TOKAT YÖRESİNDE BULUNAN BAZI MAKROMANTAR TÜRLERİNİN ANTİMİKROBİAL AKTİVİTESİNİN ARAŞTIRILMASI. Hakan IŞIK



Benzer belgeler
-Kloroplast ve mitokondri bulunmaz fakat bu organellerde bulunan aynı bulunur.

İ. Ü İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Filiz Aydın

ADIM ADIM YGS-LYS 47. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-7 MANTARLAR ALEMİ

HAYVANSAL HÜCRELER VE İŞLEVLERİ. YRD. DOÇ. DR. ASLI SADE MEMİŞOĞLU RESİM İŞ ZEMİN KAT ODA: 111

MİKROBİYOLOJİ SORU KAMPI 2015

Bazı Makrofungus Türlerinin Antimikrobiyal Aktiviteleri Üzerine Bir Araştırma

BELKİDE BİYOLOJİNİN EN TEMEL KONUSU EN ZEVKLİ KONUSUNA BAŞLAYALIM ARKADAŞLAR!!!

Biyofilmler; mikroorganizmaların, biyotik veya abiyotik yüzeylere adhezyonu sonrasında oluşturdukları glikokaliks olarak da adlandırılan

ADIM ADIM YGS-LYS 44. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-4 BAKTERİLER ALEMİ-2

BAKTERİLER ALEMİ SELİN HOCA

Canlının yapısında bulunan organik molekül grupları; o Karbonhidratlar o Yağlar o Proteinler o Enzimler o Vitaminler o Nükleik asitler ve o ATP

Organik Bileşikler. Karbonhidratlar. Organik Bileşikler YGS Biyoloji 1

CANLILARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ

Mikroorganizmalar gözle görülmezler, bu yüzden mikroskopla incelenirler.

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1: MİKROBİYOLOJİYE GİRİŞ...1 BÖLÜM 2: MİKROORGANİZMALARIN MORFOLOJİLERİ.13 BÖLÜM 3: MİKROORGANİZMALARIN HÜCRE YAPILARI...

13 HÜCRESEL SOLUNUM LAKTİK ASİT FERMANTASYONU

ADIM ADIM YGS-LYS 43. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-3 BAKTERİLER ALEMİ

Manisa Celal Bayar Üniversitesi Yönetim Kurulu'nun 2016/17 sayılı ve XIX no'lu kararı ile basılmıştır.

ADIM ADIM YGS-LYS 46. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-6 PROTİSTA ALEMİ

CANLILARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ Beslenme Boşaltım Üreme Büyüme Uyarıları algılama ve cevap verme Hareket Solunum Hücreli yapı

Hücre zarının yapısındaki yağlardan eriyerek hücre zarından geçerler.fazlalıkları karaciğerde depo edilir.

2)Subatomik parçacıklardan oluşan radyasyon. α, β ışınları

ENDÜSTRIDE VE CANLILARDA ENERJI. Canlılarda Enerji

1. ÜNİTE: YAŞAM BİLİMİ BİYOLOJİ...10

ADIM ADIM YGS-LYS 55. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-15 VİRÜSLER

Akıllı Defter. 9.Sınıf Biyoloji. vitaminler,hormonlar,nükleik asitler. sembole tıklayınca etkinlik açılır. sembole tıklayınca ppt sunumu açılır

CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER

GIDALARDA MİKROBİYAL GELİŞMEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

YAZILIYA HAZIRLIK SORULARI. 9. Sınıf

HÜCRE. Yrd.Doç.Dr. Mehtap ÖZÇELİK Fırat Üniversitesi

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #16

Hücre canlının en küçük yapı birimidir.

Saprolegnia (Su Küfü)

BİYOLOJİ DERS NOTLARI YGS-LGS YÖNETİCİ MOLEKÜLLER

TÜBİTAK-BİDEB Lise Öğretmenleri (Kimya,Biyoloji,Fizik,Matematik) Proje Danışmanlığı Eğitimi LİSE-1 ÇALIŞTAY 2011 KEPEZ/ÇANAKKALE TEMMUZ-2011

ADIM ADIM YGS-LYS 37. ADIM HÜCRE 14- ÇEKİRDEK

2006 ÖSS BİYOLOJİ SORULARI VE CEVAPLARI

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #12

LABORATUVAR 4: ÖKARYOTİK HÜCRELER

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #21

Gram (+)Bakterilerde Duvar Yapısı Gram (-) Bakterilerde Duvar Yapısı Lipopolisakkaritin Önemi

Mantarlar genel özellikleri. Üremeleri

BİYOLOJİ DERS NOTLARI YGS-LGS HÜCRE

YGS ANAHTAR SORULAR #1

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #17

Organik bileşikler; karbonhidratlar, lipidler, proteinler, vitaminler ve nükleik asitler olmak üzere beş gruba ayrılır.

ayxmaz/biyoloji Adı: 1.Aşağıda verilen atomların bağ yapma sayılarını (H) ekleyerek gösterin. C N O H

Hücre. 1 µm = 0,001 mm (1000 µm = 1 mm)!

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #18

Biyofilm nedir? Biyofilmler, mikroorganizmaların canlı/cansız yüzeye yapışmaları sonucu oluşan uzaklaştırılması güç tabakalardır.

olmak üzere 2 gruba ayrılırlar.

LUCILIA SERİCATA LARVALARI VE SALGILARININ YARALARDAKİ BAKTERİLERE ETKİSİNİN İN-VİVO VE İN-VİTRO OLARAK ARAŞTIRILMASI

Hedefe Spesifik Beslenme Katkıları

Fen Bilimleri Kazanım Defteri

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #13

ADIM ADIM YGS-LYS 34. ADIM HÜCRE 11- SİTOPLAZMA 3

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #19

ADIM ADIM YGS-LYS 32. ADIM HÜCRE 9- SİTOPLAZMA

YGS ANAHTAR SORULAR #2

ADIM ADIM YGS-LYS 2. ADIM CANLININ ORTAK ÖZELLİKLERİ

Şimdi Söz sırası Mantarlarda..

1. Sınıf Güz Dönemi I. Hafta Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Ders Saati

KALITSAL MOLEKÜLÜN BİÇİMİ ve ORGANİZASYONU PROF. DR. SERKAN YILMAZ

*Canlıların canlılık özelliği gösteren en küçük yapı birimine hücre denir.

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/5) Akreditasyon Kapsamı

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #22

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI BİYOLOJİ

CİLT MİKROBİYOTASI PROF.DR. NİLGÜN SOLAK BÜLENT ECEVİT Ü. TIP FAK. DERMATOLOJİ AD

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #6

Moleküler biyolojiye giriş. Doç.Dr.Pınar AKSOY SAĞIRLI

A. Tahıl ve Tahıl Ürünlerinin Sınıflandırılması B. Mikrobiyel Bozulmalar C. Depolama Koşulları

YGS ANAHTAR SORULAR #3

KLİMALARDA ÜREYEN BAKTERİLERE BİTKİSEL YAĞLARIN ETKİSİ

Canlıların yapısına en fazla oranda katılan organik molekül çeşididir. Deri, saç, tırnak, boynuz gibi oluşumların temel maddesi proteinlerdir.

KALITSAL MADDE PROF. DR. SERKAN YILMAZ

12. SINIF KONU ANLATIMI 2 DNA VE RNA

Dr. M. Emin KAFKAS İnönü Üniversitesi Antrenörlük Eğitimi Bölümü 2015/Malatya

SÜT ENDÜSTRİSİNDEKİ YARARLI MİKROORGANİZMALAR

DÖNEM 1- A, 3. DERS KURULU ( )

Bütün hücrelerin olmazsa olmazları. Plazma zarı Yarı-sıvı sitosol Kromozom Ribozom

DİRENÇLİ BAKTERİ ENFEKSİYONLARINA KARŞI KULLANILAN ANTİBİYOTİKLER

MBG 112 GENEL BİYOLOJİ II MANTARLAR VE BİTKİSEL PARTNERLER DOÇ. DR. YELDA ÖZDEN ÇİFTÇİ MANTARLARR

NATURAZYME Naturazyme enzim grubu karbohidrazlar, proteaz ve fitaz enzimlerini içerir.

YAZILIYA HAZIRLIK SORULARI. 9. Sınıf 2 KARBONHİDRAT LİPİT (YAĞ)

Vitaminlerin yararları nedendir?

Yenilebilir mantarlar Craterellus cornucopioides Gelincik, sezar (A manita caesarea Çayır, Agaricus campestri

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/10) Akreditasyon Kapsamı

Mikrobiyal Gelişim. Jenerasyon süresi. Bakterilerde üreme eğrisi. Örneğin; (optimum koşullar altında) 10/5/2015

19. yüzyıldan itibaren önemli gelişmeler ortaya çıkmıştır. Biranın bozulmasına neden olan bir etmenin LOUİS PASTEUR ün çalışmaları ile tanımlanması,

Pektin, metil grupları içeren galakturonik asit polimeridir. Mikrobiyal yıkım ile, pektik asit, metanol, d- galakturonik asit e çevrilir.

ISPARTA HALIKENT ANADOLULİSESİ ÖĞRETİM YILI 9 A-B-C-D-E SINIFLAR BİYOLOJİ DERSİ 2. DÖNEM 3. YAZILI SINAVI RAKAMLA YAZIYLA PUAN

7. PROKARYOTLARDA GEN İFADESİNİN DÜZENLENMESİ

M. (arpa şekeri) +su S (çay şekeri) + su L.. (süt şekeri)+ su

3.1. Karbonhidratların Tanımı 3.2. Karbonhidratların Sınıflandırılması 3.3. Monosakkaritler ve Monosakkarit Türevleri Monosakkaritler

Yukarıda verilen canlılardan hangisi ya da hangileri yaşamsal faaliyetini sürdürebilmek için beslenmek zorundadır?

SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ

gereksinimi kadar sağlamasıdır.

BESİN GRUPLARININ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ

PROKARYOT VE ÖKARYOT HÜCRELER

Doğal Bileşikler ve Yeni İlaçların Keşfindeki Önemi

Transkript:

TOKAT YÖRESİNDE BULUNAN BAZI MAKROMANTAR TÜRLERİNİN ANTİMİKROBİAL AKTİVİTESİNİN ARAŞTIRILMASI Hakan IŞIK Yüksek Lisans Tezi Biyoloji Ana Bilim Dalı Yrd. Doç. Dr. İbrahim TÜRKEKUL 2008 Her hakkı saklıdır

T.C GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BİYOLOJİ ANA BİLİM DALI YÜKSEK LİSANS TEZİ TOKAT YÖRESİNDE BULUNAN BAZI MAKROMANTAR TÜRLERİNİN ANTİMİKROBİAL AKTİVİTESİNİN ARAŞTIRILMASI Hakan IŞIK TOKAT 2008 Her hakkı saklıdır

Yrd. Doç. Dr. İbrahim TÜRKEKUL danışmanlığında, Hakan IŞIK tarafından hazırlanan bu çalışma 17/ 01/ 2008 tarihinde aşağıdaki jüri tarafından oybirliği ile Biyoloji Anabilim Dalı nda Yüksek Lisans Tezi olarak kabul edilmiştir. Başkan : Doç. Dr. Yusuf YANAR İmza : Üye : Yrd. Doç. Dr. İbrahim TÜRKEKUL İmza : Üye : Yrd. Doç. Dr. İsa KARAMAN İmza : Yukarıdaki sonucu onaylarım Enstitü Müdürü Prof. Dr. Metin YILDIRIM

TEZ BEYANI Tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu tezin yazılmasında bilimsel ahlak kurallarına uyulduğunu, başkalarının eserlerinden yararlanılması durumunda bilimsel normlara uygun olarak atıfta bulunulduğunu, tezin içerdiği yenilik ve sonuçların başka bir yerden alınmadığını, kullanılan verilerde herhangi bir tahrifat yapılmadığını, tezin herhangi bir kısmının bu üniversite veya başka bir üniversitedeki başka bir tez çalışması olarak sunulmadığını beyan ederim. Hakan IŞIK

ÖZET Yüksek Lisans Tezi TOKAT YÖRESİNDE BULUNAN BAZI MAKROMANTAR TÜRLERİNİN ANTİMİKROBİAL AKTİVİTESİNİN ARAŞTIRILMASI Hakan IŞIK Gaziosmanpaşa Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dalı Danışman : Yrd. Doç. Dr. İbrahim TÜRKEKUL Bu çalışmada, Lactarius deliciosus, Lactarius piperatus, Morchella conica, Morchella esculenta, Pleurotus ostreatus, Polyporus squamosus, Tricholoma terreum, Agaricus campestris, Macrolepiota procera makromantarlarından hazırlanan etil asetat, aseton ve etanol ekstrelerinin Disk Difüzyon Metodu kullanılarak Proteus vulgaris KUEN 1329, Escherichia coli, Bacillus cereus DSM 4312, Pseudomonas aeroginosa ATCC 9027, Bacillus subtilis ATCC 6633, Staphylococcus aureus ATCC 29213, Salmonella enteritidis ATCC 13076, Staphylococcus pyogenez ATCC 176, Candida albicans ATCC 1223, Candida utilis KUEN 1031 e karşı; antimikrobiyal aktiviteleri araştırılmıştır. Sonuçlar çalışmada kullanılan mantar ekstrelerinin, test edilen mikroorganizmaların gelişmeleri üzerinde değişik düzeylerde etkiye sahip olduğunu göstermiştir. En fazla antimikrobiyal etki Morchella conica, Lactarius deliciosus, Tricholoma terreum, Lactarius piperatus türlerinde bulunmuştur. 2008, 69 Sayfa Anahtar Kelimeler: Makrofunguslar, antimikrobiyal aktivite, disk difüzyon i

ABSTRACT Masters Thesis INVESTIGATION of ANTIMICROBIAL ACTIVITY of SOME MACROFUNGUS SPECIES GROWING IN THE REGION of TOKAT Hakan IŞIK Gaziosmanpaşa Üniversity Graduate School of Natural and Applied Sciences Department of Biyoloji Supervisor : Yrd. Doç. Dr. İbrahim TÜRKEKUL In this study, antimicrobial activity of aceton, etanol and ethyl acetate extracts obtained from Lactarius deliciosus, Lactarius piperatus, Morchella conica, Morchella esculenta, Pleurotus ostreatus, Polyporus squamosus, Tricholoma terreum, Agaricus campestris, Macrolepiota procera has been investigated against Proteus vulgaris KUEN 1329, Escherichia coli, Bacillus cereus DSM 4312, Pseudomonas aeroginosa ATCC 9027, Bacillus subtilis ATCC 6633, Staphylococcus aureus ATCC 29213, Salmonella enteritidis ATCC 13076, Staphylococcus pyogenez ATCC 176, Candida albicans ATCC 1223, Candida utilis KUEN 1031 by disc diffusion metod. Morchella conica, Lactarius deliciosus, Tricholoma terreum, Lactarius piperatus have exhibited the strongest antimicrobial effect against those human pathogens used for the tests. 2008, 69 pages Key Words : Macrofungi, antimicrobial activity, disc diffusion ii

ÖNSÖZ Makromantarlar ülkemizin genelinde olduğu gibi ilimizde de özellikle kırsal kesimlerde besin maddesi olarak tüketilmektedir. Geçmişte dünyada birçok yerde bitkisel drog olarak kullanılan makromantarlar, insanoğlunun şifa kaynağı olarak birçok şey vaat etmektedir. Bu çalışmanın amacı bazı makrofungus türlerinin antimikrobiyal aktivitesini araştırarak, bu alanda yapılan ve yapılacak olan yeni çalışmalara katkıda bulunmaktır. Tez danışmanlığımı üstlenen, çalışmalarımın her aşamasında değerli düşünceleriyle beni olumlu yönde yönlendiren, her konuda yakın ilgi ve yardımlarını esirgemeyen çok kıymetli hocam Sayın Yrd. Doç. Dr. İbrahim TÜRKEKUL a, değerli bilgileri ve tecrübeleri ile bana yön veren Sayın Yrd. Doç. Dr. İsa KARAMAN a en içten teşekkürlerimi sunarım. Ayrıca fikirleriyle beni aydınlatan ve yol gösteren tüm bölüm hocalarıma, bana her konuda destek olan aileme ve arkadaşlarıma, projemizi destekleyen Gaziosmanpaşa Üniversitesi Bilimsel Araştırma Komisyonu na teşekkürü bir borç bilirim. Hakan IŞIK Ocak 2008 iii

İÇİNDEKİLER ÖZET...i ABSTRACT...ii ÖNSÖZ.........iii İÇİNDEKİLER......iv ŞEKİL DİZİNİ...vi ÇİZELGE DİZİNİ...ix 1.GİRİŞ...1 1.1. Genel Bilgiler...1 1.2. Mantarların Besin Değeri.......4 1.3. Mantar Kimyası..4 1.4. Mantar Hücresi nin Bileşimi......5 1.5. Mantar Hücresi nde Bulunan Makromolekül ler....5 1.6. Mantar Metabolizması nın Baskı Altına Alınması...7 1.7. Mantar ların İlaç Olarak Kullanılması..13 1.7.1. İlaç İmalinde Kullanılan Mantar lar...13 1.7.2. İlaç Olarak Kullanılan Mantar lar..15 1.7.3. Mantar ların İkincil Metabolizma Ürünleri... 17 1.7.3.1. ler.17 1.7.3.2. Mikotoksin ler.19 1.8. Bakterilerin Yapısı... 20 1.8.1. Stoplazma.......20 1.8.2. Hücre Zarı ( Stoplazmik Zar)........20 1.8.3. Hücre Çeperi ( Hücre Duvarı )...21 1.8.4. Kapsül.......22 1.8.5. Bakteri Kirpikleri veya Kamçılar......22 1.8.6. Bakterinin Üreme Hızları ve Dönemleri.... 22 1.8.7. Çevre İle İlişkiler....24 1.9. ler ve Kemoterapötiklerin Mikroorganizmalar Üzerine Etkileri....24 1.9.1. Antimikrobik Kemoterapötiklerin Mikroorganizmalara Etki Mekanizması...25 1.9.1.1. Üremenin,Temel Metabolitlerin Analogları Tarafından Önlenmesi... 25 1.9.1.2. Hücre Çeperi Yapımının Engellenmesi.... 25 1.9.1.3. Hücre Zarı Fonksiyonunun Önlenmesi......26 1.9.1.4. Protein Yapımının Önlenmesi......26 iv

