Dexter Filkins (2008). The Forever War, New York: Vintage Books. Ahmet Hakan ÖZKAN * Dexter Filkins tarafından yazılmı olan The Forever War isimli kitap, orijinal dili olan ngilizce versiyonu ile incelenmitir. Kitabın zaten çıkarılmı olan bir Türkçe tercümesi yoktur. The Forever War ismi aslında Joe Haldeman tarafından 1970 yılında yazılmı olan ve Hugo ve Nebula ödülleri almı olan bir kitaba aittir. Kitap bu yönüyle, Joe Haldeman tarafından zaten tanıtımı yapılmı olan bir ismi kullanmıtır. Afganistan ve Irak savalarını anlatan, 2009 senesinde tekrar Vintage Books tarafından baskıya çıkarılmı olan kitap, 2008 senesinde en iyi non-fiction dalında National Bestseller Winner of the National Book Critics Circle Ödülü nü almaya hak kazanmıtır. Non-fiction dalı, gerçek yaam hikayelerini anlatan bir dal olarak Amerika da geni bir okuyucu kitlesine sahiptir. Aynı sene New York Times tarafından 2008 senesinin en iyi kitabı olarak gösterildi. Kitabın yazarı Dexter Filkins de, 2002 yılında Pulitzer finalistleri arasına girmi, 2009 yılında da Pulitzer ödülünü almaya hak kazanmıtır. Bunun yanısıra 2004 yılında, sava muhabiri olarak gösterdii baarıdan dolayı George Polk ödülü almıtır. George Polk ödülü Long Island Üniversitesi tarafından her sene verilen bir ödüldür. New York Times gazetesinin Türkiye temsilcisi olan yazar, sava muhabiri olmasına ramen beklenmeyen akıcılıkta bir dil kullanıyor. Kullanılan dilin yanında sürükleyicilik ve ikna edicilik de dikkat çekiyor. Öretim Görevlisi, Okan Üniversitesi, BF Uluslararası Ticaret Bölümü.
- 273 - Yazarın yaadıklarını anlatıyor olması, okuyucuyu etkileme gücünü arttırıyor. Böylelikle, yazar, vermek istedii mesajları daha kolay aktarabiliyor. Kitabın anlatım dili oldukça nötr görünse de yazarın yaadıklarından veya görülerinden etkilenmitir. Hiçbir yazarın, kendisinden baka birinin diliyle ve düünce yapısıyla yazamayacaını düünürsek bu durum çok da aırtıcı deildir. Kitabı dier kitaplardan ayıran önemli bir özellik ise, yazarın yaadıı tecrübeleri kendi birikimini kullanarak yorumlaması ve aktarması oluyor. Bu durum farklı anlaılmalara da neden olabiliyor. Çünkü yazar, dou kültürünü almı ve benimsemeye çalımı bir kii olmasına ramen kendi köklerine daha yakın duruyor olmasıdır. Bir baka deyile, gördüklerini yazmak istese de zihnine kabul ettirilmi olanları da yazabiliyor. Örnein, kitabın balangıcında karılaılan Iraklılar Cihadi yani Cihat a katılan kii olarak adlandırılıyor. Ama, bu kiilerin kendi topraklarını koruyan kiiler mi yoksa dier Müslüman topluluklarla birleerek terör eylemlerine katılan kimseler mi olduu belirtilmiyor. Burada yazarın bu kiilere Cihadi demesinin, tüm Müslümanları Cihat ve sava yanlısı göstermeye çalıan ve Amerika da CBN televizyonu gibi kuvvetli propoganda araçlarına sahip olan kesimin etkisi altında kalmasından ileri gelmesidir. Bu kesim, Amerika Birleik Devletleri nde oldukça kuvvetlidir. Aynı bölümde Cihadi olarak adlandırılan Iraklılar, ABD askerlerinin küfürlerine de hedef oluyor. lk bölümlerde, Amerikalı okuyucuların taleplerine yönelik yazım tarzı kullanıldıı böylelikle anlaılıyor. Amerikan askerleri ise masumane bir ekilde çocuklar olarak nitelendiriliyor. Kitabı okudukça Cihadi olarak kastedilen kiilerin Iraklılardan ve Irak askerlerinden farklı kiiler olduunu görüyoruz. Maalesef, Amerika Birleik Devletleri nde bu terimi sık sık kullanan yazar, spiker, muhabir ve yayın organları var ve bu terim yadırganmıyor. Amerikan askerlerine çocuklar denmesinin nedeni ise yalarının 20 ile 25 arasında deiiyor olmasıdır. Yazar, aynı zamanda Amerikan askerleri tarafından korunmu ve bir kaos ortamında tutunabilecei tek dal olarak onları görmütür. Buna ramen daha tarafsız olmaya çalıan yazar, 12. bölümde bazı konulara yine yorum katıyor ve Felluce de Hacı Hüseyin in kebapçısının bombalanmasından duyduu endieyi dile getiriyor. Amerika, bu sivil noktayı bombalarken sadece teröristlerin gittii ve sivillerin de bunu bilerek uzak durduu bir güven noktası olduunu belirtse de yazar burada yemek yemi olduunu ekliyor.
