Çocuklarda pilor ve duodenum patolojilerine laparoskopik yaklaşım

Benzer belgeler
LAPAROSKOPİK KOLOREKTAL KANSER CERRAHİSİNİN ERKEN DÖNEM SONUÇLARI:251 OLGU

Çift stomalı, İntestinal Atrezili Olguda Hemşirelik Bakımı

SÜRRENAL HASTALIKLARDA CERRAHİ YAKLAŞIM

ROBOTİK CERRAHİDE AMELİYATHANENİN VE HASTANIN HAZIRLANMASI VE POZİSYON VERME

ENDOSKOPİK CERRAHİ İLE UĞRAŞANLARIN ROBOTİK CERRAHİ DENEYİMİ İLE İLGİLİ GÖRÜŞLERİ 1. Uzmanlık alanınız

JİNEKOLOJİDE SİNGLE PORT OPERASYONLAR. Doç Dr Ahmet Kale. Kocaeli Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği

Önsöz. Değerli Meslektaşlarım,

Önsöz. Değerli Meslektaşlarım,

Rektovaginal fistül perianal fistül kategorisinde ele alınan bir hastalıktır ve barsak içeriğinin vagenden gelmesi ile karakterizedir.

Sayın Meslektaşlarım,

Önsöz. Değerli Meslektaşlarım,

Önsöz. Değerli Meslektaşlarım,

Laparoskopik kontinan sistostomi ve ogmentasyon sistoplastisi ameliyatları

Artroskopi, ortopedik cerrahların eklem içini görerek tanı koydukları ve gerektiğinde

Toraks Travmalarında Hasar Kontrol Cerrahisi Teknikleri

Adalet Elçin Yıldız, Sinan Genç, Berna Uçan, Suat Fitoz. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Radyolojisi Bilim Dalı, Ankara

İnfantil Hipertrofik Pilor Stenozu: Çocuklarda En Sık Safrasız Kusma Nedeni

Önsöz. Değerli Meslektaşlarım,

Hasar Kontrol Cerrahisi yılında Rotonda ve Schwab hasar kontrol kavramını 3 aşamalı bir yaklaşım olarak tanımlamışlardır.

USG Kongre 1-4 Kasım 2017

KARACİĞER NAKLİNDE AMELİYATHANE HEMŞİRELİĞİ. Hem. Kezban ORMAN Akdeniz Üniversitesi Hastanesi

KORONER BY PASS CERRAHİSİNDE AMELİYATHANE HEMŞİRELİĞİ

İnmemiş Testis ve İnguinal Herni. PANEL: Görseller Eşliğinde Vaka Tartışmaları

ENDOSONOGRAFİ HAKKINDA TEMEL BİLGİLER DR. EMRAH ALPER

Dev Karaciğer Metastazlı Gastrointestinal Stromal Tümör Olgusu ve Cerrahi Tedavi Serüveni

AMELİYATHANEDE İNOVASYON. Nermin Ocaktan Acıbadem Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü

AÇIK ve LAPORASKOPİK CERRAHİDE HEMŞİRELİK BAKIMI HEMŞİRE SEHER KUTLUOĞLU ANTALYA ATATÜRK DEVLET HASTANESİ

Primer ve sekonder Tendon onarımları

GENEL İLKELER ( tarihinde kontrol edildi.)

DÖNEM-4 ÇOCUK CERRAHİSİ STAJI GENEL AMAÇ VE ÖĞRENİM HEDEFLERİ 1-Çocuk cerrahisine ait kavramları bilir (Bilişsel), 2-Çocuklarda sıvı-elektrolit

Biliyer Kanülasyon ve Biliyer Sfinkterotomi

Laparoskopik klasik tek port ile appendektomi: Teknik ayrıntılar

Derin İnfiltratif Endometriozis. Prof.Dr.Ahmet Göçmen Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Kalıcı Yara Kapatma Yöntemleri KALICI YARA KAPATMA YÖNTEMLERİ : 10.Sınıf Meslek Esasları ve Tekniği

Laparoskopi Nasıl Yapılır?

