OĞUZ VE TÜRK SÖZLERİ ÜZERİNE NOTLAR *

Benzer belgeler
Öğretim Üyesinin Adı: Yrd. Doç. Dr. Milena Yordanova

Doç.Dr. ENGİN ÇETİN ÖZGEÇMİŞ DOSYASI

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Orta Asya Tarihine Giriş

OĞUZ KAĞAN DESTANI METİN-AKTARMA-NOTLAR-DİZİN-TIPKIBASIM

Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak

PROF. DR. HÜLYA SAVRAN. 4. ÖĞRENİM DURUMU Derece Alan Üniversite Yıl Lisans

ÖZGEÇMİŞ : : cuneyt.akin@hotmail.com

Türk Dili Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans (Sak.Üni.Ort) Programı Ders İçerikleri

Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı

KİTÂBİYAT KARAHAN, AKARTÜRK (2013), DÎVÂNU LUGATİ T-TÜRK E GÖRE XI. YÜZYIL TÜRK LEHÇE BİLGİSİ, TDK YAY., ANKARA.

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 BÖLÜM 2

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ. Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans Türk Dili ve Edebiyatı Afyonkarahisar Kocatepe

Hacı TONAK : Eski Türk Runik Yazısı

TÜRK MİTOLOJİSİ DR.SÜHEYLA SARITAŞ 1

Zirve 9. Sınıf Dil ve Anlatım

İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK TARİHİ TEST

ÖZGEÇMİŞ. : Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü. : :

10.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

1. DÜNYADAKİ BAŞLICA DİL AİLELERİ

Güner, Galip, Kıpçak Türkçesi Grameri, Kesit Yayınları, İstanbul, 2013, 371 S.

ÜNİTE TÜRK DİLİ - I İÇİNDEKİLER HEDEFLER TÜRKÇENİN KİMLİK BİLGİLERİ

İÇİNDEKİLER. Birinci Bölüm ÖABT Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Konu Anlatımlı Soru Bankası ESKİ TÜRK DİLİ VE LEHÇELERİ...

TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DOKTORA PROGRAMI DERSLER VE KUR TANIMLARI

ET-TUHFETÜ Z-ZEKİYYE Fİ L-LUGATİ T TÜRKİYYE ÜZERİNE BİR TÜRKMEN YAYINI

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Fikret Yıldırım, Irk Bitig ve Orhon Yazılı Metinlerin Dili, Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları, 2017, 399 s.

tamamı çözümlü tarih serkan aksoy

9. SINIF ÜNİTE DEĞERLENDİRME SINAVLARI LİSTESİ / DİL VE ANLATIM

ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ İNSANİ BİLİMLER VE EDEBİYAT FAKÜLTESİ ÇAĞDAŞ TÜRK LEHÇELERİ VE EDEBİYATLARI BÖLÜMÜ DÖRT YILLIK-SEKİZ YARIYILLIK DERS PROGRAMI

ANA DİL Mİ, ANA DİLİ Mİ? IS IT PARENT LANGUAGE OR OR MOTHER TONGUE?

DERS PLANI DEĞİŞİKLİK SEBEBİNİ İLGİLİ SÜTUNDA İŞARETLEYİNİZ "X" 1.YARIYIL 1.YARIYIL 2.YARIYIL 2.YARIYIL. Kodu Adı Z/S T+U AKTS Birleşti

ORTA DOĞU VE KAFKASYA UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

Ders Adı : OSMANLI TÜRKÇESİ I Ders No : Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 5. Ders Bilgileri. Ön Koşul Dersleri.

Karay The Trakai Dialect, Timur Kocaoğlu-Mykolas Firkovičius, Lincom Europa, 2006, 242 P.

DOÇ. DR. HATİCE ŞİRİN USER İN BAŞLANGICINDAN GÜNÜMÜZE TÜRK YAZI SİSTEMLERİ ADLI ESERİ ÜZERİNE

Yrd. Doç. Dr. Ali GURBETOĞLU İstanbul Ticaret Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi

Mantıksal Operatörlerin Semantiği (Anlambilimi)

Yüksek Lisans Öğretim Programı Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı

Türk Toplumunda Adlar ve Soyadları (Sosyo-Kültürel ve Dilbilimsel Bir Yaklaşım) 1

KÖKTÜRK TÜRKÇESİNDEKİ BİR ÇİFT ÜNSÜZ İŞARETİ ÜZERİNE

Türk Eğitim Tarihi. 1. Türklerin İslam Öncesi Eğitimlerinin Temel Özellikleri. Yrd. Doç. Dr.

COURSES IN FOREIGN LANGUAGES for ERASMUS INCOMING STUDENTS. at Sofia University. 2018/2019 academic year FACULTY OF CLASSICAL AND MODERN PHILOLOGY

Türk Eğitim Tarihi. 2. Türklerin İslam Öncesi Eğitimlerinin Temel Özellikleri. Dr.

ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 14.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ

1: İLETİŞİM, DİLVE KÜLTÜR

KIRGIZİSTAN TÜRKİYE MANAS ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ TARİH BÖLÜMÜ LİSANS PROGRAMI

TÜRKÇE DİL BİLGİSİ KURALLARI-Dil Yapısı

ORTA ASYA (ANONİM) KURAN TERCÜMESİ ÜZERİNDE ÖZBEKİSTAN DA YAPILMIŞ BİR İNCELEME. ТУРКИЙ ТAФСИР (XII-XII acp) *

PROF. DR. FERRUH AĞCA NIN UYGUR HARFLİ OĞUZ KAĞAN DESTANI ADLI ESERİ ÜZERİNE

Türk Mitolojisi ve Türklerde Totemizm DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

Türk sözlük sistemi üzerine iki not. Ceval Kaya

DR. MUSTAFA SARI, TÜRKÇEDE ART ZAMANLI DEĞİŞMELER (YÜZ HADİS YÜZ HİKÂYE ÖRNEĞİ), PEGEMA YAYINCILIK, ANKARA 2007, 358 S.

III. ÜNİTE: İLK TÜRK DEVLETLERİ 2. KONU: ORTA ASYA DA KURULAN İLK TÜRK DEVLETLERİ

Karahan, Akartürk (2013), Dīvānu Luġati t Türk e Göre XI. Yüzyıl Türk Lehçe Bilgisi, Ankara, TDK Yayınları 657s., ISBN:

T.C. NEVŞEHİR HACI BEKTAŞ VELİ ÜNİVERSİTESİ. Fen Edebiyat Fakültesi Dekanlığı İLGİLİ MAKAMA

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 12. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

DR. NURŞAT BİÇER İN TÜRKÇE ÖĞRETĠMĠ TARĠHĠ ADLI ESERĠ ÜZERİNE

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta

TÜRKİYEDE EĞİTİMİN TARİHİ GEÇMİŞİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ

ÖZGEÇMİŞ. Yüksek Lisans Tezi: Çin in Ming Döneminde Yapılmış olan Türkçe-Uygurca Sözlük: Ġdikut Mahkemesi Sözlüğü (1997 Ankara)

Evrim Teorisine Giriş. Evrim çoğunluk tarafından yanlış bilinir, fakat bu durum herkesin evrim hakkında bir fikri olmasını engellemez.

Türk Dili I El Kitabı

Mitoloji ve Animizm, Fetişizm. Dr. Süheyla SARITAŞ 1

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM 6. SINIFLAR FEN BİLİMLERİ DERSİ İL GENELİ I. ORTAK YAZILI SINAVI BELİRTKE TABLOSU

9. SINIF DENEME SINAVLARI SORU DAĞILIMLARI / DİL VE ANLATIM

Tezkire-i Şeyh Safî (İnceleme-Metin-Dizin) Cilt I

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ. Hafta 7

2. HAFTA TÜR 101 TÜRK DİLİ-1

Baleybelen Müfredatı

Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER

6. SINIF TÜRKÇE DERS BİLGİLERİ

İstanbul Üniversitesi. İstanbul Üniversitesi. Marmara Üniversitesi. Yrd. Doç. Yeni Türk Dili Bartın Üniversitesi 2011

/uzmankariyer /uzmankariyer /uzmankariyer. Değerli Kamu Personeli Adayları,

/uzmankariyer /uzmankariyer /uzmankariyer

Abdrasul İSAKOV. Tarih Kritik - Sayı 2, Ocak Dr.,

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 10. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EKLER VE SÖZCÜĞÜN YAPISI

SȖDȂN SEYAHȂTNȂMESİ: METİN VE İNCELEME

RİSÂLE-İ MÛZE-DÛZLUK ÜZERİNE

3. Yarıyıl. 4. Yarıyıl. Eski Türk Edebiyatı Programı Ders Listesi KODU DERSİN ADI Z/S T P K AKTS TDE ÖZEL KONULAR Z

ARAP HARFLİ ÖZBEKÇENİN İMLÂ ÖZELLİKLERİ:

-Anadolu Türkleri arasında efsane; menkabe, esatir ve mitoloji terimleri yaygınlık kazanmıştır.

DOÇ. DR. SERKAN ŞEN İN ESKİ UYGUR TÜRKÇESİ DERSLERİ ADLI ESERİ ÜZERİNE

Yazılı Ödeviniz Hakkında Kendinize Sormanız Gereken Bazı Sorular

TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERSLER VE KUR TANIMLARI

9. SINIF ÜNİTE DEĞERLENDİRME SINAVLARI LİSTESİ / TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI

DERS YILI MEV KOLEJİ ÖZEL ANKARA ANADOLU LİSESİ VE FEN LİSESİ 10. SINIFLAR TÜRK EDEBİYATI DERSİ YARIYIL ÖDEVİ

Ders Adı : TÜRK DİLİ I: SES VE YAPI BİLGİSİ Ders No : Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 3. Ders Bilgileri.

