ÇOCUKLARIN D L ED N M, GEL M VE D LE KATKILARI

Benzer belgeler
ÇOCUKLARIN DİL EDİNİMİ, GELİŞİMİ VE DİLE KATKILARI

Anaokulu /aile yuvası anketi 2015

ken Türkçe de ulaç kuran bir ektir. Bu çal ma konumuzu seçerken iki amac m z vard. Bunlardan birincisi bu konuyu seçmemize sebep olan yabanc ö

1.Temel Kavramlar 2. ÆÍlemler

BİREYSEL SES EĞİTİMİ ALAN ÖĞRENCİLERİN GELENEKSEL MÜZİKLERİMİZİN DERSTEKİ KULLANIMINA İLİŞKİN GÖRÜŞ VE BEKLENTİLERİ

KAVRAMLAR. Büyüme ve Gelişme. Büyüme. Büyüme ile Gelişme birbirlerinden farklı kavramlardır.

YÖNETMELİK ANKARA ÜNİVERSİTESİ YABANCI DİL EĞİTİM VE ÖĞRETİM YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

YETİŞKİNLER DİN EĞİTİMİ Akdeniz Müftülüğü

İngilizce Öğretmenlerinin Bilgisayar Beceri, Kullanım ve Pedagojik İçerik Bilgi Özdeğerlendirmeleri: e-inset NET. Betül Arap 1 Fidel Çakmak 2

Ek 1. Fen Maddelerini Anlama Testi (FEMAT) Sevgili öğrenciler,

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

Üniversitelerde Yabancı Dil Öğretimi

SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç

1. İLK ÇOCUKLUK DÖNEMİ 1.1.SOSYAL GELİŞİM 1.2.BİLİŞSEL GELİŞİM

Yaşam Dönemleri ve Gelişim Görevleri Havighurst'un çeşitli yaşam dönemleri için belirlediği gelişim görevleri

SİRKÜLER. 1.5-Adi ortaklığın malları, ortaklığın iştirak halinde mülkiyet konusu varlıklarıdır.

SPROGVURDERING OG SPROGSCREENING AF 3-ÅRIGE BØRN

MAKÜ YAZ OKULU YARDIM DOKÜMANI 1. Yaz Okulu Ön Hazırlık İşlemleri (Yaz Dönemi Oidb tarafından aktifleştirildikten sonra) Son aktif ders kodlarının

KİTAP İNCELEMESİ. Matematiksel Kavram Yanılgıları ve Çözüm Önerileri. Tamer KUTLUCA 1. Editörler. Mehmet Fatih ÖZMANTAR Erhan BİNGÖLBALİ Hatice AKKOÇ

BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9

Tasarım ve Planlama Eğitimi Neden Diğer Bilim Alanlarındaki Eğitime Benzemiyor?

Deutsch für die Schule. Anaokulundan önceki y l Almanca Ö renimi. Anababalar için Bilgi

Tasarım Psikolojisi (SEÇ356) Ders Detayları

Cümlede Anlam İlişkileri

Doç. Dr. Mehmet Durdu KARSLI Sakarya Üniversitesi E itim fakültesi Doç. Dr. I k ifa ÜSTÜNER Akdeniz Üniversitesi E itim Fakültesi

KÜTÜPHAN-E TÜRKİYE PROJESİ

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU HUKUKİ MÜZAKERE TOPLANTILARI PROJE FİŞİ

ÖZEL VEGA OKULLARI OYUN SANDIĞIM SORGULAMA ÜNİTESİ BÜLTENİ DİSİPLİNLERÜSTÜ TEMA

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN. GYODER ZİRVESİ nde YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 NİSAN 2007 İSTANBUL

MAT223 AYRIK MATEMATİK

Firmadaki Mevcut Öğrenme Faaliyetleri 2.2. Aşama

DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, Hazırlayanlar. Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi

YEDİNCİ KISIM Kurullar, Komisyonlar ve Ekipler

MUŞ ALPARSLAN ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

Özet Metin Ekonomik Büyümenin Anlaşılması: Makro Düzeyde, Sektör Düzeyinde ve Firma Düzeyinde Bir Bakış Açısı

Öğrencilerimiz TED Kayseri Kolejinde Ulusal Sorunları ve Çözümleri Tartıştılar

İNGİLTERE DE ÜNİVERSİTE PLANLAMA VE BÜTÇELEME ÖRGÜTÜ

Akreditasyon Çal malar nda Temel Problemler ve Organizasyonel Bazda Çözüm Önerileri

VERGİ DENETMENİ TANIM

Bu doğrultuda ve 2104 sayılı Tebliğler dergisine göre Türkçe dersinde şu işlemlerin yapılması öğretmenden beklenir.

