Depresyondan Korunmak Mümkün mü?

Benzer belgeler
Kentte Ruh Sağlığımız Doç.Dr.Timuçin Oral

Karakter-Kişilik-Mizaç Duygudurum ve Davranışlarımız

Son 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır.

Palyatif Bakım Hastalarında Sık Gözlenen Ruhsal Hastalıklar ve Tedavi Yaklaşımları

Şebnem Pırıldar Ege Psikiyatri AD.

POSTPARTUM BAŞLANGIÇLI DEPRESYONDA GİDİŞ VE SONLANIM

RUHSAL BOZUKLUKLARDA DAYANIKLILIK VE YATKINLIK DUYGU DIŞAVURUMU

ÇOCUKLARDA VE ERGENLERDE İNTİHAR GİRİŞİMİ

Depresyon Belirtileri

ERGENLERDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI

Tedaviye Başvuran İnfertil Çiftlerde Kaygı, Öfke, Başa Çıkma, Yeti Yitimi Ve Yaşam Kalitesinin Değerlendirilmesi

YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ

Yaşlılarda İntihar Davranışı ve Müdahele İlkeleri. Prof. Dr. Çınar Yenilmez Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem.

Ruhsal Travma Değerlendirme Formu. APHB protokolü çerçevesinde Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD) tarafından hazırlanmıştır

ÇOCUK İHMAL VE İSTİSMARI RUHSAL DEĞERLENDİRME FORMU. Temel Yakınmalar. . Üniversitesi Çocuk Koruma Uygulama ve Araştırma Merkezi Çocuk Koruma Birimi

Ayşe Devrim Başterzi. Son iki senedir ilaç endüstrisi ve STO ile araştırmacı, danışman ya da konuşmacı olarak herhangi bir çıkar çatışmam yoktur.

Zorlu Yaşantılar Sonrası Stres Belirtileri (Travma Sonrası Stres Bozukluğu)

Doç. Dr. Fatih Öncü. Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi

PSİKİYATRİK BOZUKLUKLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ*

İNTİHAR DAVRANIŞI ÖNCESİ VE SONRASI ÖLÇME / DEĞERLENDİRME ÇG.

ÇOCUK VE GENÇLERDE DUYGUDURUM BOZUKLUKLARI

HAREKETLİ ÇOCUK DOÇ. DR.AYLİN ÖZBEK DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK PSİKİYATRİSİ AD. ÖĞRETİM ÜYESİ

Meslekte Ruh Sağlığı. A.Tamer Aker İstanbul Bilgi Üniversitesi Travma ve Afet Ruh Sağlığı AD

UYGULAMALI SOSYAL PSİKOLOJİ (Baron, Byrne ve Suls, 1989; Bilgin, 1999) PSİ354 - Prof.Dr. Hacer HARLAK

UZMAN KLİNİK PSİKOLOG KAHRAMAN GÜLER DEPRESYON

Mizofoni: Psikiyatride yeni bir bozukluk? Yaygınlığı, sosyodemografik özellikler ve ruhsal belirtilerle ilişkisi

İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ

DEPRESYON. Belirtiler

GÖÇMEN/MÜLTECİLERLE ÇALIŞMAK

Açıklama Araştırmacı, danışman, konuşmacı: Herhangi bir maddi ilişki yoktur.

ERGENDE AİLE KRİZLERİNE MÜDAHALE. Prof. Dr. Emine Zinnur Kılıç

Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımın belirtileri ve etkileri Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımı önlemek için yapmamız gerekenler

Doğum sonrası anksiyete bozukluğu için riskli dönem. Sıklığı?? Klinik seyir??

Böbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi

Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetin Kadın Sağlığına Etkileri. Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetle Mücadele Projesi

Yetişkin Psikopatolojisi. Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy Ege Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Bornova İZMİR

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU. Dahili Servisler

içindekiler BÖLÜM 1 GİRİŞ 1 B Ö L Ü M 2 PUBERTE, SAĞLIK VE BİYOLOJİK TEMELLER 49 B Ö L Ü M 3 BEYİN VE BİLİŞSEL GELİŞİM 86

YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM

POSTER BİLDİRİ PROGRAM AKIŞI

Clayton P, Desmarais L, Winokur G. A study of normal bereavement. Am J Psychiatry 1968;125: Clayton PJ, Halikes JA, Maurice WL.

