SELF-DETERMİNASYON İLKESİ VE KUZEY IRAK TA PLANLANAN BAĞIMSIZLIK REFERANDUMU HAKKINDA BİR DEĞERLENDİRME

Benzer belgeler
1. BÖLÜM KAVRAM, TARİHÇE VE KAVRAMLAR ARASI İLİŞKİLER BAĞLAMINDA KENDİ KADERİNİ TAYİN

facebook.com/salthukuk twitter.com/salt_hukuk 1 İçindekiler Milletlerarası Hukuk Çift-İ.Ö. 2. Dönem - Part 5 Pratik

1. İnsan Hakları Kuramının Temel Kavramları. 2. İnsan Haklarının Düşünsel Kökenleri. 3. İnsan Haklarının Uygulamaya Geçişi: İlk Hukuksal Belgeler

ULUSAL VEYA ETNİK, DİNSEL VEYA DİLSEL AZINLIKLARA MENSUP OLAN KİŞİLERİN HAKLARINA DAİR BİLDİRİ

ULUSLARARASI SOSYAL POLİTİKA (ÇEK306U)

TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ. 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri

İÇİNDEKİLER EDİTÖR NOTU... İİİ YAZAR LİSTESİ... Xİ

Atilla NALBANT ÜNİTER DEVLET. Bölgeselleşmeden Küreselleşmeye

ULUSLARARASI ÖRGÜTLER

ANAYASA HUKUKU DERSİ

YENİ YAYIN ULUSLARARASI ÖRGÜTLER HUKUKU: BİRLEŞMİŞ MİLLETLER SİSTEMİ

ITU Maritime Faculty-MSC.2016 International Organisations

LİMİTED ŞİRKETLERDE İMTİYAZLI PAYLAR

Çev.: Alpay HEKİMLER *

Dr. Serkan KIZILYEL TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİN KISITLANMASINDA KAMU GÜVENLİĞİ ÖLÇÜTÜ

TÜRK HUKUK DÜZENİNİN YÜRÜRLÜK KAYNAKLARI (2) Dr. Öğr. Üyesi Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM

Kosova'nın Bağımsızlığı: Türkiye Perspektifinden Bir Analiz

Muratcan GÖKDEMİR İstanbul Ticaret Üniversitesi Hukuk Fakültesi Araştırma Görevlisi ULUSLARARASI CEZA MAHKEMESİ NDE SORUŞTURMA USULÜ

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ DERS TARİHİ 1. DERS SAATİ 2.

ÖNSÖZ... vii KISALTMALAR LİSTESİ... xv GİRİŞ...1

Fikret BABAYEV * * Azerbaycan Anayasa Mahkemesi Başkanı

Dr. MURAT YILDIRIM ULUSLARARASI VERGİ HUKUKU NDA TAHKİM

Milli Devlete Yönelik Tehdit Değerlendirmesi

Anayasa Mahkemesi Kararlarının Devam Eden Davalara Etkisi

ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM TEDBİRE İLİŞKİN ARA KARAR

ULUSLARARASI HUKUKTA SELF-DETERMİNASYON HAKKI ve TÜRK CUMHURİYETLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 8. SINIF TÜRKİYE CUMHURİYETİ İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Dr. Esra KATIMAN ULUSLARARASI HUKUK BİREYSEL BAŞVURU PROSEDÜRÜ İÇİNDE MAĞDUR STATÜSÜ

İÇİNDEKİLER. Birinci Bölüm AZINLIK KAVRAMI BAŞLARKEN... 1

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX

Anahtar Kelimeler : Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Ek 1 Nolu Protokol

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 8. SINIF T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU PLANI VE KAZANIM TESTLERİ

ANAYASAL ÖZELLİKLER. Federal Devlet

BM Enformasyon Merkezi UNIC-Ankara

LAW 104: TÜRK ANAYASA HUKUKU 14 HAFTALIK AYRINTILI DERS PLANI Doç. Dr. Kemal Gözler Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi

DİN VEYA İNANCA DAYANAN HER TÜRLÜ HOŞGÖRÜSÜZLÜĞÜN VE AYRIMCILIĞIN TASFİYE EDİLMESİNE DAİR BİLDİRİ

CEZA HUKUKU- ULUSLARARASI HUKUK. Dr.Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

Cansu KOÇ BAŞAR ROMA STATÜSÜ BAĞLAMINDA İNSANLIĞA KARŞI SUÇLARDA DEVLET POLİTİKASI

EĞİTİMİN HUKUKSALTEMELLERİ. 7. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARININ TÜRLERİ VE NİTELİKLERİ

1. HAFTA KIG126. İş Sağlığı ve Güvenliği Mevzuatı. Öğr. Gör. E. Ekmel SULAK.

ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM TEDBİRE İLİŞKİN ARA KARAR S. R. BAŞVURUSU

III. ÜLKE İLE İLGİLİ UYUŞMAZLIKLARDA İLERİ SÜRÜLEN BAZI SİYASÎ ESASLAR 23

ÇOCUK HAKLARI HAFTA 2

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

15 Mayıs 2009 al-dimashqiyye Salonu

Resmî Gazete Sayı : YÖNETMELİK GENEL SAĞLIK SİGORTASI VERİLERİNİN GÜVENLİĞİ VE PAYLAŞIMINA İLİŞKİN BİRİNCİ BÖLÜM

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

Yrd. Doç. Dr. Emre CAN İDARİ İŞLEMİN ŞEKİL UNSURU

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

ANAYASA YARGISININ DEMOKRATİK MEŞRUİYETİ

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21


Bölüm 6 DEVLET KAVRAMI I. Devlet Terimi

İ Ç İ N D E K İ L E R

Sosyal Düzen Kuralları

DİKEY INTERNATIONAL Law & Consultancy ULUSLARARASI TAHKİM KURUMUNUN YİD SÖZLEŞMELERİNDE UYGULANABİLİRLİĞİ

ÖZEN ÜLGEN ANAYASA YARGISINDA İPTAL KARARLARININ ETKİLERİ

Anahtar Kelimeler : İmar Planının Yargı Kararıyla İptali, İmar Hukukunda Kazanılmış Hak, Yapı Ruhsatı

Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşmaları: Yatırım Kavramı ve En Çok Gözetilen Ulus Kayıtları

Yrd. Doç. Dr. Demet ÇELİK ULUSOY. FEDERAL SİSTEMLERDE YETKİ PAYLAŞIMI VE YETKİ UYUŞMAZLIKLARININ YARGISAL ÇÖZÜMÜ (Karşılaştırmalı)

ULUSAL ÇALIŞTAY SONUÇLARI

: Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası. VEKİLİ : Av. Mahmut Nedim Eldem- -Cinnah Cad. Willy Brant Sok. No: 13 Çankaya/ANKARA

19 Mart 2010 CUMA. Resmî Gazete. Sayı : MAHKEMESİ KARARI. Mahkemesi Başkanlığından: Karar Sayısı : Karar Günü : 23

KIBRIS AKADEMİK DİYALOG

Avrupa Birliği Yol Ayrımında B R E X I T

AVRUPA GÜVENLİK VE İŞBİRLİĞİ KONFERANSI SONUÇ BİLDİRGESİ (HELSİNKİ BELGESİ)

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ

ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM TEDBİRE İLİŞKİN ARA KARAR HEKMATULLAH KAMALOV BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2017/5038)

TÜRK DIŞ POLİTİKASINDA GÜÇ KULLANMA SEÇENEĞİ ( )

ODTÜ G.V. ÖZEL LĠSESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ZÜMRESĠ Eğitim-Öğretim Yılı. Ders Adı : Siyaset ÇalıĢma Yaprağı 13 SĠYASET

DEĞİŞEN DÜNYA DÜZENİNDE KIBRIS'IN YERİ VE SELF-DETERMİNASYON İLKESİNİN YENİDEN DEĞERLENDİRMESİ

Bildirge metninin geniş çapta dağıtımının arzu edilir olduğunu düşünerek,

ÖRNEK SORU: 1. Buna göre Millî Mücadele nin başlamasında hangi durumlar etkili olmuştur? Yazınız. ...

