Uluslararası Kadın Konferansı

Benzer belgeler
Buse Erturan Gökhan Doğruyürür Ömer Faruk Gök Pınar Akyol Doç. Dr. Altan Doğan

Proje Adı: Türkiye Akademisinde Toplumsal Cinsiyet Algısı ve Yansımaları. Araştırma Şirketi Araştırma Veren Veri Toplama Firması

Ortaokul Öğrencilerinin Sanal Zorbalık Farkındalıkları ile Sanal Zorbalık Yapma ve Mağdur Olma Durumlarının İncelenmesi

KIMYA BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN ENDÜSTRİYEL KİMYAYA YÖNELİK TUTUMLARI VE ÖZYETERLİLİK İNANÇLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ; CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ

The Study of Relationship Between the Variables Influencing The Success of the Students of Music Educational Department

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl Lisans

ULUSLARARASI 9. BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ÖĞRETMENLİĞİ KONGRESİ

ÖĞRETMEN ADAYLARININ PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ

ANALYSIS OF THE RELATIONSHIP BETWEEN LIFE SATISFACTION AND VALUE PREFERENCES OF THE INSTRUCTORS

BİR ÜNİVERSİTE HASTANESİNDE ÇALIŞAN SAĞLIK ÇALIŞANLARININ RUHSAL SAĞLIK DURUMUNUN BELİRLENMESI VE İŞ DOYUMU İLE İLİŞKİSİNİN İNCELENMESİ

İLKÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİNİN MÜZİK DERSİNE İLİŞKİN TUTUMLARI

TOPLUMSAL CİNSİYET TOPLUMDA KADINA BİÇİLEN ROLLER VE ÇÖZÜMLERİ

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ DÖRDÜNCÜ SINIF ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE KARŞI TUTUMLARI

İBRAHİM ARAP. e-posta: Tel: / : Dokuz Eylül Üni. Sosyal Bilimler Enst.

EĞİTİM FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEK BİLGİSİ DERSLERİNE YÖNELİK TUTUMLARI Filiz ÇETİN 1

İŞ-AİLE VE AİLE-İŞ ÇATIŞMALARININ KADIN ÇALIŞANLARIN İŞ DOYUMLARI ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

daha çok göz önünde bulundurulabilir. Öğrencilerin dile karşı daha olumlu bir tutum geliştirmeleri ve daha homojen gruplar ile dersler yürütülebilir.

BĠYOLOJĠ EĞĠTĠMĠ LĠSANSÜSTÜ ÖĞRENCĠLERĠNĠN LĠSANSÜSTÜ YETERLĠKLERĠNE ĠLĠġKĠN GÖRÜġLERĠ

ÖZGEÇMİŞ. 9. İş Deneyimleri

FARKLI BRANŞTAKİ ÖĞRETMENLERİN PSİKOLOJİK DAYANIKLILIK DÜZEYLERİNİN BAZI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ. Abdulkadir EKİN, Yunus Emre YARAYAN

ÖĞRETMENLERİN ÖZ BENLİK DEĞERLENDİRMESİNİN DAMGALAMA EĞİLİMİNE ETKİSİ: ANKARA İLİ ÖĞRETMENLERİ ÜZERİNDE BİR UYGULAMA

İlköğretim Matematik Öğretmeni Adaylarının Meslek Olarak Öğretmenliği

Çalışma Hayatında Psikolojik Sorunlar. Doç. Dr. Ersin KAVİ

ABSTRACT $WWLWXGHV 7RZDUGV )DPLO\ 3ODQQLQJ RI :RPHQ $QG $IIHFWLQJ )DFWRUV

Siirt Üniversitesi Eğitim Fakültesi. Halil Coşkun ÇELİK

Bilimsel Araştırma Yöntemleri I

The International New Issues In SOcial Sciences

Prof. Dr. Serap NAZLI

Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 6, Sayı: 73, Temmuz 2018, s

ODTÜ-FEF ATAMA YÜKSELTME KRİTERLERİNDE TEZ DANIŞMANLIĞININ VE ÖĞRENCİ DEĞERLENDİRMESİNİN ETKİSİ ÜZERİNE ANKET ÇALIŞMASI ÖZET BULGULAR

FEN BİLGİSİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ FEN BRANŞLARINA KARŞI TUTUMLARININ İNCELENMESİ

İŞ GÜVENLİĞİ KÜLTÜRÜ

SANAYİ İŞÇİLERİNİN DİNİ YÖNELİMLERİ VE ÇALIŞMA TUTUMLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ - ÇORUM ÖRNEĞİ

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 4, Sayı: 32, Kasım 2016, s

İLKÖĞRETİM 6. ve 7. SINIF FEN ve TEKNOLOJİ DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMININ İÇERİĞİNE VE ÖĞRENME- ÖĞRETME SÜRECİNE İLİŞKİN ÖĞRETMEN GÖRÜŞLERİ

Uluslararası Öğrencilerin Ülke ve Üniversite Seçimlerini Etkileyen Faktörler

Öğretmenlerin Eğitimde Bilgi ve İletişim Teknolojilerini Kullanma Konusundaki Yeterlilik Algılarına İlişkin Bir Değerlendirme

Bilgisayar ve İnternet Tutumunun E-Belediyecilik Güvenliği Algısına Etkilerinin İncelenmesi

DANIŞMAN ÖĞRETMEN MENTORLUK FONKSİYONLARI İLE ADAY ÖĞRETMENLERİN ÖZNEL MUTLULUK DÜZEYİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ

Türkiye de Faizsiz Bankacılık Alanında Yayınlanmış Tezlerin Analizi. Dr. Mustafa Tevfik KARTAL Borsa İstanbul A.Ş.

MESLEĞE VE ÖRGÜTE BAĞLILIĞIN ÇOK YÖNLÜ İNCELENMESİNDE MEYER-ALLEN MODELİ

Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl. Fen Bilimleri Enstitüsü İstatistik

ÖZGEÇMİŞ. Yardımcı Doçentlik Tarihi: 1999 Doçentlik Tarihi: 2012

Eğitim ve Öğretim Araştırmaları Dergisi Journal of Research in Education and Teaching Kasım 2017 Cilt: 6 Sayı: 4 ISSN:

ilkögretim ÖGRENCilERi için HAZıRLANMıŞ BiR BEDEN EGiTiMi DERSi TUTUM

T.C. Ankara Üniversitesi. Elmadağ Meslek Yüksek Okulu. Bilgisayar Programcılığı Programı

Derece Alan Üniversite Yıl. BA Psychology Hacettepe 1999

Bir Üniversite Hastanesinin Yoğun Bakım Ünitesi Hemşirelerinde Yaşam Kalitesi, İş Kazaları ve Vardiyalı Çalışmanın Etkileri

STRATEJİK PLANLAMANIN KIRSAL KALKINMAYA ETKİSİ VE GAZİANTEP ÖRNEĞİ ANKET RAPORU

1988 Üniversitesi Yüksek Lisans İşletme Çukurova Üniversitesi Doktora İşletme Çukurova Üniversitesi

ÖRNEK BULGULAR. Tablo 1: Tanımlayıcı özelliklerin dağılımı

T.C. İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ BİREYSEL DEĞERLER İLE GİRİŞİMCİLİK EĞİLİMİ İLİŞKİSİ: İSTANBUL İLİNDE BİR ARAŞTIRMA

ÖZGEÇMĠġ. Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Eğitim Fakültesi Eğitimde Ölçme ve Değerlendirme Anabilim Dalı Öğretim Üyesi

TEMEL EĞİTİMDEN ORTAÖĞRETİME GEÇİŞ ORTAK SINAV BAŞARISININ ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

TÜRKiYE'DEKi ÖZEL SAGLIK VE SPOR MERKEZLERiNDE ÇALIŞAN PERSONELiN

Yrd.Doç.Dr. YAŞAR KUZUCU

Üniversite Öğrencilerinin Akademik Başarılarını Etkileyen Faktörler Bahman Alp RENÇBER 1

2. Uluslararası İktisadi ve İdari Perspektifler Kongresi 5-7 Ekim Tarihlerinde Fakültemiz Ev Sahipliğinde Gerçekleştirildi

Akademik Personel Memnuniyet Anketi Analiz ve Bulguları Nisan 2015

ULUSLAR ARASI 9. BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ÖĞRETMENLİĞİ KONGRESİ

Derece Alan Üniversite Yıl. Lisans Psikoloji Hacettepe 1999

Tez adı: Babalar... Tez Danışmanı:(HACER NERMİN ÇELEN)

: Marmara Eğitim Köyü Maltepe/İSTANBUL. :

HUZUREVĠ ÇALIġANLARININ TUTUM VE STRES VERĠLERĠNĠN DEĞERLENDĠRMESĠ

Avrasya Sosyal ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi (ASEAD) Eurasian Journal of Researches in Social and Economics (EJRSE) ISSN:

ÖĞRENEN LİDER ÖĞRETMEN EĞİTİM PROGRAMI 2014 YILI ÖLÇME DEĞERLENDİRME RAPORU

Birgül BURUNKAYA - Uzman Adana İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanlığı Çalışan Sağlığı Birimi ANTALYA

Türkiye Sosyoekonomik Statü Endeksi Geliştirme Projesi. Proje Yürütücüsü Yrd. Doç. Dr. Lütfi Sunar İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümü

BÖLÜM 1 Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Bütçeleme: Türkiye de Bütçeleme Süreci

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl. Unvan Alan Kurum Yıl Prof. Dr. Doç. Dr. Yrd. Doç. Dr. Görev Kurum Yıl

Yerinde Masaj ın İş Hayatına Etkileri İstanbul Konulu Akademik Araştırma Sonuçları Sayfa 1/4

EĞİTİM BİLİMLERİ MEZUNLARININ İSTİHDAMI Akademik Personelin Beklentileri

Yrd. Doç. Dr. Esma ESGİN GÜNDER

T.C. ÇANKIRI KARATEKİN ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM İŞ ANNE BABALARIN ÖSS SINAVI SONRASI BEKLENTİ VE KAYGILARININ TESPİT EDİLMESİ ARAŞTIRMA NO:2 GENEL EĞİTİM SEKRETERLİĞİ

Siirt Üniversitesi Eğitim Fakültesi. Yrd. Doç. Dr. H. Coşkun ÇELİK Arş. Gör. Barış MERCİMEK

Bu çalışma insan kaynakları dersinde yapılan kariyer yönetimi konulu sunumun metin halidir.

