TÜRKİYE DE DOĞA KORUMA ALANI UYGULAMALARI VE AVRUPA BİRLİĞİ MEVZUATI İLE KARŞILAŞTIRILMASI



Benzer belgeler
ÇEVRE VE DOĞA KORUMAYLA İLGİLİ ULUSAL VE

ULUSLARARASI ÇEVRE MEVZUATI

İÇİNDEKİLER İKİNCİ BASKIYA ÖNSÖZ...VII BİRİNCİ BASKIYA ÖNSÖZ...IX İÇİNDEKİLER...XI KISALTMALAR...XXI

Hanife Kutlu ERDEMLĐ Doğa Koruma Dairesi Başkanlığı Burdur

ÇAKÜ Orman Fakültesi Havza Yönetimi ABD 1

AKDENİZ EYLEM PLANI SEKRETARYASI (AEP)

Alanın Gelişimi ile İlgili Kriterler

Türkiye de Stratejik Çevresel Değerlendirme: İhtiyaçlar, Zorluklar ve Fırsatlar

Natura 2000 Alanlarının Belirlenmesi ve Tayin Süreci Bulgaristan Örneği

Hedef 1: KAPASİTE GELİŞTİRME

Dr. Ahmet M. GÜNEŞ İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Görevlisi AVRUPA BİRLİĞİ ÇEVRE HUKUKU

KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI

İKİLİ İŞBİRLİĞİ. çevre ve ormancılık alanında otuz üç (33) Ülke ile toplam otuz yedi (38) tane,

Editör Doç.Dr.Hasan Genç ÇEVRE EĞİTİMİ

1972 Dünya Miras Sözleşmesi

Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ve 2030 Sonrası Kalkınma Gündemi

İçindekiler I Contents

UNESCO Dünya Mirası.

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER ÇÖLLEŞME İLE MÜCADELE SÖZLEŞMESİ 12. TARAFLAR KONFERANSI (COP12) EKİM 2015 TARİHLERİNDE ANKARA DA YAPILACAKTIR.

AB Çevre Müktesebatı Semineri AB Çevre Politikaları ve Gelişmeler

Doğa, Çevre, Doğal Kaynak ve Biyolojik Çeşitlilik

İKİNCİ KISIM. Amaç ve Hukuki Dayanak

UNESCO Kültür Sektörü. İrem ALPASLAN UNESCO Türkiye Millî Komisyonu Kültür Sektör Uzmanı. 31 Ekim - 1 Kasım 2014, Antalya

ÇEVRE SORUNLARININ TOPLUMLARIN GÜNDEMİNE YERLEŞMESİ

ÇEVRE KORUMA DAİRESİ ÇEVRESEL ETKİ DEĞERLENDİRME VE İZLEME DENETLEME ŞUBE AMİRİ KADROSU HİZMET ŞEMASI

Resmî Gazete Sayı : 29361

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI TABİAT VARLIKLARINI KORUMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Büyükşehir Belediye Alanlarında Tabiat Varlıklarının Yönetimi

T.C. Sağlık Bakanlığı Dış ilişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü

KAMU İÇ KONTROL STANDARTLARI UYUM EYLEM PLANI REHBERİ. Ramazan ŞENER Mali Hizmetler Uzmanı. 1.Giriş

TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE İRAN İSLAM CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA ÇEVRE ALANINDA MUTABAKAT ZAPTI

TÜRKİYEDE DOĞA KORUMA UYGULAMALARI VE AB SÜRECİNE UYUM ÇALIŞMALARI

ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI YÜKSEK ÇEVRE KURULUNUN ÇALIŞMA USUL VE ESASLARINA İLİŞKİN YÖNETMELİK

T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI KÜLTÜR VARLIKLARI VE MÜZELER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

1 MEKÂN-EKOSİSTEM-ÇEVRE-EKOLOJİ- ÇEVREBİLİM: KAVRAMSAL TARTIŞMA

YATAY (1) NO. MEVZUAT NO MEVZUAT ADI Aarhus Sözleşmesi Espoo Sözleşmesi

GİRİŞ. A. İç Kontrolün Tanımı, Özellikleri ve Genel Esasları:

17 Nisan 2013 ÇARŞAMBA. Resmî Gazete. Sayı : YÖNETMELİK. İstanbul Ticaret Üniversitesinden:

KORUNAN ALANLARDA ÇEVRE BİLİNCİ VE EĞİTİMİ

AB Çevre Mevzuatı Rıfat Ünal Sayman REC Türkiye Direktör Yrd.

11 Eylül: AET Bakanlar Konseyi, Ankara ve Atina nın Ortaklık başvurularını kabul etti.

18- EĞİTİM, ÖĞRETİM VE GENÇLİK

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER ÇÖLLEŞME İLE MÜCADELE SÖZLEŞMESİ 12. TARAFLAR KONFERANSI (COP12)

Güney Akım Açık Deniz Boru Hattı Türkiye Bölümü

Kapsam MADDE 2- (1) Bu yönerge, Sağlık Araştırmaları Genel Müdürlüğünün teşkilatı ile bu teşkilatta görevli personeli kapsar.

Doç. Dr. Ahmet M. GÜNEŞ Yalova Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi ÇEVRE HUKUKU

21- BÖLGESEL POLİTİKA VE YAPISAL ARAÇLARIN KOORDİNASYONU

18 Aralık 2009, İstanbul Ayşen SATIR

İKV DEĞERLENDİRME NOTU

2872 Sayılı Çevre Kanunu

Tarımın Anayasası Çıktı

KENTSEL PLANLAMANIN TEMEL NİTELİKLERİ

Gökmen ÖZER/Coğrafya Öğretmeni

TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ DANIŞMA VE İZLEME KONSEYİ NİN OLUŞUMU, TOPLANMASI VE ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI TÜZÜĞÜ

EK 4 AVRUPA BĐRLĐĞĐ MÜKTESEBATININ ÜSTLENĐLMESĐNE ĐLĐŞKĐN TÜRKĐYE ULUSAL PROGRAMI KAPSAMINDA TEMĐZ (SÜRDÜRÜLEBĐLĐR) ÜRETĐM ĐLE ĐLGĐLĐ UYUM ÇALIŞMALARI

KAMU POLİTİKASI BELGELERİ

AB ÇEVRE POLİTİKALARI. Prof.Dr. Günay Erpul Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ABD Dışkapı - Ankara

1- Neden İç Kontrol? 2- İç Kontrol Nedir?

Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED), projelerin çevre ve sağlık üzerindeki etkilerinin belirlenmesini ve gerekli tedbirlerin alınmasını sağlayan ve

10 SORUDA İÇ KONTROL

ORMAN VE SU ĠġLERĠ BAKANLIĞI

187 SAYILI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİ GELİŞTİRME ÇERÇEVE SÖZLEŞMESİ, 2006

BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

YÜKSEK ÇEVRE KURULU VE MAHALLİ ÇEVRE KURULLARININ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARINA İLİŞKİN YÖNETMELİK

SHT MED. Dr. Kadir EREN Hava Sağlık Birim Sorumlusu Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü

b) Tabiat parkları; bitki örtüsü ve yaban hayatı özelliğine sahip, manzara bütünüğü içinde halkın dinlenme ve eğlenmesine uygun tabiat parçalarını,

3 Ağustos 2013 CUMARTESİ Resmî Gazete Sayı : 28727

T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü KORUNAN ALAN İSTATİSTİKLERİ METAVERİLERİ

AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI

KORUNAN ALANLARDA YAPILACAK PLANLARA DAİR YÖNETMELİK

Doç. Dr. Ahmet M. GÜNEŞ Yalova Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi. Avrupa Birliği Hukukuna Giriş

DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3

BELEDİYELERCE BİLGİ SAĞLANACAK İDEP EYLEMLERİ

AVRUPA BİRLİĞİ ÇEVRE FASLI MÜZAKERE SÜRECİ

Resmi Gazete Tarihi: Resmi Gazete Sayısı: 26313

ULUSLARARASI SOSYAL POLİTİKA (ÇEK306U)

AVRUPA BİRLİĞİ HUKUKUNUN KAYNAKLARI

T.C. ADANA BİLİM VE TEKNOLOJİ ÜNİVERSİTESİ Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı SORU VE CEVAPLARLA KAMU İÇ KONTROL STANDARTLARI UYUM EYLEM PLANI

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti. Ülkesel Fizik Planı. Bölüm III. Vizyon, Amaç ve Hedefler (Tasarı)

Öncelikli Kimyasallar Yönetimi Şube Müdürlüğü Faaliyetler ve KOK Projesi

DEVLET YARDIMLARI KANUNU TASARISI

FLORA, FAUNA TÜRLERİ VE YABAN KUŞLARININ KORUNMASI TÜZÜĞÜ

Avrupa Birliği Taşkın Direktifi ve Ülkemizde Taşkın Direktifi Hususunda Yapılan Çalışmalar

FİKRİ MÜLKİYET HAKLARI KORUMA DERNEĞİ ÇALIŞMA GRUPLARI VE KOMİTELER YÖNETMELİĞİ

TABİAT VARLIKLARINI KORUMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ENERJİ VE ÇEVRE POLİTİKALARI AÇISINDAN RESLER VE KORUNAN ALANLAR. Osman İYİMAYA Genel Müdür

YÖNETMELİK. Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumundan:

İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI (İİT) GENEL SEKRETERİ SAYIN YOUSEF BIN AHMAD AL-OTHAIMEEN İN İİT. EKONOMİK ve TİCARİ İŞBİRLİĞİ DAİMİ KOMİTESİ (İSEDAK)

Türk Çevre Mevzuatı ve Çevre Politikaları ile Beton Sektörünün Etkileşimi. RMC and Environment Policies& Regulations

1 Şubat 2015 PAZAR Resmî Gazete Sayı : 29254

Enerji Yatırımları Fizibilite Raporu Hazırlanması Semineri Enerji Yatırımlarının Çevresel ve Sosyal Etkilerinin Değerlendirilmesi 29 Mart 2012

ACİL SAĞLIK HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HİZMET BİRİMLERİ VE GÖREVLERİ HAKKINDA YÖNERGE. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Türkiye deki Olası Emisyon Ticareti için Yol Haritası

UNESCO Türkiye Millî Komisyonu 4. Türksoy Üye Devletleri UNESCO Millî Komisyonları Toplantısı 2. Kültürel ve Doğal Miras Semineri

ORMAN KORUMA ORMAN KORUMA YA GİRİŞ

AB nin İstihdam ve Sosyal Politikası

Sürdürülebilir Kalkınma ve Tarım. DR. TAYLAN KıYMAZ KALKıNMA BAKANLıĞı

Dağlık alanda yaşayan insanlar ve yaşadıkları çevreler için birlikte çalışmak

TÜRKİYE YAZMA ESERLER KURUMU BAŞKANLIĞI KURULUŞ VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN

Temiz Hava Planları. Sunan: Arş. Gör. Hicran Altuğ Anadolu Üniversitesi MMF Çevre Mühendisliği Bölümü

MİLLİ PARKLAR KANUNU (1) Yayımlandığı R.Gazete : Tarih : 11/8/1983 Sayı : Yayımlandığı Düstur: Tertip : 5 Cilt : 22 Sayfa : 508 BİRİNCİ BÖLÜM

MİLLİ PARKLAR KANUNU (1)

Transkript:

T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ SOSYAL BİLİMLER ÇEVRE ANABİLİMDALI TÜRKİYE DE DOĞA KORUMA ALANI UYGULAMALARI VE AVRUPA BİRLİĞİ MEVZUATI İLE KARŞILAŞTIRILMASI Yüksek Lisans Tezi S. Serhat ARDA Ankara-2003

T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ SOSYAL BİLİMLER ÇEVRE ANABİLİMDALI TÜRKİYE DE DOĞA KORUMA ALANI UYGULAMALARI VE AVRUPA BİRLİĞİ MEVZUATI İLE KARŞILAŞTIRILMASI Yüksek Lisans Tezi S. Serhat ARDA Tez Danışmanı Prof. Dr. Koray HAKTANIR Ankara-2003

İÇİNDEKİLER Sayfa No TEŞEKKÜR ŞEKİLLER LİSTESİ TABLOLAR LİSTESİ KISALTMALAR LİSTESİ i ii iii iv GİRİŞ 1 I. DOĞA KORUMA ALANI KAVRAMI VE TARİHSEL GELİŞİMİ 4 II. AVRUPA BİRLİĞİ NDE DOĞA KORUMA ALANI 15 II.1. Avrupa Birliği nde Çevre ve Doğa Korumanın Gelişimi 15 II.2. Hukuki Düzenlemeler 25 III. AVRUPA KONSEYİ FAALİYETLERİ 33 III.1. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin Resmi ve Tavsiye Kararları 33 III.2. Tabiat ve Tabiat Kaynaklarını Koruma Avrupa Komitesi 34 III.3. Avrupa nın Yaban Hayatı ve Yaşama Ortamlarını Koruma Sözleşmesi (Bern Sözleşmesi) 36 IV. TÜRKİYE'DE DOĞA KORUMA ALANI STATÜLERİ VE UYGULAMALARI 37 IV.1. 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu Açısından Değerlendirme 49 IV.2. 2872 sayılı Çevre Kanunu Açısından Değerlendirme 55 IV.3. 2873 sayılı Milli Parklar Kanunu Açısından Değerlendirme 59 IV.3.1. Türkiye de Milli Park İlan ve Planlama Çalışmaları 70 IV.4. 3167 sayılı Kara Avcılığı Kanunu Açısından Değerlendirme 80