1.9.1.5. Nükleik Asit Yapımının Önlenmesi...27 2. MATERYAL ve YÖNTEM......28 2.1. Materyal......28 2.1.1. Çalışmalarda Kullanılan Makrofungus Türleri..28 2.1.2. Çalışmalarda Kullanılan Test Mikroorganizmaları...35 2.1.3. Çalışmalarda Kullanılan Kimyasal Çözücüler...35 2.2. Yöntem..... 37 2.2.1. Ekstrelerin Hazırlanışı......37 2.2.2. Ekstrakt İçeren Disklerin ve Mikroorganizma Kültürlerinin Hazırlanması...37 3. BULGULAR...39 4. TARTIŞMA ve SONUÇ....61 5. KAYNAKLAR...65 ÖZGEÇMİŞ...69 v

ŞEKİL DİZİNİ Şekil Sayfa Şekil 2.1. Morchella conica nın askokarpı......25 Şekil 2.2. Morchella esculenta nın askokarpları......26 Şekil 2.3. Polyporus squamosus un basidiyokarpları.....27 Şekil 2.4. Pleurotus ostreatus un basidiyokarpları.....28 Şekil 2.5. Tricholoma terreum um basidiyokarpları.....29 Şekil 2.6. Agaricus campestris in basidiyokarpları.... 30 Şekil 2.7. Macrolepiota procera nın basidiyokarpları 31 Şekil 2.8. Lactarius deliciosus un basidiyokarpları...33 Şekil 2.9. Lactarius piperatus un basidiyokarpları.....34 Şekil 3.1. Morchella conica nın Proteus vulgaris in... 54 Şekil 3.2. Morchella conica nın Escherichia coli nin 54 Şekil 3.3. Morchella conica nın Bacillus cereus un üremesine engelleyici etkisi.. 54 Şekil 3.4. Morchella conica nın Pseudomonas aeroginosa nın üremesine engelleyici etkisi..54 Şekil 3.5. Morchella conica nın Bacillus subtilis in üremesine engelleyici etkisi.. 54 Şekil 3.6. Morchella conica nın Staphylococcus aureus un üremesine engelleyici etkisi.. 54 Şekil 3.7. Morchella conica nın Salmonella enteritidis in üremesine engelleyici etkisi......55 Şekil 3.8. Morchella conica nın Staphylococcus pyogenez in üremesine engelleyici etkisi..55 Şekil 3.9. Morchella conica nın Candida albicans ın 55 Şekil 3.10. Morchella conica nın Candida utilis in 55 Şekil 3.11. Morchella esculenta nın Proteus vulgaris in üremesine engelleyici etkisi...55 Şekil 3.12. Morchella esculenta nın Escherichia coli nin üremesine engelleyici etkisi..55 Şekil 3.13. Morchella esculenta nın Bacillus cereus un üremesine engelleyici etkisi 56 Şekil 3.14. Morchella esculenta nın Bacillus subtilis in üremesine engelleyici etkisi...56 vi

Şekil 3.15. Morchella esculenta nın Staphylococcus aureus un üremesine engelleyici etkisi....56 Şekil 3.16. Morchella conica nın Salmonella enteritidis in üremesine engelleyici etkisi 56 Şekil 3.17. Morchella esculenta nın Staphylococcus pyogenez in üremesine engelleyici etkisi. 56 Şekil 3.18. Morchella esculenta nın Candida albicans ın üremesine engelleyici etkisi...56 Şekil 3.19. Morchella esculenta nın Candida utilis in üremesine engelleyici etkisi...57 Şekil 3.20. Polyporus squamosus un Bacillus subtilis in üremesine etkisi... 57 Şekil 3.21. Polyporus squamosus un Candida albicans ın üremesine etkisi. 57 Şekil 3.22. Pleurotus ostreatus un Proteus vulgaris in üremesine engelleyici etkisi...57 Şekil 3.23. Pleurotus ostreatus un Escherichia coli nin üremesine etkisi 57 Şekil 3.24. Pleurotus ostreatus un Pseudomonas aeroginosa nın üremesine etkisi..57 Şekil 3.25. Pleurotus ostreatus un Salmonella enteritidis in üremesine etkisi..58 Şekil 3.26. Pleurotus ostreatus un Staphylococcus pyogenez in üremesine etkisi 58 Şekil 3.27. Pleurotus ostreatus un Candida albicans ın üremesine etkisi...58 Şekil 3.28. Pleurotus ostreatus un Candida utilis in...58 Şekil 3.29. Tricholoma terreum un Escherichia coli nin üremesine etkisi....58 Şekil 3.30. Tricholoma terreum un Bacillus cereus un üremesine etkisi..58 Şekil 3.31. Tricholoma terreum un Bacillus subtilis in üremesine etkisi..59 Şekil 3.32. Tricholoma terreum un Salmonella enteritidis in üremesine etkisi 59 Şekil 3.33. Tricholoma terreum un Candida albicans ın üremesine etkisi....59 Şekil 3.34. Agaricus campestris in Salmonella enteritidis in üremesine etkisi....59 Şekil 3.35. Agaricus campestris in Staphylococcus pyogenez in üremesine etkisi...59 Şekil 3.36. Agaricus campestris in Candida albicans ın üremesine etkisi... 59 Şekil 3.37. Lactarius piperatus un Proteus vulgaris in üremesine etkisi...60 Şekil 3.38 Lactarius piperatus un Escherichia coli nin üremesine etkisi.60 Şekil 3.39. Lactarius piperatus un Bacillus cereus un üremesine etkisi.......60 Şekil 3.40. Lactarius piperatus un Pseudomonas aeroginosa nın üremesineetkisi...60 Şekil 3.41. Lactarius piperatus un Bacillus subtilis in..60 Şekil 3.42. Lactarius piperatus un Staphylococcus aureus un üremesine etkisi...60 vii

Şekil 3.43. Lactarius piperatus un Salmonella enteritidis in üremesine etkisi..61 Şekil 3.44. Lactarius piperatus un Staphylococcus pyogenez in üremesine etkisi.61 Şekil 3.45. Lactarius piperatus un Candida albicans ın üremesine etkisi.... 61 Şekil 3.46. Lactarius piperatus un Candida utilis in üremesine etkisi..61 Şekil 3.47. Lactarius deliciosus un Proteus vulgaris in 61 Şekil 3.48. Lactarius deliciosus un Bacillus subtilis in 61 Şekil 3.49. Lactarius deliciosus un Staphylococcus aureus un üremesine engelleyici etkisi...62 Şekil 3.50. Lactarius deliciosus un Salmonella enteritidis in üremesine engelleyici etkisi... 62 Şekil 3.51. Lactarius deliciosus un Staphylococcus pyogenez in üremesine engelleyici etkisi.... 62 Şekil 3.52. Lactarius deliciosus un Candida albicans ın üremesine engelleyici etkisi... 62 Şekil 3.53. Lactarius deliciosus un Candida utilis in...62 Şekil 3.54. Macrolepiota procera nın Bacillus subtilis in üremesine engelleyici etkisi... 62 viii

ÇİZELGE DİZİNİ Çizelge Sayfa Çizelge 1.1. Mantar ve Diğer Bazı Gıdaların Taze Ağırlık Üzerinden Yüzde Olarak Besin Maddeleri İçeriği.............4 Çizelge 3.1. Morchella conica nın Antimikrobiyal Aktivitesi.......43 Çizelge 3.2. Morchella esculenta nın Antimikrobiyal Aktivitesi 44 Çizelge 3.3. Polyporus squamosus un Antimikrobiyal Aktivitesi...45 Çizelge 3.4. Pleurotus ostreatus un Antimikrobiyal Aktivitesi...46 Çizelge 3.5. Tricholoma terreum un Antimikrobiyal Aktivitesi.....47 Çizelge 3.6. Agaricus campestris in Antimikrobiyal Aktivitesi...48 Çizelge 3.7. Macrolepiota procera nın Antimikrobiyal Aktivitesi...49 Çizelge 3.8. Lactarius deliciosus un Antimikrobiyal Aktivitesi.....50 Çizelge 3.9. Lactarius piperatus un Antimikrobiyal Aktivitesi.....51 ix

1. GİRİŞ 1.1. Genel Bilgiler Makrofunguslar, 5 canlı alemden biri olan Myceteae alemi içinde Ascomycetes ve Basidiomycetes yer alan yenir, yenmez ve zehirli özellikteki organizmalardır (Taner, 2002). Mantarlar klorofili olmayan, fruktifikasyon organları ve esas bünyeleri hiflerden ibaret canlılardır. Üremeleri hem eşeyli hem de eşeysiz olarak sporlarla olur. Klorofil ihtiva etmedikleri için bağımsız olarak şeker, yağ ve nişasta gibi organik madde oluşturma kabiliyetinde değillerdir. Bu sebepten besinlerini diğer canlılardan ve ölü atıklardan alırlar ( Türkekul, 2001). Funguslar besinlerini diğer canlıların hazırladığı organik bileşiklerden elde eder, yani heterotrofturlar. Fotosentez görülmez. Bazı funguslar gübre gibi diğer organizma artıkları ve ölü organizma kalıntıları üzerinde saprofit olarak beslenirler. Bir kısmı ise bitki, hayvan ve diğer fungusların canlı hücreleri üzerinde veya içinde parazit olarak yaşarlar. Funguslar besinlerini dışarıdan absorbsiyonla alırlar. Predasyon (yutma) nadirdir. Bu durum monosakkaritler, aminoasitler gibi basit bileşikler için geçerlerdir. Polimerler gibi kompleks bileşikler ise önce dış ortama salınan sindirim enzimleriyle basit bileşenlerine parçalandıktan sonra osmoz veya özelleşmiş taşınım mekanizmalarıyla hücre içine alınırlar (Tamer ve ark., 2006). Sindirim hücre dışında gerçekleştiği için, enzimatik parçalanma ürünleri o ortamda mevcut bütün organizmalar tarafından kullanılabilir. Böylece bazı fungus türleri, diğer fungusların enzimatik aktivitelerinden doğan monomerlerin bulunduğu bölgelerde gelişmeğe yatkındırlar (Tamer ve ark., 2006). Fungusların bakterilerden farkı ökaryotik organizmalar olmasıdır. Yani çift katlı membranla kuşatılmış bir gerçek nükleus, yine membranlar tarafından çevrelenmiş sitoplazmik organellere sahiptirler (Tamer ve ark., 2006).