T.C. YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI Basın Bürosu Sayı: 19

BM Güvenlik Konseyi nin Yeniden Yapılandırılması

İlgili Kanun / Madde 3201 S.YHBK./3

T.C. SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü GENELGE NO: 2007/02....VALİLİĞİNE (Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü)

Bu yüzden de Akdeniz coğrafyasına günümüz dünya medeniyetinin doğduğu yer de denebilir.

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

1. Ceza Hukukunun İşlevi, Kaynakları ve Temel İlkeleri. 2. Suçun Yapısal Unsurları. 3. Hukuka Aykırılık Unsuru

KAMU DİPLOMASİSİNDE KİTLE İLETİŞİM ARAÇLARININ VE MEDYANIN ROLÜ

Kuzey Irak ta Siyasi Dengeler ve Bağımsızlık Referandumu Kararı. Ali SEMİN. BİLGESAM Orta Doğu ve Güvenlik Uzmanı

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Avrupa Birliği ne değil, hemen

Sosyal Düzen Kuralları. Toplumsal Düzen Kuralları. Hukuk Kuralları Din Kuralları Ahlak Kuralları Görgü Kuralları Örf ve Adet Kuralları

Yorumluyorum. Ceza Hukuku Perspektifinden Güncel Olaylara Bakış

"Tüketici Aleyhine Başlatılacak İcra Takibinde Parasal Sınır" "Tüketici Aleynine Ba~latllacak icra Takibinde Parasal ~ınırn

T.B.M.M. CUMHURİYET HALK PARTİSİ Grup Başkanlığı Tarih :.../..«. 8

ULUSLARARASI ADALET DİVANI KOSOVA NIN KENDİ KADERİNİ TAYİN HAKKINI ONAYLADI MI?

Transkript:

SELF-DETERMİNASYON İLKESİ VE KUZEY IRAK TA PLANLANAN BAĞIMSIZLIK REFERANDUMU HAKKINDA BİR DEĞERLENDİRME Fatih Yurtlu Giriş Self-determinasyon ilkesi, bir başka ifadeyle ulusların kendi kaderini tayin hakkı, özellikle 20. yüzyılın başından itibaren uluslararası ilişkiler bakımından önem arz eden bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu ilkenin hedefi her ne kadar ortaya çıkan uluslararası krizleri barışçıl yollarla çözme şeklinde ifade edilmekteyse de zaman içerisinde bizzat bu ilkenin de yeni uluslararası krizler çıkardığını/çıkarabileceğini gözlemlemek mümkündür. Bu ikilemin nedenini ise selfdeterminasyon ilkesinin soyut ve değişebilir olmasında aramak gerekir. Öyle ki bu ilke, yaşanılan çağın içerisinde bulunduğu siyasî, ekonomik ve sosyolojik konjonktüre göre yorumlanabilmekte ve dinamikleri kolayca değişebilmektedir. Ancak tüm bunlara rağmen self-determinasyon; günümüzde de uluslararası ilişkiler bakımından genel kabul gören, önemli uluslararası antlaşmalarda kendine yer bulmuş pozitif bir hukuk kuralı/ilkesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Günümüzde, tıpkı tarihî süreçte olduğu gibi, ilkenin kapsam ve uygulaması bakımından birçok tartışmalı husus söz konusudur. En basit bir örnekle, selfdeterminasyon talebinde bulunabilecek toplulukların hangi niteliği taşıması gerektiği bile doktrinde başlı başına tartışmalı bir durumdur. 1 Ancak bu çalışmanın dar kapsamı itibarıyla doktrinde var olan tartışmalı hususların ayrıntılarına girilmeyecek, sadece self-determinasyon ilkesinin muhtevasına kısaca değinilecek ve akabinde özellikle coğrafyamızda yaşanmakta olan sorunlar bakımından bu ilkenin uygulanabilirliği hususunda kısa bir değerlendirme yapılacaktır. Zira, Kuzey Irak taki özerk yönetim bölgesinin 25 Eylül 2017 tarihinde bir bağımsızlık referandumu yapacağını ilân etmiş olması, self-determinasyonun ne olduğu sorusunun bir kez daha gündeme gelmesine yol açmış, bu husustaki temel kural ve ilkelerin gözden geçirilmesini gerekli kılmıştır. 1

