Gerçek benlik ile arzu edilen benliği birbirinden ayıran insanlarda olumlu bir benlik saygısı olduğunu söyleyebiliriz.

Benzer belgeler
İSTEK ÖZEL BİLGE KAĞAN ANAOKULU NİSAN AYI VELİ BÜLTENİ ÇOCUKLARDA ÖZGÜVEN

Ailenin çocuk yetiştirmedeki tutumunu ve çocuk yetiştirmeyle ilgili sorunlarını anlamak için aile tutum modeli ni bilmek yararlı bir yaklaşımdır.

OLUMLU ANNE-BABA YAKLAŞIMLARI

REHBERLİK SERVİSİ ÇOCUKLARDA ÖZ GÜVEN GELİŞİMİ

10-11 YAŞ GRUBUNUN ANNE BABASI OLMAK

Kendi sorumluluklarımızı taşımayı öğrendikçe de gelişiriz. Burada karşılıklı bir ilişki söz konusudur.

Okul fobisi nasıl gelişir?

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI

ÇOCUKLARDA BENLİK SAYGISI GELİŞİMİ

KUMKALE İLKOKULU/ORTAOKULU EĞİTİM ÖĞRETİM YILI DEĞERLER EĞİTİMİ MART AYI KATALOĞU

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 08 Ekim :05 - Son Güncelleme Perşembe, 08 Ekim :08

ANNE BABA TUTUMLARI. ÇOCUGUN GELĠġĠMĠNE ETKĠLERĠ

ANNE-BABA TUTUMLARI. Aşırı Koruyucu Tutum

Ders seçimi; öğrencilerin ilgi, yetenek ve yaşamdan beklentilerinin değerlendirilmesini gerektiren zor bir süreçtir.

Ankara Üniversitesi Geliştirme Vakfı Özel İlkokulu/Ortaokulu EBEVEYN TUTUMLARI

Özgüven Nedir? Özgüven Eksikliği Nedir?

MASLOW İHTİYAÇLAR HİYERARŞİSİ. Dr.Abdullah Atli

OLUMLU/ ETKİLİ EBEVEYN TUTUMLARI. Meral ATEŞOĞLU.

FK IX OFFER BENLİK İMAJ ENVANTERİ

8-9 YAŞ ÇCUKLARININ YAŞ DÖNEMİ ÖZELLİKLERİ VE OKUL-ÖDEV ÇALIŞMALARI ÖZEL ANTALYA ENVAR İLKOKULU 8-9 YAŞ ÇOCUKLARININ GELİŞİM DÖNEMLERİ ÖZELLİKLERİ

Hamileliğe başlangıç koşulları

ATATÜRK ORTAOKULU REHBERLİK SERVİSİ

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMA HİZMETLERİ BÖLÜMÜ ÖZGÜVEN EKSİKLİĞİ

SUZUKi METHODU ile KEMAN EĞİTİMİ

ÖZEL SEYMEN EĞİTİM KURUMLARI EĞİTİM ÖĞRETİM YILI REHBERLİK BÜLTENİ MESLEK SEÇİMİNİN ÖNEMİ

AKANT ORTAOKULU REHBERLİK BÜLTENİ

ARKADAŞ SEÇİMİNİN ÖNEMİ

2013 / 2014 SAYI: 17. Haftanın Bazı Başlıkları

1/23/2015. Karne Ne Anlatır. Ocak Beylikdüzü A.K.Koleji Rehberlik Servisi Veli Paylaşımı

OKUL ÖNCESİ REHBERLİK HİZMETİ

KASIM AYI 4 YAŞ GRUBU AYLIK BÜLTENİ

ÇOCUKLARDA ÖZGÜVEN GELİŞİMİ

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI. BABA ve ÇOCUK

İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU PDR BÖLÜMÜ EĞİTİM ÖĞRETİM YILI

SULTANGAZİ ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK SERVİSİ

5 Yaş : En sevdiğim arkadaşım Yaş : Kurallar ve törenler 9-11 yaş : Kuvvetlenen Arkadaşlık Bağları

DEĞERLER EĞİTİMİ ARKADAŞLIK

3. Genelde kendimi başarısız bir kişi olarak görme eğilimindeyim. 4. Ben de diğer insanların birçoğunun yapabildiği kadar bir şeyler yapabilirim.

YAYLACIK İLKOKULU 0-18 (7-11 YAŞ MODÜLÜ) AİLE EĞİTİMİ PROGRAMI YILLIK DERS PLANI(2.GRUP)

Anne-Baba-Çocuk Üçlüsünün İletişimi Nasıl Olmalı?