T.C. NUH NACİ YAZGAN ÜNİVERSİTESİ YAZILIM KULÜBÜ TÜZÜĞÜ. BİRİNCİ BÖLÜM Kuruluş Gerekçesi, Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

ÖĞRENME FAALĠYETĠ GELĠġMĠġ ÖZELLĠKLER

EĞİTİM BİLİMİNE GİRİŞ 1. Ders- Eğitimin Temel Kavramları. Yrd. Doç. Dr. Melike YİĞİT KOYUNKAYA

SPOR KULÜBÜ HİZMET PROGRAMI


MİKRO İKTİSAT ÇALIŞMA SORULARI-10 TAM REKABET PİYASASI

fen eğitim kurumları

ÇEVRE KORUMA TEMEL ALAN KODU: 85

Yazar : Cemal Karaata ckaraata@fatih.edu.tr

İçinde x, y, z gibi değişkenler geçen önermelere açık önerme denir.

OSMAN HAMDİ BEY ÜLKEMİZE MÜZECİLİK

Akaryakıt Fiyatları Basın Açıklaması

İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BİLGİSAYAR SİSTEMLERİ LABORATUARI YÜZEY DOLDURMA TEKNİKLERİ

T.C AĞRI İBRAHİM ÇEÇEN ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK YÜKSEKOKULU HEMŞİRELİK BÖLÜMÜ DÖNEM İÇİ UYGULAMA YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

SERMAYE ġġrketlerġnde KAR DAĞITIMI VE ÖNEMĠ

Geleceğin Dersliğini Tasarlamak

OTİZM NEDİR? becerilerinin oluşmasını etkileyen gelişim bozukluğudur.

EK 2 ORTA DOĞU TEKNĐK ÜNĐVERSĐTESĐ SENATOSU 2011 YILI ÖSYS KONTENJANLARI DEĞERLENDĐRME RAPORU

Urkund Hızlı Başlangıç Kılavuzu

KOOPERATİFLER HAKKINDA BİLMEK İSTEDİKLERİNİZ:

SEKTÖR UYGULAMASI STAJ DEFTERİ

Üç-fazlı 480 volt AC güç, normalde-açık "L1", "L2" ve "L3" olarak etiketlenmiş vida bağlantı uçları yoluyla kontaktörün tepesinde kontak hale gelir

KAR YER GÜNLER PROJES. Murat F DAN

İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ. ÇİFT ANADAL ve YANDAL PROGRAMI YÖNERGESİ

BİYOEŞDEĞERLİK ÇALIŞMALARINDA KLİNİK PROBLEMLERİN BİR KAÇ ÖZEL OLGUYLA KISA DEĞERLENDİRİLMESİ Prof.Dr.Aydin Erenmemişoğlu

HAM PUAN: Üniversite Sınavlarına giren adayların sadece netler üzerinden hesaplanan puanlarına hem puan denir.

ÖZEL İLETİŞİM VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 14) BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam ve Dayanak

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ 6

8.SINIFLARA 2. TEOG ÖNCESİ MOTİVASYON ÇALIŞMASI

Bulunduğu Kaynaştırma

a) Birim sorumluları: Merkez çalışmalarının programlanmasından ve uygulanmasından sorumlu öğretim elemanlarını,

GENEL İLETİŞİM. Öğr.Gör.Afitap BULUT Bülent Ecevit Üniversitesi 2013

29 Ocak 2015 Senato Sayı : 123 YÖNERGE

B02.8 Bölüm Değerlendirmeleri ve Özet

01 OCAK 2015 ELEKTRİK AKIMI VE LAMBA PARLAKLIĞI SALİH MERT İLİ DENİZLİ ANADOLU LİSESİ 10/A 436

Ar. Gör. Cemil OSMANO LU Erciyes Üniversitesi lahiyat Fakültesi Din E itimi Anabilim Dal

KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL DERGİLER YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Rekabet Kurumu Başkanlığından, REKABET KURULU KARARI

İNOVASYON GÖSTERGELERİ VE KAYSERİ:KARŞILAŞTIRMALI BİR ANALİZ. Prof. Dr. Hayriye ATİK 16 Haziran 2015

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ENGELLİLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ (1) BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

LABORATUVAR TEKNİKERİ /TARIMSAL LABORATUVAR TEKNİKERİ

MATEMATİK (haftalık ders sayısı 5, yıllık toplam 90 ders saati)

M i m e d ö ğ r e n c i p r o j e l e r i y a r ı ş m a s ı soru ve cevapları

: Prof. Dr. Nurettin KALDIRIMCI : Kenan TÜRK, Dr. Murat ÇETİNKAYA, Reşit GÜRPINAR, Fevzi ÖZKAN, Dr. Metin ARSLAN, Doç. Dr.