Sağlık Psikolojisi-Ders 8 Stres

İnsomni. Dr. Selda KORKMAZ

YAŞLI İHMAL VE İSTİSMARI. Prof. Dr. Aliye Mandıracıoğlu Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Anabilim Dalı


İş Yerinde Ruh Sağlığı

DEPRESYON HAKKINDA BİLMEK İSTEDİKLERİNİZ

ADOLESANA VERİLMESİ GEREKEN KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ. Doç Dr Müjgan Alikaşifoğlu

Gelişim Psikolojisi Ders Notları

DEPRES DEPRE Y S O Y NDA ND PSİKOFARMAKOTERAPİ

Zeka Gerilikleri Zeka Geriliği nedir? Sıklık Nedenleri

SOSYAL FOBİ. Sosyal fobide karşılaşılan belirtiler şu şekilde sıralanabilir.

EĞİTİM VEREN BİR DEVLET HASTANESİ PSİKİYATRİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HASTALARIN TANI GRUPLARINA GÖRE SOSYODEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİ

Acil servislerde sağlık çalışanlarına şiddet. Dr. Mustafa ilker EDEBALİ Antalya eğitim ve araştırma hastanesi psikiyatri kliniği

[BİROL BAYTAN] BEYANI

AĞRIİLE HUZUR EVİ OLUR MU? DR. FİLİZ ŞÜKRÜ DURUSOY

ULUSLARARASI TRAVMA ÇALIŞMALARI PROGRAMI - İSTANBUL - NEW YORK İSTANBUL BİLGİ ÜNİVERSİTESİ

PSİKİYATRİDE KÜLTÜREL FORMÜLASYON. Prof. Dr. Can Cimilli DEÜTF Psikiyatri AD

Depresyonda İşlevsel İyileşme ve Brintellix

ÇÖZÜM ODAKLI TERAPİLER & KİŞİLERARASI İLİŞKİLER TERAPİSİ PSİKOTERAPİ KURAMLARI II

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU. Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzman Dr. M. Yelda TAN

İSTANBUL DA GENÇLER ARASINDA CİNSELLİK ARAŞTIRMASI RAPORU

ÇOCUK VE ERGEN RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI STAJI

DEHB Erişkinliğe Yansımalar ve Eş Tanı

GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI KLİNİĞİ YATAN HASTA DEĞERLENDİRME FORMU

Fark edilir bir kilo kaybı. Gün geçtikçe içe kapanma eğilimi. Aşırı derecede spor yapmak. Kilo almaktan şiddetle korkmak

Şizofreni ve Bipolar Duygudurum Bozukluğu Olan Hastalara Bakım Verenin Yükünün Karşılaştırılması

Ruhsal Bozukluklar ile İlgili Sık Görülen Yanlış İnançlar ve Gerçekler. Osman SEZGİN

( iki uçlu duygulanım bozukluğu, psikoz manik depresif, manik depresif psikoz)

HIV SÜRECİNDE DEPRESYON VE OLASI İLİNTİLİ DURUMLARI ELE ALMAK. Dr. M.Kemal Kuşcu. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri ABD

Dr. Oğuzhan Zahmacıoğlu Yeditepe Üni. Tıp Fak. Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Anabilim Dalı

Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) Dr. Çağlayan Üçpınar Nisan 2005

YAŞAM BOYU GELİŞİM Ergenlik-Yetişkinlik

GERİATRİ DR. HÜSEYİN DORUK

KANSER VE CİNSEL YAŞAM

Obezite ve Yeme Alışkanlıklarının Psikolojik Temelleri

DEPRESYONLA BAŞA ÇIKMA

OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUĞU. Prof. Dr. Berna Özsungur Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD

Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi. Figen Karadağ Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD

Obsesif KompulsifBozukluk Hastalığının Yetişkin Ayrılma Anksiyetesiile Olan İlişkisi

Bipolar bozuklukta bilişsel işlevler. Deniz Ceylan 22. KES Psikiyatride Güncel Oturumu Nisan 2017

ÇOCUK VE ERGEN RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI STAJI

Bilişsel Kaynaşma ve Yaşantısal Kaçınmayla Aleksitimi İlişkisi: Kabullenme ve Kararlılık Penceresinden Bakış

EMDR GÖZ HAREKETLERİ İLE SİSTEMATİK DUYARSIZLAŞTIRMA VE YENİDEN İŞLEME. (Eye Movement Desensitization and Reprossesing)

Nedensellik. BBY606 Araştırma Yöntemleri Güleda Doğan

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Eğitim Yılı Dönem V Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Staj Eğitim Programı

DSM V madde kullanım bozuklukları için neler getiriyor? Prof. Dr. Yıldız Akvardar

Bu bozukluk madde kullanımına veya genel tıbbi durumdaki bir bozukluğa bağlı değildir.

PSİKOLOJİK BOZUKLUKLAR. PSİ154 - PSİ162 Doç.Dr. Hacer HARLAK

Obsesif Kompulsif Bozukluk. Prof. Dr. Raşit Tükel İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı 5.

