ÇOCUK ÝÞÇÝLERÝN OYUN HAKKI VAR MIDIR?*



Benzer belgeler
BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ

Fiskomar. Baþarý Hikayesi

Faaliyet Raporu. Banvit Bandýrma Vitaminli Yem San. A.Þ. 01 Ocak - 30 Eylül 2010 Dönemi

GÝRÝÞ. Bu anlamda, özellikle az geliþmiþ toplumlarda sanayi çaðýndan bilgi

Gelir Vergisi Kesintisi

Yrd. Doç. Dr.. Faruk F

30 SORULUK DENEME TESTÝ Gönderen : abana - 10/11/ :26

TOPLUMSAL SAÐLIK DÜZEYÝNÝN DURUMU: Türkiye Bunu Hak Etmiyor

KÜRESELLEÞME VE ULUSLARARASI ÇALIÞMA ÖRGÜTÜ (ILO)

ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum

m3/saat AISI

..T.C. DANýÞTAY SEKiziNCi DAiRE Esas No : 2005/1614 Karar No : 2006/1140


Konular 5. Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23. Örnek Çalýþtay Gündemi 29. Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10

1. ÝTHÝB TEKNÝK TEKSTÝL PROJE YARIÞMASI

ÇALIùMA HAYATINA øløùkøn ANAYASA DEöøùøKLøKLERø "Türkiye Cumhuriyeti Anayasasýnýn Bazý Maddelerinin Deðiþtirilmesi Hakkýnda Kanun" Av.

T.C YARGITAY 9. HUKUK DAÝRESÝ Esas No : 2005 / Karar No : 2006 / 3456 Tarihi : KARAR ÖZETÝ : ALT ÝÞVEREN - ÇALIÞTIRACAK ÝÞÇÝ SAYISI

Dövize Endeksli Kredilerde KKDF

Örgütsel Davranýþýn Tanýmý, Tarihsel Geliþimi ve Kapsamý

Dar Mükellef Kurumlara Yapýlan Ödemelerdeki Kurumlar Vergisi Kesintisi

Güvenliðe Açýlan Sosyal Pencere Projesi ODAK TOPLANTISI SONUÇ RAPORU

Ovacýk Altýn Madeni'ne dava öncesi yargýsýz infaz!

Kentsel Alanlarda Kadýn Sorunlarý

ünite1 Sosyal Bilgiler Verilenlerden kaçý sosyal bilimler arasýnda yer alýr? A. 6 B. 5 C. 4 D. 3

ÝNSAN KAYNAKLARI VE EÐÝTÝM DAÝRE BAÞKANLIÐI

KOBÝ lerin iþ süreçlerini daha iyi yönetebilmeleri için


01 Kasým 2018

4857 SAYILI ÝÞ KANUNU'NA GÖRE ÖDÜNÇ ÝÞ ÝLÝÞKÝSÝ

1. Nüfusun Yaþ Gruplarýna Daðýlýmý


2 - Konuþmayý Yazýya Dökme




Laboratuvar Akreditasyon Baþkanlýðý Týbbi Laboratuvarlar

O baþý baðlý milletvekili Merve Kavakçý veo refahlý iki meczup milletvekili þimdi nerededirler?

Spor Bilimleri Derneði Ýletiþim Aðý

Firmamýz mühendisliðinde imalatýný yaptýðýmýz endüstriyel tip mikro dozaj sistemleri ile Kimya,Maden,Gýda... gibi sektörlerde kullanýlan hafif, orta

Avrupa Birliði: Emeðin disiplin altýna alýnmasýnda yeni bir aþama

TÜRKÝYE'DE KADIN ÝÞGÜCÜ ÝSTANBUL ÝMALAT SEKTÖRÜNDEKÝ ÇALIÞMA ÞARTLARI VE KAYIT DIÞI ÝSTÝHDAM

EDMS, þirketlerin dinamik dokümanlar oluþturmasýný saðlayan, bu doküman ve belgeleri dijital olarak saklayýp, dünyanýn deðiþik noktalarýndaki

Kullaným kýlavuzu. Oda kumandasý RC. Genel. Oda sýcaklýðýnýn (manuel olarak) ayarlanmasý. Otomatik düþük gece ayarýnýn baþlatýlmasý


ݺletmelerin Rekabet Gücünün Artýrýlmasý. Dýºa Açýlmalarýna Mali Destek Programý

01 EKİM 2009 ÇARŞAMBA FAİZ SAYI 1

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler *1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Yükseköðretimin Finansmaný ve Finansman Yöntemlerinin Algýlanan Adalet Düzeyi: Sakarya Üniversitesi Paydaþ Görüþleri..64 Doç.Dr.

Platformdan Yeni ve Ýleri Bir Adým: Saðlýk ve Sosyal Güvence için Bir Bildirge

SSK Affý. Ýstanbul, 21 Temmuz 2008 Sirküler Numarasý : Elit /75. Sirküler

GLOBAL GAP STANDARTLARINDA ÜRETÝM YAPIYORUZ.

Ücretlerin Bankalardan Ödenmesi Zorunlu Hale Getirilmiþtir

UYGUN ÝÞ AÇIÐI: ÝNSANA YARAÞMAYAN ÝÞLER

KOBÝ'lere AB kapýsý. Export2Europe KOBÝ'lere yönelik eðitim, danýþmanlýk ve uluslararasý iþ geliþtirme projesi

7 Mart Çýkmýþ 62 Soru ve Cevabý Gönderen : total - 08/03/ :00

Bolkar Daðlarý. AKD054 Acil Gerileme (-1)

DONALD JOHNSTON OECD GENEL SEKRETERÝ INTERVIEW DONALD JOHNSTON OECD GENERAL SECRETARY

Týp Fakültesi öðrencilerinin Anatomi dersi sýnavlarýndaki sistemlere göre baþarý düzeylerinin deðerlendirilmesi


TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi Açýldý TOHAV'ýn mülteci ve sýðýnmacýlara yönelik devam ettirdiði çalýþmalar kapsamýnda açtýðý SURUÇ MÜLTECÝ DANIÞM

büyük deðiþiklikler ve ilgili teknolojik deðiþiklikler oluþturan derin etkilere sahiptir.

düþürücü kullanmamak c-duruma uygun ilaç kullanmamak Ateþ Durumunda Mutlaka Hekime Götürülmesi Gereken Haller:


7. ÝTHÝB KUMAÞ TASARIM YARIÞMASI 2012

OKUL ÖNCESÝ EÐÝTÝM KURUMLARI YÖNETMELÝÐÝNDE DEÐÝÞÝKLÝK YAPILMASINA D YÖNETMELÝK Çarþamba, 10 Eylül 2008


Bir Hastane Bilgi Sistemi Çaðrý Merkezine Gelen Ýsteklerin Türkiye deki Hastane Bilgi Sistemi Profili Açýsýndan Analizi

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz Basýnda Odamýz kasým 2005/sayý 90

Simge Özer Pýnarbaþý

Geç Kapitalizm in gecikmiþ Türkçesi

Sunuþ. Türk Tabipleri Birliði Merkez Konseyi

Modüler Proses Sistemleri

Yüksek kapasiteli Bigbag boþaltma proseslerimiz, opsiyon olarak birden fazla istasyonile yanyanabaðlanabilirözelliðesahiptir.

