ÇOCUKLARDA VEZİKOÜRETERAL REFLÜ



Benzer belgeler
İşeme Eğitimi Olmayan Çocukta İdrar Yolu Enfeksiyonu ve VUR

VUR de VCUG Ne Zaman, Kime?

ÜRĠNER SĠSTEMĠN OBSTRUKTĠF LEZYONLARININ POSTNATAL ĠZLEMĠ. Dr.Aytül Noyan

VEZİKOÜRETERAL REFLÜ KİME ÜRODİNAMİ YAPIYORUM? Dr.A.Rüknettin ASLAN Haydarpaşa Numune EAH 1.Üroloji Kliniği

REFLÜLÜ HASTAYI NASIL TEDAVİ ETMELİYİM?

VEZİKOÜRETERAL REFLÜ. Doç.Dr. Nurcan Cengiz

VEZİKOÜRETERAL REFLÜ DİCLE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÜROLOJİ ANABİLİM DALI

ANTENATAL HİDRONEFROZDA TAKİP PROTOKOLLERİ

VEZİKOÜRETERAL REFLÜ TEDAVİSİNDE ENDOSKOPİK CERRAHİLER

Üriner enfeksiyon ve Vezikoüreteral reflü

ÇOCUKLARDA TEK TARAFLI ANTENATAL HİDRONEFROZH

Vezikoüreteral Reflüde Güncel Profilaksi Algoritimleri. Dr. Ömer Acar İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı

ÇOCUKLARDA İDRAR YOLU ENFEKSİYONLARI (TANI&GÖRÜNTÜLEME) DOÇ.DR. DENİZ DEMİRCİ ERCİYES ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÜROLOJİ ANABİLİM DALI

Çocukluk Çağı İdrar Yolu Enfeksiyonunda Görüntüleme ve İzlem. Dr. Alper Soylu Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nefroloji Bilim Dalı İzmir

ÇOCUK NEFROLOJİ BİLİM DALI

Antenatal Hidronefroz: Hangi Tetkik, Ne Zaman, Ne Sıklıkta?

Üriner Sistem Enfeksiyonları PROF.DR.SEVİNÇ EMRE

VUR de VCUG Ne Zaman, Kime?

CERRAHİ Üreteropelvik Bileşke Darlığı (UPD) Abdurrahman Önen FEBPS, FAAP-U, FEAPU

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. NefrolojiBilim Dalı Olgu Sunumu 18 Ekim 2016 Salı

KONJENİTAL OBSTRÜKTİF ÜROPATİ

SPİNA BİFİDA VE NÖROJEN MESANE TANILI HASTALARDA MESANE İÇİ HYALURONİK ASİD UYGULAMASI

Konjenital Hidronefrozda Görüntüleme ve Güncel Bilgiler

REFLÜ TEDAVİSİNDE ENDOSKOPİK TEDAVİ VE AÇIK CERRAHİNİN BAŞARI-MALİYET ANALİZİ

Nida Temizkan Dinçel SUAM İzmir DrBehçet Uz EAH

OLGU SUNUMU. Doç.Dr. Egemen Eroğlu Çocuk Cerrahisi ABD

Vezikoüreterik reflüde endoskopik subüreteral enjeksiyon

Vesiko Ureteral Reflu ( 2016 güncelleme) Dr. Ilmay Bilge Çocuk Nefroloji 2016 Güncelleme Toplantısı 8 Nisan 2016, İstanbul

Vezikoüreteral Reflüde Güncel Eğilimler

Çocuk Ürolojisinde Tanı Yöntemleri. Doç Dr Haluk EMİR Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı Çocuk Ürolojisi Bilim Dalı

VEZİKOÜRETERAL REFLÜ (VUR)

İdrar Yolu Enfeksiyonu Tanı. Dr. Z. Birsin Özçakar Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nefroloji B.D.

Çocuklarda Mesane Disfonksiyonunda Tanısal Yaklaşım ve Tedavi

DOĞUMSAL BÖBREK ANOMALİLERİ İNT. DR. SİNEM İLHAN

DİSFONKSİYONEL İŞEME (İŞEME FONKSİYON BOZUKLUĞU) NEDİR?