Koçluk, danışanın problemlerini çözüme ulaştırmak ve yolunu aydınlatmaktır.

Can Kardeş Kreşi Rehberlik Servisi ARALIK 2014 REHBERLİK BÜLTENİ

Yönetici tarafından yazıldı Çarşamba, 07 Ekim :27 - Son Güncelleme Çarşamba, 07 Ekim :31

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

SORUMLULUK Değerli Velilerimiz, Sorumluluk Nedir? Sorumluluk Sahibi Bireyler;

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI İSTEK ÖZEL KAŞGARLI MAHMUT ORTAOKULU

D Kendiniz hakkındaki düşünceleriniz değişkenlik gösterir mi, yoksa her zaman aynı mıdır?

YEDİ-DOKUZ YAŞ ÇOCUĞUNUN GELİŞİM ÖZELLİKLERİ

UTKU ANAOKULU REHBERLİK SERVİSİ

AÇI OKULLARI ETİK MANİFESTOSU

AİLE EĞİTİM PROGRAMLARI (AÇEV)

ERKEN ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE YALAN SÖYLEME DAVRANIŞI

Bir gün bir öğrenci velisi, kızı Elif in tırnaklarını yemesi konusunda benimle görüşmek istediğini ve bu konuda yardıma ihtiyacı olduğunu söyledi.

ÖZEL ÜSKÜDAR SEV İLKÖĞRETİM OKULU

Anne ve kız arasında en çok yaşanan iletişim sorunları nelerdir?

- Öğrenciler İçin - Aileler İçin - Test ve Anketler - Rehberlik Planları - Rehberlik Hikayeleri - Rehberlik Panoları - Rehberlik Sunuları

OYUN VE ÇOCUK. -Çocuğun iç dünyasını anlayabilmek. -Çocuğun olayları anlamasına yardım etmek. -Çocuğa olaylarla baş etme becerileri kazandırmak

ADIGÜZEL REHBERLİK. Rehberlik Postası. 2015/Sayı:1

İSTEK ÖZEL ACIBADEM ORTAOKULU PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK BÖLÜMÜ

Can kardeş Rehberlik ve Psikolojik Danışma Birimi Nisan Ayı Rehberlik Bülteni Can Velimiz ;

ÖZGÜVEN. 6. Olumsuz ifadelerinizin, olumlu benlik konuşmalarıyla yer değiştirmesini sağlayın.

BÜYÜYORUM, DEĞĠġĠYORUM, GELĠġĠYORUM

ÖZEL ATACAN EĞİTİM KURUMLARI ANAOKULU PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK SERVİSİ EYLÜL 2012 VELİ BÜLTENİ ÇOCUKLARDA OKUL KORKUSU

SEVGİ, SAYGI ve YARDIMLAŞMA

4-8 NİSAN 2016 ÖZEL ASÇAY ANAOKULU 3 YAŞ GRUBU HAFTALIK BÜLTEN

ADEM İLKKILIÇ İLKOKULU REHBERLİK SERVİSİ

Okul Dönemi Çocuklarda

RAGIP NAİLE SARAÇ ANAOKULU REHBERLİK SERVİSİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI KASIM AYI VELİ BİLGİLENDİRME BÜLTENİ

AĐLE ĐÇĐ ETKĐLĐ ĐLETĐŞĐM

SINAV KAYGISI KİTAPÇIĞI

NEVŞEHİR REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ PSİKOLOJİK DANIŞMANI

EBEVEYNLER İÇİN OYUN TERAPİSİ BİLGİLENDİRİCİ EL KİTABI

LİSE REHBERLİK SERVİSİ

TİCARET VE SANAYİ ODASI İLKOKULU SOSYAL BECERİ GELİŞTİRME GRUP ÇALIŞMAMIZ. REHBERLİK ve PSİKOLOJİK DANIŞMA SERVİSİ

Kekemelik, konuşmanın akıcılığıyla ilgili bir iletişim bozukluğudur. Ses, hece ve sözcüklerde uzatmalar, tekrarlar veya duraklamalarla

ERGENLİK=ADOLESAN=GENÇLİK DÖNEMİ VE ANNE-BABALAR

ĠTÜ GELĠġTĠRME VAKFI BEYLERBEYĠ ÖZEL ANAOKULU VE ĠLKÖĞRETĠM OKULU EĞĠTĠM ÖĞRETĠM YILI 1.VELĠ BÜLTENĠ

ÖZEL KAŞGARLI MAHMUT ORTAOKULU MART 2016

Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetlerinin Amacı Nedir?