Larson'un 1960'larda veciz olarak belirttiði gibi,

Yat, Kotra Ve Her Türlü Motorlu Özel Tekneler Ýçin Geçerli Olan KDV Ve ÖTV Ora

07 TEMMUZ 2010 ÇARŞAMBA 2010 İLK ÇEYREK BÜYÜME ORANI SAYI 10

konularýnda servis hizmeti sunan Sosyal Hizmetler Dairesi bir devlet kuruluºu olup, bu kuruluº ülkede yaºayan herkese ücretsiz hizmet vermektedir.

Yrd. Doç. Dr. Adnan MAHÝROÐULLARI Cumhuriyet Üniversitesi, Cumhuriyet Meslek Yüksekokulu

BÝMY 16 - TBD Kamu-BÝB XI Bütünleþik Etkinliði


Tehlikeli Atýk Çözümünde EKOVAR...

3. KENT VE SAÐLIK SEMPOZYUMU EÞÝTSÝZLÝKLER KAÇINILMAZ MIDIR?



Uluslararası Siyasi İktisat (IR211) Ders Detayları


* Okuyalım: * Akıl Oyunları: * Matematik: * El Becerisi: * Alıștırma-Bulmaca: * Bilim ve Teknoloji: * Gezelim-Görelim:

TEST. 8 Ünite Sonu Testi m/s kaç km/h'tir? A) 72 B) 144 C) 216 D) 288 K 25 6 L 30 5 M 20 7

Ne-Ka. Grouptechnic ... /... / Sayýn Makina Üreticisi,

TKHP-C/HDÖ REVÝZYONÝZMÝN REVÝZYONU ERÝÞ YAYINLARI. THKP-C/HDÖ Revizyonizmin Revizyonu

BELÝRLÝ SÜRELÝ ÝÞ SÖZLEÞMELERÝNÝN SONA ERMESÝ VE SONUÇLARI Mehmet Zülfi CAMKURT *

KUÞAKLARARASI SOSYAL DAYANIÞMA

Nokia Araç Kiti CK /1

Büyüme, İstihdam, Vasıflar ve Kadın İşgücü


17. Devlet ve devrim. Marksist Devlet Teorisi'nin yenilenmesi

T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU ESAS NO : 2007/ KARAR NO : 2007/770 KARAR TARÝHÝ :


TÜRKÝYE'DE ÝÞGÜCÜ PÝYASASI, SORUNLAR VE POLÝTÝKALAR Doç. Dr. Faruk SAPANCALI*

Transkript:

Ali Murat ÖZDEMÝR Dr., Hacettepe Üniv. Ýktisadi ve Ýdari Bilimler Fak. Gamze YÜCESAN ÖZDEMÝR Dr., Gazi Üniv. Ýletiþim Fak. KÜRESEL KAPÝTALÝZMDE ÇOCUK EMEÐÝNÝN EKONOMÝ POLÝTÝÐÝ ÇOCUK ÝÞÇÝLERÝN OYUN HAKKI VAR MIDIR?* Ýçinden geçmekte olduðumuz dönemde var olan eþitsizlikler ve haksýzlýklar arasýnda çocuklarýn karþý karþýya kaldýklarý eþitsizlikler ve haksýzlýklar en katlanýlamaz, en kötü ve en acýmasýz olanlardýr. Bu katlanýlamazlýk, eðitimden, saðlýktan ve oyundan yoksun olarak aðýr sömürü koþullarý altýnda çalýþan çocuk iþçilerde somutlaþmaktadýr. 21. yüzyýlýn baþýnda hem merkez hem de çevre kapitalist ülkelerde oldukça yaygýn olan çocuk emeði bir çok araþtýrmacýnýn, sosyal bilimcinin ve akademisyenin gündemindedir. Çocuk emeði üzerine olan araþtýrmalarda (1), çocuk iþçiliðinin tanýmý yapýlmakta, çocuklarýn çalýþtýklarý sektörler saptanmakta, çalýþma biçimleri belirlenmekte ve ilgili ulusal ve uluslararasý sosyal hukuk deðerlendirilmektedir. Merkez ülkelerdeki araþtýrmalar, çocuk iþçiliðinin, bu ülkeler özelinde, göreli yüksek ekonomik geliþmiþlik/refah düzeyi, uzun eðitim süreleri, teknolojik geliþmiþlik ve yasal düzenlemelerin ve denetimin varlýðý ile önemli ölçüde kontrol altýna alýndýðýný belirtmektedirler. Çevre ülkelerdeki araþtýrmalar ise, yoðun çocuk emeði kullanýmýnýn temel nedenleri olarak yoksulluðu, gelir daðýlýmýndaki eþitsizliði, iç göçü, çarpýk kentleþmeyi ve aile gelirlerindeki hýzlý düþüþleri göstermektedirler. Bu araþtýrmalar gazetecilik yaklaþýmý içerisinden görüntüleri, görünenleri arka arkaya sýralayarak ne olduðunu bize söylemektedirler. Çevre ülkelerde iç göç vardýr, yoksulluk vardýr ve bunlar çocuk iþçiliðine yol açmaktadýr. Bu bilginin anlamlý ve açýklayýcý olmasý için çevre ülkelere dair þu sorularýn sorulmasý ve cevaplanmasý gerekmektedir: Neden gelir daðýlýmýnda eþitsizlik vardýr? Neden iç göç vardýr? Neden aile gelirleri hýzla düþmektedir? Çocuk emeði gibi bir toplumsal gerçekliði anlamak için Ne oluyor? deðil, Neden oluyor? açýklanmalýdýr ve bu açýklamayý sermaye ile organik iliþki içinde olan araþtýrmacý ve sosyal bilimcilerin çalýþmalarýnda bulmak imkansýzdýr. Neden sorularýnýn cevabýný ancak ekonomi politik yaklaþým verebilir. Dolayýsýyla, bu çalýþmanýn temel hareket noktasý da, 21. yüzyýlda küresel kapitalizmde eðitimden, saðlýktan ve oyundan yoksun olan çocuk iþçileri açýklamak için çocuk emeðinin ekonomi politiðini yapma gerekliliðidir. Çocuk emeðinin ekonomi politiði bize görünen in ya da görüntü nün ortaya çýkýþýndaki nedensel süreçlerin, yapý ve mekanizmalarýn aydýnlýða çýkarýlmasýna imkân vermektedir. Her þey göründüðü gibi olsaydý bilime gerek olmazdý diyen Marx tan hareketle diyebiliriz ki; çocuk emeði gerçeðini anlamak bu görüntü lerin ardýndaki iktisadi, siyasi ve ideolojik mekanizmalarý anlamaktan geçer. Diðer bir deyiþle, merkez ve çevre ülkelerde çocuk emeðinin kullanýmý ancak küresel ölçekte e- mek-sermaye arasýndaki güç iliþkilerinde ne gibi 8