Sayfa No V. AVRUPA BİRLİĞİNE GİRİŞ SÜRECİNDE TÜRKİYE DE DOĞA KORUMA UYUM ÇALIŞMALARI 87 V.1. Katılım Ortaklığı Belgesi ve Çevre 87 V.2. Topluluk Müktesebatının Kabulü İçin Ulusal Programda Doğa Koruma 88 V.3. Türkiye de Yapılan Uyum Çalışmaları 93 VI. AVRUPA BİRLİĞİ NE ÜYE BAZI ÜLKELERDEKİ DOĞA KORUMA ÇALIŞMALARINDAN KARŞILAŞTIRMALI ÖRNEKLER 99 VI.1. Almanya 99 VI.2. İspanya 103 SONUÇ 107 ÖZET KAYNAKÇA LİSTESİ

TEŞEKKÜR Bu tez çalışmamın amacına uygun olarak yürütülmesi için değerli katkılarından dolayı, başta Yüksek Lisans Tez Danışmanım Sn. Prof. Dr. Koray HAKTANIR olmak üzere, Doç. Dr Behzat GÜRKAN, Doç. Dr. Nesrin ALGAN, Milli Parklar ve Av-Yaban Hayatı eski Genel Müdürü A. Hüsrev ÖZKARA, Milli Parklar Şube Müdürü Ayşe EZER, Arkeolog Turgut BATUR, Biyolog E. Sühendan KARAUZ, Şehir Plancısı N. Özgür DEMİR, Dr. Nihat ZAL, Yrd.Doç.Dr. Erden BANOĞLU ve AutoCAD uzmanı Birol DÜNDAR a, çalışmam boyunca manevi desteklerinden dolayı eşim M. Bilbay ARDA ve kızım Bengisu ARDA ile Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ndeki tüm çalışma arkadaşlarıma teşekkürlerimi bir borç bilirim.

ŞEKİLLER LİSTESİ Şekil 1-. Türkiye deki Milli Parklar, Tabiat Parkları ve Tabiatı Koruma Alanları Şekil 2-. Türkiye de Milli Parklar, Tabiat Parkları, Tabiatı Koruma Alanlar ve Tabiat Anıtları Teklif, Etüt, Kuruluş, Planlama ve Uygulama Aşamaları Şekil 3-. Almanya daki Milli Park İdaresinin Genelleştirilmiş Yönetim Şeması Şekil 4-. İspanya Çevre Bakanlığı Organizasyon Şeması

TABLOLAR LİSTESİ: Tablo 1-. Tablo 2-. Tablo 3-. Tablo 4-. Tablo 5-. Tablo 6-. Tablo 7-. Özel Çevre Koruma Bölgeleri Milli Parklar Tabiat Parkları Tabiatı Koruma Alanları Tabiat Anıtları 2873 sayılı Milli Parklar Kanunu Kapsamında İlan Edilen Korunan Alanlar Yaban Hayatı Koruma Sahaları

KISALTMALAR LİSTESİ AB AÇA BYKP CITES : Avrupa Birliği : Avrupa Çevre Ajansı : Beş Yıllık Kalkınma Planı : Convention on International Trade of Endangered Species of Wild Fauna and Flora (Nesli Tehlikede Olan Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşme) ÇED DPT : Çevre Etki Değerlendirmesi : Devlet Planlama Teşkilatı EEC : European Economic Community (Avrupa Ekonomik Topluluğu) EC EFTA : European Community (Avrupa Topluluğu) : European Free Trade Association (Avrupa Serbest Ticaret Birliği) EIONET : European Environment Information and Observation Network (Avrupa Çevre Bilgi ve Gözlem Ağı) GEF : Global Environmental Facility (Küresel Çevre Fonu) Ha Ibid İdem IUCN : Hektar : Aynı Eser : Aynı Yazar : The World Conservation Union-International Union for the Conservation of Natura and Natural Resources (Dünya Doğayı Koruma Birliği) KHK MAK : Kanun Hükmünde Kararname : Merkez Av Komisyonu

M.P. ÖÇK RG T.A. TBMM T.C. : Milli Park : Özel Çevre Koruma : Resmi Gazete : Tabiat Anıtı : Türkiye Büyük Millet Meclisi : Türkiye Cumhuriyeti TÇV T.K.A. T.P. TÜSİAD TÜBİTAK : Türkiye Çevre Sorunları Vakfı : Tabiatı Koruma Alanı : Tabiat Parkı : Türkiye Sanayici ve İşadamları Derneği : Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu UÇEP UNEP : Ulusal Çevre Stratejisi ve Eylem Planı : United Nations Environment Program (Birleşmiş Milletler Çevre Programı) UNESCO : United Nations Educational, Scientific and Cultural Organization (Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatı) USAID : United States of America International Development Office (Amerika Birleşik Devletleri Milletlerarası Kalkınma Dairesi)