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ. Derece Alan Üniversite Yıl. Sosyal Bilimler (İşletme) Yıldız Teknik Üniversitesi SBE 1986

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

Öğretmen Adaylarının İnternet Kullanımı

TÜRKİYE'NİN TOPLUMSAL YAPISI

Derece Alan Üniversite Yıl. Lisans Psikoloji Hacettepe 1999

İLKÖĞRETİM 8.SINIF ÖĞRENCİLERİNİN HAVA KİRLİLİĞİ KONUSUNDAKİ BİLGİ DÜZEYLERİNİN İNCELENMESİ

BÜRO YÖNETİMİ VE YÖNETİCİ ASİSTANLIĞI ÖĞRENCİLERİNİN KARİYER KARARI YETKİNLİK İLE MESLEKİ SONUÇ BEKLENTİSİ İLİŞKİSİ: (KMYO ÖRNEĞİ)

ÖZGEÇMİŞ. 1. Adı Soyadı: E. Görkem KAYAALP ERSOY. 2. Doğum Tarihi: Ünvanı: Yardımcı Doçent Doktor. 4.

Üniversite Öğrencilerinde Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Belirtileri

Prof.Dr. RUHİ SARPKAYA

Yrd. Doç. Dr. Celal Deha DOĞAN. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Ölçme ve Değerlendirme Bilim Dalı- Doktora

ÇALIŞMAYAN KADINLARIN SAĞLIKLI YAŞAM BİÇİMİ DAVRANIŞLARI, SOSYAL GÖRÜNÜŞ KAYGISI VE FİZİKSEL AKTİVİTEYE KATILIMLARINI ENGELLEYEN FAKTÖRLER Zekai

AİLE ve EVLİLİK EĞİTİM PROGRAMI PROJE DOSYASI

13. ULUSAL PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK KONGRESİ BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI Ekim, 2015 Mersin

SAĞLIK ÇALIŞANLARIN GÜVENLİĞİ VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER (TÜRKİYE NİN GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİNDE BEŞ FARKLI HASTANE ÖRNEĞİ)

EPİSTEMOLOJİK İNANÇLAR ÜZERİNE BİR DERLEME

SANAYİDE ÇALIŞAN GENÇ ERİŞKİN ERKEKLERİN YAŞAM KALİTESİ VE RİSKLİ DAVRANIŞLARININ BELİRLENMESİ

Available online at

Öğretmen Adaylarının Eğitim Teknolojisi Standartları Açısından Öz-Yeterlik Durumlarının Çeşitli Değişkenlere Göre İncelenmesi

Transkript:

Uluslararası Kadın Konferansı Kadın Olmak Farkındalık ve Özgürleşme Bildiriler Kitabı 09-11Mayıs 2012 İZMİR

Uluslararası Kadın Konferansı Kadın Olmak Farkındalık ve Özgürleşme Bildiriler Kitabı Editörler Prof. Dr. Vahap TECİM Yrd. Doç. Dr. Çigdem TARHAN Araş. Gör. Can AYDIN 09-11 Mayıs 2012 İZMİR

İletişim Adresi Kadın Hakları ve Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Cumhuriyet Bulvarı No: 144 35210 Alsancak / İZMİR Telefon: +90(232) 412 16 42, +90(232) 412 16 43 Fax: +90(232) 412 16 44 Mail: dekaum@deu.edu.tr ISBN 978-975-441-372-4 2012 İzmir Türkiye @DEKAUM, 2012 Tüm Hakları Saklıdır

ULUSLARARASI KADIN KONFERANSI Kadın Olmak Farkındalık ve Özgürleşme 09-11 Mayıs 2012 İZMİR SEMPOZYUM KURULLARI YÜRÜTME KURULU Başkanlar: Prof. Dr. Tülay ÖZÜERMAN Prof. Dr. Vahap TECİM Üyeler: Prof. Dr. Konca YUMLU Ege Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Lale ALKINOĞLU KARAMIZRAK Yrd. Doç. Dr. Esra ÇOKER Yrd. Doç. Dr. Nigar DEĞİRMENCİ Pamukkale Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Nuray ÖNDER Yrd. Doç. Dr. Çiğdem TARHAN Öğr. Gör. Serpil SOLMAZ Araş. Gör. Can AYDIN Araş. Gör. Sevgi ÇİLİNGİR Araş. Gör. Dr. Şeyda ERASLAN Nurcan ACUR DEKAUM Sekreterliği DANIŞMA KURULU Işılay SAYGIN (Eski) Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Prof. Dr. Alp TİMUR Prof. Dr. Oğuz KARAMIZRAK Ege Üniversitesi Prof. Dr. Saffet MUTLUER Ege Üniversitesi Prof.Dr.Kemal KOCABAŞ Asst. Prof. Ayse DAYI Towson Üniversitesi Dr. Wendy STOKES London Metropolitan Üniversitesi Öğr. Gör. Itır BAĞDADİ İzmir Ekonomi Üniversitesi

BİLİM KURULU Prof. Dr. Nurşen ADAK Doç. Dr. Arda ARIKAN Prof. Dr. Yasemin BALCI Prof. Dr. Bayram BAYRAKTAR Prof. Dr. Fatmagül BERKTAY Prof. Dr. Tülay CANDA Doç. Dr. Feryal ÇUBUKÇU Prof. Dr. Fevzi DEMİR Prof. Dr. Dilek DİRENÇ Prof. Dr. Mehmet ECEVİT Prof. Dr. Ali ERGUR Prof. Dr.Marilyn FREEMAN Doç. Dr. Türkan GÜNAY Prof. Dr. Binnur GÜRLER Prof. Dr. Meltem KUTLU GÜRSEL Doç.Dr. Ayşe IŞIK GÜRŞİMŞEK Prof. Dr. Özcan GÜVEN Prof. Dr. Şükrü HANİOĞLU Prof. Lois Rita HELMBOLD Prof. Dr. Egemen İDİMAN Prof. Dr. Günseli SÖNMEZ İŞÇİ Prof. Dr. Gülser ÖZTUNALI KAYIR Prof. Dr. Ayfer KOCABAŞ Doç. Dr. Nevin KOYUNCU Prof. Dr. Sevda ALANKUŞ Prof. Dr. Belkıs KÜMBETOĞLU Prof. Dr. Elçin KÜRŞAT Prof. Dr. Eti AKYÜZ LEVİ Akdeniz Üniversitesi Akdeniz Üniversitesi Muğla Üniversitesi İstanbul Üniversitesi Yaşar Üniversitesi Ege Üniversitesi Orta Doğu Teknik Üniversitesi Galatasaray Üniversitesi London Metropolitan Üniversitesi Doğu Akdeniz Üniversitesi Princeton Üniversitesi University of Nevada Yeni Yüzyıl Üniversitesi Akdeniz Üniversitesi Ege Üniversitesi İzmir Ekonomi Üniversitesi Marmara Üniversitesi Yaşar Üniversitesi

ULUSLARARASI KADIN KONFERANSI Kadın Olmak Farkındalık ve Özgürleşme 09-11 Mayıs 2012 İZMİR BİLİM KURULU Doç. Dr. Fatma GÜVEN LİSANİLER Prof. Dr. Oğuz MAKAL Prof. Dr. Lütfiye OKTAR Prof. Dr. Pınar OKYAY Doç.Dr. Nilüfer ÖZABACI Prof. Dr. Gülsün ÖZENTÜRK Prof. Dr. Sevinç ÖZER Prof. Dr. Nuray ÖZGÜLNAR Prof. Dr. Tülay ÖZÜERMAN Prof. Dr. Şevkat BAHAR ÖZVARIŞ Prof. Dr. Jolan ROKA Prof. Dr. Serpil SALAÇİN Prof. Dr. Seval SEKİN Prof. Dr. Harriet SILIUS Prof. Dr. Atilla SİLKÜ Prof. Çağlayan ÜNAL SÜMER Doç. Dr. Meldan TANRISAL Prof. Dr. Leman TARHAN Prof. Dr. Barbara LEWANDOWSKA TOMASZCYK Prof. Dr. Hülya TÜTEK Prof. Dr. Gönül UCELE Doç. Dr. İnci USER Prof. Dr. Utku UTKULU Ord. Prof. Dr. Ruth WODAK Prof. Dr. Ayşegül YARAMAN Doç. Dr. Melda N.YILDIZ Prof. Dr. Konca YUMLU Prof. Dr. Ayşe YÜCE Doğu Akdeniz Üniversitesi Beykent Üniversitesi İzmir Ekonomi Üniversitesi Adnan Menderes Üniversitesi Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Ege Üniversitesi Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi İstanbul Üniversitesi Hacettepe Üniversitesi Budapest College Ege Üniversitesi Abo Akademi Üniversitesi Ege Üniversitesi Hacettepe Üniversitesi Lodz Üniversitesi İzmir Ekonomi Üniversitesi Bahçeşehir Üniversitesi Marmara Üniversitesi Lancester Üniversitesi Marmara Üniversitesi Kean Üniversitesi Ege Üniversitesi