ÖZGÜVEN SAĞLAMA VE DESTEK OLMA. Dyt. Gülay TÜRKMEN

1.ÇAĞDAŞ EĞİTİM SİSTEMİNDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİ VE REHBERLİK. Abdullah ATLİ

ELDE EDİLECEK KAZANIMLAR

REHBERLİK BİRİMİ ÇOCUKLARDA PROBLEM ÇÖZME BECERİSİ

SINAVLARDA YAŞANAN KAYGISININ VELİLERE ÖNERİLER

ANNE BABA TUTUMLARI VE ÇOCUĞUN KĠġĠLĠK GELĠġĠMĠNE ETKĠLERĠ ÖZEL GENÇLİK İLKÖĞRETİM OKULU REHBERLİK SERVİSİ

1 Öğretmenlere Öneriler ÖĞRETMENLERE ÖNERĠLER

Tarihsel Süreç İçinde Baba Olma Kavramı

DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS MB-Özel Eğitim Ön Koşul

KASIM AYINDA NELER YAPTIK?

ÖĞRETMEN ESRA AKKAYA 3-6 YAŞ ÇOCUK GELİŞİM DÖNEMLERİ VELİ EĞİTİMİ NOTLARI. 3 Yaş Çocuğuna Yaklaşım Nasıl Olmalı?

DEHB ve DAVRANIŞ BOZUKLUĞU OLAN ÇOCUKLARIN AİLE İLİŞKİLERİNE ETKİSİ

R E H B E R L Đ K B Ü L T E N Đ - 3

OKULA HAZIR MISINIZ? VELİ BÜLTENİ EYLÜL ATA KOLEJİ REHBERLİK SERVİSİ

FEN ve TEKNOLOJİ ÖĞRETİMİNDE. Neden işbirliği? Neden birbirimize yardım ederiz? İŞBİRLİKLİ ÖĞRENME İŞBİRLİKLİ ÖĞRENME

Ericson a Göre Psikososyal Gelişim ve Evreleri

E.G.O. Grubu Kurumsal İlkeleri

MESLEK SEÇİMİ SÜRECİNDE AİLENİN ROLÜ

ŞEFKAT TE DEĞERLER EĞİTİMİ

OKAN EĞİTİM KURUMLARI PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ

REHBERLİK NEDİR? Bahsedilen rehberlik tanımlarının ortak yönleri ise:

Transkript:

Kendine güven, kabiliyetleriniz ve bilginiz ne yapmanıza izin veriyorsa onları yapmanıza izin verir. Kendine güvenmek, yeryüzünde var olmanın başlangıcıdır. İnsanlar, fiziksel olarak varlarsa bile birçok durumda vitrin mankeni gibi kalırlar. Bu mankeni hareket eden, müdahale eden, sosyalleşebilen ve hayallerine ulaşmak için girişimde bulunur hale getirmenin, ona can vermenin başlangıç noktası kendine güvendir. Kendine güven, önce yapabilirim diye düşünmekle başlar. İnsanlar farkında olmadan yaşamları boyunca kendilerini tanımak, farkındalık kazanmak ve çevreyle etkileşim halinde olmak isterler. Başarılı olmak, sevilen biri olmak, iyi ilişkiler kurmak, yeteneklerinin farkında olmak gibi özellikler kişilerin yaşamlarını önemli ölçüde etkilemektedir. Özgüven kavramı bu özelliklerin önemli bir belirleyicisidir. Özgüven; bir kişinin kendini bu dünyada ne kadar değerli gördüğü, duygularını ve düşüncelerini rahatça ifade etmesi, yeteneklerinin farkında olması, yeterli olmadığı alanlarda kendi kendini motive edebilmesi, olumlu düşünebilmesi, çevreyle iyi ilişkiler kurması demektir.? Özgüven aynı zamanda insanın kendisiyle barışık olması, kendini olduğu gibi kabul etmesi demektir. Her insanın bir benliğinin olmasının yanı sıra arzu ettiği bir benliği daha vardır. Gerçek benlik ile arzu edilen benliği birbirinden ayıran insanlarda olumlu bir benlik saygısı olduğunu söyleyebiliriz. Bu iki kavramı ayıramayan insanlar ise kendilerini olduklarından farklı göstermeye çalışırlar. Kendi benliklerinin farkına varmaz, kendilerini ya daha yüksek ya da daha değersiz olarak algılarlar. Peki, sağlıklı bir özgüvene sahip olabilmek için neler yapmalıyız? Öncelikle ele alınması gereken konu; özgüven ne zaman gelişir?

