MYO-ÖS 2010- Ulusal Meslek Yüksekokulları Öğrenci Sempozyumu 21-22 EKĐM 2010-DÜZCE ICD-10 KODLAMA SĐSTEMĐNE AĐT HEKĐMLERĐN BĐLGĐ DÜZEYLERĐNE YÖNELĐK AMPĐRĐK BĐR ÇALIŞMA Nergis DEMĐRKAN 1 Levent EKER 1 Uzman Dr. M. Gökhan EMĐNSOY 1 Berna Simten MALHAN 1 1 Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu- Başkent Üniversitesi-ANKARA nergis_demirkan@hotmail.com leventeker_06@hotmail.com gokhaneminsoy@yahoo.com bmalhan@baskent.edu.tr ÖZET ICD-10 hastalıkların sınıflandırılması ve kodlanmasına ait özel bir sitemdir. Sağlık kurumları için hayati öneme sahip olan bu kodlama sisteminin doğru ve eksiksiz tutulması bir zorunluluktur. Ülkemizde ICD-10 kodlamasına 2006 tarihi itibariyle geçilmiştir. Sınıflandırma ve kodlama sistemleri konusunda teknik çalışmaların altyapısı yeterli şekilde yapılamamış ve bu konunun tıp ve sağlık eğitiminin bir parçası haline getirilmesinde çok geç kalınmıştır. Hekimlerin kodlama ve sınıflandırma sistemleri hakkında yeterli bir bilgi birikiminin bulunmadığı ve genellikle kodlamaların hekimler tarafından değil de diğer sağlık personeli tarafından yapıldığı bilinmektedir. Günümüzde hekimler dışında kodlamayı tıbbi sekreterler, sekreterler kimi zaman da hemşireler yapmaktadır. Bu çalışmanın amacı sağlık kurumları için hayati önem taşıyan ICD-10 kodlamaları hakkında hekimlerin bilgi, davranış ve tutumlarını ölçmektir. Çalışmada veri toplama amacı ile kullanılan anket formları katılım esasına bağlı olarak randomize seçilmiş hekim popülâsyonuna uygulanmıştır. Elde edilen veriler istatistiksel yöntemler ile analiz edilmiş hekimlerin ICD-10 kodlama bilgi düzeyleri tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler: ICD-10 1, kodlama 2, hekimler 3, sağlık kayıtları 4 1.GĐRĐŞ ICD-10 sınıflama ve kodlama sistemi, Dünya Sağlık Örgütünce yayınlanmış son versiyondur. ICD-10 epidemiyolojik çalışmalar ve sağlık hizmetlerinin yönetimi için büyük önem taşımaktadır. Ülkemizde her geçen gün sağlık alanında önemli gelişmeler meydana gelmektedir. Karmaşıklaşan ve zorlaşan sağlık hizmetlerinin yönetimi ve finansmanı için doğru ve eksiksiz sağlık kayıtların tutulması bir zorunluluktur. Ayrıca hastalıkları ve klinik süreçleri daha iyi yönetebilmek ve araştırma-geliştirme çalışmalarını sağlıklı kılabilmek için tanı kayıtları kaçınılmaz bir gerekliliktir. Sağlıkla ilgili doğru karar süreçlerinin başlangıç noktasını tanı kayıtlarının eksiksiz tutulması ve bu kayıtlar üzerinden yapılacak istatistiksel çalışmalar oluşturacaktır. Bu açıdan kayıtlara hastaya konulan tanıların ICD-10 kodlarının geçirilmesi önem taşımaktadır [1]. ICD, hastalıklarla birlikte çok sayıda belirti, semptom, anormal bulgu, şikayet, sosyal durum, travma ve hastalık nedeni olan dış etkenleri de sınıflamaktadır. Bu yapıda her bir sağlık durumunun tanımlanmış bir kategorisi ve alt basamağa kadar uzayabilen bir kodu 1