GİRİŞ: Dünya nüfusunun hızlı artışına paralel olarak ortaya çıkan ve doğadaki bozulmalar olarak sayılabilecek aşırı otlatma, kesim, orman açma ve flora tüketimi ile aşırı avlanma ve habitat bozulmasıyla ortaya çıkan fauna kayıpları, cansız kaynakların aşırı ve kontrolsüz kullanımla yok olması, dünyamızı hızla artan bir kaynak yoksulluğu ile karşı karşıya getirmektedir. Diğer taraftan üretimi artırmak için kullanılan gübreler, zirai mücadele ilaçları, deterjanlar, petrol artıkları, radyoaktif döküntüler ve bilgi toplumuna erişen insanoğlunun yarattığı yaygın bir şehirleşme, altyapı sorunları, turizm baskısı, doğaya yayılan mimari ve ticari faaliyetlerle hava, su, toprak, gürültü ve görüntü kirliliği günümüz insanının aşırı hassasiyetle üzerinde durduğu konulardır. Bu problemlerin çözümlenmesi, bir veya birkaç bilim dalının tek başına yürütebileceği kapsamdan çok daha büyüktür. Dolayısıyla da yaşadığımız çevrenin araştırılması, korunması, planlanması ve gelecek nesillere yaşanabilir bir dünyanın bırakılabilmesi disiplinler arası bir yaklaşımla yürütülebilecek eylemler bütünüyle mümkün olmakta, disiplinler arası bir çalışmayı gerektirmektedir. Günümüzde bütün dünyada başta biyolojik çeşitlilik olmak üzere, bütün doğal ve kültürel varlıkların korunması için tedbirler alınması çalışmaları gündemin ön sıralarında yer almaktadır. Bu konularda ülkelerde iç yasal düzenlemeler ve uygulamalar yapılmasının yanı sıra çeşitli milletlerarası anlaşma ve sözleşmeler uygulamaya konulmakta ve bunları takip edecek kuruluşlar oluşturulmaktadır. Değişen değerler dünyada Sürdürülebilir Kaynak Yönetimi nin oluşturulmasını gündeme getirmiştir. Bu modele uygun, ülkeler arasında uygulanabilir çevre politikaları belirlenmeden yürütülecek bireysel faaliyetlerle başarılı olunamayacağı, soyut yasa ve

yasaklarla bir yere varılamayacağı açıktır. Nitekim, Avrupa Birliği nin 92/43/EEC sayılı Habitat Direktifinde, üye ülkelerin Avrupa'daki sınırları içerisinde, doğal habitatların bozulmaya devam ettiği ve tehlike altında olan yabani türlerin sayısında ciddi bir artış olduğu, Avrupa Birliği nin doğal mirasının bir bölümünü oluşturan tehlike altındaki habitatlar ve türler göz önünde bulundurularak, sınır aşan bölgelerde yer almaları nedeniyle korunmaları için, Avrupa Birliği düzeyinde tedbirlerin alınması gerektiği ifade edilmektedir. Avrupa Birliği müktesebatının yirmi dokuz bölümünden biri olan Çevre konusunun dokuz alt başlığından birisi de Doğa Koruma dır. Avrupa Birliği ne Türkiye nin katılımı için hazırlanan Katılım Ortaklığı Belgesi nde Çevre alanında, doğanın korunmasına yönelik olarak kısa ve orta vadeli öncelikler belirtilmiş, Türkiye tarafından da AB müktesebatına uyum için Ulusal Program hazırlanmıştır. Türkiye, AB ye giriş sürecinde, diğer aday ülkeler gibi kendi mevzuatını, AB Müktesebatı ile uyumlaştırmak zorundadır. Bu çerçevede yapılan çalışmanın birinci bölümünde doğa koruma alanı kavramı ve tarihsel gelişimi incelenmiş ve tarih boyunca dünyada doğa koruma konusundaki gelişmelerden bahsedilmiştir. İkinci, üçüncü ve dördüncü bölümlerde AB ve Türkiye özelinde doğa koruma alanı çalışmaları irdelenmiş, beşinci bölümde AB nin doğa koruma konusundaki direktif, yönetmelik ve kararları ile Türkiye deki mevcut durum ve uyum çalışmaları aktarılmıştır. Altıncı bölümde de AB ye üye ülkelerin doğa koruma alanı çalışmalarından Türkiye ile karşılaştırmalı örnekler verilmiş ve sonuçta Türkiye de mevcut sistemdeki sorunlar tespit edilerek, etkin ve sürdürülebilir bir korumanın sağlanması ve AB ne uyum çalışmaları çerçevesinde nelerin yapılması gerektiği ifade edilmiştir.

I. DOĞA KORUMA ALANI KAVRAMI VE TARİHSEL GELİŞİMİ: Doğa koruma kavramının bugüne kadar tam bir tanımlaması yapılmamıştır. Bu konuda çoğu zaman açık olmayan, farklı tanımlar bulunmaktadır. Örneğin; Wıldermuth (1986) doğa korumayı, çevre korumanın bir parçası olarak kabul etmektedir. 1 Pelzer e (1993) göre doğa koruma ile çevre koruma arasındaki en önemli fark, yararlanma düşüncesindendir. Çevre koruma, insanın yaşam temellerini 1 Alper Hüseyin Çolak, Ormanda Doğa Koruma (Ankara: Milli Parklar ve Av-Yaban Hayatı Genel Müdürlüğü Yayını, 2001), 39; Wıldermuth, H., Naturals Aufgabe (Otto Maier Verlag, Rauensburg, 1986) daki alıntı.

korumaya çalışır, doğa koruma ise insanı göz önünde bulundurarak doğal kaynakları korumaya hizmet eder. 2 Doğa koruma, bugün çevre korumanın vazgeçilemez bir bölümü durumundadır. Scherzınger e (1996) göre de doğa koruma; yaban hayvanlarını, bitki türlerini, bunların doğal yaşam topluluklarını, doğal koşulları altında peyzajı ve peyzaj parçalarını güvence altına alan bütün teşvik edici ve koruyucu önlemleri kapsamaktadır. 3 Erz (1980) ise doğa korumayı; serbest yaşayan bitkiler, hayvanlar ve onların yaşam temellerinin bütün bir peyzaj (ekosistem) içinde teşvik edilmesi ve korunması amacıyla yapılan bütün önlem ve işlemler olarak tanımlamaktadır. 4 Doğa koruma, her şeyden önce tehlike altında bulunan hayvan ve bitki türleri ile bunların yaşam alanlarına hizmet eder. ' Doğa korumanın genel amaçları; - Yaşam alanlarının doğal şeklinin korunması, - Hayvan ve bitki türlerinin bütününü kendi habitatlarında, doğal seleksiyon koşullarında güvence altına alarak, türlerin doğal gelişiminin ve evrimin engelsizce gelişmesinin sağlanması, - Biyolojik çeşitliliğin korunması, - Abiyotik doğal kaynakların korunması, - Bitki ve hayvan popülasyonlarının genetik çeşitliliğinin korunması, - Doğal koşullar ve organizmaların doğal evrim seyirlerinin korunması, - Farklı biyolojik çeşitliliğe sahip peyzaj ve peyzaj parçalarının korunması, - Tür koruma ve alan koruma, şeklinde sıralanabilir. 5 2 İbid.; Pelzer, A., Arterhaltung durch den Naturschutz (Forstarchiv, 1993) 64 teki alıntı. 3 İbid.; Scherzınger, W., Naturschutz im Wald. Oulitatsziele einer dynamischen Waldentwicklung. Praktischer Naturschutz (Verlag Eugen Ulmer, Stuttgart, 1996) daki alıntı. 4 İbid.; Erz, W., Naturschutz-Grundlagen, Probleme und Praxis (Münschen,1980) deki alıntı. 5 İbid., 42.