Sayfa 2 Özgüven gelişimi ilk çocukluk dediğimiz 0 6 yaş döneminde ortaya çıkmakla birlikte orta çocukluk (6 12) ve ergenlik dönemlerinde (12 18) hız kazanmaktadır. Okul öncesinde temelleri atılan özgüven çocuğun ergenlik dönemine gelmesi ile şekillenmeye başlar. 0 6 yaş döneminde özgüveni sağlam olan bir çocuk ileriki yaşlara geldiğinde olumlu benlik algısına sahip bir birey olarak karşımıza çıkar. Böylece kişiliği gelişmiş, arkadaş ilişkileri iyi, iletişimi kuvvetli, kendisine hedefler koyabilen, duygularını kontrol edebilen ve sorumluluk sahibi bir kişi olmaktadır. Özgüven gelişiminde aynı zamanda anne-baba tutumu, okul ve arkadaş ilişkileri de büyük bir paya sahiptir. Her anne-babanın ortak beklentisi kendine güvenen çocuklar yetiştirmektir. Çocuğun özgüvenini artırmak, korumak çocuk yetiştirme becerilerinin başında yer alır, çünkü yeteri kadar gelişmeyen özgüven hem öğrenme yetisini, hem sosyal ilişkilerini hem de diğer gelişim alanlarını olumsuz yönde etkileyebilir. İşte burada aile devreye girmektedir. Çocuğun doğduktan sonra karşılaştığı ilk sosyal çevre ailesidir. İyiyi kötüyü, doğruyu yanlışı ve diğer toplumsal değerleri burada öğrenir. Aynı zamanda fiziksel ihtiyaçları olan beslenme, uyku, giyinme gibi ihtiyaçları karşılandığı gibi sosyal ihtiyaçları olan sevme, güvenme bağımsız olma sorumluluk, aidiyetlik, kuralları öğrenme, saygı gibi ihtiyaçlarını da ilk defa ailesinde edinir. Çocuğun ilk olarak sevgisini göstermesi 0 2 yaşlarda başlar. Sevgi ile büyüyen bir çocuğun güven duygusu gelişir, diğer insanlara karşı sevgiyle yaklaşır. Çocuk dünyaya gözlerini açtığında kendisine model olacak birini arar. Bu kişiler de hiç şüphesiz ki anne ve babalarıdır. Bu yüzden anne-baba-çocuk ilişkisi temelde anne ve babanın tutumlarına bağlıdır. Aileler daha çocukları doğmadan hayali bir çocuk kavramı oluştururlar. Çocuğun beklentilere uymaması dâhilinde hayal kırıklığı yaşayabilirler. Toplumun gerektirdiği kültürel değerler de çocuklarını yetiştirirken ailelerin farklı düşünmesine sebep olabilir. Çocuğunun bütün sorumluluklarını yerine getiren ve bundan mutlu olan aileler, çocuklarını nasıl yetiştireceklerini bilmeyen ailelere oranla daha pozitif olurlar. Çocuklarının sayısı, kişiliği ve cinsiyetlerinden memnun aileler de olmayanlara göre daha olumlu yaklaşım gösterebilirler. Bir de ailelerin çocukluk yıllarındaki deneyimi, çocuklarını yetiştirmede önemli bir etkendir. Örneğin; bir baba küçük yaşlarda matematik dersinde başarısız olduysa çocuğunun da öyle olmaması için onu matematik alanında daha fazla geliştirmek isteyecektir. Özgüvenin gelişimini daha iyi anlayabilmek için çeşitli anne baba tutumlarını açıklamak doğru olacaktır.