Oksijen, flor ve neon elementlerinin kullanıldığı alanları araştırınız.

Tekrar ve Düzeltmenin Erişiye Etkisi Fusun G. Alacapınar

T.C. ÇANAKKALE ONSEK Z MART ÜN VERS TES

BÖLÜM 3 : SONUÇ VE DEĞERLENDİRME BÖLÜM

PATOLOJİ DERNEKLERİ FEDERASYONU ETİK YÖNERGE TASLAĞI. GEREKÇE: TTB UDEK kararı gereğince, Federasyon Yönetim

Olasılık ve İstatistik Dersinin Öğretiminde Deney ve Simülasyon

HEMŞİRE İNSANGÜCÜNÜN YETİŞTİRİLMESİ VE GELİŞTİRİLMESİ

GAZİ ÜNİVERSİTESİ AKADEMİK PERSONEL YURTİÇİ VE YURTDIŞI GÖREVLENDİRME YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam ve Dayanak

Sürdürülebilir sosyal güvenli in önündeki zorluklar

MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ELEMANLARININ YURTİÇİ VE YURTDIŞI GÖREVLENDİRME YÖNERGESİ

SAVUNUCULUK, E M VE H ZMETLERE ULA TIRMA YOLU LE ANNE SA LI ININ

KADİR HAS ÜNİVERSİTESİ LİSANSÜSTÜ ÖĞRENCİLERİNİN BURSLARDAN YARARLANDIRILMALARINA İLİŞKİN BAŞVURU VE KAYIT KABUL YÖNERGESİ

SANAL DĠLĠN DĠLĠMĠZDE YOL AÇTIĞI YOZLAġMA HAZIRLAYAN: CoĢkun ZIRAPLI Ġsmail ÇEVĠK. DANIġMAN: Faik GÖKALP

İstek Özel Kemal Atatürk Anaokulu. Kanaryalar Sınıfı

Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu Genel Başkanı olarak şahsım ve kuruluşum adına hepinizi saygılarımla selamlıyorum.

Transkript:

ÇOCUKLARIN D L ED N M, GEL M VE D LE KATKILARI Yrd. Doç. Dr. Nadir LHAN F rat Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Ö retim Üyesi Giri Hayatla temel ba lar m zdan biri olan dil, bilindi i üzere insanlar aras ili kiyi, ileti imi sa layan çe itli özellikleri dolay s yla pek çok farkl tarifi yap labilen bir araçt r. nsan d ndaki di er canl lar aras nda da çe itli ekillerde bir ileti imetkile imin oldu u kabul edilirse de bu daha çok içgüdüsel olarak ortaya ç kan ve de i meyen bir etkile im eklinde görülmektedir. Bu durum Hall ve arkada lar ndan aktar m yla Karacan n yaz s nda da Hayvan türleri de sesler ve beden hareketlerinin yard m yla birbirleri ile ileti im kurarlar ancak insan d ndaki hiçbir tür ç kard sesleri insan dilinde oldu u gibi aç k ve iç tutarl olan, üreten ve yarat c bir sistem durumuna getirememi tir. (Karacan, 2000: 263) demek suretiyle ifade edilmi tir. Farkl la malar ve özellikleri belli bir zamana kadar takip edilebilmelerine kar l k, dil veya diller temeli bilinmeyen zamanlarda ortaya ç km, kendine özgü kurallar olan sistemlerdir. lk insan Hz. Adem den beri insanlar taraf ndan ileti im ve etkile im arac olarak kullan lmaktad r. Diller, ortaya ç k lar ve farkl la malar n n temeli bilinmemekle birlikte uzun bir süreç içerisinde milli dil olma özelli ini kazanm, kendi dil mant ve kurallar n olu turmu lard r. Çocuklarda dil geli im basamaklar Bebekler dil geli imi ve ö renimine donan ml olarak do arlar. Dünyaya geldikleri andan itibaren de insan sesini, insan sesleri içerisinde de annelerinin seslerini ay rt edebilirler. (De Casper ve Fifer 1980, 1175) Yarat l gere i, bir eksiklik olmad sürece bütün çocuklar n fiziksel ve dilsel geli iminde belli bir düzen vard r. Ancak bazen bu geli im düzenin bütün çocuklarda ayn olmad da gözlenmektedir. Çocu un geli imi ile ilgili olarak dris Karaku da Çocuk tabiî bir s ra ve intizama göre inki af eder. Fakat, bütün çocuklar n geli im oran ve süreci ayn de ildir; kimi daha h zl, kimi daha yava bir geli me gösterir. Hatta bir milletin ayn ya gurubundaki çocuklar n n biyo-psiko-sosyolojik geli meleri de farkl d r. (Karaku 1997, 373-374) demektedir. Fiziksel ve dilsel geli imin bütün çocuklarda ayn olmad n, bu geli imin çocuktan çocu a farkl l k gösterece ini Genishi de Geli menin di er görünü lerinde oldu u gibi dil yetene i de (bütün çocuklarda) ayn de ildir. Bir çocuk ilk kelimeyi 10. ayda di er biri 20. ayda söyleyebilir. Bir çocuk kompleks cümleleri 5,5 ya nda di eri 3 ya nda kullanabilir. (Genishi, www.) diyerek aç klam t r. Çocuklarda dil geli iminde bazen farkl l klar olmakla birlikte bütün dünya çocuklar nda ortalama ortak geli im özellikleri de görülebilmektedir. Irk, rengi, ya ad sosyal çevre, tabiat artlar ne olursa olsun yarat l gere i ortak özelliklere sahip insano lunun çocuklar da dil ö reniminde/ediniminde ortak bir tak m özellikler göstermektedir. Konuyla ilgili olarak Mehmet ahin de a) Dünyan n tüm