Patent Duktus Arteriyozus

MİNİMAL İNVAZİV JİNEKOLOJİK ONKOLOJİ DERNEĞİ EĞİTİM PROGRAMLARI

ÇOCUKLUK ÇAĞINDA AKUT KARIN DOÇ. DR. GONCA TEKANT CERRAHPAŞA TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK CERRAHİSİ ANABİLİMDALI

TDB AKADEMİ Oral İmplantoloji Programı Temel Eğitim (20 kişi) 1. Modül 29 Eylül 2017, Cuma

OBEZİTE CERRAHİSİ KARŞIT-YANDAŞ GÖRÜŞ

Neden MGB Tercih Ediyorum? DR. HALİL COŞKUN İSTANBUL

Çocuk Cerrahisi Bakış Açısı

KOLON VE İNCE BAĞIRSAĞIN NONTÜMÖRAL REZEKSİYON MATERYALLERİNDE TANIYA YAKLAŞIM. Dr. Armağan GÜNAL GATA Tıbbi Patoloji AD - Ankara

LAPAROSKOPİK BİLATERAL TRANSPERİTONEAL ADRENALEKTOMİ

REVİZYON DURUMU. Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No

KAPAK HASTALIKLARINDA TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELERDİR?

PEDİATRİK ABDOMİNAL ACİLLERDE RADYOLOJİ. Doç.Dr. Gökhan ARSLAN Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı

Robotik Cerrahi? Laparoskopi?

KADAVRADAN ORGAN ALINMASI. Özlem ERGİNBAŞ Ameliyathane Hemşiresi

LAPAROSKOPİK SURRENALEKTOMİ DENEYİMLERİMİZ

Kalp Kapak Hastalıkları

UÜ-SK GÜNÜBİRLİK MEDİKAL, CERRAHİ, İNVAZİV GİRİŞİM VE İŞLEM PROSEDÜRÜ

AKCİĞER APSESİNDE CERRAHİ TEDAVİ

Laparoskopik Nefrektomi ve Heminefrektomi

SURGICAL DISORDERS AND INVASIVE PROCEDURES BLOCK SURGICAL DISORDERS in ADULTH - PROGRAM 1 (FIRST WEEK) MONDAY TUESDAY WEDNESDAY THURSDAY FRIDAY

Rejyonel Anestezi Sonrası Düşük Ayak

T.C. BÜLENT ECEVĠT ÜNĠVERSĠTESĠ TIP FAKÜLTESĠ ÖĞRETĠM YILI DÖNEM IV GENEL CERRAHĠ STAJ PROGRAMI. Prof. Dr. Taner Bayraktaroğlu

T.C. BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÖĞRETİM YILI DÖNEM IV GENEL CERRAHİ STAJI PROGRAMI

VARİS TEDAVİSİNDE KONFORUN YENİ ADI. Endovenöz Radyofrekans Ablasyon

Dr Gökhan ORCAN, Dr Figen PALABIYIK, Dr Zeynep YAZICI Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Radyolojisi Bilim Dalı, Bursa

Dr. Mert Altınel Türkiye Yüksek İhtisas EA Hastanesi ÜST ÜRİNER SİSTEM ÜROTELYAL KARSİNOMUNDA LAPAROSKOPIK TEDAVİ

Nonreküren Nervus Laryngeus Inferior. Dr. Emin S. Gürleyik

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Onkoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 6 Aralık 2016 Salı

KÜNT ve DELİCİ/KESİCİ KARIN TRAVMALARI

Anestezi Uygulama II Bahar / Ders:9. Anestezi ve Emboliler

Mide Tümörleri Sempozyumu

T.C. BÜLENT ECEVİTÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÖĞRETİM YILI IV. SINIF GENEL CERRAHİ STAJ PROGRAMI. Grup D ( 8 Hafta)

EBSTEİN ANOMALİSİ. Uzm. Dr. İhsan Alur

Karaciğer vücudun en büyük organıdır. Vücudun birçok fonksiyonu karaciğer tarafından idare edilir.

İMPLANT VAKALARININ SINIFLANDIRILMASI

Plan. Penetran Böğür ve Kalça Yaralanmaları. Giriş. Tanım. Klinik. Giriş. Klinik Laboratuvar Görüntüleme Tedavi

Dr. Mehmet İnan Genel Cerrahi Uzmanı

ÜRETERORENOSKOPİ AYDINLATILMIŞ ONAM FORMU

CERRAHİ Üreteropelvik Bileşke Darlığı (UPD) Abdurrahman Önen FEBPS, FAAP-U, FEAPU

Göğüs Cerrahisi Sedat Gürkok. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi

Şaşılık cerrahisi onam formu

PROSTAT AMELİYATI SIRASI BAKIM. Prof. Dr. NEVİN KANAN İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ FLORENCE NIGHTINGALE HEMŞİRELİK YÜKSEKOKULU

Düşüğe Neden Olan Bir Hipertansif Fibromusküler Displazi Vakası. A Case of Hypertensive Fibromuscular Dysplasia Leading To Abortus

Periton Kateteri Yerleştirme Yöntemleri. Dr. İzzet Hakkı Arıkan Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı

Kırık, Çıkık ve Burkulmalar

Hava Yolu ve Solunum Sistemi İnvaziv Girişimler. Doç Dr Evvah Karakılıç MD, PhD Ankara Numune E&A Hastanesi Acil Tıp Kliniği

Üriner Diversiyonlar ve Seçim Kriterleri. Dr. Gökhan Toktaş İstanbul Eğt. ve Arş. Hastanesi Üroloji Kl.