Anksiyete ve gerginlik veya endişe. Eminim bunu son zamanlarda hepimiz yaşıyoruz.

Kişilerarası İlişkiler

Çocuk ve Ergenlerde Ruhsal Psikopatolojiler DERS 1: MENTAL RETARDASYON. Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül

MADDE BAĞIMLILIĞINDAN KORUNMA

Hizmetiçi Eğitimler.

TANI, TEDAVİ VE ARAŞTIRMA AÇISINDAN CİNSEL BOZUKLUKLAR VE DSM 5. Prof. Dr. Cem İncesu Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı

Serhat Tunç 1, Yelda Yenilmez Bilgin 2, Kürşat Altınbaş 3, Hamit Serdar Başbuğ 4 1

MÜLTECİ ÇOCUKLARIN RUH SAĞLIĞI İHTİYAÇLARI HAKKINDA

Transkript:

Depresyondan Korunmak Mümkün mü? Timuçin Oral 28 Mart 2013

Yeşim 24 y, Halkla İlişkiler Uz., Bekar, 4 aydan beri hosteslik yapıyor, Tek çocuk, Baba Pilotmuş ve Yeşim 7 y iken ölmüş, Anne İzmir de yaşıyor, İstanbul da halasında kalıyor. 10 gündür kendisinin stresli, sıkıntılı olduğunu, durup dururken ağlamaklı hale geldiğini, moralinin çok bozuk olduğunu söylüyor. Yaptığı işi bir türlü sevemediğinden, işe ihitiyacı olduğu için çalışmak zorunda olduğundan söz ediyor. Sıkıntılı görünüyor, sıkıntısından söz ederken gözleri doluyor.

Yeşim 24 y, Halkla İlişkiler Uz., Bekar, 4 aydan beri hosteslik yapıyor, Tek çocuk, Baba Pilotmuş ve Yeşim 7 y iken ölmüş, Anne İzmir de yaşıyor, İstanbul da halasında kalıyor. 10 gündür kendisinin stresli, sıkıntılı olduğunu, durup dururken ağlamaklı hale geldiğini, moralinin çok bozuk olduğunu söylüyor. Yaptığı işi bir türlü sevemediğinden, işe ihitiyacı olduğu için çalışmak zorunda olduğundan söz ediyor. Sıkıntılı görünüyor, sıkıntısından söz ederken gözleri doluyor. Ne Düşünürsünüz?

Yeşim 24 y, Halkla İlişkiler Uz., Bekar, 4 aydan beri hosteslik yapıyor, Tek çocuk, Baba Pilotmuş ve Yeşim 7 y iken ölmüş, Anne İzmir de yaşıyor, İstanbul da halasında kalıyor. 10 gündür kendisinin stresli, sıkıntılı olduğunu, durup dururken ağlamaklı hale geldiğini, moralinin çok bozuk olduğunu söylüyor. Yaptığı işi bir türlü sevemediğinden, işe ihitiyacı olduğu için çalışmak zorunda olduğundan söz ediyor. Sıkıntılı görünüyor, sıkıntısından söz ederken gözleri doluyor. Ne Düşünürsünüz? a) İş sorunu var b) Aşk sorunu var c) Aile sorunu var d) Depresif e) Bilmiyorum

Antidepresan tedavi 10-20 yıl öncesine kadar çok daha fazla yaygındır. Bunların ne kadarı hepimizin hayatında ortak olarak bulunan tatsız deneyimlerden kurtulma çabasıdır? İnsanlığımızın varoluşsal boyutu olan ruhsal acı (mental suffering) tedavi edilirse insanlığımızın bir parçasını da yitirir miyiz? Rego, Mark D. What Are (and What Are Not) the Existential Implications of Antidepressant Use? Philosophy, Psychiatry, & Psychology - Volume 12, Number 2, June 2005, pp. 119-128

Porsolt (1978): AD yüzme süresini uzatır Nadeau (1999). Fareler yüzmeyi bırakınca hemen boğulmaz; burunları suyun üstünde sessizce süzülür yararlı bir uyum çünkü uzun süre çok çabalayanlar daha çabuk boğulur AD verilen fareler plasebo verilenlerden önce boğulur Porsolt RD, Anton G, Blavet N, Jalfre M. Behavioural despair in rats: a new model sensitive to antidepressant treatments. Eur J Pharmacol. 1978 Feb 15;47(4):379-91.