156 ÇOCUKLARIN D L ED N M, GEL M VE D LE KATKILARI kültürlerindeki çocuklar, ilk y lda tüm kültürlere özgü sesleri ç karabilirler. b) Dünyadaki kültürlerin hepsinde, çocuklar 2-4 ya lar aras nda konu may ö renirler. ( ahin 1995, 65) demektedir. Ayr ca çocuklar üzerinde yap lan dil geli imi çal malar sonunda, konu may ö renmenin ilk dönemlerinde yakla k olarak tüm dünya çocuklar n n temelde ayn gramer kurallar n kulland klar saptanm t r. (Clifford 1980, 57) görü ü bizi çocuklar n do u tan ayn dil mant na ve yetene ine sahip olduklar n, ancak içinde bulunduklar toplumun dil sistemini ö renmek ve kullanmak suretiyle topluma uyduklar n da göstermektedir. Çocuklarda dil edinimi ile ilgili farkl görü ler olmakla birlikte bunlar be temel görü çerçevesinde kümelenmektedir. Bunlar Psikolinguistic Görü, Davran ç Görü, Anlamsal-Bili sel Görü, Sosyolinguistik Görü, Etkile imci Görü tür. Bu görü ler Çocuklar n dil kurallar n uygulamaya do u tan e ilimleri oldu unu; sözel davran lar, çevrelerinde göze çarpan ba ka kimselerce ödüllendirildi i için dil ö rendi ini; çocuklar n duygusal deneyimlerden söz etmek amac yla; sosyalle mek ve ba kalar n n davran lar n yönlendirmek amac yla dil ö rendi ini ve bebeklerin konu maya haz r olarak dünyaya geldi ini ve çevrenin onlara dil ö retti ini (Dönmez, Ar 1987, 37) savunmaktad r. Bu görü ler ülkemizde yay mlanan baz di er çal ma ve yaz larda da dile getirilmi tir. (Karaku 1997, ahin 1995, Karacan 2000, Özbay 2001) Bebek ve çocuklar n dil geli im dönemlerini Karacan öyle ifade etmektedir. Sonuç olarak tüm bebekler dili ö renmeye öncelikle kullan lan dildeki sesleri ö renmekle ba lar. Dil geli imi ile beyin matürasyonunun yak n ili kisi olup beyin matürasyonunun 2/3 ünün kazan ld 3 ya nda belirgin dil kazan m beklenir. Do umdan sonraki ilk 3 ayda ekspresifik dil geli imi fonem düzeyde de i meler ile kendini gösterirken, 3-9. aylar morfemik, 9-18. aylar sentaks (cümle) düzeyinde, 18-36. aylarda ise semantik (anlam) düzeyinde dil kazan m sa lan r (Paul ve ark. 1996, Bzoch ve League1991). Dil geli imindeki bu s ralama de i mezken bu gli imin h z fizyolojik ve genetik özellikler, cinsiyet sosyal çevre ve sosyokültürel etmenlerden etkilenebilmektedir. (Karacan 2000, 267-268) Çocuklar n kulland ilk dil Bebekler do u tan dili kullanmaya ve konu maya haz r olarak dünyaya gelir, dil kurallar n da uygulamaya do u tan e ilimleri vard r. Ancak, konu ma kabiliyet ve organlar na sahip olmas na ra men çocu un yan nda konu ulmad zaman, çocuk - öncelikle taklit yoluyla ö renmeye dayal olan -konu ma yetene ini do al olarak kullanamayacakt r. lk insan n konu tu u dilin hangisi oldu u bilinmemektedir. Bunun tespiti için tarihte bir tak m deneyler yap lm, çe itli görü ler ileri sürülmü tür. Konu ile ilgili olarak Do an Aksan u bilgileri kaydetmektedir..ö. VII. yüzy lda M s r hükümdar Psammetik, yeni do mu iki çocu u, yanlar nda hiç bir söz söyletmeden büyüttürmü, iki y l sonra çocuklar n ilk sözcü ü duyulmu tur: bekos. Ara t r l nca, bu sözcü ün Frigya dilinde ekmek anlam na geldi i bulunmu tur. Buna benzer deneyler ba kalar nca (Alman mparatoru II. Fredrik (1194-1250), skoç kral IV. Jack) da yap lm t r. (Aksan 1987, 95) nsan n dünya hayat n n ba lang c n n bir milyon y l (Ba kan 1968, 143) kadar önce oldu u dü ünülür ve günümüzde yaz l kaynaklar n ancak M.Ö.7-8. yüz y llara kadar takip edilebildi i göz önüne al n rsa insanlar n ilk kulland dil sisteminin