2 Mantarların meyvası veya fruktifikasyon organı olarak bilinen şapka, Basidiyomycetes sınıfında basidiyokarp, Askomycetes sınıfında askokarp olarak isimlendirilir. Makrofunguslar bulundukları ortama miselleriyle tutunarak bitkilerdeki kökler gibi ortamdan su ve besin maddesi absorbe ederek sap ve şapka gibi diğer vücut kısımlarına iletirler. Yüksek bitkilerde toprak üstü kısmını oluşturan plumula ve toprak altı kısmını oluşturan radikula tohumda hemen hemen aynı anda meydana gelir. Fakat mantarlarda üretim birimi olan sporların çimlenmesi ile önce miseller daha sonra misellerden şapka meydana gelir. Mantarlarda şapka ve sap yeterince besin maddesi toplayarak belirli bir noktada yoğunlaşan sekonder misellerden meydana gelir. Bu misellere tersiyer miseller de denilmektedir. Basidiyokarpların yapıtaşı hif olarak adlandırılan tüp şeklindeki iplikçiklerdir. Hücre çeperlerinin yapısında lignin, selüloz, kitin ve diğer bazı organik bileşikler bulunur. Hücre çeperinin bileşimi, çevre koşullarına, ortamın ph sına, sıcaklığa, hücrenin yaşına göre değişir. Hücre içinde sitoplâzma ile birlikte vakuoller bulunur. Vakuoller hücrenin gaz alışverişini düzenler ve sitoplâzmanın atıklarını barındırır ( Türkekul, 2001). Mantarlar tatlı sularda, karalarda, nadiren denizlerde ve havada yaşarlar. Hayvan ve bilhasassa bitkilerde parazit olarak yaşayıp hastalıklar yaparlar. Bir kısmı alkolik fermentasyonu sağlar. Drog ve antibiyotik veren türleri vardır. Yüksek mantarlardan şapkalı mantarların bir kısmı yenir. Bazı memleketlerde insanların önemli besin maddesini temin ederler (Altuner, 2004). Günümüzde bilim ve teknolojideki büyük ilerlemelere rağmen, doğal kaynakların bilinçsizce tüketimi ve karşılaşılan ekonomik güçlükler, doğal kaynakların çok amaçlı kullanılmalarını zorunlu kılmıştır. Diğer taraftan enfeksiyöz hastalıklarla mücadelede bugüne kadar geliştirilen doğal ve sentetik antibiyotiklerin, mikropların direnç kazanmaları sonucu etkisiz kalmaları ve çeşitli yan etkilerinin bulunması, tıp ilmini yeni ve değişik antimikrobiyal maddeler keşfetmek için doğaya yönelmiştir. Doğal kaynaklar bakımından oldukça zengin olan ülkemizde sahip olduğumuz en önemli değerlerden birisi de halkımızın tükettiği doğal bir besin durumunda olan makrofunguslardır (Duman ve ark., 2003).

3 Hızla artan Dünya nüfusu için makrofunguslar önemli bir besin kaynağı olabilir. Nitekim Avrupa, Amerika ve Uzak Doğu ülkelerinde kültür mantarcılığı bir endüstri dalı halini almıştır. Bir çok ülkede özellikle Çin, Roma ve Yunan medeniyetlerinde makrofungusların ilaç ve besin olarak kullanıldığına dair bilgilere çeşitli kaynaklarda rastlamak mümkündür. Hatta mantar zehirlenmesi gibi müessif olaylarla çıkan korku, yine de onların besin hatta afrodisyak, keyif verici ve kan dindirici ilaçlar olarak kullanılmalarını önleyememiş bazıları sık sık tıbbi ilaçlar olarak zikredilmişlerdir (Dülger ve ark., 1999b). Günümüzde çeşitli kimyasal maddeler koruma ve tedavi amaçlı olarak kullanılmaktadır. Gıda endüstrisinde, yiyeceklerin güvenirliğini sağlamak ve artırmak için kimyasal maddelerin kullanımı oldukça yaygındır. Kimyasal koruma, kimyasal bileşiklerin, mikroorganizmaları yok etme yeteneği olarak tanımlanabilir (Çete ve ark., 2005). Mikroorganizmaların hücumuna karşı bazı besinlerin de doğal olarak antimikrobiyal aktivite gösteren maddeler içerdiği, örneğin bazı baharatların öjenol, sinnamik aldehit, soğan ve sarımsağın alicin ve alliin gibi maddeler içerdiği bilinmektedir. Bu maddeler mikroorganizmalara karşı direnç gösterdiği ve tedavi amaçlı kullanılabileceği yapılan araştırmalarda görülmektedir ( Çete ve ark., 2005). Mikroorganizmaların sebep oldukları çeşitli hastalıkların tedavisi için insanlar çok değişik yollar denemişlerdir. Bunların bir tanesi de doğal olarak yetişen ve halk arasında şifalı otlar olarak adlandırılan birçok bitkisel drogun kullanılmasıdır. Bu çeşitli hastalıklara karşı eskiden olduğu gibi günümüzde de yaygın şekilde kullanılmaktadır (Ertürk ve Demirbağ, 2003). Doğal olarak yetişen şifalı bitkilere karşı ilginin fazla olmasının birçok sebebi vardır. Bunlardan biri, sentetik kökenli ilaçların insan vücudunda istenmeyen ve beklenmedik bazı yan etkiler oluşturmasıdır. Diğer önemli bir neden ise bitki drogları birden fazla etkiye sahip olurken sentetik ilaçlar genellikle tek bir etkiye sahip olurlar (Ertürk ve Demirbağ, 2003).

4 1.2 Mantarların Besin Değeri Mantarlar içerdikleri vitaminler ve mineraller nedeniyle yüksek besin değerine sahiptirler. İnsan sağlığını koruyan B kompleksi vitaminleri olan (Thiamin), B2 (Rhiboflavin), B3 (Pantetonik asit), B5 (Nikotinik asit), B7 (Biothin), Vitamin C (Askorbik asit) ve vitamin D yönünden zengin bir besin maddesidir. Mantarlar sebzelere oranla 5-10 kez daha fazla Vitamin B3 içerir. Yağ ve karbohidrat miktarı az, protein bakımından zengindir. Bitkisel kaynaklı bir yiyecek olan mantarlarda proteinin %70 i vücut tarafından kolaylıkla sindirilebilir. Vitaminlerce zenginliği, insanların sinir sistemleri üzerinde sakinleştirici ve yumuşatıcı bir etkiye yol açtığı bilinmektedir ( Türkekul, 2001). Çizelge 1.1. Mantar ve diğer bazı gıdaların taze ağırlık üzerinden yüzde olarak besin maddeleri içeriği ( Türkekul, 2001) Gıda maddesi Su Protein Yağ Karbohidrat Mineraller Kal / 100gr Mantar Ispanak Kuşkonmaz Patates Süt Et 92 93 95 75 87 68 3.5 2.2 1.8 2.0 3.5 18.5 0.3 0.3 0.1 0.1 3.7 13.3 4.5 1.0 2.7 21.0 4.8 0.5 1.0 1.9 0.6 1.1 0.7 0.5 25 15 20 85 62 189 1.3. Mantar Kimyası Mantar hücresi nde gerçekleşen olaylar arasında;(1) birincil metabolizma ve (2) ikincil metabolizma vardır. Birincil metabolizma da makromolekül ler ve lipid ler imal edilir, bundan başka metabolizmaya gerekli olan enerji ve temel madde oluşturan tepkimeler gerçekleşir (Sümer, 2006). Asıl madde muhtevası bakımından hemen hemen birbirlerine benzeyen mantar türlerinin imal ettikleri ürün ler birbirinden farklıdır. Mantar hücrelerinde gerçekleşen