Sayfa 3 1. Baskıcı-Otoriter Tutum Bu tutuma sahip aileler çocuklarının fikirlerini almaktan çok kendi kararlarını uygularlar. Çocuklarının bütün kurallara eksiksiz itaat etmesini beklerler. Çocuklarının sorunlarını çocuk açısından değil kendileri açısından değerlendirirler. Çocuğun ihtiyaçlarını dikkate almaz, ilgilerini ve beğenilerini önemsemezler. Bu tutum içinde olan anne-babalar çocuklarının kusursuz olmasını ve okul hayatında üstün bir başarı sağlamasını beklerler. Bu tutuma sahip ailelerin çocukları belirli bir başarıya sahip olsa bile anne ve babalarının beklentisi çok yüksek olduğundan kendilerini yeterli görmemeye başlarlar, dolayısıyla kendilerine olan özgüvenleri azalmaktadır. Ayrıca bu tutuma sahip anne- babalar katı bir eğitim uyguladığı için çocuk her kurala uymak zorundadır. Bu da çocuğun silik, küskün, çekingen, başkalarının etkisinde kolay kalabilen, hassas olmasına sebep olabilir. Otoriter bir aileye sahip bir çocuğun kısaca olumlu bir benlik imajına ve sağlıklı bir özgüven gelişimine sahip olması beklenemez. 2. Gevşek Tutum (Çocuk Merkezli Tutum) Bu tutuma sahip aileler ya ihmalkâr bir tutum içerisinde olurlar, ya da aşırı hoş görülü davranırlar. İhmalkâr olan ailelerin kendi sosyal yaşantıları çocuklarınınkinden daha önemlidir. Çocukları soru sorduğunda dinlemez, duygularını paylaşmasına fırsat vermezler. Bu tutuma sahip olan ailelerin çocukları anne-babalarının kendileriyle ilgilenmesini beklediği için sosyal yönü zayıf, otokontrolü olmayan, bağımsızlığını elde edemeyen bireyler olarak yetişir. Aşırı hoşgörülü bir tutuma sahip olan ailelerde ise çocuklarının bütün isteklerini yerine getirir, onlara fazlasıyla özgürlük hakkı tanır. Bu yaklaşıma sahip aileler aslında çocuklarıyla ilgileniyor gibi görünseler de kontrolü sağlayamamışlardır. Bu tutuma sahip olan ailelerin çocukları kendilerine sınır koyulmadığı için kendi davranışlarını kontrol edemez. Sosyal ilişkilerinde hep kendisinin dediği olsun ister, başkalarının fikirlerini önemsemez. İhmalkâr ve aşırı hoşgörülü tutuma sahip ailelerin çocuklarında özgüven duygusu gelişmez, kendini diğerlerinden ya daha aşağıda ya da daha üst seviyede görür. 3. Dengesiz-Kararsız Tutum Bu tutuma sahip olan ailelerde annebaba ya görüş ayrılığı yaşıyordur, ya da davranış biçimlerini sürekli değiştiriyordur. Bu aileler disiplini sağlamak isterler, ancak nerde ve nasıl sağlayacaklarını bilmezler. Yanlış yapılan bir davranışı cezalandırıp diğer bir gün görmezden gelebilirler. Ayrıca çocuklarının isteklerini yaptırmak konusunda önce yumuşak bir ses tonu kullanıp daha sonra çocuklarını azarlayıp, sonrasında özür dileyebilirler. Bu tutuma sahip olan ailelerin çocukları kendilerine güvenmezler, kararsız, çekingen olabilecekleri gibi asi ve başkaldıran tavırlar sergileyebilirler. Kendi benliklerinin farkına varamaz, özgüveni düşük bireyler olarak yetişirler.