SOSYAL B L MLER DERG S 157 belirlenmesi do al olarak imkans z olacakt r. Bu sebeple yukar da belirtildi i gibi çocuklarla yap lacak deneylerle de ilk dilin tespiti mümkün olmayacakt r. Çocuk, dünyaya geldi i andan itibaren görme, dinleme ve taklit yoluyla çevresini tan r, ilk bilgilerini ö renmeye ba lar. Buna ba l olarak da dil sistemi geli ir. Murat Özbay da Çocuk, do du u andan itibaren dinleme yoluyla ilk e itimini almaya ba lar. Büyüdükçe, dinleyerek ö rendi i kelimelerle konu ma y gerçekle tirir. Dü ünürken, fikir üretirken, türlü bilgi ve fikirleri yorumlarken, hayal kurarken yine dilini kullan r. (Özbay 2001, 102) demek suretiyle dil geli iminin nas l oldu una de inmektedir. Çocu un dili içinde bulundu u aile, okul k saca toplumdan ö rendi ini ve geli tirdi ini Gürkan da u cümlelerle ifade etmektedir. Ya am n ilk birkaç y l nda tüm çocuklar, insano lunun ö rendi i eylerin belki de en karma k olan n -konu may ve ana dillerini kullanmay - ö renirler. Genellikle ilkokula ba lamadan önce de ana dillerinin temel kurallar n ö renirler. lkö retim s ras nda ise, daha çok, dili de i ik durumlarda nas l kullanacaklar konusunda ustala rlar. (Gürkan 1986, 27) Çocuk taraf ndan ilk ö renilecek ve kullan lacak dilin mensup oldu u rkla veya milletle kesin bir ba nt s yoktur. Çünkü çocuk içinde do du u toplumun dilini ö renecek ve onu kullanacakt r. E er çocuk kendi millet dilinin kullan ld bir toplum içerisinde do mu sa kendi milli dilini kullanacakt r. Türk bir anne babadan do mas na kar n bir çocuk e er Türkçenin kullan lmad bir yerde örne in Almanyada do mu ise; anne baba da Almanca kullan yorlarsa, çocuklar n n da ö renece i ve kullanaca dil elbette ki Almanca olacakt r. Bu da bize gösteriyor ki çocu un ilk kullanaca dili belirleyen, içinde bulundu u - ileti im kurdu u- toplumdur, tâbi oldu u millet de ildir. Bu konuda Bruce D Perry de Genetik kodlar yoktur, dil ö renilir. ngilizce, spanyolca yahut Japonca konu an bir çocu a genetik kodlar öncülük etmez. Biz 40 sesi ç karabilecek kapasiteyle do uruluruz. lk y llarda çocuklar dinler, pratik yapar ve ö renir. Yeti kinler onlarla konu arak çocuklar n dili ö renmesinde onlara yard m ederler. Anne çocu uyla bebekli inde konu arak, baba onun üç ya ndaki konudan konuya atlayan, nefes nefese hikâyelerini dinleyerek onun dil geli iminde ona yard mc olur. (Perry, www) demek suretiyle çocuklar n dili sonradan içinde bulunduklar topluma ba l olarak ö rendiklerini ifade etmektedir. Çocuklar n dili kavray ve dile katk lar Kald ki ayn millete mensup insanlar ve ayn milletin farkl bölge ve sahalara yerle mi kollar da birbirine tamamen benzeyen tek bir dil sistemini kullanmamaktad r. Ortak tarihî geçmi e gidildikçe ayn kökene ba l olan tek yaz dili örnekleri, günümüze gelindikçe bir a ac n dallar, kollar gibi dallanmalara u ramakta lehçe, ive, a z farkl l klar n ortaya ç karmaktad r. Çocuklar öncelikle içinde bulundu u toplumun, milletin ses özelliklerini ve söyleyi ekillerini ö renmektedir. Farkl ses ve ekil özellikleri ta yan boylar n çocuklar da öncelikle kendi boylar n n dil özelliklerini kavrar ve kullan rlar. Car kop. Cümlesi Elaz yöresi insan na / çocuklar na bir ey ça r t rmazken, Ayahcahdan kortige mozik kimin g nd llanim. cümlesi de Kayseride yeti en bir çocuk taraf ndan anla lmayacakt r. Yine, Özbek Türkçesiyle söylenen Babam ar k, kiçkine gevdesini devarga suyab, çokkay an; hissesini tizzeleri arasige kadaganö cümlesi, Uygur Türkçesiyle Yilan a ss q ötüp tirilip qapdu. U eslige keli bilenla dîhanni çekivaptu., K rg z Türkçesiyle söylenen -Keçiresiz, keçigip keldim go dep çoçulap yatam. Men erte kelsem dep arakat casasam de g bolbodu (Buran 2001, 292, 303, 337) gibi söyleyi ler de Türkiye

