İZMİR BAROSU BAŞKANLIĞI İzmir; 21/05/2014 Sayı;960/ İZMİR CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI NA. : İzmir Barosu Başkanlığı 1456 Sokak No:14 Alsancak-İzmir



Benzer belgeler
gelişmesini sağlaması için gerekli birçok maddeye yer verilmiştir. Sözleşmede yer alan

Av. Ülkercan Özbey İlhan Ankara Barosu CMK ve Gelincik Merkezi Üyesi

YÜRÜTMENİN DURDURULMASINI İSTEYEN (DAVACI):

TÜRK HUKUK DÜZENİNİN YÜRÜRLÜK KAYNAKLARI (2) Dr. Öğr. Üyesi Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

İPTAL BAŞVURUSUNA KONU OLAN YASA MEDDESİ İLE İLGİLİ AÇIKLAMA:

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2017 YILI İLK 3 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU BİLANÇO 05 MAYIS 2017 İHD DİYARBAKIR ŞUBESİ

FETHİYE. Tübakkom 10. Dönem Sözcüsü. Hatay Barosu.

Çocuk Hukuku. Çocuk Hukukunun Özellikleri. Çocuk Hukukunun Özellikleri Yrd. Doç. Dr. Çetin ERDOĞAN. 16 Mayıs

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2017 YILI İLK 6 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU -BİLANÇO-

: İstanbul Barosu Başkanlığı

HUKUK VE ADALET DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI (Ortaokul 6, 7 veya 8. Sınıf)

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2017 YILI İLK 9 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU -BİLANÇO-

İNSAN HAKLARI EVRENSEL BEYANNAMESİ

ÇOCUK HAKLARINA DAİR SÖZLEŞME

2:Ceza muhakemesinin amacı nedir? =SUÇUN İŞLENİP İŞLENMEDİĞİ KONUSUNDAKİ MADDİ GERÇEĞE ULAŞMAK

Hazırlayan: TACETTİN ÇALIK. Tacettin Hoca İle KPSS Vatandaşlık

DİN VEYA İNANCA DAYANAN HER TÜRLÜ HOŞGÖRÜSÜZLÜĞÜN VE AYRIMCILIĞIN TASFİYE EDİLMESİNE DAİR BİLDİRİ

TİCARÎ SIR, BANKA SIRRI VE MÜŞTERİ SIRRI HAKKINDA KANUN TASARISI

Lex specialis derogat legi generali

Esas Sayısı: 2015/108 Karar Sayısı: 2016/44

Sayı: Ankara, 24 /03/2014 ANKARA İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA

Sayı: 32/2014. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar:

Savcıların Mesleki Sorumluluk Standartları ile Temel Görev ve Hakları Beyannamesi*

BM ÇOCUK HAKLARI SÖZLEŞMESİ'NİN KAPSAMI VE TEMEL DAYANAĞI NEDİR?

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...V ÖZET...VII ABSTRACT...VIII İÇİNDEKİLER...IX KISALTMALAR LİSTESİ...XV GİRİŞ...1

CEZA HUKUKU ÖZEL HÜKÜMLER

DEMOKRASİ VE SAYDAMLIK ENSTİTÜSÜ

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ

1.Medya Hukukunun Kavram ve Kaynakları. 2.Basın ve Yayın Faaliyetleri ve Yasal Düzenlemeler. 3.Radyo ve Televizyon Yayıncılığı

TÜRKİYE DE CEZA VE ADALET SİSTEMİ

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR BİLAL MÜŞTAK BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/233)

9.Sınıf Sağlık Hizmetlerinde İletişim. 3.Ünte Toplumsal İletişim HUKUK KURALLARI / İNSAN HAKLARI 21.Hafta ( / 02 / 2014 )

2016 YILI İLK 9 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ

Av. Ece KAVAKLI Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Ankara Halk Sağlığı Müdürlüğü Hukuk Birimi

İÇİNDEKİLER GİRİŞ...VII İÇİNDEKİLER...IX

CEZA MUHAKEMESİNDE KATILAN

2016 YILI DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ

T.C. AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI Trabzon Koza Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi PINAR ÖŞME PSİKOLOG

ÖNSÖZ 3 EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YAZISI 5 İÇİNDEKİLER 7-12 KANUNLAR VE KAYNAKLAR BİRİNCİ BÖLÜM Genel Bilgiler Dersin adı ve konusu 17

2016 YILI İLK 6 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ

İnsanlık ailesinin tüm üyelerinde bulunan onuru ve onların eşit ve ayrılmaz haklarını tanımanın dünyada özgürlük, adalet ve barışın temeli olduğunu,

AİLE MAHKEMELERİNİN KURULUŞ, GÖREV VE YARGILAMA USULLERİNE DAİR KANUN

İMAR HUKUKUNDAN KAYNAKLANAN TAZMİNAT DAVALARI

TÜRKİYE DE MAĞDUR ÇOCUKLAR

Trans Olmak Suç Değildir!