Self-determinasyon İlkesinin Tarihî Gelişim Süreci ve İçeriği Self-determinasyon ilkesinin tarihî kökenleri bakımından çok farklı gelişmelere atıf yapmak mümkün olmakla birlikte, günümüzdeki anlamıyla self-determinasyon hakkı, Wilson İlkelerinden (3. ilke) kaynaklanmış olup, bu ilkenin uygulanan uluslararası hukukta kabulü ise Birleşmiş Milletler (BM) antlaşması ile gerçekleşmiştir. 2 Selfdeterminasyon ilkesi, BM Antlaşması nın 1. maddesinin 2. fıkrası ile 55. ve 76. maddelerinde açıkça ifade edilmektedir. Ancak bu ilkeye ilişkin BM Şartı ndaki söz konusu hükümler, ilkenin ne şekilde anlaşılması ve uygulanması gerektiği noktasında somut bir norm olarak karşımıza çıkmadığından ilkenin anlam ve kapsamının belirlenmesi, özellikle 1960 tan itibaren BM tarafından kabul edilen kararlar ve ilân edilen ilkeler çerçevesinde belirlenmiştir. 3 Self-determinasyon ilkesinin içeriğine bakıldığında bu hakkın doktrinde; iç selfdeterminasyon ve dış self-determinasyon olarak ikiye ayrıldığı görülmektedir. Bunlardan ilki, devletlerin iç örgütlenmelerine yönelik olarak diledikleri yönetim biçimi ve sair konular hakkında kendi kararlarını verebilmesini ifade ederken ikincisi bir halkın bağımsız bir devlet kurma da dâhil, dilediği bir devlete bağlı olma iradesini ifade etmektedir. 4 Bu noktada uluslararası hukuk bakımından iç self-determinasyon hakkı daha geniş bir biçimde anlaşılıp yorumlanmasına rağmen, dış selfdeterminasyon hakkı çok daha dar yorumlanmakta ve bu hak bakımından uluslararası hukuk kurallarıyla ciddî sınırlamalar getirilmesi kabul görmektedir. Doktrinin büyük çoğunluğu, bağımsızlık talebinde bulunma şeklinde ortaya çıkabilecek dış self-determinasyon taleplerinin yalnızca sömürge veya işgal altında bulunan topluluklar tarafından kullanılabileceğini savunmaktadır. 5 Bu yaklaşım, özellikle tarihî süreçle ve ilkenin temel amacıyla da örtüşmektedir. Bu yaklaşımı destekleyen bir diğer unsur ise, 23 Eylül 1960 tarihli BM Genel Kurulunca kabul edilen 1514 sayılı Sömürge İdaresi Altındaki Ülkelere ve Halklara Bağımsızlık Verilmesine İlişkin Bildiri dir. Bu bildirinin 6. maddesinde, bir ülkenin millî birliğinin ve ülke bütünlüğünün kısmen veya tamamen bozulmasını amaçlayan herhangi bir teşebbüs Birleşmiş Milletler Şartı'nın amaç ve ilkeleri ile bağdaşmaz denilmektedir. 6 Kısacası; self-determinasyon ilkesine dayanılarak bağımsız bir devlet kurma ya da egemenliği altında bulunulan devletin dışında başka bir egemen devlete bağlanma hakkının, münhasıran sömürge veya işgal altında bulunan toplumlar tarafından kullanılabileceği ifade edilmektedir. Uluslararası Adalet Divanı nın (UAD) şimdiye kadarki tutumunun da bu yaklaşımla uyumlu olduğu görülmektedir. 7 Ancak tüm bunlara rağmen, özellikle Sovyetler Birliği nin ve Yugoslavya nın dağılma sürecinde, bağımsızlıklarını ilân eden devletlerin bağımsızlık girişimlerini bu ilke üzerine temellendirmeleri; self-determinasyon ilkesinin yalnızca sömürge olan devletler bakımından uygulanabileceği görüşünü tartışmaya açmıştır. 8 Sayıca az da olsa bazı yazarlar, sömürge olmayan topluluklar tarafından da bu hakkın kullanılarak bağımsızlık ilân edilebileceği hususunu gündeme getirmişler ve bu 2

