Bahar Sempozyumu Psikiyatrik Epidemiyoloji Sempozyumu



Benzer belgeler
YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA TEMEL İNANÇLAR VE KAYGI İLE İLİŞKİSİ: ÖNÇALIŞMA

Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor?

Obsesif KompulsifBozukluk Hastalığının Yetişkin Ayrılma Anksiyetesiile Olan İlişkisi

Yaşlılarda depresif belirtiler ve risk etmenleri*

60 YAŞ ve ÜZERİ BİREYLERDE DEPRESYON YAYGINLIĞI. Semra KOCATAŞ* Güngör GÜLER** Nuran GÜLER***

Yaşlılarda Depresif Belirtiler ve Sosyodemografik Özellikler ile İlişkisi

HEMODİYALİZ HASTALARININ GÜNLÜK YAŞAM AKTİVİTELERİ, YETİ YİTİMİ, DEPRESYON VE KOMORBİDİTE YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ

Bir Üniversite Hastanesinin Yoğun Bakım Ünitesi Hemşirelerinde Yaşam Kalitesi, İş Kazaları ve Vardiyalı Çalışmanın Etkileri

Bilişsel Kaynaşma ve Yaşantısal Kaçınmayla Aleksitimi İlişkisi: Kabullenme ve Kararlılık Penceresinden Bakış

TIP FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNDE GÜNDÜZ AŞIRI UYKULULUK HALİ VE DEPRESYON ŞÜPHESİ İLİŞKİSİ

Huzurevinde yaşayan yaşlı bireylerin yaşam ARAŞTIRMA kalitesi ve depresyon (Research düzeyleri Report) ve etkileyen faktörler

DSM-5 Düzey 2 Somatik Belirtiler Ölçeği Türkçe Formunun güvenilirliği ve geçerliliği (11-17 yaş çocuk ve 6-17 yaş anne-baba formları)

PSİKİYATRİK BOZUKLUKLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ*

Kronik Böbrek Hastalarında Eğitim Durumu ve Yaşam Kalitesi. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği, Prediyaliz Eğitim Hemşiresi

AĞRIİLE HUZUR EVİ OLUR MU? DR. FİLİZ ŞÜKRÜ DURUSOY

Prediyaliz Kronik Böbrek Hastalarında Kesitsel Bir Çalışma: Yaşam Kalitesi

BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD

ANKARA DA BİR YAŞLI BAKIMEVİNDE YAŞAYAN YAŞLILARDA DEPRESYON BELİRTİLERİNİN TARANMASI

İki Nörodejeneratif Hastalıkta Zihin Kuramı Becerileri ve İşlevsellik Düzeyinin karşılaştırılması: Alzheimer ve Parkinson Hastalığı

Prof.Dr. Hatice ÖZYILDIZ GÜZ Ondokuz Mayıs Üniversitesi Psikiyatri ABD

HUZUREVĠNDE VE EVDE YAġAYAN YAġLILARDA DEPRESYON YAYGINLIĞININ KARġILAġTIRILMASI

ALZHEİMER ve HALK SAĞLIĞI. Doç. Dr. Suphi VEHİD

Prof. Dr. F. Cankat Tulunay

HEMġEHRĠ ĠLETĠġĠM MERKEZĠ ÇALIġANLARIYLA STRES VE KAYGI DURUMLARI ÜZERĠNE BĠR DEĞERLENDĠRME

ŞİZOFRENİ HASTALARINDA TIBBİ(FİZİKSEL) HASTALIK EŞ TANILARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

Son 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır.

Majör Depresyon Hastalarında Klinik Değişkenlerin Oküler Koherans Tomografi ile İlişkisi

SANAYİDE ÇALIŞAN GENÇ ERİŞKİN ERKEKLERİN YAŞAM KALİTESİ VE RİSKLİ DAVRANIŞLARININ BELİRLENMESİ

Mizofoni: Psikiyatride yeni bir bozukluk? Yaygınlığı, sosyodemografik özellikler ve ruhsal belirtilerle ilişkisi

T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı

Bazı değişkenler açısından 65 yaş üstü bireylerin depresyon düzeylerinin incelenmesi

EĞİTİM VEREN BİR DEVLET HASTANESİ PSİKİYATRİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HASTALARIN TANI GRUPLARINA GÖRE SOSYODEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİ

Tedaviye Başvuran İnfertil Çiftlerde Kaygı, Öfke, Başa Çıkma, Yeti Yitimi Ve Yaşam Kalitesinin Değerlendirilmesi

Üniversite Öğrencilerinde Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Belirtileri

BİR ÜNİVERSİTE HASTANESİNDE ÇALIŞAN SAĞLIK ÇALIŞANLARININ RUHSAL SAĞLIK DURUMUNUN BELİRLENMESI VE İŞ DOYUMU İLE İLİŞKİSİNİN İNCELENMESİ

ÇOCUK İHMAL VE İSTİSMARI RUHSAL DEĞERLENDİRME FORMU. Temel Yakınmalar. . Üniversitesi Çocuk Koruma Uygulama ve Araştırma Merkezi Çocuk Koruma Birimi

Gebelikte Ayrılma Anksiyetesi ve Belirsizliğe Tahammülsüzlükle İlişkisi

SoCAT. Dr Mustafa Melih Bilgi İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi

BİYOİSTATİSTİK Sağlık Alanına Özel İstatistiksel Yöntemler Dr. Öğr. Üyesi Aslı SUNER KARAKÜLAH

HEMODĠYALĠZ HASTALARININ UMUTSUZLUK DÜZEYLERĠ

Birgül BURUNKAYA - Uzman Adana İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanlığı Çalışan Sağlığı Birimi ANTALYA

DENİZLİ İLİ ÇALIŞAN NÜFUSUN İÇME SUYU TERCİHLERİ VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER. PAÜ Tıp Fak. Halk Sağlığı A.D Araş. Gör. Dr. Ayşen Til

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HUZURSUZ BACAK SENDROMU, UYKU KALİTESİ VE YORGUNLUK ( )