ÖNSÖZ Kadınların hak ve özgürlük mücadelelerinde ilerleyebilmeleri ve kadın-erkek eşitsizliğinin giderilmesi için toplumlardaki cinsiyet ayrımcılığının ortadan kaldırılması çabalarına tüm kurumların katkı koymaları gerekir. Üniversiteler kuşkusuz bu alanda bilgi birikimi ile topluma öncülük etmesi gereken kurumlar içinde büyük önem taşır. Üniversitemiz, Kadın Hakları ve Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi ni (DEKAUM) kurarak, kadın sorunlarına çözümsel katkıyı kurumsallaştırmak ve yapılan çalışmaların etki alanını genişletmeyi amaçlamıştır. DEKAUM un, BİMER ( Bölgesel Kalkınma ve İşletme Bilimleri Araştırma ve Uygulama Merkezi) ile birlikte gerçekleştirdiği ana teması KADIN OLMAK - Farkındalık ve Özgürleşme- olarak belirlenen ve 9-11 Mayıs 2012 tarihlerinde düzenlediğimiz Uluslararası Kadın Konferansı nda farklı disiplinlerin bakış açısı ile katkı koyan bilim insanlarının sunumlarının bu e-kitap ile kalıcılaştırılması amaçlanmıştır. Katkıları ile destek veren tüm katılımcılar ile emeği geçen herkese teşekkür ediyor, bilim yaşamlarında başarılarının devamını diliyorum. ÖNSÖZ (I) Onursal Başkan Prof. Dr. Mehmet FÜZÜN Rektörü Bir şey yapma gücü olarak özgürlük ona sahip olan talihlileri ilgilendirir, oysa baskı altında olmama anlamında özgürlük bütün insanların sorunudur... - Norberto Bobbio- Kadın ve erkek arasında erkek lehine ayrımcılıkların yarattığı eşitsizlik dünyanın ezeli sorunlarından biridir.cinsler arasındaki ayrımın toplum yaşantısında kadının erkeğin gerisinde bırakıldığı bir eşitsizlik sorunu olarak sürdürülüyor olması yalnız Türkiye nin sorunu değil, ancak gelişmiş ülkeler içinde yer almasının önünde önemli bir engeldir. Ülkelerin gelişmişlik düzeylerine paralel olarak çözümsel yaklaşımlar çoğaltılırken; sosyal ve ekonomik gelişmişlik sorunları olan ülkelerde çözüm çabaları -özellikle kültürde dinin etki alanı ne kadar genişse- toplumda yerleşik inançların katı kalıplarına çarptıkça, kadın olmak, hakkında karar alınan ve özgürlüklerinin sınırlarının erkeklerce çizildiği ikinci cins konumuna rıza göstermek olarak algılanıyor. Özgürlüklerin sınırları, liberal demokrasilerde hukuk ile belirlenirken, yönetimlerin hukuki niteliği ne kadar güçlü ise, eşitsizliklerin giderilmesi için girişilen çabalar çözümsel sonuç verebilmektedir. Özgürlüklerin sınırlarının hukuk yerine, yasalarla çizildiği otoriter anlayışlar tüm toplumun özgürlükleri için bir tehdittir; ancak en fazla toplumun zayıf halkası olan kadınların özgürlük alanını daraltılır. Kadınların kendi konumlarının farkında olmaları ve farklılaşma yaratma taleplerini ortaya koymaları, içinde yaşadıkları toplumun özgürlük çıtasına göre değişir. Farkındalık olmadan farklılık yaratılamaz. Kadının özgürleşmesi için farkındalık yaratma çabalarının, özgürlüklerin daraltılıp gevşetilen sınırlarına aldırmadan sürdürülebilmesi toplumun tüm kesitlerinin sorunudur, ancak yaşamın tüm alanlarına ilişkin akıldan süzülen bilginin biriktirildiği kurumlar olarak, bilimin varlık nedeni olan aklın özgürleşmesinin çıkış noktasındaki önemli rolleri ile kadın sorununda da özgürlüklerden yana taraf olup diğer kurumlara rehberlik etmelidir. Karar organlarının siyasal i

kaygılarla ürettikleri keyfiliklerinin freni akıl ve bilimdir. Bilimin dönem dönem baskılarla araçsalsallaştırılmasının örnekleri az olmasa da; neyse ki aklın sınırı yok. Ortaçağ ın karanlığını delen akıl, tüm baskıları aşacak güçtedir. * * * * Kadın Hakları ve Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi nin (DEKAUM), Bölgesel Kalkınma ve İşletme Bilimleri Araştırma ve Uygulama Merkezi (BİMER) ile birlikte; KADIN OLMAK Farkındalık ve Özgürleşme- ana teması ile 9-11 Mayıs 2012 tarihlerinde düzenlediği Uluslararası Kadın Konferansı nın içeriği, konferansın düzenlenme amacının da açıklayıcısıdır: Batı dünyasının kimlikleri öne çıkaran siyasal, sosyal, kültürel çalışmalarında öteki olmak daha çok etnik ve dini kimlikler üzerinden ele alınıp öncelenirken, kadın olmanın ayrımcılığa tabi tutulmaya yeterli olduğu durumların giderilmesine yönelik duyarlılıklar azalarak geriye itilmektedir. Türkiye de giderek artan kadın cinayetleri ile gündemden düşmeyen şiddet olgusunu yaratan pek çok faktör içinde öncelik; kadını ötekileştiren, ikinci cins konumuna iten, kimliğini erkeğe tabi oluş üzerinden üreten aile, din, töre gibi kurumları baskı unsuru haline getiren kültür içinde toplaşmaktadır. Batının demokrasi kültürü içinde ürettiği özgürlük kavramına karşın, kadının özgürleşmesi ve öteki konumundan sıyrılması hala tamamlanmış bir süreç değilken; Türkiye gibi demokratikleşmede gecikmişliğin geleneksel değerlerin kadın üzerinden görünür kılındığı toplumlarda kadının içinde bulunduğu koşulların farkında olması ve özgürleşme refleksleri geliştirmesi için bilgilendirme çabalarının yoğunlaştırılması gerekmektedir. Kongremizin amacı, kadın olmanın anlamını farklı disiplinlerde (eğitim, hukuk, ekonomi, siyaset, toplum bilim, tarih, edebiyat, sağlık, çevre.. gibi) kadını ilgilendiren çeşitli sorunlara dikkat çekerek farkındalık yaratmak ve çözüm önerileri ortaya koymaktır. Konferansımızın tüm aşamalarında emeği geçenlere; başta üç yüzden fazla bildiri özetinin değerlendirilmesi ve katılımcıların belirlenmesinde emeği geçen değerli Bilim Kurulu üyelerimiz olmak üzere, Düzenleme Kurulu ve Danışma Kurulumuzun değerli üyeleri ile; bildiri sunarak katkı koyan bilim insanlarımıza başarılarının devamı dileklerimizle teşekkür ediyoruz. Konferansta sunulan bildirilerin e-kitap olarak sanal ortamda herkesin ulaşabileceği bilgi kaynağına dönüştüren genç bilim insanlarımızın emeğine saygı ve şükranlarımızla. DEKAUM adına Prof. Dr. Tülay ÖZÜERMAN ii