tezlerini Sovyetler Birliği nin ve Yugoslavya nın dağılmasından sonra ortaya çıkan yeni devletleri örnek göstererek desteklemişlerdir. Fakat örnek gösterilen bu ülkeler açısından gözden kaçırılmaması gereken en önemli husus ilgili devletlerden ayrılarak bağımsızlık ilân eden bu yeni devletlerin federal bir devletin federe parçalarından olmaları ve bu federal devletlerin anayasalarında federe devletler için selfdeterminasyon hakkının önceden tanınmış olmasıdır. Kuzey Irak ta Planlanan Bağımsızlık Referandumu Açısından Değerlendirme Self-determinasyon, daha eski birtakım gelişmelere dayandırılabilirse de esas itibarıyla 20. yüzyılın başlarından itibaren uluslararası ilişkilerde belirleyici işlev gören temel bir ilke olarak ortaya çıkmıştır. Bununla birlikte, ilkenin tam olarak ne anlama geldiği ve hangi durumlarda uygulama alanı bulacağı hususunda kesin ve ortak bir kanâate varıldığını söylemek pek de mümkün değildir. Çünkü bu ilkenin anlaşılıp yorumlanmasında, her dönemin uluslararası gelişmeleri etkili olmaktadır. Özellikle 2. Dünya Savaşı ve sonrasındaki süreçte, bu ilkenin anlaşılıp yorumlanması noktasında önemli tartışmalar yapılmış ve doktrinde diğerlerine nazaran baskın bir görüş ortaya çıkmıştır. Genel kabul gören bu görüşe göre; iç self-determinasyon konusunda çok daha geniş bir yetki alanının tanınması kabul edilirken, dış selfdeterminasyon konusunda çok daha dar bir uygulama alanı bırakılması kabul görmektedir. Aksinin kabulü hâlinde; ilkenin esas amacı olan uluslararası problemleri dostane ve barışçıl olarak çözme yaklaşımı tehlikeye maruz kalmış olacaktır. Özellikle egemen devlet tarafından açık ve net bir biçimde, bir toplumun uluslararası hukuk tarafından tanınmış temel hak ve özgürlüklerine kötü niyetli, sistematik bir baskının olmadığı durumlarda, bir topluluğun self-determinasyon hakkını kullanarak bağımsızlık kazanma yoluna gitmesi kabul edilmemektedir. Aksi takdirde hemen her topluluk bu yolu kullanmak suretiyle bağımsızlık kazanmak isteyecektir. Böyle bir durum ise uluslararası barışa katkı sağlamak şöyle dursun, daha fazla çatışma ve istikrarsızlık getirecektir. Dahası, BM sözleşmesinin ve uluslararası hukukun bir diğer temel ilkesi, sınırların değişmezliği ilkesidir ve bu ilke uyarınca sınırların değişmesine yol açacak bağımsızlık talepleri sadece istisnaî hâllerde destek görebilmektedir. Ayrıca, bir özerk devletin bağımsızlık talebinde bulunmasının o federe devletin çatısı altındaki diğer özerk yapılar ya da merkezî hükûmet altında yaşayan vatandaşların kaderiyle de ilgili olmasından dolayı, tek taraflı taleplerin karşılık bulması ancak diğer tarafların da buna rıza göstermesiyle mümkündür. Somutlaştırmak gerekirse, Katalonya nın bağımsızlık taleplerine karşı İspanya hükûmetinin olumsuz yanıtının 9 ve İspanya Anayasa Mahkemesinin bu yöndeki girişimleri askıya alan kararının 10 temelinde, İspanya Anayasasının özerk yapılara böyle bir hak vermemiş olmasının yanı sıra böylesi bir kararın tüm İspanya halkını etkileyecek olması ve Katalonya haricinde yaşayan İspanyolların Katalanların bağımsızlığını desteklememeleri yatmaktadır. 3