deðiþiklikler yaþandýðý ve sermayenin ekonomik, toplumsal ve siyasal iktidarýný yeniden üretmek i- çin hangi politikalarýn uygulandýðý incelenerek a- çýklanabilir. Dolayýsýyla, günümüzde çocuk emeðini inceleyebilmek için emek-sermaye iliþkilerini düzenleyen iktisadi, siyasi ve ideolojik yapýlarý gösteren bir dünya haritasýnýn iþimize yarayacaðýný düþünüyoruz. Tüm bu noktalardan hareketle, bu çalýþmanýn ilk bölümünde uluslararasý iþbölümü içerisinde merkez kapitalist ülkelerde çocuk emeði açýklanmaya çalýþýlacaktýr. Ýkinci bölümde ise çevre kapitalist ülkelerde çocuk emeði tartýþýlacaktýr. Ardýndan çevre kapitalist ülkelerde çocuk emeðinin düzenlenmesine yönelik tartýþmalar incelenecektir. Bu bölümde, çocuk emeðinin nasýl düzenleneceðine dair araçlar, ardýndan küresel kapitalizmde çocuk emeðinin düzenlenmesi tartýþmasýnýn arkasýndaki nedenler incelenecektir. Son olarak ise bu tartýþmanýn taraflarýnýn temel iddialarý incelenecektir. Merkez Kapitalist Ülkelerde Çocuk Emeði Merkez ülkelerde çocuk emeðinin sýnýrlandýrýlmasýna ve düzenlenmesine yönelik çabalar 19. ve 20. yüzyýllarda sosyal politika alanýndaki toplumsal mücadelenin ana eksenini oluþturmuþtur. Dünya üzerinde kapitalizmin eþitsiz geliþme yasasý doðrultusunda zenginliðin merkezde birikmesi, bu zenginliðe koþut teknolojik geliþmiþlik düzeyi, kapitalizmin altýn çaðý denilen dönemdeki sosyal refah devleti uygulamalarý ve bu ülkelerde yaklaþýk 200 yýllýk iþçi sýnýfý mücadelesi, merkez ülkelerin çocuk emeðini sýnýrlayýcý ve koruyucu düzenlemelere sahip olmasýný saðlamýþtýr. 21. yüzyýlýn baþýnda ise küresel kapitalizmin küresel piyasasý ve neoliberal ekonomi politikalarý çocuk iþçiliðini tekrar gündeme getirmiþtir. Toplumu piyasanýn yýkýcý etkilerinden koruyacak kurumlarýn etkinliklerinin azalmasý neticesinde, sermaye-emek arasýndaki iliþkide güç dengeleri yeniden belirlenmiþ, bireysel kapitalistler iþçinin karþýsýnda, iþe alýp çýkarma ve çalýþma saatlerinin süresini ve baþlangýç ve bitiþini saptama konularý baþta olmak üzere, yeni güçlerle donanmýþlardýr. Bunun neticesinde, bir baský aracý olarak piyasa kurumu en savunmasýz, en itaatkâr ve en uysal emek gücü çocuklar, baþta olmak üzere, toplumun bütününün yeni sermaye iliþkisinin gereklilikleri doðrultusunda biçimlendirildiði yer haline gelmiþtir. Merkez ülkelerde son dönemde giderek artan kaçak ve göçmen iþçilerin çocuklarý, tümüyle denetim dýþý, çok kötü çalýþma koþullarýnda, aþýrý emek yoðunluðu altýnda ve çok ucuza çalýþmaktadýrlar. Bu noktada merkez ülkelere yöneltilen ciddi bir e- leþtiri, ülke yönetimlerinin kaçak iþçilerin ülkeye giriþlerini engelleyecek yasal denetimi, bu iþçilerin ucuz emek olarak kârý artýrdýklarý için bilerek sýkýlaþtýrmadýklarý yolundadýr (Yýldýzoðlu, 1996). Anýlan göçmen politikasý yalnýzca emek maliyetini kýsmak için deðil; ilgili ülkelerde mukim emeðin de disiplini için bir araç olmaktadýr. Bu talihsiz varoluþ biçimi milliyetçilik ya da dini köktenciliði artýrarak iþçi sýnýfýnýn birleþmesi önünde de bir engel oluþturmakta, trajedinin merkez ülkeler ayaðýnda bulunan insanlarýn mevcut eþitsizliklere rýza göstermelerini saðlayacak yeni baský tekniklerinin bazen planlý olarak bazen de kendiliðinden geliþtirilmesine zemin hazýrlamaktadýr. Sebebi her ne olursa olsun göçmen ve kaçak çocuk iþçilerin çok aðýr olan çalýþma koþullarý, bazý yazarlara göre Charles Dickens in romanlarýný hatýrlatmaktadýr (Çelik, 2005). Son dönemde merkez ülkelerde çocuk emeðine dönük bir diðer saptama ise, evrensellik ilkesine baðlý, hak temelli sosyal politika üreten sosyal refah devletinin gerilemesi ile birlikte eðitim, saðlýk, sosyal güvenlik ve sosyal yardým haklarý ellerinden alýnmýþ çocuklarýn varlýðýdýr (Ekim, 2005). Dolayýsýyla, merkez ülkelerde iþçi sýnýfýnýn çocuklarý yasal düzenlemelere tabi iþgücü piyasasýna çocuk emeði olarak giremedikleri durumlarda sosyal dýþlanmýþ olarak adlandýrýlmaktadýrlar. Diðer bir deyiþle, piyasa iliþkisi içerisinde emekleri meta haline dönüþtürülemeyen çocuklar sosyal olarak dýþlanmýþ o- lan baþlýðý altýnda toplanmaktadýrlar. Artýk bunlar yedek iþçi ordusunun bir parçasý, kolektif iþçinin bir kesimi deðildirler. Varlýklarýný toplumsal ü- retim iliþkilerinin eþitsiz doðasýna deðil; kendi kiþiliklerinin kötü yanlarýna ya da kötü yazgýlarýna borçludurlar. Sosyal güvenlik aðlarýndan dýþlanan, piyasada üretime katýlamayan çocuk iþçilerin çýkmazlarý, fakir de olsa sýðýnacak bir çatýsý olan kitlelere, kaos durumunun felaketini anlatmak için kullanýlmaktadýr. Sosyal dýþlanmýþ çocuklar, yeni 9