İYE PATOFİZYOLOJİ İYE PATOFİZYOLOJİ BAKTERİÜRİYİ ETKİLEYEN KONAK FAKTÖRLERİ

Video-ürodinamik çalışmalar

OBSTRÜKTİF ÜROPATİ. Prof. Dr. Selçuk Yücel. Üroloji ve Çocuk Ürolojisi Uzmanı

ÜRİNER İNFEKSİYONLAR. Prof.Dr Sema Akman Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nefroloji ve Romatoloji Ünitesi

ÇOCUKLUK ÇAĞI İŞEME BOZUKLUĞU: BULGULAR VE TEDAVİ ALGORİTMASI

PEDİATRİK URETEROSKOPİK GİRİŞİMLERDE ZOR OLGULAR

Çocuklarda kontinans cerrahisi. Dr.Orhan Ziylan İTF Üroloji Anabilim Dalı Çocuk Ürolojisi Bilim Dalı

Dr.M.İhsan Karaman Haydarpaşa Numune EAH 2.Üroloji Kliniği

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

ÇOCUKLARDA ĠDRAR YOLU ENFEKSĠYONLARI. Dr.Aytül NOYAN Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nefroloji Bilim Dalı

Selçuk Yüksel. Pamukkale Üniversitesi Çocuk Nefroloji Bilim Dalı

VEZİKOÜRETERAL REFLÜ ve SUBÜRETERAL ENJEKSİYON: STING

Prof Dr Salim Çalışkan. İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Nefrolojisi

Yeni Doğanda Nörojen Mesane

Antenatal Hidronefroz Bulgusu ile Tanı Konulan Primer Vezikoüreteral Reflülü Olgularda Cerrahi Tedavi: 21 Olgunun Değerlendirilmesi

ÜRİNER SİSTEMİN KONJENİTAL ANOMALİLERİ VE ÜRINER SİSTEM TAŞLARI. Dr.Ercan KOCAKOÇ Bezmialem Vakıf Üniversitesi İstanbul

Vezikoureteral Reflü NASIL YAKLAŞALIM? Dr Esra Baskın Baskent Üniversitesi Ped Nefroloji Bilim Dalı

Vezikoüreteral reflü tedavisinde subüreterik enjeksiyon tedavisi: Tek merkez deneyimi

Paraüreteral Divertikül ile İlişkili Vezikoüreteral Reflü Olgularında Cerrahi Başarının Preoperatif Voiding Sistoüretrografi Bulguları ile İlişkisi

Fonksiyonel İnkontinans

KOMPLIKE ÜRINER SISTEM INFEKSIYONU

ÇOCUK ÜROLOJİSİ. ZİYLAN O. İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı, İSTANBUL

BİOFEEDBACK. Disfonksiyonel İşeme nedir?

Prof. Dr. M. İhsan Karaman. Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi 2. Üroloji Kliniği

Gebelik ve Trombositopeni

Dr. Aslıhan Yazıcıoğlu, Prof. Dr. Aydan Biri Yüksek İhtisas Üniversitesi Koru Ankara Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD

Vezikoüreteral Reflünün Cerrahi Tedavisi Büyüteç Altında: İstenmeyen Sonuçlar

Mesane Kanseri Olgu Tartışmaları Dr. Sümer Baltacı

İDRAR YOLU ENFEKSİYONU TANI VE TAKİBİ

Vaka Takdimleri. Prof.Dr. Kemal SARICA. Yeditepe Üniveristesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı

Komplike vezikoüreteral reflü olgularında endoskopik tedavinin yeri

PROSTAT BÜYÜMESİ VE KANSERİ

ÇOCUKLUK ÇAĞINDAN ERİŞKİN DÖNEME BÖBREK HASTALIKLARI. Vezikoüreteral reflü ve obstrüktif nefropatiler

DİRENÇLİ AAM TEDAVİSİNDE BOTULİNUM TOKSİNİ. Dr. Abdullah Demirtaş Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Kayseri

ÇOCUKLUK ÇAĞI İŞEME BOZUKLUKLARI. Prof. Dr. Şaban SARIKAYA

PERİNATAL HERPES VİRUS İNFEKSİYONLARI. Uzm.Dr.Cengiz Uzun Alman Hastanesi Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları

Dr. Mert Altınel Türkiye Yüksek İhtisas EA Hastanesi ÜST ÜRİNER SİSTEM ÜROTELYAL KARSİNOMUNDA LAPAROSKOPIK TEDAVİ

GATA Üroloji AD. Başkanlığı Eğitim-Öğretim Yılı Uzmanlık Öğrencileri için Eğitim-Öğretim Programı