Adaptasyon Olarak Depresyon Adaptif ise zararı azaltan yararlı bir etkisi olmalıdır: Genetik altyapı başka özellikler için de kodlanmıştır (pleiotropy) ve belki de bunlar MD maliyetini azaltır (yanürün varsayımı) Maladaptif ise hastalıktır İnsanın keder ve ıstıraba karşı duyarlılığa uyum sağlama çabasından kaynaklanan maladaptif yan üründür. Gelişimsel ya da şimdiki travmatik deneyim depresyonu oluşturur. (Akiskal, 2001)

Depresyon Genetik Olarak Önlenseydi... Modest Mussorgsky, Sergey Rachmaninoff, Kurt Cobain Peter Tchaikovsky, Ernest Hemingway, Marilyn Monroe, Vladimir Mayakovsky, Paul Gauguin, Vincent van Gogh, Sylvia Plath, Emile Zola, Winston Churchill, Leo Tolstoy, Abraham Lincoln ve daha pek çok kişi olmazdı...

8

İlaç Dışı Önlemler? Günışığı Sirkadiyen ritim Uyku düzeni Masaj, egzersiz vs Diyet ekleri: vitamin, mineral, bitkisel prep. Yiyecekler

Denizürünü Çok sayıda çalışma: deniz ürününden fakir beslenme duygulanım bozukluğu yaygınlığını artırır. Artmış denizürünü alımı MD nun yaşam boyu yaygınlığında azalma ile ilişkili (r= 0.84, p<0.005) Hibbeln (1995) Beslenmede omega-3 esansiyel yağ asidleri, docosahexaenoic acid (DHA) ve eicosapentaenoic acid (EPA) eksikliği psikiyatrik bozukluk riskini artırır. Noaghiul-Hibbeln, 2003

Noaghiul-Hibbeln, 2003

ABD de Antidepresan Tedavi Oranları 1996-2005 1996 2005 AD ilaç alan hasta oranı %5.84 %10.12 Hasta sayısı (milyon kişi) 13.3 27.0 AP ilaç alan hasta oranı %5.46 %8.86 Psikoterapi ile tedavi edilen hasta %31.5 %19.87 Mark Olfson and Steven C. Marcus. National Patterns in Antidepressant Medication Treatment. Arch Gen Psychiatry. 2009;66(8):848-856

Cesur Yeni Dünya, istikrar yılı olan F.S. (Ford dan Sonra) 632 yılında geçer. Sloganı CEMAAT, ÖZDEŞLİK, İSTİKRAR dır. Yönetenlerin en önemli projesi mutluluk sorunu dur, yani insnalara köleliklerini sevdirme sorunudur. Kuluçkalama ve Şartlandırma merkezinde nüfusun sabit tutulması ve amaca hizmet etmekten zevk alacak bireyler üretim bandında 267 günde yapılır. Düşünmemeleri için kişilerin yalnız kalmaması gerekir. Yalnız kaldıklarında ise sıkıntı yaşamamaları için soma adı verilen zararsızlaştırılmış uyuşturucu ilaç alırlar ve 8-10-15 saatlik zihinsel tatillere çıkarlar. It does make you high. Yet it's more akin to a hangoverless tranquilliser or an opiate - or a psychic anaesthetising SSRI like Prozac - than a truly life-transforming elixir.

Antidepresanlar depresyon tedavisinde etkisiz

İlaç kullanımı zararlı mı? Yaygınlık engellenmeye çalışılırken hiç kullanmamayı önermek doğru mu? Yine İfrat-ü-Tefrit meselesi! Bu kez de dikkatlerden kaçan nörogenez / ilaç kullanımının yineleme ve iyileşmeye katkısı...

Depresyonun Sebepleri Genetik Biyokimyasal Çevresel Psikososyal

Depresyon için Gelişimsel Model Gilmer,. McKinley, 2003

Depresyon için Gelişimsel Model. Gilmer,. McKinley, 2003

... bazıları boşandıkları, işlerini kaybettikleri için depresyonu bilirler; ama bu deneyimler duyguları içerir. Oysa depresyon gerçekte düz, sığ ve dayanılmazdır...... melankolik bir hastaya sorarsanız size, bunun ne olduğunu bilmiyorum, tanımlayamıyorum der. Bu melankolinin sonsuzluğunu en iyi anlatan tanımdır. K. R. Jamison 1995

Depresyon Depresyon derin üzüntülü bazen de hem üzüntülü, hem bunaltılı duygudurum ile düşünce, konuşma, hareket ve fizyolojik işlevlerde yavaşlama durgunlaşma ve bunların yanısıra değersizlik, küçüklük, güçsüzlük, isteksizlik, karamsarlık, duygu ve düşünceleri ile belirli bir sendromdur. Portrait du Dr Gachet, Vincent Van Gogh