Doğa koruma ile ilgili bu tanımlardan yola çıkarak doğa koruma alanını, bitki ve hayvan türleri ile bunların habitatlarının ve kültürel kaynakların korunması ve devamlılığının sağlanması amacıyla ayrılmış, sınırları belirli doğa parçaları olarak tanımlayabiliriz. Avrupa da milli parka benzer ilk yapı, 16. yüzyılda İngiltere de VIII. Heinrich tarafından Yaban Hayatı Rezervi olarak seçilen New Forest tır. 6 Doğanın korunmasında özel ve önemli bir statü olan milli park uygulaması ilk kez 1872'de Amerika Birleşik Devletlerinin Yellowstone yöresinde, sadece av zevkini tatmin etmek için yararlanan bir zengin kişiler grubunun, bu yörenin flora ve faunası, jeolojik yapısı ve gayzerlerinin yarattığı manzara ve güzelliklerini gelecek nesillere bırakabilecekleri en güzel miras olacağını idrak etmeleri ve orman mahsulleri üretimi, otlatma ve avlanma gibi kullanım şekillerini uzaklaştıran ve bunun yerine iyi bir koruma, rekreasyonel, sportif, eğitsel ve ilmi kullanma sistemini getiren bir kanun teklifi hazırlanmasına vesile olmaları ve kongrenin bu teklifi benimsemesi ile doğmuş, böylece dünyanın ilk milli parkı olan "Yellowstone Milli Parkı" ilan edilmiştir. 7 Böylece doğanın ve doğal kaynakların korunması kavramının öncüsü olan milli park uygulamaları o yıllardan başlayıp dünyanın değişik ülkelerinde hayata geçirilmeye başlamıştır. Daha sonra her ulus sadece kendi ülkelerindeki koruma faaliyetlerinin yeterli olmadığını, dünya ekosisteminin muhafazasının gerektiğini anlamış ve bir araya gelmenin zorunlu olduğuna inanmışlardır. Bu çerçevede doğal kaynakların korunması konusunda dünyadaki bazı gelişmeler aşağıda verilmiştir. 1905 yılında Luttich'de yapılan "Uluslararası Sanat Kongresi" nde her memlekete has 6 Alper Hüseyin Çolak, Ormanda Doğa Koruma (Ankara: Milli Parklar ve Av-Yaban Hayatı Genel Müdürlüğü Yayını, 2001), 291. 7 Enver Palaşoğlu, Milli Parklar Dairesi Başkanlığı Çalışmalarının Önemi, Gelişimi ve Kanuni Mevzuat (Muğla: Milli Parklar ve Yaban Hayatı Semineri, 1986), 15.

olan bitki, hayvan ve minerallerin korunması fikri ele alınmış, 1909 yılında "Uluslararası Koruma Kongresi" nde nesilleri tehlikede olan hayvan ve bitkilerin korunması fikri benimsenmiştir. 8 Avrupa daki milli park düşüncesi 1909 yılında Abiskopark (6900 ha.) ve Peljekaisepark ın (14000 ha.) Lappland da düzenlenmesiyle ortaya çıkmıştır. 9 Milli Park kavramının uluslararası tanımı ilk kez 1933 yılında Londra'da yapılan "Afrika'nın Flora ve Faunasının Korunması Kongresi" nde yapılmıştır. Bu kongrede milli park, "Devlet denetimi altında ve sınırları yetkili organlar dışında hiç bir biçimde değiştirilemeyecek, doğal öğeleri yapısında taşıyan, toplumun beğenisi yönünden estetik, jeolojik, prehistorik, arkeolojik nesneleri içeren; flora, fauna ve bilimsel değerdeki doğal varlıkların korunması amacıyla ayrılmış alanlardır" şeklinde tanımlanmıştır. 10 1948 yılında, bütün dünyadaki doğal kaynakların çeşitliliğini ve bütünlüğünü korumak, ekolojik devamlılığı sağlamak, kaynakların amaçlara uygun bir şekilde kullanımını sağlamak, ülkelerin koruma alanları konusunda bilgi alışverişlerini ve birbirlerini daha iyi anlayabilmelerini sağlamak amacıyla Dünya Doğayı Koruma Birliği (IUCN/The World Conservation Union-International Union for the Conservation of Natura and Natural Resources) kurulmuştur. Çevre kanunları ve politikaları üretiminde çalışmalar yapmakta olan ve bir çok uluslararası konvansiyonun oluşumunda görev alan IUCN özellikle, - tehlike altındaki bitki ve hayvanların korunmasında, 8 Anonim; Milli Parklar ve Av-Yaban Hayatı Genel Müdürlüğü Çalışmaları (Ankara: Basılmamış Brifing Notu, 1999). 9 Alper Hüseyin Çolak, Ormanda Doğa Koruma (Ankara: Milli Parklar ve Av-Yaban Hayatı Genel Müdürlüğü Yayını, 2001), 291. 10 Anonim; Milli Parklar ve Av-Yaban Hayatı Genel Müdürlüğü Çalışmaları (Ankara: Basılmamış Brifing Notu, 1999).

- milli park ve diğer koruma alanları oluşturulmasında, - tür ve ekosistemlerin koruma statülerinin belirlenmesinde, - bunların restorasyonunda uzmanlaşmış durumdadır. 11 Yine 1948 yılında kurulan Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatı (UNESCO), "doğayı insan için korumak esastır" prensibini benimsemiştir. 12 1962 yılında Avrupa Konseyi tarafından doğal çevrenin korunabilmesi amacıyla Avrupa Komitesi kurulmuş ve bu konuda öncü rol oynayan resmi kuruluşlar arasına girmiştir. 13 Günümüz milli parkçılığında halen temel felsefe olarak kabul gören ilkeler ise IUCN'nin 1969'daki Yeni Delhi Genel Kurul Toplantısı nda doğmuştur. Bu kongrede milli parklarda bulunması gereken özellikler 3 bölüm halinde şöyle özetlenebilir: 1- İnsan kullanımı ve uğraşı ile özünde değişiklik olmamış, birçok ekosistemi içeren, doğal manzara güzelliğine sahip, eğitsel, bilimsel ve rekreasyonel özel önemi olan yerler ile jeomorfolojik yöreleri, bitki ve hayvan türlerini içinde barındıran, 2- Tüm alan içerisindeki kullanımların önlenmesi ya da kısıtlanmasına ilişkin önlemlerin, ülkenin en yüksek yetkili organınca alınması gerekli olan, 3- Kültürel, ruhsal, eğitsel ve rekreasyonel amaçları içeren, özel durumlarda ziyaretçilerin girişine izin verilen oldukça büyük alanlardır. 14 Haziran 1972'de Stockholm'da düzenlenen Birleşmiş Milletler İnsan Çevresi 11 Uğur Zeydanlı, IUCN (World Conservation Union) Dünya Koruma Birliği (Ankara: Milli Parklar ve Av-Yaban Hayatı Genel Müdürlüğü, Basılmamış Rapor, 1999) 12 Anonim; Milli Parklar ve Av-Yaban Hayatı Genel Müdürlüğü Çalışmaları (Ankara: Basılmamış Brifing Notu, 1999). 13 Ergin Karakurum, Tabiat ve Tabiat Kaynaklarının Korunması İle İlgili Uluslar arası Sözleşme ve Kararlar (Muğla: Milli Parklar ve Yaban Hayatı Semineri, 1986), 76. 14 Anonim; Milli Parklar ve Av-Yaban Hayatı Genel Müdürlüğü Çalışmaları (Ankara: Basılmamış Brifing Notu, 1999). 15 İbid

