ODA'MIZIN 40. DÖNEM OLAÐAN GENEL KURULU COÞKUYLA GERÇEKLEÞTÝRÝLDÝ



Benzer belgeler
Dünya Gýda Günü 2006 Sempozyumu na katýlýmýnýz bizi onurlandýracaktýr.

KAMU MALÝYESÝ. Konsolide bütçenin uygulama sonuçlarýna iliþkin bilgiler aþaðýdaki bölümlerde yer almýþtýr. KONSOLÝDE BÜTÇE ÝLE ÝLGÝLÝ ORANLAR (Yüzde)

Dövize Endeksli Kredilerde KKDF

KOBÝ'lere AB kapýsý. Export2Europe KOBÝ'lere yönelik eðitim, danýþmanlýk ve uluslararasý iþ geliþtirme projesi

DOÐALGAZ ÝÇ TESÝSAT MÜHENDÝS YETKÝLENDÝRME KURSU DÜZENLENDÝ

ERHAN KAMIŞLI H.Ö. SABANCI HOLDİNG ÇİMENTO GRUP BAŞKANI OLDU.

EUREPGAP A ÜYE OLDUK 40. DÖNEM OLAÐAN GENEL KURUL YAPILDI 40. DÖNEM I.DANIÞMA KURULU ÜRGÜP TE GERÇEKLEÞTÝ SANAYÝ BAKANLIÐI ÝLE PROTOKOL ÝMZALADIK


mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz... nisan 2005/sayý 83

Fiskomar. Baþarý Hikayesi

.:: TÇÝD - Tüm Çeviri Ýþletmeleri Derneði ::.

GRUP TOPLU ÝÞ SÖZLEÞMESÝ GÖRÜÞMELERÝNDE UYUÞMAZLIK

Gelir Vergisi Kesintisi


BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ

MALÝYE DERGÝSÝ ÝÇÝNDEKÝLER MALÝYE DERGÝSÝ. Ocak - Haziran 2008 Sayý 154

Faaliyet Raporu. Banvit Bandýrma Vitaminli Yem San. A.Þ. 01 Ocak - 30 Eylül 2010 Dönemi

01 Kasým 2018

39. DÖNEM III. DANIÞMAD KURULU DENÝZLÝ

KAMU MALÝYESÝ. Konsolide bütçenin uygulama sonuçlarýna iliþkin bilgiler aþaðýdaki bölümlerde yer almýþtýr.

Ücretlerin Bankalardan Ödenmesi Zorunlu Hale Getirilmiþtir

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler *1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve

Spor Bilimleri Derneði Ýletiþim Aðý


ÞUBELERÝMÝZDEN ADANA. Ankara'da 8 Ekim 2005'te gerçekleþtirilen TMMOB Mitingine Þube olarak katýlým saðladýk.

T.C YARGITAY 9. HUKUK DAÝRESÝ Esas No : 2005 / Karar No : 2006 / 3456 Tarihi : KARAR ÖZETÝ : ALT ÝÞVEREN - ÇALIÞTIRACAK ÝÞÇÝ SAYISI

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz aralýk 2005/sayý 91 Kasým

ZMO RAPORU I: TARIM SEKTÖRÜNDE YALANLAR VE GERÇEKLER

Dar Mükellef Kurumlara Yapýlan Ödemelerdeki Kurumlar Vergisi Kesintisi

YAZI ÝÞLERÝ KARARLAR VE TUTANAKLAR DAÝRE BAÞKANLIÐI

SENDÝKAMIZDAN HABERLER

www. adana.smmmo.org.tr

Vergi Usul Kanunu Ceza Hadleri

ݺletmelerin Rekabet Gücünün Artýrýlmasý. Dýºa Açýlmalarýna Mali Destek Programý

MALÝYE DERGÝSÝ ULAKBÝM ISSN

Güvenliðe Açýlan Sosyal Pencere Projesi ODAK TOPLANTISI SONUÇ RAPORU


ANITKABÝR GENEL KURUL DÝVAN BAÞKANLIÐI GENEL KURUL TARIM HAFTASI TARIM HAFTASI

Programýmýz, Deneyimimiz, Çaðdaþ Demokrat Ekibimiz ve Çaða Uygun Vizyonumuz ile Yeniden

Simge Özer Pýnarbaþý

BÝMY 16 - TBD Kamu-BÝB XI Bütünleþik Etkinliði

PROJE KAPSAMINDA ÇALIÞAN ZÝRAAT MÜHENDÝSLERÝ KADERLERÝYLE BAÞBAÞA KALDI

TOPLUMSAL SAÐLIK DÜZEYÝNÝN DURUMU: Türkiye Bunu Hak Etmiyor

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi Açýldý TOHAV'ýn mülteci ve sýðýnmacýlara yönelik devam ettirdiði çalýþmalar kapsamýnda açtýðý SURUÇ MÜLTECÝ DANIÞM

Çevre Temizlik Vergisi Oranlarý

ÝNSAN KAYNAKLARI VE EÐÝTÝM DAÝRE BAÞKANLIÐI

ÝÞÇÝ SAÐLIÐI VE ÝÞ GÜVENLÝÐÝ PROJESÝ

Tehlikeli Atýk Çözümünde EKOVAR...

Seri Numaralý Kdv Genel Tebliði

TARIM DANIÞMANLARI BÝLGÝ NOTU

HABER BÜLTENÝ TMMOB ZÝRAAT T MÜHENDÝSLERÝ ODASI

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz Basýnda Odamýz eylül 2005/sayý 88 Aðustos 2005 Aðustos 2005 Aðustos

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler 1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve


ÝKK çalýþmalarý kapsamýnda, petrol endüstrisinin dünya çapýndaki iþleyiþini anlatan "Syriana" filmini, 29 Mart 2006'da hep beraber izledik.

ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum

ÞUBELERÝMÝZDEN ADANA. programa katýlarak, yeni Hal Yasasý ile ilgili uygulamalar hakkýnda bilgi verdi.

Yat, Kotra Ve Her Türlü Motorlu Özel Tekneler Ýçin Geçerli Olan KDV Ve ÖTV Ora

Gelir Vergisi Kanununda Yer Alan Hadler

SENDÝKAMIZDAN HABERLER

GLOBAL GAP STANDARTLARINDA ÜRETÝM YAPIYORUZ.


mmo bülteni mart 2005/sayý

Ovacýk Altýn Madeni'ne dava öncesi yargýsýz infaz!

Ne-Ka. Grouptechnic ... /... / Sayýn Makina Üreticisi,

ÖNSÖZ. Güzel bahar günlerini ve sýcacýk anlarý birlikte paylaþmak dileðiyle

01 EKİM 2009 ÇARŞAMBA FAİZ SAYI 1

Yükseköðretimin Finansmaný ve Finansman Yöntemlerinin Algýlanan Adalet Düzeyi: Sakarya Üniversitesi Paydaþ Görüþleri..64 Doç.Dr.