5 metabolizma olayları üç çeşittir. Birinci çeşit metabolizma olayında makro molekül ve lipid meydana getirilmesi, yani hücrenin maddelerinin imal edilmesi gerçekleşir. İkinci çeşitte bazı tepkimeler ile hayat olayları için enerji ve temel madde üretimi olur; bunlar mantarın bünye bakımından (vejatif) gelişmesi ile ilgili birincil (primer) metabolizma olayıdır. Üçüncü çeşit metabolizma olayı ise, ikincil (sekonder) metabolitlerin üretiminin gerçekleştirildiği ikincil (sekonder) metabolizma dır; bu çeşit olay sonucu ortaya çıkan metabolizma ürünleri mantar türüne göre değişkenlik göstermektedir (Sümer, 2006). 1.4. Mantar Hücresi nin Bileşimi Mantar hücrelerinin birbirine benzeyen esas içeriği; nukleik asitlerden, proteinlerden, karbonhidratlardan ve lipitlerden ibarettir. Bu içerik bileşikleri temelde birbirine benzemesine rağmen, mantar ların oluşturdukları kimyasal maddeler farklıdır. Burada mantar ların DNA yoğunluklarının çok düşük olduğu göze çarpmaktadır; bu değer bakteri hücrelerinden 2,5 10 kat fazladır; ileri ökaryot hücrelerden (bitki ve hayvan hücresi) 200 2000 kat azdır. Bu değerler her genomdaki (genetik madde) DNA nın miktarı bakımından farklılıklar bulunduğunu göstermez, çünkü mantarlar prokaryot lar ve ileri ökaryot lar arasında büyüklük bakımından orta durumlu genomlara (tam bir haploid kromozom takımı) sahiptirler. Bu demektir ki mantar lar, thalluslu olan diğer taksonlara göre daha düşük nukleus materyaline sahiptirler (Sümer, 2006). 1.5. Mantar Hücresi nde Bulunan Makromolekül ler A) Protein ler Mantar proteini aminoasitlerden ibarettir. Protein olarak; asit özellikli aminoasitlerden enzimleri, yapı taşlarını ve ayrıca baz özellikli aminoasitlerden histonları, protaminleri ve ribozom proteinleri saymak mümkündür. Aminoasit lerden oluşan proteinler basit veya bileşik proteinlerdir, mesela glikoproteinler, lipoproteinler. Bunlardan başka

6 proteinler, enzimler ve skleroproteinler halinde bulunurlar; skeleroproteinler mantar bünyesine yapı, koruma ve biçim sağlamaktadır (Sümer, 2006). B) Nukleik Asit ler Nukleik asit ler olarak; deoksiribonukleik asit (DNA) ve ribonukleikasit (RNA) vardır. Mantar hücresindeki hayat faaliyetleri DNA tarafından yönlendirip RNA lar vasıtasıyla yürütülür. DNA tarafından üç çeşit ribonukleik asit (RNA) sentez edilir; her üçü de protein imalinde işlevini yürütürler. Bunlar ribozom RNA sı (rrna), haberci-elçi (Messenger) RNA sı (mrna) ve nakil RNA sı (trna) dır (Sümer, 2006). C) Karbonhidrat lar Karbonhidratlar polisakkaridlerden ibarettir. Polisakkaridler; heksoz, pentoz ve uronik asit polimerleridir. Bunlar; homopolimerler, heteropolimerler, glikoproteinler veya peptidopolisakkaridler olarak ortaya çıkabilirler. Özel isimli polisakkaridler olarak selüloz, kitin, midodekstran ve pullulan sayılabilir. Diğer polisakkaridler arasında; selüloz, kitin ve glukan, mantar hücresi nin çeperinde bulunan monomerler; ayrıca bazı maya mantarlarındaki glukomannan belirtilebilir (Sümer, 2006). D) Lipid ler Mantar bünyesindeki lipid ler arasında alifatik hidrokarbonlar, yağ asitleri, gliserolipidler, sphingolipidler ve isoprenoidler bulunmaktadır (Sümer, 2006).

7 1.6. Mantar Metabolizması nın Baskı Altına Alınması Oksijen eksikliği; besin maddesi yetersizliği; su eksikliği; ortamda biriken hücre atıklarının zehir etkisi; uygun olmayan ph halleri elverişsiz sıcaklık ve elverişli rutubet gibi, çevrede hüküm süren kötü, olumsuz, uygunsuz, elverişsiz şartlar, mantar hücrelerinde gerçekleşen birincil metabolizmanın ikincil metabolizmaya dönüşmesine yol açar; böylece vejetatif büyüme de generatif gelişmeye yönelir; yani büyüme faaliyetleri üreme faaliyetlerine döner. Bu sebepten, mantarlardan faydalanmaya yönelik olarak, ikincil metabolizma ürünlerinin elde edilmesi istendiği takdirde, yapay olarak bu elverişsiz şartlar yaratılır (Sümer, 2006). Mantar metabolizmasının baskı altına alınma konusunda başka bir husus da; hastalık yaratan mantarların gelişmesinin istenmemesi durumunda yani bitki hastalıklarına karşı, kükürt, bakır ve civa gibi bazı kimyasal maddelere dayalı ilaçlar kullanılmasıdır (Sümer, 2006). Patojen mikroorganizmaların konakta doğrudan veya belli enzimler aracılığı ile oluşturduğu enfeksiyon hastalıklarının tedavisinde, toksik etki gösteren ilaçlar kullanılmaktadır. Fakat mikroorganizmalar bu ilaçlara zamanla direnç geliştirmektedir. Bu yüzden günümüzde yeni ilaçları araştırılması ve bu ilaçlar için hammadde arayışları devam etmektedir. Özellikle mevcut ilaçlardan suni ve kimyasal maddeler kullanılarak yapılanların insan sağlığı üzerinde yan etkilerinin fazla olması araştırıcıları doğaya yöneltmiştir. Enfeksiyon hastalığına karşı doğal kaynaklı aktif bileşikler aranması üzerine yapılan çalışmalar her dönemde araştırıcıların ilgisini çekmiştir. Bugün de bu çalışmalar halen devam etmektedir (Çalışkan, 2001). Francia ve ark., (1999); Wasser ve Weis, (1999) e göre, medikal amaçlı kullanılan makrofungusların tıbbi etkileri şu şekilde gruplandırılır: 1) Etkileri: Antiviral, Antibakteriyal, Anti fungal, Antiprotozoal etki 2) Hipolipidemik Aktiviteleri: Yüksek kolesterolü önleyici etki 3) Hepatoprotective Etkileri: Karaciğer koruyucu etkileri

8 4) Immunomodulating Etkileri: Bağışıklık sistemini düzenleyici 5) Antidiyabetik Etkileri: Diyabetik önleyici etkileri (Çalışkan, 2001). 1994 yılında Tr. J. Of Botany de Asuman Baytop tarafından Türkiye nin Makrofungusları ile İlgili Bir Yayın Listesi adlı yayında Türkiye nin yüksek mantarları ile ilgili yayınların listesi hazırlanmıştır. Listede Türkiye nin makrofungus florası, yenen ve zehiri mantarları verilmiştir. Bu çalışmada ayrıca Türkiye de mantar yetiştiriciliği, mantarlarla zehirlenme olayları, tedavi yöntemleri zehirli mantarların halka tanıtılması ve halkın uyarılması gibi konularda irdelenmiştir (Çalışkan, 2001). Ülkemizde makrofungus florasına yönelik çalışmalar bir hayli fazla olmasına rağmen makrofungusların antimikrobiyal aktivitesi konusundaki çalışmalar oldukça yeni ve sınırlı sayıdadır (Çalışkan, 2001). Bu konuda ülkemizde yapılan çalışmalardan bazılarını şu şekilde sıralamak mümkündür: 1999 yılında Russula delica Fr. nın,, ekstrelerinin Escherichia coli ATCC 11230, Enterobacter aerogenes CCM 2531, Staphylococcus aureus ATCC 6538P, Staphylococcus epidermidis NRRL B-4377, Micrococcus luteus La 2971, Micrococcus flavus ATCC 14452, Bacillus subtilis ATCC 6633, Bacillus cereus ATCC 7064, Bacillus brevis ATCC 9999, Bacillus thurigiensis, Bacillus megaterium, Listeria monocytogenes ATCC 19117, Corynebacterium xerosis CCM 2824, Mycobacterium smegmatis CCM 2067, Salmonella thyphimurium CCM 5445, Salmonella typhi ATCC 19430, Klebsiella pneumoniae UC57, Proteus vulgaris ATCC 8427, Xanthomonas campestris, Candida utilis La 991, Candida albicans ATCC 10231, Kluyveromyces fragilis NRRL 2415, Hansenula sp., Debaryomyces sp., Saccharomyces cerevisiae ATCC 9763 ve Rhodotorula rubra üzerine antimikrobiyal aktiviteleri çalışılmıştır. Bu çalışma sonunda Russula delica Fr. nın özellikle Corynebacterium xerosis ve Listeria monocytogenes olmak üzere bazı Gram(+) ve (-) bakterilere ve bazı mayalara özellikle Kluyveromyces fragilis e karşı bir antimikrobiyal aktivite içerdiği saptanmıştır (Dülger ve ark., 1999b)