ÖNSÖZ (II) ne bağlı Bölgesel Kalkınma ve İşletme Bilimleri Araştırma ve Uygulama Merkezi (DEÜBİMER) 16/07/1987 gün ve 19579 sayılı Resmi Gazete de yayınlanan Üniversitelerde Akademik Teşkilat Yönetmeliğinin 1/5/1982 gün ve 17681 sayılı Resmi gazete ile değişik Ek Madde 1 e göre kurulmuş bir araştırma ve uygulama birimidir. Merkezimizin kalite politikası, bilimsel çalışmalar yaparak, bölgenin öncelikle ihtiyaçlarına cevap veren projeler üretmek, ihtiyaç duyulan sektörlere yönelik Ulusal ve Uluslararası düzeyde eğitimler düzenleyerek, nitelikli insan gücü yetiştirmek, böylece bireysel ve toplumsal bazda katma değer yaratarak, hem bölgesel kalkınmada, hem eğitimde; Kalite Yönetim Sistemi şartlarına uyarak ve etkinliğini sürekli iyileştirerek, yüksek kalite sağlamaktır. Misyonumuz, Toplumun gelişimine katkıda bulunan bir kurum olarak üniversite ve iş dünyası ilişkilerinin geliştirilmesini sağlamak, Vizyonumuz, ulusal ve uluslararası eğitim hizmetleri ve projeler ile bölgesel kalkınmada sürekleyici güç olmaktır. BİMER, üniversiteler ilgili tüm kurumlar ile işbirliği yaparak programlar önerir. Merkezin gerektiğinde teknik, sosyal ve uygulamalı bilim dallarıyla ortak çalışmalar yapması için gereken ortamı yaratması amaçlanmaktadır. Merkezin çalışma alanları ulusal ve uluslararası düzeylerdeki konuları kapsamaktadır. Türkiye nin dışa açılma sürecinde, uluslararası platform ile daha yakın ve sürekli ilişkiler içerisindedir. Bu gelişmeler, Türkiye nin, bölgesel ve uluslararası düzeyde karşılaştığı değişik nitelikteki sorunları araştırması, bu sorunların bilimsel düzeyde incelenmesi ve çözümlenmesi zorunluluğunu gündeme getirmiştir. Dolayısı ile, yukarıda belirtilen konuların bilimsel düzeyde incelenerek sonuçlarının uluslararası platformlarda ve ilgili kuruluşlar ile işbirliği yaparak ülkemiz çıkarları doğrultusunda yayınlanması ve aktarılması amaçlanmıştır. Bölgesel kalkınmanın amacı, bölgeler arasındaki ekonomik, sosyal ve kültürel dengesizlikleri ve bölge içindeki iller arası kalkınma farklarını ortadan kaldırmaya çalışmaktır. Merkezimiz, düzenlediği eğitimler ile bölge kadınlarının eğitim düzeylerinin arttırılması ve böylece iş hayatına katılımlarının sağlanmasıyla bölgesel dengesizliğin giderilmesinde katkı vermektedir. Bu amaçlar doğrultusunda, Kadın Hakları ve Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi nin (DEKAUM) ve Bölgesel Kalkınma ve İşletme Bilimleri Araştırma ve Uygulama Merkezi (BİMER) tarafından; KADIN OLMAK Farkındalık ve Özgürleşme- ana teması ile 9-11 Mayıs 2012 tarihlerinde Uluslararası Kadın Konferansı düzenlendi. Konferansa ait bu kitapçığın kadın olmak konusunda farkındalık yaratacağına ve kadınlarla ilgili sorunların giderilmesine yönelik çözüm önerilerinin geliştirilmesinde önemli bir kaynak olacağına aynı zamanda eşitlik yolunda yapılan çalışmalara güç katacağına inanıyorum. Emeği geçen herkese teşekkür ederim. Saygı ve sevgilerimle, BİMER adına Prof.Dr. Vahap TECİM iii

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ i 1. OTURUM 1 Melahat ÇEVİK Kadın Bedenin Özgürleşmesi... 2 Gülseren ESELLER PASİN Kadının Farkındalık ve Özgürleşmesinde Sanatın Önemi... 7 Mahide DEMİRELÖZ, Aysun EKŞİOĞLU, Birsen K.SAYDAM, Esin ÇEBER Meltem İÇEKLİOĞLU, Doğan DEMİR, Emel ACAR Kadın Farkındalığını Arttırmaya Yönelik Bir Program: Lider Kadın Eğitimleri... 13 2. OTURUM 20 Sercan Hamza BAĞLAMA İleri Demokratik Yaşamda Çokeşlilik... 21 Sabit MENTEŞE Siyasette Kadının Yeri Ve Önemine İlişkin Bir Araştırma (Tunceli İl Örneği)... 27 Cemile ARIKOĞLU ÜNDÜCÜ Siyasal Partilerin Arka Bahçesi: Kadın Kolları ( Edirne Örneği)... 49 Selman YAŞAR Basındaki Bilgiler Işığında İlk Kadın Milletvekilleri... 57 3. OTURUM TOPLUMSAL CİNSİYET I 84 Özlem ÇETİNKAYA BOZKURT Kadın Akademisyenlerde İş Aile Çatışması Ve Yaşam Tatmini İlişkilerinin İncelenmesi... 85 Nilay KAYHAN Akademisyenlerin Kadının Çalışmasına Yönelik Tutumlarının Farklı Değişkenler Açısından İncelenmesi... 98 Şenay Leyla KUZU Dilsel Dönemeç: Ataerkillikten Toplumsal Cinsiyet e... 113 iv

3. OTURUM TOPLUMSAL CİNSİYET I 84

KADIN AKADEMİSYENLERDE İŞ AİLE ÇATIŞMASI VE YAŞAM TATMİNİ İLİŞKİLERİNİN İNCELENMESİ Özlem ÇETİNKAYA BOZKURT * ÖZET Bu çalışmanın amacı kadın akademisyenlerin iş-aile çatışması ve aile-iş çatışmasının yaşam tatminlerine olan etkisini ortaya çıkarmaktır. Üniversitelerde görev yapan kadın akademisyenlerin yaşadıkları işaile çatışması ve yaşam tatmini ilişkisinin belirlenmesi kadın akademisyenlerin yaşam tatmin düzeylerini artırabilecek önlemlerin ortaya çıkarılabilmesine katkı sağlayabileceği düşünülmektedir. Belirlenen amaç doğrultusunda veri toplama aracı olarak kadın akademisyenlerin iş-aile çatışma düzeylerini ölçmek için Netenmeyer, Boles ve McMurrian (1996) tarafından geliştirilen iş-aile yaşam çatışması ölçeği nden yararlanılmıştır. Ayrıca araştırmada kadın akademisyenlerin yaşam tatminlerini ölçmek amacıyla, Diener ve arkadaşları tarafından 1985 yılında geliştirilen yaşam tatmini ölçeği- the satisfaction with life scale (SWLS) kullanılmıştır. Araştırma Mehmet Akif Ersoy üniversitesinde görev yapan kadın akademisyenler üzerinde gerçekleştirilmiştir. Verilerin analizinde betimsel istatistikler ve korelasyon varyans (ANOVA) istatistiksel tekniklerine başvurulmuş, SPSS 15.0 istatistik programı kullanılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre kadın akademisyenlerde genel olarak iş-aile ve aile-iş çatışmasının yaşam tatminini azalttığı belirlenmiştir. Ayrıca kadın akademisyenlerde iş-aile çatışması ile aile-iş çatışması arasında da olumlu yönlü bir ilişki olduğu görülmüştür. Anahtar kelimeler: Bilim, Kadın, Kadın Akademisyen, İş-Aile Çatışması, Aile-İş Çatışması, Yaşam Tatmini WORK-FAMILY CONFLICT OF WOMEN ACADEMICS AND LIFE SATISFACTION ANALYSIS OF RELATIONS ABSTRACT This study aims to reveal the effects of work-family and family-work conflict on women academics life satisfaction. It is assumed that new measures to increase women academics life satisfaction level can be improved by identifying the relationship between work-family conflict and life satisfaction. In line with this, Work-Family Conflict and Family-Work Conflict Scales developed by Netenmeyer, Boles and McMurrian were used to measure the work-family conflict level of women academics. Furthermore, - the satisfaction with life scale (SWLS) developed by Diener and colleagues in 1985 was used to measure women academics life satisfaction. The research was conducted on the women academics at Mehmet Akif Ersoy University. Data was analyzed with descriptive statistics and correlation variance (ANOVA) statistical techniques and SPSS 15.0 was used. The results showed that family-work conflict and work-family conflict decreases women academics life satisfaction. Moreover, it was concluded that there is a positive relationship between work-family conflict and family-work conflict of women academics. Key Words: Science, Woman, Women Academics, Work-Family Conflict, Family-Work Conflict, Life Satisfaction * Yrd. Doç. Dr., Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Bucak Zeliha Tolunay Uygulamalı Teknoloji ve İşletmecilik Yüksekokulu, Yönetim Bilişim Sistemleri Bölümü, ozlemcetinkaya@mehmetakif.edu.tr 85