İmplantın Uygulanabilirliği İmplantlar belirli bir kalınlığı ve genişliği olan yapılardır. Bu nedenle implant öngörülen bölgede çene kemiğinin

ÇEVİRMEN İHTİYACI Çevirmen gerekli miydi? Evet Hayır Gerekli ise onam sırasında nitelikli bir çevirmen yanınızda var mıydı?

KISITLAMA ALTINDAKİ HASTA BAKIM VE DEĞERLENDİRME PROSEDÜRÜ

RADİKAL PROSTATEKTOMİ AYDINLATILMIŞ ONAM FORMU

Giriş Güncel cerrahide tanı ve tedavi planlamalarında ultrasonografinin önemli bir yeri bulunmaktadır. Ultrasonografinin cerrah tarafından gerçekleşti

İSKEMİK BARSAĞIN RADYOLOJİK OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ. Dr. Ercan Kocakoç Bezmialem Vakıf Üniversitesi İstanbul

Onkoplastik meme cerrahisi ve yenilikler

TKD/TKYK KORONER BAKIM İLERİ KLİNİK UYGULAMALAR SERTİKASYON PROGRAMININ ÇEKİRDEK EĞİTİM PROGRAMI

İZMİR KATİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI GENEL CERRAHİ STAJI B GRUBU TEORİK VE PRATİK DERS PROGRAMI (01.09.

DEKTOMİ (MIRP) & EKSPLORASYONU (MITBE) ILAŞTIRILMASI

Omurga-Omurilik Cerrahisi

REVİZYON DURUMU. Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No

Metakarp Kırıkları ve Tedavileri

PELVİS KIRIKLARI. Prof. Dr. Mehmet Aşık

REVİZYON DURUMU. Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No

SEROMA, ENFEKSİYON, FLEP NEKROZU

T.C. CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA HASTANESİ ÜROLOJİ ANABİLİM DALI LAPAROSKOPİK PYELOPLASTİ HASTA RIZA BELGESİ

Transkript:

doi:10.5222/jtaps.2016.191 Çocuklarda pilor ve duodenum patolojilerine laparoskopik yaklaşım Baran TOKAR Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı, Eskişehir Öz Bu makalede çocuklarda pilor ve duodenum bölgesine özel laparoskopik olarak yapılabilecek piloromiyotomi, piloroplasti, duodenoduodenostomi ve Ladd prosedürü gibi girişimlerde yazarın yaklaşım şekli literatür güncellemesi ile birlikte yer almaktadır. Bu girişimlerin ağırlıklı olarak süt çocuğu yaş grubunda yer alan hastalarda yapıldığı ve cerrahın ciddi laparoskopik rekonstrüksiyon tecrübesinin gerekliliği unutulmamalıdır. Bu bölgeye özel anatomi dolayısı ile oluşacak komplikasyonların ciddi sonuçları ve bazen kolayca çözümlenemeyecek yapısı düşünülerek, laparoskopi amaç olarak değil araç olarak cerrahi planlama da yer almalıdır. Anahtar kelimeler: Laparoskopi, pilor, duodenum, çocuk Abstract Laparoscopy for pyloric and duodenal pathologies in children This article contains the author s approach and literature update on laparoscopic procedures specific to pylorus and duodenum in children such as pyloromyotomy, pyloroplasty, duodenoduodenostomy and Ladd procedure. Before planning these operations, it should not be forgotten that the most of the patients are in infant age and the surgeon should have advanced experience on laparoscopic reconstructive procedures. Considering the serious outcomes of potential complications that may occur because of the special anatomy of the region, and sometimes its challenging structure that may not be easily comprehensible laparoscopy should take its place not as an aim but as a tool in surgical planning. Keywords: Laparoscopy, pylorus, duodenum, child Giriş Bu konu başlığında idiopatik hipertrofik pilor stenozu (İHPS), doğumsal veya edinsel mide çıkış darlıkları, duodenal atrezi, duodenal stenozlar ve malrotasyon gibi, ağırlıklı olarak sütçocuğu yaş grubunda saptanan pilor ve duodenum cerrahi patolojilerine yaklaşım şekli ile ilgili bilgi ve tecrübe aktarımı olacaktır. Çocuklarda batın içi patolojilere yönelik laparoskopik girişim tercih edilecekse, öncelikle hastanın laparoskopiye uygunluğu değerlendirilmelidir. Pilor ve duodenum patolojilerinde ön hazırlık yapılırken hastanın yaşı, fizik muayene bulguları ve mevcut patoloji, girişimin laparoskopik olarak yapılıp yapılamayacağı hakkında ön bilgi verir. Yetersiz çalışma alanı oluşturma olasılığı haricinde, hastadaki ek patolojiler, anestezi ile ilgili riskler, cerrahın tecrübesi ve mevcut cihaz ve enstrüman spektrumu da bu bölgeye özel girişimin laparoskopik yapılabilirliği değerlendirilirken dikkate alınmalıdır (1). Alındığı tarih: 07.03.2016 Kabul tarihi: 04.04.2016 Yazışma adresi: Baran Tokar, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı, Eskişehir e-mail: btokar@ogu.edu.tr Pilor ve duodenum patolojilerinde hasta pozisyonu, port girişi ve laparoskopik eksplorasyonu için kolaylaştırıcı ipuçları Bir yaş altı olgularda, özellikle yenidoğanlarda, hasta ameliyat masasının uzun aksına dik açı yaparak yan olarak yatırılır, hastanın yerleşimi masanın ortasında veya masanın ayak kısmına yakın olabilir. Monitör hastanın baş tarafındadır. Anestezi ekibi de hastanın baş tarafında sola doğru yerleşir. Cerrah hastanın sol ayakucunda, kamera asistanı hastanın sağ ayakucunda, hemşire ise hasta sağ ayakucunda kameraya uzak olacak şekilde yerleşir (Şekil 1). Enstrümanların hareketlerine ve çalışma portlarının yatay yükselme açısının oluşmasına izin verecek şekilde hastayı, bacaklarını kollayarak cerrahi ekibe doğru aşağıya çekerek pozisyon vermek, diz altının masanın kenarından sarkması, çalışma portlarının ve enstümanların hareketlerini kolaylaştırır. Daha büyük çocuklarda, örneğin, edinsel mide çıkış darlığı gibi patolojilerde ise hasta masaya yatay değil dik olarak yatırılır, cerrahi ekibin hastanın bacak arasında yerleşimine izin verecek bir pozisyon verilir (Şekil 2). 191

olmalı, port batın içinde çok fazla ilerletilmemelidir. Umbilikal giriş yapılan kamera portu olabiliyorsa 4 mm optik ile kullanıma uygun 4.7 mm olmalı, eğer 5 mm optik kullanılacaksa 5,5 mm port kullanılmalıdır. Göbek altı insizyon optiğe daha geniş hareket ve görüş alanı sağlayacağı için, özellikle 5 mm optik kullanılacaksa tercih edilebilir. Şekil 1. Bir yaş altı olgularda hasta ve cerrahi ekibin masa pozisyonu. Kamera portu hariç, iki laparoskopik alet girişine gereksinim vardır. Sütçocuğu yaş grubunda kullanılacak laparoskopik aletlerin çapı 3 mm dir, eğer port girilecek ise port çapı 3,5 mm olmalıdır. İnsizyonlardan port girilebilir veya piloromiyotomi gibi kısa süreli girişimler için port kullanılmaksızın nokta 3 mm insizyonlar ile alet giriş çıkışı yapılabilir. Yazarın çalışma portları için giriş yeri tercihi, enstrümanlara pilor uzaklığı ile daha geniş hareket alanı sağlaması ve estetik olarak daha gizlenebilir yerleşimde olduğu için sağ ve sol alt batın kadranlarıdır (Resim 1). Uygun hastalarda mümkün olduğunca aşağıya her iki krista iliaka anterior süperior çizgi hattına inebilmektir. Kamera portu için, orta hatta simfisis pubise doğru göbeğe göre daha aşağıda bir insizyon yapılabilir. Umbilikus portunun tepe köşesini oluşturacak batın alt yarısındaki port üçgeni özellikle 2 kg altı yenidoğanlarda, duodenal atrezi gibi patolojilerde daha rahat cerrahi çalışma alanı sağlar. Bir yaş altı çocuklarda, kamera portu girişi sonrası, intraabdominal gaz basıncı çalışma portlarının girişi sırasında 10 mmhg, daha sonra ise 6-8 mmhg, akım ise 1-2 lt/dk. olacak şekilde ayarlanır. Şekil 2. Büyük çocuklarda hasta ve cerrahi ekibin masa pozisyonu. İlk port kamera için yerleştirilir. Umbilikus giriş için tercih edilecekse, pilor ve duodenum cerrahisinde cerrahi bölge ile umbilikusun yakınlığı ve kameranın bu yakın mesafede her açıya rahat hareket edebilirliği dikkate alınmalı; port ve optik olası olduğunca küçük Resim 1. Çalışma portlarının yerleşimi. Port girişleri sonrası hastaya hafif ters Trendelenburg pozisyon verilir. Batına girilmesini takiben karaciğerin 192

