Nevin Eracar www.aurapsikoterapi.com
Özellikle gelişim bozukluğu ile temellenen otizm tablosu için planlanacak hizmetler ; tedavi, eğitim öğretim işlevlerini de içeren ve çeşitli disiplinlerin birlikte ve organize işleyişini gerektiren bir sistem olarak düşünülmelidir. Aslında otizm, tıp, psikoloji ve eğitimbilimleri başta olmak üzere insanla ilgili tüm disiplinleri birlikte olmaya zorlayan bir insan problemidir. nevineracar@aurapsikoterapi.com 2
Otizmle çalışırken psikoterapi amaçlı olarak başvurulan tedavi çareleri içinde çeşitli yönelimlerle karşılaşmaktayız. Müzikle (veya sanatla) terapi çalışmalarında hareket noktamız, otizmin (psikiyatrik tanımlama açısından) psikoz olarak kabulüne dayanmaktadır. Müzik terapisinde benim tercih ettiğim yönelim psikanalitik bakış açısına dayanmakta ve özellikle D.W. Winnicott un geçiş sürecine denk olarak tanımladığı terapötik ilişkiyi esas almaktadır. nevineracar@aurapsikoterapi.com 3
Saydam 1989 da Scharfetter in görüşleri üzerine yazdığı yazıda şizofrenik yaşantı modellerinde benlik yaşantısının bozulması ile karakterize olan ortak bir noktanın varlığından söz etmektedir. Bozukluk; dürtü, davranış, duygu, düşünce ve sosyal ilişkilere yansır. (Saydam 1989) Scharfetter e göre ben yaşantıları ve ben bilinçliliği ndeki bozukluk beş temel katmanda görülmektedir. nevineracar@aurapsikoterapi.com 4
Bu katmanlar; Canlılık Eylemlilik Bütünlük Sınırlılık Kimlik katmanlarıdır. Bu katmanlardaki bozukluklar tedavi için değerli ipuçları verirler. nevineracar@aurapsikoterapi.com 5
Psikotik bir gelişim düzeneği içinde bulunan otistik kişilerin gelişim süreçleri psikotik yapılanma düzeneği içinde mütalaa edilmelidir. Benliğin gelişim süreçleri dikkate alınmadan yapılacak müdahaleler ilkel savunmaların daha da güçlenip kemikleşmesine yol açar nevineracar@aurapsikoterapi.com 6
Ben canlılığı: otistik kişi benlik katmanları yönünden bakıldığında kendini bir canlı olarak algılayamıyor olabilir. Kendine zarar verici davranışlar yapar. (Ellerini kollarını ısırır, başını şiddetle sert yerlere vurur. Camlara elleriyle vurur, sanki kendi kanını görmek için bir tarafını keser.)bu eylemler canlılığını duyumsayabilmek için çırpınışlar olabilir. nevineracar@aurapsikoterapi.com 7
Scharfetter, ben canlılığı nın terapistle ikili ilişki içinde yaşanmasını önermektedir. Bu ikili ilişki yaşantısı hastaya bedenini hissettirecek eylemleri içerir. Birlikte nefes almak, ellerle yüze dokunmak, el, kol ve bacakların oynatılarak hissedilmesi ve beden duyumlarının bilinçli yaşantılar haline getirilmesi gerekir. nevineracar@aurapsikoterapi.com 8
nevineracar@aurapsikoterapi.com 9
Müzik terapisinde de ilk hedef bedensel duyumların uyarılmasıdır. Burada kullanılan müzik öğeleri (ritm, ses, ve melodi) ikili ilişkiyi başlatmada temel uyaranlar olarak yer alır. Otistiklerle çalışanlar, onların işitme ile ilgili özel duyarlılıkları olduğunun farkındadırlar. Bu durum ailelerin müziği çok seviyor, müzikle sakinleşiyor v.b. sözleri ile hatırlanabilir. nevineracar@aurapsikoterapi.com 10
Müzik terapisti ya enstrumanlarla ya da doğrudan kendi bedenini perküsyon amaçlı kullanarak otistiği uyarır. Bu, sözlü bir uyaran olmadığı için doğrudan bir mesaj ya da herhangi bir ödev öneren eğitsel, sosyal uyaranlardan çok farklı, ilksel nitelikte bir dikkat çekme uyaranıdır.. nevineracar@aurapsikoterapi.com 11