Bozkır hayatının başlıca ekonomik faaliyetleri neler olabilir

TÜRKÇEDE ÜÇÜNCÜ GRUP (ARA) EKLER

ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ ENSTİTÜSÜ TEZ YAZIM KURALLARI

FOLKLOR (ÖRNEK: 2000: 15)

Mitlerin Sınıflandırılması DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ

TÜRK DİLİ - I İÇİNDEKİLER HEDEFLER DİL AİLELERİ, DİL GRUPLARI, DİL TÜRLERİ. Dil Aileleri Dil Grupları Dil Türleri

MOĞOLCA İBNİ MÜHENNÂ LÜGATİ BÜLENT GÜL

Irk Bitig de falcılık

Dr. Mikail CENGİZ. Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Türk Dili ve Edebiyatı Ahmet Yesevi Üniversitesi Türkoloji Fakültesi

I. BÖLÜM I. DİL. xiii

Transkript:

OĞUZ VE TÜRK SÖZLERİ ÜZERİNE NOTLAR * Louis BAZIN (Çeviren: Ebru KABAKÇI) ** Özet: Kavim adlarının etimolojisi, önemli ve bir o kadar da zor filolojik çalışmalardır. Türkoloji literatüründe pek çok araştırmacı Oğuz ve Türk sözleri üzerinde durmuştur ancak bu çalışmalar, bazı noktalar bakımından eleştiriye açıktır. Bu yazı, en eski Türk yazıtlarından örnekler de sunarak Oğuz ve Türk sözlerinin etimolojisiyle ilgili bazı yeni dikkatleri ortaya koymak amacıyla yazılmıştır. Anahtar kelimeler: Oğuz, Türk, Etimoloji, eski Türk yazıtları. Notes about Oğuz and Türk Words Abstract: Reconstructing the etymology of ethnonyms are highly difficult philological studies. Many researchers have focused on Oğuz and Türk ethnonyms in the past years but their works need to be criticized in different ways. This article aims to present the etymological explanation of Oğuz and Türk words by providing examples from the oldest Turkish inscriptions. Key words: Oğuz, Türk, Etymology, old Turkish inscriptions. I. OĞUZ Bu makalenin amacı meşhur Oğuz sözü üzerine kabul görmüş teorileri sıralamak değildir. Bu teoriler arasında uzun süre boyunca en itibar göreni, kök olarak kabul edilen ok ismine (mecazen boy anlamına da gelir) topluluk adları türetmeye yarayan -z ekinin (krş. kırk 40 ve Kırk-ız Kırgız ya da iki 2 ve iki-z ikiz ) getirilmesiyle oluştuğunu ileri süren görüştü. Ancak bu * Louis Bazin, Notes sur les Mots Oğuz et Türk, Oriens, Vol. 6, No. 2. (Déc. 31, 1953), 315-322. ** Arş. Gör., Ege Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe Eğitimi Bölümü, İzmir, ebru.kabakci@ege.edu.tr 33