B. Tokar, Çocuklarda pilor ve duodenum patolojilerine laparoskopik yaklaşım cerrahi alandan uzaklaştırılması için falsiform ligamana, ciltten çıkacak şekilde tek askı sütürü koyulur. Midenin operasyona başlamadan hemen önce mevcut nazogastrik sonda ile dekomprese edilmesinde yarar vardır. Duodenal atrezide, distal barsak segmentlerinin dilate olmaması nedeni ile batın içinde çalışılabilir bir cerrahi alan oluşur. Yazar, pilordan üst jejunal segmente kadar olan bölgede, yenidoğanlar da dahil, çocuk yaş grubunda rekonstrüksiyon yapmaya uygun cerrahi çalışma alanı oluşturulabileceğine inanmaktadır. Laparoskopide tecrübeli anestezi ve tecrübeli cerrahi ekip ile girişimin açık cerrahi yaklaşımdaki prensipler bozulmadan tamamlanması olasıdır. Patolojilere göre cerrahi teknik Laparoskopik piloromiyotomi Günümüzde İHPS tanısı almış olgularda, endoskopik cerrahi tecrübesi olan cerrahlar için laparoskopik piloromiyotomi tercih edilebilir niteliktedir (2). Açık cerrahi girişimin prensiplerinden fedakârlık edilmeden özveride bulunulmadan, ameliyat süresinde anlamlı bir farklılık oluşturmadan, daha iyi kozmetik sonuç ve postoperatif seyir ile laparoskopik girişim tamamlanabilir (3). Laparoskopik piloromiyotomi planlanan hastada, yukarıda tanımlanan port giriş ve eksplorasyon yöntemi dikkate alınarak hipertrofik pilor kası rahatlıkla ortaya çıkarılır. Atravmatik grasper ile ya duodenum pilor distalinden tutulur veya mide tutarak pilor kası sabitlenir. Sabitleme sonrası pilor insizyonu yapılır. Kesi öncesi kanama kontrolü ve insizyon yatağı oluşturmak için hook koter veya bipolar koter ile insizyon hattı çizilebilir yapılır (Şekil 3a). Pilorun ön yüzü seromüsküler olarak prepilorik venden gastrik antruma kadar endotom veya artroskopi bıçağı ile kesilir yapılır (Şekil 3b). Kas tabakası kas ayracı veya tecrübeye göre disektör ile aralanır yapılır (Şekil 3c). Mukozanın insizyon aralığında rahat ve yeterli bombelik oluşturması amaçlanır. Endotom ile açılan insizyon hattında olabildiğince pilorun orta bölgesi ve sabit bir noktadan başlayarak belli bir açıklığın oluşmasını sağlamak, takiben mide ve duodenum tarafına doğru miyotomiyi tamamlamak amaçlanmalıdır (8). Yetersiz miyotomi ve mukoza perforasyonu, bu işlem sırasında olmaması için dikkat edilmesi gereken iki ana komplikasyondur (4). Miyotominin yeterliliğini test etmek için, hipertrofik kas tabakasının her iki tarafının birbirinden bağımsız ileri geri hareketi kontrol edilir. Mukoza perforasyonu şüphesi varsa, nasogastrik sondadan hava verilerek, kaçak kontrolü yapılır. Perforasyon genellikle mide antrumu veya duodenum tarafında oluşur. Cerrahın tecrübesine bağlı olarak, perforasyon laparoskopik olarak onarılabilir veya ilk insizyon kapatılarak, insizyon açısı değiştirilir ve piloromiyotomi tekrarlanır. Açık operasyona dönülerek de aynı onarım alternatifleri düşünülebilir. Laparoskopik Heinecke-Mikulicz piloroplasti Çocuklarda kas hipertrofisi oluşmadan gelişmiş doğumsal veya edinsel pilorik stenoz gözlenebilir. Bu hasta grubunda laparoskopik piloroplasti ameliyatı gerçekleştirilebilir (5). Yukarıda konusu geçen ön hazırlıkları ve port girişlerini takiben, karaciğerin falsiform ligaman askısı ile ekarte edilmesi sonrası, pilor bölgesinin ortaya çıkarılması ve iki çalışma portu ile cerrahiye devam olası değilse, ekartasyon için 3. port girilebilir. Özellikle büyük çocuklarda mideyi atravmatik grasperla aşağıya çekerek pilor bölgesinin piloroplasti sırasında Şekil 3. Laparoskopik piloromiyotomide, koter ile insizyon yatağı oluşturma (A), insizyon (B) ve miyotomi işlemi (C). 193