bulunmaktadır. ICD dünyada en yaygın kullanılan istatistiksel sınıflama sistemidir. Birçok ülke bu kodlamayı hastane verilerinin tutulmasında yeterli bulsa da, özellikle elektronik kayıt tutmada mesafe kateden ve karar süreçleri ile finansmanını bu verilerle ilişkilendiren bazı ülkeler kendi şartlarına uygun olarak klinik uyarlamalar yapma ihtiyacı duymuşlardır. Bu klinik uyarlamalar, hastanın klinik tablosunu daha iyi tasvir edebilmek için yapılmaktadır. Bu yüzden klinik uyarlamalar, istatistiksel gruplama ve trend analizleri için kullanılan sınıflamalardan daha fazla önem kazanmaktadır [2]. Kodlama, hastaların sağlık kayıtlarından alınan kodlanmış bilgilerle özel sınıflandırma sistemi kullanılarak teşhis ve uygulamalar ile klinik hasta bakımı veritabanı oluşturma işlemidir. Doğru ve zamanında kodlama aynı zamanda sağlık hizmetleri için optimum uygunlukta bir ödemenin de garantisidir. Kaliteli bir kodlama; bütçeleme, klinik araştırma, emsal inceleme, eğitim, finansal analiz, pazarlama, hasta bakımı, kalite yönetimi, risk yönetimi, istatistik, stratejik planlama, sağlık yönetimi, sağlık politikaları ve diğer dahili/harici işletme amaçları için doğru ve uygun bir veritabanı oluşturmakta kullanılır. Kodlama, sağlık kuruluşunun yetkilendirme, kredilendirme ve zamanda kuruluşun faturalandırma fonksiyonlarını desteklediği gibi doğru, tam iyi sıralanmış ve zamanlanmış kodlama ile ödemelerin optimize edilmesine yarar.[3] 2. DENEYSEL veya TEORĐK ÇALIŞMA Çalışma kesitsel randomize bir çalışmadır. Çalışmanın evrenini özel bir hastane oluşturmaktadır. Evren bu hastanede çalışan hekimlerden randomize olarak seçilen 50 hekimdir. ICD-10 kodlamaları hakkında bilgi davranış ve tutumlarını sorgulamaya dönük bir veri toplama aracı geliştirilmiştir. Geliştirilen bu anket 23 sorudan oluşmakta ve 5 li likert yöntemine göre yapılandırılmaktadır (Ek1). Anketten elde edilen veriler SPSS 13,5 paket programında değerlendirilmiştir. 3. BULGULAR 3.1. Çalışmaya katılan hekimlerin ünvanlarına göre dağılımları 50 hekim üzerinde yapılan çalışmada akademik ünvan yüzdeleri grafikte verilmiştir. Ankete katılan hekimlerin % 28 i araştırma görevlisi, %32 si uzman doktor ve %40 ı pratisyen hekimdir. 40% 28% 32% Akademisyen Uzman Pratisyen Şekil 1: Çalışmaya katılan hekimlerin ünvanlarına göre dağılımları 2
3.2.Çalışmaya katılan hekimlerin cinsiyete göre dağılımları Çalışmaya katılan hekimlerin % 56 sı kadın ve % 44 ü erkektir. 60% 50% 40% 30% 20% 10% 0% Kadın; 56% Kadın Erkek; 44% Erkek Kadın Erkek Şekil 2: Çalışmaya katılan hekimlerin cinsiyete göre dağılımları 3.3. Çalışmaya katılan hekimlerin anabilim dallarına göre dağılımları Anabilim dalı birçok bölümde uygulanmış ancak Dâhiliye ve Cerrahi olmak üzere iki ana birime ayrılmıştır. Dâhiliye birimlerden katılan hekimler %66, Cerrahi birimlerden katılan hekimler ise %34 ü oluşturmaktadır. Dahili Birimler 66% Dahili Birimler Cerrahi Birimler Cerrahi Birimler 34% 0% 10% 20% 30% 40% 50% 60% 70% Cerrahi Birimler Dahili Birimler Ana Bilim Dalı 34% 66% Şekil 3: Çalışmaya katılan hekimlerin anabilim dallarına göre dağılımları 3.4.Çalışmaya Katılan hekimlerin ortama yaş ve hekimlik hizmet süresi Anket 25 ile 62 yaş arasında rastgele seçilen farklı branşlardaki hekimlere uygulanmıştır. Yaş ortalaması 35,3 bulunmuştur. Hekimlik hizmet süresi, 1 ile 36 yıl arasında çalışan hekimler tarafından rastgele olarak doldurulmuştur. Yapılan çalışma sonucunda ortalama 11 yıllık hekimlik hizmet süresi olduğu saptanmıştır. 3