gömlekleri içerisinde, emeðin birleþmesinin önünde yeni bir engel, baskýn deðerlerin taþýnmasýnda, toplumsal nefretin üretilmesinde yeni bir basamaktýr. Sosyal dýþlanmýþ çocuklarýn güçlendirilmesini saðlayacak sosyal refah sistemi güçsüzleþtikçe, çocuðu ezen, güçsüzleþtiren sosyal kontrol mekanizmasýnýn baskýcý özelliðinin sembolü polis ve ceza uygulamalarý görülmektedir. Polis alt kültürü baskýcý ve ezici erkek kültürüyle örtüþtüðünde de iþçi sýnýfýnýn çocuklarý psikopat ve suç makinesi gibi kavramlarla açýklanmaktadýrlar (Cankurtaran-Öztaþ, 2004). Çevre Kapitalist Ülkelerde Çocuk Emeði Çevre ülkelerin önemli bir bölümünde iþçiler 1945-1970 yýllarý arasýnda uluslararasý iþbölümü dinamikleri içerisinde ve ithal ikâmeci birikim stratejileri ile belli kazanýmlar edindiler. Bu dönemde çevre ülkelerde iþçi sýnýfýnýn kazanýmlarý, çocuk emeðini sýnýrlandýrýcý ve koruyucu özellikleri de içermekteydi. Çevre ülkelerin önemli bir bölümünde iþçiler üretimin uluslararasýlaþmasý sürecinde 1945-1970 yýllarý arasýnda kazandýklarý haklarý kaybettiler. Bu durumun sebepleri arasýnda dünyanýn bazý kesimlerinin (örneðin Afrika nýn ö- nemli bir kýsmý) dünya çapýnda yeniden yapýlanan üretim ve dolaþým aðlarýnýn dýþýnda býrakýlmasý, dünyanýn bir kesiminin yeniden yapýlanan üretim aðlarýna ucuz emek üreticisi olarak eklemlenmesi ya da bir zamanlar Üçüncü Dünya yý oluþturan geniþ bir coðrafyada ithal ikâmeci birikim stratejilerinin çöküþü sayýlabilir (2). Dolayýsýyla, 1970 lerin sonundan günümüze çevre ülkelerdeki iþçiler ve çocuk iþçiler farklý sermaye birikim rejimleri ve bu rejimleri destekleyen düzenleme biçimleri ile karþý karþýyalar. 20. yüzyýlýn son çeyreðinde küresel kapitalizmin kendini var etme koþullarý içinde sanayi üretiminin emek yoðun kýsýmlarýnýn, merkez kapitalist ülkelerden emeðin göreceli olarak bol ve ucuz olduðu çevre ülkelere kaydýrýldýðý iddiasý ileri sürülmektedir (Fröbel vd., 1982). Bu durum klasik merkez-çevre iliþkisinde ciddi dönüþümler içermekte ve yeni bir uluslararasý iþbölümüne iþaret etmektedir. Birinci uluslararasý iþbölümü olarak adlandýrýlan dönemde, klasik merkez-çevre iliþkileri, 19. yüzyýl emperyalizm teorileri tarafýndan tanýmlandýklarý haliyle, merkezin çevre ülkelerden iþgücü ve hammadde alýp karþýlýðýnda mamul mal verdiði iliþkiler olarak nitelendirilebilir. Birinci uluslararasý iþbölümü yerini ikinci uluslararasý iþbölümüne býrakmýþtýr. Merkez ülkelerdeki sermaye ve sanayi üretimi çevre ülkelerdeki ucuz emeðe yönelmiþtir. Dolayýsýyla, çevre ülkeler sanayileþmektedir ama bu sanayileþme kapitalist geliþimin faydalarýný savunan bir önceki kuþak organik entelektüellerin iddia ettiði gibi her ülkenin bir Almanya haline gelmesi durumu ile neticelenmemektedir. Bu sanayileþme merkezden gelen yatýrým mallarý ve ara mallarýn çevredeki aþýrý ucuz emekle buluþmasý, bu buluþmanýn ürünlerinin merkeze satýlmasý ve þirketlerin kârlarýnýn da yine merkezde toplanmasý o- larak gerçekleþtiði için merkez ekonomilerin kapitalistleþmesine benzememektedir. Küresel kapitalizmin yeni uluslararasý iþ bölümü yapýsý içinde çevre ülkelerde ucuz, örgütsüz ve sosyal güvencesiz emek, küresel meta zincirleri (3) ile uluslararasý sermayenin çýkar ve politikalarýna tabi kýlýnmaktadýr. Küresel meta zincirlerinde çokuluslu þirketler, üretimlerini kendi çýkarlarý doðrultusunda planlar ve yönlendirirken, üretimin tüm sosyal maliyeti çok ucuza, en elveriþsiz koþullarda ve hiçbir sosyal güvenceye sahip olmadan çalýþmak zorunda býrakýlan çevre ülkeler iþçilerine devredilmektedir. Ancak hikâye bununla bitmemektedir. Siyasi iktidarlar iþlevlerini iþgücünün sermayenin iþgücünü kontrol altýna alma hakkýna uygun bir biçimde koþullandýrýlmasý sürecinde yerine getirmektedirler. Azgeliþmiþ ülkelerin muktedirleri iþgücünün kontrolünü saðlayacak ya da bununla sonuçlanacak olan askeri, ideolojik ve hukuki tedbirleri devreye sokarken; merkez ülke iktidarlarý da anýlan iþlevin yaný sýra küresel politika ve ideoloji üretim merkezleri üzerinden uluslarüstü bir iktidarýn icrasý ile meþgul olmaktadýrlar. Küresel kapitalizmin yeni uluslararasý iþbölümü yapýsý içinde ve küresel meta zincirleri içinde üretim yapan fabrikalar küresel fabrika (4) olarak da adlandýrýlmaktadýr. Küresel fabrikalarda çocuk emeði uysallýðý, itaatkârlýðý ile sermayeye çekici gelmektedir. Küresel fabrikalarda çalýþanlar þahin pençesinde yavru kuþ olarak nitelendirilmektedir; bu nitelendirmenin iþçi sýnýfý mücadelesini ve iþçi sýnýfýnýn direniþ biçimlerini gölgede býraktýðý söylense de; çocuk iþçilerin þahin pençesinde yav- 10