Konferansında, gezegenimizin ekolojik açıdan duyarlı bir şekilde yönetimi için bir dizi ilkeler üretilmiş, bu konferansın sonucunda Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) kurulmuştur. 15 UNEP in kurulmasından hemen sonra toplanan Yönetim Konseyi Akdeniz in korunmasını öncelikli hedefleri arasına almıştır. Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatı nın (UNESCO) 17 Ekim-21 Kasım 1972 tarihleri arasında Paris'te toplanan 17. oturumunda, kültürel ve doğal mirasın yalnız bulunduğu ülke için değil, bütün insanlık için önem taşıdığı ve bu değerlerin giderek artan bir biçimde yok olma tehdidi altında bulunduğu nedeniyle, bu değerlerin korunmasının milletlerarası sözleşme konusu yapılması kararlaştırılmış, 16 sözleşmeye taraf olan her devletin, kültürel ve doğal mirasının bir parçasını teşkil eden ve "Dünya Miras Listesi"ne girebilecek varlıkların en kısa sürede envanterini yapmaları istenmiştir. 1974 yılında UNEP tarafından Bölgesel Denizler Programı Faaliyetleri Merkezi kurulmuş ve Akdeniz Eylem Planı tasarısı hazırlanmıştır. Akdeniz Eylem Planı tasarısı Akdeniz e kıyısı olan 16 ülke tarafından 28 Ocak- 4 Şubat 1975 tarihlerinde Barselona da yapılan hükümetler arası toplantıda kabul edilmiş olup 17, Eylem Planına, Akdeniz e kıyısı olan bütün ülkeler ile AB taraftır. 1976 yılında Avrupa Çevre Bakanlarının Brüksel de yaptıkları konferansta, etkin bir yaban hayatı politikasını gerçekleştirmek üzere yasal düzenlemeye gidilmesine ilişkin bir tavsiye kararı alınmış ve bunun sonucu 19 Eylül 1979 da Bern de Avrupa nın Yaban Hayatı ve Yaşama Ortamlarını Koruma Sözleşmesi (Bern Sözleşmesi) imzalanmıştır. (Bu sözleşme Türkiye de 1984 tarihinde Bakanlar Kurulu Kararı ile uygun bulunmuş ve Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir). 16 Ergin Karakurum, Tabiat ve Tabiat Kaynaklarının Korunması İle İlgili Uluslar arası Sözleşme ve Kararlar (Muğla: Milli Parklar ve Yaban Hayatı Semineri, 1986), 91. 17 Gülün Egeli, Avrupa Birliği ve Türkiye de Çevre Politikaları (Ankara: Önder Mat., Türkiye Çevre Vakfı Yayını, No: 114, 1996), 20.

Yine 1976 yılında milli parklarla ilgili Avrupa Komisyonu, milli park tanımını Avrupa ya uygun olarak değiştirmiş ve yeniden tanımlamıştır. 18 Bu tanımlamaya göre milli parkların; 1- Bütün hayvan ve bitki türlerini, bunların genetik çeşitliliği ile yaşam alanlarını sürekli güvence altına alan temsil edici parçalar olması, 2- Tipik peyzajları koruması, 3- Eşsiz, bu yüzden ender ve tehlike altında olan orman ekosistemlerini koruması gerekmektedir. IUCN, 1978 yılında Koruma Alanları Yönetim Kategorileri Amaçları ve Kriterleri hakkında bir rapor yayınlamış ve bu rapora göre koruma alanları 10 kategoriye ayrılmıştır. Bu kategoriler; 1- Bilimsel Rezervler/Mutlak Tabiat Rezervleri 2- Milli Parklar 3- Tabiat Anıtları 4- Tabiatı Koruma Alanları 5- Korunan Peyzajlar 6- Kaynak Rezervleri 7- Tabii Biyotik Alanlar 8- Çok Amaçlı Kullanım Alanları 9- Biyosfer Rezervleri 10- Dünya Miras Alanları'dır. 19 1983 yılında dünyadaki çevre ve kalkınma ilişkilerini gözden geçirmek ve geleceğin sahip olacağı kaynakları tüketmeden gelişmenin, kalkınma ile desteklenmesini sağlayıcı çalışmalara ışık tutmak amacıyla, Birleşmiş Milletler tarafından Dünya Çevre ve 18 Alper Hüseyin Çolak, Ormanda Doğa Koruma (Ankara: Milli Parklar ve Av-Yaban Hayatı Genel Müdürlüğü Yayını, 2001), 292. 19 << http://www.wcpa.iucn.org >>, (01.04.2002).