STAJ BÝLGÝLERÝ. Önemli Açýklamalar

Barodan Haberler. Edinilmiþ Mallara Katýlma Semineri (Akþehir) Anayasa Mahkemesine Bireysel Baþvuru Semineri. Türk Borçlar Kanunu Semineri

FÝYATLAR A. FÝYATLARDAKÝ GENEL GÖRÜNÜM

2 - Konuþmayý Yazýya Dökme

VIII MALÝ PÝYASALAR 125


07 TEMMUZ 2010 ÇARŞAMBA 2010 İLK ÇEYREK BÜYÜME ORANI SAYI 10


DÜZENLEME KURULU YÜRÜTME KURULU. Sezai ONARAL Sami KAZICI Ünal AYDIN Tayfun BEÞE Nevzat BARAK Yaþar BASKIN Hasan AKTAÞ Abdi ÇALIÞIR

TÜRKÝYE MÝLLÝ PEDÝATRÝ DERNEÐÝ 2. KIÞ ZÝRVESÝ. 6-8 Mart 2008 DEDEMAN OTEL PALANDÖKEN - ERZURUM

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz Basýnda Odamýz kasým 2005/sayý 90

ALPER YILMAZ KIZILCAÞAR MAHALLESÝ MUHTAR ADAYI

BASIN AÇIKLAMALARI TMMOB EMO ADANA ÞUBESÝ 12. DÖNEM ÇALIÞMA RAPORU BASIN AÇIKLAMALARI

Dünya Gýda Günü etkinliklerinin belirlenmesi amacýyla, 12 Haziran 2006 tarihinde Gýda Mühendisleri Odasý, Kimya Mühendisleri Odasý ve Ziraat

MALÝYE DERGÝSÝ ISSN Ocak - Haziran 2009, Sayý 156


GENEL MERKEZ DEN ODA'MIZDAN TARIM BAKANI EKER'E ZÝYARET. 30 Haziran BAKANLIKLARA ZÝYARET Temmuz 2005

TÜRKÝYE BÜYÜK MÝLLET MECLÝSÝNÝN DIÞ ÝLÝÞKÝLERÝNÝN DÜZENLENMESÝ HAKKINDA KANUN

SSK Affý. Ýstanbul, 21 Temmuz 2008 Sirküler Numarasý : Elit /75. Sirküler

ÜRETÝM. Bu bölümde ekonominin temel sektörlerindeki üretim geliþmelerine ana hatlarý itibariyle yer verilmektedir. Tablo III-2


2003 ten 2009 a saðlýkta dönüþüm þiddet le sürüyor

HABER BÜLTENÝ TMMOB ZÝRAAT T MÜHENDÝSLERÝ ODASI EYLÜL-ARALIK 2005 ÜÇ AYDA BÝR YAYIMLANIR SAYI: 78

BAÐIMSIZ TÜRKÝYE ÝÇÝN BAÐIMSIZ TARIM MODELÝ 10 Dr. Gökhan GÜNAYDIN

Laboratuvar Akreditasyon Baþkanlýðý Týbbi Laboratuvarlar

1. Nüfusun Yaþ Gruplarýna Daðýlýmý



Ýstanbul Tarým Ýl Müdürlüðü Arazi Rantýna Teslim olmayacak (Toprak Dosyasý 7)

Belediye Meclisinin. Bilgi Edinme ve Denetim

SAHÝBÝ Gökhan GÜNAYDIN. SORUMLU YAZIÝÞLERÝ MÜDÜRÜ Özden GÜNGÖR. YAYIN KURULU Doç. Dr. Melahat AVCI BÝRSÝN Kamil BAYRAM

Büyüme, İstihdam, Vasıflar ve Kadın İşgücü

Transkript:

ODA'MIZIN 40. DÖNEM OLAÐAN GENEL KURULU COÞKUYLA GERÇEKLEÞTÝRÝLDÝ ODA'mýzýn 40. Dönem Olaðan Genel Kurulu, 11 Mart 2006 Cumartesi günü DSÝ Konferans Salonu'nda baþladý. Genel Kurula, CHP Muðla Milletvekili ve ODA'mýz Önceki Dönem Baþkaný Prof. Dr. Gürol ERGÝN, CHP Osmaniye Milletvekili Necati UZDÝL, ANAP Hatay Milletvekili Züheyir AMBER, Çankaya Belediye Baþkaný Muzaffer ERYIL- MAZ, TMMOB Baþkaný Mehmet SOÐANCI ve Gýda Mühendisleri Odasý Baþkaný Petek ATAMAN katýldý. ODA'mýz Baþkaný Gökhan GÜNAYDIN ve Yönetim Kurulu Üyelerimiz ile Denetleme ve Onur kurullarý üyeleri ve önceki dönem yöneticilerimiz de Genel Kurul'da hazýr bulundu. Yoðun ilgi nedeniyle pek çok katýlýmcý Genel Kurul'u ayakta izledi. Ayrýca ANAVATAN Partisi Genel Baþkaný Erkan MUMCU, DYP Genel Baþkaný Mehmet AÐAR, Tarým ve Köyiþleri Bakaný Mehdi EKER'in de aralarýnda bulunduðu çok sayýda siyasi ile sendika ve meslek odasý baþkanlarý Genel Kurulumuza gönderdikleri telgraflar ile baþarý dileklerini ilettiler. Genel Kurul'da Divan Baþkanlýðý'na oybirliðiyle Orhan AKBULUT seçildi. Divan Baþkan Yardýmcýlýklarýna Doç. Dr. Haydar ÞENGÜL ve Karaca BOZGEYÝK getirilirken, Hanife SAÐLAM, Dr. Doðan AKAR, Yeþim DELÝL ve Feyyaz UYSAL da Yazman Üyeler oldular. Saygý duruþu ve Ýstiklal Marþý'nýn okunmasýnýn ardýndan, Genel Kurul gündemi oybirliði ile kabul edildi. ODA Baþkanýmýz Gökhan GÜNAYDIN, açýlýþ konuþmasýnda, 1954 yýlýnda kurulan ve 52 inci onur yýlýný yaþayan Ziraat Mühendisleri ODASI'nýn, yarým asrý aþkýn süredir, ülkede yaþanan tüm deðiþimlere karþýn, onurlu - saðlam duruþunu hiç bozmadýðýný söyledi. Ülkeden ve halktan yana olan ZMO'nun "çekinmediðini, gerilemediðini, kimseye yalan söylemediðini" anlatan GÜNAYDIN, "Söyleminin teknik - ekonomik - sosyal gerekçeleri hep vardý, demogojiye düþmedi, "belagat sanatýna" sýðýnmadý, idare - i maslahatçý olmadý" dedi. GÜNAYDIN, ulusal gelire % 11, istihdama % 30 katký koyan, kýrsal alanýn hemen tek ekonomik getiri kaynaðý olan tarým sektörünün son yýllarda sürekli kan kaybettiðini, iç ticaret hadlerinin korkunç bir þekilde tarým aleyhine geliþtiðini, sektörün genelinde üretim artýþlarýnýn nüfus artýþ hýzýnýn gerisinde kaldýðýni, bazý alt sektörlerde üretimde de geriye gidiþlerin yaþandýðýný, kýrsal yoksulluðun dayanýlmaz boyutlara ulaþtýðýný kaydetti. Türkiye'nin bu yapýyý hak etmediðini vurgulayan GÜNAYDIN, þu görüþleri dile getirdi: "Türkiye'de tarým sektörü, sosyal ve ekonomik yönleriyle, neoliberal politikalarýn uygulandýðý son çeyrek yüzyýllýk dönemde sürekli olarak güç kaybetmektedir. Bununla birlikte, 2000'li yýllarla birlikte uygulanan Dünya Bankasý ve IMF taþeronu teslimiyetçi politikalarýn sonucunda sektör, çöküþ noktasýna gelmiþtir. 1999 yýlýndan bu yana deðiþen Hükümetlere karþýn sözü edilen "teslimiyetçi anlayýþ" aynen sürdürülmüþ; böylelikle giderek artan bir dýþa baðýmlýlýk, kendine yeterliliði kaybetme, üreticinin yoksullaþmasý ve kuralsýz piyasa koþullarýnda çokuluslu þirketlerin egemenliðinin pekiþtiði "kesintisiz bir süreç" yaþanmýþtýr." "Çiftçi 450 bin hektardan vazgeçti" 2 1999-2002 yýllarý arasýnda tarýmsal sübvansiyonlarýn 6 milyar dolar azalarak 1.1 milyar dolara indiðini, çiftçiler üzerinde yaklaþýk 4 milyar dolar tutarýnda yýllýk zarar oluþtuðunu belirten GÜNAYDIN, "1999-2001 arasýnda, Türkiye'de üretilen baþlýca tarým ürünlerinin brüt deðeri, reel olarak % 16 azalmýþtýr. Nihayetinde üretici, 450 bin hektarý ekmekten vazgeçmiþtir" diye konuþtu. 1998 yýlýndan bu yana genetiði deðiþtirilmiþ ürünler, yasal ve teknik altyapý yetersizlikleri nedeniyle, herhangi bir gümrük kontrolüne tabi tutulmadan iç piyasaya girerek, iþleme veya besin zinciri süreçleriyle tüketici sofrasýna ulaþtýðýna dikkat çeken GÜNAYDIN, "Türkiye'de tarýmýn içinde bulunduðu baðýmlýlýk iliþkisi böylece pekiþtirilirken ve halk saðlýðý ile oynanýrken, kimse tüketicinin tercihini sormuyor. Bu yapý içinde, ziraat mühendisinden üretici köylüye kadar, sektörde bulunan herkesin yaþam alaný giderek daralýyor. Kamu organizasyonunun yaþama müdahil olma gücü kesiliyor, mühendis ile köylünün baðý adeta koparýlýyor, tarlanýn bilgi ve teknoloji ile buluþturulmasýna yönelik bir politika seçimi, ufukta gözükmüyor" dedi.