Oğuz ve Türk Sözleri Üzerine Notlar görüş, ciddi itirazlara yol açmıştır. Bunlardan ilki ok sözüne, ünlüyle başlayan bir ek getirildiğinde söz sonundaki art damak sesi olan -k nin Oğuzca konuşurları tarafından sedalılaştırılmadığıdır. bk. ok-ı- sembolik olarak bir içeriğin yazıldığı çentiklenmiş bir ok üzerindeki mesajı okumak > okumak. Diğer bir itiraz da ok sözünün Eski Türkçede etnonim olarak kullanıldığında ek almadığı şeklindedir: Orhon Yazıtlarında Oğuz oklar demek olsaydı, aynı metinde yer alan On-Ok On Ok yapısı ve Tokuz-oğuz un yapısıyla, taban tabana bir zıtlık oluştururdu. Ancak her ne kadar şüpheli olsa da günümüze kadar bu varsayımın yerine önerilenler tamamen ikna edici değildir. Buna ek olarak Denis Sinor un 21. Uluslararası Oryantalistler Kongresi nde (Paris, 1928) sunduğu ikonografik yaklaşım, Oğuz sözüyle ilgili yorumlara önemli bir katkı sağlamıştır. Sinor bu bildirisinde, Uygurca Oğuz Kağan yazmasının 1 ikinci satırındaki anung angagu-su uşbu durur onun resmi budur 2 ifadesinin ardından boynuzlu bir erkek hayvan resminin açıkça görüldüğüne dikkat çekmiştir. Denis Sinor iddiasını, aynı metnin 12. satırındaki şu cümleyle de desteklemiştir: adakı ud adakı deg 3 ayakları boynuzlu hayvan ayağı gibiydi (ud sığır cinsinin adıdır; hem inek, hem öküz hem de boğa için kullanılır). Sinor bu bildirisinin sonucunda, destanın kahramanı olan Oğuz un boynuzlu bir hayvana bindiği sonucunu da çıkarmıştır. Bu noktada, resmin varlığı ve içerikle uyumlu olması sebebiyle biz de Sinor un teorisine katılıyoruz. Ancak Sinor un oğuz ve öküz sözleriyle ilgili ortaya attığı iddialara katılmadığımızı da belirtmek isteriz. Burada çeşitli vokal sınıflandırmaları ve -ğ- nin sedasız karşılığı olarak -k- nin gösterilmesi gibi ciddi fonetik zorlukların yanında bir de semantik imkânsızlıklar göze çarpmaktadır. Eski Uygur metinleri ve Kâşgarlı dan 4 beri öküz sözü aslında iğdiş edilmiş olan sığırı tanımlar ve tıpkı Osmanlıcada olduğu gibi Oğuzcada da buğa veya boğa sözünün karşıtıdır. Boğa sözü erkeklik ve cesareti simgelerken öküz sözünde bir aptallık çağrışımı vardır. Kahraman savaşçılardan oluşmuş bir toplumun, iğdiş edilmiş bir hayvanın adını alması pek de mümkün değildir. Dolayısıyla öküz sözünü oğuz sözünden ayırmak gerekir. Buna rağmen Denis Sinor un görüşlerinin tamamen başarısız olduğunu düşünmüyoruz. Türk diyalektlerinde öküz sözünden farklı ve pek yaygın olmayan başka bir boynuzlu hayvan adı vardır ki bu sözün etimolojisi, hırçın ve erkek olan boynuzlu hayvanı karşılamak için daha uygundur. Klasik Osmanlıcada, Şemseddin Sami Bey in sözlüğünde oğuz tosun, iki yaşındaki 1 Bk. W. Bang-G. R. Rahmeti, Oğuz Kağan Destanı, İstanbul, 1936, İstanbul Üniversitesi Yay., 10. s. 2 Bk. 6. dipnot. 3 Destan metnindeki bu durur ve deg sözlerinin yazılışlarının d li olduğu hâlde t li okunması gerektiğine dair bk. Reşid Rahmeti Arat, Makaleler, C: 1, Ankara, 1987, s. 612. (ç.n.) 4 Bazin, yazarın Divanü Lügati t-türk adlı eserini kast ediyor olmalıdır. (ç. n.) 34

Louis BAZIN Çeviren: Ebru KABAKÇI genç boğa 5 anlamıyla verilmiştir. Yine Yakutçadaki ogus (<*oğuz) boğa sözünün kökeni de bu oğuz sözünün ta kendisidir. 6 Her ne kadar bu söz öküz sözüne benzese de kökenleri farklıdır. Osmanlı Türkçesinde bu iki söz bir arada yaşasa da gerek şekil gerekse anlam yönünden farklılardır. Çiftlik hayvanlarına cinsiyet ve yaşlarına göre ayrı adlar veren bozkır halklarının öküz le (iğdiş edilmiş sığır) oğuz u 2 yaşındaki genç boğa (boğa daha yaşlıdır) birbirine karıştırmaları imkânsızdır. Yakutça ve Osmanlıca gibi birbirinden uzak iki diyalektin karşılaştırılması Türkçede, damızlık bir boynuzlu erkek hayvanı tanımlamak için kullanılan arkaik oğuz (2 yaşındaki) genç boğa sözünün savaşçı bir topluma ad olabileceğini kanıtlamamızı sağlar. Bize göre Oğuz etnoniminin etimolojisini başka yerde aramamak gerekir, zira yukarıda değinildiği gibi Oğuz sözünün Osmanlı Türkçesinde yaşıyor olması, onun eski Oğuzcada da olduğunu kanıtlamaktadır. Yani Oğuzlar kendilerine genç boğalar adını takmışlardı; dolayısıyla Oğuz Kağan ın adının anlamı da genç boğa dır. Elbette elimizdeki Uygur harfli Oğuz Kağan destanı nüshası Oğuz Kağan ın yalnızca Oğuzlara ait bir kahraman olduğu fikrine de şüpheyle yaklaşmamızı gerektirir. Baş kısmı eksik olan nüshanın ikinci satırında Oğuz Kağan ın doğumu anlatılırken ortaya çıkan boynuzlu esrarengiz yaratık, Oğuz Kağan ın babası olan boğa olmalıdır. Destanın devamında Oğuz Kağan ın babasından bahsedilmez; Oğuz un, annesi olan Ay dan doğuşu anlatılır. Hayvandan doğma veya olma motifi Orta Asya anlatılarında çok yaygındır ve buralarda totemizmin izlerine rastlanılır. Türklerin tarihinde insanlara ve etniklere verilmiş pek çok hayvan adına denk gelinir: Kâşgarlı daki Bugra Han ve Tonga Han buna örnektir. Hatta Jean Sauvaget 7 tarafından anılan Memluklere ait özel adları da bunlara dâhil edebiliriz: Arık-Tay, Örüng-Boğa, Esen-Boğa, As, Ak-Boğa, Ak-Sonkur, Ak-Tay, Ak-Kuş, Altun-Boğa, Enük, Bars-Bay, Bars-Boğa, Bota, Balaban, Bey-Bars, Bey-Boğa, Temür-Boğa, Tengiz-Boğa, Sevinç-Boğa, Turgay, Turna, Taş-Boğa, Toğan, Tay-Bars, Tay-Boğa, Koçkar, Kara-Arslan, Kara-Boğa, Kara-Sonkur, Karsak, Kara-Tay, Kara-Laçın, Köpek, Laçın, Mengli-Boğa, Mengü-Bars vb. Görüldüğü gibi boğa adının pek çok erkek özel adında kullanımındaki yaygınlığı dikkat çekiyor. Şahıs adlarındaki kadar çok olmamakla birlikte kavim ve boy adlarında da hayvan adlarının kullanıldığı görülebilir. Örneğin Zeki Velidi Togan ın andığı Kırgızlarda Buğu, Böri, Kara-Böri, Sarı-Böri, Turgay ve Türkmenlerde Teke, Kancık, Tilki, Köpekler, Danalar vb. boy adları bunlara örnektir. 8 5 Şemseddin Sami Bey, Kamus-i Türkî, İstanbul, H 1317, s. 210, süt. 2. 6 Daha önce D. Sinor da bunu vurgulamıştır ancak sözü öküz sözüne bağlaması bir hatadır. 7 Journal Asiatique, CCXXXVIII, 1950, Fas. I ss. 31-58. Anılan diğer Türk isimleri gibi, bu isimler için de genellikle uzmanlar tarafından kullanılan yaygın bilimsel transkripsiyon olan Türkiye nin modern Türkçe grafiğini kullanıyoruz. 8 Zeki Velidi Togan, Bugünkü Türkili (Türkistan) ve Yakın Tarihi, I, İstanbul, 1942-47, İndeks. 35