OHAL KAPSAMINDAKİ SORUŞTURMA VE KOVUŞTURMALARDA AVUKATLARIN SAVUNMA HAKLARININ KISITLANMASI KONULU ARAMA KONFERANSI SONUÇ RAPORU

3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanununun bu hükmünden yola çıkarak, İçişleri Bakanlığının emniyet ve asayişi sağlamada, yürütme organları olarak

Tanzimat tan Günümüze Anayasal Gelişmelerde Temel Hakları Sınırlayan Ceza Muhakemesine İlişkin Düzenlemeler

CEZA MUHAKEMESİNDE SES VE GÖRÜNTÜ BİLİŞİM SİSTEMİNİN KULLANILMASI HAKKINDA YÖNETMELİK. (Resmi Gazete: 20 Eylül 2011, sayı: 28060) BİRİNCİ BÖLÜM

BATMAN BAROSU ÇOÇUK HAKLARI KOMİSYONU

PROGRAM Eylül Avukatlar için Eğitici Eğitimler. Birinci Aşama: Hak Temelli Eğitimler. Point Hotel, Ankara

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELEDE ULUSLARARASI BELGELER VE KORUMA MEKANİZMALARI

İNSAN HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ* 10 Aralık 1948

Çocuk İstismarını ve İhmalini Önleme Kongresi Eylül 2009 Ankara

BİRİNCİ KİTAP DENETİM MEKANİZMASI (KURUMSAL HÜKÜMLER) BirinciBölüm GİRİŞ

EĞİTİMİN HUKUKSALTEMELLERİ. 7. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL

Etkin Soruşturma Yükümlülüğü (CMK m. 172/3)

SAVCILARIN ROLÜNE DAİR İLKELER

Avukatlar için Eğitici Eğitimler TASLAK PROGRAM. 28 Eylül 1 Ekim Birinci Aşama: Hak Temelli Eğitimler. Wyndham Hotel, İzmir.

CEZA VE GÜVENLİK TEDBİRLERİNİN İNFAZI HAKKINDA KANUN DA BELİRLENEN İLKELER

ULUSAL VEYA ETNİK, DİNSEL VEYA DİLSEL AZINLIKLARA MENSUP OLAN KİŞİLERİN HAKLARINA DAİR BİLDİRİ

Adli Yardım Temsilini Geliştirmek: Küresel Standartların Uygulanması

Birleşmiş Milletler Avukatların Rolüne İlişkin Temel İlkeler Bildirgesi (Havana Kuralları)

Yorumluyorum. Ceza Hukuku Perspektifinden Güncel Olaylara Bakış

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı HATA BİLDİRİM FORMU (Usulsüzlük, Yolsuzluk, Etik Kural İhlali)

2017 İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU

AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ. 1. Herkes, kendi bedensel ve ruhsal dokunulmazlığına saygı gösterilmesi hakkına sahiptir.

AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ

TMMOB TEMSİLCİLERİNE AÇILAN DAVALAR

ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM KARAR. Başvuru Numarası: 2013/8492. Karar Tarihi: 8/9/2014 İKİNCİ BÖLÜM KARAR

ÇOCUK HAKLARI HAFTA 2

HUKUKDIŞI, KEYFİ VE KISAYOLDAN İNFAZLARIN ETKİLİ BİÇİMDE ÖNLENMESİ VE SORUŞTURULMASINA DAİR PRENSİPLER

ULUSAL ÇALIŞTAY SONUÇLARI

İDARİ YARGI DERSİ (VİZE SINAVI)

Sağlık Personeline Karşı İşlenen Suçlar. Dt. Evin Toker

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI. Resmi Gazete: Anayasa Mahkemesi Başkanlığından: Esas Sayısı : 2009/59. Karar Sayısı : 2011/69