40 30 20 10 0 Ortalama Yaş 35,3 Hekimlik Hizmet Süresi 11 Şekil 3: Çalışmaya katılan hekimlerin ortalama yaş ve hekimlik hizmet süresine göre dağılımı 3.5. Anket sorularına verilen cevapların dağılımları Uygulanan ankette hekimlerin %84 ü ICD-10 un ülkemiz için gerekli bir kod sistemi olduğunu düşünmektedir. Hekimlerimizin %48 i ICD-10 yerine daha farklı bir kodlama sistemi kullanılması konusunda kararsız kalmışlardır. ICD-10 ile beraber farklı kodlamalar kullanılması konusunda hekimlerimiz %38 oranda katıldıklarını belirtmişlerdir. ICD-10 belirli aralıklarla Sağlık Bakanlığı tarafından kontrol edilmesine %80 katılmışlardır. A990 başlıklı liste ICD-10 yerine kullanılabilir sorusuna ise %70 kararsızım / fikrim yok işaretlenmiş hekimlerin bu konuda fikir sahibi olmadığı gözlenmiştir. ICD-11 versiyonuna geçilmesi konusunda uzmanlar ve pratisyenler çoğunlukta olmak üzere hekimlerin %62 si kararsız kalmıştır. ICD-10 un hekimler tarafından kodlanması hakkında %60 katılıyorum yanıtı alınmıştır. Ancak ICD-10 un tıbbi sekreterler tarafından kodlanmasına hekimlerin %66 sı katıldıklarını belirtirken ICD-10 un hemşireler tarafından kodlanmasına %74 oranında katılmadıkları gözlemlenmiştir. Sonuçlara göre akademisyen hekimler kodlamanın kendileri tarafından yapılmasını öngörürken, uzman ve pratisyen hekimler tıbbi sekreterler tarafından yapılması görüşünde olmuşlardır. ICD-10 un ülke sağlık düzeyi mevcut durumunu görmek için önemli bir veri olduğuna %60 oranında katıldıklarını belirtmişlerdir. ICD-10 ile ülke sağlık düzeyi konusunda sınırlı bilgi edinilmesi hakkında uzmanlar ve pratisyenler ağırlıklı olmak üzere katıldıklarını belirtmişlerdir. ICD-10 un geri ödemede yararlanılan önemli bir veri olduğu konusunda ise akademisyenler ağırlıklı olmak üzere katılıyorum cevabı alınmıştır. ICD-10 ile ilgili verilerin MEDULA ya işlenmesi hakkında hekimlerimiz %50 oranında katıldıklarını belirtirken pratisyen hekimler çoğunlukta olmak üzere (%44 ü) kararsızım / fikrim yok cevabı vermiştir. ICD-10 un hastane arşivleri için önemli olmasını %84 oranında onaylamışlardır. ICD-10 ile hastane istatistiklerine ulaşılabilmesine %84 katıldıklarını belirtmişlerdir. Ankette ayrı ayrı sorular halinde sunulan ICD-10 1. 2. ve 3. basamak tarafından doğru kodlanmaktadır sorularının üçüne de uzmanlar ve pratisyenler çoğunlukta olmak üzere katılmıyorum cevabı gelmiştir. Hekimlerimiz %48 oranla kodlamanın sağlıklı sonuçlar getirmediğini savunmuşlardır. ICD-10 ülke sağlık düzeyleri karşılaştırmasında kullanılan standart bir kodlama sistemi olmasına hekimlerimiz %64 katılmışlardır. ICD-10 uluslararası geçerliliği olan bir kodlama sistemi olduğunu hekimlerimiz %66 katıldıklarını belirterek savunmuşlardır. ICD-10 kodlama sistemi hasta güvenliği açısından önem taşır sorusu hakkında hekimler %54 katıldıklarını belirtmişlerdir. ICD-10 kodlama sistemi sağlık verileri açısından kurumlar /ülkeler arası standardizasyon sağladığını %84 oranla onaylayarak hekimlerimiz bu görüşe katıldıkları saptanmıştır. ICD-10 kodlama sistemi kalite güvence sistemleri açısından önem taşıdığını da %68 katılıyorum şekilde cevaplandırmıştır. 4