GÜNAYDIN, DTÖ'nün baskýlarý doðrultusunda, gümrük vergilerinde yaþanabilecek radikal bir indirim sürecinin, Türkiye iç piyasasýný tümüyle korumasýz durumda býrakabileceði uyarýsýnda bulundu. GÜNAYDIN, AB'nin müzakere döneminde dayatmaya çalýþacaðý "çift taraflý sýfýrlama" (double zero) koþullarýnýn da, Türkiye'nin yalnýzca yaþ meyve sebze, koyun eti, bakliyat ve fýndýkta rekabetçi olabileceði bir ortamda, tarým sektörü için yýkýcý etkiler doðuracaðýný belirtti. "10 yýllýk dönem iyi deðerlendirilmeli" Türkiye'nin OTP'ye uyumu için, yýllýk 11 milyar euro ila 20 milyar euro arasýnda deðiþen bir kaynaða gereksinimi olduðuna iþaret eden GÜNAYDIN, AB'nin Türkiye'ye yýlda ortalama 170 milyon euro olmak üzere 10 yýlda toplam 1.7 milyar euro kaynak ayýrdýðýný kaydetti. GÜNAYDIN, "Türkiye'nin verili koþullarda tarýmýna bütçesinden 2 milyar euro dolayýnda kaynak aktarabildiðini düþündüðümüzde, olasý AB katkýsý ile birlikte, uyum için yýlda 9 ila 17 milyar euro'luk bir açýðýn bulunduðu hesaplanabilir. Türkiye, halen iç pazarýný koruyabildiði ve daha az üretmeye odaklý Topluluk Tarým Müktesebatýný üstlenmek için hazýrlýk yaptýðý 10 yýllýk dönemi çok iyi deðerlendirmeli, ortalama maliyetleri azaltýcý, verimliliði yükseltici, rekabetçi bir tarým yapýsýný kurmalýdýr." Türkiye'nin içeride ve dýþarýda, sektörel gerçek ve gereksinimlere uygun bir tarým politikasý seçmesi ve uygulamasý gerektiðini anlatan GÜNAYDIN, þu görüþleri dile getirdi: "Dýþa yönelik politikanýn temel ilkeleri baðlamýnda, DTÖ görüþmelerinde G 32 ülkeleri ile birlikte pozisyon almak ve AB- ABD'yi iç destek ve dýþsatým sübvansiyonlarýný indirgemeye zorlamak, ancak radikal bir indirim süreci sonrasýnda gümrük vergileri indirimini görüþmeye açmayý düþünmek doðru olacaktýr. Tavizlerle yürüyecek AB müzakere dönemi sonunun 'özel statülü iliþki' ile sonuçlanmasý durumunda, sektör üzerinde onarýlamayacak yýkýmlar doðacaktýr. Tarýmýn altyapý sorunlarý çözülmeli; sulama - arazi toplulaþtýrma ve tarla içi geliþtirme hizmetlerinin önümüzdeki on yýllýk süreçte tamamlanacaðý bir planlama - uygulama sürecine girilmelidir. Tarlanýn bilgi ve teknoloji ile buluþmasý önündeki engeller kaldýrýlmalý, pazarlama ve örgütlenme sorunlarý kalýcý - köktenci yaklaþýmlarla çözülmeli, üretici ve tüketicinin bir avuç aracýnýn çýkarýna teslim edildiði yapýlar tarihe gömülmelidir." Tarým sektörüne yýlda en az 10 milyar euro düzeyinde kaynak aktarýlmasý gerektiðini belirten GÜNAYDIN, buna karþýn Tarým Yasasý Tasarýsý'nda, tarýma aktarýlan kaynaklarýn alt sýnýrýnýn, GSMH'nin % 1'i olarak belirlenmesinin, sektördeki kaynak eksikliði sorununun, önümüzdeki dönemde de süreceðine iþaret ettiðini söyledi. Ziraat mühendislerinin sorunlarý Kamuda çalýþan ziraat mühendislerinin çalýþma alanlarýnýn yok edildiðini ve/veya kýsýtlandýðýný vurgulayan GÜNAYDIN, 1989 yýlýndan bu yana Tarým ve Köyiþleri Bakanlýðý'na "olaðan yollardan" ziraat mühendisi alýnmadýðýný kaydetti. Tarýmsal Araþtýrma Enstitüleri'nin kapatýldýðýný, üretme istasyonlarýnýn da kapatýldýðýný ya da kiraya verildiðini anlatan GÜNAYDIN, TÝGEM'in bazý iþletmelerinin de kiralandýðýna iþaret etti. GÜNAYDIN, "Dalaman ve Yalova Ýþletmeleri üzerindeki rant baskýsý sonuç vermiþ, birinci sýnýf tarým arazileri amacý dýþýnda kullanýma açýlmýþtýr. Ülkenin sebze tohumunda hemen tümüyle dýþa baðýmlý olduðu, sertifikalý tohum gereksiniminin ancak % 25'inin karþýlanabildiði, yýllýk 25 bin damýzlýk gereksinimine karþýn 2005 yýlýnda hiç damýzlýk daðýtýlamadýðý bir süreçte, bitkisel ve hayvansal üretim materyali temin etme ile ödevlendirilmiþ bir Kuruluþun iþletmelerinin bu ödev ile baðdaþmayan bir þekilde 30 yýllýðýna kiraya verilmesinin de, bizim anlayýþýmýza göre, bir yapýlandýrma çalýþmasý ile ilgisi olamaz" diye konuþtu. GÜNAYDIN, Köy Hizmetleri Genel Müdürlüðü kapatýldýktan sonra toprak ve su kaynaklarýnýn yönetilmesinde büyük bir boþluk ortaya çýktýðýný; Büyükþehir Belediyelerine devredilen bölge ve illerde toprak uzmanlarýnýn asfalt þantiyelerine, Ýl Özel Ýdarelerine devredilen bölge ve illerde ise yine toprak uzmanlarýný, uzmanlýk alanlarý ile ilgisi olmayan alanlara görevlendirildiðini söyledi. Tarým ve Köyiþleri Bakanlýðý çalýþanlarýnýn maaþlarýnýn, asgari geçim standartlarýnýn altýna düþmesi ve neredeyse tüm Bakanlýklar arasýnda en az maaþ düzeyinin Tarým Bakanlýðý'nda yaþandýðýný belirten GÜNAYDIN, bakanlýk ve baðlý/ilgili kuruluþlarda çalýþan mühendislerin maaþlarýnda gerekli düzenlemelerin ivedilikle yapýlmasýný istedi. GÜNAYDIN, Tarým ve Köyiþleri Bakanlýðý ile baðlý - ilgili Kamu Ýktisadi Ýþletmelerinde, bu boyutta hiç yaþanmayan bir haksýz atama - terfi sisteminin inatla sürdürüldüðünü kaydetti. Tarým Bakanlýðý'nýn yeniden örgütlenmesine iliþkin hazýrlanan 4 yasa taslaðýnýn, bakanlýkla yapýlacak görüþmeden yalnýzca 1 gün önce ZMO'ya iletilmesini de eleþtiren GÜNAYDIN, bakanlýk personelinin sayýsýnýn azaltýlmasýný kabul etmeyeceklerini kaydetti. "Tarým danýþmanlarýnýn sorunlarý çözülmeli" Tarým danýþmanlarý konusunda da ziraat mühendisliði mesleðine iliþkin bir baþka sancýlý süreç yaþandýðýný vurgulayan GÜNAYDIN, þöyle konuþtu: "2004 yýlý baþýnda uygulamaya konulan ve 800 dolayýnda ziraat mühendisinin çalýþtýrýldýðý proje; "geçici þarta baðlý sözleþmelilik" statüsü içinde baðkur primini, gelir vergilerini kendileri ödeyen, bunun için muhasebeci tutan, köy katký paylarýný kendileri yatýran, yýllýk izin hakkýna dahi sahip 3