Ders Yılı Dönem-V Üroloji Staj Programı

Mesane disfonksiyonu ve barsaklar paneli

GEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI

İDRAR YOLU ENFEKSİYONLARI

PRİMER VEZİKOÜRETERAL REFLÜNÜN TEDAVİSİNDE ENDOSKOPİK SUBÜRETERAL KOLLAJEN ENJEKSİYONUNUN UZUN DÖNEM ETKİNLİĞİ

MEME KANSERİ TARAMASI

TÜRKİYE MİLLİ PEDİATRİ DERNEĞİ

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım

VEZ KOÜRETERAL REFLÜ

TPOG İSKİP Merkez Çalışma Kodu: Hasta TC Kimlik No Hasta İsim, Soyadı. Gönüllü Bilgilendirilmiş Onam Formu. Sayın Anne Babalar,

Mesane-Bağırsak Disfonksiyonu Olgu Sunumu. Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nefroloji Bilim Dalı Dr. Meral Torun Bayram

Birinci Basamakta Ürolojik Aciller. Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Ana Bilim Dalı

DOĞUMSAL BÖBREK VE ÜRİNER SİSTEM ANOMALİLERİNDE PRENATAL RİSK FAKTÖRLERİ

Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Olgularda Akut Böbrek Hasarı ve prifle Kriterlerinin Tanı ve Prognozdaki Önemi. Dr.

OLGU TARTIŞMALARI. Moderatör: Dr. Asıf Yıldırım. Panelistler: Dr. Hakan Koyuncu, Dr. Cenk Gürbüz, Dr. Bilal Eryıldırım, Dr.

ÇOCUKLUK ÇAĞI İDRAR YOLU ENFEKSİYONLARINDA TEDAVİ. Dr. Gülay Demircin

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Servisi Olgu Sunumu 06 Eylül 2017 Çarşamba. Dr.


Başarısız MÜS Cerrahisi Ne Yapılmalı? M.Levent Emir

VEZİKOÜRETERAL REFLÜDE KALSİYUM HİDROKSİLAPATİT İLE ENDOSKOPİK SUBÜRETERAL ENJEKSİYON TEDAVİSİ

İNFERTİLİTE ANAMNEZ FORMU

İnfektif Endokardit 2015 Rehberi nde neler değişti?

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı

Politano-Leadbetter üreteroneosistostomi girişimi yapılan altmış üç olgunun retrospektif değerlendirmesi

BÖBREK NAKİLLİ ÇOCUKLARDA GEÇ DÖNEM AKUT REJEKSİYONUN GREFT SAĞKALIMI ÜZERİNE ETKİLERİ. Başkent Üniversitesi Çocuk Nefroloji Dr.

Gebelik ve Ürolitiyazis. Cenk ACAR Türkiye ESRU Oturumu Türk Üroloji Derneği-İstanbul

YÜZEYEL MESANE TÜMÖRLERİNDE RİSK GRUPLARINA GÖRE TEDAVİ. Dr.Bülent Soyupak Ç.Ü.Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı. Üroonkoloji Derneği

Transkript:

ÇOCUKLARDA VEZİKOÜRETERAL REFLÜ Vezikoüreteral reflü (VUR) ile ilgili bilimsel literatür bugün bile sınırlıdır ve bu çalışmaların kanıt düzeyi yeterince yüksek değildir (EAU 2012 Guideline ilk cümlesi). Çünkü çalışmaların çoğu rektospektiftir ve daha da önemlisi homojen olmayan (farklı özellikte) hasta gruplarını içermektedir. Böylelikle VUR ile kanıt düzeyi yüksek öneri üretmek zordur. Bu yüzden VUR; yönetimi en çelişkili pediatrik ürolojik hastalık olarak adlandırılabilir. VUR da klinisyenlerin nihai amacı pyelonefrit riskini minimize ederek böbrek fonksiyonlarını korumaktır. Çünkü reflünün hipertansiyon, reflü nefropatisi (renal skar) gibi Demokles in kılıcına benzetilebilecek önemli anatomik ve fonksiyonel sonuçları vardır. Neyse ki bu önemli sonuçlar çok az hastada ortaya çıkmaktadır. Her bir hasta için yaş, cinsiyet, reflü grade, alt üriner sistem disfonksiyonu, anatomik anomaliler ve böbreğin durumu gibi parametrelerle risk faktörleri ortaya konulmalıdır. Bunun yanısıra VUR nün her zaman idrar yolu enfeksiyonuna ve böbrek zedelenmesine yol açan bir durum olmadığı da bilinmelidir Tanım: VUR; mesaneden üretere veya böbreğe idrarın geri kaçışıdır ve ilk olarak Galen tarafından tanımlanmıştır. Reflünün oluşmamasını sağlayan özel bir sfinkter veya kapak yoktur. Reflüyü önleyen üreterin mesaneye girişindeki flap-valv mekanizması ve mesane üreterdeki basınç dinamikleridir. Genetik: VUR genetik geçişli bir hastalıktır. Tek yumurta ikizlerinde % 80, çift yumurta ikizlerinde % 35 reflü saptanmıştır. Reflülü çocukların kardeşlerinde % 27.4 (3-51), ebeveynlerin çocuklarında % 35.7 (21-61) VUR olduğu gösterilmiştir. Prevalans: VUR un kesin prevalansı bilinmemektedir. Ancak non-semptomatik çocuklarda tahmini %0.4-1.8 oranındadır. Prenatal hidroneferoz nedeniyle taranan çocuklarda prevalansı % 16.2 (7-35) olarak saptanmıştır. Üriner enfeksiyonlu çocuklarda prevalansı %21-57 dir. Tarama ile saptanan reflüler genellikle düşük dereceli ve erken rezorbe olurken İYE sonrası ortaya konan reflüler genellikle yüksek gradelidir. İYE anatomik farklılıklar nedeniyle kızlarda daha yaygındır. Erkeklerde tanı anında reflü gradesi daha yüksek olmasına rağmen spontan gerileme daha iyidir. Alt üriner sistem semptomları -LUTS- (urge inkontinans, duraksama, zayıf idrar akımı, sık idrara çıkma, barsak disfonksiyonu) ile VUR arasında çok yakın bir ilişki gösterilmiştir. Bazı çalışmalarda bu yakınlık %40-60 a kadar yükselmektedir. Bu hastalarda VUR tedavisine başlanmadan önce LUTS düzeltilmelidir. Bu amaçla tuvalet eğitimi ve alışkanlıkları düzenlenmelidir. Bu hastalarda LUTS un düzeltilmesiyle VUR un kaybolduğu gösterilmiştir. Aksine, yüksek dereceli VUR da LUTS un sonradan yol açtığı mesane dinamiklerini

etkileyebilir. Son yapılan bir çalışmada VUR lu hastaların %34 ünde LUTS saptandığı ve bunun da %24 ünde işeme fazı disfonksiyonu ve % 9 unda aşırı aktif mesane bulunduğu gösterilmiştir. Ayrıca LUTS lu çocukların üçte birinde tekrarlayan İYE saptanmıştır. VUR un spontan rezolüsyonu yaşa, cinsiyete, grade, lateralite, anatomik ve klinik moda bağlıdır. VUR un hızlı çözülmesi 1 yaş altında, düşük dereceli reflüde (I-III), asemptomatik olgularda, prenatal hidronefroz tanılı veya kardeşlerde tarama ile elde edilen reflü olgularında daha belirgindir. Aksine mesane disfonksiyonu, renal kortikal anormalilik, geçirilmiş İYE atakları öyküsü spontan rezolüsyonun negatif prediktif faktörüdür. Reflü grade ile nefropati insidansı arasında direkt bir ilişki vardır: Grade I -- %5, grade II -- %6, grade III -- %17, grade IV -- %25, grade V -- %50. Dilate reflülerde akut pyelonefrit ve renal skar riski artar. Tedavi edilmeyen VUR çocuğun somatik büyümesini ve genel sağlık durumunu da bozar. Semptomatik VUR da konjenital displazi ve renal skar bulgusu önemli derecede belirgindir. Ayrıca reflü nefropatisi çocukluk çağı hipertansiyonun yaygın bir nedenidir. Sekonder vezikoüreteral reflüde, üreterovezikal anatomi normaldir. Bu gruptaki VUR'lar mesanenin fizyolojik boşalımını engelleyen ve mesane içi basıncının yükselmesine neden olan nörojenik mesane, disfonksiyonel işeme, mesane boynu obstrüksiyonları, posterior üretral valv, üreterosel, divertikül gibi yapısal veya nörojenik patolojilere bağlıdır. Reflü bu olayların bir sonucu olarak gelişir. Bu çocuklar mesanelerini tam olarak boşaltamazlar. Tanısal Çalışmalar: Görüntüleme VUR tanı ve tedavisinin temelini oluşturur. Bu da standart böbrek ve mesane ultrasonografisi, VCUG ve renal nükleer taramaları içerir. Tanıdaki altın standart bugün bile ilk olarak VCUG dir. Bu testden elde edilen görüntülere göre 1985 de reflü gradelemesi yenilenmiştir. Bu sınıflama opak maddenin mesaneden üreteral, renal pelvis ve kalisiel alanlara dolgunluğa göre yapılmıştır. Son zamanlarda VCUG sırasında maruz kalınan nispeten yüksek doz radyayson endişesi nedeniyle radyonüklid sistografi çalışmaları yapılmıştır. Bu girişimsel görüntülemede radyasyon dozu düşük olsa da rmesane ve üretranın anatomik konfigürasyonu ve detaylandırılması yeterince sağlanamadığı için sınırlı kullanıma sahiptir. Dimerkaptosüksinik asit (DMSA) ve her iki böbrek arasındaki kortikal doku ve diferansiyel fonksiyonu göstermek için en iyi nükleer ajandır. DMSA proksimal renal tübüler hücreler tarafından absorbe edilir. İnflamasyon veya skar alanlarında DMSA maddesi tutulumu zayıf görülür. Takip sürecinde gelişecek yeni durumlar karşısında yedavinin çok değişkenlik gösterebilmesi nedeniyle tanı anında DMSA yapılması mutlaka önerilmektedir.