Sayfa 4 4. Aşırı Koruyucu Tutum Bu tutuma sahip olan aileler çocuklarına gereğinden fazla kontrollü ve korumacı davranırlar. Çocuklarının her ihtiyaçlarını kendileri karşılarlar, çocuğunun sorumluluklarını kendileri yaparlar, çocukları büyümelerine rağmen kendileri giydirir, yemek yedirirler. Olabilecek bir tehlike karşısında aşırı derecede endişelenirler. Bu tutuma sahip olan ailelerin çocukları kendileri tek başına bir işi yapmakta zorlanırlar, hep başkalarından yardım beklerler. Kendini korumayı öğrenemedikleri için savunmasız, utangaç, çekingen bir kişilik geliştirirler. Bu durumun aksine bazen de aşırı otoriter, etrafındaki insanları kullanan, sorumsuz bir kişilik geliştirebilirler. Okul başarıları düşük olabildiği gibi, yeni arkadaş edinmekte zorlanırlar. Sorumluluk duygusu gelişmemiş, özerklik kazanamayan bu çocukların yüksek bir özgüvene sahip olmaları beklenemez. 5. İlgisiz-Kayıtsız Tutum Bu tutuma sahip olan aileler çocuklarının söylediklerini dikkate almazlar, kural koymazlar, hatalarını sürekli yüzlerine vurarak onları eleştirirler. Kısacası çocuklarıyla ilgilenmezler. Bu tutuma sahip olan ailelerin çocukları başkalarının gözünde hep başarısız olduğunu düşünür. Sevgi ve ilgi görmediği için insanları sevmekte zorlanır. Kendilerini sürekli koruma ihtiyacı hissederler. Sevgisini açık bir şekilde ifade edemediğinden, başkalarından onay beklediğinden sağlıklı bir özgüven gelişimine sahip olmadıkları söylenebilir. 6. Demokratik Tutum (Güven verici, hoşgörülü tutum) Bu tutuma sahip olan aileler çocuklarını destekler, aynı zamanda sınırda koyar. Çocuklarını aktif bir şekilde dinler, kendi istek ve görüşlerini de açık ve anlaşılır bir biçimde dile getirir. Hoşgörülü, güven verici ve destekleyici oldukları gibi çocuklarına söz ve tercih hakkı verirler. Çocuklarına koşulsuz sevgi verirler, empatik bir anlayış içerisindedirler. Bu tutuma sahip olan ailelerin çocuklarının sorumluluk duygusu gelişmiştir. Kendi kendine karar verebilir, kendini kontrol edebilir. Otokontrolü olan, duygularını ifade eden, kararlı, girişimci olan bu çocuklar sağlıklı bir özgüven anlayışına sahip çocuklardır. Özgüven sadece aile tutumlarından etkilenmez. Özgüvenin gelişmesinde önemli bir rol oynayan diğer bir etmende okul ve okulda yaşanılan deneyimlerdir. Ailesinden ayrılan çocuk, farklı kişiler tanıyacak, onlarla özdeşim kurmaya başlayacaktır. Okul öncesi ve okul deneyimleri bir çocuğun yeteneklerinin gelişmesinde önemli bir paya sahiptir. Eğer bir çocuk 7 yaşına geldiğinde kendini yetenekli hissediyorsa 12 yaşına geldiğinde ise özgüveni yüksek bir birey olacaktır. Bu yüzden okul yaşamı özgüvenin gelişiminde aileden sonra gelen ikinci faktördür. Okul öncesi dönemde çeşitli derslerde (drama, spor, resim) başarılı olan bir çocuk kendine güven duyacaktır. Ya da öğretmeninden iyi bir övgü alması onu başarıya emin adımlarla gitmesini sağlayacaktır.

Sayfa 5 Bunun aksine yaptığı işlerde eleştirilen, kıyaslanan çocuk kendini yetersiz, değersiz hissedecek ve sürekli insanları memnun etme çabasına girişecektir. Burada öğretmenlere çok iş düşmektedir. Çocukların başarılarını öven, hataları olduğunda çocuğa kendi çözme fırsatı tanıyan, duygularını ifade etmesine yardımcı olan, koşulsuz sevgi gösteren, gerektiğinde sınır koyan öğretmenlere sahip olan çocuklar şüphesiz ki yüksek benlik saygısına sahip olan bireyler olarak yetişeceklerdir. Özgüvenin gelişiminde aile ve okul ne kadar önemliyse arkadaşların da önemi o kadar büyüktür. Çocukluk döneminde arkadaşların ve arkadaş gruplarının özgüveni geliştirmede artırıcı bir etkiye sahip olduğunu söyleyebiliriz. Bir gruba dâhil olmak, iyi bir arkadaş edinmek, duygularını ifade edebilmek, sevgi görmek çocukların arkadaşlarıyla kazandığı ilk deneyimlerdir. Bazı çocuklar kişilik yapıları gereği arkadaşlık ilişkileri kurmakta güçlük çekmez, arkadaşlarıyla iletişimi kuvvetli olur. Bazı çocuklar ise kolay arkadaş edinemez, bir gruba dahil olmakta zorlanabilir. Çocuğun sağlıklı ilişkiler kurabilmesi, çevresiyle etkileşim halinde olabilmesi için hem annebabanın hem de öğretmenin çabalaması gerekmektedir. Çocuklarımız sağlıklı bir özgüvene mi sahip, yoksa düşük bir özgüvene mi sahip? Bunu anlayabilmemiz için özgüvene sahip olan ve olmayan çocukların özelliklerini iyi bilmemiz gerekmektedir. Sağlıklı bir özgüvene sahip çocukların özellikleri Hem derslerde, hem de diğer konularda kendilerini yeterli bulurlar. Bir işi başarmada kendine güvenirler, Hataları olduğunda bunu fark edip düzeltmeye çalışırlar. Kendilerinin var olan kapasitelerinin farkında oldukları gibi, yetersizliklerini de bilirler, Duygularını kolayca ifade edebilirler. Arkadaşlarıyla güçlü bir iletişim kurabilirler, bir gruba dâhil olmakta zorlanmazlar. Herhangi bir problemleri olduğunda çözüm yolları üretebilirler. Kendini ifade etme becerileri tam anlamıyla gelişmiştir. Okul öncesi çağda edinilen arkadaşlık deneyimleri çocuğun ileriki yaşlarda da bir ortama girdiğinde daha çabuk uyum sağlayabileceğini, kolay arkadaş ilişkileri kurabileceğini, kendini iyi ifade edebileceği göstermektedir. Özgüven aile, okul, arkadaşlar gibi çeşitli faktörlerde etkilidir. Peki, çocuklarımızın özgüvenleri ne aşamada?