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

DANS TERAPİ. Dokuz Eylül Üniversitesi

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HASTALIK ALGISI ÖLÇEĞİNİN KLİNİK SONUÇLAR İLE İLİŞKİSİ

Depresyonda İşlevsel İyileşme ve Brintellix

Palyatif Bakım Hastalarında Sık Gözlenen Ruhsal Hastalıklar ve Tedavi Yaklaşımları

Yetişkin Psikopatolojisi. Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy Ege Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Bornova İZMİR

Bipolar bozuklukta bilişsel işlevler. Deniz Ceylan 22. KES Psikiyatride Güncel Oturumu Nisan 2017

POSTPARTUM DEPRESYON VE ALGILANAN SOSYAL DESTEĞİN MATERNAL BAĞLANMAYA ETKİSİ


Özgün Problem Çözme Becerileri

HEMODİYALİZ HASTALARININ HİPERTANSİYON YÖNETİMİNE İLİŞKİN EVDE YAPTIKLARI UYGULAMALAR

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

S A H A A R A Ş T I R M A S I

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

14 Aralık 2012, Antalya

Yaşam kalitesini olumsuz etkileyen, Önlenebilen veya geciktirilebilen bir hastalıktır.

POSTPARTUM BAŞLANGIÇLI DEPRESYONDA GİDİŞ VE SONLANIM

MANİSA KENT MERKEZİNDE YAŞAYAN YAŞ GRUBU KADINLAR VE EŞLERİ ARASINDA SİGARA İÇME BOYUTU VE BUNU ETKİLEYEN SOSYOEKONOMİK FAKTÖRLER

Anksiyete Bozukluklarına eşlik eden alkol madde kullanım bozukluğu tedavi yaklaşımları

TND Böbrek Sağlığı Otobüsü

Bilim Uzmanı İbrahim BARIN

[BİROL BAYTAN] BEYANI

Unutkanlıktan Bunamaya

İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim Öğretim Yılı. Dönem 5 PSİKİYATRİ STAJ TANITIM REHBERİ

BİR İLDEKİ BİRİNCİ BASAMAK SAĞLIK ÇALIŞANLARININ İŞ KAZASI GEÇİRME DURUMLARI VE İLİŞKİLİ FAKTÖRLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ

HEMŞİRE TARAFINDAN VERİLEN EĞİTİMİN BESLENME YÖNETİMİNE ETKİSİ

NASIL BİR BELEDİYE BAŞKANI?

Şizofreni ve Bipolar Duygudurum Bozukluğu Olan Hastalara Bakım Verenin Yükünün Karşılaştırılması

AKUT LENFOBLASTİK LÖSEMİ TANILI ÇOCUKLARIN İDAME TEDAVİSİNDE VE SONRASINDA YAŞAM KALİTELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Dr. Emine Zengin 4 mayıs 2018

DSM V madde kullanım bozuklukları için neler getiriyor? Prof. Dr. Yıldız Akvardar

İnfertilite ile depresyon ve anksiyete ilişkisi

HEMODİYALİZ VE PERİTON DİYALİZİ UYGULANAN HASTALARIN BEDEN İMAJI VE BENLİK SAYGISI ALGILARININ KARŞILAŞTIRILMASI

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi nde KLP Çalışmaları Amaçlar Yurtdışında Yan Dal süreci

Çocuk ve Ergenlerde Ruhsal Psikopatolojiler DERS 1: MENTAL RETARDASYON. Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül

18.Esri Kullanıcıları Toplantısı 7-8 Ekim 2013 ODTÜ-ANKARA

HOŞGELDİNİZ. Diaverum

T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ ANABİLİM DALI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DÖNEM V PSİKİYATRİ STAJ DERS PROGRAMI

YURTTA KALAN ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN İÇME SUYU TERCİHİ: AMBALAJLI SU

SAĞLIK ÇALIŞANLARIN GÜVENLİĞİ VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER (TÜRKİYE NİN GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİNDE BEŞ FARKLI HASTANE ÖRNEĞİ)

Türkiye de Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Algısı Araştırması

Demans ve Alzheimer Nedir?

LOJİSTİK REGRESYON ANALİZİ

HEMAR-G. Hastanede Yatan Yaşlı Hastaların Anksiyete ve Depresyon Düzeylerinin Belirlenmesi HEMŞİRELİKTE ARAŞTIRMA GELİŞTİRME DERGİSİ.

İNTİHAR DAVRANIŞI ÖNCESİ VE SONRASI ÖLÇME / DEĞERLENDİRME ÇG.

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU. Dahili Servisler

USBD Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi IJSS International Journal of Social Sciences ISSN

PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK MERKEZİ İŞLEYİŞ PROSEDÜRÜ

Türkiye Diyabet Prevalans Çalışmaları: TURDEP-I ve TURDEP-II

YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy

Cornell Demansta Depresyon Ölçeği nin Türk Yaşl Toplumunda Geçerlik ve Güvenilirliği

Adana İl Merkezi Acil Servis Hekimlerinin Sağlık Profillerinin Belirlenmesi

Geriatrik depresyon tedavisinde idame EKT

YASLANMA ve YASAM KALİTESİ

Yaşlı Bireylerin Ruh Sağlığının Şiddete Maruz Kalma ve Bazı Özellikler Açısından İncelenmesi

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim Öğretim Yılı. Dönem 6 RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI STAJ TANITIM REHBERİ

Yaşlılarda İntihar Davranışı ve Müdahele İlkeleri. Prof. Dr. Çınar Yenilmez Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD

Transkript:

Türkiye de yaşlı nüfusta psikiyatrik bozukluklar epidemiyolojisi Prof. Dr. İsmet KIRPINAR Atatürk Üniversitesi /ERZURUM Bahar 1

Yaşam koşullarında ve tıbbi bakım düzeylerindeki hızlı ilerlemeler sonucu, bütün dünyada beklenen ortalama hayat süreleri giderek artmaktadır. Doğum hızlarının düşmesi ve salgın hastalıklarla mücadeledeki başarılar gibi ek etmenlerin de etkisiyle genel toplum içinde yaşlı nüfusun oranı giderek artmaktadır. Gelişmiş ülkelerde 2020 yılında nüfusun % 20 sinden fazlasının 65 yaş üstünde olacağı tahmin edilmektedir. Bahar 2