- 274 - Yazar, yaadıı çevreden ve kültürden etkileniyor. Yazarın kullanmı olduu Cihadi kelimesi sadece Amerika Birleik Devletleri nde deil, dier batı basınında da sıklıkla kullanılan bir tabirdir. Yazar, bu kelimeyi kullanırken hassasiyet göstermeye çalısa da çevre etkeni aır basıyor. Kitabın genelinde sanki tüm Müslüman ülkelerde Cihat ilan edilmi ve Usame Bin Ladin de bu cihadın baına geçmi gibi bir atmosfer hissediliyor. Yazar, yaadıı olumsuz tecrübeleri aktarırken zihnimizde mesajlar olumasını da salıyor. Bu mesaj, bölgedeki insanların vicdani yönünün zayıf olduu eklindedir. Kendilerine sürekli saldırıldıına ve zarar verilmeye çalııldıına dair mesajlar da verilmek isteniyor. Anlatılanlar gerçekten ne denli uzak olursa olsun, tereddüte düüyor olmamız yazarın ikna edici dilini ortaya koyuyor. Bu durumun gerçekten uzak oluunu aile sahibi olan insanların vicdani bakımdan ne kadar gelimi olduklarını hatırlayarak ispat edebiliriz. Gerek Afganistan da gerekse Irak ta, insanların evlenme ve aile kurma oranı çok yüksektir. Yazar, okuru etkisi altında bırakarak Afganistan da yaanan bir olayı günlük hayatın bireylerine, hatta merhamet ve acıma duygusunun temel taı olan ailelere mal etmi gibi görünüyor. Aileler, intikam amacıyla ilenen acımasız bir cinayetin parçası olarak gösterilmi. Kitabın içinde bulunduu gergin sava ve çatıma havası içerisinde bu gibi anlatımlar dümanlık uyandırıcı ve karılaılan kiiler üzerinden bölge halklarınının katil ve iddet yanlısı olduu algısını yaratabiliyor. bareler, Müslüman halkın azından çıkan öfkeli sözler eklinde veriliyor. Yaanılan olumsuz tecrübelerin tüm topluma mal edilir ekilde aktarılması özensizlik olarak deerlendirilebilecei gibi kasıt olarak da deerlendirilebilir. Sözkonusu Dexter Filkins olduunda ise bu aktarım daha da yoruma ve tartımaya açık bir hal alabiliyor. Türkiye hakkında pek çok yazısı olan ve Türkiye ile ilgili konulara hakim olduunu gözler önüne seren Dexter Filkins, Türkiye de kulaktan dolma olarak edinebileceiniz bilgilere bile sahiptir. Amerikan askerleri, 10. bölümün sonunda kendi aralarında konuurken çatıma sırasında beyaz bayraın bile Müslümanlar tarafından hile için kullanılabilecei belirtiliyor. Daha da ileri giderek kendilerine ate eden kadın veya çocuklar olabileceinden bahsediliyor ve bu nokta onların dehete kapılmasına neden olacak bir ey gibi gösterilerek bilhassa vurgulanıyor. Oysa Amerikan askerleri arasında kadınlar da var ve sayıları da
- 275 - oldukça fazladır. Bunun gibi görece açıklamalar ile karılaınca yazarın anlatımlarına duygularını da kattıını anlıyoruz. Dier taraftan bu açıklama bir Amerikan askerine ait ve yazarın Amerikan askerleri ile ilgili fikirleri çou zaman aklımızda oluan düümü çözüyor. Yazar ölen Amerikan askerleri ile ilgili duygularını çocuklar ile duygusal bir ba kurmanın anlamsız olduu ve hepsinin iyi eitimli birer katil olduunu yazarak belirtiyor. Ayrıca, kimi zaman, Amerikan askerlerinin daha fazla soru sormasını dilediini görülerine ekliyor. Bu nedenle Yazar, sadece 18. bölümde o bölge halkının arkadaça yaklatıını ve kendilerine saldırmamasına askerler ile beraber aırdıını belirtiyor. Aynı ekilde Amerikan askerleri için de olumsuz bir ifade veya