olmayan, ulaþým - iletiþim - barýnma masraflarý çýktýðýnda maaþlarýndan ellerine 350-400 milyon TL kalan ziraat mühendisleri, bu yýlýn sonunda Proje tamamlandýðýnda akýbetlerinin ne olacaðýný sormaktadýrlar. Bakan Sami GÜÇLÜ döneminde baþlatýlan, Sayýn Baþbakan'ýn 18 Ocak 2005 tarihinde yaptýðý Basýn Toplantýsý'nda 1000 ya da 2000 ilave danýþman alacaðýný söylediði Proje, Bakan deðiþimi ile kader deðiþikliðine mi uðramýþtýr, Sayýn Baþbakan'ýn açýklamasýna uygun bir yeni iþlendirme yapýlacak mýdýr, mevcutlarýn sorunlarýnýn çözümüne yönelik kalýcý adýmlar atýlacak mýdýr, kamuoyu bu sorularýn yanýtlarýný beklemektedir." GÜNAYDIN, konuþmasýný, "Kýr yollarýnda türküler söyleyerek dolaþacaðýmýz, ýrmaklarýnda yýkanýp parlayan güneþinde kuruyacaðýmýz, özgür baðýmsýz ve bizim olan bir ülkede, altýnda kardeþçe yaþayacaðýmýz bir gökyüzüne sevdalýyýz. Doðamýza, kaynaklarýmýza, sektörümüze, ekonomimize, siyasetimize ve aziz ODA'mýza sahip çýkmak görevimiz" sözleriyle tamamladý. TEMA Baþkaný Hayrettin KARACA, topraðýn önemine iþaret ederek, "Biz artýk gücümüzü gösterelim. Gelin artýk ulus olarak biz idare edelim ülkemizi. Ulusun gücünü gösterelim" dedi. "Mücadelemiz sürecek" TMMOB Baþkaný Mehmet SOÐANCI, birlik ve baðlý odalarýnýn demokrat ve yurtsever karakterde, anti emperyalist, barýþtan yana katýlýmcý olduklarýný, ülkenin demokratikleþmesi için çaba harcadýklarýný kaydetti. IMF ve Dünya Bankasý'na karþý önümüzdeki dönemde de mücadele vermeyi sürdüreceklerini, özelleþtirme talanýna karþý dik duracaklarýný belirten SOÐANCI, "Her platformda doðrularý söylemeye devam edeceðiz. Üzerimize düþen her türlü demokratik giriþimde yerimizi alacaðýz" dedi. ANAP Hatay Milletvekili Züheyir AMBER, tarýmda dönüþüm ve verimliliðin önemine iþaret ederek, Türkiye'nin kendi kaynaklarýna ve yetiþmiþ insan gücüne güvenmesi gerektiðini söyledi. "2005 çiftçi için kabus yýlý oldu" CHP Muðla Milletvekili ve ODA'mýz Önceki Dönem Baþkaný Prof. Dr. Gürol ERGÝN, 2005 yýlýnýn Türk çiftçisi için her bakýmdan bir kabus yýlý olduðunu söyledi. "Üvey evlat" muamelesi yapýlan tarýmýn, 2004 yýlýnda Türkiye'ye 48.4 katrilyon liralýk katma deðer saðladýðýný, ancak 2005 bütçesinden yalnýzca 3.4 katrilyon liralýk bir destek verildiðini anlatan Ergin, "Türkiye'de tarýmýn GSMH'ye verdiði katkýya karþýlýk, devletin tarýma verdiði destek 14'te 1. AB'de tarým GSMH'ye yüzde 2 kadar katký veriyor, ama aldýðý yüzde 1.5. Yani tarým ne veriyorsa onu alýyor. Ve birileri utanmadan Türkiye'de tarýmýn fazla desteklendiðini yýllardýr söyleyip duruyor. Ama bu gerçekler artýk su yüzüne çýkmýþtýr" dedi. Gürol Ergin, hiçbir ülkede tarýmýn piyasa ekonomisinin keyfine býrakýlamayacaðýný vurguladý. Genel Kurulda, "Atatürk devrim ve ilkelerine saldýrýlarýn yoðunlaþtýðý bir dönemde Cumhuriyetin kazanýmlarýný koruma konusundaki kararlýðýn ifade edilmesi için, Anýtkabir'de yapýlacak törene tüm delegasyon heyetinin katýlmasý" yönünde bir önerge verildi. Ancak tüm delegasyonun Anýtkabir'e gitmesi halinde, Genel Kurul çalýþmalarý süresinde bitirilemeyeceði için söz konusu önerge benimsenmedi. Genel Kurul'u temsilen Ýzmir Þube Baþkanýmýz Kamil Okyay SINDIR baþkanlýðýndaki 10 kiþilik heyet, Anýtkabir'i ziyaret ederek, Büyük Önder Atatürk'ün huzurunda saygý duruþunda bulundu. Komisyonlar Ayrýca verilen önergeler ile Bütçe Çalýþma Komisyonu, Meslek Ýçi Eðitim Merkezi (MÝEM) Komisyonu ve Sonuç Bildirgesi Hazýrlama Komisyonu olmak üzere 3 ayrý komisyon oluþturuldu. Bu komisyonlarýn üyeleri þöyle: Bütçe Çalýþma Komisyonu: Hamdi ARPA, Hasan ÇOBANCI, Fatih DÖNMEZ, Orhan SARIBAL, Nezih ÞÝÞMAN, Kurban NEDRET, Ýlker AÐIN, Mehmet YUMUÞ. Meslek Ýçi Eðitim Merkezi (MÝEM) Komisyonu: Dr. Turhan TUNCER, Ramazan KARAKOÇ, Ferdan ÇÝFTÇÝ, Kenan ATAGÜN, Dr. Adnan ÖZÇELÝK, Zeki OYMAK, Celal YILDIZ. 4 Sonuç Bildirgesi Hazýrlama Komisyonu: Berkemal TUNCER, Murat AKAR, Fatih TAÞDÖÐEN, Zekeriya ALÞAN, Günaydýn ÞAHÝN, Okan GAYTANCIOÐLU, Salih KALYONCU, Kubilay ÖNAL, Vezan KARABULUT, Ali YAVUZKAYA. Çalýþma ve Denetleme raporlarý oybirliðiyle kabul edildi Daha sonra Çalýþma Raporu ve Denetleme Kurulu Raporu Genel Kurul'un bilgisine sunuldu. Yaklaþýk 700 sayfadan oluþan Çalýþma Raporu, tüm delegelere kitap olarak da verildiði için ODA Baþkanýmýz Gökhan GÜNAYDIN tarafýndan özet olarak okundu. Denetleme Kurulu Raporunu da Emin Argun BARAN sundu. Konuyla ilgili olarak Van Delegesi Þevket AKDEMÝR, Kayseri Þube Baþkanýmýz Aydýn ÇALIÞKAN, Ýzmir Delegesi