GİRİŞ Günümüzde günlük yaşamın büyük bir bölümünü dolduran iş yaşamı, kişinin yaşam koşulları, beklentileri ve gelecekle ilgili planlarını etkilediği için birincil öneme sahiptir. İnsan işi ve evi arasında ikili roller taşımakta ve ister istemez ailedeki problemleri işe, işteki problemlerini aileye yansıtabilmektedir. Kişinin aile ve iş yaşamından beklentileri ise oynadığı rollerde başarılı olmayı aynı zamanda huzur ve tatmin duygusu yaşaması sonucunu doğurur. İş ve aile unsurlarını her iki tarafında beklentilerine cevap verecek şekilde karşılamanın zor olduğu ve kadınların bu rol çatışmasından erkeklere göre daha fazla ve daha olumsuz etkilendiği pek çok araştırma ile tespit edilmiştir. Rol çatışmasını oldukça fazla yaşayanlardan biri de kadın akademisyenlerdir. Kadının bilim hayatına girmesiyle birlikte toplumun kadına yüklediği sorumluluklara ek olarak akademisyenliğin gerektirdiği zorunluluklar da bu mesleği icra eden kadınlar üzerindeki yükün artmasına neden olmuştur. Türkiye de akademik yaşamda kadının durumuna bakıldığında kadınların tüm akademisyenler içinde profesör düzeyinde yüzdesi, dünyadaki diğer ülkelere oranla çok daha fazladır (%28 profesör, %32 doçent ve %34 yardımcı doçent). Bu oran çok önemli olmasına karşın Türkiye de üniversitelerde, üst yönetimde görev alan kadın akademisyen sayısı çok azdır. Yükseköğretim Kurumu nun (YÖK) verilerine göre, 2010 yılında, devlet üniversitelerinde kadın dekan oranı %13, kadın rektör yardımcılarının oranı %7 ve kadın rektörlerin oranı %8 dir. Vakıf üniversitelerinde ise kadın dekan oranı %13 ve kadın rektör oranı %7 dir. Görüldüğü üzere Türkiye de 2010 yılı itibarıyla rektör ve dekanlık gibi üst pozisyonlarda erkek egemenliği devam etmektedir (Özkanlı, 2010: 4). Özkanlı ve Korkmaz yaptıkları araştırmalarda (2000a ve 2000b) Türkiye de akademisyen kadınların üst yönetimdeki azlığının, çoğunlukla, günlük yaşamlarında artan sorumluluklarına bağlı olduğu sonucuna ulaşmışlardır. Ayrıca, kadın akademisyenlerin geleneksel sosyal rolleri ile eş ve anne rollerinin öncelikli olduğunu düşünmelerinden dolayı idari sorumluluk almaya istekli olmadıklarını ifade edilmiştir. Çalışmada iş-aile ve aile-iş çatışması ile yaşam tatmini konusu, tanımı, boyutları, etkileri kadın akademisyenler açısından teorik olarak ele alınmıştır. Söz konusu teori, üniversitede görev yapan kadın akademisyenlerin yer aldığı Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi örneğinde bir uygulama ile incelenmiştir. LİTERATÜR TARAMASI Kadın Akademisyenlerde Rol Çatışması Çalışan bir insan hayatında en temel iki rolle karsılaşmaktadır. Bunlar iş ve ailedir. Kadının evinin dışında bir işte ücretli veya ücretsiz çalışması, kadını geleneksel rollerinden biraz uzaklaştırmıştır. Çalışan kadın her zaman sahip olduğu rollerine yenilerini eklerken, mevcut geleneksel rollerini de yerine getirmeye devam etmiştir. Çalışan kadın hem iş hem de aileye ilişkin sorumluluklarını yerine getirebilmek için üzerinde baskı hissetmekte, iyi bir eş ve anne olmak için çabalarken, işte bazı statü ve yükselme fırsatlarını kaçırabilmektedir. Evde duygulu, yumuşak çok zaman ikinci planda davranması istenen kadından iş ortamında aklını işine vermesi istenmekte, bazen hırslı ve aktif, girişken olması beklenmektedir. Sonuçta kadın tüm bu çelişki ve çatışmaların yarattığı iş-aile gerilimini yaşamaktadır (Adak, 2007:144) Tosi, Rizzo ve Caroll (1990: 276) rol çatışmasını, bireyin sorumluluğunda, gerçekleştirilmesi beklenen rollerdeki davranışlar ya da görevler arasındaki uyuşmazlık sonucu ortaya çıkan bir durum olarak tanımlamaktadır. Rol çatışması, bir çalışanın iş yerinde birbirinin zıddı olan talep ve beklentilerle karsılaşması durumunda ortaya çıkmaktadır. Böyle bir durumda çalışan bir talebi karşıladığında, diğer taleplerden en az birini karşılayamamakta veya karşılaması zorlaşmaktadır (Fisher, 2001: 143). Rol çatışması, birbiriyle uyumu zor olan iki veya daha fazla rolün aynı anda 86

ortaya çıkmasıdır. Kadının iş rolü aile rolünün gerekleri ile daha çok çatışmaktadır. İş rolü sorumlulukları nedeniyle kadın aile rolünü yeterince yerine getiremediğini ya da iş rolünün aile rolünü engellediğini düşünmektedir. Çalışan kadınların en çok zorlandıkları konu iş-eş-çocuk ve ben dengesini kurmaktır. Çünkü kadınlar, ister çalışsın isterse çalışmasın hayatlarındaki en önemli ve ön planda olan faktörler çocuk ve eştir. Çalışan kadın öncelikle aile sorumluluklarına zaman ayırmak için uğraşmaktadır. Hatta çoğu zaman kendisini de unutabilmekte, kendisine bile zaman ayıramamaktadır Çalışan kadınların erkeklere kıyasla iş-aile alanlarında oynaması gereken roller daha fazladır. Hangi alanda olursa olsun her bir rol, kendisine zaman ayrılmasını ister. Sayı ve tür açısından zengin bir yelpaze oluşturan kadının rolleri, zamanın yetirilememesi durumlarında kadın üzerindeki baskılarını arttıracaktır. Bunların sonucunda, çatışmanın doğması ve süreklilik arz etmesi, kadının işte ya da evde ya da her ikisinde de bıkkınlık, mutsuzluk, başarısızlık vb., tükenmişlik göstergeleri ile karşı karşıya kalmasıyla sonuçlanabilecektir (Negiz ve Tokmakçı, 2011: 4050). Kadının rollerine ilişkin olarak Oppong ve Abu (1985: 9), A Handbook for Data Collection and Analysis on Seven Rules and Statues of Women adlı çalışmalarında kadınların yedi temel rolünün bulunduğunu vurgulamışlardır. Bu roller; annelik, eşlik, ev kadınlığı, akrabalık, mesleki, topluluk ve bireylik rolleridir. Kadınların sahip oldukları bu yedi rolden dördünün aile içi rolleri kapsadığı görülmektedir. Örneğin, akademisyen bir kadın, akademisyen, akademisyen yönetici, tez danışmanı gibi iş hayatındaki roller ve eş, anne, ev hanımı, kız çocuğu, kız kardeş, hala-teyze, komşu gibi iş hayatı dışında birçok roller ile ilgili farklı sorumluluklar taşımaktadır. Kadın akademisyenlerin iş hayatı ve günlük hayatlarında karsılaştığı zorluklar bir rol çatışmasının belirtileri olabilir (Özkanlı, 2010: 6). Forster ın (2001: 34 36) İngiltere deki kadın akademisyenlerin iş-aile çatışması üzerine yaptığı araştırmada aileme karşı sorumluluklarım kariyeri engellemektedir sorusuna toplamda 112 katılımcıdan 45 kişi (%40) katıldığını ifade etmiştir. Kariyerim açısından aile kurmayı ertelemek benim için faydalıdır görüşüne katılan katılımcı oranı %56 dır. Günümüzde hala çocukların bakım ve mutluluğunun sorumluluğunun kadınlara ait olduğu fikrine katılanların oranı % 73 dür. Sutherland ise, günümüz kadınlarının iş performansı üzerinde olumsuz bir etkisi olmadan çocuklarına bakmak zorunda olduğunu belirtmektedir (Sutherland, 1985: 39). Türkiye de yapılan araştırmalarda kadın akademisyenlerin büyük bir çoğunluğunun rol çatışması yaşadıkları ve bu çatışmanın akademik ilerlemede engel oluşturduğu belirtilmiştir (Acar, 1991, 1996; Cindoğdu, 1996; Özkanlı ve Korkmaz 2000b). Kadın akademisyenler, yükselme için isteğin en yoğun olduğu doçentlik düzeyinde bu rol çatışmasını en yoğun biçimde yaşamaktadır. İş-Aile Çatışması İş-aile çatışması kavramı rol teorisi çerçevesinde kullanarak Kahn, Wolfe, Quinn, Snoek, & Rosenthall (1964) tarafından açıklanmıştır. Kahn ve arkadaşları (1964) iş-aile çatışmasını, iş ve aile alanlarının birbiriyle uyumsuz rol çatışmasının bir formu olarak tanımlamışlardır (Ahmad, 2008: 57). Yani rol çatışması, kişinin bir role uyum sağlamasının bir diğer role uyum sağlamasını zorlaştırması, başka bir ifadeyle, aynı anda iki ya da daha fazla rolü üstlenmenin kişi üzerinde yarattığı baskı sonucu ortaya çıkan gerilim durumudur. İş-aile yaşam çatışması ise, roller arası çatışmanın özel bir türü olarak kabul edilmektedir. İş ve aile yaşamının gereği olarak benimsenen rollerin uyumsuzluk göstermesinin çalışan üzerinde yarattığı gerilim arttıkça, çalışanın iş-aile yaşam dengesinin bozulması, iş-aile yaşam çatışması yaşaması beklenir. Greenhaus ve Beutell (1985: 78) iş ve aile rolleri arasındaki üç çatışma türü tanımlar: 87