Savcıların Mesleki Sorumluluk Standartları ile Temel Görev ve Hakları Beyannamesi

3984 sayılı kanunda şeref ve haysiyet

KİŞİSEL VERİLERİN KAYDEDİLMESİ SUÇU

SEYFULLAH TOSUN ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURUDA MASUMİYET KARİNESİ

Fatih Cumhuriyet Başsavcılığı na

ÇOCUK HAKLARI VE YOKSULLUK Fişek Enstitüsü Çalışan Çocuklar Bilim ve Eylem Merkezi Vakfı Faks

İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesine İlişkin Tarihli Yönetmeliğin 11 ve 19. Maddeleri Anayasaya Aykırıdır

CEZA USUL HUKUKU DERSİ (VİZE SINAVI)

T.C. YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI Basın Bürosu Sayı: 19

FASIL 23 YARGI VE TEMEL HAKLAR

İş Yeri Hakları Politikası

KİŞİLİK HAKKI İHLALİ KAPSAMINDA İNSAN ÜZERİNDE YAPILAN DENEYLER VE HUKUKİ SONUÇLARI

Amaç MADDE 1 Kapsam MADDE 2

Kişisel Veri Koruma Hukuku

BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

İNSAN HAKLARI CEVAP ANAHTARI GÜZ DÖNEMİ YILSONU SINAVI Ocak 2019 saat 11.00

6698 SAYILI KİŞİSEL VERİLERİN KORUNMASI KANUN UNUN AMACI VE KAPSAMI

BİRİNCİ BÖLÜM ANAYASA MAHKEMESİNE BİREYSEL BAŞVURU

Karar No : 2100 Karar Tarihi : 26/10/2015

T.C. ANAYASA MAHKEMESİ

AÇLIK GREVİ GİRİŞ I- AÇLIK GREVİNİN TANIMI VE TARİHSEL GELİŞİMİ

2006 Yılı Türkiye Đnsan Hakları Đhlalleri Bilançosu

Transkript:

İzmir; 21/05/2014 Sayı;960/ İZMİR CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI NA ŞİKAYETÇİ : İzmir Barosu Başkanlığı 1456 Sokak No:14 Alsancak-İzmir ŞÜPHELİLER : 1- Mustafa Toprak - İzmir Valisi- 2- Celal Uzunkaya - İzmir Emniyet Müdürü- 3- Ekte sunulu fotoğraflarda görülen SSÇ A.K. yi şiddet kullanarak gözaltına alan polis memurları 4- Valilik açıklamasında belirtilen kimlik tesbiti, tutanak vs. işlemlerini yapan kolluk görevlileri 1 1 SUÇ : Görevi kötüye kullanma AÇIKLAMALAR : 1. Soma Holding A.Ş.'ye bağlı, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.'ye ait Meynez Mevkii'ndeki maden ocağında 13.05.2014 günü saat 15.10'da vardiya değişimi sırasında maden faciası gerçekleşmiştir. 15.05.2014 tarihindeki "resmi verilere" göre 301 işçi hayatını kaybetmiş 140 işçi yaralanmış ve toplamda 486 işçinin bu faciadan sağ kurtulduğu belirtilmiştir. 2. Olayın ardından Türkiye nin birçok il ve ilçesinde, Soma'da yaşanan maden faciasını protesto eden gösteri ve basın açıklamaları yapılmıştır. 3. Bu gösteriler sırasında özellikle İzmir'de kolluk güçleri orantısız maddi güç kullanmıştır. Birçok insana haksız yakalama ve gözaltı işlemi uygulamıştır. Bu insanlardan birisi de basında 10 yaşında olarak anılan ancak kolluk güçleri ve İzmir Valiliği tarafından 13 yaşında olduğu açıklanan A.K. dir. 4. İzmir Valiliği'nin A.K. hakkında, web sayfasında yer alan basın açıklamasında; 16.05.2014 günü aynı gruplar Talatpaşa Bulvarını dört yönden barikat oluşturarak trafiğe kapatmışlar ve yine trafiği açmak için yapılan polis müdahalesine taşlı, sopalı ve havai fişekli saldırılar olmuş, eylemci