Ardışık olarak çekilen DMSA larla yeni gelişen skar alanları ortaya konulabilir. Ancak İYE nin akut enfeksiyon döneminde DMSA nın prediktif özelliği azalmaktadır. Primer vezikoüreteral reflü sınıflaması- (International Reflux Study Committee 1985) Grade I Sadece üreter distaline reflü Grade II Pelvis renalise akadar ulaşan ama dilatasyona yol açmayan reflü Grade II 2. derece refülye ek olarak üreterde dilatasyona yol açmayan reflü Grade IV Üreterde kıvrılmalar, üreterde dilatasyon, kaliklserde dilatasyon, minimal kaliks deformitesi Grade V Üreterde kıvrılmalar yol açan ağır dilatasyon, kalisiel dilatasyon, papilla görünümleri kaybolmuş, intraparankimal reflü Reflü takibinde ürodinamik çalışmalar LUTS un önde olduğu veya PUV/spina bifida gibi patolojiler dışında artık sınırlı olarak kullanılmaktadır. Yapılan çalışmalarda bu hastalarda en yaygın ürodinamik abnormalitenin uninhibe mesane kontraksiyonları olduğu gösterilmiştir. Sistoskjopi ise çok daha sınırlı bilgi verebilir. Manyetik Rezonans (MR) Ürografi: VUR da sınırlı kullanım alanına sahiptir. Üreterin ektopik olmasından şüphe edildiği durumlarda anatomik bilgi için faydalıdır. Üriner USG bulguları, reflülü hastaların %75 inde normaldir. Normal üriner USG VUR u asla ekarte ettirmez.