sabitlenmesi gerekebilir. Pilor bölgesinin, pilor aksı boyunca uzunlamasına koter ile insizyon hattı oluşturulması sonrası, makas ile kesi yapılır. Kesi sonrası patolojinin olduğu dar geçiş hattı, mide ve duodenum lümenlerinin mukoza devamlılığının görülmesi gerekir. Laparoskopik Heineke-Mikulicz piloroplasti ameliyatı için, pilor bölgesinde uzunlamasına yapılan insizyon sonrası, transverse dikiş hattı oluşturulur, devamlı 5/0 monofilament polidioksanon veya poliglaktin sütür ile anastomoz yukardan aşağıya tamamlanır. Devamlı sütürde, aralıklarla sütürün gevşekliğini ve boşluğunu almakta yarar vardır. Devamlı sütürle tamamlanan ilk kat sonrası arzu edilirse ikinci kat tek Lambert sütürler koyulabilir. Laparoskopik duodenal atrezi ve stenoz onarımı Çocuklarda ileri evre laparoskopik girişim olarak sınıflandırılmış duodenal atrezi cerrahisinde, genellikle sınırlı hasta sayısı veya olgu sunumu şeklinde rapor edilmiş, farklı port girişi ve sütür teknikleri mevcuttur (4). Yazar batın duvarına askı sütür ve 3 mm lik enstrümanlar için iki çalışma portu tekniği ile laparoskopik onarım yöntemi uygulamaktadır (6). Duodenal atrezide eksplorasyona öncelikle mide tarafından başlanır, dilate proksimal segment bulunur. Bu aşamada yazarın tercihi bu segmentin en distalini diseke ederek askı sütürü ile batın duvarına asmaktır. Proksimal segmentin asılmasını takiben Kocher manevrası ile distal duodenal segment aranır, bu segment daha derinde, ince ve gergindir. Kolonun ve pankreasın bu segment ile anatomik komşuluğuna dikkat edilmesinde yarar vardır. Distal duodenum segmentinede batın duvarına asılır. Atrezinin her iki ucu yan yana askı ile tespit edilir (Resim 2). Proksimalden transvers, distal segmentte uzunlamasına insizyonların yapılması sonucu devamlı 5/0 polidioksanon veya poliglaktin sütürle arka duvar, sonrasında da ön duvar anastomozu yapılır. Ön duvar kapanmadan önce anastomoz distalinin devamlılığını, ikinci bir atrezik segment varlığını araştırmak için port içinden geçirilmiş 4 Fr sonda ile duodenum kataterize edilir ve serum fizyolojik verilerek pasaj kontrolü yapılır. Gerek barsak duvarına yapılan insizyon, gerekse anastomoz sırasında Ampulla Vateriye dikkat edilmesi gerekir. Duodenal stenozlarda ise, proksimal ve distal segmentler arasında bariz çap farkı yoksa yukarıda piloroplasti bölümünde anlatıldığı gibi Heineke- Mikulicz tarzı rekonstrüksiyon yapılabilir. Belirgin çap farkı oluşturan dilatasyonu söz konusu ise, duodenal atrezi için tanımlanan laparoskopik duodenoduodenostomi ameliyatı stenozda da uygulanabilir. Duodenal atrezideki distal segmentin laparoskopik eksplorasyon ile ortaya çıkarılışı ve cerrahiye hazırlama zorluğu, stenoz cerrahisinde yoktur. Ancak stenoz cerrahisi sırasında da Ampulla Vateriye dikkat edilmesi gerekir. Duodenal atrezide laparoskopik yaklaşımda gerek süreyi uzatan gerekse komplikasyonlara neden olabilecek en kritik aşama distal segmentin aranmasıdır. Her iki segmentin sorunsuzca bulunması ve askıya alınması sonrası Ampulla Vateriye dikkat ederek insizyon ve anastomoz yapıldığı takdirde operasyon sorunsuz ve uygun sürede tamamlanır. Askı sütürü kullanarak ve iki çalışma portu ile tanımladığımız yöntemimize alternatif olarak ekartasyon için 4. port girişini tanımlamış yayınlarda mevcuttur. Malrotasyonda laparoskopik Ladd prosüdürü Resim 2. Laparoskopik duodenoduodenostomi işleminde proksimal ve distal segmentlerin yan yana askıya alınışı. Malrotasyonda volvulus olmayan hastalarda Ladd bantlarının kesilmesi, varsa duodenum torsiyonunun düzeltilmesi, duodenum-ileoçekal arası kısa midgut mezenterinin açılarak genişletilmesi ve yerleşim yeri nedeni ile apendektomi işleminin yapılması ile Ladd prosüdürünün laparoskopik olarak tamamlanması mümkündür (7). 194