gruplar üzerlerine TOMA larla kademeli ve artan oranda su sıkılmak sureti ile dağıtılmış, dağılmamakta ısrar edenlere yönelik gözaltı işlemi uygulanmıştır. Bu esnada söz konusu eylemlere iki gün boyunca sürekli olarak katıldığı ve aktif rol aldığı gözlenen basın yayın organlarında bilgi ve görüntüleri aktarılan bahse konu çocuk başta olmak üzere yaşıtı diğer çocuklarla beraber zarar görmemesi ve yaralanmaması amacıyla eylemci grubun içerisinden uzaklaştırılmaya çalışılmış, medya organlarınca da bahse konu bu görüntüler yayınlanmıştır. Bu aşamada yapılan eylemlerde aktif rol aldığı gözlenen çocuğun zarar görmemesi için grubun içerisinden uzaklaştırılmasıdır ve burada gözaltı işlemi kesinlikle uygulanmamıştır. 17.05.2014 günü yapılan eylemlerde görülen ve aktif olarak olayların içerisinde yer aldığı anlaşılan çocuğun ve diğer küçük çocukların, suça sürüklenen çocuklardan olup olmadığının tespiti amacıyla, eylem sonrası Çocuk Şube Müdürlüğü ekiplerince takiple, gece sokakta yalnız dolaşırken kimliğinin tespiti amacıyla muhafaza altına alınmış, bu çocuğun 2001 doğumlu (13 yaşında) A.K. olduğu, emniyet kayıtlarında bir kez yağma suçundan mağdur, bir kez de kayıp çocuk olarak işlem gördüğü, üç gündür evine gitmediğini çocuğun bizzat kendisinin beyan etmesine rağmen ailesi tarafından kayıp müracaatında bulunulmadığı tespit edilmiş, konu Nöbetçi Çocuk Savcısına aktarılmış, hakkında 2911 Sayılı Kanuna muhalefetten suça sürüklenen çocuk sıfatı ile işlem yapılması, olaya ilişkin video ve fotoğraf kayıtları ile birlikte mesai saatleri içerisinde adliyeye mevcutlu getirilmek üzere ailesine teslim edilmesi talimatı alınmış, alınan talimat gereğince 20.05.2014 tarihinde Cumhuriyet Savcılığı na götürülmek üzere A.K. adlı çocuk annesine teslim edilmiştir. A.K. nin 16 ve 17 Mayıs tarihlerinde Talatpaşa Bulvarı üzerinde yasadışı eylem yapan marjinal gruplar içerisinde aktif olarak rol aldığına dair MOBESE kamera kayıtları ve fotoğrafları mevcut olup, şortunda olduğu ifade edilen ıslaklığın TOMA ların eylemci gruplara su ile müdahalesi sırasındaki ıslanmadan dolayı olduğu değerlendirilmekte, zaten kamera kayıtlarının incelenmesi sonucunda da müdahalenin öncesi ve sonrasında çocukta herhangi bir korku emaresi görülmediği gibi eylemci grupların etki ve yönlendirmesiyle hareket ettiği anlaşılmaktadır.. şeklinde açıklamada bulunulmuştur. 2 2 5. İzmir Valiliği bu açıklamaları ile Uluslararası ve Ulusal mevzuatımızda yer alan Çocuğun Yüksek Yararını Gözetme ilkesini bilinçli bir biçimde çiğnemiştir. Aşağıda verdiğimiz mevzuat gözetildiğinde yapılan açıklamanın ve bu açıklamanın eki biçiminde çocuğun görüntülerinin kimliğini ortaya koyacak biçimde tüm basın ve medyaya servis edilmesi kabul edilebilir nitelikte değildir. Ayrıca bu fotoğraf ve vidoların basın ve medyaya servis edilmiş olması nedeniyle çocuk hedef durumuna getirilmiştir. 6. Çocuk Adalet Sistemi, gerek odak noktasında çocuk haklarının bulunması, gerekse de çocuğu ve çevresini bir arada dikkate alan yapısıyla hem adalet sisteminin çok özel bir alanı hem de çocuk koruma sisteminin temel yapı taşlarından biridir. Bu çerçevede çocuk adalet sisteminin temel gayesi sadece çocuğun içinde bulunduğu adli durumla ilgili adil bir sonuca ulaşmak değil, aynı zamanda çocuğun bu süreçten en az zararla çıkmasını sağlamak ve ihtiyaçlarını da tespit ederek çocuğu tam olarak koruyup, haklarını hayata geçirmektir. 7. Çocuk adalet sistemi mevzuatı, insan gücü ve sunulan hizmetler açısından kendine özgü bir anlayış ve işleyişe sahiptir. Sistemin cezaya odaklanmaması, çocuğu çevresi içinde ele alan bir yapılanmaya sahip olması ve çocuğun yüksek yararını temel alması gerekmektedir. İşleyişin, çocuk adalet sistemi içinde yer alan çocukları mümkün olan en