Oğuz ve Türk Sözleri Üzerine Notlar Burada hem Oğuz boyları hem de efsanevi kahraman Oğuz Kağan la ilgili kaynağı eski bir totem inancına dayanan boynuzlu bir hayvan kültü ile karşılaşmaktayız. Aynı geleneğe eski Çin kaynaklarına göre kurttan gelmeyen, ongunları bir inek olan Kırgız kabilelerinde de rastlanır. 9 Dolayısıyla eski Türk kavimlerinde boylara göre farklılık gösteren ve belki de kökeni takip edilemeyen bir dönemde ikili bir inancı yansıtan bir gelenek vardı: Bunlardan ilki T oukiue ya da Türkler in efsanevi ataları olan bir dişi kurt tarafından emzirilmesi ve bu dişi kurt ile mağarada yaşayıp çoğalmalarıdır. Diğeri ise genellikle Kırgızlar ve Oğuzlar için kabul edilen sığırdan türemeleridir. Eski ve klasik Osmanlıcada oğuz sözü genç boğa anlamını korusa da bu sözde birkaç yan anlam daha gelişmiştir. İlk olarak erkeklik ve cesaret sembolü olmasından dolayı değerli 10 11 ve iyi ve doğru kişi 12 anlamlarını kazanmıştır. Ancak göçebe yaşam tarzlarıyla şehirli Türklerden ayrılan Oğuzların etnik adı olmasından dolayı bazen şehirlilerin ağzında köylü anlamına da gelmiştir. bk. ahmak sözünün türevleri 13 köylü, kaba adam 14, köylü, kasabalı 15. Bu tür anlam değişmeleri kavim adları için yaygındır. Mesela Türk sözünün zaman zaman eski ve klasik Osmanlıcada pejoratif anlamda kullanılmasına ileride değinilecektir. Ancak bütün bu anlamların yan anlam olduğu, oğuz sözünün Yakutçada ve Oğuz etnoniminde temel anlamıyla (yiğit ve erkeksi genç boğa ) kullanıldığı unutulmamalıdır. II. TÜRK Türklerin adının etimolojisi iyi bilinmektedir. Bizim amacımız buna tekrar değinip birilerine meydan okumak değil. Jean Deny nin bu konuyu iyi özetleyen birkaç cümlesini vermekle yetinelim: sözün anlamına gelince, cins isim olarak Kaşgarî tarafından 11. yüzyılda verilmiştir: Türk sıfat kullanımıyla güneşin tam tepede olduğu zaman ve canlılar için en olgun dönem i ifade eder, soyut isim olarak da Çin Türkistan ındaki belgelere göre güç ü simgelemektedir. Gücünün zirvesinde olmak, çiçek açmak/uyanmak, kendini tamamen güçlü hissetmek vb. anlamlar, yukarıdaki anlamların hepsiyle uyuşur. Dolayısıyla Türk sözü, örneklerine farklı yerlerde rastlayabileceğimiz bir övgü sözüyken etnonime dönüşmüş olabilir. Bunun yanı sıra arkaik bir türük sözünün de var olduğunu unutmamak gerekir. 16 9 Bk. W. Eberhard, Çin in Şimal Komşuları, Ankara, 1942, Türk Tarih Kurumu Yay., s. 67. 10 Şemseddin Sami Bey, Kamus-i Türkî, İstanbul, H 1317. 11 Evliya Çelebi; Türk Dil Kurumu, Tanıklariyle Tarama Sözlüğü, I, İstanbul 1943; II, İstanbul 1945 ve 1953. Alfabetik sırada. 12 Türk Dil Kurumu, Türkçe Sözlük, İstanbul, 1944, alfabetik sırada. 13 Nuhbe-i Vehbi; Türk Dil Kurumu, Tanıklariyle Tarama Sözlüğü, I, İstanbul 1943; II, İstanbul 1945 ve 1953. Alfabetik sırada. 14 Şemseddin Sami Bey, Kamus-i Türkî, İstanbul, H 1317. 15 Diran Kélékian, Türkçe-Fransızca Sözlük, İstanbul, 1927. 16 Jean Deny, L Expansion des Turcs en Asie, En Terre d Islam, 3. Bölüm, 1939, s. 200. 36