Major Depresyon Tanısı (ICD-10) Çekirdek belirtiler Depresif, irritabl veya apatik duygudurum İlgi ve istek kaybı Enerji azalması Diğer belirtiler Konsantrasyon ve dikkat azalması Kendine güven azalması Suçluluk ve değersizlik düşünceleri Gelecek ile ilgili kaygılar Özkıyım düşünceleri veya eylemi Uyku bozukluğu İştah azalması Genel En az 2 hafta süre

Majör Depresyon: Sıktır-yaşam boyu yaygınlık %17.9 (ABD-NCS) Maliyetlidir (ABD de yılda $60 milyar) İşlev kaybına neden olur WHO MD yi tüm dünyada en fazla işlev kaybına neden olan hastalıklar arasında 4. sıraya koyar (2020 ye kadar 2. sırada olacak?)

DEPRESYON SIKLIĞI VE YAYGINLIĞI PREVELANS KAYNAK Genel %15 (yaşam boyu) WHO Report 2001.mental health;new understanding ABD İtalya Kore Avrupa %17.1(yaşam boyu) %5.3(bir yıllık yaygınlık) %2.3 (bir yıllık yaygınlık) %3.4 (yaşam boyu) %3.6-8.5 (yaşam boyu) Kessler RC National Comorbodity Survey Arch Gen psychiatry 51(1994) Faravelli-İncerpi G,Epidemiology of affective disorders Acta Psychatr Scand 72 (1985) Lee CK,psychiatric epidemilogy in Korea. J Nerv Ment Dis,178 (1990) The European Study on the Epidemiology of Mental Disorders Türkiye %23.6 (yaşam boyu) Güleç C(1981) yayımlanmamış doçentlik tezi Türkiye %19 (yaşam boyu) Küey L (1985) yayımlanmamış uzmanlık tezi 24

Depresyon yaygınlığı? Türkiye prevalans %20 klinik depresyon %10 Küey L, Güleç C. Depression in Turkey in the 1980s: epidemiological and clinical approaches. Clin Neuropharmacol. 1989;12 Suppl 2:S1-12.

Depresyon Her yıl 100 milyon yeni hasta (WHO) Yüksek intihar oranı (% 15) İşgücü kaybı, işveriminde düşme, ciddi sosyoekonomik kayıp demektir, ve yeterince tanınıp tedavi edilememektedir.

Depresyonun neden olduğu kayıplar Ruhsal bozuklukların bir hafta ya da daha uzun sürede neden olduğu iş gücü kaybı (%20.9 ve %11.8) bedensel rahatsızlıkların neden olduğu kayıplarla karşılaştırıldığında oldukça yüksek bulunmuştur. Türkiye Ruh Sağlığı Raporu, 2004, TC Sağlık Bakanlığı

Depresyon Olasılığını Ne Artırır? Kadınlarda erkeklerin iki katı Ailede depresyon öyküsü varsa (%50-80) fazla Geçmişte depresyon çoksa risk 2 kat artar Kayıplar veya stresli yaşam olayları bulunur Ruhsal, fiziksel ya da cinsel istismar bulunur Düşük gelir düzeyi ve barınaksızlık vardır

Depresyonun kronikleşme ve yineleme oranı çok yüksektir. (%60 ında yaşam boyu) Her dönem yeniden hastalanma olasılığı artar bir kez hastalık geçirenler %50 ikinci kez iki kez hastalık geçirenler %70 üçüncü kez üç kez hastalık geçirenler %90 dördüncü kez

Son Ortak Yol Modeli Genetik Yatkınlık Psikososyal Stres Etkenleri Kişilik Özellikleri Gelişimdeki Stres Etkenleri Psikolojik Özellikler Nörofizyolojik değişiklikler Akiskal & McKinney 1975

Son Ortak Yol Modeli Genetik Yatkınlık Psikososyal Stres Etkenleri Kişilik Özellikleri Gelişimdeki Stres Etkenleri Psikolojik Özellikler Nörofizyolojik değişiklikler Akiskal & McKinney 1975

Son Ortak Yol Modeli Genetik Yatkınlık Psikososyal Stres Etkenleri Kişilik Özellikleri Gelişimdeki Stres Etkenleri Psikolojik Özellikler Nörofizyolojik değişiklikler DEPRESİF BOZUKLUKLAR Akiskal & McKinney 1975

Depresyonu (Psikososyal ve Çevresel Anlamda) Engellenmek Mümkün mü?

Önleme kişiyi doğru bilgi ile doğru zamanda, doğru yerde olarak korumaktır.