az örseleyecek şekilde yapılandırılması ve mağdur, korunma ihtiyacı içinde olan veya suça sürüklenen ayrımı yapmadan çocuğun korunmasına odaklanması önemlidir. 8. Alana özgü ortak bilgi bütünü dışında sistemin işleyişinde önemli bir diğer faktör de çocuk adalet sistemi çalışanlarının sistem içindeki çocuğa benzer değer ve tutumlarla yaklaşmasının sağlanmasıdır. Unutulmamalıdır ki bir sistemin beklendiği gibi çalışmasını sağlayan içinde yer alan insan gücüdür. 9. BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşmenin 40. maddesi, Devletlerden, cezalandırmacı yaklaşım yerine Sözleşme nin başlangıcında belirtilen ve pozitif yükümlülük getiren amaçlara uygun olarak, çocuklara yönelik özel bir adalet sistemi getirilmesini talep etmiştir. 10. Çocuk Haklarına Dair Birleşmiş Milletler Sözleşmesi'ne göre çocuk hakları dört ana grupta toplanır. Bunlar; yaşama hakları, gelişme hakları, korunma hakları ve katılma haklarıdır. Yaşama hakları, çocuğun yaşama ve uygun yaşam standartlarına sahip olma, tıbbi bakım, beslenme, barınma gibi temel gereksinimlerinin karşılanmasını öngören haklarını içerir. Gelişme Hakları, çocuğun yeteneklerinin en üst düzeyde gerçekleştirebilmesi için gerekli olan eğitim hakkı, oyun ve dinlenme hakkı, bilgi edinme hakkı, din, vicdan ve düşünce özgürlüğü, bilgi alma hakkı gibi haklardan oluşur, Korunma Hakları çocuğun her türlü ihmal, istismar ve sömürüye karşı korunmasını sağlayan haklardır. Bunlar silahlı çatışmada, çalışma yaşamında; fiziksel, duygusal, cinsel istismar, madde bağımlılığı ve sığınmacı çocuklar için özel bakıma ilişkin konularda çocukların korunmasını sağlayan haklardır. 3 3 Katılma hakları, çocuğun ailede ve toplumda etkinlik kazanmasını sağlamaya yönelik haklardır. Bu haklar, görüşlerini açıklama ve kendisini ilgilendiren konularda karara katılma, düşüncelerini ifade etme, vicdan ve din özgürlüğü, dernek kurma ve toplantı haklarıdır. Böylece insan haklarıyla bağlantılı bütün haklar çocuklara tanınmıştır. Ancak, genel anlamda bütün insanlara uygulanabilecek standartlar çocuklar söz konusu olduğunda yükseltilmiştir. Bunun nedeni bağımlı ve gelişmekte bir insan varlığı olan çocuğun özel gereksinimlerinin dikkate alınmasını sağlamaktır. 11. BM Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 16.maddesi uyarınca hiçbir çocuğun özel yaşantısına aile, konut ve iletişimine keyfi ya da haksız bir biçimde müdahale yapılamayacağı gibi, onur ve itibarına da haksız olarak saldırılamaz, çocuğun bu tür müdahale ve saldırılara karşı yasa tarafından korunmaya hakkı vardır. Bu bağlamda; İzmir Valiliğinin A.K nin marjinal gruplar içerisinde olduğu yönündeki açıklamaları değerlendirildiğinde;