9 Ganoderma lucidum un etil asetat, aseton, kloroform, metanol, etanol ve gliserol+su ekstreleri hazırlanmış ve Escherichia coli, Enterobacter aerogenes, Salmonella sp., Stapylococcus aureus, Bacillus suptilis, Bacillus thuringiensis var. krustaki, Mycobacterium smegmatis, Streptomyces sp., Candida utilis, Rhodotorula rubra, Hansenula sp., Mucor sp., Penicillum chrysogenun, Trichoderma viridae suşları üzerine antimikrobiyal aktivitesi test edilmiştir. Çalışma sonucunda mantarların bütün ekstrelerinin E. coli, S. aureus, B. thuringiensisve, C. utilis üzerine etkili olduğu, mantarların hiçbir ekstresinin M. smegmatis, Streptomyces sp., Mucor sp., P. chrysogenum, T. viridae üzerine etkili olmadığı, E. aerogenes üzerine sadece gliserol + su ekstresini etkili olduğu, Salmonella sp. üzerine sadece aseton ekstresinin etkili olmadığı, B. cereus üzerine etil asetat, kloroform ve gliserol + su ekstresinin etkili olmadığı, B. suptilis üzerine aseton ve gliserol + su ekstresinin etkili olmadığı, R. rubra üzerine ise sadece etanol ve gliserol + su ekstresinin etkili olduğu, yine Hansenula sp. üzerine sadece metanol ve etanol ekstresinin etkili olduğu sonucuna varılmıştır (Çalışkan, 2001). 1986 yılında Terfezia boudieri üzerine yapılan çalışmanın sonucunda bu mantardan elde edilen çeşitli ekstrelerin Gram pozitif bakterilerden S. aureus, B. subtilis, M. smegmatis ve mayalardan C. utilis e karşı antimikrobiyal aktivite gösterdiği belirlenmiştir. Gram negatif bakterilere aktivitesi E. coli ve S. thyphimurium organizmalarında sadece alkol ve etil asetat ekstrelerinde belirlenmiştir (Çalışkan, 2001). 1998 yılında Coriolus versicolor makrofungunsundan elde edilen aseton, etil asetat, kloroform ve etanol ekstrelerinin antimikrobiyal aktiviteleri 44 mikroorganizma üzerinde tespit edilmiştir. Bulgulara göre mantarların tüm ekstreleri C. xerosis CCM 2824, B. cereus ATCC 7064, B. subtilis ATCC 6633, B. sphaericus, B. brevis ATCC 9999, B. megaterium DMS 32, M. smegmatis CCM 2067, M. luteus La 2971, M. roseus, M. flavus ATCC 14452, S. Aureus ATCC 6538P, S. epidermidis NRRL B- 4877, A. faecalis CCM 3763 suşlarının üremesini üzerine önemli ölçüde inhibe ettiği belirlenmiştir (Dülger ve Arslan, 1999a).

10 2000 yılında yüksek lisans tezi olarak hazırlanan bir çalışmada Russula delica Schizophyllum commune, Morchella conica, Armillaria mellea, Lactarius deliciosus, Clitocybe geotropa ve Laetiporus sulphureus un etil asetat, aseton, kloroform ve etanol ekstreleri hazırlanarak E.coli, B. subtilis, S. aureus, S. thyphimurium, M. luteus, M. flavus, P. aeruginosa, C. albicans, C. trophicalis, S. carlberger suşlarına karşı antimikrobiyal etkisinin olup olmadığı araştırılmıştır. Çalışma sonucunda Russula delica nın bütün ekstrelerinin E. coli, S. aureus, M. flavus, P. aeruginosa üzerine etkili olduğu, bu mantarların hiçbir ekstresinin B. subtilis ve S. carlberger üzerine etki etmediği, S. thyphimurium üzerine sadece etil asetat ekstresinin etkili olmadığı, C. albicans ve M. luteus üzerine aseton ve etanol ekstresinin etkili olduğu, C. trophicalis üzerine sadece etil asetat ekstresinin etkili olmadığı görülmüştür (Çoban, 2000). Schizophyllum commune nin bütün ekstrelerinin E. coli, S. thyphimurium, M. luteus ve P. aeruginosa nın üremesini inhibe ettiği, ancak hiçbir ekstresinin B. subtilis, C. albicans, C. trophicalis, S. carlberger üzerinde etkili olmadığı S. aureus üzerine etil asetat ve etanol ekstresinin etkili olduğu, M. flavus üzerine ise sadece aseton ekstresinin etkili olmadığı gösterilmiştir (Çoban, 2000). Morchella conica nın bütün ekstrelerinin E.coli, S. aureus, S. thyphimurium, M. flavus, P. aeruginosa nın üremesini inhibe ettiği, diğer organizmalar üzerine etkili olmadığı görülmüştür (Çoban, 2000). Armillaria mellea nın bütün ekstrelerinin E.coli, S. thyphimurium ve P. aeruginosa üzerine etkili olduğu, hiçbir ekstresinin M. flavus, C. albicans ve S. carlberger in üremesini inhibe edemediği, B. subtilis üzerine sadece kloroform ekstresinin etki etmediği S. aureus üzerine sadece aseton ekstresinin etki etmediği, M. luteus üzerine etil asetat ve etanol ekstrelerinin etkili olduğu, C. trophicalis üzerine etil asetat ve kloroform ekstrelerinin etkili olduğu gösterilmiştir (Çoban, 2000). Lactarius delicious un bütün ekstrelerinin E.coli, B. subtilis, S. aureus, S. thyphimurium, P. aeruginosa nın üremesini inhibe ettiği, hiçbir ekstresinin C. albicans,

11 C. trophicalis ve S. carlberger üzerine etki etmediği, M. luteus ve M. flavus üzerine sadece aseton ekstresinin etkili olmadığı gösterilmiştir (Çoban, 2000). Clitocybe geotropa nın bütün ekstrelerinin E. coli, S. thyphimurium, M. luteus ve P. aeruginosa nın üremesini inhibe ettiği, hiçbir ekstresinin S. aureus, M. flavus, C. albicans, S. carlberger üzerine etki etmediği, B. subtilis üzerine sadece etil asetat, kloroform ekstresinin etkili olduğu, C. trophicalis üzerine sadece aseton ve kloroform ekstrelerinin etkili olduğu gösterilmiştir (Çoban, 2000). Laetiporus sulphureus un bütün ekstrelerinin E.coli, S. thyphimurium, M. luteus ve P. aeruginosa nın üremesini inhibe ettiği, M. flavus, C. albicans, C. trophicalis ve S. carlberger üzerine hiçbir ekstrenin etkili olmadığı, B. subtilis ve S. aureus üzerine sadece aseton ekstrelerinin etkili olmadığı görülmüştür (Çoban, 2000). Morchella conica (Pers.) Boudier Ve Suillus luteus (L.) S. F. Gray Makrofunguslarının antimikrobiyal aktiviteleride Bacillus cereus ATCC 11778, Escherichia coli ATCC 29998, Pseudomonas aeruginosa ATCC 27853, Sarcina lutea ATCC 9341, Staphylococcus aureus ATCC 6538 ve Candida albicans ATCC 10231 üzerinde çalışılmıştır. Morchella conica nın kloroform ekstresinin Sarcina lutea ATCC 9341 ya, etanol ekstresinin Streptococcus salivarius RSHE 606 a, Suillus luteus un etanol ekstresinin de Streptococcus mutans NCTC 10449 bakteri kültürüne karşı mukayese antibiyotiğine göre düşük bir antimikrobiyal aktiviteye sahip olduğu belirlenmiştir. Diğer ekstreler ise test mikroorganizmalarının hiç birine karşı dikkate değer bir antimikrobiyal aktivite göstermemiştir (Duman ve ark., 2003). Lepista nuda (Bull. Ex Fr) nın metanolik ekstrelesinin Bacillus subtilis ATCC 6633, Escherichia coli ATCC 11230, Klebsiella pneumonia UC 57, Pseudomonas aeruginosa ATCC 27853, Salmonella thyphimurium CCM 5445, Staphylococcus aureus ATCC 6538, Candida albicans ATCC 10231, Rhodotorula rubra üzerine antimikrobiyal aktivitesi araştırılmıştır. Dört bakteri türü üzerinde antimikrobiyal aktivitesi olduğu, Klebsiella pneumonia, Salmonella thyphimurium, Candida albicans, Rhodotorula rubra üzerine ise aktivitesi bulunmadığı ortaya çıkmıştır (Dülger ve ark., 2002b).

12 Lactarius un altı türünün [Lactarius deterrimus Grager, Lactarius sanguifluus (Paul.: Fr.) Fr., Lactarius semisanguifluus Heim et Leclair, Lactarius piperatus Scop. ex Fr., Lactarius deliciosus (L. ex Fr.) S.F. Gray ve Lactarius salmonicolor Heim et Leclair) un Escherichia coli ATCC 11230, Micrococcus luteus ATCC 2971, Stapylococcus aureus ATCC 6538P, Salmonella thyphi ATCC 19430, Klebsiella pneumoniae UC57, Pseudomonas aeruginosa ATCC 27853, Corynebacterium xerosis CCM2824, Bacillus cereus ATCC 7064, Bacillus megaterium DSM 32, Mycobacterium smegmatis CCM 2067, Candida albicans ATCC 10231 ve Saccharomyces cerevisiae ATCC 9763 üzerine antimikrobiyal aktivitelerine bakılmıştır. Bu çalışma sonucunda Lactarius türlerinin Klebsiella pneumoniae UC 57, Pseudomonas aeruginosa ATCC 27853, Corynebacterium xerosis CCM 2824 ve Micrococcus luteus La 2971 üzerine antimikrobiyal aktivitesi bulunmadığı ancak Escherichia coli ATCC 11230, Proteus vulgaris ATCC 8427 ve Mycobacterium smegmatis CCM 2067 üzerine kuvvetli, Staphylococcus aureus ATCC 8427, Bacillus cereus ATCC 7064, Bacillus megaterium DSM 32 ve Salmonella thyphi ATCC 19430 üzerine zayıf antimikrobiyal aktivitesi olduğu tespit edilmiştir (Dülger ve ark., 2002a). Yine 1992 yılında yapılan bir çalışmada Russula delica, Morchella conica ve Clitocybe geotropa nın etil asetat, aseton, kloroform ve etanol ekstrelerinin Escherichia coli ATCC 11230, Bacillus suptilis ATCC 6633, Stapylococcus aureus RSKK 490, Salmonella thyphimurium CCM 544, Micrococcus luteus MUKK 75, Micrococcus flavus MUKK 62, Pseudomonas aeruginosa ATCC 27853, Candida albicans ATCC 10231, Candida trophicalis RSKK 665, Saccharomyces carlberger RSKK 9080 üzerine antimikrobiyal aktiviteleri çalışılmıştır. Bu çalışma sonunda Russula delica ve Clitocybe geotropa nın bazı Gram (+) ve Gram (-) bakteriler ile bazı mayalar üzerinde antimikrobiyal etkisinin bulunduğu saptanmıştır. Morchella conica dan elde edilen ekstrelerin sadece Gram (+) ve Gram (-) bakterilere karşı antimikrobiyal etkiye sahip olduğu ancak çalışmada kullanılan mayalara karşı etkili olmadığı saptanmıştır (Işıloğlu ve Çoban, 1992). 2002 yılında yapılan Yüksek Lisans çalışmasında Fomes fomentarius(l.) Fr., Lepista nuda (Bull. Ex Fr.) Cooke ve Hebeloma eburneum Mal. un antimikrobiyal aktiviteleri

