Erişkin Dikkat Eksikliği Ve Hiperaktivite Bozukluğu nda Prematür Ejakülasyon Sıklığı: 2D:4D Oranı İle İlişkisi *Kenar İ. Ayşe Nur, **Sezai Üstün Aydın, *Alper Zıblak *Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD, DENİZLİ **Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD, DENİZLİ
GİRİŞ Amniyotik sıvıda yüksek testosteron:östradiol oranı düşük ikinci parmak:dördüncü parmak oranını (2D:4D) öngörmektedir. (1) Yapılan çalışmalarda maskulanize parmak uzunluğunun (düşük 2D:4D oranı) DEHB semptomlarıyla, impulsivite ve dürtüsellikle ilişkili olabileceği bildirilmektedir. (2,3) Testosteron (T) ejakülasyonu kontrol eden bir hormondur. PE li hastalarda normal kişilere kıyasla st ve FSH yüksek bulunmuştur. Bu durum T nin ejakülator refleksi kolaylaştırıcı etkisini desteklemektedir. (4) Ayrıca infertilite kliniğine başvuran hastalarda yapılan bir çalışmada düşük 2D:4D oranı yüksek testosteron düzeyi ile ilişkili saptanmıştır. (5) 1. McIntyre MH. The use of digit ratios as markers for perinatal androgen action. Reproductive Biology and Endocrinology 2006 2. Stevenson JC. Attention deficit/hyperactivity disorder (ADHD) symptoms and digit ratios in a college sample. American Journal of Human Biology. 2007;19:41 50. 3.Williams JHG. Second to fourth finger ratio and possible precursors of developmental psychopathology in preschool children. Early Human Development. 2003;72:57 65. 4.Mohseni MG. Serum testosterone and gonadotropins levels in patients with premature ejaculation: A comparison with normal men. Adv Biomed Res. 2014;3:6 5. J. T. Manning. Second to fourth digit ratio (2D:4D) and testosterone in men. Asian J Androl 2004 Sep; 6: 211-215
GİRİŞ Fetal Testesteron Prematür Ejekülasyon
AMAÇ Bu bilgiler ışığında, artmış intrauterin testosteron maruziyeti, DEHB ve PE için ortak etiyolojik bir faktör olabileceğini düşündürmektedir. Bu çalışmada erişkin DEHB lilerde PE sıklığı ve bunun fetal testesteron maruziyet göstergesi olarak kabul edilen 2D:4D oranı ile ilişkisinin belirlenmesi amaçlanmıştır.
konmuştur. YÖNTEM Çalışmaya 18-65 yaş arası 24 DEHB tanılı hasta ve 38 sağlıklı kontrol alındı. Yapılan güç analizi sonucunda çalışmaya her grup için en az 21 kişi alındığında %95 güvenle %90 güç elde edileceği hesaplanmıştır. Çalışmaya alınan bireylerin işaret ve yüzük parmakları digital caliper (0.01 mm hassasiyet) ile direk ölçülmüştür. PE tanısı DSM-V göre klinik görüşme ile
YÖNTEM Gönüllüler İçin Dışlama Kriterleri: Hasta grubu: Mental retardasyonu olanlar, endokrinolojik bozukluğu olanlar, organik prematür ejekulasyonu olanlar dışlanmıştır. Sağlam erişkin grubu: Mental retardasyonu, endokrinolojik bozukluğu olanlar, prematür ejekulasyonu olanlar ve herhangi bir psikiyatrik hastalığı olanlar dışlanmıştır.