Bu sebeplerle self-determinasyon hakkı, münhasıran işgal altında bulunan veya sömürge olan toplumlar için meşru sayılan bir bağımsızlık yöntemi olarak karşımıza çıkmaktadır. 11 Bunun aksinin kabulü, hem teorik hem de pratik gerekçelerle mümkün görünmemektedir. Bu haklı yaklaşımın bir sonucu olarak da federe devletlerin bu ilkeye referansla bağlı bulundukları devletten ayrılıp bağımsızlık ilân etmeleri, uluslararası hukuk bakımından istikrarsızlık ve çatışmaya davet çıkaracağı gerekçesiyle kabul görmemektedir. Bu konuya ilişkin olarak Sovyetler Birliği nin ve Yugoslavya nın dağılması nedeniyle ortaya çıkan örneklerde, ayrılma talebinde bulunan devletlere mevcut Federal Anayasa tarafından self-determinasyon haklarının zaten tanınmış olduğunu gözden kaçırmamak gerekir. Ayrıca; federal devletlerde federe devletin self-determinasyon ilkesine dayanarak bağımsızlık ilân etmeleri, ancak diğer federe devletlerin de bunu kabul etmesine bağlıdır. Bu açıdan federe bir devletin tek taraflı bir kararla bağımsızlık ilân etmesi self-determinasyon ilkesi ile bağdaşmayacaktır. Kısacası selfdeterminasyon, bir topluluğun bağlı bulunduğu devletten ayrılıp yeni bir devlet kurma hakkına sahip olması anlamına gelmemektedir. Bu hakka istinaden, kimi azınlıkların ayrı bir devlet talebinde bulunmaları, meşrû bir hak talebi olarak değil, belli bazı devletler için tanınmış bir hakkın suiistimali olarak kabul görecektir. Tüm bu bilgi ve yaklaşımlar ışığında, Irak ın kuzeyinde bulunan bölgesel yönetimin tek taraflı olarak, 25 Eylül 2017 tarihinde yapacağını açıkladığı bağımsızlık referandumu nun bu uluslararası ilkeyle bağdaşmadığı açıktır. Söz konusu girişim, self-determinasyon ilkesinin ancak işgal ya da sömürge altında bulunan devletler bakımından bir bağımsızlık talebinin gerekçesi olabileceği hususuyla çelişmektedir. Böyle bir girişimin bölgedeki istikrarsızlığı daha da artıracağı, coğrafyadaki siyasî ve askerî çatışmaları derinleştirerek var olan insanî krizi daha da büyüteceği noktasında hem Irak Devleti, hem bölge devletleri, hem de diğer uluslararası aktörler hemen hemen aynı fikirdedir. Dolayısıyla tek taraflı olarak dayatılan bu girişimin, bölgede sağlanmaya çalışılan istikrar ve barışı ateşe atacağı ve self-determinasyon ilkesinin aslî amacı olan uluslararası problemleri barışçıl yollarla çözme ilkesiyle bağdaşmayacağı açıktır. Sonuç Yukarıda açıklanan gerekçelerle, federe devletler bakımından self-determinasyon ilkesine dayanılarak bağımsızlık talep edilmesi kural olarak mümkün değildir. Böyle bir girişim, uluslararası hukukta çok sınırlı olarak kabul görmektedir. Sınırlı kabulü mümkün kılan şartlar şunlardır; 1. Daha önceden Federal Anayasa da ilgili federe devletlere böyle bir hak açıkça tanınmış olmalıdır. 2. Federe devlet tarafından talep edilen bağımsızlık talebi diğer tüm federe devletler ve federal devlet tarafından oybirliği ile kabul edilmelidir. 4