Ahmet TOMAR, Mersin Þube Baþkanýmýz Mehmet ATEÞ ve Samsun Delegesi Murat AKAR görüþlerini dile getirdiler. Daha sonra Çalýþma Raporu ve Denetleme Kurulu Raporu oybirliðiyle kabul edildi. ODA'mýz Baþkaný GÜNAYDIN, oylamanýn ardýndan bir teþekkür konuþmasý yaparak, ODA organlarýnda görev alan herkesi kutladý. Toplantýda, gündemin 7. maddesi uyarýnca 2005 yýlý içinde Resmi Gazete'de yayýmlanarak yürürlüðe giren 4 adet yönetmelik de Genel Kurul'un bilgisine sunuldu. ODA'mýz Baþkaný GÜNAYDIN, Türk Mühendis ve Mimar Odalarý Birliði Ziraat Mühendisleri Odasý Ana Yönetmeliði, Türk Mühendis ve Mimar Odalarý Birliði Ziraat Mühendisleri Odasý Tarým Alet ve Makineleri Projelendirme Yetki Belgesi Yönetmeliði, Türk Mühendis ve Mimar Odalarý Birliði Ziraat Mühendisleri Odasý Meslek Ýçi Eðitim, Uzmanlýk ve Belgelendirme Yönetmeliði ve Türk Mühendis ve Mimar Odalarý Birliði Ziraat Mühendisleri Odasý Serbest Müþavirlik, Mühendislik Hizmetleri ve Belgelendirme Yönetmeliði hakkýnda kýsa bir bilgi verdi. MÝEM Yönergesi'nin kabulü, Meslek Ýçi Eðitim Merkezi'nin kurulmasý Genel Kurul'da daha sonra, kurulmuþ bulunan Meslek Ýçi Eðitim Merkezi Komisyonu'nun Raporu ele alýndý. Söz konusu Raporu, Komisyon Sözcüsü ve ODA II. Baþkanýmýz Dr. Turhan TUNCER sundu. Raporda, taslak MÝEM Yönergesi konusunda Komisyon'un olumlu görüþü Genel Kurul'a aktarýldý ve görüþmelere geçildi. Söz alan Antalya Þube Baþkanýmýz Vahap TUNCER "tarým danýþmanlýðý", Medar KALKAN da "bilirkiþilik" konularýnýn MÝEM Yönergesi uzmanlýk alanlarý içine eklenmesini istediler. Bu konularýn uzmanlýk alanlarýna eklenmesi ODA Yönetimince de uygun görüldü. Sonuçta oylamaya geçildi; Komisyon Raporu ve MÝEM Yönergesi oybirliði ile kabul edildi, böylece Yönerge yürürlüðe girmiþ oldu. Toplantýda, "Yem Yönetmeliði, Ýþ Güvenliði Yönetmeliði, Zirai Mücadele Ýlaçlarý Yönetmeliði, Ziraat Mühendislerinin Görev ve Yetkilerine Ýliþkin Tüzük ve Meslek Ýçi Eðitim, Uzmanlýk ve Belgelendirme Yönetmeliði" ile ilgili verilen 5 ayrý önerge, Genel Kurul'un bu yasal düzenlemelerde deðiþiklik yapma yetkisi bulunmadýðý için oylamaya sunulmadý. Bu önergeler deðerlendirilmek üzere ODA'nýn yeni Yönetim Kurulu'na iletildi. Kahramanmaraþ Þube oldu Genel Kurul'da daha sonra, TMMOB ve ODA Örgütlülüðü nün, Þubeleþme Ýstemlerinin Görüþülmesi baþlýklý 8. gündem maddesi uyarýnca, verilen önergeler doðrultusunda yapýlan oylamayla, Kahramanmaraþ Ýl Temsilciliði'nin Þube Baþkanlýðý'na dönüþtürülmesi oyçokluðu ile kabul edildi. TEMÝZKAN önergenin kabul edilmesinin ardýndan bir teþekkür konuþmasý yaptý. Köy Merkezli Tarýmsal Üretime Destek Projesi kapsamýnda Kýrklareli'nde Tarým Danýþmanlýðý yapan ziraat mühendisleri ve veteriner hekimler, Genel Kurul'a verdikleri önergede, seçilecek yeni ODA yönetiminin proje kapsamýnda yaþanan sorunlarý gidermek üzere Tarým ve Köyiþleri Bakanlýðý ile görüþmeler yapmasýný istediler. Önergenin, yeni yönetime verilmesi kararlaþtýrýldý. Borçlara af isteði reddedildi Medar KALKAN ve Atilla SARP'ýn söz almasýnýn ardýndan, "2006 ve 2007 Yýllarýnda Uygulanacak Üyelik Ödentisi ve Diðer Ücretlerin Belirlenmesi Konusunda Yeni Yönetim Kurulu'na Yetki Verilmesi" baþlýklý gündemin 9. maddesine geçildi. Bu sýrada, "Mezuniyetinden itibaren 5 yýlý geçmiþ ziraat mühendislerinin kayýt ücretinin bir kereye mahsus alýnmamasý ve 6 aylýk süre içinde kayýtlarýnýn yapýlmasý yönünde karar alýnmasý" için önerge verildi. Genel Merkez de sözlü bir önerge ile yönetime yetki verilmesini içeren 9. ve 10. maddelerin birlikte deðerlendirilmesini istedi. Önerge oybirliði ile kabul edildi. Daha sonra ODA'mýz Saymaný Hamdi 5

ARPA söz alarak, Bütçe Komisyonu Raporu'nu sundu. ARPA, 2006 için aidatlarýn 5 YTL olmasý, seçilecek yeni yönetime 2007 yýlý için de bu konuda yetki verilmesini önerdi. Bursa Delegesi Özkan KAMÝLOÐLU söz alarak, görüþlerini dile getirdi. Genel Kurul'un bu aþamasýnda, geçmiþe yönelik aidat borcu olanlarla, mezuniyetlerinden itibaren 5 yýl geçmiþ ziraat mühendislerine yönelik kredi kartýna taksit uygulamasýnýn, yýl içinde 12 taksite kadar olmak üzere yapýlabildiði; af mantýðý ve anlayýþýnýn zamanýnda ODA'ya üye olmuþ ve ödentilerini zamanýnda ödeyen üyelerimize karþý haksýzlýk olacaðý; ayrýca bu konunun ODA genel kurullarýnda ve danýþma kurullarýnda onlarca kez ele alýnmýþ ve tüketilmiþ bir konu olduðu belirtilerek, oylamaya geçildi. Söz konusu önerge, büyük bir oy çokluðu ile reddedildi. Gündemin 10. Maddesi uyarýnca ele alýnan Bütçe Komisyon Raporu da oybirliði ile kabul edildi. Delegelerimiz görüþlerini dile getirdi Genel Kurul'un "Dilek ve Öneriler" baþlýklý 11. Maddesi ele alýnýrken, Ýzmir Delegesi Mualla ERGEN, Bursa Delegesi Prof. Dr. Kamil ALÝBAÞ, Antalya Delegesi Nihat ÖZEN, Adana Delegesi Prof. Dr. Alaettin SABANCI, Bursa Delegesi Prof. Dr. Vahap KATKAT, Kýrklareli Ýl Temsilcimiz Erol ÖZKAN, Van Delegesi Þevket AYDEMÝR, Þanlýurfa Delegesi Þahin KARAKOYUN söz alarak, görüþlerini dile getirdiler. Mualla ERGEN, "Ýþyeri açma ruhsatý, gýda denetimi, Organik Tarým Yönetmeliði, Gýda ve Gýda ile Temas Eden Maddeler ile ilgili Yönetmelik ve gýda iþletmelerine yönelik kapasite raporu" ile ilgili 5 ayrý önergeyi Divan Baþkanlýðý'na verdi. Söz konusu önergelerin yeni yönetime iletilmesi kararlaþtýrýldý. Daha sonra Sonuç Bildirgesi, Samsun Delegesi Murat AKAR tarafýndan okundu. Konuyla ilgili olarak Adana Delegesi Berkemal TUNCER ve Ýzmir Delegesi Ahmet TOMAR söz aldý. Daha sonra Sonuç Bildirgesi oybirliði ile kabul edildi. ODA organlarý aday listelerinin duyurulmasýnýn ardýndan Divan Baþkaný tarafýndan Genel Kurul sonlandýrýldý. Genel Kurul'a Ziraat Mühendisleri Odasý'nýn 661 delegesinden 520'si katýldý. Toplantý sonrasýnda delegelerle akþam yemeðinde biraraya gelindi. Seçim sonuçlarý 40. Dönem Olaðan Genel Kurulu kapsamýnda yeni Yönetim Kurulu, 12 Mart 2006 Pazar günü ODA Lokali'nde gerçekleþtirilen seçimle belirlendi. "Çaðdaþ Ziraat Mühendisleri Grubu" adýyla tek listenin girdiði seçimde, 481 delege oy kullandý. 6 oyun geçersiz sayýldýðý seçimde, Çaðdaþ Ziraat Mühendisleri Grubu'nun listesi, 458 oy aldý. Seçim sonuçlarýna göre yönetim organlarýna seçilen üyeler þöyle: Yönetim Kurulu Asýl Üyeleri: Gökhan GÜNAYDIN, Dr. Turhan TUNCER, Özden GÜNGÖR, Hamdi ARPA, Fatih TAÞDÖÐEN, Doç. Dr. Melahat AVCI BÝRSÝN, Kamil BAYRAM. Yönetim Kurulu Yedek Üyeleri: Burhan HARMANKAÞI, Dr. Kadriye KALINBACAK, Mehtap ERCAN, Vuslat ULUSOY, Dr. Servet KEFÝ, Murat ASLAN, Þ. Feyza NALBANT ÇELÝK. Denetleme Kurulu Asýl Üyeleri: Gülay SUBAÞI, Emin Argun BARAN, Bülent TORUNBALCI. Denetleme Kurulu Yedek Üyeleri: Caner AKSAKAL, Ali ÞENAY, Lütfi EROÐLU. Onur Kurulu Asýl Üyeleri: Ünal IÞIKER, Nihat ÖZEN, Atilla YAZAR, Kadir ÇETÝNKOL, Karaca BOZGEYÝK. Onur Kurulu Yedek Üyeleri: Ahmet SEVER, Ali KAYNAK, Ý. Erdinç TOPAL, Refik GÜNDOÐAR, Zekeriya ALÞAN. Seçimler sonucu, Baki Remzi SUÝÇMEZ, Fatih TAÞDÖÐEN ve Mehtap ERCAN TMMOB Yönetim Kurulu adaylarý olarak belirlendiler. TMMOB Yüksek Onur Kurulu için Þevket AKDEMÝR; TMMOB Denetleme Kurulu için de Zeki MUTLU aday olarak gösterildi. 6 Yeni görev daðýlýmý Seçilen yeni Yönetim Kurulu, 15 Mart 2006 Çarþamba günü Divan Baþkanýmýz Orhan AKBULUT'un yönetiminde ilk toplantýsýný yaparak, görev daðýlýmýný belirledi. Buna göre Ziraat Mühendisleri Odasý Baþkanlýðý'na Gökhan GÜNAYDIN, II. Baþkanlýða Dr. Turhan TUNCER, Yazman Üyeliðe Fatih TAÞDÖÐEN, Sayman Üyeliðe Hamdi ARPA getirildi. Özden GÜNGÖR, Kamil BAYRAM ve Doç. Dr. Melahat AVCI BÝRSÝN de Yönetim Kurulu Üyeleri olarak görev aldýlar.