13 Pseudomonas aeruginosa ATCC 27853, Salmonella thyphimurium CCM 544, Sarcina lutea ATCC 9341, Bacillus thuringiensis, Bacillus cereus ATCC 11778, Streptococcus faecalis, Streptococcus salivarius RSHE 606, Listeria monocytogenes, Stapylococcus aureus ATCC 6538, Enterobacter cloacae, Escherichia coli ATCC 29998, Serratia marcescens, Klebsiella pneumoniae, Candida albicans ATCC 10231 üzerinde test edilmiştir. Bu çalışma sonucunda Fomes fomentarius (L.) Fr. ve Lepista nuda (Bull. Ex Fr.) Cooke un test mikroorganizmalara karşı hiçbir antimikrobiyal aktivite göstermediği görülmüştür. Hebeloma eburneum Mal. un Bacillus cereus ATCC 11778, Stapylococcus aureus ATCC 6538, Sarcina lutea ATCC 9341 üzerine mukayese antibiyotiğine göre düşükte olsa antimikrobiyal aktivitesi bulunduğu tespit edilmiştir (Taner, 2002). 2004 yılında Cantharellus cibarius un etil asetat, aseton, kloroform ve etanol ekstreleri hazırlanarak çeşitli mikroorganizmalar üzerinde antimikrobiyal aktivitesine bakılmıştır. Sonuçta bu makrofungusun çeşitli mikroorganizmalar üzerinde antimikrobiyal aktivitesinin bulunduğu açıklanmıştır ( Dülger ve ark., 2004). 1.7. Mantar ların İlaç Olarak Kullanılması 1.7.1. İlaç İmalinde Kullanılan Mantar lar Güneş Mantarı (Agaricus brasillensis): Ur (tümör) oluşumuna, virüs etkisine karşı; kan şekeri düzenleyicisi; kolestrol düşürücü; bağışıklık artırıcı olarak kullanılmaktadır. Cilalı Mantar (Ganoderma lucidum): Sap ı ve şapkası kahverengi ve cilalanmış gibi, odunsu materyalde gelişen bir mantardır; bakteri etkisine, deri hastalığı etmeni Candida tür lerine, iltihaplara, ur oluşumuna, virüs etkisine karşı; kan basıncı, kan şekeri, kalpdolaşım sistemi düzenleyicisi olarak; gerginlik, kolesterol düşürücü olarak, bağışıklık artırıcı olarak; böbrek, akciğer, sinir güçlendirici olarak; akciğer ve solunum sistemi için 700 yıldan beri Çin de kullanılmaktadır (Sümer, 2006).

14 Tırtıl Mantarı (Çomak kafalı Mantar) (Cordyceps sinensis): Küçük boyutlu ve solucana benzeyen 2000 yıldan beri uzak doğu da bilinen bir mantar dır; bakteri etkisine, ur oluşumuna, virüs etkisine karşı; kan basıncı, kan şekeri, kalp-dolaşım sistemi düzenleyicisi olarak; gerginlik, kolesterol düşürücü olarak, bağışıklık artırıcı olarak; böbrek, akciğer, sinir, cinsel güçlendirici olarak; akciğer ve solunum sistemi için kullanılmaktadır (Sümer, 2006). Kadife Saplı Mantar (Flammulina velutipes): Virüs etkisine karşı ve bağışıklık kazandırıcı olarak kullanılır. Oregon Mantarı (Ganoderma oregonense): Bakteri etkisine, ur oluşumuna karşı; kalpdolaşım sistemi, akciğer ve solunum sistemi düzenleyicisi; sinir güçlendirici; bağışıklık kazandırıcı olarak fayda sağlar. Orman Tavuğu Mantarı (Koyun Kafası) (Grifola frondosa): Bakteri ye ve deri hastalığı etmeni olan Candida sp. maya mantar ı etkisine, ur oluşumuna, virüs etkisine karşı; kan basıncını ve şekerini düzenleyici olarak, bağışıklık kazandırıcı olarak; akciğer ve solunum sistemi düzenleyicisi olarak; gerginlik azaltıcı olarak kullanılır (Sümer, 2006). İlaçlık Mantar (Fomes officinalis): Çam (Pinus sp.), ladin (Picea sp.), melez (Larix sp.) ve sedir (Cedrus sp.) gibi orman ağaçlarında bir yara paraziti ve esmer çürüklük etmeni olan bu mantar ın üreme yapıları 50 yaşına kadar olabilmektedir. Bu mantar Güney Anadolu da halk tarafından terleme ve karın ağrısı na karşı kullanılmıştır (Sümer, 2006). Kirpi Mantarı (Hericium erinaceus): Bakteri etkisine ve iltihaplanmaya karşı; gerginlik düşürücü olarak yararlanılır. Kuvvet Mantarı (İnonotus obliquus): Bakteri etkisine, ur oluşumuna, virüs etkisine karşı; kan şekeri düzenleyicisi olarak; kolesterol düşürücü olarak, bağışıklık artırıcı olarak; böbrek, akciğer güçlendirici olarak; akciğer ve solunum sistemi için fayda sağlar (Sümer, 2006).

15 Shiitake Mantarı (Lentinus edodes): Bakteri etkisine, deri hastalığı etmeni Candida tür lerine, ur oluşumuna, virüs etkisine karşı; kan basıncı, kan şekeri, gerginlik, kolesterol düşürücü olarak, bağışıklık artırıcı olarak; cinsi, böbrek, akciğer güçlendirici olarak kullanılır (Sümer, 2006). Huş Mantarı (Piptoporus betulinus): Bakteri ve virüs etkisine ve iltihaplanmaya karşı iyi gelmektedir. İstiridye Mantarı (Pleurotus betulinus): Virüs ve bakteri etkisine, iltihaba karşı, kalp damar sistemini düzenleyici; kolestrol düşürücü ve sinir güçlendirici olarak kullanılır. Kükürt Mantarı (Polyporus sulphureus): Bakteri lere karşı etkilidir. Şemsiyeli Mantar (Polyporus umbellatus): Bakteri ve virüs etkisine, iltihaplanmaya, ur oluşumuna karşı; bağışıklık artırıcı olarak; böbrek, akciğer ve solunum sistemini güçlendirici olarak; faydalıdır. Yarık Lamelli Mantar (Schizophyllum commune): Deri hastalığı yaratan Candida sp. ye, ur oluşumuna, virüs etkisine karşı yararlıdır. Hindi Kuyruğu Mantarı (Trametes versicolor): Bakteri ve virüs etkisin, ur oluşumuna karşı, bağışıklık artırıcı olarak; böbrek ve akciğer güçlendirici olarak kullanılır (Sümer, 2006). 1.7.2. İlaç Olarak Kullanılan Mantar lar Kav Mantarı (Fomes fomentarius): Üremen yapısı at nalına benzeyen ve oldukça büyük boyutlu olan bu mantar ın etli-yumuşak, eski zamanlardan beri kan dindirici olarak, ayrıca bakteri etkisine ve virüs etkisine karşı faydalanılmaktadır.

16 Ressam Paleti Mantarı (Gonoderma applanatum): Bakteri etkisine, iltihaplanmaya ve virüs etkisine karşı faydalanılmaktadır. Bal Mantarı (Armillaria mellea): Yüksek tansiyon düşürücü, solunum ve sindirim sistemlerini ıslah edici, kan basıncını yükseltmeden beyne ve kalbe kan akışını artırıcı etkileri vardır. Tozak Kafa Mantarı (Calvatia sp.): Bakteri lere karşı etkilidir. Damar büzücü olarak kanamayı durdurmada faydalanılır, ayrıca öksürüğe, boğaz ağrısına ve ses boğulmasına iyidir. Tavuk Mantarı (Cantharellus cibarius): Aslı aminoasit ler ve A vitamin i içerir. Gece körlüğü, kuru deri, solunum yolu hastalıkları, göz iltihaplanması rahatsızlıklarına karşı kullanılır. Kırmızı Kuşaklı Mantar (Fomitopsis pinicola): Bağışıklık kazandırıcı etkisi vardır. Kanseri yener. Acıları dindirir. Sindirim zorlukları yok eder. ve virüse karşı etkisi vardır. Kanlıca Mantarı (Lactarius deliciosus): Bakteri lere ve mantar lara karşı çok kuvvetli etkiye sahiptir. Kuzu Göbeği Mantarı (Morchella esculenta): Bağırsak a ve mide de güçlendiricidir. Leş Mantarı (Phallus impudicus): Bağışıklık sistemini güçlendirir. İltihaplanma, gerginlik, ur oluşumu olgularına karşı etkilidir. Cinsel organların kanserine iyi gelir. Yara iyileştirici özelliği vardır (Sümer, 2006).