158 ÇOCUKLARIN D L ED N M, GEL M VE D LE KATKILARI Türkçesini kullanan, ancak bu lehçelerle kendi lehçesi aras ndaki farkl l klar bilmeyen çocuklar /insanlar taraf ndan anla lmayacakt r. Çocuk dili kelimeleri genellikle ayn hecenin tekrar na dayal olarak ortaya ç kar lan kelimelerdir. cici, mama, meme, ninni, nine, kaka, coco...vb. Çocuk dili kelimeleri dilin öz kelimeleridir. Yani al nt olmayan, tabii yollarla çocuklar n ihtiyaçlar ve dilin do al geli im özelli ine ba l olarak ürettikleri / türettikleri milli dil ürünleri kabul edilmektedir. Çocuklar çevreyi tan ma ve kendilerini ifade etmenin sihirli arac olan dili kullan m nda oldukça titiz davran rlar. Çevrelerinde kullan lan dil yanl lar n hemen fark eder ve onlar düzeltmeyi hedeflerler. Söz gelimi, henüz üç ya ndayken Gözde, Elaz a z n kullanan, kendi ya t arkada n n konu malar n kendince düzeltme ve ona kendi dil mant n kavratmaya çal maktayd. Elaz a z yla söylenen ellerim gohi ellerim kokuyor, bahan ver bana ver, yuhum geli uykum geliyor gibi söyleyi lerin kendisinin ö rendi i standart dilin söyleyi özellikleriyle uyu mad n fark etmekteydi. Çocuklar n dili kullan mdaki titizli i ile ilgili olarak Nermi Uygur unlar dile getirmi tir. Nas l aç klamal P nar n bu titizli ini? Salt P nara özgü bir tutum gözüyle bak lamaz buna... nsan akl ü engeçtir yenili i sevmez, çocuklar bile gelenekçidir çe idinden kestirip atmalar, gerçekli e haks zl k etmektir bence. Tam tersine bebekle, ta la, çamurla oynar gibi seve seve dille oynuyor, sözcükleri birbirine çatarak yepyeni birle imler kuruyor çocuklar. Bunu da zor bir i yaparm gibi de il kolayca gerçekle tiriveriyorlar. Kurala sar lmalar ysa ö renci tutumlar ndan çok oynama olanaklar n s nama özgürlükleriyle ayd nlat labilir. (Uygur 1988, 96) Konu ma yeti ve yetene i ile dünyaya gelen çocuk çevresini, dünyay içine do du u toplumun dil sistemi ile alg lar. Kendisini de mensup oldu u toplumun diliyle ifade eder. Kendini ifade edi esnas nda da ö renmi oldu u anadilinin dil mant n en saf ve üretici bir ekilde kullan r. Örne in Gözde nin, boyna tak lan nesneye (kravat) takma ad n vermesi, su gibi içilebilen bir s v olmas dolay s yla, kola iste ini ifade için kolasad m demesi, kolan n köpürerek ta mas veya sütün kaynarken ta mas s ras nda ortaya ç kan olayla ba lant l olarak köpürcük gibi bir kelimeyi kullanmas, anadilin kelime türetme ve kelimeleri kullanmadaki dil mant ve gücünün çocuk safl yla birle en bir göstergesidir. Yine Gözdenin, oyunda kaybetmi, yenik veya yenilmi yerine kaybedik, so uk yenmesi gereken bir yiyece in s nm halini, ben bu s cam lar yemem. diye reddetmesi s ras nda kulland s cam kelimeleri çocuk mant yla üretilmi kelimelerdir. So uk isminin de türetildi i so u- fiilinden türetilen so umu s fat fiiline benzetme yoluyla, s cak isminin sonundaki k at larak s ca- fiili dü ünülmü ve so ufiilinin sonuna eklenen m eki getirilerek s cam ekli ortaya ç kar lm t r. Yenfiilinden yenik türetildi i gibi kaybet- birle ik fiilinden de kaybedik olu turulmu tur. Benzer kullan mlardan ve ifadelerden Recep Nas da eserinde bahsetmektedir. Dört- be ya lar ndaki çocuk Elektiri i söndür diyordu ama, söndür den yola ç karak yak yerine yand r diyordu. Oysa çevresinden yand r sözcü ünü hiç duymam t. Ayn çocuk hepsini yerine hepleri diyordu. (Nas 2003, 25) Mehmet ahin de yaz s nda Çocuklar, kulland klar dil ne olursa olsun, yeti kinlerinkine benzemeyen belli kurallar üretir. ( ahin 1995, 65) demek suretiyle çocuklar n standart dilin kurallar d na ç kan bir tak m kullan mlar, ekilleri türetebildiklerini belirtmektedir.