BULGULAR Yaş: DEHB 28,67 ± 8,55 Kontrol 31,97 ± 8,11 p> 0,05 Alt tip %33,3 n=8 %66,7 n=16 Birleşik alt tip DE alt tip
BULGULAR EN Öyküsü YOK %62,5 VAR %37,5 Birleşik Tip %66,7 DE Tip %33,3
BULGULAR Prematür Ejekülasyon YOK 54,2% VAR 45,8% Birleşik Tip 72,7% DE Tip 27,3%
Tablo I: Enürezis Noktürna öyküsü varlığına göre 2. ve 4. parmak uzunlukları, 2D:4D oranları SAG2D EN ÖYKÜSÜ N X SS P değeri yok 15 71,9407 3,63857 var 9 72,9744 3,64942,510 SAG4D SOL2D SOL4D SAG 2D:4D SOL 2D:4D yok 15 72,6613 4,22084 var 9 73,8067 4,42598 yok 15 71,6573 3,36908 var 9 72,3267 3,21612 yok 15 72,6533 4,05840 var 9 73,4400 4,23031 yok 15,9914,03887 var 9,9889,02279 yok 15,9875,03683 var 9,9856,02925,541,634,660,844,890
Tablo II: Prematür Ejekülasyon varlığına göre 2. ve 4. parmak uzunlukları, 2D:4D oranları SAG2D PE N X SS P değeri yok 13 72,6469 3,80538 var 11 71,9518 3,48219,645 SAG4D SOL2D SOL4D SAG 2D:4D SOL 2D:4D yok 13 73,3915 4,73715 var 11 72,7355 3,76375 yok 13 72,6138 3,14647 var 11 71,0745 3,33550 yok 13 73,3431 4,67298 var 11 72,4818 3,32826 yok 13,9911,03079 var 11,9896,03736 yok 13,9912,02615 var 11,9816,04134,709,261,605,917,512
BULGULAR DEHB grubu ile kontrol grubu arasında 2D:4D oranında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır (p 0,05).
TARTIŞMA VE SONUÇ EN nın toplumda 7-10 yaş arasında sıklığı %7-9 olup (1), DEHB li çocuklarda bu sıklık %10 ila %17 arasında bildirilmiştir (2). Bu çalışmada erişkin DEHB lilerin %37.5 inde EN öyküsü olduğu saptanmıştır. DEHB lilerde EN nın daha sık görüldüğü düşünülmüştür. PE sıklığı literatürde %20-30 olarak bildirilmiştir (3). Bu çalışmada erişkin DEHB lilerde PE sıklığı %45.8 saptanmış olup normal topluma göre PE nun daha sık olduğu gözlenmiştir. Literatürde bir çalışmada; PE olan 38 hastanın %42,1 inde DEHB saptandığı bildirilmiştir. Her iki rahatsızlık için ortak etiyolojik faktörlerin varlığı nedeni ile bu rahatsızlıkların bir arada sık görülebileceğini öne sürülmüştür (4). Ayrıca EN öyküsü ve PE olan erişkin DEHB lilerde 2D:4D oranı daha düşük saptanmıştır. Fetal T göstergesi olan 2D:4D oranının düşük olması, fetal testesteron maruziyetinin yüksek olduğunu göstermektedir. Dolayısıyla yüksek fetal T düzeyinin, hem PE hem de DEHB etiyolojisinde rol aldığı düşünülmüştür. 1.Türkiye Enürezis Çalışma Grubu, Türkiye Enürezis Klavuzu, 2010 baskı: S2 2. Amiri S, Shafiee-Kandjani AR, Naghinezhad R, Farhang S, Abdi S. Comorbid Psychiatric Disorders in Children and Adolescents with Nocturnal Enuresis. Urol J. 2017 Jan 18;14(1):2968-2972 3. Carson C, Gunn K (2006) Premature ejaculation: definition and prevalence. Int J Impot Res 18(Suppl 1):S5 S13 4. Hasan Soydan. Attention-deficit hyperactivity disorder in patients with premature ejaculation: a pilot study. Int Urol Nephrol (2013) 45:77 81
TARTIŞMA VE SONUÇ Sonuç olarak; DEHB li erişkinlerde hem PE nun daha sık, hem de düşük 2D:4D oranı saptanmış olup olası fetal testesteron maruziyeti ve yüksek T düzeyinin hem DEHB hem de PE etiyolojisinde rol aldığı ve bu iki klinik tanının olası ortak etiyolojisinden dolayı birlikte görülme sıklığının yüksek olduğu düşünülmüştür.
TARTIŞMA VE SONUÇ Bu çalışma, erişkin DEHB lilerde PE sıklığını ve bunun fetal testesteron maruziyet göstergesi olarak kabul edilen 2D:4D oranı arasındaki ilişkiyi araştıran İLK çalışmadır. Ek olarak, erişkin DEHB ve PE eş tanı sıklığının gösterildiği İKİNCİ çalışmadır.
PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİ HASTANESİ