Bahar 3

Yirmibirinci yüzyılda, sağlık profesyonellerinin uğraşacakları hastalıkların içinde mental hastalıkların, yaşlı nüfusun giderek artması nedeniyle de özellikle demans ve depresyonun önemli bir yer alacağı öngörülmektedir. Demans ve depresyon, yaşlı nüfusta en sık görülen iki mental bozukluktur. Aynı zamanda, çoğu zaman birlikte bulunmaktadırlar ve bu birliktelik her iki durumla ilgili komplikasyonlarda artışa ve yeti kayıplarına yol açabilmektedir. Bahar 4

Toplum çalışmalarında 65 yaş üstü bireylerde hafif demans %2.6 20, ileri derecede demans ise %1.3 6.2 oranında bildirilmektedir (Eker 1998). Bakımevlerinde yaşayan bireylerde ise demans yaygınlığı % 45 59 gibi daha yüksek oranlarda bildirilmektedir (Fries 1993). Bahar 5

Toplumda yaşayan yaşlılarda majör depresyon nokta yaygınlığı %1 10 olarak bildirilmiştir. Bakımevinde yaşayanlar, tıbbi hastalığı olanlar ve demanslılarda bu oranlar artmaktadır. Bakımevlerinde yaşayan yaşlı bireylerde depresyon yaygınlığı %13 50 iken demansı olanlarda bu oran % 86 ya kadar çıkabilmektedir (Thorpe 2001, Lee 2001). Bahar 6

Adrese dayalı nüfus kayıt sistemine göre yapılan 2008 nüfus sayımı sonuçları, ülkemiz nüfusunun % 6,8 inin 65 ve daha yukarı yaş grubunda bulunduğunu göstermektedir. Bu durumda, bugün ülkemizde 65 yaş üstü yaşlı nüfus 5 milyona yakındır Bahar 7

Yaş Grubu 90+ 85 89 80 84 75 79 70 74 65 69 60 64 55 59 50 54 45 49 40 44 35 39 30 34 25 29 20 24 15 19 10 14 5 9 0 4 Nüfus Piramidi, 2008 6 4 2 0 2 4 6 Erkek Bahar % Kadın 8

Kurumlarda kalan yaşlılarda depresyon çalışmaları Bahar 9

Bekaroğlu M, Uluutku N, Tanrıöver S, Kırpınar İ : Depression in an elderly population in Turkey. Acta P sychiatrica Scand 1991; 84 (2): 174 178. Trabzon İl Merkezindeki bir bakım evinde yaşayan 142 yaşlı ile, evlerinde yaşayan 150 yaşlı üzerinde Hamilton DDÖ, 13 ve yukarısı kesme noktası Genel populasyonda % 35 (e.% 33, k.% 37) Kurumda kalanlarda % 41 (e. % 40, k. % 42) İlişkili değişkenler: İleri yaş, çalışamama, alkol tüketimi, boşanmış olma, fiziksel yetiyitimi ve zayıf dinsel ilgi Bahar 10

Aşkın R, Kaya N, Altuğ B, Ertan S, Şahin S: Yaşlılarda depresyon: ön araştırma. Yeni Symposium 34(1 2): 27 30, 1996 Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Konya İ. Işık Devlet Huzurevi'nde. Üç aylık çalışma dönemi boyunca 21 kadın, 30 erkek olmak üzere 51 yaşlı ile çalışılmıştır. Bunların 23'ü yataiak, 28'i yatalak olmayan yaşlılardır. Tüm yaşlılarla tek tek klinik görüşmeler DSM III R major depresyon ve kronik depresyon tanı ölçütleri temel alınarak gerçekleştirildi. Geriatrik Depresyon Ölçeği (GDÖ) uygulanmış, yatalak hastalarda 15 puan ve üstü, yatalak olmayanlarda ise 13 puan ve üstü depresyon yönünde değerlendirilmiştir. 23'ü yatalak toplam 51 yaşlının 23'ünde klinik depresyon ve bununla uyumlu olarak normalden yüksek GDÖ puanı bulunmuştur. Bu oran incelenen tüm yaşlı nüfusun yaklaşık yarısı kadardır (45% ) Bunlardan 15'i (% 29) major depresyon, 8'i (% 16) ise kronik depresyon Bütün olarak ele alındığında huzurevinde kalan yaşlılarda yüksek oranda depresyon varlığı (yatalaklarda % 56.5; yatalak olmayanlarda % 35.7). Kadınlarda bu oran erkeklerden oldukça yüksek (%52'ye karşılık %40) Bahar 11

Kurtoğlu D, Rezaki SM: Huzurevindeki Yaşlılarda Depresyon, Bilişsel Bozukluk ve Yeti Yitimi. Türk P sikiyatri Dergisi 1999;10(3):173 179 Huzurevinde kalan 60 yaş ve üzerindeki 127 yaşlı kişi. Çalışmayı kabul edenlere Uluslararası Bileşik Tanı Görüşmesi (CIDI) Temel Sağlık Hizmetleri Biçimi nin depresyon ve bilişsel bozukluk bölümleri uygulanmış, ayrıca sosyodemografik özellikleri ve kişilerin kendi sağlıklarıyla ilgili değerlendirmelerini içeren bir anket ve Kısa Yeti Yetimi Anketi verilmiştir. ICD 10 tanı sınıflamasına göre şimdiki depresyon nöbetinin yaygınlığı %10.2 (kadınlarda %15.9, erkeklerde %4.7) Depresyonu olanların %77 sinde, orta ya da ağır derecede yeti yitimi bulunmuştur. Bilişsel bozukluk ve yeti yitimi yaş ilerledikçe artmaktadır. Bahar 12