Kalkınma Komisyonu kurulmuştur. 20 1987 de bu Komisyon tarafından hazırlanan Ortak Geleceğimiz Raporu, birçok konunun yanı sıra global düzeyde çevre ve ekonomik kalkınma entegrasyonunu sağlamak için uluslararası işbirliğinin önemine bir kez daha değinerek, bu amaçla bölgesel ve global toplantılar düzenlenmesi çağrısında bulunmuştur. 21 1992 yılında Venezuella'nın Caracas şehrinde toplanan "4. Dünya Milli Parklar ve Koruma Alanları Kongresi" nde, IUCN nin 1978 yılında ayırdığı kategoriler çok yaygın olarak kullanılmasına rağmen zamanla bazı problemleri çözmede yetersiz kaldığı, kategoriler arasında kesin bir ayrımın yapılamadığı, denizlerle ilgili koruma ihtiyaçlarının ağırlıklı olarak gündeme gelmesi nedeniyle, bu kategori sisteminin revize edilmesi tartışmaya açılmış ve IUCN nin konu hakkında hazırladığı rapor görüşülerek olumlu bulunmuştur. Buna göre 1978 yılında yayınlanan Koruma Alanları Yönetim Kategorileri Sistemi büyük bir revizyona uğrayarak 6 kategori halinde 1994 yılında yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. 22 Bu kategoriler; Kategori I a : Katı doğa koruma alanları; sadece bilimsel çalışmalar için yönetilen alanlardır. Temel olarak bilimsel çalışmalar için kullanılabilecek yapıda bir özelliğe sahip ekosistemler, jeolojik veya fizyolojik özellikler, türler içeren deniz veya kara parçaları. Kategori I b : Yaban hayatı sahaları; temel olarak yaban hayatının korunması için yönetilen sahalardır. Geniş, doğal yapısı bozulmaya uğramamış, önemli habitat özelliği taşıyan ve yaban hayatının korunması için ayrılmış ve yönetilen deniz veya kara parçalarıdır. 20 Türkiye Tabiatını Koruma Derneği, Biyolojik Çeşitlilik ve Çevre Koruma Rehberi, (Ankara: Kardelen Tanıtım Tasarım Mat. Ve Kağıt Ürünleri, 2001) 21 TÇSV, Ortak Geleceğimiz, Dünya Çevre ve Kalkınma Komisyonu, 1987. 22 Uğur Zeydanlı, IUCN (World Conservation Union) Dünya Koruma Birliği (Ankara: Milli Parklar ve Av- Yaban Hayatı Genel Müdürlüğü, Basılmamış Rapor, 1999)

Kategori II : Milli park, ekosistem korunması ve rekreasyon amaçlı kullanım için ayrılmış sahalardır. Bu sahalar; a) ekosistem veya ekosistemlerin ekolojik bütünlüğünü sağlamak için; b) arazi kullanımlarını düzenlemek, bu doğal alanların yapılaşmaya açılmasını önlemek için; c) çevresel açıdan bilimsel, eğitsel, ruhsal, rekreasyonel olanaklar sağlamak için; koruma altına alınmış sahalardır. Kategori III : Doğa anıtları; özel bir yapıya sahip doğal birimlerin korunması için ayrılmış statülerdir. Kültürel, estetik ya da doğal bir öneme sahip, bu açılardan nadir bir özellik gösteren herhangi bir yapıyı içeren kara veya deniz parçalarıdır. Kategori IV : Habitat/Tür koruma sahaları; önemli özelliğe sahip tür veya habitatların korunması için ayrılan ve yönetilen sahalardır. Kategori V : Korunan deniz veya kara peyzajları; uzun süredir insan tarafından kullanılan ve kullanım sonucunda kendine özgü bir ekolojik, estetik veya kültürel yapı oluşturan kara ve deniz parçaları bu statü altında korunur. Kategori VI : İşletilen kaynaklar için koruma alanları; önemli bir biyolojik çeşitliliğe sahip doğal kaynakların sürdürülebilir bir şekilde kullanımı doğrultusunda yönetilen sahalar bu statü altında değerlendirilir. IUCN'nin bu yayınında koruma alanlarının genel bir tanımı da yapılmıştır. Bu tanıma göre koruma alanı; "biyolojik çeşitliliğin, doğal kaynakların ve bunların içindeki kültürel kaynakların korunması ve devamlılığının sağlanması için ayrılan ve kanun veya diğer etkin vasıtalarla korunan kara veya deniz parçaları" dır. 23 03-14 Haziran 1992 tarihleri arasında Rio De Janerio'da yapılan "Bileşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma Konferansı" çevre ve kalkınma konularında ülkelerin devlet ve hükümet başkanlarının global düzeyde ilk kez bir araya getiren toplantı olması ve çok 23 Anonim; Milli Parklar ve Av-Yaban Hayatı Genel Müdürlüğü Çalışmaları (Ankara: Basılmamış Brifing Notu, 1999).

önemli beş temel belgeyi ortaya çıkarması nedeniyle ayrı bir önem taşımaktadır. Bu temel belgeler sırasıyla; - Rio Deklarasyonu - Gündem 21 - Orman Prensipleri - İklim Değişikliği Sözleşmesi - Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi'dir. Karadeniz'in çevresel sorunlarının ana nedenlerini araştırmak ve çözümler üretmek amacıyla bir araya gelen altı ülke (Türkiye, Bulgaristan, Romanya, Ukrayna, Rusya Federasyonu, Gürcistan) 21 Nisan 1992'de Bükreş'te toplanarak "Karadeniz'in Kirlenmeye Karşı Korunması Sözleşmesi"ni imzalamışlardır. 24 Bu gelişmenin ardından Karadeniz'in kirliliğe karşı korunması konusu, Rio '92 Dünya Çevre ve Kalkınma Konferansı'nda Karadeniz'e kıyısı olan ülkelerin Devlet, Hükümet Başkanları ve Çevre Bakanları tarafından dile getirilmiştir. Rio'dan sonra Karadeniz Ekonomik İşbirliği çerçevesinde pek çok ulusal ve uluslararası projeler başlatılmıştır. "Nisan 1993'te Odessa'da 6 Ülkenin çevre bakanlarınca ortak bir politika bildirgesi (Odessa Bildirgesi) imzalanmış, Bildirgede tüm sektörler, Karadeniz çevresini kurtarmaya ve korumaya yönelik ortak çalışmalara katılmaya çağrılmıştır. Karadeniz ülkelerinin doğal kaynaklarının daha fazla yok olmasını önlemeye yönelik ortak girişimlerini kolaylaştıracak uluslararası desteği sağlamaya dönük çalışmalar neticesinde Karadeniz Eylem Planı hazırlanarak (30 Haziran 1996) imzaya açılmıştır. "Karadeniz'in İyileştirilmesi ve Korunması İçin Stratejik Eylem Planı'yla 31 Ekim 1996'da 6 Karadeniz Ülkesinin çevre bakanı tarafından İstanbul'da imzalanmıştır. 25 1992 Rio Konferansının son 10 yıllık değerlendirmesi 26 Ağustos-4 Eylül 2002 de Güney Afrika nın başkenti Johannesburg da yapılmıştır 26. 24 Karadeniz ve Çevre << http://ft.fatih.edu.tr/cenkakman/denizkirliliğ/html.>> (26.10.2002). 25 İbid. 26 <<www.tobb.org.tr/organizasyon/cevre/12.pdf.