Sayfa 6 Düşük özgüvene sahip çocukların özellikleri İçine kapanık ve kaygılıdırlar. Kendilerini sürekli eleştirirler, olumsuz duygu ve düşünceleri kendilerine yöneltirler. Bir işi başarmak, sorunlarına çözüm bulmak konusunda kendilerine güvenleri yoktur, bir başkasının destek ve onayını beklerler. Kendilerinin sürekli hiçbir şey yapamayacağını düşünürler. Yeni bir ortama girdiklerinde uyum sağlamakta güçlük çekerler. Var olan potansiyellerinin farkında olmaz, bunları başarıya dönüştüremezler. Arkadaşlarından kolayca etkilenirler, bu sebeple karar verme becerileri düşüktür. İnsanların onu sevmediğini düşünürler. Yeni şeyler denemekten çekinirler. Eleştirilmekten korktukları için karşılarındaki kişiyi ya çok severler, ya da tam tersi davranabilirler. Duygularını kolayca ifade edemezler. Arkadaş ilişkilerinde başarılı değildirler. Bir gruba dâhil olamazlar. Aşırı özgüven; anne babanın çocuktan beklentisinin yüksek olmasına bağlıdır. Aile çocuğun yapamayacağı işleri çocuktan yapmasını bekler, çocukta ailesini memnun etmek için kendini olduğundan farklı gösterir, yani rol yapmaya başlar. Aslında sürekli stresli ve kaygılıdır Ne yapsam ailemi mutlu edemiyorum gibi bir düşünceye kapılır. Diğer yapılan yanlış ise övgünün doğru yerlerde kullanılmamasıdır. Yanlış kullanılan övgü hem aşırı bir özgüvene hem de egonun çok yüksek olmasına sebep olur. Bu durumda çocuğun kişiliğini övmek yerine, becerilerinin, yaptığı işlerin övülmesi gerekmektedir. Sen bir tanesin, senin bir eşin benzerin yok bu dünyada denmesi çocuğun kendini keşfetmesini, geliştirme becerisini engellemiş olur. Çocuk kendisinin her konuda yeterli olduğunu düşünürse kendini geliştirmeye yönelik bir çaba içerisine girmez. Bu durumun aksine çocuğa Yatağını ne güzel de toplanmışsın gibi becerilerini öven ifadeler kullanmak daha yerinde olur. Övgünün doğru zaman ve doğru yerde kullanılmaması durumunda çocuk hatalarını inkâr eder, sadece bu dünyada kendisinin var olduğunu sanır, yani benlik saygısı yanlış gelişir. Ancak özgüven kişinin kendini olduğundan üstün ya da aşağı değil, olduğu gibi kabul etmesi demektir. Bütün aileler sağlıklı özgüven gelişimine sahip çocuklar yetiştirmek isterler. Ancak bazen farkında olmadan bazı şeyleri gözden kaçırabilir, hatalar yapabilirler. Bunlardan birincisi aşırı özgüven, diğeri ise özgüvende genetik etkinin olup olmadığıdır. Özgüven kavramı daha çok sonradan kazanılıyor gibi gözükse de genetik bir etkinin de varlığından söz etmek mümkündür. İnsan kişiliğinin % 30-40 ı genlerden, %60-70 i ise öğrenmeden gelmektedir.