ru kuþ olduðunu söylemek yanlýþ olmayacaktýr. Son dönemde çevre ülkelerde çocuk emeðinin yoðun kullanýmýn bir diðer nedeni ise çevre ülkelerin IMF ve Dünya Bankasý nýn istikrar ve yapýsal uyum plan ve programlarý doðrultusunda uyguladýklarý ihracata dönük sanayileþme politikalarýdýr. Azgeliþmiþ ve/veya geliþmekte olan ülkelerde sermaye-emek iliþkisinin aldýðý içler acýsý görünümün kabul edilebilir kýlýnmasý sürecinde sermaye kesiminin elindeki en önemli argüman uluslararasý rekabette açýlmak ya da ayakta kalmak için ihracata yönelik sektörlerde ucuz kadýn ve çocuk emeði kullanýlmasý gerekliliði argümanýdýr (Chang ve Grabel, 2005). Anýlan argüman azgeliþmiþlerin iç lerinde ekonomi politikalarýnýn meþruiyetini saðlamak için kullanýlýrken; azgeliþmiþlerin dýþlarýnda, yani merkez ekonomilerde, farklý bir argümantasyonun, yine ayný sürecin anlamlandýrýlmasýnda kullanýldýðýný saptamak mümkündür. Buna göre merkez ülkelerde uluslararasý piyasalara açýlmakla çevre ülkelerde ailelerin gelirlerinin yükseldiðini ve bu sebeple çocuklarýný emek piyasasýndan çekip, okula gönderdiklerini vurgulayan ve küreselleþmenin çocuk emeði ne yönelik o- lumluluklarýný vurgulayan bir çok çalýþma bulunmaktadýr (Edmonds, 2005). Burada IMF ve Dünya Bankasý önerilerinin mevcut uluslararasý iþbölümünü ve dolayýsý ile eþitsiz güç iliþkilerini yeniden üreten yanýný saptarken; dýþarýdaki kötüye karþý içerideki iyi sanrýsýna kapýlmamak gerekliliðinin altýný çizmek gerekliliðini duyuyoruz. Küresel kapitalizmde çevre ülkelerde artan çocuk emeði tartýþmalarýnda iþgücü piyasasýnda faaliyet gösteren, saðlýksýz koþullarda, uzun çalýþma saatlerinde düþük ücretlerle çalýþan çocuk emeði mercek altýna alýnýrken, bir konu tümüyle karanlýkta kalmakta ve göz ardý edilmektedir: Ev içinde kullanýlan kýz çocuk emeði (Rende ve Erkin, 2005). Ev içinde kýz çocuklarýn tüm evin sorumluluðunu üstlenmesi, küçük kardeþlerin bakýmýný üstlenmesi ve eðitimden dýþlanmýþ olmasý, kapitalizmde aile içi emeðin piyasaya yönelik ekonomik bir deðeri olmadýðý için olsa gerek, çocuk emeði tartýþmalarýnda karanlýkta kalmaktadýr. Kýz çocuklarýn evde uzun saatler çalýþmasýna bir de ev dýþýnda bir çalýþma eklenirse, bu çocuklarýn durumu kapitalizmin en büyük utançlarýndan birini göstermektedir. Çevre Kapitalist Ülkelerde Çocuk Emeðinin Düzenlenmesine Yönelik Tartýþmalar Çocuk emeðinin uluslararasý hukukun konusu olmasý yeni deðildir. Çocuk emeðinin ortadan kaldýrýlmasýna yönelik uluslararasý mevzuata bakýldýðýnda Çocuk Haklarý Deklarasyonu (1924), Çocuk Haklarý Bildirgesi (1959), Çocuk Haklarý Sözleþmesi (1989), Avrupa Sosyal Þartý (1965) ve ILO kararlarý en önemli metinlerdir. Son yýllarda gündeme gelen ise küresel kapitalizmde sermayenin u- luslararasý dolaþýmýný düzenleyen sözleþmelerde ve sermayenin serbest ticareti sýrasýnda çocuk iþçiliðinin yasaklanmasýna yöneliktir. Dolayýsýyla, küresel kapitalizmin yeni iþbölümü içerisinde çocuk emeði üzerine kurulu sermaye birikim rejimleri uluslararasý arenada düzenleme dýþýnda býrakýlmýþken; son yýllarda çevre ülkelerde çocuk emeði kullanýmýna yönelik uluslararasý hukukun iþletilmesi tartýþýlmaya açýlmýþtýr. Bu tartýþma için üç nokta önemlidir. Birincisi, bu düzenlemelerin nasýl olacaðý konusudur. Bu konuda önerilen araçlar çeþitlidir. Bu a- raçlar içinde baþlýcalarý, küresel emek standartlarý, sosyal etiketleme ve Sosyal Sorumluluk Standartý (SA 8000)dýr. Ýkinci önemli nokta ise, küresel kapitalizmin çocuk emeði sömürüsü yeni deðildir; peki neden çocuk emeði kullanýmýna yönelik uluslararasý düzenlemeler tartýþýlmaya baþlanmýþtýr? Ü- çüncü nokta ise emek gücü ile ilgili her öneri/teþebbüs gibi çocuk emeði kullanýmýnýn sýnýrlandýrýlmasý ve/veya ortadan kaldýrýlmasý konusu da iyinin ve kötünün tam olarak anlaþýlamadýðý bir çekiþmenin konusunu oluþturmaktadýr ve bu çekiþmeye temel teþkil eden iddialar nelerdir? Küresel emek standartlarý, IMF, Dünya Bankasý ve Dünya Ticaret Örgütü nezdinde sürdürülen faaliyetlerde emeðe iliþkin olmasý gereken düzenlemeler olarak gündeme gelmiþtir. Çokuluslu þirketlere sosyal sorumluluk kazandýrýlmasý amaçlanan bu giriþimlerde hedeflenen emeðe iliþkin asgari bir küresel düzenleme yapýlmasýdýr. Bu asgari küresel düzenlemeyi amaçlayan küresel emek standartlarý sosyal þart olarak da adlandýrýlmaktadýr. Bu alanda en þiddetli tartýþma Dünya Ticaret Örgütü nde yaþanmaktadýr. 1990 lý yýllardan bugüne, uluslararasý nitelikli ticari sözleþmelere iþçi haklarýnýn da dahil edilmesi Dünya Ticaret Örgütü nün 11