Depresyon: Sebep Olan Etmenler Çocukluk Dönemi Genetik risk Sıcak ebeveyn ilişkisinin az olması Çocukluk döneminde cinsel istismar Ebeveyn kaybı Ergenlik Dönemi Başlangıcı Nörotisizm Özgüven azlığı Erken başlangıçlı anksiyete bozukluğu Davranım bozukluğu Geç Ergenlik Dönemi Düşük Eğitim Düzeyi Yaşam boyu travma Sosyal destek azlığı Madde kullanım bozukluğu Erişkinlik Boşanmış olmak, Önceki depresyon öyküsü Son Yıldaki Durum Önceki yılda evlilik sorunları Önceki yılın yaşam zorlukları (stresli / stressiz olaylar)

Kötü Muamele Belirgin sert, ilgisiz annelik 3 yaş öncesi (%16) Sert cezalandırıcı tutum 7-9 yaş arası (%10) Birincil bakım verenin 2 den fazla sayıda değişmesi (%6) Şiddetli fiziksel cezalandırma 11 yaş öncesi (%3) İstenmeyen cinsel temas 11 yaş öncesi (%5) %64 ünde kötü muamele yok, %28 inde olası bir ve %8 inde ikiden çok veya şiddetli kötü muamele Kendler ve ark. Am J Psychiatry 2006

Çocuk ve Gençlerde Depresyon Ergenlerde yaygın bir hastalık ve yaşla artar: 1-6 yaşta %1 7-12 yaşta %2 Ergen ve yatişkinlerde %9-13 Cinsiyet Dağılımı Çocuklarda fark yok Kızlarda yaygınlık ergenliğin başlangıcında artar Geç ergenlikte kızlarda x2 olur

Risk Faktörleri Deprese aile bireyleri, özellikle anneler Ebeveynin evlilik çatışmaları Katı, soğuk, kontrol eden aile Olumsuz yaşam olayları Olumsuz bilişsel tarz Aşırı içki Ergenlikte romantik ayrılıklar

Fiziksel ve cinsel istismar kadınlarda daha fazla olumsuz ilişki öyküleri ve özgüven düşüklüğü bulunmasına, ayrıca da erişkin depresyonların 10 katına kadar artmasına neden olmaktadır (Bernet-Stein 1999; Bifulco ve ark.1998, 2000; Brown 1993; Brown ve Eales 1993). Çocukluk çağında istismar öyküsü bulunan depresif kadınların sol hipokampal hacmi, bulunmayan depresif kadınlara göre %18 ve sağlıklı kişilere göre %15 daha düşüktür. Vythilingiam ve ark. (2002)

Çocukluk çağında bir ebeveynin kaybı, erişkin dönemde MD olasılığını anlamlı olarak arttırır. Ebeveynden sürekli ayrı kalmanın etkisi ölüme bağlı kayıptan çok daha çarpıcıdır. 9 yaş öncesi kayıpların etkisi, ileri çocukluk dönemindeki kayıplardan daha fazladır. Agid ve ark. (1999) Çocukluk döneminde ebeveyn boşanması, hayat boyu depresyon riskinin daha fazla yükselmesiyle ilişkilidir Gilman ve ark. (2003)

Erken travmatik deneyimler çocuğun sorunlu kendilik ve nesne temsilleri geliştirmesine neden olur. Örneğin bir ebeveynin erken dönemde kaybı, terkedilmiş bir kendilik hissi geliştirilmesine ve terk eden nesnenin temsilinin içselleştirilmesine yol açar. Erişkin dönemde kaybı içeren herhangi bir stres etmeni tekrar etkin hale gelen bir kayıp hissi ve özlemle büyür.

tek başına olumsuz bir hayat olayının yaşanması değil, daha çok kişinin olayın anlam ve önemini olayın meydana gelişi bağlamında ne şekilde yorumladığı önemlidir Hammen (1995) Bazı savunma düzenekleri depresyonun gelişimine katkı sağlar, bazıları ise depresyondan korur. Abartılı ve sürekli bir kendilik-eleştirisi olgunlaşmamış bir savunma düzeneğidir ve disforinin gelişimindeki olumsuz atfetme tarzını güçlendirir. (Kwon ve Lemmon 2000)

Dinamik Temel Freud (1917/1963) Abraham (1924/1927) Klein (1940/1975) Bibring (1963) Sandler ve Joffe (1965) Bowlby (1969) Jacobson (1971) Arieti (1977) İçe yöneltilmiş öfke Şimdiki kayıp, çocukluk çağında yaşanan özgüven sarsıntısını yeniden canlandırır Gelişimsel başarısızlık Egonun ideal ve gerçek arasında yaşadığı gerilim Gerçek ya da hayali sevgi nesnesinin kaybına tepki olarak çaresizlik Kayıp, güvensiz bağlanmaya ikincil gelişmiş sevilemezlik ve terk edilmişlik duygusunu yeniden canlandırır Kayıp sevgi nesnesi sadistik süperegoya dönüşür Baskın öteki için yaşamak