Louis BAZIN Çeviren: Ebru KABAKÇI Jean Deny nin türü-k sözünü türü- (türe-) üremek, oluşmak, dünyaya gelmek, olmak fiilinden getirmesi son derece isabetlidir 17. Deny türük >türk şeklindeki ses değişikliğinin, dilde pek çok örneğine rastlanılan ilk hecedeki vurgu sonucunda olduğunu düşünür: börük >börk keçeden bir başlık, arık >ark su kanalı, örük >örk bağ, erik >erk güçlü vb. bu örneklerdendir. Son derece sağlam bir zeminde ortaya konan bu verilerden hareketle mümkün olduğu kadar bu sözün incelemesini geliştirmek ve sözün ilk hecedeki ö ünlülü şekilleri [türü-/türe- (~ törü-/ töre-)] olan törü-/töre- fiilinin ilk ünlüsünün gerçek kökeni meselesine dair hassas sorunu incelemek istiyoruz. Türkçenin kaydedildiği en eski yazı sistemlerinde ö ile ü nün işaretlenmesi arasında fark yoktu. Eski Çin transkripsiyonu da bu iki ideogramın birbirinden kesinlikle ayrılmasına izin vermemiştir. Eski Türk alfabesi ( Orhun veya Yenisey denen alfabe) ile Uygur ve Mani alfabeleri de tıpkı Arap alfabesi gibi ö ve ü için aynı işareti kullanır. Yalnızca eski Uygur döneminden kalma Turfan daki bazı Budist Türkçe metinlerin yazıldığı Brahmi alfabesi, bu iki ünlü arasındaki farkı nispeten göstermiş ve türü-/ türe-/ törü-/ töre- söz yuvası için şüpheye yer bırakmayacak biçimde ö lü şekilleri işaretlemiştir: törü töre, tör-lüg kendine ait bir tarzda oluşmuş, türlü 18. Batı da ise bu fiile dair en açık şekil Codex Cumanicus ta 19 görülür: Codex, töre- yaratılmak, töre âdet (ancak türlü yaratılmış, yaratılan ) sözleri arasındaki farkı net bir şekilde gösterir. Genel Türkçenin bugünkü konuşurları, her ne kadar kesin olmasa da karşılaştırmalara bakılınca, bu fiili genellikle töre-, törü- (Kırgızca törö- dünyaya getirmek, doğurmak [bu anlamıyla geçişli]) şeklinde ö lü kullanırken türlü sözünde ise ü den yana bir kullanımı tercih ederler (krş. Osmanlıca imlası). Türkçe ile aynı dil ailesinde olan ve aynı fiile sahip Moğolca, bu meselede ö lü kullanımdan yanadır. Moğolların Gizli Tarihi adlı eserde töre-, törü-, döre- dünyaya gelmek; doğmak, töre, döre töre şeklinde kayıtlar vardır. Klasik Moğolcada töre-, törü-, dünyaya getirmek, doğurmak ; Ordosçada törö- dünyaya getirmek, doğurmak (krş. Kırgızca 20 ) şekilleri görülür. Moğolcada türlü sözüne karşılık gelecek bir söze rastlanılmaz. Gerek en eski Türkçe gerekse genel Türk yazı dilleri hem birbirleriyle hem de Moğolca ile karşılaştırmalı olarak incelendiğinde (Osmanlıcadaki türe- ~ töre- şekli hariç tutulursa) anılan bu fiilin ilk ünlüsünün açıkça ö ile yazıldığını söylemek mümkündür. 17 Age. s. 200, not kısmı. 18 Bk. A. von Gabain, Alttürkische Grammatik, 2. Baskı, Leipzig, 1950, s. 267. 19 K. Grønbech, Komanisches Wörterbuch, Kopenhag, 1942, alfabetik sırada. 20 Kırgızca için bk. Yudahin, Kırgız Sözlüğü, Çev.: Abdullah Taymas, 2. Baskı, İstanbul 1948. Ordosça için bk. Antoine Mostaert, Dictionnaire Ordos, Pekin 1941, 1942, 1944, alfabetik sırada. 37