B. Tokar, Çocuklarda pilor ve duodenum patolojilerine laparoskopik yaklaşım Midgut volvulus mevcut ise, yeterli cerrahi alanı oluşturmak zordur. Ancak cerrahın tecrübesi ve oluşan cerrahi çalışma alanı yeterli ise bağırsakların derotasyonu laparoskopik olarak olası olabilir. Volvulus varsa, cerrahi alanın yetersizliği ve cerrahın tecrübesine göre, açık cerrahiye geçilmesinin ciddi olarak düşünülmesinde yarar vardır. Literatürde derotasyonun laparoskopik olarak yapılabildiğini gösteren yayınlar olmakla beraber, çocuklarda laparoskopik girişimlerde hastaya zarar verebilecek zorlayıcı girişimlerin yapılmamasında yarar vardır. Volvulusu olmayan hastalarda, eksplorasyonla, duodenumun seyri takip edilir. Duodenumda torsiyon varsa bu düzeltilir, özellikle çevre vasküler yapılara dikkat edilerek Ladd bantları eksize edilir. Ladd bantlarının eksizyonu künt ve keskin diseksiyonla, makas, kanca koter ve disektör kullanılarak tamamlanır. Duodenum ve çekum arası mezenterin eksplore edilmesi gerekir. Eğer dar bir mezenter uzanımı varsa superior mezenterik damarlara dikkat edilerek mezenteri genişletecek bir insizyon yapılması gerekir. Malrotasyonda laparoskopik yaklaşımda zorlayıcı olan ikinci aşamada bu girişimdir. Eğer anatomiye hakim olunamıyorsa açık cerrahiye geçilmesinde yarar vardır. Son aşamada appendektomi yapılır. Appendektomi intrakorporeal tamamlanabilir Diğer alternatifte ise, mezo diseksiyonu sonrası, appendiks göbek portundan dışarı alınır, batın dışında güdük bağlanır ve kesilir. Malrotasyonda hastanın klinik, radyolojik ve eksplorasyon bulgularının basitten zorlayıcı bir tabloya çeşitliliği söz konusudur. Laparoskopi, bu patolojide tanısal ve uygun hastalarda da tedavi amaçlı tercih edilebilir (7,8). Pilor ve duodenum bölgesi cerrahisinde, komplikasyonsuz tamamlanmış cerrahiyi takiben pnömoperitonium sonlandırılır ve portlar çekilir. Heineke-Mikulicz tipi piloroplasti veya duodenoduodenostomi yapılmış olgularda, cerrahın anastomoz veya doku kalitesi ile ilgili şüpheleri mevcutsa, batın içine port yerinden minivak dren koyulabilir. Port girişleri doku yapıştırıcı veya yoksa cilt altı absorbe olabilen 5/0 veya 6/0 sütürler ile kapatılır. Tartışma Bu yazıda bahsi geçen girişimleri, tanısal laparoskopi ve yeterli düzeyde laparoskopik doku/organ çıkarma tecrübesi olan, aynı zamanda laparoskopik rekonstrüksiyon gözlemi ve eğitimi olan cerrahların yapmayı düşünmesi daha uygun olur. Laparoskopik piloromiyotomi, süt çocuklarında pilorduodenum bölgesine laparoskopik yaklaşımı tanımak ve gelişmek için doğru bir başlangıç ameliyatıdır. Laparoskopik piloromiyotominin tanımlandığı 1990 yılından sonra, 2 çalışma enstrümanı ve 1 kamera portu ile laparoskopik olarak tamamlanabilir bir operasyon olarak kabul görmüştür. Operasyon süresinin açık cerrahiye göre uzunluğu, mukozal perforasyon olasılığı ve yetersiz piloromiyotomi, öğrenme eğrisi döneminde daha sık gözlemlenebilir. Yazarın deneyimine göre ve son yıllarda yapılan prospektif çalışmalarda gösterildiği gibi operasyon süresi, perforasyon ve yetersiz piloromiyotomi açısından açık ve laparoskopik girişimler arasında anlamlı bir farklılık yoktur (9-11). Laparoskopik duodenoduodenostomi, Heineke- Mikulicz tipi piloroplasti ve malrotasyonda Ladd prosedüründe, cerrahi ekibin tecrübe ve enstrüman yetersizliği, batın içinde çalışma alanı yaratamama ve operasyon süresini uzatarak zorlama ile laparoskopiye devam etme isteği, cerrahi ve sonrasında olumsuz seyir için en önemli nedenlerdir. Cerrah, bu nitelikteki laparoskopik ameliyatlar için uygun olmayan hastayı ve nerede durması ve açığa geçmesi gerektiğini bilmelidir. Uygun şartlar sağlanırsa, pilor ve duodenum bölgesi cerrahisinde laparoskopinin, açık cerrahiye göre belirgin avantajları vardır. Laparoskopik eksplorasyon, iyi görüntüleme ile pilor ve duodenum sınırlarının iyi belirlenmesi, vasküler ve çevre komşu yapıların detaylı değerlendirilebilmesini sağlar. Laparoskopide mide, pilor ve duodenumun manipulasyonu daha azdır; uygun malzeme ve tecrübe ile daha az cerrahi travma yapılır. Ailenin cerrahi işlemi daha kolay benimsemesi ve laparoskopik girişimin, cerrahi ekibin motivasyonunu arttıracak özellikte tatmin edici sonuç vermesi de bir diğer artıdır. Kozmetik sonuç, postoperatif ağrı kontrolü ve erken taburcu edebilme olasılığı da laparoskopinin artılarıdır. 195