Ateşli İYE geçiren 2 yaş altı her çocuk VCUG ile değerlendirilmelidir. Reflü saptanmışsa DMSA planlanır. Bu konuda diğer bir yaklaşım da top-down yaklaşımdır. Buna göre ateşli İYE sonrası ilk başlangıçta VCUG yerine DMSA çekilmesi önerilmektedir. Bu görüşteki otörler DMSA da skar izlenmesi durumunda VCUG uygulanmasını savunmaktadır. Bu yaklaşımın sonuçlarına göre; normal DMSA olmasına rağmen vakaların % 5-27 sinde VUR atlanabilirken reflü olmayan % 50 olguda gereksiz VCUG önlenmiş olur. Prenatal hidronefroz tanısı almış infantlarda mesane ve böbrek ultrasonu ilk seçenek olarak kullanılmaldır. Prenetal dönemde hidronefroz tanısı almış bebeklerde % 16.2 VUR saptanma olasılığı vardır. Bunların %80 i erkek bebektir ve bu reflüler bilateral ve yüksek dereceli olma eğilimindedir. Yenidoğanın erken oligohidroamnios riskine karşı USG işlemi 1. hafta sonuna kadar ertelenmelidir. Dikkatli bir USG programı ile gereksiz invazif ve radyayson içeren tetkik önlenmiş olabilir. Hidronefroz derecesi VUR için çok kuvvetli bir bulgu olmasa da dolaylı olarak VUR tanısını düşündürmektedir. İki ardışık normal USG si olan bebeklerde VUR çok nadirdir veya düşük derecelidir. Bun karşılık bilateraal yüksek dereceli hidronefroz, renal kortikal anomali varlığı, ekojenite artışı üreterik dilatasyon, üreterosel, anormal mesane bulguları VCUG endikasyonudur. Tedavi Bu konuda iki ana yaklaşım vardır. Konservatif (non-cerrahi) ve Cerrahi yaklaşım Konservatif Tedavi Konservatif tedavini amacı çocuğu febril İYE den korumaktır. Bunun temelinde şu temel gerçekler vardır: - VUR genellikle düşük dereceli ise spontan rezolüe olur. - VUR bilateral ve yüksek garade ise bu oran çok düşüktür. - Normal üriner sitem anatomili çocuklarda İYE gelişmes se reflü reanl hasar oluşturmaz. - Küçük renal skarlı olgularda HT, gebelik sürecinde yaşanabilecek problemler konusunda yeterli kanıt yoktur. - LUTS olgularda mesane rehabilitasyonu, yakın takip ve gerektiğinde proflaksi yeterli olabilir. - Sünnet normal çocuklarda İYE riskini azalttığı için VUR lu çocuklarda erken bebeklik döneminde konservatif yaklaşımların bir parçası olabilir. Özellikle bir yaş altındaki her derece reflüde renal skar eğilimi fazla olduğu için proflaksi verilmesi önerilir.

Devamlı Antibitik Proflaksisi (DAP): VUR lü hastalarda takip sürecinde DAP kullanılması da diğer tartışmalı bir konudur. Her ne kadar literatürdeki son çalışmalara göre proflaksi kullanılması konusunda kanıt düzeyi yüksek önerilerde bulunmasa da VUR lu hastalarda çoğu kez proflaksi gerekli olabilir. DAP özellikle düşük dereceli reflülerde yararlı/gerekli olmasa da evre III ve IV reflülerde ileri böbrek hasarını önlemede etkin olduğu düşünülmektedir. Genç yaş, kadın cinsiyet, yüksek grade VUR, LUTS varlığı, sünnetsizlik başlıca hasta grupları sayılabilir. Pratik olarak tuvalet alışkanlığı kazanıncaya ve LUTS semptomları kaybolana kadar DAP faydalı olabilir. DAP kesilince yakın İYE takibi gereklidir. En önemlisi DAP gerekmeyen hastayı seçmenin zor ve riskli olduğu da unutulmamalıdır. Çok tartışmalı bir konu olduğu için DAP aile ile de detaylıca tartışılmalıdır. Peki proflakside ne kullanalım? - Nitrofurantoin 1-2 mg/kg/gün - Trimethoprim 2 mg/kg/gün - Sefaleksin 2-5 mg/kg/gün - Amoksisilin 5-10 mg/kg/gün. Fakat hayatın ilk 8 haftasında nitrofurontain ve trimetoprim kullanılmamalıdır. İzlem altında antibiotik proflaksisi ile beklenen hastalarda sıvı alımında artış, sık ve düzenli idrar yapma, genital hijyene dikkat, konstipasyonun önlenmesi gibi tedbirlerin önemi ailelere anlatılmalıdır. Cerrahi Tedavi: Cerrahi tedavinin amacı, yeterli uzunlukta bir submukozal tünel oluşturmaktır (orifis çapının 5 katı) Endikasyonları: - Yüksek grade Reflü (Bilateral IV ve V) - Proflaksiyle önlenemeyen pyelonefritler - Antibiyotik proflaksisine rağmen idrar yolu enfeksiyonu - Divertikül içine açılan üreter veya diğer anatomik bozukluklar - VUR ile birlikte üreteral obstrüksiyon - Proflakside uyumsuzluk veya takip zorluğu - Golf çukuru orifis varlığı a. Subüreteral bulking madde enjeksiyonu: Biyo-uyumlu maddelerin elde edilmesiyle beraber minimal invazif ve ayaktan tedavi şeklinde subüreteral alana dolgu olarak enjekte edilmesi prensibine dayanır. Enjeksiyon için polytetrafluoroethylene (Teflon), kollajen, otolog yağ dokusu, polydimethylsiloxane, silikon, kondrosit, ve son olarak dextranomer/ hyaluronic