SOSYAL B L MLER DERG S 159 Çocuklar n standart dilde olmayan mant kl dil hatalar yla ilgili olarak Çocuk Geli imi ve Psikolojisi adl kitapta da u bilgiler yer almaktad r. Ayr ca çocu un yapt çok mant kl dil hatalar da, dili kazanma sürecinde sadece konu ulanlar n taklit edilmesi de il, çocu un dü ünme ve yarat c l n n önemli bir göstergesidir. Örne in; meslek bildirmek için sözcü e tak lan c eki ayakkab c gibi a r genellenerek manavc bakkalc gibi sözcükler de türetilir. Bu durum, çocuklar dü ünme ve yarat c l n ve kurallar a r genellemesinin bir göstergesidir. (Can 2000, 134) Bu ekilde standart dilde olmayan baz söyleyi leri kullanmak yaln zca bizim toplumumuzun çocuklar na ait bir özellik de ildir. Bu durum, çocu un geli imi ve dil edinim mant na uygun olarak bütün toplumlarda, milletlerde görülebilecek bir özelliktir. ngilizceyi ö renen çocuklarda da standart d kullan mlarla ilgili olarak Clifford u bilgileri aktarmaktad r. Yakla k 4 ya lar nda, do ru olan himself yerine tipik olarak hisself terimini kullan rlar. Hatta hisself kullanan hiç kimseyi duymad klar halde bile bu kelimeyi kullan rlar. Böylece kendi bildikleri kurallardan do ru olmasa da bir kelime türetirler. My, your ve her kelimelerini self ile bir araya getirerek myself, yourself ve herself gibi kelimeleri yapmay ö renmi lerdir. Daha sonra ngilizcenin burada bir istisna olarak düzenli kuraldan ayr ld n ö renene kadar kural uygularlar ve hisself kelimesini türetip kullan rlar. (Clifford 1980, 181) Celia Genishi de Genç Çocuklar n Dil Geli imi adl makalesinde konuyla ilgili unlar kaydetmektedir: Bununla birlikte çocuklar etraflar nda olan eyleri yaln zca taklit yoluyla ö renmezler. Biz biliriz ki çocuklar kendilerince dil kurallar üzerinde çal rlar, çünkü onlar yeti kinlerin asla kullanmad klar ekilleri kullan rlar. Örne in I goed there before yahut I see your feets derler. Ama çocuklar sonuçta went ve feet gibi geleneksel ekilleri ö renirler. (Genishi www) Yukar daki örnekte de oldu u gibi ngilizce go fiilinin geçmi halleri went ve gone olmas na kar l k, ngilizceyi kullanan çocuk düzenli fiillerde oldu u gibi fiilin sonuna ed ekini getirmek suretiyle bütün fiillerin kullan labilece ini dü ünmekte ve goed eklini ortaya ç karmaktad r. Foot kelimesinin ço ulu olan feet ekline de ngilizcede isimlerin ço ul eklini olu turmak için kullan lan s tak s n getirerek standart dile uymayan bir kullan m ortaya ç karmaktad r. Yine ana s n f na giden çocu unun yanan bir mum üzerine bardak kapat lmas sonucu mumun söndü ünün gösterilerek sebebinin sorulmas üzerine mum nefessiz kald. demesi de çocu un alg lay ve ifade tarz n göstermektedir. Sonuç Do u tan konu ma yetene ine ve organlar na sahip olarak dünyaya gelen çocuk, içinde bulundu u toplumun dilini taklit yoluyla ö renir ve toplumla da bu dille ileti im kurar. Bu ileti im s ras nda bazen kulland dilin kelimeleriyle kendi kavray ve üretim gücüne ba l olarak oynar. Bir k s m farkl kullan mlar- ifadeler katmak suretiyle dili kullan r, standart dilin kullan m ekillerinden baz sapmalar gösterebilir. Ancak zaman içerisinde, çocuk mant yla üretilen bu saf kullan mlar, dilin standart kurallar çocu a ö retildikçe çocu un dil dünyas ndan ç kar lmakta, çocuk da çevrenin standart dilini kullanma mecburiyetinde b rak lmaktad r. Çocu un dil geli imi, ba lang çta onun ile ilk ileti imde bulunan ailesinin diliyle paralellik gösterecektir. Bu nedenle çocu un sa lam bir dil yap s na sahip olabilmesi için onunla konu urken, çocuk gibi konu mak yerine kelime ve cümleleri dilin kurallar na uygun olarak kullanmak gerekir.

