. 11. Ulusal Halk Sağlığı Kongresi, Denizli, s.248. Choudhry UK (1997) Traditional practices of women from India: Pregnancy, childbirth, and newborn care, JOGNN, 26: 533-39. Conseil Sante, SOFRECO, EDUSER (2007) Sağlık Arama Davranışı Araştırması: Sağlık Bakanlığı Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Genel Müdürlüğü ve Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu, Ankara. Çıblak N (2004) Halk Kültüründe Nazar, Nazarlık İnancı ve Bunlara Bağlı Uygulamalar:Türklük Bilimi Araştırmaları (TÜBAR). 15, s.103-25. 45

Çetinkaya, Özmen, Canbaz Çimen S, Kaya F, Aker M ve ark. (2006) Çocuk sağlığı ve bakımıyla ilgili geleneksel uygulamalar, 5. Ulusal Hemşirelik Öğrencileri Kongresi, Kongre Kitabı, Şanlıurfa, s.223. Dinç S (2005) Şanlıurfa merkezde bulunan 4 Numaralı Sağlık Ocağı na kayıtlı 0-1 yaşında çocuğa sahip olan annelerin çocuklarının bakımında uyguladıkları geleneksel uygulamalar :Hemşirelikte Araştırma Geliştirme Dergisi. 1(2): 53-64. Eğri G, Gölbaşı Z (2007) 15-49 Yaş grubu evli kadınların doğum sonu dönemde bebek bakımına yönelik geleneksel uygulamaları: TSK Koruyucu Hekimlik Bülteni. 6 (5): 313-21. Eker A, Yurdakul M (2006) Annelerin bebek beslenmesi ve emzirmeye ilişkin bilgi ve uygulamaları: STED. 15(9):158-63. Geçkil E, Sahin T, Ege E (2007) Traditional postpartum practices of women and infants and the factors influencing such practices in South Eastern Turkey: Midwifery. doi:10.1016/j.midw.2006.12.007 Gölbaşı Z (2003) Postpartum dönmede erken taburculuk, evde bakım hizmetleri ve hemşirelik: Cumhuriyet Üniversitesi Hemşirelik Yüksek Okulu Dergisi. 7 (2): 15-22. Hizel S, Ceyhun G, Tanzer F ve ark. (2006) Traditional beliefs as forgotten influencing factors on breast-feeding performance in Turkey, Saudi Med J. 27(4):511-8. Hotun N, Çoşkun A (1990) İstanbul ili Halkalı yöresindeki kadınların gebelik ve doğuma ilişkin geleneksel inanç ve uygulamaları, II. Ulusal Hemşirelik Kongresi Bildirileri, İzmir E.Ü. Basımevi, s.696-706. Jarrah S, Bond AE (2007) Jordanian women s postpartum beliefs: An exploratory study, International Journal of Nursing Practice; 13: 289 295. Kırımlı Y (2002) Nazar ve nazara karşı tuzla yapılan pratikler. VIII. Ulusal Halk Sağlığı Kongresi. Diyarbakır, s. 558-60. Liamputtong P, Yimyam S, Parisunyakul S ve ark. (2005) Traditional beliefs about pregnancy and child birth among women from Chiang Mai, Northern Thailand. Midwifery 21, 139 153. Maimbolwa MC, Yamba B, Diwan V ve ark. (2003) Cultural childbirth practices and beliefs in Zambia, Journal of Advanced Nursing 43(3), 263 74 Özsoy SA, Katabi V (2007) A comparison of traditional practices used in pregnancy, labour and the postpartum period among women in Turkey and Iran: Midwifery, (Baskıda). Özyazıcıoğlu N, Polat S (2004) 12 aylık çocuğu olan annelerin sağlık sorunlarında başvurdukları geleneksel uygulamalar Atatürk Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu Dergisi. 7 (2): 30-8. Şenol V, Ünalan D, Çetinkaya F ve ark. (2004) Kayseri ilinde halk ebeliği ile ilgili geleneksel uygulamalar: Klinik Gelişim, 17 (3/4): 47-55. Taşkın L (2003) Doğum Ve Kadın Hastalıkları Hemşireliği. Ankara: Sistem Ofset Matbaacılık; 2003; s.284-85. Tetik N, Şahin S (2007) Perinatal dönemde ve yeni doğan bakımında toplumun sağlık davranışları ve hemşirenin rolü, Erişim Adresi :http://cc.1asphost.com/sadiks/default.asp?pg=146, Erişim Tarihi: 05.12.2007. Totumluoğlu G, Okanlı A, Özer N (2004) Hemşirelik bakımında kültürel yaklaşım ve önemi: Uluslar arası İnsan Bilimleri Dergisi, Erişim Adresi:www.insanbilimleri.com, Erişim Tarihi: 15.09.2007. Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması (2003) Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü, Ankara, Hacettepe Yayınları. Velioğlu P (1999) Hemşirelikte Kavram Ve Kuramlar. İstanbul, Alaş Ofset, s.78-9. Yalçın H (2007) Çocuk sağlığı ve bakımıyla ilgili geleneksel uygulamalar: Güncel Pediatri. 14:198. Yılmaz MA (2005) Aladağ Halk Kültürü Araştırması, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Adana, Çukurova Üniversitesi. Teşekkür Celal Bayar Üniversitesi Manisa Sağlık Yüksekokulu Ebelik Bölümü 4. sınıf öğrencileri Tuğba Atıcı, Resmiye Aydın, Sevda Biçer, Tuğçe Buz, Funda Çelik, Esma Eşmeli, Dönay Günlü, Şerife Gökkaya ve Hatice Ordu ya veri toplama aşamasındaki desteklerinden dolayı teşekkür ederiz. 46