TMMOB ZÝRAAT MÜHENDÝSLERÝ ODASI 40. DÖNEM OLAÐAN GENEL KURULU SONUÇ BÝLDÝRGESÝ Anayasamýzýn 135. maddesi kapsamýnda, kamu kurumu niteliðindeki meslek kuruluþu olan TMMOB Ziraat Mühendisleri Odasý 1954 yýlýnda kurulmuþ ve baþarýlarla, mücadelelerle, onurlu ve þerefli bir geçmiþe sahip olarak bugün 40. Olaðan Genel Kurulu'nu Ziraat Mühendisliði Mesleðine yakýþýr þekilde sonuçlandýrmýþtýr. Ziraat Mühendisliði mesleðine ve ülkemize 52 yýldan beri hizmet etmekte olan Oda'mýz þerefli bir sayfayý daha geride býrakmýþtýr. Bugün ülkemizde Oda'mýz ve mesleðimize duyulan gereklilik, 52 yýldan beri yapýlan hizmetlere ilaveten daha çoktur. Süre gelen emperyalistkapitalist sistemin neo-liberal politikalarý sonucu olarak ortaya çýkan kural tanýmaz yapýsý, ülkemizi ve ülkemiz tarýmsal üretimini tehdit etmektedir. Ülkemizde tarýmsal üretim yapýlabilir alanlarda 1950'li yýllardan 2000'li yýllara ulaþýlýrken kayda deðer bir artýþ olmamýþ ancak nüfusumuz 3 kata yakýn bir oranda artýþ kaydetmiþ ve de tarýmda istihdam edilen nüfus oraný sürekli düþmüþtür. Buna raðmen tarýmsal üretimde artýþ kaydedilmektedir. Bunun temel nedenini, tarýmla bilimi buluþturan, birim alandan elde edilecek ürünü en düþük maliyetle en yüksek orana çýkarmanýn yolunu bulan, ülkemizdeki siyasal yapýlanmanýn tarýmsal politikalardaki tutarsýzlýðýna, süreðen bir politika sistematiði oluþturulamamasýna raðmen bu ülkenin topraðýnda, taþýnda, tarlasýnda, bahçesinde, tarýmsal üretim yapýlan her metrekaresinde ayak izi olan Ziraat Mühendisi ve Ziraat Mühendisleri Odasý'nýn varlýðýna baðlamak gerekir. Ülkemiz tarýmsal alanda bugün, birden fazla kýskacýn boyunduruðunda var olma mücadelesi vermektedir. 1999 yýlýnda yaratýlan mali krizle birlikte tarýmsal üretim nerdeyse krizin ana nedeni olarak gösterilecek kadar öteki konumuna itilmiþtir. Bir gecede 10 milyar dolarlar birkaç güç odaðýna pompalanýrken, kýrsal alanda yaþayan 25 milyon civarýndaki insana bir yýlda aktarýlan 5 milyar dolar, krizin ana nedeni imiþ gibi gösterilmeye, kýrsal alanda yaþayan kesim ötekiler konumuna oturtulmaya çalýþýlmýþtýr. Beyinlerde yaratýlan yanýlsamanýn arkasýndaki nedenin, gerçeði gizlemeye dönük olduðu çok kýsa süre sonra ortaya çýkmýþ ve tarým, üretim sisteminden tasfiye edilmeye; kýrsal alanda yaþayan ve ülkemizin asli unsurlarý kabul edilmesi gereken Türk köylüsü de, þehrin varoþlarýna doðru göçe zorlanmýþtýr. Bu düþüncenin mimarlýðýna ÝMF ve Dünya Bankasý, taþeronluðuna ise malum güç odaklarýnýn iþbirlikçileri soyunmuþlardýr. Ülkemize dayatýlan destekleme sisteminin odaðýna Doðrudan Gelir Desteði (DGD) oturtulmuþtur. Üretimden baðýmsýz olarak sadece arazi varlýðýna yani tapu kaydýna göre verilen DGD, tek baþýna tarýmsal bir destekleme aracý deðildir. Oysa bu sistemi ülkemize dayatan güç odaklarýnýn ülkelerinde DGD, üretimle ilintili olarak uygulanmaktadýr ki, bu gerçek kendilerince gayet iyi bilinmektedir. Avrupa Birliði'nde bu destek sistemi üretim çeþidine, üretimde verimliliðe ve üretim yapýlan alanýn coðrafi koþullarýna göre verilmektedir. Ülkemize dayatýlan ve neredeyse tek destekleme enstrümaný olarak kabul ettirilen DGD ise tarýmsal destekleme enstrümaný deðil ancak sosyal içerikli bir destekleme enstrümaný olarak kabul edilmelidir. Bu kapsamda yýlda ortalama 2.5 milyar dolar civarýnda verilen desteðin tarýmsal üretim yapýmýza katký saðladýðýný söylemek gerçeði gizlemek anlamýna gelecektir. Bugün tarýmsal üretim yapýmýzý tehdit eden önemli iki unsur Dünya Ticaret Örgütü ve Avrupa Birliði sürecidir. 