Sayılan her iki durum da söz konusu olay bakımından mevcut değildir. Öncelikle bağımsızlık hakkına yönelik bir düzenleme yürürlükteki Irak Anayasa sında mevcut değildir. Dahası, ilgili bölgedeki birçok yerleşim yerinin hukukî statüsü dahi tartışmalıdır. Böyle bir talebin Irak Devleti tarafından kabul edilmeyeceği de açıkça ifade edildiğinden, bu sınırlı uygulama alanı bakımından da söz konusu girişim bariz bir biçimde hukuka aykırıdır. Sonuç olarak, Irak ın kuzeyinde bulunan bölgesel yönetimin tek taraflı olarak 25 Eylül 2017 tarihinde yapacağını açıkladığı bağımsızlık referandumu bölgede zaten çıkmaza giren barışı ve istikrarı tehlikeye atacak, var olan çatışma ortamını derinleştirecektir. Tüm bunlara ek olarak bu zorlama girişimin, uluslararası hukuka da aykırı olacağı ve dolayısıyla da hukukî bir sonuç doğurmayacağını kabul etmek gerekir. Katalonya nın Eylül 2015 te merkezî hükûmetin itirazına rağmen gerçekleştirdiği gayrı resmî referandumda yüzde 80 le desteklenen bağımsızlık fikrinin hiçbir somut siyasî ve hukukî sonuç doğurmadığı da bu çerçevede akılda tutulmalıdır. Kuzey Irak taki bölgesel yönetimin tek taraflı ve hukukî dayanaktan yoksun girişimlerinin de Irak merkezî hükûmeti ve bölgedeki diğer devletler başta olmak üzere uluslararası aktörler tarafından bağlayıcı ve meşru kabul edilebilir bir sonuç doğurmayacağını ifade etmek yerinde olacaktır. Notlar 1 Self-determinasyon ilkesinin hukukî ve siyasî mahiyetini açıklayan farklı yaklaşımlar hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. Ayşe Füsun Arsava, Self-Determination Hakkının Tarihî Gelişimine Bir Bakış ve Aaland Adaları Sorunu, Seha Meray a Armağan, yıl 1981, s. 55 v.d. 2 Hüseyin Pazarcı, Uluslararası Hukuk Dersleri, 2. Kitap, 9. Bası, Ankara, 2013, s. 7. 3 Pazarcı, s. 7. 4 Pazarcı, s. 8. 5 İlyas Doğan, Devletler Hukuku, 2. Bası, Ankara, 2013, s. 175; Pazarcı, s. 8-9. 6 BM Enformasyon Merkezi (UNIC-Ankara), Sömürge İdaresi Altındaki Ülkelere ve Halklara Bağımsızlık Verilmesine İlişkin Bildiri (Genel Kurul'un 1514(XV) sayılı ve 14 Aralık 1960 tarihli kararı), http://www.uhdigm.adalet.gov.tr/sozlesmeler/coktaraflisoz/bm/bm_38.pdf 7 Uluslararası Adalet Divanı nın (UAD) konuyla bağlantılı olarak verdiği son kararlardan biri, Kosova kararıdır. Her ne kadar bu karar, BM Genel Kurulu nun başvurusu üzerine verilen görüş niteliğinde olup bağlayıcı nitelikte olmasa da, konuya ilişkin UAD nın güncel yaklaşımını yansıtması bakımından önemlidir. Bununla beraber UAD, bu kararında farklı bir yaklaşımla kendisine sorulan soruyu olabildiğince dar yorumlayarak, birçok konuda görüşünü saklama yolunu seçmiştir. Karara ilişkin ayrıntılı bilgi ve değerlendirme için bkz. Uğur Bayıllıoğlu, Uluslararası Adalet Divanı Kosova nın Kendi Kaderini Tayin Hakkını Onayladı Mı?, TBB Dergisi, 2011/92, s. 287 v.d. 8 Pazarcı, s. 9. 9 Başbakan bağımsızlık referandumuyla ilgili konuştu: İstemiyorum, inanmıyorum, olmayacak, CNN Türk, 28 Mayıs 2017. 10 İspanyol AYM'nden Katalonya'da referanduma engel, TRT Haber, 14 Aralık 2016. 11 Doğan Kılıç, Self Determinasyon İlkesinin Azınlıklar Açısından Değerlendirilmesi, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C. XII, Y. 2008, Sa. 1-2, s. 966. 5