acid (Deflux) kullanılmıştır. Deflux FDA onayı olan tek üründür. 20 yıldan beri kullanılmakta olan enjeksiyon tedavisi giderek daha da popüler olmaktadır. Sistoskopik olarak kabarmabulking- maddesi üreterin intramural kısmındaki submukozal alana enjekte edilir. Böylece üreter orifisi ve distal üreter yükselir ve böylece koaptasyon artar. Lümen daralır ve geri akım engellenir. Böyelece bu yöntem uzun süreli antibiotik proflaksisi veya cerrahi yöntemlerin alternatifi olarak yerini almıştır. Bu tedavilerden sonra 2 yıl içinde %20 gibi yüksek rekürrens gösterir. Etkinlik ve başarısı grade I and II reflüde 78.5%, grade III de 72%, grade IV de 63%, ve grade V reflüde % 51 dir. İlk enjeksiyon başarısız ise 2.tedavide başarı oranı %68, üçüncü enjeksiyonda başarı % 34 dür. Toplam başarı (tek+çoklu seans) %85 dir. Son yayınlarda double hidrodistansiyon yöntemiyle başarının daha da arttığı gösterilmiştir. b. Açık Cerrahi: Çeşitli intra ve ekstravezikal yöntemler tarif edilmiştir. Bunların ortak amacı, üreterin submukozal gömülmesi ve üreterin intramural kısmının uzatılmasıdır. Bu prosedürlerin az-çok farklı avantaj veya dezavantajları vardır. Ancak hepsinin de %92-98 arasında değişen oranlarda başarılı oldukları gösterilmiştir. 2012 EAU guidelinında en güvenilir ve popüler açık yöntemin intravezikal çapraz trigonal reimplantasyon tekniği olan Cohen prosedürü olduğu bildirilmiştir. Bu yöntemin en kaygı taşıyan yönü endoskopik olarak gerektiğinde üreter taşına ulaşma zorluğudur. Ekstravezikal bir yöntem olan Lich-Gregoir prosedürü de eşzamanlı olarak her iki üretere müdahale için uygun bir seçenek olmakla beraber artmış postoperatif idrar retansiyon riski vardır. - Laparoskopi: Laparoskopik olarak hem transperitoneal extravezikal ve hem de pnömovezikoskopik intravezikal tekniklerin üreter reimplantasyonları artık seriler halinde yayınlanmaktadır. Bu çalışmaların sonuçlarına göre hem konvansiyonel olarak hem de robot yardımlı olarak laparoskopik yaklaşımlar benzer başarılı sonuçları vermektedir. Bu yeni tekniklerin şimdilik en büyük dezavantajı uzun ameliyat süreleridir. Endoskopik ve diğer açık yöntemlere karşı bazı avantajları sunulsa da şu anda rutin laparoskopik yaklaşım önerilemez. Tecrübeli ellerde ve merkezlerde alternatif bir seçenek olarak ebeveynlere sunulabilir. Reflüde ister konvansiyonel yaklaşımlar isterse de popüler yaklaşımlar uygulansın yakın takip kaçınılmaz bir gerçektir. Bu nedenle VCUG, DMSA veya nükleer sistografi bu takip protokolünün çoğu zaman bir parçasıdır. İzlemde proflaksi altında olan veya olmayan hastalarda İYE gelişmesi tedavinin devamını şekillendirmede önemli bir kriterdir. Sonuç olarak VUR tanı, tedavi ve takipte çok alternatifleri ve doğruları olan bir patolojidir. Bu gerçekten yola çıkarak VUR ile ilgili literatürdeki bilgileri gerçek hasta verileri

ile karşılaştırarak için çok dikkatli bir davranmalı ve atılacak adımları aileyle paylaşarak atmalıdır. Bu bilgiler VUR lülü çocuklar için hayal krıklığı yaratabilir. Ama unutulmamalı ki VUR un yönetimi ve takibi için klavuz oluşturmak bir yemek kitabı tarzında üstesinden gelinecek bir konu değildir. (AUA 2010 Guideline Summary Section). Pediatrik VUR için önerilen tarama programı VUR lu çocukların anne-babaları kardeşlerinde VUR prevalansının daha yüksek olması konusunda uyarılmalıdır. Tarama yapılacaksa önce USG ile değerlendirilmeli ve geçirilmiş İYE öyküsü veya USG de renal skar izi varsa VCUG çekilmelidir. Tuvalet eğitimi almış büyük çocuklarda kardeş taramasının yapılmasına gerek yoktur. EAU klavzularındaki tedavi planlanma algoritması Hasta yaşı Reflü Grade /cinsiyet Önerilen tedavi 1yaş altı Grade 1-5 Konservatif 1-5 yaş Grade 1-3 Konservatif Grade 4-5 Cerrahi düzeltme 5 yaş üstü Erkek çocuk Cerrahi önerilmez Kız çocuk Cerrahi düzeltme