Sosyal Temel Sosyodemografik Özellikler (Medeni Durum, Cinsiyet, Yaş, Irk) Sosyoekonomik Düzey Kentleşme Din

Medeni Durum ve Cinsiyet Medeni durum ve evlilik cinsiyet, yaş ve ırk kontrol edilse bile DDB yaygınlığı ile güçlü bir ilişki gösterir. Hiç evlenmemişlerde de MD evlilere göre yüksektir. Yalnız yaşayanlarda başkalarıyla birlikte yaşayanlara göre x2 fazla Çocukluğun erken deneyimleri, sosyokültürel roller ve olumsuz deneyimlere karşı tepkilerdeki cinsiyet farklılıkları MD nun cinsiyet farklılıkları için önemli rol oynamaktadır. MD K>E fakat yinelemesinde veya iyileşme hızında fark yok (Williams ve ark. 1992; Weissman ve ark. 1991; Kessler 1997)

Yaş Yaşlılıktaki depresyonun gidişini etkileyen olumlu koşullar: iyi işlevsellik, uğraşıların olması, düzenli sağlık kontrolü sosyal yönden aktif olma, düzenli beslenme, iyi görme iyi bilişsel düzey, eşiyle beraber yaşama, aile bağları, iyi gelir düzeyi, bireyin tanıdık olduğu çevrede bulunması Şahin EM, Yalçın BM. Huzurevinde Veya Kendi Evlerinde Yaşayan Yaşlılarda Depresyon Sıklıklarının Karşılaştırması. Geriatri 6(1): 10-13,2003

Irk Yaşam boyu MD yaygınlığı beyaz ırkta %17.9, Karayip ırkında %12.9 ve Afrika kökenlilerde %10.4 Kronikleşme eğilimi siyah ırkta %56-56.5, beyaz ırkta%38.6 Beyazlara kıyasla siyah ırk mensupları MD düzeylerini çok şiddetli ve yeti yitimine neden olan düzeyde değerlendirmiş.

Sosyoekonomik Düzey Düşük sosyoekonomik düzey (SED) ruhsal hastalıklar dahil çoğu sağlık sorunu için bir risk faktörüdür. ECA çalışmasında SED-duygudurum bozuklukları ilişkisi şaşırtıcı biçimde zayıftırveri analizinde birleşik SED ölçütü kullanıldığında, SED in düşüklüğü MD arttırır (Holzer ve ark.1986) NCS düşük eğitim ve gelirin düzeylerini tüm affektif bozukluklarla ilişkili bulmuştur (Kessler ve ark. 1994)

Sosyoekonomik Düzey Çalışmalarda finansal açıdan devlet yardımına bağımlı olan kişilerin MD sıklığı finansal açıdan bağımsız olan kişilerden x3 fazla (Weissman ve ark. 1991; Lennon ve ark. 2002). Ekonomik sorun yaşamayanlara kıyasla depresif belirtiler için odds oranı, bir kez ekonomik zorluk yaşayanlar için 1,7 iken, iki veya üç kez ekonomik zorluk yaşayanlar için 3,8 idi. (Lynch ve ark. 1997)

Özdel L, Bostancı M, Özdel O, Oğuzhanoğlu N. Üniversite öğrencilerinde depresif belirtiler ve sosyodemografik özelliklerle ilişkisi. Anadolu Psikiyatri Dergisi 2002; 3:155-161 Depresif belirtiler ile ailelerin üniversite masraflarını karşılama gücü, ders başarısı, fakülte ve sınıf düzeyi arasında anlamlı ilişki bulunmuştur. Ekonomik ve arkadaşlar arası problemlerle depresif belirtiler arasındaki ilişki istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. Ailelerinin üniversite masraflarını rahatlıkla karşılaması öğrencileri depresif belirtilerden korumaktadır

Sosyoekonomik Düzey Çin deki sosyal değişikliklerin (bireylerin ekonomik kayıpları,sağlık harcamalarında artış,zayıflayan aile bağları mevsimlik iş için kentleşmiş alanlara göç, grlir eşitsizlikleri) depresyon oranında artışa yol açtığı ve gelecekte suisid oranlarında artış oluşturma olasılığı tartışılmaktadır. Phillips MR, Liu H, Zhang Y. Suicide and social change in China. Culture, medicine and psychiatry 1999;23: 25