Demet MM, Taşkın EO, Deniz F, Karaca N, İ çelli İ : Manisa Huzurevinde kalan yaşlılarda depresyon belirtilerinin yaygınlığı ve ilişkili risk etkenleri. Türk P sikiyatri Dergisi 2002;13(4):290 299 Manisa il ve ilçelerindeki 5 huzurevinde kalan 200 yaşlıdan 145 i ile yüz yüze görüşme yöntemi ile Sosyodemografik bilgiler, sağlık durumları, yakınları ve kaldıkları kurumun idareci, personel ve diğer sakinleriyle ilişki biçimini değerlendirmeyi amaçlayan bir form Yaşlılar İçin Depresyon Ölçeği (YDÖ) (Yesevage, Sağduyu) Örneklemin yaş ortalaması 73.9±9.2, YDÖ ortalaması 11.9±6.52 dir. YDÖ kesme noktasına (13 14) göre %35.9 oranında depresyon. Regresyon analizinde algılanan sosyal düzeyden tatmin olmama; kişisel bakımını yapabilme yetisinin tam olmaması; huzurevinden çıkarılma şeklinde gelecek kaygısı bulunması, sosyal etkinliklere katılma isteğinin her zaman olmaması ve kurumun fiziksel koşullarından yeterince hoşnut olmama depresyon varlığıyla ilişkili Bahar 13

Bahar A, Tutkun H, Sertbaş G: Huzurevinde yaşayan yaşlıların anksiyete ve depresyon düzeylerinin belirlenmesi. Anadolu P sikiyatri Dergisi 2005; 6:227 239239 1 15 Ekim 2004 tarihleri arasında Gaziantep Huzurevi nde kalan 71 yaşlı. Veri toplama aracı olarak araştırmacılar tarafından hazırlanan, sosyodemografik değişkenleri ve yaşlıları tanıtıcı bilgileri içeren görüşme formu, depresyon düzeylerini belirlemek için Geriatrik Depresyon Ölçeği ve anksiyete düzeylerini belirlemek için Beck Anksiyete Ölçeği kullanılmıştır. Kesme puanı olarak 13/ 14 alındığında, örneklemin % 76 sında depresyon olduğu bulunmuştur. Araştırmadan elde edilen sonuçlara göre; yakınıyla görüşme durumu, yaşlılığa bakış açısı, çocuk sayısı, sağlığı algılama durumu, kurumda boş zamanların değerlendirilmesi ve etkinliklere katılma istekliliği ile depresyon puan ortalamaları arasında etkileşim belirlenmiştir. Yaşlıların kurumda kalış süresi, sağlığı algılama durumu ve kronik hastalık durumu boyutlarının anksiyete düzeyini anlamlı olarak yükselttiği saptanmıştır Bahar 14

İ lhan MN, Maral I, Kitapçı M, Aslan S, Çakır N, Bumin MA: Yaşlılarda Depresif Belirtiler ve Bilişsel Bozukluğu Etkileyebilecek Etkenler. Klinik P sikiyatri 2006;9:177 184 Halk sağlığı ve diğer disiplinlerden (psikiyatrist de var) Ankara Seyranbağları ve Ümitköy Huzurevlerinde yaşayan 302 kişiden 191 kişi üzerinde yapıldı. Demografik bilgi anketi, Eğitimsizler İçin Standardize Mini Mental Test (SMMT E), Yaşlılar İçin Depresyon Ölçeği (YDÖ) kullanıldı. Yaş ortalaması 76.5±8.3 tür, %60.7 si kadın, %39.3 ü erkektir. Yaşlıların %48.2 sinde depresif belirtiler vardır. Depresif belirti olasılığı, fiziksel kronik hastalığı olanlarda olmayanlara göre 3.75; sosyal güvencesi olmayanlarda olanlara göre 3.84; son bir ayda yaşamı olumsuz etkileyen olay yaşayanlarda yaşamayanlara göre 9.77; bilişsel bozukluğu olanlarda olmayanlara göre 3.01 kat fazladır. Huzurevinde geçirilen süre 1 yıldan fazla olanlarda 0.4 kat azdır. Bahar 15

ALTINTAŞ H, ATTİLA S, SEVENCAN F, AKÇALAR S, SEVİM Y, SOLAK ÖS, ŞAHİN EK, VELAGİÇ Z. ANKARA DA Bİ R YAŞLI BAKI MEVİ NDE YAŞAYAN YAŞLI LARDA DEP RESYON BELİ RTİ LERİ Nİ N TARANMASI TAF Prev Med Bull. 2006; 5(5): 332 342. Keçiören Belediyesi Yaşlılar Köşkü nde yaşamakta olan 117 yaşlı, den 87 yaşlıya (%74,4) ulaşılmıştır. Yaşlılar İçin Depresyon Ölçeği (YDÖ) puanı, sosyodemografik özellikler, kronik hastalık varlığı, ruhsal sağlık ve kaldığı kurumla ilgili bazı özellikler araştırmanın değişkenleridir. Araştırmada 27 soruluk anket ve 30 soruluk YDÖ kullanılmış, Yaşlılar Köşkü nde kalan yaşlıların YDÖ puanına göre %41,5 i (34 kişi) depresyon açısından risk taşımaktadır. Araştırmaya katılanların kendisini sağlıklı hissetme durumları ile YDÖ puanı arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki çıkmıştır. Bahar 16

Zincir H, Taşçı S, VE DEP RESYON DÜZEYLERİ VE Kaya Z, Başer M: HUZUREVİNDE YAŞAYAN YAŞLI BİREYLERİN YAŞAM KALİTESİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER. Sağlık Bilimleri Dergisi 17(3) 168 174, 2008 Sağlık Yüksek Okulu Kayseri Büyükşehir Belediyesi Huzurevinde yaşayan 93 kişi Veriler araştırmacılar tarafından oluşturulan anket formu, Yaşam Kalitesi Ölçeği (SF 36) ve Geriatrik Depresyon Ölçeği (GDÖ) aracılığı ile toplanmıştır. Huzurevinde yaşayan yaşlı bireylerde yaşam kalitesi ortalama puanı arttıkça depresyon puan ortalamalarının düştüğü ve yaşam kalitesi ile depresyon puan ortalamaları arasında negatif bir ilişki olduğu saptanmıştır. Yaşam kalitesi ve depresyon puan ortalaması ile cinsiyet ve eğitim durumu arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunmuştur. Bahar 17