Referanslar 1. Constipation and LUTS - how do they affect each other? Averbeck MA, Madersbacher H. Int Braz J Urol. 2011 Jan-Feb;37(1):16-28. Review. 2. Endoscopic treatment of primary vesicoureteral reflux. Diamond DA, Mattoo TK. N Engl J Med. 2012 Mar 29;366(13):1218-26. 3. New noninvasive methods to diagnose vesicoureteral reflux. Snow BW. Curr Opin Urol. 2011 Jul;21(4):339-42. Review. 4. Summary of the AUA Guideline on Management of Primary Vesicoureteral Reflux in Children. Peters CA, Skoog SJ, Arant BS Jr, Copp HL, Elder JS, Hudson RG, Khoury AE, Lorenzo AJ, Pohl HG, Shapiro E, Snodgrass WT, Diaz M. J Urol. 2010 Sep;184(3):1134-44. Epub 2010 Jul 21 5. Acute Tc-99m DMSA scan for identifying dilating vesicoureteral reflux in children: a metaanalysis. Mantadakis E, Vouloumanou EK, Georgantzi GG, Tsalkidis A, Chatzimichael A, Falagas ME. Pediatrics. 2011 Jul;128(1):e169-79. Epub 2011Tanagho E.A. Vesicoureteral reflux. Chap 13 in Smith s general Urology (eds) Tanagho, McAninch, p:221, 15. ed., Lange Med. Boks, 2000 6. Ransley,P.G.,Risdon,R.A.:Reflux and renal scarring. Br.J.Radiol. p.1,1978 7. Hodson,C.J.,Edwards,D. Chronic pyelonephritis and vesicoureteral reflux.clin.radiol. 11:219, 1960 8. Wallace DMA, Rothwell DL, Williams DI.:The long term follow up of surgically treated vesicoureteral reflux. Br.J.Urol. 50:479, 1978 9. Zerin,JM.,Ritchey ML, Chang AC.:Incidental vesicoureteral refluz in neonates with antenatally detected hydronephrosis and other renal abnormalities. Radiology187: 157, 1993. 10. The genetics of primary, nonsyndromic vesicoureteral reflux. Carvas F, Silva A, Nguyen HT. Curr Opin Urol. 2010 Jul;20(4):336-42. ReviewKaefer M., Curan,M.,Treves,ST, et al.: Sibling vesicoureteral reflux in multipl gestation births. Pediatrics 105:800, 2000 11. WanJ., Greenfield SP, Talley,m. et al.: Sibling reflux: A dual center retrospective study. J.Urol 56:677, 1996 12. Rickwood AMK.Urinary infection.inessentials of pediatric urology (eds) Thomas DFM, RickwoodAMK,Duffy PG.) Chap:4, 35, Martin Dunittz 2002 13. The manaagement of primary vesicoureteral reflux in children. The AUA pediatric Vesicoureteral Reflux Clinical Guidelines Panel 1996 14. Capozza N, Lais A, Matarazzo E, Nappo S, Patricolo M, Caione P. Treatment of vesico-ureteric reflux: a new algorithm based on parental preference. BJU Int.;92(3):285, 2003

15. Pediatric Vesicoureteral Reflux Guidelines Panel Summary Report: Clinical Practice Guidelines for Screening Siblings of Children With Vesicoureteral Reflux and Neonates/Infants With Prenatal Hydronephrosis. Skoog SJ, Peters CA, Arant BS Jr, Copp HL, Elder JS, Hudson RG, Khoury AE, Lorenzo AJ, Pohl HG, Shapiro E, Snodgrass WT, Diaz M. J Urol. 2010 Sep;184(3):1145-51. Epub 2010 Jul 21. Review. Erratum in: J Urol. 2011 Jan;185(1):365.