Davranış temelli çatışma: Bir rol tarafından ihtiyaç duyulan davranışlar diğer rolün gereksinim duyduğu davranışlarla çatıştığı zaman ortaya çıkan çatışma türüdür. İş ve aile yaşamında farklı roller üstlenen çalışanların bu roller gereği sergilemesi gereken davranışların birbiriyle uyumsuz olması ve çatışma yaratması durumunda ortaya çıkmaktadır. Zaman kaynaklı çatışma: Bir rol için harcanan zaman sıklıkla diğer role ilişkin kullanılacak zamanı engeller. Sonuçta bir rolü yerine getirmeye ilişkin zaman baskısını diğer rolün beklentileriyle uzlaştırmak güç olduğunda veya bir rol yerine getirilirken diğer role ilişkin endişe oluştuğundaki çatışma türüdür. Zamana dayalı çatışma, toplam çalışma saatleri, çalışma programının esnekliği, evli olma, çocuk sahibi olma, eşin bir işte çalışması gibi iş ya da aile kaynaklı zaman kısıtlarının etkileşimi sonucunda ortaya çıkmaktadır. Gerilim temelli çatışma: Kişinin bir role ilişkin, diğer alandaki görevlerini yerine getirmesini etkilediği zaman artan yorgunluk ve gerilime neden olan gerilim temelli çatışma türüdür. Gerilime dayalı çatışma, çalışanın iş ya da aile yaşamında yaşadığı düş kırıklığı, üzüntü, sinirlilik vb. duyguların gerilim yaratarak diğer yaşamındaki rolünün gereklerini yerine getirmesini engellemesi durumunda ortaya çıkmaktadır (Greenhaus ve Parasuraman, 1986: 37 60). Yapılan araştırmalar (Cooper vd., 1989; Susan vd., 1997) iş-aile çatışmasının kişilerin psikolojik, duygusal ve fiziksel sağlıkları üzerinde örneğin düşük benlik saygısı, iş tatminsizliği ve kötü iş performansı gibi farklı olumsuz sonuçlara yol açabileceğini göstermiştir. Kişinin iş yaşamı ve aile yaşamındaki ikili rolü nedeniyle kimi zaman yaşanan problemler roller arası çatışmayı da beraberinde getirmektedir. Roller arasındaki çatışmanın temeli kişinin üstlendiği rollerin uyumsuzluğundan kaynaklanmaktadır (Çarıkçı, 2001:337). Aile-İş Çatışması İş-aile çatışması iki yönlüdür ve iş-aile çatışması; işin aile rolünün yapılmasını engellemesi sonucu ortaya çıkarken, aile-iş çatışması; ailenin iş rolünün yapılmasını engellemesi durumunda oluşur (Duxburry ve Higgins, 1994:450). Aile iş çatışması aile alanından gelen gereksinimlerin, aileye harcanan zamanın ve aileden kaynaklanan gerilimin iş alanı ile ilgili sorumlulukları yerine getirmeyi engellediği durumların meydana geldiği, roller arasında oluşan bir çatışma türüdür (Netemeyer vd., 1996: 401). Aile iş çatışmasının, eşlerin destek olma düzeyi ile daha alt seviyede yaşandığı görüşüne bağlı olarak, ebeveynlerin, ev ile ilgili sorumluluklara ilişkin eşitlikçi yaklaşımları, aile iş çatışması üzerinde önemli bir etken olmaktadır (Cinamon, 2006: 204). Ailede çocuk sayısı arttıkça ve çocukların yaşı küçüldükçe aile-iş çatışmaları da artmaktadır (Madsen, 2003: 37). Kadınların, çocuk bakımı ve ev işleri gibi daha fazla role sahip olması onların daha fazla aile-iş çatışması yaşamalarına sebep olmaktadır (Major, 2000:170). Yaşam Tatmini İş yaşamının kişinin hayatında çok önemli bir bölüme sahip olduğu göze alınırsa, tüm yaşam üzerinde bir etkisi olması doğal olarak karşılanabilir. İş hayatında yaşanan tatminsizlik, mutsuzluk ve moral bozuklukları kişinin yaşamından tatmin olamamasına neden olabilir. Bu durum ailesel ve çevresel sorunlar yaratabildiği gibi, çeşitli ruhsal bozukluklara da sebep olabilmektedir (Çetinkanat 2000: 48). Yaşam tatmini kişinin kendi hayatının hoşlandığı ya da hoşlanmadığı yönlerinin özet bir değerlendirmesidir (Heller vd., 2002:3). Yaşam tatmini kavramını iş yaşamından bağımsız ele almak mümkün olmayacaktır. Çünkü yaşam tatmininde etkili olan faktörlerin başında bireyin genel yaşamında oldukça önemli yer tutan iş yaşamı gelmektedir. Yaşam tatmini konusunda yapılan pek çok araştırmanın ulaştığı ortak ve en önemli sonuç, yaşam tatmininin kişinin iş performansını arttırmasıdır (Jones, 2006: 34). Yaşam tatmininin diğer bir özelliği, insanları hayatın zorlukları karşısında daha esnek ve dayanıklı duruma getirmesidir (Baldwin, 2005: 421). Genel anlamda yaşam tatmini, bireyin 88

iş yaşamı ve iş dışı yaşam alanını kapsadığı için, yaşam tatmininde bireyin iş yaşamından elde ettiği doyumun etkisi göze çarpmaktadır. ARAŞTIRMANIN AMACI Bu çalışmanın amacı kadın akademisyenlerin iş-aile çatışması ve aile-iş çatışmasının yaşam tatminlerine olan etkisini ortaya çıkarmaktır. Üniversitelerde görev yapan kadın akademisyenlerin yaşadıkları iş-aile çatışması ve yaşam tatmini ilişkisinin belirlenmesi kadın akademisyenlerin yaşam tatmin düzeylerini artırabilecek önlemlerin ortaya çıkarılabilmesine katkı sağlayabileceği düşünülmektedir. ARAŞTIRMANIN KAPSAMI VE SINIRLARI Araştırmanın evrenini Mehmet Akif Ersoy Üniversitesinin kadrolu tüm kadın akademisyenleri oluşturmuştur. Çalışma Türkiye deki tüm üniversitelerdeki kadın akademisyenleri kapsamadığı için söz konusu üniversite dışında çalışan kadın akademisyenler için sonuçlar genellenemez. ARAŞTIRMANIN METODOLOJİSİ Örnekleme Süreci Anket soruları Mehmet Akif Ersoy üniversitesinde görev yapan kadın akademisyenlere uygulanmıştır. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Personel Daire Başkanlığı ndan alınan bilgilere göre, 2012 yılında toplamda 140 kadın akademisyen mevcuttur. Bunlardan 6 sı profesör doktor, 8 i doçent doktor, 47 si yardımcı doçent doktor, 47 si öğretim görevlisi, 9 u uzman ve 11 i de okutman kadrosunda yer almaktadır. 140 kişilik evrende (0.05 örnekleme hatası) ile (p=0.5 q=0.5) aralığına göre örneklem büyüklüğü yaklaşık 103 olarak hesaplanmıştır. * Araştırmada 105 kişiye ulaşılarak, öngörülen örneklem büyüklüğüne ulaşılmıştır. Veri Toplama Yöntem ve Aracı Veri toplama aracı olarak kadın akademisyenlerin iş-aile çatışma düzeylerini ölçmek için Netenmeyer, Boles ve McMurrian (1996) tarafından geliştirilen iş-aile yaşam çatışması ölçeği nden yararlanılmıştır. Netenmeyer, Boles ve McMurrian (1996) tarafından geliştirilen iş-aile yaşam çatışması ölçeği çalışanların iş yaşamından kaynaklanan iş-aile çatışması ve aile yaşamından kaynaklanan aile-iş çatışması düzeylerini ölçmeyi amaçlayan iki alt ölçekten oluşmaktadır. Söz konusu her iki ölçek de çatışma durumunu belirlemeye yönelik 5 maddelik yargı cümlelerinden oluşmaktadır. Ölçeklerin güvenilirlik analizleri konusunda Netenmeyer ve diğerleri (1996) iş yaşamı kaynaklı iş-aile çatışması ve aile yaşamı kaynaklı aile-iş çatışması ölçekleri için alfa değerlerini sırasıyla 0.88 ve 0.89 olarak tespit etmişlerdir. Araştırmada kadın akademisyenlerin yaşam tatminlerini ölçmek amacıyla, Diener ve arkadaşları tarafından 1985 yılında geliştirilen yaşam tatmini ölçeği- the satisfaction with life scale (SWLS) kullanılmıştır. Yaşam tatmini ölçeği, bireylerin yaşamlarından aldıkları doyumu belirlemek amacıyla geliştirilmiştir. Ölçek, Likert tarzı 5 dereceli (1: kesinlikle katılmıyorum,., 5: kesinlikle katılıyorum) 5 maddeden oluşmaktadır. Araştırma Modeli ve Hipotezler Araştırmanın modeli Şekil 1. de görülmektedir. Buna göre araştırmada bağımsız değişken olarak değerlendirilen iş-aile çatışmasının ve aile-iş çatışmasının bağımlı değişken olan yaşam tatmini ile ilişkileri incelenmiştir. * Sample Size Calculator, http://www.surveysystem.com/sscalc.htm, (03.01.2012). 89