Kaynaklar 1. Tokar B. Laparoskopik Cerrahide Ön Hazırlık, Planlama ve Ergonomi, in Tokar B, Yağmurlu A (eds): Çocuklarda Endoskopik Cerrahi Atlası, Intertıp Yayınevi, 2015, pp:11. 2. Acker SN, Garcia AJ, Ross JT et al. Current trends in the diagnosis and treatment of pyloric stenosis. Pediatr Surg Int 2015;31:363. http://dx.doi.org/10.1007/s00383-015-3682-3 3. Tokar B. İdiopatik hipertrofik pilor stenozu tedavisinde laparoskopik piloromiyotomi. Turkiye Klinikleri J Pediatr Surg (Special Topics) 2009;2:39. http://dx.doi.org/10.1097/mop.0000000000000215 4. Parmentier B, Peycelon M, Muller CO et al. Laparoscopic management of congenital duodenal atresia or stenosis: A single-center early experience. J Pediatr Surg 2015;50:1833. http://dx.doi.org/10.1016/j.jpedsurg.2015.05.007 5. Tokar B. Doğumsal veya Edinsel Mide Çıkış Darlıklarında Laparoskopik Heinecke-Mikulicz Piloroplasti, in Tokar B, Yağmurlu A (eds): Çocuklarda Endoskopik Cerrahi Atlası, Intertıp Yayınevi, 2015, s:165. 6. Tokar B. Laparoskopik Duodenal Atrezi Onarımı, in Tokar B, Yağmurlu A (eds): Çocuklarda Endoskopik Cerrahi Atlası, Intertıp Yayınevi, 2015, pp: 173. 7. Tokar B. Malrotasyonda Laparoskopik Ladd Prosüdürü, in Tokar B, Yağmurlu A (eds): Çocuklarda Endoskopik Cerrahi Atlası, Intertıp Yayınevi, 2015, pp:181. 8. Lodwick DL, Minneci PC, Deans KJ. Current surgical management of intestinal rotational abnormalities. Curr Opin Pediatr 2015;27:383. 9. Hall NJ, Eaton S, Seims A, et al. Risk of incomplete pyloromyotomy and mucosal perforation in open and laparoscopic pyloromyotomy. J Pediatr Surg 2014;49:1083. http://dx.doi.org/10.1016/j.jpedsurg.2013.10.014 10. Leclair MD, Plattner V, Mirallie E, et al. Laparoscopic pyloromyotomy for hypertrophic pyloric stenosis: a prospective,randomized controlled trial. J Pediatr Surg 2007;42:692. http://dx.doi.org/10.1016/j.jpedsurg.2006.12.016 11. Tokar B. Laparoskopik Piloromiyotomi, in Tokar B, Yağmurlu A (eds): Çocuklarda Endoskopik Cerrahi Atlası, Intertıp Yayınevi, 2015, pp:155. 196