160 ÇOCUKLARIN D L ED N M, GEL M VE D LE KATKILARI Çocu un ki ili i, duygu dünyas bu ilk ö rendi i dilin malzemesiyle geli ip olgunla acakt r. Bu sebeple çocuklar için anadili ö retimi önemlidir. Bir milletin gelece inin temel teminatlar ndan ikisi, olmazsa olmaz ikilisi dili ve çocuklar d r. Millî gelece in devaml l n garantiye almak için her ikisinin de korunmas ve geli tirilmesi ailelerin, e itimcilerin, devletin k saca toplumun temel görevidir. KAYNAKLAR AKSAN, Prof. Dr. Do an (1987), Her Yönüyle Dil, Ana çizgileriyle Dilbilim 1, TDK Yay n, Ankara. BA KAN, Özcan (1968), nsan Dilinin Do u u Türk Dili Ara t rmalar Y ll Belleten, s.143 BURAN, Prof.Dr. AHMET, Aklaya, Ar. Gör. Ercan (2001), Ça da Türk Lehçeleri, Akça Yay. Ankara. CAN, Prof. Dr. Gürban ve di erleri (2000), Çocuk Geli imi ve Psikolojisi 1, Anadolu Üniv. Yay., Eski ehir. CL FFORD, T. Morgan (1980), (çev. Hüsnü Ar c ve di erleri) Psikolojiye Giri, Meteksan Ltd. ti. Yay., Ankara. DECASPER, Aj. - Fifer, WP. (1980), Of human bonding : Newborns prefer their mothers voice Science, 208, s.1174-1176. GEN SH, Celia, Young Children s Oral Language Development, http://www.childrensdisabilities.info/speech/young-children.html GÜRKAN, Yrd. Doç. Dr. Tanju (1986), Çocu un Dil Geli imi ve E itiminde Ailenin Rolü Türk Dilinin Ö retimi Toplant s, AÜ EBF Yay. Ankara, s.27-41. KARACAN, Elvan (2000), Bebeklerde ve Çocuklarda Dil Geli imi Klinik Psikiyatri Dergisi C.3, S.4, s.263-268. KARAKU, Dr. dris (1997) Çocukta Dil Geli imi Türk Dili Dergisi S.544, Nisan, s.372-379. NAS, Recep, (2003), Türkçe Ö retimi, Ezgi Kitabevi Yay., Bursa. ÖZBAY, Murat (2001), 0-6 Ya Grubu Çocuklar ndaki Dil Geli iminin Türkçe Ö retimi Aç s ndan Önemi Bilig Türk Dünyas Sosyal Bilimler Dergisi, 17/Bahar Ankara, s.97-103. PERRY, Bruce D. MD., PhD., How Young Children Learn Language, Early Childhood Today Magazine, http://teacher.scholastic.com/products/learn_language.htm AH N, Mehmet (1995), Çocukta Dil Geli imi Dil Dergisi S.30, s.64-70. UYGUR, Mermi (1988), P nar n Türkçesi Dil Yaz lar II, TDK Yay n, Ankara.