Sosyoekonomik Düzey Birincil Koruma Beslenme, Eğitim (Hindistan da bu tür programların umutsuzluğun azaltılması ve ekonomik güvenliğin sağlanmasına katkısı olmuş) GeIişen ülkelerde kredi kullanımı sürekli stres ve kaygı kaynağı. Mikrokredi uygulamalarının yarar sağlayacağı öngörülüyor. Endonezya da köylerin ekonomik gelişmişlik düzeylerine göre farklı ruh sağlığı profilleri olduğu görülmüş. İkincil Koruma Temel sağlık hizmetlerinin ruh sağlığı alanında güçlendirilmesi Klinisyenlerin hastaların yoksulluklarını ilaç ya da terapi ile düzelmeyeceği ve ruhsal hastalıkların kaynağının ortadan kaldırılamayacağı ile ilgili umutsuzluklarının düzeltilmesi

Kentleşme 1. Yaşam olaylarına maruz kalma ile MD başlaması arasında tutarlı bir ilişki 2. Stresli yaşam deneyimlerinin özgül özellikleri hesaba katılırsa ilişki daha güçlüdür. 3. Olayların şiddetiyle MD arasında güçlü bir ilişki vardır. 4. Çoğu depresif hasta, depresyondan kısa süre önce stresli bir yaşam deneyimi yaşar. Zorlu yaşam olayları yaşayan bir çok insan da depresif hale gelmez.

Depresyon, bireysel ya da kültürel farklılıklar ve kent yaşamıyla birlikte artış gösterebilir. (van Os 2001) Bir konutta insan başına düşen alan < 10 m 2 ise bedensel ve psikolojik bozukluklar x2 artmaktadır. (Hall, 1966) Köyden kente göç, kent çevresinde köyün bir benzerinin yapılması ve kent tarafından yutulana kadar geleneksel yaşantının sürdürülmesi. Doğadan kopmamaya çalışmak X kentin bir parçası olma çabası ve engeller = geçiş toplumu ve gettolar (Geçtan 1982)

Kentleşme Duyarlılık etkenleri: kendilik saygısının düşük olması ve kronik klinik veya subklinik anksiyete, MD evdeki sosyal ilişkilerin niteliği, düzenli yakın ve güvenilir bir ilişki olmaması Yoksulluk = kapana kısılma ve çaresizlik hissinin sürmesi; çocuklukta istismar ve ihmale maruz kalmada artış, kendilik saygısının ve moralinin azalması; duygusal destek niteliğinin olumsuz etkilenmesi. Brown (2002)

Din Dine bağlılık ruh sağlığını yararlı biçimde etkileyebilecek ihmal edilmiş bir kaynaktır, dini etkinliklere yüksek oranda katılmanın depresif belirtilerin düzeyinin düşük olması ile ilişkili olduğu bulunmuştur; dışsal dini motivasyonu olan kişilerde yani faydacı nedenler yüzünden dinle ilgilenenlerde depresif belirti riski artmıştır. (Williams 1994; Levin ve ark. 1996; Strawbridge ve ark. 1998; Ellison ve Levin 1998; Ellison ve ark. 2001; Smith ve ark. 2003)

Din Etkinin boyutları 1. bağlılık ve ait olma hisleri + duygusal /maddi destek veren arkadaşlar 2. inanç ve değerler stresörlerin olumsuz duygusal sonuçlarını azaltabilecek yorumlar konusunda yardımcı olabilir 3. dini inançlar zorluklarla baş etme gücü hissedilmesini sağlayabilir 4. ölçülü olmanın teşviki, olumsuz etkisi olan davranışlardan uzak durmayı önererek, risk alma ve strese maruz kalmayı azaltabilir 5. dindarlığın karanlık bir yüzü de olabilir: dini etkinliklere katılmak ruh sağlığını olumsuz etkileyebilecek olan stres, rol çatışmaları, sosyal çatışmalar, eleştirellik ve toplumdan dışlanma gibi durumlara da yol açabilir. (Williams 1994; Levin ve ark. 1996; Strawbridge ve ark. 1998; Ellison ve Levin 1998; Ellison ve ark. 2001; Smith ve ark. 2003)

Din Dindarlık ile depresif belirtiler arasındaki ilişkiyi inceleyen 147 çalışmanın meta-analizi dine bağlılıktaki yükseklik ile depresyon belirtilerinin daha az olması arasındaki ilişkinin güçlü ama boyut açısından iddiasız olduğu sonucuna varmıştır (Smith ve ark. 2003). Alameda Bölgesi çalışması bu ilişkilerin karmaşıklığını gösterir: ekonomik sorunlar, mahalle sıkıntıları, kronik hastalık gibi aile dışı stresörler depresif belirtiler üzerine olan olumsuz etkileri azaltır (Strawbridge ve ark. 1998)