1995 yýlýnda yürürlüðe giren Uruguay Round'tan sonra Dünya Ticaret Örgütü'nün rolü dünyada önemli ölçüde farklýlaþmýþ ve tarým dahil ticarete konu olan her alan uluslarüstü kurallara baðlanmýþtýr. Tarým ürünlerine iliþkin ithalatta uygulanacak gümrük vergi oranlarý, tarýmsal üretimde uygulanacak iç destekler ve tarým ürünlerinin ihracatý esnasýnda verilebilecek ihracat destekleri belirlenmiþ ve Tarým Anlaþmasýnýn bir parçasý olarak yayýnlanmýþtýr. Anlaþma ile kurgulanan sistem, tarýmsal alt yapý sorunlarýnýn çözüm aracý olan nitelikteki fiyat desteði, girdi desteði gibi iç desteklerin olabildiðince kýsýtlanmasý ancak buna karþýn pazarlama desteði, araþtýrma desteði, kýrsal kalkýnma desteði, çevre desteði, gelir desteði, gýda güvenliði desteði gibi tarýmsal üst yapý desteklerinin sýnýrsýzca verilmesini saðlamak olmuþtur. Bununla birlikte üye ülkelerin ithalat esnasýnda üretimde çeþitli nedenlerle oluþan maliyet farklýlýklarýný gidermek ve ithalata karþý ulusal tarýmsal üretim yapýlarýný korumak için vazgeçilmez bir araç olarak kullandýklarý gümrük vergi uygulamalarýnýn sýnýrlandýrýlmasý, anlaþmanýn ana hedeflerinden biridir. Özellikle geliþmiþ ülkelerce verilen ve dünya ölçeðinde toplam 15 milyar dolar olan ihracat desteklerinin sýnýrlandýrýlmasý isteðiyse Anlaþma hükümlerinin bir parçasýdýr. Dünya ölçeðinde toplam 325 milyar dolar tarýmsal iç desteðin 75 milyar dolarý ABD tarafýndan, 50 milyar dolarý Avrupa Birliði tarafýndan verilmektedir. Bu destekler sonucunda deðinilen ülkelerin üretimde verimlilikleri had safhaya ulaþmýþken ve bu desteklerin devamý istenirken, Geliþme Yolundaki Ülkelerin tarýmsal üretim yapýlarýný korumak için kullandýklarý tek araç olan gümrük vergilerinin ise nerdeyse ortadan kaldýrýlmasý istemi metne yansýmýþ durumdadýr. Bu istemi iyi niyetle baðdaþtýrmak mümkün deðildir. Hedef; ihracat pazarlarýný geliþtirmek yani daha çok tarýmsal ürün satmak ve bunun için Geliþme Yolundaki Ülkelerin tarýmsal üretim yapýlarýný kýrmaktýr. Ülkemiz; ABD ve AB'nin tarýmsal üretim ve Dünya ölçeðinde hakim tarýmsal ticaret yapýlarýný korumak için verdiði devasa parasal desteklerden vazgeçmeden, ithalatta uyguladýðý gümrük vergilerinden vazgeçemez. Vazgeçmenin karþýlýðý yüce Atatürk'ün Gençliðe Hitabesi'nde vücut bulmuþtur. Yaþamýþ olduðumuz süreçte herkesin hitabeyi yeniden okumasýný salýk veririz. Ülkemiz ve ülkemizin tarýmsal yapýsýnýn sürdürülebilirliði için diðer önemli gündem Avrupa Birliði tam üyelik sürecidir. Avrupa Birliði tarýmsal alanda bugün uyguladýðý Ortak Tarým Politikasýna (OTP) 1962 yýlýnda geçmiþ ve hedef olarak da; stratejik beklentiye uygun olarak tarýmsal üretim yapýsýný kurgulamak ve ihtiyaç duyduklarýný üretmek, halkýn yeterli ve nitelikli gýdaya ulaþýmýný saðlamak ve tarýmsal alanda istihdam edilenlerin gelir seviyesini diðer sektörler seviyesine ulaþtýrmak olarak tespit etmiþtir. Avrupa Ekonomik Topluluðu'nun kurulmasýndan 5 sene sonra Uygulanmaya baþlanan OTP, beklentilerine uygun olarak 1980'li yýllarda hedefine ulaþmýþ ve AB tarýmsal üretimde dünyanýn en önemli üreticileri konumuna yükselmiþtir. Ülkemiz ile AB arasýndaki üyelik iliþkisi 1963 yýlýnda imzalanan Ankara Anlaþmasý'na dayanmaktadýr. Daha sonraki yýllarda Katýlým Ortaklýðý Belgesi, Ek Protokoller ve Mali Protokollerle bu süreç desteklenmiþtir. 1995 yýlýnda yürürlüðe giren Gümrük Birliði Anlaþmasý, 1999 yýlýnda kabul edilen tam üyelik baþvurusu ve 17 Aralýk 2004 tarihindeki AB Baþkanlar Konseyi Kararý ile müzakerelere baþlanmasý, süreci yeni bir döneme sokmuþtur. Bu süreçte Katýlým Ortaklýðý Belgesi, Ulusal Program ve Ýlerleme Raporlarý yayýnlanmakla birlikte, AB'nin Türkiye tam üye olsa bile Türk tarým sistemine bakýþý, 17 Aralýk kararlarýnda net bir þekilde ortaya konmuþ durumdadýr. Bu kapsamda Ortak Tarým Politikasý, Kiþilerin Serbest Dolaþýmý ve Yapýsal Fonlarýn kalýcý olarak tam üyeliðin bir parçasý olmayabileceði yönünde karar verilmiþtir. Bu durum AB ile Türkiye arasýnda tarýmsal ürünler serbest dolaþýrken, AB'nin kendi çiftçisine verdiði mali destekleri Türk çiftçisine vermeyeceði anlamýna gelmektedir. Tarýmsal yapýlarý itibariyle rekabet etmeleri mümkün olmayan iki farklý yapý vardýr. Bir tarafta tarýmsal yapýsýna yýlda 50 milyar dolar destek sunan güçlü bir tarýmsal yapý, diðer tarafta tarýmýna yýlda sadece 2.5 milyar dolar destek saðlayan Türkiye karþý karþýyadýr. Sýnýrlarýn sýnýrsýzca açýlmasý halinde durumun, ülkemiz tarýmsal sisteminin çöküþünün kaçýnýlmaz sonunu hazýrlayacaðý gerçeðini görmezden gelmek sadece bilim bilmez ve aklý kesmezlikle tanýmlanamaz. 7 Tarým sektöründeki özelleþtirme uygulamalarý yeni tekeller yaratmakta, süt, üreticiden yok pahasýna satýn alýnýrken, yoðurt tüketiciye çok yük-