17 1.7.3. Mantar ların İkincil Metabolizma Ürünleri Sekonder metabolizma ürünler; mantar cinsine ve türüne özgü maddelerdir. Bunlar mantar metabolizmasında birincil metabolizma ürünlerinin oluşup bitmesi ile başlayıp metabolizmanın son ürünleri olarak ortaya çıkarlar (Sümer, 2006). 1.7.3.1. ler Çoğu bitki ler ikincil metabolitler oluştururlar, bu bileşikler kuşkusuz kendi hücreleri tarafından kullanılmaktadır. Konunun bütünü olarak ikincil metabolizma ürünleri sadece botanik bilimi bakımından önemlidir; ancak konunun özelinde bu maddelerin bir kümesi, başka organizmaların özellikle hastalık etmeni bakterilerin büyümesini durdurma yeteneklerinden dolayı büyük değer taşımaktadır ve tıp biliminde büyük önem taşır. İşte böyle, başka bir mikroorganizma nın gelişmesini önlemek veya onu öldürmek özellik ve yeteneğinde olan ve ayrıca bir mikroorganizma tarafından oluşturulan bir maddeye antibiyotik denir. maddeler, düşük yoğunlukta seçici olarak hastalık etmeni mikroorganizmaya zehirlidir, fakat konukçuya değildir. Bakteriyologlar ve mikologlar yıllar boyunca, mikroorganizmaları kültürde yetiştirme çalışmaları sırasında, Penicillium, Aspergillus ve başka küf mantar ları gibi kültürleri kirletici organizmaların, kültür ortamında komşu olarak gelişen bazı bakterileri ve mantarları tahrip edip durdurduklarını gözlemlemişlerdir. Alexander Fleming böyle bir olayı 1928 yılında fark etmiştir, üzerinde çalıştığı Staphylococcus kültürü kirletildiği ve işe yaramaz duruma geldiği için, kendisi kirletici mikroorganizma ve onun oluşturduğu antibiyotik madde üzerinde çalışmaya başlamıştır. Bunun önce bir Penicillium türü olduğunu ortaya koymuş, daha sonra Penicillium notatum olduğunu teşhis etmiştir. 1929 da bu etkili maddeye penisilin ismini vermiştir. Fleming in denemeleri göstermiştir ki bu etkili madde katıştırıldığı kültürdeki birçok bakteri türünü tahrip etmekte, birçok başka bakterilere ise zararsız kalmaktadır. On yıl sonra Oxford dan Florey isimli bilim adamı, Fleming in buluşunu geliştirmek üzere ilgi duymuş, daha önce Fleming in kültürde penisilin ile tahrip olduğunu bulduğu hastalık yaratan mikroorganizmalar ile aşılanmış olan laboratuar hayvanlarının kan dolaşımı içerisine

18 penisilin şırıngalanmasının etkilerini sınamış ve incelemiştir; sonuç muhteşem olmuş ve hayvanlar iyileşmiştir. Daha sonra bu buluş insanda denenmiş ve umut verici görülmüştür. Bu sonuç üzerine, toptan satış olarak ticari penisilin üretimi yayılmış; Penicillium notatum kadar P. chrysogenum un ırkları da, ilk denemelerdeki penisilin veriminin çok katını ortaya veren şartlar ve ortamlar kullanılmıştır. Aspergillus cinsi mantarların da antibiyotik madde oluşturduğu keşfedilmiştir, fakat şimdiye kadar ki bilgilere göre bunlar hayvanların kan dolaşım sistemine şırınga edildiğinde zararlı etki yaratmaktadırlar; belki ileride araştırmalar ilerledikçe sonunda, bu cinse giren mantarların bazı ırklarının hasar verici etken maddeleri ortadan kaldırılacaktır. Actinomyces ve Streptomyces in bazı formları umut vermektedir; bunlardan çeşitli toprak sakini türler üzerinde çalışmalar devam etmektedir; bunlardan biri olan bir ırk seçilmiştir ve antibiyotik madde üretmektedir, adı da streptomisin dir. Bu madde tıp da büyük değer taşır, çünkü penisilin in etkilemediği birçok organizmayı vücut içinde tahrip etmektedir (Sümer, 2006). Penicillium notatum (P. chrysogenum) mantarı tarafından hasıl edilen penisilin isimli antibiyotik, kısmen gram negatif kısmen gram pozitif bakterilere karşı etkili olup su ve alkolde çözünür. 1928 yılında Alexander Fleming, petri kaplarında yetiştirdiği bakteri kültürlerini tasnif ederken bir olayı fark etti. Staphylococcus aureus bakteri kolonisi, kirli çalışmaktan dolayı aynı besin ortamında gelişmekte olan küf mantarından ancak uzakta gelişme yapabilmekte idi ve küfe yakın kısımlarda ise bu bakterinin kolonisi gelişemiyordu. Fleming, küf mantarı ndan dolayı (P. notatum) bakterinin (S. aureus) gelişmesinin engellediğini fark ederek, etken maddeyi ayrımladı ve adına penisilin dedi. Penisilin maddesi daha sonraları Aspergillus ve Cephalosporium cinsi mantarların türlerinden de ayıklanmıştır. Günümüzde P. chrysogenum isimli bir Penicillium notatum mutantından elde edilmektedir (Sümer, 2006). Penicillium griseofulvum ve P. nigricans tarafından oluşturulan griseofulvin isimli antibiyotik; saç, deri ve tırnaktaki sadece küf mantarlarına karşı etkisi vardır. Griseofulvin günümüzde, P. patulum dan elde edilmektedir. Ayrıca Khuskia oryzae de griseofulvin üretiminde kullanılmaktadır (Sümer, 2006).

19 Cephalosporin isimli antibiyotik, Cephalosporium acremonium adlı küf mantarı tarafından meydana getirilir. Fusidik asit, penisilin e dirençli olan stafilokok bakteri leri tarafından sebep olunan hastalıklara karşı kullanılan bir antibiyotiktir. Bu antibiyotik Cephalosporium türleri, Mucor ramannianus ve Fusidium coccineum mantarlarından ayıklanarak elde edilir (Sümer, 2006). 1.7.3.2. Mikotoksin ler Mantarlarca tarafından oluşturularak; bitki, hayvan, insan ve mikroorganizmalara karşı zehirleyici, kanser yapıcı, mutasyona sebep olan, tedavide kullanılabilen ve bağışıklık bozucu etkiler yapan maddelere mikotoksin denir. Zehirli şapkalı mantarlardan Amanita phalloides tarafından oluşturulan amatoksin ve A. muscaria nın muskarin i böyle zehirlerdendir. Aspergillus nidulans, A. parasiticus ve A. oryzae küf mantarlarının kırmızıbiber, yağlı tohumlar, tahıllar ve hayvan yeminde meydana getirdikleri aflatoksin en bilinen mikotoksinlerdendir. Aspergillus nidulans, A. versicolor ve Bipolaris türü mantarlar tahıl bitkilerin tohumlarında sterigmatosistin isimli mikotoksin i oluşturur. Bundan başka; Penicillium expansum, P. patulum, Aspergillus clavatus ve Byssochlamys nivea nın meyve, sebze ve hayvan yeminde oluşturduğu patulin; Aspergillus ochraceus un tahıllar ve sebzelerde meydana getirdiği ochratoksin; Penicillium islandicum mantarı tarafından meyve, hububat ve yağlı tohumlarda oluşturulan luteoskyrin böyle mantar zehirleridir. Bitkilerde çavdarmahmuzu hastalığının etmeni olan mantardan (Claviceps purpurea) elde edilen ve alkaloid tabiatında olan mikotoksin, migren ve göğüs hastalıklarının tedavisinde kullanılmaktadır (Sümer, 2006).

20 1.8. Bakterilerin Yapısı Prokaryotik hücre yapısına sahip olan bakterilerin bir kısmı serbest, bazıları da bitkilerde ve hayvanlarda parazit (asalak) olarak yaşarlar. Bir bakteri takriben bir mitokondri büyüklüğündedir. Bakterilerde, ökaryot hücrelerdeki gibi bir çekirdek mevcut değildir. DNA ve RNA lar bir kitle halinde bulunurlar (Tatlı, 1996). 1.8.1. Stoplazma Bakterilerin stoplazmaları saydam, hafif yapışkan kıvamda, homojen kolloidal bir yapı gösterir. Sitoplazma içinde 10 20 nm çapında ve çok sayıda ribozom bulunur. Ribozomların temel yapısı ribozomal RNA (rrna) dır. Hücre RNA sının yaklaşık % 80 i ribozomlardır. Ökaryot hücrelerde rastlanan mitokondri, golgi cihazı ve kloroplast gibi organeller bunlarda yoktur. Sitoplazma içerisinde, bazı bakterilerin kromozomlarının yanında çoğalabilen çember şeklinde küçük DNA molekülü de bulunur. Bu yapıya plazmid denir (Tatlı, 1996). 1.8.2. Hücre Zarı ( Stoplazmik Zar) Sitoplâzmayı çeviren bu zarın temel yapısı fosfolipid ve proteinler teşkil eder. Bu zarın mekanik sağlamlığı azdır. Bu sebeple ancak hücre çeperi içerisinde yapısını muhafaza eder. Sitoplazma zarı belli noktalarda bakteri hücresi içerisine doğru katlanarak girintiler hasıl eder. Bunlara mezozom adı verilir. Mezozomların; DNA nın bölünmesinde, plazmitlerin eşleştirilmesinde ve spor teşekkülünde görev aldığı tahmin edilmektedir (Tatlı, 1996).