gündemindedir. Emek standartlarý tartýþmasý Dünya Ticaret Örgütü nün 1986 da Punta del Este de ve 1994 de Marakeþ teki zirve toplantýlarýnda tartýþýlmýþtýr. Emek standartlarýnýn saptanmasýnda ise ILO nun çekirdek sözleþme olarak kabul ettiði sözleþmelerin içerdiði standartlar esas alýnmaktadýr. ILO nun çekirdek sözleþme si, içerdiði maddeler kayýt dýþý olsun olmasýn bütün çalýþanlara uygulanýlmalarý için gerekli yasal düzenlemeleri yapmak yükümlülüðünü ILO ya üye devletlere veren sözleþmelerdir. Emek standartlarýnýn belirlenmesi tartýþmasý ILO nun 7 temel sözleþmesini gündeme getirmektedir. Bu sözleþmeler, örgütlenme özgürlüðü ve toplu sözleþme hakkýna iliþkin 87 ve 98, zorla çalýþtýrmanýn kaldýrýlmasýna iliþkin 29 ve 105, istihdamda ayrýmcýlýðýn önlenmesi ve eþit deðerdeki iþe eþit ücrete iliþkin 111 ve 100, istihdamda asgari yaþa iliþkin 138 sayýlý sözleþmelerdir. Daha sonra, çocuk iþçiliðin en kötü biçimlerine iliþkin 182 sayýlý sözleþme de emek standartlarý kapsamýnda deðerlendirilmiþtir. Buna göre dernek kurma özgürlüðü, örgütlenme hakký, istihdamda ayrýmcýlýk ile ilgili ILO standartlarýnýn yaný sýra, çocuk çalýþtýrmayý yasaklayan kurallara uyulmasý da sermayenin uluslararasý dolaþýmýný düzenleyen sözleþmelerin akit taraflarý arasýnda göz önüne alýnacak hususlar arasýndadýr. Emek standartlarý üzerine olan tartýþma Dünya Ticaret Örgütü nün 1996 daki Singapur ve 1999 daki Seattle zirvelerinde iyice þiddetlenmiþtir. Çevre ülkelerde çocuk emeðini sýnýrlandýrmaya yönelik bir baþka araç da sosyal etiketleme dir. Bu ürünlerde çocuk emeði kullanýlmamýþtýr ibaresi ile piyasa sürülecek mallarýn tüketici nezdinde bir vicdan muhasebesine yol açacaðý ve çocuk e- meði kullanan iþletmelerin rekabette geriye düþeceði iddiasýný taþýmaktadýr. Diðer bir deyiþle, sosyal etiketleme ile çocuk emeðine dayalý ürünlerin piyasaya çýkarak haksýz rekabete yol açmasýnýn önlenmesi amaçlanmaktadýr. Sosyal Sorumluluk Standardý (SA 8000), kaliteli mal ve hizmet üreten þirketlere uygulanan IS0 9000 belgelendirmesinin sosyal sorumluluk için düzenlenmiþ olaný olarak özetlenebilir. Bu konudaki tartýþmalar sadece þirketlerin kendi bünyelerinde deðil, OECD, ILO, AB, hatta DTÖ gibi uluslararasý kurumlarda da sürdürülmektedir Þirketlerin sosyal sorumluluðunun önemli bir alt baþlýðýný çalýþanlara yönelik sorumluluk oluþturmaktadýr. Dolayýsýyla, Sosyal Sorumluluk Standardý (SA 8000) elde edebilmek için þirketin temel çalýþma standartlarý, bunlarýn nasýl yaþama geçirildiði, þirketlerin bu konuda nasýl bir inisiyatif geliþtirdiði, denetim ve yaptýrým mekanizmalarýnýn nasýl olduðu incelenmektedir. Bu standardýn önemli bir alt baþlýðý ise çocuk emeðinin kullanýmý çok özel þartlara baðlamasý; aðýr ve tehlikeli iþlerde çocuk emeði kullanýlmasýný ve en kötü biçimlerdeki çocuk iþçiliðini kesinlikle yasaklamasýdýr. Sosyal Sorumluluk Standardý (SA 8000) na benzer pek çok þirketin kendi bünyesinde oluþturduðu Davranýþ Kurallarý (Codes of Conduct) da sosyal standartlama tartýþmalarýna eklenebilir. Buraya kadar olan tartýþmalar düzenlemede kullanýlacak araçlar ile ilgiliydi; esas önemli nokta ise küresel kapitalizmin çocuk emeðini düzenleme kararýnýn ardýndaki nedenlerin neler olduðudur. Buna en genel cevap þu olabilir: Çevre ülkelerde çocuk emeðine dayalý ucuz emek sömürüsü uluslararasý sermayenin hakim fraksiyonlarý tarafýndan eski çekiciliðini kaybetmektedir. Aþaðýdaki nedenler ucuz emeðe dayalý sömürüyü tahtýndan indirmiþtir; dolayýsýyla çocuk emeði uluslararasý hukuk tarafýndan denetim altýna alýnabilir. Ýlk olarak, merkez ülkelerin çokuluslu þirketlerinin çevrenin ucuz emeðine baþvurmasý olgusu, son dönemde IMF ve Dünya Bankasý tarafýndan yatýrýma yönelik olarak verilen kredilerdeki koþullarla birleþince (ki bu krediler yatýrýmlarý belli alanlara yönlendiriyor) koþullar deðiþmiþtir. Belli alanlara yönelen yatýrýmlar, ucuz emek satýcýsý çevre ülkeler arasý rekabete neden olmuþ ve bu durum hem merkez ülke sermayesinin hem de çevre ülke sermayesinin kârlýlýðýný düþürmüþtür. Bu nedenle, yeni sanayileþen ülkeler olarak adlandýrýlan ülkelerin ilk kuþaklarýnýn yakaladýðý baþarý, bunlarýn izinden giden, yani ulusal emek pazarlarýný ilksel sermaye birikiminin kaynaðýna dönüþtürmeye çalýþan sonraki kuþak ülkeler tarafýndan yakalanamamýþtýr (Öniþ, 1998). Her þeyden önce yeni sanayileþen ülke gruplarýnýn ilk kuþaðý sermaye yoðun alanlara geçse de göçmen emeði kullanmak gibi formüllerle, elindeki emek yoðun sektörleri elden çýkarmamýþtýr. Herkesin bu yola baþvurmasý, IMF ve Dünya Bankasý tarafýndan yönlendirilen kredi havuzlarý vasýtasýyla körüklenen ucuz emek satýcýlarý arasý rekabet, aþýrý sömürüden kaynaklanan kârlarý düþürmektedir. 12