Rio zirvesinin sonuç belgeleri daha sonra düzenlenen bütün toplantıların gündemini de etkilemiştir. Dünya Nüfus ve Kalkınma Konferansı (Kahire, 1994), Dünya Sosyal Kalkınma Zirvesi (Kopenhag, 1995), İkinci İnsan Yerleşimleri Konferansı- Habitat II (İstanbul, 1996) ve Binyıl Zirvesi (New York, 2000) bu toplantıların başlıcalarıdır. 27 20.10.2000 tarihinde peyzajların korunmasında, yönetilmesinde ve planlanmasında işbirliğinin önemini vurgulayan Avrupa Peyzaj Sözleşmesi İtalya'nın Floransa kentinde imzaya açılmış, Türkiye de 17 Haziran 2003 tarih ve 25141 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Değişik tarihlerde doğanın korunması amacıyla yapılan konferans ve toplantılar göstermiştir ki, ülkeler doğayı koruma fikrinde büyük gelişmeler göstermiş, değişik statüler altında doğal değerlerin korunması yönünde büyük işler başarmışlardır. II. AVRUPA BİRLİĞİ NDE DOĞA KORUMA ALANI: II.1. Avrupa Birliği nde Çevre ve Doğa Korumanın Gelişimi : Avrupa Birliği nin kurucu antlaşmalarından olan Paris ve Roma Antlaşmalarında, imzalandığı yılların koşulları içinde, birliğin çevre konusu ve çevre politikalarına ilişkin direk bir hüküm yer almamıştır. Ancak 1957 tarihli Roma Antlaşmasının, Ortak Pazar içinde yaşama ve çalışma koşullarının sürekli olarak iyileştirilmesi yolundaki hüküm, çevre ile dolaylı olarak ilgisi kurulabilecek bir hükümdür. 28 27 İbid. 28 Firuz Demir Yaşamış, Avrupa Birliği, Türkiye ve Çevre (İstanbul: Sabancı Üniversitesi, Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi, 2001),3.

AB nin 1970 li yıllardaki çevre hukuku düzenlemeleri, daha çok, tehlikeli ve zararlı malların etiketlenmesi, su kaynaklarının korunması, su ve hava kirliliğinin, özellikle de enerji santrallerinden ve motorlu araçlardan kaynaklanan hava emisyonlarının kontrol edilmesi konularına ağırlık vermektedir. 1970-1980 yılları arasındaki düzenlemeler, genelde üye ülkelerin vatandaşlarının çalışma ve yaşam şartlarının iyileştirilmesi yönündedir. 29 1987 Avrupa Tek Senedi nin imzalanmasından sonra birlik içinde çevre ile ilgili kararlar alınmaya başlanmış ve çevre politikası ortak birlik politikalarına dahil edilmiştir. Avrupa Birleşik Devletleri idealinin önemli bir aşaması olan Avrupa Tek Senedinde, Roma Antlaşmasının bazı maddelerinde değişiklikler yapılmış, Senedin 25. maddesi ile Avrupa Ekonomik Topluluğu Kurucu Antlaşmasına Çevre başlığının eklenmesi öngörülmüş 30 ve çevre kavramı anlaşma metni içinde açıkça yer almıştır. Böylece çevrenin, insan sağlığının ve doğal kaynakların korunması, birliğin temel amaçları arasına girmiştir. Kurucu antlaşmaya eklenen Çevre başlığı; 130R, 130S ve 130T maddelerini içermektedir. Bu maddeler aşağıda verilmiştir. 31 Madde 130 R : 1- Topluluğun çevre konusundaki etkinliklerinin amacı, (i) çevrenin özelliklerini korumak, aynen muhafaza etmek ve iyileştirmek, (ii) İnsan sağlığının korunmasına katkıda bulunmak, (iii)doğal kaynakların dikkatli ve akılcı bir şekilde kullanımını sağlamak, 29 Türkiye nin Taraf Olduğu Uluslararası Çevre Düzenlemelerinden Kaynaklanan Yükümlülükleri. << http://www.tusiad.org.tr/turkish/rapor/cevre/html/sec7.html >> (17.10.2002). 30 Ruşen Keleş ve Can Hamamcı, Çevrebilim (Ankara: İmge Kitabevi, 3. Baskı, 1998), 186. 31 Firuz Demir Yaşamış, Avrupa Birliği, Türkiye ve Çevre (İstanbul: Sabancı Üniversitesi, Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi, 2001), 4.

2- Topluluğun çevreyle ilişkili çalışmaları, koruyucu tedbirlerin alınması, çevreye verilen zararların öncelikle kaynağında giderilmesi ve kirletenin ödemesi ilkeleri üzerine kuruludur. Çevre koruması konusundaki gereklilikler topluluğun diğer politikalarının bir parçasını oluşturur. 3- Topluluk, çevre konusundaki eylem planını hazırlarken, - kullanılabilir bilimsel ve teknik veriler; - topluluğun çeşitli bölgelerinin çevre koşulları; - eyleme geçmenin ya da eylemsiz kalmanın ortaya çıkarabileceği avantaj ve yükler; - topluluğun bütününde ekonomik ve sosyal kalkınma ile bölgelerin dengeli kalkınmasını göz önünde bulundurur. 4- Topluluk birinci fıkrada öngörülen amaç doğrultusunda tek tek üye devletler düzeyinden daha iyi gerçekleştirebildiği ölçüde, çevre ile ilgili konularda topluluk düzeyinde hareket eder. Üye devletler, topluluğa özgü nitelikleri olan belirli tedbirler saklı kalmak kaydı ile diğer tedbirlerin finansmanını ve uygulanmasını sağlar. 5- Topluluk ve üye devletler, kendi yetkileri çerçevesinde, üçüncü ülkeler ve yetkili uluslararası kuruluşlarla işbirliği yaparlar. Topluluk içindeki işbirliğinin ayrıntıları taraflar arasında Avrupa Topluluğu Kurucu Anlaşmasının 228 inci maddesi uyarınca topluluk ve ilgili üçüncü taraflar arasında görüşülüp sonuçlandırılacak anlaşmaların konusunu oluşturulabilir. Madde 130 S : Konsey, Komisyonun önerisi üzerine ve Avrupa Parlamentosu ile Ekonomik ve Sosyal Komitenin de görüşünü aldıktan sonra, topluluk tarafından girişilecek etkinlikleri oybirliği ile kararlaştırır. Konsey, önceki fıkrada öngörülen şartlar çerçevesinde, nitelikli çoğunlukla karar alması gereken konuları belirler.