Toplum örneklerinde yapılan depresyon çalışmaları Bahar 18

Bekaroğlu M, Uluutku N, Tanrıöver S, Kırpınar İ : Depression in an elderly population in Turkey. Acta P sychiatrica Scand 1991; 84 (2): 174 178. Trabzon İl Merkezindeki bir bakım evinde yaşayan 142 yaşlı ile, evlerinde yaşayan 150 yaşlı üzerinde Hamilton DDÖ, 13 ve yukarısı kesme noktası Genel populasyonda % 35 (e.% 33, k.% 37) Evde yaşayanlarda % 29 (e. % 24, k. % 33) İlişkili değişkenler: İleri yaş, çalışamama, alkol tüketimi, boşanmış olma, fiziksel yetiyitimi ve zayıf dinsel ilgi Bahar 19

Uçku R ve Küey L:Yaşlılarda depresyon epidemiyolojisi: 65 yaş üzeri yaşlılarda kesitsel bir alan çalışması. Nöropsikiyatri Arşivi, 1992; 29(1):15 20. Yarı kentsel bir bölgede tam sayım yöntemi ile 65 yaş üzeri kişilerde Standart tanı ölçeği (Weissmann ölçeği) ve ölçütleri (DSM III R) kullanılarak Örnekte major depresyon nokta prevelansı % 5.9 (21/ 356) bulunmuştur. Kadınlarda erkeklere; evli olmayanlarda evlilere; yalnız ya da akrabalarıyla yaşayanlarda eşi ile yaşayanlara; günlük yaşam aktiviteleri yetersiz/başkalarına bağımlı olanlarda ve kronik fizik hastalığı olanlarda olmayanlara göre depresyon riski daha yüksektir. Bahar 20

Kocataş S, Güler G, Güler N: 60 yaş ve üzeri bireylerde depresyon yaygınlığı. Atatürk Üniversitesi Hemşirelik Yüksek Okulu Dergisi,2004:7(1) Sivas İli Çayboyu Mahallesi nde yaşayan 60 yaş ve üzerindeki 94 yaşlı birey Araştırmada örneklem seçilmemiş, evrenin tümü örnekleme alınmış ancak 17 yaşlı birey araştırmaya katılmayı istemediği için örneklemi 77 yaşlı birey oluşturmuştur. Araştırmacılar tarafından hazırlanan sosyo demografik bilgi formu ve Yesevage ve arkadaşları tarafından 1983 yılında geliştirilerek geçerlilik güvenirlik çalışması yapılan Geriatrik Depresyon Ölçeği (GDÖ) kullanılmış Y aşlıların % 36 sında depresyon görüldüğü ortaya çıkmış (kadınların % 45 inde, erkeklerin ise % 27.1 inde ) Dul, çocuksuz, kronik fiziksel hastalığı olanlarda fazla Bahar 21

Keskinoğlu P, P ıçakçıefe M, Giray H, Bilgiç N, Uçku R, Tunca Z: Yaşlılarda depresif belirtiler ve risk etmenleri. Genel Tıp Derg 2006;16(1):21 26 Halk Sağlığı (+1 Psikiyatrist) İ zmir İ li İ nönü Sağlık Ocağı Bölgesi ndeki 65 yaş ve üzeri 359 yaşlı. Küme örneklemeyle seçilen 204 yaşlı örneği oluşturmuş, 201 ine ulaşılmış. Depresif Belirtiler Ölçeği (DBÖ) yaşlılarda, hızlı değerlendirme ile depresif belirtilerin saptanmasında kullanılan kısa bir ölçektir. Bu ölçekle depresyon tanısı koymak değil, depresif belirti varlığını göstermek amaçlanmaktadır. Demans varlığının ayrımı yapılmadan, yaşlılarda kullanılabilen bir ölçektir. DBÖ yalnızca yaşlılarda kullanılan bir ölçektir. Ülkemiz için geçerlilik, güvenilirlik çalışmaları yapılmamıştır. Depresyon tanısı için bir kesim noktası bildirilmemektedir. Ölçekte yer alan her depresif belirti 2 puandır ve 8 soruya en yüksek 16 puan verilebilmektedir. Yaşlıların yaş ortalaması 70.8 (SD=6.5) dir. % 61.2 si kadın, % 91.0 ı hiç okula gitmemiştir. % 11.4 ü yalnız yaşamakta, % 25.9 unun sosyal güvencesi bulunmamaktadır. Yaşlıların depresyon puan ortalaması 3.8 (SH=0.31) dir. Çoklu Lineer Regresyon analizi sonucunda depresif belirtiler için risk faktörünün yalnızca yakınlarıyla görüşme sıklığı olduğu belirlendi. Bahar 22

Çınar I Ö, Kartal A:Yaşlılarda Depresif Belirtiler ve Sosyodemografik Özellikler ile İ lişkisi.taf P rev Med Bull 2008; 7(5):399 404 Denizli 4 No.lu Sağlık Ocağı Bölgesinde 65 yaş ve üstü yaşlı nüfustan kayıtlı olan 1100 yaşlıdan rastgele örnekleme yöntemiyle seçilen toplam 126 yaşlı araştırmanın örneklemini oluşturmuştur. Sağlık Yüksek Okulu 65 yaş ve üzeri yaşlılardan oluşan gruba, karşılıklı görüşme yöntemi ile anket uygulanmıştır. Sosyodemografik özelliklerin yer aldığı veri formu ile, depresif belirti düzeyini değerlendirebilmek için Beck Depresyon Ölçeği kullanılmıştır. Beck Depresyon Ölçeği puanlamasına göre yaşlıların % 53,2 sinin depresif puanlarının sınır değerin üzerinde olduğu belirlenmiştir. Burns sınıflamasına göre ise, yaşlıların % 19,8 inin orta şiddette depresif belirti, % 10.3 ünün ise şiddetli düzeyde depresif belirti gösterdiği saptanmıştır. Kadınların puan ortalaması erkeklere göre daha yüksektir ve istatistiksel olarak cinsiyetler arasında anlamlı bir fark vardır. Bahar 23