hakkında yapılan bu açıklamalar ve görseller ile kişinin hayatın olağan akışı içerisinde onurunun kırılacağı, toplum içerisindeki itibarının zedeleneceği, üzüleceği, toplum belli kesimi tarafından dışlanacağı kaçınılmaz olacaktır. Tüm bu açıklama ve medyaya sunulan görseller nedeniyle muhatabı olan kişinin çocuk olması halinde bu etkilerin daha yoğun yaşanacağı da muhakkaktır. İzmir Valiliğinin 20.05.2014 tarihli basın açıklamasının AİHS'nin 6. maddesi yanında BM Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 16.maddesi yönünden de hukuka aykırı olduğu açıktır. 12. Çocuk ceza adalet sisteminin çatısı olarak adlandırılan ÇHS ne, bağlı olarak oluşturulan kurallar bütününden Pekin Kuralları 8: özel yaşamın gizliliğinin korunması ilkesi gereğince Çocuk suçlunun kimliğine ilişkin hiçbir bilginin yayınlanmasına izin verilmemelidir. demektedir. 13. Pekin Kuralları 10.3 Yasayı uygulamakla görevli makamlarla çocuk suçlunun ilişkileri daima çocuğun yasal durumunu gözetir tarzda ve onun iyiliği ve olayın özelliğinden dolayı zarar görmemesi esasına dayalı olarak düzenlenmelidir. 14. Pekin Kuralları 10.3; çocukların işledikleri suçlarla ilgili polisin davranışlarından söz etmektedir. Bu maddede geçen çocuğun zarar görmesi deyimi çok esnek bir anlatım olup meydana gelebilecek birçok zararlı davranışı kapsamaktadır (örneğin çok sert bir dille hitap, fiziksel saldırı veya çevreye afişe etmek gibi). Adaletin çocuğa uygulanmasının bizatihi kendisi çocuğa zarar verebilir. Bu itibarla zararın önlenmesi deyimi çok geniş yorumlanmalıdır ki, ilk başta böyle davranmakla çocuğun daha fazla zarara uğraması önlenebilsin. Bu husus özellikle çocuklarla ilk temasa geçen yetkili makamlar için geçerlidir. Zira bunların davranışı çocuğun devlet ve topluma bakış açısını ve tutumunu köklü olarak etkileyebilir. Daha da ötesinde, ileride yapılacak müdahalelerin başarısı da bu ilk davranışlara bağlıdır. 4 4 15. Çocuk Koruma Kanunu nun (ÇKK) 1. Maddesi korumaya ihtiyacı olan veya suça sürüklenen çocukların korunmasını, haklarını ve esenliklerinin güvence altına alınmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemektedir. 16. ÇKK nun md. 3/1-a Daha erken yaşta ergin olsa bile onsekiz yaşını doldurmamış kişiyi çocuk olarak kabul etmektedir. 4.maddesinde " (1) Bu Kanunun uygulanmasında, çocuğun haklarının korunması amacıyla; j) Tedbir kararı verilirken kurumda bakım ve kurumda tutmanın son çare olarak görülmesi, kararların verilmesinde ve uygulanmasında toplumsal sorumluluğun paylaşılmasının sağlanması, k) Çocukların bakılıp gözetildiği, tedbir kararlarının uygulandığı kurumlarda yetişkinlerden ayrı tutulmaları, l) Çocuklar hakkında yürütülen işlemlerde, yargılama ve kararların yerine getirilmesinde kimliğinin başkaları tarafından belirlenememesine yönelik önlemler alınması, ilkeleri gözetilir.", hükümleri yer almaktadır.