4.SONUÇLAR VE ÖNERĐLER Yapılan çalışma özel bir hastanedeki hekimlerin ICD 10 kodlaması konusundaki bilgi davranış ve tutumunu ölçmektedir. Anket sonuçları göstermektedir ki ICD 10 kodlaması sistemi tüm hekimler tarafından oldukça önemsenmekte ve gerekli bulunmaktadır. Hekimlerin yarıdan fazlası ulusal ve uluslararası epidemiyoloji verisine katkıda bulunacağı ve hastane istatistikleri konusunda da önemli bir veri kaynağı olduğunu ifade etmiştir. Ancak ülkemizde doğru kodlama yapılamamasından dolayı istenilen sonuca ulaşılamayacağı da belirtilmiştir. ICD-10 kodlama sisteminin getireceği faydalar ve doğru kodlamanın öneminin benimsetilebilmesi için sağlık sektöründe tıbbi sekreterden hekime kadar tüm ara elamanlar dahil eğitimin yapılması gereklidir. 5.KAYNAKLAR [1] Demir, M., Kodlama Kültürsüzlüğü Mart 2007 SD Dergi 2 nci sayıda yayımlanmıştır. [2] T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Hastalıklar ve Sağlık Problemlerinin Uluslararası Đstatistiksel Sınıflandırılması 2007 1.Cilt www.saglik.gov.tr [3] Simten, M., Öksüz, E., Birinci Basamak Sağlık Hizmetlerinde Kodlama ve Sınıflandırma 1 Haziran 2005 Ankara Ek1 Veri Toplama Aracı 1.ICD-10 ülkemiz için gerekli bir kod sistemidir. 2.ICD-10 yerine daha farklı bir kodlama sistemi kullanılabilir. 3.ICD-10 ile beraber farklı kodlamalar da kullanılmalıdır. 5
4.ICD-10 belirli aralıklarla Sağlık Bakanlığı tarafından doğru kullanılıp kullanılmadığı kontrol edilmelidir. 5.A990 başlıklı liste ICD-10 yerine kullanılabilir. 6.2015 yılında uygulamaya başlanması düşünülen ICD-11 versiyonuna geçilmelidir. 7. ICD-10 tıbbi sekreterler tarafından yapılmalıdır. 8. ICD-10 hemşireler tarafından kodlanmalıdır. 9.ICD-10 hekimler tarafından kodlanmalıdır. 10.ICD-10 ülke sağlık düzeyi mevcut durumunu görmek için önemli bir veridir. 6
11.ICD-10 ile ülke sağlık düzeyi konusunda sınırlı bilgi edinilebilir. 12.ICD-10 geri ödemede kullanılan önemli bir veridir. 13.ICD-10 ile ilgili veriler MEDULA ya işlenmektedir. 14.ICD-10 hastane arşivleri için önemlidir. 15.ICD-10 ile hastane istatistiklerine ulaşılabilir. 16.Ülkemizde ICD-10 3.basamak tarafından doğru kodlanmaktadır. 17.Ülkemizde ICD-10 2.basamak tarafından doğru kodlanmaktadır. 7
18.Ülkemizde ICD-10 1.basamak tarafından doğru kodlanmaktadır. 19.ICD-10 ülke sağlık düzeyleri karşılaştırmasında kullanılan standart bir kodlama sistemidir. 20.ICD-10 uluslararası geçerliliği olan bir kodlama sistemidir. 21.ICD-10 kodlama sistemi hasta güvenliği açısından önem taşır. 22. ICD-10 kodlama sistemi sağlık verileri açısından kurumlar / ülkeler arası standardizasyon sağlar. 23.ICD-10 kodlama hastane kalite güvence sistemleri açısından önem taşır. 8