Oğuz ve Türk Sözleri Üzerine Notlar Türkçede bu fiilin tör-lüg, tür-lüg, tür-lü bir varoluş tarzı, doğası olan şekillerinin yıpranmış tör, tür doğuştan gelen, doğa, görenek, dünyaya geliş biçimi 21 şekilleriyle akrabalığını kabul edersek fiilin çok yaygın olan ü lü şekli, bir sorun oluşturur. Çünkü tespit edilmiş en eski şekil olan Brahmi harfli metinlerde fiilin ö ünlüsü ile tör-lüg olarak kaydedildiğini unutmamak gerekir. Törlüg >türlü (g) gelişmesi nispeten yenidir ve sık kullanılan -lüg ekini çıkardığımızda eski isim kökü olan tör doğa, olma ve doğma biçimi şekline ulaşabiliriz. Tör-e- ve tör-ü- doğmak, doğurmak şekilleri ise bu fiilin -e- ve -ü- ekleriyle yapılmış fiil şekilleridir. Bu iki ek şu örneklerde de karşımıza çıkar: Eski Türkçede küç güç >küç-e- güç toplamak, mün hata >mün-e- suçlamak, boş boş >boş-u- boşaltmak. İsimden türemiş bu fiillerdeki -a-/-e- ve -u-/-ü- tercihleriyle ilgili bk. son örneğin Osmanlıcadaki boş-a- şekline. 22 (Kesin olmamakla birlikte bu sözlerin, her ne kadar anlam ilişkisi zayıf olsa da doğum ve gebelik anlamı taşıyan Türkçe töl (Osmanlıca döl) döl ; Moğolca töl hayvanların yıllık doğurması, doğum; insan nesli sözleriyle ilk iki ses bakımından benzeşiyor olması, kadim bir fiil kökeni akrabalığını akla getiriyor. Tö-l ve tö-r muhtemelen işlek olarak kullanılan -l ve -r ekleriyle türetilmiş isimlerdir 23. Her ne kadar çok cazip olsa da bu hipotezi destekleyen hiçbir kanıt olmadığından şimdilik kesin bir yargıya varmak imkânsızdır.) Törlüg ~ türlü meselesini bir kenara bırakırsak sonuçta yukarıda değinilen birtakım filolojik veriler ışığında doğmak, gelişmek anlamındaki fiilin orijinalinde töre- ve törü- şeklinde olduğu, yani ilk ünlüsünün ö olduğu söylenebilir. Bunun yanında Türklerin adının yaygın olarak kabul edilmiş ve bütünüyle en mantıklı etimolojisi gerçekten türü- fiiline gidiyorsa ve türük şekli de -k eki ile türetilmişse 24 bunun yanı sıra daha arkaik bir şekil olan törü-k şeklini de göz önünde bulundurmak gerekir. Türklerin en eski adı törü-k gibi bir söz olamaz mı? Çin belgeleri (T oukiue, belki eski -üt çokluk ekiyle) ö ile ü arasındaki farkı görmemize imkân vermez. En eski Türk yazıtlarında, özellikle Tonyukuk ta, iki heceli bir şekil mevcuttur (ikinci hecenin sonunda tek başına -k değil, ük işareti vardır; -k yalnızca daha eski Orhon yazıtlarında görülür 25 ). Bu yazı sisteminde ö ve ü için aynı işaret kullanılır; dolayısıyla bu sözleri törük ya da türük olarak okumak mümkündür (türk şekli daha yeni olmalıdır). Batıda ise kökeni 6. yüzyıla kadar giden Latin-Bizans kaynaklarında telaffuz, tıpkı bugünkü Türkçede oldu- 21 Bk. Radloff, Versuch eines Wörterbuches der Türk-Dialecte. Söz Altayca ve Kazakçada yaşar. 22 Bk. A. von Gabain, Alttürkische Grammatik, 2. Baskı, Leipzig, 1950, 85., s. 66. 23 Age. 417 ve 128, s. 72 ve s. 74 24 Age. 127, s. 74. 25 Bu bilgiyi Orhon Yazıtları üzerine çalışan R. Giraud dan edindik. 38