Şekil 1: Araştırmanın Modeli İş Aile Çatışması Yaşam Tatmini Aile İş Çatışması Araştırmada oluşturulan hipotezler aşağıda verilmiştir. Hipotez1: İş-aile çatışması ile yaşam tatmini arasında negatif yönlü bir ilişki vardır. Hipotez2: Aile-iş çatışması ile yaşam tatmini arasında negatif yönlü bir ilişki vardır. Hipotez3: Aile-İş çatışması ile İş-aile çatışması arasında pozitif bir ilişki vardır. VERİLERİN ANALİZİ Belirlenen örneklemden anket yolu ile elde edilen verilerin analizi SPSS 15.0 for Windows paket programı ile yapılmıştır. Verilerin analizinde tanımlayıcı istatistik, güvenirlik, frekans, faktör ve korelasyon analizleri kullanılmıştır. Araştırma Örnekleminin Demografik Özellikleri Araştırmada katılımcıların demografik özellikleri, bir bütün halinde Tablo 1 de verilmiştir. Tablo 1. Kadın Akademisyenlerin Demografik Özellikleri f % Prof. Dr. 4 3,8 Doç. Dr. 7 6,7 Yrd. Doç. Dr. 35 33,3 Öğr. Gör. Dr. 6 5,7 Akademik Unvan Öğr. Gör. 25 23,8 Araş. Gör. Dr. 4 3,8 Araş. Gör. 14 13,3 Okutman 8 7,6 Uzman 2 1,9 Evli 58 55,2 Medeni Durum Bekâr Boşanmış 36 7 34,3 6,7 Eşi Ölmüş 3 2,9 90

Ayrı yaşıyor 1 1,0 18 25 16 15,2 26 33 41 39,0 Yaş 34 41 28 26,7 42 49 10 9,5 50 ve üzeri 10 9,6 Çocuğum yok 43 41,0 Tek çocuk 35 33,3 Çocuk Sayısı 2 çocuk 9 8,6 3 çocuk 17 16,2 4 ve daha fazlası 1 1 Toplam 105 100 Tablo 1 e göre araştırmaya katılan kadın akademisyenlerin akademik unvanları açısından bakıldığında birinci sırada yaklaşık %33 ile yardımcı doçent doktor, ikinci sırada % 23,8 ile öğretim görevlisi, üçüncü sırada ise % 13,3 ile araştırma görevlilerinin yer aldığı görülmektedir. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi yeni kurulan bir üniversite olması sebebiyle sonucun bu şekilde çıkması şaşırtıcı değildir. Kadın akademisyenlerin yaş aralığına bakıldığında ise birinci sırada %39 ile 26-33 yaş aralığında olanlar yer almaktadır. İkinci sırada ise % 26,7 ile 34 41 yaş aralığında olan kadın akademisyenler görülmektedir. Dolayısıyla araştırmaya katılan kadın akademisyenlerin oldukça genç oldukları dikkat çekmektedir. Araştırmaya katılan kadın akademisyenlerin medeni durumları incelendiğinde yaklaşık % 55 inin evli, eşi ölmüş, boşanmış ve ayrı yaşanlarında dahil edilmesiyle birlikte bekar olarak sayılabileceklerin yüzdesinin de yaklaşık % 45 olduğu görülmektedir. Çocuk sahibi olma durumlarına göre inceleme yapıldığında kadın akademisyenlerin % 41 i çocuğu olmadığını ifade etmiştir. Tek çocuk sahibi olan kadın akademisyen %33,3 dür. Bu değerlerin dikkat çekici olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Benzer konuda yapılan araştırmalarda çalışan kadınların daha fazla boş zaman ve sorumluluk gerektirdiği için az sayıda çocuk sahibi olduklarını ortaya koymaktadır. Burada çıkan sonuç bu görüşü destekler niteliktedir. Kadın akademisyenlerin zaman yetersizliği nedeniyle ve işlerinden ayrı kalmalarına neden olacağı için fazla sayıda çocuk sahibi olmayı tercih etmedikleri düşünülmektedir. Tablo 2: Evliliğin Kadın Çalışma Hayatına Etkisi Evlilik bir kadının çalışma yaşamında başarıya ulaşmasını engeller mi? f % Hayır 86 81,9 Evet 12 11,4 Yanıtsız 7 6,7 Toplam 105 100 Araştırmaya katılan kadınlara Evlilik bir kadının çalışma yaşamında başarıya ulaşmasını engeller mi? şeklinde soru yöneltildiğinde % 86 sı hayır yanıtını vermiştir. Kadın akademisyenler iş 91

hayatındaki rolü ile aile hayatındaki rolü arasında zaman zaman çatışma yaşadığını ifade etmiş olsa da evliliğin iş hayatını olumsuz yönde etkilediğini düşünmemektedirler. Tüm olumsuzluklara rağmen kadın akademisyenler kadının çalışma yaşamında olması gerektiği düşüncesine sahiptirler. Tablo 3: İş yaşamındaki rolün özel yaşamdaki rol ile çatışma durumu İş yaşamındaki rol ile özel yaşamdaki rolün çatışması f % Ara sıra çatışıyor ama çözüm buluyorum 48 45,7 Hayır, çatışmıyor her rolü gereğince yerine getirdiğime inanıyorum 38 36,2 Yanıtsız 15 14,3 Evet, kesinlikle çatışıyor 4 3,8 Toplam 105 100 Kadın akademisyenlerin iş yaşamınızdaki rolünüzün özel yaşamınızdaki rolünüz (eş, anne, ev kadını, evlat vb..) ile çatıştığını düşünüyor musunuz? sorusuna verdikleri yanıtlar Tablo 3 de görülmektedir. Buna göre kadınların yaklaşık %46 sı ara sıra çatışma yaşadıklarını ama çözüm bulduklarını ifade etmişlerdir. Kesinlikle çatışma yaşamadığını belirten kadın akademisyenler ise % 36,2 dir. 15 kişi bu soruya yanıt vermemiştir. Yanıt vermeyenlerin büyük bir kısmı araştırma görevlisidir. Araştırmaya katılan kadın akademisyenler en önemli iş-aile çatışması nedeni olarak ilk sırada zaman yetersizliğini, ikinci sırada iş yerindeki stresli ortamı ve üçüncü olarak da çocuk bakımını görmektedir. Araştırmaya katılan kadınların büyük bir kısmı ev işlerinde yardımcı kullandıkları için ev işlerini çatışma nedeni olarak çok önemli görmemektedirler. Yapılan araştırmalar çalışan kadının en büyük sorunlarından birinin çocuk bakım sorunu olduğunu göstermektedir. Bu durumun kadın akademisyenler için de benzer şekilde olduğu görülmektedir. Tablo 4: En Önemli İş-Aile Çatışması Nedeni No Nedenler f % 1 Zaman yetersizliği 40 38,1 2 İş yerindeki stresli ortam 22 21,0 3 Çocuk bakımı 14 13,3 4 Yanıtsız 10 9,5 5 Ücret yetersizliği 7 6,7 6 Ev işleri 6 5,7 7 Diğer nedenler 4 3,8 8 Eşimin işi 2 1,9 Toplam 105 100 92

Analiz ve Sonuçları a) Güvenilirlik Analizi Araştırmada kullanılan değişkenlere ait güvenilirlik analizi sonuçları Tablo 5 de verilmiştir. Tüm değişkenlerin Cronbach s alpha değeri.796 dır. Diener ve arkadaşları orijinal çalışmada ölçeğin güvenirliğini Alpha =.870 olarak, ölçüt bağımlı geçerliğini ise.820 olarak bulmuşlardır. Sonuç olarak değişkenlerin güvenilirlik sonuçları uluslararası literatür tarafından kabul edilen ve tanımlanan değerlere yakın çıkmıştır. Tablo 5: Güvenilirlik Analizi Sonuçları Değişkenler İş- Aile Çatışması (X 1 ) Aile İş Çatışması (X 2 ) Yaşam Tatmini (Y) Toplam Alpha Coefficient (α).906.888.784.796 b) Faktör Analizi Araştırmada KMO =.830 olarak hesaplanmıştır. Bu oran.50 yi geçtiği için veri seti faktör analizi için uygun bulunmuştur. Bartlett s test Sig. 0.000 yani bütün bileşen değerleri.50 nin üstündedir. Toplam üç faktör toplam varyansın % 69.433 ünü açıklamaktadır. Araştırmada faktör analizi sonuçları tablo 6 da görülmektedir. 93