17. Masumiyet karinesi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararlarında sınırları, kapsam ve içeriği içtihatlarla belirlenmiştir. AİHM, masumiyet karinesi ilkesinin cezai anlamda bir usul teminatıyla sınırlı kalmayıp, daha geniş kapsamlı olduğuna ve hiçbir Devlet temsilcisinin bir mahkeme tarafından mahkûm edilmeden bir kişiyi suçlu olarak gösteremeyeceğine (Allenet de Ribemont/Fransa, 10.02.1995,15175/89), ayrıca masumiyet karinesinin sadece bir hakim ya da bir mahkeme tarafından değil, başka resmi makamlar tarafından da ihlal edilebileceğine (Daktaras/ Litvanya, 42095/98) hükmetmiştir. Bu açıdan bakıldığında, masumiyet karinesine uygun hareket etme yükümlülüğü sadece yargıya değil, aynı zamanda idareye de ait bir yükümlülüktür. 18. BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşmenin; 13.maddesinin birinci fıkrasında "Çocuk, düşüncesini özgürce açıklama hakkına sahiptir; bu hak, ülke sınırları ile bağlı olmaksızın; yazılı, sözlü, basılı, sanatsal biçimde veya çocuğun seçeceği başka bir araçla her türlü haber ve düşüncelerin araştırılması, elde edilmesi ve verilmesi özgürlüğü içerir." 37.maddesinde "Taraf devletler aşağıdaki hususları sağlar; Hiçbir çocuk, işkence veya diğer zalimce, insanlık dışı veya aşağılayıcı muamele ve cezaya tabi tutulmayacaktır... ", hükümleri yer almaktadır. 19. İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Sözleşme nin; 3.maddesine göre; Hiç kimse işkenceye veya insanlık dışı ya da aşağılayıcı muamele veya cezaya tabi tutulamaz. 6.maddesine göre ise; Bir suç ile itham edilen herkes, suçluluğu yasal olarak sabit oluncaya kadar masum sayılır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinin 2. fıkrasında; bir suç ile itham edilen herkesin suçluluğu sabit oluncaya kadar masum sayılacağı belirtilmiş, insan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin 11. maddesinin 1. fıkrasında ise, "Bir suç işlemekten sanık herkes, savunması için kendisine gerekli bütün tertibatın sağlanmış bulunduğu açık bir yargılama ile kanunen suçlu olduğu tespit edilmedikçe masum sayılır." hükmüne yer verilmiştir. Anayasanın 38. maddesinde de düzenlenmiş olan ve kısaca "masumiyet karinesi, "suçsuzluk karinesi" olarak anılan bu ilkeye göre; bir suçtan dolayı kovuşturulan kişinin, suçluluğu mahkeme kararıyla sabit olmadıkça suçlu sayılması ve suçlu gibi muamele görmesi olanaklı değildir. Masumiyet karinesi, kişinin suçsuz olduğu varsayımı ile hareket edilmesini gerektiren temel bir insan hakkıdır. 5 5 20. Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme'nin 7.maddesinde "Hiç kimse işkenceye ya da zalimane, insanlık dışı ya da küçük düşürücü muamele ya da cezalandırmaya maruz bırakılamaz. Özellikle, hiç kimse kendi özgür rızası olmadan tıbbi ya da bilimsel deneylere tabi tutulamaz.",

14.maddesinde "Bir suçla itham edilen herkes, yasalara göre suçlu olduğu kesinleşene dek masum kabul edilmek hakkına sahiptir.", 21. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 5. Maddesinde "Devletin temel amaç ve görevleri, Türk milletinin bağımsızlığını ve bütünlüğünü, ülkenin bölünmezliğini, Cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya,insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır.", 12. maddesinde "Herkes, kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahiptir. Temel hak ve hürriyetler, kişinin topluma, ailesine ve diğer kişilere karşı ödev ve sorumluluklarını da ihtiva eder.", Temel hak ve hürriyetlerin kullanılmasının durdurulması başlıklı 15. Maddesinde "... Birinci fıkrada belirlenen durumlarda da, savaş hukukuna uygun fiiller sonucu meydana gelen ölümler (...) dışında, kişinin yaşama hakkına, maddi ve manevi varlığının bütünlüğüne dokunulamaz; kimse din, vicdan, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz ve bunlardan dolayı suçlanamaz; suç ve cezalar geçmişe yürütülemez; suçluluğu mahkeme kararı ile saptanıncaya kadar kimse suçlu sayılamaz.", 19. Maddesinde "Herkes, kişi hürriyeti ve güvenliğine sahiptir...", 6 6 Ailenin korunması ve çocuk hakları başlıklı 41. maddesinde "Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilatı kurar. (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/4 md.) Her çocuk, korunma ve bakımdan yararlanma, yüksek yararına açıkça aykırı olmadıkça, ana ve babasıyla kişisel ve doğrudan ilişki kurma ve sürdürme hakkına sahiptir. (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/4 md.) Devlet, her türlü istismara ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri alır.", 90.maddesinde "Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası antlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası antlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası antlaşma hükümleri esas alınır.", hükümleri yer almaktadır. 22. 25.08.2011 tarihli Toplumsal Olaylarda Görevlendirilen Personelin Hareket Usul ve Esaslarına Dair Yönergenin "kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşlerine müdahale sırasında alınacak tedbirler ve genel prensipler" başlıklı 10.maddesinde "Toplulukları zor kullanarak dağıtmanın en son çare olduğu, ikna edici yol ve yöntemlerle dağıtılmasının ön planda tutulacağı, topluluğu dağıtma işlemi sırasında grubun