Louis BAZIN Çeviren: Ebru KABAKÇI ğu gibi ü lü (türk) şekilden yanadır: Turci, Τούρχοı. Ancak çok eski tarihlerden beri Türk dünyasıyla iç içe olmuş Macarlar ö lü şekli muhafaza etmişlerdir: török. İki heceden ibaret olan bu şekil etimolojik olarak en arkaik şekil olan törü-k e en yakın şekildir. Sonuç olarak Türklerin en eski (belki tarih öncesi) adının törü- değmek, gelişmek fiilinden yani ö ünlülü şekilden türeyen törük olduğunu ve bunun en eski izinin Macarcada korunduğunu düşünüyoruz: török. Yazılı devrin başından beri (6. yüzyıl) yani Bizans temaslarından da önce bu söz, ikinci ünlünün gerileyici benzeşmesiyle (krş. bugün tanık olduğumuz yörük >yürük gelişmesi) en azından yukarıda anılan Bizans ve Latin kaynaklarını muhafaza eden ve hâlâ buradaki sözü kullanan Batı Türkçesinde söz önce türük, ardından da Türk olmuştur. Eski Doğu Türkçesinde tek heceli Türk şekli, Orhon-I ve Orhon-II yazıtlarındaki ikili grafiklerin (türük ve türk) işaret ettiği üzere 8. yüzyıldan itibaren ortaya çıkmış olmalıdır. İlk hecedeki ö ve ü nün ikiliği konusuna pek çok örnek gösterilebilir. Örneğin Osmanlıca böyük >büyük, gözel >güzel, yörük >yürük, gögercin >güvercin ve hatta alıntı mösyö >müsyü vs. Bu örneklerde ö lü şekillerin ü lü şekillerden daha eski olduğu görülür. Dolayısıyla bu konuda TÖRÜK >TÜRÜK >TÜRK ses değişmesine ulaşmış oluyoruz. Bunlardan son ikisi, metinlerde daha çok tespit edilmiş şekillerdir. Yine de törük yazımının Macarcada bulunması en eski epigrafik kayıtlarla delillendiğini göstermektedir. Bunun yanı sıra eski Rusçadaki Tork 26 belki de törük ten gelişen dördüncü bir törk şeklinin olduğunu göstermektedir. Semantik olarak ise bu sözün gelişmesi şu şekilde izlenebilir: meydana gelmiş olan; gelişmiş >tamamen gelişmiş, güçlü > türk (övgü içeren etnik adlandırma, tıpkı Hun adındaki gibi. krş. Codex Cumanicus: kun güçlü 27 ). Oğuz adlandırmasında olduğu gibi Türk terimi de şehirlilerin dilinde başta göçerlere işaret ediyorken (krş. türk-men), sonraları pejoratif bir anlam kazanmıştır: kaba, köylü 28. Bunun yanı sıra sözün daha arkaik olan övgü içeren anlamı da yaşamaya devam etmiştir. Nitekim Nedim Türk sözüyle genç güzel adam ı kasdetmiştir 29. Tarih içinde bu sözün etnonim olarak kullanılışı için söylenecek çok şey vardır; ancak Türk adının güncel kullanımı, dâhi Atatürk ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti ni oluşturan çağdaş ulusu adlandırmasıyla sınırlanır. Dil bilimciler, Türk sözüyle, eski Türüklerin uzantısı olan dil gruplarını tanımlarlar. Bazılarıysa grafik bir kurnazlıkla Turc ü Türkiye Türkçesi; Türk ü 26 Jean Deny, L Expansion des Turcs en Asie, En Terre d Islam dergisinde, 3. Bölüm, 1939, s. 201, 1.6. 27 K. Grønbech, Komanisches Wörterbuch, Kopenhag, 1942, alfabetik sırada. 28 Bk. Radloff, Versuch eines Wörterbuches der Türk-Dialecte. 29 Tarama Sözlüğü I, s. 705. 39

Oğuz ve Türk Sözleri Üzerine Notlar ise genel anlamda kullanır. Bu kullanımlarda bir karışıklık vardır; ancak metnin bağlamı, okuyucunun bu sözleri doğru anlamasını sağlar. Bitirmeden önce belirtelim ki Türkler, özellikle de Osmanlı Türkleri, 1000 li yıllardan itibaren İslam ın en ateşli savunucuları olmuşlardır; dolayısıyla Türk sözü de, yakın bir zamana kadar tıpkı Fransızcada olduğu gibi birçok dilde Müslüman anlamına gelmiştir. Türkiye yi diğer Müslüman ülkelerden ayıran laik bir devlet olma özelliği konusundaki kafa karışıklıklarının giderek artması da bundan dolayıdır. Bu yazı Oğuz ve Türk sözleri hakkında ne yazılmış en mükemmel yazı olma iddiasında, ne de bir tekrar niteliğindedir. Amaç, uzmanların dikkatini gözden kaçmış iki konuya çekmektir: Oğuz sözünün genç boğa anlamında kullanıldığının ispatlanması ve Törük sözünün, törü- fiilinden kurgulayabildiğimiz iki heceli ve ö lü en eski şekil olduğudur. 40