Tablo 6: Faktör Yüklerine Ait Matris Değişkenler Sorular Bileşen Bileşen Bileşen B.03.857 B.04.853 İş Aile Çatışması (X 1 ) B.05.842 B.02.805 B.01.776 B.07.866 B. 09.832 Aile-İş Çatışması (X 2 ) B.10.800 B.08.799 B.06.725 C.04.833 Yaşam Tatmini (Y) C.03 C.01.804.738 C.05.732 Rotated Component Matrix Solution (Extraction) Method: Principal Component Analysis c) Korelasyon Analizi Tablo 7 de değişkenlere ait Pearson korelasyon değerleri verilmiştir. Tablo-7. Korelasyon Değerleri X 1 X 2 Y Değişkenler X 1 X 2 Y İş- Aile Çatışması Aile-İş Çatışması Yaşam Tatmini 1.000.779.779 -.987 Pearson Correlation and Significance ** ** ** -.987 ** 1,000 -.605 ** ** -.605 1.000 **. 0.01 düzeyinde Korelasyon anlamlıdır (2-tailed). *. 0.05 düzeyinde korelasyon anlamlıdır (2-tailed). Tablo 7 deki sonuçlara göre İş-aile çatışması ile aile-iş çatışması arasında % 99 anlamlılık düzeyinde pozitif yönlü bir ilişki vardır. Yani kadın akademisyenlerde iş aile çatışması arttıkça ya da azaldıkça aile-iş çatışması da artmakta ya da azalmaktadır. Araştırmada iş aile çatışması ile yaşam tatmini arasında % 99 anlamlılık düzeyinde negatif yönlü bir ilişki bulunmaktadır. Aynı şekilde aile-iş çatışması ile yaşam tatmini arasında da % 99 anlamlılık düzeyinde negatif yönlü bir ilişki olduğu 94

tespit edilmiştir. Başka bir ifadeyle iş-aile çatışması ile aile-iş çatışması artarken kadın akademisyenlerde yaşam tatmini azalmaktadır. Şekil 2 de araştırmada oluşturulan modele ilişkin sonuçlar yer almaktadır. Şekil 2. Modele Ait Sonuçlar İş Aile Çatışması.987 **.779 **.605 ** Yaşam Tatmini Aile İş Çatışması SONUÇ VE ÖNERİLER Uygulanan anket çalışması ile kadın akademisyenlerin yaşadığı iş-aile ve aile-iş çatışmasının, yaşam tatmini üzerindeki etkilerinin incelendiği araştırmadan elde edilen bulgular sonucunda iş-aile ve aile-iş çatışması ile yaşam tatmini arasında negatif yönlü bir ilişkinin olduğu tespit edilmiştir. Çalışan kadınların iş- aile çatışmasından en fazla etkilenen taraf olarak, geleneksel aile rollerini yerine getirmede zorluklar yaşadığı ve bunun doğal sonucu olarak da kadının yaşam tatmininin azalabileceği ortaya konmuştur. Araştırma sonucunda aile-iş çatışması ile yaşam tatmini arasında da negatif yönlü bir ilişki tespit edilerek kurulan hipotez kabul edilmiştir. Ayrıca aile-iş çatışması ile iş-aile çatışması arasında pozitif bir ilişkinin olduğu tespit edilmiştir. Ailesinden ve ev yaşantısından tatmin olan kadında yaşam tatmininin artması doğal bir sonuçtur. Oluşturulan hipotezlere ilişkin sonuçlar Tablo 8 de yer almaktadır. Tablo 8: Hipotezlere Ait Sonuçlar * K: Kabul / R: Red No Hipotezler (β) (ρ) K/R * İş-aile çatışması ile yaşam tatmini arasında negatif yönlü bir ilişki H -.987 **.000 1 vardır. K Aile-İş çatışması ile yaşam tatmini arasında negatif yönlü bir ilişki H -.605 **.000 2 vardır. K H 3 Aile-İş çatışması ile İş-aile çatışması arasında pozitif bir ilişki vardır..779 **.000 K Sonuç olarak, iş aile çatışmasına yönelik olarak gerçekleştirilecek araştırmaların farklı sektörlerde çalışan kadınlar üzerinde de incelenerek karşılaştırma yapılması konuya ilişkin çözüm önerilerinin geliştirilmesi bakımından önemli olacaktır. Ayrıca iş-aile yaşam çatışmasını konu alan çalışmalarda akılcı bakış açısı, telafi kuramı, katkı kuramı, taşma kuramı, çatışma kuramı gibi farklı yaklaşımların değerlendirilmesinde yarar vardır. Bu araştırmanın sonuçları iş-aile ve aile-iş çatışmasının kadın akademisyenlerin yaşam tatminlerini etkilediğini gösterdiği için, genel olarak yönetim ve organizasyon daha özelde ise örgütsel davranış konuları üzerinde çalışan araştırmacılar için de önem taşımaktadır. 95

KAYNAKÇA Acar, F., (1991). Women in Academic Science Careers, Woman in Science: Token Women or Gender Equality?, (Der.) Stolse-Heiskanen, Londra: UNESCO, Beng Publishers. Acar, F., (1996). Türkiye'de Kadın Akademisyenler: Tarihsel Evrim ve Bugünkü Durum. Hasan Coşkun (Der.) Akademik Yaşamda Kadın: 75 87. Ankara: Türk Alman Kültür İşleri Yayını, No. 9. Adak, N. (2007). Kadınların İkilemi: İş ve Aile Yaşamı. Sosyoloji Dergisi Ülgen Oskay a Armağan Özel Sayısı: 137 152. Ahmad, A. (2008). Job, Family and Individual Factors as Predictors of Work-Family Conflict. The Journal of Human Resource and Adult Learning, 4(1): 57-65. Baldwin, T. (2005). Life Satisfaction and Student Performance. Academy of Management Learning & Education, 4(4): 421-433. Cinamon, R.G. (2006). Anticipated Work Family Conflict: Effects of Gender, Self Efficacy and Family Background. The Career Development Quarterly, 54 (3): 202-215. Cindoğdu, D., Muradoğlu, G. (1996). Türkiye'de Muhasebe ve Finans Dalındaki Bilim Kadınlarının İş ve Aile Rolleri ile Başetme Stratejileri. Hasan Coşkun (Der.) Akademik Yaşamda Kadın: 244 260. Ankara: Türk-Alman Kültür İşleri Yayını, No: 9. Cooper, C. L., Rout, U., Faragher, B.(1989). Mental Health, Job Satisfaction, and Job Stress among General Practitioners. British Medical Journal (BMJ), 298: 366 370. Çarıkçı, İ. (2001). İş Aile Çatışmaları, Etkileşim, Süreci ve Nedenleri: Türkiye de Banka Çalışanlarında Bir Uygulama, 9. Ulusal Yönetim ve Organizasyon Kongresi Bildirileri, 24-26 Mayıs, İstanbul. Çetinkanat, C. (2000). Örgütlerde Güdülenme ve İş Doyumu. Ankara: Anı Yayıncılık. Diener E., Emmons, R., Larsen, R., Griffin, S. (1985). The Satisfaction with Life Scale. Journal of Personality Assessment, 49 (1): 71-75. Fisher, R.T. (2001). Role stress, the type a behavior pattern, and external auditor job satisfaction and performance. Behavioral Research in Accounting. 13: 143-170. Forster, N. (2001). A Case Study of Women Academics Views on Equal Opportunities, Career Prospects and Work-Family Conflicts in a UK University. Career Development International, 6(1): 28 38. Greenhaus, J. H., Beutell, N. J. (1985). Sources of Conflict Between Work and Family Roles. Academy of Management Review. 10 (1): 76-88. Greenhaus, J. H., Parasuraman, S. (1986). A Work-Nonwork Interactive Perspective of Stress and its Consequences. Journal of Organizational Behavior Management, 8(2): 37-60. Heller, D., Judge, T. A., Watson, D. (2002). The Confounding Role of Personality and Trait Affectivity in the Relationship between Job and Life Satisfaction. Journal of Organizational Behavior, 23(7): 815-835. Jones, M. (2006). Which is a Better Predictor of Job Performance: Job Satisfaction or Life Satisfaction?. Journal of Behavioral & Applied Management, 8(1): 20 42. Madsen, S. (2003). The Effects of Home-Based Teleworking on Work-Family Conflict. Human Resource Development Quarterly, 14(1): 35 58. Major, D. (2000). Contributors to Stress Resistance. Testing a Model of Women's Work-Family Conflict. Psychology of Women Quarterly, 24(2): 170 178. Negiz, N., Tokmakçı, E. (2011). Çalışma Yaşamında Kadının Tükenmişliği: Aile-İş-Sosyal Yaşam Açısından Tükenmişlik (Süleyman Demirel Üniversitesi Örneği). Journal of Yasar University, 24(6): 4041-4070. Netemeyer, R. G., Boles, J. S., Mcmurrian, R. (1996). Development and validation of work family conflict and family-work conflict scales. Journal of Applied Psychology, 81(4): 400 410. 96

Oppong, C., ABU, K. (1985). A Handbook for Data Collection and Analysis on Seven Roles and Statuses of Women. Geneva: International Labor Office. Özkanlı, Ö. (2010). Türkiye ve Avustralya da Yükseköğretim Kurumlarında Üst Düzey Kadın Yöneticilerin Durumu. Ankara Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Raporu, Ankara. http://acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/5689/microsoft%20word%20- %20Ozlem%20Ozkanli%2027.12.2010%20BAP%20Kesin%20Rapor%20CD.pdf?show, (24.03.2012). Özkanlı, Ö., Korkmaz, A. (2000a). Kadın Akademisyenler. Ankara: Ankara Üniversitesi Yayını, No:586. Özkanlı, Ö., Korkmaz, A. (2000b). Academic Women in Turkey: The Structure of Attitudes towards Role Conflict, The Global Awareness Society International Ninth Annual International Conference Proceedings Book. Bloomsburg University Publication. 26 28 Mayıs, New York, USA. Sutherland, M. (1985). Women Who Teach in Universities. Trentham, London. Tosi, H. L., Rizzo, J. R., Carroll, S. J. (1990). Managing Organizational Behavior. USA: Harper & Row Publishers, Second edition. Sample Size Calculator, http://www.surveysystem.com/sscalc.htm, (03.01.2012). 97

Uluslararası Kadın Konferansı Kadın Olmak Farkındalık ve Özgürleşme 09-11 Mayıs 2012 İZMİR ISBN: 978-975-441-372-4 www.dekaum.com