Bahar 24

Karalar F, Öztürk I, Şahin A, Çayköylü A, Kırpınar İ : Erzurum il merkezinde 65 yaş ve üzeri populasyonda depresyon yaygınlığı ve ilişkili faktörler. 5.Ulusal Geropsikiyatri P rogram& Bildiriler, 10 1212 Haziran, 2004, İ stanbul Erzurum İl Merkezi nde 65 yaş ve üzeri toplum içinde yaşayan 12125 kişiyi temsil eden (sistematik örnekleme)300 yaşlı üzerinde; Eğitimliler ve Eğitimsizler için SMMT (9 ve altı puan alanlar çalışma dışı), Geriatrik Depresyon Ölçeği (GDÖ) kullanılarak yapılan çalışmada, Tüm grubun 22% si GDÖ den 14 ve daha fazla puan aldı Kadınlarda, dul ve boşanmışlarda, okuma yazma bilmeyenlerde, yalnız yaşayanlarda, olumsuz yaşam olayları bildirenlerde ve fiziksel hastalık varlığında depresyon puan ortalamaları yüksek saptanmıştır. Bahar 25

Kulaksızoğlu IB, Gürvit H, P olat A, Harmancı H, Çakır S, Hanağası H Bilgiç B, Emre M: Unrecognized depression in community dw elling elder persons in Istanbul. International P sychogeriatrics 2005;17(2):303 312 İstanbul Kadıköy sınırları içinde Kayıtlardan 70 ve üstü yaşta kişilerden randomize seçilen 1067 kişi üzerinde kesitsel bir çalışma Yüzyüze ev görüşmeleri ile demografik bilgi formu, Geriyatrik Depresyon Ölçeği ve Mini Mental Durum Muayenesi Ölçekleri Grup 623 (61 %) kadın ve 395 (39 %) erkek; ortalama yaş 74.8 yıl; 63 % ü 70 74, 29 % u 75 84 yıl arası ve 8 % i 85 ve yukarı yaşlarda. Tüm grubun 16% sı (n = 163) GDÖ den 14 ve daha fazla puan almış Deprese grubun sadece 9 % u antidepresan alıyor. Lojistik regresyon; GDÖ den yüksek puan alma için en yüksek yordayıcıların okur yazar olmama, 75 79 yaş aralığında olma, kadın olma ve 4 ten fazla çocuk sahibi olma olduğuna işaret ediyor. Bahar 26

Kurumlarda kalan yaşlılarda demans (bilişsel bozulma) çalışmaları Bahar 27

Kurtoğlu D, Rezaki SM: Huzurevindeki Yaşlılarda Depresyon, Bilişsel Bozukluk ve Yeti Yitimi. Türk P sikiyatri Dergisi 1999;10(3):173 179 Huzurevinde kalan 60 yaş ve üzerindeki 127 yaşlı kişi. Çalışmayı kabul edenlere Uluslararası Bileşik Tanı Görüşmesi (CIDI) Temel Sağlık Hizmetleri Biçimi nin depresyon ve bilişsel bozukluk bölümleri uygulanmış, ayrıca sosyodemografik özellikleri ve kişilerin kendi sağlıklarıyla ilgili değerlendirmelerini içeren bir anket ve Kısa Yeti Yetimi Anketi verilmiştir. Yaşlıların %36 sında bilişsel bozukluğun var olabileceği saptanmıştır. Bilişsel bozukluğu olanların %69 unda orta ya da ağır derecede yeti yitimi bulunmuştur. Bilişsel bozukluk ve yeti yitimi yaş ilerledikçe artmaktadır. Bahar 28

Ergün UG, Bozdemir N, Uğuz Ş, Güzel R, Burgut R, Saatçi E, Akpınar E: ADANA HUZUREVİ'NDEYAŞAYAN YAŞLILAR İLE AİLE HEKİMLİĞİ P OLİKLİNİĞİ'NE BAŞVURAN YAŞLILARIN MEDİKOSOSYAL ÖZELLİKLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Geriatri 6 (3): 89 94, 2003 Aile Hekimliği, Psikiyatri vs. Aralık 2000 Ocak 2002 tarihleri arasında, Aile Hekimliği P olikliniği'ne başvuranlar ve Adana Huzurevi'nde yaşayanlar olmak üzere iki gruba ayrılan 65 yaş ve üzerindeki yaşlılara yüz yüze görüşme tekniği ile anket formu dolduruldu. Mini Mental Durum Değerlendirme Sorgulaması (MMDDS), günlük yaşam aktivite ölçeği (Katz) ve enstrümantal yaşam aktivite (IADL) ölçeği uygulandı. Araştırmaya 107'si (%56.6) kadın, 82'si (%43.4) erkek olmak üzere toplam 189 kişi alındı. Çalışmaya katılanların yaş ortalaması 72.2±6.2 yıl olup, 88'i Huzurevinde yaşıyordu. Yirmi puan ve altı bilişsel bozukluk; 21 puan ve üstü normal bilişsel durum olarak değerlendirildi. Huzurevi grubunun % 20.5'inde ve poliklinik grubunun % 23.8'inde MMDDS M ortalaması düşük bulundu. Bahar 29

İ lhan MN, Maral I, Kitapçı M, Aslan S, Çakır N, Bumin MA: Yaşlılarda Depresif Belirtiler ve Bilişsel Bozukluğu Etkileyebilecek Etkenler. Klinik P sikiyatri 2006;9:177 184 Halk sağlığı ve diğer disiplinlerden (psikiyatrist de var) Ankara Seyranbağları ve Ümitköy Huzurevlerinde yaşayan 302 kişiden 191 kişi üzerinde yapıldı. Demografik bilgi anketi, Eğitimsizler İçin Standardize Mini Mental Test (SMMT E), Yaşlılar İçin Depresyon Ölçeği (YDÖ) kullanıldı. Yaş ortalaması 76.5±8.3 tür, %60.7 si kadın, %39.3 ü erkektir. Yaşlıların %50.8 inde bilişsel bozukluk vardır. Bilişsel bozukluk riski, 75 yaş ve üzerinde olanlarda 6.30; ilkokul mezunu olmayanlarda 6.80; depresyonu olanlarda 3.23 kat fazladır. Bahar 30