sek fiyatlarla satýlmaktadýr. Yerli firmalarý satýn alan ve sektöre hakim olan çokuluslu þirketler; yoðurda ödenen parayý yurtdýþýna transfer etmektedirler. Sütten makarnaya, sigaradan suya, gýda sektöründeki hýzlý yabancýlaþma, üreticiden tüketiciye kadar geniþ halk yýðýnlarý aleyhine sonuçlar üretmektedir. Diðer taraftan, ülke, tarým sektöründe yeni özelleþtirmeler ile karþý karþýya bulunmaktadýr. TEKEL, Türkiye Þeker Fabrikalarý A.Þ, Türkiye Gübre Sanayii A.Þ. ve Ýstanbul Gübre Sanayii A.Þ. yýllardýr özelleþtirme tehdidi altýnda yaþamaktadýr. Bu özelleþtirmelerin gerçekleþmesi halinde, tütün - þeker pancarý - gübre üretim yapýlarýmýz kýrýlacak, milyonlarca üretici ve binlerce iþçi iþ alanlarýný yitirecek, ekonomik dýþsallýklardan yararlanma olanaðý kalmayacaktýr. Bu süreç ülkede kaçýnýlmaz olarak istihdam olanaklarýný daraltmakta ve kýr - kent yoksulu oranýný artýrmaktadýr. Ülkemiz kýrsal alanýnda yaþayan yaklaþýk 22 milyon insanýn önemli bir bölümü açlýk sýnýrýnda, büyük çoðunluðu ise mutlak yoksulluk sýnýrýnýn altýnda yaþamaktadýr. Orman köylüleri ve gezici - geçici tarým iþçileri, bu yoksulluk sürecini en derin olarak yaþayan kesimleri oluþturmaktadýrlar. Bu yoksullaþtýrma sürecinin sonunda, yapýlan yasal düzenlemeyle köy arazilerinin yabancýlara satýþý ve kiralanmasý serbest býrakýlmýþtýr. Düzenlemenin ardýndan geçen yaklaþýk bir yýl boyunca, yabancý uyruklu kiþi ve þirketlerce topraklarýmýzýn yoðun bir þekilde satýn alýndýðý görülmektedir. Mayýnlardan temizlenen sýnýr arazileri o bölgede yaþayan ve topraðý olmayan insanlarýn kullanýmýna açýlmalý, yabancýlara satýþý ve kiralanmasý düþünülmemelidir. Tarým alanlarý hoyratça-amaç dýþý kullanýlmaktadýr. Yerleþim yeri olarak kullanýlan 1.5 milyon hektar alanýn 1/3'ü, ilk dört sýnýfta yer alan nitelikli tarým arazileri üzerinde kurulu durumdadýr. Sanayi bölgelerinin % 60'ýndan fazlasý, alternatif alanlarýn varlýðýna karþýn, yine tarým topraklarý üzerinde kuruludur. Ülkemizi ve tarýmsal üretim yapýmýzý tehdit eden önemli bir unsursa Genetiði Deðiþtirilmiþ Organizmalardýr (GDO). Bakteri ya da virüs kaynaklý bir genetik yapýdan alýnan genin, bitkisel ürünün genetik dizinine aktarýlmasýyla deðiþtirilen genetik yapýnýn, birçok olumsuzluðun kaynaðý olabileceði bilim adamlarý tarafýndan ispat edilmiþ durumdadýr. GDO'larýn insan saðlýðý, genetik kaynaklarýmýz ve doðal zenginliklerimiz için tehdit, tarýmsal üretim yapýmýzýn birkaç ülkenin birkaç firmasýnýn insafýna terk edilerek tek taraflý bir baðýmlýlýðýn aracý olacaðý yadsýnamaz bir gerçektir. ZMO olarak destek verdiðimiz GDO'ya Hayýr Platformu'nun yürüttüðü "GDO'ya Hayýr, Yaþam Patentlenemez" kampanyasý ile ülke geneline bir kamuoyu bilinci yaratmayý baþardýk. 2003 yýlýnda ülkemize giren 1.8 milyon ton mýsýrýn % 80'i ABD ve Arjantin kaynaklý olup, bu ülkelerin üretiminin tamamýna yakýnýnýn GDO'lu olduðu bilinmektedir. Ýthal ettiðimiz soya, pamuk ve kolzanýn da büyük çoðunluðunun GDO'lu olduðu bir gerçektir. Türkiye'ye 2003 yýlýnda 1.8 milyon ton mýsýr girmiþ ve bunun da % 80'i ABD ve Arjantin'den gelmiþtir. Bununla birlikte ithal ettiðimiz soya, pamuk ve kolzanýn da çoðunluðunun GDO'lu olduðu artýk ilgili Bakanlýk tarafýndan bile kabul edilmektedir. Biz genetiði deðiþtirilmiþ mýsýr, genetiði deðiþtirilmiþ soya, pamuk ve kolza istemiyoruz. Gümrüklerde bunlarýn kontrolünü yapacak sistemlerin biran önce kurulmasý ve Ulusal Biyogüvenlik Yasa Taslaðýnýn GDO'lu tarýmsal ürünlerin ithalatýný ve ülkemizde üretilmesini yasaklamasýný bekliyoruz. Taslak metnin; bu teknolojinin ülkemizde üretilmesini saðlamak ve GDO'larýn yaratacaðý olumsuz etkilere karþý argüman geliþtirmek üzere kurulacak bir merkezde çalýþmalara bir an önce baþlanmasýný saðlamak için metnin yeniden düzenlenmesi ve Yasalaþmasýnýn saðlanmasýnýn geleceðimiz açýsýndan hayati önem taþýmakta olduðunu söylüyoruz. Kuþ gribi kaynaklý geliþmeler, kanatlý hayvan sektörü ve gýda güvenliði boyutlarýyla Oda'mýzýn ilgi alanýna girmektedir. Bu olay neticesinde kanatlý hayvan sektörü büyük bir yara almýþtýr. Ancak kuþ gribi sansasyonunu ranta dönüþtürme becerisini gösterenler de halkýn gözünden kaçmamýþtýr. Devletin bu sektörün uðradýðý kaybý telafi edici önlemler almasý Türk ekonomisi açýsýndan kaçýnýlmazdýr. Dünyayý tehdit eden önemli tehlikelerden biri de küresel ýsýnma ve iklim deðiþikliðidir. Ülkemiz ve tarým alanlarýmýz, gerekli tedbirler alýnmadýðý taktirde risk altýndadýr. Bu baðlamda ülkemizin tarýmsal üretim deseni deðiþecek, su kaynaklarýmýz ihtiyacýmýza cevap veremeyecek ve iklim göçleri nedeniyle ülkemiz bu durumdan olumsuz etkilenecektir. Oda'mýz küresel ýsýnma ve iklim deðiþikliðine karþý duyarlý olunmasý gerektiðini söylemektedir 2004 yýlý baþýndan beri yürürlükte olan "Köy Merkezli Tarýmsal Destek Projesi" gerek Türkiye'nin gerçekleriyle örtüþmemesi, gerekse uygulamada yapýlan yanlýþlýklar nedeniyle, oldukça sorunlu bir geliþim izlemiþtir. Bütün bunlara karþýn Oda'mýzýn meslektaþlarýmýza yönelik tamamlayýcý eðitim çalýþmalarýna katkýsý ve projede görev alan ziraat mühendislerinin özverili tutum ve çalýþmalarý ile projeler devam etmektedir. Çevre ve Orman Bakanlýðý tarafýndan hazýrlanan ve TBMM Baþkanlýðýna sunulan Orman Mühendisliði, Orman Endüstri Mühendisliði ve Aðaç Ýþleri Endüstri Mühendisliði Hakkýnda Kanun Tasarýsý ile mesleðimizin uzmanlýk alanlarýna dönük olarak yetki gaspý niteliðindeki giriþimleri boþa çýkarmak ve haklarýmýzý korumak için Oda'mýz gerekli çalýþmalarý yürütmektedir. Tarým ve Köyiþleri Bakanlýðý tarafýndan hazýrlanmýþ olan teþkilat ve bazý tarýmsal birimlerin kurulmasýna iliþkin Kanun Tasarýlarýnýn ülkemizin kronikleþmiþ tarýmsal sorunlarýna çözüm üretmekten uzak olduðu, güçlü bir destekleme sistemi kurularak tarýmsal üretimde maliyeti düþürmek ve böylece tarým sektörümüze rekabet kazandýrmanýn hedef olduðu kabul edilmeli ve çözümler de bu kapsamda üretilmelidir. Bu kapsamda ülkemiz tarýmýna yýlda en az 10 milyar dolar destek verilmelidir. 8 Oda'mýz bugün de her zaman olduðu gibi ülkemizin laik ve demokratik yapýsýnýn sürdürülmesini saðlamak üzere güçlü bir sorumluluk duygusu ile doludur. Ülkemizin sadece tarýmsal yapýsý deðil, ülkemizi ilgilendiren her alan, bizim sorumluluk alaný olarak kabul ettiðimiz alandýr. Güçlü bir Türkiye; tarýmýnda, sanayinde, sosyo-ekonomik, sosyo-kültürel ve ekonomi politiðinde güçlü ve bu gücü algýlama ve yönetme iradesi saðlam idari sistemiyle mümkün olacaktýr. Bu süreçte Oda'mýz sorumluluðu gereði üstlenmesi gereken bütün görevleri geçmiþten bugüne deðin oluþmuþ ve Atatürk'ün manevi þahsiyetinden ruh bulan üstün anlayýþý ile yerine getirecektir. Saygýlarýmýzla Fatih TAÞDÖÐEN Murat AKAR Berkemal TUNCER Zekeriya ALÞAN Günaydýn ÞAHÝN Okan GAYTANCIOÐLU Z. Vezan KARABULUT Ali Yavuz KAYA M. Kubilay ÖNAL Salih KALYONCU