Sayfa 7 Eğer bir insan yapı olarak içedönük ise onu tamamıyla dışadönük yapamayacağımız gibi, aktif bir kişinin de ağırbaşlı olmasını bekleyemeyiz. Bu, sanılanın aksine kişinin kendine olan güvenini azaltır. Aileler genellikle kendilerinde görmek istedikleri davranışı çocuklarında görmek isterler, ancak çocuğun kişilik yapısı buna uygun olmayabilir. Beklentileri karşılanmayan çocuk, daha çok içine kapanmaya, konuşmamaya başlayacaktır. Çocuklarda özgüveni geliştirmenin yolları-anne babalara öneriler Çocuğunuza erken yaşlarda güçlü bir sevgi ve güven bağı oluşturun. Çocuğunuzun güçlü yönlerini övün, zayıf yanlarını görmezlikten gelmeyin, dürüst olun ancak eleştirmeyin. Çocuğunuzun kendine has yeteneklerini ortaya çıkarmasında yardımcı olun. Çocuğunuzun duygu ve düşüncelerini ifade etmesini sağlayın. Çocuğunuza kendi davranışlarınızla örnek olduğunuzu unutmayın. Çocuğunuza onlarda görmek istemediğiniz şekillerde yaklaşmayın. Çocuğunuzdan beklentilerinizin onu aşacak bir seviyede olmamasına dikkat edin. Ulaşabileceği hedefler amaçlayıp başarılı olmasını sağlayın. Çocuğunuza yapabileceği sorumluluklar verin. (sofrayı kurma, alışveriş yapma..vs.) Çocuğunuzu sadece başarıları ve özel yetenekleri ile değil her şeyine değer verdiğinizi belirtin. Küçük bile olsa yaptığı güzel bir davranışı övün ve bunun sizin için ne kadar önemli olduğunu belirtin. Çocuğunuzun yaptığı işlerin sizin için de ne kadar önemli ve değerli olduğunu gösterin. İlgilendiği şeylerle ilgili bir yazı ya da resmi paylaşın. Çocuğunuzu asla başka çocuklarla kıyaslamayın. Çocuğunuzu ilgi ve dikkatle dinleyin. Çocuğunuz bir soru sorduğunda göz kontağı kurun, konu ile ilgili konuşarak düşüncelerini ifade etmesine yardımcı olun. Çocuğunuzun başarısız olsa bile Öğrenmeye çalışman beni gururlandırıyor gibi onu çabalamaya motive edecek ifadelerde bulunun. Çocuğunuza kendi işini yapması için fırsat tanıyın, onun yapması gereken bir işi asla siz üstlenmeyin. Çocuğunuzu başladığı işi bitirmesi konusunda motive edin, ona destek olun. Çocuğunuz bir hata yaptığında sorunu kendi çözmesine fırsat tanıyın. Otokontrolleri vardır, duygularını kontrol edebilirler, haklarının yendiğini düşündüklerinde kolayca kendilerini savunabilirler. İlişkilerinde sevgi, neşe ve mutluluk ararlar.

Sayfa 8 Günlük hayatta bazı kullandığımız sözcükler özgüven gelişimini olumsuz etkileyebilir; Ne kadar inatçı bir çocuksun Seni dinlemiyorum Ablan hiç senin gibi davranmıyordu Büyüdüğünü zannediyorsun ama bebek gibisin Şimdi buna çalışma mı diyorsun Senin yüzünden başım ağrıdı Böyle gidersen hiçbir zaman başarılı olamayacaksın Günlük hayatta kullanmamız gereken sözler özgüven gelişimini olumlu yönde etkiler; Özgüveni tam olan bir birey kısaca kendine güvenen, kendini olduğu gibi kabul eden, yeteneklerinin ve potansiyellerinin farkında olan, iletişimi kuvvetli, duygularını rahat bir biçimde ifade eden, sorumluluklarını bilen, problem çözme becerileri gelişmiş, arkadaş ilişkileri güçlü, kendini ve çevresindekileri seven bireylerdir. Özgüven kavramı bir kişinin yaşamı için bu kadar önemli iken, sağlıklı bir özgüven gelişimine sahip olmak için özgüvenin erken yaşlarda kazandırılmaya başlanması, ileriki yaşlarda da özgüveni tam olan bireyler haline gelmelerini sağlayacaktır. Seninle oyun oynamak çok hoşuma gidiyor Seninle beraberken çok mutluyum Çalışman ne kadar da güzel olmuş Ne kadar iyi bir arkadaşsın Çok güzel dans ettin, seni kutlarım Benim kızım/oğlum olduğun için çok şanslıyım Sana güveniyorum, başarılı olacağına inanıyorum www.gelisim.k12.tr