Uyarıcı davranışın olabildiğince otistiğin ben canlılığı düzeyine yakın bir biçimde olması, uyarıcılık açısından daha güven verici olabilir Kullanılan müzik aracının basit bir ritm aleti, doğal bir nesne, az yapılanmış bir dizayna sahip olması, otistiği uyarabilmesi bakımından önemlidir. (Başar, Eracar, 1994) nevineracar@aurapsikoterapi.com 12
nevineracar@aurapsikoterapi.com 13
El çırpmak, ağızla ritmik sesler çıkarmak, ritmik yürüme, sallanma, otistiğin stereotipik devinimlerine eş devinimler, yürürken ona çarpmak, sallanırken dokunmak v.b. gibi eylemler otistiklerin ben canlılığı nın uyarılması amacına yöneliktir. nevineracar@aurapsikoterapi.com 14
nevineracar@aurapsikoterapi.com 15
Benliğin eylemlilik katmanına baktığımızda; Dış dünyanın fazlasıyla yapılanmış, aşırı güçlü ve belirgin sürekliliği olan tehditkar yapısı otistik duvar ın örülmesine yol açar. (Saydam, 1989) Böylece özgün eylemlerin yerini tekrarlı otomatik eylemler almaktadır. nevineracar@aurapsikoterapi.com 16
Eylemlilik, bireyin spontan olarak duruma ve gereksinimlerine uygun devinimi ve bunun farkındalığıdır. Otistikte stereotipik devinimler ya da anlamı bizce belli olmayan sözler, özgün etkinlik yerine başkalarının hareket veya sözlerini otomatik biçimde tekrarlamak da (ekolali, ekopraksi) eylem bilinçliliğinin bozukluğunu gösterir. nevineracar@aurapsikoterapi.com 17
Scharfetter, bu durumdaki psikotik hasta için nefes ve hareket egzersizleri, kavrama, tutma, çekme, itme, ses çıkarma, konuşma denemeleri önermektedir. nevineracar@aurapsikoterapi.com 18
Müzik terapisti otistiğin eylemliliğinin farkındalığını sağlamak için onun kendiliğinden ortaya çıkan devinimlerini gözler, onu izler ve bu devinimleri sözlü olarak basit bir ritm ve ezgi eşliğinde adlandırır. ( Ece, Onur u sıkıştırıyor gibi) Ses çıkarması için uyarıcı nesneler kullanır. nevineracar@aurapsikoterapi.com 19
Örneğin bir çamaşır makinesi hortumu veya bir karton rulonun ucundan söylenen bir tekerleme veya bir şarkı çocuğu orada duran bir başka ruloyu alıp taklit etmeye yöneltebilmektedir. Çalışma grup halinde yapılıyorsa bu taklit davranışı önce ikili, sonra çoklu ilişkiye doğru artış gösterir. (Eracar, Başar, 1994) nevineracar@aurapsikoterapi.com 20
Bu örnekte anlatılan girişimin, farketme, uyarma, eyleme yöneltme, duruma uygun davranış geliştirme etkileri vardır. Taklit eğilimlerinin üzerine oturtulabilen müzik eylemleri de ben eylemliliğini uyaran ve geliştiren girişimlerdir. nevineracar@aurapsikoterapi.com 21
Özellikle ergen otistiklerle çalışan ve yaşayanlar, boşaltılmamış, birikmiş öfkenin nasıl yıkıcı bir saldırganlığa dönüştüğünü çok iyi bilmektedirler. Normal denilenlerin kültürüne ilişkin eğitimin zorlamacı ve dayatmacı pekiştireçleri ile kendine aykırı olanı kabullenme ve uygulama zorunluluğuna maruz bırakılma içe atılanları birikmiş bir kütle haline getirir. nevineracar@aurapsikoterapi.com 22
Müzik terapisinde uygun nesneleri top gibi atma, tutma, fırlatma, davula ve zile vurma, makarnalar ve ritm sopaları ile istedikleri tonda ses çıkarma ve benzeri eylemler, öfkenin yıkıcı olmayan yönde boşalmasını sağlar. Bazen ortaya çıkan ritmik ve ezgisel bütünlük başkaları tarafından beğeni kazandığında bir geçiş süreci oluşturacaktır. nevineracar@aurapsikoterapi.com 23
Bedensel bütünlük ve sınırlılık da, ben in farkındalığı ile sağlanan süreçlerdir. Diğer psikotiklerden bazıları gibi otistik de bedenini bizim algıladığımızdan farklı algılayabilir. Orantıları değişmiş, parçalanmış, çözülmüş, donmuş gibi duyumlar içinde olabilir. nevineracar@aurapsikoterapi.com 24