Ýkinci olarak, çocuk emeði kullanýmýnýn, kârlýlýk oraný yüksek sektörlerde yaygýn olmamasý durumu belirtilebilir. Üçüncü bir neden ise, çevre ülkelerde kamu hizmeti niteliðinde, çoðu zaman tekel pozisyonu oluþturan, hizmet örgütlenmelerinin ulusal ya da çokuluslu kapitalist giriþimlere dönüþtürülmesidir. Tekel pozisyonundaki hizmet örgütlenmelerinin çokuluslu kapitalist giriþimlere dönüþtürülmesi, ucuz emek tüketimi üzerinden kaynaklanan sömürüyü tahtýndan indirmiþtir demek yanlýþ olmayacaktýr. Son olarak ise, ucuz emek politikalarýnýn denetim altýna alýnmasý için baþvurulan kavram Kuzey-Güney Gerilimi dir. Kuzey-Güney Gerilimi, üretimin ucuz emeðe yani Güney ülkelere yönelmesinin Kuzey ülkelerin iþçilerini iþsiz býrakmasý durumudur. Merkez ülkelerde artan iþsizlik, çevre ülkelerdeki ucuz emek ve çocuk emeðinin kýsýtlanmasý ve bu ucuz emek politikalarýnýn denetim altýna alýnmasý yolunda tartýþmalarý açmýþtýr. Küresel kapitalizmde çevre ülkelerde çocuk e- meðinin kullanýlmasýnýn sýnýrlandýrýlmasýnýn nasýl ve neden gerçekleþtirilmeye çalýþtýðýný açýklamaya çalýþtýktan sonra þimdi bu tartýþmanýn taraflarýnýn iddialarýný incelemek istiyoruz. Çocuk emeði kullanýmýnýn sýnýrlandýrýlmasý ve/veya ortadan kaldýrýlmasý konusu da iyinin ve kötünün tam olarak anlaþýlamadýðý bir çekiþmenin konusunudur. Çocuk emeðinin sýnýrlandýrýlmasý ve ortadan kaldýrýlmasý konusuna aykýrý düþüncelerin olmayacaðýný düþünenler olabilir; ama çocuk emeðinin düzenlenmesini destekleyenler kadar hatta belki daha bile çok, karþý olanlar var. Bu çekiþmeye temel teþkil eden iddialarý incelemek oldukça ö- nemlidir. Öncelikle, çevre ülkelerde çocuk emeðinin sýnýrlandýrýlmasý ve düzenlenmesini belirten ve küresel emek standartlarýný, sosyal etiketlemeyi ve Sosyal Sorumluluk Standardýný (SA 8000) destekleyenlerin temel iddialarýný tartýþabiliriz (5). Ýlk iddia, küreselleþmenin iþçiler üzerinde oldukça ö- nemli olumsuz sonuçlar yaratmýþ olduðu ve bu o- lumsuzluklarýn önlenmesi gerekliliðidir. Diðer bir deyiþle, küreselleþmeye sosyal boyut kazandýrma gerekliliðidir. Ýkinci iddia ise aþaðýya doðru koþu þeklinde düþük ücret ve kötü çalýþma koþullarýnýn olduðu ülkelere giden yatýrým ve ticaret emeðe yönelik düzenlemelerle engellenmelidir. Üçüncü iddia, Dünya Ticaret Örgütü kýsýtlý bir ticaret ve yatýrým tanýmýna girmeyen uluslararasý mülkiyet haklarýný korumaktadýr; o halde iþçi haklarýný da koruyabilir. Bir baþka iddia ise, emeðe yönelik düzenlemelerin ulusal düzenlemelerden öte uluslararasý örgütler tarafýndan saðlanmasýdýr. Çevre ülkelerde çocuk emeðinin sýnýrlandýrýlmasýný sorgulayanlarýn iddialarýný ise þöyle özetlemek mümkündür (6): Çocuk emeðinin yasaklanmasý sonrasýnda kurtarýlanlar yoksulluðun daha katlanýlamaz bir alanýna kayacak ya da kaymamak için daha katlanýlamaz bir iþ yapmak zorunda kalacaktýr. Bu iddiayý desteklemek için çocuk emeðinin düzenlenmesi sonucunda çocuk gelirine ihtiyaç duyan ailelerin durumunun daha da kötüleþmesi ve çalýþtýðý durumlarda okul masraflarý karþýlanan çocuklarýn okula gidememeleri ve çocuk emeðinin yasaklanmasý sonucu iþsiz kalan çocuklarýn en kötü þartlarda çalýþmaya (fuhuþ sektörü gibi) yönelmesi gibi örnekler dile getirilmektedir. Dolayýsýyla, bir çok çalýþma, çocuk emeðinin üretimde kullanýlmasýný önlemeye dönük politikalarýn, Avrupamerkeziyetçi bir bakýþ açýsý ile, bu ülkelerdeki çocuk emeðinin kullanýlmasýný yaygýnlaþtýran yapýsal özellikler anlaþýlmadan önerildiðini öne sürmektedir. Ýkinci iddia, kapitalist sistemden kopmayacak ve üretim iliþkilerinizi kökten deðiþtirmeyecekseniz, kapitalist sistem içerisinde kalacaksanýz, aþýrý ucuz emek satmaktan baþka çareniz yoktur. Bu iddia sahiplerine göre, son yýllarda merkez ülkeler, çevre ülkelere karþý çocuk iþçiliði meselesini uluslararasý ticarette bir engel olarak kullanmak eðilimindedirler. Sanayi-ötesi ekonomik yapýya sahip zengin ülkelerin sosyal standartlar, sosyal etiketleme ve küresel emek standartlarý gibi bilhassa çocuk iþçiliði ile uluslararasý ticaret arasýnda baðlantý kurma istek ve giriþimlerinin son yýllarda giderek yoðunlaþtýðý görülmektedir. Çevre ülkelerin mevcut sosyo-ekonomik yapýlarýný yok sayan bu yaklaþým, çevre ülkelerin ekonomilerine zarar vereceði gibi, çocuklarýn durumlarýný daha da güçleþtirecektir. Üçüncü iddia, çevre kapitalist ülkelerde çocuk emeðini ortadan kaldýrmaya yönelik çabalarýn bu ülkelerin rekabet güçlerini azaltmaya yönelik bir tür yeni korumacýlýk týr. Çevre ülkeler kendi ihraç mallarýnýn merkez kapitalist piyasalara giriþini en- 13

gelleyen korumacý bir yöntemle karþý karþýyadýrlar. Bu konuyu gündeme getirenlere göre, ABD nin Dünya Ticaret Örgütü nün Seattle (1999) zirvesinde uluslararasý emek standartlarýný þiddetle savunmasý korumacý bir politika olasýlýðýný daha da artýrmýþtýr. Bu yeni korumacýlýk, çevre ülkelerin yoksulluklarýný kalýcý kýlan süreçlere bir müdahale içermemektedir. Bu konuyu sorgulayanlara göre, çocuklarýn çalýþmasý her ülkenin kendi sosyo-kültürel ve ekonomik yapýsýna göre farklýlýk göstermektedir. Merkez ülkelerin kendi yapýlarýný esas a- larak diðer ülkelere çeþitli yollardan ticari müeyyideler getirme çabalarý dünyanýn önemli bölümünde ekonomik büyüme hýzýný etkileyebilecek sonuçlar doðurabilir. Son olarak, çocuk iþçiliðin çýrak olarak kabulü ise çalýþmaya atfedilen olumlu deðerlerle; geleneksel toplumlarda bilgi ve hünerin nesiller arasýnda aktarýmda erken yaþta öðrenmeye verilen ö- nemle açýklanmaktadýr (Erder ve Lordoðlu, 1994). Böyle bir yaklaþým çýrak kavramýný tanýmlarken bugün olmayan geleneksel yaþam formlarýna, prekapitalist bir geçmiþe atýfta bulunurken, yaptýðý tanýmýn günümüz kapitalizmi ile nasýl da çeliþtiðini irdelemez. Çýrak, geleneksel tanýmý içerisinde bir zanaatýn öðrencisi iken, ileride kullandýðý üretim a- raçlarý üzerinde tam bir denetime sahip olacak bir kimse iken, bugün makinanýn basit bir uzantýsý konumundadýr. Yaptýðý iþi öðrenmek için uzun bir zaman gerekmemektedir. Bunlara ilaveten çýrak statüsü, çýraðý, kendisi ile ayný iþi yapanlara ödenen paranýn önemli bir kesiminden mahrum etmekte, eþit iþe eþit ücret prensibini ihlal etmek için bir kulp niteliðini taþýmaktadýr. Sonuç Yerine Çocuk Emeði Düzenlenmeli mi? Yoksa Yasaklanmalý mý? Kapitalizmin iþleyiþine ve onun kendisini yeniden kurarken kullandýðý iktisadi, siyasi ve ideolojik mekanizmalara hiç el sürmeden, çocuk emeði üzerine çalýþmalar yapan sosyal bilimciler, her türlü olguyu bireyden ve bireysel seçimlerden hareketle a- çýklamaya çalýþýrken, çocuðun çalýþýyor olmasýný da bu bireysel metodolojiden hareketle tembel ebeveynlerin sorumsuzluðu olarak açýklamak cüretine kadar ulaþmýþlardýr (Rende ve Erkin, 2005). Bu çalýþmalarýn teorik reddi üzerinden, bu yazýda, küresel kapitalizmde çocuk iþçiliðinin dünya ölçeðinde emek-sermaye iliþkilerinin incelenmesi ile açýklanabileceðinin altýný çizdik. Dolayýsýyla, çevre ülkelerde yoðunlaþan ve artan çocuk emeði nasýl dünya üzerindeki iktisadi, siyasi ve ideolojik mekanizmalarýn incelenmesiyle anlaþýlabilirse; çocuk e- meðinin sýnýrlandýrýlmasý ve denetlenmesi de bu mekanizmalarýn incelenmesiyle anlaþýlabilir. Bu yazýnýn sonuç bölümünde þunu belirtmek gerekmektedir: Emek-sermaye çeliþkisinin ya da merkez-çevre çeliþkisinin hangi anýna denk gelirse gelsin; ne maksatla olursa olsun çocuk emeði kullanýmý ortadan kaldýrýlmalýdýr. Çocuk emeðinin yasaklanmasý sonrasýnda kurtarýlanlar ýn yoksulluðun daha katlanýlamaz bir alanýna kayýp kaymayacaðý ya da kaymamak için daha katlanýlamaz bir iþ yapmak zorunda kalýp kalmayacaðý çocuk emeði satýmýnýn yanýnda ya da karþýsýnda olarak bilinebilecek bir gerçeklik deðildir. Öncelikle çocuk eme- 14