Amuk T, Oğuzhanoğlu NK, Oğuzhanoğlu A, Sözeri VG, Karadağ F: huzurevindeki yaşlılarda demans yaygınlığı, ilişkili risk etkenleri ve eşlik eden psikiyatrik tanılar. Anadolu P sikiyatri Dergisi 2009; 10:301 309 Denizli Huzurevi nde yaşayan 141 birey Demans ve psikiyatrik tanılar SCID le DSM IV ölçütlerine göre konmuş. SMMT, Hamilton Anksiyete DÖ, Cornell Demansta Depresyon Ö, Global Yıkım Ölçeği, Yaşlı Bireyler İçin Çok Boyutlu Gözlem Ölçeği uygulanmış. Örneklemin %66 sı erkek,yaş ortalaması 74.99 ±9.81 yıl, eğitim süresi ortalaması 1.79±3.03 yıl, huzurevinde kalış süresi ortalaması 43.68±44.94 ay olarak bulunmuştur. Demans tanısı yüzde 62.4 Alzheimer H.(% 67, s=59), vasküler demans (% 25, s=22) ve diğerleri (% 8, s=7) Demansı olan yaşlıların olmayanlara göre yaş ortalaması yüksek, eğitim süresi ortalaması düşük, kronik hastalık ve sürekli kullanılan ilaç sayısı daha fazla bulunmuştur. Lojistik regresyon analizinde, 76 yaşından büyük olmak, kırsal alanda yaşamak, eğitimsiz olmak ve diyabet hastası olmak demans ile ilişkili görülmüştür. Demanslı yaşlıların %61.4 üne (s=54) en az bir psikiyatrik bozukluğun eşlik ettiği ve depresif bozukluğun en yaygın konulan tanı olduğu (%45.6) belirlenmiştir. Bahar 31

Toplum temelli demans (bilişsel bozulma) çalışmaları Bahar 32

Bulut S, Ekici İ, P olat A, Berilgen S, Gönen M, Daş E, Demir CF:Elazığ İli Abdullahpaşa Bölgesinde Demans P revalansı ve Demans Alt Grupları. Demans Dergisi 2002; 2: 105 110 Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı tarafından 2002 de. Elazığ ili Abdullahpaşa Eğitim ve Araştırma Sağlık Ocağı bölgesinde yaşayan 65 yaş ve üzeri 269 kişi, Standardize Mini Mental Durum Muayenesini (MMDM) içeren bir ev anketi yapıldı. MMD eğitimsizler için 20, eğitimliler için 24 puanın altında olanlar çalışmanın ikinci aşaması için Nöroloji kliniğine çağrıldı. Burada nöroloji uzmanı gözetiminde hasta ve yakınlarından ayrıntılı anamnez alındı, fizik ve nörolojik muayeneleri yapıldı. Rutin biyokimya, vitamin B12, tiroid hormonları, sifiliz testleri, HIV testleri uygulandı. BT veya kranial MRI çektirildi. Bir psikiyatri uzmanı gözetiminde Hamilton Depresyon Ölçeği uygulanarak depresyon, DSM IV tanı kriterlerine göre de aktif psikopatoloji ekarte edildi. Demans alt tiplerinin belirlenmesinde Alzheimer ve Vasküler demans için DSM IV tanı kriterleri kullanıldı. Daha sonra tüm olgular Global Yıkım Ölçeğine (GYÖ) göre fonksiyonel bozulmayı belirlemek amacıyla değerlendirildi. Bahar 33

Ev anketi uygulanan 246 kişiden (135 E, 111 K), MMDM puanları düşük olan 24 olgu nöroloji kliniğine davet edildi. Burada yapılan değerlendirme sonunda bu olguların 18'inin (10 K, 8 E) demans tanı kriterlerini karşıladığı sonucuna varıldı. Çalışılan bölgede demans prevalansı % 7.3 olarak tespit edildi. Cinsiyete göre prevalans ise erkeklerde %5.9, kadınlarda ise %9.0 idi. Alzheimer hastalığı demansın en sık görülen alt grubunu oluşturdu. VaD ikinci sıklıkta görülürken, diğerleri (Parkinson demansı ve frontotemporal demans) daha az sıklıkta görüldü. Saha çalışmasında baraj puan olarak; eğitimsizlerde MMDM 19/20, eğitimlilerde MMDM 23/24 puanlarını kabul ettik (Zhang ve ark. 1990). Ancak kültürel açıdan oldukça düşük bir bölgede yapılan çalışma için demans tanısı koymada MMDM'nin eğitimsizler için hazırlanmış formunun bile yetersiz kaldığını gördük. Çünkü yaşlıların birçoğu haftanın günlerini, ayların isimlerini, içinde bulunduğu yeri bile bilmiyordu. Bahar 34

Gürvit H, Emre M, Tinaz S, ve ark. The prevalence of dementia in an urban Turkish population. Am J Alzh Dis Oth Demen. 2008; 23(1): 67 76. İstanbul un Kadıköy ilçesinde gerçekleştirilen Türkiye Alzhemier Hastalığı Prevalansı Çalışması 70 yaş üstü 1019 kişi üzerinde toplum temelli, kesitsel, 2 safhalı çalışma İlk safhada denekler MMSE ile bilişsel yetersizlik bulguları için tarandı. İkinci safhada pozitif (n=322) bulunanların %78 i ve negatif (n=63)lerin %9 u ile standart bir tanısal çalışma gerçekleştirildi. Demans ve AH tanıları belirlenen ölçütlere göre kondu. 93 demanslı saptandı, 58 i olası AH tanısı aldı. Bu rakamlara göre, olası AH ve demans oranları 11.0% (95% CI, 7.0% ila 15.0%) ve 20.0% (95% CI, 14.0% ila 26.0%) olarak belirlendi. Bahar 35