Müzik ve ritm eşliğinde hareket (bir anlamda dans), toplu oyunlar, ikili, üçlü ve çoklu oyunlara olanak sağlayacak nitelikte uyarıcı girişimler, otistiğin beden bütünlüğünü hissetmesine olanak sağlar. Ortaya çıkan devinimler beden bütünlüğünün bilincine varılması için ezgi ve söz ile ifade edilir. nevineracar@aurapsikoterapi.com 25
nevineracar@aurapsikoterapi.com 26
Ben ve ben olmayan sınırlarının nerede başlayıp nerede bittiğini farkedememe sonucunda oluşan ilişki bozukluğu, başkalarına ulaşamamanın getirdiği çaresizlikle otistik geri çekilme artar. Bazen özel semboller ve kendine ait bir dil geliştirir. Otistik artmış bir dikkatle bu tehditkar dünyayı en ince ayrıntılarına kadar algılayabilmek için çabalar nevineracar@aurapsikoterapi.com 27
Otistiklerin bir fotoğraf makinası gibi çevredeki tüm görüntü ve sesleri farketmeleri bu sınırlılık bozukluluğunun bir belirtisidir. Çevredeki insanların ses ve mimiklerine de son derece duyarlı hale gelmişlerdir. Bazen birinin kafasındaki bir düşünceyi farkedip ifade edebilirler. nevineracar@aurapsikoterapi.com 28
Müzik terapisti mekanı ve zamanı kullanarak kendi sınırlılığını ortaya koyar. Seansın özel yapılandırılmış bir mekanda yapılması, başlarken ve biterken söylenen başladı ve bitti sözleri sınırları hatırlatan uyaranlardır. Mekanın farklılığı, müzik terapisindeki yaşantıyı dış yaşantılardan ayırdetmekte, sınır kavramını yaşatmaktadır. nevineracar@aurapsikoterapi.com 29
Ben kimliği bozukluğu: Kim olduğunu, geçmişte ve şimdi aynı kişi ve kendi olduğunu algılama bozukluğudur. Değişmek, farklılaşmak duyumları; canlılık, bütünlük, sınırlılık bozuklukları ile paralel olarak bozuktur. Daha üst bir katman olan kimlik katmanı, önceki gelişim aşamalarındaki bozukluklardan temellenerek biçim kazanır. nevineracar@aurapsikoterapi.com 30
Otistikler en çok ellerine bakar ve yabancı nesnelermiş gibi onlarla oynarlar. Tedavi yaklaşımında yüz ve ellere ağırlık verilerek bedensel tanıma ve farkındalık amaçlanır. Yüz ve eller bedensel kimliğin en önemli parçalarıdır. nevineracar@aurapsikoterapi.com 31
Eller, en doğal ritm araçlarıdır. Müzik terapisinde elleri çırpmak, hem kendi bedensel ritmininin bir anlatımı, hem de dışarıdan verilen bir ritme eşlik olanağı sağlar. Ellerle yapılan stereotipik devinimler müzik ve dans düzeneği içinde terapist tarafından tekrarlanır. Bu tekrarlar stereotipik davranış için hem ihtiyaç giderici, hem de kendi paternini dışarıdan görme açısından ayna işlevi görür. nevineracar@aurapsikoterapi.com 32
Müzik terapisinde zile ve davula vurarak ses çıkarmaktan çok hoşlanan çocuklar terapistin sınırlaması ile sıra kavramını kabullenip uymuşlardır. (Eracar, 1994) Kişilerarası ilişki anlamına gelen bu durum, kimlik gelişimi için temel bir adım niteliği taşır. nevineracar@aurapsikoterapi.com 33
nevineracar@aurapsikoterapi.com 34
Terapi grupla yapılıyorsa başka çocukların da aynı düzenek içinde yer alması müzik yardımı ile sağlanır. Burada da içten dışa yansıyan duygu, müzik nesneleri yoluyla simgeleşmektedir. Stereotipik eylemlerin amaçlı eylem haline dönüşümü, başkaları tarafından kabul görüp kullanılması,sosyalleşme açısından kişilerarası ilişki anlamına gelir. Böylece otistik bir yaşantı olmaktan çıkar. nevineracar@aurapsikoterapi.com 35
Buraya kadar kısaca örneklediğimiz çalışma adımları otizde müzikle tedavi için sıkça başvurduğumuz bazı tekniklerin dayandığı prensipleri ve etki mekanizmasını tanımlamaya yöneliktir.benlik gelişimnde hedeflenen aşamalar canlılık Eylemlilik Bütünlük Sınırlılık Kimlik Katmanlarının gelişimini uyarıcı niteliktedir. nevineracar@aurapsikoterapi.com 36