gösterdiği cebir, şiddet, karşı koyma veya saldırının derecesine göre "kademeli şekilde artan"nispette, "orantılılık" ilkelerine göre güç kullanılacağı, toplumsal olayın teknik cihazlarla tespiti halinde yapılan ihtar ve grubun dağılması için verilen sürenin kayda alınacağı,müdahale sırasında tüm personelin toplu hareket edeceği, bireysel hareketlerden kaçınılacağı, topluluğa müdahale esnasında şiddet görüntüsü veren ferdi hareketlerden kaçınılacağı, hususlarına yer verilmiştir. Ayrıca, SSÇ A.K. 17/05/2014 tarihinde yakalanarak Çocuk Şube Müdürlüğü ne götürülmüştür. Çocuğun yakalanması sırasında basındaki fotoğraflardan kolluk güçlerinin orantısız güç kullanması nedeniyle PVSK 16 maddesi ihlal edilmiştir. SSÇ A.K. hakkında tüm soruşturma işlemleri ÇKK md. 15 gereğince Cumhuriyet Savcısı tarafından bizzat yapılması gerekirken; İzmir Valiliği nin internet sayfasında yaptığı bu çocuğun 2001 doğumlu (13 yaşında) A.K. olduğu, emniyet kayıtlarında bir kez yağma suçundan mağdur, bir kez de kayıp çocuk olarak işlem gördüğü, üç gündür evine gitmediğini çocuğun bizzat kendisinin beyan etmesine rağmen ailesi tarafından kayıp müracaatında bulunulmadığı tespit edilmiş şeklindeki açıklamadan da, SSÇ A.K. beyanlarına baş vurmak suretiyle ÇKK nun 15. Maddesinin ihlal edildiği anlaşılmaktadır. Tüm olgular ve mevzuat bir bütün olarak değerlendirildiğinde şüphelilerin; ÇKK 4. ve YGAİAY 19/b-7 maddeleri ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6., BM Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesinin 14., Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 16., Anayasanın 38/4., Basın Kanunu'nun 21.maddesi ile düzenlenen masumiyet karinesi, soruşturmanın gizliliği, kimliğin açıklanmaması ve hiçbir çocuğun onur ve itibarına haksız olarak saldırıda bulunulamayacağı ilkelerine aykırı davranılması nedeniyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu 257. maddesinde düzenlenen görevi kötüye kullanma suçunu işledikleri tartışmasızdır. 7 7 SSÇ A.K. nın fotoğraflarının ve video kayıtlarının çocuğun yüzü gizlenmeden, kimliğini açıkça ortaya koyacak şekilde İzmir Valiliği web sitesinde yayınlanması (ertesi gün valilik sitesinden kaldırılan bu görüntüler, ekteki cd kayıtlarında yayınlandıkları ilk hali ile sunulmuştur) ve yayınlanan metinde yer alan ifadelerin suç teşkil etmesi nedeniyle İzmir Valisi ve SSÇ A.K. nin yakalanmasından itibaren yaşanan hukuksuzluklar nedeniyle İzmir İl Emniyet Müdürü ile soruşturma işlemlerini yürüten tüm kolluk görevlileri hakkında Ceza Kanunlarının ilgili maddelerince yasal işlem yapılması gerekmektedir. İLGİLİ MEVZUAT : Anayasa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, BM Çocuk Hakları Sözleşmesi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu, 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu, Çocuk Koruma Kanunu, 1136 sayılı Avukatlık Kanun ve diğer mevzuat. DELİLLER : İzmir Valiliği web sitesinde yer alan basın açıklaması ve kaldırılan görseller (ekte sunulmuştur), İzmir Çocuk Büro Savcılığının A.K

hakkında yürütüğü soruşturma dosyası, Basın ve medyaya yansıyan görseller, basın ve medya haberleri, tanık ve diğer deliler. SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; dilekçemizde isimleri belirtilen kamu görevlileri ile sayın savcılıkça kimlikleri tespit edilecek diğer şüpheliler hakkında gerekli soruşturmanın yapılarak cezalandırılmalarının temini amacıyla kamu davası açılmasına karar verilmesini talep ederiz. Saygılarımızla. Avukat Ercan DEMİR İzmir Barosu Başkanı 8 EKİ : İzmir Valiliği açıklaması ve eklerinde yer alan fotoğraf ve video kayıtlarını içerir CD kayıtları 8