ði ni kolektif emeðin bir parçasý olarak ele almak gerekmektedir. Kolektif emeðin bir parçasý olmasý demek, kolektif sermayenin bir parçasý olarak bireysel sermaye karþýsýnda emeðin bir kýsmýný temsil eden kiþi olarak muamele görmesi demektir. Bu durum da verili sendikal özgürlüklerin çok ötesinde günlük hayatýn pek çok alanýndaki iliþkileri içerecek yeni bir örgütlenme özgürlüðünün gerekliliðine iþaret eder. Çevre ülkeler için Kapitalist sistem içerisinde ayakta duracaklarsa, aþýrý ucuz e- mek satmaktan baþka çareleri olabilir mi? iddiasý ise alternatif bir toplum yaratana kadar emeði savunmaktan vazgeçmeliyiz anlamýna gelmektedir. Bu iddia açýktýr ki uluslararasý piyasalarda rekabet etmek isteyen sermaye sahiplerinindir. Çünkü e- mek cephesi için asýl olan firmalarýn rekabette a- yakta durmasý deðil; emekçilerin ayakta durmasýdýr. Dipnotlar 1. Hem merkez ülkelerde hem de çevre ülkelerde çocuk e- meðine yönelik egemen eðilimi izleyebilmek için Uluslararasý Çalýþma Örgütü (ILO), Dünya Bankasý (WB), UNI- CEF destekli araþtýrma raporlarý incelenebilir. 2. Bu konuda bkz. Gereffi ve Korzeniewicz (1994), Aglietta (1998), Sayer (1995). 3. Küresel meta zincirleri küresel kapitalizmin üretim yapýsýný açýklamak için geliþtirilmiþ bir yaklaþýmdýr. Tüccaryönlendirmeli ve üretici-yönlendirmeli meta zincirleri olmak üzere iki farklý kategori öngörülmektedir. Tüccar yönlendirmeli meta zincirinde, merkez ülkelerde büyük tüccarlar, pazarlama þirketleri ve marka tacirleri ile çevre ülkelerde üretim yapan fabrikalar vardýr. Üretici-yönlendirmeli meta zincirinde, üretim, ticaret ve pazarlama iþlemleri merkezdeki iþletmelerde toplanýrken; temel ürüne eklemlenecek parçalarýn üretimi farklý ülkelerde gerçeklemektedir (Gereffi ve Korzeniewicz, 1994). 4. Küresel fabrika üzerine detaylý ve nitelikli bir çalýþma i- çin bkz. Özuðurlu (2005). 5. Temel iddialarýn tartýþmasý için bkz., http://www.wto. org/ english/ thewto_e/whatis_e/tif_e/bey5_e.htm 6. Çocuk iþçiliðin sýnýrlandýrýlmasý ve düzenlenmesine kuþkuyla yaklaþanlarýn temel sorularýnýn baþarýlý bir derlemesi için bkz. Singh ve Zammit (2000). Kaynaklar 1. Aglietta M., (1998), Capitalism at the Turn of the Century: Regulation Theory and the Challenge of Social Change, New Left Review, 232, 41-90. 2. Cankurtaran-Öztaþ Ö., (2004), Çocuk Haklarý ve Sosyal Hizmeti Güçlendirme Hizmeti Baðlamýnda Suça Yönelen Çocuk Polis Ýliþkisi, H.Ü. Sosyal Hizmetler Yüksekokulu Yayýnlanmamýþ Doktora Tezi. 3. Chang H., ve Grabel I., (2005), Kalkýnma Yeniden: Alternatif Ýktisat Politikalarý Elkitabý (çev. Emre Özçelik), Ankara, Ýmge Kitabevi. 4. Çelik A., (2005), Dünden Bugüne Çocuk Ýþçilik, Tes-Ýþ Dergisi, Haziran, 51-57. 5. Edmonds E., (2005), Does Child Labor Decline with Improving Economic Status?, The Journal of Human Resources, 40(1), 77-99. 6. Ekim B., (2005), Çocuk Yoksulluðu ve Sosyal Devlet, Birikim, 192, 71-73. 7. Erder S., ve Lordoðlu K., (1994), Geleneksel Çýraklýktan Çocuk Emeðine: Bir Alan Araþtýrmasý, http://www. festr.org/ files/cirakliktan_cocuk_emegine.pdf, Eriþim tarihi: 22.04.2005. 8. Fröbel F., Heinrichs J. and Kreye O., (1982), The New International Division of Labour: Structural Unemployment in Industrialised Countries and Industrialisation in Developing Countries, Cambridge: Cambridge University Press. 9. Gereffi G. ve Korzeniewicz M., (1994), (der.) Commodity Chains and Global Capitalism, Westport, CT: Greenwood Press. 10. Marx K., (1990), Capital Volume I, Penguin Books. 11. Öniþ Z., (1998), State and Market: The Political Economy of Turkey in Comparative Perspective, Istanbul: U- niversity of Bogaziçi. 12. Özuðurlu M., (2005), Anadolu da Küresel Fabrikanýn Doðuþu: Yeni Ýþçilik Örüntülerinin Sosyolojisi, Ýstanbul: Halkevleri Emek Çalýþmalarý Merkezi. 13. Rende S., ve Erkin H. C., (2005), Çocuk Emeði: Bizde Ucuz, Ýstediðiniz Kadar Kullanýn, Birikim, 192, 40-45. 14. Sayer A., (1985), New Developments in Manufacturing and their Spatial Implications, Working Paper, No. 49, Urban and Regional Studies, Brighton, University of Sussex. 15. Singh A., Zammit A., (2000), The Global Labour Standards Controversy: Critical Issues for Developing Countries, South Centre, Ceneva, Switzlerland. http:// www.southcentre.org/publications/labour/labour1.pdf, Eriþim Tarihi: 2.05.2004. 16. Yýldýzoðlu E., (1996), Globalleþme ve Kriz, Ýstanbul: Alan Yayýncýlýk. *Bu yazýmýz Tes-Ýþ Dergisinin Haziran 2005 tarihli sayýsýnýda yayýmlanan "Çocuk Emeði Olmayan Bir Dünya Mümkün mü: Küresel Emek Standartlarý Üzerine Notlar" baþlýklý yazýmýz ile benzerlikler içermektedir. Benzer bir sorunsaldan hareketle yazýlmýþ yazýlar olarak bu benzerlikler kaçýnýlmaz olmuþtur. 15