anlatıma rastlamak mümkün deil. Muhaberat ve halkın evlerinden alınması gibi olaylara hiç deinilmiyor. Gözaltılar ile ilgili anlatılan tek olay, 20. bölümün baında, çocuklarını polislerin gözaltına almı olduu birkaç kadının çocuklarını araması eklinde yer alıyor. Anlatılan kiiler her zaman Taliban veya El Kaide üyesi ayrımından geçmiyor. Ayrım yapmanın gerekli olduu kısımlarda bahsedilen kiilerin örgüt üyesi olduu sıkça vurgulanıyor. Örnein 3. bölümün baında Amerikan güçlerinin bombaladıı kiilerden söz ediliyor. Sonrasında bu kiilerin Taliban askeri olduu belirtiliyor. Bu noktada yazar, Taliban askerleri için gerçekten üzüldüünü yazıyor. Gerekçe olarak da bombalanma korkusu ile beklemenin zorluundan söz ediyor. Bu üzülme vurgusunun da aslında devamında aktarılacak olan bombalama eylemlerinin altını çizmek için yapıldıını düünmek yanlı olmaz. Amerikan güçleri tarafından Afganistan ın Tacikistan ile olan sınırının 3 hafta boyunca her gün bombalandıı bilgisi aktarılıyor. Bu bilginin verilmesinden sonra, bir güç gösterisi amacı anlaılıyor. Bölgede, yazara yerli halk tarafından yapılan tek jest ve Amerikan deil de Irak askerlerine yönelen tek sempatik ifade kendisine bölge takımının formasının verilmesi oluyor. Yazar, önce bu olaydan duygulandıını belirtse de bu duygulanma ifadesinin de bu ifadenin hemen ardından verecei yadırgama duygusunun altını çizmek üzere yansıtıldıı anlaılıyor. Formanın altı kısmı oldukça uzun ve yazarın görüüne göre kendisinin giymi olduu ortundan rahatsız olduu için Irak askerleri kendisine bu formayı veriyor. Bu düünce altı çizilerek veriliyor. Aynı bölümde yazar sıklıkla Irak askerlerinin
- 276 - bacaklarına nefretle baktıını da yazıyor. Bu durumla ilgili verilen genel bilgi ise, ort giymenin hakaret olarak karılandıı yönünde oluyor. Kitap, savaın sebebinden ziyade sonuçlarını gözler önüne seriyor. Amerika nın güç gösterisi ile bölgedeki üstün hakimiyetini gösteren ajans haberleri ve programların ardından, yazarın bakıı ile yaananları görmek farklı yönlerden düünebilmemize olanak veriyor. Amerikan askerlerinin psikolojisi, sava ile evleri harap olan ve geçinmek için çocuklarını satmak zorunda kalan insanlar, okuyucunun yorumuna sunuluyor. Ama yoruma sunulan tüm bu durumlar bile, bölgedeki yerli halkın sosyal deerlerinin sorgulanmasına neden olabilecek niteliktedir. Batıda aileler çocukları reit olunca onlar ile balantılarını keserken, hükümet ailelerin çocuklarını bakamadıkları için ellerinden alırken Irak ve Afganistan daki insanları çocuklarını satmakla suçlamak makul bir yaklaım deildir. Yazarın tarafsız olduunu belirttik. Eklememiz gereken yazarın dier yazılarında ve genel bakı açısıyla tarafsız olduudur. Amerika nın Afganistan da sivil köyleri yanlılıkla bombaladıını dier kitap ve makalelerinde yazmıtır. Yine de yazar, bu kitabı ile tarafsız olmaktan çok uzaktır. Görülerini empoze etmek gibi bir amacı varsa bunu kolaylıkla gizleyebilecek kadar yetenekli olan yazar, bu kitapta kullandıı ılımlı dili ile insanları etkileyebilecek güçtedir. Dier taraftan bu kitap bölgede yaanan olaylara Amerikalıların nasıl baktıını görmek isteyen herkesin okuyabilecei, kendi türünde bulunması oldukça zor olan bir kitaptır.