Şahin A, Karalar F, Öztürk I, Aydın N, Kırpınar İ :Erzurum il merkezinde 65 yaş üzeri populasyonda bilişsel bozuklukların yaygınlığı ve sosyodemografik özellikler ile ilişkisi. 5.Ulusal Geropsikiyatri P rogram& Bildiriler, 10 12 Haziran, 2004, İ stanbul Erzurum İl Merkezi nde 65 yaş ve üzeri toplum içinde yaşayan 12125 kişiyi temsil eden (sistematik örnekleme) 300 yaşlı üzerinde ev ziyaretleri ile; Eğitimliler ve Eğitimsizler için SMMT Tüm grubun 75.3% ü normal (SMMT 24 30) 13.7% si hafif bilişsel bozulma (SMMT 20 23) 9.3% ü orta bilişsel b. (SMMT 10 19) 1.7% si ağır bilişsel b. (SMMT 0 9) Tüm derecelerde bilişsel bozulma 24.7% Kadınlarda; düşük eğitim düzeyi, düşük sosyo ekonomik düzey sahiplerinde, kol emeği ile çalışan işçi ve çiftçilerde SMMT puanları daha düşük Bahar 36

Bahar Psikiyatrik Epidemiyoloji 37

Bahar 38

Yaşlılarda diğer bozukluklar için yapılmış çalışmalar Bahar 39

Öztürk I, Algül S, Kırpınar İ, Aydın N: Erzurum il merkezinde 65 yaş ve üzeri populasyonda anksiyete bozukluklarının yaygınlığı ve ilişkili faktörler. 7.Ulusal Geropsikiyatri Özet Kitabı, 23 2626 Nisan 2009, İ stanbul Erzurum İl Merkezi nde 65 yaş ve üzeri toplum içinde yaşayan 12125 kişiyi temsil eden (sistematik örnekleme) 300 yaşlı üzerinde ev ziyaretleri ile; Eğitimliler ve Eğitimsizler için SMMT, ağır bilişsel bozukluk gösterenle çalışma dışı SCID 1, GDÖ, WHO DAS II Tüm grubun Agorafobi 1.7% Yaygın Anksiyete Bozukluğu 1.4% Obsesif Kompülsif Bozukluk 1.4% ü P anik Bozukluğu 1.0% Özgül fobi 1.0% Tüm anksiyete bozukluklarının nokta yaygınlığı 6.4% Kadın olma, boşanmış veya dul olma, hiç çalışmamış olma, ekonomik ve ailesel sorunlar, fiziksel hastalık öyküsü ve düşük yetiyitimi düzeyleri ilgili değişkenler olarak bulundu. Bahar 40

Sonuçlar! Bahar 41

depresyon Toplumda yaşayan yaşlılarda depresif belirtiler HDÖ ile %29, DBÖ ile % 3.8, BDÖ ile 53.2 oranlarında bulunmuştur. Geriyatrik Depresyon Ölçeği ile bulunan oranlar %16 45 tir. Bakımevinde yaşayanlar, tıbbi hastalığı olanlar ve demanslılarda bu oranlar artmaktadır. Bakımevlerinde yaşayan yaşlı bireylerde depresyon yaygınlığı 10.2% (ICD/CIDI) ile 76% (GDÖ) arasındadır. Bahar 42

depresyon Kadın olmak, düşük sosyo ekonomik düzeyde olmak, dul olmak, sosyal güvencesi olmamak, son bir ayda yaşamı olumsuz etkileyen olay yaşamak. Fiziksel kronik hastalığı olmak, bilişsel bozukluğun varlığı, günlük yaşam aktivitelerinde yetersizlik gibi etkenlerin yaşlılarda depresyon oluşumuna zemin hazırladığı gösterilmiştir. Kurumlarda kalanlarda depresyon sıklığı artıyor. Buna karşılık huzurevinde geçirilen süre 1 yıldan fazla olanlarda ise depresif belirtiler azalmaktadır. Yalnız yaşamak, yakınlarıyla az görüşebilmek, sosyal desteğin yetersiz algılanması sıklığı artırıyor. Bahar 43

demans Toplum çalışmalarında 65 yaş üstü bireylerde bilişsel bozulma %7.3 (SMMT+klinik) ile %24.7 (SMMT) oranlarında görülmüştür. Bakımevlerinde yaşayan bireylerde ise bilişsel bozulma yaygınlığı % 20.5 62.4 gibi daha yüksek oranlarda bildirilmektedir. Bahar 44

Beklendiği gibi yaş arttıkça bilişsel bozulma sıklığı artmaktadır. Düşük eğitim düzeyi, düşük sosyo ekonomik düzey sahiplerinde, kol emeği ile çalışan işçi ve çiftçilerde, kırsal alanda yaşayanlarda bilişsel bozulma daha sıktır. Diyabet gibi kronik hastalıkları olanlarda ve fazla ilaç alanlarda sıktır. Kadınlarda risk biraz artıyor gibi görünmektedir. Bahar 45

Genel olarak katı tanı ölçütlerine sahip algoritmaların kullanıldığı yapılandırılmış tekniklerde bozukluk oranları daha düşük bulunmakta, belirti düzeyinde tanı koyan ölçeklerin kullanıldığı çalışmalarda oranlar daha yüksek çıkmaktadır. Sonuçlar diğer ülkelerde yapılmış çalışma sonuçlarından fazla bir farklılık göstermemektedir. Standart tanı ölçütleri ve ölçekler kullanılarak çalışma yapmak gerekiyor. Bahar 46

Geriatrik Depresyon Ölçeği; Yesevage ve ark (1983) tarafından geliştirilmiş, Ertan tarafından Türk populasyonunda geçerlik ve güvenilirlik çalışması yapılmıştır. Özbildirime dayalı 30 sorudan oluşan, yaşlıların kolayca işaretleyebileceği, evet ya da hayır olarak yanıtlana bileceği biçimde hazırlanmıştır. Ölçeğin puanlamasında depresyon lehine verilen her yanıt için 1 puan, diğer yanıt için 0 puan verilmekte ve sonuçta toplam puan depresyon puanı olarak kabul edilmektedir. Ölçeğin puanlaması;0 10 puan depresyon yok, 11 13 puan olası depresyon, 14 ve üzeri puan kesin depresyon şeklinde yapılmıştır. Geriatrik Depresyon Ölçeği skorları için eşik değer olarak 14 alındığında özgüllüğün %100 e çıktığı bildirilmektedir. Bahar 47

10. Ulusal Konsültasyon Liyezon Psikiyatrisi ve Psikosomatik Tıp Kongresi 28 30 Ekim 2010 ERZURUM Bahar 48

Teşekkürler Bahar 49